atışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
atışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2023 Cumartesi

atışma - yirmi iki

kırgız edebiyatı'nın göğündeki en parlak yıldız cengiz aytmatov, "gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir,"* dedikten sonra, mikrofona, türk edebiyatı'nın göğünde parlayan oğuz atay adlı 'cânım' yıldız geliyor: "iyi şeyler birden bire olur; bu kadar bekletmez insanı."**

  
  *:toprak ana
**:korkuyu beklerken

8 Haziran 2022 Çarşamba

atışma - yirmi bir

ülkemizin ilk bloggerlarından tezer özlü, "burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi,"* dedikten sonra mikrofonu şu dünyada 'bir ediplik yer' kapladığını iddia eden güzel şaire bırakıyor:

"sevgide sevgisizlik, sevgisizlikte sevgi arıyan insanlar ülkesi burası."**


*: yaşamın ucuna yolculuk
**: iki satır, iki satırdır (alev ebüzziya'ya mektupların ikincisi)

14 Mart 2022 Pazartesi

atışma - yirmi

ziya osman saba, behçet necatigil'in kabul günü başlıklı kısacık şiirine bütün saadetler mümkündür diyerek cevap veriyor.
"Biliyorum saadet
Bana dünyada gelmez,
Ölümü bekliyorum"

*
"Bütün saadetler mümkündür...
Şu kapının açılması,
İçeri girivermen,
Bahar, kuşlar, gündüz.
Ve bütün dünya
Bir an içinde gürültüsüz.

Bütün saadetler mümkündür...
Bahtsızların biraz gülümsemesi...
Körlerin gün görmesi,
Mümkündür bütün mucizeler...
Ana, baba, evlât, bütün kaybolanlar...
Ebedî bir sabahta buluşmamız bir daha.

Ölüler! Hepimiz için yalvarın Allaha..."

12 Aralık 2021 Pazar

atışma - on dokuz

son dönemin en amerikalı yazarı paul auster'ın "belki de yaşantılar, onları yaşayabilecek olanlara sunarlar kendilerini…"* dediği yerden devam ediyor filozof- şair oruç aruoba:

"Neyi ki yaşarız, onu ölürüz
- öldüğümüz de, hep, yaşadığımızdır."**


*: new york üçlemesi
**: de ki işte

10 Eylül 2021 Cuma

atışma - on sekiz

türk şiirinin en yakışıklısı turgut uyar, beklemeye ve mesafeye razı, naif bir duyarlılıkla söze, "ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım"* diyerek başlarken, türkçenin en büyük şairi de muhatabının karşısına geçer, hırçın ve azla yetinemeyen bir sesle "yüzüme bak/ ve yüzümü hırpala"** diye başlar.


*: göğe bakma durağı
**:sevgilim hayat

17 Temmuz 2021 Cumartesi

atışma - on yedi

modern resmin öncülerinden paul klee, bir halka sesleniş konuşmasında ya da derste, "sanat, gördüğünü resmetmez; görmemizi sağlar," diyerek gözümüzün önünde durduğu halde göremediklerimizi, aşikar oldukları halde anlayamadıklarımızı, ancak daha derin bir bakışla, bir zihin ve ruh terbiyesiyle görüp anlayabileceğimizi söylerken, sembolizmden mustarip şair mallermé de, bir kenara çektiği ressam manet'yi, "nesnenin kendisini değil, yarattığı etkiyi resmediniz," diye ikaz ederek adeta onu izlenimciliğe götüren yola taş döşüyor.

4 Mayıs 2020 Pazartesi

atışma - on altı

"yenilmenin tohumunu taşır her pazartesi" der, turgut uyar.

ve onun bıraktığı yerden devam eder beckett: "hep denedin, hep yenildin. olsun. bir daha dene, bir daha yenil. daha iyi yenil".

24 Şubat 2020 Pazartesi

atışma - on beş

modern çağların ihmale uğrattığı büyük romancı reşat nuri güntekin, "ben aşkı evvelâ derin bir merhamet zannettim," dedikten sonra yerine dönerken mikrofona türkçenin en büyük şairi geliyor:

"merhamet belki yüce bir şey, ve muhtemel ki, merhamet aşk'tan üstündür."

22 Aralık 2019 Pazar

atışma - on dört

dün akşam furkan çalışkan'ın bir mısrasını twitter diye bilinen sokakta yüksek sesle söylemiştim: haberin bile yok oysa dünyanın en güzel kızısın*…

ardından hayata karışıp kaldığım yerden falconer hapishanesi'ni okumaya devam ettim. meğer john cheever farragut olmuş da sazının tellerine vurarak benim o sayfaya gelmemi beklemekteymiş: sanki güzel olduğunu her zaman biliyordu da hayatı boyunca bunun söylenmesini beklemişti.

*

bir de "rilke, görseydi severdi seni" var, o ayrı.


*: ve sonra kalbim olaysız bir şekilde dağıldı

6 Temmuz 2019 Cumartesi

atışma - on üç

türk şiirinin derebeyi cemal süreya, kendisi kadar ünlü, "keşke yalnız bunun için sevseydim seni" dizesinden önce "bir şey var, ancak makilerin orda söyleyebilirim,"* der ya hani, ressam-şair seyyidhan kömürcü gençliğinden mi yoksa 'ikinci y'den mi aldığı belirsiz bir cüretle onunla aynı fikirde olmadığını saklamıyor:

"bilinsin ve süssüz siyah bilinsin istiyorum;
yok kimseye –makilerin orda- anlatacağım bir şey
"**

*: piri reis
**: siyah

15 Nisan 2019 Pazartesi

atışma - on iki

saramago, iflas eden bir kitapçının camına astığı kağıtta, "kelimeler bizi aldattı," yazdığını okumuş da, "bu seni neden şaşırttı?" demeye getiriyor sanki:

"sözcükleri az çok tanıyan herkes onlardan her şeyin beklenebileceğini bilir."*


*: yitik adanın öyküsü

9 Aralık 2018 Pazar

atışma - on bir

"hakkari'de bir mevsim"den "doğu öyküleri" devşiren ferit edgü, genç kızların sevgilisi, ergen erkeklerin idolü franz kafka'nın on altıncı aforizmasından da "binbir hece"ye bir öykü devşiriyor:

*

"kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı."*

"bir kuş bir kafes aramak için uçtu. /ve kanatları boş olarak döndü yanmış ormana."**


*: aforizmalar, altıkırkbeş yayın
**: binbir hece, can yayınları

25 Nisan 2018 Çarşamba

atışma - on

felsefecilerimin ikisi. hatta en sevdiğim ikisi: heidegger ve cioran...

onları neden sevdiğimi ispat edercesine sazın tellerine dokunuyor. üstelik ikisine de hak veriyorum...

*

"vazgeçme, bizden herhangi bir şey eksiltmez ama bize bir şey verir, sadeliğin tüketilmez gücünü."

"aşka, hırsa, topluma sırt çevirenlerden kendinizi sakınınız. vazgeçmiş olmanın intikamını alacaklardır."

22 Ocak 2018 Pazartesi

atışma - dokuz

ülkü tamer ve cemal süreya...

şiirde, ikinci yeni'de ve hatta tomris uyar'da ittifak etmişler de cemal süreya hakkında ayrı düşmüşler.

cemal süreya, trtdeki bir programda doğan hızlan'ın sorusu üzere biyografisini söylüyor: bin dokuz yüz otuz bir yılında doğdum. bin dokuz yüz otuz yedi yılında annem öldü. bin dokuz yüz kırk dört yılında dostoyevski'yi okudum. o gün bugündür huzurum yoktur. biyografim bu kadar.

ülkü tamer bu biyografiyi az ve eksik bulmuş olmalı ki, cins şair adlı şiirinde konuyu geliştiriyor:
"tanrı
binbirinci gece şairi yarattı,
binikinci gece cemal'i.
binüçüncü gece şiir okudu tanrı,
başa döndü sonra,
kadını yeniden yarattı."

13 Ekim 2017 Cuma

elmanın kalbi

ismet özel: türkçenin en büyük şairi.

orhan pamuk: yaşayan türkçenin en büyük yazarı. evet, yaşayan. çünkü, ahmet hamdi tanpınar yok.

ve ismet özel ile orhan pamuk aynı yerde, bir "elmanın kalbi"nde buluşuyor. aynı zamanda ayrılıyor.

"elmanın kalbine eşelek diyen biz türkler"*

"dikine değil yanlamasına kestiğin elmanın içindeki kusursuz yıldızı bana gösterdiğinde seni severdim"**


*: şiir okuma kılavuzu
**: kara kitap

9 Haziran 2017 Cuma

atışma - sekiz

elde ki resmi/ gayri resmi verilere rağmen kim daha önce mikrofona gelmiş bilmiyorum. belki nadir göktürk bu sözleri çok eskiden, ezginin günlüğü canımızı yakmadan evvel yazmıştır. belki şizofrengi ah muhsin ünlü'nün bu şiirini çok daha önce sayfalarına konuk etmiştir.

ama hiçbir önemi yok.

bana göre başlatan, iki bin yılı nisanında kendi imkanlarıyla gidiyorum bu'yu bastırmakla ah muhsin ünlü. hak ettiği cevabı aldığında sene iki bin beş. dargın mıyız adlı ezginin günlüğü albümü.

ah muhsin ünlü hesap edilmiş, ölçüp biçtikten sonra karar verilmiş, satranç gibi hamleleri bir kaç hamle sonrasına kadar düşünülmüş ve öyle hayata geçirilmiş, hem tanrının hem toplumun onayından geçmiş bir şeyi isterken (üstelik bunu büyük harflerle yapıyor), nadir göktürk, aniden verilmiş bir karar veya birazdan vaz geçersem korkusuyla, tıpkı tavla gibi zar ne gelirse onun oynamayı, rugby gibi kıra döke bir hevesin peşinden koşmayı öneriyor.

*

"ayakkabılarını kapımın önünde görmeyi istiyorum"*


"terliklerimle, gelsem sana"**


*: yaşasın! ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize
**: eksik bir şey

15 Kasım 2016 Salı

atışma - yedi

duru türkçe'nin has şairi cahit külebi'ye cevap bir yunan baladıyla egenin öte yakasından geliyor:

*

"sen orada, ben burada/ birbirimizden habersiz/ ayrı yaylalarda yeşeren otlar gibi/ bekleye bekleye çürüyeceğiz."*

"aynı gök kubbe altında ayrı yaşıyorsak suç ikimizde."**


*: çürüyen otlar
**: anonim olduğunu varsayıyorum...

2 Temmuz 2015 Perşembe

atışma - altı

modern zaman vak'a-nüvislerine göre bu konuşma ya da pas trafiği, isa'dan sonra iki bin on beş yılının temmuzunda birinci günü ikinci güne bağlayan gece fotoğraflar eşliğinde ve tıpkı bir parkın ortasındaki çimenliğe sırtüstü uzanıp gökyüzünü seyrediyormuş gibi* sohbet eden iki kişi arasında gerçekleşmiştir.

"eline sağlık tanrım ay çok güzel olmuş"**

"insan ayak basmış olsa bu kadar güzel olabilir miydi?"


  *: evet, the fisher king'ten. perry ve jack'in central park ortasında bulutları seyrettiği sahne.
**: ibrahim tenekeci - bir ki deneme'den mülhem

17 Ocak 2015 Cumartesi

atışma - beş

ibrahim tenekeci ve osman konuk ne güzel paslaşıyorlar...

*

"eline sağlık tanrım leyla çok güzel olmuş/ tanrım eline sağlık dünya da çok güzel olmuş/ keşke biraz ölmesem."*

"keşke biraz ölmesem, üzülmese leyla./ bir de o kadar güzel ki tanrım gülüşü./ görsem ölürüm. (görsen ölürsün diyemem, kızarsın)" **


*: bir ki deneme
**:internette bir yerler 

12 Nisan 2013 Cuma

atışma - dört

hakan günday ve ahmet altan aynı değneğin farklı uçlarından tutuyorlar...

*

"adını çok düşündüm. bildiklerimden hiçbirini yakıştıramadım. seni bulduğum gün, senden duyacağım. bu yüzden tahmin etmeyi bıraktım. şimdilik sana, "sevgilim," diyorum. umarım kızmazsın."*

"erken gelen bir özgürlük merakıyla tek başıma gittiğim, gazoz ve toz kokulu tan sineması'nda seyrettiğim filmdeki siyah gözlü kıza aşık olmuştum.
ama aşktan ağlamıyordum.
kızın adını öğrenemediğim için ağlıyordum, onun kim olduğunu anlayamamıştım.
adını bilmediğim için onu hayallerimin arasına alamıyordum.
hayallerime alamadığım için hayatıma da alamamıştım.
aşıktım ama aşık olduğum, kendisine ruhumda yer açtığım bir kadına hayatımda bir yer açmam, onu hayatımın bir yerine, hayallerimde de olsa, yerleştirmem mümkün olmuyordu."**



*: az
**:bilememek