27 Ağustos 2021 Cuma

Merhaba

Uzunca bir aradan sonra tekrar merhaba,

Corona ile çalkalanırken dünya, kabuğumuza çekildik. Kendimizle hesaplar yapıp değişen dünya düzenine uyum sağlamaya çalıştık hep.

Bu sür zarfında yine gezdim ben tabii tüm hijyen, maske ve mesafe kurallarına uyarak ve hastalığa yakalanmadan şu güne kadar geldim ama her gece acaba coronamı oldum diye uyandığım zamanlar oldu. Bir panik hali eser kaldı işte.

Kıyısından ucundan corona geçirmekten sıyırdığım zamanlar da oldu.

Sevdiğim bir iki insanı coronadan kaybettim.

Babamın biraz rahatsızlıkları vardı tam kan sayımı istedik ve kanser teşhisi kondu babama. Multiple miyelom yani, kemik ilmiği içindeki beyaz kan hücreleri İle ilgili bir kanser türü. 
Şimdi onun tedavisi için uğraşıyorum Nisan ayından beri. İlk başlarda bana dediği “ Sen ne dersen onu yapıcam” büyük bir görev yükledi bana. Bende İzmir’e getirdim kemoterapi tedavisine başladık. Bir şekilde devam ediyor Didim’e gidip geliyorlar yoluna giriyor her şey. 

Büyükşehir Belediyesi Türk Sanat Müziği korosu başladı bu yaz çalışmalara ve en büyük morallerimden biri oldu.
 
Uzun lafın kısası,
Hayat bir şekilde devam ediyor ve zorlu geçecek dediğimiz dönemler bile bir şekilde yoluna giriyor.

Herkese sağlıklı günler diliyorum.




26 Nisan 2019 Cuma

kısa kısa

Merhabalar,

Bugünlerde nasıl dinlenmeye ihtiyacım var bilemezsiniz.  Hayatımın hiç bir dönemini bu kadar yoğun yaşadığımı hatırlamıyorum,

2018 Ekim, Kasım ve Aralık ayı önce çok yakın bir akrabamın kanser teşhisi, ameliyatı, tedavi süreci nasıl olacaklarla geçti. Aralık ayında onun ameliyatı başarılı ve güzel bir şekilde geçti ve ben Urfa’ya gezmeye gittim.

2019 Ocak ayında akrabam ilk kemoterapisini aldı bir Cuma günü. Doktor “ ziyarete gelenlerle yakın temas içinde olmayın” dedi ama gel gör 2 gün sonra pazar günü babasını kalp krizinden kaybetti. Şimdi nasıl uzak kalabilirdi ziyaret ve başsağlığı için gelenlerden.

2019 Şubat ayı, konserimiz için hazırlanmakla geçti. Güzel bir konserimiz oldu.

2019 Mart gitmeyi çok istediğim ama benimle gidecek kimseyi bulamadığım eşimin işinin uymaması, bir iki arkadaşımın iş ve maddiyat nedeniyle bir kararla sadece tanıdığım rehber olan bir tura tek başıma katıldım.  Önce Sivas sonrasında da Divriği’ye,  Ankara’dan kalkıp gelen şu meşhur Doğu ekspresi ile Kars’a gittim. Çok güzel yerler görüp güzel insanlarla tanıştım.

2019 Nisan ayı her hafta sonu yeni bir aksiyonla dolu dolu geçti. Önce ilk  haftası kayınvalidemi tatile yollayıp  evini taşıdık. O varken olmazdı çünkü onca eşyayı azaltamazdık. Sonraki hafta yeğenimi ziyaret etmek İçin İstanbul’a gittik elbette 3 gün gezmekle geçti dönüşte otobüste dinlenirim dedim ama uzun zamandır bu kadar uzun süren otobüs yolculuğu yapmadığım için epey yoruldum. Alışmışız her yere uçakla gitmeye. İstanbul’dan geldiğimizin haftası bu seferde başka bir yakınımızı kaybettik.

Mayıs ayı geliyor dilerim bu kadar koşuşturmalı geçmez diye umut etsem bile olmayacağını biliyorum. Şubat ayından beri işaret dili kursuna gidiyorum kursumuz bitiyor ve sınavımız olacak. Ayrıca Mayıs sonu yine devam ettiğim folklor kursumuzun gösterisi olacak. Koromun konserini de unutmamam lazım.

Bu yaz nasip olursa güzel bir tatili hakettiğimiz düşünüyorum,

Görüşmek üzere


1 Nisan 2019 Pazartesi

Merhaba,

Aklıma takıldı
Bir blog vardı hani Amerika’da yaşayan bir aile.
Blog yazarı kadın.
Çocuklarına evde eğitim aldırıyordu.
Var mı o blog sayfasını hatırlayan?
 İsmi bir türlü aklıma gelmiyor.


8 Şubat 2019 Cuma

Merhaba,

Uzun zamandır yazmıyorum. Teknolojinin getirdiği hızlı yayın yapmaya dalınca geri planda kaldı burası. Bir gece vakti aklıma düştü eski bir eve uğramak gibi oldu. Dilerim bu eski evi tekrar yenilerim.

Bunca zamanda kimi güzel kimi acı dolu günler geçirdim.
Acı günlerin sahibi paylaşım yapmadığı için kararına sadık kalıp bu konuyu anlatmak istemiyorum.
Ama O’nun bu acı günleri atlatırken yanında olduğum için bende fiziken ve ruhen çok yoruluyorum, yoruldum. Dileğim bu günleri en az hasarla atlatabilmek.

Güzel günlerim bana ait.
Hayat öyle böyle devam ediyor.
İki hafta sonra konserimiz var onun heyecanı içindeyi . Solo şarkım var ve en iyi şekilde okuyabilmek için tüm gücümle çalışıyorum. Sabah şarkımı söyleyip kalkıyorum ve bu akşama kadar sürüyor. Çünkü söyledikçe oturuyor kendimce yeni yorum katıyorum. Dileğim o akşam en güzel ve doğru bir biçimde okumak.

İyi geceler. 

19 Mayıs 2018 Cumartesi

Ses vereyim istedim

Merhaba,

Nasıl özlemişim burayı. Tam başımı yastığa koydum davulcunun sesine uyandım sonra uyku tutmadı blog sayfalarına bakayım dedim. Burayı özlediğimi fark ettim. Tabletten okuyordum yazayım dedim olmadı. Kalktım laptopu açtım yazmaya başladım.

Nasılsınız?

Bayağı olmuş ben yazmayalı en son kasım ayında yazmışım.

Orada bahsetmiştim Türk sanat müziği korosuna hala gidiyorum. Hatta ilk konserimizi 22 Şubat'ta yaptık. Solo şarkım bile oldu. Gözleri aşka gülen şarkısını söyledim. Nasıl bir heyecan duydum bilemezsiniz. Hayatımda ilk defa konsere çıkıyorum ve İzmir'in en büyük salonlarından biri olan Fuar İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde tam 750 kişiye söyledim  güzel tepkiler aldım. Sahne bambaşka bir dünyaymış bir kere o hevesi alınca tekrar tekrar söyleyesi geliyor insanın.
Yeni konserimiz 21 Haziran'da olacak yine bir solo şarkım var tam bana uygun.


Ha bir de Trt'nin Trt Nağme radyosunda Çarşamba günleri saat 16'da yayınlanan Ya Evde Yoksa programına katıldık koro olarak. Canlı yayında stüdyoda olmak sazlar eşliğinde şarkılar söylemek program konuğu trt sanatçısına şarkısını söylerken eşlik etmek konserden çok daha farklı bir deneyim, anı oldu benim için.

Nisan ayında hayatımda ilk defa yurt dışına çıktım Kıbrıs'ı saymazsak tabii. Finlandiya'ya gittim eltimle beraber. Eşimin kuzenine gittik 9 gün kaldık. Gittiğim ülke sessiz ve sakin bir ülke. Başkent Helsinki'ye gitim düşünün şehrin merkezindesiniz ve kuş seslerini duyuyorsunuz ama ne korna çalan var ne yüksek sesle konuşan ne de koşturan insanlar.
Ne zaman Atatürk Havalimanı'ndan çıkış yaptık amanın dedim bu nasıl bir kaos böyle hemen geri dönelim. Oradan Kadıköy'e geçtik kaos iyice büyüdü o gün yani 19 Nisan günü Fenerbahçe-Beşiktaş maçı varmış meğer. Kendimizi Sabiha Gökçen Havalimanı'na zor attık.

Oradan gelip 1 gün sonrasında da önce Adana sonra Gaziantep'e gezmeye gittik eşimle. Nerden nereye. Güzel bir gezi oldu bizim için.

Ah bunlar dünyevi şeyler işte anlattıklarım onun dışında ben nasılım?
Çok anlatasım var aslında.
Ama o da tekrar yazmam için bahane olsun.