Academia.eduAcademia.edu

APAM Çin Çalışmaları II (APAM China Studies II)

2024, ANKARA UNIVERSITY PRESS

Konfüçyüs İlkelerinin Kadim Çin Devlet Yapısı Üzerindeki Etkileri

Ankara Üniversitesi Yayın No: 864 APAM Yayın No: 38 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ASYA-PASİFİK ÇALIŞMALARI UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ (APAM) APAM ÇİN ÇALIŞMALARI-II APAM ÇİN ÇALIŞMALARI-II Yayına Hazırlayan A. Merthan DÜNDAR Ankara Üniversitesi Basımevi http://basimevi.ankara.edu.tr Para ile Satılamaz. Ankara - 2024 Pa r ai le Sa tıl a m az ISBN: 978-605-136-815-3 Ankara Üniversitesi Yayınları No: 864 APAM ÇİN ÇALIŞMALARI – II Yayına Hazırlayan: A. Merthan DÜNDAR Ankara, 2024 Asya-Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi APAM Yayınları: 38 ISBN: 978-605-136-815-3 Yazarların görüşlerinin sorumluluğu kendilerine aittir. Redaktör: Aysun HARPER Baskı Yeri: Ankara Üniversitesi Basımevi İncitaşı Sokak No: 10 06510 Beşevler / ANKARA Tel: (0312) 213 66 55 Basım Tarihi: 26/07/2024 İÇİNDEKİLER A. Merthan DÜNDAR SUNUŞ ........................................................................................................... V Ahmet Faruk IŞIK Çin Halk Cumhuriyeti’nde İdari Yapının Modernleştirilme Gelişimi: Başarılar ve Zorluklar .................................................................................... 1 Ahmet Yiğitalp TULGA Geçmişten Günümüze Türkiye’de Çin Çalışmaları Literatürünün Evrimi ......... 21 Özlem Zerrin KEYVAN Tayvan Sorunu Çerçevesinde Çin-Litvanya İlişkileri ................................... 41 Vusal GULIYEV Konfüçyüs İlkelerinin Kadim Çin Devlet Yapısı Üzerindeki Etkileri ............ 61 Fatma Ecem CEYLAN Ejderha Teknesi Bayramı ve Qu Yuan Efsanesi ile İlişkisi ........................... 79 Gonca Ünal CHIANG Konfüçyüs Düşüncesinde “Orta Yol”: İnsan Karakterinde Denge ve Uyum Arayışı .............................................................................................. 107 Gökçen KAPUSUZOĞLU Tang Döneminde Sınır Pazarları: Göktürk Tengri Kağan Dönemi Örneği ..... 127 İsmigül CANTÜRK Çince-İngilizce İki Dilli Çocukların Ses Bilimsel Farkındalığı: Bir Meta-Analiz Çalışması.......................................................................... 139 Pınar ALTAY YILMAZ Çin’in Ütopya Edebiyatı ............................................................................. 155 Tuğba AKGÜR Çince Yazılı Anlatım Ders Kitabı Değerlendirmesi ve İçerik Önerisi ........ 169 SUNUŞ Ankara Üniversitesi Asya-Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (APAM) olarak Asya-Pasifik ülkelerini daha yakından tanıma, anlama ve anlatma faaliyetlerimiz yoğun şekilde devam etmektedir. Bu geniş alanla alakalı -Pakistan’dan Okyanusya Adaları’na kadar- 2018 yılından bugüne kadar yaklaşık 40 kitap yayımlamayı başardık. Türk okuyuculara ücretsiz olarak arz ettiğimiz çalışmalarımızın sayısını artırarak Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki ülkelerin coğrafyaları, iç ve dış siyasetleri, ekonomik ilişkileri, burada yaşayan insanların kültürleri, dilleri, dinî inançları konusunda Türkçe bilgi birikimine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. APAM Çin Çalışmaları-II kitabımız da yukarda bahsettiğimiz hedef doğrultusunda hazırlanan son kitaplardan biridir. Öncelikle bu eserin hayata geçirilmesi için emek sarf eden yazarlarımıza şükranlarımızı sunarız. Ankara Üniversitesi Basımevi çalışanlarına ve her zamanki destekleri için Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR’a ayrıca teşekkür ederiz. Prof. Dr. A. Merthan DÜNDAR APAM Müdürü ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDE İDARİ YAPININ MODERNLEŞTİRİLMESİNİN GELİŞİMİ: BAŞARILAR VE ZORLUKLAR Ahmet Faruk IŞIK GİRİŞ Bu makale, Çin Halk Cumhuriyeti'nde idari yapının modernleştirilmesi politikalarını incelemekte ve bu politikaların 1949 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti'nde yönetime gelen farklı devlet liderleriyle birlikte nasıl evirildiğini ele almaktadır. Makale, bu sürecin temel etkenlerini ve şekillenme sürecini açıklamak için çeşitli kaynaklardan yararlanmaktadır. Çin, tarih boyunca farklı siyasi ve ekonomik dönemlerden geçmiştir ve bu süreçlerde devlet yönetimi ve ekonomi politikaları önemli değişimler yaşamıştır. Özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren, Çin, çağdaş dünyaya ayak uydurmak için büyük bir dönüşüm sürecine girmiştir. Bu süreçte, Çin Komünist Partisi'nin liderliği altında, ülke farklı politikalar denemiş, bazılarını benimsemiş ve bazılarını terk etmiştir. Makale, Çin'deki parti merkezli devlet yönetimini, ulusal yönetim şeklinin modernleşmesini ve hukukun üstünlüğü ilkesinin uygulanmasındaki deneyimlerini ele alarak, bu dönüşüm sürecini derinlemesine incelemektedir. Bu analiz, güncel Çince resmî ve akademik kaynaklardan elde edilen verilere dayanmaktadır ve Çin'in modernleşme çabalarını anlamak için önemli bir ışık tutmaktadır. 1- Çin'de Parti ve Parti Merkezli Devlet Yönetimi Çin Komünist Partisi (ÇKP) hiyerarşisinde, en üst düzey otorite Parti Ulusal Kongresi tarafından sağlanmaktadır. Kongre, beş yılda bir düzenlenmekte ve parti yönelimini, politikalarını ve liderliğini belirlemektedir. Kongreden sonra, Merkez Komite, Kongre'nin kararlarını uygulamakta ve parti yönetimi hakkındaki önemli kararları almaktadır. Merkez Komite  Shanghai International Studies University, Uluslararası Siyaset ve Kamu Yönetimi Fakültesi (SIRPA), Karşılaştırmalı Siyaset ve Bölge Çalışmaları Bölümü (SAGGAS), Doktora Adayı ve İtalya Torino World Affairs Institute, ChinaMed Projesi Araştırmacısı. tarafından seçilen Politbüro, partinin en üst düzey karar alma organıdır ve Daimî Komite, Politbüro'nun liderliğini ve kararlarını denetlemektedir. Genel Sekreter, en üst liderdir ve partinin ve devletin yönetiminde anahtar bir rol oynamaktadır. Sekreterlik, Politbüro ve Politbüro'nun Daimî Komitesi'nin kararlarını koordine etmekte ve uygulamaktadır. Merkezi Askeri Komisyon, Çin'in en üst askeri organıdır ve askeri politikaları belirlerken, Disiplin Denetimi Merkez Komitesi, parti içi yolsuzluk ve disiplin ihlallerini soruşturmakta ve ele almaktadır. Bu kurumlar, ÇKP'nin iç işleyişinde ve yönetiminde önemli roller üstlenmektedir ve Çin'in siyasi, askeri ve toplumsal alanlarında otorite sahibidirler.1 Genel Sekreter (1 Kişi) Daimî Komite (7 Kişi) Politbüro (25 Kişi ) Merkez Komite (~200 Kişi) Ulusal Kongre (~2000 Kişi) Çin Komünist Partisi (~91.000.000 Kişi) Çin'in Siyasi Sistem Grafiği ÇKP’nin Çin'deki rolü çok yönlüdür ve ülkenin yönetimi, ekonomisi, toplumu ve kültürüne kadar birçok alanda ana yönlendirici konumdadır. 1921'de kurulan ÇKP, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 1949'da kurulmasından bu yana devletin yegâne gücünü kontrol eden siyasi partidir. Merkezi ve hiyerarşik bir yapı aracılığıyla yönetilir ve nihai yetki, partinin en üst karar alma organı olan Politbüro Daimî Komitesi'ne verilmektedir. ÇKP Genel 1 2 马 光 义 . 习 近 平 治 国 理 政 的 历 史 思 维 研 究 [D]. 江 西 师 范 大 学,2021.DOI:10.27178/d.cnki.gjxsu.2021.000065. Sekreteri, Çin'deki en güçlü siyasi figürdür ve Merkezî Askerî Komisyonun Başkanı olarak aynı anda hizmet vermektedir.2 İdeolojik olarak ÇKP, Marksizm-Leninizm'i, Devlet Başkanı Mao Zedong Düşüncesini, Deng Xiaoping Teorisini, Bilimsel Bakışını ve “yeni dönemde 新时代” Çin Özelliklerine Sahip Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesini benimsemektedir. Bu ideolojiler partinin politikaları ve eylemleri için yol gösterici ilkeler olarak hizmet etmektedirler. 3 Çin siyasetinin merkezi aktörü ÇKP’dir. Çin siyasetinin dinamiklerini ve sürecini daha iyi anlamak için parti merkezli yaklaşımından incelemek önemli ve zorunludur. Çin, siyasi düzeninde devlet ve parti iç içe geçmiştir. ÇKP’nin hali hazırda 91 milyondan fazla üyesi bulunmaktadır. 4 Çin’de ÇKP’nin dışında ÇKP'ye ek olarak sekiz siyasi parti daha vardır. Bu sistemde, ÇKP'nin yanı sıra “Birleşik Cephe” olarak bilinen diğer sekiz küçük siyasi partiye izin verilmektedir. Çin'de teknik olarak bahsi geçen siyasi partiler bulunsa da, bu partiler "ÇKP'nin liderliğinde çok partili iş birliği ve politik danışma" rolleriyle faaliyet göstermektedirler.5 Çin Halk Cumhuriyeti, sistemsel ve ideolojik olarak Çin Komünist Partisi (ÇKP) merkezli bir siyasi bir yapılanmaya sahiptir. Bu kapsamda devlet idaresi ve politika üretimi yine Çin Komünist Partisi merkezli gerçekleşmektedir. Çin Komünist Partisi’nin Çin’deki konumunu teorik olarak 3 teori üzerinden ele almak mümkündür. Bunlar sırasıyla DevletToplum İlişkisi Teorisi, Demokratik Geçiş Teorisi ve Yönetişim Teorisidir.6 Birçok ülkede siyasi partiler devlet-toplum ilişkilerinde merkezi bir rol üstlenmedikleri için akademi ve kitle iletişim araçlarının pek ilgisini çekmemektedir. Çin özelinde ise bazı akademik çevreler parti-devletini 2 3 4 5 6 岳明慧. 中国共产党执政规律视域下习近平以人民为中心的发展思想研究[D].青岛大 学,2023.DOI:10.27262/d.cnki.gqdau.2022.000957. 赵 中 源 . 新 时 代 党 的 治 国 理 政 能 力 建 设 的 基 本 要 义 [J]. 毛 泽 东 研 究 ,2021(03):413.DOI:10.14130/j.cnki.mzr.2021.03.001. 党员 9804.1 万名 基层党组织 506.5 万个 中国共产党党员队伍继续发展壮大 基层党组 织 政 治 功 能 和 组 织 功 能 不 断 增 强 https://www.gov.cn/yaowen/liebiao/202306/content_6889108.htm 中 国 共 产 党 领 导 的 多 党 合 作 和 政 治 协 商 制 度 https://www.gov.cn/test/200505/25/content_18182_2.htm 于 蕾 , 刘 笑 侃 , 钟 彬 . 论 中 国 共 产 党 的 理 论 自 觉 [J]. 天 津 师 范 大 学 学 报 ( 社 会 科 学 版),2024(03):84-91. 3 Komünist liderliği altında incelemekte ya da Komünist Partiyi yalnızca devlete bir tür yardımcı bağlılık sahibi aktör olarak ele almaktadırlar. Bu bakış açısı, devlet, toplum ve çeşitli toplumsal aktörler arasındaki karmaşık etkileşimleri incelemektedir. Teori, ÇKP'nin toplumsal taleplere nasıl yanıt verdiğini ve yönettiğini, ayrıca Çin'deki sistem bağlamında toplumsal grupların ne kadar özerklik sahibi olduklarını araştırmaktadırlar.7 Diğer taraftan Demokratik Geçiş Teorisine göre, demokrasi, siyasi liderlerin yönettikleri insanlar tarafından çok partili rekabet yoluyla seçildiği prosedürel bir yol olarak tanımlandığından, komünist yönetim her zaman Çin'de demokratik geçişin önünde bir engel olarak görülmüştür. Başka bir deyişle, teoriye göre Çin'de demokratikleşme ancak Komünist liderliğin sona ermesinden ve ÇKP'nin çöküşünden sonra gerçekleşebilecektir. ÇKP'nin sonunda parti içinden başlatılan aşamalı reformlar veya toplumsal güçlerin baskısıyla bir demokratikleşme sürecine girebileceğini de iddia etmektedirler. Ancak, teori standartlarında bir demokratikleşmenin zamanlaması ve yönü oldukça belirsiz olup; bu bağlamda siyasi ve toplumsal elitlerin tercihleri, toplumsal mobilizasyon ve dış etkiler gibi faktörler önemli rol oynamaktadır.8 9 10 Son olarak yönetişim teorisine göre, devlet ve toplum, hükümet ve piyasa, kamu ve özel sektör kuruluşları ve bireyler gibi pek çok farklı aktör arasındaki iş birliği ve koordinasyonu vurguladığından, siyasi partiler en fazla bu aktörlerden biri olarak görülmüştür. Bu grupların, Çin siyasetindeki rolleri marjinalleşerek farklı konumlanmıştır. “Devlet Kapitalizmi” teorisine göre, ÇKP'nin ekonomiyi yönetim şekli, özellikle de devlet şirketlerinin ve endüstri politikalarının kullanımını politik kontrolü sürdürürken ekonomik kalkınmayı teşvik etmesi buna bir örnektir. Bu teori, politik ve ekonomik faktörler 7 8 9 10 4 段妍. (2015). 马克思视野下"国家—社会"关系理论与中国现代社会治理创新. 理论探 讨(3), 4. Lu, J., & Shi, T. (2015). The battle of ideas and discourses before democratic transition: Different democratic conceptions in authoritarian China. International Political Science Review, 36(1), 20-41. https://doi.org/10.1177/0192512114551304 韩港,李舟.坚持党的全面领导推进全过程人民民主的原则、特征和优势[J].中学政治 教学参考,2024(16):77-80. Guo, S., Stradiotto, G.A. Prospects for Democratic Transition in China. J OF CHIN POLIT SCI 23, 47–61 (2018). https://doi.org/10.1007/s11366-017-9465-z arasındaki etkileşimi Çin'in büyüme modelini şekillendirme açısından incelemektedir.11 Bu teoriler, ÇKP'nin yönetimini ve politik değişim potansiyelini anlamak için farklı bakış açıları sunmaktadır. Ancak, Çin'in siyasi sisteminin son derece karmaşık olduğunu ve sürekli dönüşüm ve gelişim geçirdiğini göz önünde bulundurmak önemlidir, bu nedenle gelecekteki yönelimler hakkında kesin tahminlerde bulunması her zaman not edilmelidir. 1.1 Tarihsel Arka Plan: Parti Merkezli Devlet Yönetimin Modernleşme Hareketleri 1949-1957 yıllarında Çinliler, ilk ve en güçlü komünist devlet olan Sovyetler Birliği'nin deneyimini taklit ederek "bir tarafa yaslanma 一边倒" stratejisini benimsemiştir. 12 13 Bu kapsamda da 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından devlet yapısı ÇKP'nin önderliğinde adım adım oluşturulmuştur. 1958-1966 yıllarında ise Çinliler kendi devrimci sosyalist gelişme modellerini tanışmışlardır. 1958 yılında Mao Zedong ve parti yöneticileri, Sovyetler Birliği'nden ithal edilen kalkınma stratejisine alternatif olarak “İleriye Büyük Atılım 大 跃 进 ” girişimi fikrini öne sürmüşlerdir. Endüstriyel devrimi bu atılımla tamamlamak isteyen Çin’de tarımın durması ve yaşanan kıtlık neticesinde on milyonların ölümüne neden olmuştur.14 15 1966-1976 yıllarında Devlet Başkanı Mao Zedong, birçok komünist liderin sosyalizme karşı çıkan ve iktidardan atılması gereken yozlaşmış "kapitalist yolcular 走 资 派 " olduğunu savunmuş, bu bağlamda toplumu 11 12 13 14 15 Milhaupt, Curtis J. and Zheng, Wentong, Beyond Ownership: State Capitalism and the Chinese Firm (March 22, 2014). 103 Georgetown Law Journal 665 (2015), European Corporate Governance Institute (ECGI) - Law Working Paper No. 251/2014, Columbia Public Law Research Paper No. 14-391, University of Florida Levin College of Law Research Paper No. 15-8, Available at SSRN: https://ssrn.com/abstract=2413019 沈志华.从西柏坡到莫斯科:毛泽东宣布向苏联“一边倒”——关于中苏同盟建立之背景 和基础的再讨论(之二)[J].中共党史研究,2009,(04):14-33. Zhıhua Shen And Danhuı Li, After Leaning to One Side: China and Its Allies in the Cold War, PB - Stanford University Press, 2011. 付 星 浩 .“ 大 跃 进 ” 时 期 《 红 旗 》 杂 志 对 农 业 农 村 宣 传 的 研 究 [D]. 东 北 师 范 大 学,2023.DOI:10.27011/d.cnki.gdbsu.2023.000389. 周天羽.“一边倒”与美国“机会丧失论”再探讨(1949—1950)[J].史学月刊,2022(10):6775. 5 “yozlaşmışlıktan” çıkartmak için “Kültür Devrimini 文 化 大 革 命 ” başlatmıştır. Mao’nun başlattığı, Kültür Devrimi hem güç mücadelesi hem ideolojik bir mücadele hem de kültürü dönüştürmeye yönelik kitlesel bir kampanyaya dönüşmüştür. Bu süreçte Mao Zedong, parti içindeki muhalefeti ve entelektüelleri elimine etmek ve itibarsızlaştırmak genç komünist gençleri mobilize ve marjinalize etmiştir. Bu süreçte kültürel, tarihi, dini birçok mabet, eser yok edilmiş ya da büyük hasar görmüştür.16 1976’de Mao Zedong’un ölümüyle bu süreç sona ermiş, Mao’nun yerine 1978’de geçen Deng Xiaoping, yeni bir düzen inşa etmek ve ülkeyi modernleştirmek için çalışmalar yapmıştır. Bunlardan en büyüğü ve günümüz Çin ’inin hala temel ekonomik politikası olan “Dışarıya Açılım 改革开放” devrimidir. Kültür Devrimi’nin sona ermesinin ardından ÇKP ve devlet yeniden inşa edilmiş; partinin mutlak gücü tekrar ele alınmıştır. Geçmiş dönemde yaşanan pişmanlıklardan ötürü bu geçiş sureci devleti yönetenler ve güçlü halk desteğiyle hızlı yaşanmıştır. Halk Kongresi'nin gücü ve işlevi güçlendirilirken, Komünist Parti-devlet ilişkisi kurumsallaştığı bir düzene oturmuştur.17 1.2 Yakın Dönem: Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi “Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi” kavramı, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Genel Sekreteri ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından tanıtılan bir rehber ideolojidir. Bu kavram, resmî olarak 2017'nin Ekim ayında ÇKP'nin 19. Ulusal Kongresi'nde ÇKP'nin Anayasası'na dahil edilmesiyle daha fazla öneme sahip olmuştur.18 "Çin’e Has Sosyalizm", Deng Xiaoping Dönemi’nden beri Çin için temel bir rehber ilke olmuştur ve sosyalist prensipleri bir pazar ekonomisi unsurlarıyla birleştirme anlamına gelmektedir. "Yeni Dönem" eklemesi, 21. yüzyılda Çin'in karşılaştığı değişen koşullara ve zorluklara uyum sağlamak ve 16 17 18 6 《历史决议》是如何评价“文化大革命”的[J].党史纵览,2016,(08):55. 习近平.在庆祝改革开放 40 周年大会上的讲话[N].人民日报,2018-12-19(002). 刘静.中国特色社会主义生态文明建设研究[D].中共中央党校,2011. sosyalizmin devam eden değişen koşullara adapte edilmesinin gerekliliğini vurgulamaktadır.19 “Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi” temel olarak dört sütun üzerinde inşa edilmiştir. 1-Sosyalist modern müreffeh bir toplum inşa etmek 2-Reformları derinleştirmek 3-Hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet inşa etmek 4-Partiyi katı parti disiplinine dayalı olarak yönetmek Genel olarak, “Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi”, Xi Jinping'in Çin'in gelecekteki kalkınma vizyonunu yansıtmaktadır. Bu düşünce ayrıca ÇKP'nin liderliğinin önemini, ekonomik reformları ve yenilenmeyi, toplumsal ilerlemeyi, ekolojik sürdürülebilirliği, milli savunmayı ve Çin'in dünyadaki rolünü vurgulamaktadır. Bu düşünce, Xi Jinping'in liderliği altındaki ÇKP'nin politikaları ve eylemleri için bir rehber ideoloji olarak hem Çin kamuoyuna hem de dünyaya tanıtılmıştır ve ideolojik olarak takip etmek ya da anlamak isteyenlere rehberlik etmektedir. 20 Bazı uzmanlara göre Xi'nin liderliğinin daha otoriter olma eğiliminde olduğu ve diktatörlüğün eşiğinde Maoist döneme bir tür dönüşü temsil ettiği konusunda ısrar etmektedir. Diğer taraftan bazı uzmanlar ise Xi'nin liderliğinin daha verimli bir yönetim sekli getirdiğini ve pozitif anlamda komünist geleneğin yeniden canlanışını temsil ettiğini düşünmektedir. Son tahlilde, Çin Halk Cumhuriyeti tarihinde yolsuzlukla mücadelenin yapıldığı, hukuk çalışmalarının en fazla çalışıldığı ve en fazla konuşulduğu dönem yine Xi dönemidir. 1.3 Yakın Dönem: Çin'e Özgü Modernleşme 2022 yılında, Çin, 20. ÇKP Ulusal Kongresinde, modern bir sosyalist ülkenin nasıl inşa edileceğini ve Çin'in modernleşmesine yönelik politikalarını tanıtmıştır. Bu bağlamda, Çin modernleşmesinin özelliklerini ve temel gerekliliklerini kategoriler halında sınıflandırmıştır. Ekim 2022'de 19 20 刘静.中国特色社会主义生态文明建设研究[D].中共中央党校,2011. Xi Jinping, The Governance of China, 2014. 7 yayınlanan Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi Raporu, Çin modernizasyonunun özünü aydınlatan bu tür beş özelliği listelemiştir.21 Bunlar sırasıyla; I. Devasa bir nüfusun modernleşmesi, II. Herkes için ortak refahın modernizasyonu, III. Maddi ve kültürel-ahlaki ilerlemenin modernizasyonu, IV. İnsanlık ve doğa arasındaki uyumun modernleşmesi, V. Barışçıl kalkınmanın modernizasyonu22 Çin resmî kaynaklarına göre, Çin tarzı modernleşmenin temel gereksinimleri şunlardır: Çin Komünist Partisi'nin liderliğine bağlı kalmak, Çin'e özgü sosyalizme bağlı kalmak, yüksek kalitede kalkınma sağlamak, süreç boyunca halk demokrasisini geliştirmek, halkın manevi dünyasını zenginleştirmek, tüm insanlık için ortak refaha ulaşmak, insan ve doğanın uyumlu bir arada yaşamasını teşvik etmek ve insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir topluluğun inşasını teşvik etmek, yeni bir insan uygarlığı biçimi yaratmak olarak özetlenebilir.23 Çin tarzı modernleşmenin başarılı uygulaması, Batı modernleşme yolunun insanlığın modernleşmesinin tek yolu olmadığını göstermektedir; Çin modernleşme yolu, gelişmekte olan ülkelere bir örnek olmuşudur ve kimi uzmanlarca bir “alternatif” olarak görülmüştür. Çin'in modernleşmesi, imalat odaklı bir ekonomiden inovasyon öncülüğünde bir ekonomiye geçiş yapma ihtiyacı, hızlı endüstrileşmenin sonucu olan gelir eşitsizliği ve çevresel bozulma ile ilgili olarak karşılaştığı çok yönlü zorluklarla karşı karşıyadır. Lakin, bu yönde ilgili tedbirlere teorik olarak hazırlanmış, pratikte de net adımları atmaya başlamıştır. Yaşlanan nüfus ve tek çocuk politikasından kaynaklanan cinsiyet dengesizliği gibi demografik değişimlerin yönetilmesi, siyasi istikrar ile siyasi reform ihtiyacı arasında denge kurulması devletin zorlanacağı alanlardan bir tanesidir. 21 22 23 8 Qu Qingshan, “Five Characteristics of Chinese Modernization”, 2023-1114,http://en.qstheory.cn/2023-11/14/c_938533.htm. “习近平:高举中国特色社会主义伟大旗帜 为全面建设社会主义现代化国家而 团结奋斗——在中国共产党第二十次全国代表大会上的报告”,中国人民共和国 中央人民政府,https://www.gov.cn/xinwen/2022-10/25/content_5721685.htm Qu Qingshan, “Five Characteristics of Chinese Modernization”, 2023-1114,http://en.qstheory.cn/2023-11/14/c_938533.htm. ABD’de yaşanan “TikTok yasağı”, yarıiletken ciplere erişim konusundaki gibi yasak ve engellerin Çinli şirketlerin uluslararasılaşmasında potansiyel birer engel olmaktadır. Bu süreçte, Çinli şirketler TikTok ile aynı kaderden nasıl kaçabilir? Çinli bir firma yurt dışı pazarında hâlâ “Çinli olmaya” cesaret edebilir mi? gibi sorular ortaya çıkmıştır. Bu engellerin üstesinden gelmek için kapsamlı reformlar ve dostane diplomatik ilişkilere ihtiyacı vardır. Özetle, modernleşmeyi gerçekleştirmek, Çin halkının uzun yıllardan uğruna çabaladığı bir hedeftir. Bu hedef, teorik kökenler, tarihsel pratikler ve zamanın misyonu perspektifinden ele alındığı Çin’in bu değişimi ve gelişimi hep istediği ve bu günlerin mücadelesini verdiğini ve bu yolda kararlı olduğunu görmek mümkündür. 2- Yakın Dönem Çin Ulusal Yönetim Şeklinin Modernleşmesi ve Devlet Yönetim Kapasitesi 1978’de başlayan ve 40 yılı aşkın reform ve dışa açılma süreci boyunca Çin, "ilerici" bir reform yolunu seçmiştir: ekonomik reformlar, sosyal ve politik reformun önüne geçmiştir. Bu bağlamda sosyal ve politik alanlar arka planda kalmıştır. Bu bağlamda sosyal zenginlik, sosyal eşitlik ve hukukun üstünlüğü öncelikli hale gelmiştir. 24 Gecen süreç, gerçeklesen ekonomik reformların başarılı olduğunu, Çin’in dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmasıyla kendisini kanıtlamıştır. Deng Xiaoping’in değimiyle “Siyah ya da beyaz kedi fark etmez, fareyi yakalayan kedi, iyi kedidir 不管黑猫白猫,能捉老鼠的就是好猫”. Bu politika yaklaşımı Çin’in yönetimin gelişiminde ve yönetimdeki pragmatizmini de ifade etmektedir.25 Reform süreçleri ve dışa açılmadan bu yana Çin’de üretim ve yaşam standartlarını hızla gelişmiştir. Ülke ekonomik olarak gelişmişse de diğer sosyal alanlar bu hızı yakalayamamıştır. Bu süreçte devlet bu açığı kapatmak için çalışmaktadır. Bu bağlamda ulusal yönetişim kapasitesinin geliştirilmesi Çin'in modernizasyonunun hem amacı hem de aracıdır haline gelmiştir. Bu bağlamda Çin, yenilikçi reform fikirlerine duyulan ihtiyacı; dengesiz, 习近平.高举中国特色社会主义伟大旗帜为全面建设社会主义现代化国家而团结奋斗 [N].人民日报,2022-10-26(001).DOI:10.28655/n.cnki.nrmrb.2022.011568. 25 陈 胤 汶 . 浅 谈 《 黑 猫 》 与 《 白 猫 》 中 恐 怖 的 表 现 特 征 [J]. 科 技 信 息 ( 科 学 教 研),2008,(10):136+111. 24 9 koordinasyonsuz ve sürdürülemez kalkınmayı düzeltme ihtiyacı; yolsuzlukla mücadele ihtiyacı artmakta ve bu baslıklar ana gündem maddeleri haline gelmektedir. Çin hükümetinin çağdaş dünyanın zorluklarıyla başa çıkmak için siyasi, ekonomik ve sosyal sistemlerini uyarlamak ve iyileştirmek için ulusal yönetim sisteminin modernleştirilmesi çabası içerisindedir. Bu süreç, son yıllarda ÇKP'nin gündeminde yer almıştır ve bu kapsamda hükümetin dinamikliği, şeffaflığı ve duyarlılığı artırılmaya çalışılmaktadır. Xi Jinping’in sözleriyle; “Ulusal yönetim sistemi, ekonomi, siyaset, kültür, toplum, ekolojik medeniyet, parti yapılanması gibi çeşitli alanlardaki kurumsal mekanizmaları, yasal düzenlemeleri içeren, partinin liderliğinde ülkeyi yöneten kurumsal bir sistemdir. “ÇKP 19. Merkez Komitesinin Dördüncü Genel Kurul Toplantısı, ulusal yönetişim sistemi ve yönetişim yeteneklerinin modernleşme sürecinde yeni bir mihenk taşı olup, Çin'e özgü siyasi medeniyetin gelişiminde yeni bir başlangıcı işaret etmektedir.” Ulusal yönetişim sistemi ve yönetişim yetenekleri, bir ülkenin sistemlerinin ve sistem yürütme yeteneklerinin yoğunlaştırılmış bir yansımasıdır. Sistem partinin ve ülkenin gelişmesini ilgilendiren temel, genel, istikrarlı ve uzun vadeli bir konudur. Ulusal yönetişim yeteneklerinin modernizasyonu her şeyden önce sistemi iyileştirmeye yönelik medeni bir süreçtir. Bu süreçte Çin’e özgü sosyalist sistem, parti ve halkın uzun vadeli pratik keşiflerle oluşturduğu bilimsel, kurumsal bir sistemdir. Ülkemizin ulusal yönetimindeki tüm iş ve faaliyetler, Çin’e özgü sosyalist sisteme uygun olarak yürütülmektedir.26 Bu kapsamda Çin, sürekli olarak siyasi, hukuki ve yargı, ekonomik, sosyal, teknolojik ve küresel yönetimle alakalı alanlarda reformlar yapmaktadır. Bu reformlarla ÇKP, yönetim yapılarını ve karar alma süreçlerini iyileştirmeyi amaçlanmaktadır. Bürokrasiyi basitleştirmek, 26 10 时 和 兴 , 国 家 治 理 现 代 化 是 中 国 特 色 的 政 治 文 明 发 展 进 程 , 2019, http://www.qstheory.cn/llwx/2019-12/04/c_1125306807.htm?ivk_sa=1023197a. liyakati yükseltmek ve yolsuzlukla mücadele etmek siyasi reformun başlıca gündem maddelerini içermektedir. Diğer taraftan, halkın hukuka olan güvenini arttırarak, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve bireysel hakları korumak için hukuk sistemini ve yargı sistemini güçlendirmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda yargı bağımsızlığını teşvik etmek, hukuk eğitimini iyileştirmek için çalışmalar yapılmaktadır. Çin özelliklerine sahip sosyalist hukuk sisteminin temeli olarak Anayasayı geliştirmek, Çin özelliklerine sahip sosyalist bir hukukun üstünlüğü sistemi inşa etmek, sosyalist hukuk sisteminin üstünlüğünde devleti inşa etmeyi amaçlamaktadır. Çin, ekonomik alanda, piyasa odaklı bir ekonominin zorluklarına uyum sağlamak için aralıksız reformlar geçirmiş ve geçirmektedir. Özellikle, yakın dönemde jeopolitik ve konjonktürel değişiklikler, Çin’in bu alanda hızlı ve yapıcı olmaya itmiştir. Bu bağlamda, Çin piyasasını serbestleştirmeyi, yeniliği teşvik etmeyi, fikir haklarını korumayı ve adil rekabeti ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için düzenlemeler yapmaktadır. Diğer taraftan, son yıllarda Çin hükümeti, yoksullukla mücadele, sağlık hizmetleri, eğitim ve çevre koruması da dahil olmak üzere çeşitli sosyal konuları ele almak için sosyal yönetimi iyileştirmeye odaklanmıştır. Somut bir örnek olarak Çin, 2021 yılında (2021 yılında dünyanın en kalabalık ülkesiydi) resmî olarak ülkede “ağır yoksulluğun” bittiğini duyurmuşudur. 27 Devlet’in “yüksek kaliteli gelişimi 高质量发展” gündemine almasıyla beraber, büyük veri, yapay zekâ ve dijital platformlarını geliştirmek ve aynı zamanda yönetimin daha iyi karar verme, kamu hizmeti sunma ve yönetime vatandaş katılımını daha fazla sağlama için kullanmaya başlamıştır. Diğer taraftan, Çin, uluslararası arenada, küresel yönetim alanında rolünü kademeli olarak arttırmaktadır. Bu bağlamda Çin dahil, gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarını daha iyi yansıtması için reformlar yapılmasını savunarak küresel yönetim girişimlerine aktif olarak katılım göstermekte ve katkıda bulunmaktadır. 28 Xi Jinping Dönemi’nde, Çin'in yönetim kapasitesi, uyum sağlama yeteneği, teknolojik gücü, stratejik öngörüsü ve merkezi kontrol sistemi gibi 27 28 “ 脱 贫 攻 坚 战 , 全 面 胜 利 ” , 中 华 人 民 共 和 国 人 民 政 府 , https://www.gov.cn/xinwen/2021-02/25/content_5588879.htm. 赵涛,张智,梁上坤.数字经济、创业活跃度与高质量发展——来自中国城市的经验证 据[J].管理世界,2020,36(10):65-76.DOI:10.19744/j.cnki.11-1235/f.2020.0154. 11 güçlü yanları arasında koordinasyonla kolektif başarıyı amaçlamaktadır. Yapay zekâ ve büyük veri gibi teknoloji alanındaki ilerlemeleri kullanarak, Çin devlet yönetimde verimliliği ve etkinliği artırmayı hedeflerken, Kuşak ve Yol Girişimi gibi girişimler aracılığıyla uzun vadeli planlama ve uygulamalara vurgu yapmaktadır. Çin'in yönetim modeli, gelişen bir dünyanın karmaşıklıklarını yönetmeyi hedeflerken gelişme, diğer taraftan bu güçlü yanlarını ülke içindeki birlik beraberliği korumaya yönelik alanlarda da kullanmaktadır. 3- Çin’de Hukukun Üstünlüğü İlkesinin Uygulamadaki Tecrübeleri ve Yönetim’de Sivil Katılım "Hukuk Devleti", anayasal üstünlüğe göre yönetilen devlet gelmektedir. Hukukun Üstünlüğü, hukukun kamunun bilgisi dahilinde mevcut olan nispeten istikrarlı bir normlar dizisi olarak işlemesini anlamına gelmektedir.29 Hukukun üstünlüğü, yönetimin temel bir ilkesidir ve yasalar karşısında eşitlik, kurumsal yasal prosedürlere uyulması ve hem hükümetin hem de bireylerin yasaya karşı sorumluluğunu vurgulamaktadır. Kimliği veya pozisyonu ne olursa olsun, hiç kimse hukukun üstünde olmamalıdır ve yasaların herkesin toplumun üyelerine adil bir şekilde uygulanması gerektiği anlamına gelmektedir. Geniş bir anlamı ve genel bir anlamı vardır. Geniş anlamda hukukun üstünlüğü altındaki devleti, genel anlamda hukukun üstünlüğü altındaki hükûmeti, yani ulusal devlet organları sistemini ifade etmektedir. Çin'in "Hukuk Devleti" kavramı, yönetimin hukukun üstünlüğüne göre gerçekleşmesinin önemini vurgulamaktadır. 30 Ancak uygulamada, Çin Komünist Partisi'nin otoritesi genellikle yasal kurumların önüne geçer, bu da hukuk ve siyaset arasında karmaşık bir ilişkiye yol açmaktadır. Yasal çerçeveleri güçlendirmek ve yargı reformlarını teşvik etmek için çaba harcanmış olmasına rağmen, parti kontrolü hakimiyetini korurken, yasal sistemin gerçek bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ne ölçüde yerine getirildiği hakkında gri bölge oluşturmaktadır. Çin'de, hukukun üstünlüğü kavramı ülkenin anayasasında ve yasal çerçevesinde yer almaktadır. Ancak, hukukun üstünlüğünün uygulanması genellikle politik düşüncelerden etkilenir ve Çin Komünist Partisi (ÇKP), 29 30 12 Waldron, Jeremy. "The rule of law." (2016). 张文显.习近平法治思想的理论体系[J].法制与社会发展,2021,27(01):5-54. yasal kurumlara karşı nihai yetkiye sahip olması sistemde bir dilemma yaratmaktadır. Yasal mekanizmaları güçlendirmek ve yargı reformlarını teşvik etmek için çaba harcanmasına rağmen, parti kontrolü, uygulamada tutarsızlıklara, yargı bağımsızlığına yönelik zorluklara ve bireysel özgürlüklerin sınırlanmasına neden olabilmektedir. Bu zorluklara rağmen, Çin hükümeti, "Çin özelliklerine sahip sosyalist hukukun üstünlüğünün kurulmasının önemini vurgulamakta; bu, hukukun üstünlüğünü ÇKP'nin liderliği ve ülkenin sosyo-politik bağlamıyla dengelemeyi amaçlamaktadır.31 Bir önceki bolümde de ifade edildiği gibi bu alanda çalışmaların en fazla hızlandığı dönem son 10 yıldır. Halkın çoğunluğunun hukuka ve kanunlara karşı güvenin ve bilgisinin arttığı dönem yine içinde bulunduğumuz dönemi kapsamaktadır. 32 33 Bu bağlamda anayasal üstünlüğün vurgulandığı süreç aşağıdaki gibidir; 31 32 33 34 35 36  1997 yılında 15. Parti Kongresi'nin raporu, hukukun üstünlüğünü takip etme ve hukukun üstünlüğü altında sosyalist bir devlet inşa etme temel stratejisini ortaya koymuştur.34  1999 yılında Danıştay, kanuna göre idarenin kapsamlı şekilde teşviki hakkında kararı çıkarmıştır.35  2004 yılında Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi, hukukun üstünlüğüne dayalı bir hükümet inşa etme hedefini açıkça tanımlayan ve yol gösterici ideolojiyi ve belirli hususları ortaya koyan "Kanuna Göre Yönetimin Kapsamlı Teşvik Edilmesine İlişkin Uygulama Taslağı”nı yayınlanmıştır.36  2005 yılında, "Çin Komünist Partisi Merkez Komitesinin Ulusal Ekonomik ve Sosyal Kalkınmaya İlişkin On birinci Beş Yıllık Planın 江必新,王红霞.法治社会建设论纲[J].中国社会科学,2014,(01):140-157+207-208. “Level of trust in government in China from 2016 to 2023”, https://www.statista.com/statistics/1116013/china-trust-in-government-2020/. “Why do Chinese people trust their government?” China Daily, https://global.chinadaily.com.cn/a/202303/13/WS640e9099a31057c47ebb4195_5.html “江泽民在中国共产党第十五次全国代表大会上的报告”, The State Council, 1997, https://www.gov.cn/test/2008-07/11/content_1042080_4.htm “ 国 务 院 关 于 全 面 推 进 依 法 行 政 的 决 定 ”, The State Council, 1999, https://www.gov.cn/gongbao/content/2000/content_60201.htm “国 务 院 关于 印发 全面 推进依 法 行政 实施 纲要 的通 知 ”, The State Council, 2004, https://www.gov.cn/gongbao/content/2004/content_70309.htm. 13 Formüle Edilmesine İlişkin Önerisi", "hukukun üstünlüğüne dayalı bir devletin inşasının hızlandırılması, kapsamlı bir şekilde teşvik edilmesi" önerisinde bulunmuştur. Bu kapsamda yönetimin hukuka uygun olarak yürütülmesi, bilimsel ve demokratik karar alma mekanizması ile idari denetim mekanizmasının geliştirilmesi amaçlanmıştır. 37 Takip eden 10 yıl içinde yasaya göre yönetimin kapsamlı bir şekilde geliştirilmesine yönelik hedefler, temel ilkeler ve gereksinimler, ana görevler ve önlemler bu bağlamda belirlenmiştir.  2015 yılında Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi ve Devlet Konseyi, "Hukukun Üstünlüğü Hükümetinin Uygulanmasına İlişkin Taslak (2015-2020)" belgesi tanıtılmıştır. Bu kapsamda hukuk devleti sorumlulukları, katı kanun yaptırımları, şeffaf ve adil, temiz ve etkili, kanunlara saygılı ve dürüstlük gibi ilkeler hedeflenmiş ve 2020 yılına kadar bu sürecin tamamlanması gerektiği işaret edilmiştir.38 Dolayısıyla, Çin kademeli olarak hukuk devletini inşa etmede belli bir yol kat etmiş ve periyodiklere duyurduğu hukuksal hedeflerle bu yolda iç reformlar geçirmektedir. Tanıtılan hedefler genellikle önceki reformun devamı ve genişletilmesi olarak değerlendirilebileceği gibi, aynı zamanda yeni tarihsel olarak ve “Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi” kapsamında ulusal yönetişim sisteminin ve yönetişim kapasitesinin modernizasyonunu hedeflemektedir. Bu bağlamda idari erkin yetki ve sorumluluklar listesi, hükümetin yetki ve sorumlulukları daha net bir şekilde tanımlanmaktadır. 3.1 Sosyal Kredi Sistemi Tanıtılmasıyla birlikte Dünya’nın yakından takip etmeye başladığı Sosyal Kredi Sistemi, Çin hukuku kapsamında ele alınmaya değer bir yeni alandır. Sosyal kredi sistemine ulusal kredi yönetim sistemi de denilmektedir. Çin ’in online ansiklopedisi sitesi Baidu Baike, sosyal kredi sistemini şöyle tanımlamaktadır; “Sosyal kredi sistemi kurulması ve geliştirilmesi, ülkenin 37 38 14 关于制定国民经济和社会发展第十一个五年规划建议的说明,The State Council, 2005, https://www.gov.cn/gongbao/content/2005/content_121428.htm 中共中央 国务院印发 《法治政府建设实施纲要(2015-2020 年)》, https://www.gov.cn/gongbao/content/2016/content_2979703.htm sosyalist piyasa ekonomisinin olgunlaşmaya devam ettiğinin önemli işaretlerinden biridir. Sosyal kredi sistemi yasa ve düzenleme sistemine dayanmaktadır; Ek olarak kredi hizmeti sektörü kuruluşlarının rekabet edebilirliğinin sağlanması; devletin güçlü düzenleyici sistemi tarafından garanti altına alınan bir ulusal sosyal yönetişim mekanizmasıdır.” 39 Aslında temel olarak birçok devlette uygulanan kredi notu/puanı sistemiyle benzer çalışmaktadır. Fakat kullanım ve beslenme sahası çok daha geniş ve kapsamlıdır. Sosyal kredi ise gerçek kişiler ve tüzel kişilerin sosyal ve ekonomik faaliyetlerde yasal yükümlülüklere uymaları ve taahhütlerini yerine getirmeleri durumundaki aldıkları sosyal puanı ifade etmektedir. Çin Komünist Partisi 19. Ulusal Kongresi'nin raporu açıkça "dürüstlüğün inşasının teşvik edilmesi" çağrısında bulunmuş ve birçok kez "güvenilirlikten” söz etmiştir. Şanghay Hükümeti Hukuk İşleri Ofisi Müdür Yardımcısı ve Çin Menkul Kıymetler Hukuku Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı Luo Peixin’e göre sosyal kredi sistemi, büyük veriye dayalı, teknik yeteneklerle desteklenen, yasal kurallarla güvence altına alınan bir yönetim sistemi olduğunu ve ulusal yönetişim sisteminin ve yönetişim yeteneklerinin modernizasyonunun önemli bir parçası olduğunu not etmektedir.40 Temel işlevi, toplumu, sosyal kredi sistemiyle riskler konusunda uyarmak ve iyiliği yüceltmek ve sahtekârlığı cezalandırmaktır. Bu bağlamda risklerini azaltmak ve dürüstlük kültürünü teşvik etmektir. Son yıllarda bilgi teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte Çin'in sosyal kredi sisteminin inşası da önemli gelişme kaydetmiştir. Özellikle güveni kötüye kullanma konusunda ortak disiplini esas alan kredi “ödül” ve “ceza” mekanizması sosyal yönetişimde önemli bir işlev üstlenmiştir. Ancak aynı zamanda sosyal kredi sisteminin teşvik edilmesi sürecinde hukukun üstünlüğün korunmasında tam anlamıyla kısıtlamalarının bulunmaması da giderek daha belirgin hale gelmiştir. Özellikle güveni kötüye kullanma konusunda ortak disiplini esas alan kredi ödül ve ceza mekanizması sosyal yönetişimde önemli bir işlev üstlenmiştir. Ancak aynı zamanda sosyal kredi sisteminin teşvik edilmesi sürecinde hukukun üstünlüğü kısıtlamalarının bulunmaması da giderek daha 39 40 全国人大代表郑杰建议: 制订《中华人民共和国社会信用法》 https://news.cctv.com/2018/03/05/ARTIiW3Xwyob7ug1GLzopnE2180305.shtml 罗培新,《社会信用法》,2017, 北京大学出版社出版 15 belirgin hale gelmiştir. Bazı akademisyenler, güveni kötüye kullanma nedeniyle ortak disiplin cezasının, hukuka göre yönetim, insan haklarına saygı, orantılılık ilkesi, adalet ilkesi vb. gibi kamu hukukunun temel ilkelerini ihlal edebileceğine dikkat çekmektedir. Bu süreçte sosyal kredi sisteminin geleneksel hukuk mekanizmasıyla olan ilişkisinin sınırları net çizilmeli ve geleneksel hukuku ikame edilmesinin önüne geçmek için arasındaki ilişkinin iyi ele alınması gerekmektedir. SONUÇ Bu kitap bölümü, Çin Halk Cumhuriyeti'nde idari yapının modernleştirilme sürecini ele almakta ve bu sürecin başarılarını ve zorluklarını değerlendirmektedir. İdari yapıdaki modernleşme hareketlerinin tarihsel arka planı incelenerek, parti merkezli devlet yönetiminin evrimi ve Xi Jinping düşüncesinin rolü vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, yakın dönemde Çin'in ulusal yönetim şeklinin modernleşmesi ve devlet yönetim kapasitesinin artırılması da detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu bölümde, Çin'in özgün sosyalizm modeli üzerine Xi Jinping'in görüşleri ve politikaları değerlendirilmekte ve bu politikaların etkileri tartışılmaktadır. Makalenin bir diğer önemli bölümü, Çin'de hukukun üstünlüğü ilkesinin uygulamadaki tecrübeleri ve yönetimde sivil katılımın rolüne odaklanmaktadır. Bu bağlamda, sosyal kredi sistemi gibi yenilikçi uygulamaların incelenmesi ve etkilerinin değerlendirilmesi yapılmaktadır. Sonuç olarak, Çin'in idari yapısının modernleştirilme süreci, önemli başarılar elde etmiş olsa da hala karşılaşılan bazı zorluklar ve eleştiriler bulunmaktadır. Bu makale, Çin'in idari yapısının gelecekteki gelişimi için önemli ipuçları sunmayı amaçlamaktadır. 16 KAYNAKÇA 1. 马 光 义 . 习 近 平 治 国 理 政 的 历 史 思 维 研 究 [D]. 江 西 师 范 大 学,2021.DOI:10.27178/d.cnki.gjxsu.2021.000065. 2. 岳明慧. 中国共产党执政规律视域下习近平以人民为中心的发展思想研究 [D].青岛大学,2023.DOI:10.27262/d.cnki.gqdau.2022.000957. 3. 赵 中 源 . 新 时 代 党 的 治 国 理 政 能 力 建 设 的 基 本 要 义 [J]. 毛 泽 东 研 究,2021(03):4-13.DOI:10.14130/j.cnki.mzr.2021.03.001. 4. 于蕾,刘笑侃,钟彬.论中国共产党的理论自觉[J].天津师范大学学报(社会科 学版),2024(03):84-91. 5. 段妍. (2015). 马克思视野下"国家—社会"关系理论与中国现代社会治理创 新. 理论探讨(3), 4. 6. Lu, J., & Shi, T. (2015). The battle of ideas and discourses before democratic transition: Different democratic conceptions in authoritarian China. International Political Science Review, 36(1), 20-41. https://doi.org/10.1177/0192512114551304. 7. 韩港,李舟.坚持党的全面领导推进全过程人民民主的原则、特征和优势[J]. 中学政治教学参考,2024(16):77-80. 8. Guo, S., Stradiotto, G.A. Prospects for Democratic Transition in China. J OF CHIN POLIT SCI 23, 47-61 (2018). 9. Milhaupt, Curtis J. and Zheng, Wentong, Beyond Ownership: State Capitalism and the Chinese Firm (March 22, 2014). 103 Georgetown Law Journal 665 (2015), European Corporate Governance Institute (ECGI) - Law Working Paper No. 251/2014, Columbia Public Law Research Paper No. 14-391, University of Florida Levin College of Law Research Paper No. 15-8, Available at SSRN: https://ssrn.com/abstract=2413019. 10. 沈志华.从西柏坡到莫斯科:毛泽东宣布向苏联“一边倒”——关于中苏同盟 建立之背景和基础的再讨论(之二)[J].中共党史研究,2009,(04):14-33. 11. Zhihua Shen And Danhuı Li, After Leaning to One Side: China and Its Allies in the Cold War, PB - Stanford University Press, 2011. 12. 付星浩.“大跃进”时期《红旗》杂志对农业农村宣传的研究[D].东北师范大 学,2023.DOI:10.27011/d.cnki.gdbsu.2023.000389. 13. 周 天 羽 .“ 一 边 倒 ” 与 美 国 “ 机 会 丧 失 论 ” 再 探 讨 (1949-1950)[J]. 史 学 月 刊,2022(10):67-75. 17 14. 《历史决议》是如何评价“文化大革命”的[J].党史纵览,2016,(08):55. 15. 习近平.在庆祝改革开放 40 周年大会上的讲话[N]. 人民日报,2018-1219(002). 16. 刘静.中国特色社会主义生态文明建设研究[D].中共中央党校,2011. 17. 习近平,谈治国理政,2014 18. 陈胤汶.浅谈《黑猫》与《白猫》中恐怖的表现特征[J].科技信息(科学教 研),2008,(10):136+111. 19. Waldron, Jeremy. "The rule of law." (2016). 20. 张文显.习近平法治思想的理论体系[J].法制与社会发展,2021,27(01):5-54. 21. 江 必 新 , 王 红 霞 . 法 治 社 会 建 设 论 纲 [J]. 中 国 社 会 科 学 ,2014,(01):140157+207-208. İnternet Kaynakları 1. 党员 9804.1 万名 基层党组织 506.5 万个 中国共产党党员队伍继续发展壮 大 基 层 党 组 织 政 治 功 能 和 组 织 功 能 不 断 增 强 https://www.gov.cn/yaowen/liebiao/202306/content_6889108.htm 2. 中国共产党领导的多党合作和政治协商制度 https://www.gov.cn/test/200505/25/content_18182_2.htm 3. 中国共产党领导的多党合作和政治协商制度 https://www.gov.cn/test/200505/25/content_18182_2.htm 4. 习近平.高举中国特色社会主义伟大旗帜为全面建设社会主义现代化国家 而 团 结 奋 斗 [N]. 人 民 日 报 ,2022-1026(001).DOI:10.28655/n.cnki.nrmrb.2022.011568. 5. 时 和 兴 , 国 家 治 理 现 代 化 是 中 国 特 色 的 政 治 文 明 发 展 进 程 , 2019, http://www.qstheory.cn/llwx/201912/04/c_1125306807.htm?ivk_sa=1023197a. 6. “脱贫攻坚战,全面胜利”,中华人民共和国人民政府, https://www.gov.cn/xinwen/2021-02/25/content_5588879.htm. 7. 赵涛,张智,梁上坤.数字经济、创业活跃度与高质量发展——来自中国城市 的 经 验 证 据 [J]. 管 理 世 界 ,2020,36(10):65-76.DOI:10.19744/j.cnki.111235/f.2020.0154. 18 8. “Level of trust in government in China from 2016 to 2023”, https://www.statista.com/statistics/1116013/china-trust-in-government-2020/. 9. “Why do Chinese people trust their government?” China Daily, https://global.chinadaily.com.cn/a/202303/13/WS640e9099a31057c47ebb4195 _5.html 10. “江泽民在中国共产党第十五次全国代表大会上的报告”, The State Council, 1997, https://www.gov.cn/test/2008-07/11/content_1042080_4.htm 11. “ 国 务 院 关 于 全 面 推 进 依 法 行 政 的 决 定 ”, The State Council, 1999, https://www.gov.cn/gongbao/content/2000/content_60201.htm 12. “国务院关于印发全面推进依法行政实施纲要的通知”, The State Council, 2004, https://www.gov.cn/gongbao/content/2004/content_70309.htm. 13. 关于制定国民经济和社会发展第十一个五年规划建议的说明,The State Council, 2005, https://www.gov.cn/gongbao/content/2005/content_121428.htm 14. 中 共 中 央 国 务 院 印 发 《 法 治 政 府 建 设 实 施 纲 要 ( 2015 - 2020 年)》,https://www.gov.cn/gongbao/content/2016/content_2979703.htm 15. 全 国 人 大 代 表 郑 杰 建 议 : 制 订 《 中 华 人 民 共 和 国 社 会 信 用 法 》 https://news.cctv.com/2018/03/05/ARTIiW3Xwyob7ug1GLzopnE2180305.sht ml 16. 罗培新,《社会信用法》,2017, 北京大学出版社出版 17. Qu Qingshan, “Five Characteristics of Chinese Modernization”, 2023-1114,http://en.qstheory.cn/2023-11/14/c_938533.htm. 18. “习近平:高举中国特色社会主义伟大旗帜 为全面建设社会主义现代化 国家而团结奋斗——在中国共产党第二十次全国代表大会上的报告”,中国 人 民 共 和 国 中 央 人 民 政 府 , https://www.gov.cn/xinwen/202210/25/content_5721685.htm 19 20 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’DE ÇİN ÇALIŞMALARI LİTERATÜRÜNÜN EVRİMİ Ahmet Yiğitalp TULGA GİRİŞ Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkileri resmî olarak 1971 yılında başlamış olup günümüze kadar iniş ve çıkışlar ile devam etmektedir (Durdular 2016). Bu doğrultuda, iki ülke arasındaki ilişkiler bu iniş ve çıkışlar göz önüne alınarak dört ana dönem içerisinde ele alınabilir. Bu kapsamda, İlk Dönem ilişkilerin resmî olarak başladığı 1971 yılı ile 1980 yılının ortasına kadar olan dönemdir (Ergenç 2015). Bu dönem içerisinde ilişkilerin düşük yoğunlukta devam ettiği görülmektedir (Ergenç 2015). İkinci Dönem, Türkiye’de gerçekleşen 12 Eylül 1980 askerî darbesi sonrasında başlayan ve 1991 yılına kadar devam eden süreçtir (Akçay 2017). İlk Dönem’in aksine İkinci Dönem içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin yoğunluğunun arttığı ve ilişkilerde dikkat çekici bir canlanma yaşandığı görülmektedir (Ünay ve Atlı 2014). Bunun en önemli nedeni, 1980 askerî darbesi sonrası Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) üyesi ülkeler tarafından dışlanması ve Türkiye’nin diplomatik ve siyasi anlamda alternatif partner arayışına başlamasıdır (Yalçınkaya vd. 2014). Bu doğrultuda, Çin Halk Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimî üyelerinden biri olması ve oldukça büyük bir ekonomik pazar sunması nedeniyle öne çıkan alternatiflerden biriydi. Bu nedenle ilişkilerdeki ikinci dönem içerisinde Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasında ilk üst düzey diplomatik ve ekonomik temaslar başlamış ve iki ülke arasında karşılıklı olarak yoğun bir ziyaret trafiği yaşanmıştır (Yalçınkaya vd. 2014). Bu dönem   Bu Çalışma, Avrupa Tayvan Çalışmaları Topluluğu (European Association of Taiwan Studies) Araştırma ve Yayın Hibesi (EATS 2023) kapsamında hazırlanmıştır. Yazar, bu vesile ile Avrupa Tayvan Çalışmaları Topluluğuna (European Association of Taiwan Studies) teşekkürlerini sunar. Dr., Tayvan Ulusal Chengchi Üniversitesi Misafir Araştırmacı, e-mail: [email protected], ORCID: 0000-0001-7596-1269. içerisinde Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi beklentisi ile paralel olarak Türkiye’den Çin’e ilk Bakan düzeyinde ziyaret, dönemin Ticaret Bakanı olan Kemal Cantürk tarafından Mayıs 1981’de gerçekleştirilmiştir. Bu ziyaret ile Türkiye’nin beklentileri ile doğru orantılı olarak iki ülke arasında ticari ve ekonomik iş birliğinin temellerini oluşturan ekonomik ve teknik iş birliği anlaşması imzalanmıştır (Yalçınkaya vd. 2014). Ancak, 1980’li yıllar ile başlayan yüksek yoğunlukta devam eden İkinci Dönem ilişkiler 1991 yılı sonrasında İlk Dönem’de olduğu gibi düşük yoğunluğa evrilmiştir. 1991 yılı ile birlikte başlayan Üçüncü Dönem, 2000’li yıllara kadar devam etmiştir. Üçüncü Dönem içerisinde iki ülke arasında bakan düzeyinde hiçbir ziyaretin gerçekleşmemiş olması iki ülke arasındaki ilişkilerdeki düşük yoğunluğun en bariz göstergesi olmuştur (Ünay ve Atlı 2014). Üçüncü Dönem içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin düşük düzeyde devam etmesinin arkasında iki temel neden vardır. Birinci neden, 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte Türkiye'nin yeni bağımsızlıklarını kazanan Orta Asya devletlerine yönelik yoğun ilgisi ve bu nedenle Orta Asya Bölgesi’nde Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasında ortaya çıkan rekabet ortamıdır (Adıbelli 2016). İkinci neden ise Üçüncü Dönem içerisinde Uygur meselesi iki ülke arasındaki ilişkilerde belirleyici faktörlerden biri hâline gelmesidir (Akdağ 2019). Üçüncü Dönem’de görülen düşük yoğunluklu ilişkiler 2000’li yılların başından itibaren tekrardan yükselişe geçmiş ve günümüze kadar iki ülke arasındaki ilişkilerde İkinci Dönem’de olduğu gibi ilişkilerin yoğunluk seviyesi artmıştır. İlişkilerdeki bu yoğunlukla paralel olarak Dördüncü Dönem içerisinde iki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerinde arttığı görülmektedir (Ünay ve Atlı 2014). Bu durumun bir sonucu olarak Çin Halk Cumhuriyeti 2021 yılı itibarıyla Türkiye’nin en büyük ikinci ticari ve ekonomik ortağı hâline gelmiştir (Cheng 2020). İki ülke arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkilerin artmasının etkileri Türkiye’deki akademik literatüre de yansımıştır. Her geçen yıl Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmaların sayısında önemli bir artış olduğu görülmektedir. Ancak, akademik literatürdeki çalışmaların sayısındaki kayda değer artışa rağmen Türkçe literatürde, Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmaların yıllar içerisindeki değişimine, alıntılanma sayılarına ve odaklandıkları ana konuları merkezine alan çalışmaların sayısı oldukça 22 sınırlıdır. Bu nedenle bu kitap bölümü içerisinde, Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan Türkçe literatürün zamansal değişimi ve literatürün odaklandığı ana konular incelenmiştir. Bu kapsamda Türkçe literatürde 1961 ila 2024 arasında yayınlanmış 1.000 akademik çalışma üç temel adımda incelenmiştir. Çalışmanın ilk adımında literatürde Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmalar bulunmuştur. Çalışmanın ikinci adımında 1961-2024 arasında yayınlanan 1.000 akademik çalışma yıllara göre yayın sayıları, ortalama atıf sayıları ve akademik alanlarına göre tanımlayıcı bilgi verme amacıyla analiz edilmiştir. Çalışmanın üçüncü ve son adımında ise Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan Türkçe akademik literatürün üzerinde durduğu ana konular Yapısal Konu Modelleme (Structural Topic Model) yöntemi ile analiz edilmiştir. Bu doğrultuda bu çalışmanın ikinci bölümünde çalışmada kullanılan araştırma yöntemi ve analizlerde kullanılan adımlar detaylı olarak açıklanmıştır. Takip eden bölümde analizin bulguları detaylı bir şekilde gösterilmiştir. Son bölüm olan Sonuç Bölümü’nde ise çalışmanın önemli bulguları ortaya koyulmuş ve çalışma sonlandırılmıştır. Araştırma Yöntemi Bu kitap bölümü içerisinde gerçekleştirilen analizler üç temel aşamada ele alınabilir. Türkiye'de Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik çalışmaların bulunması çalışmanın başlangıç aşamadır. Türkçe literatürdeki Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik çalışmalarla ilgili genel bilgi veren ve literatürün yıllar içinde geçirdiği değişimin gösterilmesi çalışmanın ikinci aşamadır. Üçüncü ve son aşama ise Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik çalışmaların odaklandığı konuların bulunması için uygulanan Yapısal Konu Modelleme (Structural Topic Model) analizidir. Birinci aşama olan Türkiye'de Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik çalışmalara ulaşmak için "Publish or Perish" bilgisayar programından yararlanılmıştır. Literatürün bulunması sürecinde üç temel adım izlenmiştir. İlk adım analiz edilecek veri setinin bulunmasıdır. Bu çalışmada kullanılan "Publish or Perish" bilgisayar programı Google Akademik, Scopus ve Web of Science gibi akademik literatürü içeren veri tabanlarını içerisinde barındırmaktadır. Bu doğrultuda Google Akademik veri tabanı hemen hemen bütün akademik çalışmaları kapsamasından ötürü bu çalışmada Google Akademik veri tabanından yararlanılmıştır. 23 Başlangıç aşamanın ikinci adımında Google Akademik veri tabanındaki akademik çalışmalara erişim için anahtar kelimelerin seçilmesi yer almaktadır. Bu nedenle bu araştırmanın odak noktasını oluşturan Türkiye’de Çin Çalışmaları Literatürü için anahtar kelime olarak "Çin Halk Cumhuriyeti" ve "Çin" seçilmiştir. Ancak "Publish or Perish" bilgisayar programı bu anahtar kelimeleri içeren tüm akademik çalışmaları göstermektedir. Bu nedenle, çalışmalar başlığında "Çin Halk Cumhuriyeti" kelimesini içeren çalışmalarla sınırlandırılmıştır. Başlangıç aşamanın son adımında ulaşılan literatür "CSV" formatına dönüştürülmüştür. Temel analizlerde R programlama dilinin kullanılması ve "CSV" formatındaki verilerin işlenmesinin daha kolay olması nedeniyle bu format tercih edilmiştir. Genel analizlerin ikinci aşamasında Türkçe literatür ile ilgili tanımlayıcı bilgi vermeye ve literatürdeki değişimi göstermeye çalışılmıştır. İkinci aşama içerisinde dört temel adım izlenmiştir. İkinci aşamanın ilk adımında yıllara göre yayın sayıları incelenmiştir. İkinci adım içerisinde yıllara göre ortalama alıntı sayısına odaklanılmıştır. Üçüncü adımda Çin Halk Cumhuriyeti'ne odaklanan Türkçe literatürde en çok atıf yapılan yazarlar bulunmuştur. İkinci temel aşamanın son adımında ise literatürdeki çalışmaların alanları veya akademik disiplinleri bulunmuş ve çalışmaların alanlara göre dağılımı gösterilmiştir. Çalışmanın üçüncü aşamasında literatürdeki çalışmaların odaklandıkları temel konular incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü aşamasında üç temel adım takip edilmiştir. İlk adımda Türkçe literatürdeki Çin Halk Cumhuriyeti'ne odaklanan akademik çalışmalar R programlama dili kullanılarak temizlenmiş ve analize hazır hale getirilmiştir. Veri temizleme, metin analizi yöntemleri içerisinde herhangi bir adımından daha fazla zaman gerektiren ve sonuçların güvenilirliği açısından oldukça önemli bir aşamadır (Agarwal vd. 2011; Tulga 2022). Verilerin temizlenmesi sürecinde birçok küçük adımı takip edilmiştir. Tüm bu adımları iki ana başlıkta açıklamak mümkündür. İlk temizleme adımı, birincil analiz sonucuna hiçbir katkısı olmadığı ve sonucu olumsuz etkileyebileceği için etkisiz kelimelerin, noktalama işaretlerinin ve sayıların veri kümesinden kaldırılmasıdır. Veri setindeki Türkçe etkisiz kelimeleri temizlemek için Fatih Üniversitesi tarafından hazırlanan 223 Türkçe etkisiz kelimeden oluşan liste kullanılmıştır (Mulki vd. 2023). Verileri işlerken "harf" ve "harfler" ayrı özellikler olarak ele alınmaktadır. Bu nedenle bu aşama içerisinde etkili bir şekilde çoğulların ve çekimlerin kaldırılması gerekmektedir (Ficamos ve Liu 2016) ve bu aşamaya kök bulma (stemming) adı verilmektedir (Tulga 2023). 24 Kök bulma işlemini takiben incelenecek metinler tek kelimeye (unigram) çevrilmiştir. Literatürde tek kelimelerin metin verilerinin analizinde en iyi performansı göstermesi ve Türkçe metin analizine odaklanan bazı akademik çalışmalar da tek kelime özelliğini kullanarak %95,83'e varan bir başarı oranına ulaştıklarını göstermesi nedeniyle bu çalışmada da analiz edilecek metinler tek kelimelere çevrilmiştir (Güran vd. 2013; Tulga 2022; Agarwal vd. 2011; Go vd. 2009). Metinlerin tek kelimeye çevrilmesinin ardından analiz sonuçlarının güvenilirliğini arttırmak amacıyla veri kümeleri içerisinde yinelenen metinler kaldırılmıştır (Tulga 2022). Temizleme aşamasının sonunda cümleler jetonlara (tokens) bölünmüştür. Bu adıma literatürde jetonlaştırma (tokenization) adı verilmektedir (Harbi ve Kamsin 2021). Son olarak Mitts, Phillips ve Walter'ın (2022) belirttiği gibi, temizlenmiş veri kümesindeki tek tek kelimelerin sıklığını ölçen bir Belge Terim Matrisi (DTM) oluşturulmuştur (Mitts, Phillips ve Walter 2022). DTM işleminin ardından literatürdeki temel konuların sayısı belirlenmiştir. Bu amaçla R programlama dilindeki "ldatuning" paketinde yer alan "FindTopicNumber" fonksiyonu kullanılmıştır. Etkili konu sayısına karar verilmesinde Deveaud yönteminden faydalanılmıştır (Deveaud 2014). Bu süreçler sonucunda etkili konu sayısının dört olduğu tespit edilmiştir. Resim 1: Etkili Konu Sayısı 25 Seçilen konu sayısının güvenirliği açısından "topquality" fonksiyonu kullanılmıştır. Bu fonksiyon ile ayrıcalık ve anlamsal tutarlılık puanları hesaplanmış ve seçilen dört konunun güvenilirliği bu hesaplama ile test edilmiştir. Bu süreçler sonucunda seçilen dört konunun gerçeğe en yakın sonucu verdiği tespit edilmiştir. Üçüncü aşamanın son adımında konu etiketleme yöntemi uygulanmıştır. Bu süreç içerisinde her konu içerisinde en çok kullanılan ve konu ile doğrudan alakalı kelimeler bulunmuştur. Bu adımda "LDA" ve "terimler" işlevleri kullanılmıştır. Daha sonra en sık kullanılan kelimeler, her konu içerisinde en sık kullanılan kelimeler (HIGHw) ve hem en sık kullanılan hem de her konuya özel kelimeler (FREw) olarak ikiye ayrılmıştır. Bu ayrım ile birlikte seçilen konular hakkında daha detaylı bilgi vermek amaçlanmıştır (Lucas vd. 2015; Wilkerson ve Casas 2017). Bu ayırma işleminde “labeltopics” fonksiyonu kullanılmıştır. Son olarak "FREw" ve "HIGHw" kelimelerini içeren akademik çalışmalar örnek olarak rastgele seçilmiştir. Çalışma bu adım ile tamamlanmıştır. Bu üç aşama kapsamında gerçekleştirilen analizler sonucunda Türkiye'deki Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili Türkçe akademik literatür hakkında derinlemesine bilgiler verilmeye, literatürün zamansal değişimi gösterilmeye ve literatürün odaklandığı temel konular bulunmaya çalışılmıştır. Çalışmanın takip eden bölümünde analiz sonucunda elde edilen bulgular ayrıntılı olarak açıklanacaktır. Analiz Bulguları Bu kitap bölümü çerçevesinde gerçekleştirilen analizlerin sonuçları iki ana başlık altında ele alınabilir. Gerçekleştirilen ilk analizler Türkçe akademik literatürde Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili yayınlarla ilgili genel bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Bu analizler doğrultusunda, ilk bulgular içerisinde Çin Halk Cumhuriyet ile ilgili yayınlanan akademik çalışmaların yıllara göre dağılımı, çalışmaların yıllara göre atıf ortalamaları, en fazla atıf yapılan çalışmalar ve çalışmaların alanları veya disiplinleri incelenmiştir. Literatür ile ilgili genel bilgi vermeyi amaçlayan analizlerin ardından temizleme işlemi gerçekleştirilmiş ve Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili yayınlanan Türkçe literatür metin analizi için hazır hale getirilmiştir. Temizlik işlemini takiben ilk olarak literatürdeki çalışmaların konuları ile ilgili genel bilgi vermesi amacıyla akademik literatürdeki çalışmalarda en çok kullanılan 26 yirmi kelime bulunmuştur. En çok kullanılan kelimelerin bulunmasının ardından bu kitap bölümünün temel analizi olan Yapısal Konu Modeli yöntemi ile Türkçe literatür analiz edilmiştir. Yapısal Konu Modeli analizi içerisinde sırayla literatürün odaklandığı temel konular, en fazla atıf alan konular ve her konu ile ilgili örnek çalışmalar gösterilmiştir. A. Literatüre Genel Bir Bakış Veri seti içinde incelenen akademik çalışmalar içerisinde Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili ilk Türkçe çalışma 1961 yılında yayınlanmıştır. Yıllara göre yayın sayılarına bakıldığı zaman Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili literatür 1961-2002, 2003-2020 ve 2021-2024 olarak üç ana döneme ayrılabilir. 19612002 yılları arasında literatürde 0 ila 6 arasında yayın yapılırken, 2002 yılı sonrasında Çin’e odaklanan çalışmaların sayısında önemli bir artış olduğu görülmektedir. 2002 ile 2020 yılları arasında Çin üzerine hazırlanan çalışmaların her yıl düzenli olarak artış gösterdiği ve yayınların 2020 yılında zirve yaptığı sonucuna ulaşılmıştır. Ancak, 2020 yılı sonrasında literatürdeki çalışmaların sayısının azalmaya başladığı sonucuna ulaşılmıştır. 400 350 300 250 200 150 100 50 1961 1964 1967 1970 1973 1976 1979 1982 1985 1988 1991 1994 1997 2000 2003 2006 2009 2012 2015 2018 2021 2024 0 Resim 2: Yıllara Göre Yayın Sayıları Ancak yayın sayıları 2002 yılından itibaren artış göstermesine rağmen yayınların alıntılanma sayılarında düzenli bir artışın olmadığı bulunmuştur. Diğer bir deyişle, yayın sayılarının düzenli artışı çalışmaların ortalama alıntılanmalarını etkilememiştir. Çalışmaların yıllara göre ortalama alıntılanma sayılarına bakıldığı zaman 1988 yılında yayınlanan çalışmaların ortalama 16 atıf aldığı ve en fazla ortalama atfın yapıldığı yıl olduğu sonucuna 27 ulaşılmıştır. 1988 yılını, ortalama 12,6 atıf oranıyla 2014 yılının takip ettiği bulunmuştur. 20 15 10 5 1961 1964 1967 1970 1973 1976 1979 1982 1985 1988 1991 1994 1997 2000 2003 2006 2009 2012 2015 2018 2021 2024 0 En fazla atıf yapılan çalışmalar incelendiği zaman ise en çok atıf yapılan çalışmaların 2006 ila 2016 yılları arasında yayınlandığı sonucuna ulaşılmıştır. En fazla atıf yapılan çalışma 66 atıf ile Mehmet Ozan Saray ve Levent Gökdemir tarafından 2007 yılında hazırlanmış olan “Çin ekonomisinin büyüme aşamaları (1978-2005)” başlıklı makaledir. 62 atıf ile ikinci sırada Atilla Sandıklı’nın 2009 yılında hazırladığı “Geleceğin Süper gücü Çin” başlıklı çalışma yer almaktadır. En fazla atıf yapılan üçüncü çalışma ise Arzu Durdular tarafından 2016 yılında yayınlanan “Çin'in ‘Kuşak-Yol’ projesi ve Türkiye-Çin ilişkilerine etkisi” başlıklı çalışmadır. Diğer atıf yapılan çalışmalar aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablo 1: En Fazla Atıf Alan 20 Yayın Alıntı Yazar Başlık Yıl 66 Mehmet Ozan Saray ve Levent Gökdemir Çin Ekonomisinin Büyüme Aşamaları (19782005) 2007 62 Atilla Sandıklı Geleceğin Süper Gücü Çin 2009 60 Arzu Durdular Çin'in “Kuşak-Yol” Projesi ve Türkiye-Çin İlişkilerine Etkisi 2016 59 Ümit Çalık Çin Ekonomisi (Mao ve Mao Sonrası Dönem) 2011 48 Çağdaş Üngör Çin ve 3. Dünya 2011 48 Esme Özdaşlı Çin ve Rusya Federasyonu'nun Perspektifinden Şanghay İş Birliği Örgütü 2012 28 46 Mustafa Demirtepe ve Hasan Selim Özertem Yükselen Tehdit Algısı Karşısında Çin'in Yumuşak Güç Siyaseti: Politikalar ve Sınırlılıkları 2013 43 Alaattin Kızıltan Tek Kutuplu Bir Dünyada Çin Halk Cumhuriyeti'nin Süper Güç Olabilirliği 2004 43 Nuraniye Hidayet Ekrem Çin Halk Cumhuriyeti Dış Politikası, 1950-2000 2003 42 Mevlüdiye Şimşek Çin Halk Cumhuriyeti'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne (WTO) Üyeliğinin Ekonomik Etkileri ve Çin'in Geleceğine İlişkin Senaryolar 2005 41 Sadık Ünay ve Altay Atlı Küreselleşme Sürecinde Türkiye-Çin Ekonomik İlişkileri 2014 40 Kenan Dağcı ve Mustafa Çin'in Doğu Türkistan Politikası ve Azınlık Keskin Hakları Bağlamında Hak İhlalleri 40 M. Hakan Yalçınkaya vd. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Ekseninde Rekabet Gücünün Analizi: Türk-Çin Dış Ticareti Üzerine Bir Uygulama 2014 39 Seriye Sezen Çin Halk Cumhuriyeti'nde Sosyalist Piyasa Ekonomisine Dönüşüm 2007 39 Mevlüdiye Şimşek Değişen Dünya Koşullarında Çin Halk Cumhuriyeti ve Dış Ticaret Bakımından Türkiye-Çin Arasında Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri 2006 35 Sumru Öz Küresel Rekabette Yükselen Bir Güç: Çin 2006 34 Taşkın Deniz Yükselen Güç Çin Halk Cumhuriyeti'nin Stratejik Hamleleri 2014 34 Seriye Sezen Çin'in İkinci Uzun Yürüyüşü 2009 34 Selçuk Çolakoğlu Türkiye-Çin İlişkileri: Tek Taraflı Aşk Mı? 2012 34 Selçuk Çolakoğlu 11 Eylül Sonrası Değişen Avrasya Dengeleri ve Çin-Orta Asya İlişkileri 2006 2013 Son olarak ise literatürde yayınlanan çalışmaların akademik alanları veya disiplinleri incelenmiştir. Toplam 305 yayın ile en fazla çalışma yapılan disiplinlerin sosyoloji, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler olduğu bulunmuştur. 118 yayın ile tarih alanı ikinci sırada yer almaktadır. En fazla yayın yapılan üçüncü alanın ise dil, iletişim ve kültür olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Mühendislik, matematik, psikoloji ve sağlık bilimleri gibi alanlar diğerleri başlığı altında toplanmıştır ve bu başlık altında 84 yayın yapılmıştır. 29 350 305 300 250 200 150 118 103 91 100 90 84 73 70 66 Ticaret ve Turizm Hukuk Eğitim Bilimleri 50 0 Sosyoloji, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Tarih Dil, İletişim ve Kültür İktisat Felsefe ve İlahiyat Diğerleri Resim 4: Yayınlanan Çalışmaların Alanları B. Literatürdeki Yayınların Odaklandığı Konulara Bakış 30 966 963 956 afrika ticaret 967 sosyal Resim 5: En Çok Kullanılan Kelimeler komünist 978 rusya 969 980 siyasi mao 982 güç covid 990 989 tayvan 990 kültürel asya 995 1591 1503 küresel uygur 1639 dünya abd 1748 1805 1751 türkiye uluslararası 1930 ekonomik çin 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 2702 Bu kitap bölümünün ana analizi olan Yapısal Konu Modeli (STM) analizine akademik çalışmalarda en çok kullanılan kelimelerin bulunmasıyla başlanmıştır. En çok kullanılan kelimelerin bulunması literatürdeki çalışmaların odaklandığı konular ile ilgili genel bir çerçeve çizmektedir. Bu doğrultuda, en çok kullanılan beş kelime “Çin”, “ekonomi”, “Türkiye”, “ABD” ve “uluslararası”dır. En çok kullanılan yirmi kelime içerisinde “COVID” kelimesinin yer alması dikkat çekicidir. En çok kullanılan kelimelerin bulunması ile odaklanılan konular ile ilgili çizilen genel çerçeve Yapısal Konu Modeli yöntemi ile derinleştirilmiştir. Yapısal Konu Modeli yöntemi sonucunda literatürdeki çalışmaların dört temel konuya odaklandığı bulunmuştur. Bu doğrultuda odaklanılan ilk konu Tayvan ve Sincan Uygur bölgelerine odaklanan çalışmalardır. Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan akademik çalışmaların %25’i bu konuya odaklanmaktadır ve bu konu literatürde en fazla odaklanılan ikinci konudur. Tablo 2: Literatürde Odaklanılan Dört Temel Konu Konu Konu 1 Konu 2 Konu 3 Konu 4 Tayvan ve Sincan Uygur Bölgelerine odaklanan çalışmalar Çin Ekonomisi ve Çin’in Yurtdışı Yatırımları Çin’in Diğer Ülkeler ile İlişkileri ve Rekabeti Çin’in Politik Sistemi ve Siyaseti HIGHw/ FREw Kelimeler HIGHw Bölge, Tayvan, Türkistan, Uygur, İslam FREw Nüfus, Değişim, Etnik, Özerk, Kültür HIGHw Ekonomi, Yatırım, Politika, Yabancı, Büyüme FREw Afrika, İpek, Ticaret, Enerji, Kuşak HIGHw ABD, Rusya, Hindistan, Türkiye, Japonya FREw Uluslararası, İlişki, Avrupa, Batı, Asya HIGHw Komünizm, Sosyalizm, Mao, Liberal, Parti FREw Nüfus, Göç, Ulusal, Parti, Reform İkinci konu içerisinde Çin ekonomisine ve Çin’in yurtdışı yatırımlarına odaklanan çalışmalar yer almaktadır. Akademik literatürdeki çalışmaların %50’si bu konuya odaklanmaktadır ve literatürde en fazla odaklanılan konudur. Üçüncü konu ise Çin’in diğer ülkeler ile ilişkileri ve rekabetine odaklanmaktadır. Literatürdeki çalışmaların %20’si bu konu üzerine kaleme alınmıştır. Dördüncü ve son konu ise Çin’in politik sistemi ve siyasetine odaklanmaktadır ve literatürdeki çalışmaların %5’i bu konu üzerinedir. Literatürde en fazla atıf alan konu Çin ekonomisi ve Çin’in yurtdışı yatırımlarına odaklanan ikinci konudur. Ayrıca, en fazla atıf alan çalışmaların 31 üçü bu konu içerisinde yer almaktadır. Literatürde en fazla atıf alan ikinci konu ise Çin’in diğer ülkeler ile ilişkileri ve rekabetine odaklanan üçüncü konudur. Tablo 3: Her Konu içerisinde Rastgele Seçilmiş Makaleler Konu Konu 1 Konu 2 Konu 3 Konu 4 32 Yazar Başlık Yıl Alıntılanma Sayısı Obidjon Makhmadaminov Çin'de İnsan Hakları ve Hak İhlalleri 2023 0 Çile Maden Kalkan Çin'deki Azınlıklar İçin 20. Yüzyıl İki Dilli Eğitim Politikaları Üzerine Bir İnceleme 2021 1 Serdar Apaydın Çin Halk Cumhuriyeti’nin Toplumsal Yapısı 2003 1 Atilla Sandıklı Geleceğin Süper Gücü Çin 2009 62 Ümit Çalık Çin Ekonomisi (Mao ve Mao Sonrası Dönem) 2011 59 Burçak Gündal Çin Ekonomisinin Yapısal Dönüşümü 2015 31 Çağdaş Üngör Çin ve 3. Dünya 2011 48 Ozan Örmeci 21. Yüzyılda ABDÇin Rekabeti 2013 30 Ergin Güneş Yeni Yüzyıldaki Çin-Amerika Rekabeti 2009 13 Gülisareayi Tuoheti Çin Halk Cumhuriyeti'nde Yerel Yönetimler 2016 16 Halil İbrahim Kaya ve Yüksel Bayraktar Hukuki Düzenlemeler, Politika Destekleri ve Mali Teşviklerin Yenilenebilir 2019 Enerjinin Gelişimindeki Rolü: Çin Halk Cumhuriyeti Örneği 11 Figen Aydın Çin Dış Politika Dinamiklerini Anlamlandırmak 8 2020 Her konu içerisinde en çok kullanılan ve konuya özel kelimeler dikkate alınarak gerçekleştirilen analiz sonucunda her konu için rastgele üç çalışma seçilmiştir. Bu rastgele seçim sonucunda, Çile Maden Kalkan'ın 2021 yılında ve Serdar Apaydın'ın 2003 yılındaki çalışmaları, ilk konu içerisinde en çok atıf yapılan çalışmalardır. İkinci konu içerisinde Atilla Sandıklı'nın 2009 yılındaki "Geleceğin süper gücü Çin" başlıklı çalışması rastgele seçim sonucunda en çok atıf alan çalışmadır. Üçüncü konu içerisinde Çağdaş Üngör'ün 2011 yılındaki "Çin ve 3. Dünya" başlıklı çalışması rastgele seçim sonucunda en çok atıf alan çalışmadır. Dördüncü ve son konu içerisinde Gülisareayi Touheti’nin 2016 yılında hazırladığı “Çin Halk Cumhuriyeti’nde Yerel Yönetimler” başlıklı çalışması ise dördüncü konu içerisinde en fazla atıf alan çalışmadır. SONUÇ Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkileri 1971 yılında resmî olarak başlamıştır. 1971 yılında iki ülke arasında başlayan resmî ilişkilerde inişler ve çıkışlar görülmektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerde görülen inişler ve çıkışlar dönemsellik göstermektedir. Bu doğrultuda bu inişler ve çıkışlar göz önüne alınarak Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkileri dört ana dönem içerisinde incelenebilir. Bu dört ana dönemden ilki ilişkilerin resmî olarak başladığı 1971 ile Türkiye’de 12 Eylül 1980 yılında gerçekleşen askerî darbeye kadar olan dönemdir. Bu dönem içerisinde Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin düşük seviyede devam ettiği görülmektedir. İlişkilerdeki İkinci Dönem 12 Eylül 1980 ile 1991 yılları arasındaki dönemdir. Bu dönem içerisinde Türkiye’nin başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke ile yaşadığı sorunlar Türkiye’yi yeni alternatif diplomatik ve ekonomik ortaklar bulmaya itmiş ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimî üyesi olan ve gelişmekte olan ekonomisiyle dikkat çekici bir ülke olan Çin Halk Cumhuriyeti’ni Türkiye için ideal bir ortak haline getirmiştir. Bu nedenle bu dönem içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin yoğunluğunun arttığı görülmektedir. Ancak, İkinci Dönem içerisinde görülen yoğun ilişkiler 1991-2000 yılları arasındaki Üçüncü Dönem’de, Birinci Dönem’de olduğu gibi ivme kaybetmiş ve iki ülke arasındaki ilişkiler Üçüncü Dönem boyunca düşük seviyelerde devam etmiştir. Üçüncü Dönem’de görülen düşük seviyeli ilişkiler 2000 33 itibariyle başlayan Dördüncü Dönem’de yerini tekrardan yoğun seviyeli ilişkilere bırakmıştır. Bu dönemde de İkinci Dönem’de olduğu gibi iki ülke arasında yüksek düzeyli ziyaretler gerçekleşmiştir (Özşahin, Donelli ve Gasco 2022). Bu yüksek düzeyli ziyaretler sonucunda iki ülke arasında önemli ticari, ekonomik ve askerî anlaşmalar imzalanmış ve Çin Halk Cumhuriyeti 2021 yılı itibarıyla Türkiye’nin en büyük ikinci ekonomik ortağı konumuna yükselmiştir (Hovsepyan 2023). İki ülke arasındaki dönemsel olarak farklılık göstermesine rağmen dikkat çekici ilişkiler Türkiye’deki akademik camianın da ilgisini çekmiş ve farklı disiplinlerden birçok akademisyenin odaklandığı bir konu hâline gelmiştir. Bu doğrultuda, Türkçe literatürde Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmaların sayısı her geçen yıl artış göstermiştir. Ancak, Türkçe literatürde Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmaların sayısındaki artışa rağmen konu ile ilgili literatürdeki değişimi ve odaklanılan temel konuları merkezine alan çalışmaların sayısı sınırlı kalmıştır. Bu nedenle bu kitap bölümü içerisinde bu sınırlılığın bir nebze olsun giderilmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti üzerine odaklanan akademik çalışmalarla ilgili derinlemesine bilgi verilmesi ve akademik literatürün yoğunlukla üzerinde durduğu konular hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla hazırlanan bu çalışma içerisinde iki temel analiz adımı takip edilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın ilk aşamasında yayın sayıları, ortalama atıf sayıları, en fazla atıf yapılan çalışmalar ve çalışmaların akademik alanları analiz edilmiş ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmalar ile ilgili hem tanımlayıcı bilgi verilmiş hem de literatürün yıllar içerisindeki değişimi gösterilmiştir. Çalışmanın ikinci adımında ise Yapısal Konu Modeli Yöntemi ile akademik literatürün üzerinde durduğu ana konular incelenmiştir. Gerçekleştirilen analizler sonucunda ulaşılan bulgular iki ana başlık altında özetlenebilir. Bu kapsamda ulaşılan ilk bulgular grubu sonucunda literatürün yayın sayıları göz önüne alınarak 1961-2002, 2003-2020 ve 20212024 olarak üç temel döneme ayrıldığı bulunmuştur. 1961-2002 yılları arasındaki dönemde literatürde 0 ila 6 arasında yayın yapıldığı ama iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin de etkisiyle 2002 sonrasında Çin’e odaklanan çalışmaların sayısında önemli bir artış görüldüğü ve yayınların 2020 yılında zirve yaptığı bulunmuştur. Ancak, 2021 yılı itibariyle yayın sayılarının tekrardan azalmaya başladığı sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan ise 2002 yılı itibariyle artan akademik çalışmalar yıllık atıf ortalamasına 34 yansımamış ve yıllar içerisinde atıf sayılarının düzenli olarak artmadığı görülmüştür. Son olarak ise Çin üzerine yayınlanan akademik çalışmaların en fazla sosyoloji, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanlarında yapıldığı ve bu alanları tarih alanının takip ettiği bulunmuştur. Analizler sonucunda ulaşılan ikinci bulgular topluluğu ise literatürün odaklandığı ana konularla ilgilidir. Bu doğrultuda literatürün dört ana konuya odaklandığı ve literatürün en fazla odaklandığı konunun Çin ekonomisi ve Çin’in yurtdışı yatırımları olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, bu konu literatürde en fazla atfın yapıldığı çalışmaların da yer aldığı konu olduğu sonucuna varılmıştır. Literatürün en yoğun odaklandığı ikinci konunun ise Tayvan ve Sincan Uygur Bölgeleri’ne odaklanan çalışmaların yer aldığı konu olduğu bulunmuştur. Çin’in diğer ülkeler ile ilişkisi ve rekabeti literatürde en fazla odaklanılan üçüncü konudur ama literatürde en fazla atıf yapılan ikinci konu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak, bütün bu bulgular Türkçe literatürde Çin Halk Cumhuriyeti’ne yönelik artan ilgiyi ortaya koysa da bu artan ilginin çalışmaların atıf ortalamalarına yansımadığını ve artan yayın sayısının çalışmaların niteliğini etkilemediğini ve atıf sayılarının düşük kaldığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, genel Türkçe literatürün sadece dört ana konuya odaklanmış olması literatürün görece sınırlı kaldığını ve bu nedenle sınırlı konu çeşitliliğinin ilerleyen yıllarda arttırılması gerekliliğinin altını çizmektedir. 35 KAYNAKÇA Adıbelli, Barış (2016). Osmanlı’dan Günümüze Türk-Çin İlişkileri. İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık. Agarwal, Sameer vd. (2011). "Building rome in a day". Communications of the ACM, 54(10): 105-112. Akçay, Nurettin (2017). "Yeni İpek Yolu Projesi Kapsamında Türkiye Çin İlişkileri". Bölgesel Araştırmalar Dergisi, 1(3): 73-96. Akdağ, Zekeriyya (2019). "Türkiye-Çin İlişkilerinde Kuşak ve Yol Girişimi'nin Önemi". Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 9(1): 65-96. Apaydın, Serdar (2003). Çin Halk Cumhuriyeti’nin toplumsal yapısı. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Aydın, Figen (2020). "Çin Dış Politika Dinamiklerini Anlamlandırmak". İş ve Hayat, 6(11): 142-155. Chen, Yang (2020). "Developments in China–Turkey relations: a view from China". Critical Sociology, 46(4-5): 777-787. Çalık, Ümit (2011). "Çin ekonomisi (Mao ve Mao sonrası dönem)". Liberal Düşünce Dergisi, 64: 185-206. Çolakoğlu, Selçuk (2006). "11 Eylül sonrası değişen Avrasya dengeleri ve Çin–Orta Asya ilişkileri". Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, 2: 38-55. Çolakoğlu, Selçuk (2012). "Türkiye-Çin İlişkileri: Tek Taraflı Aşk mı?". Middle Eastern Analysis, 4(45): 1-12. Dağcı, Kenan ve Keskin, Mustafa (2013). "Çin’in Doğu Türkistan politikası ve azınlık hakları bağlamında hak ihlalleri". Barış Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri Dergisi, 1(2): 11-29. Demirtepe, Mustafa ve Özertem, Hasan Selim (2013). "Yükselen Tehdit Algısı Karşısında Çin’in Yumuşak Güç Siyaseti: Politikalar ve Sınırlılıkları". Bilig Dergisi, 65: 95-118. Deniz, Taşkın (2014). "Yükselen Güç Çin Halk Cumhuriyeti’nin Stratejik Hamleleri". Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 13(50): 188-212. Deveaud, Romain (2014). "Accurate and effective latent concept modeling for ad hoc information retrieval". Document numérique, 17(1): 61-84. Durdular, Arzu (2016). "Çin’in “Kuşak-Yol” projesi ve Türkiye-Çin ilişkilerine etkisi". Avrasya Etüdleri, 49(1): 77-97. Ekrem, Nuraniye Hidayet (2003). Çin Halk Cumhuriyeti dış politikası, 1950-2000. Ankara: ASAM. 36 Ergenç, Ceren (2015). "Can two ends of Asia meet? An overview of contemporary Turkey-China relations". East Asia, 32(3): 289-308. Ficamos, Pierre ve Liu, Yan (2016). "A topic based approach for sentiment analysis on twitter data". International Journal of Advanced Computer Science and Applications, 7(12): 100-132. Go, Alec vd. (2009). "Twitter sentiment classification supervision". CS224N project report, 1(12): 20-39. using distant Gündal, Burçak (2015). "Çin ekonomisinin yapısal dönüşümü". Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3(2): 55-72. Güneş, Ergin (2009). "Yeni Yüzyıldaki Çin-Amerika Rekabeti". Toplum ve Demokrasi Dergisi, 3(6): 175-188. Güran, Aysun, Bayazıt, Nilgün Güler ve Gürbüz, Mustafa Zahid (2013). "Efficient feature integration with Wikipedia-based semantic feature extraction for Turkish text summarization". Turkish Journal of Electrical Engineering and Computer Sciences, 21(5): 1411-1425. Harbi, Norah ve Kamsin, Amirrudin (2021). "An Effective Text Classifier using Machine Learning for Identifying Tweets' Polarity Concerning Terrorist Connotation". Information Technology and Computer Science, 5(1): 19-29. Hovsepyan, Levon (2023). "The Main Factors Underpinning Turkey–China Relations: The ‘Turkic World’Narrative and Its Implications for Future Relations". China Report, 59(4): 456-472. Kalkan, Çile Maden (2021). "Çin’deki azınlıklar için 20. yy. iki dilli eğitim politikaları üzerine bir inceleme". Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 45: 4962. Kaya, Halil İbrahim ve Bayraktar, Yüksel (2019). "Hukuki Düzenlemeler, Politika Destekleri ve Mali Teşviklerin Yenilenebilir Enerjinin Gelişimindeki Rolü: Çin Halk Cumhuriyeti Örneği". Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 20(1): 164-180. Kızıltan, Alaattin (2004). "Tek Kutuplu Bir Dünyada Çin Halk Cumhuriyeti’nin Süper Güç Olabilirliği". CÜ İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 5(1): 45-66. Lucas, Christopher vd. (2015). "Computer-assisted text analysis for comparative politics". Political Analysis, 23(2): 254-277. Makhmadaminov, Obidjon (2023). "Çin’de İnsan Hakları ve Hak İhlalleri". Avrasya İncelemeleri Dergisi, 12(1): 95-102. Mitts, Tamar, Phillips, Gregoire ve Walter, Barbara (2022). "Studying the impact of ISIS propaganda campaigns". The Journal of Politics, 84(2): 1220-1225. 37 Mulki, Hala vd. (2023). "Online toxicity against Syrians in Turkish Twitter: Analysis and implications". International Journal of Communication, 18: 28. Örmeci, Ozan (2013). "21. yüzyılda ABD-Çin rekabeti". Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 29(1): 1-14. Öz, Sumru (2006). "Küresel Rekabette Yükselen Bir Güç: Çin". TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu Dergisi, 10(2): 1-57. Özdaşlı, Esme (2012). "Çin ve Rusya Federasyonu'nun Perspektifinden Şanghay İş birliği Örgütü". Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 6: 108-122. Özşahin, Mustafa Cüneyt, Donelli, Federico ve Gasco, Riccardo (2022). "China– Turkey relations from the perspective of neoclassical realism". Contemporary Review of the Middle East, 9(2): 218-239. Sandıklı, Atilla (2009). "Geleceğin süper gücü Çin". Bilge Strateji, 1(1): 40-50. Saray, Mehmet Ozan ve Gökdemir, Levent (2007). "Çin ekonomisinin büyüme aşamaları (1978-2005)". Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, 2(7): 661-686. Sezen, Seriye (2007). "Çin Halk Cumhuriyeti’nde Sosyalist Piyasa Ekonomisine Dönüşüm". Amme İdaresi Dergisi, 40(1): 27-56. Sezen, Seriye (2009). Çin'in İkinci Uzun Yürüyüşü. Ankara: TODAİE. Şimşek, Mevlüdiye (2005). "Çin Halk Cumhuriyeti'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne (WTO) üyeliğinin ekonomik etkileri ve Çin'in geleceğine ilişkin senaryolar". Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 12(2): 77-90. Şimşek, Mevlüdiye (2006). "Değişen dünya koşullarında Çin Halk Cumhuriyeti ve dış ticaret bakımından Türkiye-Çin Arasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri". Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 26: 1-24. Tulga, Ahmet Yiğitalp (2022). New Page in Terrorism: An Explanation of the "Soft" Terrorism Concept With Isis Case In Turkey. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Kaohsiung: Ulusal Sun Yat-sen Üniversitesi Siyaset Bilimi Enstitüsü. Tulga, Ahmet Yiğitalp (2023). "Comparison of Turkish and English-Speaking ISIS Sympathizers’ Twitter Content between 2015 and 2016". Innovation in the Social Sciences, 1(2): 234-262. Tuoheti, Gülisareayi (2016). "Çin Halk Cumhuriyeti’nde yerel yönetimler". Yerel Politikalar Dergisi, 6(2): 65-76. 38 Ünay, Sadık ve Atlı, Altay (2014). Küreselleşme sürecinde Türkiye-Çin ekonomik ilişkileri. Ankara: SETA Yayınları. Üngör, Çağdaş (2011). "Çin ve 3. Dünya". İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 41: 27-38. Wilkerson, John ve Casas, Andreu (2017). "Large-scale computerized text analysis in political science: Opportunities and challenges". Annual Review of Political Science, 20(15): 529-544. Yalçınkaya, Hakan vd. (2014). "Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Ekseninde Rekabet Gücünün Analizi: Türk-Çin Dış Ticareti Üzerine Bir Uygulama". Journal of Management and Economics Research, 12(24): 41-57. 39 40 TAYVAN SORUNU ÇERÇEVESİNDE ÇİN - LİTVANYA İLİŞKİLERİ Özlem Zerrin KEYVAN GİRİŞ Diplomatik ilişkilerin kurulmasından beri iş birliği içinde olan Litvanya ve Çin, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalamanın yanı sıra, Orta ve Doğu Avrupa ile Çin arasındaki iş birliğine yönelik 17+1 (eski 16+1, Yunanistan'ın örgüte katılmasının ardından 2019'da 17+1 olmuştur) ticaret mekanizmasına da katılmıştır. Ancak iki ülke arasındaki ilişkiler, Litvanya'nın Çin'i ilk kez bir güvenlik tehdidi olarak listelemesi ve parlamentonun Hong Kong'daki Çin karşıtı gösterilerle dayanışma içinde olan ve Çin'in Sincan'daki Uygurlara yönelik "soykırımını" kınayan bir karar alması ile 2019'dan bu yana artan gerilimlerle karmaşık bir hal almıştır. Litvanya’nın Taipei'de Tayvan adıyla bir temsilcilik ofisi kurmak ve çeşitli ticaret anlaşmaları imzalamak da dahil olmak üzere Tayvan ile bağlarını güçlendirmek için çaba sarf etmesi, Çin ile sorunlu olan ilişkileri daha da gerginleştirmiştir. Litvanya, Çin'i bir "ulusal güvenlik tehdidi" olarak görmekten, Çin ile Orta ve Doğu Avrupa arasındaki "17+1" iş birliği mekanizmasından çekilmeye ve ardından "Tayvan kartını" oynamaya kadar, art arda Çin karşıtı eylemlerde bulunmuştur. Son yıllarda Rusya'nın Doğu Avrupa'daki faaliyetlerinin artması göz önüne alındığında, Litvanya'nın ABD'den güvenlik kaygılarını giderecek beklentileri de artmıştır. Çin ile ABD arasındaki mevcut rekabet ortamında ABD, Baltık ülkelerini etkileyerek AB'yi etkilemeye çalışmaktadır. Böylece Baltık ülkeleri de ABD tarafından Rusya'ya karşı cephe hattı olarak kullanılmaktadır. Bu çalışma tarihsel arka planı, mevcut diplomatik bağları, ekonomik iş birliğini, kültürel alışverişleri ve gelecekteki potansiyel gelişmeleri inceleyerek Litvanya-Çin ilişkilerinin dinamiğinin kapsamlı bir analizini sunmayı amaçlamaktadır. İlk olarak, Tayvan meselesi Çin ve Litvanya'nın değerleri ve çıkarları arasındaki çatışmanın somut örneğidir ve bu durum,  Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi. ORCID: 0000-0003-2072-3655. özellikle 1991 yılında Litvanya’nın tanınmasından bu yana Çin'in Litvanya'yı nasıl etkileyebildiğini incelemeyi önemli kılmaktadır. NATO ile Rusya ve ABD ile Çin arasında artan gerilim göz önüne alındığında, Çin-TayvanLitvanya ilişkilerinin seyrinin önemi gelecekte daha da artacaktır. Çin ve Tayvan meselesi çok karmaşık bir uluslararası meseledir. Çin’in Tek Çin politikasında sorun yaratma söz konusu olduğunda aktif bir tutum sergileyen ABD’nin yanında pasif bir duruş sergileyen Litvanya gibi aktörler vardır. Bu bağlamda Çin ile Litvanya arasındaki ilişkilerinin yeni olması nedeniyle Tayvan meselesinin Litvanya ve Çin ilişkisi üzerindeki etkisinin bu çalışmada analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Litvanya ve Çin Arasındaki Tarihsel İlişkiler Üç küçük Baltık devleti Litvanya, Letonya ve Estonya 1940'tan sonra SSCB tarafından işgal edilmiş ve kontrol altına alınmıştır. Litvanya o dönemde egemen ve bağımsız bir devlet statüsünü kaybetmiş ve 1990'da SSCB'den bağımsızlığını ilan edene kadar ekonomik ablukaya maruz kalmıştır. 1991'de üç küçük Baltık devleti bağımsızlığını ilan etmiştir. Çin ve Litvanya arasındaki diplomatik ilişkiler de Çin'in Litvanya'nın bağımsızlığını resmen tanıdığı 14 Eylül 1991 tarihinde kurulmuştur. Bu dönemde iki ülke arasında yalnızca üst düzey ziyaretler gerçekleşmiştir. 1993 yılında Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Litvanya'yı ve Litvanya Devlet Başkanı A. Brazauskas da 1995 yılında Çin'e iade-i ziyarette bulunmuştur (The Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, 2024a). Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana Litvanya'nın Rusya ve doğu komşuları karşısındaki güvenliği ABD tarafından garanti altına alınmış, dış politika öncelikleri tehdit olarak algılanan Rus revizyonist yaklaşımı üzerinde yoğunlaşmıştır. Özellikle 2004 yılında güvenlik garantileri için ABD liderliğindeki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılmış ve 2016 yılında Varşova'da düzenlenen NATO Zirvesi'nde Litvanya topraklarında yaklaşık 1.248 tabur büyüklüğünde çok uluslu (Alman, Hollanda, Belçika, Norveç, Çek ve İzlanda) kuvvetlerin konuşlandırılması onaylanmıştır (Chiu, 2022:10). Bu konuşlandırmanın amacı Rus saldırganlığını caydırmak ve NATO'nun kolektif savunma taahhüdünü yerine getirmek, böylece NATO askeri ittifak sisteminin bir Rus saldırısı durumunda uygun şekilde karşılık verebilmesini sağlamaktır. Litvanya'nın ABD ile yakın askeri bağları vardır. Litvanya, ABD ile 10 milyon dolar değerinde "Javelin" orta menzilli tanksavar füze sistemi satın almak üzere bir sözleşme imzalamıştır (Stone, 2021). Litvanya, 2002 yılında 42 ABD'den bu tip füzeyi satın alan ilk ülke olmuştur. Böylece Litvanya, Doğu Avrupa'nın önemli bir ülkesi olmaktan çıkıp Batı kampının bir üyesi haline gelmiştir. Bununla birlikte iyi komşuluk ve dostane iş birliğine büyük önem veren Litvanya 2008 Wenchuan depreminden sonra Çin'e 200,000 LTL (yaklaşık 90,000 $) bağışta bulunmuştur (Wàijiāo bù wǎngzhàn, 2008). Ancak 2013 yılında Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaitė Dalai Lama ile bir araya gelince ilişkiler gerilmiştir (Zhang ve Zhang, 2023:184). Özetle, stratejik güvenlik yapısı açısından bakıldığında Litvanya pragmatik bir dış politika takip etmeye çalışmaktadır. Litvanya'ya yönelik en büyük ulusal güvenlik tehdidi Rusya olarak görülmektedir. Rusya'nın kapsamlı stratejik iş birliği ortağının Çin olması, ABD ile Çin arasında son dönemde yaşanan kapsamlı rekabet Çin’i Litvanya’nın rakibi haline getirmiştir. İlişkilerde Değişim ve Son Gerginlikler İlişkiler Litvanya'nın dış politikasını yeniden değerlendirmeye başlamasıyla değişmeye başlamıştır. 2019 yılında Çinli diplomatlar, Litvanya vatandaşlarının Hong Kong'un demokrasi yanlısı hareketini desteklemek için düzenledikleri mitinge karşı provokatif bir protesto düzenlemiş ve bu da başkent Vilnius'taki Katedral Meydanı'nda bir çatışmaya yol açmıştır. (Higgins, 2021). O zamandan beri Litvanya, Çin’in ekonomik gücünü herhangi bir zamanda siyasi baskı uygulamak için kullanabileceğine inanmıştır ve Çin'e olan bağımlılığını azaltmaya ve çeşitlendirilmiş bir ticaret düzeni başlatmaya karar vermiştir. Litvanyalı Milletvekili Matas Maldekis, Çin'in son yıllardaki "savaşçı kurt" diplomasisinin Litvanyalıları üzdüğünü ve onlara SSCB’nin geçmişteki zorba davranışlarını hatırlattığını belirtmiştir (Voachinese, 2023b). 2019 yılında Litvanya Ulusal Güvenlik Servisi (NSS) ve Savunma Bakanlığı'na bağlı İkinci Soruşturma Dairesi, Ulusal Tehdit Değerlendirmesi raporunda ilk kez Çin’e yer vermiş, rapor Litvanya'da casusluk faaliyetleri yürüttüğünü ve Çin'in Konfüçyüs Enstitülerini, Çinli şirketleri ve haber kuruluşlarını, ülkedeki Çinli öğrencileri ve Çin'e ücretsiz seyahatleri vb. diğer kanalları ve yöntemleri kullanarak Litvanya'nın hükümet politikaları hakkında bilgi edinmeye çalıştığını belirtmiştir (Li,2019). Bunun üzerine Litvanya, Çin'in Klaipeda Limanı'na1 yapacağı yatırımın Litvanya'nın ve AB’nin ulusal güvenliğini bir bütün olarak zayıflatabileceğini ifade etmiş 1 Klaipėda Limanı genişletme projesi 2009 yılında China Merchants Group tarafından önerilmiştir ve Kuşak ve Yol kapsamındaki projelerden biri olarak listelenmiştir. 43 ve projenin tamamlanmasını ertelemiştir (Sun, 2021). Litvanya Çin yatırımlarını reddetmemekte, hatta hoş karşılamaktadır, ancak Çin casusluğuna ve bu tür yatırımlarla ilişkili potansiyel ulusal güvenlik tehditlerine karşı temkinlidir. AB ve üye devletlerin güvenlik kurumları Çin casusluğuna karşı giderek daha fazla "adlandırma ve utandırma" (naming and shaming) yöntemiyle karşılık vermektedir (Li,2019). Litvanya'nın 2019 Ulusal Tehdit Değerlendirmesi raporu bu olayla ilgili bilgi vermemektedir ancak Çin istihbarat kurumlarına açıkça atıfta bulunması, ülkenin Çin casusluğuyla mücadele stratejisinin de aynı yönde ilerlediğini göstermektedir (Li,2019). 2021 yılında Litvanya hükümeti, ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle Tongfang Group'un bir yan kuruluşu olan Nuctech'in Litvanya havalimanlarına X-ray bagaj tarayıcıları tedarik etmesini yasaklamaya karar verdiğini açıklamıştır ve Litvanya Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Savunma Komitesi Başkanı Laurynas Kasčiūnas, Tongfang Nuctech'in ekipmanının yolcu ve bagaj verilerini toplayabileceğini ve Çin yasaları uyarınca Çin hükümetine bu bilgilerin ulaşabileceğini belirtmiştir (Guo, 2021). Ekim 2020'de Litvanya'nın merkez sağ Anavatan İttifakı ve Litvanyalı Hristiyan Demokratlar liderliğindeki iktidar koalisyonu iktidara gelmiştir ve ardından Litvanya'nın Çin'e yönelik politika tarzının açıkça radikalleştiği görülmektedir (The Ministry of Foreign Affairs the People’s Republic China, 2024b). 2021'de Litvanya Parlamentosu, Çin ile "17+1 iş birliğinden" çekildiğini açıklamıştır. Litvanya Dışişleri Bakanı Gebiarus Lansbergs, Çin ile Litvanya arasındaki iş birliğinin "neredeyse hiçbir fayda getirmediğini" belirtmiştir (Sytas,2021a). Ardından Litvanya Parlamentosu 20 Mayıs 2021'de Sincan'daki Müslüman azınlık Uygurlara yönelik "insanlığa karşı suçlar" ve "soykırım" nedeniyle Çin'i kınayan bir kararı kabul etmiştir ve BM’yi Sincan’daki gözaltı kamplarını soruşturmaya çağırmıştır (Chen, 2022:41). Ayrıca Çin'e Hong Kong'daki ulusal güvenlik yasasını yürürlükten kaldırma ve Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama ile diyalog başlatma çağrısında bulunmuştur (Chen, 2022:41). Ticari ve Ekonomik İlişkiler Ticaret açısından Çin, Litvanya'nın ana ticaret ortağı değildir. Litvanya'nın ticaret ortakları Polonya, Almanya ve Letonya'nın yanı sıra Rusya'dır. Litvanya ve Çin arasındaki ekonomik ilişkiler siyasi ilişkiler ile beraber giderek gelişmiştir. Avrupa pazarlarına açılan bir kapı olarak stratejik bir konuma sahip olan Litvanya, lojistik ve ticaret açısından Çin'in ilgisini 44 çekmiştir. Litvanya, Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri (CEECs) ile Çin arasındaki ekonomik bağları genişletmeyi amaçlayan Çin liderliğindeki "17+1" iş birliği formatına (başlangıçta "16+1") katılmıştır. "17+1 iş birliği, Çin tarafından Orta ve Doğu Avrupa'daki 11 AB üyesi ülke ve beş Balkan ülkesi ile yatırım, ulaştırma, finans, bilim, eğitim ve kültür alanlarında iş birliğini derinleştirmek amacıyla 2012 yılında başlatılmıştır. Bu iş birliği, taraflar arasındaki sektörel yapısının birbirini tamamlamasında, makine ve kimya sanayide, ticaret ve finansta ortak yatırımlar yoluyla gerçekleşmiştir ve Avrupa'nın “Kuşak-Yol” stratejisine entegre olmasını sağlamıştır. Kuşak-Yol stratejisini ile hedeflenen 2020 yılının sonuna kadar bu ortaklık sayesinde Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile Çin arasındaki ticaret hacminin hemen hemen %85 artmasıdır, ancak iki tarafın ticaret hacminin %15'ine bile ulaşmamıştır (Chiu, 2022:9). Bu nedenle, bazı Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri için bu iş birliği mekanizmasının yararları hissedilememektedir. Mekanizma kurulduğundan bu yana, ekonomik iş birliğinin etkisizliği AB üyelerinin AB iç pazarının kurallarına tabi olması, beş Balkan ülkesiyle aynı duruşu paylaşmaması nedeniyle fazla ilerleme kaydedememiştir (Li, 2019). 2021 yılı sonunda iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinin ardından Litvanya'nın Çin'e ihracatı da etkilenmiştir. AB, Çin'in ithalat ve ihracat kısıtlamalarının Litvanya'nın arzının 2022'de %80 oranında düşmesine neden olmasının ardından Çin'in Litvanya ile olan ticaret anlaşmazlığı DTÖ’ye götürülmüştür ve Letonyalı ticaret komisyon üyesi "iyi bir ortağın birbirine saygı duyması ve adil rekabet konusunda ısrar etmesi gerektiğini" belirtmiştir (Zhang, 2022). AB, Avrupa Komisyonu'nun Litvanya adına DTÖ'ye şikâyette bulunmasıyla diplomatik anlaşmazlığa birlik olarak dahil olmuştur. Bunun üzerine Çin Gümrük Genel İdaresi, Litvanya’nın sığır eti, süt ve bira ithalatını askıya alacağını duyurmuştur (CNA,2022). Çin’in bu tarz önlemlerinin Litvanya üzerindeki etkisi çok az olmuştur, çünkü iki taraf arasındaki ticaret hacmi sınırlı ve dengesizdir. Tablo 1’de de görüldüğü gibi Litvanya'nın Çin ile ikili ticaret hacmine baktığımızda ikili ticaret yaklaşık 2 milyar dolardır. Litvanya, Çin ile büyük bir ticaret dengesizliği yaşamaktadır. Çin ile olan ticaret açığı 1 milyar dolara ulaşmıştır. Litvanya'nın Çin'e ihracatının çoğu kereste ve tarım ürünleri gibi düşük katma değerli kalemlerden oluşurken, Çin'den yapılan ithalatın büyük çoğunluğunu elektronik ve mekanik ekipmanlar oluşturmaktadır. 45 Tablo 1: Çin-Litvanya Ticaret Hacmi (milyon dolar) 3000 2000 1000 0 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 Çin'den İthalat Çin'e İhracat Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur. Tradingeconomics, (2024c). China Exports to Lithuania, https://tradingeconomics.com/china/exports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi. Tradingeconomics, (2024d). China Imports from Lithuania, https://tradingeconomics.com/ china/imports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi. Litvanya ve Çin arasındaki ekonomik bağlar hiçbir zaman diğer bazı Avrupa ülkelerinin seviyesine ulaşamamıştır. Özetlemek gerekirse, Çin ithalat ve ihracat, yatırım, inovasyon, turizm, tarım ürünleri ve gıda ticareti alanlarında Litvanya'nın öncelikli pazarlar listesinde yer almamaktadır. Tayvan ise Litvanya için öncelikli ülkeler arasında yer almaktadır. Tablo 2: Litvanya-Tayvan Ticaret Hacmi (bin dolar) 160 140 120 100 80 60 40 20 0 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 İhracat İthalat Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur. Trademap (2024a), Lithuania's exports to Taipei, Chinesehttps://www.trademap.org/Bilateral_TS.aspx?nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c%7cT OTAL%7c%7c%7c2%7c1%7c1%7c2%7c2%7c1%7c1%7c1%7c1%7c1 Trademap (2024b), Lithuania's imports from Taipei, Chinese https://www.trademap.org/ Bilateral_TS.aspx? nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c%7cTOTAL%7c%7c%7c2%7c1%7c1%7c1%7c2%7c1%7c 1%7c1%7c1%7c1 46 Tayvan ile Litvanya arasındaki iş birliğinin teknoloji ve tedarik zincirinde iş birliği yönü vardır. Özellikle TSMC'nin (Taiwan Semiconductor Manufacturing Company-Tayvan Yarı İletken Şirketi) Litvanya'da bir fabrika kurmasına izin vermiştir. Tayvan hükümeti Litvanya'ya 1.000 yuan sübvansiyon sağlamıştır. Tayvan ve Litvanya arasındaki çeşitli alanlardaki iş birliğinde Tayvan "kaizi diplomasisi”ni (dış yardım politikası) kullanmaktadır. Dost ülkelerin kalkınmasına yardımcı olmak için uzun süredir dış yardım ilkesine başvurmaktadır (Chen, 2023). Tayvan'ın yarı iletken çip üretimi ve demokratik sistemi AB’nin Tayvan’ı Çin’e tercihinde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır (Tzeng, 2022:24). Çin ile Litvanya arasındaki ilişkilerin 2021 sonlarında kötüleşmesinin ardından ABD, Çin'den gelen baskılara karşı koyma ve bunu ekonomik fırsatlara dönüştürme konusunda Litvanya'yı desteklemesini artırmıştır. ABD devletine ait İhracat-İthalat Bankası ile Litvanya arasında 600 milyon dolar tutarında bir ihracat kredisi anlaşması imzalanmıştır (Sytas, 2021b). ABD'nin hamlesi, Litvanya'nın Çin ile Tayvan meselesi nedeniyle yaşadığı anlaşmazlığın neden olduğu mali kayıpları hafifletmeyi amaçlamıştır. Tablo 3: ABD-Litvanya Ticaret Hacmi (bin dolar) 4500 4000 3500 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 İthalat İhracat Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur. Tradingeconomics, (2024a). Lithuania Exports to United States, https://tradingeconomics.com/lithuania/exports/united-states, Tradingeconomics, (2024b). Lithuania Imports from United States, https://tradingeconomics.com/lithuania/imports-bycountry, 19 Nisan 2024’de erişildi. ABD ile Litvanya arasındaki ticaret hacmine bakıldığında özellikle ticari ilişkiler 2021 yılından itibaren artmaktadır. İthalat ve ihracat rakamlarına bakıldığında, 2021 yılında 1,13 milyar olan ABD’den ithalat 3,1 milyar dolara ulaşmıştır. (Tradingeconomics, 2024b). 2021 yılında 2,56 milyar olan ABD’ye ihracat, 2023 yılına gelindiğinde 2,04 milyar dolara ulaşmıştır 47 (Tradingeconomics, 2024a). ABD, Çin'e karşı kapsamlı bir çevreleme politikası izlemektedir. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini Çin ile ABD arasında taraf olmaya zorlamaktadır. Bu zorlamayı sadece güvenlik ilişkileri bakımından değil aynı zamanda ekonomik ve ticari ilişkileri de geliştirerek yapmaktadır. Tayvan Sorunu COVID-19 salgınının küresel olarak yayıldığı sırada tıbbi malzemeler açısından ciddi bir kıtlık ortaya çıkmıştır. Tayvan, Litvanya’ya yüz bin tıbbi sınıf maske sağlamıştır (Chen, 2022:44). Aynı yıl Litvanya, Tayvan'ın Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) üyeliğini desteklediğini ifade etmiştir ve bu yardımlaşma, Çin’de protestolara yol açmıştır. O sırada Tayvan, yeni koronavirüs aşısı tedarik etme sıkıntısı ile karşı karşıya kalmıştır. Bunun üzerine 2021 yılında Litvanya, Tayvan'a AstraZeneca aşısı bağışlamıştır (Liu, 2021). Tayvan halkı, salgının ciddi bir boyuta ulaştığında Litvanya’nın aşı talebine karşılık vermesinden memnun olmuştur. Bu sırada ticari misilleme olarak, Litvanyalı MV Şirketi tarafından üretilen 24.000 şişe koyu romun Çin'e gönderildiği ancak Çin tarafından aniden gümrükten döndürüldüğünü öğrenen Tayvan Tütün ve Likör Şirketi Litvanya romunun tamamını satın alacağını duyurmuştur. (Chen, 2022:44). Temmuz ayında Litvanya, Tayvan temsilcilik ofisi kurmayı planladığını duyurmuştur. Litvanya-Çin ilişkilerindeki önemli dönüm noktası 2021 yılında Litvanya'nın Vilnius'ta, Çin ile diplomatik çatışmalardan kaçınmak için diğer ülkelerde genellikle kullanılan "Taipei" yerine "Tayvan" adı altında bir temsilcilik ofisi açmasına izin vermesiyle yaşanmıştır. Almanya ve komşu Letonya'nın da bulunduğu pek çok ülkede benzer temsilcilik ofisleri bulunmaktadır ancak bu temsilcilikler Tayvan yerine başkent Taipei'yi temsil etmektedir. Diplomatik olmayan ülkelerde kurulan kurumlar "Taipei" adıyla kurulmaktadır. (Birleşik Krallık'taki Taipei Temsilciliği, ABD’deki Taipei Ekonomik ve Kültür Temsilciliği Ofisi2, Avustralya'daki Taipei Ekonomik ve Kültür Ofisi vb.) (The Ministry of Foreign Affairs Republic of China, Taiwan, 2024). Afrika'daki Somaliland Cumhuriyeti'nde temsilcilik Tayvan Temsilciliği olarak açılmıştır (Lin, 2020). Litvanya’dan önceki ilk istisnadır. Ancak Somaliland 2 48 ABD'deki Çin karşıtı bazı kongre üyeleri daha önce Tayvan yetkililerinin ABD'deki ofislerinin "ABD’deki Tayvan Temsilcilik Ofisi" olarak yeniden adlandırılmasına izin verilmesi amacıyla "Kartal Yasa Tasarısı"nı önermiş olsa da Biden yönetimi, bu konuya değinmemiştir (Shao,2022). Cumhuriyeti, Çin ve diğer BM üyesi devletler tarafından egemen olarak tanınmamaktadır. Bu yüzden de Çin tarafından ciddiye alınmamıştır. Ancak Litvanya’nın bu eylemi Çin tarafından 'Tek Çin' politikasına bir meydan okuma olarak algılanmıştır. Litvanya hükümetinin "Taipei" yerine "Tayvan" adı altında bir temsilcilik açması demek "Tayvan'ın bağımsızlığını" kabul etmesidir. Bunun üzerine Çin Litvanya mallarına yönelik diplomatik baskı ve ekonomik yaptırımlar da dahil olmak üzere sert bir tepki vermiştir. Çin, daha önce de bu tarz yabancı ekonomileri hedef alan kararlar almıştır. 2010 yılında, Nobel Barış Ödülü komitesinin ödülü Çinli muhalif bir yazara vermesinin ardından Çin, Norveç'ten somon ithalatını durdurmuştur (Xiao, 2020). 2020 yılında Avustralya, koronavirüsün kökenine ilişkin izlenebilirlik araştırması yapılması çağrısında bulununca Çin, Avustralya'dan tarım ürünlerinin ithalatını yasaklamıştır (Higgins, 2021). Litvanya’nın eylemi ile de Çin, Litvanya'dan süt ürünleri, buğday ve kereste ithalatını durdurmuştur (CNA, 2022). Bu sırada Tayvan ve ABD de sırasıyla fon oluşturarak ve kredi sağlayarak Litvanya'nın baskıyı azaltmasına yardımcı olmaya çalışmıştır. Çin Devlet Demiryolları Grubu'nun bir yan kuruluşu olan China Railway Container Corporation, Litvanya'ya yönelik bazı doğrudan mal trenlerini iptal etmiştir (Luo,2021). Dışişleri Bakanlığı Çin'in Litvanya'daki büyükelçisini geri çağırmıştır ve aynı zamanda Litvanya'dan Çin'deki büyükelçisini geri çağırmasını istemiştir. Bunun üzerine Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda 10 Ağustos 2021'de Baltık Haber Servisi'ne (BNS) yaptığı açıklamada, Litvanya'nın egemen ve bağımsız bir devlet olarak hangi ülkelerle ilişki geliştirmek istediğine kendisinin karar verebileceğini söylemiştir (Chen, 2022:41). Çin, Litvanya ile diplomatik ilişkilerini "temsilci" düzeyine indirdiğini ve bunun da iki ülke arasında büyükelçi değişimi olmayacağı anlamına geldiğini açıklamıştır. Litvanya'daki Çin Büyükelçiliği, adını resmi olarak Çin Halk Cumhuriyeti Ajansı olarak değiştirmiştir. Litvanya vatandaşlarına vize vermeyi de durdurmuş, böylece iki ülke arasındaki seyahatleri ve tüm diplomatik faaliyetleri kısıtlamıştır (Lrt, 2024). Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, “Litvanya, "Tayvan" adına bir ofis kurmakla “Tayvan" ve "Çin "i açıkça yan yana getirerek "tek Çin, tek Tayvan" yaratmaktadır. Bu, tek Çin ilkesinin ciddi bir ihlalidir. Şimdi Litvanya kendi bencil çıkarları için Çin-Avrupa ilişkilerini kendi hatalarıyla zora sokmaktadır. Avrupa tarafı bu konuda yüksek derecede uyanık olmalıdır.” uyarısında bulunmuştur (Rénmín rìbào,2022). Sonuç olarak Çin, Litvanya ile diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürmüştür ve ticari kısıtlamalar 49 getirmiştir. Çin'in diplomasi tarihinde diplomatik ilişkilerin seviyesinin düşürülmesi örneği nadir değildir; 1980’lerde Çin, Tayvan'a altı denizaltı satışını onaylaması nedeniyle Hollanda ile diplomatik ilişkilerini maslahatgüzar seviyesine düşürme kararı almıştır (Mengin, 2002:144). Bunun üzerine Hollanda Tayvan'a yalnızca iki gemi satsa da sonraki dört gemi satılamamıştır. Litvanya "Tayvan Temsilciliği" açarak Tayvan'a desteğini gösteren ilk AB üye ülkesidir. Bu hamle Çin’in "egemenliğinin" kırmızı çizgisini ihlal edecek eylemlerde diğer AB üyesi ülkeleri cesaretlendireceğine dair duyduğu endişeyi artırmıştır. Gelişmekte olan ve gelişmiş Avrupa ülkelerinin Çin’e ekonomik bağımlılığı Çin’den vazgeçmelerini zorlaştıracaktır. Küçük ve orta ölçekli Avrupa ülkelerinin ABD ve Çin rekabetinde denge kurmaya çalışmaları dolayısıyla bu ülkelerden Çin karşıtı hamle beklemek mümkündür. Litvanya’nın bu hamlesinde Çin, diplomatik ilişkileri kesmek gibi daha sert önlemler de almamıştır. Çin'in daha fazla önlem almamasının nedeni, esas olarak bu meselenin Çin-AB ilişkilerini etkilemesine izin vermemeyi düşünmesidir. Çin açısından Litvanya’yı çekici kılan iki önemli faktör bulunmaktadır, Litvanya’nın Rusya ve Belarus ile komşu olan coğrafi konumunun Çin için gelecek vaat eden öneminin farkındadır. Bununla birlikte Litvanya’nın AB üyeliği de Çin için Litvanya’yı önemli bir ortak haline getirmektedir. Litvanya'nın "Çin'i reddetme ve Tayvan yanlısı" dış politikası büyük güçlerle ilişkilerindeki diplomatik çıkarlarına dayanmaktadır. Litvanya'nın Taipei yerine Tayvan temsilciliği kurmasının iki temel nedeni vardır; İlk olarak, Ekim 2020'de yeni hükümet göreve geldikten sonra yüksek profilli bir şekilde, demokrasi ve özgürlüğü temel alan değerler diplomasisini uygulayacağını duyurmuştur. O tarihten bu yana Litvanya hükümeti, değere dayalı diplomasisinin göstergesi olarak Çin'e karşı sert ve Tayvan'a yakın bir dizi politika benimsemiştir. İkincisi, Litvanya, Hint-Pasifik stratejisindeki konumunu sağlamlaştırmak ve böylece ABD'ye olan sadakatini göstermek için Çin ile çatışmayı bir araç olarak kullanmaktadır. Bu bağlamda Litvanya hükümeti 5 Temmuz 2023 tarihinde ülkenin Hint-Pasifik stratejisini onaylamıştır. Belgede Çin'in giderek otoriterleşen kontrol yöntemlerini sağlamlaştırdığı ve özgür ve açık demokratik toplumlar için büyük bir tehdit oluşturduğu savunulmuştur. Aynı zamanda strateji, Çin'in dış politikasının "agresif" olduğunu vurgulamaktadır. Çin'in Rusya ile sıkı ilişkileri ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali karşısındaki tutumu, Çin ile Litvanya arasındaki gerilimi daha da artırmaktadır (Voachinese, 2023a). ABD, Litvanya’nın bu 50 stratejisi ile tek hamleyle üç sonuca varabilmesine ortam hazırlamaktadır. Çin’e sorun çıkarmak, AB'nin birliğini ve bütünlüğünü test etmek, aynı zamanda Çin ile AB ilişkilerinin arasını açmak. Trump yönetimi sırasında ABD, Orta ve Doğu Avrupa ile ilişkilerine daha fazla önem vermiştir ve Polonya, Romanya ve Baltık ülkelerindeki askeri konuşlandırmasını güçlendirmiştir. 2020 yılında ABD, Litvanya'ya "Kara Şahin" helikopterleri, hafif taktik araçlar vb. satarak çok sayıda silah satışı gerçekleştirmiştir (Department of Defense Office of the Secretary, 2020). NATO, Baltık Denizi bölgesindeki hava sahası izleme, hava devriyesi ve arama kurtarma gibi hava yeteneklerinin komuta ve kontrolünü güçlendirmek için Baltık Denizi'nde çok sayıda askeri tatbikat düzenlemiştir. Biden yönetiminin iktidara gelmesinin ardından ABD, Çin ile stratejik rekabetini sürdürmüştür. Litvanya da "Tayvan kartını" oynayarak ABD stratejisindeki konumunu güçlendirmeye çalışmaktadır. Litvanya, Çin ile Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki iş birliği çerçevesi olan 17+1 iş birliği mekanizmasından da çekilmiştir. Öncelikle 17+1 iş birliği mekanizması, 27 AB ülkesinin tamamını kapsamamaktadır. Litvanya, bazı AB üye ülkelerinin de dahil olduğu bu mekanizmanın "bölünme yaratma" amacı taşıdığını ve Çin'in AB'ye tek tek saldırarak bölmeye çalıştığını düşünmektedir (Wei, 2022:41). Bu nedenle mekanizmadan çekilmekle kalmamış, diğer AB ülkelerine de ayrılma çağrısında bulunmuştur. AB içerisindeki güç yapısındaki değişimler ve büyük ülkelerle küçük ülkeler arasındaki ilişkilerdeki gelişmeler nedeniyle özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri AB'nin birleşik politikasına karşı çıkmaktadır. Litvanya da AB'nin Çin'e yönelik birleşik bir politika oluşturmasını giderek zorlaştırmaktadır. Litvanya, 14 Eylül 1991 tarihli ortak bildiride tanımlanan "Tek Çin" politikasına bağlı kaldığını belirtmekte ve Tayvan Boğazı'ndaki statükonun güç veya baskı yoluyla değiştirilemeyeceği doğrulamaktadır. Tek Çin ilkesi, Çin'in dünyadaki diğer ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasının ve geliştirmesinin siyasi temelini oluşturmaktadır. 1971 yılındaki 2758 sayılı BM Genel Kurulu Kararı, dünyada yalnızca tek bir Çin'in bulunduğunu, Tayvan'ın Çin topraklarının devredilemez bir parçası olduğunu ve Çin hükümetinin tüm Çin'i temsil eden tek yasal hükümet olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Başka bir deyişle, diğer ülkeler Tayvan ile yalnızca resmi olmayan alışverişlerini sürdürebilmektedir. Bu nedenle Litvanya'nın hamlesi şüphesiz Çin'in diplomatik ilkelerine meydan okumaktadır. Litvanya ve AB üyesi ülkeler Litvanya’nın bu eyleminin Tek Çin ilkesini ihlal etmediğini 51 savunmaktadır. Bu nedenle Çin açısından Tek Çin ilkesinin anlamının da yeniden açıklığa kavuşturulması ve belirsizlik içeren Tek Çin ilkesinin açık bir Tek Çin politikasına dönüştürülmesi gerekmektedir. Çin, bu tür açıklamaların aslında Tayvan meselesinde Çin'in iç işlerine müdahale olduğunu defalarca dile getirmiştir. Litvanya gibi Baltık ülkeleri için Çin bir tehdit oluşturmamaktadır ve Litvanya’nın dış politika öncelikleri ABD'ye bağımlılığını açıkça yansıtmaktadır. Bu doğrultuda ABD, güvenlik alanında Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) ve ABD-İngiltere-Avustralya İttifakı (AUKUS) gibi mevcut mekanizmaların güçlendirilmesi ve yeni mekanizmaların oluşturulması çağrısı yapmıştır. Çin'in Litvanya'nın Tayvan ile iş birliğini güçlendirmesinde Çin’i en rahatsız eden kısım ABD'nin baskısı altında Çin düşmanlığının oldukça açık hale gelmesi ve bu politikalar nedeniyle AB üyesi ülkelerde fikir ayrılığının ortaya çıkmasıdır. Litvanya’nın Tayvan ile ilişkilerinin Estonya ve Letonya üzerinde domino etkisine neden olacağı inancı Çin’i endişelendirmektedir. Estonya, Letonya ve Litvanya’nın SSCB’den ayrılmaları, AB ve NATO'ya üye olmalarına kadar bu üç ülke ilişkilerinde güçlü bir diplomatik tutarlılık göstermiştir. Tayvan açısından bakıldığında Tayvan Demokratik İlerleme Partisi'nin başkanı Tsai Ing-wen, 2016 yılında Tayvan'da iktidara geldikten sonra, Çin tarafından boğazlar arası ilişkiler için siyasi temel olarak kabul edilen "1992 Mutabakatını" kabul etmeyi reddetmiştir. Geçtiğimiz birkaç yılda Çin, Tayvan'ın diplomatik müttefiklerini kendi yanına çekmeyi büyük ölçüde başarmıştır. Tayvan’ın şu anda yalnızca 12 diplomatik müttefiki vardır. 2021 yılında Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, Tayvan ile "diplomatik ilişkileri keseceğini" duyurmuştur ve Tsai Ing-wen yönetimi sekizinci "diplomatik ülkesini" kaybetmiştir. Honduras, 2023 yılında Çin ile diplomatik ilişkiler kurmuştur, 2024 yılında Nauru Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmiştir ve Tayvan'ın diplomatik müttefikleri hızla azalmaya devam etmektedir. Tayvan ve Litvanya arasındaki ilişkiler, ekonomik bağları derinleştirmenin yanı sıra, heyet ziyaretleri ve bilimsel araştırma ve tarım gibi alanlarda iş birliğini genişletmeye yönelik anlaşmalar yoluyla güçlenmektedir. Ancak Litvanya, Teltonika dışında Tayvan’ın yatırım vaatlerini yerine getirme konusunda başarısız olduğunu düşünmektedir. Mayıs 2024'te yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için tercih edilecek gibi görülen partiler Sosyal Demokratlar ile Litvanya Köylüleri ve Yeşiller Birliği Tayvan'la ilişkileri derinleştirme konusunda tereddüt gösteren partilerdir (Yang, 2023). Bununla birlikte Litvanya kamuoyunun büyük çoğunluğu 52 (%59,4) da Çin ana karasını reddetme ve Tayvan'ı destekleme yönündeki spesifik eylemler yerine Çin ile iyi ilişkiler sürdürmenin her iki ülkeye de ekonomik ve siyasal açıdan faydalı olduğuna inanmaktadır (Chen, 2024). Uluslararası Tepki ABD ve AB Litvanya'nın Tayvan ile bağlarını güçlendirme kararını desteklerken, ABD Dışişleri Bakanlığı Çin’i Litvanya'ya karşı "misilleme" yaptığı için kınamıştır. Tayvan'ın Litvanya'da temsilcilik açmasının AB'nin "tek Çin" politikasını ihlal etmediğini savunmuştur. Litvanya ve Tayvan yakınlaşması Çin ve AB ilişkilerindeki iki büyük değişiklikten kaynaklanmaktadır. Bunlardan biri Çin ile ABD arasındaki stratejik rekabettir. ABD, AB’nin Çin politikası üzerindeki stratejik baskısını arttırmıştır. İkincisi, ABD'nin Trump döneminin tek taraflılığından Biden'ın müttefik diplomasisine ve çok taraflı diplomasisine geçmesidir. Biden'ın iktidara gelmesinin ardından ABD ile AB arasındaki koordinasyon artarken, Çin-AB iş birliğine yönelik ivme zayıflamıştır. Bu olayın Çin-AB ilişkilerine etkisine bakıldığında, Çin-AB ilişkilerindeki pragmatik iş birliğinde büyük değişikliklere neden olmamıştır. Ekonomi ve ticaret açısından Çin, 2023 yılında 737 milyar avroluk ticaret hacmiyle AB'nin en büyük ticaret ortağıdır (Eurostat, 2024). Litvanya'nın Çin politikasındaki değişikliği AB'nin temel duruşunu temsil etmemektedir. Hatta Hong Kong'un South China Morning Post gazetesi AB içindeki bazı güçlü üye ülkelerin Litvanya'nın kendi bencil çıkarları için gereksiz anlaşmazlıkları kışkırttığına inandığını bildirmiştir (Zhōngguó qīngnián bào, 2024). AB, DTÖ nezdinde Çin'e karşı yaptığı şikâyeti askıya almıştır. Hong Kong'un "Asia Pacific Daily" gazetesi ekonomik yaptırımlarının kaldırılmasını Çin'in Çin-AB iş birliğini derinleştirme çabası olduğu yorumunu yapmıştır (Zhōngguó qīngnián bào, 2024). Rusya-Ukrayna ve Filistin-İsrail arasındaki jeopolitik çatışmalardan etkilenen Avrupa ekonomisi, yüksek enflasyon ve yetersiz enerji arzı gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Bu durum AB'yi ekonomisini canlandıracak güç kaynağı olarak tekrar Çin’e yöneltmiştir. Mevcut Çin-AB ekonomik ve ticari ilişkilerinin tek yasal dayanağı Çin-AB Ticaret ve Ekonomik İş birliği Anlaşması'dır. Çin’in Litvanya ile diplomatik ilişkilerini kesmesiyle Çin, dost olan bazı AB üyesi ülkelerle ikili ekonomik ve ticari iş birliğine girmek zorunda kalacaktır. Bu nedenle AB, diğer ülkelerin Litvanya'nın Çin karşıtı hamlesini takip etmesini savunmamaktadır. AB, Çin ile iş birliğine büyük 53 önem vermektedir. Bu koşullar altında baktığımızda ABD, AB'nin iç birliğini ve bütünlüğünü zayıflatmaya ve böylece Almanya'nın savunduğu Avrupa'nın stratejik bağımsızlığını geliştirme sürecini engellemeye çalışmaktadır. AB’nin DTÖ kararını askıya almasının ardından Çin de Çin-AB zirvesi öncesinde Litvanya'ya yönelik kapsamlı ekonomik yaptırımlarını iki yıl sonra kaldırmıştır. Çin devlet medyası "Global Times", "Litvanya'nın sinekleri ezmek gibi cezalandırılması gerektiğini" söyleyerek sert açıklamalarda bulunmuş, ancak iki yıl sonra ivmesini tamamen zayıflatmıştır (Li ve Jin, 2024). Çin'in bu dönemde birçok Batılı ülkeyle ilişkilerini yumuşatmıştır. MasterCard'ın Çin pazarına girmesine izin vermiştir (Zhang ve Chen, 2023). Almanya da dahil olmak üzere yedi AB ülkesinin (Fransa, İtalya, Hollanda, İspanya, İsviçre ve İrlanda) vatandaşlarının Çin'e vizesiz seyahat edebilmesinin önü açılmıştır (Belousov, 2023). Litvanya açısından Çin’in yaptırımları Litvanya hükümetin kararlılığını zayıflatmada pek işe yaramamıştır, bunun nedeni Çin'in Litvanya üzerindeki nüfuzunun az olmasıdır. 2024 yılı Çin ve Litvanya aynı zamanda Çin ve AB ilişkileri açısından önem taşımaktadır. Hem Avrupa Parlamentosu hem de ABD'de genel seçimler yapılacaktır. Çin ile ilişkilerin nasıl olmasının istendiği Avrupalı liderlerin siyasi vizyonu ile ortaya konulacaktır. SONUÇ ABD’nin Çin'e karşı çevreleme politikası benimsemesinin ardından Litvanya da Çin ile pragmatik iş birliği politikasını değiştirmiş ve ABD'nin Tayvan, Sincan, Tibet, Huawei, Çin-Orta ve Doğu Avrupa gibi Çin ile ilgili konularda sürekli sorun yaratmasını takip etmiştir. Litvanya, Çin'in insan hakları sicilini sert bir şekilde eleştirirken, Tayvan'ın uluslararası topluma katılımına da açık bir destek vermektedir. Tayvan meselesi ABD'nin Çin'e karşı çevreleme stratejisinde önemli bir başlangıç noktasıdır. ABD, Rusya ve Çin'i kontrol altına almak amacıyla Litvanya'ya yönelik sözde Rusya-Çin tehdidini şekillendirmeye teşvik etmektedir, bu durum da Litvanya'nın güvenlik algısını etkilemektedir. Gelecekte de ABD, diğer ülkeleri Çin'in iç işlerine müdahale etmeye kışkırtmaya devam edecek görünmektedir. Litvanya güvenlik çıkarlarını ekonomik çıkarlara tercih etmektedir. Bu karar, küçük ülkelerin büyük küresel güçlerle olan bağlarını, özellikle demokratik ilkeler, insan hakları ve ulusal güvenlik bağlamında yeniden değerlendirdikleri daha geniş bir eğilimi yansıtmaktadır. Litvanya, Rusya'yı 54 en büyük güvenlik tehdidi olarak görmektedir. Son yıllarda Çin-Rusya kapsamlı stratejik koordinasyon ortaklığı sürekli olarak güçlendirilmektedir. Litvanya, Rusya karşıtı olmakla birlikte, Çin'i de rakibi olarak görmektedir. İki ülke arasındaki ekonomik bağlar sınırlı ve Litvanya'nın Çin ile büyük bir ticaret açığı vardır. Tarafsız ekonomik iş birliği, özellikle de Çin'in yatırımının boyutu, "17+1" iş birliği mekanizması ile ilgili beklentileri karşılamada başarısız olmuş gibi görünmektedir. Litvanya-Çin ilişkilerinin geleceği daha geniş jeopolitik değişimlere, AB politikasının esnekliğine ve benzer düşünen müttefiklerin Çin'in küresel arenadaki etkisine ekonomik ve siyasi bir denge sunma becerisine bağlı değişim gösterecektir. Çin, jeopolitik ortamın Litvanya'dan önemli ölçüde etkilenmesini önlemeye kriz yönetimini ve kontrolünü güçlendirerek çalışmalı ve stratejik bir perspektiften Çin ve AB iş birliğinin daha pragmatik beklentilerine odaklanmalıdır. Bu bağlamda Çin ve AB, Litvanya olayının ikili iş birliği üzerindeki olumsuz etkisini önlemek için iletişim ve diyaloğu güçlendirmelidir. ABD’nin kışkırttığı Litvanya diplomasisi Çin ve AB ilişkileri için giderek kutuplaştırıcı hale gelmiştir. Çin bu nedenle Orta ve Doğu Avrupa’da daha hassas bir diplomasi takip etmelidir. Dost bir ülke olarak Litvanya'nın kaybedilmesi Çin için çok büyük bir sorun teşkil etmemektedir. Ancak Çin-ABD rekabetinin uluslararası gerçekliğinde, bu diplomatik krizin bir "domino etkisi" yaratmasının nasıl önleneceği Çin için çözülmesi gereken önemli bir sorundur. 55 KAYNAKÇA Belusov, Vitaly (2023). Zhōngguó yǔ lìtáowǎn huīfù màoyì guānxì, zhōng'ōu fēnghuì huò chéng guānxì huǎnhé de yībù (Çin ve Litvanya ticari ilişkilerini sürdürüyor, Çin-AB zirvesi ilişkileri gevşetmeye yönelik bir adım olabilir), https://sputniknews.cn/20231204/1055461473.html, 15 Nisan 2024’de erişildi. Chen, Minfeng (2023). Táiwān dàshǒubǐ xiézhù lìtáowǎn fāzhǎn bàndǎotǐ chǎnyè (Tayvan, Litvanya'ya yarı iletken endüstrisini geliştirmede cömertçe yardımcı oluyor), https://www.rfi.fr/cn/专栏检索/台北一周/20230707-台湾大手笔协助 立陶宛发展半导体产业, 3 Mayıs 2024’de erişildi. Chen, Xin (2024). Lìtáowǎn mín diào: Dà duōshù mínzhòng bù tóngyì zhèngfǔ duì huá zhèngcè (Litvanya anketi: Çoğu insan hükümetin Çin politikasına katılmıyor), https://m.huanqiu.com/article/4Gi7vpBr5nR, 22 Nisan 2024’de erişildi. Chiu, Chao-Hsien (2022). Jìnqí lìtáowǎn yǔ zhōngguó dàlù guānxì biànhuà píngxī (Litvanya ile Çin anakarası arasındaki ilişkilerdeki son değişikliklerin analizi), Prospect & Exploration, 19(9), 8-13. CNA, (2022). Zhōngguó jìn niúròu jìnkǒu wàijiāo bù: Lìtáowǎn yǐ tí nóngchǎnpǐn shū tái shēnqǐng (Çin, sığır eti ithalatını yasakladı Dışişleri Bakanlığı: Litvanya, Tayvan'a tarım ürünleri ihracatı için başvuruda bulundu), https://www.cna.com.tw/news/aipl/202202150086.aspx, 8 Nisan 2024’de erişildi. Department of Defense Office of the Secretary, (2020). Arms Sales Notification, https://www.federalregister.gov/documents/2020/08/26/2020-18698/armssales-notification Eurostat (2024). China-EU - international trade in goods statistics, https://ec.europa.eu/eurostat/statistics-explained/index.php?title=China-EU__international_trade_in_goods_statistics#:~:text=EU%20and%20China%20in %20world%20trade%20in%20goods&text=China%20(€2%20579%20billion,7 82%20billion%2C%203.9%20%25, 5 Nisan 2024’de erişildi. Guo, Xiaopeng (2021). Tóngfāng wēi shì huíyīng ānjiǎn shèbèi zāo lìtáowǎn jìnyòng: Gāi juédìng jīyú zhèngzhì dòngjī (Nuctech, Litvanya'daki güvenlik inceleme ekipmanı yasağına yanıt verdi: karar siyasi saiklere dayanıyordu), https://world.huanqiu.com/article/41zAaxQ1xDM, 12 Nisan 2024’de erişildi. Higgins, Andrew (2021). Shì hǎo táiwān de dàijià: Lìtáowǎn zāo zhōngguó màoyì fēngsuǒ (Tayvan'a dost olmanın bedeli: Litvanya Çin tarafından engellendi), https://cn.nytimes.com/world/20220222/china-lithuania-taiwan-trade/, 12 Nisan 2024’de erişildi. 56 Li, Junyi (2019). Lìtáowǎn zhèngshì zhōngguó jiàndié huódòng wèi guó'ān wēixié (Litvanya ulusal güvenlik tehdidi olarak Çin casusluğuyla karşı karşıya), https://indsr.org.tw/respublicationcon?uid=12&resid=687&pid=2025, 28 Nisan 2024’de erişildi. Li, Facan ve Jin, Naying (2024). Zhōngguó de qūrǔ…shìtú zhìcái xiǎoguó lìtáowǎn dàn fàngqì (Çin'in aşağılanması... küçük ülke Litvanya'ya yaptırım uygulamaya çalıştı ama vazgeçti), https://cnnews.chosun.com/client/news/viw.asp?nNews Numb=20231160067&cate=C01&mcate=M1003, 24 Nisan 2024’de erişildi. Lin, Yan (2020). Suǒ guó wú jù zhōnggòng táiwān zhù suǒmǎlǐ lán dàibiǎo chù zhèngshì chénglì táiwān suǒ mǎlìlán shuāngfāng zhèngshì kāizhǎn wàijiāo guānxì (Somaliland'ın Somaliland'da resmi olarak kurulan Tayvan Temsilciliği Ofisinden hiçbir korkusu yoktur. Tayvan, Somaliland ve Tayvan resmi olarak diplomatik ilişkiler başlattı), https://www.epochtimes.com/gb/20/8/17/ n12337274.htm, 15 Nisan 2024’de erişildi. Liu, Qian (2021). “Ā sī lìkāng yìmiáo zài wǒguó bù shòu huānyíng kě juān chū qù!” Lìtáowǎn zài zèng tái jìn 24 wàn jì" (AstraZeneca aşısı ülkemizde popüler değilse lütfen bağışlayın!" Litvanya, Tayvan'a yaklaşık 240.000 doz daha bağışladı), https://www.guancha.cn/politics/2021_09_23_608254.shtml, 2 Mart 2024’de erişildi. Lrt (2024). Lithuanian FM accuses Beijing of ‘diplomatic coercion’ against Vilnius, https://www.lrt.lt/en/news-in-english/19/2187426/lithuanian-fm-accusesbeijing-of-diplomatic-coercion-against-vilnius 22 Mart 2024’de erişildi. Luo, Yuanqi (2021). Yí yīn jìnqí duì tái yǒuhǎo, zhōngguó guóqǐ `zhōng tiě jízhuāngxiāng'qǔxiāo zhídá lìtáowǎn tiělù huòyùn (Son zamanlarda Tayvan'a dost davrandığından şüphelenilen Çin devlet kuruluşu China Demiryolu Konteyner Co., Ltd., Litvanya'ya doğrudan demiryolu taşımacılığı hizmetini iptal etti), https://www.thenewslens.com/article/155291, 1 Mart 2024’de erişildi. Mengin, Françoise (2002). A Functional Relationship: Political Extensions to EuropeTaiwan Economic Ties, The China Quarterly,169, 136-153. Renmin Ribao, (2022). Ōu fāng yīng jǐngtì lìtáowǎn yòng zìshēn cuòwù bǎngjià zhōng'ōu guānxì (AB, Litvanya'nın kendi hatalarını kullanarak Çin-AB ilişkilerini gasp etmesine karşı dikkatli olmalı), http://paper.people.com.cn/ rmrb/html/2022-01/19/nw.D110000renmrb_20220119_3-16.htm, 4 Şubat 2024’de erişildi. Shao, Guo (2022). Táiwān zhèngcè fǎ'àn: Shì shénme, cóng nǎ lái, dào nǎ qù (Tayvan Politika Yasası: Nedir, nereden geliyor ve nereye gidiyor?), https://fddi.fudan. edu.cn/fe/c8/c21253a458440/page.htm, 11 Şubat 2024’de erişildi. 57 Stone, Mike (2021). U.S. approves sale of Javelin missiles to Lithuania as Russia tensions build, https://www.reuters.com/business/aerospace-defense/usapproves -sale-javelin-missiles-lithuania-russia-tensions-build-2021-12-21/ 22 Nisan 2024’de erişildi. Sun, Ping, (2021). Lìtáowǎn wèihé zài fǎnhuá dàolù shàngyuè zǒu yuè yuǎn (Litvanya neden Çin karşıtı yolda giderek daha da ileri gidiyor?), http://www.xinhuanet.com/world/2021-08/11/c_1211326824.htm , 5 Mayıs 2024’de erişildi. Sytas, Andrius (2021a). Lithuania to open trade representation office in Taiwan, https://www.reuters.com/article/china-ceec-lithuania/update-1-lithuania-sayswill-open-trade-representation-office-in-taiwan-idINL2N2L11BP/, 11 Nisan 2024’de erişildi. Sytas, Andrius (2021b). Lithuania to get U.S. trade support as it faces China fury over Taiwan, https://www.reuters.com/business/lithuania-get-us-trade-support-itfaces-china-fury-over-taiwan-2021-11-19/, 5 Mart 2024’de erişildi. The Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, (2024a). Lithuanian President and Prime Minister Meet with Chinese Foreign Minister Li Zhaoxing in Vilnius, https://www.fmprc.gov.cn/eng/gjhdq_665435/3265_665445/3195_664630/319 7_664634/200508/t20050818_577514.html, 5 Mart 2024’de erişildi. The Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, (2024b). Lìtáowǎn guójiā gàikuàng (Litvanya ülke profili), https://www.mfa.gov.cn/web/ gjhdq_676201/gj_676203/oz_678770/1206_679354/1206x0_679356/, 3 Nisan 2024’de erişildi. The Ministry of Foreign Affairs Republic of China, Taiwan, (2024). Zhù wài guǎn chù (Yurtdışı Misyonlar), https://www.mofa.gov.tw/OverseasOffice_Content.aspx? n=168&sms=87&s=13&os=68, 5 Mart 2024’de erişildi. Trademap (2024a), Lithuania's exports to Taipei, Chinesehttps://www.trademap.org/ Bilateral_TS.aspx?nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c%7cTOTAL%7c%7c%7c 2%7c1%7c1%7c2%7c2%7c1%7c1%7c1%7c1%7c1 Trademap(2024b), Lithuania's imports from Taipei, Chinese https://www.trademap.org/Bilateral_TS.aspx?nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c %7cTOTAL%7c%7c%7c2%7c1%7c1%7c1%7c2%7c1%7c1%7c1%7c1%7c1 Tradingeconomics, (2024a). Lithuania Exports to United States, https://tradingeconomics.com/lithuania/exports/united-states, 20 Mart 2024’de erişildi. 58 Tradingeconomics, (2024b). Lithuania Imports from United States, https://tradingeconomics.com/lithuania/imports-by-country, 20 Mart 2024’de erişildi. Tradingeconomics, (2024c). China Exports to Lithuania, https://tradingeconomics. com/china/exports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi. Tradingeconomics, (2024d). China Imports from Lithuania, https://tradingeconomics. com/china/imports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi. Tzeng, Wei-Feng (2022). Ìnqí ōuměi gèguó biǎotài `tǐng tái' yǔ `kàng zhōng'júshì píngxī (Avrupa ve Amerika ülkelerinin "Tayvan'ı desteklemek" ve "Çin karşıtı" duruma yönelik son açıklamalarının analizi), Prospect& Exploration, 19(12),20-26. Voachinese, (2023a). Lìtáowǎn pīzhǔn bìng gōngbù “yìn tài zhànlüè” (Litvanya HintPasifik Stratejisini onayladı ve duyurdu), https://www.voachinese.com/a/to-beedited-yc3-lithuania-indo-pacific-strategy-20230705/7169156.html, 18 Mart 2024’de erişildi. Voachinese, (2023b). Lìtáowǎn vs Zhōngguó: Lìtáowǎn yìyuán: Lìtáowǎn yíngle (Litvanya Çin: Litvanyalı milletvekili: Litvanya kazandı), https://www.voacantonese.com/a/lithuania-china-taiwan-european-union20230804/7212970.html, 18 Mart 2024’de erişildi. Wàijiāo bù wǎngzhàn (2008). Guójì shèhuì xiàng sìchuān wènchuān dìzhèn zāiqū kàngzhèn jiùzāi tígōng yuánzhù (Uluslararası toplum, Sichuan'daki Wenchuan depreminden etkilenen bölgelerde deprem yardımına yardım sağlıyor), https://www.gov.cn/jrzg/2008-05/15/content_975165.htm, 10 Nisan 2024’de erişildi. Wei, Baigu (2022). Táiwān yǔ lìtáowǎn guānxì zhī tàntǎo (Tayvan ve Litvanya arasındaki ilişki üzerine tartışma), Xīn shìjì zhìkù lùntán (Yeni Yüzyıl Düşünce Kuruluşu Forumu), 97, 39-44. Xiao, Shan (2020). Zhōngguó shuō yuàn yǔ nuówēi zìyóu màoyì dàn jùjué zài yǒu nuò bèi'ěr hépíng jiǎng shòu zhōngguó chí bùtóng zhèngjiàn (Çin, Norveç'le serbest ticaret istediğini söylüyor ancak muhalif Çin'e verilen başka bir Nobel Barış Ödülü'nü reddediyor), https://www.rfi.fr/cn/中国/20200828-中国说愿与 挪威自由贸易但拒绝再有诺贝尔和平奖授中国持不同政见 Yang, Haowei (2023). Táiwān dàibiǎo chù chénglì liǎng nián hòu, táiwān-lìtáowǎn guānxì miànlín bù quèdìng xìng (Tayvan temsilciliği kurulduktan iki yıl sonra Tayvan-Litvanya ilişkileri belirsizlikle karşı karşıya), https://www.voachinese. com/a/taiwan-lithuania-ties-face-uncertainty-two-years-after-taiwan-officeopens-20231117/7359989.html 21 Nisan 2024’de erişildi. 59 Zhang, Fan ve Zhang, Lisa (2023). The Investment Opportunities and Risks of the Belt and Road Initiative, Cambridge Scholars Publishing. Zhang, Shuling ve Chen, Kaiyu (2023). Lìtáowǎn chēng zhōngguó jiéshù dǐzhì (Litvanya Çin'in boykota son verdiğini duyurdu), https://www.cna.com.tw/ news/aopl/202312030189.aspx Zhang, Penghui (2022). Wèi lìtáowǎn chūtóu? Ōuméng chēng yǐ xiàng WTO qǐsù zhōngguó, wàijiāo bù: Zhōngfāng yīguàn ànzhào guīzé xíngshì (Litvanya'yı mı savunacaksınız? AB, Çin'e karşı DTÖ'de ve Dışişleri Bakanlığı'nda dava açtığını söylüyor: Çin her zaman kurallara uygun hareket etti), https://world.huanqiu.com/article/46ZwTy7yuL7 Zhōngguó qīngnián bào (Çin Gençlik Günlüğü) (2024). Gèng duō hézuò háishì duìkàng ōuméng zhàn zài duì huá guānxì guānjiàn shízìlù kǒu (Daha fazla iş birliği mi yoksa çatışma mı? AB, Çin ile ilişkilerde kritik bir kavşakta duruyor), https://www.ccpit.org/france/a/20240216/202402167kvj.html 60 KONFÜÇYÜS İLKELERİNİN KADİM ÇİN DEVLET YAPISI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Vusal GULIYEV GİRİŞ Çin devlet mantığını, politik dünyasını ve bürokratik yapısını Konfüçyüs’ü ele almadan anlayamayız. MÖ 6. yüzyılda ortaya çıkan Konfüçyüsçü telkinleri ve düşünceleri üzerine kurulmuş öğreti sistemi, Konfüçyüs’ün ölümünden çok sonra sistematik bir fikir akımı olarak doğmuştu. İlk yüzyıllarda sıkıntı ve meşakkat dolu bir zaman diliminden geçen Konfüçyüsçülük felsefesi, bazı yöneticiler tarafından tarihten silinmeye çalışılmış olmasına rağmen, bazıları tarafından aksine olarak devlet doktrinin en yüksek mertebesine kadar yüceltilmiştir. İnsanlık tarihinde ve devlet yapılanmasında bıraktığı derin ve devamlı tesiri ele alınacak olursa, beşbin yıllık Çin tarihinde hiç kimse Konfüçyüs ile mukayeseye gelemez. Bu makale Konfüçyüsçü anlayışının temel ilkelerini ve gelişim sürecini ele alarak, kadim Çin hanedanlıklarının kendi politikaları doğrultusunda siyasi ve toplumsal meselelere yaklaşırken, Konfüçyüsçülük’ü kamu sistemine adapte etmelerini ve bir yönetim modeline dönüştürmelerini araştırmıştır. Konfüçyüs’ün üzerinde önemle durduğu ‘erdemli yönetim’ konusu da, burada çeşitli yönleriyle felsefe tarihi perspektifinden incelenmiştir. Bu çalışmada hem Çinli, hem de Batılı orientalistlerin Konfüçyüs’ün hayatı ve felsefi görüşlerinin tespiti üzerine kaleme aldıkları literatürler incelenmiş ve kaynak olarak kullanılmıştır. Makalede Doğu siyasi düşünce sisteminin en bilinen filozof ve düşünürlerinin de Konfüçyüsçü fikir akımına ve teorilerine bakışı ve yaklaşımları farklı yönleriyle değerlendirilmiştir.  Şanghay, Tokyo və Seul merkezli “AZEGLOB Consulting Group” şirketinin Çin Ofisi Genel Müdürü; Hazar Üniversitesi Çin Çalışmaları Merkezinde Akademik Araştırmacı; Bakü Merkezli Düşünce Kuruluşlarından olan Topçubaşov Merkezi’nde Uzman ve Bakü Araştırmalar Enstitüsü’nde Araştırmacı Yazar; Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi Mezunudur. [email protected], ORCID: 0000-00031089-4207. Konfüçyüsçülük ve Öğretileri Toplumdaki ihtilaflara çözüm olmak, mevcut ve olası sosyal iztirablara ve siyasal sorunlara son vermek için kamil insan ve toplumunun yetiştirilmesi ve bunun devamı niteliğinde istikrarlı ve adil bir hükümetin kurulmasının şart olduğunu savunan Konfüçyüs, bu yolda muazzam bir çaba sarf etmiştir. Siyasal iktidarın meşruluk temelleri Konfüçyüs ilkeleri üzerine bina edilirse, yönetim, bütün bireylerin rifahını temin edecek ve halkı için huzur, adalet, dürüstlük ve güven kaynağı ola bilecekti. Aynı zamanda Konfüçyüsçülük, korku ve baskıyla yönetilen totaliter rejimi değil, adil idarecilerle dürüst toplumun uyumundan doğan ortak bir yönetim şeklini savunmuştur. Bu bağlamda, gençleri eğiterek politik görevlere hazırlamaktakı esas gayesi, memuriyet hayatında mükemmel bir bütünlük ve uyumluk sergileyen, ahlaki açıdan iyi donatılmış fertler yetiştirmekti. Buna göre, toplumsal düzen ve istikrar bir toplumun çözmesi gereken ilk temel meseledir. İlim ve marifet peşinden gelen herkese kapısı açık olan Konfüçyüs, kadim Çin tarihinin ilk özel hocası olma ünvanını da taşıyor. Ömrünün büyük bir bölümünü ilime ve insan yetiştirmeye adayan Konfüçyüs, öğrencilerini edebiyat, tarih ve felsefe gibi sosyal bilimlerde uzmanlaşmalarını teşvik etmiştir. O, öğrencileriyle birlikte kendinden önceki düşünürlerin kadim gelenek, inanç, yönetim ve törenlerle ilgili el yazmalarını toplayarak incelemiştir. Konfüçyüs’e samimi sevgi ve sadakatla bağlı öğrencileri onun geriye bıraktığı mirasına sabip çıkacak müritleriydi. Konfüçyüs’ün 1 dünyaya geldiyi tarihe kadar Çin’de artık kronolojik olarak Xia 2 夏 朝 Sülalesinden başlayıp Shang 3 商 朝 ve Zhou Hanedanlıklarıyla4 周朝 devam etmiş bin beş yüz yıllık kadim devlet geleneği 1 2 3 4 62 MÖ 551’de Lu Devletinin 鲁国 Qufu kentinde 曲阜市 dünyaya gelmiş ve MÖ 479 yılında yine aynı kentte vefat etmiştir. Rivayetlere göre Çin’in Henan eyaletinin 湖 南 省 güneyinde kurulmuş, varlığı hale tartışmalara konu olan, tahmini olarak milattan önce 2183 ve 1600 tarihleri arasında hüküm sürmüş ilk Çin hanedanlığıdır. Çağdaş tarihçilerin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilen görüşe göre, Xia Hanedanlığı, Çin’in ilkel toplum çağının sona ermesi ve özel mülkiyetin öne çıktığı kölelik çağının kurulmasının başlangıçıdır. Varlığı arkeolojik buluntularla da desteklenen en eski Çin hanedanlığıdır. Hükmettiği tarihler tahmini olarak milattdan önce 1600’dan 1046’ya kadardır. MÖ 1046’da Shang hanedanlığını mağlup ederek yerine geçen antik Çin hanedanlığıdır. 790 senelik mevcudiyeti ile Çin tarihinin en uzun ömürlü hanedanlığı olarak da bilinir (MÖ 1046 - MÖ 256). vardı. Bu bağlamda, Konfüçyüs’ün örnek ve derslerle aktardığı görüşleri daha önceden mevcut olmuş sülale ve hükümdarların faaliyeti üzerine kuruluydu. Konfüçyüs’ün yaşadığı tarihler Çin’in politik açıdan yüzden fazla irili ufaklı feodal devletlere bölündüğü “İlkbahar ve Sonbahar Dönemine” 春秋时代 (MÖ 722 - MÖ 481), yani siyasi istikrarsızlığın ve iç savaşın hakim olduğu bir asra denk gelmekteydi. Konfüçyüs yaşamı boyu ilkelerinin devlet yönetiminin bir parçası olması için çok çaba göstermiş ve bu bağlamda, ömrünün on dört yılını dönemin krallıklarını5 tek tek ziyaret ederek ideal bir hükümet modelinin nasıl kurulması gerektiğini hükümdarlara ve devlet yetkililerine anlatmaya adamıştır. Konfüçyüs’ün telkin etdiği en önemli öğretilere bireylerin toplumsal sorumluluklarını ve mesleki görevlerini doğru ve adil biçimde yerine getirilmesi dahildi ve bunun gerçekleşe bilmesi için de devlet memurlarının bu ilkeler doğrultusunda eğitime tabi tutulmaları gerekiyordu (馬振鐸 1987: 428). Fakat ne yazık ki bahsi geçen öğretiler çoğu hükümdar tarafından dikkata alınmamıştır. Şöyle ki, dönemin idarecilerine göre Konfüçyüs’ün maneviyatla ilgili telkinleri askeri yönetim üstüne kurulmuş sert iktidar yapısına ters düşüyordu ve gelecekte diğer rakip derebeylikler tarafından kolayca yok edilmelerine uygun zemin oluşa bileceğinden rahatsızlardı. Ayrıca, dönenim bir çok hükümet yetkilisi Konfüçyüsçü ilkeleri idrak etmekte ciddi zorluk yaşıyordu ve dahası, bazı devlet memurları da kendi mevkisini korumak adına Konfüçyüs ve öğrencilerini saraydan uzak tutmağa çalışıyordu. Aslında, daha 20 yaşlarında Konfüçyüs, Lu Devletinde 6 鲁国 siyasi kariyerine başlamıştı ve edindiği siyasi beceri ve diplomatik bilgisi sayesinde Lu hükümdarının baş danışmanlığı makamına kadar yüksele bilmişti. Sonrakı yıllarda Lu iktidarıyla ahlak ve manevi değerler konusunda yaşadığı fikir ayrılığı yüzünden sahip olduğu mevkilerden istifa ederek başta belirtdiğimiz 5 6 Milattan önce 497 ve 484 tariheri arasında Wei 衞 (MÖ 1040 - MÖ 209), Song 宋 (MÖ 11. yüzyıl - MÖ 286), Zheng 鄭 (MÖ 806 - MÖ 375), Cao 曹 (MÖ 11. yüzyıl - MÖ 487), Chu 楚 (MÖ 1030 - MÖ 223), Qi 齊 (MÖ 1046 - MÖ 221), Chen 陳 (MÖ 1045 - MÖ 479), Cai 蔡 (MÖ 11. yüzyıl - MÖ 447) derebeyliklerini ziyaret etmiştir. MÖ 1042 - MÖ 209 tarihlerinde Çin’in bugünki Shandong eyaletinde 山东省 Ji ailesi 姬 tarafından yönetilen antik krallıktır. Çin’in en büyük filozoflarından, Mohizm’in 墨 家 kurucusu ve zamanında Konfüçyüsçülük’ün en büyük rakibi olmuş Mozi’nın 墨子 da (MÖ 470 - MÖ 391) vatanı olarak da bilinir. 63 ülkelerde öğrencileriyle birlikte danışmanlık yapmak için yola koyulmuştur (Rainey 2010 : 13). Konfüçyüs teorik olarak büyük özenle üzerinde çalıştığı ahlakli hayat ve adil yönetim felsefesini, pratikte uygulanmasını göremeden dünyadan göçmüştür. Bu bağlamda Konfüçyüsçülük öğretilerinin geniş coğrafyalarda yayılması ilk dönemlerde başarısızlıkla sonuçlansa bile, Konfüçyüs’ün vefatının ardından sadık müritleri ona ait fikirleri toplayarak kitap haline getirmişler. Konfüçyüs, ölümünden sonra geriye yazılı bir kaynak bırakmasa bile, takipçilerinin bu fedakarlığı sayesinde Konfüçyüsçü öğretilerinin kuşaktan kuşağa intikal ederek sonraki nesiller tarafından benimsenilmesine olanak sağlayan “Seçmeler” 7 論語 isimli eseri ortaya çıkmıştır. Bilhassa “İlkbahar ve Sonbahar Dönemi”nin büyük düşünürlerinden Konfüçyüs’ün yegane torunu Zisi 子思 (MÖ 483 - MÖ 402), Konfüçyüsçülük geleneklerinin korunması ve aktarılmasında müstesna bir yere sahiptir. Bu bağlamda Zisi’nın geriye bıraktıkları ilerike zamanlarda Konfüçyüsçülük felsefesinin Konfüçyüs’ten sonra ikinci büyük ismi ve fikirlerini yayma doğrultusunda Konfüçyüs’le aynı hayat hikayesine sahip (eyaletleri dolaşarak siyasi danışmanlık yapmaya çalışması ve sonda hocalığa dönmesi) Mengzi’nın (Mencius) 孟子 (MÖ 372 - MÖ 289) çalışmalarının temelini teşkil edecektir (郝鐵川 1996: 38). Nitekim Konfüçyüsçülük, yalnızca anakara Çin’le sınırlı kalmamış, Çin’e komşu - Japonya, Kore ve Vietnam gibi Sinitik8 dünyasının bir parçası olan Doğu Asya ülkelerinin de sosyokültürel yapısının, aile ve devlet kuramının yeniden şekillenmesini sağlamış, varlığa ve evrene bakış açısını değiştirmiş büyük bir felsefi okul haline gelmiştir. Konfüçyüsçülük’ün Devlet İdeolijisi Olarak Yükselmesi 7 8 64 Konfüçyüs’e ait edilen söz ve fikirlerin müritleri tarafından Savaşan Devletler Çağında derlendiğine ve yazıldığına inanılan büyük hacimli bir kitabdır. Sinoloji uzmanları tarafından daha çok “Analects” olarak bilinir. Han Hanedanlığı döneminde “Beş Klasik” metinleri kadar yüksek statüye sahip olmasa da, hanedanlığın son yıllarında etkisi artarak Konfüçyüsçü fikir akımının ana metinlerinden biri haline gelmiştir. Dünya tarihinin en çok okunan ve üzerinde çalışılan kitaplarından biri olmuştur ve bugün bile Çin ve Doğu Asya’nın geleneksel düşünce ve değerleri üzerindeki tesirini sürdürmeye devam etmektedir. Doğu Asya Külterel Alanı 东亚文化圈 yahut da Çin Kültür alanı (Sinosfer) olarak da bilinir. Tarihsel olarak Çin kültürünün etki alanına giren Doğu ve Güneydoğu Asya'daki uluslardır. Savaşan Devletler Çağı, yedi feodal devletden biri olan Qin’in 秦朝 diğerlerini feth etmesi sonucu sona ermiş ve milattan önce 221’de Çin tarihinin ilk merkezi imparatorluğu kurulmuştur. Hanedanlığın kurucusu ilklerin imparatoru lakablı İmparator Qing Shi Huang9 秦始皇, Legalizm10 法 家 öğretilerini benimseyerek devletin ana ideolojisi olarak uygulamaya koymuş ve bu sayede düşmanlarını hezimete uğratarak galibiyete ulaşmıştır. Legalizm her ne kadar mutlak zafere ve siyasi egemenliğe giden yolda ilk Qin hükümdarına güçlü hegemonya ve disiplinli kadro ve ordu oluşturmasına avantaj sağlasa da, ilerdeki yıllarda despotlaşması ve muhalif fikirlere karşı acımasızlığıyla da ün kazandırmıştır. Devlet idareciliği konusunda Legalizm’in savunduğu fikirler bir çok açıdan Konfüçyüs’ün teşvik ettiği değerlerle bağdaşmıyordu. Bu noktada, Legalizm, Konfüçyüsçülük’ten farklı olarak siyasal bütünlüğe ulaşılması için devletin katı kurallarla yönetilmesi, mutlak güçün ve sınırsız yetkinin kimseyle hesaplaşmayan bir hükümdarın elinde bulundurması gibi sert fikirleri savunuyordu. Konfüçyüsçülük’ün büyük filozoflarından Xunzi’nın 荀子(MÖ 316 MÖ 237/235) öğrencilerinden olmuş Han Feizi ve Lisi, Konfüçyüs’ün şahsına bir bilge ve ilkelerine sonuna kadar bağlı bir devlet adamı olduğu için saygı duysalar da Konfüçyüsçülük’ün, erdemli yönetim ve ideal toplum kurulması 9 10 On üç yaşında tahta geçen ve tüm rakip devletleri (Qi 齐, Chu 楚,Yan 燕,Han 韩, Zhao 赵 ve Wei 魏) ele geçirerek Çin’i birleştirmeyi başarmış ilk hükümdar (MÖ 259 - MÖ 210). Yazı, vergi, toprak, finans ve bunlar gibi bir çok alanda sayısız reformlar gerçekleştirmiştir. Dahası, “Çin Seddi” ve “Terra Kotta Askerleri” gibi dünya kültürünün iki önemli tarihi yapıtı onun emriyle yapılmıştır. Aynı zamanda, sadece 15 yıllık mevcudiyeti ile Çin tarihinin kısa ömürlü hanedanlıklarından biri olma ünvanını taşıyor (MÖ 221 - MÖ 206). Çin devlet sisteminde derin izler bırakmış önemli fikir akımlarından bir tanesidir. Yasacılar öğretisi olarak çevire bileceyimiz Legalizm ilkeleri ülke bütünlüğünün korunması, topluMS al düzenin ve politik istikrarın sağlana bilinmesi için sert kanunlara dayalı siyasi otoritenin varlığını savunuyordu. Qin devletinin (MÖ 897 - MÖ 221) büyük legalist düşünürü ve önemli devlet adamı olan Shang Yang 商鞅 (MÖ 390 - MÖ 338), Qin’in gelecekte imparatorluğa dönüşmesinde muazzam öneme sahip idari, iktisadi ve askeri reformlara imza atmıştır. Savaşan Devletler Dönemi’nin en meşhur Legalist filozofu Han Feizi’nın 韩非子 (MÖ 280 MÖ 236) görüş ve teknikleri, bizzat İmparator Qin Shi Huang tarafından pratikte uygulamaya koyulmuştur. Legalizmin bir diğer mühim isimlerinden ve İmparator Qing Shi Huang’ın başveziri olmuş Lisi 李 斯 (MÖ 284 - MÖ 208), mühaliflerin bertaraf edilmesinde, merkeziyetçi bir hükümetin kurulmasında ve başarılı fetihlerin yapılmasında önemli rol oynamıştır. Legalizm, eşitlilik ilkesinin korunması adına ortaya koyduğu metodlar sayesinde Qin’den sonra başa geçen diğer yönetimlerin de uygulamış olduğu bir politik sisteme dönüşmüştür. 65 konusunda gereğinden fazla idealist olduğu ve umutsuzca bir çaba sergilediği görüşündeydiler. Legalistlere göre ve dolayısıyla onların tesiriyle şekillenen Qin hükümetine göre insanlar, doğası gereği menfaatçi ve insan davranışlarınıyla toplumsal münasebetleri motive eden unsurun çıkarlar ilişkisi olduğu için Konfüçyüsçülük’ün yüce ahlaki davranış standartlarına ulaşmaları asla mümkün değildi. Bu manada Konfüçyüs öğretisi ve onun sunduğu teoriler, ulusun birleşmesinin ve güçlenmesinin önünü kesen, onun zayıflayarak parçalanmasına ve dolayısıyla anarşizmin ve kaos ortamının oluşumuna sebebiyet verecek bir düşünce okulu olarak tasnif ediliyordu (田人隆 1992: 551). Legalizmin etkisiyle, bilhassa başvezir Lisi’nın telkinleriyle İlklerin İmparatoru, farklı ve zıt fikirler barındıran kitapların düşünceleri karıştırdığına ve münakaşaların çıkmasına zemin hazırladığına inanmıştır ve bu yüzden de kendi ideolojisi dışındakı binlerce siyasi ve felsefi kitap ve yazılı metnin yakılmasını ve yüzlerce filozof ve düşünürün diri diri gömülmesini emr etmiştir. Bu facieden en büyük zararı doğal olarak Konfüçyüsçülük’ün temsilcileri ve Konfüçyüs metinleri görmüştür ve dolayısıyla, Konfüçyüsçülük, bir politik ideoloji olarak sistematik bir şekilde ilk yok edilişini Qin yönetimi zamanında yaşamıştır (Schuman 2015: 98). Öte yandan Qing Shi Huang’un kendisinden sonra haleflerine bıraktığı saltanat, gerek idari gerekse askeri bakımdan zorlu bir süreçten geçiyordu. Qin iktidarının otoritesi, veliahtlar arasında taht kavgalarından ve defalarca alevlenen siyasi çekişmelerden olumsuz etkilenmiş ve üç senelik iç savaşın ve isyanların ardından milattan önce 206 yılında imparatorluk çökmüştü. İmparatorluk parçalanarak on sekiz krallığa bölünmüş ve Çin, yıkıcı savaşların ve siyasi kargaşaların yaşandığı Chu-Han dönemine 楚汉战争 (MÖ 206 - MÖ 202) girmiştir. Kısa dönemlik dominantlığına rağmen, hanedanlıktan geriye kalan devlet teşkilatı ve bürokratik yapısı ister yerel isterse de yabancı sülaleler (moğol ve mançu) tarafından “Orta Krallık” ta 11 hüküm sürdüyü iki bin yıl boyunca kullanılmaya devam edilmiştir. 11 66 Geleneksel olarak Çin için kullanılan tabir. Kadim Çin toplumu kendilerini barbar kavimlerle çevrili dünyanın merkezinde (ortasında) bulunduklarına inanıyolardı. 1912’den Yıllar süren büyük bir mücadele sonucu en büyük siyasi rakibi Batı Chu 西楚 devletini yok eden Han Sülalesi 汉朝 (MÖ 202 - MS 220), MÖ 202’de bütün Çin’i yeniden tek bir devlet halinde birleştirmeye muvaffak olmuştur. Çin hanedanlıkları arasında merkezi otoritenin en güçlü olduğu saltanatlardan biri olmasına ve Shang Yang’ın Legalist ilklerine 商鞅法治思想 dayanan yönetim sistemine rağmen, Konfüçyüsçülük, zamanla Han hanedanlığı tarafından devlet felsefesi ve ahlak kuralları olarak benimsenildi. Özellikle, Qin yöneticilerinin yaptığı hatalardan ders çıkaran ve devlet yönetiminin zorba ve baskıcı politikalar üzerinde inşa edilemeyeciğini anlayan Han İmparatoru Wu 汉武帝,(MÖ 141 - MÖ 87) Çin’in ve dolayısıyla uzak doğunun kaderini derinden etkileyecek kararını vererek, Konfüçyüsçülük’ün İmparatorluk doktrini haline gelmesine vesile oldu. Wu’nun emriyle MÖ 124’de İmparatorluk Akademisi 太學 tesis edilerek yeni nesil diplomatların, yöneticilerin ve memurların Konfüçyüs öğretileriyle eğitilmesine başlanılmıştır. İlk senesinde 50 kişiyle eğitim hayatına başlayan akademide milattan sonra 144 senesinde öğrenim gören öğrenci sayı 30.000 kişiye ulaşmıştı (吴新颖 ve 杨定明 2018: 47). Han destekli Akademinin müfredatı ve İmparatorluk sınavının konuları Konfüçyüs felsefesinin gelişiminde büyük önem arz eden “Beş Klasik” 五經 diye bilinen kadim Çin yazılı metinlerinden ibaret: “Şiir” 12 詩 經 , 12 itibaren Çin Cumhuriyeti 中華民國 ve 1949’dan itibaren Çin Halk Cumhuriyeti 中华人民 共和国 için kullanılan 中華 (orta / merkezi Çin) ve 中国 (orta/merkezi devlet) kelimelerinin de kökeni aynı geleneğe dayanıyor. Shijing - Eski Çin edebiyatının klasik şiir örneklerini ihtiva eder. 305 eserden ibaret olan koleksiyonun tarihi MÖ 11. ve 6. yüzyıllara dayanır, fakat günümüze kadar gelen tek örneyi MÖ 2. yüzyıla ait “Mao Chang” 毛苌 versiyonudur. Bu şiirsel dünyanın önemi toplumun her zümresinden olan fertlerin her durumda duygularını dürüstçe ve açıkca ifade etmiş olmasıdır. Bugün dahi Çinliler tarafından günlük hayatta yaygın olarak kullanılan binlerce deyim’in / idiom’un 成語 da ana kaynağı Shijing’dir 67 “Tarih/Evraklar”13 書經, “Ayinler”14 禮記, “Değişimler”15 易經 ve “İlkbahar ve Sonbahar Yıllıkları”16 春秋 isimli klasik kitapları içerir. Bahsi geçen beş kitap devlet memurlarının, bilhassa politik beceri, şiir sanatı, metafiziksel felsefe, sosyal değerler ve tarih gibi farklı alanlarda uzmanlaşmasına olanak sağlıyordu. Bu eserler asırlarca memur sınfının eğitim temelini oluşturmuş ve bazı değişikliklerle birlikte 20. yüzyılın başlarına kadar kamu hizmeti sınavları 17 科 舉 için de esas kabul edilmiştir. Sonrakı dönemlerde bile 13 14 15 16 17 68 Shujing - “Resmi Belgeler” ve ya “Tarihi Dökümanlar” koleksiyonu olarak da tabir edilir. 58 bölümden ibaret koleksiyon eski Çin tarihinin politik ve kültürel dünyasına ışık tutuyor. Antik Çin tarihinin Altın Çağı olarak nitelendirilen ve Xia Hanedanlığından önce mevcut olduğuna inanılan efsanevi “Üç Hükümdar ve Beş İmparator” 三皇五帝 döneminin (MÖ 2852 - MÖ 2070) adaletli ve bilge hükümdarlarından olan Yao 堯 ve Shun’un 舜 kurdukları istikrarlı ve güçlü saltanatlarından övgü ve saygıyla bahs edilir. Liji - Konfüçyüsçülük’ün ahlak felsefesi hakkında bir çok önemli malumatı barındırır. Bunun yanısıra devlete ait dini düzenlemeler, tören ve ayinlerle ilgili işlemler, kurban adanması, evlilik töreni, resmi ziyafetler, cenaze töreni, diplomatik görüşler ve s. gibi durumlar için giyilecek uygun kıyafetler, yerine getirilmesi gereken görevler ve davranış biçimleri gibi konuların detaylı ve düzgün bir şekilde tasnifini içerir. Ayrıca eser Konfüçyüs ve öğrencilerine ait anlatımlar veya Konfüçyüs’ün öğrencileri arasındaki diyalogları ele almaktadır. Yijing - Evrendeki her şeyin değişim ve gelişim aşamalarını metafiziksel yaklaşımlarla inceleyen bir yazıttır. Ayrıca, Daoizm 道家 felsefesinin öğretilerine ve kainatındakı her şeyin karşıtlık ilişkisi içerisinde olduğu ve bu karşıtlıkla beraber ilerlediğini gösteren en temel ilkelerden "Yin ve Yang" 阴阳 kuramına rastlanıldığı ilk yazılı kaynaklardandır. Yijing’in yazılış tarihi Çin mitolojisinin yarı tanrı imparatorlarından biri olan Fuxi’nin 伏羲 hükümranlığına kadar uzandığı söylenilir. Chunqiu - Konfüçyüs’ün dünyaya geldiği Lu Krallığının kronolojik bir tarihi olup, MÖ 722'den 481'e kadar olan 241 yıllık zaman içerisinde cereyan etmiş mühim içtimai ve siyasi hadiselerin güncel kayıtlarından oluşur. Eserin anlatım tarzı ve ahlaki üslubu dikkatle incelendiğinde metnin bizzat Konfüçyüs tarafından derlene bileceği kanaatine varılmaktadır. Çin tarihinin yıllık raporlar şeklinde tertip edilmiş mevcut en eski yazılı metni olmasıyla da meşhurdur. Dahası, dünyaca meşhur Shiji 史 記 eserinin yazarı ve aynı zamanda Çin historiyografisinin babası olarak da bilinen Sima Qian 司馬遷 (MÖ 145 - MÖ 86) ve Han dönemi filozoflarından Dong Zhongshu’nun 董仲舒 (MÖ 179 - MÖ 104) büyük değer ve önem verdiği tarihi kaynakların başında gelir. Bunun yanı sıra, Konfüçyüsçü filozoflar arasında en çok tartışmalara ve fikir ayrılıklarına neden olan kitaptır, çünki bazıları onun kehanetlerle dolu derin anlamlı felsefi metinler 微言大義 olduğu, bazıları ise sadece siyasi olayları kronolojik sırayla anlatan tarihi bir metin olduğu görüşündelerdi. Memurların sınav yoluyla kamu yönetimine alınmaları pratikte ilk defa milattan önce 165’de İmparator Wu’nun babası İmparator Wen tarafından uygulanmıştır. Fakat kamu hizmeti sınavının teorik olarak temellerinin atıldığı tarih daha eskilere milattan önce 420 ve 337’cı yılları arasında yaşamış Legalizm filozoflarından ve usta siyasetçilerinden Shen Buhai 申不 Konfüçyüs öğretileri yüzyıllarca idareci bir sınıfın eğitiminin temelini oluşturmuştur. Konfüçyüs Klassiklerini benimsemiş memurlar zamanla hükümet kurumlarında ahlak ve maneviyat yönüyle baskın olan siyasi elit grupun oluşmasını sağladı. Böylece uzun yıllar despotik rejim altında sıkı otorite ve askeri disipline dayalı hiyerarşik devlet anlayışından ahlaki ve adil devlet kavramına geçildi. Akademik eğitimini başarıyla tamamlayan bürokratlar zamanla memuriyet sisteminin her mertebesine yükselerek Çin bürokratik sisteminin omurgasını teşkil edeceklerdi. Legalizm temsilcilerinin sarayda sayı azaldıkca etki alanları da daralıyordu ve bu bağlamda, Konfüçyüsçülük mensupları imparatorluk memuriyet terfi sisteminin kademelerini birer birer geçerek hükümdarın baş danışmanlığı gibi stratejik mevkilere kadar yükseliyolardı (Rainey 2010: 133). Hükümet mevkilerini yalnızca soylu aileden ve bürokratik aristokrasi sınfından gelen memurlar değil, ayrım gözetmeksizin tüm sosyal sınıflardan gelen akademi mezunları da tuta biliyordu ve bu durumun güç ve erdemin kutsal bir şekilde sadece seçilmiş soylu kişilerin üzerine aftedilmesi mevzusunda geleneksel Çin yaklaşımına ters olmasına rağmen, akademi mezunu olan bireyler yüksek makam sahibi memur olarak da görevlerini yapabilirlerdi. Çünki Konfüçyüsçülük ilkelerine göre erdem ve vazife hiç kimseye kolay yolla verilmez, ancak uzun ve zahmetli çalışmaların sonucu manevi değerler çerçevesinde kişinin kendisini yetişdirerek elde edilir ve bilhassa yöneticilerin bu hususlarda manevi ve ahlaki bir örnek olmaları gerektiğinin önemi vurgularanır. Durum böyle olunca İmparator Wu’nun radikal kararları onu soylu saray erkanlarıyla kafa kafaya getirmiş ve bu grubun başını çeken ve hanedanlığın 害 zamanına kadar gidiyor. Konfüçyüs’ün de her daim önemini vurguladığı, Çin hükümet sisteminin karakterini belirlemiş, kamu yönetimine daha bilgili ve yetenekli adayların tayini ve yine memuriyet sistemindeki ilerlemelerinin bilgi, başarı ve becerilerine göre sınıflandırılmasını amaçlayan “Liyakat İlkesi”nin (Meritokrasi) ilk önericisi olarak dünya siyaset tarihinde yerini almıştır. İmparator Wen’ın özel danışmanlarından Jia Yi de kamu yönetimi için Shen Buhai metodunun ön plana çıkarılmasını tavsiye etmişdir. Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatının ilk uzmanlarından Shen Buhai, bazı sinoloji uzmanları tarafından dünya siyaset tarihinin ilk politikacısı olarak da görülür. İmparator Wu döneminden itibaren Konfüçyüsçülük’ün güçlenmesiyle diğer Legalizm mensupları gibi (Han Feizi ve Shang Yang) Shen Buhai’ın da çalışmaları yasaklanarak rafa kaldırılmıştır. 69 güçlü fertlerinden olan babaannesi Büyük İmparatoriçe Dou 18 孝文窦皇后 torunu Wu’nun reformlarının onu tahtından mahrum edeceği ve dahası saltanatın geleceği için tehlike oluşturacağı kanaatindeydi. İmparator Wu hakimiyetinin ilk yıllarında babaannesinin ve Daoist danışmanlarının muhalifliyi ve siyasi oyunları yüzünden Konfüçyüsçülük’ü resmi devlet ideolojisi olarak kabul ettiremiyordu. Wu’nun en yakın iki Konfüçyüsçü danışmanı Zhao Wan 趙綰 ve Wang Zang 王臧, Dou ve çevresinin kirli propagandası neticesinde yolsuzluk ve görev ihlalleri gibi çeşitli karalamalarla suçlanarak intihar etmeye zorlanmışlardı. Zaman içerisinde saray içerisinde siyasi şartlar Wu’nun lehine değişmeye başlamış, Daoist hükümlerinin önemi gitgide azalmış ve bunun yanısıra İmparator Wu da yavaş yavaş Konfüçyüsçü uzmanları etrafına toplayarak yeni kadro oluşturmuştu. Bütün bunların akabinde, milattan önce 136 yılında Büyük İmparatoriçe Dou’nun vefatıyla da Konfüçyüsçülük’ün bir devlet doktrini olarak güçlenmesi ve yayılması büyük bir ivme kazanmıştır (Zhang 2015: 299). Böylece, Konfüçyüsçülük, Han dönemi siyasi yapısını oluşturan temel ilke haline gelmiş ve dört asır boyunca ülkenin siyasal ve sosyal bütünlüğünün korunmasını temin eden en büyük etkenlerden biri olmuştur. Haleflerinden farklı olarak İmparator Wu, siyasi muhaliflere ve dış tehditlere karşı pasif ve temkinli siyaset stratejisi yerine aktif ve agresif siyaset stratejisi izlemiştir. Bu bağlamda, “böl ve yönet” taktiğiyle kendine bağlı vasal derebeylikleri veliahtları arasında bölmüş ve böylece Han otoritesi mutlak kontrolu ele almayı ve merkezi yönetime karşı oluşa bilecek siyasi tehditleri bertaraf etmeyi başarmıştır. İmparator Wu, aynı zamanda kurmuş olduğu güçlü ordu ve yetenekli generalları sayesinde başarılı askeri seferler düzenleyerek MÖ 121’de kuzeydoğu istikametinde İpek yolunun da geçtiği 18 70 Saray politikalarına doğrudan müdahele ede bilen güclü tesire ve etkili çevreye sahip Çin tarihinin sayılı İmparatoriçalarından biri olmuştur. Dou’dan önce hüküm sürmüş, Çin politik tarihinin etkili isimlerinden İmparatoriça Lü 吕 雉 kendisinin üvey kayınvalidesidir. Dou’nun kocası İmparator Wen ve oğlu İmparator Jing üzerindeki etkisiyle Daoizm (Taoizm) 道家 “Wen-Jing” dönemi hükümetlerinin ana ideolojileri içerisinde kendine yer edinmeği başarmıştır. İmparator Wen’ın iktidarı sırasında kismen de olsa Konfüçyüsçülük mensuplarının (özellikle Konfüçyüsçü filozoflardan Jia Yi’nin 賈誼 etkisiyle) tavsiyeleri üzerine politikalar uygulanılıyordusa da, İmparator Jing’in hükümranlığı sırasında annesinin desteğiyle Daoizm daha da güçlenerek yegane devlet doktrini haline gelmiş ve Daoizm’in kurucusu Lao Zi 老子 tarafından yazıldığına inanılan “Dao De Jing” 道德經 (Yol ve Erdem kitabı) kutsal metinleri ana saray kitabı olmuştur. büyük ticari ve strateji önem arz eden “Hexi Koridoru”nu 河西走廊 ele geçirmiş, ardından MÖ 119’da Çin’in yıllarca haraç ödediği Xiongnu 匈奴 (Hun Türkleri) kuvvetlerini, Han-Hun savaşının 漢匈戰爭 (MÖ 133 - MS 89) ve dünya harp tarihinin dönüm noktalarından biri olan Mobei müharebesinde 漠北之战 ağır yenilgiye uğratmış ve dahası, MÖ 111’de Kuzey Vietnam’dakı Nanyue Krallığını 南越 (MÖ 203 - MÖ 111) ve ardından MÖ 108’de Kuzey Kore’deki Gojoseon Krallığını 古朝鮮 (MÖ 2333 - MÖ 108) feth ederek Han İmparatorluğuna ilhak etmişdir. Aslında Wu’nun güçlenmesinin temelleri daha çok kendinden önce imparator olmuş babası Wen (MÖ 180 - MÖ 157) ve ağabeyi Jing’in (MÖ 157 - MÖ 141) yıllar boyu yerinde ve zamanında uyguladıkları doğru politikalar sayesinde mümkün olmuştur. Çin tarihinin altın çağlarından biri olarak kabul edilen “Wen-Jing” döneminin istikrarlı ve merkeziyetçi devlet yapısı (MÖ 180-MÖ 141) İmparator Wu’nun gelecekteki siyasi, askeri ve iktisadi başarılarının altında yatan ana sebepti. 54 yıllık iktidarı sırasında İmparator Wu’nun devrim niteliğindeki fermanları ve bunun devamında gerek kuzey gerekse de güney cephelerinde başarılı askeri operasyonlara imza atarak İmparatorluk sınırlarını zamanın ötesinde bir büyüklüğe ulaştıra bilmesi, ona beşeriyet tarihinde usta siyasetçi, yenilmez komutan, büyük reformcu, Han kültürünün ve Çin ulusunun kurucu atası gibi ünvanlar kazandırmıştır. MÖ 2. Yüzyıl Konfüçyüs Klasiklerinin farklı versiyonlarının gün yüzüne çıktığı bir dönemdir. Özellikle Han Hanedanlığı döneminde Konfüçyüsçülük “Eski Metin” 古文經學 ve “Yeni Metin” 今文經學 okulları olarak iki farklı düşünce akımına ayrılmıştı. Bu akımların meydana çıkmasındakı en büyük etken bir birinden farklı metinler içeren Konfüçyüs Klasiklerinin varlığıydı. “Yeni Metinler” Qin Shi Huang’ın yaktırdığı metinlerin küllerinden ortaya çıkarılan koleksiyondu. Qin döneminde yakılan kitap ve metinler Han dönemi uzmanları tarafından İmparatorluk kütüphanesi için yeniden derlenib yazılmıştır. Daha çok metafizik yapısıyla öne çıkan “Yeni Metinci”lerin öncülerinden ve aynı zamanda Konfüçyüsçülük’ün bir devlet doktrini olarak güçlenmesinin arkasındakı isim olan Dong Zhongshu 董仲舒 (MÖ 179 - MÖ 104), İmparator Jing’nin hakimiyeti yıllarında memuriyete alınmış ve İmparator Wu tahta geçtikten sonra önemli mevkilere tayin olunmuştur. 71 Kendisi Konfüçyüs klasiklerini kadim Çin kozmolojisi19 yani “Ying-Yang”20 陰陽 ve “Beş Unsur”21 五行 teorileri üzerinden yorumluyordu ve bu teoriler vasıtasıyla özellikle “Beş Klasik”ten biri olan “Chunqiu” gibi daha belirsiz metinlerdeki gizemli zann ettiği konuların anlamlarını siyasi ve metafizik görüşleri harmanlayarak tanımlamaya çalışıyordu. Dong’un görüşleri sadece Konfüçyüsçülük ilkeleriyle sınırlı kalmamış aynı zamanda Daoizm ve Legalizm gibi devlet erkanları arasında popülerliğini yitirmiş felsefi akımların da kısmen tesirleri olmuştur (陳哲夫 1992: 65). Onun faaliyetleri neticesinde Konfüçyüsçülük haric diğer bütün siyasi ideoloji temsilciler saraydan uzaklaştırılarak saf dışı bırakıldılar. Dahası, Legalizm eğitimi almış memurların devlet bürokrasisinde çalışması kanunen yasaklandı. Tek bir ideoloji çerçevesinde hizmet edecek devlet memurları yetiştirmek için tesis edilen İmparatorluk Akademisi ve aynı zamanda bürokraside işe alımın temeli haline gelen Kamu Hizmeti Sınavının yürürlüğe girmesi fikri de Dong’a aitti. Bundan başka onun bir filozof olarak geliştirdiği ve imparatora "Cennet'in oğlu"22 天子 ve ya 周天子 olarak evrensel bir statü ve meşruiyet bahş eden 19 20 21 22 72 İlk örnekleri MÖ birinci binyılda Shang Hanedanlığı 商朝(MÖ 1600 - MÖ 1046 ) zamanında ortaya çıkmış ve Zhou Hanedanlığı 周朝 (MÖ 1046 - MÖ 256) döneminde de büyük inkişaf yolu geçmiştir. Genel olarak düzen vurgusu yapan ve uyum içindeki bir kainat modelini temel alan Yin-Yang 陰陽 ve Wuxing 五行 fenomenlerine dayalı eski Çin felsefi anlayıştır. Han 汉朝 (MÖ 202 - MÖ 220) döneminde Konfüçyüsçülük’ün, Tang 唐朝 (MS . 618 - MS . 907) zamanında da Budizmin Çin'de güçlenmesiyle oluMS uz etkilenen Çin kozmolojisi, “Yeni Metinci”lerin çabalarıyla Konfüçyüsçülük’ün çatısı altında mevcudiyetini korumaya çalışmış ve özellikle Song Hanedanlığı 宋朝 (MS 960 - MS 1279) zamanında Kozmolojiye ve Daoizm’e yeniden artan merak nedeniyle tekrar yükselişe geçerek Neo-Konfüçyüsçülük’ün 宋明理學 yaranmasına getirip çıkarmıştır. Dualizm (varlığın insan zihninden bağıMS ız olarak var olduğunu savunan, gerçekliğin birbirinden bağıMS ız, birbirine zıt olan iki temel kavramın var olduğunu varsayan öğreti) konseptlerinden biri olan ve Çin kültüründe mühim yere sahip Yin-Yang teorisi başta Çin felsefesi olmakla geleneksel Çin tıp bilimine kadar bir çok alanda kendini gösteriyor. Ancak bir arada mevcut oldukları müddetçe varlıklarını sürdürebilen, doğa ve evren zıtlıklarının bir arada bulunduğuna inanılan bir yaşam felsefesidir. Yin; dişiyi, geceyi ve koyu renkleri teMS il ederken. Yang ise; erkeği, güneşi ve açık renkleri sembolize etmektedir. “Beş Element” ve “Beş Döngü” gibi isimleri de vardır. Bir fazdan diğerine hareket eden beş temel unsura dayanan beş faz teorisidir. Bunlar ağaç (odun), alev, metal, su ve topraktır. Her biri, yin ve yang'ın yaptığı gibi, bir yıllık döngüde büyümeden çürümeye değişen bir mevsim boyunca değişir. Yin ve yang hareketlerine uyuyorlar. Ağaç toprağın üstesinden gelir, metal ağaçın üstesinden gelir, alev metalin üstesinden gelir, su yangının üstesinden gelir. Çin hükümdarlarının yüzyıllarca kendi yönetimlerini meşrulaştırmak için kullandıkarı ünvandı. Tüm tanrılar tarafından seçilmiş ve yeryüzündeki her şeyin hükümdarı olarak en “Etkileşim teorisi” İmparator Wu’nun “Yeni Metinci”leri desteklenmesindeki en büyük etken olmuştur. Cennet (tian) ve insanlık (ren) arasında mevcut olan ilişki üzerinden yorumlanan etkileşim teorisi yöneticiyi merkezi bir konuma alarak hükümdarı cennetin yeryüzündeki temsilcisi ve Cennet ile Arz arasındaki elçi olarak nitelendirmiştir. Hükümdarın şahsınının yüceltilmesiyle birlikte “Yeni Metinci”ler tarafından Konfüçyüs’ün beşeri yönü de göz ardı edilerek şahsı ilahileştirilmiş ve fikirleri de evrenin işleyişiyle irtibatlandırılmaya başlanmıştır. Özellikle, erken dönem Han bilginleri tarafından kutsallaştırılan kişiliği temel alınarak insan üstü yeteneklere sahip bir varlık olarak nitelendirilmiştir. Onlara göre, ideal bir hükümdarın ulaşa bileceği bilgelik ve fazilet mertebesine yücelmesinden dolayı Konfüçyüs, dönemin düşünürleri tarafından “Taçsız Kral” 素王孔子 ünvanına layık görülmüştür. Kısacası, “Yeni Metinci”lerin yüksek mevkileri domine etmeleri sayesinde Han hanedanlığının ilk yıllarında Konfüçyüsçülük’ün dogmatik yönüne olan merak artmış (Bu durum, Konfüçyüsçülük’ün bir din olarak başlangıcı sayılmıştır), Metafizik teorilerinin (Yin-Yang ve Beş Unsur) kullanım alanları genişlemiş ve 20. yüzyılın başlarına dek devam edecek Konfüçyüs adına mabedler23 孔廟 inşa etme geleneği büyük bir ivme kazanmıştır. (孔健 2009: 18). Dong Zhongshu, görüşleriyle ilgili geriye “Chunqiu Fanlu” 春秋繁露 ve “Ju Xianling Duice” 舉賢良對策 adlı iki eserini bırakmıştır. Özellikle “Chunqiu Fanlu” ilerdeki dönemlerde Neo-Konfüçyüsçülük için temel teşkil edecek kitaplardan biri haline gelecektir. “Eski Metinci”lerin istinad ettiği kaynak ise bizzat Konfüçyüs’ün kendisi tarafından derlenerek yazıldığına inanılan koleksiyondu. Rivayete göre 23 yüce ve ulu bir statüydü. Zhou Hanedanlığı 周朝 yıllarına (MÖ 1122 - MÖ 256) kadar dayanan bir kavramdır. Tarihte bilinen ilk ve en büyük Konfüçyüs Tapınağı Lu eyaletinin Dükü Ai’nın 魯哀公 (MÖ 494 - MÖ 468) emriyle Konfüçyüs’ün vefatından bir yıl sonra ana vatanı Qufu kentinde millattan önce 479’da inşa edilmiştir. Konfüçyüsçülük’ün diğer Doğu Asya ülkelerinde yayılmasıyla birlikte Çinden başka Kore, Japonya ve Vietnamın da bir çok şehrinde yapılmış Konfüçyüs tapınakları devlet törenleri ve dini ayinlerinin icra edildiği yer olmakla beraber bir çok eğitim tesisleri ve sınav merkezlerini de içinde barındıran tam teşekküllü bir dini yapıydı. Çok amaçlı kullanım için inşa edilen bu yapılar “Eğitim Tapınağı” 學廟, “Eğitim Sarayı” 學宮, “Bilge Tapınağı” 聖廟 ve “Üstad Mabedi” 夫子廟 gibi çok değişik isimlerle de anılmıştır. 73 İmparator Qin Shi Huang eski kitap ve metinleri imha ettirdiği sırada, Konfüçyüsçü müritler tarafından Konfüçyüs’ün Qufu kentinde bulunan ikametgahında gizletildiği varsayılan eski metinlerdir. Han İmparatoru Jing’in beşinci oğlu ve Huaiyang eyaletinin 淮陽國 prensi Liu Yu 劉餘 (MÖ 160 MÖ 128) Konfüçyüs’e ait evi tamir ettirirken yıkmatta oldukları duvarın içinden Konfüçyüs Klasiklerinin eski versiyonu keşf edilmiştir. Bu versiyonların “Eski Metinler” olarak isimlendirilmesi kullanılan yazı diliyle alakadardı. Nitekim tesadüf neticesinde gün yüzüne çıkmış bu baskılar eski yazım tarzıyla, yani Büro skriptleriyle (Clerical scripts) 隸書24 yazılmıştır. Bu akımın en büyük temsilcisi Wang Chong 王充 (MÖ 27 - MS 97) İmparatorluk Akademisi mezunuydu ve kendisinin yazmış olduğu “Lunheng” 論衡 isimli kitabında, “Yeni Metinci”leri ve Chenwei 讖緯25 tarikatını ağır bir şekilde eleştirmiş, Konfüçyüsçülük’ün ideolojik yönden tahrifini ve aynı zamanda kehanete, mistik ve batıl inançlara bağlanarak yanlış şekilde yorulmasını şiddetle kınamıştır. O, insanla doğa arasındaki bağlantının niteliğini ve yönünü “Yeni Metinci”lerin ve Chenwei okulunun aksine ele alarak doğal afetleri, felaketleri ve garip olayları Cennetin yöneticilerin ve toplumun davranışlarına bir tepkisi olarak yorumlama görüşünü kabul etmiyordu. Bir başka deyişle “Eski Metinci”ler Konfüçyüs Klasiklerini daha çok tarihi açıdan, “Yeni Metinci”ler ise metafizik ve felsefi açıdan ele alarak yorumlama eğilimindeydiler. Wang Chong’un gözünde Konfüçyüsçülük’ü bir din olmaktan çıkaran ve onun Budizm ve Daoizm gibi dogmatik inanışlardan farklı kılan Konfüçyüs’e ait düşüncelerin ilahi bir nitelik taşımamış olmasıdır. Nitekim, Konfüçyüs de kendisinin daha önce yaşamış bilge hükümdar ve filozofların onurlu hayat hikayelerini, adil yönetim tarzlarını ve faziletli öğretilerini yeni kuşaklara aktararak yöneticilerin idareciliğine ve aynı zamanda sıradan insanların günlük hayatına bir rehber olacak öğretinin yayılması ve erdemli toplumunun oluşması yönünde katkıta bulunması görevini üstlendiğini savunmuştur. 24 25 74 Savaşan Devletler Döneminde ortaya çıkmış ve Qin İmparatorluğu döneminin kaligrafi ustalarından Cheng Miao 程邈 tarafından geliştirilmiştir. Han zamanında bilhassa da “WeiJin” dönemlerinde diğer resmi skriptlerle birlikte devlet seviyesinde kullanılmaya devam eden arkaik bir Çin kaligrafi tarzıdır. Wang Chong’la birlikte Yang Xiong 揚雄 (MÖ 53 - MS 18) ve Huan Tan 桓谭 (MÖ 23 MS 56) gibi dönemin önde gelen Konfüçyüsçü düşünürlerinin de sık sık tenkit ettikleri metafizik düşünce akımıydı. Chenwei öğretileri 5. Yüzyılda yasaklanmış ve 7. Yüzyılda bir çok yazılı metni de yok edilmiştir. Wang Chong, görüşleriyle ilgili Lunheng’dan 論衡 başka“Yangxingshu” 養性書, “Jisushu” 譏俗書, “Zhengwushu” 政務書, “Zhouyi Wangshi Yi” 周 易王氏義 olmakla toplamda 5 eser yazmıştır, ancak yaşadığı yıllarda fikirleri pek de önemsenmemiştir ve ölümünden yaklaşık yarım asır sonra bir diğer Konfüçyüsçü filozoflardan olan Cai Yong 蔡邕 (MS 132 - MS 192) tarafından yeniden keşfedilerek okunmaya başlamıştır (龐樸 1997: 61). Han döneminde “Yeni Metinci”ler saraydakı hegemon konumlarını korusalar da, milattan sonra 10. yüzyıldan itibaren “Eski Metinler” daha çok tercih edilerek onların yerini aldı, bu bağlamda bugün kullanılan Konfüçyüs Klasikleri eski metinlerdir. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Konfüçyüs bir ülkenin refahının ve ulusunun bütünlüğü cemiyetin manevi gelişimine bağlı olduğuna inanıyordu. Adil ve dürüst idarecilik için erdem duygusunun ön koşulu olduğunu teşvik eden Konfüçyüsçülük öğretisi, önceki otoritelerin yüzyıllar boyu uyguladıkları Legalizm’in ceza ve ödül anlayışını reddetmiştir. Konfüçyüs büyük ölçüde sosyal ilişkiler, yöneticilerin davranışı ve insan toplumu ile ilgiliydi. Konfüçyüsçülük yüzyıllarca hükümet sisteminin felsefi ve yapısal omurgasını oluşturmaya devam etmiştir. Konfüçyüsçülük’ün Çin’in dış politikasını, komşularla münasebetlerini ve onlara tavrınının şekillendirmesindeki rolü de kuşkusuz çok büyüktür. Fakat paradoksal olarak İmparator Wu’nun kamu kurumlarının tamamında resmi olarak Konfüçyüsçülük’ü teşvik etmesine karşın, Konfüçyüs telkinlerinin aksine haraket ederek, bir çok durumda Legalizm’de olduğu gibi, tahtta olduğu süre içerisinde iktidarını ve kişisel çıkarlarını korumak adına rüşvet, ceza ve ödüllendirilmeye dayalı bir alışkanlık edinmiştir. Wu, daha çok kendi egemenliğini güçlendirecek ve menfaatine hizmet edecek ilkelerin uygulanmasını istiyordu. Dolayısıyla her ne kadar resmi olarak Konfüçyüsçülük devlet tarafından desteklense de ve pratik yanları büyük ölçüde kullanılsa da, nitekim Konfüçyüsçülük öğretisinin manevi yönü çoğu zaman göz ardı ediliyordu. Yukarıda belirtilen hususlardan dolayı, Han döneminde Konfüçyüsçülük’ün tam olarak devlet doktrini gibi yükselişi tamamlanmamış bir evre olarak görülse de, devlet destekli akademinin kurulması, Konfüçyüs metinlerinin derlenerek bir araya getirilmesi ve “Beş Klassik”in müfredat olarak sunulması Konfüçyüsçülük’ün sağlam temeller üzerinde kalıcı başarısını temin etti. Böylelikle, Konfüçyüsçülük, hem kamu 75 hem de özel alanlarda doğru davranış ve ahlak kurallarını teşvik eden bir sistem olduğundan devlet erkanlarının kendine çeki düzen verme konusunda ve hükümet ahlakının şekillenmesinde devrim niteliğinde bir etki yaratmıştır. Konfüçyüsçülük, Han İmparatorluğundan (MÖ 206 - MS 220) başlayarak, Qing Hanedanlığının 清朝 (1644 - 1911) çöküşüne dek olan 2000 yıllık müddet zarfında hükümetdeki dominant ideoloji mevkisini korumayı sürdürmüştür. 76 KAYNAKÇA Çince Kaynaklar 孔健(2009),素王孔子, 中央编译出版社。 李长之(2018),孔子的故事,人民文学出版社。168 马松源 (编)(2011),论语,线装书局。 吴新颖,杨定明(2018),儒家教化轮, 浙江大学出版社。 224 孔子,思履(译)(2013),论语全书, 中国华侨出版社。425 老子(2016),道德经,作家出版社。 毛佩琦,徐昌强(编),李健 (译)(2015),鬼谷子全集,煤炭工业出版 社。 蒙培元(2019),孔子,北京大学出版社。 孔子(2015),四书五经, 北京联合出版公司。 赵法生 (2019),儒家超越思想的起源,中国社会科学出版社。321 İngilizce Kaynaklar Qizhi Zhang (2015), An Introduction to Chinese History and Culture, Foreign Language Teaching and Research Publishing Co., Ltd and Springer-Verlag Berlin Heidelberg. Michael Nylan (2001), “The Five “Confucian” Classics”, Yale University Press/New Haven & London. Michael Schuman (2015), “Confucius: and the world he created”, Basic Books Publication, New York, US. Lee Dian Rainey (2010), “Confucius & Confucianism: The Essentials, A John Wiley & Sons”, Ltd., Publication. Jiang Qing (2013), “Confucian Constitutional Order: How China's Ancient Past Can Shape Its Political Future”, Princeton University Press. Huiyun Feng (2007), “Chinese Strategic Culture and Foreign Policy DecisionMaking”, Routledge Publication. Loubna El Amine (2015), “Classical Confucian Political Thought”, Princeton University Press. Joseph R. Levenson (1968), “Confucian China and its Modern Fate: A Ttrilogy”, University of California Press. 77 78 EJDERHA TEKNESİ BAYRAMI VE QU YUAN EFSANESİ İLE İLİŞKİSİ Fatma Ecem CEYLAN GİRİŞ Bayram, festival veya törenler, asırlar boyunca insanları bir arada tutan, kendine özgü özellikleri ve ritüelleri olan kültürel bir olgudur. Dünya üzerinde istisnasız her bir milletin bayramı vardır. Bu bayramlardan bazıları köklü bir tarihi geçmişe sahipken, bazıları ise devletlerin yönetim şeklinin değişmesi ve dünyadaki gelişmelerin izlenmesiyle ortaya çıkmıştır. Kimi bayram tek bir millete aitken, kimi bayram aynı gün tüm dünyada özel bir gün olarak kutlanmaktadır. Bayramlardan bazısı dini veya siyasi bir içeriğe sahipken, bazısı bir bilimsel başarıya, zafere, özel bir şahsiyete, mesleğe, yaş grubuna, hastalığa ithafen kutlanabilmektedir. Bu çerçevede evrensel bayramlara örnek olarak Yeni Yıl (1 Ocak), Dünya Kanser Günü (4 Şubat), Sevgililer Günü (14 Şubat), Kadınlar Günü (8 Mart), Emek ve Dayanışma Günü (1 Mayıs), Dünya Yaşlılar Günü (1 Ekim), Dünya Çocuk Günü (20 Kasım) gösterilebilir. Geleneksel Çin bayramları, Çin medeniyetinin binlerce yıllık tarihi süresince çok kültürlü ve dinli toplumsal yapısını, coğrafik ve iklimsel özellikleri vb. unsurları özümseyen, halk tarafından kutlanılan etkinlikler olarak antik çağlardan günümüze kadar ulaşmıştır. Kendine has dokusu olan bu bayramlar, Çin halkını bir arada tutan kültürel değerler olarak kabul görmektedir. Aynı zamanda Çin milletinin tarihine ışık tutarak atalarını anmasına, Antik Çin kültürünü yaşatmasına ve bu mirası gelecek nesillere aktarmasına vesile olmaktadır. Bahar Bayramı (春节), Fener Bayramı (元宵 节), Ataları Anma Bayramı (清明节), Ejderha Teknesi Bayramı (端午节) ve Sonbahar Ortası Bayramı ( 中 秋 节 ) Çin’de geleneksel olarak kutlanan bayramlardan en bilinenleridir. Bununla birlikte Çin’in çok etnikli yapısı  Dr. Öğr. Üyesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Nevşehir, TÜRKİYE, ORCID: 0000-0001-8989-8715, [email protected] sebebiyle Çin topraklarında 56 farklı ulusun bir arada yaşaması, Çin medeniyetinin bayramlarına çeşitlilik ve zenginlik katmıştır.1 Çin’deki bayramların çoğunun antik çağlardan itibaren süregelen köklü bir tarihi geçmişe sahip olması sebebiyle bu bayramların ortaya çıkışı ile ilgili birçok efsane anlatılmaktadır. Çin’in geleneksel bayramlarından biri olan ve ay takvimine göre her yıl beşinci ayın beşinci gününde kutlanan Ejderha Teknesi Bayramı da bu efsanelere konu olan bayramlardan biridir. Çincede “duānwǔ jié (端午节) olarak adlandırılan bayram, esasen Çin takvimine göre beşinci ayın beşinci günü ( 五 月初 五 ) anlamına gelmekte ve bu şekilde kutlandığı tarihe vurgu yapmaktadır. Dünyada ise “Ejderha Teknesi” adıyla bilinmektedir. Bu isimlendirme, bayram süresince düzenlenen tekne yarışlarından gelmektedir. Çin’deki yaygın görüşe göre, bayram binlerce yıldır Qu Yuan’e atfedilen özel bir gün olarak kutlanılmıştır. Ancak yapılan akademik araştırmalar sonucunda bayramın Qu Yuan’den çok daha önce kutlanıldığına dair güçlü deliller mevcuttur. Araştırmacılar ise bu konuda iki farklı görüşe ayrılmışlardır. Bu görüşlerden birincisi; bayramın tarihi bir kişiliğe atfedilmediği yönündedir. Bu görüşü savunan araştırmacılar, bayramın kötü ruhlardan korunma, Gök’e tapınma vb. inançlar doğrultusunda ortaya çıktığını ileri sürmektedirler. Bu görüşten daha farklı bir teoriyi savunan araştırmacılar ise bayramın ortaya çıkış nedenini tarihe bir kişiliği anma töreni olarak göstermektedirler. Bu tarihi kişiliklerin başında ise Qu Yuan (屈原), Wu Zixu (伍子胥), Jie Zitui (介子推), Cao E (曹娥), Chen Lin (陈临), Gou Jian (勾 践) vb. isimler bulunmaktadır (akt. Gao, 2013: 70). Ejderha Teknesi Bayramı’nın Chu Dönemi’nin ünlü siyasetçisi ve şairi Qu Yuan ile ilişkilendirilmesi, yaklaşık olarak Qin-Han hanedanlıklardan itibaren süregelen güçlü teorilerden biridir. Bu nedenle çalışmada, Ejderha Teknesi Bayramı’nın ilk ortaya çıkışı, bayram ile ilgili inanışlar ve efsaneler tek tek incelenerek bayramın Qu Yuan ile bağlantısının ne zaman ve nasıl başladığı ortaya koyulacaktır. 1 80 Dai ulusuna ait Su Sıçratma Bayramı ( 泼 水 节 ), Qinhai, Gansu ve Ningxia Özerk Bölgelerinde kutlanan Çiçek bayramı (花儿节), Tibet’e özgü Shoton (Yoğurt) Bayramı (雪 顿节), Moğollara özgü Nadam Panayırı (那达慕节), Uygurlara özgü dini bayramlardan Ramazan ile Kurban Bayramı, milli bayramlardan Nevruz ve Maysa Bayramı, Hui ulusuna özgü Ramazan ve Kurban bayramları bunlara örneklerdendir (Wang, 2020: 27, 39, 105, 125; Öger, 2013: 129-152). Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve veri analizinden faydalanılacaktır. Özellikle antik dönemlerde Ejderha Teknesi Bayramı ile ilgili inanışlar ve efsaneler birincil kaynaklar kullanılarak analiz edilecektir. Böylelikle bayramın ortaya çıkışına ilişkin verilerin Qu Yuan’in ölüm tarihi ile ilişkili olup olmadığı araştırılacaktır. Çalışmada şu sorulara yanıt aranacaktır: 1) Antik Çin’de Ejderha Teknesi Bayramı’nın ilk ortaya çıkışına ilişkin veriler hangi döneme tekabül etmektedir? 2) Antik Çin’de Ejderha Teknesi Bayramı’nın ortaya çıkışına dair hangi efsaneler mevcuttur? 3) Ejderha Teknesi Bayramı’nın Qu Yuan ile ilişkilendirilmesi hangi dönemden itibaren başlamıştır? 4) Ejderha Teknesi Bayramı Qu Yuan ile ilişkilendirildikten sonra bayramın içeriğinde bir değişim söz konusu mudur? 1. Ejderha Teknesi Bayramı ve Duānwǔ (端午) Adının Kökeni Dünya çevresinde “Dragon Boat Festival” olarak bilinen ve Türkçeye “Ejderha Teknesi Bayramı” olarak tercüme edilen bayramın orjinal adı “duānwǔ (端午)”dur. “Duānwǔ” karakterinde ne ejderha ne de tekne adı geçmemesine rağmen muhtemelen bayram boyunca düzenlenen ejderha biçimindeki tekne yarışlarından esinlenilerek bayramın adı İngilizceye ejderha teknesi adı ile geçmiştir. Karakterler incelendiğinde, karakterlerin geleneksel Çin takvimine göre “beşinci ayın beşinci günü” manasına karşılık geldiği görülmektedir. 2 Çinli bilim insanları tarafından bayramın orijinal adının ne olduğu konusunda birçok teori ortaya atılmış ve bu adın “wǔ yuè wǔ rì (五月五日)” mı yoksa “wǔ yuè wǔ rì (午月午日)” mı olduğu konusu bilim dünyasında tartışmalara yol açmıştır (Fang, 2017: 12, Song, 2022: 33). Nitekim bu tartışmalar konuya bir netlik kazandıramamakla birlikte birçok varsayımın türemesine öncülük etmiştir. Dolayısıyla bayram, Çincede aynı zamanda “chóng wǔ (重午)”, “chóng wǔ (重五)”, “duānyáng (端阳)”, “tiān zhōng (天中)”, “xià jié (夏节)” isimleriyle de adlandırılmaktadır (Song, 2022: 33). 2 İngilizcede “double fifth” olarak adlandırılırken, Türkçeye ise “çifte beş” olarak çevrilebilmektedir. 81 Geleneksel Çin takvimi de hicri takvim gibi belirli bir aya veya güne sabitlenmemiştir. Miladi takvimde tüm ay ve günler sabitken, tüm insanlık tarafından kabul edilen özel bir gün dünyanın her yerinde aynı gün kutlanırken, geleneksel Çin takvimine göre belirlenen gün miladi takvimdeki güne eş tutulmamaktadır. Antik Çin’de insanlar, bayramın gününü belirlerken Büyük Ayı takımyıldızının içerisinde bulunan Büyük Kepçe’nin ( 北 斗 星 ) yaz dönümünü 3 işaret ettiğini gözlemlemişlerdir (Song, 2022: 33). Günümüzde dahi geleneksel Çin takvimine göre kutlanan bayramın 2024 yılında 10 Haziran’a, 2025 yılında 31 Mayıs’a, 2026 yılında 19 Haziran’a denk geliyor olması, bayramın hâlâ yaz dönümünde kutlanıldığını göstermektedir (https://www.travelchinaguide.com/essential/holidays/when-is-dragon-boatfestival.htm, 20 Aralık 2023’te erişildi). Çin kaynaklarında “duānwǔ (端午)” kelimesine ilk kez Jin döneminde (266-420) Zhou Chu (周处) tarafından yazılan “Fēngtǔ Jì (风土记)”4 adlı eserde rastlanmaktadır: “Beşinci ayın beşinci günü, jiǎoshǔ 5 pişirilir (Zhou, t.y.)”. 6 Ejderha Teknesi Bayramı’nda bayramın geleneksel yemeği olan zongziları suya bırakmak ve yemek bir gelenek olduğu için yazar kaynakta bu gelenekten bahsetmeyi unutmamıştır. Jingchu Sui Shiji (荆楚岁时记)7 adlı eserde de bayram ile ilgili şu sözler geçmektedir: “Beşinci ayın beşinci günü, duānwǔ olarak adlandırılır (Lin, t.y.)”.8 Tang döneminde (618-907) Han E (韩 鄂) tarafından kaleme alınan Sui Hua Jili (岁华纪丽) 9 adlı eserin üçüncü tomarında da bayram için “duānwǔ (端午)” isimlendirmesi kullanılmıştır. Tüm bu kayıtlar, beşinci ayın beşinci gününde kutlanan bayramın eski 3 4 5 6 7 8 9 82 24 güneş dönemi içerisinde bulunan wǔ yuè (午月), başakların olgunlaştığı dönem olan mángzhòng (芒种) ile havanın oldukça sıcak olduğunu gösteren dönem olan xiǎoshǔ’yu (小 暑) kapsamaktadır (The Overseas Chinese Affairs Office of the State Council,2015: 216218; https://www.hanyuguoxue.com/cidian/ci-103d977f4b, 20 Aralık 2023’te erişildi). Gelenek ve görenekleri anlatan en eski eserlerden biridir. Farklı iç dolgular kullanılarak pirincin bambu yapraklarına sarılmasıyla buharda pişirilen bir Çin yemeği olan zongzinın (粽子) ilk halidir. 仲夏端午,烹鹜角黍 (Zhou, t.y.). Duanwu genellikle kaynaklarda “zhòngxià (仲夏)” olarak da geçmektedir. Sözlük anlamı olarak ay takvimine göre beşinci ayı, yaz mevsiminin ortalarını işaret etmektedir (https://cidian.bmcx.com/zhongxia_y28 __cidianchaxun/, 23 Aralık 2023’te erişildi). Kuzey ve Güney hanedanlıkları döneminde (501-565) Liang Zongmao (梁宗懔) tarafından yazılan eser, Chu bölgesindeki manzaraları, hikâyeleri, bayramları ve adetleri içermektedir. 五月五日,又谓之端午 (Lin, t.y.). Dört tomardan oluşmakta olan eser, Tang Dönemi’ndeki gelenek ve görenekleri anlatmaktadır. Eserin içeriği için bkz. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=836404 &remap=gb#%E7%AB%AF%E5%8D%88, 23 Aralık 2023’te erişildi. dönemlerden itibaren “duānwǔ ( 端 午 )” olarak adlandırıldığına atıf yapmaktadır. Binlerce yıldır Çin’de kutlanan bayramın Japonya ve Kore’yi de etkilemesi, bu ülkelerde de önemli geleneksel bayramlardan biri olarak kabul edilmesi bayramın Asya kültürünü ne kadar çok etkilediğini gözler önüne sermektedir. Bayram süresince bu ülkelerde düzenlenen ejderha teknesi yarışları, bayramı eğlenceli kılmakta ve renkli gösterilere vesile olmaktadır. Japonya’da yüzlerce yıldır ay takvimine göre beşinci ayın dördüncü gününde Haari adıyla düzenlenen ejderha teknesi yarışları, genellikle Itoman ve Naha şehirlerinde yapılmaktadır (https://www.oki-islandguide.com/culturelifestyle/haarii-dragon-boat-races, 20 Aralık 2023’te erişildi). Bununla birlikte Japonya’da ay takvimine göre beşinci ayın beşinci günü kutlanan Çocuk Bayramı ( 端 午 の 節 句 ) da bulunmaktadır (https://www.yoshitoku.co.jp/gogatsu/column/boys_festival, 21 Aralık 2023’te erişildi). Japonca karakterlerden (端午の節句) de anlaşılacağı üzere bayramın adı Çincedeki “端午” karakteriyle aynıdır. Kore’de ise Gangneung şehrinde yine ay takvimine göre beşinci ayın beşinci gününde kutlanan Gangneung Danoje Festivali, Çin kültürünün önemli bir parçası olan Şamanizm, Konfüçyanizm, Budizm ve Taoizmden etkilenmiştir. Ejderha teknesi yarışlarından farklı olarak dini bir seremoni olarak gerçekleşen festivalde yarışmalar, gösteriler ve oyunlar düzenlenmektedir. Hatta Kore’nin kültürel mirasının bir parçası olarak kabul edilen bu festival, 25 Kasım 2005 tarihinde UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne alınmıştır (https://ich.unesco.org/en/RL/gangneungdanoje-festival-00114, 20 Aralık 2023’te erişildi). 30 Eylül 2009 tarihinde ise Çin’de kutlanan Ejderha Teknesi Bayramı, bayram ile ilgili efsaneler ve efsaneler yine UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne girmiştir (https://ich.unesco.org/en/RL/dragonboat-festival-00225, 20 Aralık 2023’te erişildi). Ejderha Teknesi Bayramı, Çin’in geleneksel dört bayramından biri olan Bahar Bayramı, Sonbahar Ortası Bayramı ve Ataları Anma Günü’nün yanında daha sönük kalsa da bu dört büyük bayram arasından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne girmeye hak kazanan ilk bayram olması vesilesiyle kıymetlidir. 83 2. Ejderha Teknesi Bayramı’nın Kökeni Üzerine Ejderha Teknesi Bayramı’nın kökenine ulaşmak için antik çağlardan itibaren hanedanlık kaydedilmiş kayıtları araştırmak gerekmektedir. Günümüzde Ejderha Teknesi Bayramı kültür kitaplarında genellikle Qu Yuan’e atfedilmiş bir bayram olarak yer alsa da bu bayramın kökeni Qu Yuan’den daha öncesine dayanmaktadır. Bununla birlikte bayrama ilişkin Qu Yuan dışında diğer tarihi şahsiyetlere de atıf yapan efsaneler olması antik çağlarda bayramın sadece Qu Yuan ile ilişkili olmadığına dikkat çekmektedir. Altancı yüzyılda Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) kayıtlarında bayramın Qu Yuan ile ilişkili olduğuna dair kanıtlar dışında bayramın başka şekilde de kutlanıldığına dair şu ibareler bulunmaktadır: “Yue halkına göre; tekne bir araba, kürekler ise at gibidir. [Hattat] Handan Chun, Cao E Anıtı’nda şöyle der: 5. ayın 5. günü Wu’yu karşılama günüdür. Akıntıya karşı kürek çekilir, dalgalarla boğuşulur. Bu aynı zamanda Doğu Wu’nun geleneklerindendir. Zi Xu ile ilgilidir. Qu Yuan ile ilişkisi yoktur. Yue bölgesindeki rivayete göre; bu gelenek Yue Beyi Goujian tarafından başlatılmıştır, fakat [bu bilgi] kesin değildir. Bu gün ilaç yapmak için çeşitli otlar toplanır. [Çin tarih kaynaklarından biri olan] Xia Xiaozheng’da der ki zehirli gazları temizlemek için bu gün yapılan ilaçları saklayın (Zong, t.y.).” Yine son yıllarda yapılan çalışmalarda bayramın kökenine ilişkin ortaya çıkan birçok teori bulunmaktadır. Bu teorilerin ortaya çıkmasında büyük etken olan efsaneler ise şu şekildedir: Kötü ruhlardan korunma efsanesi (辟邪说), ejderha totemi efsanesi (祭龙说), Qu Yuan’i anma efsanesi (纪念屈原说), Goujian’in deniz kuvvetlerini anma efsanesi (纪念勾践操演水师说), Wu Zixu’yü anma efsanesi (纪念伍子胥说) veya Cao E’yı anma efsanesi (纪念 曹娥说), Yue halkının yeni yıl bayramı efsanesi (古代越人新年说). Bu efsanelerden kötü ruhlardan korunma efsanesi köken olarak diğerlerinden daha fazla öne çıkmaktadır. Bunun nedeni de antik dönemlerde bayramın kötü ruhlardan korunmak için kutlandığına dair kayıtların mevcut olmasına bağlanmaktadır. 6. yüzyılda Du Taiqing tarafından kaleme alınan Yu Zhu Baodian (玉烛宝典) adlı eserde ay takvimine göre 5. ayın 5. günü kutlanan bayram ile ilgili şu ifadeler yer almaktadır:10 “Fengsu Tong’da (风 10 84 Bayram ile ilgili bilgi, Doğu Han Dönemi’nde Ying Shao tarafından kaleme alınan “Fengsu Tongyi” adlı eserden nakledilmiştir. 俗通 ) der ki yaz gündönümünde 5. ayın 5. günü beş renkli ipek iplikler kullanılır. Vahşi hayalet Youguang konu alınır. Youguang, bir hayalettir. Onun ismini bilmek insanları salgın hastalıklardan korur (Du, t.y.).”11 Fan’a göre (2003); Ejderha Teknesi bayramının kökeni en eski tarım medeniyetlerinden biri olan Huaxia kavmine kadar uzanmaktadır. Ejderha Teknesi Bayramı üzerine derinlemesine araştırma yapan Wen Yiduo da “Ejderha Teknesi Bayramı Araştırması (端午考)” adlı eserinde bayramın kökeninin çok eskilere dayandığını vurgulamış, Çinlilere ait yaz mevsimi geleneklerinin daha sonra bayram niteliğinde kutlanıldığına dikkat çekmiş ve bayramın ejderha totemine tapınma günü 1213 olarak ortaya çıktığına değinmiştir (akt. Fan, 2003: 151). Lü Buwei’in İlkbahar Sonbahar Kayıtları’nda (吕氏春秋) Yaz Dönümü Ortası (仲夏纪) bölümünde de yaz mevsimi geleneklerine dair şu sözler geçmektedir: “Bu ayda günler uzar, yin-yang [birbiriyle] çatışır, yaşam ve ölüm [birbirinden] ayrılır. Erdemli insanlar oruç tutar, inzivaya çekilirler, konuşmazlar, zevk ve sefadan uzak dururlar, et, şarap, baharat vb. yiyecek ve içecekleri tüketmezler, hafif yemek yerler, ruhsal dinginliklerini sağlarlar, arzularını bastırırlar, enerjilerini dengelerler. Tüm memurlar sessizdir, hiçbir ceza uygulanmaz, böylelikle yin enerjisiyle huzur sağlanır. Geyiklerin boynuzu düşer. Ağustosböcekleri ötmeye başlar. Bitkiler yetişir, ağaçlar çiçek açar (Lü, t.y.).”14 11 12 13 14 夏至、五月五日,著五采避兵。题曰‘野鬼游光’。俗说五采以厌五兵。游光,厉鬼 也,知其名令人不病疫。 Antik dönemlerde beşinci ayda güneydeki nehirler genellikle taşardı. Halk, bu dönemde suları himaye altında tutan ejderhalara havanın düzelmesi ve güvenle seyahat edebilmek için dua ederdi. Wen Yiduo’nun araştırmalarında Çin’deki bazı kabilelerin ejderhayı totem olarak kabul ettiği bilgisi yer almaktadır. Bu kabileler, çift rakamları uğurlu kabul eder, bu günlerde ejderha totemine dua ederlerdi (akt. Tan, 2007: 64). Güneydeki Wu ve Yue halkının adetlerinden biri olan bu günde ejderha teknesi yarışları düzenlenmekte, zongzi yenmekte, bileğe renkli ipek iplikler bağlanmakta ve dövme yapılmaktadır. Fakat güneyde ejderha teknesi yarışları, Ejderha Teknesi Bayramı ile eş zamanlı yapılmamaktadır. Bu yarışlar, bazı yerlerde yılbaşı gecesi, bazı yerlerde ise Çifte Dokuzlar Bayramı’nda yapılmaktadır. Güneyde düzenlenen tekne yarışlarındaki teknelerin yapısı, yarış âdetleri, kürekçilerin sloganları ve yarışma ile ilgili rivayetler de Ejderha Teknesi Bayramı’nda düzenlenen tekne yarışlarının gelenekleri ile farklılık göstermektedir (akt. Fan, 2003: 152). 是月也,日长至。阴阳争,死生分。君子斋戒,处必揜,身欲静无躁,止声色,无 或进,薄滋味,无致和,退嗜欲,定心气,百官静,事无刑,以定晏阴之所成。鹿 角解。蝉始鸣。半夏生,木堇荣。 85 Jingchu Suishiji adlı eserde de “yaz dönümü günü zongzi yenildiği” bilgisi mevcutken, 15 Jin döneminde Zhou Chu tarafından kaleme alınan Fengtu Ji (风土记) kayıtlarında Ejderha Teknesi Bayramı ile yaz dönümü arasında yakın bir ilişki bulunduğu bilgisi bulunmaktadır (akt. Fan, 2003: 151). Yaz gündönümü, tarım medeniyeti olan antik Çin halkı için önemli bir mevsimdir. Ay takvimine göre beşinci ayda, yaz dönümü gerçekleşmekte ve bitkiler filizlenmektedir. Bu dönemde Çin’in kuzey bölgelerinde havanın istikrarsız olması halkın adak ve dua törenleri gerçekleştirmesine yol açmıştır. Bu sebeple halk yaz gündönümünde yağmurla toprağın beslenmesi, güneş ışığıyla bitkilerin büyümesi için göğe tapınarak iyi bir hasat elde etmek amacıyla göğe dua etmektedir. Adak törenleri de genellikle bu dönemde düzenlenmektedir. Antik Çin yıllıklarından olan Zuo Zhuan’da (左传) şu şekilde geçmektedir: “Ay takviminin 4. ayında ejderha ortaya çıkar. Mavi ejderha 16 [takımyıldızı] onun yuvasıdır. Doğudaki her şeyin serpilmeye başladığı görülür. (Ekinlerin) Büyümesi için yağmur beklenir. [Bu yüzden] göğe tapınılarak ekinler için yağmur duası yapılır (akt. Fan: 2003: 151).” Fan’a göre (2003) mavi ejderhanın güneyde görülmeye başladığı mevsim ise ay takviminin beşinci ayına tekabül etmektedir. Güneyde bu yıldız, gökyüzünde uçan ejderha ( 飞 龙 在 天) olarak adlandırılmaktadır. Bu yaz dönümü mevsimi, özellikle ay takviminin beşinci ayı yalnızca çiftçiler için değil yöneticiler için de çok önemlidir. Zira kuraklık olursa hasat olmaz, hasat olmazsa kıtlık olur. Bu nedenle Fan (2003: 151-153) çalışmasında Ejderha Teknesi Bayramı’nın kökeninin antik dönemdeki yaz dönümü geleneklerine dayandığına, daha sonraları bu adetlerin kuzeyden güneye doğru yayılması esnasında ejderha teknesi gelenekleri ile birleştiğine ve en sonunda da bayramın önemli bir tarihi şahsiyet olan Qu Yuan ile ilişkilendirildiğine dikkat çekmeye çalışmıştır. Qu Yuan efsanesinden sonra bayrama ilişkin anlatılan en yaygın efsanelerden biri de Wu Zixu (?-MÖ 454) veya Cao E efsanesidir. Wu Beyliği, Çin’in bugünkü Jiangsu, Shanghai ve Zhejiang şehirlerinde hüküm sürmüştür. Bu yüzden bu bölgede Ejderha Teknesi Bayramı, İlkbahar Sonbahar 15 16 86 夏至节日。食粽按周处风土记谓为角黍. Çevirisi şu şekildedir: “Yaz dönümünde Zhou bölgesinin adetlerine göre jué shǔ (角黍) olarak adlandırılan pirinç sarması zongzi yenir (Zong, t.y.).” Çin’in geleneksel dört takımyıldızından biridir. 苍龙 (cānglóng) veya Qīnglóng (青龙) isimleriyle bilinmektedir. döneminde yaşamış olan Wu Zixu’yu anma günü olarak kutlanmaktadır. Chu Beyliği’nden olan Wu Zixu, babası ve ağabeyinin Chu Beyi Ping tarafından katledilmesi sonucunda Wu Beyliği’ne sığınmıştır. Wu Beyi Helü (MÖ 514MÖ 496) ile birlikte Chu Beyliği’ne karşı savaşan Wu Zixu, Chu ile yapılan beş savaşın akabinde Chu Beyliği’nin başkentini ele geçirmiştir. Bu esnada Chu Beyi Ping’in ölmesi sonucunda Wu Zixu, Ping’in mezarını kazarak naaşını kırbaçlamış ve böylelikle ailesinin intikamını almıştır. Wu Beyliği’nin Yue Beyliği ile savaşı esnasında Helü Bey yaralanmış ve ölmüştür. Yeni Wu Beyi olan Fuchai (MÖ 495 - MÖ 473) intikam almaya yemin etmiş ve ordusunu savaş için hazırlamıştır. Wu ordusunun zaferiyle sonuçlanan savaşta Yue Beyi Goujian barış teklifinde bulunmuştur. Wu Zixu bu teklife sıcak bakmasa da Fuchai onu dinlememiştir. Wu Beyi’nin danışmanı Yue Beyi’nden rüşvet alarak Wu Zixu’ye iftira atmış ve Fuchai’da bu iftiraya inanmıştır. Hükümdar tarafından intihar etmesi emredilen Wu Zixu, emri büyük bir sükûnetle kabul etmiş ve intiharından önce dudaklarından şu sözler dökülmüştür: “Öldükten sonra gözlerimi çıkarıp doğu kapısına asın. Yue ordusunun Wu Beyliği’nin yok edişini kendi gözlerimle görmek istiyorum”. Bu sözleri duyan Wu Beyi çok öfkelenmiş ve Wu’nun naaşını 5. ayın 5. günü deriye sardırarak nehre attırmıştır. Sadık ve dürüst biri olan Wu Zixu’nun haksız ölümü halkı derinden etkilemiş ve sonraki nesiller bu gün Wu Zixu’nun kurtuluşunu sahnelemek amacıyla ejderha teknesi yarışları düzenlemişlerdir. Hatta bir rivayete göre; Wu Zixu, ölümünden sonra “Dalgaların Tanrısı”na dönüşmüştür (akt. Tan, 2007: 62-63). Wu Zixu efsanesinin kaynağına, Doğu Han döneminde Handan Chun tarafından yazılan Cao E Anıtı’ndan ulaşılmıştır. Anıtta, ay takvimine göre her yıl beşinci ayın beşinci gününde Zhejiang’daki Shangyu halkının Wu’yu kurtarmak amacıyla dalgalarla yarıştığı bilgisine yer verilmiştir (akt. Tan, 2007: 63). Qu Yuan (MÖ 340-MÖ 278) efsanesi ile benzer özellikler taşıyan Wu Zixu efsanesinde de Wu karakteri dürüst ve vatanseverdir. İftiraya uğrayan Wu Zixu, beyine olan sadakatinden dolayı intihar emrine olumlu yanıtlı vermiştir. Halk da Qu Yuan efsanesinde olduğu gibi Wu Zixu’nun haksızlığa uğramasına tahammül edememiş, öldüğü günü anma töreni olarak kutlamaya devam etmiştir. Qu Yuan ve Wu Zixu’nun yaşadığı dönemler arasında yaklaşık olarak iki yüz yıllık bir sürecin olması Wu Zixu’yu anma gününün Qu Yuan’den daha önce ortaya çıktığını göstermektedir. Zhejiang bölgesinde Ejderha Teknesi Bayramı’nda Wu Zixu ile birlikte Cao E adındaki genç bir kızın efsanesi de anlatılmaktadır. Cao E (130-143), 87 Wu Zixu’den daha geç bir dönemde, Doğu Han Hanedanlığı’nda Shangyu’de yaşamıştır. Doğu Jin döneminde (317-420) Yu Yu (虞预) tarafından kaleme alınan İlkbahar Sonbahar döneminden Üç Devlet dönemine kadar pek çok tarihi kişinin bulunduğu “Guiji Dianlu ( 会 稽 典 录 )” adlı eserde Cao E’nın hikâyesine yer verilmiştir. Esere göre; Cao E, Shangyu’de yaşamaktadır. Babası, müzik çalan bir şamandır. Han İmparatoru An’ın ikinci yılında beşinci ayın beşinci gününde, nehrin akıntısına kapılarak boğulmuş ve cesedi bulunamamıştır. On dört yaşındaki Cao E, yedi gün boyunca gece gündüz demeden, nehir kıyısında ağlayarak babasını aramış ve nihayetinde nehre atlayarak ölmüştür (https://ctext.org/text.pl?node=364049&if=gb&show= parallel&remap=gb, 26 Nisan 2024’te erişildi).” Bu iki efsanenin etkisiyle Wu Zixu ve Cao E’yı anmak isteyen halk, beşinci ayın beşinci gününde teknelerine binerek anma törenleri düzenlemişlerdir (akt. Tan, 2007: 64). Goujian’in deniz kuvvetlerini anma efsanesi de yine bayram ile ilişkilendirilen efsanelerdendir. Zhejiang’da bayramın kökeninin Yue Beyi Goujian’in deniz kuvvetlerini eğitmesine dayandığına dair bir rivayetten bahsedilmektedir. Savaş esnasında Wu Beyliği’ne yenilen Goujian, Wu Beyliği’ne esir düşmüş ve üç yıl boyunca burada esir hayatı yaşamıştır. Wu Beyi Fuchai’ın güvenini kazanan Goujian, ülkesine döndükten sonra intikam peşine düşmüş, beşinci ayın beşinci gününde deniz kuvvetlerinin eğitimi için kollarını sıvamıştır. Birkaç yıl sonra, deniz kuvvetlerinin eğitimini tamamlayan Goujian, Wu Beyliği’ni yok etmiştir. Bu sebeple, halk, Yue Beyi Goujian’in boyun eğmez ve kararlı kişiliğini anmak için beşinci ayın beşinci günde Yue deniz kuvvetlerinin eğitimini sahnelemek üzere tekne yarışları düzenlemişlerdir. 17 Efsaneler arasında dönemsel olarak arada büyük bir fark olmasına rağmen her efsanede önemli tarihi şahsiyetlere yer verilmiştir. Efsanelerde kişiler değişse de bayramda uygulanan adetler ve gelenekler aynı kalmıştır. Bayramın Qu Yuan’e atfedilmesi ise büyük ihtimalle Qu Yuan’in tarihte diğer tarihi kişilerden daha büyük bir şöhrete sahip olmasından kaynaklı olmuştur. Qu Yuan’in soylu, erdemli tarihi kişiliğinin yanı sıra edebi yapıtlarının da bulunması Qu Yuan’in tarih sahnesindeki yerini daha kalıcı kılmıştır. 17 Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) kayıtlarında geçen bilgi şu şekildedir: “Yue bölgesindeki rivayete göre; bu gelenek Yue Beyi Goujian tarafından başlatılmıştır, fakat [bu bilgi] kesin değildir (Zong, t.y.).” 88 Tüm bu efsanelerden farklı olarak ay takvimine göre beşinci ayın beşinci gününün talihsizlik günü (恶月恶日) olarak adlandırıldığı bir dayanak da mevcuttur. Talihsizlik gününün kökeni ise diğer efsanelerden çok daha öncesine, Xia-Shang-Zhou dönemlerine dayanmaktadır. Bir rivayete göre; bu dönem salgın hastalıkların arttığı bir mevsim olup “zehirli ay (毒月)” olarak adlandırılmakta ve bu dönemde birçok şeyin yapılması yasaklanmaktadır (akt. Tan, 2007: 65). Doğu Han Dönemi’nin sonlarında, Ying Shao (应韵, 153-196) tarafından kaleme alınan “Fengsu Tongyi (风俗通义)” aldı esere göre bu gün ev inşa edilirse, kel olunur veya yatağınızı dışa seremezsiniz (akt. Tan, 2007: 65). Eski bir inanışa göre yine bu gün doğan çocukların ailesine zarar vereceğine inanılmaktadır. Tarih Kayıtları Meng Changjun Biyografisi’nde (孟尝君列传) bu durum şu şekilde nakledilmiştir: “İlk başlarda, Tian Ying’in kırk çocuğu vardı. Bunlardan biri düşük rütbeli cariyesinden olma Wen adında bir çocuktu. Wen, beşinci ayın beşinci günü doğdu. Tian Ying, [bebeğin] annesine “onu büyütme” dedi. Annesi bebeği gizlice büyüttü. Çocuk büyüyünce annesi onu kardeşlerine ve Tian Ying’e gösterdi. Tian Ying ona kızarak “bu çocuğu büyütmemeni emretmiştim. Doğurmaya nasıl cüret edersin?” dedi. Wen hemen eğilip “Efendim, neden beşinci ayda çocuk doğmamalı diye söylediniz?” diye sordu. Ying dedi ki: “Beşinci ayda doğanlar, evin kapısı ile aynı boya geldiklerinde, ebeveynlerine felaket getirir (Sima, t.y., https://ctext.org/shiji/meng-chang-jun-lie- zhuan/zhs?searchu=%E5%9B%9B%E5%8D%81&search mode=showall#result, 26 Nisan 2024’te erişildi).” Tarihi kayıtlarda Ejderha Teknesi Bayramı’nın kökenine dair birçok veri bulunması bayramın kökenine dair farklı teorileri içerisinde barındırmıştır. Araştırmacılar, bayramın kökenine dair yaptıkları araştırmalarda farklı rivayetlere ve efsanelere ulaşmışlardır. Kötü ruhlardan korunmak, iyi bir hasat elde etmek için adak sunma gibi yaz dönümü adetleri bayramın temelini oluştursa da zamanla bayramın içeriğinde değişimler gözlenmiştir. Bunun en büyük sebebi de Çin medeniyetinin kadim bir geçmişe sahip olması ile birlikte Çin topraklarının birçok beyliğe ve hanedanlığına ev sahipliği yapmasıdır. 89 3. Ejderha Teknesi Bayramı’nın Qu Yuan ile İlişkisi Qu Yuan (MÖ 378-MÖ278), efsanevi imparator Gaoyang’ın18 soyundan gelen, iyi derecede eğitim almış bir asilzadedir. 19 Savaşan devletler döneminde Chu Beyliği’nde yaşamış ve Chu döneminde üç büyük soydan20 biri olan Qu soyundan gelmektedir (Li, 2021: 9). Chu Beyliği’nin ilk hükümdarı Wu’nun (MÖ 741- MÖ 690) oğlu Xia’ya verilen Qu Derebeyliği, onun soyundan gelenlerle devam etmiştir. Qu Yuan’in Prens Xia’nın varislerinden biri olması, onun imparator soyundan geldiğini gösteren bir delildir.21 Tarih Kayıtları’nda bulunan Qu Yuan Biyografisi”ne göre; “Qu, siyasi dehaya sahip, politik sorunlara çözüm üreten, dil yetkinliği olan, diplomasi diline hâkim bir siyasetçidir” (Sima, t.y.). Bu özelliklerinden dolayı, dönemin imparatoru Huai tarafından baş danışman (左徒) unvanıyla yetkilendirilmiştir (Sima,t.y.). Bu unvan ile Qu Yuan, imparatorun sağ kolu haline gelmiş ve yönetimde büyük söz sahibi olmuştur. Qu Yuan’in saraydaki bu yükselişi, diğer bakanların hoşuna gitmemiştir. Özellikle onunla aynı mevkide olan Shangguan Daifui, Qu Yuan’in eşsiz dehasını kıskanmış ve imparatorun sağ kolu olabilmek için Qu’nün arkasından oyunlar çevirmiştir. Bu hadise, Tarih Kayıtları Qu Yuan Biyografisi Bölümü’nde şu şekilde vuku bulmuştur: “(Shangguan Daifu Hükümdara) Hükümdarımız Qu Yuan’e ferman hazırlama görevi verdi. Herkes bunu biliyor. Ancak ne zaman bir ferman hazırlansa, Qu Yuan erdemleriyle övünerek “Benden başka kimse böyle bir ferman hazırlayamaz.” demekte. (Sima, t.y.; akt. Ceylan, 2022: 117)” Hanedanlıklar tarihinde Çin imparatoru, Gök’ün oğlu olarak daima yeryüzünün tek söz sahibi olmuştur. İmparatorun meziyetleri en üstün derecede kıymet görmüş ve bakan dahi olsa hiç kimse imparatordan daha iyi bir meziyete sahip olduğunu söyleyememiştir. Shangguan Daifu, bu sözleri bilinçli bir şekilde söyleyerek imparatorun gözünde Qu Yuan’i küçültmüştür. 18 19 20 21 90 İmparator Gaoyang (帝高阳), Sarı İmparator’un (黄帝) torunu Zhuanxu (颛顼) olarak bilinmektedir. Beş büyük efsanevi imparatordan biri olan Zhuanxu, Chu soyunun da atası olarak kabul edilmektedir (Guo, 1998: 44, Ceylan, 2022: 115). Qu Yuan’in şahsı ve hayatı ile ilgili bilgiler, Tarih Kayıtları’nın Qu Yuan Biyografisi (屈原 贾生列传) bölümünde ve kendi eserlerinde mevcuttur. Qu (屈), Zhao (昭) ve Jing (景) olarak kabul edilmektedir. Bu soyların isimleri, onlara bahşedilen derebeyliklerden gelmektedir (akt. Ceylan, 2022: 116, Li, 2021: 9). Qu soyunun tarihçesi, Sima Qian’in Tarih Kayıtları’nda mevcuttur. Kaynak için bkz. Sima, t.y., https://ctext.org/shiji/chu-shi-jia/zhs 25 Aralık 2023’te erişildi. Bu hadiseden sonra Qu Yuan saraydan haksız yere uzaklaştırılmıştır. Qu Yuan’in saraydan ayrılışı ile birlikte yaşadığı sürgün hayatı onun politikacı kişiliğinden ziyade şair kişiliği ile ön plana çıkmasına vesile olmuştur. Qu, hayatının bu döneminde yaşadığı sıkıntıları anlatan birçok şiir kaleme almıştır. Bu şiirlerden biri Çin edebiyatının en uzun şiiri olarak kabul edilen Lisao (离 骚) yani Ağıt’tır. Chu Mersiyeleri (楚辞)22 adlı eser içerisinde de Qu Yuan’e ait birçok şiir bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; Göğe Sorular (天问), Dokuz Şarkı (九歌) ve Dokuz Şiir (九章)’dir. Tarih Kayıtları’nda Qu Yuan’in Ağıt’ı kaleme alışı şu şekilde vuku bulmuştur: “Qu Yuan, Chu hükümdarının art niyetli insanların sözlerine inanmasına, onların gayelerini idrak edememesine, doğruyu yanlıştan ayırt edememesine, adaletin kötüye kullanılmasına içerledi. [Sarayda] dürüst ve erdemli insanlara tahammül edilememesinden sıkıntı duydu. [Bunun üzerine] mülahaza ettikten sonra “Ağıt” adlı eserini kaleme aldı. Ağıt, [Qu Ping’in] sürgündeki kederi [-ni] tasvir eder. Gök, insanlığın başlangıcıdır. Ana baba ise insanoğlunun aslıdır. İnsan fakirleştiğinde köklerine karşı gelir, ancak yorgunluktan bitap düşse de Gök’e yalvarmaktan [vazgeçmez], hastalandığında ana baba diye haykırmaktan vazgeçmez. Qu Ping, doğru yolda ilerledi, sadakat ve bilgelikle hükümdarına hizmet etti. İftira eden kötü niyetli kimseler onu [saraydan] uzaklaştırdılar. [İşte] Bu çıkmaz olarak tanımlanır. Dürüstsün ancak şüphe duyulansın, sadıksın fakat iftiraya uğrayansın, bu hususta çileden çıkmamak mümkün müdür? Qu Ping’in “Ağıt”ı yazma sebebi kendine duyduğu öfkeydi. [Şarkılar Kitabı’nda] Halk şarkıları güzele sevdalıdır fakat abartıya yer vermez, Xiao Ya muaheze eder ancak hiddete başvurmaz. “Ağıt”ta ise ikisine de yer vardır. [Ağıt] İmparator Ku’yu, Qi Beyi Huan’ı, Shang Hanedanlığı’ndan İmparator Tang’ı, Zhou Hanedanlığı’ndan İmparator Wu’yu yücelterek dönemin siyasetini tenkit eder. [Qu Ping eserinde] Ahlakın cihanşümullüğünü ve azametini, iktidarın yükselişindeki ve düşüşündeki gerekçeleri açıkça izah eder. [Qu Ping’in] Yazıları 22 Chu ülkesinin şiirleri anlamına gelmektedir. Eser, Savaşan Beylikler Dönemi’nde yaşamış olan Qu Yuan ve Song Yu gibi önde gelen şairlerin şiirleriyle birlikte onlardan esinlenerek yazılmış olan toplam elli sekiz kısa ve altı uzun şiirden oluşan bir antolojidir (Kirilen, 2018: 25) 91 vecizli, belagatı kuvvetli, dile getirdiği arzular pirüpak, tutumu dosdoğrudur. Yazılarının değindikleri küçücük [şeyler gibi] görünse de manası derindir. Örneklemler üstünkörü görünse de muhtevası uçsuz bucaksızdır. Gayesi yüce olduğu için teşbihinde hoş kokulu çiçekler ve bitkiler kullanır. Davranışlarının dosdoğru olması sebebiyle ölümünde dahi sahihtir. Çamurlu sulardan uzak durur, ağustos böceğinin kabuk değiştirme anındaki gibi müstekreh ortamlardan kurtulur, cihanın mülevvesine bulaşmaz, pirüpaktir. Yüce bir ahlaka ehilsen, bu düstura bağlıysan, güneş ve ay [-ın parlaklığı] ile rekabet edebilirsin (Qian, t.y.).”23 Qu Yuan, edebiyat tarihinde romantik akımın kurucusu olarak anılırken, Çin tarihinde ve kültüründe siyasi kişiliği, vatanseverliği ve elim kaderi ile ele alınmıştır. Qu Yuan’in kişiliği ile özdeşleştirilen vatanseverlik olgusu, şairin hayatının büyük bir parçası olmuştur. Qu, 1953 yılında Dünya Barış Konseyi tarafından “dünyanın dört meşhur edebiyatçısından biri” olarak listeye alınmıştır (https://www.globaltimes.cn/page/202311/1301539.shtml#:~:text=Qu%20w as%20listed%20as%20one,Ge%2C%20or%20The%20Nine%20Songs, 20.04.2024’te erişildi). Francois Rabelais, Nicolaus Copernicus ve William Shakespeare gibi dünyada yankı uyandıran edebiyatçılarla aynı listede olması, Qu’nun edebi dehasını ve gelecek nesle bıraktığı kültürel mirası ortaya koymaktadır. Yaşadığı dönemden yüzlerce yıl sonra dahi yapıtı ile dünya çapında başarı elde eden Qu, hayata karşı tutumu, iradesi, dürüstlüğü ve vatanseverliği ile gelecek nesil için rol model olmuştur. Qu Yuan’in yaşadığı dönemdeki en büyük hedefi ülkesinin dürüst yöneticiler tarafından adaletli bir şekilde yönetilmesi ve halkın huzur içinde yaşamasıydı. Qu Yuan’in idealindeki bu yönetim biçimi, erdemli hükümdarlar ve bilge danışmanlar tarafından 23 屈平疾王听之不聪也,谗谄之蔽明也,邪曲之害公也,方正之不容也,故忧愁幽思 而作离骚。离骚者,犹离忧也。夫天者,人之始也;父母者,人之本也。人穷则反 本,故劳苦倦极,未尝不呼天也;疾痛惨怛,未尝不呼父母也。屈平正道直行,竭 忠尽智以事其君,谗人闲之,可谓穷矣。信而见疑,忠而被谤,能无怨乎?屈平之 作离骚,盖自怨生也。国风好色而不淫,小雅怨诽而不乱。若离骚者,可谓兼之矣。 上称帝喾,下道齐桓,中述汤武,以刺世事。明道德之广崇,治乱之条贯,靡不毕 见。其文约,其辞微,其志洁,其行廉,其称文小而其指极大,举类迩而见义远。 其志洁,故其称物芳。其行廉,故死而不容自疏。濯淖污泥之中,蝉蜕于浊秽,以 浮游尘埃之外,不获世之滋垢,皭然泥而不滓者也。推此志也,虽与日月争光可也。 (https://ctext.org/shiji/qu-yuan-jia-sheng-lie-zhuan/zhs, 20,04.2024’te erişildi.) 92 yönetilen, halkın sıkıntılarına eğilen, halkı refaha ve huzura kavuşturacak bir sistemdir (Jiang, 2010: 77). “Ağıt” ve “Dokuz Şarkı” eserlerinde Qu Yuan, sıklıkla halkın meselelerine değinmiş ve hükümdarın tarafsız olması gerektiğine dikkat çekmiştir (akt. Jiang, 2010: 77). Ne yazık ki sarayda Qu Yuan kadar erdemli insanların bulunmaması ve bu zatların alçak iftiralarla Qu Yuan’in sürgüne gönderilmesine neden olması Qu Yuan’in idealindeki yönetim biçiminin asla gerçekleşmediğine işarettir. Zaten Qin Hanedanlığı’nın Chu Beyliğini işgal edip topraklarına katmasıyla Chu Beyliği tarihe karışmıştır. Vatanı tüm çabalarına rağmen Qin Hanedanlığı tarafından işgal edilen Qu Yuan, bu durum karşısında metanetini koruyamamış ve kendini Miluo nehrinin soğuk sularına bırakmıştır. Qu Yuan’in nehre atladığını gören halk onu aramak için kayıklarla nehre açılmış ancak Qu Yuan’in naaşına ulaşamamıştır. Bu sebeple Qu Yuan’in naaşını nehirdeki canlılardan ve kötü ruhlardan korumak için bambu tüplerinin içerisine pirinç doldurarak nehre atmışlardır. Bu gelenek, daha sonra yerini bayram günü zongzi yemeye bırakmıştır. Güney Hanedanlığı edebiyatçılarından Wu Jun (吴均) tarafından kaleme alınan “Qi Kayıtları (齐谐记)” ve aynı dönemde Zong Lin (宗懔) tarafından yazılan Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) adlı eserlerde vatansever şairin intihar ettiği günün Ejderha Teknesi Bayramı olarak kutlanmaya başlanıldığı bilgisi yer almaktadır. Qi Kayıtları’nda (齐谐记) bayramdan ve bayramda uygulanan ritüellerden şu şekilde bahsedilmektedir: “Qu Yuan, [ay takvimine göre] 5. ayın 5. günü Miluo Nehri’ne atladı. Chu halkı yasa boğuldu. O günden sonra, halk bambu tüplerinin içine pirinç doldurup [bunları] suya atarak Qu Yuan’e adak sundu. Han Jianwu döneminde, Changsha’da Quchu bir adam gördü ve [bu adam] kendisinin Qu Yuan olduğunu söyledi. [Adam] Quchu’ya dedi ki: “Adak sunacağınızı duydum. Hakikaten çok güzel. Ejderhalar pirinçlerimi her yıl çalıyorlar. Bu yıl bir iyilik yapmak isterseniz, pirinci neem yapraklarına sarın ve [sardığınız yaprağı] renkli ipliklerle bağlayın. Bu iki şeyden ejderhalar korkar.” Quchu hemen onun dediklerini yaptı. [Bu nedenle] 5. ayın 5. günü neem yapraklarına sarılan ve beş renkli iplikle bağlanan pirinç sarması [zòngzi 粽子] yapılır. [Bu] eski bir gelenektir (Wu, t.y.).” 93 Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) adlı eserde Ejderha Teknesi Bayramı’na dair şu sözler geçmektedir: “Bu gün, [tekne] yarışlar [-ı] yapılır. Çeşitli ilaçlar toplanır, [ay takvimine göre] 5. ayın 5. günü kutlanır. [Bu gün] Qu Yuan’in Miluo Nehri’ne atladığı rivayet edilir. [Onun] ölümüne duyulan üzüntü nedeniyle [onu kurtarmak için] tekne yarışları düzenlenir. Bu hafif ve hızlı kayıklar “uçan yaban ördeği” anlamına gelen “fēi fú 飞凫” olarak adlandırılır. Bazıları [bunları] su çarkı, bazıları da su atı sanır. Eyaletlerdeki yöneticiler ve halk etkinliği izlemek için su kenarlarına gelir (Zong, t.y.).” Kayıtlardan anlaşılacağı üzere; Qu Yuan’in dürüst kişiliği ve vatanseverliği yaşadığı dönemde takdir edilmese de ölümünden sonra büyük değer görmüştür. Böylelikle Ejderha Teknesi Bayramı’nın Qu Yuan ile ilişkilendirilmesi Han döneminden (MÖ 206 - M.S. 220) itibaren kayıtlarda görülmeye başlanmıştır. Qu Yuan’in anısına kutlanmaya başlanan Ejderha Teknesi Bayramı ile ilişkili olarak Qu Yuan üzerine birçok efsane bulunmaktadır. Bu efsaneler Qu Yuan’in kişiliğine ışık tutmakla beraber Qu Yuan’i anma törenlerinde uygulanan geleneklere de açıklama getirmektedir. Çalışmada, bayramda yaygın olarak anlatılan dört efsaneye yer verilecektir. 1. Kuyu (照面井) Efsanesi Qu Yuan, küçüklüğünden itibaren temizliği seven biridir. Her sabah uyandıktan sonra ilk yaptığı şey ablasının yanına gidip ona saçlarını taratmak, yüzünü yıkatmak ve öz bakımını yaptırmak olurmuş. Ablası da her zaman kardeşinin saçlarını tarar, bir yandan da kardeşine ahlaklı ve erdemli insanların öykülerini anlatırmış. Zaman geçtikçe, Qu Yuan hem dış görünümüne önem veren hem de kalbini saf tutmaya özen gösteren biri olmuş. Büyüdükçe ablasına daha fazla zahmet vermemek için her sabah kalktıktan sonra kendi başına Xiangluping’deki Xianggu Deresinin kıyısına gider, berrak suya bakarak yüzünü yıkar, saçlarını tarar, üstünü düzeltirmiş. Bir gün, küçük Qu, dere kenarında yıkandıktan sonra aklından şu şekilde bir düşünce geçmiş: “Keşke ablamın söylediği gibi sadece yüzdeki kiri arındırmak için değil de kalpteki pası da açığa çıkaracak bir kuyu olsaydı, ne güzel olurdu.” Bunu düşünerek eve giden küçük Qu, yanına ufak bir çapa alarak Üç Yıldız Kayası’na doğru tırmanmış ve kazmaya başlamış. Kendisi küçük olduğu için Qu’nün gücü de pek azmış. Kazmış kazmış, kazdıkça nefes nefese kalmış, sonra yine kazmış. Sırılsıklam terlemiş. İki gün boyunca 94 kazmaya devam etmiş, ancak nihayetinde sadece çan büyüklüğünde bir çukur kazabilmiş Küçük Qu. Qu’nün bu çabası Üç Yıldız Kayası’nın Kutsal Tanrısı tarafından görülmüş ve Kutsal Tanrı bir anda beyaz kaşlı beyaz saçlı yaşlı bir oduncuya dönüşmüş. Odun taşıyan bu yaşlı oduncu kayanın kenarına doğru yürüyerek küçük Qu’ye sormuş: - Küçük Qu Yuan, kuyu mu kazıyorsun? - Evet dede. Bir yudumda susuzluğu giderebilecek, tarlaları sulayacak hem yüzünü hem de yüreğinin içini görebileceğin bir kuyu kazmak istiyorum. - Özgüvenlisin evlat ancak bu kuyuyu kazmak için doğru yeri seçmemişsin. Şimdi iyi dinle. Kuyuyu Üç Yıldız’a hizala. Ejderha kemiğini yar ve pınarı ortaya çıkar. Böylelikle yüzlerdeki ve kalplerdeki kiri aydınlatabilirsin. Sözü biten yaşlı oduncu, Qu Yuan’e göz kırparak sakalını sıvazlamış ve yükü ile birlikte oradan ayrılmış. Küçük Qu Yuan çok zeki olduğu için oduncu dedenin ne demek istediğini hemen anlamış. O gece, Luping’de beklemiş, gökteki üç yıldızı konumlandırarak kuyunun yerini belirlemiş. Ertesi sabah erkenden işaretlediği yeri kazmış. Kazmış, kazmış, elleri su toplamasına rağmen kazmaya devam etmiş. Artık kolları ağrımaya başlamış. Sonuç olarak iki gün sonra yine çan büyüklüğünde bir toprağı kazabilmeyi ancak başarmış. Ablası ise kardeşinin Üç Yıldız Kayası’na çiçek toplamaya gittiğini düşünüyormuş. O gün sessizce Qu Yuan’i takip etmiş. Kayaya tırmandıktan sonra kardeşinin kuyu kazdığını görmüş. Ona yardım etmek için o da kazmaya başlamış. İki kardeş iki gün boyunca kazmış, kazmış ancak kazdıkları toprak bir faraştan daha büyük değilmiş. Kardeşlerin çabasını gören Kutsal Tanrı dede yeniden yaşlı bir oduncu kılığında dağdan aşağıya inmiş. - Küçük Qu Yuan, çapan mı kör yoksa. Sana küçük bir kazma vereceğim. Küçük Qu kazmayı eline almış, bu kazma pırıl pırıl, pasparlak altın bir kazmaymış. 95 Yaşlı oduncu gülümseyerek şöyle demiş: - Altın kazma kayayı hızla yaracaktır. Kazman ejderha kemiği taşına değdiğinde tekrar yanına geleceğim. İki kardeş sevinçle kazmayı sürdürmüşler. Küçük Qu toprağı kazarken, ablası da biriken toprakları dağıtmış. Daha sonra ablası kuyunun taşlarını dizmiş, Qu Yuan de ipini çekmiş. Bu altın kazma hakikaten çok tuhafmış. Kazmayı kaldırırken kazma eline hafif geliyor, kazma toprağa değdiğinde ise binlerce ton ağırlığında vurmuş gibi toprağı kaldırıyormuş. Yedi gün sonra, iki kardeş eni ve boyu 9 cun derinliğinde bir kuyu kazmış. Ama kim tahmin edebilirdi ki Qu Yuan kazmasını tekrar toprağa vurduğunda bir patlama olacağını. İşte tam bu esnada patlama sesleri havaya karışmış, etrafa kıvılcımlar ve taşlar sıçramaya başlamış. Patlamayı gören Xiao Qu Yuan ve ablası çok endişelenmiş. Bu sırada, Üç Yıldız Kayası’nda meydana gelen sisin ardından bir halk ezgisi duyulmaya başlamış. Çocuklar ezginin geldiği yere doğru ilerlemeye başlayınca yaşlı oduncunun dağdan aşağıya indiğini görmüşler. - Küçük Qu Yuan, ejderha kemiği taşını buldun mu? Bu dağda binlerce yıllık bir ejderhanın taşa dönüşmüş hali gömülü. Bu taş toprağı baskılayarak pınarı mühürlüyor. Bırak da bu yaşlı deden senin için o mührü kırsın. Yaşlı oduncu bu sözleri söyledikten sonra eline kazmayı alarak hafifçe kaldırmış. Kazmayı toprağa vurur vurmaz yaşlı ejderhanın kemikleri uyuşmuş ve kuyunun ağzından taş parçaları uçmaya başlamış. Kutsal Tanrı, Qu Yuan’den çapayla taşa hafif hafif vurmasını istemiş. Qu Yuan çapasıyla taşa vurunca pınar fışkırmaya başlamış. Fışkıran pınar doğrudan çiçeklere kadar ulaşmış. Pınarın suyu tıpkı nektar gibi hem tatlı hem de hoş kokuluymuş. Küçük Qu Yuan ve ablası kuyu için yaşlı oduncuya teşekkür etmek üzereyken Kutsal Tanrı dede masmavi bulutlara doğru, üç yıldızın parladığı gökyüzüne uçmuş. Kuyuyu gören köylüler, Qu Yuan ve ablasını kutlamışlar. Köydeki taş ustaları ejderha kemiği taşını yarım ay şeklinde yontarak kuyunun kenarına yerleştirmişler. Köyün çocukları kuyu için dağdan orkideler toplayıp getirirken, gençler iki dağ arasında bulunan yaprak dökmeyen meşe ağaçlarını kuyunun etrafına taşımışlar. Bu kuyu, Qu köyündeymiş ve Luping’in gökyüzünü ve dağlarını aydınlatırmış. 96 Kuyunun inşa edildiği günden sonra, Qu Yuan her sabah kuyuya gelerek uzun saçlarını ve şapkasının kırmızı püskülünü kuyudaki berrak suyla yıkarmış. Uzun saçları ve şapkasının püskülü suyun içindeyken su girdap gibi dönerek yüzünü yıkamak için yükselirmiş. Qu Yuan, yüzünü yıkarken her seferinde kalbinde bencilce düşünceler olup olmadığını, eylemlerin doğru olup olmadığını ve vatanına sadık olup olmadığını görmek için suya bakarmış. İşte tam bu andan itibaren, kuyu ayna misali onun küçük kalbini aydınlatmış. Binlerce yıldır, Qu Yuan’in memleketinde yaşayan halk tarlada çalışmaya giderken veya iş dönüşünde kuyunun önünden geçerken kuyunun etrafında dönerlermiş. Gökyüzünde ayın en parlak olduğu günde kızlar, kuyuya ay ışığında nakış işlemeye gelirlermiş. Bazen yanlışlıkla iğneyi yere düşürdüklerinde kuyudan yansıyan ay ışığı sayesinde düşürdükleri iğneyi hemencecik bulurlarmış. Bir rivayete göre; burada işlenen çiçek nakışlarının çok güzel olduğu, buraya uçan kelebeklerin buradan ayrılmak istemedikleri söylenirmiş. Yaşlılar da üç yıldızın en parlak olduğu gün kuyuya gelip dilek dilenirse, berrak suda vatansever Qu’nun yüzünün görülebileceğini söylerler (akt. Ma ve Liu, 2011:16). 2. Abi Dön! (我哥回) Efsanesi Qu Yuan ile ilgili efsanelerinden bir diğeri “Abi Dön! (我哥回)”dür. Rivayetlere göre; Zigui ilçesindeki Cangshan Dağı’ndaki ormanda kırmızı gagalı, altın yeşili tüyleri olan bir kuş yaşarmış. Ay takvimine göre beşinci ayda Ejderha Teknesi Bayramı günü bu kuş daldan dala atlayarak hiç durmadan “Abi, geri dön! Abi, geri dön!” diye bağırırmış. Efsaneye göre; Qu Yuan’in Qu Yaogu adında bir kuzeni varmış. Bu kız, Üç Boğaz’dan su içerek büyüyen fakir bir balıkçının kızıymış. Güzel, zarif, zeki ve güçlüymüş. Köydeki büyük küçük herkes Yao Gu’nun uçan iğneyle24 nakış işleyebileceğini, uçan bir çatalı balığa saplayabileceğini, kayalara tırmanarak odun kesip ilaç toplayabileceğini söylermiş. Hatta bir defasında Xiling Geçidi’nde rüzgâra karşı dalgalarla boğuşarak balıkçı teknesini kullanmış, Qu Yuan’e seyahatinde eşlik etmiş. Qu Yuan memleketinin narenciye bahçelerinde “Mandalinaya Övgü ( 橘 颂 )” şiirini yazarken de ona destek olmuş. 24 Wushu savaş sanatında kullanılmaktadır. Çincede 飞针 olarak bilinmektedir. 97 Bir keresinde ise Qu Yuan’e eşlik ederken dağların dik yamaçlarına tırmanmış, yemyeşil narenciye bahçelerinden geçmiş, halk şarkılarını dinlemek ve Chu halkının türkülerini derlemek için Qu Yuan’e yardım etmiş. Yine başka bir seferinde, Qu Yuan Yingdu’dan memleketine dönerken işgalci Qin ordusuna karşı birlikleri toplamak için davul çalmış. Qu Yaogu davulun sesini duyar duymaz, Qin birliklerine karşı direniş hareketini başlatmak için Xia Nehri’ndeki balıkçıları ve kayıkçıları etrafına toplamış. Guizhou’daki bu direniş öyle kuvvetliymiş ki Qin birlikleri bu direnişten korkmuş. Bu nedenle Qu Yuan, gençlik yıllarında, hatta sarayda üst düzey memur olduktan sonra dahi Qu Yaogu’yu öz kardeşi gibi kabul etmiş. Chu Beyi Qingxiang’ın 21. yılı beşinci ayın beşinci gününde, Qu Yaogu balık tutmak için ağ atarken gökyüzünde süzülen bir kurdele görmüş. Teknenin pruvasına doğru giderek kurdeleyi yakalamış. Kurdeleye bakınca bunun Qu Yuan’in kuşağı olduğunu fark etmiş. Hemen tekneden aşağıya atlayarak uçan adımlarla Jiuwan nehri yakınlarındaki Xiannü tepesine tırmanmış. Gözlerinden süzülen yaşlarla güneydoğu yönüne bakarak: “Qu abi, başına tehlikeli bir şey gelmemiştir umarım. Bizi geride bırakamazsın. Lütfen geri dön! Guizou halkı seni özledi. Kız kardeşin seni çok özledi.” demiş. Qu Yaogu bu sözleri söylerken bir taraftan elinde tuttuğu kuşağı okşuyor, yüreği dağlanmış gibi hissediyormuş. Uzun bir süre çay içmemiş, yemek yememiş, öylece Xiannü tepesinde oturmuş Yaogu. Yine güneydoğuya doğru bakarak: “Abi, geri dön! Abi, geri dön!” diye haykırmış. Onun bu kederli haykırışı ile ağaçlar üzüntüden yapraklarını eğmiş, bulutlar gözyaşlarına boğulmuş, Xiannü Tepesi’ndeki binlerce yıllık çam ağaçları dahi bulutların ve sislerin arkasına saklanıp gizlice ağlamış. Yedinci günün sabahı, Qu Yaogu yeniden tepeye tırmanmış. Ağlamaktan şişmiş gözlerini Xia Nehri’ne dikmiş. Nehirde dalgalarla boğuşarak Qu Yuan’in naaşını sırtında taşıyan altın bir balık görmüş. Qu Yaogu, Qu Yuan’in naaşını gördüğünde yıldırım çarpmışa dönmüş, nefes alamayacak hale gelmiş. Haykırarak nehre doğru koşmaya başlamış. Koşarken taşlar ayaklarını kesmesine rağmen hiçbir acı hissetmiyormuş. Dikenli çalılar elbiselerini yırtarken o sadece “Abi, geri dön!” diye bağırıyormuş. Bu esnada tüm köylüler hep bir ağızdan “Qu Yuan, huzur içinde uyu!” diye feryat etmeye başlamış. 98 Kutsal altın balık, Qu Yaogu’nun ve halkın feryatlarına daha fazla dayanamamış, Qu Yuan’in naaşını göğe taşımış, giysilerini ise balık şeklindeki bir çıkıntının üzerine bırakmış. Köylüler de Qu Yuan için mezar kazmak ve tabut yapmak için bir araya gelip işe koyulmuşlar. Qu Yaogu, köylülerin hazırladığı mezara geldikten sonra abisinin giysilerini dokunarak yas tutmaya başlamış. Dövünerek acıyla “Beylik tam bir aptaldı. Hain bakanlar yüzünden Chu Beyliği yok oldu, halk zor durumda kaldı. Abim ve pek çok sadık bakan bu yüzden öldü. Böyle nasıl yaşanır söyleyin!” diye feryat etmiş. Qu Yaogu ağlamayı bıraktığında başını mezara çarpmış ve bam diye bir sesin ardından hemen oracıkta ölmüş. Köylüler onu kurtarmak için aceleyle koşuşmuşlar fakat Qu Yaogu, vücudunun üzerinde beliren kırmızı bir ışıkla aniden gökyüzüne doğru çekilmiş. Köylüler geçide baktıklarında, Qu Yaogu’nun bulutların arasında kırmızı gagalı, altın yeşili tüylere sahip bir kuşa dönüştüğünü ve ormana uçtuğunu görmüşler. Bu kuş hâlâ “Abi, geri dön! Abi, geri dön!” diye çığlık atıyormuş. O günden itibaren, her Ejderha Teknesi Bayramı’nda bu kuş Zigui’nin Dağı’nın eteklerinde şafaktan karanlığa kadar ağzı kanla dolana, sesi kısılana dek çığırırmış. Yaşlılar, bu kuşun kırmızı gagasının Qu Yaogu’nun kanından, altın yeşili tüylerinin de memleketinin dağlarının renginden geldiğini söylerlermiş. “Abi, geri dön!” haykırışı ise Qu Yaogu’nun abisine duyduğu sevgiden kaynaklıymış. Kuş, memleketinde bu sözleri haykırdığında herkes Qu Yaogu’nun abisini ziyaret etmeye geldiğini bilirmiş. O günden itibaren, her Ejderha Teknesi Bayramı’nda Qu Yuan’in memleketinde ejderha teknesi yarışları düzenlenirmiş. Yarışlarda kayıkçılar ve kürekçiler davul sesleri arasında “Abi, geri dön! Geri dön!” diye bağırırlarmış (akt. Ma ve Liu, 2011:16). 3. Mısır Tarlası Efsanesi (玉米田) Bir rivayete göre, Qu Yuan memleketinden ayrıldıktan sonra dahi memleketinin gelişmesi için çabalamış. Yingdu’dan memleketine dönerken yanında kaliteli pirinç tohumları getirmiş. Köylüler Qu Yuan’in getirdiği tohumları üç tarlaya ektikten sonra kalanını tüm Leping’e dağıtmışlar. Bu üç tarladan çıkan pirinç, beyaz inci misali bembeyazmış ve pirinçlerin üçte biri kabuğundan hiç ayrılmazmış. Bir diğer rivayete göre ise Qu Yuan sürgüne gönderilirken memleketine veda etmeye geldiğinde burada uzun süre 99 dolanmış, memleketinden ayrılmaya gönlü el vermemiş ve gözyaşlarını bu üç tarlaya dökmüştür. O zamandan beri, bu üç tarladan elde edilen pirinç, gözyaşı gibi berrak, inci tanesi gibi bembeyaz olmuştur (akt. Ma ve Liu, 2011:16). 4. Ejderhanın Suyu Himaye Altına Alması (回龙锁水) Qu Yuan’in sürgüne gönderildikten sonra Chu Beyi tarafından göreve geri çağırılmasına dair anlatılan bir efsanedir. Bu efsaneye göre; Qin Beyliği Chu Beyliği’ne taarruz ettiğinde Chu Beyi endişeye kapılarak hemen Qu Yuan’i çağırması için birini görevlendirmiş. Qu Yuan, Chu beyinin çağrısı üzerine saraya dönerken gökyüzünde birdenbire şimşekler çakmış, gök gürlemiş ve sağanak yağmur başlamış. Leping’in çıkışında göğe doğru yükselen kaya duvar, büyük bir gürültüyle sanki gökyüzü ve yeryüzü parçalanıyormuşçasına çökmüş. Sekiz yüz metre uzunluğundaki ve beş yüz metre genişliğindeki devasa uçan ejderha taş heykeli, nehrin ortasına doğru uzanarak Leping’e geçişi kapatmış. Köylüler bu manzara karşısında, göğün Qu Yuan'i hain insanlardan korumaya çalıştığının farkına varmışlar. Ancak Qu Yuan'ın vatan sevdası o kadar derinmiş ki saraya dönmekte kararlıymış. İşte tam bu esnada, gökyüzünde birkaç büyük gök gürültüsü daha duyulmuş ve nehrin geçişini engelleyen taşın içinde bir yarık açılmış. Böylelikle Qu Yuan gözyaşları içinde memleketine veda ederek Yingdu’ya doğru yola çıkmış (akt. Ma ve Liu, 2011:16). Qu Yuan hakkında anlatılan tüm bu efsaneler, Qu Yuan’in kişiliğine ve vatanseverliğine ışık tutmaktadır. Efsanelerde çizilen Qu Yuan portresi, Tarih Kayıtları’ndaki Qu Yuan biyografisindeki tasvirlerle benzer özellikler taşımaktadır. Qu Yuan’in romantik edebiyatın öncülerinden olması, duygularını korkusuzca eserlerine aktarması, vatanına ve halkına sadakati Çin halkını ve geleceğin edebiyatçılarını derinden etkilemiş ve Qu Yuan’in şöhretini zaman içerisinde arttırmıştır. Halk arasında dilden dile dolaşan halk efsaneleri bayramın Qu Yuan’i anma günü olarak değiştirilmesinde büyük rol oynamıştır. 100 SONUÇ Kadim Çin medeniyetinin dört büyük bayramından biri olan Ejderha Teknesi Bayramı’nın kökenine dair çok sayıda araştırma yapılmış, bu hususta pek çok teori ortaya atılmıştır. Xia, Shang, Zhou hanedanlıklarından itibaren var olduğuna inanılan bayram, ilk başlarda bir bayram olarak kutlanmaktan ziyade geniş bir zaman dilimine yayılan göğe tapınma ve adak töreni kapsamında icra edilmiştir. Yaz dönümü olarak adlandırılan bu mevsim, ay takvimine göre beşinci aya tekabül etmiştir. Tarihi gelişim süreci içerisinde bileğe beş renkli ipek iplik bağlama, zongzi yeme, tekne yarışları gibi âdetler aynı şekilde süregelmiş, sadece basit bir adak töreni, yağmur duası ile başlayan bayramın içeriğinde bir değişim söz konusu olmuştur. Son yıllarda Ejderha Teknesi Bayramı üzerine yapılan birçok araştırma antik dönemlerde bayramın Qu Yuan’i anma günü olarak kutlanıldığını inkâr etmese de bayramın kökeninin ne kadar eskiye dayandığına dair izler aramaktadır. Esasen bu araştırmalar, Ejderha Teknesi Bayramı’nın tarihi geçmişine ışık tutmaktadır. Bu araştırmalar sayesinde bugün Ejderha Teknesi Bayramı’nın yalnızca Qu Yuan’e ithafen kutlanmadığı, Wu Zixu, Cao E, Goujian gibi tarihteki büyük şahsiyetleri anma günü olarak kutlanıldığı bilgisine ulaşılmaktadır. Bugün Ejderha Teknesi Bayramı’ndan söz edildiğinde diğer tarihi şahsiyetler yerine akla ilk olarak Qu Yuan’in gelmesinin sebebi ise Qu Yuan’in siyasi ve edebi kişiliğinin, doğru ve bükülmez karakterinin halkın üzerinde bıraktığı derin izdir. Modern edebiyatçılarından Guo Moruo’nun 1935 yılından itibaren Qu Yuan üzerine yaptığı araştırmalar da Qu Yuan’in ölümünden yüzyıllar geçmesine rağmen Çin halkı üzerindeki etkisini ispat etmektedir. Guo Moruo’nun Qu hakkında yaptığı araştırmalarla Qu’nun Chu Beyliği’nde yaşamış gerçek tarihi bir şahsiyet olduğu gün yüzüne çıkmış, 20. yüzyıldan itibaren vatansever şair bir halk kahramanı ve milliyetçiliğin sembolü olarak görülmeye başlanmıştır (Zikpi, 2014: 199-200). Bu bağlamda modern dönem yazarlarını da etkilediği göz önüne alındığında halkın ölümsüz şairi Qu Yuan’in vatan sevdasının Çin tarihinde ve kültüründe köklü bir yere sahip olduğu aşikârdır. Bunu destekleyecek delillerden biri de Qu Yuan’in kaleminden çıkan şiirlerdir. Hayat hikâyesini, Chu sarayında yaşadığı talihsiz olayları ve ülkesini koruma arzusunu yazıya döken Qu Yuan, gelecek nesle “Ağıt” adında Çin edebiyatının en uzun lirik şiirini bırakmıştı. Sima Qian “Tarih Kayıtları” adlı eserinde Qu Yuan’in kişiliğini ve vatanseverliğini öven 101 güzel sözler sarf etmişti. Qu Yuan, bir makam için değil, kendisine iftira atıldığı için değil ülkesini işgalden koruyamadığı için intihar etmişti. Bu nedenle Qu Yuan’in Chu sarayında takdir edilip edilmemesi halk için bir önem arz etmiyordu. O, haksızlığa uğrayan, bu haksızlığa rağmen saraya her çağrıldığında ülkesini korumak için Chu Beyliği’ne itaat eden, vatanını ve halkını seven bir şahsiyetti. İşte tüm bu sebeplerle halk ölümünden sonra onu sevgiyle kucaklamış ve onu unutmamak adına tarihi çok eskilere dayanan, beşinci ayın beşinci günü kutlanan geleneksel bayramı ona ithaf etmiştir. Çin halkının bu kadar mühim bir bayramı Qu Yuan’e ithaf etmesi ise Qu Yuan’in Çin halkının nezdindeki yerinin ne kadar özel olduğunu kanıtlar niteliktedir. 102 KAYNAKÇA Ceylan, Fatma Ecem (2022). Vatansever şair Qu Yuan (屈原) ve eserleri üzerine. Dil, Edebiyat ve Çeviri Çalışmaları. Konya: Çizgi Kitabevi. Du, Taiqing (t.y.). Yu Zhu Baodian. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter= 260380&remap=gb#%E4%BA%94%E6%9C%88%E4%BB%B2%E5%A4%8 F%E8%8B%90%E4%BA%94, 24 Nisan 2024’te erişildi. Fan, Hong (2003). “Duanwu Jie Qiyuan Xin Kao”. Guangxi Minzu Xueyuan Xuebao, 25 (3), 150-153. (范红 (2003). 端午节起源新考. 广西民族学院学报, 25 (3), 150-153.) Fang, Ming (2017). “Qu Yuan yu Duanwu Jie”. Tongren Xueyuan Xuebao, 19 (2), 1215. (方铭 (2017). 屈原与端午节. 铜仁学院学报, 19(2), 12-15.) Gao, Jianli (2013). “Cong Duanwu Jie Qiyuan de Qi Chu Kan Zhong Hua Minzu de Chuantong Jiazhi Zhi Qu-Jian Ji Wo Guo Chuantong Jieri de Baohu yu Chuancheng Wenti”. Sanxia Daxue Xuebao: Renwen Shehui Xueban, (1), 70-74. (高建立 (2013). 从端午节起源的歧出看中华民族的传统价值旨趣——兼及 我国传统节日的保护与传承问题. 三峡大学学报: 人文社会科学版, (1), 7074.) Guo, Weisen (1998). Qu Yuan Pingzhuan. Nanjing: Nanjing Daxue Chubanshe. (郭 维森 (1998). 屈原评传. 南京: 南京大学出版社.) Han, E (t.y.). Sui Hua Jili https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter= 836404&remap=gb#%E7%AB%AF%E5%8D%88, 23 Aralık 2023’te erişildi. Jiang, Zhiyun (2010). “Cong Qu Yuan Dao Lao She -Ye Tan Duanwu Jie yu Renwen Jingshen”. Hubei Minzu Xueyuan Xuebao: Zhexue Shehui Xueban, (4), 77-80. (蒋芝芸 (2010). 从屈原到老舍——也谈端午节与人文精神. 湖北民族学院 学报: 哲学社会科学版, (4), 77-80.) Kirilen, Gürhan (2018). Eski Çin’de Yazın ve Düşünce. Ankara: Gece Kitaplığı. Li, Shan (2021). “Qu Yuan: Yu Gulao Jieri Xianglian de Wei Da Shiren”. Chuanji Wenxue, 8-23. (李,山 (2021). 屈原:与古老节日相连的伟大诗人. 传记文学, (6), 8-23.) Lin, Zong (t.y.). Jingchu Sui Shiji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=328815& searchu=%E7%AB%AF%E5%8D%88&remap=gb, 23 Aralık 2023’te erişildi Lü, Buwei (t.y.) Lü Shi Chun Qiu. https://ctext.org/lv-shi-chun-qiu/wu-yue-ji/zhs, 25 Nisan 2024’te erişildi. 103 Ma, Chungeng,& Liu, Yulan (2011). Zhongguo Chuantong Jieri: Duanwu Jie. Changchun: Dongbei Shifan Daxue Chubanshe. (马春耕, 刘玉兰 (2011). 中华 传统节日:端午节. 长春:东北师范大学出版社.) Öger, Adem (2013). Uygur Türklerinde Törenler ve Bayramlar. Ankara: Grafiker Yayınları. Sima, Qian (t.y.). Shiji Meng Changjun Zhuan. https://ctext.org/shiji/meng-changjun-liezhuan/zhs?searchu=%E5%9B%9B%E5%8D%81&searchmode=showall#result, 26 Nisan 2024’te erişildi).” Sima, Qian (t.y.). Shiji Qu Yuan Zhuan. https://ctext.org/shiji/qu-yuan-jia-sheng-liezhuan/zhs 20,04.2024’te erişildi. Song, Ying (2022). “Duanwu Jie: Qu Yi Zhu Bing de Hao Rizi”. Wenshi Zhishi, (6), 33-38. (宋颖 (2022). 端午节:驱疫逐病的好日子. 文史知识, (6), 33-38.) Tan, Shaobing (2007). “Duanwu Jie Youlai Kaoshu”. Beijing Qingnian Zhengzhi Xueyuan Xuebao, 16 (3), 61-67. (谭绍兵 (2007). 端午节由来考述. 北京音年 政治学陇学报, 16 (3), 61-67.) The Overseas Chinese Affairs Office of the State Council (2015). Ana Hatlarıyla Çin Kültürü. Beijing: Sinolingua. Wang, Xuewen (2020). Çin Kültüründe Bayramlar. İstanbul: Kaynak Yayınları. Wu, Jun (t.y.). Xu Qi Xie Ji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=75303& searchu=%E5%B1%88%E5%8E%9F&remap=gb, 24 Nisan 2024’te erişildi. Zhou, Chu (t.y.). Fengtu Ji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=441617& remap=gb, 23 Aralık 2023’te erişildi. Zikpi, Monica E. M. (2014). “Revolution and Continuity in Guo Moruo's Representations of Qu Yuan”. Chinese Literature: Essays, Articles, Reviews (CLEAR), 36, 175-200. Zong, Lin (t.y.). Jingchu Suishiji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&res=755522& searchu=%E5%B1%88%E5%8E%9F&remap=gb, 24 Nisan 2024’te erişildi. İnternet Kaynakları https://www.travelchinaguide.com/essential/holidays/when-is-dragon-boat-festival. htm, 20 Aralık 2023’te erişildi. https://www.globaltimes.cn/page/202311/1301539.shtml#:~:text=Qu%20was%20lis ted%20as%20one,Ge%2C%20or%20The%20Nine%20Songs, 20.04.2024’te erişildi. 104 https://www.yoshitoku.co.jp/gogatsu/column/boys_festival, erişildi 21 Aralık 2023’te https://www.oki-islandguide.com/culture-lifestyle/haarii-dragon-boat-races, 20 Aralık 2023’te erişildi. https://ich.unesco.org/en/RL/dragon-boat-festival-00225, 20 Aralık 2023’te erişildi. https://ich.unesco.org/en/RL/gangneung-danoje-festival-00114, 20 Aralık 2023’te erişildi. https://cidian.bmcx.com/zhongxia_y28__cidianchaxun/, 23 Aralık 2023’te erişildi. https://ctext.org/text.pl?node=364049&if=gb&show=parallel&remap=gb, 26 Nisan 2024’te erişildi. https://ctext.org/shiji/chu-shi-jia/zhs, 25 Aralık 2023’te erişildi. https://www.hanyuguoxue.com/cidian/ci-103d977f4b, 20 Aralık 2023’te erişildi. 105 106 KONFÜÇYÜS DÜŞÜNCESİNDE “ORTA YOL”: İNSAN KARAKTERİNDE DENGE VE UYUM ARAYIŞI Gonca Ünal CHIANG Çinliler “Orta Yol” (Zhong Yong 中 庸) anlayışını o kadar önemserler ki ülkelerini “Zhongguo 中 国” yani “Orta Ülke” olarak adlandırırlar. Bu sadece coğrafi bir ifade olmakla kalmayıp, aynı zamanda Çinlilerin karakterini ve yaşam tarzını da yansıtmaktadır (Lin 1998: 104). GİRİŞ Dünya’da pek çok medeniyet sistemi içinde yaklaşık olarak aynı dönemlerde ortaya çıkan “Orta Yol” düşüncesinin gelişimi, özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla birlikte ekonominin ve toplumun belirli bir karmaşıklık düzeyine ulaşması, toplumsal çelişkilerin ve sınıf ayrımlarının artması, bireysel özgürlük kavramının belirli bir düzeyde gelişmesi gibi faktörlerin oluşumuyla ilişkilidir. Bireysel davranışların aşırı eğilimlerini sınırlamak ve bu eğilimlerin toplumsal çöküşe yol açmasını engellemek amacıyla, insanlar bireysel özgürlüğün sınırlarını erken dönemde sorgulamaya başlamışlardır; bu da Orta Yol düşüncesine temel oluşturmuştur (Yang 2001:79). Çin felsefesinde Orta Yol düşüncesi özellikle Konfüçyüsçü düşünce sisteminde önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu düşünce ilk kez Konfüçyüs tarafından ortaya atılmış, ardından diğer Konfüçyüsçü düşünce temsilcileri tarafından miras alınarak geliştirilmiş, içeriği derinleştirilmiş ve her dönem takip edilmesi gereken ahlaki bir ilkeye dönüştürülmüştür. Orta Yol düşüncesi ilk aşamada insan karakterini şekillendirme fikri üzerine özelleştirilse de temelde bütünsel bir düşünce teorisi olduğunu söylemek hatalı olmaz. Bireysel düzeyde karakter gelişimine odaklanarak, kişinin güçlü bir irade ile içsel prensiplerine sadık kalması, dengeli ve tarafsız bir tutum sergileyerek sadakat, affedicilik ve hoşgörü ilkeleri çerçevesinde  Doç. Dr., Ankara Üniversitesi, [email protected] sağlıklı sosyal ilişkiler kurması konusunda önemli bir etkiye sahiptir. Ancak bireysel mantık ve toplumsal mantığın çatıştığı durumlarda da bir çeşit denge unsuru olarak görev üstlenmekte ve uyumlu bir toplumun oluşumuna destek olmaktadır. 1. “Zhong Yong” Sözcüğünün Kökeni Hakkında Mevcut bilgilere göre, Çin’de “orta” (zhōng 中) sözcüğü oldukça erken dönemlerde, yaklaşık MÖ. 16. yüzyılda Shang Hanedanı Dönemi’nde ortaya çıkmıştır. Shang ve Zhou dönemlerine ait bronz yazıları aktaran Jinwen Gulin 金文诂林 eserinde kemik yazıtları üzerinde görülen “zhōng” karakterine şöyle bir açıklama getirilmektedir: “zhōng”, “zhōng yāng 中央” yani “merkez” sözcüğünde olduğu gibi, bir dikey çizginin geçtiği, alttan ve üstten üçgen veya daire içinde, uygun şekilde çevrelenen bölümleri gösterir. Karakterin ortasından geçen dikey çizgi, çevrelenen bölgenin merkezini işaret ederek içinde kalan alanın uygun olduğunu ifade eder (Yang 2001:80). “Zhōng 中” hem kemik yazısı hem de bronz yazısının sembolik bir karakteridir. Şekli rüzgârda dalgalanan bir bayrağı andırmaktadır ancak bayrağı dikine kesen çizgi karaktere “merkez” veya “orta” anlamlarını yüklemiştir (Su 2014:39). Böylece “zhōng” kelimesi hem bir bayrak anlamını taşımış hem de bir yerin veya bir şeyin ortasını veya bir durumun orta yolunu ifade etmiştir (Zhang 2019:). “Zhōng” aynı zamanda yoldur. “Zhōng” karakterinin ortasındaki dikey çizgi, sürekli bir yolculuğu temsil eder. Kemik yazısında “zhōng” bir ağzı veya açıklığı birleştiren ve ayakta duran bir çizgiyle birlikte temsil edilir. Karakterin ortasından geçen bu dikey çizgi insan “ren 人” karakterinin sağa doğru eğik çizgisini ve çizgiyle kesişen kollar gibi insanı destekleyen bir şeyi temsil eder. “Zhōng” yukarıdan aşağıya bir akış, soldan sağa bir kesişme, içten dışa bir genişleme ve dıştan içe bir büzülme anlamına gelir ve denge unsuruna dikkat çeker (Li 2008: 11). Kısacası “zhōng” insan için kendi tabiatında bulunan ve onun için en uygun olan içkin, dengeli ve sürekli yolu temsil etmektedir. “Yōng 庸” sözcüğü ise genel olarak “kullanım”, “devam”, “sıklık” ve “sıradanlık” anlamlarına işaret etmektedir. Han Hanedanı Dönemi’nde yaşamış olan düşünür Xu Shen’ın (MS. 58-147) Çince karakterlerin etimolojisini ve anlamlarını açıklayan eseri Shuowen Jiezi’da 说文解字 ve Tang Hanedanı dönemi Konfüçyüs bilginlerinden Kong Yingda’nın (MS.618907) eseri Liji Zhengyi 礼记正义’de “yōng” kelimesi için “kullanmak” anlamı 108 verilmektedir. Güney Song Hanedanı düşünürü Zhu Xi’nin (MS.1130-1200) Orta Yol düşüncesini derinleştirdiği eseri Zhongyong Zhangju’de 中庸章句 ise “yōng” kelimesi “sıradan, normal, ortalama, dengeli ve aşırıya kaçmayan” anlamlarında kullanılmıştır (Zhang 2019: 92). Tarihsel olarak daha gerilere doğru gidildiğinde, Ön-Qin dönemi kayıtlarından Zhuangzi metninde “yōng 庸” sözcüğünün günümüzde “kullanmak” anlamına gelen “yòng 用” sözcüğü ile ifade edildiği görülmektedir. Ancak buradaki “yong” un daha çok “sıradanlığı” ve “doğal akışı” temsil ettiği anlaşılmaktadır (Zhang 2005: 25)1. Temelde “yōng 庸” sözcüğünün “kullanmak” ve “sıradanlık” anlamları üzerinde genel bir fikir birliği olduğu söylenebilir. Eski yazı uzmanları genellikle “yōng 庸” teriminin ilk anlamının bir tür nesneyi temsil ettiğini düşünmektedirler. Çin’in en eski sözlüğü Er Ya 尔雅 (MÖ.3.yy)’ da “büyük çan 大 鐘” ın “yōng 镛” sözcüğü ile ifade edildiği bilgisi mevcuttur 2 . Açıklamasında “yōng 镛” karakteri “yōng 庸” karakteri ile aynı şekilde yazılmıştır ve “büyük çan” anlamında kullanılmıştır. Bu nesnenin günlük hayatta sıkça kullanıldığı düşünüldüğünde, “yōng 庸” teriminin “kullanmak 用” ve “sıklıkla, sıradanlaşmış olarak 常” anlamlarıyla karşılanması anlaşılabilir olmaktadır (Su 2014:39). 2. “Zhong Yong” Düşüncesinin Temeli “Zhong 中” ve “yong 庸” sözcüklerinin köken anlamının yanı sıra, “Zhong Yong 中庸” kavramının ortaya çıkışı, Çin geleneksel düşüncesindeki gelişim süreci ve yüklendiği anlamlar da ilgi çekicidir. Genel olarak Konfüçyüs öğretileri ile ilişkilendirilen Zhong Yong düşüncesi en yaygın olarak “ortada bulunma” veya “orta yolu izleme” anlamlarına gelmekle birlikte temelde denge, uyum ve ölçülülük prensiplerine dayanmaktadır. “Zhong Yong” kavramının eski Çin metinleri arasında ilk olarak Konfüçyüs’ün konuşmalarını içeren Lunyu-Yong Ye 论语.雍也 metninde ve sadece bir kez şu cümlede geçtiği bilinmektedir: “Konfüçyüs dedi ki: Orta Yol erdemdir, ne kadar da yücedir! Halk uzun zamandır ona yabancı kalmış durumda”3 (Hao 2003:305). 1 2 3 庸也者,用也;用也者,通也;通也者,得也。Zhuangzi, Qiwulun, Bölüm 6. Erya, Shiyue, Bölüm 9. 子曰:中庸之為德也,其至矣乎!民鮮久矣。Lunyu, Yongye, Bölüm 29. 109 Ancak “zhong” teriminin Konfüçyüs’ten önce, tarih öncesi dönemlerde de Çinlilerin yaşam felsefesinde oldukça önemli bir ahlaki değer olarak kabul edildiği bilinmektedir. Lunyu-Yao Yue 论 语.尧 曰’de efsanevi hükümdar Yao’ın, hükümdarlığının sonunda tahtı Shun’e devrettiği sırada ona “Ortayı sıkıca tut”4 (Hao 2003:305) dediği kaydedilmiştir. Bu söz törenler metni LijiZhongyong 礼记.中庸’ da geçen şu cümlelerde daha ayrıntılı açıklanmaktadır: “Her iki ucu sıkıca kavra, aralarındaki ortayı bul ve halkına bunu uygula”5 (Hao 2003:30). Bu söz Shun’e, yönetimde iki farklı durum belki de iki zıt görüş arasında kalması durumunda taraf olmamasını, orta yolu benimseyip halkına da bunu uygulamasını tembihlemektedir. Lunyu’deki kaydın devamında, Hükümdar Shun’un de tahtı Hükümdar Yu’ye devrederken aynı cümleyi söylediğinden bahsedilmektedir. Benzer şekilde, Konfüçyüsçü düşüncenin takipçilerinden Mengzi’nın Mengzi-Lilouxia 孟 子. 离 娄 下 metninde Shang Hanedanı Kurucusu Hükümdar Tang’dan “Tang ortayı benimser, ayırt etmeden değerli kişileri yüceltir.”6 (Hao 2003:485) şeklinde övgü ile bahsedildiği görülmektedir. Bu cümle, Tang’ın orta ve doğru yolu izlemekte ısrarcı olduğunu ve yetenekli kişileri, belirlenen kurallara bağlı kalmadan yükselttiğini ifade etmektedir. Yine Çin’in en eski klasik metinlerinden olan belgeler klasiği Shangshu’da 尚 书. 盘庚中, Tang’dan sonra gelen yönetici Pan Geng’ın devlet adamlarına şöyle seslendiği kaydedilmiştir: “Düşünce ve hedefinizi paylaşarak birbirinize uyum sağlayın; her biriniz ortayı benimseyerek kendi içsel dengenizi koruyun.”7 Bu cümlede Pan Geng’ın, yöneticilerine uyum içinde olmalarını, her birinin kalplerinde orta ve doğru yolu benimsemelerini öğütlediği görülmektedir. Yine Shangshu’nun 尚书. 酒诰 Batı Zhou dönemi kayıtlarında, hanedanın kurucusu Zhou Gong’un, hükümdar Wu Wang’ın halefi Kang Shu’ya söylediği şu söze yer verilmiştir: “Eğer davranışların orta erdemine uyarsa, o zaman kurban sunularını sunabilir ve aynı zamanda şenliklere katılabilirsin”8. Bu ifadenin anlamı; “eğer orta ve doğru yolu erdem olarak alırsan, o zaman bulunduğun mevkii koruyabilir, ritüelleri gereğince uygulayabilir, gerektiği gibi yaşayabilirsin” şeklindedir. 4 5 6 7 8 允執其中. Lunyu, Yaoyue, Bölüm1. 执其两端,用其中于民. Liji, Zhongyong, Bölüm 6. 湯執中, 立賢無方。Mengzi, Lilou Xia, Bölüm48. 汝分猷念以相從,各設中于乃心。Shangshu, Pangeng Zhong, Bölüm 12. 爾克永觀省,作稽中德,爾尚克羞饋祀。Shangshu, Jiu Gao, Bölüm 4. 110 Yukarıda bahsedilen kayıtlar, efsanevi hükümdarlar Yao, Shun ve Yu’nün, Shang dönemi hükümdarları Tang ve Pan Geng’ın, Zhou dönemi hükümdarları Zhou Gong, Wu Wang ve Kang Shu’nun orta yol düşüncesini benimsediklerini ve kuşaktan kuşağa aktarmak için çaba gösterdiklerini yansıtmaktadır. Konfüçyüs ise Liji.Zhongyong’da 礼记.中庸 kaydedildiği gibi bu Orta Yol düşüncesini miras almış, geliştirmiş ve sonraki nesillere aktarmaya çalışmıştır: “Konfüçyüs Yao ve Shun’un prensiplerini takip etti ve yeniden yorumladı, Wen Wang ve Wu Wang’ın prensiplerini örnek aldı ve onlara zenginlik kattı”9 (Hao 2003:59). Eski metinler arasında Orta Yol ve denge anlamını karşılayan “zhong” teriminin geçtiği önemli kaynaklardan biri de Batı Zhou dönemine ait olan Değişimler Klasiği Zhouyi’dir (周易). Temel felsefi düşüncesi karşıtlıkların birliğine vurgu yapmak olan metin, zıtlıkların dengesine ve uyumuna önem vererek Orta Yol’u doğru yaşam biçiminin temel anahtarı olarak yansıtmaktadır. Özellikle metinde geçen sembollerin açıklamalarını içeren gua (卦) yorumlarında “zhōng xíng 中行” yani “orta yolu izlemek” kavramına sıkça rastlanmaktadır. Örneğin “Tai Gua 泰卦” yorumunda: “erdemli davranış orta yolu bulur.”10, “Fu Gua 復卦” yorumunda “tam ortada hareket eder, doğru yolu izler, yalnız geri döner.”11, “Yi Gua 益卦” yorumunda “orta yolu izleyerek doğru davranışta bulunur” 12 gibi ifadeler yer almaktadır. Konfüçyüs’ün Zhouyi metnini son derece önemsediği, Lunyu 论语.述而 ve Tarih Kayıtları metni Shiji’de 史记.孔子世家 kaydedilmiş olan “Beş yıl daha yaşasam, elli yaşında Zhoyi’yi öğrenerek büyük hatalardan kaçınılabilirdim” 13 (Hao 2003:137), “Zhoyi’yi okurken üç kez kaydettim” 14 ifadelerinden anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla, “Zhōng Yōng” yani Orta Yol düşüncesi her ne kadar ilk kez Konfüçyüs tarafından kullanılmış olsa da bu düşünceye kaynaklık eden “orta” (zhōng) kavramının Konfüçyüs’ten önce bir tür yaşam ve yönetim felsefesi ve ahlaki değerlendirme ölçütü olarak insanların hayatlarında zaten mevcut olduğu ve bunun da Konfuçyüs’ün Orta Yol düşüncesine temel oluşturduğu görüşü kaçınılmaz olmaktadır. 9 10 11 12 13 14 仲尼祖述尧、舜,宪章文、武。Liji, Zhongyong, Bölüm 30. 得尚于中行。Zhouyi, Taigua, Bölüm 3, 6. 中行独复。Zhouyi, Fugua, Bölüm 5. 有孚中行。Zhouyi, Yi Gua, Bölüm 4. 加我數年,五十以學易,可以無大過矣。Lunyu, Shu Er, Bölüm 17. 讀易,韋編三絕。Shiji, Kongzi Shijia, Bölüm 61. 111 3. Zhong Yong Düşüncesinin İçeriği: Erdem Olarak Zhong Yong “Orta Yol” (Zhong Yong) kavramına Konfüçyüs’ün bizzat kendisi tarafından tek ve net bir açıklama yapıldığı söylenemese de ekolün Konfüçyüs’ten sonra gelen temsilcilerinin ve araştırmacıların bu kavram üzerinde çokça durduğu ve anlamına dair pek çok açıklama yaptığı görülebilmektedir. Konfüçyüsçü metinler arasında Orta Yol düşüncesini temel alan en önemli eser, Konfüçyüs’ün torunu Zisi (子思) tarafından kaleme alındığı düşünülen Zhongyong 中庸 metnidir15 . Konfüçyüs’ün sözlerini ve düşüncelerini aktardığı konusunda ortak bir görüş bulunan bu metinde Zhong Yong kavramı, tıpkı Lunyu metninde olduğu gibi, “insanın sahip olabileceği en yüce erdem” olarak tanımlanmaktadır 16 : “Konfüçyüs dedi ki: Orta Yol erdemdir, ne kadar da yücedir! Halk uzun zamandır ona yabancı kalmış durumda”17, “Konfüçyüs dedi ki: Orta Yol ile ulaşılan erdem mükemmeldir!”18 Konfüçyüs düşüncesinde erdem anlayışı temelde insan ilişkileri, ahlaki değerler ve toplumsal düzen üzerine odaklanmaktadır. Bu bağlamda Konfüçyüs’ün özellikle vurguladığı ve Zhongyong metninde de yer verilmiş olan kavramlar üç temel erdem olarak da bilinen “ren-yi-li” 仁义礼 yani 15 16 17 18 Konfüçyüs’ün öğretilerini aktarmak amacıyla yazılmış olan metin bağımsız bir kitap değildir; aslen Törenler Klasiği “Liji 禮記”nin bir bölümüdür ve muhtemelen Qin Hanedanı Dönemi’nde Konfüçyüsçü bilginler tarafından da düzenlenmiştir. Batı Han Dönemi’nde, Han Hanedanı tarihi üzerine yazılmış olan “Han Shu 漢書”metninin sanat ve kültürle ilgili konularını içeren ve önemli eserlerin listelerinin de verildiği “ Yi Wen Zhi 藝 文 志” bölümünde Zhongyong metninin iki kısmından söz edilmiştir (Hanshu, yiwenzhi, bölüm51). Tang dönemi bilginlerinden Han Yu de özellikle Zhongyong metni üzerine odaklanarak ideal ve içkin orta yol “Dao 道” düşüncesine Konfüçyanist bir açıklama biçimi getirenlerdendir. Güney Song dönemine gelindiğinde ise Yeni Konfüçyüsçü akımın temsilci düşünürlerinden Zhu Xi’nin, Zhongyong metninin analizini yaptığı ve yeniden yorumladığı eseri “Zhongyong Zhangju” (中庸章句) ile Zi Si’nın metnine yeni bir bakış açısı ve derinlik kazandırdığı söylenebilir. Zhu Xi ayrıca Zhongyong metni ile birlikte; Daxue (大學), Lunyu (論 語) ve Mengzi (孟 子) metinlerini de bir araya getirerek “Dört Kitap”ı (四 書) oluşturmuştur. Konfüçyüsçü düşünürler aynı zamanda “Zhong Yong” kavramını “ortadaki yol 中 道” (zhong dao) olarak da yorumlarlar. Ortadaki yol, çatışan taraflardan herhangi birine yanaşmamak, her iki tarafı da dengelemek anlamına gelir. “Zhong Yong” ayrıca “orta davranış 中行” (zhong xing) olarak da adlandırılır. Orta davranış, insanın karakterinin ve davranışlarının herhangi bir tarafa yönelmemesi, zıt taraflarının birbirini dengelemesi ve tamamlaması olarak ifade edilmektedir (Li 2008:411). 子曰:中庸之為德也,其至矣乎!民鮮久矣。Lunyu, Yongye, Bölüm29. 子曰:中庸其至矣乎! Zhongyong Bölüm 3. 112 insancıllık, doğruluk ve ritüellerdir. Metinde üç temel erdem şöyle tanımlanmıştır: İnsancıllık, insan tabiatının ifadesidir, burada en önemlisi de insanın kendi yakınlarını sevmesidir; doğruluk, uygun davranışlar sergilemektir, burada en önemlisi bilge insana hürmet etmektir. Akrabayı sevmenin mertebeleri vardır, bilge kişilere hürmet etmenin de seviyeleri vardır, bunların belirleyicisi ritüellerdir.19 (Hao 2003:43). Buna göre insancıllık erdemi sevgiyi merkezine alırken, doğruluk erdemi saygıyı ön plana çıkarmaktadır. Ritüeller ise insancıl ve doğru olmaya yönelik somut kuralları içermektedir. Metnin devamında “bilgi” ( zhi 知), “cesaret” (yong 勇) ve “güven” (xin 信) kavramlarının da birer erdem olarak vurgulandığı ve sonuçta da tüm erdemlerin “dürüstlük” (cheng 诚) ilkesine bağlandığı görülmektedir: Dünyada tüm insanların riayet ettiği prensipler beş çeşittir, bu prensiplerin uygulanmasında kullanılan erdemler ise üç çeşittir. Hükümdar ile yöneticilerinin, baba ile oğulun, karı ile kocanın, kardeşlerin ve arkadaşların arasındaki prensipler dünyada herkesin riayet ettiği prensiplerdir. Bilgi, insancıllık ve cesaret ise bu prensiplerin uygulanmasında gerekli olan üç erdemdir20 (Hao 2003:44); Alt mevkilerdeki yöneticiler üstlerinden güven ve destek alamazlarsa, halkı yönetmeleri imkansızdır; üsttekilerin güvenini kazanmanın mutlak bir yöntemi vardır, arkadaşlarının güvenini kazanamayan kişi üsttekilerin güvenini de kazanamaz; arkadaş güvenini kazanmanın da mutlak bir yöntemi vardır, ana babaya karşı iyi evlat olmayı başaramayan, arkadaşlarının da güvenini kazanamaz; iyi evlat olmanın da bir şartı vardır ki, o da kendine karşı dürüst olmaktır, kalbi dürüst olmayan iyi evlat olamaz; kalbinde dürüst olmanın da şartı vardır ki, o da kalbinin iyi tabiatını idrak etmektir, iyi tabiatını anlayamayan kişi dürüst olamaz (Hao 2003:45)21. 仁者,人也,亲亲为大;义者,宜也,尊贤为大。亲亲之杀,尊贤之等,礼所生也。 Zhongyong Bölüm 20. 20 天下之达道五,所以行之者三。曰:君臣也,父子也,夫妇也,昆弟也,朋友之交 也。 五者,天下之达道也。知、仁、勇三者,天下之达德也。Zhongyong Bölüm 20. 21 在下位不获乎上,民不可得而治矣。获乎上有道,不信乎朋友,不获乎上矣。信乎 朋友有道,不顺乎亲,不信乎朋友矣。顺乎亲有道,反诸身不诚,不顺乎亲矣。诚 身有道,不明乎善,不诚乎身矣。 Zhongyong Bölüm 20. 19 113 Konfüçyüs’ün erdem öğretisinde üst sırada yer alan ve diğer erdemlere de temel oluşturduğu anlaşılan “dürüstlük” (cheng 诚); içtenlik, saflık ve samimiyet gibi anlamlar da içeren ve insan tabiatında doğuştan bir potansiyel olarak var olduğu düşünülen bir erdemdir. Doğası gereği sahip olduğu dürüstlük erdemini görünür kılabilen kişinin tavır ve davranışları, en yüce erdem mertebesinde değerlendirilen Zhong Yong ilkesi ile de uyumlu bulunmaktadır: “Dürüstlük, göğün insana bahşettiği bir prensiptir, dürüst davranabilmek ise insan olmanın gereğidir. Doğuştan dürüst olan kimse, hiç çaba harcamadan uyumu yakalar, hiç düşünmeye gerek duymadan düzene uyum sağlar, davranışları Zhong Yong’a uygundur, işte bu bilge kişidir.” (Hao 2003:45)22 Erdemler arasında en yüce erdem olarak tanımlanan Zhong Yong’un, onu insan erdeminin ulaşabileceği en mükemmel seviye haline getiren temel özelliği ise denge unsuru olmasıdır. Zhong Yong kavramı kimi araştırmacılar tarafından “Zhong Dao 中道” yani “ortadaki yol” olarak da yorumlanmıştır. Ortadaki yol, farklı olan veya çatışan taraflardan herhangi birine yanaşmamak, ortayı tercih ederek her iki tarafı dengelemek anlamına gelir. “Zhong Yong” ayrıca “orta davranış” (中行 zhong xing) olarak da adlandırılır. Orta davranış insan karakterinin, tavır ve davranışlarının herhangi bir tarafa meyil etmemesi, zıt taraflarının birbirini dengelemesi ve tamamlaması olarak da ifade edilmektedir (Li 2008:11). Zhongyong metninin onuncu bölümünde öğrenci Zilu’nun Konfüçyüs’e “güç” hakkında bir soru sorduğu ve Konfüçyüs’ün de şöyle cevap verdiği kaydedilmiştir: Zilu güç hakkında sordu. Konfüçyüs dedi ki: Güneylilere göre mi, kuzeylilere göre mi, yoksa kendine göre mi gücün anlamını soruyorsun? İnsanları hoşgörülü ve nazik bir tavırla eğitmek, (ahlaki) düzenle örtüşmeyen (kaba) tavırlara maruz kalındığında dahi misilleme yapmamak güneylilerin güç anlayışıdır, erdemli insan bu sınıfa dahildir. Kılıç ve silah kuşanarak zırhların üzerinde uyumak, ölene dek savaşmak ve bunu nefretle karşılamamak ise kuzeylilerin güç anlayışıdır, cesur kişiliğe sahip olan insan bu sınıfa dahildir. Bu nedenle, erdemli insan başkalarıyla uyumludur ancak prensipsiz insanları örnek almaz, 22 诚者,天之道也;诚之者,人之道也。 诚者,不勉而中,不思而得,从容中道,圣 人也。诚之者,择善而固执之者也。Zhongyong Bölüm 20. 114 gerçek güç budur! Zhong Yong’u takip eder ve tarafsız kalır, gerçek güç budur! (Hao 2003:32)23 Bu örnekte güneylilerin güç anlayışı, insanları hoşgörü ve nezaketle eğitmek, düzen bozanlara karşı sabırlı ve bağışlayıcı olmak gibi karakter özellikleri ile açıklanmıştır.24 Silah kullanmak, şiddet ve mücadele yoluyla üstünlük sağlamak, sert ve cesur olmak ise kuzeylilerin güç anlayışı olarak tanımlanmıştır. Bu iki karakter farklı özelliklere sahiptir ancak Konfüçyüs iki tür karakteri de güçlü olarak tanımlamaz. Ona göre gerçek güç orta yolu benimseyen erdemli insanın gücüdür. Erdemli insan için güç, hangi koşulda olursa olsun dengeyi koruyabilmek anlamına gelmektedir. Bu nedenle, Konfüçyüs gerçek gücün tanımını yaparken Zhong Yong’u vurgulamakta ve dengeyi önemsemektedir; karakter olarak ne aşırı yumuşak ne de aşırı sert olmayı yani orta yolu korumayı önermektedir. Yine metnin ikinci bölümünde erdemli insanın Zhong Yong ile uyumlu karakteri, erdem yoksunu insan karakteriyle karşılaştırılarak verilmektedir: Erdemli insan Zhong Yong ile uyumludur, küçük insan Zhong Yong ile ters düşer. Erdemli insanın Zhong Yong ile uyum sağlayabilmesi, erdemli insan olup zamanında orta yolu bulmasındandır; küçük insanın Zhong Yong ile ters düşmesinin nedeni, küçük insan ahlakına meyilli olması ve hiçbir şeyden çekinmemesidir. (Hao 2003:28)”25 Zhong Yong, erdeminin yalnızca insan karakterinde değil insanlar arası ilişkilerde de tutum ve davranışlara yansıyan bir durumu söz konusudur. Erdemli insan orta yol ilkesine uyar, doğru zamanda doğru olanı yapar; böylece diğer insanlarla ilişkileri kolaydır, samimidir ve saygı içerir. Küçük insan ise orta yolu ihlal eder ve aşırılıklara sapar; erdem yoksunu olan bu karakterin hiçbir şeyden çekincesi de yoktur. Dikkat çekici olan, bu örnekte üstün ahlak güzellemesi yapılması ya da ahlak yoksunluğunun yerilmesinden 23 24 25 子路问强。子曰:“南方之强与?北方之强与?抑而强与?宽柔以教,不报无道,南 方之强也,君子居之。衽金革,死而不厌,北方之强也,而强者居之。故君子和而 不流,强哉矫!中立而不倚,强哉矫! Zhongyong Bölüm 10. Bu görüş, Çin Felsefesinde Laozi düşüncesi ile temsil edilmektedir. Laozi felsefesine bakıldığında; güçsüzlük, yumuşaklık, esneklik gibi fiziksel zayıflığı niteleyen ifadelerin yüceltildiği; güçlülük, sertlik, katılık gibi baskınlığı niteleyen ifadelerin ise yerildiği görülebilmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ünal Chiang 2022. 君子中庸,小人反中庸。君子之中庸也,君子而时中;小人之反中庸也,小人而无 忌惮也。Zhongyong Bölüm 2. 115 öte, Zhong Yong’a yani orta yola ve dengeye vurgu yapılıyor olmasıdır. Çünkü Zhong Yong ilkesinde temel olan doğru bilinene aşırı bağlılık ya da yanlış kabul edilenin aşırı dışlanması değil, dengenin kurulmasıdır. Örnekte geçen küçük insan karakterine karşı aşırı nefret duymak da insanı ahlaki değerlerinden saptırabilir. Bu nedenle, küçük insanla başa çıkma konusunda da orta yol tutumunun korunması son derece önemlidir. Bu da esneklik, bağışlayıcılık ve hoşgörü gibi ahlaki değerlerin ön plana çıkmasını sağlamaktadır. Zhongyong metninde tüm bu değerlere sahip olan örnek insan karakterlerinin başında Shun gösterilmektedir. Çin tarihinin efsanevi hükümdarlarından biri olarak bilinen Shun, üstün yeteneklerinin yanı sıra ahlaki bir sembol haline gelmesini sağlayan erdemli kişiliği ile tanınmıştır. Onun erdemi, halkına örnek teşkil etmekle kalmamış, kendinden sonra gelen nesillere aktarılan bir tür ideal kişilik özelliği haline de gelmiştir.26 Zhongyong metninde Shun’un erdemi ve orta yolu benimseyen karakteri şu cümlelerle dile getirilmektedir: “Shun gerçekten muazzam bir evlattı! Erdemiyle bir bilgenin yüce karakterini, saygınlığıyla göğün oğlunun asil statüsünü yansıttı” (Hao 2003:39) 27 . Alıntıda Shun’un erdemini ve bilgeliğini öven Konfüçyüs’ün, metnin başka bir cümlesinde Shun’un özellikle Zhong Yong yeteneğini vurguladığı ve bu yeteneği onun erdemli karakterinin temeline oturttuğu görülmektedir: Konfüçyüs dedi ki: Shun çok büyük bir bilgeydi! Fikir almayı sever, basit sözleri bile iyi analiz ederdi; kusurlu fikirleri ifşa etmez, kusursuz olanları başkalarına da aktarırdı. Sayısız görüş arasından, standardı aşan ve standarda erişemeyen iki uç noktayı sıkıca kavrar, aralarındaki orta yolu bulur ve halkına bunu uygulardı. Shun’u Shun yapan da işte buydu! (Hao 2003:30)28 Shun, farklı görüşler arasında denge kurabilme yeteneğine sahiptir. Sayısız görüş arasından öne çıkanları seçer ve bu görüşleri birleştirerek orta 26 27 28 Batı Han dönemi tarihçisi Sima Qian’in kayıtlarına göre Shun, ailesi tarafından sevgisizliğe mahkûm edilmiş ve hor görülmüştür. Dönemin lideri Yao, onu kendi veliahdı olarak seçtiği halde ailesinden saygı görmemiştir (史記, 本紀, 五帝本紀, Bölüm 19). Kayıtta dikkat çekici olan, Shun’un liderlik koltuğuna oturduğu halde ailesi tarafından hor görülmeye devam eden, yetkisi olduğu halde ailesine karşı gelmeyen, intikam almaya çalışmayan, her şartta sabır gösteren, affetmeyi bilen hoşgörülü kişiliği ile çizdiği profildir. 舜其大孝也与!德为圣人,尊为天子,富有四海之内,宗庙飨之,子孙保之。 Zhongyong, Bölüm 17. 子曰:“舜其大知也与!舜好问而好察迩言,隐恶而扬善,执其两端,用其中于民。 其斯以为舜乎!” Zhongyong, Bölüm 6. 116 bir yol bulur. Bu yetenek, toplumda düzeni sağlama ve halka adil bir yönetim sunma açısından Shun’u ön plana çıkaran önemli bir niteliktir. Bu yolla Shun, toplumda standartları aşan ve standartlara ulaşamayan uç noktaları dengede tutarak istikrar sağlamış, hatalı düşünceleri ifşa etmek yerine nazik bir yaklaşımla farkındalık yaratmaya çalışmış, doğru bulduğu düşünceleriyse başkalarına aktararak toplumun gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Konfüçyüs’ün Shun üzerinden örnek göstererek vurguladığı Zhong Yong, farklılıkların farkına vararak bir tarafa meyil etmeksizin her “iki ucu da sıkıca kavrama” (执 其 两 端) ve aralarında denge sağlama erdemidir. Diğer bir deyişle; Zhong Yong prensibinde temel olan ölçüyü bilmektir. Bu noktada aşırıya kaçmak kadar, yetersiz kalmanın da orta yol ilkesine aykırı olabileceği anlaşılmaktadır. Güney Song Dönemi’nde Yeni Konfüçyüsçü akımın temsilci düşünürü Zhu Xi(MS.1130-1200)Orta Yol düşüncesine temel oluşturan “zhong 中” sözcüğünü: “Bir yöne eğimli olmayan, aşırı ve yetersiz olmayan”29 şeklinde açıklamaktadır. Konuyla ilgili olarak, Konfüçyüs’ün konuşmalarını içeren Lunyu metninde, öğrencisi Zi Gong ile arasında geçen şu diyalog da ilgi çekicidir: “Zi Gong sordu: Zi Zhang’mı yoksa Zi Xia’mı daha yeteneklidir? Konfüçyüs dedi ki: Zi Zhang fazla ileri gider, Zi Xia ise yetişemez. Zi Gong: Öyleyse Zi Zhang daha mı üstündür? Konfüçyüs: Fazla ileri gitmek de çok geride kalmak da iyi değildir”30. Diyalogda geçen “aşırı ve yetersiz” (过犹不 及) ifadeleri orta yol düşüncesinin somut bir uygulaması niteliğindedir. Aşırı ve yetersiz, belirli bir ölçüye göre göreceli kavramlardır; bunlar standarttan sapmış olan zıt yönlü eğilimlerdir ve iki zıt uç noktayı ifade ederler. Orta yol düşüncesine göre, iki ucu da kavrayarak ortayı sürdürmek ve durumu dengede tutmak en doğru yöntemdir; ancak uygulamasının oldukça zor olduğu da anlaşılabilmektedir. Konfüçyüs’ün ölçüyü tutturabilme ve orta yolu gereğince uygulayabilmenin hem önemi hem de güçlüğü konusundaki görüşüne Zhongyong metninde şu cümlelerde rastlanmaktadır: Konfüçyüs dedi ki: İdeal düzen dünyada uygulanamaz hale gelmiştir, bunun sebebini artık biliyorum: Bilge kişiler her şeyi fazlaca anladıklarını sanır, uygulamalarında standardı aşarlar; 29 30 中者,不偏不倚、无过不及之名。Zhuxi, Zhongyong Zhangju. 子貢問:「師與商也孰賢?」子曰:「師也過,商也不及。」曰:「然則師愈與?」子 曰: 「過猶不及。」Lunyu, Xian Jin, Bölüm 16. 117 aptalların aklı standardı anlamak için yetersiz kalır. İdeal düzen prensibi anlaşılır değildir, bunun sebebini (de) artık biliyorum: Erdemli kişiler bildiklerini yetersiz bulur, hep gerekenden fazlasını yaparlar; erdem yoksunu kişiler gereken bilgiyi talep etmez, uygulamada yetersiz kalırlar. Bu tıpkı beslenmek gibidir; yemek yemeyen insan yoktur ancak çok azı tadına varabilir (Hao 2003:29)31. Konfüçyüs, erdemli insanların aşırıya kaçan veya erdem yoksunu insanların yetersiz kalan davranışları üzerinden verdiği örnekle “orta yol” (中 庸) kavramını “aşırıya kaçma” (过犹) ve “yetersiz kalma” (不及) durumları arasında bir tür denge olarak ortaya koyduğu görülebilmektedir32. Burada dikkat çekici olan; Konfüçyüs’ün, orta yol ilkesini ön plana çıkararak insan karakterinin ve davranışlarının ölçülü olması gerektiğini vurgularken, kendisinin de “orta yol” yöntemini benimsemesi ve bu bağlamda “Zhong Yong” standardını katı bir şekilde değil “esneklik” tanıyarak uygulamaya çalışmasıdır. Zhongyong metninin ikinci bölümünde Konfüçyüs’ün Zhong Yong yeteneğine sahip erdemli insana dair söylediği: “Erdemli insanın orta yolu, erdemli insan olup zamanında orta yolu bulmaktır” (Hao 2003:28) 33 cümlesi bu görüşü destekler niteliktedir. Konfüçyüs’ün alıntıda vurguladığı Zamanında Orta Yol” (時中) düşüncesine göre erdemli kişi zamanına göre yani bulunduğu durum, şart ve koşullara göre orta yol dengesini kurabilmelidir; bir koşul altında “orta” olan bir davranışın başka bir koşul altında olmayabileceğini dikkate alarak, gerektiğinde esneklik göstermeyi ve bu yolla her zaman denge sağlamayı bilmelidir (Li 2008:12). 子曰:“道之不行也,我知之矣,知者过之,愚者不及也。道之不明也,我知之矣, 贤者过之,不肖者不及也。人莫不饮食也,鲜能知味也。Zhongyong Bölüm 4. 32 Bu, nesnelerin nitel düzenine dair bir tür farkındalığı içermektedir. Nesnelerin niteliklerinin sürdürülebilmesi için bir miktarın belirlenmesi gerekir ve bu da “ölçü” denilen şeyi vurgular. Konfüçyüs, erdemli insanların aşırıya kaçan veya erdem yoksunu insanların yetersiz kalan davranışları üzerinden verdiği örnekle insan davranışlarını “yetersiz” ve “aşırı” olmak üzere iki dereceye ayırmakta ve her bir derecenin üst sınır ve alt sınır olmak üzere iki noktaya sahip olduğunu belirtmektedir, yani her bir ölçü kendi üst ve alt sınırlarını taşımaktadır. Örneğin; “cesaret”i bir karakter özelliği olarak düşündüğümüzde, bunun aşırı hali “aşırı atılganlık”, yetersiz hali ise “aşırı çekingenlik” gibi düşünülebilir. Bu düşünce, zıtlıkların nitelik, nicelik ve ölçü arasındaki anlamını ve birbirleriyle olan ilişkilerini oldukça kapsamlı bir şekilde yansıtan bir bakış açısıdır ve başka bir çalışmanın konusu olarak ayrıntılı şekilde ele alınacaktır. 33 君子之中庸也,君子而时中 Zhongyong Bölüm 2. 31 118 Konfüçyüs’ün Konuşmalar metninde şöyle söylediği kaydedilmiştir: “Birbirinden bir şeyler öğrenebilen kişiler, her zaman Dao’ya ulaşamayabilir; Dao’ya erişebilen kişiler, her zaman Dao’yu takip edemeyebilir; Dao’yu takip edebilen kişiler, her zaman esnek olamayabilir” (Hao 2003:162)34 . Burada kimi insanların öğrenme yoluyla ideal prensiplere ve düzene ulaşamayabileceği, ulaşabilenlerin bu prensipleri her zaman takip edip bağlı kalamayabileceği, takip edebilenlerinse zaman ve koşullara göre gerektiğinde bu prensiplerde esneklik sağlayamayabileceğinden söz edilmektedir. Alıntıdan anlaşıldığı kadarıyla, Konfüçyüs için gerektiğinde esneklik gösterebilmek, prensiplere kayıtsız şartsız bağlı olmaktan daha önemli olabilmektedir. Burada geçen “esneklik” (权), “zamanında orta yol” (時中) ilkesiyle aynı anlamı taşımaktadır. Zhong Yong düşüncesinin uygulanması aşamasında önemli bir yöntemi temsil etmekte, zamana ve duruma uygun davranışı göstermek anlamına gelmektedir. Yine Zhongyong metni on dördüncü bölümde Zhong Yong erdemine sahip bir bireyin, içinde bulunduğu farklı konum ve durumlarla uyum sağlayabilme yeteneği şu cümlelerle vurgulanmaktadır: Erdemli insan bulunduğu konumun gereğince hareket eder, kendi standardının dışında kalan hiçbir şeye özenmez. Zengin ve güçlü bir konumdayken, zengin ve güçlü insanların yapacağı şekilde hareket eder; fakir ve düşük bir konumdayken, fakir ve mütevazı insanların yapacağı gibi hareket eder; barbarların arasındaysa, barbarların davranması gerektiği gibi davranır; badirelerle karşılaştıysa, zorluğun içinde olan insanların yapması gerekeni yapar. Erdemli insan hangi konumda (durumda) olursa olsun asla rahatsız hissetmez (Hao 2003:36)35 . Bu noktada dikkat edilmesi gereken şudur ki, “Zamanında Orta Yol” (時 中) düşüncesi tamamen prensipsiz bir orta yol anlayışını temsil etmemektedir. Aksine, duruma ve zamanın şartlarına uyum sağlamayı, farklı koşullar, zamanlar ve yerlere uygun şekilde adapte olmayı gerektirmektedir. Bunun anlamı sadece tek bir şeyi benimsememek, yalnızca katı bir kuralı takip 34 35 子曰:「可與共學,未可與適道;可與適道,未可與立;可與立,未可與權。」 Lunyu, Zihan, Bölüm 30. 君子素其位而行,不愿乎其外。素富贵,行乎富贵;素贫贱,行乎贫贱;素夷狄, 行乎夷狄;素患难,行乎患难。君子无入而不自得焉。Zhongyong Bölüm 14. 119 etmemektir (Ren 2016:69). “Zamanında Orta Yol” yöntemi “ortayı tutma” temeline odaklanırken aynı zamanda zamanın “esnek” prensibini de göz önünde bulundurmaktadır. Diğer taraftan, orta yolu tutmanın veya denge sağlamanın zıtlıklar arasında uyum sağlamakla mümkün olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda tarih boyunca Konfüçyüsçü bilginler “Orta Yol”u, “Zhong He 中和” (uyum) kavramı ile ilişkilendirerek yorumlamışlardır. Zhu Xi, Orta Yol düşüncesine temel oluşturan “zhong 中” ve “yong 庸” sözcüklerini: “ Zhong, bir yöne eğimli olmayan, aşırı ve yetersiz olmayandır. Yong, sıradan ve olağan olandır”36 şeklinde açıklamaktadır. Orta yol ilkesini izleyerek olağan olana ulaşmanın yolu uyumdan geçer. “Uyum”, çelişkilerin uyumlu bir şekilde bir araya gelmesi ve birbirini tamamlamasıyla oluşan dengenin ön koşuludur (Su 2014:39). Bu sebeple “zhong yong”un özünü “uyum”un oluşturduğunu söylemek de hatalı olmaz. “Zhong” ve “He” ile ilgili olarak Zhongyong metninin girişinde şöyle bir açıklama dikkat çekmektedir: Sevinç, öfke, üzüntü, neşe insan kalbinde henüz harekete geçmemişse, buna Zhong denir; harekete geçtiklerinde hepsi orta bir ölçüde ise buna He (uyum) denir. Zhong, yerin ve göğün temelidir; He, yerin ve göğün standardıdır. Her şey Zhong ve He durumuna ulaştığında, yere ve göğe huzurlu bir düzen hakim olacak, tüm varlıklar beslenip gelişeceklerdir. (Hao 2003:26) 37 “Zhong” burada “kalp” ile ilişkilendirilmiştir, yani kişinin dış etkenlerden etkilenmediği içsel ve statik (静态) bir durumu ifade eder. İnsanın iç dünyasında sevinç, öfke, acı ve neşe gibi duygular bulunsa da bunları dışa yansıtmadan denge içinde tutması “zhong” olarak adlandırılır. Bu duygular ortaya çıkıp dışa vurulduğunda bunları ılımlı, ölçülü ve uygun bir şekilde ifade etmek dış dünya ile uyum sağlamak anlamına gelir. Bu dinamik (动态) durum ise “he” olarak adlandırılır. “Zhong” insanın doğal özüdür, “he” ise izlenen prensiptir, yani aşırıya kaçmayan tutum, tavır ve davranışın ifadesidir. “Zhong He” dengeyi ve iç huzuru korumak, duygusal durumlarda dengede kalmak ve dış dünyaya uyum sağlamak için gereklidir. İnsan dış dünya ile ilişkisinde zamanın, varlığın ve mekânın gerektirdiği uygunluğu sağlamalıdır. Bu uygunluğun sağlanmasıyla birlikte her şeyin uyum içinde olduğu yaşamsal bir denge de sağlanmış olur. 36 37 中者,不偏不倚、无过不及之名。庸,平常也。Zhu Xi, Zhongyong Zhangju. 喜怒哀乐之未发,谓之中;发而皆中节,谓之和。中也者,天下之大本也;和也者, 天下之达道也。致中和,天地位焉,万物育焉。Zhongyong Bölüm 1. 120 Ancak uyum farklılıkların ortadan kalkması ve aynılaşma anlamına gelmez. Uyumu sürdürmenin yolu farklılıkların korunmasıyla mümkün olabilir. Orta yol düşüncesini uygulamanın doğru yolu da budur. Konfüçyüs, erdemli insanların farklılıklarını korudukları halde uyum sağlamayı başarabilen; küçük insanların ise aynı olmak için çaba harcadıkları halde birbirlerine uyum sağlayamayan karakterler olduğundan söz etmektedir (Hao 2003:212)38. Konfüçyüsçü geleneğin temsilcilerinden olan Xunzi (MÖ.3.yy) uyumu “Farklılıklar içinde birlik olmak”39 şeklinde adlandırır. Bu söz, farklı unsurların bir araya gelip birbirini tamamlamasıyla bir bütünü oluşturabileceği anlamına gelmektedir. Bu birliktelik için gerekli olan şey ise uyumdur. Zisi, Zhongyong metninde doğanın düzeni içerisinde farklı niteliklere sahip olan yerin, göğün ve varlıkların yakaladıkları mükemmel uyum ile bu düzeni kendine örnek alan Konfüçyüs’ün sahip olduğu orta yol erdemini şöyle dile getirmektedir: Konfüçyüs… yukarıda göğün doğal faaliyetlerini benimsedi, aşağıda yer yüzünün mutlak prensiplerine uyum sağladı. Göğün ve yerin üstlenemeyecekleri ve kapsayamayacakları hiçbir şey yoktur; bunu mevsimlerin dönüşümünden ve Güneş ile Ay’ın değişiminden daha iyi yansıtan bir şey yoktur. Gök ve yer arasında her şey aynı anda büyür ve birbirini engellemez, gök ve yerin yolu aynı anda ve birbiriyle çatışmadan ilerler (Hao 2003:59)40 Konfüçyüs, evrenin düzenini ve yönetim prensiplerini anlamada temel olarak doğanın işleyişini referans alır çünkü evrenin muhteşemliğinin temelinde uyumun yattığını bilmektedir. Gökyüzü ve yer farklı niteliklere sahiptir; ancak birbirlerini tamamlayarak her şeyin ortaya çıkabileceği uygun bir ortam sunarlar. Bu, evrende var olan ve birbirinden farklı olan her şeyin birbiriyle uyumlu bir şekilde büyüdüğü ve çatışmadan ilerlediği bir düzendir. Konfüçyüs ise evrenin faaliyetleriyle yerin mutlak prensiplerini uyumlu bir şekilde birleştirerek insanlara orta yol ilkesinin benimsendiği ideal bir düzen örneği sunmaya çalışmaktadır. Konfüçyüs düşüncesinde, insan karakterinin erişebileceği en yüce erdem seviyesi olarak tanımlanan Zhong Yong yeteneği; aşırı ile yetersiz arasında kalan orta yolu şart koşması, zamana ve duruma ayak uydurabilecek bir esnekliği vurgulaması ve karakteristik farklılıkları koruduğu halde dış dünya 38 39 40 子曰:君子和而不同,小人同而不和。Lunyu, Zilu, Bölüm 24. 不同而一。Xunzi, Chendao, bölüm 9. 仲尼…上律天时,下袭水土。辟如天地之无不持载,无不覆帱;辟如四时之错行, 如日月之代明。万物并育而不相害,道并行而不相悖。Zhongyong Bölüm 30. 121 ile uyumu ön plana çıkarmasının yanı sıra, Zhongyong metninde oldukça geniş yer tutan diğer bir özelliği de şart koşmaktadır; o da Konfüçyüs ekolünde ideal erdeme temel oluşturan “doğruluk/dürüstlük” (cheng 诚) ilkesidir. Zhongyong metninde bu ilkeye sahip olabilmenin iki farklı yolu olarak “kendi doğruluğuyla farkına varma” (自诚明) ve “kendi çabasıyla doğruluğa ulaşma” (自 明 诚) yöntemlerine işaret edilmektedir. Bunlardan ilki kişinin içsel doğasına, ikincisi ise eğitim ve öğrenmeye atıfta bulunmaktadır. Zhongyong’da şöyle denir: Kalbin dürüstlüğünden dolayı her şeyi tüm netliğiyle görebilmek, insanın doğuştan gelen tabiatından kaynaklanır. Her şeyi anlama sürecinden geçerek doğru olanı net şekilde görebilmek, insan çabasıyla oluşan öğrenmeden kaynaklanır. Yüreğinde dürüst olan kişi, doğru yolu tabiatıyla anlayacaktır; doğru yolu net görebilen kişi, zamanla yüreğinde de dürüst olacaktır (Hao 2003:49)41. “自诚明” yani “kendi doğruluğuyla farkına varma”, bilge kişinin içsel doğasının bir özelliğidir; doğru olanı doğal olarak bilmek gibi bir anlamı vardır ve tabiatıyla gelen bir yeteneği ifade etmektedir. Konfüçyüsçü perspektifte bilge insan, özel bir çaba sarf etmeden “至诚” yani “en yüksek derecede doğruluk” seviyesinde olabilir, bu da doğal bir şekilde sahip olunan doğal bir denge ve “orta yol”dur. Metinde şöyle geçer: “Dürüstlük, göğün insana bahşettiği bir prensiptir, dürüst davranabilmek ise insan olmanın gereğidir. Doğuştan dürüst olan kimse, hiç çaba harcamadan uyumu yakalar, hiç düşünmeye gerek duymadan düzene uyum sağlar, davranışları Zhong Yong’a uygundur, işte bu bilge kişidir” (Hao 2003:44)42 “自 明 诚” yani “kendi çabasıyla doğruluğa ulaşma” yöntemine gelince, bu daha çok sıradan insanların öğrenme ve anlama girişimi ile doğruyu seçmesini ve doğruya bağlı kalmasını içerir; ciddi bir çaba içerisine girerek geniş bilgi sahibi olmayı, sorgulamayı, düşünmeyi, ayırt etmeyi ve ulaştığı doğruluğa sadık şekilde yaşamayı gerektirir. Ancak bu yöntem daha fazla emek ve enerji gerektirmektedir. Zhongyong metninde bu emek şöyle ifade edilmiştir: Dürüstlük için çaba harcamanın ilk adımı…her türlü bilgiyi geniş kapsamlı öğrenmek, ayrıntılı bilgi almak, öğrenilenler üzerine iyice düşünmek, anlayarak ayırt etmek, (doğru ve yanlış 41 42 自诚明,谓之性。自明诚,谓之教。诚则明矣,明则诚矣。Zhongyong Bölüm 21. 诚者,天之道也;诚之者,人之道也。 诚者,不勉而中,不思而得,从容中道,圣 人也。Zhongyong Bölüm 20. 122 idrak edildiğinde) kararlılıkla uygulamaktır. Niyet öğrenmekse, öğrenip de başaramasan bile vazgeçmeyeceksin; niyet sormaksa, sorup da tam anlayamasan bile vazgeçmeyeceksin; niyet düşünmekse, düşünüp de mantığına erişemesen bile vazgeçmeyeceksin; niyet (iyi-kötü) ayrımına varmaksa, ayrımına erişemesen de vazgeçmeyeceksin; niyet uygulamaksa, devamını getiremesen de vazgeçmeyeceksin. Başkasının tek seferde öğrendiğini, on defada öğrenirim; başkasının on seferde öğrendiğini, bin defada öğrenirim. Bunu uygulayan kişi bir aptal bile olsa, zeki bir kişiye dönüşür; çok zayıf biri de olsa, güçlü bir kişiye dönüşür (Hao 2003:44)43 “自诚明 kendi doğruluğuyla farkına varma” ve “自明诚 kendi çabasıyla doğruluğa ulaşma” temelde Konfüçyüs düşüncesinde sıkça rastlanan “Gökİnsan 天人” ve “İnsan-Gök 人天” geleneğinin bir ifadesidir (Ren 2016:69). Bunu Zhongyong metninde de şu şekilde görmekteyiz: “Dürüstlük, göğün insana bahşettiği bir prensiptir, dürüstlüğü uygulamak ise insan olmanın gereğidir” (Hao 2003:44) 44 Zhongyong metninin ilk cümlesinde ise göğün insana bahşettiği benlik “öz 性”, özüne bağlı kalmaya çalışan insanın yürüyeceği yol ise “eğitim 教” olarak tanımlanmıştır: “Göğün insana bahşettiği öz’e tabiat denir, işleri tabiatına uygun olacak şekilde yapmaya Dao (düzen) denir, Dao’a bağlı kalarak ona uygun davranmaya eğitim (terbiye) denir” (Hao 2003:26) 45 . Öyleyse; “自 诚 明 kendi doğruluğuyla farkına varma” ve “自明诚 kendi çabasıyla doğruluğa ulaşma” ayrımı aslında “insan tabiatı 性” ve “eğitim 教” ayrımına denk gelmektedir. Bilge insan, doğasını korur ve ona zarar vermeden yaşar, her şey doğrulukla uyum içindedir ve bu nedenle doğal yolu takip edebilir. Fakat sıradan insanlar bilge insanlar gibi “doğal yolda” olmakta zorlanırlar, sonradan kirlenirler ve doğal nitelikleri zarar görür. Bu durumda doğal yolda ilerlemek için sürekli bir “eğitim” gerekir. Eğitim ile insanın içsel doğası giderek belirginleşir ve tekrar doğal niteliklere kavuşarak “en yüce doğruluk 至诚” seviyesine ulaşabilir. “博学之,审问之,慎思之,明辨之,笃行之。有弗学,学之弗能,弗措也;有弗问, 问之弗知,弗措也;有弗思,思之弗得,弗措也;有弗辨,辨之弗明,弗措也;有 弗行,行之弗笃,弗措也。人一能之,己百之;人十能之,己千之。果能此道矣, 虽愚必明,虽柔必强。Zhongyong Bölüm 20. 44 诚者,天之道也;思诚者,人之道也 Zhongyong Bölüm 20 45 天命之谓性,率性之谓道,修道之谓教。Zhongyong Bölüm 1. 43 123 Ancak bu noktada dikkat çekici olan, Zhongyong metninde “en yüce doğruluk 至诚” seviyesine ulaşan bir insan için dahi dikkat edilmesi gereken bazı kurallardan bahsediliyor olmasıdır. Bunlardan ilki, yüce doğruluk erdeminin “insanın yalnızca kendisi için sahip olacağı bir erdem türü” olmadığının bilincinde olmaktır. Kendi içsel gelişiminde bu erdeme erişebilen kişinin dışarda da diğer insanlara ve diğer varlıklara bu erdemi uygulaması ve göğün bahşettiği bu yeteneğiyle diğer varlıkların gelişimine destek olması gerekmektedir (Guo 2017:59). Bu görev metinde şöyle verilmiştir: “Dürüstlük kişinin yalnızca kendi ahlaki gelişimini tamamlaması ile değil, tüm varlıkların doğadan aldıkları öz karakterlerini gerçekleştirmesine de destek olması ile gerçekleşebilir. Kişinin kendi ahlaki gelişimini tamamlaması insancıllıktır; her şeyin (diğer varlıkların) karakterini tamamlamasına destek olması ise bilgeliktir. İnsancıllık ve bilgelik insan doğasında var olan erdemlerdir; bunların içsel ve dışsal birleşimi kendini gerçekleştirmenin ve varlığı gerçekleştirmenin temel ilkesini oluşturur (Hao 2003:52) 46 . Bu da orta yol uyumudur. İkinci kural ise doğruluk erdeminin uygulanması aşamasında gereken bir tür ‘içe bakış 慎 独’ yöntemidir. Konfüçyüs düşüncesinde insanın ahlaki gelişiminin en önemli parçalarından biri olan ‘içe bakış’, insanın iç dünyasına dönerek titizlikle içsel keşif yapması anlamına gelmektedir. 慎 (shèn) kelimesi, “dikkatli olmak”, “özen göstermek”, “tedbirli olmak” gibi anlamlara gelirken, 独 (dú) kelimesi “yalnızlık”, “tek başına olma” anlamına gelmektedir. Zhongyong metninin iki bölümde özellikle vurgulanan bu yöntem, “yalnızlığı dikkatli bir şekilde yaşamak” ya da “yalnızlıkta dikkatli olmak” mesajı vermekte ve insanın yalnız kaldığı zamanlarda bile özdenetimini sağlamasının gerekliliğine dikkat çekmektedir. Metinde cümleler şöyle geçmektedir: …Erdemli insan kimsenin onu görmediği yerde de dikkatli, kimsenin onu duymadığı yerde de temkinlidir. En gizli yer, keşfedilmesi en kolay yerdir; en ince ayrıntılar, ortaya çıkarılması en kolay olanlardır. Bu sebeple erdemli insan yalnız olduğu yerlerde daha da dikkatli davranır” 47 “Erdemli kişi yalnızca kendi iç dünyasını sorgular, böylece kusurlarından ve 诚者,非自成己而已也,所以成物也。成己,仁也;成物,知也。性之德也,合外 内之道也,故时措之宜也。Zhongyong Bölüm 25. 47 是故君子戒慎乎其所不睹,恐惧乎其所不闻。莫见乎隐,莫显乎微,故君子慎其独 也。Zhongyong Bölüm 1. 46 124 vicdan azabından kaçınır, utanç duymaz. Bundan dolayı, insanların erdemli insana yetişememesinin nedeni, erdemli insanın göz önünde olmayan yerlerde dahi kendine sıkı standartlar koymasıdır. Şiirler Klasiği der ki: ‘Odada yalnızken dahi utanç verici durumların içinde olunmamalı’. Bu nedenle erdemli insan, hiçbir şey yapmadığı zamanlarda bile saygılı ve dikkatli bir zihniyetle hareket eder; konuşmadığı anlarda bile dürüst ve sadık olur, insanların güvenini kazanır (Hao 2003:62)48. Sonuç olarak; “Zhong Yong” kavramı ve düşüncesi ilk olarak Lunyu (Konuşmalar) adlı eserde Konfüçyüs tarafından ortaya atılmıştır. Bundan sonra Liji - Zhongyong (Ritüeller Klasiği-Orta Yol Metni) adlı eserde Zisi tarafından derinleştirilmiştir. Daha sonra Mengzi ve Zhu Xi tarafından devralınmış ve geliştirilmiştir. Özellikle Song Hanedanı’nda Konfüçyüsçü düşünce, Orta Yol düşüncesine büyük bir saygı duymuş, Zhu Xi onu Liji’den çıkartıp ayrı bir kitap haline getirerek Lunyu, Mengzi ve Daxue ile birlikte “Si Shu-Dört Kitap” arasına bağımsız bir metin olarak dahil etmiştir. Bu, Zhong Yong düşüncesinin sonraki Konfüçyüsçü düşünürlerin fikirleri ve talepleriyle şekillenmesini sağlamış, insan karakterine etki eden ahlaki bir ilke ve insan karakterinin erişebileceği en üst seviye erdem olarak tanımlanmasını ve gelişmesini desteklemiştir. En genel anlamıyla Zhong Yong, tüm varlıkların birbirleriyle uyum içinde ve dengede olması anlamına gelmektedir. İnsan açısından bakıldığında ise aşırıya kaçmadan veya eksik kalmadan hareket etmek, ölçülülük ve ılımlılık prensiplerine bağlı kalarak duygularına ve karakterine yön vermek, yaşamın olağanlığıyla, doğa ve varlıkla dengeli ve uyumlu bir ilişki içerisinde olabilmek gibi anlamlar taşımaktadır. Zhong Yong, kişinin kendi doğasına aykırı olmaması, eylemlerini seçerken vicdanını temel alması, toplumun dış etkileri tarafından yönlendirilmemesi, kendi içsel sesini ve ahlaki bilincini takip ederek hareket etmesi ve aynı zamanda dış dünyayla ilişkilerinde de uyumu yakalayabilmesini şart koşmaktadır. Bu, bireysel açıdan bakıldığında, ‘içsel uyumun desteğiyle dış dünyayla dengede olabilme, bu dengeyi koruyabilme ve diğer varlıkların da bu dengeyi koruyabilmesine destek olma’ halidir. 48 《故君子内省不疚,无恶于志。君子之所不可及者,其唯人之所不见乎。《诗》云: “相在尔室,尚不愧于屋漏。”故君子不动而敬,不言而信。Zhongyong Bölüm 33. 125 KAYNAKÇA Guo, Xiaodong (2017). “Lishen, Chushi, Zhishi: Kongzi Zhongyong Sixiang de Neizai Luoji”. Zhonghua Wenhua Qikan, No.3, 57-62. Li, Hongmei; Wang, Jianan (2008). “Kongzi de Zhongyong Sixiang Tanjiu”. Journal of Liaoning Educational Administration Institute, Vo.25-No.11, 11-12. Lin, Yutang (1998). My Country and My People. Beijing: Waiyu Jiaoxue Yu Yanjiu Chuban She. Ren, Shiyang (2016). “Daode Zhexue: Zhongyong Sixiang de Hexin Weidu”. Chuanshan Xuekan, No.4, 68-73. Su, Junxia (2014). “Kongzi de Zhongyong Sixiang Jiedu”. Qilu Journal, Vol.240No.3, 38-42. Unal Chiang, G. (2022). Yol ve Erdem, İstanbul: Can Yayınları. Yang, Zongyuan (2001). “Zhongyong Sixiang Chansheng de Lijiao Yanjiu-Renlei Dui Ge Ren Zhuyi Guannian de Zui Zao Fansi”. Journal of China Youth College for Political Sciences, Vol.20-No.2, 79-83. Zhang, Songhui (2005). Zhuangzi Duben, Taipei: Sanmin Shuju. Zhang, Ying (2019). “Zhongyong Sixiang de Neihan Jiedu yu Jiazhi Jianxing”. Journal of Xingtai Polytechnic College, Vol.36-No.6, 91-95. 孟子 Hao, Zhengliu (2003). Mengzi Si Shu Du Ben, Taipei: Sanmin Shuju. 论语 Hao, Zhengliu (2003). Lunyu Si Shu Du Ben, Taipei: Sanmin Shuju. 中庸 Hao, Zhengliu (2003). Zhongyong Si Shu Du Ben, Taipei: Sanmin Shuju. İnternet Kaynakları 尔雅 Erya-Shiyue. https://ctext.org/er-ya/shi-yue (23 Mayıs 2024’te erişildi.) 尚书 Shangshu- Pangeng. https://ctext.org/shang-shu/pan-geng-ii (23 Mayıs 2024’te erişildi.) 史记 Shiji. https://ctext.org/shiji (23 Mayıs 2024’te erişildi.) 荀子 Xunzi. https://ctext.org/xunzi (23 Mayıs 2024’te erişildi.) 中庸章句 Zhongyong Zhangju. https://ctext.org/si-shu-zhang-ju-ji-zhu/zhong-yongzhang-ju-xu/ens (23 Mayıs 2024’te erişildi.) 周易 Zhouyi. https://ctext.org/book-of-changes (23 Mayıs 2024’te erişildi.) 126 TANG DÖNEMİNDE SINIR PAZARLARI: GÖKTÜRK TENGRİ KAĞAN DÖNEMİ ÖRNEĞİ Gökçen KAPUSUZOĞLU* GİRİŞ Göktürklerin yaşam biçimi ve yaşadıkları coğrafya, onların ekonomileri üzerinde etkili olmuştur. Konargöçer yaşam tarzını benimsediklerini kaynaklar aracılığıyla öğrendiğimiz Göktürkler, yaşamlarını devam ettirmek için ihtiyaç duydukları bazı ürünleri veya eşyaları yerleşik Çinli halkla yaptıkları değiş tokuş neticesinde elde etmişler ve bu değiş tokuş ticari hayatın bir parçası haline gelmiştir. Bu ticaretin temel ürünü, Göktürkler açısından at olurken; Çinliler açısından ise ipek olmuştur. Zira eski çağlarda Çin’in ticaretini ve yabancı halklarla değiş tokuşunu yaptığı en değerli ürünü ipektir (Gülez 2022: 100). Günümüzden yaklaşık beş bin yıl önce Çin’de ortaya çıkan ipek, tarihsel süreç içerisinde gelişmiş ve ticari bir meta haline gelmiştir. Han Hanedanı Dönemi’nde üretimin sistematikleştiği ipek, Tang ve Song Hanedanları Dönemi’nde yabancı halklarla yapılan ticarette değiş tokuş nesnesi olmuştur. Çinlilerle yapılan bu ticaretten, Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında farklı bağlamda da olsa söz edilmiştir. Bu kayıtlarda kervan anlamına gelen sözcük için arkış tirkiş ifadesi kullanılmıştır. Buna göre; “Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur” (Ergin 2002: 5, 59) ifadelerine yer verilmiştir. Bu kayıtlar, Çin ile olan ticari faaliyetin ilk ağızdan duyulması açısından önem arz etmektedir. Türkler için atın önemi Divanü Lûgat-it-Türk’te yer alan “kuş kanadıyla, er atıyla” cümlesiyle gözler önüne serilmiştir (DLT C.1: 34). Yine Türklerin savaş esnasında at üstündeki maharetleri ve atı kullanma biçimleri onları at ile özdeşleştirmiştir. Nitekim eski bir Çin kaynağında dahi Türkler “atın efendisi” olarak nitelendirilmişlerdir. Buna göre; “Dağlar, denizler ve dört düvelin dört sahibi vardır. Güney, fillerin efendilerinin; batı, hazinelerin efendilerinin; kuzey, atların * Dr., Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu, Yabancı Diller Bölümü. E-posta: [email protected]. ORCID: 0000-0001-6188-1188. efendilerinin ve doğu, insanların efendilerinindir”. Atların efendileri, güçlü ve mücadeleci, soğuğa dayanıklı, doğuştan deli dolu, asabi, korkusuz, acıya katlanabilen ve aynı zamanda acımasız kimselerdir” (Xuan 1995: 44; Aktaran: Kırilen 2022: 9). Göktürkler, Çin’in kuzeyinde yaşadıkları için Xuanzang tarafından “atın efendisi” olarak nitelendirilen halkın onlar olduğu açıktır. Aynı şekilde, sözü edilen karakteristik özellikler de Türkleri tanımlamaktadır. Atın askerî açıdan en önemli silahlardan biri olduğu ve sahip olan tarafın elini güçlendirdiği bilinmektedir. Türklerde ata tam anlamıyla hakimiyet, atın ehlileştirilmesi ve üzenginin icadı sonucunda mümkün olmuş ve at, askerî alanda kullanılan temel araç haline gelmiştir (Onay 2015: 219). Çalışma için dönem olarak -Çin ile karşılıklı çok fazla ilişki olmamasına rağmen- Tengri Kağan Dönemi’nin seçilmesinin sebebi, bu dönemde pazarların durumu hakkında bilgi veren mektupların yazılmış olmasıdır. Çalışmada, ilk olarak Tang Dönemi’nde Çinliler ve Göktürkler arasında kurulan sınır pazarlarının durumu ve içeriği incelenmiştir. Devamında ise sınır ticareti sırasında Çin’e gönderilen atlarla ilgili hükümdarın memnuniyetsizliğini dile getirdiği mektupların muhatabı olan Tengri Kağan’ın kağanlığı sırasında yaşananların Çin kaynaklarına yansıması incelenmiş ve sözü edilen mektupların dilimize tercümesi yapılmıştır. Çince kaynaklarda çok az yer verilen sınır pazarları konusu, ülkemizde de çok fazla çalışmaya konu olmamıştır. Bu çalışma ile sınır pazarlarının farklı yaşam tarzına sahip iki halk açısından önemi ve pazara olan ihtiyaç ortaya konularak farklı açılardan sınır pazarları konusunda yapılacak ileri çalışmalara kapı aralanması amaçlanmıştır. Tang Dönemi’nde Sınır Pazarları Sınır Pazarları (互 市) 1 , Çin’deki hanedanlar ile sınır bölgelerinde yaşayan farklı etnik grupların karşılıklı alışverişini ifade etmektedir. Bu pazarlar, adından da anlaşılacağı üzere Çin’in sınır bölgelerinde yaşayan halklarla alışveriş yapılması için kurulmuştur. Tang Hanedanı Dönemi’nde bu halklar Göktürkler, Tibetliler, Uygurlar, Xiler’dir. Bu dönemde, yerleşik Çinlilerin konargöçer halklarda olan, konargöçer halkların da yerleşik düzendeki Çin’de var olan ürünlere ihtiyaç duymasıyla birlikte karşılıklı 1 Sınır pazarları için sıklıkla kullanılan Çince ifade Hu Shi/互市 olmasına rağmen daha erken dönemlerde Guan Shi/ 關市 ve Hu Shi/胡市 ifadeleri de kullanılmıştır. Tang Dönemi’nden sonraki süreçte ise kaynaklarda Jiao Yi/交易 ve He Shi/和市 ifadelerinin kullanıldığı görülmektedir. 128 ihtiyaçların karşılanması amacıyla sınır pazarları kurulmuştur. Bu sayede, yerleşik düzendeki halk küçük baş hayvan, savaş atı gibi ihtiyaçlarını karşılarken; konargöçer halklar ise tahıl, ipekli kumaş gibi ihtiyaçlarını karşılamıştır. Kaynaklardan anlaşıldığı üzere; bu dönemde sınır pazarlarının kurulması sıklıkla Tang hükümdarının iznine bağlı olmuştur ve izin verilmesi için Tang Hanedanı’nın pazar kurulmasını talep eden ülke ile arasının iyi olması gerekmiştir. Pazar kurulmasını talep eden ülkenin isyan etme ihtimali varsa veya bu ülkenin sınırlar için tehlikeli olduğu düşünülürse pazar kurulmasına izin verilmemiştir. Fakat Tang Hanedanı’nın son dönemlerinde hanedanın gücü azaldığından, kendisinden daha güçlü olan bir sınır halkı ile arasını bozmamak için pazar kurulmasına izin verildiği de olmuştur. Örneğin, Uygurlar ile ortak kurulan sınır pazarları bu düşünceyle kurulmuştur (Li 2013: 154). Tang yönetiminin Göktürklerle yapılacak olan sınır pazarına izin verdiğini gösteren bir kayıt Cefu Yuangui’de şöyle kaydedilmiştir; “[Kaiyuan yönetim döneminin] on beşinci yılında (727), Tibet, Göktürk Küçük Şad’a [Bilge Kağan] mektup yazarak aynı anda saldırı düşündüğünü bildirdi. Küçük Şad, mektubu [hükümdara] sundu. Hükümdar, onun dürüstlüğünü takdir edip, Meilu (Buyruk) Çor’u (梅錄啜) çağırarak Zicheng Salonu’nda (紫宸殿) ziyafet verdi. Cömert hediyeler bahşetti. Böylece Ordos Ordusu Batı Bağlananları Kabul Kalesi’nin2 sınır pazarı yeri olmasına izin verdi” (CFYG Tom. 999).3 2 3 Bağlananları Kabul Kalesi olan Shou Xiang Kalesi (受降城), Han Hanedanı Dönemi’nde Çin’e bağlanan Hun asilzadelerini yerleştirmek amacıyla inşa edilmiştir (HS Tom. 94: 3775). Tang Dönemi’nde, bu kalelerin üç tane olduğu belirtilirken, Han Dönemi’nde sayı belirtilmemiştir. Ancak Hunlar Monografisi’ndeki kayıtlardan farklı farklı yerlerde aynı isimli kalelerin olduğu ve tek bir yerde olmadığı anlaşılmaktadır (Onat vd. 2004: 115; Ercilasun 2019: 153). Tang Dönemi’nde ise kale aynı isimle doğu, batı ve merkez olmak üzere Sarı Irmak’ın kuzeyinde üç ayrı yerde inşa edilmiştir. Doğu Kalesi, günümüzde İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nin Hohhot şehrinde, Batı Kalesi, İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nin Bayannur şehrinde, Merkez Kale ise İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nin Baotou şehrinde yer almaktadır. 708 yılında bürokrat, stratejist ve Ordos Yolu Genel İdarecisi olan Zhang Renyuan (張仁愿 ?- 714) tarafından Kapgan Kağan’ın giderek artan gücünü kırmak ve Göktürklerin akın yollarını kapatmak amacıyla yapılan kaleler bu dönemde savunma garnizonları olarak kullanılmıştır (JTS Tom. 93: 2982). 720 yılında Pugu ve Ediz boylarından Tang’a bağlananlar bu kalelere yerleştirilmişlerdir (ZZTJ Tom. 212: 6740). Aynı metin ZZTJ içerisinde şöyle geçmektedir: “Göktürk Bilge Kağan, büyük memurlarından Meilu Çor’u saraya haraç sunmak üzere gönderdi. Tibet, Gua Zhou’u işgal 129 Benzer şekilde 624 yılındaki bir kayda göre, Göktürk İllig Kağan’ın sınır pazarı kurulması talebi yine dönemin hükümdarı tarafından kabul edilmiştir (XTS Tom. 215: 6032). Tang yönetimine Göktürkler dışındaki diğer yabancı halklardan da sınır pazarı kurulması talebi gelmiştir. Örneğin, 605 yılında Batı Bölgeleri’ndeki yabancı halklardan, 618 yılında da Tuyuhun yöneticilerinden pazar kurulması talebi gelmiştir (JTS Tom. 63: 2406; JTS Tom. 57: 2302). 625 yılında hem Tuyuhunlar hem de Göktürkler sınır pazarı kurulması talebi ile gitmiş, hükümdar da izin vermiştir (THY Tom. 94). 731 yılında ise Tibet’in sınır pazarı talebi olduğu kaynaklarda görülmektedir (XTS Tom. 216: 6085). Bu kayıtlardan anlaşıldığı üzere, sınır pazarı kurulması talebi genellikle yabancı halklardan gelmiş, dönemin şartlarına göre Tang hükümdarı izin vermiş veya vermemiştir. Bazı dönemlerde de sınır pazarlarına sınırlama getirilmiştir. Örneğin, 607 yılında Göktürklerle ticaretin yasaklandığı, sonrasında 624 yılında ise tekrar serbest bırakıldığına ilişkin raporlar vardır (Liu 2011: 586). Sınır pazarlarında bazı kuralların olduğu da bildirilmiştir. Örneğin: pazarın sabah saat 7’de kurulduğu, fiyatların memurlar tarafından belirlendiği ve pazar yerinde güvenlik amacıyla askerlerin görevlendirildiği belirtilmiştir. Aynı şekilde pazarların kurulduğu alanlara çitlerin dikildiği ve hendeklerin kazıldığı, bu sayede ticaret için gelen yabancıların denetim altında tutulduğu görülmektedir (Liu 2011: 586, 587). Sınır pazarları konusunu ciddiye alan Tang yönetimi, buradaki ticareti düzenlemesi için Sınır Pazarı Elçisi (互市使者) makamını kurmuştur. Bu elçiler kendi içlerinde de sınıflandırılmıştır. Bunlar, sınır pazarı talep eden, sınır pazarlarını denetleyen ve doğrudan sınır pazarında görev alan elçilerdir (Li 2013: 152). Aynı şekilde, Sınır Pazarı Denetçisi (互市监) unvanı da Tang Dönemi’nde kullanılan unvanlardandır. Bu unvana sahip olanlar, yabancı halklarla yapılan ticaretten ve yabancı halklardan alınan inek, at, eşek ve deve gibi hayvanların ticaretinden sorumludurlar (Chen ve Xu 2010: 59). Bu unvanlara ek olarak, sınır pazarlarında görev yapanlara verilen bir başka unvan da Hu Shi Yalang’dır (互市牙朗).4 Sınır pazarındaki ticaret esnasında 4 edeceğini Bilge’ye mektup göndererek birlikte işgal etme talebiyle bildirmişti. Bilge, onun mektubunu [hükümdara] sundu. Hükümdar, onu takdir etti. Batı Bağlananları Kabul Kalesi’nde sınır pazarı kurulmasına izin verdi. Her yıl, yüz binlerce atın, ipekle takas edilmesiyle orduya yardım edilmiş, besi hayvanı olarak kullanılmalarıyla da ülkenin atlarının daha güçlü olması sağlanmıştır” (ZZTJ Tom. 213: 6779). Baykuzu, bu unvana Türkçe karşılık olarak “tüccar aracısı” ifadesini kullanmıştır (Baykuzu 2013: 60). 130 insanları birbirine tanıtıp aracı olan kişilere verilen bu unvana sahip en bilinen tarihî figür An Lushan’dır. 5 Kaynaklara göre, An Lushan altı yabancı dil bildiği için bu görevi rahatlıkla yürütmüş olmalıdır. Göktürk Tengri Kağan Dönemi (734-741) Tengri Kağan (登利可汗 ?-741), İkinci Göktürk Kağanlığı’nın kurucusu İlteriş Kağan’ın torunu, Bilge Kağan’ın ikinci oğludur. 734 yılında Bilge Kağan’ın ölümünün ardından, tahta Bilge Kağan’ın büyük oğlu Yiran Kağan (伊然可汗 ?-734) geçmiş ancak çok geçmeden ölmüştür. Bunun üzerine aynı yıl Göktürk tahtına Bilge Kağan’ın ikinci oğlu Tengri oturmuştur. Yeni Tang Kayıtları’nda yer alan bilgiye göre; Yiran Kağan’ın ardından kardeşi, Bilge Kutlug Kağan adıyla tahta çıkmış, Tang hükümdarı gönderdiği elçiyle onu Tengri Kağan ilan etmiştir (XTS Tom. 215: 6054). Tengri Kağan, küçük yaşta tahta çıkması sebebiyle devlet işlerinde sıklıkla annesinin müdahalesiyle karşılaşmıştır (Gömeç 2011: 188; Taşağıl 2018: 267). Tengri Kağan’ın Çin’deki mevkidaşı Tang Hükümdarı Xuanzong’dur. Xuanzong, uzun yıllar Tang Çin’ini yönetmiş ve yönetim dönemlerinden biri olan Kaiyuan Yönetim Dönemi (713-741) “muhteşem” olarak adlandırılmıştır. Tengri Kağan yönetiminin ilk yılı olan 734 yılında, Çin’de meydana gelen önemli olaylardan biri Qin Zhou Bölgesi’ndeki depremdir. Kayıtlara göre, depremde dört bin küsur insan hayatını kaybetmiştir (ZZTJ Tom. 214: 6805). 735 yılında, Hükümdar Xuanzong ile bakanlarından Zhang Shougui arasında geçen bir konuşmada, hükümdarın bakanına eğer Göktürkleri yenilgiye uğratırsa ona cömert hediyeler vereceği yönündeki açıklamaları dikkat çekmektedir (ZZTJ Tom. 214: 6811). Ayrıca aynı yıl, Göktürkler doğuda Xi ve Kıtanlara saldırmak için asker toplarken; Xi Beyi Li Guiguo ile [Kıtanlı bakan] Nie Li onlara saldırarak yenilgiye uğratmışlardır (ZZTJ Tom. 214: 6813). Çin tarihini kronolojik olarak anlatan eser Zizhi Tongjian’in ilgili bölümleri incelendiğinde, Tengri Kağan’ın tahtta kaldığı 736, 737, 738, 739 ve 740 yıllarında Göktürklerle ilgili herhangi bir kayda rastlanılmamaktadır. Bunun sebebi o dönem karşılıklı ilişkilerin nispeten az olması veya hiç 5 An Lushan (安禄山 703-757), anne tarafından Göktürk soyundandır. Tang askerî ve idari yapısı içinde yükselmiş ve daha sonra sahip olduğu güç ve yetkileri kullanarak isyan başlatmış, Yan Devleti’ni kurmuştur. An Lushan ve 755 yılında çıkardığı isyan hakkında detaylı bilgi için bknz: (Baykuzu 2013; Aktaş 2022; İnayet 2023). 131 olmaması olabilir. Bunun yanında, kaynaklardaki bir diğer bilgi Tang Hükümdarı Xuanzong’un Tengri’nin ağanlığını tahta geçtikten nerdeyse altı yıl sonra -740 yılında- gönderdiği bir elçi aracılığıyla tanıdığı bilgisidir (JTS Tom. 194: 5177). Bu durum da kaynaklarda bilgi verilmemesine sebep olmuş olabilir. Taşağıl’a göre ise bu dönemdeki bilgi azlığının sebebi, Göktürklerin Tang Hanedanı için artık bir tehlike olmaktan çıkmalarıdır (Taşağıl 2018: 266). 741 yılının yedinci ayında, Göktürkler Tengri Kağan’ın ölümünü bildirmek üzere Tang sarayına elçi göndermişlerdir. Tengri Kağan başa geçtiğinde, amcalarını Sağ ve Sol Şad’ı olarak atamış ancak daha sonra onlardan şüphelenmiş ve annesiyle birlikte plan yaparak Sağ Şad’ını öldürmüştür. Bunun üzerine Sol Şad Pan Köl Tigin askerlerini toplayarak Tengri Kağan’a saldırmış ve onu öldürmüştür. Ardından Bilge Kağan’ın diğer oğlunu tahta çıkarmıştır (ZZTJ Tom. 214: 6844). Tengri Kağan’dan sonra Göktürkler büyük bir iç karışıklığa sürüklenmiş sonra da tamamen yıkılmıştır. Bu karışıklık süreci Zizhi Tongjian’in 742 yılına tarihlenen kayıtlarından okunabilmektedir.6 Hükümdar Xuanzong Tarafından Tengri Kağan’a Sınır Pazarları ve Atlar Hakkında Gönderilen Mektuplar Tang Hükümdarı Xuanzong tarafından Tengri Kağan’a sınır pazarları ve atların durumu hakkında gönderilen mektuplar, dönemin meşhur 6 Yaşanan iç karışıklık sonucunda pek çok Göktürk soylusunun Tang topraklarına gelmesine sebep olan süreç, kayıtlarda şöyle anlatılmıştır: “…Göktürklerin Basmıl, Uygur, Karluklardan oluşan üç boyu hep birlikte Kutlug Yabgu’ya saldırarak onu öldürmüşlerdi. Basmılların boy beyini İlteriş Kağan olarak başa geçirmişler, Uygurlar ve Karlukların [boy beyleri de] kendileri sağ ve sol kanat yabgu ilan etmişlerdi. [Bunun üzerine] Göktürklerden geriye kalanlar hep birlikte Pan Köl Tigin’in oğlunu Ozmış Kağan adıyla tahta çıkarmışlardı. Onun oğlu Ge-la-duo ise Batı Şadı olmuştu. Hükümdar elçi göndererek Ozmış’ın Tang’a tâbi olmasını istemiş [ancak] Ozmış kabul etmemişti. [Bunun üzerine] Ordos Jiedushisı Wang Zhongsi, [Gobi] Çölü’nün kıyısını askerle doldurarak Ozmış’ı korkutmak [istemişti]. [Böylece] Ozmış korkarak teslim olmak istediğini bildirmiş ancak [sürekli] erteleyerek teslim olmamıştı. [Wang] Zhongsi, Ozmış’ın yalan söylediğini anlayınca Basmıl, Uygur [ve] Karluklardan elçiler göndererek Ozmış’a saldırmalarını emretmiş, Ozmış [ise] kaçmıştı. Bu yüzden [Wang] Zhongsi askerleriyle saldırmış, Ozmış’ın sağ kanatını ele geçirerek geri dönmüştü. [Bu karışıklık yüzünden] Göktürklerin Batı Yabgusu A-bu-si ve Batı Şadı Ge-laduo, Kapgan’ın torunu Bo-de-zhi, Yiran [Kağan’ın] küçük karısı, Bilge Tengri’nin kızı boylarından bin küsur haneye art arda Tang’a teslim olmayı emretmişlerdi” (ZZTJ Tom. 215: 6854, 6855). Aynı olay Moyan Çor tarafından dikilen Terhin Yazıtı’nın doğu tarafı 7. ve 8. satırlarında da anlatılmaktadır. Bknz: (Gömeç 1995: 71-84). 132 bakanlarından Zhang Jiuling (張九齡 678-740) tarafından kaleme alınmıştır. Bütün Tang Metinleri’nde “Göktürk Kağanı’na Mektup”7 başlığı altında yer alan mektupların hepsinde Xuanzong tarafından Tengri Kağan’a oğul sıfatının eklendiği görülmektedir. Burada, hükümdar hem Bilge Kağan’ın oğlu olduğu için hem de yabancı halklarla olan ilişkilerinde kendisini baba onları da oğlu olarak simgelediği için Tengri Kağan’a bu şekilde hitap etmiştir. Aşağıda üç mektup art arda verilmiştir. “Oğul Kağan buyruğu: Son zamanlarda sınır pazarlarında sık sık kısıtlama oluyor, eskiden atların sayısı bini geçmezdi. Geçen sene oğul tahta çıktığı ilk zamanlar, onu cömertçe ödüllendirmek istedim. Yugu Tigin önceki geldiğinde çok fazla at getirmişti, bu nedenle hepsini elde tutup, pazardan satın aldım. Sunong Hele’dan ve Jiankun’dan atlar geldiğinde, bir yıl içinde pazarı tekrar kurmanın eskiden mümkün olmadığını fark ettim. Ge-jiagu-zhi’ya ayrılacağı gün irademi aceleyle bildirdim. Daha sonra Jian Tarkan geldikten sonra atların yeniden gönderilmemesi ve anlaşmaya bağlı kalınması gerektiğini açıkladım. Sonrasında talimatıma uyulmayıp atlar doğruca buraya sürüldü. Bu kabaca [ve] güvenilmezdi, bunun anlamı nedir? Ben, oğulun doğruluğu [ve] derin hoşgörüsü sebebiyle diğerlerinin bilgisizliğine nasıl şaşırmayayım? Oğulun sadakati [ve] ana babaya bağlılığı sebepsiz olmamalı, bu göreve onları sen atamadıysan, bunu ne sebeple yaptılar? Çöl yollarının uzun [ve] zorlu yolculuklarını düşündüğümde [atları] geri gönderme talimatı nezaketsizlik gibi görünüyor. Sunong Hele ve Jiankun elçisine sınır ticaretinde toplam yirmi bin parça ipek verdiğimi düşünürsem, o zaman dilerim oğul bunları anlar. Şimdi onlara atların hepsini alıp geri götürmelerini emredeceğim. Sana vardıklarında onlara makul bir şekilde açıkla. Yaz sonu, [hava] çok sıcak. Oğul ve ileri gelenler huzur içindeler, gönderecek çok mektup yok” (QTW: Tom. 286). “Oğul Göktürk Kağan buyruğu: Yol çok uzak, elçiler seyrekleşti. Son zamanlarda mektuplar [da] kesildi. Seni her zaman 7 Bütün Tang Metinleri adlı kaynakta bu başlıkta beş ayrı mektup tespit edilmiştir. Tamamı Tengri Kağan’a ithafen yazılan mektuplarda Tengri Kağan’a oğul sıfatının eklendiği görülmektedir. Diğer iki mektubun biri hükümdarın, Bilge Kağan’ın ölümünden dolayı üzüntüsünü dile getirdiği bir taziyetnamedir. İkinci mektupta ise hükümdar, Kağan’a Türgişler’e saldırı konusunu açmış ve işlerin yolunda gitmesi durumunda at, toprak, ipek ve yeşimle ödüllendirileceğini bildirmiştir (QTW: Tom. 286). 133 düşündüğümü herhalde biliyorsundur. Oğul ile duygularımız dürüst ve derin. Baba [ve] oğulun ülkesine gidip geliniyor. Bir aile gibi değil mi? Gerçekten hiçbir fark yok. Sunong Hele, Chuci Tarkan ve diğerleri geçen sene at getirdi, sayıları çok fazlaydı. Ayrıca bütün yabancı boylar atlar getirdi, onlar da oğul tarafından gönderildiler. Geçmişte, önceki kağan hayattayken her yıl istenen at, üç dört bini geçmezdi. At çok olmadığında bunun için gerekli ipek kolayca temin ediliyordu. Şimdiyse toplam miktar, yaklaşık on dört bin [at]. Oğul, kağan olduğunda baba oğul olduk, iyilik ve doğruluk karşılıklıdır ve geri döndürülemez, bu yüzden atların hepsini aldım. Atların karşılığı elli bin top ipektir. Şimdi ülkede büyük bir şölen başlıyor, tüm vergiler, zorunlu hizmetler affedildi. Harcamalarımız yüksek, sınır pazarlarıyla sınırlı değil. Bundan dolayı atların ödemeleri biraz gecikti. Chuci Tarkan’ın geri dönmemesi alıkonulduğu için değil. Bu niyetimi okuyunca içiniz rahatlasın. Şimdi sınır pazarlarındaki değiş tokuşun devam ettiğini görüyorum. Çok geçmeden sona ermiş olacağını umuyorum, o zaman [Chuci Tarkan’ı] geri göndereceğim. Dönüş günü uzak değil. Burada sanki evinde gibi, gitmesi ya da kalması fark eder mi? Bundan sonra atlar getirilirse, çok olmamalı. Önceki kağan zamanında olduğu gibi sayı kararlaştırılmalı, sonra ticaret için elçiler gönderilmelidir. O zaman elçilerin gönderilmesi kolaylaşır. [Ticaretimizin] uzun süreli olmasını [ve] sınır getirilmemesini istiyorum. Şimdi Zhao Huicong’u sınırlı sayıda hediye, diğer ayrıntılara ilişkin yazıyla sana gönderiyorum. Sonbahar havası yavaş yavaş soğuyor, Oğul ve ileri gelenler [ile] halkın liderleri huzur içinde, gönderecek çok mektup yok” (QTW: Tom. 286). “Oğul Göktürk Kağan buyruğu: Saray Nazırı Zhao Huicong, derinden teselli edici ağız dolusu lafla geri döndü. Oğul, geçen yılla kıyaslandığında çok fazla atı bana gönderdiğini ifade etmiş. Aynı zamanda Sunong Hele [ve] Chuluo Tarkan’ın üç yıldır burada olduğunu söylemiş. Oğulla aramda yabancılık yok, bir aile gibiyiz. Bu yüzden, Zhao Huicong gittiğinde her zaman doğruyu bildirdi. Bugünse gelen raporların içeriğini hâlâ [bilmiyorum]. Üstelik geçen yıl getirilen atlar normalin birkaç katı kadar fazlaydı. Atların kalitesine gelince, Oğul bunları bilemez. Bunlar arasında yaşlılar, zayıflar, hastalar ve vücudu kısa olanlar [vardı, bu atlar] sürülemezler, tamamı nasıl kalsın? Bu yüzden belli bir miktarı seçildi, her zamanki gibi her on taneden bir ikisi geri gönderildi. Oğluma karşı büyük bir sevgim varken, nasıl kural koyup daha fazlasını geri çekerim? Kötü atları satmak için elde tutmaya 134 korkarım bütün yabancılar güler. Oğul, kuzeydeki yabancıların lideri, benimle tekrar baba oğul oldu, dostluğu [ve] dürüstlüğü korumamız için uzaktaki ve yakındaki insanların bunu bilmesi gerekir. [Oğulun] sadece çıkar amaçlı hareket edenlere inanmaması gerekir. Sunong Hele, Chuluo Tarkan ve diğerleri pazarda satın almaya devam ediyorlar, çok düzenliler. [Ticaretin] biraz gecikmesine rağmen ipek eskisine göre daha iyi. Çok geçmeden dönecekler, tedirgin olmayın. Elçi göndermek istediğiniz yer, baba oğul ülkesidir ve insanların gelip gitmesi yaygındır, güvenli olduğunu bilmelisin. Elçilerle hatırımı soruyorsun, memnuniyetle elçinin buraya gelmesini bekliyorum. Kış ortasında çok soğuk var, Oğul ve ileri gelenler [ile] halkın liderleri huzur içinde, bütün detaylar elçi vardığında ağzında olacak, gönderecek çok mektup yok” (QTW: Tom. 286). Tengri Kağan’ın yönetim döneminde, Hükümdar Xuanzong ile karşılıklı etkileşimine dair çok fazla kayda rastlanmamasına rağmen mektuplaştıkları görülmektedir. Yukarıdaki mektuplar dışında Xuanzong tarafından Tengri Kağan’a bir de taziye mektubu gönderilmiştir. Aynı şekilde “Göktürk Tengri Kağan’a Mektup” başlığı altında bir başka mektup da vardır. Burada yalnızca sınır pazarları konusuyla ilgili olanlar seçildiği için diğer mektuplara yer verilmemiştir. Xuanzong tarafından gönderilenlere ulaşılmasına rağmen Tengri Kağan’ın cevaben yazdığı mektuplara ulaşılamamaktadır. Bu sebeple iki yöneticinin birbiri üzerindeki etkisi veya birinin diğerine göre konumunu anlamak pek mümkün olmamaktadır. Ancak Tang hükümdarının yazı dilinin oldukça yumuşak ve nazik olduğu görülmektedir. Metinlerden anlaşıldığı kadarıyla Bilge Kağan’dan sonraki dönemde sınır pazarları için Çin’e gönderilen at miktarında büyük bir artış meydana gelmiş, bununla orantılı biçimde talep edilen ipek miktarı da artmıştır. Aynı şekilde, Çin tarafı atların niteliğinin de eskiye oranla bozulduğundan şikâyet etmektedir. Çin tarafının her iki durumdan da memnun olmadığı açıktır. Zira bu memnuniyetsizliklerini belli etmek için gönderilen elçiyi alıkoydukları aksini iddia etseler de anlaşılmaktadır. Bu alıkoyma durumu, Göktürklerin istedikleri sayıdan daha fazla at göndermesinin önüne geçmeyi amaçladıklarını ve bir çeşit gözdağı verdiklerini göstermektedir. Bununla birlikte sınır pazarlarının kapanmasını veya sınırlandırılmasını istemedikleri de bütün memnuniyetsizliklerine rağmen pazarların açık kalmasından anlaşılmaktadır. 135 SONUÇ Uzun yıllar aynı coğrafyayı paylaşan Türkler ve Çinliler karşılıklı etkileşim içinde olmuşlardır. Sınır pazarlarının kurulması ekonomik ve ticari etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Birbirine zıt iki farklı yaşam biçiminin yine birbirine zıt kazanımları ve yitirimleri vardır. At yetiştiriciliği, atın ehlileştirilmesi, atın bir çeşit savaş aleti olarak kullanılması Türklerin mensup olduğu konargöçer yaşam tarzının kazanımıyken; uzun bir tarihî geçmişe sahip olan ipeğin keşfi, onun üretimi ve satışının neticesinde elde edilen gelir yerleşik yaşam tarzına sahip Çin halkının kazanımlarındandır. Sınır pazarları sayesinde bu iki kıymetli ürün el değiştirebilmiştir. Bu pazarlar karşılıklı ihtiyaçların karşılanması amacıyla kurulmasına rağmen kurulması her zaman kolay olmamıştır. Sıklıkla yabancı halkların talebi üzerine ve hükümdarın iradesi yönünde karar verilmiştir. Talebin geldiği halkın Tang sarayı ile ilişkisi ve mevcut konumu talebe verilecek cevabı fazlasıyla etkilemiştir. Tengri Kağan Dönemi, Göktürklerin yıkılış sürecinin başlangıcı olarak düşünülebilir. Bu sebeple Tang sarayı ile çok fazla ilişki kurulamadığı görülmektedir. Nitekim kaynaklarda, bu süreçte Tang sarayının çoğunlukla Kıtan ve Tibet’in saldırıları ile meşgul olduğu görülmektedir. Ancak karşılıklı ilişki olmamasına rağmen sınır pazarları hakkında yazışmaların olduğu tespit edilmiştir. Tengri Kağan’a hitaben yazılan üç mektup dönemin sınır pazarları hakkında bilgi vermesi açısından önemlidir. Tang Hanedanı Dönemi’nde Çin'in kuzeyindeki nüfusun ve siyasi yapının değişmesiyle Çin'deki at sayısı artış göstermiştir. Yukarıdaki mektuplardan Göktürklerin son dönemlerinde Tang sarayına eskiye oranla daha fazla sayıda at gönderildiği görülmektedir. Ancak ilerleyen süreçte Uygurlarla kurulan ticari ilişkilerle birlikte Çin’deki at sayısı daha da artmış, bu durum farklı sorunları beraberinde getirmiştir. Çin, yabancı halklara atlar karşılığında yüklü miktarda hediyeler vermiş ve yine mektuplarda görüldüğü üzere kimi zaman ödemeleri zamanında yapamamıştır. Bu durum aslında en müreffeh dönemini yaşayan Çin tarihinin dışarıdan görüldüğü kadar parlak olmadığını göstermektedir. Gönderilen atlardan memnun olmamalarına rağmen -o dönem için- sınır pazarlarının kapatılmasının teklif edilmemesi de bunu doğrulamaktadır. Pazara olan ihtiyacın bazı durumların göz ardı edilmesine sebep olduğu görülmektedir. Aynı şekilde talebin üzerinde at gönderilmesi de Göktürklerin Çin’in sözlerini dikkate almadığı yönünde bir algı oluşturmaktadır. Yıkılış sürecinde olmalarına rağmen Göktürklerin Çin karşısında yine de mağrur tavırlar sergiledikleri görülmektedir. 136 KAYNAKÇA Aktaş, Şükrü (2022). “Tang Hanedanlığında Bir Türk: An Lushan (安禄山),” Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (58): 169-189. Ban, Gu 班固 (1988). Han Shu 漢書 (Han Hanedanı Kayıtları). Pekin: Zhonghua Shuju. Baykuzu, Tilla Deniz (2013). An Lu-shan İsyanı ve Büyük Yen Devleti. Konya: Kömen Yayınları. Chen, Qiwei 忱起炜 ve Xu, Guanglie 徐光烈 (2010). 中国历代职官辞典 (Çin Hanedanları Memurlar Sözlüğü). Shanghai: Shanghai Cishu Chubanshe. Ercilasun, Konuralp (2019). Türk Tarihinde Asya Hunları Birinci Hakimiyet Dönemi. İstanbul: Dergâh Yayınları. Ergin, Muharrem. (2003). Orhun Abideleri. İstanbul: Boğaziçi Yayınları. Gömeç, Saadettin (1995). “Terhin Yazıtı'nın Tarihi Açıdan Değerlendirilmesi.” DTCF Tarih Araştırmaları Dergisi, 17/28: 71-84. Gömeç, Saadettin (2011). Kök Türk Tarihi. Ankara: Berikan Yayınları. Gülez Gökenç, Sema (2022). “Yeni İpek Yolu’nun İlham Kaynağı ‘Antik İpek Yolu’: Çin’in İpek Yolu Yönetimi Temelinde ‘‘Bir Kuşak Bir Yol’’ Girişimine Bakış.” Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi 12/1: 98-112. İnayet, Alimcan (2023). “An Lu-Shan Köroğlu Mu?” Milli Folklor 18/140: 27-36. Kâşgarlı, Mahmut (2006). Divanü Lûgat-it-Türk I-IV. Çev. B. Atalay. Ankara: Türk Tarih Kurumu. Kırilen, Gürhan (2022). “Tang Huiyao’da Atlar Bölümü.” Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü 37: 7-47. Li, Dalong 李大龙 (2013). 唐朝和边疆民族使者往来研究 (Tang Hanedanı ve Sınır Halkları Arasında Gidip Gelen Elçiler Üzerine Araştırma). Heilongjiang Jiaoyu Chubanshe. Liu, Mau-Tsai. (2011). Çin Kaynaklarına Göre Doğu Türkleri. Çev. E. Kayaoğlu ve D. Banoğlu. İstanbul: Selenge Yayınları. Liu, Xun 劉詢 (1988). Jiu Tang Shu 舊唐書 (Eski Tang Kayıtları). Pekin: Zhonghua Shuju. Onat, Ayşe vd. (2004). Han Hanedanlığı Tarihi Hsiung-Nu (Hun) Monografisi. Ankara: Türk Tarih Kurumu. Onay, İbrahim (2015). “Bozkır Kültüründe At Yetiştiriciliği ve Çin ile Olan İktisadi, Siyasi İlişkilerdeki Yeri.” Turkish Studies 10/13: 215-234. 137 Ouyang, Xiu 歐陽修 (1988). Xin Tang Shu 新唐書 (Yeni Tang Kayıtları). Pekin: Zhonghua Shuju. Sima, Guang 司馬光 (1988). Zizhi Tongjian 資治通鑑. Pekin: Zhonghua Shuju. Quan Tang Wen 全 唐 文. 15 Mart 2024 tarihinde https://ctext.org/library. pl?if=en&res=104822&by_title=%E5%85%A8%E5%94%90%E6%96%87 adresinden erişildi. Taşağıl, Ahmet (2014). Gök-Türkler I- II- III. Ankara: Türk Tarih Kurumu. Taşağıl, Ahmet (2018). Türk Model Devleti Gök Türkler. İstanbul: Bilge Kültür Sanat. Wang, Pu 王溥 (1955). Tang Huiyao 唐會要. Pekin: Zhonghua Shuju. Wang, Qinruo 王欽若 (1988). Cefu Yuangui 冊府元龜. Pekin: Zhonghua Shuju. Kısaltmalar CFYG: Cefu Yuangui DLT: Divanü Lûgat-it-Türk HS: Han Kayıtları JTS: Eski Tang Kayıtları THY: Tang Huiyao QTW: Bütün Tang Metinleri XTS: Yeni Tang Kayıtları ZZTJ: Zizhi Tongjian 138 ÇİNCE-İNGİLİZCE İKİ DİLLİ ÇOCUKLARIN SES BİLİMSEL FARKINDALIĞI: BİR META-ANALİZ ÇALIŞMASI İsmigül CANTÜRK GİRİŞ Toplumların değişen dünya düzeni içinde bir arada yaşama gerekliliği her geçen yıl artmaktadır. Farklı dilleri konuşan insanlar ticari ilişkiler, siyasi ilişkiler, eğitim ve savaş gibi nedenlerde gönüllü veya gönülsüz olarak ülke değiştirmek ve bulundukları ülkenin dilini öğrenmek zorunda kalırlar. Bu durumda toplumların dil ilişkileri artar dolayısıyla çocukların iki dilli olması, diller arası aktarım ve diller arası etkileşim söz konusu olur. İki dillilik kavramı, çeşitli şekillerde tanımlanır. İkinci dili öğrenme yaşının farklılaşması, evde veya okulda ikinci dil eğitimine başlanması, iki dil yetkinlik düzeyi, bireysel ve toplumsal dil eğitimi gibi durumlar, iki dilli kavramını tanımlamayı zorlaştırmıştır. En eski tanımlardan biri Bloomfiled (1933:56)’e göre iki dillilik, iki dili de aynı seviyede anadil düzeyinde etkin şekilde kullanmaktır. Mohanty (1994)’a göre iki dillik, bireylerin iki veya daha fazla dilden herhangi birinin konuşucularıyla toplumsal veya bireysel iletişim kurabilmeleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri demektir. İki dilli kavramı ile yakından ilişkili olan bir diğer kavram ise diller arası aktarımdır. Bu kavram eğitim bilimci Cummins (2000) tarafından, bireyin bir dilde edindiği dilsel becerileri ikinci bir dilde kullanabilmesi ve aktarabilmesi olarak tanımlanır. Diller arası aktarım, yazı dizgesi, sesbilgisi, söz dizim, dilbilgisi gibi farklılıklar nedeniyle olumlu ve olumsuz şekilde olabilir. Yazı dizgesi ve sesbilgisi diller arası aktarımda okuryazarlığı etkileyen en önemli unsurlar biridir. Çince pictogram ve ideogramlardan oluşan im temelli yazı sistemine sahiptir. Çince yazı sistemini oluşturan imler dört farklı ses tonu ile sesletilir. Çince okuryazar olmak için alfabetik dillerde bulunmayan im yapısal özelliklerini öğrenmek, imleri tanımak, imleri hafızada tutmak, sesletimlerini  Dr. Öğretim Üyesi, Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Mütercim Tercümanlık Bölümü, [email protected] öğrenmek ve doğru ses tonlarıyla sesletmek gerekir. Çince yazı sistemi ve ses tonları gerek anadilde gerekse ikinci dil olarak öğretiminde oldukça önemli role sahiptir. Çince-İngilizce iki dilli çocuklarla yapılan çalışmalar tarandığında ses bilimsel farkındalık ve alfabetik dil ile arasındaki ilişki araştırmaların büyük çoğunluğunu oluşturduğu görülmüştür (Bruck ve Treiman, 1990; Burgess ve Lonigan 1998; Goswami ve Bryant, 1990, Akt: Mau, 2006). Bu çalışmada temel olarak diller arası aktarım ve iki dillilikte ses bilimsel farkındalık ele alınmıştır. Goswami ve Bryrant (1990) çocukların alfabetik dilde okumayı öğrenmesi için sözcüğü hece ve uyak parçalarına ayırması gerektiğini tespit etmiştir. Fakat ses bilimsel farkındalığın Çince-İngilizce iki dilli çocukların İngilizce okuma becerisindeki rolü belirsiz kalmıştır. Bazı araştırmalar bu iki değişken arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Ho ve Bryant (1997b) bütün sözcük yaklaşımıyla İngilizce öğreniminde Çinli okul öncesi çocukların ilk ünsüz farkındalığına önemli katkı sağlamadığını ortaya koymuştur. Çocuklar Çince pinyin 1 sisteminin yardımı olmadan okumayı öğrendikleri için alt hece parçalarına dikkat etmeleri teşvik edilmiyor. Bu nedenle, pinyin bilgisi İngilizce okuma becerisinde ses bilimsel farkındalık sağlanması açısından oldukça önemli bir unsur olarak gözükmektedir. Wang vd.(2005) çalışmalarında ayrıca pinyin sisteminin sözcük olmayan kelimemsi İngilizce sözcükleri okuma ve Çince ilk hece becerisi ile önemli ölçüde ilişkili olduğunu, Çinceden İngilizce okuma becerisine ses bilimsel aktarım olduğunu göstermiştir. 1. Kuramsal Çerçeve 1.1. Ses bilimsel Farkındalık ve Yazı Sistemleri Ses bilimsel farkındalık, konuşmanın farklı birimlerden oluştuğunun anlaşılması anlamına gelir. Konuşma; cümle, sözcük, hece, ses gibi pek çok birimden oluşur. Konuşma, ses bilimsel farkındalık ve yazı dizgesi birbiriyle sarmal bir örüntü ile bağlıdır. Çocukların ses bilimsel farkındalığı basitten karmaşığa doğru gelişir. Allor (2002) ses bilimsel farkındalığı, konuşma becerisinin bir parçası; cümlelerin sözcüklerden, sözcüklerin hecelerden ve 1 Pinyin, Çin yazısı için kullanılan romanizasyon sistemidir. 1979 yılında Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti tarafından resmi olarak kabul edilmiştir. 140 hecelerin de seslerden oluştuğunun farkında olma bilgisi olarak tanımlar. Sözcük düzeyinde başlayan ses bilimsel farkındalık görevleri, aşamalı bir şekilde sözcüklerden daha küçük parçalara doğru ilerler. Bu görevler basit düzey, orta düzey ve üst düzey olarak gruplanabilir. Basit düzey ses bilimsel farkındalık becerileri sözcük ve cümle düzeyindeyken, üst düzey ses bilimsel farkındalık becerileri sözcükten daha küçük parçalar seslemlere aittir. Çocuklar belirli yazı dizgesi özelliklerini ses bilimsel yapılar aracılığıyla öğrenir. Çocukların okuma-yazma ve ses bilimsel farkındalık geliştirme konularını iyi kavramak için öncelikle Çince ve İngilizce dil yapılarını ve dillerin kendine özgü kurallarını ayrıntılı bilmek gerekir. Çince logografik yazı türüne sahip bir dildir. Yazı sistemini oluşturan her im bir anlamı karşıladığı gibi doğrudan anlamı karşılamayan imler de bulunur. Bu nedenle im ve sözcük kavramları keskin çizgilerle birbirinden ayrılamaz. İmler ayrıca anlam ve sesletim bileşenlerini içinde taşıyabilir ve bu bileşenler imlerin anlam ve sesletiminin öğrenilmesini kolaylaştırabilir fakat İngilizce gibi ses ve yazı arasında direkt bir bağlantı yoktur. İngilizce de sesbilgisi, hece düzeyinde kodlanır ve çeşitli sesbirimlere ulaşılmasını sağlar. Çincede ise imlerin sesbilgisi, İngilizce sözcüklerdeki gibi sesbirimsel seviyede kodlanmaz (Mau, 2006). Bu durumda Çince ses bilimsel farkındalık için pinyin sistemi devreye girer. Bazı çocuklar yazı birim ve ses birim eşlemesi ile pinyin kullanarak okumayı öğrenir ve pinyin onların ses bilimsel farkındalığını geliştirir. Ho ve Bryant ( 1997b) yazılı ve sözlü dil sistemleri çocuklarının ses bilimsel farkındalığını gelişiminde belirgin etkileri olduğunu ortaya koymuştur. İngilizce alfabetik bir dil olduğu için yazı, anlamlı fonemlerin en küçük birimlerini temsil eder. Çincede olduğu gibi yazı ve ses arasında büyük boşluk yoktur ve sesletim için ipucu aramaya gerek yoktur. İngilizcede benzer kabul edilebilecek durum ise, her sözcük harflerden oluşsa da yazı ve ses birim arasındaki ilişki tamamen şeffaf olmamasıdır. 1.2. Ses Bilimsel Farkındalık ve Okuryazarlık Çince ve İngilizce, farklı ses bilim ve farklı yazı sistemlerine sahiptir. Çince tonlamalı, çekimsiz ve çözümleyici dildir. Ton hece parçası olarak kabul edilir ve Modern Çincede çoğu biçimbirim tek heceli olur. Çince seslemler üç bileşenden oluşmaktadır. Bunlar; 22 önses ve 37 sonses ve tondur (Li ve Thompson, 1981). 141 Çincede dört farklı tonlama vardır. Tonlamadaki farklılık sözcüğün anlamını değiştirir. Her ton bir anlam birimi temsil eder (Zhu, 2002). Örneğin, man ( 慢) ikinci ton yavaş anlamında, man (满) üçüncü tonda dolu anlamındadır. İngilizce çekimli, tonsuz ve bireşimsel dildir. Harfler tek tek ses birimleri temsil eder. Ses bilimsel farkındalık; okuma-yazma ile güçlü bir ilişkisi olan, gelişen ve sözcüğü oluşturan sesleri tanıma, ayırma ve ortak seslerden oluşan sözcükleri fark etme görevleri ile ilgili bir beceridir (Anthony ve Francis, 2005). Frith (1978) yaptığı araştırma sonucunda, ses bilimsel farkındalık kazanılmasının okuryazarlığın erken aşamasında ön koşul olduğunu ileri sürmüştür. Hong Kong’da çocukların çoğu, ilkokul düzeyinde Çince öğrenmek için alfabetik pinyin sistemi yaklaşımını kullanarak okuma yazma öğrenirler. Çince okumayı öğrenmek için sadece görsel im algılama becerilerine değil, aynı zamanda pinyin öğrenme ile alfabetik işlemlemeye de olanak sağlarlar. Ses bilimsel farkındalık, dilin ses yapısı farkındalığı üç ana başlıkta ele alınabilir. Hece farkındalığı, önses-uyak farkındalığı ve sesbirimsel (phonemic) farkındalık (Goswami ve Bryant, 1990). Bu üç dil düzeyi olarak anlaşılabilir. Hece farkındalığı, söylenen sözcüğün hecelerden oluştuğunu anlamaktır. Örneğin, wig-wan sözcüğünde iki hece vardır. Önses ve uyak farkındalığı hecelerin ön ve son sese ayrılabilir olduğunu bilmektir. Bir hecenin ön sesi tek ünsüz veya ünsüz grubundan ve onu takip eden ünlüden oluşabilir. Örneğin “wig” sözcüğünde “w” önses “ig” uyaktır. Ses birimsel farkındalığı fonemlerin yeni sözcükler üretebileceğini bilmektir. Örneğin; “pan” sözcüğünden “nap” sözcüğü oluşturulabilir (Wagner vd., 1993). Çocuklar duydukları veya söyledikleri sözcüklerin seslerinin farkına varırlar. Erken aşamada çocukların bu seslerin farkında olmasıyla sözcük ve ses ayrımı yapılır. Açık ses bilimsel farkındalık harflerin yazılmasını başlamadan önce belirgindir. Bu nedenler araştırmacılar ses bilimsel farkındalığın alfabetik dillerde okuma becerisinin en önemli bileşeni olarak kabul etmektedir (Bruck ve Treiman; 1990, Goswami ve Bryant; 1990). Ses bilimsel farkındalık ortografik kodu çözmek için gereklidir. Ses bilimsel farkındalık, Çince gibi yazı ve sesin zayıf ilişkili olduğu dillerde de, okuma becerisine olumlu etkilerinin olduğu ortaya konulmuştur (Ho ve Bryant, 1997a ). Ho ve Bryant (1997a) Çinli çocukların ses bilimsel becerileri ve okuma becerilerini araştıran çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmada pinyin bilgisi olmadan Çince okumayı öğrenmek için ses bilimsel bileşenler 142 kullanılmış ve Çinli çocukların okuma becerisinde olumlu etkisi olduğu tespit edilmiştir. Ses bilimsel beceriler ve Çince okuma arasındaki bağlantı, okuma sırasında imlerin ses bileşenin kullanılması ile sağlanmıştır. 1.3. Ses Bilimsel Farkındalık ve Diller Arası Aktarım Araştırmacılar, diller arası aktarımı olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayırmaktadırlar. Olumlu aktarım olarak adlandırılan kavram, ikinci dilin mantığını, neredeyse o dilin anadil konuşucusu kadar kavrayabilme, birinci ve ikinci dil arasında mantıklı bir bağ kurabilme, öğrenilen dilde üretim aşamasında birinci dilin etkilerinin görülmemesi ya da çok az düzeyde görülmesi şeklinde açıklanabilir. Olumsuz aktarım ise bunun tam tersi olan durumdur. Ses bilimsel farkındalık ve okuma becerileri arasındaki güçlü bir ilişki olması nedeniyle bazı araştırmalar ses bilimsel farkındalık ve birinci dilden ikinci dile aktarım konusunu araştırmışlardır (Durgunoglu, Nagy ve HancinBhatt, 1993). Araştırmaların bulgularında alfabetik dillerde ses bilimsel farkındalık becerilerinin aktarıldığı görülmüştür. Ayrıca birinci dilde ses bilimsel farkındalık ikinci dilde sözcük tanıma performansını da olumlu etkilemiştir. İngilizce, İspanyolca ve Fransızca dilleri arasında ses bilimsel farkındalığın olumlu aktarımı birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Fakat Çinceİngilizce iki dilli çocuklarla yapılan çalışmalarda ses ve yazı sistemlerinin farklı olmasından kaynaklı tartışmalı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Çince pinyin sistemi kullanılmadığı takdirde Çince ses bilimsel farkındalık İngilizce okumaya olumlu aktarım söz konusu olmayabilir. Çinceyi ikinci dil olarak konuşan çocukların ses bilimsel ve ortografik sistem farkını anlamaları için ek görevler gerekir. Fakat bu görüşleri çürüten çalışmalar da yapılmıştır. Bu araştırmalara göre, alfabetik dile alfabetik olmayan dilden ses bilimsel farkındalık aktarılmış ve alfabetik dildeki kodlama becerisi ve alfabetik olmayan dildeki ses bilimsel işlemleme arasında bağlantı kurulmuştur. Gottardo, Siegel, Yan ve Wade-Woolley (2001), yaptıkları çalışmada İngilizce okuma beceri üzerinde Çince ses bilimsel farkındalığın etkisini incelemiştir. İki önemli sonuç ortaya çıkmıştır. İlk olarak, Çince önses tanıma İngilizce okuma beceri ile ilişkili bulunmuştur. Uyak tanıma, sesbirim algılama, sesbirim eksiltme, hece adlandırma ve kelimemsi sözcük (pseudoword) tekrarı önemli ölçüde İngilizce sesbilgisel işlemleme ile bağlantılıdır. İkincisi, Çince uyak tanıma ve İngilizce seslem çıkarma, İngilizce okuma becerisini kolaylaştırıcı olmuştur. Dolayısıyla Çince ses 143 bilimsel farkındalığın, İngilizce okuma becerisine olumlu aktarımı söz konusu olmuştur. Bu nedenle, İngilizce ve Çince ses bilimsel işlemlemenin, İngilizce okumaya büyük ölçüde katkıda bulunduğu görüşü ortaya sürülmüştür. Wang, Perfetti ve Liu (2005)’nın yaptığı diller arası aktarım ve yazı sistemi aktarımı çalışması bu görüşü desteklemektedir. Bu çalışmada ses bilimsel ve ortografik beceriler bir dilden diğer dile aktarılabilir ve çocuklar iki farklı yazı sisteminde okumayı öğrenseler bile iki dil arasında belirgin ses bilimsel aktarım gerçekleşebilir. Ayrıca bu çalışma da, Çince ses bilimsel yapı ve tonlama İngilizce ses birimsel düzeyde işlemleme becerisi dikkate alındığında bile İngilizce kelimemsi sözcüklerin okunmasını kolaylaştırdığı görülmüştür. 2. Yöntem Bu çalışmada 2000-2015 yılları arasında Çince-İngilizce çocukluk dönemi iki dillik alanında yapılmış çalışmalar içinden ses bilimsel farkındalık ve diller arası etkileşimle ilgili İngilizce makaleler seçilmiştir. 2000 yılından itibaren bu konuda çalışmalar yoğunlaşmaya başlamış fakat az sayıda kalmıştır. Bu nedenle çalışma 2000-2015 yıllarında yapılmış on araştırma ile sınırlandırılmıştır. Belge inceleme yöntemi kullanılarak çalışmalar incelenmiştir. Ayrıntılı içerik inceleme ve değerlendirmeler bulgular bölümünde yer verilmiştir. 3. Bulgular Çince-İngilizce İki dilli Okuryazarlık: Diller Arası ve Yazı Sistemi Aktarımı Bu çalışmada, diller arası ve yazı sistemi aktarımı çocukların iki dilli okur-yazarlık edinimi üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Anadilleri Çince ve ikinci dilleri İngilizce olan 46 çocukla çalışılmıştır. Çocukların yaşı 8’dir. Çince ve İngilizce okuma becerileri ses bilimsel ve yazı açısından farklı uygulamalarla test edilmiştir. Sonuç olarak Çince imler için oluşturulan pinyin sistemi, okuma becerilerini desteklediği ve Çince ses tonları İngilizce ses bilimsel yapıların edinimlerini kolaylaştırdığı görülmüştür. Alfabetik bir dil olmadığı için Çince yazım özellikleri İngilizce okuma becerisi üzerinde olumlu etkiye sahip değildir. İki dilli okuma ediniminde ses bilimsel ve yazım bilimsel becerilerin ortak işleve ve aktarıma sahip olması beklenirken sadece ses bilimsel becerilerde aktarım görülmüştür. Çince yazı sisteminde okuma, 144 kendi içinde farklı uyum ve gelişim sürecinden geçilerek gerçekleşmektedir. İmlerden oluşan yazı, Çince okuma gelişim sürecinin en güçlü birimidir. Alfabetik diller arasında yapılan farklı çalışmalar ses bilimsel ilişkinin sözcük okumayı kolaylaştırdığını destekleyen sonuçlara ulaşılmıştır (Durgunoglu, 1993). İspanyolca ve İngilizce iki dilli çocukların okuma becerilerinin incelendiği çalışmada, İspanyolca ses bilimsel farkındalığı yüksek olan çocukların İngilizce sözcük okumada daha başarılı olduğunu tespit edilmiştir. Fakat İngilizce ve Çince farklı yazı dizgesine sahip diller açısından yapılmış çalışma çok azdır. Bu makale ortografik açıdan ve ses bilimsel açıdan Çinceİngilizce karşılaştırmalı olarak yapılmış olması açısından oldukça önemlidir (Wang, Perfetti ve Liu, 2005). Çince-İngilizce İki Dilli Çocuklarda Birleşik Sözcük Edinimi: Diller Arası Etkileşim ve Ayrıştırma (Decomposition) Bu çalışmada, Çince- İngilizce iki dilli çocukların birleşik sözcük edinimi ve diller arası etkileşimi araştırılmıştır. Çocuklar iki dilde seviyelerine göre dört gruba ayrılmış, Çince ve İngilizce testler yapılmıştır. İki dilde birleşik sözcükler için görevler tasarlanmış. Birleşik sözcükler iki farklı biçimbirimden oluşup diğer dile tercüme edilmiştir. Örn: anlamsal şeffaf birleşik sözcük (toothbrush) ve anlamsal kapalı sözcük (deadline) gibi. Bu çalışmanın üç temel araştırma sorusu vardır. Bunlar; çocukların birleşik sözcükleri öğrenirken onların performansını diğer dildeki birleşik sözcükçe varlığı etkiliyor mu? Anlamsal şeffaflık diller arası aktarımı nasıl etkiliyor? Diller arası etkileşim ikinci dil seviyesine göre farklılık gösteriyor mu? Zwitserlodd (1994) Almanca birleşik sözcüklerin anlamsal şeffaflığı konusunda yaptığı çalışmada, anlamsal kapalılığı olan birleşik sözcüklerin sözlükçe de ayrıştırılabileceğini fakat sözcüğün bileşenlerinin anlamsal temsili ile bağlantılı olmadığını ortaya koymuştur (Akt: Cheng C. vd., 2011). Bu çalışmada, iki dilli sözlükçede birleşik sözcük ayrıştırma ve diller arası etkinleştirme araştırılmıştır. Çalışma grubu Amerika’da yaşayan 145 Çinli göçmen çocuklardan oluşmaktadır. Çocukların yüzde doksanı Amerika’da doğmuştur. Çocukların yüzde 78’i Çinceyi ilk öğrenirken yüzde 18’i İngilizceyi ilk öğrenmiştir, sadece yüzde dördü eş zamanlı olarak İngilizce ve Çince öğrenmişlerdir. Ailelerin çoğunluğu çocuklarının Çince konuşmalarına büyük önem vermiş, dolayısıyla çocukların birinci dili Çince ikinci dili İngilizce olmuştur. İki dilli çocukların iki dilleri içindeki birleşik sözcüklerin morfemlerini anlamsal açıklığına göre ayrıştırıp ayrıştırmadıkları test 145 edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, anlamsal açıklık çocukların İngilizce birleşik sözcükleri daha kolay ve doğru tahmin edebilmelerini sağlamıştır. Farklı dil seviyelerinde benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Eğer anlamsal şeffaf ve belirsiz olan sözcükler bütün bir sözcük olarak işlemleme yapılırsa ve morfem bileşenleri ayrıştırılmazsa anlamsal açıklığı olan sözcüklere verilen doğru cevaplar ile anlamsal belirsizliğe sahip sözcüklere verilen doğru cevaplar aynı olmuştur. Çocukların çoğunluğu Çinceyi ilk dilleri olarak öğrenmiş olsalar bile İngilizce birleşik sözcük bilgileri daha fazla çıkmıştır. Çünkü çocuklar okul çağından itibaren baskın dili değişip Çinceden İngilizceye doğru geçiş yapmıştır (Cheng, Wang ve Perfetti, 2011). Çince-İngilizce İki Dilli Çocuklarda Ses Bilimsel ve Biçimbilimsel Farkındalığın Eşzamanlı ve Boylamsal Diller Arası Aktarımı Bu çalışmada, Çince-İngilizce iki dilli çocukların ses bilimsel ve biçimbilimsel farkındalığın farklı diller arası aktarımı konusuna odaklanılmıştır. Çalışma grubu, Çince-İngilizce iki dilli 56 ana okul ve 35 birinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Bunlar, Kanada’ya taşınan ilk nesil Çinli göçmen ailelilerin çocuklarıdır. Çocukların yüzde 62’si Kanada’da doğmuş yüzde 38 ise 3 yaşından önce Kanada’ya taşınmıştır. Çocukların okul çağına kadar baskın dili Çincedir. Çocukların ses bilimsel farkındalığı, birleşik (compound) farkındalığı, İngilizce ve Çince sözcük okuma başlangıç seviyede ve bir yıl sonra iki dilde sözcük okuma durumları test edildi. İngilizce sözcük okuma da, boylamsal ve eşzamanlı ses bilimsel farkındalığın ve birleşik farkındalığın aktarımını ölçmek amaçlanmıştır. Daha önceki çalışmalarla karşılaştırıldığında bu çalışma farklı iki seviyede okuma öncesi ve okuma seviyesinde yapılmıştır. Okuma öncesi seviyede aktarım Çince ve İngilizce paralel beceri bağlantısı aracılığıyla görülmüş; okuma seviyesinde aktarım ise ses bilimsel veya biçimbilimsel farkındalık ile bir dilde sözcük okuma diğer dilde sözcük okuma şeklinde görülmüştür. Bu konuda yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu okuma seviyesinde yapılmıştır. Ses bilimsel farkındalık aktarımına odaklanan çalışmalar biçimbilimsel farkındalığı göz önünde bulundurmamıştır (2014; Chow vd.. 2005; Gottardo vd.. 2001; Keung ve Ho 2009; Pan vd.. 2011; Wang vd.. 2006, Akt: Yang vd.,). Ses bilimsel ve biçimbilimsel farkındalık farklı boyutları olan birbirleriyle bağlantılıdır. Bu nedenle bu iki yapının Çince ve İngilizceyi birbirinden tamamen farklı diller arasındaki iki dilli okuryazarlık gelişimine katkı sağlayıp sağlamadığı araştırmak oldukça önemlidir. Çalışmada, okuma öğretiminde birleşik yapı ve 146 ses bilimsel farkındalığın diller arası ses bilimsel boylamsal bağlamda etkilerinin olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, farkındalığın aktarımı iki seviyede de hem Çince hem İngilizce testlerde görülmüştür ve Çince ses bilimsel farkındalık İngilizce sözcük okumayı etkilemiştir. Bu bulgu ses bilimsel farkındalığın evrensel bir yapı olduğunu ve sözcük okumada iki dilli çocukların dilsel yetilerini etkilediğini gösterir. Biçimbilimsel farkındalık okuma öncesi seviyede görülse bile okuma seviyesinde İngilizce farkındalığın Çince im okumaya sadece dolaylı etki edebilmiştir. Biçimbilimsel farkındalık ses bilimsel farkındalığa göre daha kendine özgü bir özelliklere sahiptir. Çince ve İngilizce benzer sözcük birleşim özelliğine sahip olmasına rağmen iki dil arasındaki okuma birleşim farkındalığı aktarımı kısıtlı ve devamlı değildir. Sonuç olarak Çince okuma becerisi için birleşme farkındalığı gerekirken İngilizce okuma becerisi için daha çok ses bilimsel farkındalık gerekir. Bu çalışma bulguları tipolojik olarak uzak diller olan Çince ve İngilizce dillerde bile diller arası aktarımın bir dilden diğer dile olumlu etki edebildiğini göstermesi açısından önemlidir. Çince bilmek İngilizce okuryazarlık becerilerinin gelişimini kolaylaştırıyor (Luo, Chen ve Geva, 2014). İki Dilli Çocukların Ses Bilimsel Farkındalığı: Sesletim Eğitiminin Etkisi Ses bilimsel farkındalık, konuşmanın ses birimsel parçalarını işlemleme ve ortaya çıkarma becerisidir (Fowler, 1991, Thomas, 1997, Akt: Chiang, 2003). Dilsel algılama sürecinde yer alan ses bilimsel farkındalık Bruce’ın 1964 yıllında yaptığı çalışmadan sonra araştırmacıların büyük ilgi gösterdiği konu olmuştur. Bazı çalışmalarda ses bilimsel farkındalık üzerinde sesletim eğitimin etkisi de araştırılmıştır. Ses bilimsel farkındalık ayrıca üst dil becerisi olarak da kabul edilir. Üst dil gelişiminde en büyük değişimin 7 ile 8 yaş arasında gerçekleştiği; 8-12 yaş arasında çocukların, 4-7 yaş arasındaki çocuklara göre üst dil görevlerinde daha doğru ve daha hızlı performans gösterdiği belirtilmiş üst dil gelişimin çocukluk boyunca devam ettiği öne sürülmüştür. Çocukların dilsel yetisi geliştikçe üst dil becerisi ikinci dile de aynı şekilde yansır (Durgunoğlu vd., 1993). Cisero ve Royer (1995) eğer ses bilimsel farkındalık dil deneyimleriyle sınırlandırılmazsa, alışıldık dilden farklı dile aktarılabilir ve soyut bilişsel beceri dil işlemlemeyi kolaylaştırır. Singapur’daki çok dilli Çinli çocuklarla yaptıkları çalışmaya göre, dil geçmişi ses bilimsel farkındalık gelişimini etkiler. 147 Bu çalışmada, iki dilli 60 Tayvan ana okul öğrencisi ile sesletim eğitiminin ses bilimsel farkındalık üzerindeki etkisi ve aktarılabilirliği araştırılmıştır. Çocuklara farklı dillerde ses bilimsel farkındalık için önce ve sonra telaffuz eğitimi verilerek ön test ve son test yöntemi uygulanmıştır. İngilizce telaffuz eğitimi için tekerlemeler kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, ikinci dilde tekerleme eğitimi hem birinci dil hem ikinci dilde ses bilimsel farkındalığı arttıran etkiye sahiptir. Çocuklar ana dillerinde ses bilimsel farkındalık testlerinde daha başarılı iken, telaffuz eğitiminden sonra hem Çince hem İngilizce de gelişme görülmüştür (Chiang, 2003). Çince-İngilizce İki Dilli Çocuklarda Ses Bilimsel Farkındalık ve Dikkat Arasındaki İlişki Bu çalışmada, Çince-İngilizce çocukların okuma becerisi düzleminde ses bilimsel farkındalık ve dikkat arasındaki bağlantı test edilmiştir. Çalışma grubu 5 yaşında 74 iki dilli çocuktan oluşmaktadır. Çocuklara önses ve uyak ayırma gibi ses bilimsel görevler verilmiştir. Daha önce yapılan çalışmalar, özellikle erken çocukluk döneminde ses bilimsel farkındalık ve dikkat arasında olası bağlantı olduğunu ortaya koymuştur (Yang vd., 2014). Ses bilimsel farkındalık okuma becerisi için öncül kabul edilir ve hece seslerini öğrenmeyi, im algılamayı ve sözcük okumayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, çok sayıda çalışma ses bilimsel farkındalık diller arası aktarım becerisi birbirine yakın İngilizce ve İspanyolca gibi diller arasında değil aynı zamanda farklı ses bilimsel ve yazı sistemine sahip tipolojik olarak da farklı olan İngilizce Korece veya İngilizce Çince dilleri arasında olduğunu kanıtlamıştır (Bialystok ve Luk 2008). Bu çalışma sonuçlarına göre, ses bilimsel farkındalık alfabetik ve logografik diller için dikkat gelişimi ile özellikle erken çocukluk döneminde görülmektedir. Bu sonuçlara hem klinik hem sınıf ortamında uygulamalarla ulaşılmıştır (Yang vd., 2014). Çince-İngilizce İki Dilli Çocukların Sözlü Dil Görünümleri Bu çalışmada, Çince-İngilizce iki dilli çocukların ve ilkokul seviyesinde İngilizce tek dilli çocukların ses bilimsel görünümleri karşılaştırılıp değerlendirmek amaçlanmıştır. Katılımcılar 29 Çince- İngilizce iki dilli çocuklar ve 25 İngilizce tek dilli çocuklardır. İngilizce ve Çince sözcük sesletim, cümle tekrarı, cümle dinleme görevleri tasarlanarak çocukların konuşmaları kayıt altına alınmıştır. Toplanan veriler dil ve konuşma patologları tarafından dinlenip değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, 148 iki dilli ve tek dilli çocukların parçasal (segmental) gelişimi benzerlik gösterse de eşleşmiyor. Uygulama sırasında iki dilli grup 84 parçasal hata yaparken, tek dilli çocuklar 67 hata yapmıştır. İki dilli grup tek dilli gruptan daha fazla örüntü kullandığı için yanlış kullanma oranları yüksek çıkmıştır (Hack, Todd ve Berhardt, 2012). Hece, Sesbirim ve Ton: Erken İngilizce ve Çince Sözcük Ediniminde Ruhdilbilimsel Etmenler Bu çalışmada, Hongkong’dan 211 Çinli çocuk 2004 ve 2005 yılında boylamsal olarak iki sefer Çince ve İngilizce sözcük okuma görevleriyle test edilmiştir. Bu görevler, sözcük adlandırma hızı, önses ve son ses ayrımı, hece, tonlama gibi ses bilimsel özelliklere göre tasarlanmıştır. Çocukların yaşı 4 ile 5’dir. İki ayrı regresyon sonuçlarına göre, hece farkındalığı Çince ve İngilizce sözcük algılama ile eşit olarak ilgili ve hece önses farkındalığı sadece İngilizce okuma ile bağlantılı iken ton algılama sadece Çince okuma ile bağlantılıdır. Çalışmanın sonuçları birinci dilden ikinci dile ses bilimsel aktarımın evrenselliğini ve okuma ediniminin farklı ruhdilbilimsel önemini ortaya koymuştur. Aynı çocukta tonlama Çince im tanıma için ilk etmen iken, fonemler İngilizce sözcük tanımak için ilk etmendir. Bu çalışma, üç farklı ses bilimsel yapıyı (ton, önses, hece) aynı çocuklar ile karşılaştırılmalı olarak yapılmış olması açısından dikkat çekicidir (Chang vd., 2008). Çince Çok Dilli Çocukların Ses Bilimsel Farkındalıkları İngilizce tek dilli çocuklarda ses bilimsel farkındalık erken okuma-yazma gelişiminde oldukça önemlidir. Bu çalışmada, 57 ana dilleri Çince, İngilizce veya Endonezce olan çok dilli çocuğun ses bilimsel farkındalığı araştırılmıştır. Çocuklar üç gruba ayrılmış eş zamanlı olarak İngilizce hece testleri ve Çince pinyin heceleme testleri yapılmıştır. Çocuklar okulda hem İngilizce hem Çince eğitim görmektedirler. Ana dili İngilizce olan grupta, yazı ve ses bilimsel farkındalık eş zamanlı olarak gelişmiştir. Ana dili Endonezce olan grupta, alfabetik ses bilimsel farkındalık üst seviyede gelişmiştir. Anadili Çince olan grupta ise Çince pinyin test performanslarına göre tonlama ses bilimsel farkındalıklarının alfabetik ses bilimsel farkındalıklarından bağımsız olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre, önceki dillerin özellikleri ikinci veya üçüncü dildeki ses bilimsel farkındalığın gelişimini etkiler (Liow ve Poon, 1998). 149 İki Dilli Çinli Çocukların Ses bilimsel Farkındalığı Bu çalışmada, Güney Çin’de Kantonca 2 konuşan birinci, ikinci ve dördüncü sınıf ilkokul öğrencilerinin ses bilimsel farkındalıkları araştırılmıştır. Çocuklar birinci sınıfta Çince eğitime başlamışlar, Çince ve Kantonca önses, uyak ve ton farkındalık görevleri verilmiştir. Çocuklar birinci sınıfta Kantonca önses farkındalık görevlerinde daha başarılı olmuşlar fakat bu fark diğer sınıflarda görülmemiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre Kantoncanın karmaşık olan önses yapısı sadece birinci sınıfta Çince öğrenmeye etki etmiştir (Xi vd., 2008). Üç Farklı Kültürde Ses Bilimsel Farkındalık Düzeyleri Bu çalışmada, Hongkong, Toronto ve Xian (Çin) gibi farklı kültürlerden birinci sınıf ve ana okul öğrencisi çocukların ses bilimsel farkındalık düzeyleri araştırılmıştır. Çince anadil konuşucuları arasında İngilizce hece farkındalığı İngilizce anadil konuşucuları kadar iyi çıkmıştır. Bu sonuca göre Çince, İngilizce hece düzeyinde ses farkındalığını arttırmıştır. Hong Konglu çocuklar İngilizce ve Çince de çok sayıda sözcük tanıyabilmiş fakat önses silme ve heceleme görevlerinde Xianlı öğrencilerden başarısız olmuşlardır. Hongkong ve Xian öğrencilerin hece farkındalık düzeyleri önses farkındalıklarında daha iyi çıkmıştır. Bu çalışma sonuçları, dil ve yazı sisteminin ses bilimsel farkındalık düzeylerini etkilediğini açıkça göstermektedir (Chang vd., 2004). Çince- İngilizce İki Dillilerde Ses bilimsel Farkındalığın Diller Arası Aktarımı Bu çalışmada, birinci dili Çince ikinci dili İngilizce olan 35 iki dilli çocukların ses bilimsel farkındalıkları araştırılmıştır. Çocuklar Hongkong’da ilkokulda aynı sınıftadırlar. Öğrencilerin Çince pinyin bilgi ve Çince-İngilizce okuma performansı da ses bilimsel performansları ile ilişkilendirilmek için ölçülmüştür. Çalışma sonuçlarına göre Çince pinyin testlerinde iyi performans gösteren öğrenciler ikinci dil okuma testlerinde de başarılı olmuşlardır. Pinyin, önses- sonses farkındalığını geliştirir ve İngilizce okumayı kolaylaştırır ve olumlu aktarım gerçekleşir (Mau, 2006). 2 Mandarinden sonra en çok konuşulan lehçedir. Güney Çin’in nerdeyse tamamı bu dili konuşur. Bknz: Ramsey, S. R., The Language of China. 150 SONUÇ Yapılan içerik çözümlemesi doğrultusunda elde edilen bulgulara göre, ses bilimsel farkındalık Çince ve İngilizce erken dönem okuma ediniminde önemli bir yere sahiptir. Ses bilimsel farkındalık gelişimi farkı yazı dizgesine sahip dillerde farklı olarak yer alsa da diller arası etkileşiminde ön plandadır. Pinyin eğitimi fonem ve hece farkındalığını geliştirir. Çinli çocuklar, İngilizce hece yapısına daha iyi hâkim olabiliyorlar. Hece farkındalığı Çince imler Çince okumaya başlamanın en temel etmeni iken, önses ve sonses farkındalığı farklı ana dile sahip öğrencilerin İngilizce okuma ediniminde en önemli etmendir. Ayrıca çocuklarla yapılan çalışmalarda hece düzeyinde ses bilimsel farkındalık gelişimi yetişkinlerden başarılı sonuçlar elde edildiği görülmüştür. Bu durum ikinci dilin erken yaşta öğrenilmesinin avantajlı olduğunu görüşünü destekler. Ses bilimsel farkındalık ile ilgili görevlerde başarılı olan çocukların okumayı öğrenme de avantaja sahip olduğu genel olarak kabul edilen bir sav olmuştur. Ses bilimsel farkındalık okuma performansının en iyi yordayıcısıdır. Okuma-yazma öğrenmeden önce edinilen ses bilimsel farkındalık ileri okuma becerilerinin başarısını olumlu etkilemiştir. Bu çalışma, ortaya koyduğu sonuçlarla, hem alanın temel eğilimlerini belirleyip geliştirilmesi gereken yönleri ortaya koyma, hem de araştırmalarda var olan sorunları ve eksiklikleri belirleme noktasından hareketle yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, araştırmalar Çince – İngilizce iki dillilik düzleminde farklı değişkenler çerçevesinde ele alınmalıdır. Yapılan inceleme sonuçları, farklı yazı dizgesine ve ses bilimsel özelliklere sahip Çinceİngilizce iki dilli çocukların yaşadığı problemleri anlama ve bu alanda yapılacak çalışmalarda sorun tanımı yapma ve yapılan çalışmaların bulgularını bağdaşlaştırma ve ilişkilendirme fırsatı getirmiştir. Makalelerin incelenmesiyle araştırmaların eğilimleri de belirlenmiştir. 151 KAYNAKÇA Anthony, J.L. & Francis, D. J. (2005). Development of phonological awareness. Current Directions in Psychological Science 14(5): 255–259. Allor, J.H. (2002). The Relationships of Phonemic Awareness and Rapid Namind to Reading Development. Learnign Disability Quarterly 25: 47-57. Bialystok, E. ve Luk, G. (2008). Lexical access in bilinguals: Effects of vocabulary size and executive control. Journal of Neurolinguistics 21(6): 522-538 Burgess, S. R. & Lonigan C. J. (1998). Bidirectional Relations of Phonological Sensitivity and Prereading Abilities: Evidence from a Preschool Sample. Journal of Experimental Child Psychology 70(2), 117–141 Bloomfield, L. (1933). Language, New York: H. Holt and Company. Bruck, M. ve Treimen, R. (1990). Phonological awareness and spelling in normal children and dyselexics: The case of initial consonant clusters. Journal of Experimental Child Psychology 50: 156-178. Chang, M.C., Tong, X., Shu, H., Wong, A.M., Leung K. And Tardif, T. (2008). Syllable, Phoneme, and Tone: Psycholinguistic Units in Early Chinese and English Word Recognition, Scientific Studies of Reading 12(2): 171-194. Chang, M.; Bialystok, E.; Karen, C. K. Y.; Li, Y. (2004). Levels of phonological awareness in three cultures. J Exp Child Psychol 89(2): 93-111. Cheng, Chengxi; Wang, Min; Perfetti, Charles A. (2011). Acquisition of Compound Words in Chinese-English Bilingual Children: Decomposition and Crosslanguage activation. Applied Pyscholinguistic 32, 583-600. Chiang, P. (2003). Bilingual Children’s Phonological Awareness: The Effect of Articulation Training, Nordlyd 31(3): 532-544. Cisero, C. A., & Royer, J. M. (1995). The Development and Cross-Language Transfer of Phonological Awareness. Contemporary Educational Psychology 20: 275303. Cummins, J. (2000). Language, Power and Pedagogy. Bilingual Children in the Crossfire, Clevedon: Multilingual Matters. Defrancis, John (1984). The Chinese Language: Fact and Fantasy. Honolulu: University of Hawaii Press. Durgunoğlu, Aydın; We, Nagy; BJ, Hancin-Bhatt, B. J. (1993). Cross-Language Transfer of Phonological Awareness. Journal of Educational Psychology 85(3): 453-465. 152 Durgunoğlu, Aydın; Öney, Banu (1999). A cross-linguistic comparison of phonological awareness and word recognition. Reading and Writing, 11: 281299. Firth, Uta (1978). Spelling difficulties. Journal of Child Psychology and Psychiatry and Allied Disciplines, 19, 279-285. Goswawi, Usha; Bryant, Peter (1990). Phonological skills and learning to read. Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates. Gottardo, A., Yan, B., Siegel, L. S., & Wade-Woolley, L. (2001). Factors related to English reading performance in children with Chinese as a first language: More evidence of cross-language transfer of phonological processing. Journal of Educational Psychology, 93(3), 530–542. Hack, Jamie; Todd, H. M. Stefka; Bernhardt, May B. (2012). Speech Assessment of Chinese-English Bilingual Children: Accent Versus Developmental Level, International Journal of Speech-Language Pathology. Ho, Connie, Suk-han; Byrant, Peter (1997a). Phonological Skills Are Important in Learning to Read Chinese. Development Psychology, 33(6): 946-951. Ho, Connie, Suk-han; Byrant, Peter (1997a). Development of Phonological Awareness of Chinese Children in Hong Kong. Journal of Psycholinguistic Research, 26(1): 109-126. Li, Charles C., Thompson, Sandra A. (1981). Mandarin Chinese: A functional reference grammar. Berkeley: University of California Press. Liow, Susan J.; Poon, Kenneth K. L. (1998). Phonological awareness in multilingual Chinese children. Applied Psycholinguistics. 19(3): 339-366. Luo, Yang Cath; Chen, Xi; Geva, Esther (2014). Concurrent and Longitudinal CrossLinguistic Transfer Phonological of Awareness and Morphological Awareness in Chinese-English Bilingual Children. Written Language Literacy, 89-115. Mau, Pui-sze Priscilla (2006). Cross-language transfer of phonological awareness in Chinese-English bilinguals. University of Hong Kong, Pokfulam, Hong Kong SAR. Mohanty, Ajit K. (1994). Bilingualism in a Multilingual Society: Psycho-social and Pedagogical Implications, Mysore: Central Institute of Indian Languages. Xi, Chen; Ku, Y.M; Koyama E., Anderson R. ve Li, W. (2008). Development of Phonological Awareness in Bilingual Chinese Children. Journal of Psycholinguistic Research 37. 153 Wagner, Richard. K.; Torgesen, Joseph K.; Pamela Laughon; Karen Simmons; Rashotte, Carol A. (1993). Development of young readers’ phonological processing abilities. Journal of Educational Psychology 85, (1): 83-103. Wang Min; Perfetti, Charles A.; Liu, Ying (2005). Chinese-English biliteracy acquisition: cross-language and writing system transfer. Cognition 97: 67-88. Yang, Hwajin; Yang, Sujin; Kang, Carissa (2014). The Relationship Between Phonological Awareness and Executive Attention in Chinese-English Bilingual Children, Cognitive Development 30: 65-80. Zhu, Hua (2002). Phonological Development in Specific Contexts Studies of ChineseSpeaking Children, Multilingual Matters Ltd. 154 ÇİN’İN ÜTOPYA EDEBİYATI Pınar ALTAY YILMAZ GİRİŞ Ütopya kavramı, her toplumun kendi kültürel ve felsefi bağlamında şekillenen ideal bir toplum tasavvurunu yansıtır. Var olan sorunlara eleştirel yaklaşarak ve çözüm önerileri sunarak yeni bir toplum düzeninin yaratımına dair fikirlerin ortaya atılmasına olanak tanır. Ütopya edebiyatı da Batı’da ve Doğu’da tarihten günümüze çeşitli aşamalardan geçmiş, farklı kültürel yaklaşımlarla zenginleşmiş bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada ütopya kavramının Batı’da ve Doğu’da nasıl şekillendiğine ve aralarındaki farkların neler olduğuna değinilecek, Çin’in ütopya edebiyatı dönemlere ayrılarak incelenecektir. Çalışmanın amacı, daha önce Türkçe literatürde incelemesi yapılmamış olan Çin’in ütopya edebiyatına ait genel bir çerçeve sunarak ileriki çalışmalara bir temel oluşturmaktır. Batı’da ve Çin’de Ütopya Geleneği Ütopya kavramının Çincedeki karşılığı wutuobangdır (乌托邦 vutuobañ) ve bu terimi Yan Fu (嚴復 1854–1921) Thomas Henry Huxley’nin (18251895) Evrim ve Etik adlı eserinin çevirisini yaparken yeni bir kavram olarak tanıtmıştır. (Wang 2020: 55) Wutuobang kelimesini oluşturan imler tek tek incelendiğinde, Yan Fu’nun ütopya kelimesi için aslına yakın bir karşılık bulmayı başardığı görülmektedir. Wu (乌) imi “yok, var olmamak” anlamına, tuo (托) imi “bağlı olmak, dayanmak” anlamına, bang (邦) imi ise “ülke, devlet” anlamına gelmektedir. (Zdict.net) Bu imlerden hareketle wutuobangın dayanağı olmayan, gerçekte bir karşılığı bulunmayan soyut bir mekân veya devlet tasviri olduğu sonucuna varabiliriz. Fakat Yan Fu, her ne kadar bu kavramı Çinceye kazandırırken yukarıdaki imleri uygun görse de ütopyanın “hayali ve ulaşılması zor kurgusal bir dünya olduğunu reddederek, aksine ütopyayı her toplumun ulaşması gereken bir ideal olarak görmeyi” tercih eder. (Wang 2020: 55)  Araştırma Görevlisi, Ankara Üniversitesi, [email protected] Çin’in ütopyası, genellikle bireyden ziyade toplumun kolektif iyiliğine, ahlaki değerlere ve sosyal uyuma odaklanmaktadır. Bu durum, Çin düşünce yapısının önemli bir parçası olan Konfüçyüsçü ve Daocu (Taocu) felsefi akımların etkisi altında şekillenmiştir. Bu çerçevede, Çin ütopya edebiyatını incelerken, kavramın içeriğinin Batı ile kıyaslandığında nasıl farklılaştığını anlamak için kültürel ve felsefi arka planı göz önünde bulundurmak önemlidir. Çin'de ütopya, ideal bir toplum düzeni tasavvurunu yansıtırken, Batı'nın bireyi esas alan ve genellikle maddi refaha odaklanan yaklaşımından ayrılmaktadır. Bu farklılık, ütopyanın kültürel ve tarihsel bağlama göre nasıl farklı biçimler alabileceğinin çarpıcı bir örneğini sunmakta ve Çin ütopya edebiyatının incelenmesini oldukça ilginç kılmaktadır. Zhou Liyan’e göre (2007: 16-17) sosyal yapı ve ekonomik sistemlerin farklılıkları, Doğu ve Batı ütopyalarının ideal toplumları hayal etme biçiminde belirgin ayrılıklara yol açmaktadır. Batı’da Antik Yunan şehir devleti sisteminin gelişmesi, kapitalizmin filizlenmesi, 14. ve 15. yüzyıllardaki coğrafi keşifler ve denizaşırı ticaretin genişlemesi ile modern demokrasi idealleri de giderek sistematikleşmiştir. Bu nedenle, Batı’nın ütopya düşünürleri ideal toplumları inşa ederken; şehir devletinin veya ulusun iktisadi, hukuki, ticari ve sosyal düzenlemelerini planlamaya odaklanmışlardır. Ancak bireyin yaşamı, aile ya da sosyal ilişkiler gibi konularda düzenlemeler yapmaktan kaçınmışlardır. Batı ütopyalarının çoğu temelde siyasi ve ekonomik yapılarla ilgilenmiş, sıradan insanların günlük yaşamları ve sosyal ihtiyaçları üzerinde durmamıştır. Öte yandan, antik dönemden itibaren tarım ekonomisinin kısıtlamaları ve Konfüçyüsçü ahlak felsefesinin baskısı altında şekillenen insan ilişkilerinin bir sonucu olarak; Çin’in klasik ütopyaları devletin siyasi, hukuki ve idari organizasyonlarından ziyade, bir "eylemsizlik" (无为) dünyası olarak tasarlanmıştır. Bu dünyada savaş, sömürü ve baskı yoktur; insanlar doğal, eylemsiz, huzurlu ve kendi halinde bir yaşam sürerler. Çin’in ütopyaları genellikle insan ilişkilerinin ön planda olduğu, düzenli, ahlaklı ve kendi kendine yetebilen insanların cenneti olarak tasvir edilmektedir. Batı’nın ütopya tasavvuru ve biçimiyle uyumsuzlukları bulunması sebebiyle, Çin’in ütopya geleneğine sahip olmadığı sonucuna varmak doğru olmayacaktır. Çin’in daha çok etik/ahlak, insanlar arası ilişkiler ve değer yargıları üzerine kurduğu ütopya geleneğinin, Batı’nın ütopyasından içerik 156 olarak ayrılsa da ve tarih boyunca Batı’daki kadar sistematik biçimde ilerlemese de sağlam bir dayanaktan evrildiği gerçeği yadsınamaz. Çin’in ütopya edebiyatı incelendiğinde de aynı ütopya anlayışındaki gibi sistemsiz bir ilerleme hali dikkatimizi çekmektedir. Antik dönemden günümüze kadar farklı alanlardaki metinlerin içerisine serpiştirilmiş halde karşımıza çıkan ütopyalar, ancak Qing Hanedanı Dönemi’ne gelindiğinde bilinçli bir şekilde kaleme alınmaya başlanacak ve ütopya edebiyatı artık bir edebi tür olarak karşımıza çıkacaktır. Konfüçyüs’ün (孔子) "Büyük Birlik Toplumu" (大同社会) ve Lao Zi'nın (老子) Küçük Ülke, Az Nüfus (小国寡民) gibi metinleriyle başlayan Çin ütopyasının, Tao Yuanming'in(陶渊明)Şeftali Çiçeği Bahçesi (桃花源记) eseriyle bir anlatı modeli kazandığı görülür. Bu eser, Çin ütopya edebiyatında bir dönüm noktası oluşturur ve "geriye bakma (eskiye özlem)" (向后看) modelinin bir örneği olarak kabul edilir. Kuzey Song Dönemi’nden Wang Yuancheng'in ( 王 禹 偁 ) Deniz İnsanlarının Ülkesi ( 海 人 国 ), Qing Hanedanı'ndan Li Ruzhen'ın (李汝珍) Jing Hua Yuan (镜花缘) ve Liu E'nın (刘鹗) Lao Can’ın Gezi Kayıtları (老残游记) gibi eserleri de bu geleneği sürdürerek Çin ütopya edebiyatının zenginliğini ve çeşitliliğini ortaya koyar. (Zhou 2010: 8) Çalışmanın bundan sonraki bölümünde Qing öncesi dönem (Klasik Dönem), Qing Dönemi (1644-1911), modern dönem (1919-1949) ve çağdaş dönem (1949-günümüz) başlıkları altında Çin’in ütopya edebiyatı incelenecektir. Qing Öncesi Dönem’de Ütopya Kültürel ve psikolojik etkenler göz önünde bulundurulduğunda ütopyaların doğuşu, Çinlilerin derin hayal kırıklıklarıyla bağlantılıdır. Bu durum, dayanılmaz hale gelen yaşam koşullarının değiştirilmesi ihtiyacının bir yansıması olarak tanımlanabilir. Çin ütopyasının klasik anlayışı, yönetim ve yasal düzenlemeler yerine; müdahale etmeme ilkesi olan "eylemsizliğe" dayalı bir dünya tasavvuruna odaklanmaktadır. Bu ütopyada savaş, sömürü ve baskı yoktur; düzen, ahlaki öz-disiplin ve doğal, huzurlu bir kırsal yaşam öne çıkar. Bu dönemin ilk ütopya örneği olarak kabul edebileceğimiz Şiirler Klasiği’nde (诗经) tarım işçilerinin sömürü ve baskı altındaki inlemeleri 157 şiirsel bir biçimde ele alınmıştır, bu da onların “mutluluk diyarı”na ulaşma arzularını ifade etmektedir. Sıçan ( 硕鼠 ) adlı bölümde fareler gibi halkı kemiren hükümdarların yönetimi altında, halkın “mutluluk diyarı”na ulaşmayı umut etmekten başka şansı olmadığından bahsedilmektedir. (Qin 2017: 13-14) Meng Erdong’a göre (2005: 42) o dönemin kölelik sisteminde bu tarz bir umut, şüphesiz sadece bir hayaldir fakat bu hayal, dayanılması güç gerçek yaşam üzerine kurulmuştur ve sadece tarım işçilerinin hoşnutsuzluklarını yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda da bir teselli sunmaktadır. Konfüçyüs’ün Büyük Birlik Toplumu (大同社会) ideali ise, zamanının ütopyası olarak kabul edilmektedir. “İnsan karakterinin doğa temelinden henüz ayrılmadığı Beş Hükümdar Dönemi’nde, toplumsal ve siyasi yapı, eşitlik ilkesine dayanan “Ortak Göğün Altı” (公天下) adıyla anılmış, sistemin uygulandığı topluma ise “Büyük Birlik Toplumu” adı verilmiştir. Bu yapıda hem siyaset hem de toplum ilkel dönemin doğallığını içinde barındırmaktadır. Bu sistem; toplumda beraberlik ve eşitliğin hâkim olduğu, halkın başında onlara hükmeden bir hükümdar yerine halkına örnek olan bir liderin bulunduğu, liderin sahip olduğu hak ve özgürlükleri halkıyla paylaştığı adaletli bir yapıya sahiptir.” (Ünal Chiang 2020:458-459) Lao Zi'nın Daodejing (道德经) eserinin sekseninci bölümünde yer alan "Küçük Ülke, Az Nüfus"ta (小国寡民) da ütopya anlayışına dair bir örnek görülebilmektedir: Ülke küçük, nüfus az olsun. Sayısız araç gereç olsun ama kimse kullanmasın. İnsanlar ölümü ciddiye alsın ve kimse uzağa gitmesin. Gemileri ve arabaları olduğu halde kimse binmesin. Zırhları ve silahları olduğu halde kimse kullanmasın. Halk yine ipleri bağlayarak kullandıkları zamanlara dönsün. O zaman yiyecekler lezzetli, giysiler güzel, evler güvenli, gelenekler kutlu olur. Komşu ülkeler uzaktan görsün birbirini, Tavuk ve köpek sesleri uzaktan duyulsun, Ama halklar yaşlanıp ölünceye dek, birbirine gidip gelmesin. (Ünal 2022: 304) 158 Lao Zi, mevcut düzene olan tepkisini, bir ütopya metniyle kaleme almayı tercih etmiştir. Her türlü teknoloji mevcut olmasına rağmen insanların bunları kullanmaması gerektiğini savunmuş, farklı halkların birbirleriyle ilişkilerini kısıtlamıştır. Çünkü Lao Zi’ya göre yaşadığı dönemin en büyük sorunu değişen dünyanın beraberinde getirdiği “bolluk” ve “ulaşılabilirlik”tir. Bu iki etkenin toplum içerisinde huzursuzluk yaratabileceğini öngörmüş ve “aşırı istek, aşırı beklenti, aşırı irade, aşırı özgüven ve aşırı müdahalenin olmadığı sade ve doğanın (Dao’nun) düzenine en yakın yaşam tarzını” (Ünal 2022: 306) önermiştir. Lao Zi’nın ütopya anlayışının sonraki dönemlerde de yazarları etkilediğini söyleyebiliriz. “Halk yine ipleri bağlayarak kullandıkları zamanlara dönsün” ifadesi, “geriye bakma (eskiye özlem)” modelinin aslında başlangıcıdır. Tao Yuanming'in Şeftali Çiçeği Bahçesi adlı eseri de Lao Zi’nın ütopya düşüncesinin bir devamı olarak, “geriye bakma (eskiye özlem)” modelinin örneğini sunmaktadır. Şeftali çiçeği bahçesi bir grup insanın toplumdan kendini soyutlayarak huzurlu bir şekilde yaşadığı hayatı anlatmaktadır. Tarlalarda içiçe geçmiş patikalar, birbirinin köpek ve horoz sesini duyabilecek uzaklıktaki küçük evler, Bahçede dolaşan insanlar, tarlada çalışan işçiler, kadın ve erkeklerin üzerindeki kıyafetler; Tıpkı bahçenin dışındaki dünyada yaşayanlar gibiydiler. Burada yaşlılar ve çocuklar mutlu, hayat keyifliydi. (Ünal Chiang 2019: 41) Tao Yuanming, Doğu Jin Hanedanlığı'ndan Liu Song Hanedanlığı'na geçiş döneminde yaşamıştır. Sık sık savaşların yaşandığı bu dönemde yaşadıklarından bunalınca inzivaya çekilerek tarım yapıp doğada yaşamaya başlamıştır. Ömrünün sonlarına doğru ideal toplum anlayışı daha da derinleşmiş ve savaş, baskı ve sömürünün olmadığı ideal bir cennet yani bir şeftali çiçeği bahçesi hayal etmiştir. (Meng 2005: 44) Tao Yuanming’in yarattığı bu dünya; Taocu düşüncenin insan için en uygunu bulduğu doğal ve ideal yaşam biçimidir. (Ünal Chiang 2019: 40) Birçok araştırmacıya göre (Meng 2005:45, Qin 2017:15, Zhang, Wang 2008: 138) Tao Yuanming’in ütopyası Çin’in ütopya edebiyatının temel taşlarındandır. Sonraki dönemlerde birçok yazar huzurlu bir dünya aramak için yola çıkmış ve kendi şeftali çiçeği bahçesini yaratmıştır. Kaleme aldıkları 159 ütopyaların Tao Yuanming’inkinden tamamen sıyrıldığını söylemek zordur, karanlık gerçeklikten hoşnutsuz olan insanların huzurlu ve sakin Şeftali Çiçeği Bahçesi’ni düşünmeleri gayet olağan bir durumdur. Bu bahçe insanların sıkıntılarından kurtulmaları, kaygılarını unutmaları, huzur ve rahatlık arayışları için adeta bir manevi yuva haline gelmiştir. “Çin edebiyat tarihinde, süregelen ve kesintisiz bir Şeftali Çiçeği Bahçesi kompleksi oluşmuştur denebilir.” (Meng 2005: 45) Qing Dönemi’nde Ütopya Qing Hanedanı Dönemi’nde ütopya anlayışının da ütopya edebiyatının da daha bilinçli bir şekilde ele alınmaya başladığını söyleyebiliriz. Özellikle Birinci Çin-Japon Savaşı’ndan (1894–1895) sonra kendini güvende hissetmeyen ve değişimin elzem olduğunu düşünenlerin sayısı arttıkça, geleneksel yöntemlerin yeni dünyaya uygun olmadığını fark etmek de kolaylaşmış, nihayetinde “reform” ve Batılılaşma daha çekici hale gelmiş, ütopya edebiyatı da tam bu noktada farklı bir boyut kazanmıştır. Geng’a göre (2008: 179-180), Geç Qing Dönemi’ndekiler için “yeni medeniyet” anlayışı, Batı'dan örnek alınan ancak Batı'yı aşan bir şeydir çünkü gerçekte emperyalist ve kapitalist Batı ile Çin arasında büyük bir fark vardır. Batı'nın iddiaları ve gerçek eylemleri arasında çelişkiler bulunmaktadır. Çinlilerin Batı hakkındaki anlayışları derinleştikçe (bizzat oraya giderek edindikleri gözlem ve deneyimlerle), romantik bir ütopya olarak Batı'nın hayali solmaya başlamış ve “yeni medeniyet” arzusu olan Çinliler, bu medeniyetin gerçek dünyada henüz tam anlamıyla “etle kemikleşmediğini” fark etmişlerdir ve Çin’in ütopyası aydınlanmacı kültürel ve politik mücadelenin savaş alanı haline gelmiştir. Bu sebeple Qing Dönemi’ndeki ütopya edebiyatının da tam olarak Batı ile doğru orantılı gittiği söylenemeyecektir. Qing öncesi dönemde bahsi geçen Datong düşüncesinden hareketle "Batıyı aşan Konfüçyüsçü ütopya (超西方 的儒家乌托邦)" (Zhu 2014:211) türü ortaya çıkmıştır. Bu türde yazılmış eserler arasında Kang Youwei'in (康有为) Datong Shu (大同书) eseri, Liang Qichao'ın (梁启超) Yeni Çin'in Gelecek Kayıtları (新中国未来记) eseri, Wu Jianren'ın (吴趼人) Yeni Taş Kayıtları (新石头记) eseri, Lu Shi'e'nın (陆士 谔) Yeni Çin (新中国) eseri vb. sayılabilmektedir. Konfüçyüsçü ütopya romanlarından en ön plana çıkanı Kang Youwei'in Büyük Birlik Kitabı’dır. Zhou Liyan’e göre (2007:32) Kang Youwei, bu 160 eserde, geleceğe yönelik bir dünya vatandaşlığı bilincini detaylı bir şekilde ele almıştır. Bu tür bir ütopya düşüncesi, ahlaki ve toplumsal ilerlemenin teknik ve ekonomik gelişmelerle harmanlandığı bir vizyon sunmuştur. Bu vizyon, yüzyıllar boyunca Çin düşüncesi ve ruhunu derinden etkileyen güçlü bir düşünce olarak kendini kanıtlamıştır. Ayrıca, dünya vatandaşlığı ve gelecekçilik perspektifiyle "eşitlik" kavramını öncelikli bir ilke olarak benimsemiş ve evlilik ile aile sistemlerinin kaldırılması gibi radikal tasarımlar önermiştir. Kang Youwei, insan doğası, birey özgürlüğü ve insan ruhunun sağlıklı ilkelerine dayanan modern kavramları kullanarak hem Batı ütopyasından beslenmiş hem de Çin'in klasik ütopyası olan Şeftali Çiçeği Bahçesi tarzı geleneksel vizyonu aşmıştır. Böylece bu eser, "Çin’in Büyük Birlik düşüncesinin en kapsamlı bölümünü" oluşturmuş ve "Büyük Birlik düşüncesinin en çekici taslağı" olarak kabul edilmiştir. Özellikle geç Qing Dönemi’nde ütopya türleri genişlemiş ve isminde “yeni” kelimesini barındıran Konfüçyüsçü ütopya eserlerinin yanında, bilimkurgu türüne girebilecek ve genelde isminde “gelecek” kelimesine yer verilmiş çeşitli eserler de kaleme alınmıştır. Bu dönemde yazılan ütopya türündeki bilimkurgu romanlarından bazıları Hui Xuezi’nın (悔学子) Geleceğin Eğitim Tarihi (未来教育史) eseri, Chun Fan’ın (春颿) Geleceğin Dünyası (未来世界) eseri, Xiao Ran Yu Sheng’ın (萧然郁生) Ütopya Notları (乌托邦游记) eseri, Huang Jiang Diao Sou’un (荒江钓叟) Ay Kolonisi (月球殖民地) eseridir. Çin'in ilk bilimkurgu romanı olan Ay Kolonisi’nde, ana karakter yüksek teknolojili bir araç olan büyük bir balonla yaptığı keşif yolculuğunda, her adada Çin'den esinlenmiş toplumlarla karşılaşır. Bu keşif yolculuğunda ziyaret edilen adalar, Çin toplumunun birer minyatürü gibidir ve yazar Huang Jiang Diao Sou, bu toplumlar aracılığıyla gerçekliğe yönelik eleştirilerini dile getirir. Bu eserdeki ay, uzaydaki "şeftali çiçeği bahçesi" olarak kurgulamıştır. Aydaki bu hayali toplum, medeni bir toplumun somutlaşmış hali gibi görünmektedir ve yazarın gerçekliği değiştirme arzusunu temsil eder. Bu anlatı, geç Qing Dönemi bilimkurgu romanlarında benzersiz bir edebi manzara yaratır ve "uzak diyar" ütopyası olarak bilinen, yazarın ideal toplumunu yansıtan bir ütopya olarak öne çıkar. (Dou 2015: 20) Qing Dönemi’ndeki ütopya edebiyatı, toplumsal ve kültürel dönüşümlerin etkisiyle zenginleşen ve çeşitlenen bir tür haline gelmiştir. 161 Batılılaşma ve reform hareketlerinin getirdiği yeni fikirler, geleneksel Konfüçyüsçü ütopya düşüncesiyle harmanlanarak, özgün ve karmaşık bir ütopya anlayışının doğmasına yol açmıştır. Bu dönem yazarları aynı zamanda bilimkurgu türüne de önemli katkılar yapmışlardır. Ütopya tarzı bilimkurgu romanları, teknolojik ilerlemelerle toplumsal eleştirileri birleştirerek, okuyuculara hem hayal gücünü genişleten hem de düşündüren anlatılar sunmuştur. Bu bağlamda, geç Qing Dönemi ütopya edebiyatı hem geleneksel değerlerin hem de modern düşüncelerin bir araya geldiği, yenilikçi ve ilham verici bir dönemi temsil etmektedir. Modern Dönem’de Ütopya Qing Dönemi’ndeki ütopya yazımı, Çin’de modern dönemin başlangıcı olan 4 Mayıs Hareketi ile doğrudan ilişkilidir. Yukarıda bahsi geçen birçok yazarın kaleminden çıkan ütopya ve bilimkurgu romanları, 4 Mayıs Hareketi’nin düşünsel arka planını etkilemiştir. Neticede daha iyi dünya düzeni hayaliyle kaleme alınan bu eserler, gençlerin ve aydınların gerçek hayattaki beklentilerinin artık bir an önce gerçekleşmesi gerektiği hissiyatını da güçlendirmiştir. Çin'in modern dönemdeki ütopyaları, genellikle insanların gerçekliği aşma ve ideallerini gerçekleştirme arzularını ve beklentilerini yoğun bir şekilde taşımaktadır. Çin'in sorunlarının ciddiyeti, insanların gerçeklikten kaçmasına izin vermemektedir. Hatta uzak geleceğe dair vizyonlar bile gerçeklikle yakından ilgilidir ve genellikle "tek bir hamlede başarıya ulaşma" eğilimindedir. (Geng 2008: 176) Bu dönemde ütopya hayalleriyle dolu bilimkurgu romanlarından ziyade, dönemin özelliklerini ve sosyal gerçekliği yansıtan eserlere daha çok ihtiyaç vardır. Bu nedenle, sadece ütopya türündeki bilimkurgu romanlarının sayısı sınırlı kalmamış, aynı zamanda bilimkurgu yaratıcılığının kendisi de oldukça zayıflamıştır. Gu Junzheng'ın (顾均正) eserleri, Xu Dishan'ın (许地山) Demir Balığın Solungaçları (铁鱼的腮) eseri ve Lao She'nın (老舍) Kedi Şehri Kayıtları (猫城记) gibi bazı mükemmel eserler ortaya çıksa da, gerçekçilik akımının ana eğilim olduğu ve sürekli savaşların olduğu genel ortamda bilimkurgu romanlarının sesi oldukça zayıftır. Bu türün ötekileştirilmesi ve yavaş gelişmesi kaçınılmazdır. (Dou 2015: 23) Sonuç olarak, Çin’in ütopya edebiyatının en sönük geçtiği dönemin modern dönem olduğunu söyleyebiliriz. Toplumsal gerçekler ve uyanış telaşı 162 arasında sıkışmış yazarlar gerçekçilik akımından kopamamışlar ve halkın siyasi ve ekonomik sıkıntılarını kaleme alırken, şahit oldukları gerçek durum ve manzaralardan yararlanmayı tercih etmişlerdir. Amaç yine ideal bir dünya yaratmak olsa da edebi olarak kullandıkları araç, hayali şeftali çiçeği bahçeleri değil, en alt tabakanın yaşadığı köhne mahalleler olmuştur. Çağdaş Dönem’de Ütopya Çağdaş döneme gelindiğinde Çin’in ütopya edebiyatı yeniden atılım gerçekleştirmiştir. Stabil bir siyasi düzeninin gelişiyle beraber yeni ütopya arayışları ortaya çıkmış, ilerleyen dönemlerdeki teknolojik gelişmelerle de birlikte özellikle ütopya türündeki bilimkurgularda artış olmuştur. Ütopya edebiyatının bilimkurgu unsurlarıyla birleşerek büyük bir tür haline gelmesi, olgunlaşan bu türün Çin'e ulaşmasını sağlamıştır ve Çin özelliklerini taşıyan ütopya tarzı bilimkurgu edebiyatı ortaya çıkmıştır. Geç Qing Dönemi’ndeki bilimkurgu çevirilerinden Çin’in yerel bilimkurgularına kadar, ütopya türü daima ana damarlardan biri olmuştur. İlk ütopya eserleri, geç Qing Dönemi aydınlarının güçlü ulus hayalleri ve endişeleriyle doludur. Savaş Dönemi bilimsel yazınlarındaki ütopya söyleminin eksikliği, hayal gücünün yerini gerçekçilik akımına bıraktığını kanıtlamaktadır. 80'lerin bilimkurgu romanları ise, sosyal yaşamı tasvir etme eğilimiyle distopyanın ilk belirtilerini göstermektedir. 90'lardan bu yana çeşitlenen ütopyalar ise daha karmaşık ve derin anlamlar taşımaktadır. (Dou 2015:19) Li Yan’e göre (2018:128-129) Çin’de çağdaş ütopya çalışmaları iki ana döneme ayrılmaktadır. İlk dönem, devletin kuruluşundan Kültür Devrimi'ne kadar olan süreyi kapsamaktadır. Bu dönemde akademik çevreler, sosyalist ütopya düşüncelerini araştırmıştır. Sovyetler Birliği'nin etkisi altındaki Çinli bilim insanları, ütopyanın gerçek dünyadaki olasılıklarını ve anlamını siyasi pratik açısından incelemişlerdir ancak bu araştırmaların kavramları ve bakış açıları oldukça sınırlı ve tek yönlüdür. İkinci dönem ise 1976'dan günümüze kadar devam etmektedir. 20. yüzyılın sonlarından itibaren Batı ütopya üzerine yeniden düşünmeye başlamış ve araştırmaların içeriği zenginleşmiştir. Disiplinlerarası sınırlar aşılmış; politikadan sosyolojiye, tarihten felsefeye, psikolojiden kültürel çalışmalara, estetikten edebiyata ve anlatıbilime kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yapılmıştır. Çin de bundan etkilenmiş ve son 20 yılda çok sayıda araştırma ortaya koymuştur. 163 Dou Fangfang (2015: 30-48) Çin’inin yeni nesil bilimkurgu romanlarını dört ana başlıkta incelemektedir. Bunlar; bilimkurgu ütopyası, bilimkurgu anti-ütopyası, bilimkurgu distopyası ve bilimkurgu e-topyasıdır. 20. yüzyılın 90'larından itibaren Çin bilim kurgu yazarları, Batı bilim kurgu edebiyatının etkisi altında "yaratılış bilinci" geliştirmeye başlamışlardır. Bu yazarlar, metinlerinde teknolojik olarak ileri bir toplum inşa etmişler ve bu ütopya toplumu, geleneksel ütopyanın kapalılık ve ideallik özelliklerini sürdürürken, 90'lı yılların ruhu ve sosyal gerçekliğiyle sıkı bir şekilde bütünleşmiş, belirgin dönem özellikleri sergilemeye başlamıştır. Bilimkurgu ütopyası örneklerinden bazıları; Zhao Haihong'un (赵海虹) Yongbu Diao (永不岛) eseri, Chi Hui'in (迟卉) Sonsuz Topraklar (无穷无尽的大地) eseri, Liu Cixin'in (刘慈欣) Mikro-Dönem (微纪元) eseri, Pan Haitian'in (潘海天) Ebedi Yaşam Adası (永生的岛屿) gibi eserleridir. Çin’in bilimkurgu anti-ütopyası romanlarındaki en dikkat çekici fark, ütopya romanlarında mükemmel bir toplum inşa edilirken, anti-ütopya romanlarında mükemmel gibi görünen ama aslında öyle olmayan bir toplum inşa edilmesidir. Yani bu romanlardaki kişiler kendilerini "rüya" gibi ideal bir yerde sanarken, aslında "kabus" gibi gerçek bir yerde yaşamaktadırlar. Bu türün örnek eserleri; Wang Jinkang'ın (王晋康) Karınca Yaşamı (蚁生) eseri, Liu Weijia'nın (刘维佳) Cennete Bak (来看天堂), Kule Altındaki Kasaba (高 塔下的小镇) eserleri ve Han Song'un (韩松) 2066 Yılının Batı’ya Yolculuğu (2066 年之西行漫记) gibi eserleridir. Dünya çapında yaşanan ekonomik krizler ve iki dünya savaşının insanlığı derin sıkıntılar içinde bırakmasıyla ortaya çıkan distopya romanları, Çin’deki bilimkurgu distopyalarına da ilham vermiştir. Bu tür, belirgin bir şekilde antiotoriter ve anti-teknolojik özellikler taşımaktadır, yeni nesil bilim kurgu yazarlarının en çok önem verdiği, en büyük başarıları elde ettiği ve en fazla sayıda eser ürettiği tür, bu türdür. Liu Cixin'in (刘慈欣) İnsanlığı Desteklemek (赡养人类), Yutucu (吞食者), Üç Cisim Problemi (三体) serisi, Han Song'un (韩松) Kızıl Okyanus (红色海洋), Vatanım Rüya Görmez (我的祖国不做梦) eserleri, Ma Boyong'un (马伯庸) Sessiz Şehir (寂静之城) gibi eserleri en dikkat çeken romanlardır. E-topya 1 türünün ortaya çıkışından sonra Siberpunk romanları, 1980'lerin çeviri furyası sırasında kademeli olarak Çin'e giriş yapmıştır. 1 E-topya terimi, 21. yüzyılda Amerikalı bilim insanı William J. Mitchell tarafından ortaya atılmıştır. Bu terim, ağ bilgi toplumunun ve siber uzayın oluşumuyla, bilim kurgu 164 Bilgisayar teknolojisi 1960'ların başından itibaren yabancı ülkelerde olgunlaşmasına rağmen, Çin’de 1990'larda hala az sayıda insan tarafından bilinmektedir. Kültür Devrimi Dönemi’nde doğan bilimkurgu yazarları, bilgisayar ağlarının toplum ve insanlar üzerindeki büyük etkisini deneyimlememiş ve ana akım kültüre karşı "punk" ruhunu hayal bile edememişlerdir. Bu nedenle, Çin'in siberpunk romanları Batı'dakilere göre yaklaşık 20 yıl gecikmeyle ortaya çıkmış ve bugüne kadar sınırlı ve zayıf bir gelişim göstermiştir. Çin’in bilimkurgu e-topyasının temsilci eserleri arasında Xinghe'nın (星河) İnternette Düello (决斗在网络) eseri, Wu Yan'in (吴岩) Mouse Pad ( 鼠 标 垫) eseri, Yang Ping'in ( 杨 平 ) MUD - Hacker Olayı (MUD——黑客事件) eseri, Chi Hui'in (迟卉) Dönenlerin Yolu Yok (归者无 路) eseri, Yang Lai'ın (杨来) Figür Oyuncakların Şehri (玩偶之城) eseri ve La La'nın (拉拉) Çevrimdışı (掉线) gibi eserleri bulunmaktadır. Bu romanlar Çin bilimkurgu türünü zenginleştirmiş olsa da yabancı ülkelerdeki aynı temalı eserlerin düşünsel ve sanatsal derinliğine henüz ulaşamamıştır. Çağdaş dönemde ütopya ve bu bağlamda ortaya çıkmış bilimkurgu edebiyatı eserlerinin her biri Batı’da alışık olmadığımız konu ve kişileriyle farklı bir ütopya dünyası sunmaktadır. Bu sebeple çalışma içerisinde hangi eserin özetine yer verileceğinin kararı verilememiş ve yukarıda bahsi geçen temsilci eserler daha sonraki çalışmalarda detaylı eser incelemeleri yapılmak üzere bir kaynak olarak sunulmuştur. SONUÇ Çin ütopya edebiyatı, yüzyıllar boyunca toplumsal ve kültürel dinamiklerle şekillenerek özgün bir yol izlemiştir. Qing öncesi dönemde Konfüçyüsçü ve Daocu düşüncelerin etkisi altında gelişen ütopya anlayışı, doğal bir yaşam tarzını destekleyen ve geçmişi idealize eden metinlerle kendini göstermiştir. Qing Dönemi’nde ise Batı’daki gelişmeler ve reform hareketlerinin etkisiyle, ütopya edebiyat yazımı daha bilinçli ve sistematik bir romanlarında yeni bir ütopya türü olarak karşımıza çıkar. Terim, 1980'lerde gelişen "Siberpunk" alt türüne dayanmaktadır. Siber, biyogenetik teknolojilerle insan kontrolünü veya insanların makineleşmesini ifade ederken, punk toplumsal sistemlere karşı direnen çağdaş kültürel isyancıları temsil etmektedir. 1980'lerde yazar Gardner Dozois, bilgisayar otomasyonunun hâkim olduğu bilim kurgu romanları için "siberpunk" terimini kullanmıştır. 2001'de Mitchell, "E-topya" adlı kitabında, dijital çağda insanları, bilgisayarları ve bilgi kaynaklarını bir araya getiren küresel bilgisayar ağının sanal uzayını E-topya olarak tanımlamıştır. (Dou 2015: 46) 165 hale gelmiştir. Bu dönemde yazılan eserler, Batı’dan esinlenmiş fakat Çin’in özgün kültürel ve felsefi özellikleriyle yeniden şekillendirilmiş ütopyalar sunmuştur. Modern döneme gelindiğinde, gerçekçilik akımının ve toplumsal eleştirilerin ön plana çıktığı bir evreye girildiği için ütopya edebiyatı, savaşların ve toplumsal değişimlerin de etkisiyle, daha geri planda kalmıştır. Ancak çağdaş dönemde, teknolojik ilerlemelerin etkisiyle, ütopya edebiyatı yeniden canlanmış ve çeşitli alt türlerle zenginleşmiştir. Bu dönemde, ütopya, anti-ütopya, distopya ve e-topya gibi farklı temaları işleyen bilimkurgu eserleri, Çin’in toplumsal ve kültürel meselelerine dair derinlemesine analizler sunmuştur. Çin ütopya edebiyatının evrimi, toplumsal ve kültürel bağlamların ütopya kavramını nasıl şekillendirdiğini ve dönüştürdüğünü gösteren önemli bir örnektir. Her dönemde farklı özellikler gösteren bu edebi tür, Çin’in tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtarak, okurlara Batı’dan farklı ütopyalar sunmaya devam etmektedir. Çin ütopya edebiyatının gelecekte nasıl şekilleneceği ve hangi yeni temalarla zenginleşeceği, bu alandaki çalışmaların ilgi çekici bir araştırma konusu olmaya devam edeceğini göstermektedir. 166 KAYNAKÇA Dou, Fangfang (2015). “中国新生代科幻小说的乌托邦建构 ” (Çin'in Yeni Nesil Bilim Kurgu Edebiyatında Ütopya İnşası). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Liaoning Üniversitesi. Geng Chuanming (2008). “清末民初“乌托邦”文学综论” (Qing Hanedanı Sonları ve Cumhuriyet Dönemi Başlangıcındaki “Ütopya” Edebiyatı Üzerine Genel Bir İnceleme). Zhongguo Shehui Kexue 4:176-190+208. Li, Yan (2018). " 梦 想 叙 述的 多 角 度 阐 释 ——当 代 乌 托 邦 研 究 述 评 " (Rüya Anlatısının Çok Yönlü Yorumu: Çağdaş Ütopya Araştırmalarına Bir Bakış). Qilu Shifan Xueyuan Xuebao 33 (4):6. Meng, Erdong (2005). “中国文学中的“乌托邦”理想” (Çin Edebiyatındaki “Ütopya” İdeali). Beijing Daxue Xuebao 1:42-51. Ünal, Gonca (2022). Yol ve Erdem. İstanbul: Can Yayınları. Ünal Chiang, Gonca (2019). “Sırlar Öğretisi”. Eski Çin’de Yazın ve Düşünce. Ed. Gürhan Kirilen. Ankara: Gece Kitaplığı. 31-46 Ünal Chiang, Gonca (2020). “Zhuangzi’nın ‘Varlığın Birliği Kuramı’nda Eşitlik İlkesi,” Kaygı 19(I1): 445-463. Qin, Yaya (2017). “中国式乌托邦的意象研究——以《桃花源记》、《人面桃花》 为 例 ” (Çin Tarzı Ütopya İmgeleri Üzerine Bir Araştırma: “Şeftali Çiçeği Bahçesi” ve “Renmian Taohua” Örnekleri). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Guizhou Üniversitesi. Wang, David Der-wei, et al., editors (2020). Utopia and Utopianism in the Contemporary Chinese Context: Texts, Ideas, Spaces. 1st ed., Hong Kong University Press. Zhang, Yan; Wang, Juan (2008). “西方世俗理念——乌托邦在中国” (Batı’nın Dünyevi İdealleri: Çin’de Ütopya. Juece Yu Xinxi 8:138. Zhou, Liyan (2007). “中国近现代小说的乌托邦书写” (Çin’in Modern ve Çağdaş Romanlarında Ütopya Yazımı). Yayımlanmamış Doktora Tezi. Wuhan: Huazhong Shifan Daxue . Zhou, Liyan (2010). “中西乌托邦文化特征比较论” (Çin ve Batı Ütopyalarının Kültürel Özelliklerinin Karşılaştırılması Üzerine). Ludong Daxue Xeubao 27(2):8-11. 167 Zhu, Jun (2014). “ 晚 清 儒 学 与 近 代 文 学 的 乌 托 邦 想 象 ” (Geç Qing Dönemi Konfüçyüsçülüğü ve Yakın Dönem Edebiyatında Ütopya İmgeleri). Shehui Kexue Jikan 3:211-216. https://www.zdic.net/hans/%E4%B9%8C, 20 Mayıs 2024’te erişildi. https://www.zdic.net/hans/%E6%89%98, 20 Mayıs 2024’te erişildi. https://www.zdic.net/hans/%E9%82%A6, 20 Mayıs 2024’te erişildi. 168 ÇİNCE YAZILI ANLATIM DERS KİTABI DEĞERLENDİRMESİ VE İÇERİK ÖNERİSİ Tuğba AKGÜR Lisans düzeyinde Çince yazılı anlatımda çoğunlukla güncel olmayan, yetersiz ders araçlarının kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak Çince öğrencilerinin yazılı anlatım becerisi başarı oranları diğer dil becerilerine oranla daha düşüktür. Bu çalışmanın amacı, lisans düzeyinde Çince yazılı anlatım ders araçlarının araç değerlendirme ölçütlerine uygun olarak değerlendirilmesi ve bu değerlendirmelerden yola çıkarak ünite içeriği örneği sunmaktır. Çalışmada belge analizi tekniği kullanılmıştır. Değerlendirme tablosu Demir ve Ertaş (2014) ile Miekley (2005) çalışmalarında sunulan değerlendirme ölçütlerinden yararlanılarak, evet-hayır yaklaşımına göre analiz edilecek şekilde yeniden oluşturulmuştur. Yabancı dil öğretimi alanında iki uzman görüşü alındıktan sonra son halini almıştır. Araç değerlendirme ölçütleri genel değerlendirme, sözcük bilgisi, etkinlikler ve etkinlik türleri olmak üzere dört ana başlık altında toplanmıştır. Araç değerlendirme sonuçlarına göre, ders kitapları genel olarak etkinlik çeşitleri ve sıklığı bakımından yetersizdir. Kitaplarda sözcük bilgisine yeterince önem verilmemiştir. Öğrencileri çeşitli yazma stratejileri kullanmaya yönlendiren tek kitap, süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olandır. Lisans düzeyinde tüm işlevsel metin türlerinin öğretilmesi ve metin oluşturma sürecine daha çok önem verilmesi yönündeki gereksinim ve beklentiler göz önüne alındığında, yazılı anlatım derslerinde süreç-tür odaklı yaklaşımın kullanıldığı bir ders içeriği önerilmiştir.   Bu çalışma, 2020 yılında Doç Dr. Gürhan Kirilen danışmanlığında hazırlanmış olan “Gereksinim Çözümlemesine Dayalı Süreç-Tür Odaklı Çince Yazılı Anlatım Ders Aracı Önerisi” başlıklı doktora tezinden üretilmiştir. Dr. Öğr. Üyesi, Düzce Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Mütercim Tercümanlık Bölümü, e posta: [email protected], ORCID: 0000-0003-3595-8181. Yazılı Anlatımda Araç Geliştirme Yazılı anlatım öğretimi ders araçları, öğrencilerin yazma ve hedef dili kullanma konusundaki kavrayışları için temel sağlamayı hedefler. Araçlar genellikle yönlendirilmiş yazma için bir ön hazırlık olarak, ‘destekleyici’ (scaffolding) veya cümle düzeyinde pekiştirici alıştırmalar gibi bir dil odağı sunmak için kullanılır (Macken-Horarik, 2002). Öğrencilere uyaran oluşturmanın ve yazmaları gereken hedef dili anlamalarını sağlamanın yanında araçlar, öğretmenlere ders etkinliklerini düzenlemelerinde yardımcı olması amacıyla da kullanılmaktadır (Tomlinson, 2014, s. 391). Hyland (2003), yazma öğretiminde ders araçlarının rolünü dört maddeyle açıklamıştır:  Model: Hedef türde örnek tümceler ve metinler sunar.  Dil Desteği (scaffolding): Tartışmak, analiz etmek ve alıştırma yapmak için dil örneklerinin kaynağıdır.  Referans: Çevrimiçi veya basılı bilgi açıklamaları ve ilgili dilbilgisi, sözcük bilgisi veya üslup formlarına örnekler sağlar.  Uyaran: Yazmayı teşvik eden kaynaklardır. Genellikle basılı veya internet metinleri içerir, ancak video, grafik veya ses kaydı gibi gerçek nesne öğeleri de içerebilir. Jolly ve Bolitho’ya göre (2011, s. 112), ders aracı tasarımı bir boşluğun ya da mevcut ders kitabının öğrenme gereksinimlerini karşılayamaması veya öğrencilerin belirli bir yazma yönünde daha fazla uygulamaya gereksinim duyması durumlarının belirlenmesiyle başlamalıdır. Bu bağlamda, araç tasarlamaya başlamadan önce kapsamlı bir gereksinim çözümleme yapmak doğru bir adım olacaktır. Öğretmenler araç geliştirmede başlangıç noktaları olarak kendi öğrenci gruplarının gereksinimlerini seçebilirler. Araç geliştirmenin bir başka olumlu yönü de güncelliktir (Block, 1991). Jolly ve Bolitho (1998), ders aracı geliştirme sürecini şu altı başlıkta özetlemişlerdir:  Belirleme: yeni hazırlanacak olan ders aracı yardımıyla çözülmesi gereken sorunların öğretmenler ya da öğrenciler tarafından belirlenmesi.  Araştırma: dil, beceri ya da içerik bakımından gereksinim duyulan ya da sorun yaşanan alanın araştırılması. 170  Bağlamsal Gerçekleştirme: uygun fikirler, bağlamlar ya da metinler bularak, hazırlanacak olan yeni ders aracına bağlamsal gerçeklik kazandırılması.  Eğitimsel Gerçekleştirme: uygun etkinlikler bularak araçların eğitimsel olarak gerçekleştirilmesi ve kullanım için en uygun yönergelerin yazılması.  Fiziksel Üretim: düzen, yazı tipi, görseller gibi unsurlar dikkate alınarak araçların üretilmesi.  Kullanma ve Değerlendirme: ders araçlarının kullanımını takiben, daha önce belirlenen amaçlara göre değerlendirilmesi. Araç geliştirirken özgünlük, göz önünde bulundurulması gereken önemli bir husus olmakla birlikte, özgün metinler her zaman iyi modeller olmayabilir. Öğretmenler özgün metin seçerken zayıf yapılandırılmış metinleri ayıklamaya özen göstermelidirler. Doğru uzunlukta, doğru düzeyde anlaşılır ve erişilebilir bir kültürel referans derecesine sahip özgün metinler bulmak, özellikle öğretmenlerin bunları en etkili şekilde kullanabilecek ilgili etkinlikler geliştirmeleri çok zaman alabilir (Bell ve Gower, 1998). Ayrıca uygun özgün metinlerin ulaşılabilir olduğu durumlarda bile bunları yaratıcı ve etkili bir şekilde kullanarak öğrencilerin ilgisini çekmek ve bu aracın verimliliğini en üst seviyeye çıkarmak, öğretmenler üzerinde büyük bir yük oluşturabilir (Hyland, 2003, s. 93). Yine de uygun ders araçlarının bulunmadığı durum ve koşullarda özgün ders aracı oluşturmak, öğretmenler için en etkili yol olarak kabul edilir. Özellikle yabancı dil öğreniminde araç kullanımına yönelik temel eleştiri, kullanılan araçların tanıtım amaçlı olmaları ve belirli bir öğrenen grubunu, kültür veya eğitim bağlamını hedeflememeleridir. Altan (1995, s. 59), öğretim bağlamı ve ders kitabı arasındaki olası uyumsuzluğu dile getirirken, “Modern ders kitaplarımız, çoğu yabancı dil öğrencisinin asla karşılaşmayacağı durumlara dayanan eylemler ve işlevlerle doludur.” ifadelerini kullanmaktadır. Bu uyumsuzluk durumu, zaten sınırlı olan Çince yazma öğretimi ders araçları için de geçerlidir. Böyle durumlarda öğretmenler için kendi araçlarını tasarlamak veya uyarlamak, kendi özel öğrenme ortamlarını göz önünde bulundurarak ders araçlarındaki ‘uygunluk’ eksikliğinin üstesinden gelmelerini sağlayabilir. 171 Çince Yazılı Anlatım Ders Araçları Genel Durumu Çincenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi ders araçlarının sıklıkla yayınlanmaya başlaması ancak 1990’lı yıllarda gerçekleşmiştir. Her ne kadar İngilizce öğretiminde kullanılan araçlara kıyasla birçok yönden eksik sayılsa da yine de mevcut ders araçlarının Çincenin yabancı dil olarak öğretilmesindeki rolü önemlidir. Çince yazılı anlatım becerisinin gelişiminde ders araçlarının en önemli görevi, öğretim içeriğini standartlaştırmak ve sistematik hale getirmektir. Öğretim için çeşitli örnekler ve çok düzeyli, çeşitli alıştırmalar sağlamanın yanında eğitsel bilgi ve yazma bilgisini açıklamak da Çince ders araçlarının önemli işlevlerindendir (Xie, 2013, s. 9). 1970’li yıllarda Çincenin yabancı dil olarak öğretiminin yaygınlaşmaya başlamasından itibaren uzun yıllar boyunca Çince dinleme-konuşma ve okuma-yazma becerileri yeterince iyi koordine edilmeden, hatta bağlantısız şekilde yürütülmüştür. Buna ek olarak dinleme-konuşma becerilerinin gelişmesine öncelik verilirken, okuma-yazma becerilerine yeterli özen gösterilmemiştir. Uzun süre boyunca bu koşullar, Çincenin hem öğretilmesinde hem de öğrenilmesinde aşılması gereken bir zorluk olarak kalmıştır. Buna bağlı olarak, yazılı anlatım ders araçları her zaman konuşma ders araçlarından daha yetersiz olmuştur (Xie, 2013, s. 9). Çoğu öğretmen ve akademisyen, Çince ileri seviye yazma öğretiminde öğrencilerin koşullarına ve ilgi alanlarına uygun yazma öğretimi sağlayabilmek amacıyla, uygun konu veya metinler seçerek derste kullanmanın uygulanabilir olduğuna inanmaktadır. Böyle bir görüşün varlığı bile, bir anlamda, ideal ders araçlarının eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Bir ders aracına bağlı kalmamak öğretimi daha özgür ve esnek hale getirse de yazma öğretiminin sistemli bir şekilde ilerlememesine de neden olabilir. Yabancı dil olarak Çince öğretimi geçmişi İngilizceye kıyasla oldukça kısa olması nedeniyle Çincenin yabancı dil olarak öğretilmesi konusunda yapılan araştırma sayısı da sınırlı seviyededir. Dolayısıyla ileri düzeyde Çince yazılı anlatım ders araçları üzerine yapılmış olan araştırmaların sayısı da daha azdır. Bu alandaki araştırma sonuçlarının ortak noktası ise, yazılı anlatım ders araçlarının çeşitli açılardan yetersiz olduğu yönündedir. Feng Yan (2010), yabancı dil olarak Çince öğretimi yazma ders araçlarını analiz ettiği çalışmasında, ders araçlarının az sayıda olduğu; konu seçiminin uygulanabilirlikten uzak ve sıkıcı olduğu; yazma anlayış ve tekniğinin geri kalmış ve tek tip olduğu sonuçlarına ulaşmıştır. 172 Chen Zuohong (2010), Çin’de 1998 yılından itibaren yayınlanan yabancılara yönelik Çince yazma dersi araçlarının genel durumunu araştırmıştır. Bu çalışmasında Chen, yazma becerisi eğitimi konusunda bazı ilerlemeler kaydedildiğini ve birkaç Çince ders aracının beğenilerek kullanıldığı fark etmekle birlikte, ders araçlarıyla ilgili birçok sorunun halen varlığını koruduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu sorunlardan ilki, ders araçlarındaki öğretim içeriğinin sistematik olmaması ve belirli bir amaca yönelik yazma becerisi öğretiminden yoksun olmasıdır. İkinci büyük sorun ise, örnek metinlerin ve uygulamaların monoton olması, çoğu ders aracında belirli bir öğretim yaklaşımının bulunmamasıdır. Zheng Yuanyuan (2012) Çin’de kullanılan yazma öğretimi ders araçlarının sorunlarını incelemiş ve diğer araştırmalarla benzer sonuçlara ulaşmıştır. Zheng’ın inceleme sonuçlarına göre yazma ders araçlarının çoğu biçimsel (resmi) eğitime odaklanmıştır ve araçların dil kullanımına ilişkin rehberliği sistematik bir tasarımdan yoksundur. Aynı zamanda araçlarda sınıf ortamı eğitim gereksinimleri göz ardı edilmiş, öğretilen bilgilerin içselleştirilmesi için öğrenmenin hemen ardından uygulama yapma düzeni yetersiz kalmıştır. Bu sorunlara ek olarak öğretmen kitaplarının eksikliği, öğretmenlerin dönem içi öğretim hedeflerini belirlemelerini zorlaştırarak birleşik bir öğretim hedefi oluşturmayı imkânsız hale getirmektedir. Chen Wenming (2011) yabancılar için hazırlanan eski ve güncel Çince yazılı anlatım ders araçlarını karşılaştırmış, ders araçlarının belirli açılardan gelişme göstermesine rağmen temelde içerik ve form açısından yaratıcılıktan yoksun kalmaya devam ettiği sonucuna ulaşmıştır. Chen’a göre ders araçlarının en belirgin sorunları;  Ders araçlarının formatı geleneksel biçimdedir ve medya araçları, internet kaynakları neredeyse hiç kullanılmamakta, bu nedenle de öğrencilerin gereksinimlerini karşılayamamaktadır.  Metin konularının çoğu öğrenciler için ilgi çekici değildir ve örnek metinler genellikle gerçek hayattan uzaktır.  Zorluk seviyesinin bilimsel bir kontrolü olmamasının yanında, örnek metinlerin sayısı ve uzunluğunun çok fazla olması; yeni sözcük öğretimi ve sözcüklerin tekrarı konusunda kontrolsüzlüğü de beraberinde getirmektedir.  Yazma alıştırmaları tekdüze ve kademeli ilerlemeden yoksun, verilen ödevlerin amacı belirsizdir. 173 Özetlemek gerekirse, Çincenin yabancı dil olarak öğretimi son yıllarda hızla yaygınlaşsa da Çince yazılı anlatım ders araçlarının koşulları birçok ortak yönden yetersiz kalmaya devam etmektedir. Bu eksiklerin en belirginleri yetersiz ders aracı sayısı ve çeşidi, seçilen metin türlerinin ve örnek metin konularının gerçek hayatla bağlantısız olması, ders aracı içeriği ve tasarımının geleneksel ve sıkıcı olmasıdır. Araçların sınıf içi öğretime uygun etkinlik içeriğinin yetersiz olması, belirli bir yaklaşım veya sisteme göre düzenlenmemiş olması ve son olarak görsel-işitsel medya, internet veya mobil uygulamalarla ilişkilendirilmeyerek güncellikten uzak kalmış olması da en belirgin sorunlar arasındadır. Yöntem Çalışmamızda nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Çin’de yabancılara Çince öğretimde yaygın olarak kullanılan beş farklı yazılı anlatım ders kitabı, farklı alan yazın kaynaklarının taranması ve uzman görüşlerinin alınmasıyla oluşturulan araç değerlendirme ölçütleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Değerlendirme tablosu hazırlanırken Demir ve Ertaş (2014) ile Miekley (2005) çalışmalarında sunulan değerlendirme ölçütlerinden yararlanılarak, evet-hayır yaklaşımına göre analiz edilecek şekilde yeniden oluşturulmuş, iki uzman görüşü alındıktan sonra son biçimi verilmiştir. Araç değerlendirme ölçütleri; genel değerlendirme, sözcük bilgisi, etkinlikler ve etkinlik türleri olmak üzere dört ana başlık altında toplanmıştır. Değerlendirilmesi yapılan beş ders aracı bilgileri Tablo 1’deki gibidir: Tablo 1. Araç Değerlendirme Ölçütlerine Göre Değerlendirilen Ders Kitapları Kitap Adı Kitap Yazarı Yayınevi Tarihi Developing Chinese Intermediate Writing 发展汉语中级写作 Cai Yongqiang Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi Yayınevi 2012 Practical Chinese Writing 实用汉语写作进阶 Huawen Shengshi Yabancı Diller Yayınevi 2011 A Practical Chinese Writing Course For Foreigners 留学生实用汉语写作教程 Jin Shunian Liu Delian Zhang Wenxian Pekin Üniversitesi Yayınevi 2009 Writing Essays in Chinese 外国人汉语过程写作 Yang Li Pekin Üniversitesi Yayınevi 2006 Foreigners Chinese Writing 留学生汉语写作进阶 He Lirong Pekin Üniversitesi Yayınları 2003 174 Araç Değerlendirme Bulguları Çalışmanın bu bölümünde, Çince yazılı anlatım dersinde kullanılan ders araçlarının değerlendirme bulguları yer almaktadır. Araç değerlendirme bulguları, genel değerlendirme tablosu ile Tablo 2’te sunulmuştur: Tablo 2. Ders Araçları Genel Değerlendirme Tablosu Genel Değerlendirme 1 2 3 4 Developing Chinese Intermediate Writing (2012) Practical Chinese Writing (2011) A Practical Chinese Writing Course For Foreigners (2009) Writing Essays in Chinese (2006) Foreigners Chinese Writing (2003) 1.Belirli bir öğretim yaklaşımı kullanılmış mı? (Evet ise hangi yaklaşım kullanılmış?) Hayır Evet – Tür Odaklı1 Evet – Tür Odaklı2 Evet – Süreç Odaklı3 Hayır 2.Öğrenciler yeni ünite başlangıcında içerik hakkında bilgilendiriliyor mu? Hayır Evet Evet Evet Hayır 3.Ele alınan metin türleri, öğrenci beklentileriyle uyuşuyor mu?4 Hayır Evet Evet Hayır Hayır 4.İçerikler güncel mi? Evet Evet Hayır Hayır Hayır 5. İşlevsel metin türlerinin çeşitlerini içeriyor mu? Hayır Evet Evet Hayır Hayır 6.İkinci dilde yazma alt becerilerine yer veriyor mu? Evet Hayır Evet Evet Evet Bu ders aracının tür odaklı yaklaşıma göre hazırlandığı önsözde belirtilmemiştir. Ancak yapılan değerlendirme sonucu aracın tür odaklı yaklaşıma uygun olarak hazırlanmış olduğu anlaşılmıştır. Bu ders aracının tür odaklı yaklaşıma göre hazırlandığı önsözde belirtilmemiştir. Ancak yapılan değerlendirme sonucu aracın tür odaklı yaklaşıma uygun olarak hazırlanmış olduğu anlaşılmıştır. Bu ders aracının önsözünde, aracın süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlandığı vurgulanmıştır. Öğrenci beklentileri, öğrencilere uygulanan gereksinim çözümleme sormacası, yarı yapılandırılmış mezun odak grup görüşmeleri ve bunların çözümlemeleri sonucu belirlenmiştir. 175 7.İçerik, hedef dil kültürü hakkında yeni bilgiler öğrenmeye yönelik bir pencere görevi görüyor mu? Evet Hayır Hayır Evet Evet 8.Etkinlik açıklamaları anlaşılır mı? Evet Evet Evet Evet Hayır 9.Yeni yapılar sistematik olarak sunuluyor mu? Evet Hayır Hayır Hayır Evet 10.Yeni yapıların açıklamaları yeterince bilgilendirici mi? Evet - - - Hayır 11.Özgün (authentic) metinlerden örnekler içeriyor mu? Hayır Evet Hayır Evet Evet 12.Örnek metinlerin zorluk derecesi bu seviyedeki öğrenciler için uygun mu? Evet Evet Evet Hayır Zor Evet 13.Kontrollü ve yönlendirmeli metin yazma etkinlikleri içeriyor mu? Evet Hayır Evet Evet Evet 14.Üniteler haftalık ders saatine uygun uzunlukta mı? Evet Evet Hayır – Uzun Hayır – Uzun Evet 15.Ünite sayısı dönem içi hafta sayısına uygun mu? Evet Evet Hayır-Fazla HayırAz HayırFazla 16.Yönergeler, yeni bir metin türü yazmayı öğrenmeden önce öğrencileri o türde metinler okuyup anlamaya yönlendiriyor mu? Hayır Hayır Evet Hayır Hayır 17.Yazma öncesi örnek metin sunuyor mu? Evet Evet Evet Hayır Evet 18.Etkinliklerde örnek metin sunuyor mu? Hayır Evet Evet Evet Evet 19.Yazma sonrası örnek metin sunuyor mu? Hayır Hayır Evet Evet Evet 176 20.Sınıf dışında öğrenmeyi güdülüyor mu? (Ders dışı görevler veriyor mu?) Evet Hayır Evet Evet Hayır 21.Çince yazılı anlatım becerisini iletişimsel amaçlar için kullanma olanağı sunuyor mu? Hayır Evet Evet Hayır Evet 22.Düzenleme ve tasarım açısından öğrencilerin tercihlerini yansıtıyor mu?5 Evet Evet Hayır Hayır Hayır 23.Öğrencileri çeşitli yazma stratejilerinin kullanımına yönlendiriyor mu? Hayır Hayır Hayır Evet Hayır 24.Öğrencilerin yazılı metni anlamalarına yardımcı olacak yeterli resim, çizim, tablo vb. içeriyor mu? Evet Evet Hayır Hayır Hayır 25.Öz değerlendirme bölümleri içeriyor mu? Evet Hayır Hayır Evet Hayır Ders araçlarının iki tanesi tür odaklı (Practical Chinese Writing 2011, A Practical Chinese Writing Course For Foreigners 2009), bir tanesi süreç odaklı yaklaşıma (Writing Essays in Chinese 2006) göre oluşturulmuştur. Süreç odaklı yaklaşıma göre oluşturulan ders aracı Çin’de bu yaklaşıma göre hazırlanan ilk ders aracıdır (madde 1). İşlevsel metin türleri, sadece tür odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan Practical Chinese Writing ve A Practical Chinese Writing Course For Foreigners ders araçlarında bulunmakta, diğer araçlarda bulunmamaktadır (madde 5). Practical Chinese Writing, A Practical Chinese Writing Course For Foreigners ve Writing Essays in Chinese ders araçlarında Çince dilbilgisi özelliklerine yönelik bir açıklama ya da etkinlik bulunmamaktadır (madde 10). 5 Öğrenci tercihleri, öğrencilere uygulanan gereksinim çözümleme sormacası, yarı yapılandırılmış mezun odak grup görüşmeleri ve bunların çözümlemeleriyle belirlenmiştir. 177 Tür odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan 2 ders aracı ve herhangi bir yaklaşım içermeyen Foreigners Chinese Writing kitabı öğrencilere yazma becerisini iletişimsel amaçlar için kullanma olanağı sunmaktadır (madde 21). Ders araçlarından sadece süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan Writing Essays in Chinese, öğrencileri çeşitli yazma stratejilerinin kullanımına yönlendirmektedir (madde 23). Tablo 3. Ders Araçları Sözcük Bilgisi Değerlendirme Tablosu Sözcük Bilgisi Developing Chinese Intermediate Writing (2012) Practical Chinese Writing (2011) A Practical Chinese Writing Course For Foreigners (2009) Writing Essays in Chinese (2006) Foreigners Chinese Writing (2003) 1.Metin türüne uygun yeni sözcükler sunulmuş mu? Evet Evet Evet Hayır Evet 2.Sözcük bilgisi (her derste yeni sözcüklerin sayısı) bu dil seviyesindeki öğrenciler için uygun mu? Evet Evet Evet Hayır Evet 3.Yeni sözcükler çeşitli bağlamlarla bütünleştirilmiş mi? Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır 4.Öğrencilerin yeni sözcükleri kullanmasını gerektiren etkinlikler var mı? Evet Hayır Hayır Hayır Hayır Araçların sözcük bilgisi değerlendirmesinde iki nokta dikkat çekmektedir. Birincisi; ünitede öğretilen yeni sözcüklerin çeşitli bağlamlarla bütünleştirildiği etkinlik ya da açıklama, araçların hiçbirinde bulunmamaktadır. Diğeri ise, öğrencilerin yeni sözcükleri kullanmasını sağlayacak etkinliklerin sadece Developing Chinese Intermediate Writing aracında bulunması, diğer araçlarda bulunmamasıdır. 178 Tablo 4. Ders Araçları Etkinlik Değerlendirme Tablosu Etkinlikler Developing Chinese Intermediate Writing (2012) Practical Chinese Writing (2011) A Practical Chinese Writing Course For Foreigners (2009) Writing Essays in Chinese (2006) Foreigners Chinese Writing (2003) 1.Etkinlikler her ünitede çeşitlilik gösteriyor mu? Hayır Hayır Evet Evet Evet 2.Öğrencileri grup halinde çalışmaya yönlendiriyor mu? Evet Hayır Evet Evet Evet 3.Öğrencilerin HSK sınavı yazılı anlatım bölümündeki başarılarını artırmaya yönelik etkinlikler içeriyor mu? Hayır Hayır Evet Evet6 Evet 4.Öğrencileri (herhangi bir metin türü yazmaya başlamadan önce) araştırmaya yönlendiriyor mu? Hayır Evet Evet Evet Hayır 5.Öğrencileri okul dışında farklı Çince metin türleri okumaya yönlendiriyor mu? Hayır Hayır Evet Hayır Hayır 6.Öğrencileri okul dışında farklı Çince metin türleri yazmaya yönlendiriyor mu? Hayır Hayır Evet Hayır Hayır 7.Yazma etkinlikleri, dilbilgisi kuralların gerekli olduğu durumlar oluşturarak öğrencilerin bu kuralları kullanmasını kolaylaştırıyor mu? Evet Hayır Hayır Hayır Evet 8.Etkinlikler sınıf ortamında tamamen uygulanabilir mi? Evet Evet Evet Evet Evet Değerlendirilen beş ders aracından sadece biri, Developing Chinese Intermediate Writing, öğrencileri grup halinde çalışmaya yönlendirmektedir (madde 2). Değerlendirilen araçlardan öğrencileri okul dışında da farklı metin 6 Bu ders aracında toplam 4 ünite, adayların HSK sınavı yazılı anlatım bölümündeki başarılarını artırmaya yönelik hazırlanmıştır. 179 türleri okumaya ve yazmaya yönlendiren tek ders aracı ise tür odaklı yaklaşıma göre hazırlanan A Practical Chinese Writing Course For Foreigners isimli araçtır (madde 5, 6). Tablo 5. Ders Araçları Etkinlik Türleri Değerlendirme Tablosu Etkinlik Türleri Developing Practical Chinese Chinese Intermediate Writing Writing (2011) (2012) A Practical Chinese Writing Course For Foreigners (2009) Writing Essays in Chinese (2006) Foreigners Chinese Writing (2003) 1.Boşluk doldurma Evet Hayır Evet Hayır Evet 2.Cümle tamamlama Evet Hayır Hayır Hayır Evet 3.Paragraf tamamlama Evet Hayır Hayır Evet Evet 4.Verilen sözcüklerden cümle oluşturma (HSK 5) Hayır Hayır Hayır Evet Evet 5.Verilen söz öbeklerinden cümle oluşturma (HSK 5) Hayır Hayır Hayır Hayır Evet 6.Verilen sözcüklerden paragraf oluşturma (HSK 5) Hayır Hayır Hayır Evet Evet 7.Verilen cümleleri anlamlı paragraf oluşturacak şekilde sıralama Hayır Hayır Hayır Hayır Evet 8.Verilen duruma uygun not/paragraf/uyarı/açıklama/mesaj vb. yazma Hayır Hayır Evet Hayır Evet 9.Verilen cümleleri bağlaçla birleştirerek yeniden yazma Evet Hayır Hayır Hayır Evet 10.Noktalama işaretlerini metne yerleştirme Hayır Hayır Evet Hayır Evet 11.Yanlış bulunan cümleyi düzeltme (dilbilgisi) Evet Hayır Evet Hayır Evet 12.(Yazma öncesi örnek metne yönelik) soru-cevap Evet Hayır Hayır Hayır Hayır 180 13.(Etkinlik örnek metnine yönelik) soru-cevap Hayır Hayır Hayır Hayır Evet 14.(Yazma sonrası okuma metnine yönelik) soru-cevap Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır 15.Açımlama (paraphrase) Hayır Hayır Evet Hayır Hayır 16.Yorumlama (resim, durum vb.) (HSK 5) Evet Hayır Hayır Evet Hayır 17.Süre sınırlı özgür yazma (freewriting) (HSK 5) Hayır Hayır Hayır Evet Hayır 18.Örnek metni model alarak metin yazma (Süre sınırı olmadan) Hayır Evet Hayır Hayır Hayır 19.Beyin fırtınası ve taslak oluşturma (brainstorming and outlining) Hayır Hayır Hayır Evet Hayır Ders araçlarının etkinlik türleri açısından değerlendirilmesi sırasında sadece iki ders aracında, Writing Essays in Chinese ve Foreigners Chinese Writing’de Çince Seviye Sınavı’na (HSK) yönelik etkinliklere yer verildiği görülmüştür (madde 4, 5, 6). Yazma öncesi örnek metne yönelik soru-cevap, etkinlik örnek metnine yönelik soru-cevap, yazma sonrası örnek metne yönelik soru-cevap etkinlik türleri ayrı ayrı olmak üzere sadece 2 ders aracında yer almaktadır (madde 12, 13, 14). Süre sınırlı özgür yazma ve öğrencilerin metin oluşturma sürecini kolaylaştırmayı sağlayan beyin fırtınası ve taslak oluşturma etkinlikleri sadece süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan Writing Essays in Chinese kitabında yer almaktadır (madde 17, 19). SONUÇ Ders kitapları genel olarak etkinlik çeşitleri ve sıklığı bakımından yetersizdir. Ayrıca kitapların görsel açıdan özensiz ve sıkıcı olduğu, öğrencileri güdüleyici bir görsellik ve içeriğe sahip olmadıkları anlaşılmıştır. İncelenen ders kitaplarında dikkat çeken bir diğer nokta ise, tüm kitaplarda sözcük bilgisine yeterince yer verilmemiş olmasıdır. Sınıf ortamında 181 öğrencilerin derste ortak katılım sağlayabileceği beyin fırtınası, taslak oluşturma gibi grup çalışmalarına yönlendiren etkinlikler süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan kitapta (Writing Essays in Chinese, 2006) yer alsa da bu kitaptaki etkinlikler Türk öğrencilerin seviyesi için zor ve karmaşıktır. Buna rağmen, öğrencileri çeşitli yazma stratejileri kullanmaya yönlendiren tek kitap, süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olandır. Lisans düzeyinde Çince öğrenen öğrencilerin tüm işlevsel metin türlerinin öğretilmesi ve metin oluşturma sürecine daha çok önem verilmesi yönündeki gereksinim ve beklentileri göz önüne alındığında, yazılı anlatım derslerinde süreç-tür odaklı yaklaşımın kullanılmasının, dersin verimliliğini ve öğrenci başarısını artıracağı öngörülmektedir. Öneri Kuramsal veriler ve çalışmamızdan elde ettiğimiz veriler doğrultusunda yazılı anlatım öğretimi için süreç-tür odaklı yaklaşım temel alınarak ünite örneği oluşturulmuştur. Ünite örneği, Agesta (2016) ve Du’nun (2015) örnek planlarının üzerinde bazı değişiklikler yapılarak yedi aşamalı süreç-tür odaklı ders planına uyacak şekilde oluşturulmuştur. ‘Başvuru Mektubu’ metin türüne ait bu örnek Ek 1’de sunulmuştur. Ünite önerisi üzerinde Çince yönergelerin Türkçe tercümeleri ve yaklaşımın yedi aşamasına ait açıklamaları (italik font) verilmiştir. 182 KAYNAKÇA Agesta, S. (2016). Process-Genre Approach: Breaking Students Barriers in Writing. International Conference On Education, 811817. Altan, M. Z. (1995). Culture In EFL Contexts-Classroom and Coursebooks. Modern English Teacher, No.2, s. 58-60. Block, D. (1991). Some Thoughts on DIY Materials Design, ELT Journal, Vol. 45, Issue 3, s. 211–217, Chen, Z. H. (2010). 对外汉语写作教学与写作教材建设刍议. 民族教育研究 (Yüksek Lisans Tezi). Chen, W. (2011). 对外汉语写作教材研究 - 以新旧两部对外汉语写作教材为例 (Yüksek Lisans Tezi). Demir Y. & Ertaş A. (2014). A Suggested Eclectic Checklist for ELT Coursebook Evaluation. The Reading Matrix. Vol. 14, Number 2. Du, B. (2015) Raising Process-Genre Awareness: A Proposal of ESP Writing Lesson Plan. Creative Education, 6, s. 631-639. Feng, Y. (2010). 对外汉语写作教材研究-以两部对外汉语中级写作教材为例. Shaanxi Normal University (Yüksek Lisans Tezi). HANBAN, Confucious Institute Headquarters. (2010). Uluslararası Genel Amaçlı Çince Öğretim Programı. Hyland, K. (2003) Second Language Writing. Cambridge: CUP. Hyland, K. (2003). ‘Materials for Developing Writing Skills’, in B. Tomlinson (ed.), Developing Materials For Language Teaching, s. 391-405. Jolly, D. & Bolitho, R. (2011), ‘A Framework for Materials Writing’ in B. Tomlinson (ed.), Materials Development in Language Teaching (2nd edn). Cambridge: Cambridge University Press, s. 107-34. Macken-Horarik, M. (2002). Something to Shoot for: A Systemic Functional Approach to Teaching Genre in Secondary Schools. In AM. Johns (Ed.), Genre in The Classroom: Multiple Perspectives (1 Ed. s. 17-42). New Jersey: Lawrence Earlbaum Associates. Miekley, J. (2005). Esl Textbook Evaluation Checklist, The Reading Matrix Vol. 5, No. 2. Tomlinson, B. & Masuhara, H. (2013). Review of adults EFL courses, ELT Journal, 62(2), s. 233-249, in Tomlinson, B. Materials Development in Language. UK: Cambridge University Press. Tomlinson, B. (2014). Developing Materials for Language Teaching: Second Edition. Bloomsbury Academic. Xie, W. (2013). A Comparative Study of the Three Senior Writing Materials. 对三种 高级写作教材的比较研究. 东北师范大学 (Yüksek Lisans Tezi). 183 Ek 1: Ünite Önerisi 申请书 (Başvuru Mektubu) (1.Hazırlık Aşaması) Bu aşamada hedef metin türü ve kullanım alanları öğretmen tarafından öğrencilere açıklanır. Türün yapısal özellikleri anlatılır. 简介: 提出请求时使用的文书。  申请书是个人或集体向组织、机关、企事业单位或社会团体表述愿望、 提出请求时使用的一种文书。申请书的使用范围广泛,申请书也是一种专用 书信,它同一般书信一样,也是表情达意的工具。  (2.Tür Bilgisi Oluşturma Aşaması) Bu aşamada öncelikle öğrencilere hedef tür için hangi ifadeleri kullanabilecekleri sorularak beyin fırtınası yapılır. Daha sonra hedef türe ait dil bilgileri öğretilir, öğretmen hedef türe ait bilgileri ve anahtar ifadeleri kısaca özetleyerek metin yazma sürecinde kullanılmak üzere tahtaya yazar ve öğrencilerin hedef türle ilgili sorularını yanıtlar. 1. 注释: 模板格式说明 (Not: Biçimsel Açıklama) 请仔细读以下的说明。(Aşağıdaki açıklamaları dikkatlice okuyunuz.) 开头  先写称呼,既接受申请的单位或者部门。 写申请书时常用的问候语时 “您好”。 正文  首先介绍自己的情况,然后说明申请的内容及原因。 结尾  写一些请求批准的礼貌用语。 写完后应该用 “此致,敬礼” 或者 “祝您工作顺利” 等尊语。  申请的事项要写清楚、具体,涉及到的数据要准确无误。  理由要充分、合理,实事求是,不能虚夸和杜撰。  语言要准确、简洁,态度要诚恳、朴实。  最后,写清楚申请人的姓名及申请时间。 2. 写申请书常用词 (Başvuru Mektubunda Sık Kullanılan Sözcükler) 仔细读以下的词汇使用。(Aşağıdaki açıklamaları dikkatlice okuyunuz.) 敬爱的/ 尊敬的  对地位或辈分比自己高的人表示敬重 尊敬的校长 / 领导 184 本人  人称代词,说话人指自己 这是本人的亲身经历。 贵校 / 贵公司  尊贵的学校 / 公司 期望与贵公司合作。 申请贵校我必须具备哪些条件? 贵校是我的第一选择。 此致敬礼  用于书信、报告等末尾,表示亲切祝愿或友好地致意 3. (Türün Örneklendirilmesi Aşaması) Bu aşamada öğretmen rehberliğinde örnek metinler okunur ve öğretmen metin türünün sosyal işlevini açıklar. Öğretmen, hedef türün genel yapısını anlamalarına yardımcı olmak için öğrencilere örnek metinlerle ilgili sorular sorar. Öğrenciler, metnin dilsel özellikleriyle ilgili etkinlikleri öğretmen rehberliğinde yapar. 3. 例文一 (Örnek Metin 1) 请仔细读以下的例文。(Aşağıdaki örnek metni dikkatlice okuyunuz.) 入学申请书(学习语言) 尊敬的老师: 您好! 本人是一名土耳其学生,已经获得了安卡拉大学的学士学位,专业为 国际贸易。我想申请到贵校留学一年,学习汉语。我学习努力,成绩优秀。我 对汉语非常感兴趣。如果我学好了汉语,将为中国与土耳其之间的贸易往来贡 献量。 希望您能接受我的申请。 4. 例文二 (Örnek Metin 2) 请仔细读以下的例文。在读例文时,请注意用粗体字写的词汇使用。 (Aşağıdaki örnek metni dikkatlice okuyunuz. Metni okurken kalın puntoyla yazılmış olan sözcüklerin kullanımına dikkat ediniz.) 入学申请书(读硕士) 南开大学尊敬的负责人 你们好! 185 我是 2018 年以优异成绩(3.60 多分)毕业安卡拉大学的一名学生。毕业 之前,我担任过接待员、销售代表等两个不同工作,在旅游业里取得了宝贵 的直接经验。我之所以申请中国政府奖学金,就是因为这份奖学金能为本人 提供机会经历与硕士学位 结合,同时也提供机会使本人,我希望以这份奖学 金担任两国之间的桥梁。 随着将 2018 年在中国宣布为“土耳其中国旅游年”,我发现在会议旅游方 面的可能需求,而采取 相关 具体的准备工作是必不可少的。假如我能顺利申 请上奖学金进入贵校攻读硕士,将在旅游管理领域的专业教育中,通过以“中 土旅游合作中一带一路对会议旅游做出的贡献”为核心的研究学习,而写一篇 关于这个论题的硕士论文,我计划针对这些机构提出相关可能采取的步骤和 有利的建议。获得硕士学位之后,我希望自己能加入这些机构,使用研究所中 积累的知识,在中土旅游合作上起积极的作用。 久闻贵校大名,办学历史悠久,师资力量雄厚,学生人数众多。更重要 的是,我了解南开大学旅游与服务学院是我能够参与最好的学习研究环境。在 大学教育中取得的成功,和在旅游业中取得的宝贵经验,都使本人自信能够在 研究所教育上取得同样的成功。我希望,在您领导下我将努力进行的研究,不 仅对贵校,更对整个旅游环境做出有益的贡献。 希望您能接受我的申请。 敬上 2018 年 2 月 28 日于安卡拉 申请人: 程汉 5. 练习 (Alıştırma) 在教师的指导下,以上的范文中找出并写以下的内容 (Yukarıdaki örnek metnin içinden aşağıdaki içerikleri öğretmen rehberliğinde bulup yazınız.) 写 信 的 目 的 : …………………………………………………………………………… 申 请 的 职 位 : …………………………………………………………………………… 个 人 简 介 : …………………………………………………………………………… 简 要 的 工 作 设 想 …………………………………………………………………… 186 : 对 于 对 方 单 位 的 大 致 了 …………………………………………………………… 申 请 这 一 职 位 所 具 备 质: …………………………………………………… 6. 的 个 解 人 : 资 生词 (Yeni Sözcükler) 仔 细 读 以 下 的 词 汇 与 词 汇 使 用 。 (Aşağıdaki sözcükleri ve kullanımlarını dikkatlice okuyunuz.) 1. 担任 …… 担当某种职务或工作 → 担任小组长 2. 销售 …… 卖出商品 3. 取得 …… 得到 → 取得经验 4. 宝贵 …… 极有价值,非常难得,珍贵 → 时间极为宝贵 5. 之所以 … 所以 → 之所以来晚了,是因为路上堵车 6. 本人 …… 说话人致自己 → 这是本人的亲身经历 7. 硕士学位 …. 学位的一级,高于学士,低于博士 8. 结合 … 人或事物间发生密切关系 9. 桥梁 …. 架在水面上或空中以便行人、车辆等同行的构建物 → 文化是沟 通感情的桥梁。 10. 宣布 …… 公开正式告诉大家 11. 需求 …… 由需要而产生的要求 12. 采取 …… 选择施行 (某种方针、政策、措施、手段、形式、态度等) 13. 相关 …… 彼此关联 → 体育事业和人民健康密切相关。 14. 具体 …… 细节方面很明确的,不抽象的 → 事件的经过,她谈得非常具体。 15. 必不可少 …. 绝对需要,不达到某种目的就不能做成某种事情的 → 食品 是人人必不可少的。 16. 合作 …… 互相配合做某事或共同完成某项任务 17. 贡献 …… 拿出物资、力量、经验等献给国家或公众 → 她为祖国贡献自 己的一切。 187 18. 核心 …… 中心,主要部分 19. 针对 …… 对准 → 这些话不是针对某个人的。 20. 机构 …… 机关团体等工作单位,也指其内部组织 21. 步骤 …… 事情进行的程序 → 有计划、有步骤地开展工作。 22. 雄厚 …… 人力、财力、物力等充足而丰厚 → 这支球队的实力雄厚,被 视为夺标的热门队伍之一。 23. 参与 …… 参加 (事务的计划、讨论、处理) → 她曾参与这个规划的制 订工作 24. 敬上…… 于书信、报告等末尾,表示亲切祝愿或友好地致意,行礼表示尊 敬 练习 (Alıştırma) 7. 在读课文时,请注意用粗体字写的词汇使用并写一下每个段落的主题。(Metni okurken kalın puntoyla yazılmış olan sözcüklerin kullanımına dikkat ediniz ve her paragrafın konusunu yandaki kutuya yazınız.) 求职信 尊敬的先生 / 小姐 您好! 我从网上看到贵公司的招聘信息,我对网页兼职编辑一职很感兴趣。 我现在是出版社的在职编辑,从 2010 年获得硕 士学位后至今,一直在出版社担任编辑工作。九年以 来,对出版社编辑工作已经有了相当的了解和熟悉。 经过出版社者工作协会的正规培训和两年的工作经验, 我相信我有能力担当贵公司所要求的网页编辑任务。 我对计算机有着非常浓厚的感兴趣,还能使用 网页制作工具。本人自己做了一个个人主页,日访问 量已经达到了 1000 人左右。通过互联网,我不仅学 到了很多在日常生活中学不到的东西,而且坐在电脑 前轻点鼠标就能尽晓天下事的快乐更是别的任何活动 所不及的。 188 由于编辑业务的性质,决定了我拥有灵活的工 作时间安排和方便的办公条件,这一切也在客观上为 我的兼职编辑工作提供了必要的帮助。基于对互联网 和编辑事务的精通和喜好,以及我自身的客观条件和 贵公司的要求,我相信贵公司能给我提供施展才能的 另一片天空,而且我也相信我的努力能让贵公司的事 业更上一层楼。 随信附上我的简历,如有机会与您面谈,我将十 分感谢。即使贵公司认为我还不符合你们的条件,我 也将一如既往地关注贵公司的发展,并在此致以最诚 挚的祝愿。 此致 敬礼! 求职人:李吉 8. 2019 年 7 月 3 日 练习 (Alıştırma) 在教师的指导下,从以上的课文中找出以下的内容并简单地写。(Yukarıdaki örnek metnin içinden aşağıdaki içerikleri öğretmen rehberliğinde bulup yazınız.) 写 信 的 目 的 : …………………………………………………………………………… 申 请 的 职 位 : …………………………………………………………………………… 个 人 简 介 : …………………………………………………………………………… 简 要 的 工 作 设 想 …………………………………………………………………… 对 于 对 方 单 位 的 大 致 了 …………………………………………………………… : 解 : 申请这一职位所依据的个人资质: …………………………………………………… 189 9. 注释: 怎么写入学申请书草案 (Not: Başvuru Mektubu Taslağı Nasıl Yazılır) 请仔细读下列说明。(Aşağıdaki açıklamaları dikkatlice okuyunuz.) 1 在第一段,简单地介 绍自己之后解释清楚 你为什么申请奖学 金,你打算 研究什 么课题,你的目的 什么? 2 第二段,解释 清楚你为什么 选择这个研究 课题? 3 第三段,解释 你为什么选择 这所大学? (4.Ortak Metin Oluşturma Aşaması) Bu aşamada öğrencilere örnek bir durum sunulur. Örnek durumun ayrıntıları öğrencilere soru-cevap yöntemiyle aktarılır ve hedefi kavramaları sağlanır. Örnek durumun ayrıntılarına göre öğretmen, bilgisayar aracılığıyla öğrencilerin görebilmesi için metni tahtaya yansıtılmış olan ekrana yazmaya başlar. Öğrenciler metnin oluşturulması sırasında söz alıp önerilerde bulunabilir. Öğretmen, soruların yanıtlarına ve öğrenci önerilerine göre metnin taslağını tamamlar, öğrencilerle birlikte gözden geçirerek düzeltilmesi gereken kısımları düzeltir. 10. 练习 (组合写) (Alıştırma-Birlikte Yazma) 根据以下的情况,写一篇申请书。 (Aşağıda açıklanan duruma uygun bir başvuru mektubu yazınız.) 你在一家公司的销售部工作。这家公司最近新开发了与中国贸易往来。你大 学汉语语言专业毕业的,所以打算申请这家公司的对外贸易部工作,解释你 的教育背景,汉语能力与你的意向。 (5.Bireysel Metin Oluşturma Aşaması) Bu aşamada öğrenciler sunulacak yeni bir örnek duruma uygun şekilde hedef metni bireysel olarak yazmaya başlar. Bu aşamada akran ya da öğretmen müdahalesi olmamalıdır. Öğrenciler metinlerini taslak oluşturma, gözden geçirme ve düzeltme sırasına göre tamamlar. (6.Düzenleme Aşaması) Bireysel metinlerin yazımı tamamlandıktan hemen sonra başlayan bu aşamada öğrenciler metinlerini değiş tokuş eder. Öğrenciler, öğretmenin hazırlamış olduğu kontrol listesine göre birbirlerinin metinlerini inceler. Öğretmen, öğrencilerden metin üzerinde düzeltilmesi gereken kısımları işaretlemelerini ve gerekli notları yazmalarını ister. Daha sonra her öğrenci kendi 190 metnini alır. Öğrencilerden kendi metinlerini akranlarının geri bildirimlerine göre düzeltip yeniden yazmaları ve metne son halini vermeleri istenir. 11. 练习 (自写)(Alıştırma-Bireysel Yazma) 按照以上的例文(二)写一张(硕士教育奖学金) 入学申请书。首先回答以 下的问题准备一个草稿。(400-600 字)(Yukarıdaki örnek metne uygun şekilde bir lisansüstü eğitim başvuru mektubu yazınız. Yazmaya başlamadan önce aşağıdaki soruları yanıtlayarak taslak oluşturunuz. 400-600 im.) a. 首先你必须确定读什么硕士专业, 研究什么课题,想申请哪一所大学? b. 简单地介绍一下自己和你的教育背景。 c. 你申请奖学金目的是什么?你选择这个研究课题的理由是什么? d. 你为什么选择这所大学?这所大学对你有什么好处? (7.Ödev Aşaması) Bu son aşamada, öğrencilerden aynı metin türünde farklı örnek durum çerçevesinde yeni bir metin yazmaları ve belirlenen tarihe kadar elektronik posta yoluyla öğretmene göndermeleri istenir. Belirlenen birkaç günlük süre içinde metinleri kontrol listesine göre değerlendiren öğretmen, metinlerin üzerine öneri ve düzeltmelerini yazarak öğrencilere dönüt sağlar. 12. 作业 (Ödev) 想 想 你 的 理 想 工 作 并 写 一 封 求 职 信 以 得 到 你 这 项 工 作 。 ( 400-600 字 ) (Hayalinizdeki mesleği düşünün. Bu mesleğe başvurmak üzere bir iş başvuru mektubu yazınız. 400-600 im.) 191 192