Valla ne yalan söyleyeyim, bu son reklamı çok beğendim... THY nin iç politikası, yönetim biçimi, anlayışı bi yana, bu reklam güzel olmuş.. Güzel olan bir şeyede güzel diyebilmeli. İnsan isterse herşeye bir kulp kanat takabilir.. Bu reklamın yönetmeni Bahadır Karataş çok başarılı bir reklam filmi çekmiş bence.
Ben biraz duygusal, birazda kişisel bakınca böyle oldu tabi. O cocukların doğallığı, uçak sevgileri duygularımı yeşertti, gözlerimi yaşarttı.. Benim uçaklarla bağım biraz farklı.. Hele o teyyare sesi yokmu.. Bir başka, tarifsiz bir duygu.. Şu yazımı teyyare sesi okuyan beni çok iyi anlayacaktır.
Bu reklama politikayı karıştırmadan bakıyorum.. Sadece reklam olarak bakıyorum.. Birde şuda var, kendimizi aldatmayalım.. Ilk tercihimiz hep THY oluyor.. Ucuz bilet varsa onu tercih ediyoruz.. 30 yıl önce ilk kez THY ile uçmuştum. Gerçi o zamanlar monopoldü.. Rakipleri yoktu.. Şimdi rekabet çok, buda tüketiciyi güldürüyor..
Daha önce bu reklamlarda Hollywood'un ünlüleri, sponsoru olduğu Barcelona, Manchester vs. futbolcuları oynamıştı.. Bu son reklam onlara kıyasla çok daha sıcak, çok daha samimi.. Ha bunun altında bir buzağı aramak istersem, bulurum.. Mesela, bu son filmde çocuk oyuncular bir Kevin Costner gibi, yada Barcelona oyuncuları kadar maddi karşılığını aldılar mı? Onlar gibi diğer çocuklarda uçağa binebilecekler mi? Filmin sonunda diyor ya hani, "Türkiye'de uçmadığımız tek bir yer kalsa, dünyada en çok noktaya uçmuşuz ne fayda" Evet, tamam güzel.. Heryere uçabilecek güçte olmalı o çocuklarda, diyebilirim, mesela..
Ama ben sadece bir reklam filmi olarak değerlendirdim, ve çok beğendim..