Bir düğün;
Her havadan çalan orkestraya bayılmak
Hiç oturmadan
Yorulana dek,
Oynamak ta oynamak...
Gece eve gelindiğinde tüm kıyafetlerin terden sırılsıklam olduğunu fark etmek,
Ağrıyan ayaklara masaj yapmak...
Mavişim balonum, tüm gece hiç oturmadan oynarsan finalde çalan topal havasına en iyi oynayan sen olursun.
Bir düğün,
Onca zaman sonra uzaktan gelen
Hala, enişte ve kuzenlerle bir masada oturup
Tüm gece muhabbet etmek,
Gülmek,
Fotoğraf çektirmek,
Kuzenlere takılmak,
Büyüklere laf etmek...
Düğün nasıl olsa oluyor kendi kendine bi şekilde...
Bir düğün,
Ortamı püfür püfür esen bir rüzgarın bile kurtaramadığı,
Sıkıntıdan esneme yarışı yapılan,
Bir kere oturulup hiç kalkılmayan,
Bitse de gitsek modunda....
Püff.....
Üç akşam aynı bu şekilde geçti gitti...
İlk düğünden dökülen kurtların güzelliği
İkinci düğünden akrabalarla yapılan muhabbetin tadı,
Üçüncü düğünden de pastanın nefis tadı kaldı....
Şenizciğim valla helal olsun ben genelde yorgunluktan ve kalabalıktan bunalmış kaçarım düğünlerden:))
YanıtlaSilOüğündeki çalığılar bir taraftan, bir taraftan çocukların çığlığı, bir taraftan yenen yemekler, köfte ve pirzola kokusu.. Öbür tarafta telli geline bakarak iç geçiren bir masum genç kız.
YanıtlaSil