Sayfalar

Devrim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Devrim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mayıs 2017 Cumartesi

Devrim mi? Darbe mi?

Endişeleniyorum. Çok hemde. Gelecek için endişelerim çok. "Yurt dışında yaşıyorsun,  neden endişeleniyorsun" deme. Çünkü, dar değil, geniş bakıyor ve düşünüyorum. Bu memleket, bu dünya hepimiz için. 

Son bir kaç gün, her şeyden uzak, hiç bir şeyden habersiz başka bir ülkede tatil iyiydi. Aslında dünyada olup bitenden bihabersen eğer, hayat hakkaten güzel. Ama gündemden uzak kopuk yaşamakta yavan bi taraftan. Hem korkuyorum, hem sarkıyorum durumu benimkisi. 

O bir kaç gün sonra, bir akşam Venedig tatilinden sonra eve geldiğimde, bir kanalda Atatürk'ün annesine ve manevi kızı hakkında birileri, (hakkaten tanımıyorum, ve daha önce görmedim tv-lerde, isimlerini o yüzden bilmiyorum, ha girer Google bakar öğrenirimde, hiç gerek duymuyorum açıkçası) kıçından gereksiz açıklamalar yapmış. O mevzu dönüyor tv  lerde. Hemde 19 Mayıs öncesi! Artık her şeyin bilinçli yapıldığı o kadar aleni ki; anlamamak için salak olmak lazım. Ardından hemen soruşturma açılmış, ikisi takipsizlik almış, diğer ikisi hakkında tutuklama kararı çıkmışmış!! Biri tutuklanmışmış, diğeri aranıyormuşmuş, hala! Yersen? O ikisinede hiiiç bir şey olmaz. Sadece günümüzün devlet adamlarına dil uzatma, hatta pohpohla yeter. Çok pardon, devlet adamları değil, devlet adamına diyecektim. Başkanlık sistemine, "söylemde" iki yıl sonra geçilecek oldsada, fiilen çoktaaaaan geçildi. Hatta referandumun bile çok öncesinden.

Neyse, sonra, Beşiktaş'ta 19 Mayıs kutlamaları valilik tarafından yasaklandığı haberi çıktı. 

Sonra, istanbulda kadın voleybol takımının kapatıldığı haberini duyduk. Hemde yine 19 Mayıs öncesi. Gençlik ve spor bayramı öncesi. Neymiş, tayt giydikleri içimmiş! Ama kabul etmiyorlar, bütçe yermiyor muş dendi. Yersen. Erkek takımı devam ediyor ama. 
Burada bir şey açıklamak istiyorum. Atatürkü severdim, sayardım. Ama fazlada abartmazdım. Güzel bir insanmış, o ilkelerinin devamını bizler günümüze uyarlayarak getirmeliyiz diye düşünürdüm. Hepsi bu. Ama bunlar benim Atatürkü daha çok anlamamı sağlayıp ve sonunda ona aşık ettiler. Çok teşekkür ederim. 

Bunlar hep böyle yapmadı mı yıllardır? Bütün milli bayramlarda mutlaka ama mutlaka bir bahane türetildi. Kimi hastalandı gözünden, kimi bilmem neresinden! Kimi yurt dışındaydı katılamadı, bazen şehitlerimiz var denerek iptal edildi, öte yandan düğünlerde boy gösterildi. Böyle böyle milli bayramların coşku fitili yavaşça söndürülmeye başlandı. 

Azar azar, yavaş yavaş, sinsi sinsi, ilmek ilmek işlediler bunu yıllardır. Zira, bugün yaptığı açıklamar bunu doğruluyor. "Anlı şanlı tarihimizi bize okutmadılar, garip garip şeylerle geçmişi olan bir tarih okuduk" diyor. Osmanlı'dan örnek veriyor herhalde. O garip garip şeylerde sanıyorum Osmanlı sonrası Atatürk devrimlerinden sözediyor. "Biz sessiz devrim yapıyoruz" diyor. Arkasındanda "darbe değil haaa, devrim yapıyoruz" diyor. 

Peki, Devrim ne? Darbe ne? 
Akşam bunu tartıştık evde.
- O dedi ki, "adam bildiğin devrim yapıyor" 

-Ben dedim ki, bu devrim değil, bildiğin darbe yapıyor. 

-Yeniden o dedi ki, adam kökten değişiklik yapıyor, ve bunu yıllardır, işleyerek yapıyor. 

-Ben dedim ki, ama biz yıllardır kendimize devrimciyiz dedik, farklı düşündük, şimdi kalkmış buna devrim yapıyor, yani bu bir devrimci mi diyeceğim? Hayır efendim, kabul etmiyorum, bunum adı devrim değil, darbedir,  dedim. 

-O; Konuyu saptırma, bizim anladığımız türden bir devrim değil, başka türlü devrim yapıyor, kavramlarda boğulmayalım, dedi. 

-Ben; Aksine, kavramlara ve kelimelerin gücüne inanırım. Hayır efendim, ben kabul etmiyorum, "devrim" kelimesi benim için çok şey ifade ediyor, devrim hem yaşam biçimi olarak, hem düşünce biçimi olarak yapılır. Darbe ise sadece yaşam biçimi olarak dikta edilir, o zaman, o da devrimci, bizde devrimciyiz öyle mi? dedim.

-O;  Tabiki öyle değil, ama bir şeyleri değiştiriyor, bu bizim anladığımız türden olmasada, öyle, dedi.

-Ben direttim; Hayır, bu bir darbe dedim.

Gülerek, tamam senin dediğin gibi olsun, dedi. Ben, benim dediğim gibi olsun demiyorum ki, tesbitim bu diyorum. Devrim ve Darbe kelimesi benim için apayrı.. 

Sana soruyorum okur! Ülkede yapılan devrim mi? Darbe mi?