AĞUSTOS AY DÖKÜMÜ

31 Ağustos 2021

AĞUSTOS AY DÖKÜMÜ

 

 
SEVİYORUM 
 
Eylül en güzel ay geldi...
Yılbaşı senenin başı olarak baz alınsa da hepimiz içten içe biliyoruz ki, yeni bir dönemin başlangıç tarihi Eylül’dür. Eylül muhteşem dönüşlerin zamanıdır. Yeni kararlar alınır; fakat bu kararlar yılbaşında alınanlar gibi gerçekleştirilemez olmazlar. Eylül işleri gerçekleştirmenin, kararları uygulamanın ayıdır.
 
YİYORUM 

Benim için üzüm zamanı, Şarköy bağlarından gelen üzümler evimizi şenlendirmeye başladılar


İÇİYORUM

Bol bol kahve, akşamları yemekten sonra ailemle birlikte çay keyfi,bol muhabbet ve bol bol su...


HİSSEDİYORUM

Akrabalık değerinin kıymetini daha fazla hissediyorum. Düzgün akrabalara sahipseniz kıymetini bilin..


YAPIYORUM

 Bugün 15 kilo domates geldi, biber geldi yarın menemenciyim...



DÜŞÜNÜYORUM

Virüsün Delta dan daha öldürücü bir varyantı çıkmış Güney Afrika'da. İsmi de C.1.2. imiş. Allah sonumuzu hayır etsin ne olacak bu halimiz?????????????
 



HAYAL EDİYORUM

Sağlık, sıhhat, mutluluk, bereket....
 

 
DİNLİYORUM
 
 







AĞUSTOS AYI MAVİ LALE ETKİNLİK ( OKUDUKLARIM 57 İZLEDİKLERİM 33 )

AĞUSTOS AYI MAVİ LALE ETKİNLİK ( OKUDUKLARIM  57     İZLEDİKLERİM 33    )

 

 

En iyi intikam yaşamaktır... yaşamlarında yeni bir dönemece giren, üç nesilden üç farklı kadının, duygu kokan hikâyeleri... Kaderin size gülmediğini düşünüyorsanız, birilerinden yardım beklemek yerine iç sesinizi dinlemenin vakti gelmiş demektir.  Bu konuda hâlâ şüpheleriniz varsa, her şeyi geride bırakıp uzun bir yolculuğa çıkan üç nesilden üç farklı kadının ilham veren hikâyelerine kulak verin. Çiçeklerimi Rüzgâra Verdim, gönüllerde özel bir yeri olan ilk aşkları, tebessümle hatırlanan ilişkileri ve gençliğin saflığa bürünmüş heyecanlarını, kısaca hayatın desenini yüreklere işleyen bir roman. En iyi intikam yaşamaktır... "Yıllardır çoksatanlar listelerinden inmeyen Debbie Macomber, seriye yüreklerinizi ısıtacak bir kitap daha ekliyor." -Publishers Weekly- "Harika karakterlerden oluşan Çiçeklerimi Rüzgâra Verdim kitabının sonunu tahmin ettiğinizi sanabilirsiniz. Fakat romanı bitirdiğinizde yanıldığınızı göreceksiniz. Macomber işini biliyor,  her zamanki gibi." -Woman's Day- "Çiçeklerimi Rüzgâra Verdim, sorularına cevap arayan üç kadının muhteşem hikâyesi. Macomber'dan beklediğimiz mizah ve romantizm bu kitapta oldukça baskın, hem de ilginç bir yolculuk eşliğinde..." -Lesa's Book Critiques- (Tanıtım Bülteninden)
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEM;
 
 Okuyucuya umudu ve umutsuzluğu aynı anda, bir kitap içinde yaşatmayı bilen yazarlar arasında. Kitabın sonunu tahmin ettigimi düşünmüştüm fakat roman sonunda yanıldım
 
KİTAPTAN ALINTILAR;
 
Yalnız yaşamaya alışmış bir kadının hayatına girmek her babayiğidin harcı değildir.
*****
Dedikleri gibi , en iyi intikam iyi yaşamaktı. Başarılı ve bağımsız bir hayat sürmek.
*****
Günümüzde kimsenin yaşlılara ayıracak zamanı yok.
*****
Cep telefonu kullanmamaya yeminliyim. İnsanların mahremiyetine tecavüz ediyorlar.
*****
Hayat, oradan oraya koşuşturmaktan ibaret.
*****
Aile önemlidir.
*****
Her zaman ihtimal vardır.
*****
Acı içinde yaşamaktansa ölmek daha kolaydı.
*****
Pek çok şirketin en büyük sorunu hızlı büyüme
*****
Erkekler en önemli konularda aymaz olabiliyorlar.
*****
Bir erkeğin hatalı olduğunu itiraf etmesi yürek isterdi.
*****
 Hayatın hatalarla dolu olduğunu ve önemli olanın bu hatalardan ders çıkarmak olduğunu söylemek istedi.
*****
Ne yazık ki iki de bir aşık olan biri değilim. Duygularımı musluk gibi açıp kapamayı beceremiyorum.
*****
 
 
KİTAPTAKİ FİLMLER;
 
 
KİTAPTAKİ MÜZİKLER;
 
 

KOMİK BİR HİKAYE 2010
 
"Doğmakla uğraşmayan insanlar, ölmekle meşguldür..." Hayatı istediği gitmeyen ve olumsuzluklar yüzünden depresyona girmiş olan Craig isimli genç, tüm çabalara rağmen bundan kurtulamaz ve sonunda yetişkin insanların bulunduğu bir psikiyatri kliniğinde yardım almaya başlar. Burada, her şeye yeni bir başlangıç yapacağını düşünen genç adamın, ortamdaki ilginç ve eğlenceli tiplerle tanışınca düşünceleri değişecektir... 
 
Çok eğlenceli bir film.. Hayattan zevk aldırıyor. 
 

EV ÖDEVİ 2011
 
Film, resim konusunda yetenekli ve ölümüne kaderci George'un sınıfından bir kız olan Sally ile geliştirdiği arkadaşlık etrafında dönüyor.George ölüm fikrini kafasına takmış bir genç. Çocukluğunda duymuş olduğu bir deyim, onu derinden etkiliyor. Deyim, insanların yalnız doğduklarına ve yalnız öldüklerine, arada yaşanan herşeyin de bir yanılsamadan ibaret olduğuna işaret ediyor. Ölüm fikri kafasını o kadar kurcalıyor ki bu derslerini de etkiliyor. Bir gün George okulun terasında Sally'i sigara içerken görüyor ve öğretmenlerin uyarılarına karşın kendisi sigara içiyormuş gibi yaparak Sally'i kurtarıyor. Bunun üzerine arkadaş oluyorlar ve antisosyal George, Sally'nin arkadaşlarıyla da iletişim kurmaya başlıyor. George ile Sally'nin arasındaki ilişkinin neye dönüşeceği ise filmin ilerleyen dakikalarında gelişiyor...
 
Güzel bir filmdi. Emma Roberts'ın oyunculuğu takdir edilir. 

GELECEĞİM DİYORUM TAKVİM SORMA (Bahaeddin Karakoç ŞİİRİNDEN)

29 Ağustos 2021

GELECEĞİM DİYORUM TAKVİM SORMA (Bahaeddin Karakoç ŞİİRİNDEN)

 

 
Şamana sormuşlar:⁣
"Zehir nedir?"⁣

Yanıtlamış:⁣
"Hayatımızda zehir olan her şey zehirdir. Bu güç olabilir veya tembellik, yiyecek, ego, hırs, ihtiras, kendini beğenmişlik, kıskançlık, korku, öfke, nefret, hatta iyi niyet."⁣
 

Daha düne kadar gözleri açık olmayan kedilerim, büyüdüler. Ben kahvemi içerken su ve maşrapa ile bayağı bir oynadılar.
 

 Ağustos ayında 3 ü dergi olmak üzere,13 ü kitap olmak üzere toplam 16 okuma yaptım.
 

6 yıl aradan sonra İsviçreden dayım geldi, yalnız gelmiş, bizde yemeğe gel diyoruz, seve seve yemeğe geliyor ara sıra. Hes kodu aldık ona da, bankaya gitmiş direk gelince sorun çıkarmışlar orada... Kendi ev işleri var onları hallediyor. Bu gün taksi tutmuş köye mezarlara gidecekmiş, geldi annemi de aldılar beraber gittiler anneannemin, dedemin mezarına.
 

Bazen alışverişe gidiyorum, parkımdayım genelde, geçen gün aklıma çalan şarkı takıldı...
 

 

Sahaftan kitap aldım, dondurma eşliğinde inceledim kitapları

Film izleyemiyorum anca ev işi ağbimin pansumanları, şeker ölçümleri, yemek ve alışveriş derken pek vaktim kalmıyor bu aralar.
Akşama komşunun torunlarının sünnet düğünü var, az önce mevlidi vardı gitmedik kalabalığa girmedik, bahçede okudu hoca bizim evden de dinledik. O ara berber geldi, ağbimi traş etti. Berber gitti, Elinde yemek tabldotu ile komşu geldi, mevlitten sonra yemek vardı. Ağbime getirmişler. Aklıma rahmetli babam geldi, o da felç olmuş yatarken yine bir komşu düğünü vardı, yine ona yemek getirmişlerdi. Nami sizede getireyim dedi. Ben sağol biz tokuz siz misafirlerinizi ağırlayın onlar doysunlar dedim.
Yarın Çorluya kontrole gideceğiz doktora. Ağbim mallarından el yüz havlu, mutfak önlüğü,mutfakta kullanılan minik havlular var, 2 paket hazırlattı bana, doktora ve sekretere verilmek üzere.İyi haberler için dualarınızı bekliyorum.




 

OKUDUKLARIMDAN 2021/27 OT DERGİSİ AĞUSTOS 2021

OKUDUKLARIMDAN 2021/26 BAYAN YANI DERGİSİ AĞUSTOS 2021

OKUDUKLARIMDAN 2021/26 BAYAN YANI DERGİSİ AĞUSTOS 2021

 

 

OKUDUKLARIM 56 GÖRDÜĞÜNE ASLA İNANMA

24 Ağustos 2021

OKUDUKLARIM 56 GÖRDÜĞÜNE ASLA İNANMA

 

 
Bazen gördüklerin, sadece aklının oyunudur... 
 "Muhteşem bir gerilim; sınırları zorlayan, canlı ve akıllı bir anlatım, okuyucuyu son sayfada zirveye çıkaracak bir roman." -Leone Editore- 
 "Mario Mazzanti'den başarılı bir roman daha. Nefes kesen acımasız bir gerilim... Gerçek suçlunun son ana kadar tahmin edilemediği mükemmel bir kurgu. Sonuç ise mükemmel..." 
-giallomania.it- 
 "Olayları çözdüğünüzü sandığınız anda ortaya çıkacak gelişmeler ile şaşıracaksınız." 
 -orasenzombra-
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM
 
Aşırı sürekliyici ve etkileyici bir dili var. Sayfalar nasıl geçti anlamıyorsun.Sade,anlaşılır ve akıcı bir roman.1 günde biten kitap.Güzel bir polisiye gerilimdi.  
 
KİTAPTAN ALINTILAR;
 
Bir rüyada bulunan şey, mutlak surette aranması gereken şeydir.
*****
Kıyafet insanı elbette kral yapmaz ama kralı pel ala gizleyebilir.
*****
Bir doktor aynı anda hem tıp tarihi dersi verip hem de iyi bir cerrah olabilir. Hatta ona iyi bir alim olmayı sağlayan şey, gerçekliği anlayıp kavramasıdır.
*****
Her kabusun kendine has sebepleri vardır. Rüyalar bir şeylerin alametidir.
*****
İnsanın bazen gördüklerine güvenmemesi lazım.
*****
Çoğu zaman gördüğümüze inandığımız şey bir ilizyondur.
*****
İnsan nerede ezileceğini seçemez ki.
*****
Çocuklar basittir, duygularındaki saflıkla mükemmeldirler.
*****
Sabır, balıkçılar için gerekli bir erdemdir.
*****
Şüphe, güvenin sıcak ve davetkar kıvrımları arasına sızan bir yılandır. Bunu ne zaman yapmaya başlayacağı bilinmez. En küçük çatlağa baskı yapmaya başlar. Varlığını hissettiğinizde artık çok geçtir, yılanın boğumları çok derinlere nüfuz etmiştir. Sıkıca üstüne binip seni hapseder; amansız, yavaşça artan ve nefesini kesen bir sıkmadır bu.
*****
Güzelliğin sorun olduğu nerede görülmüş?
*****
Şizofren bir katil adaletten kaçmak için kanıtları yok etmeye çalışmaz.
*****
Paronayak bir kişi çok net ve tutarlı düşünür, genellikle ortalamanın üstünde bir zekaya sahiptir; normal bir şekilde akıl yürütür ve davranır. Bu esnada hezeyan hali özünde saklıdır tabii. Sıklıkla sosyal bir kişi olup normal bir çalışma hayatı sürdürür.
*****
Rüya ruhumuzun bütünlüğünden ve özünden yaratılır; benlik ya da ruh
*****
Gizli haberleri önceden öğrenmek insana hep keyif verir. İnsan kendini önemli hisseder.
*****
Bilinçaltının yolları çok gizemli.
*****
 
KİTAPTAKİ FİLMLER;
 

SİZİ BİLEREK ÜZEN, YORAN İNSANLARLA, İLETİŞİMİDE KESMENİZ ÖMRÜ UZATIR (DR. NOWZARADAN)

23 Ağustos 2021

SİZİ BİLEREK ÜZEN, YORAN İNSANLARLA, İLETİŞİMİDE KESMENİZ ÖMRÜ UZATIR (DR. NOWZARADAN)

 

 
Herkese merhabalar...
Cuma gününden bu yana evdeyiz. Hastanede iken mesaj atan geçmiş olsun diyen, hal hatır soran arkadaşlara çok teşekkür ederim.
Biz kendi şehrimizde değil, bize 45 dakika mesafede olan Çorlu'daki  özel bir hastane idik. 8 gün tedavi gördük, bol bol antibiyotik, serum, pansuman, güleryüz, ilgi görüp evimize döndük, bir 10 gün sonra kontrolümüz var. 
Doktorumuz Genel Cerrah Okay bey sağolsun, bizimle bayağı bir ilgilendi. Dahiliye doktoru, enfeksiyon doktoru, ortopedi doktorlarının da ilgilenmelerini sağladı. Hepsi ortak bir tedavi yöntemi izlediler, şeker ve enfeksiyon değerleri düşürüldü, ayaktaki yaradan alınan akıntı tahlile gönderildi ve ona göre bir antibiyotik uygulandı, çok şükür akıntımızda kesildi.
Kendisinin isteği üzerine buradaki doktorumuzu da değiştirdik, tavsiye ettiği doktorun kontrolüne girdik şu anda.
 

 8 gün içinde en çok özlediğim şey fincanda kahve içmekti, karton bardak ne yazık ki o tadı vermedi...
 

Hastaneden taburcu olduğumuz gün reçetemizi buradaki eczanemize telefon açarak bildirdim sağolsun
ilaçları biz yolda iken eve kadar getirdiler . Eve girdiğimizde ise hemen çarşıya indim, almam gereken steril gazlı bez, file, ve baticon vardı onları aldım. Bu arada parkıma girdim, hepsi beni merak etmişler yok olunca, Arzu abla, Mahmut ağbi hayırdır dediler, anlattım geçmiş olsun dediler. Hemen ajda çayım suyum geldi, ardından birde Arzu abla sade kahve yaptı, dünyalar varmış dedim:)))
 

Manava bir iki şey almak için girdim, Bilgin hemen elime bir hediye paketi tutuşturdu, bunu Zeynep sana bıraktı dedi, sağolsun dedim, parkta paketi açtığımda içinden bu kitap çıktı. Sağolsun ablasının kitap düşkünü olduğunu biliyor, güzel bir hediye tercihi yapmış. Bu aldığım hayatımda 2. kitap hediyesi idi. 
İlkini müdürüm hediye etmişti yanılmıyorsam yılbaşı idi. Kitabın ismide LİMİT SİZSİNİZ idi. Bir kişisel gelişim kitabı idi. Gülümsemiştim:)) ben ve arkadaşlar bir proje çalışmasında başarı sağlamıştık,bu benim için bir sıçrama idi:)) Bu çevremde pek hoş karşılanmamıştı, sen kimsin ya, kenara çekil, istifa et diyenler oldu:)) Sanki bu kitabı oku, fazla sınırlarını aşma diyor gibisinden düşünmüştüm. Oysa ben bir sıçrama yapsamda, fabrikama döndüğümde yerimi gayet iyi biliyordum, bir beklentim yoktu zaten tahsil olarakta bir beklenti içine girmem olanaksızdı. Nihayetinde tahsile önem veren bir şirkette çalışıyordum, ben de 2 yıllık bir mezun olarak bir beklentiye sahip değildim. Sadece bazı şeyleri başarmaktan zevk alan bir insandım.
 

 Hastanede iken toplam 9 kitap okudum, bunun 3 tanesini evden götürmüştüm geri kalanı hastane kütüphanesinden idi. Benim götürdüğüm kitaplarıda oradaki kütüphaneye bırakaraktan eve geldim. İlk işim dergi okumak oldu.
 
 
Bunlarda hastanede iken sahafıma ayırttığım kitaplar. Bu gün pazara gittim, alışveriş yaptım, evde ağbime öğlen yemeği yedirdim ve tekrar çıktım ve sahafa gidip ayırttığım kitapları aldım. Sahafım
https://www.instagram.com/bizimsahafevi/
takip edebilirsiniz, hikayelerde eline geçen son kitapları paylaşıyor.
 

 Hastanede iken sıkıntı yaptım herhalde, dudaklarımın kenarlarında uçuk çıktı. Ağbimin göz damlasını da evde unutmuşuk, hemşireler yardımcı oldu, eczaneden istedik göz damlasını getirdiler. Ucuk ilacı söylemeyi unuttum. Egzamam da azdı. Ertesi gün kahve alıp hastane kapısına çıktığımda eczane gördüm, hemen uçuk ilacı ve nemlendirici aldım. Nuxe adlı üründe dikkatimi çekti, gözenek sıkılaştırıcısına ihtiyacım vardı onu da aldım. Kullanıyorum ve çok memnun kaldım. 
 

Kağıt ip aldım, elimde 2 renk daha var. Çantacıda gördüğüm bir modeli yapacağım...


yazıyı hazırlarken dinlediğim BLUES
 

OKUDUKLARIM 47-48-49-50-51-52-53-54-55

21 Ağustos 2021

 OKUDUKLARIM 47-48-49-50-51-52-53-54-55

 

 
 
İki kuruşluk ölümlü dünyada bu hırsın, bu doymazlığın sonu nereye kadardı.
 

Mari Milli Mücadele ve Aşk
Gerçek olaydan aile mirası ve vasiyeti diyebileceğimiz Millî Mücadele dönemi yılları ve yaşanan saf temiz manevi derinliği olan aşkı konu alıyor. 
 

Adamsberg gençlik yıllarına kadar uzanan bir seri cinayetleri çözmeye çalışıyor. daha doğrusu katili belli ama ispatlayamamış ve adam yıllar önce ölmüş. ama aynı tarzda yeni bir cinayet daha işleniyor. bu esnada komiser ve ekibi eğitim için kanada'ya gidiyorlar. bu da nerden çıktı diye düşünürken komiserimiz kanada'da bir cinayet şüphelisi durumuna düşüyor. yazar bu romanın kurgusuna hayli emek vermiş. soluk soluğa merakla okudum ve çok beğendim. 
 

 
insan içinden gelen şarkıyı susturmamalı
 
İnsanın içinden gelen şarkı nasıl söylenirse söylensin güzeldir. Dinleyen olsa da güzeldir, olmasa da güzeldir.
 
Bu küçük öykülerde yaşamı kendine göre düzenlediğini sanan o büyük insan tipleri yok. Sanki bir kamera dolaşıyor aramızda, oradan buradan görünümler çiziyor. Dünyanın derin gizlerine varmayı düşünmeden kendi tek kişilik yaşamını sürdürmeye çalışan sıradan insanlar... Ne var ki herbirinde insan olmanın derin anlamları yansıyor. Küçük sevinçler, küçük kurnazlıklar, küçük heyecanlar... Sıradan kişiler olmanın güzelliği içinde dünyayı biraz da bir gülünçlü serüvenler ortamına döndürenler... Bir bakıma bu ülkenin bir bakıma tüm dünyanın insanları...  
 

Sanırım içinde bulunduğum durum yüzünden hayatın ironilerini sıradan ınsanlardan daha çok fark ediyordum. Onları biriktiriyordum: Aşkın hiç beklemediğin zamanlarda çıkması, seni incitmek istemediğini söyleyen birinin sonunda seni mutlaka incitecek olması. 
 
Beklemediğim bir şekilde içinde fantastik öğelerinde bulunduğu bir kitaptı. Kitap dört kuşak Lavender kadınlarının yaşadıkları acıları anlatıyor ve kitabın ismiyle çok uyumlu olduğunu düşündüğüm bir içeriğe sahip. Bu kadınların kendince yaşadığı acıları yazar kara mizah kullanarak kaleme almış ve bazen acı bulsanızda yaşanılan olaylara gülmeden edemiyorsunuz. 
 
 
Sana aldığım ince topukluları giy bana gelirken, Hediye ettiğim nar çiçeği rengi ojeyi sür ayak tırnaklarına. Saçların topku olsun, ben açarım. Boynun leylak koksun, koklarım genzim yanana kadar. Akrep dövmen açıkta kalsın omuzundaki, sormam hangi sevgilin sevsin diye yaptırdın. Yanlış anlaşılmaya alışkınım ama yanlış anlama beni
(EN SAĞLAM DİRENİŞ KALBİ TEMİZ TUTMAK)
 
 Hayvanat bahçesinde tanıdım en vahşi canlısını doğanın durdum karşısında bir an boş bir kafesin içine konulan boy aynasının
( ÇORAP KAÇIĞI) 
 
3 tane şiir kitabı okudum..
 

Lübnan… Ortadoğu’nun incisi… Halkların renk cümbüşü… bütün renkleri siyaha boyamaya yeltenen bombalar, mermiler… Savaşın kasvetli karanlığına direnen çocuklar, en çok kadınlar… Acının bütün kefareti veresiye hesaplarına yazılmış kadınlar… ve barış… ve özgürlük… Güldem Şahan, elinizdeki romanında, önümüzde duran ama bir o kadar da uzağımızda kalan bir dünyanın içine çağırıyor bizi. Okurunu Beyrut’un sokaklarından alıp Roma’ya doğru rengârenk çiçeklerle dolu bahçelerin ve sokaklarda vızıldayan mermilerin içinden geçirerek bir dolantıya çıkarıyor. Bunu yaparken, edebiyatından aldığı güçle, davranışlarımıza ve algılarımıza yerleşmiş olan cinsiyetçi ve ayrımcı yaklaşımlarla derinlikli bir hesaplaşmanın içine bırakıyor bizi. Özgür varoluşunu gerçekleştirmeye koşan bir kadının, Zahra’nın peşinden yürümeye çağırıyor.
 
Güzel bir hayat hikayesi idi tavsiye ederim...
 

Aralarında okuduğum en güzel kitaplardan biri diyebilirim. Altını çizdiğim çok satır vardı..
 
”Kalbiniz gerçekten kalbi olana denk gelsin.”
 
Yanlış insanlar doğru sevgiyle değişmezmiş.
 
İnsan hep bekler. Mutsuzken mutlu olmayı, mutluyken de “Ne zaman mutsuz olurum?” diye yüreğinde bir serçe ile bekler.   
 
Kendinizi sevin, değer verin, kendiniz için bir şeyler yapın. Dua edin Kitap okuyun Yeni filmler, yerler keşfedin Gülümseyin Karşılık beklemeden iyilikler yapın Kimsenin sizi yargılamasına asla izin vermeyin! Her şey dilediğiniz gibi olsun...
 
İçleri çöplük olmuş insanların kalbinde çiçek açmaz.  
 
"Hayatın en güzel yanı ne biliyor musunuz? İlahi adalet üzerine kurulu her şey. Yapılan hiçbir şey gizli kalmaz. İyilikler karşılık bulduğu gibi, yapılan tüm kötülükler bir gün bir bir ayaklara dolanır. İntikam almayın asla, o hakkı Allah'a bırakın. Allah'a bırakmanın rahatlığı çok başka. Güveniyorsun ve biliyorsun ki her şey güzel olacak. "

Yaralar, dualar ile iyileşir. İnsan merhem olsaydı, yara açmazdı.

 
Hastanede bulunduğum süre içinde okuduğum hepsini toplu bir post olarak geçiyorum.
 
Kaktüslerde Çiçek Açar
Biblos'ta Bir Sedir Ağacı
Lavanta kadınların Tuhaf Ve Güzel Acıları
kitaplarını yanımda götürmüştüm, diğerleri hastane kütüphanesinden, bu 3 kitabı da hastane kütüphanesine bıraktım.