Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
12 pages
1 file
Batı kültür dünyası, Haçlı Savaşları'nda Avrupalı olmayan Öteki'ni doğrudan tanıma fırsatı buldu. Bu tanıma sonucunda yazar ve şairler, başta kilise ve yöneticilerinin yönlendirmesi olmak üzere çeşitli nedenlerle, Öteki'ni edebiyatın konusu yaptı ve yapmaya da devam ediyor.
Batı Sanatında Ötekiliğin Temsili Olarak Cadı İmgesi, 2017
BATI SANATINDA ÖTEKİNİN TEMSİLİ OLARAK CADI İMGESİ Çalışmamız, kökleri Geç Ortaçağ’ın sapkın olarak adlandırılan gruplarına dayandırılan, Rönesans döneminden itibaren kitlesel kıyımların gerçekleştiği cadı avı çılgınlığını, 15.-19. yüzyıllar arasında Batı sanatında üretilen cadılık temalı imgeler üzerinden ele almaktadır. Günah keçisi kavramı üzerine odaklanılan ilk bölümde, Hıristiyanlığın erken dönemleri ve Ortaçağ’da sapkınlık (heretiklik) kavramı ve Kilise’nin sapkın olarak tanımladığı isimler-gruplar incelenmiştir. Bu kapsamda Eski Ahit’te yasaklanan bazı uygulamalara ve Hıristiyanlığın Avrupa’ya yayılmasına rağmen halk belleğinden silinmemiş pagan inançlara yer verilmiştir. Hıristiyanlığın yükselişi sırasında ana akım Kilise’nin Kutsal Kitap’ı yorumlama ve pratiğe aktarma konunda eksik olduğunu düşünen ancak Kilise tarafından sapkın ilan edilen Hıristiyan gruplar mercek altına alınmıştır. Son olarak ise Kilise’nin sapkınlığa bir müdahale olarak kurduğu Engizisyon ve ceza yöntemlerine değinilmiştir. İkinci bölümde cadı kelimesinin etimolojisinin incelenmesinin ardından Papalık fermanları ile başlayan ve Malleus Maleficarum’un yayımlanmasıyla doruğuna ulaşan cadılık literatürü ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. Cadı kimliğinin literatürle belirginleştirildiği bu süreçte, Kilise Babaları döneminde doktrinsel nedenlerle sapkın kabul edilen gruplara yöneltilen suçlamaların cadılıkla nasıl bağdaştırıldığı ve kitleler halinde katliamların gerçekleştirildiği “cadı avı” konu edilmiştir. Batı sanatındaki cadı betimlerinin ikonografik yöntemle çözümlendiği üçüncü bölümde, cadı imgesinin ortaya çıkışına kaynaklık eden sapkın temalı betimlerden başlayarak başta 16. ve 17. yüzyıllar olmak üzere cadılık teması üzerine başlıca eserler incelenmiştir. Bu inceleme söz konusu eserlerin içerikleri ve üslup nitelikleri açısından Avrupa resmindeki cadı betimleri bağlamında gerçekleştirilmiştir. Son olarak ise cadılara en sık uygulanan ceza ve infaz yöntemleri de görsel örnekler üzerinden ele alınmıştır. THE WITCH IMAGERY AS THE REPRESENTATION OF THE OTHER IN WESTERN ART Based on the late Middle Age’s heretic groups, this study examines the Witch Hunt mania that lead to mass massacres since the Renaissance period, in terms of the witch images that were produced between the 15th – 19th centuries in Western art. In the first chapter, which focuses on the term Scape-Goat, the term “heretics” in the early Christian period and in the Middle Ages are examined with the groups that are named as heretics by the Church. In this respect, some practices banished in the Old Testament and the pagan beliefs that were not erased from the community’s mind in spite of the expansion of the Christianity in Europe are included in this chapter. The Christian sects (heretic groups) which were titled to be heretics by the Church are closely examined. Finally, the Inquisition, established as intervention against to heretics, by the Church and the torture methods are observed. In the second chapter, after the etymological examination of the term “witch”, the witchcraft literature, that began with the Papacy rescripts and reached its heights with the publication of Malleus Maleficarum is closely examined. While the witch identity is highlighted through literature, how the accusations to groups, accepted as heretics because of the doctrinal reasons, during the Church Father’s period are related with witchcraft and the mass massacres as known as Witch Hunt is observed. In the third chapter where witch portrayals are analysed with iconographic method, beginning with the examination of the heretic portrayals as the originators of the witch imagery; the major works about Witchcraft, primarily from the 16th and 17th centuries are examined. Taking into consideration the content and the style of the works, the examination is held depictions of witch in the context of European painting. Conclusively, by using visual examples, the frequent exercises of torture and execution methods on witches are observed.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2017
Birey, toplum hayatı içinde bir kimlik oluşturabilmek için öncelikle kendisini tanımladığı bir "ben" kavramı geliştirir. Sonra kendini "diğerleri"nden ayıran noktalar üzerinde durur ve kendisini diğerlerinden ayırırken onların kendisinden farklı yönlerinin de açığa çıkmasına sebep olur. Böylece "ben" kimliği oluşurken iki taraflı bir ayrılık süreci yaşanır. Bu durum, özne diğerlerini kendinden daha aşağıda konumlandırdığında "ötekileştirme"ye dönüşür. Benzer durum toplumlar için de geçerlidir. Gerek bireysel gerek toplumsal düzeyde olsun ötekileştirme olgusuna, edebiyat eserlerinde sıklıkla rastlanır. Orhan Pamuk da romanlarında yoğun bir şekilde "öteki" kavramı üzerinde durur. Hatta çoğu romanının çatışma ve entrik unsurunu sağlayan dinamiğin "öteki" olduğunu söylemek gerekir. Yazar özellikle son romanlarında 1980 sonrasında Batı kültür dairesine Amerikan tipi tüketim alışkanlıklarıyla hızlı bir geçiş yapan ve ciddi bir dönüşüm yaşayan Türk toplum yapısını irdeler. Temelsiz ve hızlı işleyen bu değişimin yol açtığı ideolojik ve ekonomik kutuplaşmalara yoğunlaşır. Toplumun laikdindar, zengin-fakir, Türk-Kürt vb. çok çeşitli yapılara bölünmesinin yol açtığı sorunları romanlarına taşır. Orhan Pamuk'un romanlarında bu sorunsallar kimlik-öteki ilişkisinin çeşitli boyutlarıyla ele alınır. Bu makalede de Orhan Pamuk'un, romanlarında ötekileştirmenin boyutları üzerinde durulacaktır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015
The main purpose of this article is to deal with the search for truth in the tradition of Sufism and to examine their approaches to various faiths. For his purpose, it gives some examples in terms of relationship of Muslim mystics with various followers of faiths in the history of Sufism and then, it sets forth the theoretical basis of the subject based on the views of Ibn Arabi and Mawlana Jalal al-Din Rumi
Sanat Dergisi, 2020
Öz "Öteki" kavramı; felsefe, edebiyat, sosyoloji gibi sosyal bilimler alanında kullanılan bir kavram olmakla birlikte, sanat alanında da sıkça yer bulmuş bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda ilk akla gelen "öteki" türleri; kültürel, dilsel, siyasal, etnik, dinsel ve cinsel ötekilik olarak bilinmektedir. Her biri kendi içinde felsefik ve sosyolojik açıdan birçok açılımı barındıran bu ötekilik türleri, Platon'dan günümüze dek karşımıza çıkmış, birçok filozof ve sosyolog tarafından üzerinde düşünülmüş ve beraberinde de pek çok tartışmaya konu olmuştur. Bu makalede; öteki kavramının disiplinler arası bir yaklaşımla tanımlanmasının yanında, sanat dalları ve özellikle de seramik sanatı içerisinde kavram olarak kullanılmış olan örneklerine yer verilecektir. Konuyu çözümlemiş ünlü düşünürlerin fikirlerinden referans alınarak makale kapsamında açıklanacak "öteki" kavramı, araştırmacı tarafından üretil-Abstract The concept "other"; as well as It's a term used in social sciences such as philosophy, literature and sociology,we confront with this concept frequently in art. In this context,the first types of the "other" that comes to mind are known as otherness as cultural,lingual,political, ethnical,religious and sexual. These types of the concept "other", which includes a lot of ideas with the perspective of philosophy and sociology in itself, have been seen from the time of Platon until today, and thought by myriad philosopher and sociologist and became the subject of numerous discussions. In this article, besides of identification the concept "other" with the multi disciplinary perspective,examples of this concepts will be shown in terms of branches of art and especially in ceramic art.The concept "other", which will be explained within the scope of the article with the referances from the ideas of well-known philosophers who resolved this
Türkiye Günlüğü, 2008
Memleketimizi asrîleştirmek istiyoruz. Bütün mesaimiz Türkiye'de asrî, binaenaleyh garbî bir hükûmet vücude getirmektir. Medeniyete girmek arzu edip de, garba teveccüh etmemiş millet hangisidir? Bir istikamette yürümek azminde olan ve hareketinin ayağında bağlı zincirlerle işkâl edildiğini gören insan ne yapar? Zincirleri kırar, yürür." Mustafa Kemal Atatürk (29.10.1923, Fransız Muhariri Maurice Pernot'ya Demeç)
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2007
THE “OTHER” PHENOMENON IN MAWLANA AS A CONTRIBUTION TO THE WORLD PEACE ...In this paper, I will present some thoughts of Mawlana concerning world peace in our day when the world people have many unfortunate events, unhappiness, and uncertainties. It seems that the transcendent world views of Mawlana are the cure for our present secular world’s illness which because people make “different” and “other.” When we have had such as world that whose basic character is to create “other” as much as possible instead of creating peace and consensus, we should understand that the approaches of Mawlana in the context of peace and sympathy is very important and clear. Because of his tremendous effects regarding his sympathy and understanding on people that today from west to the east many thinkers, artists, literatures, economists, scholars, ect accept that Mawlana’s thoughts are a real contribution the world people for the living in peace, justice and brotherhood. ...Bu makalede, dünya insanının yaşadığı son acı olaylar da dikkate alınarak, barışın egemen olabilmesi için Mevlana gibi güçlü bir nefesin estirebileceği etkileyici soluğun neler yapabileceğine ilişkin bazı tespitler üzerinde durulmuştur. Öyle anlaşılıyor ki, Mevlana’nın aşkın dünya görüşü, günümüz insanlarını olabildiğince ‘farklılaştıran’ ve ‘öteki kılan’ modern seküler düşüncenin fikir formatlarının egemenliğine dur diyebilecek derinliğe sahiptir. Barış ve uzlaşı fikrinin yerine, olabildiğince ‘öteki’ kılma çabalarının egemen olmaya yüz tuttuğu çağımız dünyasında, Mevlana’nın barış ve hoşgörü eksenli yaklaşımları- na ne denli muhtaç olduğumuz son derece açıktır. Doğusundan Batısına kadar çoğu düşünür, sanatçı, edebiyatçı, siyaset, iktisat ve bilim adamlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemiş bulunan Mevlana gibi büyük bir düşünürün, farklılıklar içerisinde bir arada yaşayabilme hedefine katkıda bulunabilmesi, tabii bir öngörü olsa gerektir.
2022
This study was carried out to examine a different effort to understand the other in the Middle Ages, a period when political, social, cultural and religious conflicts were experienced both between different religions and especially within the great religions. This effort was put forward by Nicholas of Cusa, one of the important names of the early Renaissance. Cusa, who was influential both with her important duties within the papacy and with her academic studies during her lifetime, came to the fore as a humanist, reformist and reconciliation figure. This aspect of Cusa has been the subject of different studies in its theological and historical contexts. In this study, it will be evaluated in terms of its philosophical background. The main thesis of this study is that there is an intellectual accumulation behind the unifying attitude that emerged in Cusa's worldview. This accumulation takes its philosophical basis from Plato's philosophy and its dialectical method.
Kazanan ve kaybedenlerin dünyasında kaybedenler ortadan kalkmaz, kaybolmaz fakat hep gidecek başka bir yer ararlar.
2013
Islam gelenegi icerisinde oteki dini gelenekleri onlarin kendi terim ve teo-rileriyle arastirma ve anlama hususuna samimi bir ilgi gosteren âlimler bulunmaktadir. Basta doga bilimleri olmak uzere diger bilimlerdeki basa-rilari din arastirmalarindaki onemli katkisini golgelemis olsa da Biruni'nin (973-1048), soz konusu âlimlerin en iyi temsilcilerinden biri oldugu soyle-nebilir. Bu makale, Biruni'nin Hindistan'a ait dini gelenekleri incelerken uygulamaya koydugu metotlari analiz ederek din arastirmalarindaki aktuel tartismalara katki saglamayi amaclamaktadir. Konu ele alinirken, Biruni'nin dusuncesindeki fenomenolojik, diyalojik ve mukayeseli yaklasim-lar da gunumuz bilimsel tartismalari isiginda aciklanmaya calisilacaktir.
An Aims-based Curriculum: the significance of human flourishing for schools London: Institute of Education Press, 2013
Mauthausen und die nationalsozialistische Expansions- und Verfolgungspolitik, 2021
Revista PHILIA | Filosofia, Literatura & Arte, 2024
Graduate / Master Thesis (Tesis S2), 2019
Open Economies Review, 2019
Scientific Reports, 2019
Journal of Cultural Heritage, 2016
NACADA Journal, 2018
Tiara Estafania , 2024
Journal of Urology, 2006
Life Science Journal, 2012