Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
7 pages
1 file
Martin Arnold, Çeviren: Sıla Onat, Notlandıran ve Yayına Hazırlayan: Selahattin Özkan, İstanbul: Selenge Yayınları, 2021
Rüstempaşa Sosyal ve Beşeri Bilimler Öğrenci Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2022
Vikinglerin 793 Lindisfarne Manastırı baskını ile Viking Çağı başlamış, 1066 Stamford Bridge Muharebesi ile Viking Çağı son bulmuştur. Vikinglerin savaşlarda özel olarak bahsedebileceğimiz iki askeri birliği bulunmaktadır: Vareg Muhafızları ve Berserkerler. Vareg Muhafızları İsveç’ten Rusya’ya gelen ve burada Rus veya Vareg olarak anılan İskandinavlardan oluşmaktadır. Rus ismi İskandinavları ifade ederken anlam genişlemesine uğramış ve oradaki halka ve coğrafyaya ismini vermiştir. Vareg ise İskandinavları ifade etmekte olup yeminli adamlar demektir ve kurulan muhafız birliğinin ismi buradan gelmektedir. Vareg Muhafızları Rus prenslerinin ve Bizans imparatorlarının özel korumalarıdır. İsveç’ten Rusya’ya gelen İskandinavlar 838 yılında İstanbul’a ( O dönemki ismi Konstantinopolis) ulaştılar. 860 yılında İskandinav Ruslar veya diğer ismiyle Varegler İstanbul’a başarısız bir sefer düzenlediler. Bunun ardından Bizans İmparatorluğu ile anlaşarak Bizans’ın ihtiyacı halinde asker göndermeyi kabul ettiler. Vareg Muhafız Birliği, 988 yılında Bizans İmparatoru II. Basileios’un Rus Kiyef Prensi Vladamir’den askeri yardım isteği üzerine gönderilen 6.000 İskandinav savaşçıyla kurulmuştur. Vareg Muhafızları Bizans’ta o kadar zenginlik ve şöhrete kavuşmuşlardır ki bu ünleri İskandinavya’ya ulaşmıştır. İskandinavya’daki Vikingler Bizans’a gelerek Vareg Muhafız Birliğine katılmışlardır. Vareg Muhafızlarına Norveç’in müstakbel kralı Harald Hardrada’da katılmıştır. Vareg Muhafız birliği daima el üstünde tutulmuş ve özel kıta olarak saygı görmüştür. 1080 yılından itibaren Vareg Muhafız Birliğine Anglo-Saksonlar da katılmaya başlamıştır. Anglo-Saksonların 12. yüzyıla kadar sayıları artmıştır. 1272’de Vareg Muhafızları büyük bir olasılıkla tamamen Anglo-Saksonlardan oluşmaktaydı. Varegler sadece askerlik yapmamış aynı zamanda ticaretle de uğraşmışlardır. Öyle ki Kafkasya, Kudüs ve Bağdat Halifeliğine kadar gitmişlerdir. Berserkerler Odin’in özel askerleri olarak görülür ve savaşlarda en ön saflarda savaşırlar. Aynı zamanda İskandinav krallarının özel muhafızlığını yaparlar. Savaşlara zırhsız, çıplak ve kurt postu giyerek katılırlar. İnanışa göre Berserkerlere ateş ve silah işlemez ve bu yüzden zırh giymezlerdi. Bir başka inanışa göre onlar şekil değiştirebilirlerdi. Berserkerler genel olarak kurtlarla özdeşleşmiştirler. Berserkerler savaşlarda o kadar sinirli çarpışırlardı ki kalkanlarını ısırırlar ve silahlarını atıp silahsız bir şekilde düşmana hücum edebilirlerdi. Sivil hayatta kabadayı diyebileceğimiz Berserkerler savaş dışında da öfke krizine girerler ve etrafındakilere zarar vermemek için ağaçlara saldırırlar veya deniz kıyısındaki kayaları yerinden oynatarak öfkelerini dindirirlerdi. Berserker olabilmek için savaşta hayatını hiçe sayarak cesur bir şekilde savaşmak gerekirdi. Başka bir yol ise kendisine meydan okununca tereddütsüz kabul etmek veya başka bir Berserkere meydan okumaktır. Bir görüşe göre psikotik Berserker savaşçılarının öfkesi simyatik halüsinojenlerden kaynaklanmaktadır. Bir başka görüşe göre bu öfkenin nedeni sara krizi veya kalıtsal bir durumdur. Günümüz İngilizcesinde de “sinirden çılgına dönmek” anlamında berserkere dönüştü deyimi vardır. Hristiyanlığın İskandinavya’da yayılmasıyla Berserkerler ve Berserker öfkesi yasaklanmıştır.
Türkler ve Kurtlar, 2021
Türklerin en eski tarihleri hakkındaki kitaplarda, alışıldığı üzere, Türkler ve kurtlar arasında tarih öncesi bir akrabalık olduğuna, Türklerin atalarını dişi bir kurda götürdüklerine, en eski savaş sancak direklerinin üzerinde altın kurt başlarının bulunduğuna dair ifadeler vardır. Bunların hepsi ilkel Türklerin totemik inançlarının olduğunu ve kurdun onların totemi olduğunu gösterir. Eski Türk edebiyatında (terimi olabilecek en geniş anlamında kullanarak) bunu destekleyecek hiçbir şeyin bulunmaması bu ifadedeki en garip şeydir; bu iddia tamamen yabancı tanığa ve aşağıda tartışacağım, nispeten daha geç döneme ait bir metne dayanmaktadır. Türk dillerinde ‘kurt’a karşılık gelen iki sözcük bulunur, bunlardan bilinen en eski biçimler böri ve kurttur. Clauson, makalesinde dil verileri, efsaneler ve metinlerden yola çıkarak Türklerde kurt toteminin yerini tartışıyor.
İyi, kötü, erdem, ahlak, adalet gibi son derece soyut ve temelinde derin ve tarihi tartışmaların yattığı kavramlar, tüm insanlığı bağlayan evrensel bir mahiyete sahip midir? Yoksa tüm bu ve benzeri kavramlar zamana, toplumlara, kültürlere hatta tek tek insanların kendilerine göre farklılaşırlar mı? “Olması gereken”in ne olduğunun peşinde mi koşmalıyız yoksa “olduğu gibi”nin güzelliğini mi yaşamalıyız? Birlikler ve ortaklıkları keskinleştiren “büyük anlatılar” mı yoksa “küçük güzeldir” mottosundaki büyük sistemlere direnen gerilla düşünüşler mi insanlığa fayda sağlar?
2019
Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerek görsel malzeme yayınevinden izin alınmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
Tarih İncelemeleri Dergisi, 2021
Öz Hayvanlar, yaşamı paylaştığı insan ile sözsüz bir iletişim kurarak onun anlam dünyasında çeşitli özellikler yüklenir. Bu bağlamda Hitit metinleri de hayvanlara ve onlara atfedilen özelliklere sıkça yer vererek insanın kendi gerçekliğiyle tanımlayamadığı duyguları hayvanların doğası üzerinden aktarır. Hititler için hayvancılık yalnızca ekonomik bir faaliyet değildir. Hem evcilleştirilmiş hem de yabani hayvanların taşıdıkları anlam, kültürün şekillenmesinde de etkili olmuştur. Onlar için hayvanlar kimi zaman besin kaynağı kimi zaman çeşitli tanrıların yeryüzündeki temsilcisi kimi zaman da arkaik duygulara tercüman olan aracılardır. Bu nedenle metinlerin hayvan sembolizmi açısından değerlendirilmesi Hitit kültürüne dair çıkarımlar yapmamıza olanak sağlar. Bu çalışma, Hitit metinlerinde geçen yabani hayvanlar arasında yer alan ve genellikle UR.BAR.RA Sümerogramıyla yazılan kurdun sembolik ve sembolik olmayan kullanımları ile dini metinlerde geçen görevlilerden kurt adamların (LÚ.MEŠ UR.BAR.RA) Hitit kültündeki yerini incelemeyi amaçlamaktadır. Animals use a nonverbal communication, and they are assigned many various features in the semantic world of humans. Hittite texts often mention animals as well as their characteristics and use various expressions or similes that allow them to convey the emotions or describe particular situations. For the Hittites, husbandry was not just an economic activity. The meanings ascribed to both domesticated and wild animals have also been effective in shaping their culture. Animals were not only a source of food but also many gods were conceived in form of specific animals. Therefore, it is possible to single out some inferences about the Hittite culture by examining the texts in terms of animal symbolism. This study aims to investigate the symbolic and non-symbolic expressions of the wolf (UR.BAR.RA) in the texts and the place of the Wolf-men (LÚ.MEŠUR.BAR.RA) in Hittite cult.
Bu rapor, Suriye iç savaşında yer alan yabancı savaşçıların; sayıları, geçiş yolları, bağlı oldukları örgütler, profilleri, motivasyonları, radikalleşme süreçleri ve yarattıkları sorunlar ile yabancı savaşçılarla mücadele hakkında bilgi sunmak maksadıyla hazırlanmıştır.
Kün Edebiyat ve Kültür Arastirmalari Dergisi
Dr. Berna Kolot, Türk dünyası destanları üzerinden çalışma yaptığı Türk KültüründeKurt adlı yapıtında Türk kültüründe kutsal hayvanlardan olan “kurt”u ele almıştır. Kurt motifi bu zamana kadar birçok kitap, tez, makale, bildiri gibi çalışmalarda doğrudan veya dolaylı olarak bahsedilmiştir. Buna istinaden doğrudan kurt başlıklı çalışmalar da yayımlanmıştır. Fakat destan, masal, efsane vb. halk edebiyatı ürünleri içerisinde tespit edilen kurt-bozkurt motifine dair daha özele indirgenmiş kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Bu gerekçeyle Kolot, Türk boylarının Türkiye Türkçesine aktarılmış destanlarından erişebildiği her türlü kitap, tez, makale ve bildiri yayımlarını tarayarak bu destan metinlerinde yer alan ana kahraman, yardımcı kahraman ya da üçüncü dereceden kahramanlardan biri olan kurdun olay örgüsü içerisindeki varlığının nedeni, hangi şekillerde görüldüğü, görevleri okuyucuya sunularak ayrıntılı şekilde tespit ve tahlil edilmeye çalışmıştır (16). Çalışmanın hedefleri arasında k...
Peygamber Efendimizin (a.s.) siyeri ile ilgili veriler, siyer kaynaklarında zikredilenlerden ibaret değildir. İslâm ilim geleneğine göre yazılmış ve Peygamber Efendimizin (a.s.) siyerine tahsis edilmiş eserler, pergelin merkez ayağının durması gereken alandır. Pergelin çevre ayağı, İslâm ilim dairesinin alabildiğine geniş ufuklarında tetkik ve tahkikle gezinmelidir. Bu ufukların bazısı şunlardır: 1-Kur'ân-ı Kerîm'in rivâyet-dirâyet tefsirleri. 2-Hadîs külliyatları ve şerhleri. 3-Sahabe tabakâtı, ensâb vs. 4-Başta Mekke ve Medine ile ilgili olmak üzere şehir tarihleri ve İslâm coğrafya kaynakları. 5-Câhiliye devri tarihi ve şiir divanları. 6-Câhiliye, Hz. Peygamber (a.s.) ve sahabe devri verileriyle ilgili ilimler; yani lügat, ıstılah lügatleri, edep gibi alanlar. Mesela: el-Ferâhidî'nin (100-175/718-791), Kitâbü'l-Ayn'ı, es-Serakustî'nin (255-302) ed-Delâil fî Garîbi'l-Hadîs'i, İbn Abdirabbih'in (246-328/860-940)-'İkdü'l-Ferîd'i, el-Meydânî en-Nîsâbûrî'nin (518/1124) Mecma'u'l-emsâl'i ve diğerleri. Bu çalışma düzeneğine göre, Peygamber Efendimizin (a.s.) bi'set/peygamberlik öncesi; yani miladî 610 yılı öncesi hayatıyla ilgili özellikli bir kesiti; yani Ficar Savaşları'nı -zikredilen alanlara dair eserler yardımıyla-incelemeye çalışacağız. Amacımız bahsettiğimiz nazari çalışma düzeneğine uygulamalı bir örnek sunmaktır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Rivista Biblica Italiana 71,2 (2023) 250-256, 2023
Mineral Resources of Turkey, 2019
Frontiers in Public Health, 2024
Tourism Management, 2015
KANSEI Engineering International, 2006
Colloids and Surfaces B: Biointerfaces, 2019
Zemdirbyste-Agriculture
Journal of Urology, 2009
European geosciences union general assembly, 2017
Human Immunology, 2012
Energy Conversion and Management, 2010
Journal of Clinical Neuroscience, 2011