19 Mart 2010 Cuma

Bir ezginin bana hissettirdikleri

Eski karanlık çağlara ait olan şimdi yaşamayanların anlatıldığı masallar diyarı. 
Sonsuz gibi görünen ama geceleri ürkütücü,korkunç ama konuşan ağaçlarıyla dolu büyülü ormanlar.
Büyük ama kasvetli şatolar. 
Uzun sessiz ama fısıltılar içindeki karanlık koridorlar. 
Talihsiz bir şekilde ölen, kalbinin iyiliği kızına geçmiş olan kraliçeler. 
Üvey annelik hakkını veren kötü kalpli kraliçeler. 
Ve o kraliçeler tarafından hangi odasında hapis kaldığı bilinemeyen, yüzyıllarca bulunamayan prensesler. 
İçi hep sevgi ve iyilik doludur ordaki prenslerin.
Kalbi kötü kraliçeden pas tutmuştur, küsmüştür yaşlı kralların. 
Ortalıkta dolanan, yuvarlanan , hatta kralın tacına dokunabilen soytarılar. 
Bir gözü kralın tahtında bir gözü de kraliçede olan kralın baş danışmanı. 
Kurulan sofralardan taşan yemekler, meyveler 
Ve bunları göremeyen açlık, sefalet içindeki halk. 


Not: Daha önce yazmış, yayınlamışım. Arşive bakarken buldum. Paylaşmak istedim tekrar.

2 yorum:

  1. Lorena en çok dinlediğim seslerden biridir. Sözlü ya da enstrümantal,yaptığı müzik çok özgün. Müthiş bir sesi ve yorumu var. Çok severek dinliyorum..

    Betimlemen de harika olmuş.. Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Canım betimlemen ve müzik harikaaa:) ne kadar teşekkür etsem azdır.iyi hafta sonları diliyorum.

    YanıtlaSil

Dilek ve eleştirileriniz için teşekkür ederim.