hastalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hastalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ekim 2014 Çarşamba

Biraz hastayım..

Merhabalar,
Sevdiğim hoşuma giden bir kaç fotoğrafı yayınlamak istedim.
O yüzden hani yazdıklarımın fotoğraflarla bir ilgisi yok




Öncelikle 
Cumhuriyet'imizin 91.yılı kutlu, mutlu ve daim olsun.
Bu günlerde özellikle en çok ihtiyacımız olan bu..


Aslında bugün Foça'ya gidelim diyorduk
Sonra havanın haline bakıp vazgeçtik
Evde kalıp bari kışlıkları çıkartalım dedik.


-Çeşme Alaçatı sokağı-

Ama hiç de hesapta olmayan bişi yüzünden
Hiç bir şey yapamadık.


-Cepaynas blog sayfasını takip edenleriniz bilir,
güzel mi güzel evler yayınlıyor bu da onlardan biri
diğerlerine bakmak için bir tık cep aynası-

Hesapta olmayansa benim rahatsızlanmam oldu.
öyle böyle değil dün saat 4'den beri şu saate kadar 
Sadece bir açma poğaça yedim.
Üşüttüm sanırım hem de feci şekilde.
Ve baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi
Gece de rahatsız bir uyku geçirdim.
Sanki içim patlayacak gözlerimden çıkacaktı.



Bugün tüm gün yattım
Ne su içtim ne bişi yedim
hah sadece biraz açma poğaça ve meyve suyu..
Ve akşam üstü kendimi tekrar zorladım 
Lokmayı ağzıma attığım anda tekrar midemin azizliği ile 
Banyonun yolunu tuttum..

Hani konumuz biraz sıkıntılı olsa da kusura bakmayın 
Ben istifra edemem..
Can vermek böyle bir şey sanırım
Çok zorlandım 
Bir de zaten midem boş..

Ama iyi de geldi açıldım biraz bir şeyler yedim.
Koca bir kupa çayın içine tarçın ve zencefil attım
İçtim.

Şimdi daha iyiyim çok şükür..

Rabbim hasta olan herkese acil şifalar nasip etsin.



11 Nisan 2012 Çarşamba

Hastayım !





Hiç sevmediğim tasvip etmediğim haller var üzerimde 
Ben ki hiç sevmem mesela ortalıklarda "hastayım, hastayım" diyerek dolanmayı
Hele de çevremde de kimseler demesin bi zahmet dünya kararıyor sanıyorum.
Ama gel gör ki 3 gündür ne konuşsam telefonda, nette, yüz yüze kurduğum cümlelerin
Muhakkak ki 2 kelimesi "hastayım" kelimelerinden ibaret.
Hiç yakıştıramıyorum kendime bu da böyle biline.
Tamam bunca lafın üzerine şikayetimi diyeyim de bende rahatlayayım, sizde öğrenin.
Sanırım tansiyonla ilgili bir sıkıntım var benim.
Sürekli bir baş dönmesi, şakaklarımda basınç hissi ve başımın arkasında sonsuz bir ağrı.
Bir de hemen ilaç içmeyip o ağrıyla yaşamaya çalışan bir yapıda biri olunca işler sarpa sarıyor.
Pazartesi gecesi zirve yaptı ve tüm gece huzursuz bir uyku dün sabah gözlerim, yüzüm, dudaklarım şiş kalktım.
Hani fotoğrafımı çeksem eklesem şuraya hayatta inanmazsınız ben olduğuma.
Bugün daha iyi gibiyim.
Dışarı çıktım dolandım kahvaltımı yaptım.
Kendime geldim diyebilirim.
Şimdi yapılacak dahiliyeden randevu alıp bi muayene olmak tomografi çektirmiştim hani
Yakışıklı nöroloji doktoru beni bir de dahiliyeye gitmemi salık vermişti.
Orayı da bir ziyaret edelim bakalım.
Kalbe mi bağlı bu baş dönmeleri, hızlı ve heyecanlı kalp çarpıntılarım.
Ah birde gözlerimi baktırmalı ekran karşısında yoruluyor, hızlıca akıp giden şeylere bakamıyorum.
Hemen gözlerimi kapatmak istiyorum.


Neyse videoyu tıklayın ve neşelenin biraz ben öyle yaptım çünki...



14 Ocak 2012 Cumartesi

Hastayım demiş miydim

Salondaki sehpamın üzerini bi görseniz korkarsınız
Kabukları soyulmuş, dilimlenmiş ayva tabağı ve tuzluk
Su şişesi 2 boş su bardağı
Öksürüğüm için aldığım antibiyotik, vitamin hapları burun açıcılar 
Sırtıma ve göğüs kafesime sürdüğümüz vicks ve havlu
Tansiyon ölçüm aleti  ve ölçtüğüm tansiyonumu yazdığım doktorun verdiği kart
Burnumu silmek için tuvalet kağıdı hastane evrakları
Ne görecek gözüm var ne de kaldıracak gücüm.
Dün 9 Eylül Üniversite hastanesine gittim Allah'tan yakın arkadaşım orada çalışıyor
Bana randevu aldı, kan vereceğim zaman arkadaşına yolladı beklemeden yaptım işlerimi
Nöroloji doktoru 2 tahlil daha istedi ona da randevu aldı.
Başımdan eg çekeceklermiş pazartesi yapılacak saçım başım temiz olmalıymış
Bi de tekrar tomografi istedi.
Benim anlattıklarımdan çıkardığı pek iç açıcı değildi sanki
Şüphelendiği bişiler varmış beynimdeki bi damarda baloncuk olabilir miş
Tabii tahliller belirleyecek ne olduğunu gönlümüzü ferah tutmak lazım.
Ama bir de lanet bi öksürük bırakmıyor beni
Her öksürdüğüm de ciğerlerim yırtılıyor du sanki.
Dün mahallemizdeki sağlık ocağına gittim doktor çok güzel ilgilendi
Bayıldım kendisine.
Zaten herkes onu beğeniyormuş nasıl da kalabalıktı..
Verdiği antibiyotik sayesinde dünden şu saate kadar hep yattım.
Ne tv izledim, ne başka bişi. 
Uyu uyu da bi yere kadar sırtım ağrıdı, başım ağrıdı.
Bir ara accayip terledim kalktım üzerimi değiştirdim.
Pek vicks kokuyor ortalık kusura bakmayın artık..




9 Ocak 2012 Pazartesi

İşin şakası hastayım



Küçük kız küçük kız söyle bana ne oldu?
Ne şarkıydı ama :)
Başımı sallaya sallaya söylerdim küçükken
Bi de yandan iki at kuyruğu yapıp saçımı.
Gerçi yazacaklarım biraz sıkıntılı da olsa
Aklıma geliverdi bu şarkı.
Hikaye şu;
Cumartesi günü malum gün'üm vardı.
Bir de hazır millet gelmişken okumada yapıverelim dedik hani yeni ev yeni hayat hayırlı olsun gibisinden.

Koşunduk annemle kendimizce adettir ya hani tavuk, nohutlu pilav irmik helvası aman çayın yanına ikramda olsun az olur dedik helva. Ev toparlandı temizlendi işte eni konu. Hani gelecekler kırk kat yabancı olsa. Teyzelerim, kızları, kayınvalidem, elticim arkadaşım falan filan. Akşama kaldı kayınvalidem yemek yedik turşu yedim malum nohut yemeği yanında. Hatta bir ara "Sanki kanımda, vücudumda çok fazla tuz var gibi geliyor " dedim bir ara. 

Neyse gece oldu yattık. Ama bende bi sıkıntı. Hani midem desem değil, ama başım dönüyor şakaklarımdaki damarlarım çatlıycak sanki şişti. 

Sabaha karşı kalktım su içeyim lavaboya gireyim dedim. Girdimde girdiğimi hatırlıyorum bir de "Kütt" diye bi sesi. Meğer kalkıp çıkınca banyonun eşiğine çarpmışım başımı annem duymuş kalktı beni koridorda upuzun yatarken bulmuş. Annemin sesini duydum "şenizz" diye bağırıyor. Eşim kalkmış sesine annemin ben duyuyorum ama ne gözlerimi açabiliyorum ne de cevap verebiliyorum onlara. Beni koltuğa yatırdılar kendime geldim biraz, annem acile gidicez dedi üstüme giymem için bişi veriyor kusmuşum o sırada yerde. Kalktık gittik sabah 4'de. Serum verdiler tansiyonumu ölçtüler kalbimi ölçtüler kan değerlerime baktılar kan şekerin biraz yüksek dediler falan. Ben kendime geldim hani yazında olmuştum ama o zaman başkaydı. Yattım acilde sabah 7'ye kadar. Sonra düzeldim saldılar bizi eve. Geldik yattık tekrar uykusuzdum çünki. 

Sabah saat 10 gibi yine lavaboya kalktım bu sefer hissettim olacakları eşimi çağırdım beni kaldırması için o sırada ben yine gittim annem koştu yine ben sadece beni şuraya yatırın demişim koridoru gösterip. koltuğa yatırdılar yine hazırlık yaptık acile tekrar gittik. Bir de başımın arkasında geceki düşmeden ağrı kolumda sırtımda ağrılar hissetmeye başladım. Acile girdim sabah da geldiğim geri gönderildiğimi söyledim tomografi çektiler bu sefer bişi çıkmadı çok şükür. Yalnız tansiyonun düşmüş, vücudun susuz kalmış sıvı tüket dediler ve tekrar eve geldik. Beyin kanaması riskine karşı uyardılar gözlem yapın bişi olursa gelin dediler. Şükür dünden bu yana iyiyim. Uyudum fakat hep uyandırdı annemle eşim beni. 

Rabbim kimselere nasip etmesin çok zormuş.  

Şimdi tüm tahllil ve sonuçları alıp bide üniversite hastanesinde beyinle ilgili bölüme gidicem bakalım inşaallah bişi çıkmaz.


21 Aralık 2011 Çarşamba

Bir hastalık halleri






Bir tas tavuk suyuna çorba ne kadar sürede iyileştirir bir insanı ? 
Theraflu hapı ne süre uyutur bir hastayı ? 
İnsan grip olunca neden tuvalet kağıdı kullanır akan burnuna ?
Bir battaniye bir yastık ne kadar çekebilir bizi ?
Hasta olunca neden çekilmez ! olur muş Kİ! 
İnsanlar ?
Grip denilen illet neden ilaç alındığında bir hafta da
İlaç alınmadığında da yedi günde geçer ?
Bu kolay ama zor soruların cevabını verebilmek için 
Grip mi olmak gerekir illa ?


Resim Vladimir Olenberg isminde bir ressama ait.



11 Mart 2011 Cuma

Aman doktor



10 gündür sol sol kolumda ve omuzum da ağrı hissediyorum.
Nefes almak istediğimde sol göğüs kafesimi tutup almaya çalışıyorum 
Yoksa  batar giriyor ve kalbim acıyor.
Ha bugünde öksürük başladı...







5 Kasım 2010 Cuma

Mekanın cennet olsun....


Kendisini blog sayfasından tanıyordum.
Çok mücadele etti o lanet hastalığa karşı.
Ne yazık ki kaybetmişiz.
Son yazısını yayınlamak istedim.
Çok üzüldüm...
Allah rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun inşallah...

Yarın hastaneye yatıyorum günlük... yapılacak tetkiklerden sonra ciddi bir ameliyat geçireceğim..

Hani olur da ameliyat masasında kalırsam, hakkını helal et olur mu?

bu işler böyledir be günlük, ölüm yakınına kadar sokulduğunda tuhaf bir soğukluk hissedersin bedeninde. eğer yaptıklarının doğru olduğundan da eminsen ölmekten de çok korkmazsın... korkmuyorum be günlük. sadece merak ediyorum... eğer ölürsem bir anlamda gerçekleri de görme fırsatım olacak.. bu hayatı o kadar da eğlenceli yaşayamadık, olsun... diğer taraf nasıl diye merak ediyorum...

iki ihtimal var,
*** ya gerçekten inandığımız gibi cennet ,cehennem falan olacak ve ben bu hastalıklı bedenimden kurtulup o tarafta bana ayrılan suit'de keyfime bakacağım...
*** diğer ihtimali düşünmek istemiyorum... toprak olup gitmek fikri hiç cazip gelmiyor...

Hoşçakalın, beni seven sevmeyen herkese...

Eğer hayattaysam bir zaman sonra yeniden yazmaya başlarım, görüşürüz gene! değilsem .. boşverin...
Etiketler: