📌Şimdiye kadar yaşadığınız en güzel anların listesini yapın.
Demiş.
📍Çocukluğumda annemle babamın Almanya'dan yazın yıllık izne gelmeleri, ve aynı gece bavulları açma anı. O eşyaların kokusu..
📍Okula giderken, sömestr tatillerinde
Dedem ile yaptığımız uzun otobüs yolculuklarında akşam kızıllığı çöktüğünde radyoda çalan türk sanat müziği veya Türk halk müziği dinlediğim an
📍Ninemle (babannem) bahçe sulamaya gittiğimizde ninemin bir salatalığı koparıp akan suda yıkayıp elime tutuşturduğunda an, ve benim o bahçede (dımışkı, o bahçenin adı) beyaz kavak ağaçlarında üzerinde hep aynı yönde giden-gelen kocaman karıncaları izlemem..
📍 Almanya'dan Yaz tatiline gelen ailemizle birlikte ilk kez Almanyaya uçakla gelişim..
📍Kardeşlerimle her yıl Haan Kermesinde ve yılbaşında buluşmak, birlikte geçmişi yadetmek, anılardan konuşmak, oyunlar oynamak, sessiz sinema, uno, vs oynarken çok gülmek. (Özellikle abimle oyun oynamak çok keyifli, çok güleriz biz ona)
📍 2008 yılında kızkardeşimle Antalya'dan Uşağa, frenleri tutmayan eski bir araçla yaptığımız yolculuk. Hava çok sıcaktı, arabada klima yoktu, radyonun çalması için kardeşim eli ile radyoya sürekli dokunması gerekiyordu, benim sol kol ve bacak güneşten haşlanmıştı. Ama biz ikimiz çok eğlenmiştik bu yolculukta..
📍Arkadaşım Ayça ilk kez İsviçre'ye beni ziyarete gelmişti. Bir şubat ayıydı. Çok soğuktu. Birlikte bir şişe pembe şarabımızı kapıp, birazda peynirle Schwarzsee'ye gitmiştik. Göl buz tutmuştu. Biz gölün ortasına yürüdük, şarabı kara gömdük, bardaklarıda. Etrafımız dağla çevriliydi. Ve görünürde bizden başka kimse yoktu. Biz o gölün ortasında şarap içip sohbet etmiştik, o anıda da hiç unutamam. Çok özel bir gündü.
📍 Geçen Almanyaya gittiğimde kardeşim Serdar'ın beni kapıda bekleme anı, ve ilk kedim Zeytin ile yeniden karşılaşmamda güzel bir an'dı.
📍Yine bir gün arkadaşımla Antalya'da bir jeep kiralayıp dağbaşındaki 360 derece dönen o restorana çıkmıştık, jeep eski safari jeeplerinden, külüstür, ve yine frenleri arızalı bir jeep. Dağa tırmandıkça yollar daralıyor, bi taraf uçurum, bir taraf dağ. Çık çık bitmedi o yol, bacaklarım titriyor, ama aracı kullanan ben olduğum için pes etmiyorum, zaten dursam duracak yer yok, dursam geri kayar büyük ihtimal, habire tırmanıyoruz. Kan ter içinde ulaştık restorana. Keyif alamıyor, geri dönüş yolunu düşünüyorum, arkadaşımın ehliyeti yok benim kullanmam şart. Bir bira iç, rahatlarsın, bence gayet güzel geldin, iniş daha kolay olur, yaparsın sen, diye veriyor gazı. He, he diyorum içimden, ama bi taraftan bana güvenmesi hoşuma gitsede, bu sefer yolun sağı o uçurum tarafına gelecek, diye içimi civcivler gagalıyor. E orda kalacak halimiz yok, mecbur ineceğiz, korkunun ecele faydası yok dedim, atladım jeepe kontağı çevirdim, çalışmıyor araç. Bir kaç kez denedim. Sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim. Bi süre sonra çalıştı. Çok eski tabi. Neyse girdim yola, bana patika gibi geliyor, ki patika. Karşıdan bir araba gelse geçemeyiz yani. Hava kararmıştı. Bu avantaj sağladı bana. Çünkü Uçurumu görmüyordum karanlıkta. Sadece bir yol vardı gördüğüm. Çıkarkenki çektiğim eziyeti inerken çekmemiştimİşte buda unutulmaz anılardan.
📍 Folklor grubumuzla çıktığımız gösteriler, ve bir gün İsviçre Basel'de olacak gösterimize gelişimizde şimdiki eşim, o zamanki arkadaşımla göz göze geldiğim an, hiiiiç unutmam. Unutamam.
📍Kız kıza yaptığım tatiller, birlikte sohbet etmek, Türk kahvesi içmek, sıcak havalarda bir öğleden sonra buz gibi bira içmek, her perşembe, Perşembe kadınları ile sohbet ve soğuk beyaz veya pembe şarap içmek, akşamları eşimle her akşam olmasada bazı geceler sohbet ve yine şarap.🍷
📍Bizim oğlanların mezuniyet töreninin olduğu gün güzel bir andı.. Sıra uni mezuniyetinde.
📍O kadar çok an varki aslında, bu liste çok uzar, uzun olunca sıkar, tadında kalsın. Mesela her yıl tatile gittiğimde ninemi görmeden dönemezdim, ninemle vakit geçirmek çok güzeldi. Onunla Ilıca günleri, bir köyden bir köye yürürken bana gösterdiği otlar, ağaçlar, hayata dair tecrübeleri, mis gibi kokan teni, o dinamikliği.. Artık ninem yok. Çoktandır yok. Ama anıları hep benimle. Çok özel günleri yazmadım bile. Mesela evlendiğim gün, mesela çocukların doğumu, mesela onların bir dağ başında çok yakınlarımla sabaha kadar kutlanan sünnet düğünleri, mesela ilk kez 2010 Ayvalık'ta kuzenler buluşması tatili, (15 kişi) mesela ertesi yıl sadece kız kuzenlerle Bodrum'da buluşmamız, taksi bizi almayınca minibüste plaj havluları ile gecenin bir yarısı gülmekten yarıldıığımız o yolculuk, komşu kedi Boncuk ile bir yıllık dostluğum, Banu Alkan ile Zürichte bir restoranda karşılaşıp sohbetimiz, Sunay Akın ile keza bir organizasyonda karşılaşmamız, yan yana şarap içmemiz, Sezen Aksu ile tanışmaya ramak kala yaşadıklarım, gibi gibi. Yaşamayı seviyorsan yaşama güzel tarafından bakıyorsun. Güzel olmayan şeylerde bile iyi bir şey arayanım. Güzel anlarınız çok olsun emi. Özlem özellikle senin.. Çünkü bu anıları satırlara dökmeme vesile oldun.