Ankara Üniversitesi Yayın No: 864
APAM Yayın No: 38
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
ASYA-PASİFİK ÇALIŞMALARI
UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ (APAM)
APAM ÇİN ÇALIŞMALARI-II
APAM
ÇİN
ÇALIŞMALARI-II
Yayına Hazırlayan
A. Merthan DÜNDAR
Ankara Üniversitesi Basımevi
http://basimevi.ankara.edu.tr
Para ile Satılamaz.
Ankara - 2024
Pa
r
ai
le
Sa
tıl
a
m
az
ISBN: 978-605-136-815-3
Ankara Üniversitesi Yayınları No: 864
APAM ÇİN ÇALIŞMALARI – II
Yayına Hazırlayan:
A. Merthan DÜNDAR
Ankara, 2024
Asya-Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
APAM Yayınları: 38
ISBN: 978-605-136-815-3
Yazarların görüşlerinin sorumluluğu kendilerine aittir.
Redaktör:
Aysun HARPER
Baskı Yeri:
Ankara Üniversitesi Basımevi
İncitaşı Sokak No: 10 06510 Beşevler / ANKARA
Tel: (0312) 213 66 55
Basım Tarihi: 26/07/2024
İÇİNDEKİLER
A. Merthan DÜNDAR
SUNUŞ ........................................................................................................... V
Ahmet Faruk IŞIK
Çin Halk Cumhuriyeti’nde İdari Yapının Modernleştirilme Gelişimi:
Başarılar ve Zorluklar .................................................................................... 1
Ahmet Yiğitalp TULGA
Geçmişten Günümüze Türkiye’de Çin Çalışmaları Literatürünün Evrimi ......... 21
Özlem Zerrin KEYVAN
Tayvan Sorunu Çerçevesinde Çin-Litvanya İlişkileri ................................... 41
Vusal GULIYEV
Konfüçyüs İlkelerinin Kadim Çin Devlet Yapısı Üzerindeki Etkileri ............ 61
Fatma Ecem CEYLAN
Ejderha Teknesi Bayramı ve Qu Yuan Efsanesi ile İlişkisi ........................... 79
Gonca Ünal CHIANG
Konfüçyüs Düşüncesinde “Orta Yol”: İnsan Karakterinde Denge ve
Uyum Arayışı .............................................................................................. 107
Gökçen KAPUSUZOĞLU
Tang Döneminde Sınır Pazarları: Göktürk Tengri Kağan Dönemi Örneği ..... 127
İsmigül CANTÜRK
Çince-İngilizce İki Dilli Çocukların Ses Bilimsel Farkındalığı:
Bir Meta-Analiz Çalışması.......................................................................... 139
Pınar ALTAY YILMAZ
Çin’in Ütopya Edebiyatı ............................................................................. 155
Tuğba AKGÜR
Çince Yazılı Anlatım Ders Kitabı Değerlendirmesi ve İçerik Önerisi ........ 169
SUNUŞ
Ankara Üniversitesi Asya-Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma
Merkezi (APAM) olarak Asya-Pasifik ülkelerini daha yakından tanıma,
anlama ve anlatma faaliyetlerimiz yoğun şekilde devam etmektedir. Bu geniş
alanla alakalı -Pakistan’dan Okyanusya Adaları’na kadar- 2018 yılından
bugüne kadar yaklaşık 40 kitap yayımlamayı başardık. Türk okuyuculara
ücretsiz olarak arz ettiğimiz çalışmalarımızın sayısını artırarak Asya-Pasifik
Bölgesi’ndeki ülkelerin coğrafyaları, iç ve dış siyasetleri, ekonomik
ilişkileri, burada yaşayan insanların kültürleri, dilleri, dinî inançları
konusunda Türkçe bilgi birikimine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz.
APAM Çin Çalışmaları-II kitabımız da yukarda bahsettiğimiz hedef
doğrultusunda hazırlanan son kitaplardan biridir. Öncelikle bu eserin hayata
geçirilmesi için emek sarf eden yazarlarımıza şükranlarımızı sunarız. Ankara
Üniversitesi Basımevi çalışanlarına ve her zamanki destekleri için
Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR’a ayrıca teşekkür ederiz.
Prof. Dr. A. Merthan DÜNDAR
APAM Müdürü
ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NDE İDARİ YAPININ
MODERNLEŞTİRİLMESİNİN GELİŞİMİ:
BAŞARILAR VE ZORLUKLAR
Ahmet Faruk IŞIK
GİRİŞ
Bu makale, Çin Halk Cumhuriyeti'nde idari yapının modernleştirilmesi
politikalarını incelemekte ve bu politikaların 1949 yılında kurulan Çin Halk
Cumhuriyeti'nde yönetime gelen farklı devlet liderleriyle birlikte nasıl
evirildiğini ele almaktadır. Makale, bu sürecin temel etkenlerini ve şekillenme
sürecini açıklamak için çeşitli kaynaklardan yararlanmaktadır. Çin, tarih
boyunca farklı siyasi ve ekonomik dönemlerden geçmiştir ve bu süreçlerde
devlet yönetimi ve ekonomi politikaları önemli değişimler yaşamıştır.
Özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren, Çin, çağdaş dünyaya ayak
uydurmak için büyük bir dönüşüm sürecine girmiştir. Bu süreçte, Çin
Komünist Partisi'nin liderliği altında, ülke farklı politikalar denemiş,
bazılarını benimsemiş ve bazılarını terk etmiştir. Makale, Çin'deki parti
merkezli devlet yönetimini, ulusal yönetim şeklinin modernleşmesini ve
hukukun üstünlüğü ilkesinin uygulanmasındaki deneyimlerini ele alarak, bu
dönüşüm sürecini derinlemesine incelemektedir. Bu analiz, güncel Çince
resmî ve akademik kaynaklardan elde edilen verilere dayanmaktadır ve Çin'in
modernleşme çabalarını anlamak için önemli bir ışık tutmaktadır.
1- Çin'de Parti ve Parti Merkezli Devlet Yönetimi
Çin Komünist Partisi (ÇKP) hiyerarşisinde, en üst düzey otorite Parti
Ulusal Kongresi tarafından sağlanmaktadır. Kongre, beş yılda bir
düzenlenmekte ve parti yönelimini, politikalarını ve liderliğini belirlemektedir.
Kongreden sonra, Merkez Komite, Kongre'nin kararlarını uygulamakta ve
parti yönetimi hakkındaki önemli kararları almaktadır. Merkez Komite
Shanghai International Studies University, Uluslararası Siyaset ve Kamu Yönetimi
Fakültesi (SIRPA), Karşılaştırmalı Siyaset ve Bölge Çalışmaları Bölümü (SAGGAS),
Doktora Adayı ve İtalya Torino World Affairs Institute, ChinaMed Projesi Araştırmacısı.
tarafından seçilen Politbüro, partinin en üst düzey karar alma organıdır ve
Daimî Komite, Politbüro'nun liderliğini ve kararlarını denetlemektedir.
Genel Sekreter, en üst liderdir ve partinin ve devletin yönetiminde anahtar
bir rol oynamaktadır. Sekreterlik, Politbüro ve Politbüro'nun Daimî
Komitesi'nin kararlarını koordine etmekte ve uygulamaktadır. Merkezi
Askeri Komisyon, Çin'in en üst askeri organıdır ve askeri politikaları
belirlerken, Disiplin Denetimi Merkez Komitesi, parti içi yolsuzluk ve
disiplin ihlallerini soruşturmakta ve ele almaktadır. Bu kurumlar, ÇKP'nin iç
işleyişinde ve yönetiminde önemli roller üstlenmektedir ve Çin'in siyasi,
askeri ve toplumsal alanlarında otorite sahibidirler.1
Genel
Sekreter
(1 Kişi)
Daimî Komite
(7 Kişi)
Politbüro (25 Kişi )
Merkez Komite (~200 Kişi)
Ulusal Kongre (~2000 Kişi)
Çin Komünist Partisi (~91.000.000 Kişi)
Çin'in Siyasi Sistem Grafiği
ÇKP’nin Çin'deki rolü çok yönlüdür ve ülkenin yönetimi, ekonomisi,
toplumu ve kültürüne kadar birçok alanda ana yönlendirici konumdadır.
1921'de kurulan ÇKP, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 1949'da kurulmasından bu
yana devletin yegâne gücünü kontrol eden siyasi partidir. Merkezi ve
hiyerarşik bir yapı aracılığıyla yönetilir ve nihai yetki, partinin en üst karar
alma organı olan Politbüro Daimî Komitesi'ne verilmektedir. ÇKP Genel
1
2
马 光 义 . 习 近 平 治 国 理 政 的 历 史 思 维 研 究 [D]. 江 西 师 范 大
学,2021.DOI:10.27178/d.cnki.gjxsu.2021.000065.
Sekreteri, Çin'deki en güçlü siyasi figürdür ve Merkezî Askerî Komisyonun
Başkanı olarak aynı anda hizmet vermektedir.2
İdeolojik olarak ÇKP, Marksizm-Leninizm'i, Devlet Başkanı Mao
Zedong Düşüncesini, Deng Xiaoping Teorisini, Bilimsel Bakışını ve “yeni
dönemde 新时代” Çin Özelliklerine Sahip Sosyalizm Üzerine Xi Jinping
Düşüncesini benimsemektedir. Bu ideolojiler partinin politikaları ve eylemleri
için yol gösterici ilkeler olarak hizmet etmektedirler. 3
Çin siyasetinin merkezi aktörü ÇKP’dir. Çin siyasetinin dinamiklerini ve
sürecini daha iyi anlamak için parti merkezli yaklaşımından incelemek önemli
ve zorunludur. Çin, siyasi düzeninde devlet ve parti iç içe geçmiştir. ÇKP’nin
hali hazırda 91 milyondan fazla üyesi bulunmaktadır. 4 Çin’de ÇKP’nin
dışında ÇKP'ye ek olarak sekiz siyasi parti daha vardır. Bu sistemde, ÇKP'nin
yanı sıra “Birleşik Cephe” olarak bilinen diğer sekiz küçük siyasi partiye izin
verilmektedir. Çin'de teknik olarak bahsi geçen siyasi partiler bulunsa da, bu
partiler "ÇKP'nin liderliğinde çok partili iş birliği ve politik danışma"
rolleriyle faaliyet göstermektedirler.5
Çin Halk Cumhuriyeti, sistemsel ve ideolojik olarak Çin Komünist
Partisi (ÇKP) merkezli bir siyasi bir yapılanmaya sahiptir. Bu kapsamda
devlet idaresi ve politika üretimi yine Çin Komünist Partisi merkezli
gerçekleşmektedir. Çin Komünist Partisi’nin Çin’deki konumunu teorik
olarak 3 teori üzerinden ele almak mümkündür. Bunlar sırasıyla DevletToplum İlişkisi Teorisi, Demokratik Geçiş Teorisi ve Yönetişim Teorisidir.6
Birçok ülkede siyasi partiler devlet-toplum ilişkilerinde merkezi bir rol
üstlenmedikleri için akademi ve kitle iletişim araçlarının pek ilgisini
çekmemektedir. Çin özelinde ise bazı akademik çevreler parti-devletini
2
3
4
5
6
岳明慧. 中国共产党执政规律视域下习近平以人民为中心的发展思想研究[D].青岛大
学,2023.DOI:10.27262/d.cnki.gqdau.2022.000957.
赵 中 源 . 新 时 代 党 的 治 国 理 政 能 力 建 设 的 基 本 要 义 [J]. 毛 泽 东 研 究 ,2021(03):413.DOI:10.14130/j.cnki.mzr.2021.03.001.
党员 9804.1 万名 基层党组织 506.5 万个 中国共产党党员队伍继续发展壮大 基层党组
织
政
治
功
能
和
组
织
功
能
不
断
增
强
https://www.gov.cn/yaowen/liebiao/202306/content_6889108.htm
中 国 共 产 党 领 导 的 多 党 合 作 和 政 治 协 商 制 度 https://www.gov.cn/test/200505/25/content_18182_2.htm
于 蕾 , 刘 笑 侃 , 钟 彬 . 论 中 国 共 产 党 的 理 论 自 觉 [J]. 天 津 师 范 大 学 学 报 ( 社 会 科 学
版),2024(03):84-91.
3
Komünist liderliği altında incelemekte ya da Komünist Partiyi yalnızca
devlete bir tür yardımcı bağlılık sahibi aktör olarak ele almaktadırlar. Bu bakış
açısı, devlet, toplum ve çeşitli toplumsal aktörler arasındaki karmaşık
etkileşimleri incelemektedir. Teori, ÇKP'nin toplumsal taleplere nasıl yanıt
verdiğini ve yönettiğini, ayrıca Çin'deki sistem bağlamında toplumsal
grupların ne kadar özerklik sahibi olduklarını araştırmaktadırlar.7
Diğer taraftan Demokratik Geçiş Teorisine göre, demokrasi, siyasi
liderlerin yönettikleri insanlar tarafından çok partili rekabet yoluyla seçildiği
prosedürel bir yol olarak tanımlandığından, komünist yönetim her zaman
Çin'de demokratik geçişin önünde bir engel olarak görülmüştür. Başka bir
deyişle, teoriye göre Çin'de demokratikleşme ancak Komünist liderliğin sona
ermesinden ve ÇKP'nin çöküşünden sonra gerçekleşebilecektir. ÇKP'nin sonunda
parti içinden başlatılan aşamalı reformlar veya toplumsal güçlerin baskısıyla bir
demokratikleşme sürecine girebileceğini de iddia etmektedirler. Ancak, teori
standartlarında bir demokratikleşmenin zamanlaması ve yönü oldukça belirsiz
olup; bu bağlamda siyasi ve toplumsal elitlerin tercihleri, toplumsal mobilizasyon
ve dış etkiler gibi faktörler önemli rol oynamaktadır.8 9 10
Son olarak yönetişim teorisine göre, devlet ve toplum, hükümet ve piyasa,
kamu ve özel sektör kuruluşları ve bireyler gibi pek çok farklı aktör arasındaki
iş birliği ve koordinasyonu vurguladığından, siyasi partiler en fazla bu
aktörlerden biri olarak görülmüştür. Bu grupların, Çin siyasetindeki rolleri
marjinalleşerek farklı konumlanmıştır. “Devlet Kapitalizmi” teorisine göre,
ÇKP'nin ekonomiyi yönetim şekli, özellikle de devlet şirketlerinin ve endüstri
politikalarının kullanımını politik kontrolü sürdürürken ekonomik kalkınmayı
teşvik etmesi buna bir örnektir. Bu teori, politik ve ekonomik faktörler
7
8
9
10
4
段妍. (2015). 马克思视野下"国家—社会"关系理论与中国现代社会治理创新. 理论探
讨(3), 4.
Lu, J., & Shi, T. (2015). The battle of ideas and discourses before democratic transition:
Different democratic conceptions in authoritarian China. International Political Science
Review, 36(1), 20-41. https://doi.org/10.1177/0192512114551304
韩港,李舟.坚持党的全面领导推进全过程人民民主的原则、特征和优势[J].中学政治
教学参考,2024(16):77-80.
Guo, S., Stradiotto, G.A. Prospects for Democratic Transition in China. J OF CHIN POLIT
SCI 23, 47–61 (2018). https://doi.org/10.1007/s11366-017-9465-z
arasındaki etkileşimi Çin'in büyüme modelini şekillendirme açısından
incelemektedir.11
Bu teoriler, ÇKP'nin yönetimini ve politik değişim potansiyelini anlamak
için farklı bakış açıları sunmaktadır. Ancak, Çin'in siyasi sisteminin son
derece karmaşık olduğunu ve sürekli dönüşüm ve gelişim geçirdiğini göz
önünde bulundurmak önemlidir, bu nedenle gelecekteki yönelimler hakkında
kesin tahminlerde bulunması her zaman not edilmelidir.
1.1 Tarihsel Arka Plan: Parti Merkezli Devlet Yönetimin
Modernleşme Hareketleri
1949-1957 yıllarında Çinliler, ilk ve en güçlü komünist devlet olan
Sovyetler Birliği'nin deneyimini taklit ederek "bir tarafa yaslanma 一边倒"
stratejisini benimsemiştir. 12 13 Bu kapsamda da 1949 yılında Çin Halk
Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından devlet yapısı ÇKP'nin önderliğinde
adım adım oluşturulmuştur. 1958-1966 yıllarında ise Çinliler kendi devrimci
sosyalist gelişme modellerini tanışmışlardır. 1958 yılında Mao Zedong ve
parti yöneticileri, Sovyetler Birliği'nden ithal edilen kalkınma stratejisine
alternatif olarak “İleriye Büyük Atılım 大 跃 进 ” girişimi fikrini öne
sürmüşlerdir. Endüstriyel devrimi bu atılımla tamamlamak isteyen Çin’de
tarımın durması ve yaşanan kıtlık neticesinde on milyonların ölümüne neden
olmuştur.14 15
1966-1976 yıllarında Devlet Başkanı Mao Zedong, birçok komünist
liderin sosyalizme karşı çıkan ve iktidardan atılması gereken yozlaşmış
"kapitalist yolcular 走 资 派 " olduğunu savunmuş, bu bağlamda toplumu
11
12
13
14
15
Milhaupt, Curtis J. and Zheng, Wentong, Beyond Ownership: State Capitalism and the
Chinese Firm (March 22, 2014). 103 Georgetown Law Journal 665 (2015), European
Corporate Governance Institute (ECGI) - Law Working Paper No. 251/2014, Columbia
Public Law Research Paper No. 14-391, University of Florida Levin College of Law
Research Paper No. 15-8, Available at SSRN: https://ssrn.com/abstract=2413019
沈志华.从西柏坡到莫斯科:毛泽东宣布向苏联“一边倒”——关于中苏同盟建立之背景
和基础的再讨论(之二)[J].中共党史研究,2009,(04):14-33.
Zhıhua Shen And Danhuı Li, After Leaning to One Side: China and Its Allies in the Cold
War, PB - Stanford University Press, 2011.
付 星 浩 .“ 大 跃 进 ” 时 期 《 红 旗 》 杂 志 对 农 业 农 村 宣 传 的 研 究 [D]. 东 北 师 范 大
学,2023.DOI:10.27011/d.cnki.gdbsu.2023.000389.
周天羽.“一边倒”与美国“机会丧失论”再探讨(1949—1950)[J].史学月刊,2022(10):6775.
5
“yozlaşmışlıktan” çıkartmak için “Kültür Devrimini 文 化 大 革 命 ”
başlatmıştır. Mao’nun başlattığı, Kültür Devrimi hem güç mücadelesi hem
ideolojik bir mücadele hem de kültürü dönüştürmeye yönelik kitlesel bir
kampanyaya dönüşmüştür. Bu süreçte Mao Zedong, parti içindeki muhalefeti
ve entelektüelleri elimine etmek ve itibarsızlaştırmak genç komünist gençleri
mobilize ve marjinalize etmiştir. Bu süreçte kültürel, tarihi, dini birçok mabet,
eser yok edilmiş ya da büyük hasar görmüştür.16
1976’de Mao Zedong’un ölümüyle bu süreç sona ermiş, Mao’nun yerine
1978’de geçen Deng Xiaoping, yeni bir düzen inşa etmek ve ülkeyi
modernleştirmek için çalışmalar yapmıştır. Bunlardan en büyüğü ve günümüz
Çin ’inin hala temel ekonomik politikası olan “Dışarıya Açılım 改革开放”
devrimidir. Kültür Devrimi’nin sona ermesinin ardından ÇKP ve devlet
yeniden inşa edilmiş; partinin mutlak gücü tekrar ele alınmıştır. Geçmiş
dönemde yaşanan pişmanlıklardan ötürü bu geçiş sureci devleti yönetenler ve
güçlü halk desteğiyle hızlı yaşanmıştır. Halk Kongresi'nin gücü ve işlevi
güçlendirilirken, Komünist Parti-devlet ilişkisi kurumsallaştığı bir düzene
oturmuştur.17
1.2 Yakın Dönem: Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi
Jinping Düşüncesi
“Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi”
kavramı, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Genel Sekreteri ve Çin Halk
Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından tanıtılan bir rehber
ideolojidir. Bu kavram, resmî olarak 2017'nin Ekim ayında ÇKP'nin 19.
Ulusal Kongresi'nde ÇKP'nin Anayasası'na dahil edilmesiyle daha fazla
öneme sahip olmuştur.18
"Çin’e Has Sosyalizm", Deng Xiaoping Dönemi’nden beri Çin için temel
bir rehber ilke olmuştur ve sosyalist prensipleri bir pazar ekonomisi
unsurlarıyla birleştirme anlamına gelmektedir. "Yeni Dönem" eklemesi, 21.
yüzyılda Çin'in karşılaştığı değişen koşullara ve zorluklara uyum sağlamak ve
16
17
18
6
《历史决议》是如何评价“文化大革命”的[J].党史纵览,2016,(08):55.
习近平.在庆祝改革开放 40 周年大会上的讲话[N].人民日报,2018-12-19(002).
刘静.中国特色社会主义生态文明建设研究[D].中共中央党校,2011.
sosyalizmin devam eden değişen koşullara adapte edilmesinin gerekliliğini
vurgulamaktadır.19
“Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping Düşüncesi”
temel olarak dört sütun üzerinde inşa edilmiştir.
1-Sosyalist modern müreffeh bir toplum inşa etmek
2-Reformları derinleştirmek
3-Hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet inşa etmek
4-Partiyi katı parti disiplinine dayalı olarak yönetmek
Genel olarak, “Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi Jinping
Düşüncesi”, Xi Jinping'in Çin'in gelecekteki kalkınma vizyonunu
yansıtmaktadır. Bu düşünce ayrıca ÇKP'nin liderliğinin önemini, ekonomik
reformları ve yenilenmeyi, toplumsal ilerlemeyi, ekolojik sürdürülebilirliği,
milli savunmayı ve Çin'in dünyadaki rolünü vurgulamaktadır. Bu düşünce, Xi
Jinping'in liderliği altındaki ÇKP'nin politikaları ve eylemleri için bir rehber
ideoloji olarak hem Çin kamuoyuna hem de dünyaya tanıtılmıştır ve ideolojik
olarak takip etmek ya da anlamak isteyenlere rehberlik etmektedir. 20 Bazı
uzmanlara göre Xi'nin liderliğinin daha otoriter olma eğiliminde olduğu ve
diktatörlüğün eşiğinde Maoist döneme bir tür dönüşü temsil ettiği konusunda
ısrar etmektedir. Diğer taraftan bazı uzmanlar ise Xi'nin liderliğinin daha
verimli bir yönetim sekli getirdiğini ve pozitif anlamda komünist geleneğin
yeniden canlanışını temsil ettiğini düşünmektedir. Son tahlilde, Çin Halk
Cumhuriyeti tarihinde yolsuzlukla mücadelenin yapıldığı, hukuk
çalışmalarının en fazla çalışıldığı ve en fazla konuşulduğu dönem yine Xi
dönemidir.
1.3 Yakın Dönem: Çin'e Özgü Modernleşme
2022 yılında, Çin, 20. ÇKP Ulusal Kongresinde, modern bir sosyalist
ülkenin nasıl inşa edileceğini ve Çin'in modernleşmesine yönelik
politikalarını tanıtmıştır. Bu bağlamda, Çin modernleşmesinin özelliklerini ve
temel gerekliliklerini kategoriler halında sınıflandırmıştır. Ekim 2022'de
19
20
刘静.中国特色社会主义生态文明建设研究[D].中共中央党校,2011.
Xi Jinping, The Governance of China, 2014.
7
yayınlanan Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi Raporu, Çin
modernizasyonunun özünü aydınlatan bu tür beş özelliği listelemiştir.21
Bunlar sırasıyla;
I. Devasa bir nüfusun modernleşmesi,
II. Herkes için ortak refahın modernizasyonu,
III. Maddi ve kültürel-ahlaki ilerlemenin modernizasyonu,
IV. İnsanlık ve doğa arasındaki uyumun modernleşmesi,
V. Barışçıl kalkınmanın modernizasyonu22
Çin resmî kaynaklarına göre, Çin tarzı modernleşmenin temel
gereksinimleri şunlardır: Çin Komünist Partisi'nin liderliğine bağlı kalmak,
Çin'e özgü sosyalizme bağlı kalmak, yüksek kalitede kalkınma sağlamak,
süreç boyunca halk demokrasisini geliştirmek, halkın manevi dünyasını
zenginleştirmek, tüm insanlık için ortak refaha ulaşmak, insan ve doğanın
uyumlu bir arada yaşamasını teşvik etmek ve insanlık için ortak bir geleceğe
sahip bir topluluğun inşasını teşvik etmek, yeni bir insan uygarlığı biçimi
yaratmak olarak özetlenebilir.23 Çin tarzı modernleşmenin başarılı uygulaması,
Batı modernleşme yolunun insanlığın modernleşmesinin tek yolu olmadığını
göstermektedir; Çin modernleşme yolu, gelişmekte olan ülkelere bir örnek
olmuşudur ve kimi uzmanlarca bir “alternatif” olarak görülmüştür.
Çin'in modernleşmesi, imalat odaklı bir ekonomiden inovasyon
öncülüğünde bir ekonomiye geçiş yapma ihtiyacı, hızlı endüstrileşmenin
sonucu olan gelir eşitsizliği ve çevresel bozulma ile ilgili olarak karşılaştığı
çok yönlü zorluklarla karşı karşıyadır. Lakin, bu yönde ilgili tedbirlere teorik
olarak hazırlanmış, pratikte de net adımları atmaya başlamıştır. Yaşlanan
nüfus ve tek çocuk politikasından kaynaklanan cinsiyet dengesizliği gibi
demografik değişimlerin yönetilmesi, siyasi istikrar ile siyasi reform ihtiyacı
arasında denge kurulması devletin zorlanacağı alanlardan bir tanesidir.
21
22
23
8
Qu Qingshan, “Five Characteristics of Chinese Modernization”, 2023-1114,http://en.qstheory.cn/2023-11/14/c_938533.htm.
“习近平:高举中国特色社会主义伟大旗帜 为全面建设社会主义现代化国家而
团结奋斗——在中国共产党第二十次全国代表大会上的报告”,中国人民共和国
中央人民政府,https://www.gov.cn/xinwen/2022-10/25/content_5721685.htm
Qu Qingshan, “Five Characteristics of Chinese Modernization”, 2023-1114,http://en.qstheory.cn/2023-11/14/c_938533.htm.
ABD’de yaşanan “TikTok yasağı”, yarıiletken ciplere erişim konusundaki
gibi yasak ve engellerin Çinli şirketlerin uluslararasılaşmasında potansiyel
birer engel olmaktadır. Bu süreçte, Çinli şirketler TikTok ile aynı kaderden
nasıl kaçabilir? Çinli bir firma yurt dışı pazarında hâlâ “Çinli olmaya” cesaret
edebilir mi? gibi sorular ortaya çıkmıştır. Bu engellerin üstesinden gelmek
için kapsamlı reformlar ve dostane diplomatik ilişkilere ihtiyacı vardır.
Özetle, modernleşmeyi gerçekleştirmek, Çin halkının uzun yıllardan
uğruna çabaladığı bir hedeftir. Bu hedef, teorik kökenler, tarihsel pratikler ve
zamanın misyonu perspektifinden ele alındığı Çin’in bu değişimi ve gelişimi
hep istediği ve bu günlerin mücadelesini verdiğini ve bu yolda kararlı
olduğunu görmek mümkündür.
2- Yakın Dönem Çin Ulusal Yönetim Şeklinin Modernleşmesi ve
Devlet Yönetim Kapasitesi
1978’de başlayan ve 40 yılı aşkın reform ve dışa açılma süreci boyunca
Çin, "ilerici" bir reform yolunu seçmiştir: ekonomik reformlar, sosyal ve
politik reformun önüne geçmiştir. Bu bağlamda sosyal ve politik alanlar arka
planda kalmıştır. Bu bağlamda sosyal zenginlik, sosyal eşitlik ve hukukun
üstünlüğü öncelikli hale gelmiştir. 24
Gecen süreç, gerçeklesen ekonomik reformların başarılı olduğunu,
Çin’in dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmasıyla kendisini kanıtlamıştır.
Deng Xiaoping’in değimiyle “Siyah ya da beyaz kedi fark etmez, fareyi
yakalayan kedi, iyi kedidir 不管黑猫白猫,能捉老鼠的就是好猫”. Bu
politika yaklaşımı Çin’in yönetimin gelişiminde ve yönetimdeki
pragmatizmini de ifade etmektedir.25
Reform süreçleri ve dışa açılmadan bu yana Çin’de üretim ve yaşam
standartlarını hızla gelişmiştir. Ülke ekonomik olarak gelişmişse de diğer
sosyal alanlar bu hızı yakalayamamıştır. Bu süreçte devlet bu açığı kapatmak
için çalışmaktadır. Bu bağlamda ulusal yönetişim kapasitesinin geliştirilmesi
Çin'in modernizasyonunun hem amacı hem de aracıdır haline gelmiştir. Bu
bağlamda Çin, yenilikçi reform fikirlerine duyulan ihtiyacı; dengesiz,
习近平.高举中国特色社会主义伟大旗帜为全面建设社会主义现代化国家而团结奋斗
[N].人民日报,2022-10-26(001).DOI:10.28655/n.cnki.nrmrb.2022.011568.
25 陈 胤 汶 . 浅 谈 《 黑 猫 》 与 《 白 猫 》 中 恐 怖 的 表 现 特 征 [J]. 科 技 信 息 ( 科 学 教
研),2008,(10):136+111.
24
9
koordinasyonsuz ve sürdürülemez kalkınmayı düzeltme ihtiyacı; yolsuzlukla
mücadele ihtiyacı artmakta ve bu baslıklar ana gündem maddeleri haline
gelmektedir.
Çin hükümetinin çağdaş dünyanın zorluklarıyla başa çıkmak için siyasi,
ekonomik ve sosyal sistemlerini uyarlamak ve iyileştirmek için ulusal
yönetim sisteminin modernleştirilmesi çabası içerisindedir. Bu süreç, son
yıllarda ÇKP'nin gündeminde yer almıştır ve bu kapsamda hükümetin
dinamikliği, şeffaflığı ve duyarlılığı artırılmaya çalışılmaktadır.
Xi Jinping’in sözleriyle;
“Ulusal yönetim sistemi, ekonomi, siyaset, kültür, toplum,
ekolojik medeniyet, parti yapılanması gibi çeşitli
alanlardaki kurumsal mekanizmaları, yasal düzenlemeleri
içeren, partinin liderliğinde ülkeyi yöneten kurumsal bir
sistemdir. “ÇKP 19. Merkez Komitesinin Dördüncü Genel
Kurul Toplantısı, ulusal yönetişim sistemi ve yönetişim
yeteneklerinin modernleşme sürecinde yeni bir mihenk taşı
olup, Çin'e özgü siyasi medeniyetin gelişiminde yeni bir
başlangıcı işaret etmektedir.”
Ulusal yönetişim sistemi ve yönetişim yetenekleri, bir
ülkenin sistemlerinin ve sistem yürütme yeteneklerinin
yoğunlaştırılmış bir yansımasıdır. Sistem partinin ve
ülkenin gelişmesini ilgilendiren temel, genel, istikrarlı ve
uzun vadeli bir konudur. Ulusal yönetişim yeteneklerinin
modernizasyonu her şeyden önce sistemi iyileştirmeye
yönelik medeni bir süreçtir. Bu süreçte Çin’e özgü
sosyalist sistem, parti ve halkın uzun vadeli pratik
keşiflerle oluşturduğu bilimsel, kurumsal bir sistemdir.
Ülkemizin ulusal yönetimindeki tüm iş ve faaliyetler,
Çin’e
özgü
sosyalist
sisteme
uygun
olarak
yürütülmektedir.26
Bu kapsamda Çin, sürekli olarak siyasi, hukuki ve yargı, ekonomik,
sosyal, teknolojik ve küresel yönetimle alakalı alanlarda reformlar
yapmaktadır. Bu reformlarla ÇKP, yönetim yapılarını ve karar alma
süreçlerini iyileştirmeyi amaçlanmaktadır. Bürokrasiyi basitleştirmek,
26
10
时 和 兴 , 国 家 治 理 现 代 化 是 中 国 特 色 的 政 治 文 明 发 展 进 程 , 2019,
http://www.qstheory.cn/llwx/2019-12/04/c_1125306807.htm?ivk_sa=1023197a.
liyakati yükseltmek ve yolsuzlukla mücadele etmek siyasi reformun başlıca
gündem maddelerini içermektedir. Diğer taraftan, halkın hukuka olan
güvenini arttırarak, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve bireysel hakları
korumak için hukuk sistemini ve yargı sistemini güçlendirmeye çalışmaktadır.
Bu kapsamda yargı bağımsızlığını teşvik etmek, hukuk eğitimini iyileştirmek
için çalışmalar yapılmaktadır. Çin özelliklerine sahip sosyalist hukuk
sisteminin temeli olarak Anayasayı geliştirmek, Çin özelliklerine sahip
sosyalist bir hukukun üstünlüğü sistemi inşa etmek, sosyalist hukuk sisteminin
üstünlüğünde devleti inşa etmeyi amaçlamaktadır.
Çin, ekonomik alanda, piyasa odaklı bir ekonominin zorluklarına uyum
sağlamak için aralıksız reformlar geçirmiş ve geçirmektedir. Özellikle, yakın
dönemde jeopolitik ve konjonktürel değişiklikler, Çin’in bu alanda hızlı ve
yapıcı olmaya itmiştir. Bu bağlamda, Çin piyasasını serbestleştirmeyi, yeniliği
teşvik etmeyi, fikir haklarını korumayı ve adil rekabeti ve sürdürülebilir
büyümeyi sağlamak için düzenlemeler yapmaktadır. Diğer taraftan, son
yıllarda Çin hükümeti, yoksullukla mücadele, sağlık hizmetleri, eğitim ve
çevre koruması da dahil olmak üzere çeşitli sosyal konuları ele almak için
sosyal yönetimi iyileştirmeye odaklanmıştır. Somut bir örnek olarak Çin,
2021 yılında (2021 yılında dünyanın en kalabalık ülkesiydi) resmî olarak
ülkede “ağır yoksulluğun” bittiğini duyurmuşudur. 27
Devlet’in “yüksek kaliteli gelişimi 高质量发展” gündemine almasıyla
beraber, büyük veri, yapay zekâ ve dijital platformlarını geliştirmek ve aynı
zamanda yönetimin daha iyi karar verme, kamu hizmeti sunma ve yönetime
vatandaş katılımını daha fazla sağlama için kullanmaya başlamıştır. Diğer
taraftan, Çin, uluslararası arenada, küresel yönetim alanında rolünü kademeli
olarak arttırmaktadır. Bu bağlamda Çin dahil, gelişmekte olan ülkelerin
çıkarlarını daha iyi yansıtması için reformlar yapılmasını savunarak küresel
yönetim girişimlerine aktif olarak katılım göstermekte ve katkıda
bulunmaktadır. 28
Xi Jinping Dönemi’nde, Çin'in yönetim kapasitesi, uyum sağlama
yeteneği, teknolojik gücü, stratejik öngörüsü ve merkezi kontrol sistemi gibi
27
28
“ 脱 贫 攻 坚 战 , 全 面 胜 利 ” , 中 华 人 民 共 和 国 人 民 政 府 ,
https://www.gov.cn/xinwen/2021-02/25/content_5588879.htm.
赵涛,张智,梁上坤.数字经济、创业活跃度与高质量发展——来自中国城市的经验证
据[J].管理世界,2020,36(10):65-76.DOI:10.19744/j.cnki.11-1235/f.2020.0154.
11
güçlü yanları arasında koordinasyonla kolektif başarıyı amaçlamaktadır.
Yapay zekâ ve büyük veri gibi teknoloji alanındaki ilerlemeleri kullanarak,
Çin devlet yönetimde verimliliği ve etkinliği artırmayı hedeflerken, Kuşak ve
Yol Girişimi gibi girişimler aracılığıyla uzun vadeli planlama ve
uygulamalara vurgu yapmaktadır. Çin'in yönetim modeli, gelişen bir
dünyanın karmaşıklıklarını yönetmeyi hedeflerken gelişme, diğer taraftan bu
güçlü yanlarını ülke içindeki birlik beraberliği korumaya yönelik alanlarda da
kullanmaktadır.
3- Çin’de Hukukun Üstünlüğü İlkesinin Uygulamadaki Tecrübeleri
ve Yönetim’de Sivil Katılım
"Hukuk Devleti", anayasal üstünlüğe göre yönetilen devlet gelmektedir.
Hukukun Üstünlüğü, hukukun kamunun bilgisi dahilinde mevcut olan
nispeten istikrarlı bir normlar dizisi olarak işlemesini anlamına gelmektedir.29
Hukukun üstünlüğü, yönetimin temel bir ilkesidir ve yasalar karşısında eşitlik,
kurumsal yasal prosedürlere uyulması ve hem hükümetin hem de bireylerin
yasaya karşı sorumluluğunu vurgulamaktadır. Kimliği veya pozisyonu ne
olursa olsun, hiç kimse hukukun üstünde olmamalıdır ve yasaların herkesin
toplumun üyelerine adil bir şekilde uygulanması gerektiği anlamına
gelmektedir. Geniş bir anlamı ve genel bir anlamı vardır. Geniş anlamda
hukukun üstünlüğü altındaki devleti, genel anlamda hukukun üstünlüğü
altındaki hükûmeti, yani ulusal devlet organları sistemini ifade etmektedir.
Çin'in "Hukuk Devleti" kavramı, yönetimin hukukun üstünlüğüne göre
gerçekleşmesinin önemini vurgulamaktadır. 30 Ancak uygulamada, Çin
Komünist Partisi'nin otoritesi genellikle yasal kurumların önüne geçer, bu da
hukuk ve siyaset arasında karmaşık bir ilişkiye yol açmaktadır. Yasal
çerçeveleri güçlendirmek ve yargı reformlarını teşvik etmek için çaba
harcanmış olmasına rağmen, parti kontrolü hakimiyetini korurken, yasal
sistemin gerçek bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ne ölçüde
yerine getirildiği hakkında gri bölge oluşturmaktadır.
Çin'de, hukukun üstünlüğü kavramı ülkenin anayasasında ve yasal
çerçevesinde yer almaktadır. Ancak, hukukun üstünlüğünün uygulanması
genellikle politik düşüncelerden etkilenir ve Çin Komünist Partisi (ÇKP),
29
30
12
Waldron, Jeremy. "The rule of law." (2016).
张文显.习近平法治思想的理论体系[J].法制与社会发展,2021,27(01):5-54.
yasal kurumlara karşı nihai yetkiye sahip olması sistemde bir dilemma
yaratmaktadır. Yasal mekanizmaları güçlendirmek ve yargı reformlarını
teşvik etmek için çaba harcanmasına rağmen, parti kontrolü, uygulamada
tutarsızlıklara, yargı bağımsızlığına yönelik zorluklara ve bireysel
özgürlüklerin sınırlanmasına neden olabilmektedir. Bu zorluklara rağmen,
Çin hükümeti, "Çin özelliklerine sahip sosyalist hukukun üstünlüğünün
kurulmasının önemini vurgulamakta; bu, hukukun üstünlüğünü ÇKP'nin
liderliği ve ülkenin sosyo-politik bağlamıyla dengelemeyi amaçlamaktadır.31
Bir önceki bolümde de ifade edildiği gibi bu alanda çalışmaların en fazla
hızlandığı dönem son 10 yıldır. Halkın çoğunluğunun hukuka ve kanunlara
karşı güvenin ve bilgisinin arttığı dönem yine içinde bulunduğumuz dönemi
kapsamaktadır. 32 33
Bu bağlamda anayasal üstünlüğün vurgulandığı süreç aşağıdaki gibidir;
31
32
33
34
35
36
1997 yılında 15. Parti Kongresi'nin raporu, hukukun üstünlüğünü
takip etme ve hukukun üstünlüğü altında sosyalist bir devlet inşa etme
temel stratejisini ortaya koymuştur.34
1999 yılında Danıştay, kanuna göre idarenin kapsamlı şekilde teşviki
hakkında kararı çıkarmıştır.35
2004 yılında Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi, hukukun
üstünlüğüne dayalı bir hükümet inşa etme hedefini açıkça tanımlayan
ve yol gösterici ideolojiyi ve belirli hususları ortaya koyan "Kanuna
Göre Yönetimin Kapsamlı Teşvik Edilmesine İlişkin Uygulama
Taslağı”nı yayınlanmıştır.36
2005 yılında, "Çin Komünist Partisi Merkez Komitesinin Ulusal
Ekonomik ve Sosyal Kalkınmaya İlişkin On birinci Beş Yıllık Planın
江必新,王红霞.法治社会建设论纲[J].中国社会科学,2014,(01):140-157+207-208.
“Level
of trust
in
government
in
China
from
2016 to
2023”,
https://www.statista.com/statistics/1116013/china-trust-in-government-2020/.
“Why
do
Chinese
people
trust
their
government?”
China
Daily,
https://global.chinadaily.com.cn/a/202303/13/WS640e9099a31057c47ebb4195_5.html
“江泽民在中国共产党第十五次全国代表大会上的报告”, The State Council, 1997,
https://www.gov.cn/test/2008-07/11/content_1042080_4.htm
“ 国 务 院 关 于 全 面 推 进 依 法 行 政 的 决 定 ”, The State Council, 1999,
https://www.gov.cn/gongbao/content/2000/content_60201.htm
“国 务 院 关于 印发 全面 推进依 法 行政 实施 纲要 的通 知 ”, The State Council, 2004,
https://www.gov.cn/gongbao/content/2004/content_70309.htm.
13
Formüle Edilmesine İlişkin Önerisi", "hukukun üstünlüğüne dayalı
bir devletin inşasının hızlandırılması, kapsamlı bir şekilde teşvik
edilmesi" önerisinde bulunmuştur. Bu kapsamda yönetimin hukuka
uygun olarak yürütülmesi, bilimsel ve demokratik karar alma
mekanizması ile idari denetim mekanizmasının geliştirilmesi
amaçlanmıştır. 37 Takip eden 10 yıl içinde yasaya göre yönetimin
kapsamlı bir şekilde geliştirilmesine yönelik hedefler, temel ilkeler ve
gereksinimler, ana görevler ve önlemler bu bağlamda belirlenmiştir.
2015 yılında Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi ve Devlet
Konseyi, "Hukukun Üstünlüğü Hükümetinin Uygulanmasına İlişkin
Taslak (2015-2020)" belgesi tanıtılmıştır. Bu kapsamda hukuk devleti
sorumlulukları, katı kanun yaptırımları, şeffaf ve adil, temiz ve etkili,
kanunlara saygılı ve dürüstlük gibi ilkeler hedeflenmiş ve 2020 yılına
kadar bu sürecin tamamlanması gerektiği işaret edilmiştir.38
Dolayısıyla, Çin kademeli olarak hukuk devletini inşa etmede belli bir
yol kat etmiş ve periyodiklere duyurduğu hukuksal hedeflerle bu yolda iç
reformlar geçirmektedir. Tanıtılan hedefler genellikle önceki reformun
devamı ve genişletilmesi olarak değerlendirilebileceği gibi, aynı zamanda
yeni tarihsel olarak ve “Yeni Dönemde Çin'e Özgü Sosyalizm Üzerine Xi
Jinping Düşüncesi” kapsamında ulusal yönetişim sisteminin ve yönetişim
kapasitesinin modernizasyonunu hedeflemektedir. Bu bağlamda idari erkin
yetki ve sorumluluklar listesi, hükümetin yetki ve sorumlulukları daha net bir
şekilde tanımlanmaktadır.
3.1 Sosyal Kredi Sistemi
Tanıtılmasıyla birlikte Dünya’nın yakından takip etmeye başladığı
Sosyal Kredi Sistemi, Çin hukuku kapsamında ele alınmaya değer bir yeni
alandır.
Sosyal kredi sistemine ulusal kredi yönetim sistemi de denilmektedir. Çin
’in online ansiklopedisi sitesi Baidu Baike, sosyal kredi sistemini şöyle
tanımlamaktadır; “Sosyal kredi sistemi kurulması ve geliştirilmesi, ülkenin
37
38
14
关于制定国民经济和社会发展第十一个五年规划建议的说明,The State Council, 2005,
https://www.gov.cn/gongbao/content/2005/content_121428.htm
中共中央 国务院印发 《法治政府建设实施纲要(2015-2020 年)》,
https://www.gov.cn/gongbao/content/2016/content_2979703.htm
sosyalist piyasa ekonomisinin olgunlaşmaya devam ettiğinin önemli
işaretlerinden biridir. Sosyal kredi sistemi yasa ve düzenleme sistemine
dayanmaktadır; Ek olarak kredi hizmeti sektörü kuruluşlarının rekabet
edebilirliğinin sağlanması; devletin güçlü düzenleyici sistemi tarafından
garanti altına alınan bir ulusal sosyal yönetişim mekanizmasıdır.” 39 Aslında
temel olarak birçok devlette uygulanan kredi notu/puanı sistemiyle benzer
çalışmaktadır. Fakat kullanım ve beslenme sahası çok daha geniş ve
kapsamlıdır. Sosyal kredi ise gerçek kişiler ve tüzel kişilerin sosyal ve
ekonomik faaliyetlerde yasal yükümlülüklere uymaları ve taahhütlerini yerine
getirmeleri durumundaki aldıkları sosyal puanı ifade etmektedir.
Çin Komünist Partisi 19. Ulusal Kongresi'nin raporu açıkça "dürüstlüğün
inşasının teşvik edilmesi" çağrısında bulunmuş ve birçok kez
"güvenilirlikten” söz etmiştir. Şanghay Hükümeti Hukuk İşleri Ofisi Müdür
Yardımcısı ve Çin Menkul Kıymetler Hukuku Araştırma Derneği Başkan
Yardımcısı Luo Peixin’e göre sosyal kredi sistemi, büyük veriye dayalı, teknik
yeteneklerle desteklenen, yasal kurallarla güvence altına alınan bir yönetim
sistemi olduğunu ve ulusal yönetişim sisteminin ve yönetişim yeteneklerinin
modernizasyonunun önemli bir parçası olduğunu not etmektedir.40
Temel işlevi, toplumu, sosyal kredi sistemiyle riskler konusunda
uyarmak ve iyiliği yüceltmek ve sahtekârlığı cezalandırmaktır. Bu bağlamda
risklerini azaltmak ve dürüstlük kültürünü teşvik etmektir. Son yıllarda bilgi
teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte Çin'in sosyal kredi sisteminin inşası
da önemli gelişme kaydetmiştir. Özellikle güveni kötüye kullanma konusunda
ortak disiplini esas alan kredi “ödül” ve “ceza” mekanizması sosyal
yönetişimde önemli bir işlev üstlenmiştir. Ancak aynı zamanda sosyal kredi
sisteminin teşvik edilmesi sürecinde hukukun üstünlüğün korunmasında tam
anlamıyla kısıtlamalarının bulunmaması da giderek daha belirgin hale
gelmiştir.
Özellikle güveni kötüye kullanma konusunda ortak disiplini esas alan
kredi ödül ve ceza mekanizması sosyal yönetişimde önemli bir işlev
üstlenmiştir. Ancak aynı zamanda sosyal kredi sisteminin teşvik edilmesi
sürecinde hukukun üstünlüğü kısıtlamalarının bulunmaması da giderek daha
39
40
全国人大代表郑杰建议: 制订《中华人民共和国社会信用法》
https://news.cctv.com/2018/03/05/ARTIiW3Xwyob7ug1GLzopnE2180305.shtml
罗培新,《社会信用法》,2017, 北京大学出版社出版
15
belirgin hale gelmiştir. Bazı akademisyenler, güveni kötüye kullanma
nedeniyle ortak disiplin cezasının, hukuka göre yönetim, insan haklarına
saygı, orantılılık ilkesi, adalet ilkesi vb. gibi kamu hukukunun temel ilkelerini
ihlal edebileceğine dikkat çekmektedir. Bu süreçte sosyal kredi sisteminin
geleneksel hukuk mekanizmasıyla olan ilişkisinin sınırları net çizilmeli ve
geleneksel hukuku ikame edilmesinin önüne geçmek için arasındaki ilişkinin
iyi ele alınması gerekmektedir.
SONUÇ
Bu kitap bölümü, Çin Halk Cumhuriyeti'nde idari yapının
modernleştirilme sürecini ele almakta ve bu sürecin başarılarını ve
zorluklarını değerlendirmektedir. İdari yapıdaki modernleşme hareketlerinin
tarihsel arka planı incelenerek, parti merkezli devlet yönetiminin evrimi ve Xi
Jinping düşüncesinin rolü vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, yakın dönemde
Çin'in ulusal yönetim şeklinin modernleşmesi ve devlet yönetim kapasitesinin
artırılması da detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu bölümde, Çin'in özgün
sosyalizm modeli üzerine Xi Jinping'in görüşleri ve politikaları
değerlendirilmekte ve bu politikaların etkileri tartışılmaktadır. Makalenin bir
diğer önemli bölümü, Çin'de hukukun üstünlüğü ilkesinin uygulamadaki
tecrübeleri ve yönetimde sivil katılımın rolüne odaklanmaktadır. Bu
bağlamda, sosyal kredi sistemi gibi yenilikçi uygulamaların incelenmesi ve
etkilerinin değerlendirilmesi yapılmaktadır. Sonuç olarak, Çin'in idari
yapısının modernleştirilme süreci, önemli başarılar elde etmiş olsa da hala
karşılaşılan bazı zorluklar ve eleştiriler bulunmaktadır. Bu makale, Çin'in idari
yapısının gelecekteki gelişimi için önemli ipuçları sunmayı amaçlamaktadır.
16
KAYNAKÇA
1.
马 光 义 . 习 近 平 治 国 理 政 的 历 史 思 维 研 究 [D]. 江 西 师 范 大
学,2021.DOI:10.27178/d.cnki.gjxsu.2021.000065.
2.
岳明慧. 中国共产党执政规律视域下习近平以人民为中心的发展思想研究
[D].青岛大学,2023.DOI:10.27262/d.cnki.gqdau.2022.000957.
3.
赵 中 源 . 新 时 代 党 的 治 国 理 政 能 力 建 设 的 基 本 要 义 [J]. 毛 泽 东 研
究,2021(03):4-13.DOI:10.14130/j.cnki.mzr.2021.03.001.
4.
于蕾,刘笑侃,钟彬.论中国共产党的理论自觉[J].天津师范大学学报(社会科
学版),2024(03):84-91.
5.
段妍. (2015). 马克思视野下"国家—社会"关系理论与中国现代社会治理创
新. 理论探讨(3), 4.
6.
Lu, J., & Shi, T. (2015). The battle of ideas and discourses before democratic
transition: Different democratic conceptions in authoritarian China.
International
Political
Science
Review,
36(1),
20-41.
https://doi.org/10.1177/0192512114551304.
7.
韩港,李舟.坚持党的全面领导推进全过程人民民主的原则、特征和优势[J].
中学政治教学参考,2024(16):77-80.
8.
Guo, S., Stradiotto, G.A. Prospects for Democratic Transition in China. J OF
CHIN POLIT SCI 23, 47-61 (2018).
9.
Milhaupt, Curtis J. and Zheng, Wentong, Beyond Ownership: State Capitalism
and the Chinese Firm (March 22, 2014). 103 Georgetown Law Journal 665
(2015), European Corporate Governance Institute (ECGI) - Law Working Paper
No. 251/2014, Columbia Public Law Research Paper No. 14-391, University of
Florida Levin College of Law Research Paper No. 15-8, Available at SSRN:
https://ssrn.com/abstract=2413019.
10. 沈志华.从西柏坡到莫斯科:毛泽东宣布向苏联“一边倒”——关于中苏同盟
建立之背景和基础的再讨论(之二)[J].中共党史研究,2009,(04):14-33.
11. Zhihua Shen And Danhuı Li, After Leaning to One Side: China and Its Allies in
the Cold War, PB - Stanford University Press, 2011.
12. 付星浩.“大跃进”时期《红旗》杂志对农业农村宣传的研究[D].东北师范大
学,2023.DOI:10.27011/d.cnki.gdbsu.2023.000389.
13. 周 天 羽 .“ 一 边 倒 ” 与 美 国 “ 机 会 丧 失 论 ” 再 探 讨 (1949-1950)[J]. 史 学 月
刊,2022(10):67-75.
17
14. 《历史决议》是如何评价“文化大革命”的[J].党史纵览,2016,(08):55.
15. 习近平.在庆祝改革开放 40 周年大会上的讲话[N]. 人民日报,2018-1219(002).
16. 刘静.中国特色社会主义生态文明建设研究[D].中共中央党校,2011.
17. 习近平,谈治国理政,2014
18. 陈胤汶.浅谈《黑猫》与《白猫》中恐怖的表现特征[J].科技信息(科学教
研),2008,(10):136+111.
19. Waldron, Jeremy. "The rule of law." (2016).
20. 张文显.习近平法治思想的理论体系[J].法制与社会发展,2021,27(01):5-54.
21. 江 必 新 , 王 红 霞 . 法 治 社 会 建 设 论 纲 [J]. 中 国 社 会 科 学 ,2014,(01):140157+207-208.
İnternet Kaynakları
1.
党员 9804.1 万名 基层党组织 506.5 万个 中国共产党党员队伍继续发展壮
大
基 层 党 组 织 政 治 功 能 和 组 织 功 能 不 断 增 强
https://www.gov.cn/yaowen/liebiao/202306/content_6889108.htm
2.
中国共产党领导的多党合作和政治协商制度 https://www.gov.cn/test/200505/25/content_18182_2.htm
3.
中国共产党领导的多党合作和政治协商制度 https://www.gov.cn/test/200505/25/content_18182_2.htm
4.
习近平.高举中国特色社会主义伟大旗帜为全面建设社会主义现代化国家
而
团
结
奋
斗
[N].
人
民
日
报
,2022-1026(001).DOI:10.28655/n.cnki.nrmrb.2022.011568.
5.
时 和 兴 , 国 家 治 理 现 代 化 是 中 国 特 色 的 政 治 文 明 发 展 进 程 , 2019,
http://www.qstheory.cn/llwx/201912/04/c_1125306807.htm?ivk_sa=1023197a.
6.
“脱贫攻坚战,全面胜利”,中华人民共和国人民政府,
https://www.gov.cn/xinwen/2021-02/25/content_5588879.htm.
7.
赵涛,张智,梁上坤.数字经济、创业活跃度与高质量发展——来自中国城市
的 经 验 证 据 [J]. 管 理 世 界 ,2020,36(10):65-76.DOI:10.19744/j.cnki.111235/f.2020.0154.
18
8.
“Level of trust in government in China from 2016 to 2023”,
https://www.statista.com/statistics/1116013/china-trust-in-government-2020/.
9.
“Why do Chinese people trust their government?” China Daily,
https://global.chinadaily.com.cn/a/202303/13/WS640e9099a31057c47ebb4195
_5.html
10.
“江泽民在中国共产党第十五次全国代表大会上的报告”, The State Council,
1997, https://www.gov.cn/test/2008-07/11/content_1042080_4.htm
11.
“ 国 务 院 关 于 全 面 推 进 依 法 行 政 的 决 定 ”, The State Council, 1999,
https://www.gov.cn/gongbao/content/2000/content_60201.htm
12.
“国务院关于印发全面推进依法行政实施纲要的通知”, The State Council,
2004, https://www.gov.cn/gongbao/content/2004/content_70309.htm.
13. 关于制定国民经济和社会发展第十一个五年规划建议的说明,The State
Council, 2005, https://www.gov.cn/gongbao/content/2005/content_121428.htm
14. 中 共 中 央 国 务 院 印 发 《 法 治 政 府 建 设 实 施 纲 要 ( 2015 - 2020
年)》,https://www.gov.cn/gongbao/content/2016/content_2979703.htm
15. 全 国 人 大 代 表 郑 杰 建 议 : 制 订 《 中 华 人 民 共 和 国 社 会 信 用 法 》
https://news.cctv.com/2018/03/05/ARTIiW3Xwyob7ug1GLzopnE2180305.sht
ml
16. 罗培新,《社会信用法》,2017, 北京大学出版社出版
17. Qu Qingshan, “Five Characteristics of Chinese Modernization”, 2023-1114,http://en.qstheory.cn/2023-11/14/c_938533.htm.
18.
“习近平:高举中国特色社会主义伟大旗帜 为全面建设社会主义现代化
国家而团结奋斗——在中国共产党第二十次全国代表大会上的报告”,中国
人 民 共 和 国 中 央 人 民 政 府 , https://www.gov.cn/xinwen/202210/25/content_5721685.htm
19
20
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’DE ÇİN
ÇALIŞMALARI LİTERATÜRÜNÜN EVRİMİ
Ahmet Yiğitalp TULGA
GİRİŞ
Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkileri resmî olarak 1971 yılında
başlamış olup günümüze kadar iniş ve çıkışlar ile devam etmektedir (Durdular
2016). Bu doğrultuda, iki ülke arasındaki ilişkiler bu iniş ve çıkışlar göz önüne
alınarak dört ana dönem içerisinde ele alınabilir.
Bu kapsamda, İlk Dönem ilişkilerin resmî olarak başladığı 1971 yılı ile
1980 yılının ortasına kadar olan dönemdir (Ergenç 2015). Bu dönem
içerisinde ilişkilerin düşük yoğunlukta devam ettiği görülmektedir (Ergenç
2015).
İkinci Dönem, Türkiye’de gerçekleşen 12 Eylül 1980 askerî darbesi
sonrasında başlayan ve 1991 yılına kadar devam eden süreçtir (Akçay 2017).
İlk Dönem’in aksine İkinci Dönem içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin
yoğunluğunun arttığı ve ilişkilerde dikkat çekici bir canlanma yaşandığı
görülmektedir (Ünay ve Atlı 2014). Bunun en önemli nedeni, 1980 askerî
darbesi sonrası Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) üyesi ülkeler
tarafından dışlanması ve Türkiye’nin diplomatik ve siyasi anlamda alternatif
partner arayışına başlamasıdır (Yalçınkaya vd. 2014). Bu doğrultuda, Çin
Halk Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimî
üyelerinden biri olması ve oldukça büyük bir ekonomik pazar sunması
nedeniyle öne çıkan alternatiflerden biriydi. Bu nedenle ilişkilerdeki ikinci
dönem içerisinde Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasında ilk üst düzey
diplomatik ve ekonomik temaslar başlamış ve iki ülke arasında karşılıklı
olarak yoğun bir ziyaret trafiği yaşanmıştır (Yalçınkaya vd. 2014). Bu dönem
Bu Çalışma, Avrupa Tayvan Çalışmaları Topluluğu (European Association of Taiwan
Studies) Araştırma ve Yayın Hibesi (EATS 2023) kapsamında hazırlanmıştır. Yazar, bu vesile
ile Avrupa Tayvan Çalışmaları Topluluğuna (European Association of Taiwan Studies)
teşekkürlerini sunar.
Dr., Tayvan Ulusal Chengchi Üniversitesi Misafir Araştırmacı, e-mail:
[email protected], ORCID: 0000-0001-7596-1269.
içerisinde Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ekonomik iş birliğinin
geliştirilmesi beklentisi ile paralel olarak Türkiye’den Çin’e ilk Bakan
düzeyinde ziyaret, dönemin Ticaret Bakanı olan Kemal Cantürk tarafından
Mayıs 1981’de gerçekleştirilmiştir. Bu ziyaret ile Türkiye’nin beklentileri ile
doğru orantılı olarak iki ülke arasında ticari ve ekonomik iş birliğinin
temellerini oluşturan ekonomik ve teknik iş birliği anlaşması imzalanmıştır
(Yalçınkaya vd. 2014).
Ancak, 1980’li yıllar ile başlayan yüksek yoğunlukta devam eden İkinci
Dönem ilişkiler 1991 yılı sonrasında İlk Dönem’de olduğu gibi düşük
yoğunluğa evrilmiştir. 1991 yılı ile birlikte başlayan Üçüncü Dönem, 2000’li
yıllara kadar devam etmiştir. Üçüncü Dönem içerisinde iki ülke arasında
bakan düzeyinde hiçbir ziyaretin gerçekleşmemiş olması iki ülke arasındaki
ilişkilerdeki düşük yoğunluğun en bariz göstergesi olmuştur (Ünay ve Atlı
2014). Üçüncü Dönem içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin düşük düzeyde
devam etmesinin arkasında iki temel neden vardır. Birinci neden, 1991’de
Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte Türkiye'nin yeni bağımsızlıklarını
kazanan Orta Asya devletlerine yönelik yoğun ilgisi ve bu nedenle Orta Asya
Bölgesi’nde Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasında ortaya çıkan rekabet
ortamıdır (Adıbelli 2016). İkinci neden ise Üçüncü Dönem içerisinde Uygur
meselesi iki ülke arasındaki ilişkilerde belirleyici faktörlerden biri hâline
gelmesidir (Akdağ 2019).
Üçüncü Dönem’de görülen düşük yoğunluklu ilişkiler 2000’li yılların
başından itibaren tekrardan yükselişe geçmiş ve günümüze kadar iki ülke
arasındaki ilişkilerde İkinci Dönem’de olduğu gibi ilişkilerin yoğunluk
seviyesi artmıştır. İlişkilerdeki bu yoğunlukla paralel olarak Dördüncü Dönem
içerisinde iki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerinde arttığı görülmektedir
(Ünay ve Atlı 2014). Bu durumun bir sonucu olarak Çin Halk Cumhuriyeti
2021 yılı itibarıyla Türkiye’nin en büyük ikinci ticari ve ekonomik ortağı
hâline gelmiştir (Cheng 2020).
İki ülke arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkilerin artmasının etkileri
Türkiye’deki akademik literatüre de yansımıştır. Her geçen yıl Çin Halk
Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmaların sayısında önemli bir artış olduğu
görülmektedir. Ancak, akademik literatürdeki çalışmaların sayısındaki kayda
değer artışa rağmen Türkçe literatürde, Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan
çalışmaların yıllar içerisindeki değişimine, alıntılanma sayılarına ve
odaklandıkları ana konuları merkezine alan çalışmaların sayısı oldukça
22
sınırlıdır. Bu nedenle bu kitap bölümü içerisinde, Çin Halk Cumhuriyeti’ne
odaklanan Türkçe literatürün zamansal değişimi ve literatürün odaklandığı
ana konular incelenmiştir.
Bu kapsamda Türkçe literatürde 1961 ila 2024 arasında yayınlanmış
1.000 akademik çalışma üç temel adımda incelenmiştir. Çalışmanın ilk
adımında literatürde Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmalar
bulunmuştur. Çalışmanın ikinci adımında 1961-2024 arasında yayınlanan
1.000 akademik çalışma yıllara göre yayın sayıları, ortalama atıf sayıları ve
akademik alanlarına göre tanımlayıcı bilgi verme amacıyla analiz edilmiştir.
Çalışmanın üçüncü ve son adımında ise Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan
Türkçe akademik literatürün üzerinde durduğu ana konular Yapısal Konu
Modelleme (Structural Topic Model) yöntemi ile analiz edilmiştir.
Bu doğrultuda bu çalışmanın ikinci bölümünde çalışmada kullanılan
araştırma yöntemi ve analizlerde kullanılan adımlar detaylı olarak
açıklanmıştır. Takip eden bölümde analizin bulguları detaylı bir şekilde
gösterilmiştir. Son bölüm olan Sonuç Bölümü’nde ise çalışmanın önemli
bulguları ortaya koyulmuş ve çalışma sonlandırılmıştır.
Araştırma Yöntemi
Bu kitap bölümü içerisinde gerçekleştirilen analizler üç temel aşamada
ele alınabilir. Türkiye'de Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik
çalışmaların bulunması çalışmanın başlangıç aşamadır. Türkçe literatürdeki
Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik çalışmalarla ilgili genel bilgi veren
ve literatürün yıllar içinde geçirdiği değişimin gösterilmesi çalışmanın ikinci
aşamadır. Üçüncü ve son aşama ise Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik
çalışmaların odaklandığı konuların bulunması için uygulanan Yapısal Konu
Modelleme (Structural Topic Model) analizidir.
Birinci aşama olan Türkiye'de Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili akademik
çalışmalara ulaşmak için "Publish or Perish" bilgisayar programından
yararlanılmıştır. Literatürün bulunması sürecinde üç temel adım izlenmiştir.
İlk adım analiz edilecek veri setinin bulunmasıdır. Bu çalışmada kullanılan
"Publish or Perish" bilgisayar programı Google Akademik, Scopus ve Web of
Science gibi akademik literatürü içeren veri tabanlarını içerisinde
barındırmaktadır. Bu doğrultuda Google Akademik veri tabanı hemen hemen
bütün akademik çalışmaları kapsamasından ötürü bu çalışmada Google
Akademik veri tabanından yararlanılmıştır.
23
Başlangıç aşamanın ikinci adımında Google Akademik veri tabanındaki
akademik çalışmalara erişim için anahtar kelimelerin seçilmesi yer almaktadır.
Bu nedenle bu araştırmanın odak noktasını oluşturan Türkiye’de Çin
Çalışmaları Literatürü için anahtar kelime olarak "Çin Halk Cumhuriyeti" ve
"Çin" seçilmiştir. Ancak "Publish or Perish" bilgisayar programı bu anahtar
kelimeleri içeren tüm akademik çalışmaları göstermektedir. Bu nedenle,
çalışmalar başlığında "Çin Halk Cumhuriyeti" kelimesini içeren çalışmalarla
sınırlandırılmıştır. Başlangıç aşamanın son adımında ulaşılan literatür "CSV"
formatına dönüştürülmüştür. Temel analizlerde R programlama dilinin
kullanılması ve "CSV" formatındaki verilerin işlenmesinin daha kolay olması
nedeniyle bu format tercih edilmiştir.
Genel analizlerin ikinci aşamasında Türkçe literatür ile ilgili tanımlayıcı
bilgi vermeye ve literatürdeki değişimi göstermeye çalışılmıştır. İkinci aşama
içerisinde dört temel adım izlenmiştir. İkinci aşamanın ilk adımında yıllara
göre yayın sayıları incelenmiştir. İkinci adım içerisinde yıllara göre ortalama
alıntı sayısına odaklanılmıştır. Üçüncü adımda Çin Halk Cumhuriyeti'ne
odaklanan Türkçe literatürde en çok atıf yapılan yazarlar bulunmuştur. İkinci
temel aşamanın son adımında ise literatürdeki çalışmaların alanları veya
akademik disiplinleri bulunmuş ve çalışmaların alanlara göre dağılımı
gösterilmiştir.
Çalışmanın üçüncü aşamasında literatürdeki çalışmaların odaklandıkları
temel konular incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü aşamasında üç temel adım
takip edilmiştir. İlk adımda Türkçe literatürdeki Çin Halk Cumhuriyeti'ne
odaklanan akademik çalışmalar R programlama dili kullanılarak temizlenmiş
ve analize hazır hale getirilmiştir. Veri temizleme, metin analizi yöntemleri
içerisinde herhangi bir adımından daha fazla zaman gerektiren ve sonuçların
güvenilirliği açısından oldukça önemli bir aşamadır (Agarwal vd. 2011; Tulga
2022). Verilerin temizlenmesi sürecinde birçok küçük adımı takip edilmiştir.
Tüm bu adımları iki ana başlıkta açıklamak mümkündür. İlk temizleme adımı,
birincil analiz sonucuna hiçbir katkısı olmadığı ve sonucu olumsuz
etkileyebileceği için etkisiz kelimelerin, noktalama işaretlerinin ve sayıların
veri kümesinden kaldırılmasıdır.
Veri setindeki Türkçe etkisiz kelimeleri temizlemek için Fatih
Üniversitesi tarafından hazırlanan 223 Türkçe etkisiz kelimeden oluşan liste
kullanılmıştır (Mulki vd. 2023). Verileri işlerken "harf" ve "harfler" ayrı
özellikler olarak ele alınmaktadır. Bu nedenle bu aşama içerisinde etkili bir
şekilde çoğulların ve çekimlerin kaldırılması gerekmektedir (Ficamos ve Liu
2016) ve bu aşamaya kök bulma (stemming) adı verilmektedir (Tulga 2023).
24
Kök bulma işlemini takiben incelenecek metinler tek kelimeye (unigram)
çevrilmiştir. Literatürde tek kelimelerin metin verilerinin analizinde en iyi
performansı göstermesi ve Türkçe metin analizine odaklanan bazı akademik
çalışmalar da tek kelime özelliğini kullanarak %95,83'e varan bir başarı
oranına ulaştıklarını göstermesi nedeniyle bu çalışmada da analiz edilecek
metinler tek kelimelere çevrilmiştir (Güran vd. 2013; Tulga 2022; Agarwal vd.
2011; Go vd. 2009).
Metinlerin tek kelimeye çevrilmesinin ardından analiz sonuçlarının
güvenilirliğini arttırmak amacıyla veri kümeleri içerisinde yinelenen metinler
kaldırılmıştır (Tulga 2022). Temizleme aşamasının sonunda cümleler
jetonlara (tokens) bölünmüştür. Bu adıma literatürde jetonlaştırma
(tokenization) adı verilmektedir (Harbi ve Kamsin 2021). Son olarak Mitts,
Phillips ve Walter'ın (2022) belirttiği gibi, temizlenmiş veri kümesindeki tek
tek kelimelerin sıklığını ölçen bir Belge Terim Matrisi (DTM) oluşturulmuştur
(Mitts, Phillips ve Walter 2022).
DTM işleminin ardından literatürdeki temel konuların sayısı
belirlenmiştir. Bu amaçla R programlama dilindeki "ldatuning" paketinde yer
alan "FindTopicNumber" fonksiyonu kullanılmıştır. Etkili konu sayısına karar
verilmesinde Deveaud yönteminden faydalanılmıştır (Deveaud 2014). Bu
süreçler sonucunda etkili konu sayısının dört olduğu tespit edilmiştir.
Resim 1: Etkili Konu Sayısı
25
Seçilen konu sayısının güvenirliği açısından "topquality" fonksiyonu
kullanılmıştır. Bu fonksiyon ile ayrıcalık ve anlamsal tutarlılık puanları
hesaplanmış ve seçilen dört konunun güvenilirliği bu hesaplama ile test
edilmiştir. Bu süreçler sonucunda seçilen dört konunun gerçeğe en yakın
sonucu verdiği tespit edilmiştir.
Üçüncü aşamanın son adımında konu etiketleme yöntemi uygulanmıştır.
Bu süreç içerisinde her konu içerisinde en çok kullanılan ve konu ile doğrudan
alakalı kelimeler bulunmuştur. Bu adımda "LDA" ve "terimler" işlevleri
kullanılmıştır. Daha sonra en sık kullanılan kelimeler, her konu içerisinde en
sık kullanılan kelimeler (HIGHw) ve hem en sık kullanılan hem de her konuya
özel kelimeler (FREw) olarak ikiye ayrılmıştır. Bu ayrım ile birlikte seçilen
konular hakkında daha detaylı bilgi vermek amaçlanmıştır (Lucas vd. 2015;
Wilkerson ve Casas 2017). Bu ayırma işleminde “labeltopics” fonksiyonu
kullanılmıştır. Son olarak "FREw" ve "HIGHw" kelimelerini içeren akademik
çalışmalar örnek olarak rastgele seçilmiştir. Çalışma bu adım ile
tamamlanmıştır.
Bu üç aşama kapsamında gerçekleştirilen analizler sonucunda
Türkiye'deki Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili Türkçe akademik literatür
hakkında derinlemesine bilgiler verilmeye, literatürün zamansal değişimi
gösterilmeye ve literatürün odaklandığı temel konular bulunmaya
çalışılmıştır. Çalışmanın takip eden bölümünde analiz sonucunda elde edilen
bulgular ayrıntılı olarak açıklanacaktır.
Analiz Bulguları
Bu kitap bölümü çerçevesinde gerçekleştirilen analizlerin sonuçları iki
ana başlık altında ele alınabilir. Gerçekleştirilen ilk analizler Türkçe akademik
literatürde Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili yayınlarla ilgili genel bilgi vermeyi
amaçlamaktadır. Bu analizler doğrultusunda, ilk bulgular içerisinde Çin Halk
Cumhuriyet ile ilgili yayınlanan akademik çalışmaların yıllara göre dağılımı,
çalışmaların yıllara göre atıf ortalamaları, en fazla atıf yapılan çalışmalar ve
çalışmaların alanları veya disiplinleri incelenmiştir.
Literatür ile ilgili genel bilgi vermeyi amaçlayan analizlerin ardından
temizleme işlemi gerçekleştirilmiş ve Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili
yayınlanan Türkçe literatür metin analizi için hazır hale getirilmiştir. Temizlik
işlemini takiben ilk olarak literatürdeki çalışmaların konuları ile ilgili genel
bilgi vermesi amacıyla akademik literatürdeki çalışmalarda en çok kullanılan
26
yirmi kelime bulunmuştur. En çok kullanılan kelimelerin bulunmasının
ardından bu kitap bölümünün temel analizi olan Yapısal Konu Modeli yöntemi
ile Türkçe literatür analiz edilmiştir. Yapısal Konu Modeli analizi içerisinde
sırayla literatürün odaklandığı temel konular, en fazla atıf alan konular ve her
konu ile ilgili örnek çalışmalar gösterilmiştir.
A. Literatüre Genel Bir Bakış
Veri seti içinde incelenen akademik çalışmalar içerisinde Çin Halk
Cumhuriyeti ile ilgili ilk Türkçe çalışma 1961 yılında yayınlanmıştır. Yıllara
göre yayın sayılarına bakıldığı zaman Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili literatür
1961-2002, 2003-2020 ve 2021-2024 olarak üç ana döneme ayrılabilir. 19612002 yılları arasında literatürde 0 ila 6 arasında yayın yapılırken, 2002 yılı
sonrasında Çin’e odaklanan çalışmaların sayısında önemli bir artış olduğu
görülmektedir. 2002 ile 2020 yılları arasında Çin üzerine hazırlanan
çalışmaların her yıl düzenli olarak artış gösterdiği ve yayınların 2020 yılında
zirve yaptığı sonucuna ulaşılmıştır. Ancak, 2020 yılı sonrasında literatürdeki
çalışmaların sayısının azalmaya başladığı sonucuna ulaşılmıştır.
400
350
300
250
200
150
100
50
1961
1964
1967
1970
1973
1976
1979
1982
1985
1988
1991
1994
1997
2000
2003
2006
2009
2012
2015
2018
2021
2024
0
Resim 2: Yıllara Göre Yayın Sayıları
Ancak yayın sayıları 2002 yılından itibaren artış göstermesine rağmen
yayınların alıntılanma sayılarında düzenli bir artışın olmadığı bulunmuştur.
Diğer bir deyişle, yayın sayılarının düzenli artışı çalışmaların ortalama
alıntılanmalarını etkilememiştir. Çalışmaların yıllara göre ortalama
alıntılanma sayılarına bakıldığı zaman 1988 yılında yayınlanan çalışmaların
ortalama 16 atıf aldığı ve en fazla ortalama atfın yapıldığı yıl olduğu sonucuna
27
ulaşılmıştır. 1988 yılını, ortalama 12,6 atıf oranıyla 2014 yılının takip ettiği
bulunmuştur.
20
15
10
5
1961
1964
1967
1970
1973
1976
1979
1982
1985
1988
1991
1994
1997
2000
2003
2006
2009
2012
2015
2018
2021
2024
0
En fazla atıf yapılan çalışmalar incelendiği zaman ise en çok atıf yapılan
çalışmaların 2006 ila 2016 yılları arasında yayınlandığı sonucuna ulaşılmıştır.
En fazla atıf yapılan çalışma 66 atıf ile Mehmet Ozan Saray ve Levent
Gökdemir tarafından 2007 yılında hazırlanmış olan “Çin ekonomisinin
büyüme aşamaları (1978-2005)” başlıklı makaledir. 62 atıf ile ikinci sırada
Atilla Sandıklı’nın 2009 yılında hazırladığı “Geleceğin Süper gücü Çin”
başlıklı çalışma yer almaktadır. En fazla atıf yapılan üçüncü çalışma ise Arzu
Durdular tarafından 2016 yılında yayınlanan “Çin'in ‘Kuşak-Yol’ projesi ve
Türkiye-Çin ilişkilerine etkisi” başlıklı çalışmadır. Diğer atıf yapılan
çalışmalar aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 1: En Fazla Atıf Alan 20 Yayın
Alıntı Yazar
Başlık
Yıl
66
Mehmet Ozan Saray ve
Levent Gökdemir
Çin Ekonomisinin Büyüme Aşamaları (19782005)
2007
62
Atilla Sandıklı
Geleceğin Süper Gücü Çin
2009
60
Arzu Durdular
Çin'in “Kuşak-Yol” Projesi ve Türkiye-Çin
İlişkilerine Etkisi
2016
59
Ümit Çalık
Çin Ekonomisi (Mao ve Mao Sonrası Dönem)
2011
48
Çağdaş Üngör
Çin ve 3. Dünya
2011
48
Esme Özdaşlı
Çin ve Rusya Federasyonu'nun Perspektifinden
Şanghay İş Birliği Örgütü
2012
28
46
Mustafa Demirtepe ve
Hasan Selim Özertem
Yükselen Tehdit Algısı Karşısında Çin'in
Yumuşak Güç Siyaseti: Politikalar ve
Sınırlılıkları
2013
43
Alaattin Kızıltan
Tek Kutuplu Bir Dünyada Çin Halk
Cumhuriyeti'nin Süper Güç Olabilirliği
2004
43
Nuraniye Hidayet Ekrem Çin Halk Cumhuriyeti Dış Politikası, 1950-2000
2003
42
Mevlüdiye Şimşek
Çin Halk Cumhuriyeti'nin Dünya Ticaret
Örgütü'ne (WTO) Üyeliğinin Ekonomik Etkileri
ve Çin'in Geleceğine İlişkin Senaryolar
2005
41
Sadık Ünay ve Altay
Atlı
Küreselleşme Sürecinde Türkiye-Çin Ekonomik
İlişkileri
2014
40
Kenan Dağcı ve Mustafa Çin'in Doğu Türkistan Politikası ve Azınlık
Keskin
Hakları Bağlamında Hak İhlalleri
40
M. Hakan Yalçınkaya
vd.
Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler
Ekseninde Rekabet Gücünün Analizi: Türk-Çin
Dış Ticareti Üzerine Bir Uygulama
2014
39
Seriye Sezen
Çin Halk Cumhuriyeti'nde Sosyalist Piyasa
Ekonomisine Dönüşüm
2007
39
Mevlüdiye Şimşek
Değişen Dünya Koşullarında Çin Halk
Cumhuriyeti ve Dış Ticaret Bakımından
Türkiye-Çin Arasında Yaşanan Sorunlar ve
Çözüm Önerileri
2006
35
Sumru Öz
Küresel Rekabette Yükselen Bir Güç: Çin
2006
34
Taşkın Deniz
Yükselen Güç Çin Halk Cumhuriyeti'nin
Stratejik Hamleleri
2014
34
Seriye Sezen
Çin'in İkinci Uzun Yürüyüşü
2009
34
Selçuk Çolakoğlu
Türkiye-Çin İlişkileri: Tek Taraflı Aşk Mı?
2012
34
Selçuk Çolakoğlu
11 Eylül Sonrası Değişen Avrasya Dengeleri ve
Çin-Orta Asya İlişkileri
2006
2013
Son olarak ise literatürde yayınlanan çalışmaların akademik alanları veya
disiplinleri incelenmiştir. Toplam 305 yayın ile en fazla çalışma yapılan
disiplinlerin sosyoloji, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler olduğu
bulunmuştur. 118 yayın ile tarih alanı ikinci sırada yer almaktadır. En fazla
yayın yapılan üçüncü alanın ise dil, iletişim ve kültür olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Mühendislik, matematik, psikoloji ve sağlık bilimleri gibi alanlar
diğerleri başlığı altında toplanmıştır ve bu başlık altında 84 yayın yapılmıştır.
29
350
305
300
250
200
150
118
103
91
100
90
84
73
70
66
Ticaret ve
Turizm
Hukuk
Eğitim
Bilimleri
50
0
Sosyoloji,
Siyaset
Bilimi ve
Uluslararası
İlişkiler
Tarih
Dil, İletişim
ve Kültür
İktisat
Felsefe ve
İlahiyat
Diğerleri
Resim 4: Yayınlanan Çalışmaların Alanları
B. Literatürdeki Yayınların Odaklandığı Konulara Bakış
30
966
963
956
afrika
ticaret
967
sosyal
Resim 5: En Çok Kullanılan Kelimeler
komünist
978
rusya
969
980
siyasi
mao
982
güç
covid
990
989
tayvan
990
kültürel
asya
995
1591
1503
küresel
uygur
1639
dünya
abd
1748
1805
1751
türkiye
uluslararası
1930
ekonomik
çin
3000
2500
2000
1500
1000
500
0
2702
Bu kitap bölümünün ana analizi olan Yapısal Konu Modeli (STM)
analizine akademik çalışmalarda en çok kullanılan kelimelerin bulunmasıyla
başlanmıştır. En çok kullanılan kelimelerin bulunması literatürdeki
çalışmaların odaklandığı konular ile ilgili genel bir çerçeve çizmektedir. Bu
doğrultuda, en çok kullanılan beş kelime “Çin”, “ekonomi”, “Türkiye”,
“ABD” ve “uluslararası”dır. En çok kullanılan yirmi kelime içerisinde
“COVID” kelimesinin yer alması dikkat çekicidir.
En çok kullanılan kelimelerin bulunması ile odaklanılan konular ile ilgili
çizilen genel çerçeve Yapısal Konu Modeli yöntemi ile derinleştirilmiştir.
Yapısal Konu Modeli yöntemi sonucunda literatürdeki çalışmaların dört temel
konuya odaklandığı bulunmuştur. Bu doğrultuda odaklanılan ilk konu Tayvan
ve Sincan Uygur bölgelerine odaklanan çalışmalardır. Çin Halk
Cumhuriyeti’ne odaklanan akademik çalışmaların %25’i bu konuya
odaklanmaktadır ve bu konu literatürde en fazla odaklanılan ikinci konudur.
Tablo 2: Literatürde Odaklanılan Dört Temel Konu
Konu
Konu 1
Konu 2
Konu 3
Konu 4
Tayvan ve Sincan Uygur
Bölgelerine odaklanan
çalışmalar
Çin Ekonomisi ve Çin’in
Yurtdışı Yatırımları
Çin’in Diğer Ülkeler ile
İlişkileri ve Rekabeti
Çin’in Politik Sistemi ve
Siyaseti
HIGHw/
FREw
Kelimeler
HIGHw
Bölge, Tayvan, Türkistan,
Uygur, İslam
FREw
Nüfus, Değişim, Etnik,
Özerk, Kültür
HIGHw
Ekonomi, Yatırım, Politika,
Yabancı, Büyüme
FREw
Afrika, İpek, Ticaret,
Enerji, Kuşak
HIGHw
ABD, Rusya, Hindistan,
Türkiye, Japonya
FREw
Uluslararası, İlişki, Avrupa,
Batı, Asya
HIGHw
Komünizm, Sosyalizm,
Mao, Liberal, Parti
FREw
Nüfus, Göç, Ulusal, Parti,
Reform
İkinci konu içerisinde Çin ekonomisine ve Çin’in yurtdışı yatırımlarına
odaklanan çalışmalar yer almaktadır. Akademik literatürdeki çalışmaların
%50’si bu konuya odaklanmaktadır ve literatürde en fazla odaklanılan
konudur. Üçüncü konu ise Çin’in diğer ülkeler ile ilişkileri ve rekabetine
odaklanmaktadır. Literatürdeki çalışmaların %20’si bu konu üzerine kaleme
alınmıştır. Dördüncü ve son konu ise Çin’in politik sistemi ve siyasetine
odaklanmaktadır ve literatürdeki çalışmaların %5’i bu konu üzerinedir.
Literatürde en fazla atıf alan konu Çin ekonomisi ve Çin’in yurtdışı
yatırımlarına odaklanan ikinci konudur. Ayrıca, en fazla atıf alan çalışmaların
31
üçü bu konu içerisinde yer almaktadır. Literatürde en fazla atıf alan ikinci
konu ise Çin’in diğer ülkeler ile ilişkileri ve rekabetine odaklanan üçüncü
konudur.
Tablo 3: Her Konu içerisinde Rastgele Seçilmiş Makaleler
Konu
Konu 1
Konu 2
Konu 3
Konu 4
32
Yazar
Başlık
Yıl
Alıntılanma
Sayısı
Obidjon
Makhmadaminov
Çin'de İnsan Hakları ve
Hak İhlalleri
2023
0
Çile Maden Kalkan
Çin'deki Azınlıklar İçin
20. Yüzyıl İki Dilli Eğitim
Politikaları Üzerine Bir
İnceleme
2021
1
Serdar Apaydın
Çin Halk
Cumhuriyeti’nin Toplumsal
Yapısı
2003
1
Atilla Sandıklı
Geleceğin Süper Gücü Çin
2009
62
Ümit Çalık
Çin Ekonomisi
(Mao ve Mao Sonrası
Dönem)
2011
59
Burçak Gündal
Çin Ekonomisinin
Yapısal Dönüşümü
2015
31
Çağdaş Üngör
Çin ve 3. Dünya
2011
48
Ozan Örmeci
21. Yüzyılda ABDÇin Rekabeti
2013
30
Ergin Güneş
Yeni Yüzyıldaki
Çin-Amerika Rekabeti
2009
13
Gülisareayi Tuoheti
Çin Halk Cumhuriyeti'nde
Yerel Yönetimler
2016
16
Halil İbrahim Kaya
ve Yüksel Bayraktar
Hukuki Düzenlemeler,
Politika Destekleri ve Mali
Teşviklerin Yenilenebilir
2019
Enerjinin Gelişimindeki
Rolü: Çin Halk Cumhuriyeti
Örneği
11
Figen Aydın
Çin Dış Politika
Dinamiklerini
Anlamlandırmak
8
2020
Her konu içerisinde en çok kullanılan ve konuya özel kelimeler dikkate
alınarak gerçekleştirilen analiz sonucunda her konu için rastgele üç çalışma
seçilmiştir. Bu rastgele seçim sonucunda, Çile Maden Kalkan'ın 2021 yılında
ve Serdar Apaydın'ın 2003 yılındaki çalışmaları, ilk konu içerisinde en çok
atıf yapılan çalışmalardır. İkinci konu içerisinde Atilla Sandıklı'nın 2009
yılındaki "Geleceğin süper gücü Çin" başlıklı çalışması rastgele seçim
sonucunda en çok atıf alan çalışmadır. Üçüncü konu içerisinde Çağdaş
Üngör'ün 2011 yılındaki "Çin ve 3. Dünya" başlıklı çalışması rastgele seçim
sonucunda en çok atıf alan çalışmadır. Dördüncü ve son konu içerisinde
Gülisareayi Touheti’nin 2016 yılında hazırladığı “Çin Halk Cumhuriyeti’nde
Yerel Yönetimler” başlıklı çalışması ise dördüncü konu içerisinde en fazla atıf
alan çalışmadır.
SONUÇ
Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkileri 1971 yılında resmî olarak
başlamıştır. 1971 yılında iki ülke arasında başlayan resmî ilişkilerde inişler ve
çıkışlar görülmektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerde görülen inişler ve çıkışlar
dönemsellik göstermektedir. Bu doğrultuda bu inişler ve çıkışlar göz önüne
alınarak Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti ilişkileri dört ana dönem içerisinde
incelenebilir.
Bu dört ana dönemden ilki ilişkilerin resmî olarak başladığı 1971 ile
Türkiye’de 12 Eylül 1980 yılında gerçekleşen askerî darbeye kadar olan
dönemdir. Bu dönem içerisinde Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki
ilişkilerin düşük seviyede devam ettiği görülmektedir.
İlişkilerdeki İkinci Dönem 12 Eylül 1980 ile 1991 yılları arasındaki
dönemdir. Bu dönem içerisinde Türkiye’nin başta Avrupa ülkeleri olmak üzere
birçok ülke ile yaşadığı sorunlar Türkiye’yi yeni alternatif diplomatik ve
ekonomik ortaklar bulmaya itmiş ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin
daimî üyesi olan ve gelişmekte olan ekonomisiyle dikkat çekici bir ülke olan
Çin Halk Cumhuriyeti’ni Türkiye için ideal bir ortak haline getirmiştir. Bu
nedenle bu dönem içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin yoğunluğunun
arttığı görülmektedir.
Ancak, İkinci Dönem içerisinde görülen yoğun ilişkiler 1991-2000 yılları
arasındaki Üçüncü Dönem’de, Birinci Dönem’de olduğu gibi ivme kaybetmiş
ve iki ülke arasındaki ilişkiler Üçüncü Dönem boyunca düşük seviyelerde
devam etmiştir. Üçüncü Dönem’de görülen düşük seviyeli ilişkiler 2000
33
itibariyle başlayan Dördüncü Dönem’de yerini tekrardan yoğun seviyeli
ilişkilere bırakmıştır. Bu dönemde de İkinci Dönem’de olduğu gibi iki ülke
arasında yüksek düzeyli ziyaretler gerçekleşmiştir (Özşahin, Donelli ve Gasco
2022). Bu yüksek düzeyli ziyaretler sonucunda iki ülke arasında önemli ticari,
ekonomik ve askerî anlaşmalar imzalanmış ve Çin Halk Cumhuriyeti 2021
yılı itibarıyla Türkiye’nin en büyük ikinci ekonomik ortağı konumuna
yükselmiştir (Hovsepyan 2023).
İki ülke arasındaki dönemsel olarak farklılık göstermesine rağmen dikkat
çekici ilişkiler Türkiye’deki akademik camianın da ilgisini çekmiş ve farklı
disiplinlerden birçok akademisyenin odaklandığı bir konu hâline gelmiştir. Bu
doğrultuda, Türkçe literatürde Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan
çalışmaların sayısı her geçen yıl artış göstermiştir. Ancak, Türkçe literatürde
Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmaların sayısındaki artışa rağmen
konu ile ilgili literatürdeki değişimi ve odaklanılan temel konuları merkezine
alan çalışmaların sayısı sınırlı kalmıştır.
Bu nedenle bu kitap bölümü içerisinde bu sınırlılığın bir nebze olsun
giderilmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti üzerine odaklanan akademik
çalışmalarla ilgili derinlemesine bilgi verilmesi ve akademik literatürün
yoğunlukla üzerinde durduğu konular hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır.
Bu amaçla hazırlanan bu çalışma içerisinde iki temel analiz adımı takip
edilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın ilk aşamasında yayın sayıları, ortalama
atıf sayıları, en fazla atıf yapılan çalışmalar ve çalışmaların akademik alanları
analiz edilmiş ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne odaklanan çalışmalar ile ilgili hem
tanımlayıcı bilgi verilmiş hem de literatürün yıllar içerisindeki değişimi
gösterilmiştir. Çalışmanın ikinci adımında ise Yapısal Konu Modeli Yöntemi
ile akademik literatürün üzerinde durduğu ana konular incelenmiştir.
Gerçekleştirilen analizler sonucunda ulaşılan bulgular iki ana başlık
altında özetlenebilir. Bu kapsamda ulaşılan ilk bulgular grubu sonucunda
literatürün yayın sayıları göz önüne alınarak 1961-2002, 2003-2020 ve 20212024 olarak üç temel döneme ayrıldığı bulunmuştur. 1961-2002 yılları
arasındaki dönemde literatürde 0 ila 6 arasında yayın yapıldığı ama iki ülke
arasındaki ilişkilerin gelişmesinin de etkisiyle 2002 sonrasında Çin’e
odaklanan çalışmaların sayısında önemli bir artış görüldüğü ve yayınların
2020 yılında zirve yaptığı bulunmuştur. Ancak, 2021 yılı itibariyle yayın
sayılarının tekrardan azalmaya başladığı sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan
ise 2002 yılı itibariyle artan akademik çalışmalar yıllık atıf ortalamasına
34
yansımamış ve yıllar içerisinde atıf sayılarının düzenli olarak artmadığı
görülmüştür. Son olarak ise Çin üzerine yayınlanan akademik çalışmaların en
fazla sosyoloji, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanlarında yapıldığı ve
bu alanları tarih alanının takip ettiği bulunmuştur.
Analizler sonucunda ulaşılan ikinci bulgular topluluğu ise literatürün
odaklandığı ana konularla ilgilidir. Bu doğrultuda literatürün dört ana konuya
odaklandığı ve literatürün en fazla odaklandığı konunun Çin ekonomisi ve
Çin’in yurtdışı yatırımları olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, bu konu
literatürde en fazla atfın yapıldığı çalışmaların da yer aldığı konu olduğu
sonucuna varılmıştır. Literatürün en yoğun odaklandığı ikinci konunun ise
Tayvan ve Sincan Uygur Bölgeleri’ne odaklanan çalışmaların yer aldığı konu
olduğu bulunmuştur. Çin’in diğer ülkeler ile ilişkisi ve rekabeti literatürde en
fazla odaklanılan üçüncü konudur ama literatürde en fazla atıf yapılan ikinci
konu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Sonuç olarak, bütün bu bulgular Türkçe literatürde Çin Halk
Cumhuriyeti’ne yönelik artan ilgiyi ortaya koysa da bu artan ilginin
çalışmaların atıf ortalamalarına yansımadığını ve artan yayın sayısının
çalışmaların niteliğini etkilemediğini ve atıf sayılarının düşük kaldığını ortaya
koymaktadır. Ayrıca, genel Türkçe literatürün sadece dört ana konuya
odaklanmış olması literatürün görece sınırlı kaldığını ve bu nedenle sınırlı
konu çeşitliliğinin ilerleyen yıllarda arttırılması gerekliliğinin altını
çizmektedir.
35
KAYNAKÇA
Adıbelli, Barış (2016). Osmanlı’dan Günümüze Türk-Çin İlişkileri. İstanbul: IQ
Kültür Sanat Yayıncılık.
Agarwal, Sameer vd. (2011). "Building rome in a day". Communications of the
ACM, 54(10): 105-112.
Akçay, Nurettin (2017). "Yeni İpek Yolu Projesi Kapsamında Türkiye Çin
İlişkileri". Bölgesel Araştırmalar Dergisi, 1(3): 73-96.
Akdağ, Zekeriyya (2019). "Türkiye-Çin İlişkilerinde Kuşak ve Yol Girişimi'nin
Önemi". Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 9(1): 65-96.
Apaydın, Serdar (2003). Çin Halk Cumhuriyeti’nin toplumsal yapısı. Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Aydın, Figen (2020). "Çin Dış Politika Dinamiklerini Anlamlandırmak". İş ve
Hayat, 6(11): 142-155.
Chen, Yang (2020). "Developments in China–Turkey relations: a view from
China". Critical Sociology, 46(4-5): 777-787.
Çalık, Ümit (2011). "Çin ekonomisi (Mao ve Mao sonrası dönem)". Liberal Düşünce
Dergisi, 64: 185-206.
Çolakoğlu, Selçuk (2006). "11 Eylül sonrası değişen Avrasya dengeleri ve Çin–Orta
Asya ilişkileri". Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, 2: 38-55.
Çolakoğlu, Selçuk (2012). "Türkiye-Çin İlişkileri: Tek Taraflı Aşk mı?". Middle
Eastern Analysis, 4(45): 1-12.
Dağcı, Kenan ve Keskin, Mustafa (2013). "Çin’in Doğu Türkistan politikası ve azınlık
hakları bağlamında hak ihlalleri". Barış Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri
Dergisi, 1(2): 11-29.
Demirtepe, Mustafa ve Özertem, Hasan Selim (2013). "Yükselen Tehdit Algısı
Karşısında Çin’in Yumuşak Güç Siyaseti: Politikalar ve Sınırlılıkları". Bilig
Dergisi, 65: 95-118.
Deniz, Taşkın (2014). "Yükselen Güç Çin Halk Cumhuriyeti’nin Stratejik
Hamleleri". Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 13(50): 188-212.
Deveaud, Romain (2014). "Accurate and effective latent concept modeling for ad hoc
information retrieval". Document numérique, 17(1): 61-84.
Durdular, Arzu (2016). "Çin’in “Kuşak-Yol” projesi ve Türkiye-Çin ilişkilerine
etkisi". Avrasya Etüdleri, 49(1): 77-97.
Ekrem, Nuraniye Hidayet (2003). Çin Halk Cumhuriyeti dış politikası, 1950-2000.
Ankara: ASAM.
36
Ergenç, Ceren (2015). "Can two ends of Asia meet? An overview of contemporary
Turkey-China relations". East Asia, 32(3): 289-308.
Ficamos, Pierre ve Liu, Yan (2016). "A topic based approach for sentiment analysis
on twitter data". International Journal of Advanced Computer Science and
Applications, 7(12): 100-132.
Go,
Alec vd. (2009). "Twitter sentiment classification
supervision". CS224N project report, 1(12): 20-39.
using
distant
Gündal, Burçak (2015). "Çin ekonomisinin yapısal dönüşümü". Anemon Muş
Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3(2): 55-72.
Güneş, Ergin (2009). "Yeni Yüzyıldaki Çin-Amerika Rekabeti". Toplum ve
Demokrasi Dergisi, 3(6): 175-188.
Güran, Aysun, Bayazıt, Nilgün Güler ve Gürbüz, Mustafa Zahid (2013). "Efficient
feature integration with Wikipedia-based semantic feature extraction for Turkish
text summarization". Turkish Journal of Electrical Engineering and Computer
Sciences, 21(5): 1411-1425.
Harbi, Norah ve Kamsin, Amirrudin (2021). "An Effective Text Classifier using
Machine Learning for Identifying Tweets' Polarity Concerning Terrorist
Connotation". Information Technology and Computer Science, 5(1): 19-29.
Hovsepyan, Levon (2023). "The Main Factors Underpinning Turkey–China
Relations: The ‘Turkic World’Narrative and Its Implications for Future
Relations". China Report, 59(4): 456-472.
Kalkan, Çile Maden (2021). "Çin’deki azınlıklar için 20. yy. iki dilli eğitim politikaları
üzerine bir inceleme". Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 45: 4962.
Kaya, Halil İbrahim ve Bayraktar, Yüksel (2019). "Hukuki Düzenlemeler, Politika
Destekleri ve Mali Teşviklerin Yenilenebilir Enerjinin Gelişimindeki Rolü: Çin
Halk Cumhuriyeti Örneği". Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Dergisi, 20(1): 164-180.
Kızıltan, Alaattin (2004). "Tek Kutuplu Bir Dünyada Çin Halk Cumhuriyeti’nin Süper
Güç Olabilirliği". CÜ İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 5(1): 45-66.
Lucas, Christopher vd. (2015). "Computer-assisted text analysis for comparative
politics". Political Analysis, 23(2): 254-277.
Makhmadaminov, Obidjon (2023). "Çin’de İnsan Hakları ve Hak İhlalleri". Avrasya
İncelemeleri Dergisi, 12(1): 95-102.
Mitts, Tamar, Phillips, Gregoire ve Walter, Barbara (2022). "Studying the impact of
ISIS propaganda campaigns". The Journal of Politics, 84(2): 1220-1225.
37
Mulki, Hala vd. (2023). "Online toxicity against Syrians in Turkish Twitter: Analysis
and implications". International Journal of Communication, 18: 28.
Örmeci, Ozan (2013). "21. yüzyılda ABD-Çin rekabeti". Süleyman Demirel
Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 29(1): 1-14.
Öz, Sumru (2006). "Küresel Rekabette Yükselen Bir Güç: Çin". TÜSİAD-Sabancı
Üniversitesi Rekabet Forumu Dergisi, 10(2): 1-57.
Özdaşlı, Esme (2012). "Çin ve Rusya Federasyonu'nun Perspektifinden Şanghay İş
birliği Örgütü". Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, 6: 108-122.
Özşahin, Mustafa Cüneyt, Donelli, Federico ve Gasco, Riccardo (2022). "China–
Turkey relations from the perspective of neoclassical realism". Contemporary
Review of the Middle East, 9(2): 218-239.
Sandıklı, Atilla (2009). "Geleceğin süper gücü Çin". Bilge Strateji, 1(1): 40-50.
Saray, Mehmet Ozan ve Gökdemir, Levent (2007). "Çin ekonomisinin büyüme
aşamaları (1978-2005)". Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, 2(7): 661-686.
Sezen, Seriye (2007). "Çin Halk Cumhuriyeti’nde Sosyalist Piyasa Ekonomisine
Dönüşüm". Amme İdaresi Dergisi, 40(1): 27-56.
Sezen, Seriye (2009). Çin'in İkinci Uzun Yürüyüşü. Ankara: TODAİE.
Şimşek, Mevlüdiye (2005). "Çin Halk Cumhuriyeti'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne
(WTO) üyeliğinin ekonomik etkileri ve Çin'in geleceğine ilişkin
senaryolar". Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 12(2): 77-90.
Şimşek, Mevlüdiye (2006). "Değişen dünya koşullarında Çin Halk Cumhuriyeti ve
dış ticaret bakımından Türkiye-Çin Arasında yaşanan sorunlar ve çözüm
önerileri". Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 26:
1-24.
Tulga, Ahmet Yiğitalp (2022). New Page in Terrorism: An Explanation of the "Soft"
Terrorism Concept With Isis Case In Turkey. Yayınlanmamış Doktora Tezi.
Kaohsiung: Ulusal Sun Yat-sen Üniversitesi Siyaset Bilimi Enstitüsü.
Tulga, Ahmet Yiğitalp (2023). "Comparison of Turkish and English-Speaking ISIS
Sympathizers’ Twitter Content between 2015 and 2016". Innovation in the
Social Sciences, 1(2): 234-262.
Tuoheti, Gülisareayi (2016). "Çin Halk Cumhuriyeti’nde yerel yönetimler". Yerel
Politikalar Dergisi, 6(2): 65-76.
38
Ünay, Sadık ve Atlı, Altay (2014). Küreselleşme sürecinde Türkiye-Çin ekonomik
ilişkileri. Ankara: SETA Yayınları.
Üngör, Çağdaş (2011). "Çin ve 3. Dünya". İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Dergisi, 41: 27-38.
Wilkerson, John ve Casas, Andreu (2017). "Large-scale computerized text analysis in
political science: Opportunities and challenges". Annual Review of Political
Science, 20(15): 529-544.
Yalçınkaya, Hakan vd. (2014). "Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Ekseninde
Rekabet Gücünün Analizi: Türk-Çin Dış Ticareti Üzerine Bir Uygulama". Journal
of Management and Economics Research, 12(24): 41-57.
39
40
TAYVAN SORUNU ÇERÇEVESİNDE ÇİN - LİTVANYA
İLİŞKİLERİ
Özlem Zerrin KEYVAN
GİRİŞ
Diplomatik ilişkilerin kurulmasından beri iş birliği içinde olan Litvanya
ve Çin, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında iş birliğine ilişkin bir mutabakat
zaptı imzalamanın yanı sıra, Orta ve Doğu Avrupa ile Çin arasındaki iş
birliğine yönelik 17+1 (eski 16+1, Yunanistan'ın örgüte katılmasının ardından
2019'da 17+1 olmuştur) ticaret mekanizmasına da katılmıştır. Ancak iki ülke
arasındaki ilişkiler, Litvanya'nın Çin'i ilk kez bir güvenlik tehdidi olarak
listelemesi ve parlamentonun Hong Kong'daki Çin karşıtı gösterilerle
dayanışma içinde olan ve Çin'in Sincan'daki Uygurlara yönelik "soykırımını"
kınayan bir karar alması ile 2019'dan bu yana artan gerilimlerle karmaşık bir
hal almıştır. Litvanya’nın Taipei'de Tayvan adıyla bir temsilcilik ofisi kurmak
ve çeşitli ticaret anlaşmaları imzalamak da dahil olmak üzere Tayvan ile
bağlarını güçlendirmek için çaba sarf etmesi, Çin ile sorunlu olan ilişkileri
daha da gerginleştirmiştir. Litvanya, Çin'i bir "ulusal güvenlik tehdidi" olarak
görmekten, Çin ile Orta ve Doğu Avrupa arasındaki "17+1" iş birliği
mekanizmasından çekilmeye ve ardından "Tayvan kartını" oynamaya kadar,
art arda Çin karşıtı eylemlerde bulunmuştur. Son yıllarda Rusya'nın Doğu
Avrupa'daki faaliyetlerinin artması göz önüne alındığında, Litvanya'nın
ABD'den güvenlik kaygılarını giderecek beklentileri de artmıştır. Çin ile ABD
arasındaki mevcut rekabet ortamında ABD, Baltık ülkelerini etkileyerek
AB'yi etkilemeye çalışmaktadır. Böylece Baltık ülkeleri de ABD tarafından
Rusya'ya karşı cephe hattı olarak kullanılmaktadır.
Bu çalışma tarihsel arka planı, mevcut diplomatik bağları, ekonomik iş
birliğini, kültürel alışverişleri ve gelecekteki potansiyel gelişmeleri
inceleyerek Litvanya-Çin ilişkilerinin dinamiğinin kapsamlı bir analizini
sunmayı amaçlamaktadır. İlk olarak, Tayvan meselesi Çin ve Litvanya'nın
değerleri ve çıkarları arasındaki çatışmanın somut örneğidir ve bu durum,
Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi. ORCID: 0000-0003-2072-3655.
özellikle 1991 yılında Litvanya’nın tanınmasından bu yana Çin'in Litvanya'yı
nasıl etkileyebildiğini incelemeyi önemli kılmaktadır. NATO ile Rusya ve
ABD ile Çin arasında artan gerilim göz önüne alındığında, Çin-TayvanLitvanya ilişkilerinin seyrinin önemi gelecekte daha da artacaktır. Çin ve
Tayvan meselesi çok karmaşık bir uluslararası meseledir. Çin’in Tek Çin
politikasında sorun yaratma söz konusu olduğunda aktif bir tutum sergileyen
ABD’nin yanında pasif bir duruş sergileyen Litvanya gibi aktörler vardır. Bu
bağlamda Çin ile Litvanya arasındaki ilişkilerinin yeni olması nedeniyle
Tayvan meselesinin Litvanya ve Çin ilişkisi üzerindeki etkisinin bu çalışmada
analiz edilmesi amaçlanmaktadır.
Litvanya ve Çin Arasındaki Tarihsel İlişkiler
Üç küçük Baltık devleti Litvanya, Letonya ve Estonya 1940'tan sonra
SSCB tarafından işgal edilmiş ve kontrol altına alınmıştır. Litvanya o
dönemde egemen ve bağımsız bir devlet statüsünü kaybetmiş ve 1990'da
SSCB'den bağımsızlığını ilan edene kadar ekonomik ablukaya maruz
kalmıştır. 1991'de üç küçük Baltık devleti bağımsızlığını ilan etmiştir. Çin ve
Litvanya arasındaki diplomatik ilişkiler de Çin'in Litvanya'nın bağımsızlığını
resmen tanıdığı 14 Eylül 1991 tarihinde kurulmuştur. Bu dönemde iki ülke
arasında yalnızca üst düzey ziyaretler gerçekleşmiştir. 1993 yılında Çin
Dışişleri Bakan Yardımcısı Litvanya'yı ve Litvanya Devlet Başkanı A.
Brazauskas da 1995 yılında Çin'e iade-i ziyarette bulunmuştur (The Ministry
of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, 2024a). Soğuk Savaş'ın
sona ermesinden bu yana Litvanya'nın Rusya ve doğu komşuları karşısındaki
güvenliği ABD tarafından garanti altına alınmış, dış politika öncelikleri tehdit
olarak algılanan Rus revizyonist yaklaşımı üzerinde yoğunlaşmıştır. Özellikle
2004 yılında güvenlik garantileri için ABD liderliğindeki Kuzey Atlantik
Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılmış ve 2016 yılında Varşova'da
düzenlenen NATO Zirvesi'nde Litvanya topraklarında yaklaşık 1.248 tabur
büyüklüğünde çok uluslu (Alman, Hollanda, Belçika, Norveç, Çek ve İzlanda)
kuvvetlerin konuşlandırılması onaylanmıştır (Chiu, 2022:10). Bu
konuşlandırmanın amacı Rus saldırganlığını caydırmak ve NATO'nun kolektif
savunma taahhüdünü yerine getirmek, böylece NATO askeri ittifak sisteminin
bir Rus saldırısı durumunda uygun şekilde karşılık verebilmesini sağlamaktır.
Litvanya'nın ABD ile yakın askeri bağları vardır. Litvanya, ABD ile 10
milyon dolar değerinde "Javelin" orta menzilli tanksavar füze sistemi satın
almak üzere bir sözleşme imzalamıştır (Stone, 2021). Litvanya, 2002 yılında
42
ABD'den bu tip füzeyi satın alan ilk ülke olmuştur. Böylece Litvanya, Doğu
Avrupa'nın önemli bir ülkesi olmaktan çıkıp Batı kampının bir üyesi haline
gelmiştir. Bununla birlikte iyi komşuluk ve dostane iş birliğine büyük önem
veren Litvanya 2008 Wenchuan depreminden sonra Çin'e 200,000 LTL
(yaklaşık 90,000 $) bağışta bulunmuştur (Wàijiāo bù wǎngzhàn, 2008). Ancak
2013 yılında Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaitė Dalai Lama ile bir
araya gelince ilişkiler gerilmiştir (Zhang ve Zhang, 2023:184). Özetle,
stratejik güvenlik yapısı açısından bakıldığında Litvanya pragmatik bir dış
politika takip etmeye çalışmaktadır. Litvanya'ya yönelik en büyük ulusal
güvenlik tehdidi Rusya olarak görülmektedir. Rusya'nın kapsamlı stratejik iş
birliği ortağının Çin olması, ABD ile Çin arasında son dönemde yaşanan
kapsamlı rekabet Çin’i Litvanya’nın rakibi haline getirmiştir.
İlişkilerde Değişim ve Son Gerginlikler
İlişkiler Litvanya'nın dış politikasını yeniden değerlendirmeye
başlamasıyla değişmeye başlamıştır. 2019 yılında Çinli diplomatlar, Litvanya
vatandaşlarının Hong Kong'un demokrasi yanlısı hareketini desteklemek için
düzenledikleri mitinge karşı provokatif bir protesto düzenlemiş ve bu da
başkent Vilnius'taki Katedral Meydanı'nda bir çatışmaya yol açmıştır.
(Higgins, 2021). O zamandan beri Litvanya, Çin’in ekonomik gücünü
herhangi bir zamanda siyasi baskı uygulamak için kullanabileceğine
inanmıştır ve Çin'e olan bağımlılığını azaltmaya ve çeşitlendirilmiş bir ticaret
düzeni başlatmaya karar vermiştir. Litvanyalı Milletvekili Matas Maldekis,
Çin'in son yıllardaki "savaşçı kurt" diplomasisinin Litvanyalıları üzdüğünü ve
onlara SSCB’nin geçmişteki zorba davranışlarını hatırlattığını belirtmiştir
(Voachinese, 2023b). 2019 yılında Litvanya Ulusal Güvenlik Servisi (NSS)
ve Savunma Bakanlığı'na bağlı İkinci Soruşturma Dairesi, Ulusal Tehdit
Değerlendirmesi raporunda ilk kez Çin’e yer vermiş, rapor Litvanya'da
casusluk faaliyetleri yürüttüğünü ve Çin'in Konfüçyüs Enstitülerini, Çinli
şirketleri ve haber kuruluşlarını, ülkedeki Çinli öğrencileri ve Çin'e ücretsiz
seyahatleri vb. diğer kanalları ve yöntemleri kullanarak Litvanya'nın hükümet
politikaları hakkında bilgi edinmeye çalıştığını belirtmiştir (Li,2019). Bunun
üzerine Litvanya, Çin'in Klaipeda Limanı'na1 yapacağı yatırımın Litvanya'nın
ve AB’nin ulusal güvenliğini bir bütün olarak zayıflatabileceğini ifade etmiş
1
Klaipėda Limanı genişletme projesi 2009 yılında China Merchants Group tarafından
önerilmiştir ve Kuşak ve Yol kapsamındaki projelerden biri olarak listelenmiştir.
43
ve projenin tamamlanmasını ertelemiştir (Sun, 2021). Litvanya Çin
yatırımlarını reddetmemekte, hatta hoş karşılamaktadır, ancak Çin
casusluğuna ve bu tür yatırımlarla ilişkili potansiyel ulusal güvenlik
tehditlerine karşı temkinlidir. AB ve üye devletlerin güvenlik kurumları Çin
casusluğuna karşı giderek daha fazla "adlandırma ve utandırma" (naming and
shaming) yöntemiyle karşılık vermektedir (Li,2019). Litvanya'nın 2019
Ulusal Tehdit Değerlendirmesi raporu bu olayla ilgili bilgi vermemektedir
ancak Çin istihbarat kurumlarına açıkça atıfta bulunması, ülkenin Çin
casusluğuyla mücadele stratejisinin de aynı yönde ilerlediğini göstermektedir
(Li,2019). 2021 yılında Litvanya hükümeti, ulusal güvenlik endişeleri
nedeniyle Tongfang Group'un bir yan kuruluşu olan Nuctech'in Litvanya
havalimanlarına X-ray bagaj tarayıcıları tedarik etmesini yasaklamaya karar
verdiğini açıklamıştır ve Litvanya Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Savunma
Komitesi Başkanı Laurynas Kasčiūnas, Tongfang Nuctech'in ekipmanının
yolcu ve bagaj verilerini toplayabileceğini ve Çin yasaları uyarınca Çin
hükümetine bu bilgilerin ulaşabileceğini belirtmiştir (Guo, 2021).
Ekim 2020'de Litvanya'nın merkez sağ Anavatan İttifakı ve Litvanyalı
Hristiyan Demokratlar liderliğindeki iktidar koalisyonu iktidara gelmiştir ve
ardından Litvanya'nın Çin'e yönelik politika tarzının açıkça radikalleştiği
görülmektedir (The Ministry of Foreign Affairs the People’s Republic China,
2024b). 2021'de Litvanya Parlamentosu, Çin ile "17+1 iş birliğinden"
çekildiğini açıklamıştır. Litvanya Dışişleri Bakanı Gebiarus Lansbergs, Çin
ile Litvanya arasındaki iş birliğinin "neredeyse hiçbir fayda getirmediğini"
belirtmiştir (Sytas,2021a). Ardından Litvanya Parlamentosu 20 Mayıs 2021'de
Sincan'daki Müslüman azınlık Uygurlara yönelik "insanlığa karşı suçlar" ve
"soykırım" nedeniyle Çin'i kınayan bir kararı kabul etmiştir ve BM’yi
Sincan’daki gözaltı kamplarını soruşturmaya çağırmıştır (Chen, 2022:41).
Ayrıca Çin'e Hong Kong'daki ulusal güvenlik yasasını yürürlükten kaldırma
ve Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama ile diyalog başlatma çağrısında
bulunmuştur (Chen, 2022:41).
Ticari ve Ekonomik İlişkiler
Ticaret açısından Çin, Litvanya'nın ana ticaret ortağı değildir.
Litvanya'nın ticaret ortakları Polonya, Almanya ve Letonya'nın yanı sıra
Rusya'dır. Litvanya ve Çin arasındaki ekonomik ilişkiler siyasi ilişkiler ile
beraber giderek gelişmiştir. Avrupa pazarlarına açılan bir kapı olarak stratejik
bir konuma sahip olan Litvanya, lojistik ve ticaret açısından Çin'in ilgisini
44
çekmiştir. Litvanya, Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri (CEECs) ile Çin arasındaki
ekonomik bağları genişletmeyi amaçlayan Çin liderliğindeki "17+1" iş birliği
formatına (başlangıçta "16+1") katılmıştır. "17+1 iş birliği, Çin tarafından
Orta ve Doğu Avrupa'daki 11 AB üyesi ülke ve beş Balkan ülkesi ile yatırım,
ulaştırma, finans, bilim, eğitim ve kültür alanlarında iş birliğini derinleştirmek
amacıyla 2012 yılında başlatılmıştır. Bu iş birliği, taraflar arasındaki sektörel
yapısının birbirini tamamlamasında, makine ve kimya sanayide, ticaret ve
finansta ortak yatırımlar yoluyla gerçekleşmiştir ve Avrupa'nın “Kuşak-Yol”
stratejisine entegre olmasını sağlamıştır. Kuşak-Yol stratejisini ile hedeflenen
2020 yılının sonuna kadar bu ortaklık sayesinde Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri
ile Çin arasındaki ticaret hacminin hemen hemen %85 artmasıdır, ancak iki
tarafın ticaret hacminin %15'ine bile ulaşmamıştır (Chiu, 2022:9). Bu nedenle,
bazı Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri için bu iş birliği mekanizmasının yararları
hissedilememektedir. Mekanizma kurulduğundan bu yana, ekonomik iş
birliğinin etkisizliği AB üyelerinin AB iç pazarının kurallarına tabi olması, beş
Balkan ülkesiyle aynı duruşu paylaşmaması nedeniyle fazla ilerleme
kaydedememiştir (Li, 2019). 2021 yılı sonunda iki ülke arasındaki ilişkilerin
kötüleşmesinin ardından Litvanya'nın Çin'e ihracatı da etkilenmiştir. AB,
Çin'in ithalat ve ihracat kısıtlamalarının Litvanya'nın arzının 2022'de %80
oranında düşmesine neden olmasının ardından Çin'in Litvanya ile olan ticaret
anlaşmazlığı DTÖ’ye götürülmüştür ve Letonyalı ticaret komisyon üyesi "iyi
bir ortağın birbirine saygı duyması ve adil rekabet konusunda ısrar etmesi
gerektiğini" belirtmiştir (Zhang, 2022). AB, Avrupa Komisyonu'nun Litvanya
adına DTÖ'ye şikâyette bulunmasıyla diplomatik anlaşmazlığa birlik olarak
dahil olmuştur. Bunun üzerine Çin Gümrük Genel İdaresi, Litvanya’nın sığır
eti, süt ve bira ithalatını askıya alacağını duyurmuştur (CNA,2022). Çin’in bu
tarz önlemlerinin Litvanya üzerindeki etkisi çok az olmuştur, çünkü iki taraf
arasındaki ticaret hacmi sınırlı ve dengesizdir. Tablo 1’de de görüldüğü gibi
Litvanya'nın Çin ile ikili ticaret hacmine baktığımızda ikili ticaret yaklaşık 2
milyar dolardır. Litvanya, Çin ile büyük bir ticaret dengesizliği yaşamaktadır.
Çin ile olan ticaret açığı 1 milyar dolara ulaşmıştır. Litvanya'nın Çin'e
ihracatının çoğu kereste ve tarım ürünleri gibi düşük katma değerli
kalemlerden oluşurken, Çin'den yapılan ithalatın büyük çoğunluğunu
elektronik ve mekanik ekipmanlar oluşturmaktadır.
45
Tablo 1: Çin-Litvanya Ticaret Hacmi (milyon dolar)
3000
2000
1000
0
2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023
Çin'den İthalat
Çin'e İhracat
Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur. Tradingeconomics, (2024c). China Exports to
Lithuania, https://tradingeconomics.com/china/exports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi.
Tradingeconomics, (2024d). China Imports from Lithuania, https://tradingeconomics.com/
china/imports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi.
Litvanya ve Çin arasındaki ekonomik bağlar hiçbir zaman diğer bazı
Avrupa ülkelerinin seviyesine ulaşamamıştır. Özetlemek gerekirse, Çin ithalat
ve ihracat, yatırım, inovasyon, turizm, tarım ürünleri ve gıda ticareti
alanlarında Litvanya'nın öncelikli pazarlar listesinde yer almamaktadır.
Tayvan ise Litvanya için öncelikli ülkeler arasında yer almaktadır.
Tablo 2: Litvanya-Tayvan Ticaret Hacmi (bin dolar)
160
140
120
100
80
60
40
20
0
2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023
İhracat
İthalat
Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur. Trademap (2024a), Lithuania's exports to Taipei,
Chinesehttps://www.trademap.org/Bilateral_TS.aspx?nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c%7cT
OTAL%7c%7c%7c2%7c1%7c1%7c2%7c2%7c1%7c1%7c1%7c1%7c1 Trademap (2024b),
Lithuania's imports from Taipei, Chinese https://www.trademap.org/ Bilateral_TS.aspx?
nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c%7cTOTAL%7c%7c%7c2%7c1%7c1%7c1%7c2%7c1%7c
1%7c1%7c1%7c1
46
Tayvan ile Litvanya arasındaki iş birliğinin teknoloji ve tedarik zincirinde
iş birliği yönü vardır. Özellikle TSMC'nin (Taiwan Semiconductor
Manufacturing Company-Tayvan Yarı İletken Şirketi) Litvanya'da bir fabrika
kurmasına izin vermiştir. Tayvan hükümeti Litvanya'ya 1.000 yuan
sübvansiyon sağlamıştır. Tayvan ve Litvanya arasındaki çeşitli alanlardaki iş
birliğinde Tayvan "kaizi diplomasisi”ni (dış yardım politikası)
kullanmaktadır. Dost ülkelerin kalkınmasına yardımcı olmak için uzun süredir
dış yardım ilkesine başvurmaktadır (Chen, 2023). Tayvan'ın yarı iletken çip
üretimi ve demokratik sistemi AB’nin Tayvan’ı Çin’e tercihinde önemli bir
faktör olarak karşımıza çıkmaktadır (Tzeng, 2022:24).
Çin ile Litvanya arasındaki ilişkilerin 2021 sonlarında kötüleşmesinin
ardından ABD, Çin'den gelen baskılara karşı koyma ve bunu ekonomik
fırsatlara dönüştürme konusunda Litvanya'yı desteklemesini artırmıştır. ABD
devletine ait İhracat-İthalat Bankası ile Litvanya arasında 600 milyon dolar
tutarında bir ihracat kredisi anlaşması imzalanmıştır (Sytas, 2021b). ABD'nin
hamlesi, Litvanya'nın Çin ile Tayvan meselesi nedeniyle yaşadığı
anlaşmazlığın neden olduğu mali kayıpları hafifletmeyi amaçlamıştır.
Tablo 3: ABD-Litvanya Ticaret Hacmi (bin dolar)
4500
4000
3500
3000
2500
2000
1500
1000
500
0
2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023
İthalat
İhracat
Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur. Tradingeconomics, (2024a). Lithuania Exports to United
States, https://tradingeconomics.com/lithuania/exports/united-states, Tradingeconomics, (2024b).
Lithuania Imports from United States, https://tradingeconomics.com/lithuania/imports-bycountry, 19 Nisan 2024’de erişildi.
ABD ile Litvanya arasındaki ticaret hacmine bakıldığında özellikle ticari
ilişkiler 2021 yılından itibaren artmaktadır. İthalat ve ihracat rakamlarına
bakıldığında, 2021 yılında 1,13 milyar olan ABD’den ithalat 3,1 milyar dolara
ulaşmıştır. (Tradingeconomics, 2024b). 2021 yılında 2,56 milyar olan
ABD’ye ihracat, 2023 yılına gelindiğinde 2,04 milyar dolara ulaşmıştır
47
(Tradingeconomics, 2024a). ABD, Çin'e karşı kapsamlı bir çevreleme
politikası izlemektedir. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini Çin ile ABD arasında
taraf olmaya zorlamaktadır. Bu zorlamayı sadece güvenlik ilişkileri
bakımından değil aynı zamanda ekonomik ve ticari ilişkileri de geliştirerek
yapmaktadır.
Tayvan Sorunu
COVID-19 salgınının küresel olarak yayıldığı sırada tıbbi malzemeler
açısından ciddi bir kıtlık ortaya çıkmıştır. Tayvan, Litvanya’ya yüz bin tıbbi
sınıf maske sağlamıştır (Chen, 2022:44). Aynı yıl Litvanya, Tayvan'ın Dünya
Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) üyeliğini desteklediğini ifade etmiştir ve bu
yardımlaşma, Çin’de protestolara yol açmıştır. O sırada Tayvan, yeni
koronavirüs aşısı tedarik etme sıkıntısı ile karşı karşıya kalmıştır. Bunun
üzerine 2021 yılında Litvanya, Tayvan'a AstraZeneca aşısı bağışlamıştır (Liu,
2021). Tayvan halkı, salgının ciddi bir boyuta ulaştığında Litvanya’nın aşı
talebine karşılık vermesinden memnun olmuştur. Bu sırada ticari misilleme
olarak, Litvanyalı MV Şirketi tarafından üretilen 24.000 şişe koyu romun
Çin'e gönderildiği ancak Çin tarafından aniden gümrükten döndürüldüğünü
öğrenen Tayvan Tütün ve Likör Şirketi Litvanya romunun tamamını satın
alacağını duyurmuştur. (Chen, 2022:44). Temmuz ayında Litvanya, Tayvan
temsilcilik ofisi kurmayı planladığını duyurmuştur. Litvanya-Çin
ilişkilerindeki önemli dönüm noktası 2021 yılında Litvanya'nın Vilnius'ta, Çin
ile diplomatik çatışmalardan kaçınmak için diğer ülkelerde genellikle
kullanılan "Taipei" yerine "Tayvan" adı altında bir temsilcilik ofisi açmasına
izin vermesiyle yaşanmıştır. Almanya ve komşu Letonya'nın da bulunduğu
pek çok ülkede benzer temsilcilik ofisleri bulunmaktadır ancak bu
temsilcilikler Tayvan yerine başkent Taipei'yi temsil etmektedir. Diplomatik
olmayan ülkelerde kurulan kurumlar "Taipei" adıyla kurulmaktadır. (Birleşik
Krallık'taki Taipei Temsilciliği, ABD’deki Taipei Ekonomik ve Kültür
Temsilciliği Ofisi2, Avustralya'daki Taipei Ekonomik ve Kültür Ofisi vb.) (The
Ministry of Foreign Affairs Republic of China, Taiwan, 2024). Afrika'daki
Somaliland Cumhuriyeti'nde temsilcilik Tayvan Temsilciliği olarak açılmıştır
(Lin, 2020). Litvanya’dan önceki ilk istisnadır. Ancak Somaliland
2
48
ABD'deki Çin karşıtı bazı kongre üyeleri daha önce Tayvan yetkililerinin ABD'deki
ofislerinin "ABD’deki Tayvan Temsilcilik Ofisi" olarak yeniden adlandırılmasına izin
verilmesi amacıyla "Kartal Yasa Tasarısı"nı önermiş olsa da Biden yönetimi, bu konuya
değinmemiştir (Shao,2022).
Cumhuriyeti, Çin ve diğer BM üyesi devletler tarafından egemen olarak
tanınmamaktadır. Bu yüzden de Çin tarafından ciddiye alınmamıştır. Ancak
Litvanya’nın bu eylemi Çin tarafından 'Tek Çin' politikasına bir meydan
okuma olarak algılanmıştır. Litvanya hükümetinin "Taipei" yerine "Tayvan"
adı altında bir temsilcilik açması demek "Tayvan'ın bağımsızlığını" kabul
etmesidir. Bunun üzerine Çin Litvanya mallarına yönelik diplomatik baskı ve
ekonomik yaptırımlar da dahil olmak üzere sert bir tepki vermiştir. Çin, daha
önce de bu tarz yabancı ekonomileri hedef alan kararlar almıştır. 2010 yılında,
Nobel Barış Ödülü komitesinin ödülü Çinli muhalif bir yazara vermesinin
ardından Çin, Norveç'ten somon ithalatını durdurmuştur (Xiao, 2020). 2020
yılında Avustralya, koronavirüsün kökenine ilişkin izlenebilirlik araştırması
yapılması çağrısında bulununca Çin, Avustralya'dan tarım ürünlerinin
ithalatını yasaklamıştır (Higgins, 2021). Litvanya’nın eylemi ile de Çin,
Litvanya'dan süt ürünleri, buğday ve kereste ithalatını durdurmuştur (CNA,
2022). Bu sırada Tayvan ve ABD de sırasıyla fon oluşturarak ve kredi
sağlayarak Litvanya'nın baskıyı azaltmasına yardımcı olmaya çalışmıştır. Çin
Devlet Demiryolları Grubu'nun bir yan kuruluşu olan China Railway
Container Corporation, Litvanya'ya yönelik bazı doğrudan mal trenlerini iptal
etmiştir (Luo,2021). Dışişleri Bakanlığı Çin'in Litvanya'daki büyükelçisini
geri çağırmıştır ve aynı zamanda Litvanya'dan Çin'deki büyükelçisini geri
çağırmasını istemiştir. Bunun üzerine Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas
Nauseda 10 Ağustos 2021'de Baltık Haber Servisi'ne (BNS) yaptığı
açıklamada, Litvanya'nın egemen ve bağımsız bir devlet olarak hangi
ülkelerle ilişki geliştirmek istediğine kendisinin karar verebileceğini
söylemiştir (Chen, 2022:41). Çin, Litvanya ile diplomatik ilişkilerini
"temsilci" düzeyine indirdiğini ve bunun da iki ülke arasında büyükelçi
değişimi olmayacağı anlamına geldiğini açıklamıştır. Litvanya'daki Çin
Büyükelçiliği, adını resmi olarak Çin Halk Cumhuriyeti Ajansı olarak
değiştirmiştir. Litvanya vatandaşlarına vize vermeyi de durdurmuş, böylece
iki ülke arasındaki seyahatleri ve tüm diplomatik faaliyetleri kısıtlamıştır (Lrt,
2024). Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, “Litvanya, "Tayvan" adına bir
ofis kurmakla “Tayvan" ve "Çin "i açıkça yan yana getirerek "tek Çin, tek
Tayvan" yaratmaktadır. Bu, tek Çin ilkesinin ciddi bir ihlalidir. Şimdi Litvanya
kendi bencil çıkarları için Çin-Avrupa ilişkilerini kendi hatalarıyla zora
sokmaktadır. Avrupa tarafı bu konuda yüksek derecede uyanık olmalıdır.”
uyarısında bulunmuştur (Rénmín rìbào,2022). Sonuç olarak Çin, Litvanya ile
diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürmüştür ve ticari kısıtlamalar
49
getirmiştir. Çin'in diplomasi tarihinde diplomatik ilişkilerin seviyesinin
düşürülmesi örneği nadir değildir; 1980’lerde Çin, Tayvan'a altı denizaltı
satışını onaylaması nedeniyle Hollanda ile diplomatik ilişkilerini
maslahatgüzar seviyesine düşürme kararı almıştır (Mengin, 2002:144).
Bunun üzerine Hollanda Tayvan'a yalnızca iki gemi satsa da sonraki dört gemi
satılamamıştır. Litvanya "Tayvan Temsilciliği" açarak Tayvan'a desteğini
gösteren ilk AB üye ülkesidir. Bu hamle Çin’in "egemenliğinin" kırmızı
çizgisini ihlal edecek eylemlerde diğer AB üyesi ülkeleri cesaretlendireceğine
dair duyduğu endişeyi artırmıştır. Gelişmekte olan ve gelişmiş Avrupa
ülkelerinin Çin’e ekonomik bağımlılığı Çin’den vazgeçmelerini
zorlaştıracaktır. Küçük ve orta ölçekli Avrupa ülkelerinin ABD ve Çin
rekabetinde denge kurmaya çalışmaları dolayısıyla bu ülkelerden Çin karşıtı
hamle beklemek mümkündür. Litvanya’nın bu hamlesinde Çin, diplomatik
ilişkileri kesmek gibi daha sert önlemler de almamıştır. Çin'in daha fazla
önlem almamasının nedeni, esas olarak bu meselenin Çin-AB ilişkilerini
etkilemesine izin vermemeyi düşünmesidir. Çin açısından Litvanya’yı çekici
kılan iki önemli faktör bulunmaktadır, Litvanya’nın Rusya ve Belarus ile
komşu olan coğrafi konumunun Çin için gelecek vaat eden öneminin
farkındadır. Bununla birlikte Litvanya’nın AB üyeliği de Çin için Litvanya’yı
önemli bir ortak haline getirmektedir.
Litvanya'nın "Çin'i reddetme ve Tayvan yanlısı" dış politikası büyük
güçlerle ilişkilerindeki diplomatik çıkarlarına dayanmaktadır. Litvanya'nın
Taipei yerine Tayvan temsilciliği kurmasının iki temel nedeni vardır; İlk
olarak, Ekim 2020'de yeni hükümet göreve geldikten sonra yüksek profilli bir
şekilde, demokrasi ve özgürlüğü temel alan değerler diplomasisini
uygulayacağını duyurmuştur. O tarihten bu yana Litvanya hükümeti, değere
dayalı diplomasisinin göstergesi olarak Çin'e karşı sert ve Tayvan'a yakın bir
dizi politika benimsemiştir. İkincisi, Litvanya, Hint-Pasifik stratejisindeki
konumunu sağlamlaştırmak ve böylece ABD'ye olan sadakatini göstermek
için Çin ile çatışmayı bir araç olarak kullanmaktadır. Bu bağlamda Litvanya
hükümeti 5 Temmuz 2023 tarihinde ülkenin Hint-Pasifik stratejisini
onaylamıştır. Belgede Çin'in giderek otoriterleşen kontrol yöntemlerini
sağlamlaştırdığı ve özgür ve açık demokratik toplumlar için büyük bir tehdit
oluşturduğu savunulmuştur. Aynı zamanda strateji, Çin'in dış politikasının
"agresif" olduğunu vurgulamaktadır. Çin'in Rusya ile sıkı ilişkileri ve
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali karşısındaki tutumu, Çin ile Litvanya arasındaki
gerilimi daha da artırmaktadır (Voachinese, 2023a). ABD, Litvanya’nın bu
50
stratejisi ile tek hamleyle üç sonuca varabilmesine ortam hazırlamaktadır.
Çin’e sorun çıkarmak, AB'nin birliğini ve bütünlüğünü test etmek, aynı
zamanda Çin ile AB ilişkilerinin arasını açmak. Trump yönetimi sırasında
ABD, Orta ve Doğu Avrupa ile ilişkilerine daha fazla önem vermiştir ve
Polonya, Romanya ve Baltık ülkelerindeki askeri konuşlandırmasını
güçlendirmiştir. 2020 yılında ABD, Litvanya'ya "Kara Şahin" helikopterleri,
hafif taktik araçlar vb. satarak çok sayıda silah satışı gerçekleştirmiştir
(Department of Defense Office of the Secretary, 2020). NATO, Baltık Denizi
bölgesindeki hava sahası izleme, hava devriyesi ve arama kurtarma gibi hava
yeteneklerinin komuta ve kontrolünü güçlendirmek için Baltık Denizi'nde çok
sayıda askeri tatbikat düzenlemiştir. Biden yönetiminin iktidara gelmesinin
ardından ABD, Çin ile stratejik rekabetini sürdürmüştür. Litvanya da "Tayvan
kartını" oynayarak ABD stratejisindeki konumunu güçlendirmeye
çalışmaktadır. Litvanya, Çin ile Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki iş
birliği çerçevesi olan 17+1 iş birliği mekanizmasından da çekilmiştir.
Öncelikle 17+1 iş birliği mekanizması, 27 AB ülkesinin tamamını
kapsamamaktadır. Litvanya, bazı AB üye ülkelerinin de dahil olduğu bu
mekanizmanın "bölünme yaratma" amacı taşıdığını ve Çin'in AB'ye tek tek
saldırarak bölmeye çalıştığını düşünmektedir (Wei, 2022:41). Bu nedenle
mekanizmadan çekilmekle kalmamış, diğer AB ülkelerine de ayrılma
çağrısında bulunmuştur. AB içerisindeki güç yapısındaki değişimler ve büyük
ülkelerle küçük ülkeler arasındaki ilişkilerdeki gelişmeler nedeniyle özellikle
Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri AB'nin birleşik politikasına karşı çıkmaktadır.
Litvanya da AB'nin Çin'e yönelik birleşik bir politika oluşturmasını giderek
zorlaştırmaktadır.
Litvanya, 14 Eylül 1991 tarihli ortak bildiride tanımlanan "Tek Çin"
politikasına bağlı kaldığını belirtmekte ve Tayvan Boğazı'ndaki statükonun
güç veya baskı yoluyla değiştirilemeyeceği doğrulamaktadır. Tek Çin ilkesi,
Çin'in dünyadaki diğer ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasının ve
geliştirmesinin siyasi temelini oluşturmaktadır. 1971 yılındaki 2758 sayılı BM
Genel Kurulu Kararı, dünyada yalnızca tek bir Çin'in bulunduğunu, Tayvan'ın
Çin topraklarının devredilemez bir parçası olduğunu ve Çin hükümetinin tüm
Çin'i temsil eden tek yasal hükümet olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Başka bir deyişle, diğer ülkeler Tayvan ile yalnızca resmi olmayan
alışverişlerini sürdürebilmektedir. Bu nedenle Litvanya'nın hamlesi şüphesiz
Çin'in diplomatik ilkelerine meydan okumaktadır. Litvanya ve AB üyesi
ülkeler Litvanya’nın bu eyleminin Tek Çin ilkesini ihlal etmediğini
51
savunmaktadır. Bu nedenle Çin açısından Tek Çin ilkesinin anlamının da
yeniden açıklığa kavuşturulması ve belirsizlik içeren Tek Çin ilkesinin açık
bir Tek Çin politikasına dönüştürülmesi gerekmektedir. Çin, bu tür
açıklamaların aslında Tayvan meselesinde Çin'in iç işlerine müdahale
olduğunu defalarca dile getirmiştir. Litvanya gibi Baltık ülkeleri için Çin bir
tehdit oluşturmamaktadır ve Litvanya’nın dış politika öncelikleri ABD'ye
bağımlılığını açıkça yansıtmaktadır. Bu doğrultuda ABD, güvenlik alanında
Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) ve ABD-İngiltere-Avustralya İttifakı
(AUKUS) gibi mevcut mekanizmaların güçlendirilmesi ve yeni
mekanizmaların oluşturulması çağrısı yapmıştır. Çin'in Litvanya'nın Tayvan
ile iş birliğini güçlendirmesinde Çin’i en rahatsız eden kısım ABD'nin baskısı
altında Çin düşmanlığının oldukça açık hale gelmesi ve bu politikalar
nedeniyle AB üyesi ülkelerde fikir ayrılığının ortaya çıkmasıdır. Litvanya’nın
Tayvan ile ilişkilerinin Estonya ve Letonya üzerinde domino etkisine neden
olacağı inancı Çin’i endişelendirmektedir. Estonya, Letonya ve Litvanya’nın
SSCB’den ayrılmaları, AB ve NATO'ya üye olmalarına kadar bu üç ülke
ilişkilerinde güçlü bir diplomatik tutarlılık göstermiştir.
Tayvan açısından bakıldığında Tayvan Demokratik İlerleme Partisi'nin
başkanı Tsai Ing-wen, 2016 yılında Tayvan'da iktidara geldikten sonra, Çin
tarafından boğazlar arası ilişkiler için siyasi temel olarak kabul edilen "1992
Mutabakatını" kabul etmeyi reddetmiştir. Geçtiğimiz birkaç yılda Çin,
Tayvan'ın diplomatik müttefiklerini kendi yanına çekmeyi büyük ölçüde
başarmıştır. Tayvan’ın şu anda yalnızca 12 diplomatik müttefiki vardır. 2021
yılında Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, Tayvan ile "diplomatik
ilişkileri keseceğini" duyurmuştur ve Tsai Ing-wen yönetimi sekizinci
"diplomatik ülkesini" kaybetmiştir. Honduras, 2023 yılında Çin ile diplomatik
ilişkiler kurmuştur, 2024 yılında Nauru Tayvan ile diplomatik ilişkilerini
kesmiştir ve Tayvan'ın diplomatik müttefikleri hızla azalmaya devam
etmektedir. Tayvan ve Litvanya arasındaki ilişkiler, ekonomik bağları
derinleştirmenin yanı sıra, heyet ziyaretleri ve bilimsel araştırma ve tarım gibi
alanlarda iş birliğini genişletmeye yönelik anlaşmalar yoluyla güçlenmektedir.
Ancak Litvanya, Teltonika dışında Tayvan’ın yatırım vaatlerini yerine getirme
konusunda başarısız olduğunu düşünmektedir. Mayıs 2024'te yapılması
planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için tercih edilecek gibi görülen
partiler Sosyal Demokratlar ile Litvanya Köylüleri ve Yeşiller Birliği
Tayvan'la ilişkileri derinleştirme konusunda tereddüt gösteren partilerdir
(Yang, 2023). Bununla birlikte Litvanya kamuoyunun büyük çoğunluğu
52
(%59,4) da Çin ana karasını reddetme ve Tayvan'ı destekleme yönündeki
spesifik eylemler yerine Çin ile iyi ilişkiler sürdürmenin her iki ülkeye de
ekonomik ve siyasal açıdan faydalı olduğuna inanmaktadır (Chen, 2024).
Uluslararası Tepki
ABD ve AB Litvanya'nın Tayvan ile bağlarını güçlendirme kararını
desteklerken, ABD Dışişleri Bakanlığı Çin’i Litvanya'ya karşı "misilleme"
yaptığı için kınamıştır. Tayvan'ın Litvanya'da temsilcilik açmasının AB'nin
"tek Çin" politikasını ihlal etmediğini savunmuştur. Litvanya ve Tayvan
yakınlaşması Çin ve AB ilişkilerindeki iki büyük değişiklikten
kaynaklanmaktadır. Bunlardan biri Çin ile ABD arasındaki stratejik rekabettir.
ABD, AB’nin Çin politikası üzerindeki stratejik baskısını arttırmıştır. İkincisi,
ABD'nin Trump döneminin tek taraflılığından Biden'ın müttefik
diplomasisine ve çok taraflı diplomasisine geçmesidir. Biden'ın iktidara
gelmesinin ardından ABD ile AB arasındaki koordinasyon artarken, Çin-AB
iş birliğine yönelik ivme zayıflamıştır. Bu olayın Çin-AB ilişkilerine etkisine
bakıldığında, Çin-AB ilişkilerindeki pragmatik iş birliğinde büyük
değişikliklere neden olmamıştır. Ekonomi ve ticaret açısından Çin, 2023
yılında 737 milyar avroluk ticaret hacmiyle AB'nin en büyük ticaret ortağıdır
(Eurostat, 2024). Litvanya'nın Çin politikasındaki değişikliği AB'nin temel
duruşunu temsil etmemektedir. Hatta Hong Kong'un South China Morning
Post gazetesi AB içindeki bazı güçlü üye ülkelerin Litvanya'nın kendi bencil
çıkarları için gereksiz anlaşmazlıkları kışkırttığına inandığını bildirmiştir
(Zhōngguó qīngnián bào, 2024). AB, DTÖ nezdinde Çin'e karşı yaptığı
şikâyeti askıya almıştır. Hong Kong'un "Asia Pacific Daily" gazetesi
ekonomik yaptırımlarının kaldırılmasını Çin'in Çin-AB iş birliğini
derinleştirme çabası olduğu yorumunu yapmıştır (Zhōngguó qīngnián bào,
2024). Rusya-Ukrayna ve Filistin-İsrail arasındaki jeopolitik çatışmalardan
etkilenen Avrupa ekonomisi, yüksek enflasyon ve yetersiz enerji arzı gibi
ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Bu durum AB'yi ekonomisini canlandıracak
güç kaynağı olarak tekrar Çin’e yöneltmiştir. Mevcut Çin-AB ekonomik ve
ticari ilişkilerinin tek yasal dayanağı Çin-AB Ticaret ve Ekonomik İş birliği
Anlaşması'dır. Çin’in Litvanya ile diplomatik ilişkilerini kesmesiyle Çin, dost
olan bazı AB üyesi ülkelerle ikili ekonomik ve ticari iş birliğine girmek
zorunda kalacaktır. Bu nedenle AB, diğer ülkelerin Litvanya'nın Çin karşıtı
hamlesini takip etmesini savunmamaktadır. AB, Çin ile iş birliğine büyük
53
önem vermektedir. Bu koşullar altında baktığımızda ABD, AB'nin iç birliğini
ve bütünlüğünü zayıflatmaya ve böylece Almanya'nın savunduğu Avrupa'nın
stratejik bağımsızlığını geliştirme sürecini engellemeye çalışmaktadır.
AB’nin DTÖ kararını askıya almasının ardından Çin de Çin-AB zirvesi
öncesinde Litvanya'ya yönelik kapsamlı ekonomik yaptırımlarını iki yıl sonra
kaldırmıştır. Çin devlet medyası "Global Times", "Litvanya'nın sinekleri
ezmek gibi cezalandırılması gerektiğini" söyleyerek sert açıklamalarda
bulunmuş, ancak iki yıl sonra ivmesini tamamen zayıflatmıştır (Li ve Jin,
2024). Çin'in bu dönemde birçok Batılı ülkeyle ilişkilerini yumuşatmıştır.
MasterCard'ın Çin pazarına girmesine izin vermiştir (Zhang ve Chen, 2023).
Almanya da dahil olmak üzere yedi AB ülkesinin (Fransa, İtalya, Hollanda,
İspanya, İsviçre ve İrlanda) vatandaşlarının Çin'e vizesiz seyahat
edebilmesinin önü açılmıştır (Belousov, 2023). Litvanya açısından Çin’in
yaptırımları Litvanya hükümetin kararlılığını zayıflatmada pek işe
yaramamıştır, bunun nedeni Çin'in Litvanya üzerindeki nüfuzunun az
olmasıdır. 2024 yılı Çin ve Litvanya aynı zamanda Çin ve AB ilişkileri
açısından önem taşımaktadır. Hem Avrupa Parlamentosu hem de ABD'de
genel seçimler yapılacaktır. Çin ile ilişkilerin nasıl olmasının istendiği
Avrupalı liderlerin siyasi vizyonu ile ortaya konulacaktır.
SONUÇ
ABD’nin Çin'e karşı çevreleme politikası benimsemesinin ardından
Litvanya da Çin ile pragmatik iş birliği politikasını değiştirmiş ve ABD'nin
Tayvan, Sincan, Tibet, Huawei, Çin-Orta ve Doğu Avrupa gibi Çin ile ilgili
konularda sürekli sorun yaratmasını takip etmiştir. Litvanya, Çin'in insan
hakları sicilini sert bir şekilde eleştirirken, Tayvan'ın uluslararası topluma
katılımına da açık bir destek vermektedir. Tayvan meselesi ABD'nin Çin'e
karşı çevreleme stratejisinde önemli bir başlangıç noktasıdır. ABD, Rusya ve
Çin'i kontrol altına almak amacıyla Litvanya'ya yönelik sözde Rusya-Çin
tehdidini şekillendirmeye teşvik etmektedir, bu durum da Litvanya'nın
güvenlik algısını etkilemektedir. Gelecekte de ABD, diğer ülkeleri Çin'in iç
işlerine müdahale etmeye kışkırtmaya devam edecek görünmektedir.
Litvanya güvenlik çıkarlarını ekonomik çıkarlara tercih etmektedir. Bu
karar, küçük ülkelerin büyük küresel güçlerle olan bağlarını, özellikle
demokratik ilkeler, insan hakları ve ulusal güvenlik bağlamında yeniden
değerlendirdikleri daha geniş bir eğilimi yansıtmaktadır. Litvanya, Rusya'yı
54
en büyük güvenlik tehdidi olarak görmektedir. Son yıllarda Çin-Rusya
kapsamlı stratejik koordinasyon ortaklığı sürekli olarak güçlendirilmektedir.
Litvanya, Rusya karşıtı olmakla birlikte, Çin'i de rakibi olarak görmektedir.
İki ülke arasındaki ekonomik bağlar sınırlı ve Litvanya'nın Çin ile büyük bir
ticaret açığı vardır. Tarafsız ekonomik iş birliği, özellikle de Çin'in yatırımının
boyutu, "17+1" iş birliği mekanizması ile ilgili beklentileri karşılamada
başarısız olmuş gibi görünmektedir. Litvanya-Çin ilişkilerinin geleceği daha
geniş jeopolitik değişimlere, AB politikasının esnekliğine ve benzer düşünen
müttefiklerin Çin'in küresel arenadaki etkisine ekonomik ve siyasi bir denge
sunma becerisine bağlı değişim gösterecektir. Çin, jeopolitik ortamın
Litvanya'dan önemli ölçüde etkilenmesini önlemeye kriz yönetimini ve
kontrolünü güçlendirerek çalışmalı ve stratejik bir perspektiften Çin ve AB iş
birliğinin daha pragmatik beklentilerine odaklanmalıdır. Bu bağlamda Çin ve
AB, Litvanya olayının ikili iş birliği üzerindeki olumsuz etkisini önlemek için
iletişim ve diyaloğu güçlendirmelidir. ABD’nin kışkırttığı Litvanya
diplomasisi Çin ve AB ilişkileri için giderek kutuplaştırıcı hale gelmiştir. Çin
bu nedenle Orta ve Doğu Avrupa’da daha hassas bir diplomasi takip etmelidir.
Dost bir ülke olarak Litvanya'nın kaybedilmesi Çin için çok büyük bir sorun
teşkil etmemektedir. Ancak Çin-ABD rekabetinin uluslararası gerçekliğinde,
bu diplomatik krizin bir "domino etkisi" yaratmasının nasıl önleneceği Çin
için çözülmesi gereken önemli bir sorundur.
55
KAYNAKÇA
Belusov, Vitaly (2023). Zhōngguó yǔ lìtáowǎn huīfù màoyì guānxì, zhōng'ōu fēnghuì
huò chéng guānxì huǎnhé de yībù (Çin ve Litvanya ticari ilişkilerini sürdürüyor,
Çin-AB zirvesi ilişkileri gevşetmeye yönelik bir adım olabilir),
https://sputniknews.cn/20231204/1055461473.html, 15 Nisan 2024’de erişildi.
Chen, Minfeng (2023). Táiwān dàshǒubǐ xiézhù lìtáowǎn fāzhǎn bàndǎotǐ chǎnyè
(Tayvan, Litvanya'ya yarı iletken endüstrisini geliştirmede cömertçe yardımcı
oluyor), https://www.rfi.fr/cn/专栏检索/台北一周/20230707-台湾大手笔协助
立陶宛发展半导体产业, 3 Mayıs 2024’de erişildi.
Chen, Xin (2024). Lìtáowǎn mín diào: Dà duōshù mínzhòng bù tóngyì zhèngfǔ duì
huá zhèngcè (Litvanya anketi: Çoğu insan hükümetin Çin politikasına
katılmıyor), https://m.huanqiu.com/article/4Gi7vpBr5nR, 22 Nisan 2024’de
erişildi.
Chiu, Chao-Hsien (2022). Jìnqí lìtáowǎn yǔ zhōngguó dàlù guānxì biànhuà píngxī
(Litvanya ile Çin anakarası arasındaki ilişkilerdeki son değişikliklerin analizi),
Prospect & Exploration, 19(9), 8-13.
CNA, (2022). Zhōngguó jìn niúròu jìnkǒu wàijiāo bù: Lìtáowǎn yǐ tí nóngchǎnpǐn shū
tái shēnqǐng (Çin, sığır eti ithalatını yasakladı Dışişleri Bakanlığı: Litvanya,
Tayvan'a
tarım
ürünleri
ihracatı
için
başvuruda
bulundu),
https://www.cna.com.tw/news/aipl/202202150086.aspx,
8 Nisan 2024’de
erişildi.
Department of Defense Office of the Secretary, (2020). Arms Sales Notification,
https://www.federalregister.gov/documents/2020/08/26/2020-18698/armssales-notification
Eurostat (2024). China-EU - international trade in goods statistics,
https://ec.europa.eu/eurostat/statistics-explained/index.php?title=China-EU__international_trade_in_goods_statistics#:~:text=EU%20and%20China%20in
%20world%20trade%20in%20goods&text=China%20(€2%20579%20billion,7
82%20billion%2C%203.9%20%25, 5 Nisan 2024’de erişildi.
Guo, Xiaopeng (2021). Tóngfāng wēi shì huíyīng ānjiǎn shèbèi zāo lìtáowǎn jìnyòng:
Gāi juédìng jīyú zhèngzhì dòngjī (Nuctech, Litvanya'daki güvenlik inceleme
ekipmanı yasağına yanıt verdi: karar siyasi saiklere dayanıyordu),
https://world.huanqiu.com/article/41zAaxQ1xDM, 12 Nisan 2024’de erişildi.
Higgins, Andrew (2021). Shì hǎo táiwān de dàijià: Lìtáowǎn zāo zhōngguó màoyì
fēngsuǒ (Tayvan'a dost olmanın bedeli: Litvanya Çin tarafından engellendi),
https://cn.nytimes.com/world/20220222/china-lithuania-taiwan-trade/, 12 Nisan
2024’de erişildi.
56
Li, Junyi (2019). Lìtáowǎn zhèngshì zhōngguó jiàndié huódòng wèi guó'ān wēixié
(Litvanya ulusal güvenlik tehdidi olarak Çin casusluğuyla karşı karşıya),
https://indsr.org.tw/respublicationcon?uid=12&resid=687&pid=2025, 28 Nisan
2024’de erişildi.
Li, Facan ve Jin, Naying (2024). Zhōngguó de qūrǔ…shìtú zhìcái xiǎoguó lìtáowǎn
dàn fàngqì (Çin'in aşağılanması... küçük ülke Litvanya'ya yaptırım uygulamaya
çalıştı ama vazgeçti), https://cnnews.chosun.com/client/news/viw.asp?nNews
Numb=20231160067&cate=C01&mcate=M1003, 24 Nisan 2024’de erişildi.
Lin, Yan (2020). Suǒ guó wú jù zhōnggòng táiwān zhù suǒmǎlǐ lán dàibiǎo chù
zhèngshì chénglì táiwān suǒ mǎlìlán shuāngfāng zhèngshì kāizhǎn wàijiāo
guānxì (Somaliland'ın Somaliland'da resmi olarak kurulan Tayvan Temsilciliği
Ofisinden hiçbir korkusu yoktur. Tayvan, Somaliland ve Tayvan resmi olarak
diplomatik ilişkiler başlattı),
https://www.epochtimes.com/gb/20/8/17/
n12337274.htm, 15 Nisan 2024’de erişildi.
Liu, Qian (2021). “Ā sī lìkāng yìmiáo zài wǒguó bù shòu huānyíng kě juān chū qù!”
Lìtáowǎn zài zèng tái jìn 24 wàn jì" (AstraZeneca aşısı ülkemizde popüler
değilse lütfen bağışlayın!" Litvanya, Tayvan'a yaklaşık 240.000 doz daha
bağışladı), https://www.guancha.cn/politics/2021_09_23_608254.shtml, 2 Mart
2024’de erişildi.
Lrt (2024). Lithuanian FM accuses Beijing of ‘diplomatic coercion’ against Vilnius,
https://www.lrt.lt/en/news-in-english/19/2187426/lithuanian-fm-accusesbeijing-of-diplomatic-coercion-against-vilnius 22 Mart 2024’de erişildi.
Luo, Yuanqi (2021). Yí yīn jìnqí duì tái yǒuhǎo, zhōngguó guóqǐ `zhōng tiě
jízhuāngxiāng'qǔxiāo zhídá lìtáowǎn tiělù huòyùn (Son zamanlarda Tayvan'a
dost davrandığından şüphelenilen Çin devlet kuruluşu China Demiryolu
Konteyner Co., Ltd., Litvanya'ya doğrudan demiryolu taşımacılığı hizmetini
iptal etti), https://www.thenewslens.com/article/155291, 1 Mart 2024’de erişildi.
Mengin, Françoise (2002). A Functional Relationship: Political Extensions to EuropeTaiwan Economic Ties, The China Quarterly,169, 136-153.
Renmin Ribao, (2022). Ōu fāng yīng jǐngtì lìtáowǎn yòng zìshēn cuòwù bǎngjià
zhōng'ōu guānxì (AB, Litvanya'nın kendi hatalarını kullanarak Çin-AB
ilişkilerini gasp etmesine karşı dikkatli olmalı), http://paper.people.com.cn/
rmrb/html/2022-01/19/nw.D110000renmrb_20220119_3-16.htm,
4
Şubat
2024’de erişildi.
Shao, Guo (2022). Táiwān zhèngcè fǎ'àn: Shì shénme, cóng nǎ lái, dào nǎ qù (Tayvan
Politika Yasası: Nedir, nereden geliyor ve nereye gidiyor?), https://fddi.fudan.
edu.cn/fe/c8/c21253a458440/page.htm, 11 Şubat 2024’de erişildi.
57
Stone, Mike (2021). U.S. approves sale of Javelin missiles to Lithuania as Russia
tensions
build,
https://www.reuters.com/business/aerospace-defense/usapproves -sale-javelin-missiles-lithuania-russia-tensions-build-2021-12-21/ 22
Nisan 2024’de erişildi.
Sun, Ping, (2021). Lìtáowǎn wèihé zài fǎnhuá dàolù shàngyuè zǒu yuè yuǎn (Litvanya
neden
Çin karşıtı
yolda
giderek
daha
da ileri
gidiyor?),
http://www.xinhuanet.com/world/2021-08/11/c_1211326824.htm , 5 Mayıs
2024’de erişildi.
Sytas, Andrius (2021a). Lithuania to open trade representation office in Taiwan,
https://www.reuters.com/article/china-ceec-lithuania/update-1-lithuania-sayswill-open-trade-representation-office-in-taiwan-idINL2N2L11BP/, 11 Nisan
2024’de erişildi.
Sytas, Andrius (2021b). Lithuania to get U.S. trade support as it faces China fury over
Taiwan,
https://www.reuters.com/business/lithuania-get-us-trade-support-itfaces-china-fury-over-taiwan-2021-11-19/, 5 Mart 2024’de erişildi.
The Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, (2024a).
Lithuanian President and Prime Minister Meet with Chinese Foreign Minister Li
Zhaoxing
in
Vilnius,
https://www.fmprc.gov.cn/eng/gjhdq_665435/3265_665445/3195_664630/319
7_664634/200508/t20050818_577514.html, 5 Mart 2024’de erişildi.
The Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, (2024b). Lìtáowǎn
guójiā gàikuàng (Litvanya ülke profili), https://www.mfa.gov.cn/web/
gjhdq_676201/gj_676203/oz_678770/1206_679354/1206x0_679356/, 3 Nisan
2024’de erişildi.
The Ministry of Foreign Affairs Republic of China, Taiwan, (2024). Zhù wài guǎn chù
(Yurtdışı Misyonlar), https://www.mofa.gov.tw/OverseasOffice_Content.aspx?
n=168&sms=87&s=13&os=68, 5 Mart 2024’de erişildi.
Trademap (2024a), Lithuania's exports to Taipei, Chinesehttps://www.trademap.org/
Bilateral_TS.aspx?nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c%7cTOTAL%7c%7c%7c
2%7c1%7c1%7c2%7c2%7c1%7c1%7c1%7c1%7c1
Trademap(2024b),
Lithuania's
imports
from
Taipei,
Chinese
https://www.trademap.org/Bilateral_TS.aspx?nvpm=1%7c440%7c%7c490%7c
%7cTOTAL%7c%7c%7c2%7c1%7c1%7c1%7c2%7c1%7c1%7c1%7c1%7c1
Tradingeconomics,
(2024a).
Lithuania
Exports
to
United
States,
https://tradingeconomics.com/lithuania/exports/united-states, 20 Mart 2024’de
erişildi.
58
Tradingeconomics, (2024b). Lithuania Imports from United States,
https://tradingeconomics.com/lithuania/imports-by-country, 20 Mart 2024’de
erişildi.
Tradingeconomics, (2024c). China Exports to Lithuania, https://tradingeconomics.
com/china/exports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi.
Tradingeconomics, (2024d). China Imports from Lithuania, https://tradingeconomics.
com/china/imports/lithuania, 15 Nisan 20024’de erişildi.
Tzeng, Wei-Feng (2022). Ìnqí ōuměi gèguó biǎotài `tǐng tái' yǔ `kàng zhōng'júshì
píngxī (Avrupa ve Amerika ülkelerinin "Tayvan'ı desteklemek" ve "Çin karşıtı"
duruma yönelik son açıklamalarının analizi), Prospect& Exploration, 19(12),20-26.
Voachinese, (2023a). Lìtáowǎn pīzhǔn bìng gōngbù “yìn tài zhànlüè” (Litvanya HintPasifik Stratejisini onayladı ve duyurdu), https://www.voachinese.com/a/to-beedited-yc3-lithuania-indo-pacific-strategy-20230705/7169156.html, 18 Mart
2024’de erişildi.
Voachinese, (2023b). Lìtáowǎn vs Zhōngguó: Lìtáowǎn yìyuán: Lìtáowǎn yíngle
(Litvanya
Çin:
Litvanyalı
milletvekili:
Litvanya
kazandı),
https://www.voacantonese.com/a/lithuania-china-taiwan-european-union20230804/7212970.html, 18 Mart 2024’de erişildi.
Wàijiāo bù wǎngzhàn (2008). Guójì shèhuì xiàng sìchuān wènchuān dìzhèn zāiqū
kàngzhèn jiùzāi tígōng yuánzhù (Uluslararası toplum, Sichuan'daki Wenchuan
depreminden etkilenen bölgelerde deprem yardımına yardım sağlıyor),
https://www.gov.cn/jrzg/2008-05/15/content_975165.htm, 10 Nisan 2024’de
erişildi.
Wei, Baigu (2022). Táiwān yǔ lìtáowǎn guānxì zhī tàntǎo (Tayvan ve Litvanya
arasındaki ilişki üzerine tartışma), Xīn shìjì zhìkù lùntán (Yeni Yüzyıl Düşünce
Kuruluşu Forumu), 97, 39-44.
Xiao, Shan (2020). Zhōngguó shuō yuàn yǔ nuówēi zìyóu màoyì dàn jùjué zài yǒu
nuò bèi'ěr hépíng jiǎng shòu zhōngguó chí bùtóng zhèngjiàn (Çin, Norveç'le
serbest ticaret istediğini söylüyor ancak muhalif Çin'e verilen başka bir Nobel
Barış Ödülü'nü reddediyor), https://www.rfi.fr/cn/中国/20200828-中国说愿与
挪威自由贸易但拒绝再有诺贝尔和平奖授中国持不同政见
Yang, Haowei (2023). Táiwān dàibiǎo chù chénglì liǎng nián hòu, táiwān-lìtáowǎn
guānxì miànlín bù quèdìng xìng (Tayvan temsilciliği kurulduktan iki yıl sonra
Tayvan-Litvanya ilişkileri belirsizlikle karşı karşıya), https://www.voachinese.
com/a/taiwan-lithuania-ties-face-uncertainty-two-years-after-taiwan-officeopens-20231117/7359989.html 21 Nisan 2024’de erişildi.
59
Zhang, Fan ve Zhang, Lisa (2023). The Investment Opportunities and Risks of the
Belt and Road Initiative, Cambridge Scholars Publishing.
Zhang, Shuling ve Chen, Kaiyu (2023). Lìtáowǎn chēng zhōngguó jiéshù dǐzhì
(Litvanya Çin'in boykota son verdiğini duyurdu), https://www.cna.com.tw/
news/aopl/202312030189.aspx
Zhang, Penghui (2022). Wèi lìtáowǎn chūtóu? Ōuméng chēng yǐ xiàng WTO qǐsù
zhōngguó, wàijiāo bù: Zhōngfāng yīguàn ànzhào guīzé xíngshì (Litvanya'yı mı
savunacaksınız? AB, Çin'e karşı DTÖ'de ve Dışişleri Bakanlığı'nda dava açtığını
söylüyor:
Çin
her
zaman
kurallara
uygun
hareket
etti),
https://world.huanqiu.com/article/46ZwTy7yuL7
Zhōngguó qīngnián bào (Çin Gençlik Günlüğü) (2024). Gèng duō hézuò háishì
duìkàng ōuméng zhàn zài duì huá guānxì guānjiàn shízìlù kǒu (Daha fazla iş
birliği mi yoksa çatışma mı? AB, Çin ile ilişkilerde kritik bir kavşakta duruyor),
https://www.ccpit.org/france/a/20240216/202402167kvj.html
60
KONFÜÇYÜS İLKELERİNİN KADİM ÇİN DEVLET YAPISI
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Vusal GULIYEV
GİRİŞ
Çin devlet mantığını, politik dünyasını ve bürokratik yapısını
Konfüçyüs’ü ele almadan anlayamayız. MÖ 6. yüzyılda ortaya çıkan
Konfüçyüsçü telkinleri ve düşünceleri üzerine kurulmuş öğreti sistemi,
Konfüçyüs’ün ölümünden çok sonra sistematik bir fikir akımı olarak
doğmuştu. İlk yüzyıllarda sıkıntı ve meşakkat dolu bir zaman diliminden
geçen Konfüçyüsçülük felsefesi, bazı yöneticiler tarafından tarihten silinmeye
çalışılmış olmasına rağmen, bazıları tarafından aksine olarak devlet doktrinin
en yüksek mertebesine kadar yüceltilmiştir. İnsanlık tarihinde ve devlet
yapılanmasında bıraktığı derin ve devamlı tesiri ele alınacak olursa, beşbin
yıllık Çin tarihinde hiç kimse Konfüçyüs ile mukayeseye gelemez. Bu makale
Konfüçyüsçü anlayışının temel ilkelerini ve gelişim sürecini ele alarak, kadim
Çin hanedanlıklarının kendi politikaları doğrultusunda siyasi ve toplumsal
meselelere yaklaşırken, Konfüçyüsçülük’ü kamu sistemine adapte etmelerini
ve bir yönetim modeline dönüştürmelerini araştırmıştır. Konfüçyüs’ün
üzerinde önemle durduğu ‘erdemli yönetim’ konusu da, burada çeşitli
yönleriyle felsefe tarihi perspektifinden incelenmiştir. Bu çalışmada hem Çinli,
hem de Batılı orientalistlerin Konfüçyüs’ün hayatı ve felsefi görüşlerinin
tespiti üzerine kaleme aldıkları literatürler incelenmiş ve kaynak olarak
kullanılmıştır. Makalede Doğu siyasi düşünce sisteminin en bilinen filozof ve
düşünürlerinin de Konfüçyüsçü fikir akımına ve teorilerine bakışı ve
yaklaşımları farklı yönleriyle değerlendirilmiştir.
Şanghay, Tokyo və Seul merkezli “AZEGLOB Consulting Group” şirketinin Çin Ofisi
Genel Müdürü; Hazar Üniversitesi Çin Çalışmaları Merkezinde Akademik Araştırmacı;
Bakü Merkezli Düşünce Kuruluşlarından olan Topçubaşov Merkezi’nde Uzman ve
Bakü Araştırmalar Enstitüsü’nde Araştırmacı Yazar; Şanghay Uluslararası
Araştırmalar Üniversitesi Mezunudur.
[email protected], ORCID: 0000-00031089-4207.
Konfüçyüsçülük ve Öğretileri
Toplumdaki ihtilaflara çözüm olmak, mevcut ve olası sosyal iztirablara
ve siyasal sorunlara son vermek için kamil insan ve toplumunun yetiştirilmesi
ve bunun devamı niteliğinde istikrarlı ve adil bir hükümetin kurulmasının şart
olduğunu savunan Konfüçyüs, bu yolda muazzam bir çaba sarf etmiştir.
Siyasal iktidarın meşruluk temelleri Konfüçyüs ilkeleri üzerine bina edilirse,
yönetim, bütün bireylerin rifahını temin edecek ve halkı için huzur, adalet,
dürüstlük ve güven kaynağı ola bilecekti. Aynı zamanda Konfüçyüsçülük,
korku ve baskıyla yönetilen totaliter rejimi değil, adil idarecilerle dürüst
toplumun uyumundan doğan ortak bir yönetim şeklini savunmuştur. Bu
bağlamda, gençleri eğiterek politik görevlere hazırlamaktakı esas gayesi,
memuriyet hayatında mükemmel bir bütünlük ve uyumluk sergileyen, ahlaki
açıdan iyi donatılmış fertler yetiştirmekti. Buna göre, toplumsal düzen ve
istikrar bir toplumun çözmesi gereken ilk temel meseledir.
İlim ve marifet peşinden gelen herkese kapısı açık olan Konfüçyüs,
kadim Çin tarihinin ilk özel hocası olma ünvanını da taşıyor. Ömrünün büyük
bir bölümünü ilime ve insan yetiştirmeye adayan Konfüçyüs, öğrencilerini
edebiyat, tarih ve felsefe gibi sosyal bilimlerde uzmanlaşmalarını teşvik
etmiştir. O, öğrencileriyle birlikte kendinden önceki düşünürlerin kadim
gelenek, inanç, yönetim ve törenlerle ilgili el yazmalarını toplayarak
incelemiştir. Konfüçyüs’e samimi sevgi ve sadakatla bağlı öğrencileri onun
geriye bıraktığı mirasına sabip çıkacak müritleriydi.
Konfüçyüs’ün 1 dünyaya geldiyi tarihe kadar Çin’de artık kronolojik
olarak Xia 2 夏 朝 Sülalesinden başlayıp Shang 3 商 朝 ve Zhou
Hanedanlıklarıyla4 周朝 devam etmiş bin beş yüz yıllık kadim devlet geleneği
1
2
3
4
62
MÖ 551’de Lu Devletinin 鲁国 Qufu kentinde 曲阜市 dünyaya gelmiş ve MÖ 479 yılında
yine aynı kentte vefat etmiştir.
Rivayetlere göre Çin’in Henan eyaletinin 湖 南 省 güneyinde kurulmuş, varlığı hale
tartışmalara konu olan, tahmini olarak milattan önce 2183 ve 1600 tarihleri arasında hüküm
sürmüş ilk Çin hanedanlığıdır. Çağdaş tarihçilerin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilen
görüşe göre, Xia Hanedanlığı, Çin’in ilkel toplum çağının sona ermesi ve özel mülkiyetin
öne çıktığı kölelik çağının kurulmasının başlangıçıdır.
Varlığı arkeolojik buluntularla da desteklenen en eski Çin hanedanlığıdır. Hükmettiği
tarihler tahmini olarak milattdan önce 1600’dan 1046’ya kadardır.
MÖ 1046’da Shang hanedanlığını mağlup ederek yerine geçen antik Çin hanedanlığıdır. 790
senelik mevcudiyeti ile Çin tarihinin en uzun ömürlü hanedanlığı olarak da bilinir (MÖ 1046
- MÖ 256).
vardı. Bu bağlamda, Konfüçyüs’ün örnek ve derslerle aktardığı görüşleri daha
önceden mevcut olmuş sülale ve hükümdarların faaliyeti üzerine kuruluydu.
Konfüçyüs’ün yaşadığı tarihler Çin’in politik açıdan yüzden fazla irili ufaklı
feodal devletlere bölündüğü “İlkbahar ve Sonbahar Dönemine” 春秋时代
(MÖ 722 - MÖ 481), yani siyasi istikrarsızlığın ve iç savaşın hakim olduğu
bir asra denk gelmekteydi. Konfüçyüs yaşamı boyu ilkelerinin devlet
yönetiminin bir parçası olması için çok çaba göstermiş ve bu bağlamda,
ömrünün on dört yılını dönemin krallıklarını5 tek tek ziyaret ederek ideal bir
hükümet modelinin nasıl kurulması gerektiğini hükümdarlara ve devlet
yetkililerine anlatmaya adamıştır. Konfüçyüs’ün telkin etdiği en önemli
öğretilere bireylerin toplumsal sorumluluklarını ve mesleki görevlerini doğru
ve adil biçimde yerine getirilmesi dahildi ve bunun gerçekleşe bilmesi için de
devlet memurlarının bu ilkeler doğrultusunda eğitime tabi tutulmaları
gerekiyordu (馬振鐸 1987: 428).
Fakat ne yazık ki bahsi geçen öğretiler çoğu hükümdar tarafından dikkata
alınmamıştır. Şöyle ki, dönemin idarecilerine göre Konfüçyüs’ün maneviyatla
ilgili telkinleri askeri yönetim üstüne kurulmuş sert iktidar yapısına ters
düşüyordu ve gelecekte diğer rakip derebeylikler tarafından kolayca yok
edilmelerine uygun zemin oluşa bileceğinden rahatsızlardı. Ayrıca, dönenim
bir çok hükümet yetkilisi Konfüçyüsçü ilkeleri idrak etmekte ciddi zorluk
yaşıyordu ve dahası, bazı devlet memurları da kendi mevkisini korumak adına
Konfüçyüs ve öğrencilerini saraydan uzak tutmağa çalışıyordu.
Aslında, daha 20 yaşlarında Konfüçyüs, Lu Devletinde 6 鲁国 siyasi
kariyerine başlamıştı ve edindiği siyasi beceri ve diplomatik bilgisi sayesinde
Lu hükümdarının baş danışmanlığı makamına kadar yüksele bilmişti. Sonrakı
yıllarda Lu iktidarıyla ahlak ve manevi değerler konusunda yaşadığı fikir
ayrılığı yüzünden sahip olduğu mevkilerden istifa ederek başta belirtdiğimiz
5
6
Milattan önce 497 ve 484 tariheri arasında Wei 衞 (MÖ 1040 - MÖ 209), Song 宋 (MÖ 11.
yüzyıl - MÖ 286), Zheng 鄭 (MÖ 806 - MÖ 375), Cao 曹 (MÖ 11. yüzyıl - MÖ 487), Chu
楚 (MÖ 1030 - MÖ 223), Qi 齊 (MÖ 1046 - MÖ 221), Chen 陳 (MÖ 1045 - MÖ 479), Cai
蔡 (MÖ 11. yüzyıl - MÖ 447) derebeyliklerini ziyaret etmiştir.
MÖ 1042 - MÖ 209 tarihlerinde Çin’in bugünki Shandong eyaletinde 山东省 Ji ailesi 姬
tarafından yönetilen antik krallıktır. Çin’in en büyük filozoflarından, Mohizm’in 墨 家
kurucusu ve zamanında Konfüçyüsçülük’ün en büyük rakibi olmuş Mozi’nın 墨子 da (MÖ
470 - MÖ 391) vatanı olarak da bilinir.
63
ülkelerde öğrencileriyle birlikte danışmanlık yapmak için yola koyulmuştur
(Rainey 2010 : 13).
Konfüçyüs teorik olarak büyük özenle üzerinde çalıştığı ahlakli hayat ve
adil yönetim felsefesini, pratikte uygulanmasını göremeden dünyadan
göçmüştür. Bu bağlamda Konfüçyüsçülük öğretilerinin geniş coğrafyalarda
yayılması ilk dönemlerde başarısızlıkla sonuçlansa bile, Konfüçyüs’ün
vefatının ardından sadık müritleri ona ait fikirleri toplayarak kitap haline
getirmişler. Konfüçyüs, ölümünden sonra geriye yazılı bir kaynak bırakmasa
bile, takipçilerinin bu fedakarlığı sayesinde Konfüçyüsçü öğretilerinin
kuşaktan kuşağa intikal ederek sonraki nesiller tarafından benimsenilmesine
olanak sağlayan “Seçmeler” 7 論語 isimli eseri ortaya çıkmıştır. Bilhassa
“İlkbahar ve Sonbahar Dönemi”nin büyük düşünürlerinden Konfüçyüs’ün
yegane torunu Zisi 子思 (MÖ 483 - MÖ 402), Konfüçyüsçülük geleneklerinin
korunması ve aktarılmasında müstesna bir yere sahiptir. Bu bağlamda Zisi’nın
geriye bıraktıkları ilerike zamanlarda Konfüçyüsçülük felsefesinin
Konfüçyüs’ten sonra ikinci büyük ismi ve fikirlerini yayma doğrultusunda
Konfüçyüs’le aynı hayat hikayesine sahip (eyaletleri dolaşarak siyasi
danışmanlık yapmaya çalışması ve sonda hocalığa dönmesi) Mengzi’nın
(Mencius) 孟子 (MÖ 372 - MÖ 289) çalışmalarının temelini teşkil edecektir
(郝鐵川 1996: 38).
Nitekim Konfüçyüsçülük, yalnızca anakara Çin’le sınırlı kalmamış,
Çin’e komşu - Japonya, Kore ve Vietnam gibi Sinitik8 dünyasının bir parçası
olan Doğu Asya ülkelerinin de sosyokültürel yapısının, aile ve devlet
kuramının yeniden şekillenmesini sağlamış, varlığa ve evrene bakış açısını
değiştirmiş büyük bir felsefi okul haline gelmiştir.
Konfüçyüsçülük’ün Devlet İdeolijisi Olarak Yükselmesi
7
8
64
Konfüçyüs’e ait edilen söz ve fikirlerin müritleri tarafından Savaşan Devletler Çağında
derlendiğine ve yazıldığına inanılan büyük hacimli bir kitabdır. Sinoloji uzmanları
tarafından daha çok “Analects” olarak bilinir. Han Hanedanlığı döneminde “Beş Klasik”
metinleri kadar yüksek statüye sahip olmasa da, hanedanlığın son yıllarında etkisi artarak
Konfüçyüsçü fikir akımının ana metinlerinden biri haline gelmiştir. Dünya tarihinin en çok
okunan ve üzerinde çalışılan kitaplarından biri olmuştur ve bugün bile Çin ve Doğu
Asya’nın geleneksel düşünce ve değerleri üzerindeki tesirini sürdürmeye devam etmektedir.
Doğu Asya Külterel Alanı 东亚文化圈 yahut da Çin Kültür alanı (Sinosfer) olarak da bilinir.
Tarihsel olarak Çin kültürünün etki alanına giren Doğu ve Güneydoğu Asya'daki uluslardır.
Savaşan Devletler Çağı, yedi feodal devletden biri olan Qin’in 秦朝
diğerlerini feth etmesi sonucu sona ermiş ve milattan önce 221’de Çin
tarihinin ilk merkezi imparatorluğu kurulmuştur. Hanedanlığın kurucusu
ilklerin imparatoru lakablı İmparator Qing Shi Huang9 秦始皇, Legalizm10 法
家 öğretilerini benimseyerek devletin ana ideolojisi olarak uygulamaya
koymuş ve bu sayede düşmanlarını hezimete uğratarak galibiyete ulaşmıştır.
Legalizm her ne kadar mutlak zafere ve siyasi egemenliğe giden yolda ilk Qin
hükümdarına güçlü hegemonya ve disiplinli kadro ve ordu oluşturmasına
avantaj sağlasa da, ilerdeki yıllarda despotlaşması ve muhalif fikirlere karşı
acımasızlığıyla da ün kazandırmıştır. Devlet idareciliği konusunda
Legalizm’in savunduğu fikirler bir çok açıdan Konfüçyüs’ün teşvik ettiği
değerlerle bağdaşmıyordu. Bu noktada, Legalizm, Konfüçyüsçülük’ten farklı
olarak siyasal bütünlüğe ulaşılması için devletin katı kurallarla yönetilmesi,
mutlak güçün ve sınırsız yetkinin kimseyle hesaplaşmayan bir hükümdarın
elinde bulundurması gibi sert fikirleri savunuyordu.
Konfüçyüsçülük’ün büyük filozoflarından Xunzi’nın 荀子(MÖ 316 MÖ 237/235) öğrencilerinden olmuş Han Feizi ve Lisi, Konfüçyüs’ün şahsına
bir bilge ve ilkelerine sonuna kadar bağlı bir devlet adamı olduğu için saygı
duysalar da Konfüçyüsçülük’ün, erdemli yönetim ve ideal toplum kurulması
9
10
On üç yaşında tahta geçen ve tüm rakip devletleri (Qi 齐, Chu 楚,Yan 燕,Han 韩,
Zhao 赵 ve Wei 魏) ele geçirerek Çin’i birleştirmeyi başarmış ilk hükümdar (MÖ 259 - MÖ
210). Yazı, vergi, toprak, finans ve bunlar gibi bir çok alanda sayısız reformlar
gerçekleştirmiştir. Dahası, “Çin Seddi” ve “Terra Kotta Askerleri” gibi dünya kültürünün iki
önemli tarihi yapıtı onun emriyle yapılmıştır. Aynı zamanda, sadece 15 yıllık mevcudiyeti ile
Çin tarihinin kısa ömürlü hanedanlıklarından biri olma ünvanını taşıyor (MÖ 221 - MÖ 206).
Çin devlet sisteminde derin izler bırakmış önemli fikir akımlarından bir tanesidir. Yasacılar
öğretisi olarak çevire bileceyimiz Legalizm ilkeleri ülke bütünlüğünün korunması, topluMS
al düzenin ve politik istikrarın sağlana bilinmesi için sert kanunlara dayalı siyasi otoritenin
varlığını savunuyordu. Qin devletinin (MÖ 897 - MÖ 221) büyük legalist düşünürü ve önemli
devlet adamı olan Shang Yang 商鞅 (MÖ 390 - MÖ 338), Qin’in gelecekte imparatorluğa
dönüşmesinde muazzam öneme sahip idari, iktisadi ve askeri reformlara imza atmıştır.
Savaşan Devletler Dönemi’nin en meşhur Legalist filozofu Han Feizi’nın 韩非子 (MÖ 280 MÖ 236) görüş ve teknikleri, bizzat İmparator Qin Shi Huang tarafından pratikte uygulamaya
koyulmuştur. Legalizmin bir diğer mühim isimlerinden ve İmparator Qing Shi Huang’ın
başveziri olmuş Lisi 李 斯 (MÖ 284 - MÖ 208), mühaliflerin bertaraf edilmesinde,
merkeziyetçi bir hükümetin kurulmasında ve başarılı fetihlerin yapılmasında önemli rol
oynamıştır. Legalizm, eşitlilik ilkesinin korunması adına ortaya koyduğu metodlar sayesinde
Qin’den sonra başa geçen diğer yönetimlerin de uygulamış olduğu bir politik sisteme
dönüşmüştür.
65
konusunda gereğinden fazla idealist olduğu ve umutsuzca bir çaba sergilediği
görüşündeydiler. Legalistlere göre ve dolayısıyla onların tesiriyle şekillenen
Qin
hükümetine
göre
insanlar,
doğası
gereği
menfaatçi
ve insan davranışlarınıyla toplumsal münasebetleri motive eden unsurun
çıkarlar ilişkisi olduğu için Konfüçyüsçülük’ün yüce ahlaki davranış
standartlarına ulaşmaları asla mümkün değildi. Bu manada Konfüçyüs öğretisi
ve onun sunduğu teoriler, ulusun birleşmesinin ve güçlenmesinin önünü kesen,
onun zayıflayarak parçalanmasına ve dolayısıyla anarşizmin ve kaos
ortamının oluşumuna sebebiyet verecek bir düşünce okulu olarak tasnif
ediliyordu (田人隆 1992: 551).
Legalizmin etkisiyle, bilhassa başvezir Lisi’nın telkinleriyle İlklerin
İmparatoru, farklı ve zıt fikirler barındıran kitapların düşünceleri
karıştırdığına ve münakaşaların çıkmasına zemin hazırladığına inanmıştır ve
bu yüzden de kendi ideolojisi dışındakı binlerce siyasi ve felsefi kitap ve yazılı
metnin yakılmasını ve yüzlerce filozof ve düşünürün diri diri gömülmesini
emr etmiştir. Bu facieden en büyük zararı doğal olarak Konfüçyüsçülük’ün
temsilcileri ve Konfüçyüs metinleri görmüştür ve dolayısıyla,
Konfüçyüsçülük, bir politik ideoloji olarak sistematik bir şekilde ilk yok
edilişini Qin yönetimi zamanında yaşamıştır (Schuman 2015: 98).
Öte yandan Qing Shi Huang’un kendisinden sonra haleflerine bıraktığı
saltanat, gerek idari gerekse askeri bakımdan zorlu bir süreçten geçiyordu. Qin
iktidarının otoritesi, veliahtlar arasında taht kavgalarından ve defalarca
alevlenen siyasi çekişmelerden olumsuz etkilenmiş ve üç senelik iç savaşın ve
isyanların ardından milattan önce 206 yılında imparatorluk çökmüştü.
İmparatorluk parçalanarak on sekiz krallığa bölünmüş ve Çin, yıkıcı
savaşların ve siyasi kargaşaların yaşandığı Chu-Han dönemine 楚汉战争
(MÖ 206 - MÖ 202) girmiştir.
Kısa dönemlik dominantlığına rağmen, hanedanlıktan geriye kalan devlet
teşkilatı ve bürokratik yapısı ister yerel isterse de yabancı sülaleler (moğol ve
mançu) tarafından “Orta Krallık” ta 11 hüküm sürdüyü iki bin yıl boyunca
kullanılmaya devam edilmiştir.
11
66
Geleneksel olarak Çin için kullanılan tabir. Kadim Çin toplumu kendilerini barbar
kavimlerle çevrili dünyanın merkezinde (ortasında) bulunduklarına inanıyolardı. 1912’den
Yıllar süren büyük bir mücadele sonucu en büyük siyasi rakibi Batı Chu
西楚 devletini yok eden Han Sülalesi 汉朝 (MÖ 202 - MS 220), MÖ 202’de
bütün Çin’i yeniden tek bir devlet halinde birleştirmeye muvaffak olmuştur.
Çin hanedanlıkları arasında merkezi otoritenin en güçlü olduğu saltanatlardan
biri olmasına ve Shang Yang’ın Legalist ilklerine 商鞅法治思想 dayanan
yönetim sistemine rağmen, Konfüçyüsçülük, zamanla Han hanedanlığı
tarafından devlet felsefesi ve ahlak kuralları olarak benimsenildi. Özellikle,
Qin yöneticilerinin yaptığı hatalardan ders çıkaran ve devlet yönetiminin
zorba ve baskıcı politikalar üzerinde inşa edilemeyeciğini anlayan Han
İmparatoru Wu 汉武帝,(MÖ 141 - MÖ 87) Çin’in ve dolayısıyla uzak
doğunun kaderini derinden etkileyecek kararını vererek, Konfüçyüsçülük’ün
İmparatorluk doktrini haline gelmesine vesile oldu. Wu’nun emriyle MÖ
124’de İmparatorluk Akademisi 太學 tesis edilerek yeni nesil diplomatların,
yöneticilerin ve memurların Konfüçyüs öğretileriyle eğitilmesine
başlanılmıştır. İlk senesinde 50 kişiyle eğitim hayatına başlayan akademide
milattan sonra 144 senesinde öğrenim gören öğrenci sayı 30.000 kişiye
ulaşmıştı (吴新颖 ve 杨定明 2018: 47).
Han destekli Akademinin müfredatı ve İmparatorluk sınavının konuları
Konfüçyüs felsefesinin gelişiminde büyük önem arz eden “Beş Klasik” 五經
diye bilinen kadim Çin yazılı metinlerinden ibaret: “Şiir” 12 詩 經 ,
12
itibaren Çin Cumhuriyeti 中華民國 ve 1949’dan itibaren Çin Halk Cumhuriyeti 中华人民
共和国 için kullanılan 中華 (orta / merkezi Çin) ve 中国 (orta/merkezi devlet) kelimelerinin
de kökeni aynı geleneğe dayanıyor.
Shijing - Eski Çin edebiyatının klasik şiir örneklerini ihtiva eder. 305 eserden ibaret olan
koleksiyonun tarihi MÖ 11. ve 6. yüzyıllara dayanır, fakat günümüze kadar gelen tek örneyi
MÖ 2. yüzyıla ait “Mao Chang” 毛苌 versiyonudur. Bu şiirsel dünyanın önemi toplumun
her zümresinden olan fertlerin her durumda duygularını dürüstçe ve açıkca ifade etmiş
olmasıdır. Bugün dahi Çinliler tarafından günlük hayatta yaygın olarak kullanılan binlerce
deyim’in / idiom’un 成語 da ana kaynağı Shijing’dir
67
“Tarih/Evraklar”13 書經, “Ayinler”14 禮記, “Değişimler”15 易經 ve “İlkbahar
ve Sonbahar Yıllıkları”16 春秋 isimli klasik kitapları içerir. Bahsi geçen beş
kitap devlet memurlarının, bilhassa politik beceri, şiir sanatı, metafiziksel
felsefe, sosyal değerler ve tarih gibi farklı alanlarda uzmanlaşmasına olanak
sağlıyordu. Bu eserler asırlarca memur sınfının eğitim temelini oluşturmuş ve
bazı değişikliklerle birlikte 20. yüzyılın başlarına kadar kamu hizmeti
sınavları 17 科 舉 için de esas kabul edilmiştir. Sonrakı dönemlerde bile
13
14
15
16
17
68
Shujing - “Resmi Belgeler” ve ya “Tarihi Dökümanlar” koleksiyonu olarak da tabir edilir.
58 bölümden ibaret koleksiyon eski Çin tarihinin politik ve kültürel dünyasına ışık tutuyor.
Antik Çin tarihinin Altın Çağı olarak nitelendirilen ve Xia Hanedanlığından önce mevcut
olduğuna inanılan efsanevi “Üç Hükümdar ve Beş İmparator” 三皇五帝 döneminin (MÖ
2852 - MÖ 2070) adaletli ve bilge hükümdarlarından olan Yao 堯 ve Shun’un 舜 kurdukları
istikrarlı ve güçlü saltanatlarından övgü ve saygıyla bahs edilir.
Liji - Konfüçyüsçülük’ün ahlak felsefesi hakkında bir çok önemli malumatı barındırır.
Bunun yanısıra devlete ait dini düzenlemeler, tören ve ayinlerle ilgili işlemler, kurban
adanması, evlilik töreni, resmi ziyafetler, cenaze töreni, diplomatik görüşler ve s. gibi
durumlar için giyilecek uygun kıyafetler, yerine getirilmesi gereken görevler ve davranış
biçimleri gibi konuların detaylı ve düzgün bir şekilde tasnifini içerir. Ayrıca eser Konfüçyüs
ve öğrencilerine ait anlatımlar veya Konfüçyüs’ün öğrencileri arasındaki diyalogları ele
almaktadır.
Yijing - Evrendeki her şeyin değişim ve gelişim aşamalarını metafiziksel yaklaşımlarla
inceleyen bir yazıttır. Ayrıca, Daoizm 道家 felsefesinin öğretilerine ve kainatındakı her
şeyin karşıtlık ilişkisi içerisinde olduğu ve bu karşıtlıkla beraber ilerlediğini gösteren en
temel ilkelerden "Yin ve Yang" 阴阳 kuramına rastlanıldığı ilk yazılı kaynaklardandır.
Yijing’in yazılış tarihi Çin mitolojisinin yarı tanrı imparatorlarından biri olan Fuxi’nin 伏羲
hükümranlığına kadar uzandığı söylenilir.
Chunqiu - Konfüçyüs’ün dünyaya geldiği Lu Krallığının kronolojik bir tarihi olup, MÖ
722'den 481'e kadar olan 241 yıllık zaman içerisinde cereyan etmiş mühim içtimai ve siyasi
hadiselerin güncel kayıtlarından oluşur. Eserin anlatım tarzı ve ahlaki üslubu dikkatle
incelendiğinde metnin bizzat Konfüçyüs tarafından derlene bileceği kanaatine varılmaktadır.
Çin tarihinin yıllık raporlar şeklinde tertip edilmiş mevcut en eski yazılı metni olmasıyla da
meşhurdur. Dahası, dünyaca meşhur Shiji 史 記 eserinin yazarı ve aynı zamanda Çin
historiyografisinin babası olarak da bilinen Sima Qian 司馬遷 (MÖ 145 - MÖ 86) ve Han
dönemi filozoflarından Dong Zhongshu’nun 董仲舒 (MÖ 179 - MÖ 104) büyük değer ve
önem verdiği tarihi kaynakların başında gelir. Bunun yanı sıra, Konfüçyüsçü filozoflar
arasında en çok tartışmalara ve fikir ayrılıklarına neden olan kitaptır, çünki bazıları onun
kehanetlerle dolu derin anlamlı felsefi metinler 微言大義 olduğu, bazıları ise sadece siyasi
olayları kronolojik sırayla anlatan tarihi bir metin olduğu görüşündelerdi.
Memurların sınav yoluyla kamu yönetimine alınmaları pratikte ilk defa milattan önce 165’de
İmparator Wu’nun babası İmparator Wen tarafından uygulanmıştır. Fakat kamu hizmeti
sınavının teorik olarak temellerinin atıldığı tarih daha eskilere milattan önce 420 ve 337’cı
yılları arasında yaşamış Legalizm filozoflarından ve usta siyasetçilerinden Shen Buhai 申不
Konfüçyüs öğretileri yüzyıllarca idareci bir sınıfın eğitiminin temelini
oluşturmuştur.
Konfüçyüs Klassiklerini benimsemiş memurlar zamanla hükümet
kurumlarında ahlak ve maneviyat yönüyle baskın olan siyasi elit grupun
oluşmasını sağladı. Böylece uzun yıllar despotik rejim altında sıkı otorite ve
askeri disipline dayalı hiyerarşik devlet anlayışından ahlaki ve adil devlet
kavramına geçildi. Akademik eğitimini başarıyla tamamlayan bürokratlar
zamanla memuriyet sisteminin her mertebesine yükselerek Çin bürokratik
sisteminin omurgasını teşkil edeceklerdi. Legalizm temsilcilerinin sarayda
sayı azaldıkca etki alanları da daralıyordu ve bu bağlamda, Konfüçyüsçülük
mensupları imparatorluk memuriyet terfi sisteminin kademelerini birer birer
geçerek hükümdarın baş danışmanlığı gibi stratejik mevkilere kadar
yükseliyolardı (Rainey 2010: 133).
Hükümet mevkilerini yalnızca soylu aileden ve bürokratik aristokrasi
sınfından gelen memurlar değil, ayrım gözetmeksizin tüm sosyal sınıflardan
gelen akademi mezunları da tuta biliyordu ve bu durumun güç ve erdemin
kutsal bir şekilde sadece seçilmiş soylu kişilerin üzerine aftedilmesi
mevzusunda geleneksel Çin yaklaşımına ters olmasına rağmen, akademi
mezunu olan bireyler yüksek makam sahibi memur olarak da görevlerini
yapabilirlerdi. Çünki Konfüçyüsçülük ilkelerine göre erdem ve vazife hiç
kimseye kolay yolla verilmez, ancak uzun ve zahmetli çalışmaların sonucu
manevi değerler çerçevesinde kişinin kendisini yetişdirerek elde edilir ve
bilhassa yöneticilerin bu hususlarda manevi ve ahlaki bir örnek olmaları
gerektiğinin önemi vurgularanır.
Durum böyle olunca İmparator Wu’nun radikal kararları onu soylu saray
erkanlarıyla kafa kafaya getirmiş ve bu grubun başını çeken ve hanedanlığın
害 zamanına kadar gidiyor. Konfüçyüs’ün de her daim önemini vurguladığı, Çin hükümet
sisteminin karakterini belirlemiş, kamu yönetimine daha bilgili ve yetenekli adayların tayini
ve yine memuriyet sistemindeki ilerlemelerinin bilgi, başarı ve becerilerine göre
sınıflandırılmasını amaçlayan “Liyakat İlkesi”nin (Meritokrasi) ilk önericisi olarak dünya
siyaset tarihinde yerini almıştır. İmparator Wen’ın özel danışmanlarından Jia Yi de kamu
yönetimi için Shen Buhai metodunun ön plana çıkarılmasını tavsiye etmişdir. Devlet işlerini
düzenleme ve yürütme sanatının ilk uzmanlarından Shen Buhai, bazı sinoloji uzmanları
tarafından dünya siyaset tarihinin ilk politikacısı olarak da görülür. İmparator Wu
döneminden itibaren Konfüçyüsçülük’ün güçlenmesiyle diğer Legalizm mensupları gibi
(Han Feizi ve Shang Yang) Shen Buhai’ın da çalışmaları yasaklanarak rafa kaldırılmıştır.
69
güçlü fertlerinden olan babaannesi Büyük İmparatoriçe Dou 18 孝文窦皇后
torunu Wu’nun reformlarının onu tahtından mahrum edeceği ve dahası
saltanatın geleceği için tehlike oluşturacağı kanaatindeydi. İmparator Wu
hakimiyetinin ilk yıllarında babaannesinin ve Daoist danışmanlarının
muhalifliyi ve siyasi oyunları yüzünden Konfüçyüsçülük’ü resmi devlet
ideolojisi olarak kabul ettiremiyordu. Wu’nun en yakın iki Konfüçyüsçü
danışmanı Zhao Wan 趙綰 ve Wang Zang 王臧, Dou ve çevresinin kirli
propagandası neticesinde yolsuzluk ve görev ihlalleri gibi çeşitli
karalamalarla suçlanarak intihar etmeye zorlanmışlardı. Zaman içerisinde
saray içerisinde siyasi şartlar Wu’nun lehine değişmeye başlamış, Daoist
hükümlerinin önemi gitgide azalmış ve bunun yanısıra İmparator Wu da yavaş
yavaş Konfüçyüsçü uzmanları etrafına toplayarak yeni kadro oluşturmuştu.
Bütün bunların akabinde, milattan önce 136 yılında Büyük İmparatoriçe
Dou’nun vefatıyla da Konfüçyüsçülük’ün bir devlet doktrini olarak
güçlenmesi ve yayılması büyük bir ivme kazanmıştır (Zhang 2015: 299).
Böylece, Konfüçyüsçülük, Han dönemi siyasi yapısını oluşturan temel ilke
haline gelmiş ve dört asır boyunca ülkenin siyasal ve sosyal bütünlüğünün
korunmasını temin eden en büyük etkenlerden biri olmuştur.
Haleflerinden farklı olarak İmparator Wu, siyasi muhaliflere ve dış
tehditlere karşı pasif ve temkinli siyaset stratejisi yerine aktif ve agresif siyaset
stratejisi izlemiştir. Bu bağlamda, “böl ve yönet” taktiğiyle kendine bağlı vasal
derebeylikleri veliahtları arasında bölmüş ve böylece Han otoritesi mutlak
kontrolu ele almayı ve merkezi yönetime karşı oluşa bilecek siyasi tehditleri
bertaraf etmeyi başarmıştır. İmparator Wu, aynı zamanda kurmuş olduğu
güçlü ordu ve yetenekli generalları sayesinde başarılı askeri seferler
düzenleyerek MÖ 121’de kuzeydoğu istikametinde İpek yolunun da geçtiği
18
70
Saray politikalarına doğrudan müdahele ede bilen güclü tesire ve etkili çevreye sahip Çin
tarihinin sayılı İmparatoriçalarından biri olmuştur. Dou’dan önce hüküm sürmüş, Çin politik
tarihinin etkili isimlerinden İmparatoriça Lü 吕 雉 kendisinin üvey kayınvalidesidir.
Dou’nun kocası İmparator Wen ve oğlu İmparator Jing üzerindeki etkisiyle Daoizm (Taoizm)
道家 “Wen-Jing” dönemi hükümetlerinin ana ideolojileri içerisinde kendine yer edinmeği
başarmıştır. İmparator Wen’ın iktidarı sırasında kismen de olsa Konfüçyüsçülük
mensuplarının (özellikle Konfüçyüsçü filozoflardan Jia Yi’nin 賈誼 etkisiyle) tavsiyeleri
üzerine politikalar uygulanılıyordusa da, İmparator Jing’in hükümranlığı sırasında annesinin
desteğiyle Daoizm daha da güçlenerek yegane devlet doktrini haline gelmiş ve Daoizm’in
kurucusu Lao Zi 老子 tarafından yazıldığına inanılan “Dao De Jing” 道德經 (Yol ve Erdem
kitabı) kutsal metinleri ana saray kitabı olmuştur.
büyük ticari ve strateji önem arz eden “Hexi Koridoru”nu 河西走廊 ele
geçirmiş, ardından MÖ 119’da Çin’in yıllarca haraç ödediği Xiongnu 匈奴
(Hun Türkleri) kuvvetlerini, Han-Hun savaşının 漢匈戰爭 (MÖ 133 - MS 89)
ve dünya harp tarihinin dönüm noktalarından biri olan Mobei müharebesinde
漠北之战 ağır yenilgiye uğratmış ve dahası, MÖ 111’de Kuzey Vietnam’dakı
Nanyue Krallığını 南越 (MÖ 203 - MÖ 111) ve ardından MÖ 108’de Kuzey
Kore’deki Gojoseon Krallığını 古朝鮮 (MÖ 2333 - MÖ 108) feth ederek Han
İmparatorluğuna ilhak etmişdir.
Aslında Wu’nun güçlenmesinin temelleri daha çok kendinden önce
imparator olmuş babası Wen (MÖ 180 - MÖ 157) ve ağabeyi Jing’in (MÖ 157
- MÖ 141) yıllar boyu yerinde ve zamanında uyguladıkları doğru politikalar
sayesinde mümkün olmuştur. Çin tarihinin altın çağlarından biri olarak kabul
edilen “Wen-Jing” döneminin istikrarlı ve merkeziyetçi devlet yapısı (MÖ
180-MÖ 141) İmparator Wu’nun gelecekteki siyasi, askeri ve iktisadi
başarılarının altında yatan ana sebepti. 54 yıllık iktidarı sırasında İmparator
Wu’nun devrim niteliğindeki fermanları ve bunun devamında gerek kuzey
gerekse de güney cephelerinde başarılı askeri operasyonlara imza atarak
İmparatorluk sınırlarını zamanın ötesinde bir büyüklüğe ulaştıra bilmesi, ona
beşeriyet tarihinde usta siyasetçi, yenilmez komutan, büyük reformcu, Han
kültürünün ve Çin ulusunun kurucu atası gibi ünvanlar kazandırmıştır.
MÖ 2. Yüzyıl Konfüçyüs Klasiklerinin farklı versiyonlarının gün yüzüne
çıktığı bir dönemdir. Özellikle Han Hanedanlığı döneminde Konfüçyüsçülük
“Eski Metin” 古文經學 ve “Yeni Metin” 今文經學 okulları olarak iki farklı
düşünce akımına ayrılmıştı. Bu akımların meydana çıkmasındakı en büyük
etken bir birinden farklı metinler içeren Konfüçyüs Klasiklerinin varlığıydı.
“Yeni Metinler” Qin Shi Huang’ın yaktırdığı metinlerin küllerinden ortaya
çıkarılan koleksiyondu. Qin döneminde yakılan kitap ve metinler Han dönemi
uzmanları tarafından İmparatorluk kütüphanesi için yeniden derlenib
yazılmıştır. Daha çok metafizik yapısıyla öne çıkan “Yeni Metinci”lerin
öncülerinden ve aynı zamanda Konfüçyüsçülük’ün bir devlet doktrini olarak
güçlenmesinin arkasındakı isim olan Dong Zhongshu 董仲舒 (MÖ 179 - MÖ
104), İmparator Jing’nin hakimiyeti yıllarında memuriyete alınmış ve
İmparator Wu tahta geçtikten sonra önemli mevkilere tayin olunmuştur.
71
Kendisi Konfüçyüs klasiklerini kadim Çin kozmolojisi19 yani “Ying-Yang”20
陰陽 ve “Beş Unsur”21 五行 teorileri üzerinden yorumluyordu ve bu teoriler
vasıtasıyla özellikle “Beş Klasik”ten biri olan “Chunqiu” gibi daha belirsiz
metinlerdeki gizemli zann ettiği konuların anlamlarını siyasi ve metafizik
görüşleri harmanlayarak tanımlamaya çalışıyordu. Dong’un görüşleri sadece
Konfüçyüsçülük ilkeleriyle sınırlı kalmamış aynı zamanda Daoizm ve
Legalizm gibi devlet erkanları arasında popülerliğini yitirmiş felsefi akımların
da kısmen tesirleri olmuştur (陳哲夫 1992: 65). Onun faaliyetleri neticesinde
Konfüçyüsçülük haric diğer bütün siyasi ideoloji temsilciler saraydan
uzaklaştırılarak saf dışı bırakıldılar. Dahası, Legalizm eğitimi almış
memurların devlet bürokrasisinde çalışması kanunen yasaklandı. Tek bir
ideoloji çerçevesinde hizmet edecek devlet memurları yetiştirmek için tesis
edilen İmparatorluk Akademisi ve aynı zamanda bürokraside işe alımın temeli
haline gelen Kamu Hizmeti Sınavının yürürlüğe girmesi fikri de Dong’a aitti.
Bundan başka onun bir filozof olarak geliştirdiği ve imparatora "Cennet'in
oğlu"22 天子 ve ya 周天子 olarak evrensel bir statü ve meşruiyet bahş eden
19
20
21
22
72
İlk örnekleri MÖ birinci binyılda Shang Hanedanlığı 商朝(MÖ 1600 - MÖ 1046 )
zamanında ortaya çıkmış ve Zhou Hanedanlığı 周朝 (MÖ 1046 - MÖ 256) döneminde de
büyük inkişaf yolu geçmiştir. Genel olarak düzen vurgusu yapan ve uyum içindeki bir kainat
modelini temel alan Yin-Yang 陰陽 ve Wuxing 五行 fenomenlerine dayalı eski Çin felsefi
anlayıştır. Han 汉朝 (MÖ 202 - MÖ 220) döneminde Konfüçyüsçülük’ün, Tang 唐朝 (MS .
618 - MS . 907) zamanında da Budizmin Çin'de güçlenmesiyle oluMS uz etkilenen Çin
kozmolojisi, “Yeni Metinci”lerin çabalarıyla Konfüçyüsçülük’ün çatısı altında
mevcudiyetini korumaya çalışmış ve özellikle Song Hanedanlığı 宋朝 (MS 960 - MS 1279)
zamanında Kozmolojiye ve Daoizm’e yeniden artan merak nedeniyle tekrar yükselişe
geçerek Neo-Konfüçyüsçülük’ün 宋明理學 yaranmasına getirip çıkarmıştır.
Dualizm (varlığın insan zihninden bağıMS ız olarak var olduğunu savunan, gerçekliğin
birbirinden bağıMS ız, birbirine zıt olan iki temel kavramın var olduğunu varsayan öğreti)
konseptlerinden biri olan ve Çin kültüründe mühim yere sahip Yin-Yang teorisi başta Çin
felsefesi olmakla geleneksel Çin tıp bilimine kadar bir çok alanda kendini gösteriyor. Ancak
bir arada mevcut oldukları müddetçe varlıklarını sürdürebilen, doğa ve evren zıtlıklarının
bir arada bulunduğuna inanılan bir yaşam felsefesidir. Yin; dişiyi, geceyi ve koyu renkleri
teMS il ederken. Yang ise; erkeği, güneşi ve açık renkleri sembolize etmektedir.
“Beş Element” ve “Beş Döngü” gibi isimleri de vardır. Bir fazdan diğerine hareket eden beş
temel unsura dayanan beş faz teorisidir. Bunlar ağaç (odun), alev, metal, su ve topraktır. Her
biri, yin ve yang'ın yaptığı gibi, bir yıllık döngüde büyümeden çürümeye değişen bir mevsim
boyunca değişir. Yin ve yang hareketlerine uyuyorlar. Ağaç toprağın üstesinden gelir, metal
ağaçın üstesinden gelir, alev metalin üstesinden gelir, su yangının üstesinden gelir.
Çin hükümdarlarının yüzyıllarca kendi yönetimlerini meşrulaştırmak için kullandıkarı
ünvandı. Tüm tanrılar tarafından seçilmiş ve yeryüzündeki her şeyin hükümdarı olarak en
“Etkileşim teorisi” İmparator Wu’nun “Yeni Metinci”leri desteklenmesindeki
en büyük etken olmuştur. Cennet (tian) ve insanlık (ren) arasında mevcut olan
ilişki üzerinden yorumlanan etkileşim teorisi yöneticiyi merkezi bir konuma
alarak hükümdarı cennetin yeryüzündeki temsilcisi ve Cennet ile Arz
arasındaki elçi olarak nitelendirmiştir.
Hükümdarın şahsınının yüceltilmesiyle birlikte “Yeni Metinci”ler
tarafından Konfüçyüs’ün beşeri yönü de göz ardı edilerek şahsı ilahileştirilmiş
ve fikirleri de evrenin işleyişiyle irtibatlandırılmaya başlanmıştır. Özellikle,
erken dönem Han bilginleri tarafından kutsallaştırılan kişiliği temel alınarak
insan üstü yeteneklere sahip bir varlık olarak nitelendirilmiştir. Onlara göre,
ideal bir hükümdarın ulaşa bileceği bilgelik ve fazilet mertebesine
yücelmesinden dolayı Konfüçyüs, dönemin düşünürleri tarafından “Taçsız
Kral” 素王孔子 ünvanına layık görülmüştür. Kısacası, “Yeni Metinci”lerin
yüksek mevkileri domine etmeleri sayesinde Han hanedanlığının ilk yıllarında
Konfüçyüsçülük’ün dogmatik yönüne olan merak artmış (Bu durum,
Konfüçyüsçülük’ün bir din olarak başlangıcı sayılmıştır), Metafizik
teorilerinin (Yin-Yang ve Beş Unsur) kullanım alanları genişlemiş ve 20.
yüzyılın başlarına dek devam edecek Konfüçyüs adına mabedler23 孔廟 inşa
etme geleneği büyük bir ivme kazanmıştır. (孔健 2009: 18). Dong Zhongshu,
görüşleriyle ilgili geriye “Chunqiu Fanlu” 春秋繁露 ve “Ju Xianling Duice”
舉賢良對策 adlı iki eserini bırakmıştır. Özellikle “Chunqiu Fanlu” ilerdeki
dönemlerde Neo-Konfüçyüsçülük için temel teşkil edecek kitaplardan biri
haline gelecektir.
“Eski Metinci”lerin istinad ettiği kaynak ise bizzat Konfüçyüs’ün kendisi
tarafından derlenerek yazıldığına inanılan koleksiyondu. Rivayete göre
23
yüce ve ulu bir statüydü. Zhou Hanedanlığı 周朝 yıllarına (MÖ 1122 - MÖ 256) kadar
dayanan bir kavramdır.
Tarihte bilinen ilk ve en büyük Konfüçyüs Tapınağı Lu eyaletinin Dükü Ai’nın 魯哀公 (MÖ
494 - MÖ 468) emriyle Konfüçyüs’ün vefatından bir yıl sonra ana vatanı Qufu kentinde
millattan önce 479’da inşa edilmiştir. Konfüçyüsçülük’ün diğer Doğu Asya ülkelerinde
yayılmasıyla birlikte Çinden başka Kore, Japonya ve Vietnamın da bir çok şehrinde yapılmış
Konfüçyüs tapınakları devlet törenleri ve dini ayinlerinin icra edildiği yer olmakla beraber
bir çok eğitim tesisleri ve sınav merkezlerini de içinde barındıran tam teşekküllü bir dini
yapıydı. Çok amaçlı kullanım için inşa edilen bu yapılar “Eğitim Tapınağı” 學廟, “Eğitim
Sarayı” 學宮, “Bilge Tapınağı” 聖廟 ve “Üstad Mabedi” 夫子廟 gibi çok değişik isimlerle
de anılmıştır.
73
İmparator Qin Shi Huang eski kitap ve metinleri imha ettirdiği sırada,
Konfüçyüsçü müritler tarafından Konfüçyüs’ün Qufu kentinde bulunan
ikametgahında gizletildiği varsayılan eski metinlerdir. Han İmparatoru Jing’in
beşinci oğlu ve Huaiyang eyaletinin 淮陽國 prensi Liu Yu 劉餘 (MÖ 160 MÖ 128) Konfüçyüs’e ait evi tamir ettirirken yıkmatta oldukları duvarın
içinden Konfüçyüs Klasiklerinin eski versiyonu keşf edilmiştir. Bu
versiyonların “Eski Metinler” olarak isimlendirilmesi kullanılan yazı diliyle
alakadardı. Nitekim tesadüf neticesinde gün yüzüne çıkmış bu baskılar eski
yazım tarzıyla, yani Büro skriptleriyle (Clerical scripts) 隸書24 yazılmıştır. Bu
akımın en büyük temsilcisi Wang Chong 王充 (MÖ 27 - MS 97) İmparatorluk
Akademisi mezunuydu ve kendisinin yazmış olduğu “Lunheng” 論衡 isimli
kitabında, “Yeni Metinci”leri ve Chenwei 讖緯25 tarikatını ağır bir şekilde
eleştirmiş, Konfüçyüsçülük’ün ideolojik yönden tahrifini ve aynı zamanda
kehanete, mistik ve batıl inançlara bağlanarak yanlış şekilde yorulmasını
şiddetle kınamıştır. O, insanla doğa arasındaki bağlantının niteliğini ve
yönünü “Yeni Metinci”lerin ve Chenwei okulunun aksine ele alarak doğal
afetleri, felaketleri ve garip olayları Cennetin yöneticilerin ve toplumun
davranışlarına bir tepkisi olarak yorumlama görüşünü kabul etmiyordu. Bir
başka deyişle “Eski Metinci”ler Konfüçyüs Klasiklerini daha çok tarihi açıdan,
“Yeni Metinci”ler ise metafizik ve felsefi açıdan ele alarak yorumlama
eğilimindeydiler.
Wang Chong’un gözünde Konfüçyüsçülük’ü bir din olmaktan çıkaran ve
onun Budizm ve Daoizm gibi dogmatik inanışlardan farklı kılan Konfüçyüs’e
ait düşüncelerin ilahi bir nitelik taşımamış olmasıdır. Nitekim, Konfüçyüs de
kendisinin daha önce yaşamış bilge hükümdar ve filozofların onurlu hayat
hikayelerini, adil yönetim tarzlarını ve faziletli öğretilerini yeni kuşaklara
aktararak yöneticilerin idareciliğine ve aynı zamanda sıradan insanların
günlük hayatına bir rehber olacak öğretinin yayılması ve erdemli toplumunun
oluşması yönünde katkıta bulunması görevini üstlendiğini savunmuştur.
24
25
74
Savaşan Devletler Döneminde ortaya çıkmış ve Qin İmparatorluğu döneminin kaligrafi
ustalarından Cheng Miao 程邈 tarafından geliştirilmiştir. Han zamanında bilhassa da “WeiJin” dönemlerinde diğer resmi skriptlerle birlikte devlet seviyesinde kullanılmaya devam
eden arkaik bir Çin kaligrafi tarzıdır.
Wang Chong’la birlikte Yang Xiong 揚雄 (MÖ 53 - MS 18) ve Huan Tan 桓谭 (MÖ 23 MS 56) gibi dönemin önde gelen Konfüçyüsçü düşünürlerinin de sık sık tenkit ettikleri
metafizik düşünce akımıydı. Chenwei öğretileri 5. Yüzyılda yasaklanmış ve 7. Yüzyılda bir
çok yazılı metni de yok edilmiştir.
Wang Chong, görüşleriyle ilgili Lunheng’dan 論衡 başka“Yangxingshu”
養性書, “Jisushu” 譏俗書, “Zhengwushu” 政務書, “Zhouyi Wangshi Yi” 周
易王氏義 olmakla toplamda 5 eser yazmıştır, ancak yaşadığı yıllarda fikirleri
pek de önemsenmemiştir ve ölümünden yaklaşık yarım asır sonra bir diğer
Konfüçyüsçü filozoflardan olan Cai Yong 蔡邕 (MS 132 - MS 192) tarafından
yeniden keşfedilerek okunmaya başlamıştır (龐樸 1997: 61). Han döneminde
“Yeni Metinci”ler saraydakı hegemon konumlarını korusalar da, milattan
sonra 10. yüzyıldan itibaren “Eski Metinler” daha çok tercih edilerek onların
yerini aldı, bu bağlamda bugün kullanılan Konfüçyüs Klasikleri eski
metinlerdir.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Konfüçyüs bir ülkenin refahının ve ulusunun bütünlüğü cemiyetin
manevi gelişimine bağlı olduğuna inanıyordu. Adil ve dürüst idarecilik için
erdem duygusunun ön koşulu olduğunu teşvik eden Konfüçyüsçülük öğretisi,
önceki otoritelerin yüzyıllar boyu uyguladıkları Legalizm’in ceza ve ödül
anlayışını reddetmiştir. Konfüçyüs büyük ölçüde sosyal ilişkiler, yöneticilerin
davranışı ve insan toplumu ile ilgiliydi. Konfüçyüsçülük yüzyıllarca hükümet
sisteminin felsefi ve yapısal omurgasını oluşturmaya devam etmiştir.
Konfüçyüsçülük’ün Çin’in dış politikasını, komşularla münasebetlerini ve
onlara tavrınının şekillendirmesindeki rolü de kuşkusuz çok büyüktür. Fakat
paradoksal olarak İmparator Wu’nun kamu kurumlarının tamamında resmi
olarak Konfüçyüsçülük’ü teşvik etmesine karşın, Konfüçyüs telkinlerinin
aksine haraket ederek, bir çok durumda Legalizm’de olduğu gibi, tahtta
olduğu süre içerisinde iktidarını ve kişisel çıkarlarını korumak adına rüşvet,
ceza ve ödüllendirilmeye dayalı bir alışkanlık edinmiştir. Wu, daha çok kendi
egemenliğini güçlendirecek ve menfaatine hizmet edecek ilkelerin
uygulanmasını istiyordu. Dolayısıyla her ne kadar resmi olarak
Konfüçyüsçülük devlet tarafından desteklense de ve pratik yanları büyük
ölçüde kullanılsa da, nitekim Konfüçyüsçülük öğretisinin manevi yönü çoğu
zaman göz ardı ediliyordu. Yukarıda belirtilen hususlardan dolayı, Han
döneminde Konfüçyüsçülük’ün tam olarak devlet doktrini gibi yükselişi
tamamlanmamış bir evre olarak görülse de, devlet destekli akademinin
kurulması, Konfüçyüs metinlerinin derlenerek bir araya getirilmesi ve “Beş
Klassik”in müfredat olarak sunulması Konfüçyüsçülük’ün sağlam temeller
üzerinde kalıcı başarısını temin etti. Böylelikle, Konfüçyüsçülük, hem kamu
75
hem de özel alanlarda doğru davranış ve ahlak kurallarını teşvik eden bir
sistem olduğundan devlet erkanlarının kendine çeki düzen verme konusunda
ve hükümet ahlakının şekillenmesinde devrim niteliğinde bir etki yaratmıştır.
Konfüçyüsçülük, Han İmparatorluğundan (MÖ 206 - MS 220) başlayarak,
Qing Hanedanlığının 清朝 (1644 - 1911) çöküşüne dek olan 2000 yıllık
müddet zarfında hükümetdeki dominant ideoloji mevkisini korumayı
sürdürmüştür.
76
KAYNAKÇA
Çince Kaynaklar
孔健(2009),素王孔子, 中央编译出版社。
李长之(2018),孔子的故事,人民文学出版社。168
马松源 (编)(2011),论语,线装书局。
吴新颖,杨定明(2018),儒家教化轮, 浙江大学出版社。 224
孔子,思履(译)(2013),论语全书, 中国华侨出版社。425
老子(2016),道德经,作家出版社。
毛佩琦,徐昌强(编),李健 (译)(2015),鬼谷子全集,煤炭工业出版
社。
蒙培元(2019),孔子,北京大学出版社。
孔子(2015),四书五经, 北京联合出版公司。
赵法生 (2019),儒家超越思想的起源,中国社会科学出版社。321
İngilizce Kaynaklar
Qizhi Zhang (2015), An Introduction to Chinese History and Culture, Foreign
Language Teaching and Research Publishing Co., Ltd and Springer-Verlag
Berlin Heidelberg.
Michael Nylan (2001), “The Five “Confucian” Classics”, Yale University Press/New
Haven & London.
Michael Schuman (2015), “Confucius: and the world he created”, Basic Books
Publication, New York, US.
Lee Dian Rainey (2010), “Confucius & Confucianism: The Essentials, A John Wiley
& Sons”, Ltd., Publication.
Jiang Qing (2013), “Confucian Constitutional Order: How China's Ancient Past Can
Shape Its Political Future”, Princeton University Press.
Huiyun Feng (2007), “Chinese Strategic Culture and Foreign Policy DecisionMaking”, Routledge Publication.
Loubna El Amine (2015), “Classical Confucian Political Thought”, Princeton
University Press.
Joseph R. Levenson (1968), “Confucian China and its Modern Fate: A Ttrilogy”,
University of California Press.
77
78
EJDERHA TEKNESİ BAYRAMI VE QU YUAN
EFSANESİ İLE İLİŞKİSİ
Fatma Ecem CEYLAN
GİRİŞ
Bayram, festival veya törenler, asırlar boyunca insanları bir arada tutan,
kendine özgü özellikleri ve ritüelleri olan kültürel bir olgudur. Dünya üzerinde
istisnasız her bir milletin bayramı vardır. Bu bayramlardan bazıları köklü bir
tarihi geçmişe sahipken, bazıları ise devletlerin yönetim şeklinin değişmesi ve
dünyadaki gelişmelerin izlenmesiyle ortaya çıkmıştır. Kimi bayram tek bir
millete aitken, kimi bayram aynı gün tüm dünyada özel bir gün olarak
kutlanmaktadır. Bayramlardan bazısı dini veya siyasi bir içeriğe sahipken,
bazısı bir bilimsel başarıya, zafere, özel bir şahsiyete, mesleğe, yaş grubuna,
hastalığa ithafen kutlanabilmektedir. Bu çerçevede evrensel bayramlara örnek
olarak Yeni Yıl (1 Ocak), Dünya Kanser Günü (4 Şubat), Sevgililer Günü (14
Şubat), Kadınlar Günü (8 Mart), Emek ve Dayanışma Günü (1 Mayıs), Dünya
Yaşlılar Günü (1 Ekim), Dünya Çocuk Günü (20 Kasım) gösterilebilir.
Geleneksel Çin bayramları, Çin medeniyetinin binlerce yıllık tarihi
süresince çok kültürlü ve dinli toplumsal yapısını, coğrafik ve iklimsel
özellikleri vb. unsurları özümseyen, halk tarafından kutlanılan etkinlikler
olarak antik çağlardan günümüze kadar ulaşmıştır. Kendine has dokusu olan
bu bayramlar, Çin halkını bir arada tutan kültürel değerler olarak kabul
görmektedir. Aynı zamanda Çin milletinin tarihine ışık tutarak atalarını
anmasına, Antik Çin kültürünü yaşatmasına ve bu mirası gelecek nesillere
aktarmasına vesile olmaktadır. Bahar Bayramı (春节), Fener Bayramı (元宵
节), Ataları Anma Bayramı (清明节), Ejderha Teknesi Bayramı (端午节) ve
Sonbahar Ortası Bayramı ( 中 秋 节 ) Çin’de geleneksel olarak kutlanan
bayramlardan en bilinenleridir. Bununla birlikte Çin’in çok etnikli yapısı
Dr. Öğr. Üyesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Doğu
Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, Çin Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Nevşehir, TÜRKİYE,
ORCID: 0000-0001-8989-8715,
[email protected]
sebebiyle Çin topraklarında 56 farklı ulusun bir arada yaşaması, Çin
medeniyetinin bayramlarına çeşitlilik ve zenginlik katmıştır.1
Çin’deki bayramların çoğunun antik çağlardan itibaren süregelen köklü
bir tarihi geçmişe sahip olması sebebiyle bu bayramların ortaya çıkışı ile ilgili
birçok efsane anlatılmaktadır. Çin’in geleneksel bayramlarından biri olan ve
ay takvimine göre her yıl beşinci ayın beşinci gününde kutlanan Ejderha
Teknesi Bayramı da bu efsanelere konu olan bayramlardan biridir. Çincede
“duānwǔ jié (端午节) olarak adlandırılan bayram, esasen Çin takvimine göre
beşinci ayın beşinci günü ( 五 月初 五 ) anlamına gelmekte ve bu şekilde
kutlandığı tarihe vurgu yapmaktadır. Dünyada ise “Ejderha Teknesi” adıyla
bilinmektedir. Bu isimlendirme, bayram süresince düzenlenen tekne
yarışlarından gelmektedir.
Çin’deki yaygın görüşe göre, bayram binlerce yıldır Qu Yuan’e atfedilen
özel bir gün olarak kutlanılmıştır. Ancak yapılan akademik araştırmalar
sonucunda bayramın Qu Yuan’den çok daha önce kutlanıldığına dair güçlü
deliller mevcuttur. Araştırmacılar ise bu konuda iki farklı görüşe
ayrılmışlardır. Bu görüşlerden birincisi; bayramın tarihi bir kişiliğe
atfedilmediği yönündedir. Bu görüşü savunan araştırmacılar, bayramın kötü
ruhlardan korunma, Gök’e tapınma vb. inançlar doğrultusunda ortaya çıktığını
ileri sürmektedirler. Bu görüşten daha farklı bir teoriyi savunan araştırmacılar
ise bayramın ortaya çıkış nedenini tarihe bir kişiliği anma töreni olarak
göstermektedirler. Bu tarihi kişiliklerin başında ise Qu Yuan (屈原), Wu Zixu
(伍子胥), Jie Zitui (介子推), Cao E (曹娥), Chen Lin (陈临), Gou Jian (勾
践) vb. isimler bulunmaktadır (akt. Gao, 2013: 70).
Ejderha Teknesi Bayramı’nın Chu Dönemi’nin ünlü siyasetçisi ve şairi
Qu Yuan ile ilişkilendirilmesi, yaklaşık olarak Qin-Han hanedanlıklardan
itibaren süregelen güçlü teorilerden biridir. Bu nedenle çalışmada, Ejderha
Teknesi Bayramı’nın ilk ortaya çıkışı, bayram ile ilgili inanışlar ve efsaneler
tek tek incelenerek bayramın Qu Yuan ile bağlantısının ne zaman ve nasıl
başladığı ortaya koyulacaktır.
1
80
Dai ulusuna ait Su Sıçratma Bayramı ( 泼 水 节 ), Qinhai, Gansu ve Ningxia Özerk
Bölgelerinde kutlanan Çiçek bayramı (花儿节), Tibet’e özgü Shoton (Yoğurt) Bayramı (雪
顿节), Moğollara özgü Nadam Panayırı (那达慕节), Uygurlara özgü dini bayramlardan
Ramazan ile Kurban Bayramı, milli bayramlardan Nevruz ve Maysa Bayramı, Hui ulusuna
özgü Ramazan ve Kurban bayramları bunlara örneklerdendir (Wang, 2020: 27, 39, 105, 125;
Öger, 2013: 129-152).
Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve veri
analizinden faydalanılacaktır. Özellikle antik dönemlerde Ejderha Teknesi
Bayramı ile ilgili inanışlar ve efsaneler birincil kaynaklar kullanılarak analiz
edilecektir. Böylelikle bayramın ortaya çıkışına ilişkin verilerin Qu Yuan’in
ölüm tarihi ile ilişkili olup olmadığı araştırılacaktır.
Çalışmada şu sorulara yanıt aranacaktır:
1) Antik Çin’de Ejderha Teknesi Bayramı’nın ilk ortaya çıkışına ilişkin
veriler hangi döneme tekabül etmektedir?
2) Antik Çin’de Ejderha Teknesi Bayramı’nın ortaya çıkışına dair hangi
efsaneler mevcuttur?
3) Ejderha Teknesi Bayramı’nın Qu Yuan ile ilişkilendirilmesi hangi
dönemden itibaren başlamıştır?
4) Ejderha Teknesi Bayramı Qu Yuan ile ilişkilendirildikten sonra
bayramın içeriğinde bir değişim söz konusu mudur?
1. Ejderha Teknesi Bayramı ve Duānwǔ (端午) Adının Kökeni
Dünya çevresinde “Dragon Boat Festival” olarak bilinen ve Türkçeye
“Ejderha Teknesi Bayramı” olarak tercüme edilen bayramın orjinal adı
“duānwǔ (端午)”dur. “Duānwǔ” karakterinde ne ejderha ne de tekne adı
geçmemesine rağmen muhtemelen bayram boyunca düzenlenen ejderha
biçimindeki tekne yarışlarından esinlenilerek bayramın adı İngilizceye
ejderha teknesi adı ile geçmiştir. Karakterler incelendiğinde, karakterlerin
geleneksel Çin takvimine göre “beşinci ayın beşinci günü” manasına karşılık
geldiği görülmektedir. 2 Çinli bilim insanları tarafından bayramın orijinal
adının ne olduğu konusunda birçok teori ortaya atılmış ve bu adın “wǔ yuè wǔ
rì (五月五日)” mı yoksa “wǔ yuè wǔ rì (午月午日)” mı olduğu konusu bilim
dünyasında tartışmalara yol açmıştır (Fang, 2017: 12, Song, 2022: 33).
Nitekim bu tartışmalar konuya bir netlik kazandıramamakla birlikte birçok
varsayımın türemesine öncülük etmiştir. Dolayısıyla bayram, Çincede aynı
zamanda “chóng wǔ (重午)”, “chóng wǔ (重五)”, “duānyáng (端阳)”, “tiān
zhōng (天中)”, “xià jié (夏节)” isimleriyle de adlandırılmaktadır (Song, 2022:
33).
2
İngilizcede “double fifth” olarak adlandırılırken, Türkçeye ise “çifte beş” olarak
çevrilebilmektedir.
81
Geleneksel Çin takvimi de hicri takvim gibi belirli bir aya veya güne
sabitlenmemiştir. Miladi takvimde tüm ay ve günler sabitken, tüm insanlık
tarafından kabul edilen özel bir gün dünyanın her yerinde aynı gün kutlanırken,
geleneksel Çin takvimine göre belirlenen gün miladi takvimdeki güne eş
tutulmamaktadır. Antik Çin’de insanlar, bayramın gününü belirlerken Büyük
Ayı takımyıldızının içerisinde bulunan Büyük Kepçe’nin ( 北 斗 星 ) yaz
dönümünü 3 işaret ettiğini gözlemlemişlerdir (Song, 2022: 33). Günümüzde
dahi geleneksel Çin takvimine göre kutlanan bayramın 2024 yılında 10
Haziran’a, 2025 yılında 31 Mayıs’a, 2026 yılında 19 Haziran’a denk geliyor
olması, bayramın hâlâ yaz dönümünde kutlanıldığını göstermektedir
(https://www.travelchinaguide.com/essential/holidays/when-is-dragon-boatfestival.htm, 20 Aralık 2023’te erişildi).
Çin kaynaklarında “duānwǔ (端午)” kelimesine ilk kez Jin döneminde
(266-420) Zhou Chu (周处) tarafından yazılan “Fēngtǔ Jì (风土记)”4 adlı
eserde rastlanmaktadır: “Beşinci ayın beşinci günü, jiǎoshǔ 5 pişirilir (Zhou,
t.y.)”. 6 Ejderha Teknesi Bayramı’nda bayramın geleneksel yemeği olan
zongziları suya bırakmak ve yemek bir gelenek olduğu için yazar kaynakta bu
gelenekten bahsetmeyi unutmamıştır. Jingchu Sui Shiji (荆楚岁时记)7 adlı
eserde de bayram ile ilgili şu sözler geçmektedir: “Beşinci ayın beşinci günü,
duānwǔ olarak adlandırılır (Lin, t.y.)”.8 Tang döneminde (618-907) Han E (韩
鄂) tarafından kaleme alınan Sui Hua Jili (岁华纪丽) 9 adlı eserin üçüncü
tomarında da bayram için “duānwǔ (端午)” isimlendirmesi kullanılmıştır.
Tüm bu kayıtlar, beşinci ayın beşinci gününde kutlanan bayramın eski
3
4
5
6
7
8
9
82
24 güneş dönemi içerisinde bulunan wǔ yuè (午月), başakların olgunlaştığı dönem olan
mángzhòng (芒种) ile havanın oldukça sıcak olduğunu gösteren dönem olan xiǎoshǔ’yu (小
暑) kapsamaktadır (The Overseas Chinese Affairs Office of the State Council,2015: 216218; https://www.hanyuguoxue.com/cidian/ci-103d977f4b, 20 Aralık 2023’te erişildi).
Gelenek ve görenekleri anlatan en eski eserlerden biridir.
Farklı iç dolgular kullanılarak pirincin bambu yapraklarına sarılmasıyla buharda pişirilen bir
Çin yemeği olan zongzinın (粽子) ilk halidir.
仲夏端午,烹鹜角黍 (Zhou, t.y.). Duanwu genellikle kaynaklarda “zhòngxià (仲夏)”
olarak da geçmektedir. Sözlük anlamı olarak ay takvimine göre beşinci ayı, yaz mevsiminin
ortalarını işaret etmektedir (https://cidian.bmcx.com/zhongxia_y28 __cidianchaxun/, 23
Aralık 2023’te erişildi).
Kuzey ve Güney hanedanlıkları döneminde (501-565) Liang Zongmao (梁宗懔) tarafından
yazılan eser, Chu bölgesindeki manzaraları, hikâyeleri, bayramları ve adetleri içermektedir.
五月五日,又谓之端午 (Lin, t.y.).
Dört tomardan oluşmakta olan eser, Tang Dönemi’ndeki gelenek ve görenekleri
anlatmaktadır. Eserin içeriği için bkz. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=836404
&remap=gb#%E7%AB%AF%E5%8D%88, 23 Aralık 2023’te erişildi.
dönemlerden itibaren “duānwǔ ( 端 午 )” olarak adlandırıldığına atıf
yapmaktadır.
Binlerce yıldır Çin’de kutlanan bayramın Japonya ve Kore’yi de
etkilemesi, bu ülkelerde de önemli geleneksel bayramlardan biri olarak kabul
edilmesi bayramın Asya kültürünü ne kadar çok etkilediğini gözler önüne
sermektedir. Bayram süresince bu ülkelerde düzenlenen ejderha teknesi
yarışları, bayramı eğlenceli kılmakta ve renkli gösterilere vesile olmaktadır.
Japonya’da yüzlerce yıldır ay takvimine göre beşinci ayın dördüncü gününde
Haari adıyla düzenlenen ejderha teknesi yarışları, genellikle Itoman ve Naha
şehirlerinde
yapılmaktadır
(https://www.oki-islandguide.com/culturelifestyle/haarii-dragon-boat-races, 20 Aralık 2023’te erişildi). Bununla
birlikte Japonya’da ay takvimine göre beşinci ayın beşinci günü kutlanan
Çocuk Bayramı ( 端 午 の 節 句 ) da bulunmaktadır
(https://www.yoshitoku.co.jp/gogatsu/column/boys_festival,
21
Aralık
2023’te erişildi). Japonca karakterlerden (端午の節句) de anlaşılacağı üzere
bayramın adı Çincedeki “端午” karakteriyle aynıdır. Kore’de ise Gangneung
şehrinde yine ay takvimine göre beşinci ayın beşinci gününde kutlanan
Gangneung Danoje Festivali, Çin kültürünün önemli bir parçası olan
Şamanizm, Konfüçyanizm, Budizm ve Taoizmden etkilenmiştir. Ejderha
teknesi yarışlarından farklı olarak dini bir seremoni olarak gerçekleşen
festivalde yarışmalar, gösteriler ve oyunlar düzenlenmektedir. Hatta Kore’nin
kültürel mirasının bir parçası olarak kabul edilen bu festival, 25 Kasım 2005
tarihinde UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası
Temsilî Listesi’ne alınmıştır (https://ich.unesco.org/en/RL/gangneungdanoje-festival-00114, 20 Aralık 2023’te erişildi). 30 Eylül 2009 tarihinde ise
Çin’de kutlanan Ejderha Teknesi Bayramı, bayram ile ilgili efsaneler ve
efsaneler yine UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel
Mirası Temsilî Listesi’ne girmiştir (https://ich.unesco.org/en/RL/dragonboat-festival-00225, 20 Aralık 2023’te erişildi). Ejderha Teknesi Bayramı,
Çin’in geleneksel dört bayramından biri olan Bahar Bayramı, Sonbahar Ortası
Bayramı ve Ataları Anma Günü’nün yanında daha sönük kalsa da bu dört
büyük bayram arasından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî
Listesi’ne girmeye hak kazanan ilk bayram olması vesilesiyle kıymetlidir.
83
2. Ejderha Teknesi Bayramı’nın Kökeni Üzerine
Ejderha Teknesi Bayramı’nın kökenine ulaşmak için antik çağlardan
itibaren hanedanlık kaydedilmiş kayıtları araştırmak gerekmektedir.
Günümüzde Ejderha Teknesi Bayramı kültür kitaplarında genellikle Qu
Yuan’e atfedilmiş bir bayram olarak yer alsa da bu bayramın kökeni Qu
Yuan’den daha öncesine dayanmaktadır. Bununla birlikte bayrama ilişkin Qu
Yuan dışında diğer tarihi şahsiyetlere de atıf yapan efsaneler olması antik
çağlarda bayramın sadece Qu Yuan ile ilişkili olmadığına dikkat çekmektedir.
Altancı yüzyılda Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) kayıtlarında bayramın
Qu Yuan ile ilişkili olduğuna dair kanıtlar dışında bayramın başka şekilde de
kutlanıldığına dair şu ibareler bulunmaktadır:
“Yue halkına göre; tekne bir araba, kürekler ise at gibidir.
[Hattat] Handan Chun, Cao E Anıtı’nda şöyle der: 5. ayın 5.
günü Wu’yu karşılama günüdür. Akıntıya karşı kürek çekilir,
dalgalarla boğuşulur. Bu aynı zamanda Doğu Wu’nun
geleneklerindendir. Zi Xu ile ilgilidir. Qu Yuan ile ilişkisi yoktur.
Yue bölgesindeki rivayete göre; bu gelenek Yue Beyi Goujian
tarafından başlatılmıştır, fakat [bu bilgi] kesin değildir. Bu gün
ilaç yapmak için çeşitli otlar toplanır. [Çin tarih kaynaklarından
biri olan] Xia Xiaozheng’da der ki zehirli gazları temizlemek
için bu gün yapılan ilaçları saklayın (Zong, t.y.).”
Yine son yıllarda yapılan çalışmalarda bayramın kökenine ilişkin ortaya
çıkan birçok teori bulunmaktadır. Bu teorilerin ortaya çıkmasında büyük etken
olan efsaneler ise şu şekildedir: Kötü ruhlardan korunma efsanesi (辟邪说),
ejderha totemi efsanesi (祭龙说), Qu Yuan’i anma efsanesi (纪念屈原说),
Goujian’in deniz kuvvetlerini anma efsanesi (纪念勾践操演水师说), Wu
Zixu’yü anma efsanesi (纪念伍子胥说) veya Cao E’yı anma efsanesi (纪念
曹娥说), Yue halkının yeni yıl bayramı efsanesi (古代越人新年说).
Bu efsanelerden kötü ruhlardan korunma efsanesi köken olarak
diğerlerinden daha fazla öne çıkmaktadır. Bunun nedeni de antik dönemlerde
bayramın kötü ruhlardan korunmak için kutlandığına dair kayıtların mevcut
olmasına bağlanmaktadır. 6. yüzyılda Du Taiqing tarafından kaleme alınan
Yu Zhu Baodian (玉烛宝典) adlı eserde ay takvimine göre 5. ayın 5. günü
kutlanan bayram ile ilgili şu ifadeler yer almaktadır:10 “Fengsu Tong’da (风
10
84
Bayram ile ilgili bilgi, Doğu Han Dönemi’nde Ying Shao tarafından kaleme alınan “Fengsu
Tongyi” adlı eserden nakledilmiştir.
俗通 ) der ki yaz gündönümünde 5. ayın 5. günü beş renkli ipek iplikler
kullanılır. Vahşi hayalet Youguang konu alınır. Youguang, bir hayalettir.
Onun ismini bilmek insanları salgın hastalıklardan korur (Du, t.y.).”11
Fan’a göre (2003); Ejderha Teknesi bayramının kökeni en eski tarım
medeniyetlerinden biri olan Huaxia kavmine kadar uzanmaktadır. Ejderha
Teknesi Bayramı üzerine derinlemesine araştırma yapan Wen Yiduo da
“Ejderha Teknesi Bayramı Araştırması (端午考)” adlı eserinde bayramın
kökeninin çok eskilere dayandığını vurgulamış, Çinlilere ait yaz mevsimi
geleneklerinin daha sonra bayram niteliğinde kutlanıldığına dikkat çekmiş ve
bayramın ejderha totemine tapınma günü 1213 olarak ortaya çıktığına
değinmiştir (akt. Fan, 2003: 151). Lü Buwei’in İlkbahar Sonbahar
Kayıtları’nda (吕氏春秋) Yaz Dönümü Ortası (仲夏纪) bölümünde de yaz
mevsimi geleneklerine dair şu sözler geçmektedir:
“Bu ayda günler uzar, yin-yang [birbiriyle] çatışır, yaşam ve
ölüm [birbirinden] ayrılır. Erdemli insanlar oruç tutar, inzivaya
çekilirler, konuşmazlar, zevk ve sefadan uzak dururlar, et, şarap,
baharat vb. yiyecek ve içecekleri tüketmezler, hafif yemek yerler,
ruhsal dinginliklerini sağlarlar, arzularını bastırırlar, enerjilerini
dengelerler. Tüm memurlar sessizdir, hiçbir ceza uygulanmaz,
böylelikle yin enerjisiyle huzur sağlanır. Geyiklerin boynuzu
düşer. Ağustosböcekleri ötmeye başlar. Bitkiler yetişir, ağaçlar
çiçek açar (Lü, t.y.).”14
11
12
13
14
夏至、五月五日,著五采避兵。题曰‘野鬼游光’。俗说五采以厌五兵。游光,厉鬼
也,知其名令人不病疫。
Antik dönemlerde beşinci ayda güneydeki nehirler genellikle taşardı. Halk, bu dönemde
suları himaye altında tutan ejderhalara havanın düzelmesi ve güvenle seyahat edebilmek için
dua ederdi. Wen Yiduo’nun araştırmalarında Çin’deki bazı kabilelerin ejderhayı totem
olarak kabul ettiği bilgisi yer almaktadır. Bu kabileler, çift rakamları uğurlu kabul eder, bu
günlerde ejderha totemine dua ederlerdi (akt. Tan, 2007: 64).
Güneydeki Wu ve Yue halkının adetlerinden biri olan bu günde ejderha teknesi yarışları
düzenlenmekte, zongzi yenmekte, bileğe renkli ipek iplikler bağlanmakta ve dövme
yapılmaktadır. Fakat güneyde ejderha teknesi yarışları, Ejderha Teknesi Bayramı ile eş
zamanlı yapılmamaktadır. Bu yarışlar, bazı yerlerde yılbaşı gecesi, bazı yerlerde ise Çifte
Dokuzlar Bayramı’nda yapılmaktadır. Güneyde düzenlenen tekne yarışlarındaki teknelerin
yapısı, yarış âdetleri, kürekçilerin sloganları ve yarışma ile ilgili rivayetler de Ejderha
Teknesi Bayramı’nda düzenlenen tekne yarışlarının gelenekleri ile farklılık göstermektedir
(akt. Fan, 2003: 152).
是月也,日长至。阴阳争,死生分。君子斋戒,处必揜,身欲静无躁,止声色,无
或进,薄滋味,无致和,退嗜欲,定心气,百官静,事无刑,以定晏阴之所成。鹿
角解。蝉始鸣。半夏生,木堇荣。
85
Jingchu Suishiji adlı eserde de “yaz dönümü günü zongzi yenildiği”
bilgisi mevcutken, 15 Jin döneminde Zhou Chu tarafından kaleme alınan
Fengtu Ji (风土记) kayıtlarında Ejderha Teknesi Bayramı ile yaz dönümü
arasında yakın bir ilişki bulunduğu bilgisi bulunmaktadır (akt. Fan, 2003: 151).
Yaz gündönümü, tarım medeniyeti olan antik Çin halkı için önemli bir
mevsimdir. Ay takvimine göre beşinci ayda, yaz dönümü gerçekleşmekte ve
bitkiler filizlenmektedir. Bu dönemde Çin’in kuzey bölgelerinde havanın
istikrarsız olması halkın adak ve dua törenleri gerçekleştirmesine yol açmıştır.
Bu sebeple halk yaz gündönümünde yağmurla toprağın beslenmesi, güneş
ışığıyla bitkilerin büyümesi için göğe tapınarak iyi bir hasat elde etmek
amacıyla göğe dua etmektedir. Adak törenleri de genellikle bu dönemde
düzenlenmektedir. Antik Çin yıllıklarından olan Zuo Zhuan’da (左传) şu
şekilde geçmektedir: “Ay takviminin 4. ayında ejderha ortaya çıkar. Mavi
ejderha 16 [takımyıldızı] onun yuvasıdır. Doğudaki her şeyin serpilmeye
başladığı görülür. (Ekinlerin) Büyümesi için yağmur beklenir. [Bu yüzden]
göğe tapınılarak ekinler için yağmur duası yapılır (akt. Fan: 2003: 151).”
Fan’a göre (2003) mavi ejderhanın güneyde görülmeye başladığı mevsim
ise ay takviminin beşinci ayına tekabül etmektedir. Güneyde bu yıldız,
gökyüzünde uçan ejderha ( 飞 龙 在 天) olarak adlandırılmaktadır. Bu yaz
dönümü mevsimi, özellikle ay takviminin beşinci ayı yalnızca çiftçiler için
değil yöneticiler için de çok önemlidir. Zira kuraklık olursa hasat olmaz, hasat
olmazsa kıtlık olur. Bu nedenle Fan (2003: 151-153) çalışmasında Ejderha
Teknesi Bayramı’nın kökeninin antik dönemdeki yaz dönümü geleneklerine
dayandığına, daha sonraları bu adetlerin kuzeyden güneye doğru yayılması
esnasında ejderha teknesi gelenekleri ile birleştiğine ve en sonunda da
bayramın önemli bir tarihi şahsiyet olan Qu Yuan ile ilişkilendirildiğine dikkat
çekmeye çalışmıştır.
Qu Yuan efsanesinden sonra bayrama ilişkin anlatılan en yaygın
efsanelerden biri de Wu Zixu (?-MÖ 454) veya Cao E efsanesidir. Wu Beyliği,
Çin’in bugünkü Jiangsu, Shanghai ve Zhejiang şehirlerinde hüküm sürmüştür.
Bu yüzden bu bölgede Ejderha Teknesi Bayramı, İlkbahar Sonbahar
15
16
86
夏至节日。食粽按周处风土记谓为角黍. Çevirisi şu şekildedir: “Yaz dönümünde Zhou
bölgesinin adetlerine göre jué shǔ (角黍) olarak adlandırılan pirinç sarması zongzi yenir
(Zong, t.y.).”
Çin’in geleneksel dört takımyıldızından biridir. 苍龙 (cānglóng) veya Qīnglóng (青龙)
isimleriyle bilinmektedir.
döneminde yaşamış olan Wu Zixu’yu anma günü olarak kutlanmaktadır. Chu
Beyliği’nden olan Wu Zixu, babası ve ağabeyinin Chu Beyi Ping tarafından
katledilmesi sonucunda Wu Beyliği’ne sığınmıştır. Wu Beyi Helü (MÖ 514MÖ 496) ile birlikte Chu Beyliği’ne karşı savaşan Wu Zixu, Chu ile yapılan
beş savaşın akabinde Chu Beyliği’nin başkentini ele geçirmiştir. Bu esnada
Chu Beyi Ping’in ölmesi sonucunda Wu Zixu, Ping’in mezarını kazarak
naaşını kırbaçlamış ve böylelikle ailesinin intikamını almıştır. Wu Beyliği’nin
Yue Beyliği ile savaşı esnasında Helü Bey yaralanmış ve ölmüştür. Yeni Wu
Beyi olan Fuchai (MÖ 495 - MÖ 473) intikam almaya yemin etmiş ve
ordusunu savaş için hazırlamıştır. Wu ordusunun zaferiyle sonuçlanan savaşta
Yue Beyi Goujian barış teklifinde bulunmuştur. Wu Zixu bu teklife sıcak
bakmasa da Fuchai onu dinlememiştir. Wu Beyi’nin danışmanı Yue
Beyi’nden rüşvet alarak Wu Zixu’ye iftira atmış ve Fuchai’da bu iftiraya
inanmıştır. Hükümdar tarafından intihar etmesi emredilen Wu Zixu, emri
büyük bir sükûnetle kabul etmiş ve intiharından önce dudaklarından şu sözler
dökülmüştür: “Öldükten sonra gözlerimi çıkarıp doğu kapısına asın. Yue
ordusunun Wu Beyliği’nin yok edişini kendi gözlerimle görmek istiyorum”.
Bu sözleri duyan Wu Beyi çok öfkelenmiş ve Wu’nun naaşını 5. ayın 5. günü
deriye sardırarak nehre attırmıştır. Sadık ve dürüst biri olan Wu Zixu’nun
haksız ölümü halkı derinden etkilemiş ve sonraki nesiller bu gün Wu Zixu’nun
kurtuluşunu sahnelemek amacıyla ejderha teknesi yarışları düzenlemişlerdir.
Hatta bir rivayete göre; Wu Zixu, ölümünden sonra “Dalgaların Tanrısı”na
dönüşmüştür (akt. Tan, 2007: 62-63). Wu Zixu efsanesinin kaynağına, Doğu
Han döneminde Handan Chun tarafından yazılan Cao E Anıtı’ndan
ulaşılmıştır. Anıtta, ay takvimine göre her yıl beşinci ayın beşinci gününde
Zhejiang’daki Shangyu halkının Wu’yu kurtarmak amacıyla dalgalarla
yarıştığı bilgisine yer verilmiştir (akt. Tan, 2007: 63).
Qu Yuan (MÖ 340-MÖ 278) efsanesi ile benzer özellikler taşıyan Wu
Zixu efsanesinde de Wu karakteri dürüst ve vatanseverdir. İftiraya uğrayan
Wu Zixu, beyine olan sadakatinden dolayı intihar emrine olumlu yanıtlı
vermiştir. Halk da Qu Yuan efsanesinde olduğu gibi Wu Zixu’nun haksızlığa
uğramasına tahammül edememiş, öldüğü günü anma töreni olarak kutlamaya
devam etmiştir. Qu Yuan ve Wu Zixu’nun yaşadığı dönemler arasında
yaklaşık olarak iki yüz yıllık bir sürecin olması Wu Zixu’yu anma gününün
Qu Yuan’den daha önce ortaya çıktığını göstermektedir.
Zhejiang bölgesinde Ejderha Teknesi Bayramı’nda Wu Zixu ile birlikte
Cao E adındaki genç bir kızın efsanesi de anlatılmaktadır. Cao E (130-143),
87
Wu Zixu’den daha geç bir dönemde, Doğu Han Hanedanlığı’nda Shangyu’de
yaşamıştır.
Doğu Jin döneminde (317-420) Yu Yu (虞预) tarafından kaleme alınan
İlkbahar Sonbahar döneminden Üç Devlet dönemine kadar pek çok tarihi
kişinin bulunduğu “Guiji Dianlu ( 会 稽 典 录 )” adlı eserde Cao E’nın
hikâyesine yer verilmiştir. Esere göre; Cao E, Shangyu’de yaşamaktadır.
Babası, müzik çalan bir şamandır. Han İmparatoru An’ın ikinci yılında beşinci
ayın beşinci gününde, nehrin akıntısına kapılarak boğulmuş ve cesedi
bulunamamıştır. On dört yaşındaki Cao E, yedi gün boyunca gece gündüz
demeden, nehir kıyısında ağlayarak babasını aramış ve nihayetinde nehre
atlayarak ölmüştür (https://ctext.org/text.pl?node=364049&if=gb&show=
parallel&remap=gb, 26 Nisan 2024’te erişildi).” Bu iki efsanenin etkisiyle Wu
Zixu ve Cao E’yı anmak isteyen halk, beşinci ayın beşinci gününde
teknelerine binerek anma törenleri düzenlemişlerdir (akt. Tan, 2007: 64).
Goujian’in deniz kuvvetlerini anma efsanesi de yine bayram ile
ilişkilendirilen efsanelerdendir. Zhejiang’da bayramın kökeninin Yue Beyi
Goujian’in deniz kuvvetlerini eğitmesine dayandığına dair bir rivayetten
bahsedilmektedir. Savaş esnasında Wu Beyliği’ne yenilen Goujian, Wu
Beyliği’ne esir düşmüş ve üç yıl boyunca burada esir hayatı yaşamıştır. Wu
Beyi Fuchai’ın güvenini kazanan Goujian, ülkesine döndükten sonra intikam
peşine düşmüş, beşinci ayın beşinci gününde deniz kuvvetlerinin eğitimi için
kollarını sıvamıştır. Birkaç yıl sonra, deniz kuvvetlerinin eğitimini
tamamlayan Goujian, Wu Beyliği’ni yok etmiştir. Bu sebeple, halk, Yue Beyi
Goujian’in boyun eğmez ve kararlı kişiliğini anmak için beşinci ayın beşinci
günde Yue deniz kuvvetlerinin eğitimini sahnelemek üzere tekne yarışları
düzenlemişlerdir. 17
Efsaneler arasında dönemsel olarak arada büyük bir fark olmasına
rağmen her efsanede önemli tarihi şahsiyetlere yer verilmiştir. Efsanelerde
kişiler değişse de bayramda uygulanan adetler ve gelenekler aynı kalmıştır.
Bayramın Qu Yuan’e atfedilmesi ise büyük ihtimalle Qu Yuan’in tarihte diğer
tarihi kişilerden daha büyük bir şöhrete sahip olmasından kaynaklı olmuştur.
Qu Yuan’in soylu, erdemli tarihi kişiliğinin yanı sıra edebi yapıtlarının da
bulunması Qu Yuan’in tarih sahnesindeki yerini daha kalıcı kılmıştır.
17
Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) kayıtlarında geçen bilgi şu şekildedir: “Yue bölgesindeki
rivayete göre; bu gelenek Yue Beyi Goujian tarafından başlatılmıştır, fakat [bu bilgi] kesin
değildir (Zong, t.y.).”
88
Tüm bu efsanelerden farklı olarak ay takvimine göre beşinci ayın beşinci
gününün talihsizlik günü (恶月恶日) olarak adlandırıldığı bir dayanak da
mevcuttur. Talihsizlik gününün kökeni ise diğer efsanelerden çok daha
öncesine, Xia-Shang-Zhou dönemlerine dayanmaktadır. Bir rivayete göre; bu
dönem salgın hastalıkların arttığı bir mevsim olup “zehirli ay (毒月)” olarak
adlandırılmakta ve bu dönemde birçok şeyin yapılması yasaklanmaktadır (akt.
Tan, 2007: 65). Doğu Han Dönemi’nin sonlarında, Ying Shao (应韵, 153-196)
tarafından kaleme alınan “Fengsu Tongyi (风俗通义)” aldı esere göre bu gün
ev inşa edilirse, kel olunur veya yatağınızı dışa seremezsiniz (akt. Tan, 2007:
65). Eski bir inanışa göre yine bu gün doğan çocukların ailesine zarar
vereceğine inanılmaktadır. Tarih Kayıtları Meng Changjun Biyografisi’nde
(孟尝君列传) bu durum şu şekilde nakledilmiştir:
“İlk başlarda, Tian Ying’in kırk çocuğu vardı. Bunlardan biri
düşük rütbeli cariyesinden olma Wen adında bir çocuktu. Wen,
beşinci ayın beşinci günü doğdu. Tian Ying, [bebeğin] annesine
“onu büyütme” dedi. Annesi bebeği gizlice büyüttü. Çocuk
büyüyünce annesi onu kardeşlerine ve Tian Ying’e gösterdi.
Tian Ying ona kızarak “bu çocuğu büyütmemeni emretmiştim.
Doğurmaya nasıl cüret edersin?” dedi. Wen hemen eğilip
“Efendim, neden beşinci ayda çocuk doğmamalı diye
söylediniz?” diye sordu. Ying dedi ki: “Beşinci ayda doğanlar,
evin kapısı ile aynı boya geldiklerinde, ebeveynlerine felaket
getirir (Sima, t.y., https://ctext.org/shiji/meng-chang-jun-lie-
zhuan/zhs?searchu=%E5%9B%9B%E5%8D%81&search
mode=showall#result, 26 Nisan 2024’te erişildi).”
Tarihi kayıtlarda Ejderha Teknesi Bayramı’nın kökenine dair birçok veri
bulunması bayramın kökenine dair farklı teorileri içerisinde barındırmıştır.
Araştırmacılar, bayramın kökenine dair yaptıkları araştırmalarda farklı
rivayetlere ve efsanelere ulaşmışlardır. Kötü ruhlardan korunmak, iyi bir hasat
elde etmek için adak sunma gibi yaz dönümü adetleri bayramın temelini
oluştursa da zamanla bayramın içeriğinde değişimler gözlenmiştir. Bunun en
büyük sebebi de Çin medeniyetinin kadim bir geçmişe sahip olması ile birlikte
Çin topraklarının birçok beyliğe ve hanedanlığına ev sahipliği yapmasıdır.
89
3. Ejderha Teknesi Bayramı’nın Qu Yuan ile İlişkisi
Qu Yuan (MÖ 378-MÖ278), efsanevi imparator Gaoyang’ın18 soyundan
gelen, iyi derecede eğitim almış bir asilzadedir. 19 Savaşan devletler
döneminde Chu Beyliği’nde yaşamış ve Chu döneminde üç büyük soydan20
biri olan Qu soyundan gelmektedir (Li, 2021: 9). Chu Beyliği’nin ilk
hükümdarı Wu’nun (MÖ 741- MÖ 690) oğlu Xia’ya verilen Qu Derebeyliği,
onun soyundan gelenlerle devam etmiştir. Qu Yuan’in Prens Xia’nın
varislerinden biri olması, onun imparator soyundan geldiğini gösteren bir
delildir.21
Tarih Kayıtları’nda bulunan Qu Yuan Biyografisi”ne göre; “Qu, siyasi
dehaya sahip, politik sorunlara çözüm üreten, dil yetkinliği olan, diplomasi
diline hâkim bir siyasetçidir” (Sima, t.y.). Bu özelliklerinden dolayı, dönemin
imparatoru Huai tarafından baş danışman (左徒) unvanıyla yetkilendirilmiştir
(Sima,t.y.). Bu unvan ile Qu Yuan, imparatorun sağ kolu haline gelmiş ve
yönetimde büyük söz sahibi olmuştur. Qu Yuan’in saraydaki bu yükselişi,
diğer bakanların hoşuna gitmemiştir. Özellikle onunla aynı mevkide olan
Shangguan Daifui, Qu Yuan’in eşsiz dehasını kıskanmış ve imparatorun sağ
kolu olabilmek için Qu’nün arkasından oyunlar çevirmiştir. Bu hadise, Tarih
Kayıtları Qu Yuan Biyografisi Bölümü’nde şu şekilde vuku bulmuştur:
“(Shangguan Daifu Hükümdara) Hükümdarımız Qu Yuan’e ferman
hazırlama görevi verdi. Herkes bunu biliyor. Ancak ne zaman bir ferman
hazırlansa, Qu Yuan erdemleriyle övünerek “Benden başka kimse böyle bir
ferman hazırlayamaz.” demekte. (Sima, t.y.; akt. Ceylan, 2022: 117)”
Hanedanlıklar tarihinde Çin imparatoru, Gök’ün oğlu olarak daima
yeryüzünün tek söz sahibi olmuştur. İmparatorun meziyetleri en üstün
derecede kıymet görmüş ve bakan dahi olsa hiç kimse imparatordan daha iyi
bir meziyete sahip olduğunu söyleyememiştir. Shangguan Daifu, bu sözleri
bilinçli bir şekilde söyleyerek imparatorun gözünde Qu Yuan’i küçültmüştür.
18
19
20
21
90
İmparator Gaoyang (帝高阳), Sarı İmparator’un (黄帝) torunu Zhuanxu (颛顼) olarak
bilinmektedir. Beş büyük efsanevi imparatordan biri olan Zhuanxu, Chu soyunun da atası
olarak kabul edilmektedir (Guo, 1998: 44, Ceylan, 2022: 115).
Qu Yuan’in şahsı ve hayatı ile ilgili bilgiler, Tarih Kayıtları’nın Qu Yuan Biyografisi (屈原
贾生列传) bölümünde ve kendi eserlerinde mevcuttur.
Qu (屈), Zhao (昭) ve Jing (景) olarak kabul edilmektedir. Bu soyların isimleri, onlara
bahşedilen derebeyliklerden gelmektedir (akt. Ceylan, 2022: 116, Li, 2021: 9).
Qu soyunun tarihçesi, Sima Qian’in Tarih Kayıtları’nda mevcuttur. Kaynak için bkz. Sima,
t.y., https://ctext.org/shiji/chu-shi-jia/zhs 25 Aralık 2023’te erişildi.
Bu hadiseden sonra Qu Yuan saraydan haksız yere uzaklaştırılmıştır. Qu
Yuan’in saraydan ayrılışı ile birlikte yaşadığı sürgün hayatı onun politikacı
kişiliğinden ziyade şair kişiliği ile ön plana çıkmasına vesile olmuştur. Qu,
hayatının bu döneminde yaşadığı sıkıntıları anlatan birçok şiir kaleme almıştır.
Bu şiirlerden biri Çin edebiyatının en uzun şiiri olarak kabul edilen Lisao (离
骚) yani Ağıt’tır. Chu Mersiyeleri (楚辞)22 adlı eser içerisinde de Qu Yuan’e
ait birçok şiir bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; Göğe Sorular (天问), Dokuz
Şarkı (九歌) ve Dokuz Şiir (九章)’dir.
Tarih Kayıtları’nda Qu Yuan’in Ağıt’ı kaleme alışı şu şekilde vuku
bulmuştur:
“Qu Yuan, Chu hükümdarının art niyetli insanların sözlerine
inanmasına, onların gayelerini idrak edememesine, doğruyu
yanlıştan ayırt edememesine, adaletin kötüye kullanılmasına
içerledi. [Sarayda] dürüst ve erdemli insanlara tahammül
edilememesinden sıkıntı duydu. [Bunun üzerine] mülahaza
ettikten sonra “Ağıt” adlı eserini kaleme aldı. Ağıt, [Qu Ping’in]
sürgündeki kederi [-ni] tasvir eder. Gök, insanlığın başlangıcıdır.
Ana baba ise insanoğlunun aslıdır. İnsan fakirleştiğinde
köklerine karşı gelir, ancak yorgunluktan bitap düşse de Gök’e
yalvarmaktan [vazgeçmez], hastalandığında ana baba diye
haykırmaktan vazgeçmez. Qu Ping, doğru yolda ilerledi, sadakat
ve bilgelikle hükümdarına hizmet etti. İftira eden kötü niyetli
kimseler onu [saraydan] uzaklaştırdılar. [İşte] Bu çıkmaz olarak
tanımlanır. Dürüstsün ancak şüphe duyulansın, sadıksın fakat
iftiraya uğrayansın, bu hususta çileden çıkmamak mümkün
müdür? Qu Ping’in “Ağıt”ı yazma sebebi kendine duyduğu
öfkeydi. [Şarkılar Kitabı’nda] Halk şarkıları güzele sevdalıdır
fakat abartıya yer vermez, Xiao Ya muaheze eder ancak hiddete
başvurmaz. “Ağıt”ta ise ikisine de yer vardır. [Ağıt] İmparator
Ku’yu, Qi Beyi Huan’ı, Shang Hanedanlığı’ndan İmparator
Tang’ı, Zhou Hanedanlığı’ndan İmparator Wu’yu yücelterek
dönemin siyasetini tenkit eder. [Qu Ping eserinde] Ahlakın
cihanşümullüğünü ve azametini, iktidarın yükselişindeki ve
düşüşündeki gerekçeleri açıkça izah eder. [Qu Ping’in] Yazıları
22
Chu ülkesinin şiirleri anlamına gelmektedir. Eser, Savaşan Beylikler Dönemi’nde yaşamış
olan Qu Yuan ve Song Yu gibi önde gelen şairlerin şiirleriyle birlikte onlardan esinlenerek
yazılmış olan toplam elli sekiz kısa ve altı uzun şiirden oluşan bir antolojidir (Kirilen, 2018:
25)
91
vecizli, belagatı kuvvetli, dile getirdiği arzular pirüpak, tutumu
dosdoğrudur. Yazılarının değindikleri küçücük [şeyler gibi]
görünse de manası derindir. Örneklemler üstünkörü görünse de
muhtevası uçsuz bucaksızdır. Gayesi yüce olduğu için
teşbihinde hoş kokulu çiçekler ve bitkiler kullanır.
Davranışlarının dosdoğru olması sebebiyle ölümünde dahi
sahihtir. Çamurlu sulardan uzak durur, ağustos böceğinin kabuk
değiştirme anındaki gibi müstekreh ortamlardan kurtulur,
cihanın mülevvesine bulaşmaz, pirüpaktir. Yüce bir ahlaka
ehilsen, bu düstura bağlıysan, güneş ve ay [-ın parlaklığı] ile
rekabet edebilirsin (Qian, t.y.).”23
Qu Yuan, edebiyat tarihinde romantik akımın kurucusu olarak anılırken,
Çin tarihinde ve kültüründe siyasi kişiliği, vatanseverliği ve elim kaderi ile ele
alınmıştır. Qu Yuan’in kişiliği ile özdeşleştirilen vatanseverlik olgusu, şairin
hayatının büyük bir parçası olmuştur. Qu, 1953 yılında Dünya Barış Konseyi
tarafından “dünyanın dört meşhur edebiyatçısından biri” olarak listeye alınmıştır
(https://www.globaltimes.cn/page/202311/1301539.shtml#:~:text=Qu%20w
as%20listed%20as%20one,Ge%2C%20or%20The%20Nine%20Songs,
20.04.2024’te erişildi). Francois Rabelais, Nicolaus Copernicus ve William
Shakespeare gibi dünyada yankı uyandıran edebiyatçılarla aynı listede olması,
Qu’nun edebi dehasını ve gelecek nesle bıraktığı kültürel mirası ortaya
koymaktadır.
Yaşadığı dönemden yüzlerce yıl sonra dahi yapıtı ile dünya çapında
başarı elde eden Qu, hayata karşı tutumu, iradesi, dürüstlüğü ve vatanseverliği
ile gelecek nesil için rol model olmuştur. Qu Yuan’in yaşadığı dönemdeki en
büyük hedefi ülkesinin dürüst yöneticiler tarafından adaletli bir şekilde
yönetilmesi ve halkın huzur içinde yaşamasıydı. Qu Yuan’in idealindeki bu
yönetim biçimi, erdemli hükümdarlar ve bilge danışmanlar tarafından
23
屈平疾王听之不聪也,谗谄之蔽明也,邪曲之害公也,方正之不容也,故忧愁幽思
而作离骚。离骚者,犹离忧也。夫天者,人之始也;父母者,人之本也。人穷则反
本,故劳苦倦极,未尝不呼天也;疾痛惨怛,未尝不呼父母也。屈平正道直行,竭
忠尽智以事其君,谗人闲之,可谓穷矣。信而见疑,忠而被谤,能无怨乎?屈平之
作离骚,盖自怨生也。国风好色而不淫,小雅怨诽而不乱。若离骚者,可谓兼之矣。
上称帝喾,下道齐桓,中述汤武,以刺世事。明道德之广崇,治乱之条贯,靡不毕
见。其文约,其辞微,其志洁,其行廉,其称文小而其指极大,举类迩而见义远。
其志洁,故其称物芳。其行廉,故死而不容自疏。濯淖污泥之中,蝉蜕于浊秽,以
浮游尘埃之外,不获世之滋垢,皭然泥而不滓者也。推此志也,虽与日月争光可也。
(https://ctext.org/shiji/qu-yuan-jia-sheng-lie-zhuan/zhs, 20,04.2024’te erişildi.)
92
yönetilen, halkın sıkıntılarına eğilen, halkı refaha ve huzura kavuşturacak bir
sistemdir (Jiang, 2010: 77). “Ağıt” ve “Dokuz Şarkı” eserlerinde Qu Yuan,
sıklıkla halkın meselelerine değinmiş ve hükümdarın tarafsız olması
gerektiğine dikkat çekmiştir (akt. Jiang, 2010: 77). Ne yazık ki sarayda Qu
Yuan kadar erdemli insanların bulunmaması ve bu zatların alçak iftiralarla Qu
Yuan’in sürgüne gönderilmesine neden olması Qu Yuan’in idealindeki
yönetim biçiminin asla gerçekleşmediğine işarettir. Zaten Qin
Hanedanlığı’nın Chu Beyliğini işgal edip topraklarına katmasıyla Chu Beyliği
tarihe karışmıştır.
Vatanı tüm çabalarına rağmen Qin Hanedanlığı tarafından işgal edilen
Qu Yuan, bu durum karşısında metanetini koruyamamış ve kendini Miluo
nehrinin soğuk sularına bırakmıştır. Qu Yuan’in nehre atladığını gören halk
onu aramak için kayıklarla nehre açılmış ancak Qu Yuan’in naaşına
ulaşamamıştır. Bu sebeple Qu Yuan’in naaşını nehirdeki canlılardan ve kötü
ruhlardan korumak için bambu tüplerinin içerisine pirinç doldurarak nehre
atmışlardır. Bu gelenek, daha sonra yerini bayram günü zongzi yemeye
bırakmıştır.
Güney Hanedanlığı edebiyatçılarından Wu Jun (吴均) tarafından kaleme
alınan “Qi Kayıtları (齐谐记)” ve aynı dönemde Zong Lin (宗懔) tarafından
yazılan Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) adlı eserlerde vatansever şairin intihar
ettiği günün Ejderha Teknesi Bayramı olarak kutlanmaya başlanıldığı bilgisi
yer almaktadır. Qi Kayıtları’nda (齐谐记) bayramdan ve bayramda uygulanan
ritüellerden şu şekilde bahsedilmektedir:
“Qu Yuan, [ay takvimine göre] 5. ayın 5. günü Miluo Nehri’ne
atladı. Chu halkı yasa boğuldu. O günden sonra, halk bambu
tüplerinin içine pirinç doldurup [bunları] suya atarak Qu Yuan’e
adak sundu. Han Jianwu döneminde, Changsha’da Quchu bir
adam gördü ve [bu adam] kendisinin Qu Yuan olduğunu söyledi.
[Adam] Quchu’ya dedi ki: “Adak sunacağınızı duydum.
Hakikaten çok güzel. Ejderhalar pirinçlerimi her yıl çalıyorlar.
Bu yıl bir iyilik yapmak isterseniz, pirinci neem yapraklarına
sarın ve [sardığınız yaprağı] renkli ipliklerle bağlayın. Bu iki
şeyden ejderhalar korkar.” Quchu hemen onun dediklerini yaptı.
[Bu nedenle] 5. ayın 5. günü neem yapraklarına sarılan ve beş
renkli iplikle bağlanan pirinç sarması [zòngzi 粽子] yapılır. [Bu]
eski bir gelenektir (Wu, t.y.).”
93
Jingchu Suishiji (荆楚岁时记) adlı eserde Ejderha Teknesi Bayramı’na
dair şu sözler geçmektedir:
“Bu gün, [tekne] yarışlar [-ı] yapılır. Çeşitli ilaçlar toplanır, [ay
takvimine göre] 5. ayın 5. günü kutlanır. [Bu gün] Qu Yuan’in
Miluo Nehri’ne atladığı rivayet edilir. [Onun] ölümüne duyulan
üzüntü nedeniyle [onu kurtarmak için] tekne yarışları düzenlenir.
Bu hafif ve hızlı kayıklar “uçan yaban ördeği” anlamına gelen
“fēi fú 飞凫” olarak adlandırılır. Bazıları [bunları] su çarkı,
bazıları da su atı sanır. Eyaletlerdeki yöneticiler ve halk etkinliği
izlemek için su kenarlarına gelir (Zong, t.y.).”
Kayıtlardan anlaşılacağı üzere; Qu Yuan’in dürüst kişiliği ve
vatanseverliği yaşadığı dönemde takdir edilmese de ölümünden sonra büyük
değer görmüştür. Böylelikle Ejderha Teknesi Bayramı’nın Qu Yuan ile
ilişkilendirilmesi Han döneminden (MÖ 206 - M.S. 220) itibaren kayıtlarda
görülmeye başlanmıştır. Qu Yuan’in anısına kutlanmaya başlanan Ejderha
Teknesi Bayramı ile ilişkili olarak Qu Yuan üzerine birçok efsane
bulunmaktadır. Bu efsaneler Qu Yuan’in kişiliğine ışık tutmakla beraber Qu
Yuan’i anma törenlerinde uygulanan geleneklere de açıklama getirmektedir.
Çalışmada, bayramda yaygın olarak anlatılan dört efsaneye yer verilecektir.
1. Kuyu (照面井) Efsanesi
Qu Yuan, küçüklüğünden itibaren temizliği seven biridir. Her sabah
uyandıktan sonra ilk yaptığı şey ablasının yanına gidip ona saçlarını taratmak,
yüzünü yıkatmak ve öz bakımını yaptırmak olurmuş. Ablası da her zaman
kardeşinin saçlarını tarar, bir yandan da kardeşine ahlaklı ve erdemli
insanların öykülerini anlatırmış. Zaman geçtikçe, Qu Yuan hem dış
görünümüne önem veren hem de kalbini saf tutmaya özen gösteren biri olmuş.
Büyüdükçe ablasına daha fazla zahmet vermemek için her sabah kalktıktan
sonra kendi başına Xiangluping’deki Xianggu Deresinin kıyısına gider, berrak
suya bakarak yüzünü yıkar, saçlarını tarar, üstünü düzeltirmiş.
Bir gün, küçük Qu, dere kenarında yıkandıktan sonra aklından şu şekilde
bir düşünce geçmiş: “Keşke ablamın söylediği gibi sadece yüzdeki kiri
arındırmak için değil de kalpteki pası da açığa çıkaracak bir kuyu olsaydı, ne
güzel olurdu.” Bunu düşünerek eve giden küçük Qu, yanına ufak bir çapa
alarak Üç Yıldız Kayası’na doğru tırmanmış ve kazmaya başlamış. Kendisi
küçük olduğu için Qu’nün gücü de pek azmış. Kazmış kazmış, kazdıkça nefes
nefese kalmış, sonra yine kazmış. Sırılsıklam terlemiş. İki gün boyunca
94
kazmaya devam etmiş, ancak nihayetinde sadece çan büyüklüğünde bir çukur
kazabilmiş Küçük Qu. Qu’nün bu çabası Üç Yıldız Kayası’nın Kutsal Tanrısı
tarafından görülmüş ve Kutsal Tanrı bir anda beyaz kaşlı beyaz saçlı yaşlı bir
oduncuya dönüşmüş. Odun taşıyan bu yaşlı oduncu kayanın kenarına doğru
yürüyerek küçük Qu’ye sormuş:
-
Küçük Qu Yuan, kuyu mu kazıyorsun?
-
Evet dede. Bir yudumda susuzluğu giderebilecek, tarlaları sulayacak
hem yüzünü hem de yüreğinin içini görebileceğin bir kuyu kazmak
istiyorum.
-
Özgüvenlisin evlat ancak bu kuyuyu kazmak için doğru yeri
seçmemişsin. Şimdi iyi dinle. Kuyuyu Üç Yıldız’a hizala. Ejderha
kemiğini yar ve pınarı ortaya çıkar. Böylelikle yüzlerdeki ve
kalplerdeki kiri aydınlatabilirsin.
Sözü biten yaşlı oduncu, Qu Yuan’e göz kırparak sakalını sıvazlamış ve
yükü ile birlikte oradan ayrılmış.
Küçük Qu Yuan çok zeki olduğu için oduncu dedenin ne demek istediğini
hemen anlamış. O gece, Luping’de beklemiş, gökteki üç yıldızı
konumlandırarak kuyunun yerini belirlemiş.
Ertesi sabah erkenden işaretlediği yeri kazmış. Kazmış, kazmış, elleri su
toplamasına rağmen kazmaya devam etmiş. Artık kolları ağrımaya başlamış.
Sonuç olarak iki gün sonra yine çan büyüklüğünde bir toprağı kazabilmeyi
ancak başarmış.
Ablası ise kardeşinin Üç Yıldız Kayası’na çiçek toplamaya gittiğini
düşünüyormuş. O gün sessizce Qu Yuan’i takip etmiş. Kayaya tırmandıktan
sonra kardeşinin kuyu kazdığını görmüş. Ona yardım etmek için o da kazmaya
başlamış. İki kardeş iki gün boyunca kazmış, kazmış ancak kazdıkları toprak
bir faraştan daha büyük değilmiş.
Kardeşlerin çabasını gören Kutsal Tanrı dede yeniden yaşlı bir oduncu
kılığında dağdan aşağıya inmiş.
-
Küçük Qu Yuan, çapan mı kör yoksa. Sana küçük bir kazma
vereceğim.
Küçük Qu kazmayı eline almış, bu kazma pırıl pırıl, pasparlak altın bir
kazmaymış.
95
Yaşlı oduncu gülümseyerek şöyle demiş:
-
Altın kazma kayayı hızla yaracaktır. Kazman ejderha kemiği taşına
değdiğinde tekrar yanına geleceğim.
İki kardeş sevinçle kazmayı sürdürmüşler. Küçük Qu toprağı kazarken,
ablası da biriken toprakları dağıtmış. Daha sonra ablası kuyunun taşlarını
dizmiş, Qu Yuan de ipini çekmiş. Bu altın kazma hakikaten çok tuhafmış.
Kazmayı kaldırırken kazma eline hafif geliyor, kazma toprağa değdiğinde ise
binlerce ton ağırlığında vurmuş gibi toprağı kaldırıyormuş. Yedi gün sonra,
iki kardeş eni ve boyu 9 cun derinliğinde bir kuyu kazmış. Ama kim tahmin
edebilirdi ki Qu Yuan kazmasını tekrar toprağa vurduğunda bir patlama
olacağını. İşte tam bu esnada patlama sesleri havaya karışmış, etrafa
kıvılcımlar ve taşlar sıçramaya başlamış. Patlamayı gören Xiao Qu Yuan ve
ablası çok endişelenmiş.
Bu sırada, Üç Yıldız Kayası’nda meydana gelen sisin ardından bir halk
ezgisi duyulmaya başlamış. Çocuklar ezginin geldiği yere doğru ilerlemeye
başlayınca yaşlı oduncunun dağdan aşağıya indiğini görmüşler.
-
Küçük Qu Yuan, ejderha kemiği taşını buldun mu? Bu dağda binlerce
yıllık bir ejderhanın taşa dönüşmüş hali gömülü. Bu taş toprağı
baskılayarak pınarı mühürlüyor. Bırak da bu yaşlı deden senin için o
mührü kırsın.
Yaşlı oduncu bu sözleri söyledikten sonra eline kazmayı alarak hafifçe
kaldırmış. Kazmayı toprağa vurur vurmaz yaşlı ejderhanın kemikleri uyuşmuş
ve kuyunun ağzından taş parçaları uçmaya başlamış. Kutsal Tanrı, Qu
Yuan’den çapayla taşa hafif hafif vurmasını istemiş. Qu Yuan çapasıyla taşa
vurunca pınar fışkırmaya başlamış. Fışkıran pınar doğrudan çiçeklere kadar
ulaşmış. Pınarın suyu tıpkı nektar gibi hem tatlı hem de hoş kokuluymuş.
Küçük Qu Yuan ve ablası kuyu için yaşlı oduncuya teşekkür etmek
üzereyken Kutsal Tanrı dede masmavi bulutlara doğru, üç yıldızın parladığı
gökyüzüne uçmuş.
Kuyuyu gören köylüler, Qu Yuan ve ablasını kutlamışlar. Köydeki taş
ustaları ejderha kemiği taşını yarım ay şeklinde yontarak kuyunun kenarına
yerleştirmişler. Köyün çocukları kuyu için dağdan orkideler toplayıp
getirirken, gençler iki dağ arasında bulunan yaprak dökmeyen meşe ağaçlarını
kuyunun etrafına taşımışlar. Bu kuyu, Qu köyündeymiş ve Luping’in
gökyüzünü ve dağlarını aydınlatırmış.
96
Kuyunun inşa edildiği günden sonra, Qu Yuan her sabah kuyuya gelerek
uzun saçlarını ve şapkasının kırmızı püskülünü kuyudaki berrak suyla
yıkarmış. Uzun saçları ve şapkasının püskülü suyun içindeyken su girdap gibi
dönerek yüzünü yıkamak için yükselirmiş. Qu Yuan, yüzünü yıkarken her
seferinde kalbinde bencilce düşünceler olup olmadığını, eylemlerin doğru
olup olmadığını ve vatanına sadık olup olmadığını görmek için suya bakarmış.
İşte tam bu andan itibaren, kuyu ayna misali onun küçük kalbini aydınlatmış.
Binlerce yıldır, Qu Yuan’in memleketinde yaşayan halk tarlada
çalışmaya giderken veya iş dönüşünde kuyunun önünden geçerken kuyunun
etrafında dönerlermiş. Gökyüzünde ayın en parlak olduğu günde kızlar,
kuyuya ay ışığında nakış işlemeye gelirlermiş. Bazen yanlışlıkla iğneyi yere
düşürdüklerinde kuyudan yansıyan ay ışığı sayesinde düşürdükleri iğneyi
hemencecik bulurlarmış. Bir rivayete göre; burada işlenen çiçek nakışlarının
çok güzel olduğu, buraya uçan kelebeklerin buradan ayrılmak istemedikleri
söylenirmiş. Yaşlılar da üç yıldızın en parlak olduğu gün kuyuya gelip dilek
dilenirse, berrak suda vatansever Qu’nun yüzünün görülebileceğini söylerler
(akt. Ma ve Liu, 2011:16).
2. Abi Dön! (我哥回) Efsanesi
Qu Yuan ile ilgili efsanelerinden bir diğeri “Abi Dön! (我哥回)”dür.
Rivayetlere göre; Zigui ilçesindeki Cangshan Dağı’ndaki ormanda kırmızı
gagalı, altın yeşili tüyleri olan bir kuş yaşarmış. Ay takvimine göre beşinci
ayda Ejderha Teknesi Bayramı günü bu kuş daldan dala atlayarak hiç
durmadan “Abi, geri dön! Abi, geri dön!” diye bağırırmış.
Efsaneye göre; Qu Yuan’in Qu Yaogu adında bir kuzeni varmış. Bu kız,
Üç Boğaz’dan su içerek büyüyen fakir bir balıkçının kızıymış. Güzel, zarif,
zeki ve güçlüymüş. Köydeki büyük küçük herkes Yao Gu’nun uçan iğneyle24
nakış işleyebileceğini, uçan bir çatalı balığa saplayabileceğini, kayalara
tırmanarak odun kesip ilaç toplayabileceğini söylermiş.
Hatta bir defasında Xiling Geçidi’nde rüzgâra karşı dalgalarla boğuşarak
balıkçı teknesini kullanmış, Qu Yuan’e seyahatinde eşlik etmiş. Qu Yuan
memleketinin narenciye bahçelerinde “Mandalinaya Övgü ( 橘 颂 )” şiirini
yazarken de ona destek olmuş.
24
Wushu savaş sanatında kullanılmaktadır. Çincede 飞针 olarak bilinmektedir.
97
Bir keresinde ise Qu Yuan’e eşlik ederken dağların dik yamaçlarına
tırmanmış, yemyeşil narenciye bahçelerinden geçmiş, halk şarkılarını
dinlemek ve Chu halkının türkülerini derlemek için Qu Yuan’e yardım etmiş.
Yine başka bir seferinde, Qu Yuan Yingdu’dan memleketine dönerken işgalci
Qin ordusuna karşı birlikleri toplamak için davul çalmış. Qu Yaogu davulun
sesini duyar duymaz, Qin birliklerine karşı direniş hareketini başlatmak için
Xia Nehri’ndeki balıkçıları ve kayıkçıları etrafına toplamış. Guizhou’daki bu
direniş öyle kuvvetliymiş ki Qin birlikleri bu direnişten korkmuş. Bu nedenle
Qu Yuan, gençlik yıllarında, hatta sarayda üst düzey memur olduktan sonra
dahi Qu Yaogu’yu öz kardeşi gibi kabul etmiş.
Chu Beyi Qingxiang’ın 21. yılı beşinci ayın beşinci gününde, Qu Yaogu
balık tutmak için ağ atarken gökyüzünde süzülen bir kurdele görmüş.
Teknenin pruvasına doğru giderek kurdeleyi yakalamış. Kurdeleye bakınca
bunun Qu Yuan’in kuşağı olduğunu fark etmiş.
Hemen tekneden aşağıya atlayarak uçan adımlarla Jiuwan nehri
yakınlarındaki Xiannü tepesine tırmanmış. Gözlerinden süzülen yaşlarla
güneydoğu yönüne bakarak: “Qu abi, başına tehlikeli bir şey gelmemiştir
umarım. Bizi geride bırakamazsın. Lütfen geri dön! Guizou halkı seni özledi.
Kız kardeşin seni çok özledi.” demiş.
Qu Yaogu bu sözleri söylerken bir taraftan elinde tuttuğu kuşağı okşuyor,
yüreği dağlanmış gibi hissediyormuş. Uzun bir süre çay içmemiş, yemek
yememiş, öylece Xiannü tepesinde oturmuş Yaogu. Yine güneydoğuya doğru
bakarak: “Abi, geri dön! Abi, geri dön!” diye haykırmış. Onun bu kederli
haykırışı ile ağaçlar üzüntüden yapraklarını eğmiş, bulutlar gözyaşlarına
boğulmuş, Xiannü Tepesi’ndeki binlerce yıllık çam ağaçları dahi bulutların ve
sislerin arkasına saklanıp gizlice ağlamış.
Yedinci günün sabahı, Qu Yaogu yeniden tepeye tırmanmış. Ağlamaktan
şişmiş gözlerini Xia Nehri’ne dikmiş. Nehirde dalgalarla boğuşarak Qu
Yuan’in naaşını sırtında taşıyan altın bir balık görmüş. Qu Yaogu, Qu Yuan’in
naaşını gördüğünde yıldırım çarpmışa dönmüş, nefes alamayacak hale gelmiş.
Haykırarak nehre doğru koşmaya başlamış. Koşarken taşlar ayaklarını
kesmesine rağmen hiçbir acı hissetmiyormuş. Dikenli çalılar elbiselerini
yırtarken o sadece “Abi, geri dön!” diye bağırıyormuş. Bu esnada tüm
köylüler hep bir ağızdan “Qu Yuan, huzur içinde uyu!” diye feryat etmeye
başlamış.
98
Kutsal altın balık, Qu Yaogu’nun ve halkın feryatlarına daha fazla
dayanamamış, Qu Yuan’in naaşını göğe taşımış, giysilerini ise balık
şeklindeki bir çıkıntının üzerine bırakmış. Köylüler de Qu Yuan için mezar
kazmak ve tabut yapmak için bir araya gelip işe koyulmuşlar. Qu Yaogu,
köylülerin hazırladığı mezara geldikten sonra abisinin giysilerini dokunarak
yas tutmaya başlamış. Dövünerek acıyla “Beylik tam bir aptaldı. Hain
bakanlar yüzünden Chu Beyliği yok oldu, halk zor durumda kaldı. Abim ve
pek çok sadık bakan bu yüzden öldü. Böyle nasıl yaşanır söyleyin!” diye
feryat etmiş.
Qu Yaogu ağlamayı bıraktığında başını mezara çarpmış ve bam diye bir
sesin ardından hemen oracıkta ölmüş. Köylüler onu kurtarmak için aceleyle
koşuşmuşlar fakat Qu Yaogu, vücudunun üzerinde beliren kırmızı bir ışıkla
aniden gökyüzüne doğru çekilmiş. Köylüler geçide baktıklarında, Qu
Yaogu’nun bulutların arasında kırmızı gagalı, altın yeşili tüylere sahip bir
kuşa dönüştüğünü ve ormana uçtuğunu görmüşler. Bu kuş hâlâ “Abi, geri dön!
Abi, geri dön!” diye çığlık atıyormuş.
O günden itibaren, her Ejderha Teknesi Bayramı’nda bu kuş Zigui’nin
Dağı’nın eteklerinde şafaktan karanlığa kadar ağzı kanla dolana, sesi kısılana
dek çığırırmış. Yaşlılar, bu kuşun kırmızı gagasının Qu Yaogu’nun kanından,
altın yeşili tüylerinin de memleketinin dağlarının renginden geldiğini
söylerlermiş. “Abi, geri dön!” haykırışı ise Qu Yaogu’nun abisine duyduğu
sevgiden kaynaklıymış. Kuş, memleketinde bu sözleri haykırdığında herkes
Qu Yaogu’nun abisini ziyaret etmeye geldiğini bilirmiş.
O günden itibaren, her Ejderha Teknesi Bayramı’nda Qu Yuan’in
memleketinde ejderha teknesi yarışları düzenlenirmiş. Yarışlarda kayıkçılar
ve kürekçiler davul sesleri arasında “Abi, geri dön! Geri dön!” diye
bağırırlarmış (akt. Ma ve Liu, 2011:16).
3. Mısır Tarlası Efsanesi (玉米田)
Bir rivayete göre, Qu Yuan memleketinden ayrıldıktan sonra dahi
memleketinin gelişmesi için çabalamış. Yingdu’dan memleketine dönerken
yanında kaliteli pirinç tohumları getirmiş. Köylüler Qu Yuan’in getirdiği
tohumları üç tarlaya ektikten sonra kalanını tüm Leping’e dağıtmışlar. Bu üç
tarladan çıkan pirinç, beyaz inci misali bembeyazmış ve pirinçlerin üçte biri
kabuğundan hiç ayrılmazmış. Bir diğer rivayete göre ise Qu Yuan sürgüne
gönderilirken memleketine veda etmeye geldiğinde burada uzun süre
99
dolanmış, memleketinden ayrılmaya gönlü el vermemiş ve gözyaşlarını bu üç
tarlaya dökmüştür. O zamandan beri, bu üç tarladan elde edilen pirinç, gözyaşı
gibi berrak, inci tanesi gibi bembeyaz olmuştur (akt. Ma ve Liu, 2011:16).
4. Ejderhanın Suyu Himaye Altına Alması (回龙锁水)
Qu Yuan’in sürgüne gönderildikten sonra Chu Beyi tarafından göreve
geri çağırılmasına dair anlatılan bir efsanedir.
Bu efsaneye göre; Qin Beyliği Chu Beyliği’ne taarruz ettiğinde Chu Beyi
endişeye kapılarak hemen Qu Yuan’i çağırması için birini görevlendirmiş. Qu
Yuan, Chu beyinin çağrısı üzerine saraya dönerken gökyüzünde birdenbire
şimşekler çakmış, gök gürlemiş ve sağanak yağmur başlamış. Leping’in
çıkışında göğe doğru yükselen kaya duvar, büyük bir gürültüyle sanki
gökyüzü ve yeryüzü parçalanıyormuşçasına çökmüş. Sekiz yüz metre
uzunluğundaki ve beş yüz metre genişliğindeki devasa uçan ejderha taş
heykeli, nehrin ortasına doğru uzanarak Leping’e geçişi kapatmış. Köylüler
bu manzara karşısında, göğün Qu Yuan'i hain insanlardan korumaya
çalıştığının farkına varmışlar. Ancak Qu Yuan'ın vatan sevdası o kadar
derinmiş ki saraya dönmekte kararlıymış. İşte tam bu esnada, gökyüzünde
birkaç büyük gök gürültüsü daha duyulmuş ve nehrin geçişini engelleyen taşın
içinde bir yarık açılmış. Böylelikle Qu Yuan gözyaşları içinde memleketine
veda ederek Yingdu’ya doğru yola çıkmış (akt. Ma ve Liu, 2011:16).
Qu Yuan hakkında anlatılan tüm bu efsaneler, Qu Yuan’in kişiliğine ve
vatanseverliğine ışık tutmaktadır. Efsanelerde çizilen Qu Yuan portresi, Tarih
Kayıtları’ndaki Qu Yuan biyografisindeki tasvirlerle benzer özellikler
taşımaktadır.
Qu Yuan’in romantik edebiyatın öncülerinden olması, duygularını
korkusuzca eserlerine aktarması, vatanına ve halkına sadakati Çin halkını ve
geleceğin edebiyatçılarını derinden etkilemiş ve Qu Yuan’in şöhretini zaman
içerisinde arttırmıştır. Halk arasında dilden dile dolaşan halk efsaneleri
bayramın Qu Yuan’i anma günü olarak değiştirilmesinde büyük rol oynamıştır.
100
SONUÇ
Kadim Çin medeniyetinin dört büyük bayramından biri olan Ejderha
Teknesi Bayramı’nın kökenine dair çok sayıda araştırma yapılmış, bu hususta
pek çok teori ortaya atılmıştır. Xia, Shang, Zhou hanedanlıklarından itibaren
var olduğuna inanılan bayram, ilk başlarda bir bayram olarak kutlanmaktan
ziyade geniş bir zaman dilimine yayılan göğe tapınma ve adak töreni
kapsamında icra edilmiştir. Yaz dönümü olarak adlandırılan bu mevsim, ay
takvimine göre beşinci aya tekabül etmiştir. Tarihi gelişim süreci içerisinde
bileğe beş renkli ipek iplik bağlama, zongzi yeme, tekne yarışları gibi âdetler
aynı şekilde süregelmiş, sadece basit bir adak töreni, yağmur duası ile
başlayan bayramın içeriğinde bir değişim söz konusu olmuştur. Son yıllarda
Ejderha Teknesi Bayramı üzerine yapılan birçok araştırma antik dönemlerde
bayramın Qu Yuan’i anma günü olarak kutlanıldığını inkâr etmese de
bayramın kökeninin ne kadar eskiye dayandığına dair izler aramaktadır.
Esasen bu araştırmalar, Ejderha Teknesi Bayramı’nın tarihi geçmişine ışık
tutmaktadır. Bu araştırmalar sayesinde bugün Ejderha Teknesi Bayramı’nın
yalnızca Qu Yuan’e ithafen kutlanmadığı, Wu Zixu, Cao E, Goujian gibi
tarihteki büyük şahsiyetleri anma günü olarak kutlanıldığı bilgisine
ulaşılmaktadır.
Bugün Ejderha Teknesi Bayramı’ndan söz edildiğinde diğer tarihi
şahsiyetler yerine akla ilk olarak Qu Yuan’in gelmesinin sebebi ise Qu
Yuan’in siyasi ve edebi kişiliğinin, doğru ve bükülmez karakterinin halkın
üzerinde bıraktığı derin izdir. Modern edebiyatçılarından Guo Moruo’nun
1935 yılından itibaren Qu Yuan üzerine yaptığı araştırmalar da Qu Yuan’in
ölümünden yüzyıllar geçmesine rağmen Çin halkı üzerindeki etkisini ispat
etmektedir. Guo Moruo’nun Qu hakkında yaptığı araştırmalarla Qu’nun Chu
Beyliği’nde yaşamış gerçek tarihi bir şahsiyet olduğu gün yüzüne çıkmış, 20.
yüzyıldan itibaren vatansever şair bir halk kahramanı ve milliyetçiliğin
sembolü olarak görülmeye başlanmıştır (Zikpi, 2014: 199-200). Bu bağlamda
modern dönem yazarlarını da etkilediği göz önüne alındığında halkın ölümsüz
şairi Qu Yuan’in vatan sevdasının Çin tarihinde ve kültüründe köklü bir yere
sahip olduğu aşikârdır. Bunu destekleyecek delillerden biri de Qu Yuan’in
kaleminden çıkan şiirlerdir. Hayat hikâyesini, Chu sarayında yaşadığı talihsiz
olayları ve ülkesini koruma arzusunu yazıya döken Qu Yuan, gelecek nesle
“Ağıt” adında Çin edebiyatının en uzun lirik şiirini bırakmıştı. Sima Qian
“Tarih Kayıtları” adlı eserinde Qu Yuan’in kişiliğini ve vatanseverliğini öven
101
güzel sözler sarf etmişti. Qu Yuan, bir makam için değil, kendisine iftira
atıldığı için değil ülkesini işgalden koruyamadığı için intihar etmişti. Bu
nedenle Qu Yuan’in Chu sarayında takdir edilip edilmemesi halk için bir
önem arz etmiyordu. O, haksızlığa uğrayan, bu haksızlığa rağmen saraya her
çağrıldığında ülkesini korumak için Chu Beyliği’ne itaat eden, vatanını ve
halkını seven bir şahsiyetti. İşte tüm bu sebeplerle halk ölümünden sonra onu
sevgiyle kucaklamış ve onu unutmamak adına tarihi çok eskilere dayanan,
beşinci ayın beşinci günü kutlanan geleneksel bayramı ona ithaf etmiştir. Çin
halkının bu kadar mühim bir bayramı Qu Yuan’e ithaf etmesi ise Qu Yuan’in
Çin halkının nezdindeki yerinin ne kadar özel olduğunu kanıtlar niteliktedir.
102
KAYNAKÇA
Ceylan, Fatma Ecem (2022). Vatansever şair Qu Yuan (屈原) ve eserleri üzerine. Dil,
Edebiyat ve Çeviri Çalışmaları. Konya: Çizgi Kitabevi.
Du, Taiqing (t.y.). Yu Zhu Baodian. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=
260380&remap=gb#%E4%BA%94%E6%9C%88%E4%BB%B2%E5%A4%8
F%E8%8B%90%E4%BA%94, 24 Nisan 2024’te erişildi.
Fan, Hong (2003). “Duanwu Jie Qiyuan Xin Kao”. Guangxi Minzu Xueyuan Xuebao,
25 (3), 150-153. (范红 (2003). 端午节起源新考. 广西民族学院学报, 25 (3),
150-153.)
Fang, Ming (2017). “Qu Yuan yu Duanwu Jie”. Tongren Xueyuan Xuebao, 19 (2), 1215. (方铭 (2017). 屈原与端午节. 铜仁学院学报, 19(2), 12-15.)
Gao, Jianli (2013). “Cong Duanwu Jie Qiyuan de Qi Chu Kan Zhong Hua Minzu de
Chuantong Jiazhi Zhi Qu-Jian Ji Wo Guo Chuantong Jieri de Baohu yu
Chuancheng Wenti”. Sanxia Daxue Xuebao: Renwen Shehui Xueban, (1), 70-74.
(高建立 (2013). 从端午节起源的歧出看中华民族的传统价值旨趣——兼及
我国传统节日的保护与传承问题. 三峡大学学报: 人文社会科学版, (1), 7074.)
Guo, Weisen (1998). Qu Yuan Pingzhuan. Nanjing: Nanjing Daxue Chubanshe. (郭
维森 (1998). 屈原评传. 南京: 南京大学出版社.)
Han,
E (t.y.). Sui Hua Jili https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=
836404&remap=gb#%E7%AB%AF%E5%8D%88, 23 Aralık 2023’te erişildi.
Jiang, Zhiyun (2010). “Cong Qu Yuan Dao Lao She -Ye Tan Duanwu Jie yu Renwen
Jingshen”. Hubei Minzu Xueyuan Xuebao: Zhexue Shehui Xueban, (4), 77-80.
(蒋芝芸 (2010). 从屈原到老舍——也谈端午节与人文精神. 湖北民族学院
学报: 哲学社会科学版, (4), 77-80.)
Kirilen, Gürhan (2018). Eski Çin’de Yazın ve Düşünce. Ankara: Gece Kitaplığı.
Li, Shan (2021). “Qu Yuan: Yu Gulao Jieri Xianglian de Wei Da Shiren”. Chuanji
Wenxue, 8-23. (李,山 (2021). 屈原:与古老节日相连的伟大诗人. 传记文学,
(6), 8-23.)
Lin, Zong (t.y.). Jingchu Sui Shiji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=328815&
searchu=%E7%AB%AF%E5%8D%88&remap=gb, 23 Aralık 2023’te erişildi
Lü, Buwei (t.y.) Lü Shi Chun Qiu. https://ctext.org/lv-shi-chun-qiu/wu-yue-ji/zhs, 25
Nisan 2024’te erişildi.
103
Ma, Chungeng,& Liu, Yulan (2011). Zhongguo Chuantong Jieri: Duanwu Jie.
Changchun: Dongbei Shifan Daxue Chubanshe. (马春耕, 刘玉兰 (2011). 中华
传统节日:端午节. 长春:东北师范大学出版社.)
Öger, Adem (2013). Uygur Türklerinde Törenler ve Bayramlar. Ankara: Grafiker
Yayınları.
Sima, Qian (t.y.). Shiji Meng Changjun Zhuan. https://ctext.org/shiji/meng-changjun-liezhuan/zhs?searchu=%E5%9B%9B%E5%8D%81&searchmode=showall#result,
26 Nisan 2024’te erişildi).”
Sima, Qian (t.y.). Shiji Qu Yuan Zhuan. https://ctext.org/shiji/qu-yuan-jia-sheng-liezhuan/zhs 20,04.2024’te erişildi.
Song, Ying (2022). “Duanwu Jie: Qu Yi Zhu Bing de Hao Rizi”. Wenshi Zhishi, (6),
33-38. (宋颖 (2022). 端午节:驱疫逐病的好日子. 文史知识, (6), 33-38.)
Tan, Shaobing (2007). “Duanwu Jie Youlai Kaoshu”. Beijing Qingnian Zhengzhi
Xueyuan Xuebao, 16 (3), 61-67. (谭绍兵 (2007). 端午节由来考述. 北京音年
政治学陇学报, 16 (3), 61-67.)
The Overseas Chinese Affairs Office of the State Council (2015). Ana Hatlarıyla Çin
Kültürü. Beijing: Sinolingua.
Wang, Xuewen (2020). Çin Kültüründe Bayramlar. İstanbul: Kaynak Yayınları.
Wu, Jun (t.y.). Xu Qi Xie Ji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=75303&
searchu=%E5%B1%88%E5%8E%9F&remap=gb, 24 Nisan 2024’te erişildi.
Zhou, Chu (t.y.). Fengtu Ji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&chapter=441617&
remap=gb, 23 Aralık 2023’te erişildi.
Zikpi, Monica E. M. (2014). “Revolution and Continuity in Guo Moruo's
Representations of Qu Yuan”. Chinese Literature: Essays, Articles, Reviews
(CLEAR), 36, 175-200.
Zong, Lin (t.y.). Jingchu Suishiji. https://ctext.org/wiki.pl?if=gb&res=755522&
searchu=%E5%B1%88%E5%8E%9F&remap=gb, 24 Nisan 2024’te erişildi.
İnternet Kaynakları
https://www.travelchinaguide.com/essential/holidays/when-is-dragon-boat-festival.
htm, 20 Aralık 2023’te erişildi.
https://www.globaltimes.cn/page/202311/1301539.shtml#:~:text=Qu%20was%20lis
ted%20as%20one,Ge%2C%20or%20The%20Nine%20Songs, 20.04.2024’te
erişildi.
104
https://www.yoshitoku.co.jp/gogatsu/column/boys_festival,
erişildi
21
Aralık
2023’te
https://www.oki-islandguide.com/culture-lifestyle/haarii-dragon-boat-races, 20 Aralık
2023’te erişildi.
https://ich.unesco.org/en/RL/dragon-boat-festival-00225, 20 Aralık 2023’te erişildi.
https://ich.unesco.org/en/RL/gangneung-danoje-festival-00114, 20 Aralık 2023’te
erişildi.
https://cidian.bmcx.com/zhongxia_y28__cidianchaxun/, 23 Aralık 2023’te erişildi.
https://ctext.org/text.pl?node=364049&if=gb&show=parallel&remap=gb, 26 Nisan
2024’te erişildi.
https://ctext.org/shiji/chu-shi-jia/zhs, 25 Aralık 2023’te erişildi.
https://www.hanyuguoxue.com/cidian/ci-103d977f4b, 20 Aralık 2023’te erişildi.
105
106
KONFÜÇYÜS DÜŞÜNCESİNDE “ORTA YOL”:
İNSAN KARAKTERİNDE DENGE VE UYUM ARAYIŞI
Gonca Ünal CHIANG
Çinliler “Orta Yol” (Zhong Yong 中 庸) anlayışını o kadar
önemserler ki ülkelerini “Zhongguo 中 国” yani “Orta Ülke”
olarak adlandırırlar. Bu sadece coğrafi bir ifade olmakla kalmayıp,
aynı zamanda Çinlilerin karakterini ve yaşam tarzını da
yansıtmaktadır (Lin 1998: 104).
GİRİŞ
Dünya’da pek çok medeniyet sistemi içinde yaklaşık olarak aynı
dönemlerde ortaya çıkan “Orta Yol” düşüncesinin gelişimi, özel mülkiyetin
ortaya çıkmasıyla birlikte ekonominin ve toplumun belirli bir karmaşıklık
düzeyine ulaşması, toplumsal çelişkilerin ve sınıf ayrımlarının artması,
bireysel özgürlük kavramının belirli bir düzeyde gelişmesi gibi faktörlerin
oluşumuyla ilişkilidir. Bireysel davranışların aşırı eğilimlerini sınırlamak ve
bu eğilimlerin toplumsal çöküşe yol açmasını engellemek amacıyla, insanlar
bireysel özgürlüğün sınırlarını erken dönemde sorgulamaya başlamışlardır; bu
da Orta Yol düşüncesine temel oluşturmuştur (Yang 2001:79).
Çin felsefesinde Orta Yol düşüncesi özellikle Konfüçyüsçü düşünce
sisteminde önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu düşünce ilk kez Konfüçyüs
tarafından ortaya atılmış, ardından diğer Konfüçyüsçü düşünce temsilcileri
tarafından miras alınarak geliştirilmiş, içeriği derinleştirilmiş ve her dönem
takip edilmesi gereken ahlaki bir ilkeye dönüştürülmüştür.
Orta Yol düşüncesi ilk aşamada insan karakterini şekillendirme fikri
üzerine özelleştirilse de temelde bütünsel bir düşünce teorisi olduğunu
söylemek hatalı olmaz. Bireysel düzeyde karakter gelişimine odaklanarak,
kişinin güçlü bir irade ile içsel prensiplerine sadık kalması, dengeli ve tarafsız
bir tutum sergileyerek sadakat, affedicilik ve hoşgörü ilkeleri çerçevesinde
Doç. Dr., Ankara Üniversitesi,
[email protected]
sağlıklı sosyal ilişkiler kurması konusunda önemli bir etkiye sahiptir. Ancak
bireysel mantık ve toplumsal mantığın çatıştığı durumlarda da bir çeşit denge
unsuru olarak görev üstlenmekte ve uyumlu bir toplumun oluşumuna destek
olmaktadır.
1. “Zhong Yong” Sözcüğünün Kökeni Hakkında
Mevcut bilgilere göre, Çin’de “orta” (zhōng 中) sözcüğü oldukça erken
dönemlerde, yaklaşık MÖ. 16. yüzyılda Shang Hanedanı Dönemi’nde ortaya
çıkmıştır. Shang ve Zhou dönemlerine ait bronz yazıları aktaran Jinwen Gulin
金文诂林 eserinde kemik yazıtları üzerinde görülen “zhōng” karakterine
şöyle bir açıklama getirilmektedir: “zhōng”, “zhōng yāng 中央” yani “merkez”
sözcüğünde olduğu gibi, bir dikey çizginin geçtiği, alttan ve üstten üçgen veya
daire içinde, uygun şekilde çevrelenen bölümleri gösterir. Karakterin
ortasından geçen dikey çizgi, çevrelenen bölgenin merkezini işaret ederek
içinde kalan alanın uygun olduğunu ifade eder (Yang 2001:80). “Zhōng 中”
hem kemik yazısı hem de bronz yazısının sembolik bir karakteridir. Şekli
rüzgârda dalgalanan bir bayrağı andırmaktadır ancak bayrağı dikine kesen
çizgi karaktere “merkez” veya “orta” anlamlarını yüklemiştir (Su 2014:39).
Böylece “zhōng” kelimesi hem bir bayrak anlamını taşımış hem de bir yerin
veya bir şeyin ortasını veya bir durumun orta yolunu ifade etmiştir (Zhang
2019:). “Zhōng” aynı zamanda yoldur. “Zhōng” karakterinin ortasındaki
dikey çizgi, sürekli bir yolculuğu temsil eder. Kemik yazısında “zhōng” bir
ağzı veya açıklığı birleştiren ve ayakta duran bir çizgiyle birlikte temsil edilir.
Karakterin ortasından geçen bu dikey çizgi insan “ren 人” karakterinin sağa
doğru eğik çizgisini ve çizgiyle kesişen kollar gibi insanı destekleyen bir şeyi
temsil eder. “Zhōng” yukarıdan aşağıya bir akış, soldan sağa bir kesişme, içten
dışa bir genişleme ve dıştan içe bir büzülme anlamına gelir ve denge unsuruna
dikkat çeker (Li 2008: 11). Kısacası “zhōng” insan için kendi tabiatında
bulunan ve onun için en uygun olan içkin, dengeli ve sürekli yolu temsil
etmektedir.
“Yōng 庸” sözcüğü ise genel olarak “kullanım”, “devam”, “sıklık” ve
“sıradanlık” anlamlarına işaret etmektedir. Han Hanedanı Dönemi’nde
yaşamış olan düşünür Xu Shen’ın (MS. 58-147) Çince karakterlerin
etimolojisini ve anlamlarını açıklayan eseri Shuowen Jiezi’da 说文解字 ve
Tang Hanedanı dönemi Konfüçyüs bilginlerinden Kong Yingda’nın (MS.618907) eseri Liji Zhengyi 礼记正义’de “yōng” kelimesi için “kullanmak” anlamı
108
verilmektedir. Güney Song Hanedanı düşünürü Zhu Xi’nin (MS.1130-1200)
Orta Yol düşüncesini derinleştirdiği eseri Zhongyong Zhangju’de 中庸章句
ise “yōng” kelimesi “sıradan, normal, ortalama, dengeli ve aşırıya kaçmayan”
anlamlarında kullanılmıştır (Zhang 2019: 92). Tarihsel olarak daha gerilere
doğru gidildiğinde, Ön-Qin dönemi kayıtlarından Zhuangzi metninde “yōng
庸” sözcüğünün günümüzde “kullanmak” anlamına gelen “yòng 用” sözcüğü
ile ifade edildiği görülmektedir. Ancak buradaki “yong” un daha çok
“sıradanlığı” ve “doğal akışı” temsil ettiği anlaşılmaktadır (Zhang 2005: 25)1.
Temelde “yōng 庸” sözcüğünün “kullanmak” ve “sıradanlık” anlamları
üzerinde genel bir fikir birliği olduğu söylenebilir. Eski yazı uzmanları
genellikle “yōng 庸” teriminin ilk anlamının bir tür nesneyi temsil ettiğini
düşünmektedirler. Çin’in en eski sözlüğü Er Ya 尔雅 (MÖ.3.yy)’ da “büyük
çan 大 鐘” ın “yōng 镛” sözcüğü ile ifade edildiği bilgisi mevcuttur 2 .
Açıklamasında “yōng 镛” karakteri “yōng 庸” karakteri ile aynı şekilde
yazılmıştır ve “büyük çan” anlamında kullanılmıştır. Bu nesnenin günlük
hayatta sıkça kullanıldığı düşünüldüğünde, “yōng 庸” teriminin “kullanmak
用” ve “sıklıkla, sıradanlaşmış olarak 常” anlamlarıyla karşılanması
anlaşılabilir olmaktadır (Su 2014:39).
2. “Zhong Yong” Düşüncesinin Temeli
“Zhong 中” ve “yong 庸” sözcüklerinin köken anlamının yanı sıra,
“Zhong Yong 中庸” kavramının ortaya çıkışı, Çin geleneksel düşüncesindeki
gelişim süreci ve yüklendiği anlamlar da ilgi çekicidir. Genel olarak
Konfüçyüs öğretileri ile ilişkilendirilen Zhong Yong düşüncesi en yaygın
olarak “ortada bulunma” veya “orta yolu izleme” anlamlarına gelmekle
birlikte temelde denge, uyum ve ölçülülük prensiplerine dayanmaktadır.
“Zhong Yong” kavramının eski Çin metinleri arasında ilk olarak
Konfüçyüs’ün konuşmalarını içeren Lunyu-Yong Ye 论语.雍也 metninde ve
sadece bir kez şu cümlede geçtiği bilinmektedir: “Konfüçyüs dedi ki: Orta Yol
erdemdir, ne kadar da yücedir! Halk uzun zamandır ona yabancı kalmış
durumda”3 (Hao 2003:305).
1
2
3
庸也者,用也;用也者,通也;通也者,得也。Zhuangzi, Qiwulun, Bölüm 6.
Erya, Shiyue, Bölüm 9.
子曰:中庸之為德也,其至矣乎!民鮮久矣。Lunyu, Yongye, Bölüm 29.
109
Ancak “zhong” teriminin Konfüçyüs’ten önce, tarih öncesi dönemlerde
de Çinlilerin yaşam felsefesinde oldukça önemli bir ahlaki değer olarak kabul
edildiği bilinmektedir. Lunyu-Yao Yue 论 语.尧 曰’de efsanevi hükümdar
Yao’ın, hükümdarlığının sonunda tahtı Shun’e devrettiği sırada ona “Ortayı
sıkıca tut”4 (Hao 2003:305) dediği kaydedilmiştir. Bu söz törenler metni LijiZhongyong 礼记.中庸’ da geçen şu cümlelerde daha ayrıntılı açıklanmaktadır:
“Her iki ucu sıkıca kavra, aralarındaki ortayı bul ve halkına bunu uygula”5
(Hao 2003:30). Bu söz Shun’e, yönetimde iki farklı durum belki de iki zıt
görüş arasında kalması durumunda taraf olmamasını, orta yolu benimseyip
halkına da bunu uygulamasını tembihlemektedir. Lunyu’deki kaydın
devamında, Hükümdar Shun’un de tahtı Hükümdar Yu’ye devrederken aynı
cümleyi söylediğinden bahsedilmektedir.
Benzer şekilde, Konfüçyüsçü düşüncenin takipçilerinden Mengzi’nın
Mengzi-Lilouxia 孟 子. 离 娄 下 metninde Shang Hanedanı Kurucusu
Hükümdar Tang’dan “Tang ortayı benimser, ayırt etmeden değerli kişileri
yüceltir.”6 (Hao 2003:485) şeklinde övgü ile bahsedildiği görülmektedir. Bu
cümle, Tang’ın orta ve doğru yolu izlemekte ısrarcı olduğunu ve yetenekli
kişileri, belirlenen kurallara bağlı kalmadan yükselttiğini ifade etmektedir.
Yine Çin’in en eski klasik metinlerinden olan belgeler klasiği Shangshu’da 尚
书. 盘庚中, Tang’dan sonra gelen yönetici Pan Geng’ın devlet adamlarına
şöyle seslendiği kaydedilmiştir: “Düşünce ve hedefinizi paylaşarak birbirinize
uyum sağlayın; her biriniz ortayı benimseyerek kendi içsel dengenizi
koruyun.”7 Bu cümlede Pan Geng’ın, yöneticilerine uyum içinde olmalarını,
her birinin kalplerinde orta ve doğru yolu benimsemelerini öğütlediği
görülmektedir. Yine Shangshu’nun 尚书. 酒诰 Batı Zhou dönemi kayıtlarında,
hanedanın kurucusu Zhou Gong’un, hükümdar Wu Wang’ın halefi Kang
Shu’ya söylediği şu söze yer verilmiştir: “Eğer davranışların orta erdemine
uyarsa, o zaman kurban sunularını sunabilir ve aynı zamanda şenliklere
katılabilirsin”8. Bu ifadenin anlamı; “eğer orta ve doğru yolu erdem olarak
alırsan, o zaman bulunduğun mevkii koruyabilir, ritüelleri gereğince
uygulayabilir, gerektiği gibi yaşayabilirsin” şeklindedir.
4
5
6
7
8
允執其中. Lunyu, Yaoyue, Bölüm1.
执其两端,用其中于民. Liji, Zhongyong, Bölüm 6.
湯執中, 立賢無方。Mengzi, Lilou Xia, Bölüm48.
汝分猷念以相從,各設中于乃心。Shangshu, Pangeng Zhong, Bölüm 12.
爾克永觀省,作稽中德,爾尚克羞饋祀。Shangshu, Jiu Gao, Bölüm 4.
110
Yukarıda bahsedilen kayıtlar, efsanevi hükümdarlar Yao, Shun ve Yu’nün,
Shang dönemi hükümdarları Tang ve Pan Geng’ın, Zhou dönemi
hükümdarları Zhou Gong, Wu Wang ve Kang Shu’nun orta yol düşüncesini
benimsediklerini ve kuşaktan kuşağa aktarmak için çaba gösterdiklerini
yansıtmaktadır. Konfüçyüs ise Liji.Zhongyong’da 礼记.中庸 kaydedildiği
gibi bu Orta Yol düşüncesini miras almış, geliştirmiş ve sonraki nesillere
aktarmaya çalışmıştır: “Konfüçyüs Yao ve Shun’un prensiplerini takip etti ve
yeniden yorumladı, Wen Wang ve Wu Wang’ın prensiplerini örnek aldı ve
onlara zenginlik kattı”9 (Hao 2003:59).
Eski metinler arasında Orta Yol ve denge anlamını karşılayan “zhong”
teriminin geçtiği önemli kaynaklardan biri de Batı Zhou dönemine ait olan
Değişimler Klasiği Zhouyi’dir (周易). Temel felsefi düşüncesi karşıtlıkların
birliğine vurgu yapmak olan metin, zıtlıkların dengesine ve uyumuna önem
vererek Orta Yol’u doğru yaşam biçiminin temel anahtarı olarak
yansıtmaktadır. Özellikle metinde geçen sembollerin açıklamalarını içeren
gua (卦) yorumlarında “zhōng xíng 中行” yani “orta yolu izlemek” kavramına
sıkça rastlanmaktadır. Örneğin “Tai Gua 泰卦” yorumunda: “erdemli davranış
orta yolu bulur.”10, “Fu Gua 復卦” yorumunda “tam ortada hareket eder,
doğru yolu izler, yalnız geri döner.”11, “Yi Gua 益卦” yorumunda “orta yolu
izleyerek doğru davranışta bulunur” 12 gibi ifadeler yer almaktadır.
Konfüçyüs’ün Zhouyi metnini son derece önemsediği, Lunyu 论语.述而 ve
Tarih Kayıtları metni Shiji’de 史记.孔子世家 kaydedilmiş olan “Beş yıl daha
yaşasam, elli yaşında Zhoyi’yi öğrenerek büyük hatalardan
kaçınılabilirdim” 13 (Hao 2003:137), “Zhoyi’yi okurken üç kez kaydettim” 14
ifadelerinden anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla, “Zhōng Yōng” yani Orta Yol
düşüncesi her ne kadar ilk kez Konfüçyüs tarafından kullanılmış olsa da bu
düşünceye kaynaklık eden “orta” (zhōng) kavramının Konfüçyüs’ten önce bir
tür yaşam ve yönetim felsefesi ve ahlaki değerlendirme ölçütü olarak
insanların hayatlarında zaten mevcut olduğu ve bunun da Konfuçyüs’ün Orta
Yol düşüncesine temel oluşturduğu görüşü kaçınılmaz olmaktadır.
9
10
11
12
13
14
仲尼祖述尧、舜,宪章文、武。Liji, Zhongyong, Bölüm 30.
得尚于中行。Zhouyi, Taigua, Bölüm 3, 6.
中行独复。Zhouyi, Fugua, Bölüm 5.
有孚中行。Zhouyi, Yi Gua, Bölüm 4.
加我數年,五十以學易,可以無大過矣。Lunyu, Shu Er, Bölüm 17.
讀易,韋編三絕。Shiji, Kongzi Shijia, Bölüm 61.
111
3. Zhong Yong Düşüncesinin İçeriği: Erdem Olarak Zhong Yong
“Orta Yol” (Zhong Yong) kavramına Konfüçyüs’ün bizzat kendisi
tarafından tek ve net bir açıklama yapıldığı söylenemese de ekolün
Konfüçyüs’ten sonra gelen temsilcilerinin ve araştırmacıların bu kavram
üzerinde çokça durduğu ve anlamına dair pek çok açıklama yaptığı
görülebilmektedir. Konfüçyüsçü metinler arasında Orta Yol düşüncesini temel
alan en önemli eser, Konfüçyüs’ün torunu Zisi (子思) tarafından kaleme
alındığı düşünülen Zhongyong 中庸 metnidir15 . Konfüçyüs’ün sözlerini ve
düşüncelerini aktardığı konusunda ortak bir görüş bulunan bu metinde Zhong
Yong kavramı, tıpkı Lunyu metninde olduğu gibi, “insanın sahip olabileceği
en yüce erdem” olarak tanımlanmaktadır 16 : “Konfüçyüs dedi ki: Orta Yol
erdemdir, ne kadar da yücedir! Halk uzun zamandır ona yabancı kalmış
durumda”17, “Konfüçyüs dedi ki: Orta Yol ile ulaşılan erdem mükemmeldir!”18
Konfüçyüs düşüncesinde erdem anlayışı temelde insan ilişkileri, ahlaki
değerler ve toplumsal düzen üzerine odaklanmaktadır. Bu bağlamda
Konfüçyüs’ün özellikle vurguladığı ve Zhongyong metninde de yer verilmiş
olan kavramlar üç temel erdem olarak da bilinen “ren-yi-li” 仁义礼 yani
15
16
17
18
Konfüçyüs’ün öğretilerini aktarmak amacıyla yazılmış olan metin bağımsız bir kitap
değildir; aslen Törenler Klasiği “Liji 禮記”nin bir bölümüdür ve muhtemelen Qin Hanedanı
Dönemi’nde Konfüçyüsçü bilginler tarafından da düzenlenmiştir. Batı Han Dönemi’nde,
Han Hanedanı tarihi üzerine yazılmış olan “Han Shu 漢書”metninin sanat ve kültürle ilgili
konularını içeren ve önemli eserlerin listelerinin de verildiği “ Yi Wen Zhi 藝 文 志”
bölümünde Zhongyong metninin iki kısmından söz edilmiştir (Hanshu, yiwenzhi, bölüm51).
Tang dönemi bilginlerinden Han Yu de özellikle Zhongyong metni üzerine odaklanarak ideal
ve içkin orta yol “Dao 道” düşüncesine Konfüçyanist bir açıklama biçimi getirenlerdendir.
Güney Song dönemine gelindiğinde ise Yeni Konfüçyüsçü akımın temsilci düşünürlerinden
Zhu Xi’nin, Zhongyong metninin analizini yaptığı ve yeniden yorumladığı eseri
“Zhongyong Zhangju” (中庸章句) ile Zi Si’nın metnine yeni bir bakış açısı ve derinlik
kazandırdığı söylenebilir. Zhu Xi ayrıca Zhongyong metni ile birlikte; Daxue (大學), Lunyu
(論 語) ve Mengzi (孟 子) metinlerini de bir araya getirerek “Dört Kitap”ı (四 書)
oluşturmuştur.
Konfüçyüsçü düşünürler aynı zamanda “Zhong Yong” kavramını “ortadaki yol 中 道”
(zhong dao) olarak da yorumlarlar. Ortadaki yol, çatışan taraflardan herhangi birine
yanaşmamak, her iki tarafı da dengelemek anlamına gelir. “Zhong Yong” ayrıca “orta
davranış 中行” (zhong xing) olarak da adlandırılır. Orta davranış, insanın karakterinin ve
davranışlarının herhangi bir tarafa yönelmemesi, zıt taraflarının birbirini dengelemesi ve
tamamlaması olarak ifade edilmektedir (Li 2008:411).
子曰:中庸之為德也,其至矣乎!民鮮久矣。Lunyu, Yongye, Bölüm29.
子曰:中庸其至矣乎! Zhongyong Bölüm 3.
112
insancıllık, doğruluk ve ritüellerdir. Metinde üç temel erdem şöyle
tanımlanmıştır: İnsancıllık, insan tabiatının ifadesidir, burada en önemlisi de
insanın kendi yakınlarını sevmesidir; doğruluk, uygun davranışlar
sergilemektir, burada en önemlisi bilge insana hürmet etmektir. Akrabayı
sevmenin mertebeleri vardır, bilge kişilere hürmet etmenin de seviyeleri vardır,
bunların belirleyicisi ritüellerdir.19 (Hao 2003:43).
Buna göre insancıllık erdemi sevgiyi merkezine alırken, doğruluk erdemi
saygıyı ön plana çıkarmaktadır. Ritüeller ise insancıl ve doğru olmaya yönelik
somut kuralları içermektedir. Metnin devamında “bilgi” ( zhi 知), “cesaret”
(yong 勇) ve “güven” (xin 信) kavramlarının da birer erdem olarak
vurgulandığı ve sonuçta da tüm erdemlerin “dürüstlük” (cheng 诚) ilkesine
bağlandığı görülmektedir:
Dünyada tüm insanların riayet ettiği prensipler beş çeşittir, bu
prensiplerin uygulanmasında kullanılan erdemler ise üç çeşittir.
Hükümdar ile yöneticilerinin, baba ile oğulun, karı ile kocanın,
kardeşlerin ve arkadaşların arasındaki prensipler dünyada
herkesin riayet ettiği prensiplerdir. Bilgi, insancıllık ve cesaret
ise bu prensiplerin uygulanmasında gerekli olan üç erdemdir20
(Hao 2003:44);
Alt mevkilerdeki yöneticiler üstlerinden güven ve destek
alamazlarsa, halkı yönetmeleri imkansızdır; üsttekilerin
güvenini kazanmanın mutlak bir yöntemi vardır, arkadaşlarının
güvenini kazanamayan kişi üsttekilerin güvenini de kazanamaz;
arkadaş güvenini kazanmanın da mutlak bir yöntemi vardır, ana
babaya karşı iyi evlat olmayı başaramayan, arkadaşlarının da
güvenini kazanamaz; iyi evlat olmanın da bir şartı vardır ki, o da
kendine karşı dürüst olmaktır, kalbi dürüst olmayan iyi evlat
olamaz; kalbinde dürüst olmanın da şartı vardır ki, o da kalbinin
iyi tabiatını idrak etmektir, iyi tabiatını anlayamayan kişi dürüst
olamaz (Hao 2003:45)21.
仁者,人也,亲亲为大;义者,宜也,尊贤为大。亲亲之杀,尊贤之等,礼所生也。
Zhongyong Bölüm 20.
20 天下之达道五,所以行之者三。曰:君臣也,父子也,夫妇也,昆弟也,朋友之交
也。 五者,天下之达道也。知、仁、勇三者,天下之达德也。Zhongyong Bölüm 20.
21 在下位不获乎上,民不可得而治矣。获乎上有道,不信乎朋友,不获乎上矣。信乎
朋友有道,不顺乎亲,不信乎朋友矣。顺乎亲有道,反诸身不诚,不顺乎亲矣。诚
身有道,不明乎善,不诚乎身矣。 Zhongyong Bölüm 20.
19
113
Konfüçyüs’ün erdem öğretisinde üst sırada yer alan ve diğer erdemlere
de temel oluşturduğu anlaşılan “dürüstlük” (cheng 诚); içtenlik, saflık ve
samimiyet gibi anlamlar da içeren ve insan tabiatında doğuştan bir potansiyel
olarak var olduğu düşünülen bir erdemdir. Doğası gereği sahip olduğu
dürüstlük erdemini görünür kılabilen kişinin tavır ve davranışları, en yüce
erdem mertebesinde değerlendirilen Zhong Yong ilkesi ile de uyumlu
bulunmaktadır: “Dürüstlük, göğün insana bahşettiği bir prensiptir, dürüst
davranabilmek ise insan olmanın gereğidir. Doğuştan dürüst olan kimse, hiç
çaba harcamadan uyumu yakalar, hiç düşünmeye gerek duymadan düzene
uyum sağlar, davranışları Zhong Yong’a uygundur, işte bu bilge kişidir.” (Hao
2003:45)22
Erdemler arasında en yüce erdem olarak tanımlanan Zhong Yong’un, onu
insan erdeminin ulaşabileceği en mükemmel seviye haline getiren temel
özelliği ise denge unsuru olmasıdır. Zhong Yong kavramı kimi araştırmacılar
tarafından “Zhong Dao 中道” yani “ortadaki yol” olarak da yorumlanmıştır.
Ortadaki yol, farklı olan veya çatışan taraflardan herhangi birine yanaşmamak,
ortayı tercih ederek her iki tarafı dengelemek anlamına gelir. “Zhong Yong”
ayrıca “orta davranış” (中行 zhong xing) olarak da adlandırılır. Orta davranış
insan karakterinin, tavır ve davranışlarının herhangi bir tarafa meyil etmemesi,
zıt taraflarının birbirini dengelemesi ve tamamlaması olarak da ifade
edilmektedir (Li 2008:11). Zhongyong metninin onuncu bölümünde öğrenci
Zilu’nun Konfüçyüs’e “güç” hakkında bir soru sorduğu ve Konfüçyüs’ün de
şöyle cevap verdiği kaydedilmiştir:
Zilu güç hakkında sordu. Konfüçyüs dedi ki: Güneylilere göre
mi, kuzeylilere göre mi, yoksa kendine göre mi gücün anlamını
soruyorsun? İnsanları hoşgörülü ve nazik bir tavırla eğitmek,
(ahlaki) düzenle örtüşmeyen (kaba) tavırlara maruz kalındığında
dahi misilleme yapmamak güneylilerin güç anlayışıdır, erdemli
insan bu sınıfa dahildir. Kılıç ve silah kuşanarak zırhların
üzerinde uyumak, ölene dek savaşmak ve bunu nefretle
karşılamamak ise kuzeylilerin güç anlayışıdır, cesur kişiliğe
sahip olan insan bu sınıfa dahildir. Bu nedenle, erdemli insan
başkalarıyla uyumludur ancak prensipsiz insanları örnek almaz,
22
诚者,天之道也;诚之者,人之道也。 诚者,不勉而中,不思而得,从容中道,圣
人也。诚之者,择善而固执之者也。Zhongyong Bölüm 20.
114
gerçek güç budur! Zhong Yong’u takip eder ve tarafsız kalır,
gerçek güç budur! (Hao 2003:32)23
Bu örnekte güneylilerin güç anlayışı, insanları hoşgörü ve nezaketle
eğitmek, düzen bozanlara karşı sabırlı ve bağışlayıcı olmak gibi karakter
özellikleri ile açıklanmıştır.24 Silah kullanmak, şiddet ve mücadele yoluyla
üstünlük sağlamak, sert ve cesur olmak ise kuzeylilerin güç anlayışı olarak
tanımlanmıştır. Bu iki karakter farklı özelliklere sahiptir ancak Konfüçyüs iki
tür karakteri de güçlü olarak tanımlamaz. Ona göre gerçek güç orta yolu
benimseyen erdemli insanın gücüdür. Erdemli insan için güç, hangi koşulda
olursa olsun dengeyi koruyabilmek anlamına gelmektedir. Bu nedenle,
Konfüçyüs gerçek gücün tanımını yaparken Zhong Yong’u vurgulamakta ve
dengeyi önemsemektedir; karakter olarak ne aşırı yumuşak ne de aşırı sert
olmayı yani orta yolu korumayı önermektedir.
Yine metnin ikinci bölümünde erdemli insanın Zhong Yong ile uyumlu
karakteri, erdem yoksunu insan karakteriyle karşılaştırılarak verilmektedir:
Erdemli insan Zhong Yong ile uyumludur, küçük insan Zhong Yong ile ters
düşer. Erdemli insanın Zhong Yong ile uyum sağlayabilmesi, erdemli insan
olup zamanında orta yolu bulmasındandır; küçük insanın Zhong Yong ile ters
düşmesinin nedeni, küçük insan ahlakına meyilli olması ve hiçbir şeyden
çekinmemesidir. (Hao 2003:28)”25
Zhong Yong, erdeminin yalnızca insan karakterinde değil insanlar arası
ilişkilerde de tutum ve davranışlara yansıyan bir durumu söz konusudur.
Erdemli insan orta yol ilkesine uyar, doğru zamanda doğru olanı yapar;
böylece diğer insanlarla ilişkileri kolaydır, samimidir ve saygı içerir. Küçük
insan ise orta yolu ihlal eder ve aşırılıklara sapar; erdem yoksunu olan bu
karakterin hiçbir şeyden çekincesi de yoktur. Dikkat çekici olan, bu örnekte
üstün ahlak güzellemesi yapılması ya da ahlak yoksunluğunun yerilmesinden
23
24
25
子路问强。子曰:“南方之强与?北方之强与?抑而强与?宽柔以教,不报无道,南
方之强也,君子居之。衽金革,死而不厌,北方之强也,而强者居之。故君子和而
不流,强哉矫!中立而不倚,强哉矫! Zhongyong Bölüm 10.
Bu görüş, Çin Felsefesinde Laozi düşüncesi ile temsil edilmektedir. Laozi felsefesine
bakıldığında; güçsüzlük, yumuşaklık, esneklik gibi fiziksel zayıflığı niteleyen ifadelerin
yüceltildiği; güçlülük, sertlik, katılık gibi baskınlığı niteleyen ifadelerin ise yerildiği
görülebilmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ünal Chiang 2022.
君子中庸,小人反中庸。君子之中庸也,君子而时中;小人之反中庸也,小人而无
忌惮也。Zhongyong Bölüm 2.
115
öte, Zhong Yong’a yani orta yola ve dengeye vurgu yapılıyor olmasıdır. Çünkü
Zhong Yong ilkesinde temel olan doğru bilinene aşırı bağlılık ya da yanlış
kabul edilenin aşırı dışlanması değil, dengenin kurulmasıdır. Örnekte geçen
küçük insan karakterine karşı aşırı nefret duymak da insanı ahlaki
değerlerinden saptırabilir. Bu nedenle, küçük insanla başa çıkma konusunda
da orta yol tutumunun korunması son derece önemlidir. Bu da esneklik,
bağışlayıcılık ve hoşgörü gibi ahlaki değerlerin ön plana çıkmasını
sağlamaktadır. Zhongyong metninde tüm bu değerlere sahip olan örnek insan
karakterlerinin başında Shun gösterilmektedir.
Çin tarihinin efsanevi hükümdarlarından biri olarak bilinen Shun, üstün
yeteneklerinin yanı sıra ahlaki bir sembol haline gelmesini sağlayan erdemli
kişiliği ile tanınmıştır. Onun erdemi, halkına örnek teşkil etmekle kalmamış,
kendinden sonra gelen nesillere aktarılan bir tür ideal kişilik özelliği haline de
gelmiştir.26 Zhongyong metninde Shun’un erdemi ve orta yolu benimseyen
karakteri şu cümlelerle dile getirilmektedir: “Shun gerçekten muazzam bir
evlattı! Erdemiyle bir bilgenin yüce karakterini, saygınlığıyla göğün oğlunun
asil statüsünü yansıttı” (Hao 2003:39) 27 . Alıntıda Shun’un erdemini ve
bilgeliğini öven Konfüçyüs’ün, metnin başka bir cümlesinde Shun’un
özellikle Zhong Yong yeteneğini vurguladığı ve bu yeteneği onun erdemli
karakterinin temeline oturttuğu görülmektedir: Konfüçyüs dedi ki: Shun çok
büyük bir bilgeydi! Fikir almayı sever, basit sözleri bile iyi analiz ederdi;
kusurlu fikirleri ifşa etmez, kusursuz olanları başkalarına da aktarırdı. Sayısız
görüş arasından, standardı aşan ve standarda erişemeyen iki uç noktayı sıkıca
kavrar, aralarındaki orta yolu bulur ve halkına bunu uygulardı. Shun’u Shun
yapan da işte buydu! (Hao 2003:30)28
Shun, farklı görüşler arasında denge kurabilme yeteneğine sahiptir.
Sayısız görüş arasından öne çıkanları seçer ve bu görüşleri birleştirerek orta
26
27
28
Batı Han dönemi tarihçisi Sima Qian’in kayıtlarına göre Shun, ailesi tarafından sevgisizliğe
mahkûm edilmiş ve hor görülmüştür. Dönemin lideri Yao, onu kendi veliahdı olarak seçtiği
halde ailesinden saygı görmemiştir (史記, 本紀, 五帝本紀, Bölüm 19). Kayıtta dikkat çekici
olan, Shun’un liderlik koltuğuna oturduğu halde ailesi tarafından hor görülmeye devam eden,
yetkisi olduğu halde ailesine karşı gelmeyen, intikam almaya çalışmayan, her şartta sabır
gösteren, affetmeyi bilen hoşgörülü kişiliği ile çizdiği profildir.
舜其大孝也与!德为圣人,尊为天子,富有四海之内,宗庙飨之,子孙保之。
Zhongyong, Bölüm 17.
子曰:“舜其大知也与!舜好问而好察迩言,隐恶而扬善,执其两端,用其中于民。
其斯以为舜乎!” Zhongyong, Bölüm 6.
116
bir yol bulur. Bu yetenek, toplumda düzeni sağlama ve halka adil bir yönetim
sunma açısından Shun’u ön plana çıkaran önemli bir niteliktir. Bu yolla Shun,
toplumda standartları aşan ve standartlara ulaşamayan uç noktaları dengede
tutarak istikrar sağlamış, hatalı düşünceleri ifşa etmek yerine nazik bir
yaklaşımla farkındalık yaratmaya çalışmış, doğru bulduğu düşünceleriyse
başkalarına aktararak toplumun gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.
Konfüçyüs’ün Shun üzerinden örnek göstererek vurguladığı Zhong Yong,
farklılıkların farkına vararak bir tarafa meyil etmeksizin her “iki ucu da sıkıca
kavrama” (执 其 两 端) ve aralarında denge sağlama erdemidir. Diğer bir
deyişle; Zhong Yong prensibinde temel olan ölçüyü bilmektir. Bu noktada
aşırıya kaçmak kadar, yetersiz kalmanın da orta yol ilkesine aykırı olabileceği
anlaşılmaktadır.
Güney Song Dönemi’nde Yeni Konfüçyüsçü akımın temsilci düşünürü
Zhu Xi(MS.1130-1200)Orta Yol düşüncesine temel oluşturan “zhong 中”
sözcüğünü: “Bir yöne eğimli olmayan, aşırı ve yetersiz olmayan”29 şeklinde
açıklamaktadır. Konuyla ilgili olarak, Konfüçyüs’ün konuşmalarını içeren
Lunyu metninde, öğrencisi Zi Gong ile arasında geçen şu diyalog da ilgi
çekicidir: “Zi Gong sordu: Zi Zhang’mı yoksa Zi Xia’mı daha yeteneklidir?
Konfüçyüs dedi ki: Zi Zhang fazla ileri gider, Zi Xia ise yetişemez. Zi Gong:
Öyleyse Zi Zhang daha mı üstündür? Konfüçyüs: Fazla ileri gitmek de çok
geride kalmak da iyi değildir”30. Diyalogda geçen “aşırı ve yetersiz” (过犹不
及) ifadeleri orta yol düşüncesinin somut bir uygulaması niteliğindedir. Aşırı
ve yetersiz, belirli bir ölçüye göre göreceli kavramlardır; bunlar standarttan
sapmış olan zıt yönlü eğilimlerdir ve iki zıt uç noktayı ifade ederler. Orta yol
düşüncesine göre, iki ucu da kavrayarak ortayı sürdürmek ve durumu dengede
tutmak en doğru yöntemdir; ancak uygulamasının oldukça zor olduğu da
anlaşılabilmektedir. Konfüçyüs’ün ölçüyü tutturabilme ve orta yolu gereğince
uygulayabilmenin hem önemi hem de güçlüğü konusundaki görüşüne
Zhongyong metninde şu cümlelerde rastlanmaktadır:
Konfüçyüs dedi ki: İdeal düzen dünyada uygulanamaz hale
gelmiştir, bunun sebebini artık biliyorum: Bilge kişiler her şeyi
fazlaca anladıklarını sanır, uygulamalarında standardı aşarlar;
29
30
中者,不偏不倚、无过不及之名。Zhuxi, Zhongyong Zhangju.
子貢問:「師與商也孰賢?」子曰:「師也過,商也不及。」曰:「然則師愈與?」子
曰:
「過猶不及。」Lunyu, Xian Jin, Bölüm 16.
117
aptalların aklı standardı anlamak için yetersiz kalır. İdeal düzen
prensibi anlaşılır değildir, bunun sebebini (de) artık biliyorum:
Erdemli kişiler bildiklerini yetersiz bulur, hep gerekenden
fazlasını yaparlar; erdem yoksunu kişiler gereken bilgiyi talep
etmez, uygulamada yetersiz kalırlar. Bu tıpkı beslenmek gibidir;
yemek yemeyen insan yoktur ancak çok azı tadına varabilir
(Hao 2003:29)31.
Konfüçyüs, erdemli insanların aşırıya kaçan veya erdem yoksunu
insanların yetersiz kalan davranışları üzerinden verdiği örnekle “orta yol” (中
庸) kavramını “aşırıya kaçma” (过犹) ve “yetersiz kalma” (不及) durumları
arasında bir tür denge olarak ortaya koyduğu görülebilmektedir32.
Burada dikkat çekici olan; Konfüçyüs’ün, orta yol ilkesini ön plana
çıkararak insan karakterinin ve davranışlarının ölçülü olması gerektiğini
vurgularken, kendisinin de “orta yol” yöntemini benimsemesi ve bu bağlamda
“Zhong Yong” standardını katı bir şekilde değil “esneklik” tanıyarak
uygulamaya çalışmasıdır. Zhongyong metninin ikinci bölümünde
Konfüçyüs’ün Zhong Yong yeteneğine sahip erdemli insana dair söylediği:
“Erdemli insanın orta yolu, erdemli insan olup zamanında orta yolu bulmaktır”
(Hao 2003:28) 33 cümlesi bu görüşü destekler niteliktedir. Konfüçyüs’ün
alıntıda vurguladığı Zamanında Orta Yol” (時中) düşüncesine göre erdemli
kişi zamanına göre yani bulunduğu durum, şart ve koşullara göre orta yol
dengesini kurabilmelidir; bir koşul altında “orta” olan bir davranışın başka bir
koşul altında olmayabileceğini dikkate alarak, gerektiğinde esneklik
göstermeyi ve bu yolla her zaman denge sağlamayı bilmelidir (Li 2008:12).
子曰:“道之不行也,我知之矣,知者过之,愚者不及也。道之不明也,我知之矣,
贤者过之,不肖者不及也。人莫不饮食也,鲜能知味也。Zhongyong Bölüm 4.
32 Bu, nesnelerin nitel düzenine dair bir tür farkındalığı içermektedir. Nesnelerin niteliklerinin
sürdürülebilmesi için bir miktarın belirlenmesi gerekir ve bu da “ölçü” denilen şeyi vurgular.
Konfüçyüs, erdemli insanların aşırıya kaçan veya erdem yoksunu insanların yetersiz kalan
davranışları üzerinden verdiği örnekle insan davranışlarını “yetersiz” ve “aşırı” olmak üzere
iki dereceye ayırmakta ve her bir derecenin üst sınır ve alt sınır olmak üzere iki noktaya
sahip olduğunu belirtmektedir, yani her bir ölçü kendi üst ve alt sınırlarını taşımaktadır.
Örneğin; “cesaret”i bir karakter özelliği olarak düşündüğümüzde, bunun aşırı hali “aşırı
atılganlık”, yetersiz hali ise “aşırı çekingenlik” gibi düşünülebilir. Bu düşünce, zıtlıkların
nitelik, nicelik ve ölçü arasındaki anlamını ve birbirleriyle olan ilişkilerini oldukça kapsamlı
bir şekilde yansıtan bir bakış açısıdır ve başka bir çalışmanın konusu olarak ayrıntılı şekilde
ele alınacaktır.
33 君子之中庸也,君子而时中 Zhongyong Bölüm 2.
31
118
Konfüçyüs’ün Konuşmalar metninde şöyle söylediği kaydedilmiştir:
“Birbirinden bir şeyler öğrenebilen kişiler, her zaman Dao’ya ulaşamayabilir;
Dao’ya erişebilen kişiler, her zaman Dao’yu takip edemeyebilir; Dao’yu takip
edebilen kişiler, her zaman esnek olamayabilir” (Hao 2003:162)34 . Burada
kimi insanların öğrenme yoluyla ideal prensiplere ve düzene
ulaşamayabileceği, ulaşabilenlerin bu prensipleri her zaman takip edip bağlı
kalamayabileceği, takip edebilenlerinse zaman ve koşullara göre gerektiğinde
bu prensiplerde esneklik sağlayamayabileceğinden söz edilmektedir.
Alıntıdan anlaşıldığı kadarıyla, Konfüçyüs için gerektiğinde esneklik
gösterebilmek, prensiplere kayıtsız şartsız bağlı olmaktan daha önemli
olabilmektedir. Burada geçen “esneklik” (权), “zamanında orta yol” (時中)
ilkesiyle aynı anlamı taşımaktadır. Zhong Yong düşüncesinin uygulanması
aşamasında önemli bir yöntemi temsil etmekte, zamana ve duruma uygun
davranışı göstermek anlamına gelmektedir. Yine Zhongyong metni on
dördüncü bölümde Zhong Yong erdemine sahip bir bireyin, içinde bulunduğu
farklı konum ve durumlarla uyum sağlayabilme yeteneği şu cümlelerle
vurgulanmaktadır:
Erdemli insan bulunduğu konumun gereğince hareket eder,
kendi standardının dışında kalan hiçbir şeye özenmez. Zengin ve
güçlü bir konumdayken, zengin ve güçlü insanların yapacağı
şekilde hareket eder; fakir ve düşük bir konumdayken, fakir ve
mütevazı insanların yapacağı gibi hareket eder; barbarların
arasındaysa, barbarların davranması gerektiği gibi davranır;
badirelerle karşılaştıysa, zorluğun içinde olan insanların
yapması gerekeni yapar. Erdemli insan hangi konumda
(durumda) olursa olsun asla rahatsız hissetmez (Hao
2003:36)35 .
Bu noktada dikkat edilmesi gereken şudur ki, “Zamanında Orta Yol” (時
中) düşüncesi tamamen prensipsiz bir orta yol anlayışını temsil etmemektedir.
Aksine, duruma ve zamanın şartlarına uyum sağlamayı, farklı koşullar,
zamanlar ve yerlere uygun şekilde adapte olmayı gerektirmektedir. Bunun
anlamı sadece tek bir şeyi benimsememek, yalnızca katı bir kuralı takip
34
35
子曰:「可與共學,未可與適道;可與適道,未可與立;可與立,未可與權。」
Lunyu, Zihan, Bölüm 30.
君子素其位而行,不愿乎其外。素富贵,行乎富贵;素贫贱,行乎贫贱;素夷狄,
行乎夷狄;素患难,行乎患难。君子无入而不自得焉。Zhongyong Bölüm 14.
119
etmemektir (Ren 2016:69). “Zamanında Orta Yol” yöntemi “ortayı tutma”
temeline odaklanırken aynı zamanda zamanın “esnek” prensibini de göz
önünde bulundurmaktadır.
Diğer taraftan, orta yolu tutmanın veya denge sağlamanın zıtlıklar
arasında uyum sağlamakla mümkün olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Bu
bağlamda tarih boyunca Konfüçyüsçü bilginler “Orta Yol”u, “Zhong He 中和”
(uyum) kavramı ile ilişkilendirerek yorumlamışlardır. Zhu Xi, Orta Yol
düşüncesine temel oluşturan “zhong 中” ve “yong 庸” sözcüklerini: “ Zhong,
bir yöne eğimli olmayan, aşırı ve yetersiz olmayandır. Yong, sıradan ve olağan
olandır”36 şeklinde açıklamaktadır. Orta yol ilkesini izleyerek olağan olana
ulaşmanın yolu uyumdan geçer. “Uyum”, çelişkilerin uyumlu bir şekilde bir
araya gelmesi ve birbirini tamamlamasıyla oluşan dengenin ön koşuludur (Su
2014:39). Bu sebeple “zhong yong”un özünü “uyum”un oluşturduğunu
söylemek de hatalı olmaz. “Zhong” ve “He” ile ilgili olarak Zhongyong
metninin girişinde şöyle bir açıklama dikkat çekmektedir: Sevinç, öfke, üzüntü,
neşe insan kalbinde henüz harekete geçmemişse, buna Zhong denir; harekete
geçtiklerinde hepsi orta bir ölçüde ise buna He (uyum) denir. Zhong, yerin ve
göğün temelidir; He, yerin ve göğün standardıdır. Her şey Zhong ve He
durumuna ulaştığında, yere ve göğe huzurlu bir düzen hakim olacak, tüm
varlıklar beslenip gelişeceklerdir. (Hao 2003:26) 37
“Zhong” burada “kalp” ile ilişkilendirilmiştir, yani kişinin dış
etkenlerden etkilenmediği içsel ve statik (静态) bir durumu ifade eder. İnsanın
iç dünyasında sevinç, öfke, acı ve neşe gibi duygular bulunsa da bunları dışa
yansıtmadan denge içinde tutması “zhong” olarak adlandırılır. Bu duygular
ortaya çıkıp dışa vurulduğunda bunları ılımlı, ölçülü ve uygun bir şekilde ifade
etmek dış dünya ile uyum sağlamak anlamına gelir. Bu dinamik (动态) durum
ise “he” olarak adlandırılır. “Zhong” insanın doğal özüdür, “he” ise izlenen
prensiptir, yani aşırıya kaçmayan tutum, tavır ve davranışın ifadesidir. “Zhong
He” dengeyi ve iç huzuru korumak, duygusal durumlarda dengede kalmak ve
dış dünyaya uyum sağlamak için gereklidir. İnsan dış dünya ile ilişkisinde
zamanın, varlığın ve mekânın gerektirdiği uygunluğu sağlamalıdır. Bu
uygunluğun sağlanmasıyla birlikte her şeyin uyum içinde olduğu yaşamsal bir
denge de sağlanmış olur.
36
37
中者,不偏不倚、无过不及之名。庸,平常也。Zhu Xi, Zhongyong Zhangju.
喜怒哀乐之未发,谓之中;发而皆中节,谓之和。中也者,天下之大本也;和也者,
天下之达道也。致中和,天地位焉,万物育焉。Zhongyong Bölüm 1.
120
Ancak uyum farklılıkların ortadan kalkması ve aynılaşma anlamına
gelmez. Uyumu sürdürmenin yolu farklılıkların korunmasıyla mümkün
olabilir. Orta yol düşüncesini uygulamanın doğru yolu da budur. Konfüçyüs,
erdemli insanların farklılıklarını korudukları halde uyum sağlamayı
başarabilen; küçük insanların ise aynı olmak için çaba harcadıkları halde
birbirlerine uyum sağlayamayan karakterler olduğundan söz etmektedir (Hao
2003:212)38. Konfüçyüsçü geleneğin temsilcilerinden olan Xunzi (MÖ.3.yy)
uyumu “Farklılıklar içinde birlik olmak”39 şeklinde adlandırır. Bu söz, farklı
unsurların bir araya gelip birbirini tamamlamasıyla bir bütünü
oluşturabileceği anlamına gelmektedir. Bu birliktelik için gerekli olan şey ise
uyumdur. Zisi, Zhongyong metninde doğanın düzeni içerisinde farklı
niteliklere sahip olan yerin, göğün ve varlıkların yakaladıkları mükemmel
uyum ile bu düzeni kendine örnek alan Konfüçyüs’ün sahip olduğu orta yol
erdemini şöyle dile getirmektedir: Konfüçyüs… yukarıda göğün doğal
faaliyetlerini benimsedi, aşağıda yer yüzünün mutlak prensiplerine uyum
sağladı. Göğün ve yerin üstlenemeyecekleri ve kapsayamayacakları hiçbir şey
yoktur; bunu mevsimlerin dönüşümünden ve Güneş ile Ay’ın değişiminden
daha iyi yansıtan bir şey yoktur. Gök ve yer arasında her şey aynı anda büyür
ve birbirini engellemez, gök ve yerin yolu aynı anda ve birbiriyle çatışmadan
ilerler (Hao 2003:59)40
Konfüçyüs, evrenin düzenini ve yönetim prensiplerini anlamada temel
olarak doğanın işleyişini referans alır çünkü evrenin muhteşemliğinin
temelinde uyumun yattığını bilmektedir. Gökyüzü ve yer farklı niteliklere
sahiptir; ancak birbirlerini tamamlayarak her şeyin ortaya çıkabileceği uygun
bir ortam sunarlar. Bu, evrende var olan ve birbirinden farklı olan her şeyin
birbiriyle uyumlu bir şekilde büyüdüğü ve çatışmadan ilerlediği bir düzendir.
Konfüçyüs ise evrenin faaliyetleriyle yerin mutlak prensiplerini uyumlu bir
şekilde birleştirerek insanlara orta yol ilkesinin benimsendiği ideal bir düzen
örneği sunmaya çalışmaktadır.
Konfüçyüs düşüncesinde, insan karakterinin erişebileceği en yüce erdem
seviyesi olarak tanımlanan Zhong Yong yeteneği; aşırı ile yetersiz arasında
kalan orta yolu şart koşması, zamana ve duruma ayak uydurabilecek bir
esnekliği vurgulaması ve karakteristik farklılıkları koruduğu halde dış dünya
38
39
40
子曰:君子和而不同,小人同而不和。Lunyu, Zilu, Bölüm 24.
不同而一。Xunzi, Chendao, bölüm 9.
仲尼…上律天时,下袭水土。辟如天地之无不持载,无不覆帱;辟如四时之错行,
如日月之代明。万物并育而不相害,道并行而不相悖。Zhongyong Bölüm 30.
121
ile uyumu ön plana çıkarmasının yanı sıra, Zhongyong metninde oldukça
geniş yer tutan diğer bir özelliği de şart koşmaktadır; o da Konfüçyüs ekolünde
ideal erdeme temel oluşturan “doğruluk/dürüstlük” (cheng 诚) ilkesidir.
Zhongyong metninde bu ilkeye sahip olabilmenin iki farklı yolu olarak “kendi
doğruluğuyla farkına varma” (自诚明) ve “kendi çabasıyla doğruluğa ulaşma”
(自 明 诚) yöntemlerine işaret edilmektedir. Bunlardan ilki kişinin içsel
doğasına, ikincisi ise eğitim ve öğrenmeye atıfta bulunmaktadır.
Zhongyong’da şöyle denir: Kalbin dürüstlüğünden dolayı her şeyi tüm
netliğiyle görebilmek, insanın doğuştan gelen tabiatından kaynaklanır. Her
şeyi anlama sürecinden geçerek doğru olanı net şekilde görebilmek, insan
çabasıyla oluşan öğrenmeden kaynaklanır. Yüreğinde dürüst olan kişi, doğru
yolu tabiatıyla anlayacaktır; doğru yolu net görebilen kişi, zamanla yüreğinde
de dürüst olacaktır (Hao 2003:49)41.
“自诚明” yani “kendi doğruluğuyla farkına varma”, bilge kişinin içsel
doğasının bir özelliğidir; doğru olanı doğal olarak bilmek gibi bir anlamı
vardır ve tabiatıyla gelen bir yeteneği ifade etmektedir. Konfüçyüsçü
perspektifte bilge insan, özel bir çaba sarf etmeden “至诚” yani “en yüksek
derecede doğruluk” seviyesinde olabilir, bu da doğal bir şekilde sahip olunan
doğal bir denge ve “orta yol”dur. Metinde şöyle geçer: “Dürüstlük, göğün
insana bahşettiği bir prensiptir, dürüst davranabilmek ise insan olmanın
gereğidir. Doğuştan dürüst olan kimse, hiç çaba harcamadan uyumu yakalar,
hiç düşünmeye gerek duymadan düzene uyum sağlar, davranışları Zhong
Yong’a uygundur, işte bu bilge kişidir” (Hao 2003:44)42
“自 明 诚” yani “kendi çabasıyla doğruluğa ulaşma” yöntemine
gelince, bu daha çok sıradan insanların öğrenme ve anlama girişimi ile
doğruyu seçmesini ve doğruya bağlı kalmasını içerir; ciddi bir çaba içerisine
girerek geniş bilgi sahibi olmayı, sorgulamayı, düşünmeyi, ayırt etmeyi ve
ulaştığı doğruluğa sadık şekilde yaşamayı gerektirir. Ancak bu yöntem daha
fazla emek ve enerji gerektirmektedir. Zhongyong metninde bu emek şöyle
ifade edilmiştir:
Dürüstlük için çaba harcamanın ilk adımı…her türlü bilgiyi
geniş kapsamlı öğrenmek, ayrıntılı bilgi almak, öğrenilenler
üzerine iyice düşünmek, anlayarak ayırt etmek, (doğru ve yanlış
41
42
自诚明,谓之性。自明诚,谓之教。诚则明矣,明则诚矣。Zhongyong Bölüm 21.
诚者,天之道也;诚之者,人之道也。 诚者,不勉而中,不思而得,从容中道,圣
人也。Zhongyong Bölüm 20.
122
idrak edildiğinde) kararlılıkla uygulamaktır. Niyet öğrenmekse,
öğrenip de başaramasan bile vazgeçmeyeceksin; niyet sormaksa,
sorup da tam anlayamasan bile vazgeçmeyeceksin; niyet
düşünmekse, düşünüp de mantığına erişemesen bile
vazgeçmeyeceksin; niyet (iyi-kötü) ayrımına varmaksa,
ayrımına erişemesen de vazgeçmeyeceksin; niyet uygulamaksa,
devamını getiremesen de vazgeçmeyeceksin. Başkasının tek
seferde öğrendiğini, on defada öğrenirim; başkasının on seferde
öğrendiğini, bin defada öğrenirim. Bunu uygulayan kişi bir aptal
bile olsa, zeki bir kişiye dönüşür; çok zayıf biri de olsa, güçlü
bir kişiye dönüşür (Hao 2003:44)43
“自诚明 kendi doğruluğuyla farkına varma” ve “自明诚 kendi çabasıyla
doğruluğa ulaşma” temelde Konfüçyüs düşüncesinde sıkça rastlanan “Gökİnsan 天人” ve “İnsan-Gök 人天” geleneğinin bir ifadesidir (Ren 2016:69).
Bunu Zhongyong metninde de şu şekilde görmekteyiz: “Dürüstlük, göğün
insana bahşettiği bir prensiptir, dürüstlüğü uygulamak ise insan olmanın
gereğidir” (Hao 2003:44) 44 Zhongyong metninin ilk cümlesinde ise göğün
insana bahşettiği benlik “öz 性”, özüne bağlı kalmaya çalışan insanın
yürüyeceği yol ise “eğitim 教” olarak tanımlanmıştır: “Göğün insana
bahşettiği öz’e tabiat denir, işleri tabiatına uygun olacak şekilde yapmaya
Dao (düzen) denir, Dao’a bağlı kalarak ona uygun davranmaya eğitim
(terbiye) denir” (Hao 2003:26) 45 . Öyleyse; “自 诚 明 kendi doğruluğuyla
farkına varma” ve “自明诚 kendi çabasıyla doğruluğa ulaşma” ayrımı aslında
“insan tabiatı 性” ve “eğitim 教” ayrımına denk gelmektedir. Bilge insan,
doğasını korur ve ona zarar vermeden yaşar, her şey doğrulukla uyum
içindedir ve bu nedenle doğal yolu takip edebilir. Fakat sıradan insanlar bilge
insanlar gibi “doğal yolda” olmakta zorlanırlar, sonradan kirlenirler ve doğal
nitelikleri zarar görür. Bu durumda doğal yolda ilerlemek için sürekli bir
“eğitim” gerekir. Eğitim ile insanın içsel doğası giderek belirginleşir ve tekrar
doğal niteliklere kavuşarak “en yüce doğruluk 至诚” seviyesine ulaşabilir.
“博学之,审问之,慎思之,明辨之,笃行之。有弗学,学之弗能,弗措也;有弗问,
问之弗知,弗措也;有弗思,思之弗得,弗措也;有弗辨,辨之弗明,弗措也;有
弗行,行之弗笃,弗措也。人一能之,己百之;人十能之,己千之。果能此道矣,
虽愚必明,虽柔必强。Zhongyong Bölüm 20.
44 诚者,天之道也;思诚者,人之道也 Zhongyong Bölüm 20
45 天命之谓性,率性之谓道,修道之谓教。Zhongyong Bölüm 1.
43
123
Ancak bu noktada dikkat çekici olan, Zhongyong metninde “en yüce
doğruluk 至诚” seviyesine ulaşan bir insan için dahi dikkat edilmesi gereken
bazı kurallardan bahsediliyor olmasıdır. Bunlardan ilki, yüce doğruluk
erdeminin “insanın yalnızca kendisi için sahip olacağı bir erdem türü”
olmadığının bilincinde olmaktır. Kendi içsel gelişiminde bu erdeme erişebilen
kişinin dışarda da diğer insanlara ve diğer varlıklara bu erdemi uygulaması ve
göğün bahşettiği bu yeteneğiyle diğer varlıkların gelişimine destek olması
gerekmektedir (Guo 2017:59). Bu görev metinde şöyle verilmiştir:
“Dürüstlük kişinin yalnızca kendi ahlaki gelişimini
tamamlaması ile değil, tüm varlıkların doğadan aldıkları öz
karakterlerini gerçekleştirmesine de destek olması ile
gerçekleşebilir. Kişinin kendi ahlaki gelişimini tamamlaması
insancıllıktır; her şeyin (diğer varlıkların) karakterini
tamamlamasına destek olması ise bilgeliktir. İnsancıllık ve
bilgelik insan doğasında var olan erdemlerdir; bunların içsel ve
dışsal birleşimi kendini gerçekleştirmenin ve varlığı
gerçekleştirmenin temel ilkesini oluşturur (Hao 2003:52) 46 .
Bu da orta yol uyumudur.
İkinci kural ise doğruluk erdeminin uygulanması aşamasında gereken bir
tür ‘içe bakış 慎 独’ yöntemidir. Konfüçyüs düşüncesinde insanın ahlaki
gelişiminin en önemli parçalarından biri olan ‘içe bakış’, insanın iç dünyasına
dönerek titizlikle içsel keşif yapması anlamına gelmektedir. 慎 (shèn) kelimesi,
“dikkatli olmak”, “özen göstermek”, “tedbirli olmak” gibi anlamlara gelirken,
独 (dú) kelimesi “yalnızlık”, “tek başına olma” anlamına gelmektedir.
Zhongyong metninin iki bölümde özellikle vurgulanan bu yöntem, “yalnızlığı
dikkatli bir şekilde yaşamak” ya da “yalnızlıkta dikkatli olmak” mesajı
vermekte ve insanın yalnız kaldığı zamanlarda bile özdenetimini sağlamasının
gerekliliğine dikkat çekmektedir. Metinde cümleler şöyle geçmektedir:
…Erdemli insan kimsenin onu görmediği yerde de dikkatli,
kimsenin onu duymadığı yerde de temkinlidir. En gizli yer,
keşfedilmesi en kolay yerdir; en ince ayrıntılar, ortaya
çıkarılması en kolay olanlardır. Bu sebeple erdemli insan yalnız
olduğu yerlerde daha da dikkatli davranır” 47 “Erdemli kişi
yalnızca kendi iç dünyasını sorgular, böylece kusurlarından ve
诚者,非自成己而已也,所以成物也。成己,仁也;成物,知也。性之德也,合外
内之道也,故时措之宜也。Zhongyong Bölüm 25.
47 是故君子戒慎乎其所不睹,恐惧乎其所不闻。莫见乎隐,莫显乎微,故君子慎其独
也。Zhongyong Bölüm 1.
46
124
vicdan azabından kaçınır, utanç duymaz. Bundan dolayı,
insanların erdemli insana yetişememesinin nedeni, erdemli
insanın göz önünde olmayan yerlerde dahi kendine sıkı
standartlar koymasıdır. Şiirler Klasiği der ki: ‘Odada yalnızken
dahi utanç verici durumların içinde olunmamalı’. Bu nedenle
erdemli insan, hiçbir şey yapmadığı zamanlarda bile saygılı ve
dikkatli bir zihniyetle hareket eder; konuşmadığı anlarda bile
dürüst ve sadık olur, insanların güvenini kazanır (Hao
2003:62)48.
Sonuç olarak; “Zhong Yong” kavramı ve düşüncesi ilk olarak Lunyu
(Konuşmalar) adlı eserde Konfüçyüs tarafından ortaya atılmıştır. Bundan
sonra Liji - Zhongyong (Ritüeller Klasiği-Orta Yol Metni) adlı eserde Zisi
tarafından derinleştirilmiştir. Daha sonra Mengzi ve Zhu Xi tarafından
devralınmış ve geliştirilmiştir. Özellikle Song Hanedanı’nda Konfüçyüsçü
düşünce, Orta Yol düşüncesine büyük bir saygı duymuş, Zhu Xi onu Liji’den
çıkartıp ayrı bir kitap haline getirerek Lunyu, Mengzi ve Daxue ile birlikte “Si
Shu-Dört Kitap” arasına bağımsız bir metin olarak dahil etmiştir. Bu, Zhong
Yong düşüncesinin sonraki Konfüçyüsçü düşünürlerin fikirleri ve talepleriyle
şekillenmesini sağlamış, insan karakterine etki eden ahlaki bir ilke ve insan
karakterinin erişebileceği en üst seviye erdem olarak tanımlanmasını ve
gelişmesini desteklemiştir.
En genel anlamıyla Zhong Yong, tüm varlıkların birbirleriyle uyum
içinde ve dengede olması anlamına gelmektedir. İnsan açısından bakıldığında
ise aşırıya kaçmadan veya eksik kalmadan hareket etmek, ölçülülük ve
ılımlılık prensiplerine bağlı kalarak duygularına ve karakterine yön vermek,
yaşamın olağanlığıyla, doğa ve varlıkla dengeli ve uyumlu bir ilişki içerisinde
olabilmek gibi anlamlar taşımaktadır.
Zhong Yong, kişinin kendi doğasına aykırı olmaması, eylemlerini
seçerken vicdanını temel alması, toplumun dış etkileri tarafından
yönlendirilmemesi, kendi içsel sesini ve ahlaki bilincini takip ederek hareket
etmesi ve aynı zamanda dış dünyayla ilişkilerinde de uyumu
yakalayabilmesini şart koşmaktadır. Bu, bireysel açıdan bakıldığında, ‘içsel
uyumun desteğiyle dış dünyayla dengede olabilme, bu dengeyi koruyabilme
ve diğer varlıkların da bu dengeyi koruyabilmesine destek olma’ halidir.
48
《故君子内省不疚,无恶于志。君子之所不可及者,其唯人之所不见乎。《诗》云:
“相在尔室,尚不愧于屋漏。”故君子不动而敬,不言而信。Zhongyong Bölüm 33.
125
KAYNAKÇA
Guo, Xiaodong (2017). “Lishen, Chushi, Zhishi: Kongzi Zhongyong Sixiang de
Neizai Luoji”. Zhonghua Wenhua Qikan, No.3, 57-62.
Li, Hongmei; Wang, Jianan (2008). “Kongzi de Zhongyong Sixiang Tanjiu”.
Journal of Liaoning Educational Administration Institute, Vo.25-No.11, 11-12.
Lin, Yutang (1998). My Country and My People. Beijing: Waiyu Jiaoxue Yu Yanjiu
Chuban She.
Ren, Shiyang (2016). “Daode Zhexue: Zhongyong Sixiang de Hexin Weidu”.
Chuanshan Xuekan, No.4, 68-73.
Su, Junxia (2014). “Kongzi de Zhongyong Sixiang Jiedu”. Qilu Journal, Vol.240No.3, 38-42.
Unal Chiang, G. (2022). Yol ve Erdem, İstanbul: Can Yayınları.
Yang, Zongyuan (2001). “Zhongyong Sixiang Chansheng de Lijiao Yanjiu-Renlei Dui
Ge Ren
Zhuyi Guannian de Zui Zao Fansi”. Journal of China Youth College for Political
Sciences, Vol.20-No.2, 79-83.
Zhang, Songhui (2005). Zhuangzi Duben, Taipei: Sanmin Shuju.
Zhang, Ying (2019). “Zhongyong Sixiang de Neihan Jiedu yu Jiazhi Jianxing”.
Journal of Xingtai Polytechnic College, Vol.36-No.6, 91-95.
孟子 Hao, Zhengliu (2003). Mengzi Si Shu Du Ben, Taipei: Sanmin Shuju.
论语 Hao, Zhengliu (2003). Lunyu Si Shu Du Ben, Taipei: Sanmin Shuju.
中庸 Hao, Zhengliu (2003). Zhongyong Si Shu Du Ben, Taipei: Sanmin Shuju.
İnternet Kaynakları
尔雅 Erya-Shiyue. https://ctext.org/er-ya/shi-yue (23 Mayıs 2024’te erişildi.)
尚书 Shangshu- Pangeng. https://ctext.org/shang-shu/pan-geng-ii (23 Mayıs 2024’te
erişildi.)
史记 Shiji. https://ctext.org/shiji (23 Mayıs 2024’te erişildi.)
荀子 Xunzi. https://ctext.org/xunzi (23 Mayıs 2024’te erişildi.)
中庸章句 Zhongyong Zhangju. https://ctext.org/si-shu-zhang-ju-ji-zhu/zhong-yongzhang-ju-xu/ens (23 Mayıs 2024’te erişildi.)
周易 Zhouyi. https://ctext.org/book-of-changes (23 Mayıs 2024’te erişildi.)
126
TANG DÖNEMİNDE SINIR PAZARLARI: GÖKTÜRK
TENGRİ KAĞAN DÖNEMİ ÖRNEĞİ
Gökçen KAPUSUZOĞLU*
GİRİŞ
Göktürklerin yaşam biçimi ve yaşadıkları coğrafya, onların ekonomileri
üzerinde etkili olmuştur. Konargöçer yaşam tarzını benimsediklerini
kaynaklar aracılığıyla öğrendiğimiz Göktürkler, yaşamlarını devam ettirmek
için ihtiyaç duydukları bazı ürünleri veya eşyaları yerleşik Çinli halkla
yaptıkları değiş tokuş neticesinde elde etmişler ve bu değiş tokuş ticari hayatın
bir parçası haline gelmiştir. Bu ticaretin temel ürünü, Göktürkler açısından at
olurken; Çinliler açısından ise ipek olmuştur. Zira eski çağlarda Çin’in
ticaretini ve yabancı halklarla değiş tokuşunu yaptığı en değerli ürünü ipektir
(Gülez 2022: 100). Günümüzden yaklaşık beş bin yıl önce Çin’de ortaya çıkan
ipek, tarihsel süreç içerisinde gelişmiş ve ticari bir meta haline gelmiştir. Han
Hanedanı Dönemi’nde üretimin sistematikleştiği ipek, Tang ve Song
Hanedanları Dönemi’nde yabancı halklarla yapılan ticarette değiş tokuş
nesnesi olmuştur. Çinlilerle yapılan bu ticaretten, Köl Tigin ve Bilge Kağan
yazıtlarında farklı bağlamda da olsa söz edilmiştir. Bu kayıtlarda kervan
anlamına gelen sözcük için arkış tirkiş ifadesi kullanılmıştır. Buna göre;
“Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur”
(Ergin 2002: 5, 59) ifadelerine yer verilmiştir. Bu kayıtlar, Çin ile olan ticari
faaliyetin ilk ağızdan duyulması açısından önem arz etmektedir.
Türkler için atın önemi Divanü Lûgat-it-Türk’te yer alan “kuş kanadıyla,
er atıyla” cümlesiyle gözler önüne serilmiştir (DLT C.1: 34). Yine Türklerin
savaş esnasında at üstündeki maharetleri ve atı kullanma biçimleri onları at ile
özdeşleştirmiştir. Nitekim eski bir Çin kaynağında dahi Türkler “atın efendisi”
olarak nitelendirilmişlerdir. Buna göre;
“Dağlar, denizler ve dört düvelin dört sahibi vardır. Güney, fillerin
efendilerinin; batı, hazinelerin efendilerinin; kuzey, atların
*
Dr., Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu, Yabancı Diller
Bölümü. E-posta:
[email protected]. ORCID: 0000-0001-6188-1188.
efendilerinin ve doğu, insanların efendilerinindir”. Atların
efendileri, güçlü ve mücadeleci, soğuğa dayanıklı, doğuştan deli
dolu, asabi, korkusuz, acıya katlanabilen ve aynı zamanda acımasız
kimselerdir” (Xuan 1995: 44; Aktaran: Kırilen 2022: 9).
Göktürkler, Çin’in kuzeyinde yaşadıkları için Xuanzang tarafından “atın
efendisi” olarak nitelendirilen halkın onlar olduğu açıktır. Aynı şekilde, sözü
edilen karakteristik özellikler de Türkleri tanımlamaktadır. Atın askerî açıdan
en önemli silahlardan biri olduğu ve sahip olan tarafın elini güçlendirdiği
bilinmektedir. Türklerde ata tam anlamıyla hakimiyet, atın ehlileştirilmesi ve
üzenginin icadı sonucunda mümkün olmuş ve at, askerî alanda kullanılan
temel araç haline gelmiştir (Onay 2015: 219).
Çalışma için dönem olarak -Çin ile karşılıklı çok fazla ilişki olmamasına
rağmen- Tengri Kağan Dönemi’nin seçilmesinin sebebi, bu dönemde
pazarların durumu hakkında bilgi veren mektupların yazılmış olmasıdır.
Çalışmada, ilk olarak Tang Dönemi’nde Çinliler ve Göktürkler arasında
kurulan sınır pazarlarının durumu ve içeriği incelenmiştir. Devamında ise sınır
ticareti sırasında Çin’e gönderilen atlarla ilgili hükümdarın
memnuniyetsizliğini dile getirdiği mektupların muhatabı olan Tengri
Kağan’ın kağanlığı sırasında yaşananların Çin kaynaklarına yansıması
incelenmiş ve sözü edilen mektupların dilimize tercümesi yapılmıştır. Çince
kaynaklarda çok az yer verilen sınır pazarları konusu, ülkemizde de çok fazla
çalışmaya konu olmamıştır. Bu çalışma ile sınır pazarlarının farklı yaşam
tarzına sahip iki halk açısından önemi ve pazara olan ihtiyaç ortaya konularak
farklı açılardan sınır pazarları konusunda yapılacak ileri çalışmalara kapı
aralanması amaçlanmıştır.
Tang Dönemi’nde Sınır Pazarları
Sınır Pazarları (互 市) 1 , Çin’deki hanedanlar ile sınır bölgelerinde
yaşayan farklı etnik grupların karşılıklı alışverişini ifade etmektedir. Bu
pazarlar, adından da anlaşılacağı üzere Çin’in sınır bölgelerinde yaşayan
halklarla alışveriş yapılması için kurulmuştur. Tang Hanedanı Dönemi’nde bu
halklar Göktürkler, Tibetliler, Uygurlar, Xiler’dir. Bu dönemde, yerleşik
Çinlilerin konargöçer halklarda olan, konargöçer halkların da yerleşik
düzendeki Çin’de var olan ürünlere ihtiyaç duymasıyla birlikte karşılıklı
1
Sınır pazarları için sıklıkla kullanılan Çince ifade Hu Shi/互市 olmasına rağmen daha erken
dönemlerde Guan Shi/ 關市 ve Hu Shi/胡市 ifadeleri de kullanılmıştır. Tang Dönemi’nden
sonraki süreçte ise kaynaklarda Jiao Yi/交易 ve He Shi/和市 ifadelerinin kullanıldığı
görülmektedir.
128
ihtiyaçların karşılanması amacıyla sınır pazarları kurulmuştur. Bu sayede,
yerleşik düzendeki halk küçük baş hayvan, savaş atı gibi ihtiyaçlarını
karşılarken; konargöçer halklar ise tahıl, ipekli kumaş gibi ihtiyaçlarını
karşılamıştır.
Kaynaklardan anlaşıldığı üzere; bu dönemde sınır pazarlarının kurulması
sıklıkla Tang hükümdarının iznine bağlı olmuştur ve izin verilmesi için Tang
Hanedanı’nın pazar kurulmasını talep eden ülke ile arasının iyi olması
gerekmiştir. Pazar kurulmasını talep eden ülkenin isyan etme ihtimali varsa
veya bu ülkenin sınırlar için tehlikeli olduğu düşünülürse pazar kurulmasına
izin verilmemiştir. Fakat Tang Hanedanı’nın son dönemlerinde hanedanın
gücü azaldığından, kendisinden daha güçlü olan bir sınır halkı ile arasını
bozmamak için pazar kurulmasına izin verildiği de olmuştur. Örneğin,
Uygurlar ile ortak kurulan sınır pazarları bu düşünceyle kurulmuştur (Li 2013:
154).
Tang yönetiminin Göktürklerle yapılacak olan sınır pazarına izin
verdiğini gösteren bir kayıt Cefu Yuangui’de şöyle kaydedilmiştir;
“[Kaiyuan yönetim döneminin] on beşinci yılında (727), Tibet,
Göktürk Küçük Şad’a [Bilge Kağan] mektup yazarak aynı anda
saldırı düşündüğünü bildirdi. Küçük Şad, mektubu [hükümdara]
sundu. Hükümdar, onun dürüstlüğünü takdir edip, Meilu (Buyruk)
Çor’u (梅錄啜) çağırarak Zicheng Salonu’nda (紫宸殿) ziyafet
verdi. Cömert hediyeler bahşetti. Böylece Ordos Ordusu Batı
Bağlananları Kabul Kalesi’nin2 sınır pazarı yeri olmasına izin verdi”
(CFYG Tom. 999).3
2
3
Bağlananları Kabul Kalesi olan Shou Xiang Kalesi (受降城), Han Hanedanı Dönemi’nde
Çin’e bağlanan Hun asilzadelerini yerleştirmek amacıyla inşa edilmiştir (HS Tom. 94: 3775).
Tang Dönemi’nde, bu kalelerin üç tane olduğu belirtilirken, Han Dönemi’nde sayı
belirtilmemiştir. Ancak Hunlar Monografisi’ndeki kayıtlardan farklı farklı yerlerde aynı
isimli kalelerin olduğu ve tek bir yerde olmadığı anlaşılmaktadır (Onat vd. 2004: 115;
Ercilasun 2019: 153). Tang Dönemi’nde ise kale aynı isimle doğu, batı ve merkez olmak
üzere Sarı Irmak’ın kuzeyinde üç ayrı yerde inşa edilmiştir. Doğu Kalesi, günümüzde İç
Moğolistan Özerk Bölgesi’nin Hohhot şehrinde, Batı Kalesi, İç Moğolistan Özerk
Bölgesi’nin Bayannur şehrinde, Merkez Kale ise İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nin Baotou
şehrinde yer almaktadır. 708 yılında bürokrat, stratejist ve Ordos Yolu Genel İdarecisi olan
Zhang Renyuan (張仁愿 ?- 714) tarafından Kapgan Kağan’ın giderek artan gücünü kırmak
ve Göktürklerin akın yollarını kapatmak amacıyla yapılan kaleler bu dönemde savunma
garnizonları olarak kullanılmıştır (JTS Tom. 93: 2982). 720 yılında Pugu ve Ediz
boylarından Tang’a bağlananlar bu kalelere yerleştirilmişlerdir (ZZTJ Tom. 212: 6740).
Aynı metin ZZTJ içerisinde şöyle geçmektedir: “Göktürk Bilge Kağan, büyük
memurlarından Meilu Çor’u saraya haraç sunmak üzere gönderdi. Tibet, Gua Zhou’u işgal
129
Benzer şekilde 624 yılındaki bir kayda göre, Göktürk İllig Kağan’ın sınır
pazarı kurulması talebi yine dönemin hükümdarı tarafından kabul edilmiştir
(XTS Tom. 215: 6032). Tang yönetimine Göktürkler dışındaki diğer yabancı
halklardan da sınır pazarı kurulması talebi gelmiştir. Örneğin, 605 yılında Batı
Bölgeleri’ndeki yabancı halklardan, 618 yılında da Tuyuhun yöneticilerinden
pazar kurulması talebi gelmiştir (JTS Tom. 63: 2406; JTS Tom. 57: 2302). 625
yılında hem Tuyuhunlar hem de Göktürkler sınır pazarı kurulması talebi ile
gitmiş, hükümdar da izin vermiştir (THY Tom. 94). 731 yılında ise Tibet’in
sınır pazarı talebi olduğu kaynaklarda görülmektedir (XTS Tom. 216: 6085).
Bu kayıtlardan anlaşıldığı üzere, sınır pazarı kurulması talebi genellikle
yabancı halklardan gelmiş, dönemin şartlarına göre Tang hükümdarı izin
vermiş veya vermemiştir.
Bazı dönemlerde de sınır pazarlarına sınırlama getirilmiştir. Örneğin, 607
yılında Göktürklerle ticaretin yasaklandığı, sonrasında 624 yılında ise tekrar
serbest bırakıldığına ilişkin raporlar vardır (Liu 2011: 586). Sınır pazarlarında
bazı kuralların olduğu da bildirilmiştir. Örneğin: pazarın sabah saat 7’de
kurulduğu, fiyatların memurlar tarafından belirlendiği ve pazar yerinde
güvenlik amacıyla askerlerin görevlendirildiği belirtilmiştir. Aynı şekilde
pazarların kurulduğu alanlara çitlerin dikildiği ve hendeklerin kazıldığı, bu
sayede ticaret için gelen yabancıların denetim altında tutulduğu görülmektedir
(Liu 2011: 586, 587).
Sınır pazarları konusunu ciddiye alan Tang yönetimi, buradaki ticareti
düzenlemesi için Sınır Pazarı Elçisi (互市使者) makamını kurmuştur. Bu
elçiler kendi içlerinde de sınıflandırılmıştır. Bunlar, sınır pazarı talep eden,
sınır pazarlarını denetleyen ve doğrudan sınır pazarında görev alan elçilerdir
(Li 2013: 152). Aynı şekilde, Sınır Pazarı Denetçisi (互市监) unvanı da Tang
Dönemi’nde kullanılan unvanlardandır. Bu unvana sahip olanlar, yabancı
halklarla yapılan ticaretten ve yabancı halklardan alınan inek, at, eşek ve deve
gibi hayvanların ticaretinden sorumludurlar (Chen ve Xu 2010: 59). Bu
unvanlara ek olarak, sınır pazarlarında görev yapanlara verilen bir başka
unvan da Hu Shi Yalang’dır (互市牙朗).4 Sınır pazarındaki ticaret esnasında
4
edeceğini Bilge’ye mektup göndererek birlikte işgal etme talebiyle bildirmişti. Bilge, onun
mektubunu [hükümdara] sundu. Hükümdar, onu takdir etti. Batı Bağlananları Kabul
Kalesi’nde sınır pazarı kurulmasına izin verdi. Her yıl, yüz binlerce atın, ipekle takas
edilmesiyle orduya yardım edilmiş, besi hayvanı olarak kullanılmalarıyla da ülkenin
atlarının daha güçlü olması sağlanmıştır” (ZZTJ Tom. 213: 6779).
Baykuzu, bu unvana Türkçe karşılık olarak “tüccar aracısı” ifadesini kullanmıştır (Baykuzu
2013: 60).
130
insanları birbirine tanıtıp aracı olan kişilere verilen bu unvana sahip en bilinen
tarihî figür An Lushan’dır. 5 Kaynaklara göre, An Lushan altı yabancı dil
bildiği için bu görevi rahatlıkla yürütmüş olmalıdır.
Göktürk Tengri Kağan Dönemi (734-741)
Tengri Kağan (登利可汗 ?-741), İkinci Göktürk Kağanlığı’nın kurucusu
İlteriş Kağan’ın torunu, Bilge Kağan’ın ikinci oğludur. 734 yılında Bilge
Kağan’ın ölümünün ardından, tahta Bilge Kağan’ın büyük oğlu Yiran Kağan
(伊然可汗 ?-734) geçmiş ancak çok geçmeden ölmüştür. Bunun üzerine aynı
yıl Göktürk tahtına Bilge Kağan’ın ikinci oğlu Tengri oturmuştur. Yeni Tang
Kayıtları’nda yer alan bilgiye göre; Yiran Kağan’ın ardından kardeşi, Bilge
Kutlug Kağan adıyla tahta çıkmış, Tang hükümdarı gönderdiği elçiyle onu
Tengri Kağan ilan etmiştir (XTS Tom. 215: 6054). Tengri Kağan, küçük yaşta
tahta çıkması sebebiyle devlet işlerinde sıklıkla annesinin müdahalesiyle
karşılaşmıştır (Gömeç 2011: 188; Taşağıl 2018: 267). Tengri Kağan’ın
Çin’deki mevkidaşı Tang Hükümdarı Xuanzong’dur. Xuanzong, uzun yıllar
Tang Çin’ini yönetmiş ve yönetim dönemlerinden biri olan Kaiyuan Yönetim
Dönemi (713-741) “muhteşem” olarak adlandırılmıştır.
Tengri Kağan yönetiminin ilk yılı olan 734 yılında, Çin’de meydana
gelen önemli olaylardan biri Qin Zhou Bölgesi’ndeki depremdir. Kayıtlara
göre, depremde dört bin küsur insan hayatını kaybetmiştir (ZZTJ Tom. 214:
6805). 735 yılında, Hükümdar Xuanzong ile bakanlarından Zhang Shougui
arasında geçen bir konuşmada, hükümdarın bakanına eğer Göktürkleri
yenilgiye uğratırsa ona cömert hediyeler vereceği yönündeki açıklamaları
dikkat çekmektedir (ZZTJ Tom. 214: 6811). Ayrıca aynı yıl, Göktürkler
doğuda Xi ve Kıtanlara saldırmak için asker toplarken; Xi Beyi Li Guiguo ile
[Kıtanlı bakan] Nie Li onlara saldırarak yenilgiye uğratmışlardır (ZZTJ Tom.
214: 6813).
Çin tarihini kronolojik olarak anlatan eser Zizhi Tongjian’in ilgili
bölümleri incelendiğinde, Tengri Kağan’ın tahtta kaldığı 736, 737, 738, 739
ve 740 yıllarında Göktürklerle ilgili herhangi bir kayda rastlanılmamaktadır.
Bunun sebebi o dönem karşılıklı ilişkilerin nispeten az olması veya hiç
5
An Lushan (安禄山 703-757), anne tarafından Göktürk soyundandır. Tang askerî ve idari
yapısı içinde yükselmiş ve daha sonra sahip olduğu güç ve yetkileri kullanarak isyan
başlatmış, Yan Devleti’ni kurmuştur. An Lushan ve 755 yılında çıkardığı isyan hakkında
detaylı bilgi için bknz: (Baykuzu 2013; Aktaş 2022; İnayet 2023).
131
olmaması olabilir. Bunun yanında, kaynaklardaki bir diğer bilgi Tang
Hükümdarı Xuanzong’un Tengri’nin ağanlığını tahta geçtikten nerdeyse altı
yıl sonra -740 yılında- gönderdiği bir elçi aracılığıyla tanıdığı bilgisidir (JTS
Tom. 194: 5177). Bu durum da kaynaklarda bilgi verilmemesine sebep olmuş
olabilir. Taşağıl’a göre ise bu dönemdeki bilgi azlığının sebebi, Göktürklerin
Tang Hanedanı için artık bir tehlike olmaktan çıkmalarıdır (Taşağıl 2018: 266).
741 yılının yedinci ayında, Göktürkler Tengri Kağan’ın ölümünü
bildirmek üzere Tang sarayına elçi göndermişlerdir. Tengri Kağan başa
geçtiğinde, amcalarını Sağ ve Sol Şad’ı olarak atamış ancak daha sonra
onlardan şüphelenmiş ve annesiyle birlikte plan yaparak Sağ Şad’ını
öldürmüştür. Bunun üzerine Sol Şad Pan Köl Tigin askerlerini toplayarak
Tengri Kağan’a saldırmış ve onu öldürmüştür. Ardından Bilge Kağan’ın diğer
oğlunu tahta çıkarmıştır (ZZTJ Tom. 214: 6844). Tengri Kağan’dan sonra
Göktürkler büyük bir iç karışıklığa sürüklenmiş sonra da tamamen yıkılmıştır.
Bu karışıklık süreci Zizhi Tongjian’in 742 yılına tarihlenen kayıtlarından
okunabilmektedir.6
Hükümdar Xuanzong Tarafından Tengri Kağan’a Sınır Pazarları ve
Atlar Hakkında Gönderilen Mektuplar
Tang Hükümdarı Xuanzong tarafından Tengri Kağan’a sınır pazarları ve
atların durumu hakkında gönderilen mektuplar, dönemin meşhur
6
Yaşanan iç karışıklık sonucunda pek çok Göktürk soylusunun Tang topraklarına gelmesine
sebep olan süreç, kayıtlarda şöyle anlatılmıştır: “…Göktürklerin Basmıl, Uygur,
Karluklardan oluşan üç boyu hep birlikte Kutlug Yabgu’ya saldırarak onu öldürmüşlerdi.
Basmılların boy beyini İlteriş Kağan olarak başa geçirmişler, Uygurlar ve Karlukların [boy
beyleri de] kendileri sağ ve sol kanat yabgu ilan etmişlerdi. [Bunun üzerine] Göktürklerden
geriye kalanlar hep birlikte Pan Köl Tigin’in oğlunu Ozmış Kağan adıyla tahta çıkarmışlardı.
Onun oğlu Ge-la-duo ise Batı Şadı olmuştu. Hükümdar elçi göndererek Ozmış’ın Tang’a
tâbi olmasını istemiş [ancak] Ozmış kabul etmemişti. [Bunun üzerine] Ordos Jiedushisı
Wang Zhongsi, [Gobi] Çölü’nün kıyısını askerle doldurarak Ozmış’ı korkutmak [istemişti].
[Böylece] Ozmış korkarak teslim olmak istediğini bildirmiş ancak [sürekli] erteleyerek
teslim olmamıştı. [Wang] Zhongsi, Ozmış’ın yalan söylediğini anlayınca Basmıl, Uygur [ve]
Karluklardan elçiler göndererek Ozmış’a saldırmalarını emretmiş, Ozmış [ise] kaçmıştı. Bu
yüzden [Wang] Zhongsi askerleriyle saldırmış, Ozmış’ın sağ kanatını ele geçirerek geri
dönmüştü. [Bu karışıklık yüzünden] Göktürklerin Batı Yabgusu A-bu-si ve Batı Şadı Ge-laduo, Kapgan’ın torunu Bo-de-zhi, Yiran [Kağan’ın] küçük karısı, Bilge Tengri’nin kızı
boylarından bin küsur haneye art arda Tang’a teslim olmayı emretmişlerdi” (ZZTJ Tom. 215:
6854, 6855). Aynı olay Moyan Çor tarafından dikilen Terhin Yazıtı’nın doğu tarafı 7. ve 8.
satırlarında da anlatılmaktadır. Bknz: (Gömeç 1995: 71-84).
132
bakanlarından Zhang Jiuling (張九齡 678-740) tarafından kaleme alınmıştır.
Bütün Tang Metinleri’nde “Göktürk Kağanı’na Mektup”7 başlığı altında yer
alan mektupların hepsinde Xuanzong tarafından Tengri Kağan’a oğul sıfatının
eklendiği görülmektedir. Burada, hükümdar hem Bilge Kağan’ın oğlu olduğu
için hem de yabancı halklarla olan ilişkilerinde kendisini baba onları da oğlu
olarak simgelediği için Tengri Kağan’a bu şekilde hitap etmiştir. Aşağıda üç
mektup art arda verilmiştir.
“Oğul Kağan buyruğu: Son zamanlarda sınır pazarlarında sık
sık kısıtlama oluyor, eskiden atların sayısı bini geçmezdi. Geçen
sene oğul tahta çıktığı ilk zamanlar, onu cömertçe ödüllendirmek
istedim. Yugu Tigin önceki geldiğinde çok fazla at getirmişti, bu
nedenle hepsini elde tutup, pazardan satın aldım. Sunong
Hele’dan ve Jiankun’dan atlar geldiğinde, bir yıl içinde pazarı
tekrar kurmanın eskiden mümkün olmadığını fark ettim. Ge-jiagu-zhi’ya ayrılacağı gün irademi aceleyle bildirdim. Daha sonra
Jian Tarkan geldikten sonra atların yeniden gönderilmemesi ve
anlaşmaya bağlı kalınması gerektiğini açıkladım. Sonrasında
talimatıma uyulmayıp atlar doğruca buraya sürüldü. Bu kabaca
[ve] güvenilmezdi, bunun anlamı nedir? Ben, oğulun doğruluğu
[ve] derin hoşgörüsü sebebiyle diğerlerinin bilgisizliğine nasıl
şaşırmayayım? Oğulun sadakati [ve] ana babaya bağlılığı
sebepsiz olmamalı, bu göreve onları sen atamadıysan, bunu ne
sebeple yaptılar? Çöl yollarının uzun [ve] zorlu yolculuklarını
düşündüğümde [atları] geri gönderme talimatı nezaketsizlik gibi
görünüyor. Sunong Hele ve Jiankun elçisine sınır ticaretinde
toplam yirmi bin parça ipek verdiğimi düşünürsem, o zaman
dilerim oğul bunları anlar. Şimdi onlara atların hepsini alıp geri
götürmelerini emredeceğim. Sana vardıklarında onlara makul
bir şekilde açıkla. Yaz sonu, [hava] çok sıcak. Oğul ve ileri
gelenler huzur içindeler, gönderecek çok mektup yok” (QTW:
Tom. 286).
“Oğul Göktürk Kağan buyruğu: Yol çok uzak, elçiler seyrekleşti.
Son zamanlarda mektuplar [da] kesildi. Seni her zaman
7
Bütün Tang Metinleri adlı kaynakta bu başlıkta beş ayrı mektup tespit edilmiştir. Tamamı
Tengri Kağan’a ithafen yazılan mektuplarda Tengri Kağan’a oğul sıfatının eklendiği
görülmektedir. Diğer iki mektubun biri hükümdarın, Bilge Kağan’ın ölümünden dolayı
üzüntüsünü dile getirdiği bir taziyetnamedir. İkinci mektupta ise hükümdar, Kağan’a
Türgişler’e saldırı konusunu açmış ve işlerin yolunda gitmesi durumunda at, toprak, ipek ve
yeşimle ödüllendirileceğini bildirmiştir (QTW: Tom. 286).
133
düşündüğümü herhalde biliyorsundur. Oğul ile duygularımız dürüst
ve derin. Baba [ve] oğulun ülkesine gidip geliniyor. Bir aile gibi
değil mi? Gerçekten hiçbir fark yok. Sunong Hele, Chuci Tarkan ve
diğerleri geçen sene at getirdi, sayıları çok fazlaydı. Ayrıca bütün
yabancı boylar atlar getirdi, onlar da oğul tarafından gönderildiler.
Geçmişte, önceki kağan hayattayken her yıl istenen at, üç dört bini
geçmezdi. At çok olmadığında bunun için gerekli ipek kolayca
temin ediliyordu. Şimdiyse toplam miktar, yaklaşık on dört bin [at].
Oğul, kağan olduğunda baba oğul olduk, iyilik ve doğruluk
karşılıklıdır ve geri döndürülemez, bu yüzden atların hepsini aldım.
Atların karşılığı elli bin top ipektir. Şimdi ülkede büyük bir şölen
başlıyor, tüm vergiler, zorunlu hizmetler affedildi. Harcamalarımız
yüksek, sınır pazarlarıyla sınırlı değil. Bundan dolayı atların
ödemeleri biraz gecikti. Chuci Tarkan’ın geri dönmemesi
alıkonulduğu için değil. Bu niyetimi okuyunca içiniz rahatlasın.
Şimdi sınır pazarlarındaki değiş tokuşun devam ettiğini görüyorum.
Çok geçmeden sona ermiş olacağını umuyorum, o zaman [Chuci
Tarkan’ı] geri göndereceğim. Dönüş günü uzak değil. Burada sanki
evinde gibi, gitmesi ya da kalması fark eder mi? Bundan sonra atlar
getirilirse, çok olmamalı. Önceki kağan zamanında olduğu gibi sayı
kararlaştırılmalı, sonra ticaret için elçiler gönderilmelidir. O zaman
elçilerin gönderilmesi kolaylaşır. [Ticaretimizin] uzun süreli
olmasını [ve] sınır getirilmemesini istiyorum. Şimdi Zhao
Huicong’u sınırlı sayıda hediye, diğer ayrıntılara ilişkin yazıyla sana
gönderiyorum. Sonbahar havası yavaş yavaş soğuyor, Oğul ve ileri
gelenler [ile] halkın liderleri huzur içinde, gönderecek çok mektup
yok” (QTW: Tom. 286).
“Oğul Göktürk Kağan buyruğu: Saray Nazırı Zhao Huicong,
derinden teselli edici ağız dolusu lafla geri döndü. Oğul, geçen yılla
kıyaslandığında çok fazla atı bana gönderdiğini ifade etmiş. Aynı
zamanda Sunong Hele [ve] Chuluo Tarkan’ın üç yıldır burada
olduğunu söylemiş. Oğulla aramda yabancılık yok, bir aile gibiyiz.
Bu yüzden, Zhao Huicong gittiğinde her zaman doğruyu bildirdi.
Bugünse gelen raporların içeriğini hâlâ [bilmiyorum]. Üstelik geçen
yıl getirilen atlar normalin birkaç katı kadar fazlaydı. Atların
kalitesine gelince, Oğul bunları bilemez. Bunlar arasında yaşlılar,
zayıflar, hastalar ve vücudu kısa olanlar [vardı, bu atlar]
sürülemezler, tamamı nasıl kalsın? Bu yüzden belli bir miktarı
seçildi, her zamanki gibi her on taneden bir ikisi geri gönderildi.
Oğluma karşı büyük bir sevgim varken, nasıl kural koyup daha
fazlasını geri çekerim? Kötü atları satmak için elde tutmaya
134
korkarım bütün yabancılar güler. Oğul, kuzeydeki yabancıların
lideri, benimle tekrar baba oğul oldu, dostluğu [ve] dürüstlüğü
korumamız için uzaktaki ve yakındaki insanların bunu bilmesi
gerekir. [Oğulun] sadece çıkar amaçlı hareket edenlere inanmaması
gerekir. Sunong Hele, Chuluo Tarkan ve diğerleri pazarda satın
almaya devam ediyorlar, çok düzenliler. [Ticaretin] biraz
gecikmesine rağmen ipek eskisine göre daha iyi. Çok geçmeden
dönecekler, tedirgin olmayın. Elçi göndermek istediğiniz yer, baba
oğul ülkesidir ve insanların gelip gitmesi yaygındır, güvenli
olduğunu bilmelisin. Elçilerle hatırımı soruyorsun, memnuniyetle
elçinin buraya gelmesini bekliyorum. Kış ortasında çok soğuk var,
Oğul ve ileri gelenler [ile] halkın liderleri huzur içinde, bütün
detaylar elçi vardığında ağzında olacak, gönderecek çok mektup
yok” (QTW: Tom. 286).
Tengri Kağan’ın yönetim döneminde, Hükümdar Xuanzong ile karşılıklı
etkileşimine dair çok fazla kayda rastlanmamasına rağmen mektuplaştıkları
görülmektedir. Yukarıdaki mektuplar dışında Xuanzong tarafından Tengri
Kağan’a bir de taziye mektubu gönderilmiştir. Aynı şekilde “Göktürk Tengri
Kağan’a Mektup” başlığı altında bir başka mektup da vardır. Burada yalnızca
sınır pazarları konusuyla ilgili olanlar seçildiği için diğer mektuplara yer
verilmemiştir.
Xuanzong tarafından gönderilenlere ulaşılmasına rağmen Tengri
Kağan’ın cevaben yazdığı mektuplara ulaşılamamaktadır. Bu sebeple iki
yöneticinin birbiri üzerindeki etkisi veya birinin diğerine göre konumunu
anlamak pek mümkün olmamaktadır. Ancak Tang hükümdarının yazı dilinin
oldukça yumuşak ve nazik olduğu görülmektedir. Metinlerden anlaşıldığı
kadarıyla Bilge Kağan’dan sonraki dönemde sınır pazarları için Çin’e
gönderilen at miktarında büyük bir artış meydana gelmiş, bununla orantılı
biçimde talep edilen ipek miktarı da artmıştır. Aynı şekilde, Çin tarafı atların
niteliğinin de eskiye oranla bozulduğundan şikâyet etmektedir. Çin tarafının
her iki durumdan da memnun olmadığı açıktır. Zira bu memnuniyetsizliklerini
belli etmek için gönderilen elçiyi alıkoydukları aksini iddia etseler de
anlaşılmaktadır. Bu alıkoyma durumu, Göktürklerin istedikleri sayıdan daha
fazla at göndermesinin önüne geçmeyi amaçladıklarını ve bir çeşit gözdağı
verdiklerini göstermektedir. Bununla birlikte sınır pazarlarının kapanmasını
veya sınırlandırılmasını istemedikleri de bütün memnuniyetsizliklerine
rağmen pazarların açık kalmasından anlaşılmaktadır.
135
SONUÇ
Uzun yıllar aynı coğrafyayı paylaşan Türkler ve Çinliler karşılıklı
etkileşim içinde olmuşlardır. Sınır pazarlarının kurulması ekonomik ve ticari
etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Birbirine zıt iki farklı yaşam
biçiminin yine birbirine zıt kazanımları ve yitirimleri vardır. At yetiştiriciliği,
atın ehlileştirilmesi, atın bir çeşit savaş aleti olarak kullanılması Türklerin
mensup olduğu konargöçer yaşam tarzının kazanımıyken; uzun bir tarihî
geçmişe sahip olan ipeğin keşfi, onun üretimi ve satışının neticesinde elde
edilen gelir yerleşik yaşam tarzına sahip Çin halkının kazanımlarındandır.
Sınır pazarları sayesinde bu iki kıymetli ürün el değiştirebilmiştir. Bu pazarlar
karşılıklı ihtiyaçların karşılanması amacıyla kurulmasına rağmen kurulması
her zaman kolay olmamıştır. Sıklıkla yabancı halkların talebi üzerine ve
hükümdarın iradesi yönünde karar verilmiştir. Talebin geldiği halkın Tang
sarayı ile ilişkisi ve mevcut konumu talebe verilecek cevabı fazlasıyla
etkilemiştir.
Tengri Kağan Dönemi, Göktürklerin yıkılış sürecinin başlangıcı olarak
düşünülebilir. Bu sebeple Tang sarayı ile çok fazla ilişki kurulamadığı
görülmektedir. Nitekim kaynaklarda, bu süreçte Tang sarayının çoğunlukla
Kıtan ve Tibet’in saldırıları ile meşgul olduğu görülmektedir. Ancak karşılıklı
ilişki olmamasına rağmen sınır pazarları hakkında yazışmaların olduğu tespit
edilmiştir. Tengri Kağan’a hitaben yazılan üç mektup dönemin sınır pazarları
hakkında bilgi vermesi açısından önemlidir.
Tang Hanedanı Dönemi’nde Çin'in kuzeyindeki nüfusun ve siyasi
yapının değişmesiyle Çin'deki at sayısı artış göstermiştir. Yukarıdaki
mektuplardan Göktürklerin son dönemlerinde Tang sarayına eskiye oranla
daha fazla sayıda at gönderildiği görülmektedir. Ancak ilerleyen süreçte
Uygurlarla kurulan ticari ilişkilerle birlikte Çin’deki at sayısı daha da artmış,
bu durum farklı sorunları beraberinde getirmiştir. Çin, yabancı halklara atlar
karşılığında yüklü miktarda hediyeler vermiş ve yine mektuplarda görüldüğü
üzere kimi zaman ödemeleri zamanında yapamamıştır. Bu durum aslında en
müreffeh dönemini yaşayan Çin tarihinin dışarıdan görüldüğü kadar parlak
olmadığını göstermektedir. Gönderilen atlardan memnun olmamalarına
rağmen -o dönem için- sınır pazarlarının kapatılmasının teklif edilmemesi de
bunu doğrulamaktadır. Pazara olan ihtiyacın bazı durumların göz ardı
edilmesine sebep olduğu görülmektedir. Aynı şekilde talebin üzerinde at
gönderilmesi de Göktürklerin Çin’in sözlerini dikkate almadığı yönünde bir
algı oluşturmaktadır. Yıkılış sürecinde olmalarına rağmen Göktürklerin Çin
karşısında yine de mağrur tavırlar sergiledikleri görülmektedir.
136
KAYNAKÇA
Aktaş, Şükrü (2022). “Tang Hanedanlığında Bir Türk: An Lushan (安禄山),” Yüzüncü
Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (58): 169-189.
Ban, Gu 班固 (1988). Han Shu 漢書 (Han Hanedanı Kayıtları). Pekin: Zhonghua
Shuju.
Baykuzu, Tilla Deniz (2013). An Lu-shan İsyanı ve Büyük Yen Devleti. Konya: Kömen
Yayınları.
Chen, Qiwei 忱起炜 ve Xu, Guanglie 徐光烈 (2010). 中国历代职官辞典 (Çin
Hanedanları Memurlar Sözlüğü). Shanghai: Shanghai Cishu Chubanshe.
Ercilasun, Konuralp (2019). Türk Tarihinde Asya Hunları Birinci Hakimiyet Dönemi.
İstanbul: Dergâh Yayınları.
Ergin, Muharrem. (2003). Orhun Abideleri. İstanbul: Boğaziçi Yayınları.
Gömeç, Saadettin (1995). “Terhin Yazıtı'nın Tarihi Açıdan Değerlendirilmesi.” DTCF
Tarih Araştırmaları Dergisi, 17/28: 71-84.
Gömeç, Saadettin (2011). Kök Türk Tarihi. Ankara: Berikan Yayınları.
Gülez Gökenç, Sema (2022). “Yeni İpek Yolu’nun İlham Kaynağı ‘Antik İpek Yolu’:
Çin’in İpek Yolu Yönetimi Temelinde ‘‘Bir Kuşak Bir Yol’’ Girişimine Bakış.”
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi 12/1: 98-112.
İnayet, Alimcan (2023). “An Lu-Shan Köroğlu Mu?” Milli Folklor 18/140: 27-36.
Kâşgarlı, Mahmut (2006). Divanü Lûgat-it-Türk I-IV. Çev. B. Atalay. Ankara: Türk
Tarih Kurumu.
Kırilen, Gürhan (2022). “Tang Huiyao’da Atlar Bölümü.” Hacettepe Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü 37: 7-47.
Li, Dalong 李大龙 (2013). 唐朝和边疆民族使者往来研究 (Tang Hanedanı ve Sınır
Halkları Arasında Gidip Gelen Elçiler Üzerine Araştırma). Heilongjiang Jiaoyu
Chubanshe.
Liu, Mau-Tsai. (2011). Çin Kaynaklarına Göre Doğu Türkleri. Çev. E. Kayaoğlu ve
D. Banoğlu. İstanbul: Selenge Yayınları.
Liu, Xun 劉詢 (1988). Jiu Tang Shu 舊唐書 (Eski Tang Kayıtları). Pekin: Zhonghua
Shuju.
Onat, Ayşe vd. (2004). Han Hanedanlığı Tarihi Hsiung-Nu (Hun) Monografisi.
Ankara: Türk Tarih Kurumu.
Onay, İbrahim (2015). “Bozkır Kültüründe At Yetiştiriciliği ve Çin ile Olan İktisadi,
Siyasi İlişkilerdeki Yeri.” Turkish Studies 10/13: 215-234.
137
Ouyang, Xiu 歐陽修 (1988). Xin Tang Shu 新唐書 (Yeni Tang Kayıtları). Pekin:
Zhonghua Shuju.
Sima, Guang 司馬光 (1988). Zizhi Tongjian 資治通鑑. Pekin: Zhonghua Shuju.
Quan Tang Wen 全 唐 文. 15 Mart 2024 tarihinde https://ctext.org/library.
pl?if=en&res=104822&by_title=%E5%85%A8%E5%94%90%E6%96%87
adresinden erişildi.
Taşağıl, Ahmet (2014). Gök-Türkler I- II- III. Ankara: Türk Tarih Kurumu.
Taşağıl, Ahmet (2018). Türk Model Devleti Gök Türkler. İstanbul: Bilge Kültür Sanat.
Wang, Pu 王溥 (1955). Tang Huiyao 唐會要. Pekin: Zhonghua Shuju.
Wang, Qinruo 王欽若 (1988). Cefu Yuangui 冊府元龜. Pekin: Zhonghua Shuju.
Kısaltmalar
CFYG: Cefu Yuangui
DLT: Divanü Lûgat-it-Türk
HS: Han Kayıtları
JTS: Eski Tang Kayıtları
THY: Tang Huiyao
QTW: Bütün Tang Metinleri
XTS: Yeni Tang Kayıtları
ZZTJ: Zizhi Tongjian
138
ÇİNCE-İNGİLİZCE İKİ DİLLİ ÇOCUKLARIN SES BİLİMSEL
FARKINDALIĞI: BİR META-ANALİZ ÇALIŞMASI
İsmigül CANTÜRK
GİRİŞ
Toplumların değişen dünya düzeni içinde bir arada yaşama gerekliliği her
geçen yıl artmaktadır. Farklı dilleri konuşan insanlar ticari ilişkiler, siyasi
ilişkiler, eğitim ve savaş gibi nedenlerde gönüllü veya gönülsüz olarak ülke
değiştirmek ve bulundukları ülkenin dilini öğrenmek zorunda kalırlar. Bu
durumda toplumların dil ilişkileri artar dolayısıyla çocukların iki dilli olması,
diller arası aktarım ve diller arası etkileşim söz konusu olur. İki dillilik
kavramı, çeşitli şekillerde tanımlanır. İkinci dili öğrenme yaşının farklılaşması,
evde veya okulda ikinci dil eğitimine başlanması, iki dil yetkinlik düzeyi,
bireysel ve toplumsal dil eğitimi gibi durumlar, iki dilli kavramını
tanımlamayı zorlaştırmıştır. En eski tanımlardan biri Bloomfiled (1933:56)’e
göre iki dillilik, iki dili de aynı seviyede anadil düzeyinde etkin şekilde
kullanmaktır. Mohanty (1994)’a göre iki dillik, bireylerin iki veya daha fazla
dilden herhangi birinin konuşucularıyla toplumsal veya bireysel iletişim
kurabilmeleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri demektir. İki dilli kavramı
ile yakından ilişkili olan bir diğer kavram ise diller arası aktarımdır. Bu
kavram eğitim bilimci Cummins (2000) tarafından, bireyin bir dilde edindiği
dilsel becerileri ikinci bir dilde kullanabilmesi ve aktarabilmesi olarak
tanımlanır. Diller arası aktarım, yazı dizgesi, sesbilgisi, söz dizim, dilbilgisi
gibi farklılıklar nedeniyle olumlu ve olumsuz şekilde olabilir. Yazı dizgesi ve
sesbilgisi diller arası aktarımda okuryazarlığı etkileyen en önemli unsurlar
biridir.
Çince pictogram ve ideogramlardan oluşan im temelli yazı sistemine
sahiptir. Çince yazı sistemini oluşturan imler dört farklı ses tonu ile sesletilir.
Çince okuryazar olmak için alfabetik dillerde bulunmayan im yapısal
özelliklerini öğrenmek, imleri tanımak, imleri hafızada tutmak, sesletimlerini
Dr. Öğretim Üyesi, Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Mütercim Tercümanlık
Bölümü,
[email protected]
öğrenmek ve doğru ses tonlarıyla sesletmek gerekir. Çince yazı sistemi ve ses
tonları gerek anadilde gerekse ikinci dil olarak öğretiminde oldukça önemli
role sahiptir.
Çince-İngilizce iki dilli çocuklarla yapılan çalışmalar tarandığında ses
bilimsel farkındalık ve alfabetik dil ile arasındaki ilişki araştırmaların büyük
çoğunluğunu oluşturduğu görülmüştür (Bruck ve Treiman, 1990; Burgess ve
Lonigan 1998; Goswami ve Bryant, 1990, Akt: Mau, 2006). Bu çalışmada
temel olarak diller arası aktarım ve iki dillilikte ses bilimsel farkındalık ele
alınmıştır. Goswami ve Bryrant (1990) çocukların alfabetik dilde okumayı
öğrenmesi için sözcüğü hece ve uyak parçalarına ayırması gerektiğini tespit
etmiştir. Fakat ses bilimsel farkındalığın Çince-İngilizce iki dilli çocukların
İngilizce okuma becerisindeki rolü belirsiz kalmıştır. Bazı araştırmalar bu iki
değişken arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Ho ve Bryant (1997b) bütün sözcük
yaklaşımıyla İngilizce öğreniminde Çinli okul öncesi çocukların ilk ünsüz
farkındalığına önemli katkı sağlamadığını ortaya koymuştur. Çocuklar Çince
pinyin 1 sisteminin yardımı olmadan okumayı öğrendikleri için alt hece
parçalarına dikkat etmeleri teşvik edilmiyor. Bu nedenle, pinyin bilgisi
İngilizce okuma becerisinde ses bilimsel farkındalık sağlanması açısından
oldukça önemli bir unsur olarak gözükmektedir. Wang vd.(2005)
çalışmalarında ayrıca pinyin sisteminin sözcük olmayan kelimemsi İngilizce
sözcükleri okuma ve Çince ilk hece becerisi ile önemli ölçüde ilişkili
olduğunu, Çinceden İngilizce okuma becerisine ses bilimsel aktarım olduğunu
göstermiştir.
1. Kuramsal Çerçeve
1.1. Ses bilimsel Farkındalık ve Yazı Sistemleri
Ses bilimsel farkındalık, konuşmanın farklı birimlerden oluştuğunun
anlaşılması anlamına gelir. Konuşma; cümle, sözcük, hece, ses gibi pek çok
birimden oluşur. Konuşma, ses bilimsel farkındalık ve yazı dizgesi birbiriyle
sarmal bir örüntü ile bağlıdır. Çocukların ses bilimsel farkındalığı basitten
karmaşığa doğru gelişir. Allor (2002) ses bilimsel farkındalığı, konuşma
becerisinin bir parçası; cümlelerin sözcüklerden, sözcüklerin hecelerden ve
1
Pinyin, Çin yazısı için kullanılan romanizasyon sistemidir. 1979 yılında Çin Halk
Cumhuriyeti hükümeti tarafından resmi olarak kabul edilmiştir.
140
hecelerin de seslerden oluştuğunun farkında olma bilgisi olarak tanımlar.
Sözcük düzeyinde başlayan ses bilimsel farkındalık görevleri, aşamalı bir
şekilde sözcüklerden daha küçük parçalara doğru ilerler. Bu görevler basit
düzey, orta düzey ve üst düzey olarak gruplanabilir. Basit düzey ses bilimsel
farkındalık becerileri sözcük ve cümle düzeyindeyken, üst düzey ses bilimsel
farkındalık becerileri sözcükten daha küçük parçalar seslemlere aittir.
Çocuklar belirli yazı dizgesi özelliklerini ses bilimsel yapılar aracılığıyla
öğrenir. Çocukların okuma-yazma ve ses bilimsel farkındalık geliştirme
konularını iyi kavramak için öncelikle Çince ve İngilizce dil yapılarını ve
dillerin kendine özgü kurallarını ayrıntılı bilmek gerekir. Çince logografik
yazı türüne sahip bir dildir. Yazı sistemini oluşturan her im bir anlamı
karşıladığı gibi doğrudan anlamı karşılamayan imler de bulunur. Bu nedenle
im ve sözcük kavramları keskin çizgilerle birbirinden ayrılamaz. İmler ayrıca
anlam ve sesletim bileşenlerini içinde taşıyabilir ve bu bileşenler imlerin
anlam ve sesletiminin öğrenilmesini kolaylaştırabilir fakat İngilizce gibi ses
ve yazı arasında direkt bir bağlantı yoktur. İngilizce de sesbilgisi, hece
düzeyinde kodlanır ve çeşitli sesbirimlere ulaşılmasını sağlar. Çincede ise
imlerin sesbilgisi, İngilizce sözcüklerdeki gibi sesbirimsel seviyede
kodlanmaz (Mau, 2006). Bu durumda Çince ses bilimsel farkındalık için
pinyin sistemi devreye girer. Bazı çocuklar yazı birim ve ses birim eşlemesi
ile pinyin kullanarak okumayı öğrenir ve pinyin onların ses bilimsel
farkındalığını geliştirir. Ho ve Bryant ( 1997b) yazılı ve sözlü dil sistemleri
çocuklarının ses bilimsel farkındalığını gelişiminde belirgin etkileri olduğunu
ortaya koymuştur.
İngilizce alfabetik bir dil olduğu için yazı, anlamlı fonemlerin en küçük
birimlerini temsil eder. Çincede olduğu gibi yazı ve ses arasında büyük boşluk
yoktur ve sesletim için ipucu aramaya gerek yoktur. İngilizcede benzer kabul
edilebilecek durum ise, her sözcük harflerden oluşsa da yazı ve ses birim
arasındaki ilişki tamamen şeffaf olmamasıdır.
1.2. Ses Bilimsel Farkındalık ve Okuryazarlık
Çince ve İngilizce, farklı ses bilim ve farklı yazı sistemlerine sahiptir.
Çince tonlamalı, çekimsiz ve çözümleyici dildir. Ton hece parçası olarak
kabul edilir ve Modern Çincede çoğu biçimbirim tek heceli olur. Çince
seslemler üç bileşenden oluşmaktadır. Bunlar; 22 önses ve 37 sonses ve tondur
(Li ve Thompson, 1981).
141
Çincede dört farklı tonlama vardır. Tonlamadaki farklılık sözcüğün
anlamını değiştirir. Her ton bir anlam birimi temsil eder (Zhu, 2002). Örneğin,
man ( 慢) ikinci ton yavaş anlamında, man (满) üçüncü tonda dolu
anlamındadır. İngilizce çekimli, tonsuz ve bireşimsel dildir. Harfler tek tek ses
birimleri temsil eder. Ses bilimsel farkındalık; okuma-yazma ile güçlü bir
ilişkisi olan, gelişen ve sözcüğü oluşturan sesleri tanıma, ayırma ve ortak
seslerden oluşan sözcükleri fark etme görevleri ile ilgili bir beceridir (Anthony
ve Francis, 2005). Frith (1978) yaptığı araştırma sonucunda, ses bilimsel
farkındalık kazanılmasının okuryazarlığın erken aşamasında ön koşul
olduğunu ileri sürmüştür. Hong Kong’da çocukların çoğu, ilkokul düzeyinde
Çince öğrenmek için alfabetik pinyin sistemi yaklaşımını kullanarak okuma
yazma öğrenirler. Çince okumayı öğrenmek için sadece görsel im algılama
becerilerine değil, aynı zamanda pinyin öğrenme ile alfabetik işlemlemeye de
olanak sağlarlar.
Ses bilimsel farkındalık, dilin ses yapısı farkındalığı üç ana başlıkta ele
alınabilir. Hece farkındalığı, önses-uyak farkındalığı ve sesbirimsel
(phonemic) farkındalık (Goswami ve Bryant, 1990). Bu üç dil düzeyi olarak
anlaşılabilir. Hece farkındalığı, söylenen sözcüğün hecelerden oluştuğunu
anlamaktır. Örneğin, wig-wan sözcüğünde iki hece vardır. Önses ve uyak
farkındalığı hecelerin ön ve son sese ayrılabilir olduğunu bilmektir. Bir
hecenin ön sesi tek ünsüz veya ünsüz grubundan ve onu takip eden ünlüden
oluşabilir. Örneğin “wig” sözcüğünde “w” önses “ig” uyaktır. Ses birimsel
farkındalığı fonemlerin yeni sözcükler üretebileceğini bilmektir. Örneğin;
“pan” sözcüğünden “nap” sözcüğü oluşturulabilir (Wagner vd., 1993).
Çocuklar duydukları veya söyledikleri sözcüklerin seslerinin farkına
varırlar. Erken aşamada çocukların bu seslerin farkında olmasıyla sözcük ve
ses ayrımı yapılır. Açık ses bilimsel farkındalık harflerin yazılmasını
başlamadan önce belirgindir. Bu nedenler araştırmacılar ses bilimsel
farkındalığın alfabetik dillerde okuma becerisinin en önemli bileşeni olarak
kabul etmektedir (Bruck ve Treiman; 1990, Goswami ve Bryant; 1990). Ses
bilimsel farkındalık ortografik kodu çözmek için gereklidir.
Ses bilimsel farkındalık, Çince gibi yazı ve sesin zayıf ilişkili olduğu
dillerde de, okuma becerisine olumlu etkilerinin olduğu ortaya konulmuştur
(Ho ve Bryant, 1997a ). Ho ve Bryant (1997a) Çinli çocukların ses bilimsel
becerileri ve okuma becerilerini araştıran çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmada
pinyin bilgisi olmadan Çince okumayı öğrenmek için ses bilimsel bileşenler
142
kullanılmış ve Çinli çocukların okuma becerisinde olumlu etkisi olduğu tespit
edilmiştir. Ses bilimsel beceriler ve Çince okuma arasındaki bağlantı, okuma
sırasında imlerin ses bileşenin kullanılması ile sağlanmıştır.
1.3. Ses Bilimsel Farkındalık ve Diller Arası Aktarım
Araştırmacılar, diller arası aktarımı olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye
ayırmaktadırlar. Olumlu aktarım olarak adlandırılan kavram, ikinci dilin
mantığını, neredeyse o dilin anadil konuşucusu kadar kavrayabilme, birinci ve
ikinci dil arasında mantıklı bir bağ kurabilme, öğrenilen dilde üretim
aşamasında birinci dilin etkilerinin görülmemesi ya da çok az düzeyde
görülmesi şeklinde açıklanabilir. Olumsuz aktarım ise bunun tam tersi olan
durumdur.
Ses bilimsel farkındalık ve okuma becerileri arasındaki güçlü bir ilişki
olması nedeniyle bazı araştırmalar ses bilimsel farkındalık ve birinci dilden
ikinci dile aktarım konusunu araştırmışlardır (Durgunoglu, Nagy ve HancinBhatt, 1993). Araştırmaların bulgularında alfabetik dillerde ses bilimsel
farkındalık becerilerinin aktarıldığı görülmüştür. Ayrıca birinci dilde ses
bilimsel farkındalık ikinci dilde sözcük tanıma performansını da olumlu
etkilemiştir. İngilizce, İspanyolca ve Fransızca dilleri arasında ses bilimsel
farkındalığın olumlu aktarımı birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Fakat Çinceİngilizce iki dilli çocuklarla yapılan çalışmalarda ses ve yazı sistemlerinin
farklı olmasından kaynaklı tartışmalı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Çince pinyin
sistemi kullanılmadığı takdirde Çince ses bilimsel farkındalık İngilizce
okumaya olumlu aktarım söz konusu olmayabilir. Çinceyi ikinci dil olarak
konuşan çocukların ses bilimsel ve ortografik sistem farkını anlamaları için ek
görevler gerekir. Fakat bu görüşleri çürüten çalışmalar da yapılmıştır. Bu
araştırmalara göre, alfabetik dile alfabetik olmayan dilden ses bilimsel
farkındalık aktarılmış ve alfabetik dildeki kodlama becerisi ve alfabetik
olmayan dildeki ses bilimsel işlemleme arasında bağlantı kurulmuştur.
Gottardo, Siegel, Yan ve Wade-Woolley (2001), yaptıkları çalışmada
İngilizce okuma beceri üzerinde Çince ses bilimsel farkındalığın etkisini
incelemiştir. İki önemli sonuç ortaya çıkmıştır. İlk olarak, Çince önses tanıma
İngilizce okuma beceri ile ilişkili bulunmuştur. Uyak tanıma, sesbirim
algılama, sesbirim eksiltme, hece adlandırma ve kelimemsi sözcük
(pseudoword) tekrarı önemli ölçüde İngilizce sesbilgisel işlemleme ile
bağlantılıdır. İkincisi, Çince uyak tanıma ve İngilizce seslem çıkarma,
İngilizce okuma becerisini kolaylaştırıcı olmuştur. Dolayısıyla Çince ses
143
bilimsel farkındalığın, İngilizce okuma becerisine olumlu aktarımı söz
konusu olmuştur. Bu nedenle, İngilizce ve Çince ses bilimsel işlemlemenin,
İngilizce okumaya büyük ölçüde katkıda bulunduğu görüşü ortaya
sürülmüştür. Wang, Perfetti ve Liu (2005)’nın yaptığı diller arası aktarım
ve yazı sistemi aktarımı çalışması bu görüşü desteklemektedir. Bu
çalışmada ses bilimsel ve ortografik beceriler bir dilden diğer dile
aktarılabilir ve çocuklar iki farklı yazı sisteminde okumayı öğrenseler bile
iki dil arasında belirgin ses bilimsel aktarım gerçekleşebilir. Ayrıca bu
çalışma da, Çince ses bilimsel yapı ve tonlama İngilizce ses birimsel
düzeyde işlemleme becerisi dikkate alındığında bile İngilizce kelimemsi
sözcüklerin okunmasını kolaylaştırdığı görülmüştür.
2. Yöntem
Bu çalışmada 2000-2015 yılları arasında Çince-İngilizce çocukluk
dönemi iki dillik alanında yapılmış çalışmalar içinden ses bilimsel farkındalık
ve diller arası etkileşimle ilgili İngilizce makaleler seçilmiştir. 2000 yılından
itibaren bu konuda çalışmalar yoğunlaşmaya başlamış fakat az sayıda
kalmıştır. Bu nedenle çalışma 2000-2015 yıllarında yapılmış on araştırma ile
sınırlandırılmıştır. Belge inceleme yöntemi kullanılarak çalışmalar
incelenmiştir. Ayrıntılı içerik inceleme ve değerlendirmeler bulgular
bölümünde yer verilmiştir.
3. Bulgular
Çince-İngilizce İki dilli Okuryazarlık: Diller Arası ve Yazı Sistemi
Aktarımı
Bu çalışmada, diller arası ve yazı sistemi aktarımı çocukların iki dilli
okur-yazarlık edinimi üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Anadilleri Çince ve
ikinci dilleri İngilizce olan 46 çocukla çalışılmıştır. Çocukların yaşı 8’dir.
Çince ve İngilizce okuma becerileri ses bilimsel ve yazı açısından farklı
uygulamalarla test edilmiştir. Sonuç olarak Çince imler için oluşturulan pinyin
sistemi, okuma becerilerini desteklediği ve Çince ses tonları İngilizce ses
bilimsel yapıların edinimlerini kolaylaştırdığı görülmüştür. Alfabetik bir dil
olmadığı için Çince yazım özellikleri İngilizce okuma becerisi üzerinde
olumlu etkiye sahip değildir. İki dilli okuma ediniminde ses bilimsel ve yazım
bilimsel becerilerin ortak işleve ve aktarıma sahip olması beklenirken sadece
ses bilimsel becerilerde aktarım görülmüştür. Çince yazı sisteminde okuma,
144
kendi içinde farklı uyum ve gelişim sürecinden geçilerek gerçekleşmektedir.
İmlerden oluşan yazı, Çince okuma gelişim sürecinin en güçlü birimidir.
Alfabetik diller arasında yapılan farklı çalışmalar ses bilimsel ilişkinin sözcük
okumayı kolaylaştırdığını destekleyen sonuçlara ulaşılmıştır (Durgunoglu,
1993). İspanyolca ve İngilizce iki dilli çocukların okuma becerilerinin
incelendiği çalışmada, İspanyolca ses bilimsel farkındalığı yüksek olan
çocukların İngilizce sözcük okumada daha başarılı olduğunu tespit edilmiştir.
Fakat İngilizce ve Çince farklı yazı dizgesine sahip diller açısından yapılmış
çalışma çok azdır. Bu makale ortografik açıdan ve ses bilimsel açıdan Çinceİngilizce karşılaştırmalı olarak yapılmış olması açısından oldukça önemlidir
(Wang, Perfetti ve Liu, 2005).
Çince-İngilizce İki Dilli Çocuklarda Birleşik Sözcük Edinimi: Diller
Arası Etkileşim ve Ayrıştırma (Decomposition)
Bu çalışmada, Çince- İngilizce iki dilli çocukların birleşik sözcük edinimi
ve diller arası etkileşimi araştırılmıştır. Çocuklar iki dilde seviyelerine göre
dört gruba ayrılmış, Çince ve İngilizce testler yapılmıştır. İki dilde birleşik
sözcükler için görevler tasarlanmış. Birleşik sözcükler iki farklı
biçimbirimden oluşup diğer dile tercüme edilmiştir. Örn: anlamsal şeffaf
birleşik sözcük (toothbrush) ve anlamsal kapalı sözcük (deadline) gibi. Bu
çalışmanın üç temel araştırma sorusu vardır. Bunlar; çocukların birleşik
sözcükleri öğrenirken onların performansını diğer dildeki birleşik sözcükçe
varlığı etkiliyor mu? Anlamsal şeffaflık diller arası aktarımı nasıl etkiliyor?
Diller arası etkileşim ikinci dil seviyesine göre farklılık gösteriyor mu?
Zwitserlodd (1994) Almanca birleşik sözcüklerin anlamsal şeffaflığı
konusunda yaptığı çalışmada, anlamsal kapalılığı olan birleşik sözcüklerin
sözlükçe de ayrıştırılabileceğini fakat sözcüğün bileşenlerinin anlamsal
temsili ile bağlantılı olmadığını ortaya koymuştur (Akt: Cheng C. vd., 2011).
Bu çalışmada, iki dilli sözlükçede birleşik sözcük ayrıştırma ve diller arası
etkinleştirme araştırılmıştır. Çalışma grubu Amerika’da yaşayan 145 Çinli
göçmen çocuklardan oluşmaktadır. Çocukların yüzde doksanı Amerika’da
doğmuştur. Çocukların yüzde 78’i Çinceyi ilk öğrenirken yüzde 18’i
İngilizceyi ilk öğrenmiştir, sadece yüzde dördü eş zamanlı olarak İngilizce ve
Çince öğrenmişlerdir. Ailelerin çoğunluğu çocuklarının Çince konuşmalarına
büyük önem vermiş, dolayısıyla çocukların birinci dili Çince ikinci dili
İngilizce olmuştur. İki dilli çocukların iki dilleri içindeki birleşik sözcüklerin
morfemlerini anlamsal açıklığına göre ayrıştırıp ayrıştırmadıkları test
145
edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, anlamsal açıklık çocukların İngilizce
birleşik sözcükleri daha kolay ve doğru tahmin edebilmelerini sağlamıştır.
Farklı dil seviyelerinde benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Eğer anlamsal şeffaf
ve belirsiz olan sözcükler bütün bir sözcük olarak işlemleme yapılırsa ve
morfem bileşenleri ayrıştırılmazsa anlamsal açıklığı olan sözcüklere verilen
doğru cevaplar ile anlamsal belirsizliğe sahip sözcüklere verilen doğru
cevaplar aynı olmuştur. Çocukların çoğunluğu Çinceyi ilk dilleri olarak
öğrenmiş olsalar bile İngilizce birleşik sözcük bilgileri daha fazla çıkmıştır.
Çünkü çocuklar okul çağından itibaren baskın dili değişip Çinceden
İngilizceye doğru geçiş yapmıştır (Cheng, Wang ve Perfetti, 2011).
Çince-İngilizce İki Dilli Çocuklarda Ses Bilimsel ve Biçimbilimsel
Farkındalığın Eşzamanlı ve Boylamsal Diller Arası Aktarımı
Bu çalışmada, Çince-İngilizce iki dilli çocukların ses bilimsel ve
biçimbilimsel farkındalığın farklı diller arası aktarımı konusuna
odaklanılmıştır. Çalışma grubu, Çince-İngilizce iki dilli 56 ana okul ve 35
birinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Bunlar, Kanada’ya taşınan ilk nesil
Çinli göçmen ailelilerin çocuklarıdır. Çocukların yüzde 62’si Kanada’da
doğmuş yüzde 38 ise 3 yaşından önce Kanada’ya taşınmıştır. Çocukların okul
çağına kadar baskın dili Çincedir. Çocukların ses bilimsel farkındalığı,
birleşik (compound) farkındalığı, İngilizce ve Çince sözcük okuma başlangıç
seviyede ve bir yıl sonra iki dilde sözcük okuma durumları test edildi.
İngilizce sözcük okuma da, boylamsal ve eşzamanlı ses bilimsel farkındalığın
ve birleşik farkındalığın aktarımını ölçmek amaçlanmıştır. Daha önceki
çalışmalarla karşılaştırıldığında bu çalışma farklı iki seviyede okuma öncesi
ve okuma seviyesinde yapılmıştır. Okuma öncesi seviyede aktarım Çince ve
İngilizce paralel beceri bağlantısı aracılığıyla görülmüş; okuma seviyesinde
aktarım ise ses bilimsel veya biçimbilimsel farkındalık ile bir dilde sözcük
okuma diğer dilde sözcük okuma şeklinde görülmüştür. Bu konuda yapılan
çalışmaların büyük çoğunluğu okuma seviyesinde yapılmıştır. Ses bilimsel
farkındalık aktarımına odaklanan çalışmalar biçimbilimsel farkındalığı göz
önünde bulundurmamıştır (2014; Chow vd.. 2005; Gottardo vd.. 2001; Keung
ve Ho 2009; Pan vd.. 2011; Wang vd.. 2006, Akt: Yang vd.,). Ses bilimsel ve
biçimbilimsel farkındalık farklı boyutları olan birbirleriyle bağlantılıdır. Bu
nedenle bu iki yapının Çince ve İngilizceyi birbirinden tamamen farklı diller
arasındaki iki dilli okuryazarlık gelişimine katkı sağlayıp sağlamadığı
araştırmak oldukça önemlidir. Çalışmada, okuma öğretiminde birleşik yapı ve
146
ses bilimsel farkındalığın diller arası ses bilimsel boylamsal bağlamda
etkilerinin olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre,
farkındalığın aktarımı iki seviyede de hem Çince hem İngilizce testlerde
görülmüştür ve Çince ses bilimsel farkındalık İngilizce sözcük okumayı
etkilemiştir. Bu bulgu ses bilimsel farkındalığın evrensel bir yapı olduğunu ve
sözcük okumada iki dilli çocukların dilsel yetilerini etkilediğini gösterir.
Biçimbilimsel farkındalık okuma öncesi seviyede görülse bile okuma
seviyesinde İngilizce farkındalığın Çince im okumaya sadece dolaylı etki
edebilmiştir. Biçimbilimsel farkındalık ses bilimsel farkındalığa göre daha
kendine özgü bir özelliklere sahiptir. Çince ve İngilizce benzer sözcük
birleşim özelliğine sahip olmasına rağmen iki dil arasındaki okuma birleşim
farkındalığı aktarımı kısıtlı ve devamlı değildir. Sonuç olarak Çince okuma
becerisi için birleşme farkındalığı gerekirken İngilizce okuma becerisi için
daha çok ses bilimsel farkındalık gerekir. Bu çalışma bulguları tipolojik olarak
uzak diller olan Çince ve İngilizce dillerde bile diller arası aktarımın bir dilden
diğer dile olumlu etki edebildiğini göstermesi açısından önemlidir. Çince
bilmek İngilizce okuryazarlık becerilerinin gelişimini kolaylaştırıyor (Luo,
Chen ve Geva, 2014).
İki Dilli Çocukların Ses Bilimsel Farkındalığı: Sesletim Eğitiminin
Etkisi
Ses bilimsel farkındalık, konuşmanın ses birimsel parçalarını işlemleme
ve ortaya çıkarma becerisidir (Fowler, 1991, Thomas, 1997, Akt: Chiang,
2003). Dilsel algılama sürecinde yer alan ses bilimsel farkındalık Bruce’ın
1964 yıllında yaptığı çalışmadan sonra araştırmacıların büyük ilgi gösterdiği
konu olmuştur. Bazı çalışmalarda ses bilimsel farkındalık üzerinde sesletim
eğitimin etkisi de araştırılmıştır. Ses bilimsel farkındalık ayrıca üst dil becerisi
olarak da kabul edilir. Üst dil gelişiminde en büyük değişimin 7 ile 8 yaş
arasında gerçekleştiği; 8-12 yaş arasında çocukların, 4-7 yaş arasındaki
çocuklara göre üst dil görevlerinde daha doğru ve daha hızlı performans
gösterdiği belirtilmiş üst dil gelişimin çocukluk boyunca devam ettiği öne
sürülmüştür. Çocukların dilsel yetisi geliştikçe üst dil becerisi ikinci dile de
aynı şekilde yansır (Durgunoğlu vd., 1993). Cisero ve Royer (1995) eğer ses
bilimsel farkındalık dil deneyimleriyle sınırlandırılmazsa, alışıldık dilden
farklı dile aktarılabilir ve soyut bilişsel beceri dil işlemlemeyi kolaylaştırır.
Singapur’daki çok dilli Çinli çocuklarla yaptıkları çalışmaya göre, dil geçmişi
ses bilimsel farkındalık gelişimini etkiler.
147
Bu çalışmada, iki dilli 60 Tayvan ana okul öğrencisi ile sesletim
eğitiminin ses bilimsel farkındalık üzerindeki etkisi ve aktarılabilirliği
araştırılmıştır. Çocuklara farklı dillerde ses bilimsel farkındalık için önce ve
sonra telaffuz eğitimi verilerek ön test ve son test yöntemi uygulanmıştır.
İngilizce telaffuz eğitimi için tekerlemeler kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına
göre, ikinci dilde tekerleme eğitimi hem birinci dil hem ikinci dilde ses
bilimsel farkındalığı arttıran etkiye sahiptir. Çocuklar ana dillerinde ses
bilimsel farkındalık testlerinde daha başarılı iken, telaffuz eğitiminden sonra
hem Çince hem İngilizce de gelişme görülmüştür (Chiang, 2003).
Çince-İngilizce İki Dilli Çocuklarda Ses Bilimsel Farkındalık ve
Dikkat Arasındaki İlişki
Bu çalışmada, Çince-İngilizce çocukların okuma becerisi düzleminde ses
bilimsel farkındalık ve dikkat arasındaki bağlantı test edilmiştir. Çalışma
grubu 5 yaşında 74 iki dilli çocuktan oluşmaktadır. Çocuklara önses ve uyak
ayırma gibi ses bilimsel görevler verilmiştir. Daha önce yapılan çalışmalar,
özellikle erken çocukluk döneminde ses bilimsel farkındalık ve dikkat
arasında olası bağlantı olduğunu ortaya koymuştur (Yang vd., 2014). Ses
bilimsel farkındalık okuma becerisi için öncül kabul edilir ve hece seslerini
öğrenmeyi, im algılamayı ve sözcük okumayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, çok
sayıda çalışma ses bilimsel farkındalık diller arası aktarım becerisi birbirine
yakın İngilizce ve İspanyolca gibi diller arasında değil aynı zamanda farklı ses
bilimsel ve yazı sistemine sahip tipolojik olarak da farklı olan İngilizce Korece
veya İngilizce Çince dilleri arasında olduğunu kanıtlamıştır (Bialystok ve Luk
2008). Bu çalışma sonuçlarına göre, ses bilimsel farkındalık alfabetik ve
logografik diller için dikkat gelişimi ile özellikle erken çocukluk döneminde
görülmektedir. Bu sonuçlara hem klinik hem sınıf ortamında uygulamalarla
ulaşılmıştır (Yang vd., 2014).
Çince-İngilizce İki Dilli Çocukların Sözlü Dil Görünümleri
Bu çalışmada, Çince-İngilizce iki dilli çocukların ve ilkokul seviyesinde
İngilizce tek dilli çocukların ses bilimsel görünümleri karşılaştırılıp
değerlendirmek amaçlanmıştır. Katılımcılar 29 Çince- İngilizce iki dilli
çocuklar ve 25 İngilizce tek dilli çocuklardır. İngilizce ve Çince sözcük
sesletim, cümle tekrarı, cümle dinleme görevleri tasarlanarak çocukların
konuşmaları kayıt altına alınmıştır. Toplanan veriler dil ve konuşma
patologları tarafından dinlenip değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre,
148
iki dilli ve tek dilli çocukların parçasal (segmental) gelişimi benzerlik gösterse
de eşleşmiyor. Uygulama sırasında iki dilli grup 84 parçasal hata yaparken,
tek dilli çocuklar 67 hata yapmıştır. İki dilli grup tek dilli gruptan daha fazla
örüntü kullandığı için yanlış kullanma oranları yüksek çıkmıştır (Hack, Todd
ve Berhardt, 2012).
Hece, Sesbirim ve Ton: Erken İngilizce ve Çince Sözcük Ediniminde
Ruhdilbilimsel Etmenler
Bu çalışmada, Hongkong’dan 211 Çinli çocuk 2004 ve 2005 yılında
boylamsal olarak iki sefer Çince ve İngilizce sözcük okuma görevleriyle test
edilmiştir. Bu görevler, sözcük adlandırma hızı, önses ve son ses ayrımı, hece,
tonlama gibi ses bilimsel özelliklere göre tasarlanmıştır. Çocukların yaşı 4 ile
5’dir. İki ayrı regresyon sonuçlarına göre, hece farkındalığı Çince ve İngilizce
sözcük algılama ile eşit olarak ilgili ve hece önses farkındalığı sadece İngilizce
okuma ile bağlantılı iken ton algılama sadece Çince okuma ile bağlantılıdır.
Çalışmanın sonuçları birinci dilden ikinci dile ses bilimsel aktarımın
evrenselliğini ve okuma ediniminin farklı ruhdilbilimsel önemini ortaya
koymuştur. Aynı çocukta tonlama Çince im tanıma için ilk etmen iken,
fonemler İngilizce sözcük tanımak için ilk etmendir. Bu çalışma, üç farklı ses
bilimsel yapıyı (ton, önses, hece) aynı çocuklar ile karşılaştırılmalı olarak
yapılmış olması açısından dikkat çekicidir (Chang vd., 2008).
Çince Çok Dilli Çocukların Ses Bilimsel Farkındalıkları
İngilizce tek dilli çocuklarda ses bilimsel farkındalık erken okuma-yazma
gelişiminde oldukça önemlidir. Bu çalışmada, 57 ana dilleri Çince, İngilizce
veya Endonezce olan çok dilli çocuğun ses bilimsel farkındalığı araştırılmıştır.
Çocuklar üç gruba ayrılmış eş zamanlı olarak İngilizce hece testleri ve Çince
pinyin heceleme testleri yapılmıştır. Çocuklar okulda hem İngilizce hem
Çince eğitim görmektedirler. Ana dili İngilizce olan grupta, yazı ve ses
bilimsel farkındalık eş zamanlı olarak gelişmiştir. Ana dili Endonezce olan
grupta, alfabetik ses bilimsel farkındalık üst seviyede gelişmiştir. Anadili
Çince olan grupta ise Çince pinyin test performanslarına göre tonlama ses
bilimsel farkındalıklarının alfabetik ses bilimsel farkındalıklarından bağımsız
olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre, önceki dillerin özellikleri ikinci veya
üçüncü dildeki ses bilimsel farkındalığın gelişimini etkiler (Liow ve Poon,
1998).
149
İki Dilli Çinli Çocukların Ses bilimsel Farkındalığı
Bu çalışmada, Güney Çin’de Kantonca 2 konuşan birinci, ikinci ve
dördüncü sınıf ilkokul öğrencilerinin ses bilimsel farkındalıkları araştırılmıştır.
Çocuklar birinci sınıfta Çince eğitime başlamışlar, Çince ve Kantonca önses,
uyak ve ton farkındalık görevleri verilmiştir. Çocuklar birinci sınıfta Kantonca
önses farkındalık görevlerinde daha başarılı olmuşlar fakat bu fark diğer
sınıflarda görülmemiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre Kantoncanın
karmaşık olan önses yapısı sadece birinci sınıfta Çince öğrenmeye etki
etmiştir (Xi vd., 2008).
Üç Farklı Kültürde Ses Bilimsel Farkındalık Düzeyleri
Bu çalışmada, Hongkong, Toronto ve Xian (Çin) gibi farklı kültürlerden
birinci sınıf ve ana okul öğrencisi çocukların ses bilimsel farkındalık düzeyleri
araştırılmıştır. Çince anadil konuşucuları arasında İngilizce hece farkındalığı
İngilizce anadil konuşucuları kadar iyi çıkmıştır. Bu sonuca göre Çince,
İngilizce hece düzeyinde ses farkındalığını arttırmıştır. Hong Konglu çocuklar
İngilizce ve Çince de çok sayıda sözcük tanıyabilmiş fakat önses silme ve
heceleme görevlerinde Xianlı öğrencilerden başarısız olmuşlardır. Hongkong
ve Xian öğrencilerin hece farkındalık düzeyleri önses farkındalıklarında daha
iyi çıkmıştır. Bu çalışma sonuçları, dil ve yazı sisteminin ses bilimsel
farkındalık düzeylerini etkilediğini açıkça göstermektedir (Chang vd., 2004).
Çince- İngilizce İki Dillilerde Ses bilimsel Farkındalığın Diller Arası
Aktarımı
Bu çalışmada, birinci dili Çince ikinci dili İngilizce olan 35 iki dilli
çocukların ses bilimsel farkındalıkları araştırılmıştır. Çocuklar Hongkong’da
ilkokulda aynı sınıftadırlar. Öğrencilerin Çince pinyin bilgi ve Çince-İngilizce
okuma performansı da ses bilimsel performansları ile ilişkilendirilmek için
ölçülmüştür. Çalışma sonuçlarına göre Çince pinyin testlerinde iyi performans
gösteren öğrenciler ikinci dil okuma testlerinde de başarılı olmuşlardır. Pinyin,
önses- sonses farkındalığını geliştirir ve İngilizce okumayı kolaylaştırır ve
olumlu aktarım gerçekleşir (Mau, 2006).
2
Mandarinden sonra en çok konuşulan lehçedir. Güney Çin’in nerdeyse tamamı bu dili
konuşur. Bknz: Ramsey, S. R., The Language of China.
150
SONUÇ
Yapılan içerik çözümlemesi doğrultusunda elde edilen bulgulara göre,
ses bilimsel farkındalık Çince ve İngilizce erken dönem okuma ediniminde
önemli bir yere sahiptir. Ses bilimsel farkındalık gelişimi farkı yazı dizgesine
sahip dillerde farklı olarak yer alsa da diller arası etkileşiminde ön plandadır.
Pinyin eğitimi fonem ve hece farkındalığını geliştirir. Çinli çocuklar, İngilizce
hece yapısına daha iyi hâkim olabiliyorlar. Hece farkındalığı Çince imler
Çince okumaya başlamanın en temel etmeni iken, önses ve sonses farkındalığı
farklı ana dile sahip öğrencilerin İngilizce okuma ediniminde en önemli
etmendir. Ayrıca çocuklarla yapılan çalışmalarda hece düzeyinde ses bilimsel
farkındalık gelişimi yetişkinlerden başarılı sonuçlar elde edildiği görülmüştür.
Bu durum ikinci dilin erken yaşta öğrenilmesinin avantajlı olduğunu görüşünü
destekler. Ses bilimsel farkındalık ile ilgili görevlerde başarılı olan çocukların
okumayı öğrenme de avantaja sahip olduğu genel olarak kabul edilen bir sav
olmuştur. Ses bilimsel farkındalık okuma performansının en iyi yordayıcısıdır.
Okuma-yazma öğrenmeden önce edinilen ses bilimsel farkındalık ileri okuma
becerilerinin başarısını olumlu etkilemiştir.
Bu çalışma, ortaya koyduğu sonuçlarla, hem alanın temel eğilimlerini
belirleyip geliştirilmesi gereken yönleri ortaya koyma, hem de araştırmalarda
var olan sorunları ve eksiklikleri belirleme noktasından hareketle yapılmıştır.
Elde edilen sonuçlara göre, araştırmalar Çince – İngilizce iki dillilik
düzleminde farklı değişkenler çerçevesinde ele alınmalıdır. Yapılan inceleme
sonuçları, farklı yazı dizgesine ve ses bilimsel özelliklere sahip Çinceİngilizce iki dilli çocukların yaşadığı problemleri anlama ve bu alanda
yapılacak çalışmalarda sorun tanımı yapma ve yapılan çalışmaların
bulgularını bağdaşlaştırma ve ilişkilendirme fırsatı getirmiştir. Makalelerin
incelenmesiyle araştırmaların eğilimleri de belirlenmiştir.
151
KAYNAKÇA
Anthony, J.L. & Francis, D. J. (2005). Development of phonological awareness.
Current Directions in Psychological Science 14(5): 255–259.
Allor, J.H. (2002). The Relationships of Phonemic Awareness and Rapid Namind to
Reading Development. Learnign Disability Quarterly 25: 47-57.
Bialystok, E. ve Luk, G. (2008). Lexical access in bilinguals: Effects of vocabulary
size and executive control. Journal of Neurolinguistics 21(6): 522-538
Burgess, S. R. & Lonigan C. J. (1998). Bidirectional Relations of Phonological
Sensitivity and Prereading Abilities: Evidence from a Preschool Sample. Journal
of Experimental Child Psychology 70(2), 117–141
Bloomfield, L. (1933). Language, New York: H. Holt and Company.
Bruck, M. ve Treimen, R. (1990). Phonological awareness and spelling in normal
children and dyselexics: The case of initial consonant clusters. Journal of
Experimental Child Psychology 50: 156-178.
Chang, M.C., Tong, X., Shu, H., Wong, A.M., Leung K. And Tardif, T. (2008).
Syllable, Phoneme, and Tone: Psycholinguistic Units in Early Chinese and
English Word Recognition, Scientific Studies of Reading 12(2): 171-194.
Chang, M.; Bialystok, E.; Karen, C. K. Y.; Li, Y. (2004). Levels of phonological
awareness in three cultures. J Exp Child Psychol 89(2): 93-111.
Cheng, Chengxi; Wang, Min; Perfetti, Charles A. (2011). Acquisition of Compound
Words in Chinese-English Bilingual Children: Decomposition and Crosslanguage activation. Applied Pyscholinguistic 32, 583-600.
Chiang, P. (2003). Bilingual Children’s Phonological Awareness: The Effect of
Articulation Training, Nordlyd 31(3): 532-544.
Cisero, C. A., & Royer, J. M. (1995). The Development and Cross-Language Transfer
of Phonological Awareness. Contemporary Educational Psychology 20: 275303.
Cummins, J. (2000). Language, Power and Pedagogy. Bilingual Children in the
Crossfire, Clevedon: Multilingual Matters.
Defrancis, John (1984). The Chinese Language: Fact and Fantasy. Honolulu:
University of Hawaii Press.
Durgunoğlu, Aydın; We, Nagy; BJ, Hancin-Bhatt, B. J. (1993). Cross-Language
Transfer of Phonological Awareness. Journal of Educational Psychology 85(3):
453-465.
152
Durgunoğlu, Aydın; Öney, Banu (1999). A cross-linguistic comparison of
phonological awareness and word recognition. Reading and Writing, 11: 281299.
Firth, Uta (1978). Spelling difficulties. Journal of Child Psychology and Psychiatry
and Allied Disciplines, 19, 279-285.
Goswawi, Usha; Bryant, Peter (1990). Phonological skills and learning to read.
Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates.
Gottardo, A., Yan, B., Siegel, L. S., & Wade-Woolley, L. (2001). Factors related to
English reading performance in children with Chinese as a first language: More
evidence of cross-language transfer of phonological processing. Journal of
Educational Psychology, 93(3), 530–542.
Hack, Jamie; Todd, H. M. Stefka; Bernhardt, May B. (2012). Speech Assessment of
Chinese-English Bilingual Children: Accent Versus Developmental Level,
International Journal of Speech-Language Pathology.
Ho, Connie, Suk-han; Byrant, Peter (1997a). Phonological Skills Are Important in
Learning to Read Chinese. Development Psychology, 33(6): 946-951.
Ho, Connie, Suk-han; Byrant, Peter (1997a). Development of Phonological
Awareness of Chinese Children in Hong Kong. Journal of Psycholinguistic
Research, 26(1): 109-126.
Li, Charles C., Thompson, Sandra A. (1981). Mandarin Chinese: A functional
reference grammar. Berkeley: University of California Press.
Liow, Susan J.; Poon, Kenneth K. L. (1998). Phonological awareness in multilingual
Chinese children. Applied Psycholinguistics. 19(3): 339-366.
Luo, Yang Cath; Chen, Xi; Geva, Esther (2014). Concurrent and Longitudinal CrossLinguistic Transfer Phonological of Awareness and Morphological Awareness
in Chinese-English Bilingual Children. Written Language Literacy, 89-115.
Mau, Pui-sze Priscilla (2006). Cross-language transfer of phonological awareness in
Chinese-English bilinguals. University of Hong Kong, Pokfulam, Hong Kong
SAR.
Mohanty, Ajit K. (1994). Bilingualism in a Multilingual Society: Psycho-social and
Pedagogical Implications, Mysore: Central Institute of Indian Languages.
Xi, Chen; Ku, Y.M; Koyama E., Anderson R. ve Li, W. (2008). Development of
Phonological Awareness in Bilingual Chinese Children. Journal of
Psycholinguistic Research 37.
153
Wagner, Richard. K.; Torgesen, Joseph K.; Pamela Laughon; Karen Simmons;
Rashotte, Carol A. (1993). Development of young readers’ phonological
processing abilities. Journal of Educational Psychology 85, (1): 83-103.
Wang Min; Perfetti, Charles A.; Liu, Ying (2005). Chinese-English biliteracy
acquisition: cross-language and writing system transfer. Cognition 97: 67-88.
Yang, Hwajin; Yang, Sujin; Kang, Carissa (2014). The Relationship Between
Phonological Awareness and Executive Attention in Chinese-English Bilingual
Children, Cognitive Development 30: 65-80.
Zhu, Hua (2002). Phonological Development in Specific Contexts Studies of ChineseSpeaking Children, Multilingual Matters Ltd.
154
ÇİN’İN ÜTOPYA EDEBİYATI
Pınar ALTAY YILMAZ
GİRİŞ
Ütopya kavramı, her toplumun kendi kültürel ve felsefi bağlamında
şekillenen ideal bir toplum tasavvurunu yansıtır. Var olan sorunlara eleştirel
yaklaşarak ve çözüm önerileri sunarak yeni bir toplum düzeninin yaratımına
dair fikirlerin ortaya atılmasına olanak tanır. Ütopya edebiyatı da Batı’da ve
Doğu’da tarihten günümüze çeşitli aşamalardan geçmiş, farklı kültürel
yaklaşımlarla zenginleşmiş bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmada ütopya kavramının Batı’da ve Doğu’da nasıl şekillendiğine
ve aralarındaki farkların neler olduğuna değinilecek, Çin’in ütopya edebiyatı
dönemlere ayrılarak incelenecektir. Çalışmanın amacı, daha önce Türkçe
literatürde incelemesi yapılmamış olan Çin’in ütopya edebiyatına ait genel bir
çerçeve sunarak ileriki çalışmalara bir temel oluşturmaktır.
Batı’da ve Çin’de Ütopya Geleneği
Ütopya kavramının Çincedeki karşılığı wutuobangdır (乌托邦 vutuobañ)
ve bu terimi Yan Fu (嚴復 1854–1921) Thomas Henry Huxley’nin (18251895) Evrim ve Etik adlı eserinin çevirisini yaparken yeni bir kavram olarak
tanıtmıştır. (Wang 2020: 55) Wutuobang kelimesini oluşturan imler tek tek
incelendiğinde, Yan Fu’nun ütopya kelimesi için aslına yakın bir karşılık
bulmayı başardığı görülmektedir. Wu (乌) imi “yok, var olmamak” anlamına,
tuo (托) imi “bağlı olmak, dayanmak” anlamına, bang (邦) imi ise “ülke,
devlet” anlamına gelmektedir. (Zdict.net) Bu imlerden hareketle wutuobangın
dayanağı olmayan, gerçekte bir karşılığı bulunmayan soyut bir mekân veya
devlet tasviri olduğu sonucuna varabiliriz. Fakat Yan Fu, her ne kadar bu
kavramı Çinceye kazandırırken yukarıdaki imleri uygun görse de ütopyanın
“hayali ve ulaşılması zor kurgusal bir dünya olduğunu reddederek, aksine
ütopyayı her toplumun ulaşması gereken bir ideal olarak görmeyi” tercih eder.
(Wang 2020: 55)
Araştırma Görevlisi, Ankara Üniversitesi,
[email protected]
Çin’in ütopyası, genellikle bireyden ziyade toplumun kolektif iyiliğine,
ahlaki değerlere ve sosyal uyuma odaklanmaktadır. Bu durum, Çin düşünce
yapısının önemli bir parçası olan Konfüçyüsçü ve Daocu (Taocu) felsefi
akımların etkisi altında şekillenmiştir. Bu çerçevede, Çin ütopya edebiyatını
incelerken, kavramın içeriğinin Batı ile kıyaslandığında nasıl farklılaştığını
anlamak için kültürel ve felsefi arka planı göz önünde bulundurmak önemlidir.
Çin'de ütopya, ideal bir toplum düzeni tasavvurunu yansıtırken, Batı'nın bireyi
esas alan ve genellikle maddi refaha odaklanan yaklaşımından ayrılmaktadır.
Bu farklılık, ütopyanın kültürel ve tarihsel bağlama göre nasıl farklı biçimler
alabileceğinin çarpıcı bir örneğini sunmakta ve Çin ütopya edebiyatının
incelenmesini oldukça ilginç kılmaktadır.
Zhou Liyan’e göre (2007: 16-17) sosyal yapı ve ekonomik sistemlerin
farklılıkları, Doğu ve Batı ütopyalarının ideal toplumları hayal etme biçiminde
belirgin ayrılıklara yol açmaktadır. Batı’da Antik Yunan şehir devleti
sisteminin gelişmesi, kapitalizmin filizlenmesi, 14. ve 15. yüzyıllardaki
coğrafi keşifler ve denizaşırı ticaretin genişlemesi ile modern demokrasi
idealleri de giderek sistematikleşmiştir. Bu nedenle, Batı’nın ütopya
düşünürleri ideal toplumları inşa ederken; şehir devletinin veya ulusun iktisadi,
hukuki, ticari ve sosyal düzenlemelerini planlamaya odaklanmışlardır. Ancak
bireyin yaşamı, aile ya da sosyal ilişkiler gibi konularda düzenlemeler
yapmaktan kaçınmışlardır. Batı ütopyalarının çoğu temelde siyasi ve
ekonomik yapılarla ilgilenmiş, sıradan insanların günlük yaşamları ve sosyal
ihtiyaçları üzerinde durmamıştır. Öte yandan, antik dönemden itibaren tarım
ekonomisinin kısıtlamaları ve Konfüçyüsçü ahlak felsefesinin baskısı altında
şekillenen insan ilişkilerinin bir sonucu olarak; Çin’in klasik ütopyaları
devletin siyasi, hukuki ve idari organizasyonlarından ziyade, bir "eylemsizlik"
(无为) dünyası olarak tasarlanmıştır. Bu dünyada savaş, sömürü ve baskı
yoktur; insanlar doğal, eylemsiz, huzurlu ve kendi halinde bir yaşam sürerler.
Çin’in ütopyaları genellikle insan ilişkilerinin ön planda olduğu, düzenli,
ahlaklı ve kendi kendine yetebilen insanların cenneti olarak tasvir
edilmektedir.
Batı’nın ütopya tasavvuru ve biçimiyle uyumsuzlukları bulunması
sebebiyle, Çin’in ütopya geleneğine sahip olmadığı sonucuna varmak doğru
olmayacaktır. Çin’in daha çok etik/ahlak, insanlar arası ilişkiler ve değer
yargıları üzerine kurduğu ütopya geleneğinin, Batı’nın ütopyasından içerik
156
olarak ayrılsa da ve tarih boyunca Batı’daki kadar sistematik biçimde
ilerlemese de sağlam bir dayanaktan evrildiği gerçeği yadsınamaz.
Çin’in ütopya edebiyatı incelendiğinde de aynı ütopya anlayışındaki gibi
sistemsiz bir ilerleme hali dikkatimizi çekmektedir. Antik dönemden
günümüze kadar farklı alanlardaki metinlerin içerisine serpiştirilmiş halde
karşımıza çıkan ütopyalar, ancak Qing Hanedanı Dönemi’ne gelindiğinde
bilinçli bir şekilde kaleme alınmaya başlanacak ve ütopya edebiyatı artık bir
edebi tür olarak karşımıza çıkacaktır.
Konfüçyüs’ün (孔子) "Büyük Birlik Toplumu" (大同社会) ve Lao Zi'nın
(老子) Küçük Ülke, Az Nüfus (小国寡民) gibi metinleriyle başlayan Çin
ütopyasının, Tao Yuanming'in(陶渊明)Şeftali Çiçeği Bahçesi (桃花源记)
eseriyle bir anlatı modeli kazandığı görülür. Bu eser, Çin ütopya edebiyatında
bir dönüm noktası oluşturur ve "geriye bakma (eskiye özlem)" (向后看)
modelinin bir örneği olarak kabul edilir. Kuzey Song Dönemi’nden Wang
Yuancheng'in ( 王 禹 偁 ) Deniz İnsanlarının Ülkesi ( 海 人 国 ), Qing
Hanedanı'ndan Li Ruzhen'ın (李汝珍) Jing Hua Yuan (镜花缘) ve Liu E'nın
(刘鹗) Lao Can’ın Gezi Kayıtları (老残游记) gibi eserleri de bu geleneği
sürdürerek Çin ütopya edebiyatının zenginliğini ve çeşitliliğini ortaya koyar.
(Zhou 2010: 8)
Çalışmanın bundan sonraki bölümünde Qing öncesi dönem (Klasik
Dönem), Qing Dönemi (1644-1911), modern dönem (1919-1949) ve çağdaş
dönem (1949-günümüz) başlıkları altında Çin’in ütopya edebiyatı
incelenecektir.
Qing Öncesi Dönem’de Ütopya
Kültürel ve psikolojik etkenler göz önünde bulundurulduğunda
ütopyaların doğuşu, Çinlilerin derin hayal kırıklıklarıyla bağlantılıdır. Bu
durum, dayanılmaz hale gelen yaşam koşullarının değiştirilmesi ihtiyacının
bir yansıması olarak tanımlanabilir. Çin ütopyasının klasik anlayışı, yönetim
ve yasal düzenlemeler yerine; müdahale etmeme ilkesi olan "eylemsizliğe"
dayalı bir dünya tasavvuruna odaklanmaktadır. Bu ütopyada savaş, sömürü ve
baskı yoktur; düzen, ahlaki öz-disiplin ve doğal, huzurlu bir kırsal yaşam öne
çıkar.
Bu dönemin ilk ütopya örneği olarak kabul edebileceğimiz Şiirler
Klasiği’nde (诗经) tarım işçilerinin sömürü ve baskı altındaki inlemeleri
157
şiirsel bir biçimde ele alınmıştır, bu da onların “mutluluk diyarı”na ulaşma
arzularını ifade etmektedir. Sıçan ( 硕鼠 ) adlı bölümde fareler gibi halkı
kemiren hükümdarların yönetimi altında, halkın “mutluluk diyarı”na ulaşmayı
umut etmekten başka şansı olmadığından bahsedilmektedir. (Qin 2017: 13-14)
Meng Erdong’a göre (2005: 42) o dönemin kölelik sisteminde bu tarz bir umut,
şüphesiz sadece bir hayaldir fakat bu hayal, dayanılması güç gerçek yaşam
üzerine kurulmuştur ve sadece tarım işçilerinin hoşnutsuzluklarını
yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda da bir teselli sunmaktadır.
Konfüçyüs’ün Büyük Birlik Toplumu (大同社会) ideali ise, zamanının
ütopyası olarak kabul edilmektedir. “İnsan karakterinin doğa temelinden
henüz ayrılmadığı Beş Hükümdar Dönemi’nde, toplumsal ve siyasi yapı,
eşitlik ilkesine dayanan “Ortak Göğün Altı” (公天下) adıyla anılmış, sistemin
uygulandığı topluma ise “Büyük Birlik Toplumu” adı verilmiştir. Bu yapıda
hem siyaset hem de toplum ilkel dönemin doğallığını içinde barındırmaktadır.
Bu sistem; toplumda beraberlik ve eşitliğin hâkim olduğu, halkın başında
onlara hükmeden bir hükümdar yerine halkına örnek olan bir liderin
bulunduğu, liderin sahip olduğu hak ve özgürlükleri halkıyla paylaştığı
adaletli bir yapıya sahiptir.” (Ünal Chiang 2020:458-459)
Lao Zi'nın Daodejing (道德经) eserinin sekseninci bölümünde yer alan
"Küçük Ülke, Az Nüfus"ta (小国寡民) da ütopya anlayışına dair bir örnek
görülebilmektedir:
Ülke küçük, nüfus az olsun.
Sayısız araç gereç olsun ama kimse kullanmasın.
İnsanlar ölümü ciddiye alsın ve kimse uzağa gitmesin.
Gemileri ve arabaları olduğu halde kimse binmesin.
Zırhları ve silahları olduğu halde kimse kullanmasın.
Halk yine ipleri bağlayarak kullandıkları zamanlara dönsün.
O zaman yiyecekler lezzetli, giysiler güzel, evler güvenli, gelenekler
kutlu olur.
Komşu ülkeler uzaktan görsün birbirini,
Tavuk ve köpek sesleri uzaktan duyulsun,
Ama halklar yaşlanıp ölünceye dek, birbirine gidip gelmesin.
(Ünal 2022: 304)
158
Lao Zi, mevcut düzene olan tepkisini, bir ütopya metniyle kaleme almayı
tercih etmiştir. Her türlü teknoloji mevcut olmasına rağmen insanların bunları
kullanmaması gerektiğini savunmuş, farklı halkların birbirleriyle ilişkilerini
kısıtlamıştır. Çünkü Lao Zi’ya göre yaşadığı dönemin en büyük sorunu
değişen dünyanın beraberinde getirdiği “bolluk” ve “ulaşılabilirlik”tir. Bu iki
etkenin toplum içerisinde huzursuzluk yaratabileceğini öngörmüş ve “aşırı
istek, aşırı beklenti, aşırı irade, aşırı özgüven ve aşırı müdahalenin olmadığı
sade ve doğanın (Dao’nun) düzenine en yakın yaşam tarzını” (Ünal 2022: 306)
önermiştir. Lao Zi’nın ütopya anlayışının sonraki dönemlerde de yazarları
etkilediğini söyleyebiliriz. “Halk yine ipleri bağlayarak kullandıkları
zamanlara dönsün” ifadesi, “geriye bakma (eskiye özlem)” modelinin aslında
başlangıcıdır.
Tao Yuanming'in Şeftali Çiçeği Bahçesi adlı eseri de Lao Zi’nın ütopya
düşüncesinin bir devamı olarak, “geriye bakma (eskiye özlem)” modelinin
örneğini sunmaktadır. Şeftali çiçeği bahçesi bir grup insanın toplumdan
kendini soyutlayarak huzurlu bir şekilde yaşadığı hayatı anlatmaktadır.
Tarlalarda içiçe geçmiş patikalar, birbirinin köpek ve horoz sesini
duyabilecek uzaklıktaki küçük evler,
Bahçede dolaşan insanlar, tarlada çalışan işçiler, kadın ve erkeklerin
üzerindeki kıyafetler;
Tıpkı bahçenin dışındaki dünyada yaşayanlar gibiydiler.
Burada yaşlılar ve çocuklar mutlu, hayat keyifliydi. (Ünal Chiang
2019: 41)
Tao Yuanming, Doğu Jin Hanedanlığı'ndan Liu Song Hanedanlığı'na
geçiş döneminde yaşamıştır. Sık sık savaşların yaşandığı bu dönemde
yaşadıklarından bunalınca inzivaya çekilerek tarım yapıp doğada yaşamaya
başlamıştır. Ömrünün sonlarına doğru ideal toplum anlayışı daha da
derinleşmiş ve savaş, baskı ve sömürünün olmadığı ideal bir cennet yani bir
şeftali çiçeği bahçesi hayal etmiştir. (Meng 2005: 44) Tao Yuanming’in
yarattığı bu dünya; Taocu düşüncenin insan için en uygunu bulduğu doğal ve
ideal yaşam biçimidir. (Ünal Chiang 2019: 40)
Birçok araştırmacıya göre (Meng 2005:45, Qin 2017:15, Zhang, Wang
2008: 138) Tao Yuanming’in ütopyası Çin’in ütopya edebiyatının temel
taşlarındandır. Sonraki dönemlerde birçok yazar huzurlu bir dünya aramak
için yola çıkmış ve kendi şeftali çiçeği bahçesini yaratmıştır. Kaleme aldıkları
159
ütopyaların Tao Yuanming’inkinden tamamen sıyrıldığını söylemek zordur,
karanlık gerçeklikten hoşnutsuz olan insanların huzurlu ve sakin Şeftali Çiçeği
Bahçesi’ni düşünmeleri gayet olağan bir durumdur. Bu bahçe insanların
sıkıntılarından kurtulmaları, kaygılarını unutmaları, huzur ve rahatlık
arayışları için adeta bir manevi yuva haline gelmiştir. “Çin edebiyat tarihinde,
süregelen ve kesintisiz bir Şeftali Çiçeği Bahçesi kompleksi oluşmuştur
denebilir.” (Meng 2005: 45)
Qing Dönemi’nde Ütopya
Qing Hanedanı Dönemi’nde ütopya anlayışının da ütopya edebiyatının
da daha bilinçli bir şekilde ele alınmaya başladığını söyleyebiliriz. Özellikle
Birinci Çin-Japon Savaşı’ndan (1894–1895) sonra kendini güvende
hissetmeyen ve değişimin elzem olduğunu düşünenlerin sayısı arttıkça,
geleneksel yöntemlerin yeni dünyaya uygun olmadığını fark etmek de
kolaylaşmış, nihayetinde “reform” ve Batılılaşma daha çekici hale gelmiş,
ütopya edebiyatı da tam bu noktada farklı bir boyut kazanmıştır.
Geng’a göre (2008: 179-180), Geç Qing Dönemi’ndekiler için “yeni
medeniyet” anlayışı, Batı'dan örnek alınan ancak Batı'yı aşan bir şeydir çünkü
gerçekte emperyalist ve kapitalist Batı ile Çin arasında büyük bir fark vardır.
Batı'nın iddiaları ve gerçek eylemleri arasında çelişkiler bulunmaktadır.
Çinlilerin Batı hakkındaki anlayışları derinleştikçe (bizzat oraya giderek
edindikleri gözlem ve deneyimlerle), romantik bir ütopya olarak Batı'nın
hayali solmaya başlamış ve “yeni medeniyet” arzusu olan Çinliler, bu
medeniyetin gerçek dünyada henüz tam anlamıyla “etle kemikleşmediğini”
fark etmişlerdir ve Çin’in ütopyası aydınlanmacı kültürel ve politik
mücadelenin savaş alanı haline gelmiştir.
Bu sebeple Qing Dönemi’ndeki ütopya edebiyatının da tam olarak Batı
ile doğru orantılı gittiği söylenemeyecektir. Qing öncesi dönemde bahsi geçen
Datong düşüncesinden hareketle "Batıyı aşan Konfüçyüsçü ütopya (超西方
的儒家乌托邦)" (Zhu 2014:211) türü ortaya çıkmıştır. Bu türde yazılmış
eserler arasında Kang Youwei'in (康有为) Datong Shu (大同书) eseri, Liang
Qichao'ın (梁启超) Yeni Çin'in Gelecek Kayıtları (新中国未来记) eseri, Wu
Jianren'ın (吴趼人) Yeni Taş Kayıtları (新石头记) eseri, Lu Shi'e'nın (陆士
谔) Yeni Çin (新中国) eseri vb. sayılabilmektedir.
Konfüçyüsçü ütopya romanlarından en ön plana çıkanı Kang Youwei'in
Büyük Birlik Kitabı’dır. Zhou Liyan’e göre (2007:32) Kang Youwei, bu
160
eserde, geleceğe yönelik bir dünya vatandaşlığı bilincini detaylı bir şekilde ele
almıştır. Bu tür bir ütopya düşüncesi, ahlaki ve toplumsal ilerlemenin teknik
ve ekonomik gelişmelerle harmanlandığı bir vizyon sunmuştur. Bu vizyon,
yüzyıllar boyunca Çin düşüncesi ve ruhunu derinden etkileyen güçlü bir
düşünce olarak kendini kanıtlamıştır. Ayrıca, dünya vatandaşlığı ve
gelecekçilik perspektifiyle "eşitlik" kavramını öncelikli bir ilke olarak
benimsemiş ve evlilik ile aile sistemlerinin kaldırılması gibi radikal tasarımlar
önermiştir. Kang Youwei, insan doğası, birey özgürlüğü ve insan ruhunun
sağlıklı ilkelerine dayanan modern kavramları kullanarak hem Batı
ütopyasından beslenmiş hem de Çin'in klasik ütopyası olan Şeftali Çiçeği
Bahçesi tarzı geleneksel vizyonu aşmıştır. Böylece bu eser, "Çin’in Büyük
Birlik düşüncesinin en kapsamlı bölümünü" oluşturmuş ve "Büyük Birlik
düşüncesinin en çekici taslağı" olarak kabul edilmiştir.
Özellikle geç Qing Dönemi’nde ütopya türleri genişlemiş ve isminde
“yeni” kelimesini barındıran Konfüçyüsçü ütopya eserlerinin yanında,
bilimkurgu türüne girebilecek ve genelde isminde “gelecek” kelimesine yer
verilmiş çeşitli eserler de kaleme alınmıştır.
Bu dönemde yazılan ütopya türündeki bilimkurgu romanlarından bazıları
Hui Xuezi’nın (悔学子) Geleceğin Eğitim Tarihi (未来教育史) eseri, Chun
Fan’ın (春颿) Geleceğin Dünyası (未来世界) eseri, Xiao Ran Yu Sheng’ın
(萧然郁生) Ütopya Notları (乌托邦游记) eseri, Huang Jiang Diao Sou’un
(荒江钓叟) Ay Kolonisi (月球殖民地) eseridir.
Çin'in ilk bilimkurgu romanı olan Ay Kolonisi’nde, ana karakter yüksek
teknolojili bir araç olan büyük bir balonla yaptığı keşif yolculuğunda, her
adada Çin'den esinlenmiş toplumlarla karşılaşır. Bu keşif yolculuğunda
ziyaret edilen adalar, Çin toplumunun birer minyatürü gibidir ve yazar Huang
Jiang Diao Sou, bu toplumlar aracılığıyla gerçekliğe yönelik eleştirilerini dile
getirir. Bu eserdeki ay, uzaydaki "şeftali çiçeği bahçesi" olarak kurgulamıştır.
Aydaki bu hayali toplum, medeni bir toplumun somutlaşmış hali gibi
görünmektedir ve yazarın gerçekliği değiştirme arzusunu temsil eder. Bu
anlatı, geç Qing Dönemi bilimkurgu romanlarında benzersiz bir edebi
manzara yaratır ve "uzak diyar" ütopyası olarak bilinen, yazarın ideal
toplumunu yansıtan bir ütopya olarak öne çıkar. (Dou 2015: 20)
Qing Dönemi’ndeki ütopya edebiyatı, toplumsal ve kültürel
dönüşümlerin etkisiyle zenginleşen ve çeşitlenen bir tür haline gelmiştir.
161
Batılılaşma ve reform hareketlerinin getirdiği yeni fikirler, geleneksel
Konfüçyüsçü ütopya düşüncesiyle harmanlanarak, özgün ve karmaşık bir
ütopya anlayışının doğmasına yol açmıştır. Bu dönem yazarları aynı zamanda
bilimkurgu türüne de önemli katkılar yapmışlardır. Ütopya tarzı bilimkurgu
romanları, teknolojik ilerlemelerle toplumsal eleştirileri birleştirerek,
okuyuculara hem hayal gücünü genişleten hem de düşündüren anlatılar
sunmuştur. Bu bağlamda, geç Qing Dönemi ütopya edebiyatı hem geleneksel
değerlerin hem de modern düşüncelerin bir araya geldiği, yenilikçi ve ilham
verici bir dönemi temsil etmektedir.
Modern Dönem’de Ütopya
Qing Dönemi’ndeki ütopya yazımı, Çin’de modern dönemin başlangıcı
olan 4 Mayıs Hareketi ile doğrudan ilişkilidir. Yukarıda bahsi geçen birçok
yazarın kaleminden çıkan ütopya ve bilimkurgu romanları, 4 Mayıs
Hareketi’nin düşünsel arka planını etkilemiştir. Neticede daha iyi dünya
düzeni hayaliyle kaleme alınan bu eserler, gençlerin ve aydınların gerçek
hayattaki beklentilerinin artık bir an önce gerçekleşmesi gerektiği hissiyatını
da güçlendirmiştir.
Çin'in modern dönemdeki ütopyaları, genellikle insanların gerçekliği
aşma ve ideallerini gerçekleştirme arzularını ve beklentilerini yoğun bir
şekilde taşımaktadır. Çin'in sorunlarının ciddiyeti, insanların gerçeklikten
kaçmasına izin vermemektedir. Hatta uzak geleceğe dair vizyonlar bile
gerçeklikle yakından ilgilidir ve genellikle "tek bir hamlede başarıya ulaşma"
eğilimindedir. (Geng 2008: 176)
Bu dönemde ütopya hayalleriyle dolu bilimkurgu romanlarından ziyade,
dönemin özelliklerini ve sosyal gerçekliği yansıtan eserlere daha çok ihtiyaç
vardır. Bu nedenle, sadece ütopya türündeki bilimkurgu romanlarının sayısı
sınırlı kalmamış, aynı zamanda bilimkurgu yaratıcılığının kendisi de oldukça
zayıflamıştır. Gu Junzheng'ın (顾均正) eserleri, Xu Dishan'ın (许地山) Demir
Balığın Solungaçları (铁鱼的腮) eseri ve Lao She'nın (老舍) Kedi Şehri
Kayıtları (猫城记) gibi bazı mükemmel eserler ortaya çıksa da, gerçekçilik
akımının ana eğilim olduğu ve sürekli savaşların olduğu genel ortamda
bilimkurgu romanlarının sesi oldukça zayıftır. Bu türün ötekileştirilmesi ve
yavaş gelişmesi kaçınılmazdır. (Dou 2015: 23)
Sonuç olarak, Çin’in ütopya edebiyatının en sönük geçtiği dönemin
modern dönem olduğunu söyleyebiliriz. Toplumsal gerçekler ve uyanış telaşı
162
arasında sıkışmış yazarlar gerçekçilik akımından kopamamışlar ve halkın
siyasi ve ekonomik sıkıntılarını kaleme alırken, şahit oldukları gerçek durum
ve manzaralardan yararlanmayı tercih etmişlerdir. Amaç yine ideal bir dünya
yaratmak olsa da edebi olarak kullandıkları araç, hayali şeftali çiçeği bahçeleri
değil, en alt tabakanın yaşadığı köhne mahalleler olmuştur.
Çağdaş Dönem’de Ütopya
Çağdaş döneme gelindiğinde Çin’in ütopya edebiyatı yeniden atılım
gerçekleştirmiştir. Stabil bir siyasi düzeninin gelişiyle beraber yeni ütopya
arayışları ortaya çıkmış, ilerleyen dönemlerdeki teknolojik gelişmelerle de
birlikte özellikle ütopya türündeki bilimkurgularda artış olmuştur.
Ütopya edebiyatının bilimkurgu unsurlarıyla birleşerek büyük bir tür
haline gelmesi, olgunlaşan bu türün Çin'e ulaşmasını sağlamıştır ve Çin
özelliklerini taşıyan ütopya tarzı bilimkurgu edebiyatı ortaya çıkmıştır. Geç
Qing Dönemi’ndeki bilimkurgu çevirilerinden Çin’in yerel bilimkurgularına
kadar, ütopya türü daima ana damarlardan biri olmuştur. İlk ütopya eserleri,
geç Qing Dönemi aydınlarının güçlü ulus hayalleri ve endişeleriyle doludur.
Savaş Dönemi bilimsel yazınlarındaki ütopya söyleminin eksikliği, hayal
gücünün yerini gerçekçilik akımına bıraktığını kanıtlamaktadır. 80'lerin
bilimkurgu romanları ise, sosyal yaşamı tasvir etme eğilimiyle distopyanın ilk
belirtilerini göstermektedir. 90'lardan bu yana çeşitlenen ütopyalar ise daha
karmaşık ve derin anlamlar taşımaktadır. (Dou 2015:19)
Li Yan’e göre (2018:128-129) Çin’de çağdaş ütopya çalışmaları iki ana
döneme ayrılmaktadır. İlk dönem, devletin kuruluşundan Kültür Devrimi'ne
kadar olan süreyi kapsamaktadır. Bu dönemde akademik çevreler, sosyalist
ütopya düşüncelerini araştırmıştır. Sovyetler Birliği'nin etkisi altındaki Çinli
bilim insanları, ütopyanın gerçek dünyadaki olasılıklarını ve anlamını siyasi
pratik açısından incelemişlerdir ancak bu araştırmaların kavramları ve bakış
açıları oldukça sınırlı ve tek yönlüdür. İkinci dönem ise 1976'dan günümüze
kadar devam etmektedir. 20. yüzyılın sonlarından itibaren Batı ütopya üzerine
yeniden düşünmeye başlamış ve araştırmaların içeriği zenginleşmiştir.
Disiplinlerarası sınırlar aşılmış; politikadan sosyolojiye, tarihten felsefeye,
psikolojiden kültürel çalışmalara, estetikten edebiyata ve anlatıbilime kadar
geniş bir yelpazede çalışmalar yapılmıştır. Çin de bundan etkilenmiş ve son
20 yılda çok sayıda araştırma ortaya koymuştur.
163
Dou Fangfang (2015: 30-48) Çin’inin yeni nesil bilimkurgu romanlarını
dört ana başlıkta incelemektedir. Bunlar; bilimkurgu ütopyası, bilimkurgu
anti-ütopyası, bilimkurgu distopyası ve bilimkurgu e-topyasıdır. 20. yüzyılın
90'larından itibaren Çin bilim kurgu yazarları, Batı bilim kurgu edebiyatının
etkisi altında "yaratılış bilinci" geliştirmeye başlamışlardır. Bu yazarlar,
metinlerinde teknolojik olarak ileri bir toplum inşa etmişler ve bu ütopya
toplumu, geleneksel ütopyanın kapalılık ve ideallik özelliklerini sürdürürken,
90'lı yılların ruhu ve sosyal gerçekliğiyle sıkı bir şekilde bütünleşmiş, belirgin
dönem özellikleri sergilemeye başlamıştır. Bilimkurgu ütopyası
örneklerinden bazıları; Zhao Haihong'un (赵海虹) Yongbu Diao (永不岛)
eseri, Chi Hui'in (迟卉) Sonsuz Topraklar (无穷无尽的大地) eseri, Liu
Cixin'in (刘慈欣) Mikro-Dönem (微纪元) eseri, Pan Haitian'in (潘海天)
Ebedi Yaşam Adası (永生的岛屿) gibi eserleridir.
Çin’in bilimkurgu anti-ütopyası romanlarındaki en dikkat çekici fark,
ütopya romanlarında mükemmel bir toplum inşa edilirken, anti-ütopya
romanlarında mükemmel gibi görünen ama aslında öyle olmayan bir toplum
inşa edilmesidir. Yani bu romanlardaki kişiler kendilerini "rüya" gibi ideal bir
yerde sanarken, aslında "kabus" gibi gerçek bir yerde yaşamaktadırlar. Bu
türün örnek eserleri; Wang Jinkang'ın (王晋康) Karınca Yaşamı (蚁生) eseri,
Liu Weijia'nın (刘维佳) Cennete Bak (来看天堂), Kule Altındaki Kasaba (高
塔下的小镇) eserleri ve Han Song'un (韩松) 2066 Yılının Batı’ya Yolculuğu
(2066 年之西行漫记) gibi eserleridir.
Dünya çapında yaşanan ekonomik krizler ve iki dünya savaşının insanlığı
derin sıkıntılar içinde bırakmasıyla ortaya çıkan distopya romanları, Çin’deki
bilimkurgu distopyalarına da ilham vermiştir. Bu tür, belirgin bir şekilde antiotoriter ve anti-teknolojik özellikler taşımaktadır, yeni nesil bilim kurgu
yazarlarının en çok önem verdiği, en büyük başarıları elde ettiği ve en fazla
sayıda eser ürettiği tür, bu türdür. Liu Cixin'in (刘慈欣) İnsanlığı Desteklemek
(赡养人类), Yutucu (吞食者), Üç Cisim Problemi (三体) serisi, Han Song'un
(韩松) Kızıl Okyanus (红色海洋), Vatanım Rüya Görmez (我的祖国不做梦)
eserleri, Ma Boyong'un (马伯庸) Sessiz Şehir (寂静之城) gibi eserleri en
dikkat çeken romanlardır.
E-topya 1 türünün ortaya çıkışından sonra Siberpunk romanları,
1980'lerin çeviri furyası sırasında kademeli olarak Çin'e giriş yapmıştır.
1
E-topya terimi, 21. yüzyılda Amerikalı bilim insanı William J. Mitchell tarafından ortaya
atılmıştır. Bu terim, ağ bilgi toplumunun ve siber uzayın oluşumuyla, bilim kurgu
164
Bilgisayar teknolojisi 1960'ların başından itibaren yabancı ülkelerde
olgunlaşmasına rağmen, Çin’de 1990'larda hala az sayıda insan tarafından
bilinmektedir. Kültür Devrimi Dönemi’nde doğan bilimkurgu yazarları,
bilgisayar ağlarının toplum ve insanlar üzerindeki büyük etkisini
deneyimlememiş ve ana akım kültüre karşı "punk" ruhunu hayal bile
edememişlerdir. Bu nedenle, Çin'in siberpunk romanları Batı'dakilere göre
yaklaşık 20 yıl gecikmeyle ortaya çıkmış ve bugüne kadar sınırlı ve zayıf bir
gelişim göstermiştir. Çin’in bilimkurgu e-topyasının temsilci eserleri arasında
Xinghe'nın (星河) İnternette Düello (决斗在网络) eseri, Wu Yan'in (吴岩)
Mouse Pad ( 鼠 标 垫) eseri, Yang Ping'in ( 杨 平 ) MUD - Hacker Olayı
(MUD——黑客事件) eseri, Chi Hui'in (迟卉) Dönenlerin Yolu Yok (归者无
路) eseri, Yang Lai'ın (杨来) Figür Oyuncakların Şehri (玩偶之城) eseri ve
La La'nın (拉拉) Çevrimdışı (掉线) gibi eserleri bulunmaktadır. Bu romanlar
Çin bilimkurgu türünü zenginleştirmiş olsa da yabancı ülkelerdeki aynı temalı
eserlerin düşünsel ve sanatsal derinliğine henüz ulaşamamıştır.
Çağdaş dönemde ütopya ve bu bağlamda ortaya çıkmış bilimkurgu
edebiyatı eserlerinin her biri Batı’da alışık olmadığımız konu ve kişileriyle
farklı bir ütopya dünyası sunmaktadır. Bu sebeple çalışma içerisinde hangi
eserin özetine yer verileceğinin kararı verilememiş ve yukarıda bahsi geçen
temsilci eserler daha sonraki çalışmalarda detaylı eser incelemeleri yapılmak
üzere bir kaynak olarak sunulmuştur.
SONUÇ
Çin ütopya edebiyatı, yüzyıllar boyunca toplumsal ve kültürel
dinamiklerle şekillenerek özgün bir yol izlemiştir. Qing öncesi dönemde
Konfüçyüsçü ve Daocu düşüncelerin etkisi altında gelişen ütopya anlayışı,
doğal bir yaşam tarzını destekleyen ve geçmişi idealize eden metinlerle
kendini göstermiştir. Qing Dönemi’nde ise Batı’daki gelişmeler ve reform
hareketlerinin etkisiyle, ütopya edebiyat yazımı daha bilinçli ve sistematik bir
romanlarında yeni bir ütopya türü olarak karşımıza çıkar. Terim, 1980'lerde gelişen
"Siberpunk" alt türüne dayanmaktadır. Siber, biyogenetik teknolojilerle insan kontrolünü
veya insanların makineleşmesini ifade ederken, punk toplumsal sistemlere karşı direnen
çağdaş kültürel isyancıları temsil etmektedir. 1980'lerde yazar Gardner Dozois, bilgisayar
otomasyonunun hâkim olduğu bilim kurgu romanları için "siberpunk" terimini kullanmıştır.
2001'de Mitchell, "E-topya" adlı kitabında, dijital çağda insanları, bilgisayarları ve bilgi
kaynaklarını bir araya getiren küresel bilgisayar ağının sanal uzayını E-topya olarak
tanımlamıştır. (Dou 2015: 46)
165
hale gelmiştir. Bu dönemde yazılan eserler, Batı’dan esinlenmiş fakat Çin’in
özgün kültürel ve felsefi özellikleriyle yeniden şekillendirilmiş ütopyalar
sunmuştur. Modern döneme gelindiğinde, gerçekçilik akımının ve toplumsal
eleştirilerin ön plana çıktığı bir evreye girildiği için ütopya edebiyatı,
savaşların ve toplumsal değişimlerin de etkisiyle, daha geri planda kalmıştır.
Ancak çağdaş dönemde, teknolojik ilerlemelerin etkisiyle, ütopya edebiyatı
yeniden canlanmış ve çeşitli alt türlerle zenginleşmiştir. Bu dönemde, ütopya,
anti-ütopya, distopya ve e-topya gibi farklı temaları işleyen bilimkurgu
eserleri, Çin’in toplumsal ve kültürel meselelerine dair derinlemesine analizler
sunmuştur.
Çin ütopya edebiyatının evrimi, toplumsal ve kültürel bağlamların ütopya
kavramını nasıl şekillendirdiğini ve dönüştürdüğünü gösteren önemli bir
örnektir. Her dönemde farklı özellikler gösteren bu edebi tür, Çin’in tarihi ve
kültürel zenginliğini yansıtarak, okurlara Batı’dan farklı ütopyalar sunmaya
devam etmektedir. Çin ütopya edebiyatının gelecekte nasıl şekilleneceği ve
hangi yeni temalarla zenginleşeceği, bu alandaki çalışmaların ilgi çekici bir
araştırma konusu olmaya devam edeceğini göstermektedir.
166
KAYNAKÇA
Dou, Fangfang (2015). “中国新生代科幻小说的乌托邦建构 ” (Çin'in Yeni Nesil
Bilim Kurgu Edebiyatında Ütopya İnşası). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Liaoning Üniversitesi.
Geng Chuanming (2008). “清末民初“乌托邦”文学综论” (Qing Hanedanı Sonları ve
Cumhuriyet Dönemi Başlangıcındaki “Ütopya” Edebiyatı Üzerine Genel Bir
İnceleme). Zhongguo Shehui Kexue 4:176-190+208.
Li, Yan (2018). " 梦 想 叙 述的 多 角 度 阐 释 ——当 代 乌 托 邦 研 究 述 评 " (Rüya
Anlatısının Çok Yönlü Yorumu: Çağdaş Ütopya Araştırmalarına Bir Bakış).
Qilu Shifan Xueyuan Xuebao 33 (4):6.
Meng, Erdong (2005). “中国文学中的“乌托邦”理想” (Çin Edebiyatındaki “Ütopya”
İdeali). Beijing Daxue Xuebao 1:42-51.
Ünal, Gonca (2022). Yol ve Erdem. İstanbul: Can Yayınları.
Ünal Chiang, Gonca (2019). “Sırlar Öğretisi”. Eski Çin’de Yazın ve Düşünce. Ed.
Gürhan Kirilen. Ankara: Gece Kitaplığı. 31-46
Ünal Chiang, Gonca (2020). “Zhuangzi’nın ‘Varlığın Birliği Kuramı’nda Eşitlik
İlkesi,” Kaygı 19(I1): 445-463.
Qin, Yaya (2017). “中国式乌托邦的意象研究——以《桃花源记》、《人面桃花》
为 例 ” (Çin Tarzı Ütopya İmgeleri Üzerine Bir Araştırma: “Şeftali Çiçeği
Bahçesi” ve “Renmian Taohua” Örnekleri). Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi. Guizhou Üniversitesi.
Wang, David Der-wei, et al., editors (2020). Utopia and Utopianism in the
Contemporary Chinese Context: Texts, Ideas, Spaces. 1st ed., Hong Kong
University Press.
Zhang, Yan; Wang, Juan (2008). “西方世俗理念——乌托邦在中国” (Batı’nın
Dünyevi İdealleri: Çin’de Ütopya. Juece Yu Xinxi 8:138.
Zhou, Liyan (2007). “中国近现代小说的乌托邦书写” (Çin’in Modern ve Çağdaş
Romanlarında Ütopya Yazımı). Yayımlanmamış Doktora Tezi. Wuhan:
Huazhong Shifan Daxue .
Zhou, Liyan (2010). “中西乌托邦文化特征比较论” (Çin ve Batı Ütopyalarının
Kültürel Özelliklerinin Karşılaştırılması Üzerine). Ludong Daxue Xeubao
27(2):8-11.
167
Zhu, Jun (2014). “ 晚 清 儒 学 与 近 代 文 学 的 乌 托 邦 想 象 ” (Geç Qing Dönemi
Konfüçyüsçülüğü ve Yakın Dönem Edebiyatında Ütopya İmgeleri). Shehui
Kexue Jikan 3:211-216.
https://www.zdic.net/hans/%E4%B9%8C, 20 Mayıs 2024’te erişildi.
https://www.zdic.net/hans/%E6%89%98, 20 Mayıs 2024’te erişildi.
https://www.zdic.net/hans/%E9%82%A6, 20 Mayıs 2024’te erişildi.
168
ÇİNCE YAZILI ANLATIM DERS KİTABI
DEĞERLENDİRMESİ VE İÇERİK ÖNERİSİ
Tuğba AKGÜR
Lisans düzeyinde Çince yazılı anlatımda çoğunlukla güncel olmayan,
yetersiz ders araçlarının kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak Çince
öğrencilerinin yazılı anlatım becerisi başarı oranları diğer dil becerilerine
oranla daha düşüktür. Bu çalışmanın amacı, lisans düzeyinde Çince yazılı
anlatım ders araçlarının araç değerlendirme ölçütlerine uygun olarak
değerlendirilmesi ve bu değerlendirmelerden yola çıkarak ünite içeriği örneği
sunmaktır. Çalışmada belge analizi tekniği kullanılmıştır. Değerlendirme
tablosu Demir ve Ertaş (2014) ile Miekley (2005) çalışmalarında sunulan
değerlendirme ölçütlerinden yararlanılarak, evet-hayır yaklaşımına göre
analiz edilecek şekilde yeniden oluşturulmuştur. Yabancı dil öğretimi
alanında iki uzman görüşü alındıktan sonra son halini almıştır. Araç
değerlendirme ölçütleri genel değerlendirme, sözcük bilgisi, etkinlikler ve
etkinlik türleri olmak üzere dört ana başlık altında toplanmıştır. Araç
değerlendirme sonuçlarına göre, ders kitapları genel olarak etkinlik çeşitleri
ve sıklığı bakımından yetersizdir. Kitaplarda sözcük bilgisine yeterince önem
verilmemiştir. Öğrencileri çeşitli yazma stratejileri kullanmaya yönlendiren
tek kitap, süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olandır. Lisans düzeyinde
tüm işlevsel metin türlerinin öğretilmesi ve metin oluşturma sürecine daha çok
önem verilmesi yönündeki gereksinim ve beklentiler göz önüne alındığında,
yazılı anlatım derslerinde süreç-tür odaklı yaklaşımın kullanıldığı bir ders
içeriği önerilmiştir.
Bu çalışma, 2020 yılında Doç Dr. Gürhan Kirilen danışmanlığında hazırlanmış olan
“Gereksinim Çözümlemesine Dayalı Süreç-Tür Odaklı Çince Yazılı Anlatım Ders Aracı
Önerisi” başlıklı doktora tezinden üretilmiştir.
Dr. Öğr. Üyesi, Düzce Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Mütercim Tercümanlık Bölümü,
e posta:
[email protected], ORCID: 0000-0003-3595-8181.
Yazılı Anlatımda Araç Geliştirme
Yazılı anlatım öğretimi ders araçları, öğrencilerin yazma ve hedef dili
kullanma konusundaki kavrayışları için temel sağlamayı hedefler. Araçlar
genellikle yönlendirilmiş yazma için bir ön hazırlık olarak, ‘destekleyici’
(scaffolding) veya cümle düzeyinde pekiştirici alıştırmalar gibi bir dil odağı
sunmak için kullanılır (Macken-Horarik, 2002). Öğrencilere uyaran
oluşturmanın ve yazmaları gereken hedef dili anlamalarını sağlamanın
yanında araçlar, öğretmenlere ders etkinliklerini düzenlemelerinde yardımcı
olması amacıyla da kullanılmaktadır (Tomlinson, 2014, s. 391).
Hyland (2003), yazma öğretiminde ders araçlarının rolünü dört maddeyle
açıklamıştır:
Model: Hedef türde örnek tümceler ve metinler sunar.
Dil Desteği (scaffolding): Tartışmak, analiz etmek ve alıştırma yapmak
için dil örneklerinin kaynağıdır.
Referans: Çevrimiçi veya basılı bilgi açıklamaları ve ilgili dilbilgisi,
sözcük bilgisi veya üslup formlarına örnekler sağlar.
Uyaran: Yazmayı teşvik eden kaynaklardır. Genellikle basılı veya
internet metinleri içerir, ancak video, grafik veya ses kaydı gibi gerçek
nesne öğeleri de içerebilir.
Jolly ve Bolitho’ya göre (2011, s. 112), ders aracı tasarımı bir boşluğun
ya da mevcut ders kitabının öğrenme gereksinimlerini karşılayamaması veya
öğrencilerin belirli bir yazma yönünde daha fazla uygulamaya gereksinim
duyması durumlarının belirlenmesiyle başlamalıdır. Bu bağlamda, araç
tasarlamaya başlamadan önce kapsamlı bir gereksinim çözümleme yapmak
doğru bir adım olacaktır. Öğretmenler araç geliştirmede başlangıç noktaları
olarak kendi öğrenci gruplarının gereksinimlerini seçebilirler. Araç
geliştirmenin bir başka olumlu yönü de güncelliktir (Block, 1991). Jolly ve
Bolitho (1998), ders aracı geliştirme sürecini şu altı başlıkta özetlemişlerdir:
Belirleme: yeni hazırlanacak olan ders aracı yardımıyla çözülmesi
gereken sorunların öğretmenler ya da öğrenciler tarafından belirlenmesi.
Araştırma: dil, beceri ya da içerik bakımından gereksinim duyulan ya da
sorun yaşanan alanın araştırılması.
170
Bağlamsal Gerçekleştirme: uygun fikirler, bağlamlar ya da metinler
bularak, hazırlanacak olan yeni ders aracına bağlamsal gerçeklik
kazandırılması.
Eğitimsel Gerçekleştirme: uygun etkinlikler bularak araçların eğitimsel
olarak gerçekleştirilmesi ve kullanım için en uygun yönergelerin
yazılması.
Fiziksel Üretim: düzen, yazı tipi, görseller gibi unsurlar dikkate alınarak
araçların üretilmesi.
Kullanma ve Değerlendirme: ders araçlarının kullanımını takiben, daha
önce belirlenen amaçlara göre değerlendirilmesi.
Araç geliştirirken özgünlük, göz önünde bulundurulması gereken önemli
bir husus olmakla birlikte, özgün metinler her zaman iyi modeller olmayabilir.
Öğretmenler özgün metin seçerken zayıf yapılandırılmış metinleri ayıklamaya
özen göstermelidirler. Doğru uzunlukta, doğru düzeyde anlaşılır ve erişilebilir
bir kültürel referans derecesine sahip özgün metinler bulmak, özellikle
öğretmenlerin bunları en etkili şekilde kullanabilecek ilgili etkinlikler
geliştirmeleri çok zaman alabilir (Bell ve Gower, 1998). Ayrıca uygun özgün
metinlerin ulaşılabilir olduğu durumlarda bile bunları yaratıcı ve etkili bir
şekilde kullanarak öğrencilerin ilgisini çekmek ve bu aracın verimliliğini en
üst seviyeye çıkarmak, öğretmenler üzerinde büyük bir yük oluşturabilir
(Hyland, 2003, s. 93). Yine de uygun ders araçlarının bulunmadığı durum ve
koşullarda özgün ders aracı oluşturmak, öğretmenler için en etkili yol olarak
kabul edilir.
Özellikle yabancı dil öğreniminde araç kullanımına yönelik temel eleştiri,
kullanılan araçların tanıtım amaçlı olmaları ve belirli bir öğrenen grubunu,
kültür veya eğitim bağlamını hedeflememeleridir. Altan (1995, s. 59), öğretim
bağlamı ve ders kitabı arasındaki olası uyumsuzluğu dile getirirken, “Modern
ders kitaplarımız, çoğu yabancı dil öğrencisinin asla karşılaşmayacağı
durumlara dayanan eylemler ve işlevlerle doludur.” ifadelerini kullanmaktadır.
Bu uyumsuzluk durumu, zaten sınırlı olan Çince yazma öğretimi ders araçları
için de geçerlidir. Böyle durumlarda öğretmenler için kendi araçlarını
tasarlamak veya uyarlamak, kendi özel öğrenme ortamlarını göz önünde
bulundurarak ders araçlarındaki ‘uygunluk’ eksikliğinin üstesinden
gelmelerini sağlayabilir.
171
Çince Yazılı Anlatım Ders Araçları Genel Durumu
Çincenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi ders araçlarının sıklıkla
yayınlanmaya başlaması ancak 1990’lı yıllarda gerçekleşmiştir. Her ne kadar
İngilizce öğretiminde kullanılan araçlara kıyasla birçok yönden eksik sayılsa
da yine de mevcut ders araçlarının Çincenin yabancı dil olarak
öğretilmesindeki rolü önemlidir. Çince yazılı anlatım becerisinin gelişiminde
ders araçlarının en önemli görevi, öğretim içeriğini standartlaştırmak ve
sistematik hale getirmektir. Öğretim için çeşitli örnekler ve çok düzeyli, çeşitli
alıştırmalar sağlamanın yanında eğitsel bilgi ve yazma bilgisini açıklamak da
Çince ders araçlarının önemli işlevlerindendir (Xie, 2013, s. 9).
1970’li yıllarda Çincenin yabancı dil olarak öğretiminin yaygınlaşmaya
başlamasından itibaren uzun yıllar boyunca Çince dinleme-konuşma ve
okuma-yazma becerileri yeterince iyi koordine edilmeden, hatta bağlantısız
şekilde yürütülmüştür. Buna ek olarak dinleme-konuşma becerilerinin
gelişmesine öncelik verilirken, okuma-yazma becerilerine yeterli özen
gösterilmemiştir. Uzun süre boyunca bu koşullar, Çincenin hem
öğretilmesinde hem de öğrenilmesinde aşılması gereken bir zorluk olarak
kalmıştır. Buna bağlı olarak, yazılı anlatım ders araçları her zaman konuşma
ders araçlarından daha yetersiz olmuştur (Xie, 2013, s. 9). Çoğu öğretmen ve
akademisyen, Çince ileri seviye yazma öğretiminde öğrencilerin koşullarına
ve ilgi alanlarına uygun yazma öğretimi sağlayabilmek amacıyla, uygun konu
veya metinler seçerek derste kullanmanın uygulanabilir olduğuna
inanmaktadır. Böyle bir görüşün varlığı bile, bir anlamda, ideal ders
araçlarının eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Bir ders aracına bağlı
kalmamak öğretimi daha özgür ve esnek hale getirse de yazma öğretiminin
sistemli bir şekilde ilerlememesine de neden olabilir.
Yabancı dil olarak Çince öğretimi geçmişi İngilizceye kıyasla oldukça
kısa olması nedeniyle Çincenin yabancı dil olarak öğretilmesi konusunda
yapılan araştırma sayısı da sınırlı seviyededir. Dolayısıyla ileri düzeyde Çince
yazılı anlatım ders araçları üzerine yapılmış olan araştırmaların sayısı da daha
azdır. Bu alandaki araştırma sonuçlarının ortak noktası ise, yazılı anlatım ders
araçlarının çeşitli açılardan yetersiz olduğu yönündedir.
Feng Yan (2010), yabancı dil olarak Çince öğretimi yazma ders araçlarını
analiz ettiği çalışmasında, ders araçlarının az sayıda olduğu; konu seçiminin
uygulanabilirlikten uzak ve sıkıcı olduğu; yazma anlayış ve tekniğinin geri
kalmış ve tek tip olduğu sonuçlarına ulaşmıştır.
172
Chen Zuohong (2010), Çin’de 1998 yılından itibaren yayınlanan
yabancılara yönelik Çince yazma dersi araçlarının genel durumunu
araştırmıştır. Bu çalışmasında Chen, yazma becerisi eğitimi konusunda bazı
ilerlemeler kaydedildiğini ve birkaç Çince ders aracının beğenilerek
kullanıldığı fark etmekle birlikte, ders araçlarıyla ilgili birçok sorunun halen
varlığını koruduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu sorunlardan ilki, ders
araçlarındaki öğretim içeriğinin sistematik olmaması ve belirli bir amaca
yönelik yazma becerisi öğretiminden yoksun olmasıdır. İkinci büyük sorun ise,
örnek metinlerin ve uygulamaların monoton olması, çoğu ders aracında belirli
bir öğretim yaklaşımının bulunmamasıdır.
Zheng Yuanyuan (2012) Çin’de kullanılan yazma öğretimi ders
araçlarının sorunlarını incelemiş ve diğer araştırmalarla benzer sonuçlara
ulaşmıştır. Zheng’ın inceleme sonuçlarına göre yazma ders araçlarının çoğu
biçimsel (resmi) eğitime odaklanmıştır ve araçların dil kullanımına ilişkin
rehberliği sistematik bir tasarımdan yoksundur. Aynı zamanda araçlarda sınıf
ortamı eğitim gereksinimleri göz ardı edilmiş, öğretilen bilgilerin
içselleştirilmesi için öğrenmenin hemen ardından uygulama yapma düzeni
yetersiz kalmıştır. Bu sorunlara ek olarak öğretmen kitaplarının eksikliği,
öğretmenlerin dönem içi öğretim hedeflerini belirlemelerini zorlaştırarak
birleşik bir öğretim hedefi oluşturmayı imkânsız hale getirmektedir.
Chen Wenming (2011) yabancılar için hazırlanan eski ve güncel Çince
yazılı anlatım ders araçlarını karşılaştırmış, ders araçlarının belirli açılardan
gelişme göstermesine rağmen temelde içerik ve form açısından yaratıcılıktan
yoksun kalmaya devam ettiği sonucuna ulaşmıştır. Chen’a göre ders
araçlarının en belirgin sorunları;
Ders araçlarının formatı geleneksel biçimdedir ve medya araçları, internet
kaynakları neredeyse hiç kullanılmamakta, bu nedenle de öğrencilerin
gereksinimlerini karşılayamamaktadır.
Metin konularının çoğu öğrenciler için ilgi çekici değildir ve örnek
metinler genellikle gerçek hayattan uzaktır.
Zorluk seviyesinin bilimsel bir kontrolü olmamasının yanında, örnek
metinlerin sayısı ve uzunluğunun çok fazla olması; yeni sözcük öğretimi
ve sözcüklerin tekrarı konusunda kontrolsüzlüğü de beraberinde
getirmektedir.
Yazma alıştırmaları tekdüze ve kademeli ilerlemeden yoksun, verilen
ödevlerin amacı belirsizdir.
173
Özetlemek gerekirse, Çincenin yabancı dil olarak öğretimi son yıllarda
hızla yaygınlaşsa da Çince yazılı anlatım ders araçlarının koşulları birçok
ortak yönden yetersiz kalmaya devam etmektedir. Bu eksiklerin en belirginleri
yetersiz ders aracı sayısı ve çeşidi, seçilen metin türlerinin ve örnek metin
konularının gerçek hayatla bağlantısız olması, ders aracı içeriği ve tasarımının
geleneksel ve sıkıcı olmasıdır. Araçların sınıf içi öğretime uygun etkinlik
içeriğinin yetersiz olması, belirli bir yaklaşım veya sisteme göre
düzenlenmemiş olması ve son olarak görsel-işitsel medya, internet veya mobil
uygulamalarla ilişkilendirilmeyerek güncellikten uzak kalmış olması da en
belirgin sorunlar arasındadır.
Yöntem
Çalışmamızda nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma
kapsamında Çin’de yabancılara Çince öğretimde yaygın olarak kullanılan beş
farklı yazılı anlatım ders kitabı, farklı alan yazın kaynaklarının taranması ve
uzman görüşlerinin alınmasıyla oluşturulan araç değerlendirme ölçütleri
çerçevesinde değerlendirilmiştir. Değerlendirme tablosu hazırlanırken Demir
ve Ertaş (2014) ile Miekley (2005) çalışmalarında sunulan değerlendirme
ölçütlerinden yararlanılarak, evet-hayır yaklaşımına göre analiz edilecek
şekilde yeniden oluşturulmuş, iki uzman görüşü alındıktan sonra son biçimi
verilmiştir. Araç değerlendirme ölçütleri; genel değerlendirme, sözcük bilgisi,
etkinlikler ve etkinlik türleri olmak üzere dört ana başlık altında toplanmıştır.
Değerlendirilmesi yapılan beş ders aracı bilgileri Tablo 1’deki gibidir:
Tablo 1. Araç Değerlendirme Ölçütlerine Göre Değerlendirilen Ders Kitapları
Kitap Adı
Kitap
Yazarı
Yayınevi
Tarihi
Developing Chinese
Intermediate Writing
发展汉语中级写作
Cai
Yongqiang
Pekin Dil ve Kültür
Üniversitesi Yayınevi
2012
Practical Chinese Writing
实用汉语写作进阶
Huawen
Shengshi
Yabancı Diller Yayınevi
2011
A Practical Chinese Writing
Course For Foreigners
留学生实用汉语写作教程
Jin Shunian
Liu Delian
Zhang
Wenxian
Pekin Üniversitesi Yayınevi
2009
Writing Essays in Chinese
外国人汉语过程写作
Yang Li
Pekin Üniversitesi Yayınevi
2006
Foreigners Chinese Writing
留学生汉语写作进阶
He Lirong
Pekin Üniversitesi Yayınları
2003
174
Araç Değerlendirme Bulguları
Çalışmanın bu bölümünde, Çince yazılı anlatım dersinde kullanılan ders
araçlarının değerlendirme bulguları yer almaktadır.
Araç değerlendirme bulguları, genel değerlendirme tablosu ile Tablo
2’te sunulmuştur:
Tablo 2. Ders Araçları Genel Değerlendirme Tablosu
Genel Değerlendirme
1
2
3
4
Developing
Chinese
Intermediate
Writing
(2012)
Practical
Chinese
Writing
(2011)
A Practical
Chinese
Writing
Course For
Foreigners
(2009)
Writing
Essays in
Chinese
(2006)
Foreigners
Chinese
Writing
(2003)
1.Belirli bir öğretim
yaklaşımı kullanılmış
mı? (Evet ise hangi
yaklaşım kullanılmış?)
Hayır
Evet –
Tür
Odaklı1
Evet – Tür
Odaklı2
Evet –
Süreç
Odaklı3
Hayır
2.Öğrenciler yeni ünite
başlangıcında içerik
hakkında
bilgilendiriliyor mu?
Hayır
Evet
Evet
Evet
Hayır
3.Ele alınan metin
türleri, öğrenci
beklentileriyle uyuşuyor
mu?4
Hayır
Evet
Evet
Hayır
Hayır
4.İçerikler güncel mi?
Evet
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
5. İşlevsel metin
türlerinin çeşitlerini
içeriyor mu?
Hayır
Evet
Evet
Hayır
Hayır
6.İkinci dilde yazma alt
becerilerine yer veriyor
mu?
Evet
Hayır
Evet
Evet
Evet
Bu ders aracının tür odaklı yaklaşıma göre hazırlandığı önsözde belirtilmemiştir. Ancak
yapılan değerlendirme sonucu aracın tür odaklı yaklaşıma uygun olarak hazırlanmış olduğu
anlaşılmıştır.
Bu ders aracının tür odaklı yaklaşıma göre hazırlandığı önsözde belirtilmemiştir. Ancak
yapılan değerlendirme sonucu aracın tür odaklı yaklaşıma uygun olarak hazırlanmış olduğu
anlaşılmıştır.
Bu ders aracının önsözünde, aracın süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlandığı vurgulanmıştır.
Öğrenci beklentileri, öğrencilere uygulanan gereksinim çözümleme sormacası, yarı
yapılandırılmış mezun odak grup görüşmeleri ve bunların çözümlemeleri sonucu
belirlenmiştir.
175
7.İçerik, hedef dil
kültürü hakkında yeni
bilgiler öğrenmeye
yönelik bir pencere
görevi görüyor mu?
Evet
Hayır
Hayır
Evet
Evet
8.Etkinlik açıklamaları
anlaşılır mı?
Evet
Evet
Evet
Evet
Hayır
9.Yeni yapılar
sistematik olarak
sunuluyor mu?
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
10.Yeni yapıların
açıklamaları yeterince
bilgilendirici mi?
Evet
-
-
-
Hayır
11.Özgün (authentic)
metinlerden örnekler
içeriyor mu?
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Evet
12.Örnek metinlerin
zorluk derecesi bu
seviyedeki öğrenciler
için uygun mu?
Evet
Evet
Evet
Hayır Zor
Evet
13.Kontrollü ve
yönlendirmeli metin
yazma etkinlikleri
içeriyor mu?
Evet
Hayır
Evet
Evet
Evet
14.Üniteler haftalık ders
saatine uygun uzunlukta
mı?
Evet
Evet
Hayır – Uzun
Hayır –
Uzun
Evet
15.Ünite sayısı dönem
içi hafta sayısına uygun
mu?
Evet
Evet
Hayır-Fazla
HayırAz
HayırFazla
16.Yönergeler, yeni bir
metin türü yazmayı
öğrenmeden önce
öğrencileri o türde
metinler okuyup
anlamaya yönlendiriyor
mu?
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Hayır
17.Yazma öncesi örnek
metin sunuyor mu?
Evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
18.Etkinliklerde örnek
metin sunuyor mu?
Hayır
Evet
Evet
Evet
Evet
19.Yazma sonrası örnek
metin sunuyor mu?
Hayır
Hayır
Evet
Evet
Evet
176
20.Sınıf dışında
öğrenmeyi güdülüyor
mu? (Ders dışı görevler
veriyor mu?)
Evet
Hayır
Evet
Evet
Hayır
21.Çince yazılı anlatım
becerisini iletişimsel
amaçlar için kullanma
olanağı sunuyor mu?
Hayır
Evet
Evet
Hayır
Evet
22.Düzenleme ve
tasarım açısından
öğrencilerin tercihlerini
yansıtıyor mu?5
Evet
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
23.Öğrencileri çeşitli
yazma stratejilerinin
kullanımına
yönlendiriyor mu?
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
24.Öğrencilerin yazılı
metni anlamalarına
yardımcı olacak yeterli
resim, çizim, tablo vb.
içeriyor mu?
Evet
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
25.Öz değerlendirme
bölümleri içeriyor mu?
Evet
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Ders araçlarının iki tanesi tür odaklı (Practical Chinese Writing 2011, A
Practical Chinese Writing Course For Foreigners 2009), bir tanesi süreç odaklı
yaklaşıma (Writing Essays in Chinese 2006) göre oluşturulmuştur. Süreç
odaklı yaklaşıma göre oluşturulan ders aracı Çin’de bu yaklaşıma göre
hazırlanan ilk ders aracıdır (madde 1).
İşlevsel metin türleri, sadece tür odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan
Practical Chinese Writing ve A Practical Chinese Writing Course For
Foreigners ders araçlarında bulunmakta, diğer araçlarda bulunmamaktadır
(madde 5).
Practical Chinese Writing, A Practical Chinese Writing Course For
Foreigners ve Writing Essays in Chinese ders araçlarında Çince dilbilgisi
özelliklerine yönelik bir açıklama ya da etkinlik bulunmamaktadır (madde
10).
5
Öğrenci tercihleri, öğrencilere uygulanan gereksinim çözümleme sormacası, yarı
yapılandırılmış mezun odak grup görüşmeleri ve bunların çözümlemeleriyle belirlenmiştir.
177
Tür odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan 2 ders aracı ve herhangi bir
yaklaşım içermeyen Foreigners Chinese Writing kitabı öğrencilere yazma
becerisini iletişimsel amaçlar için kullanma olanağı sunmaktadır (madde 21).
Ders araçlarından sadece süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan
Writing Essays in Chinese, öğrencileri çeşitli yazma stratejilerinin
kullanımına yönlendirmektedir (madde 23).
Tablo 3. Ders Araçları Sözcük Bilgisi Değerlendirme Tablosu
Sözcük Bilgisi
Developing
Chinese
Intermediate
Writing
(2012)
Practical
Chinese
Writing
(2011)
A Practical
Chinese
Writing
Course For
Foreigners
(2009)
Writing
Essays in
Chinese
(2006)
Foreigners
Chinese
Writing
(2003)
1.Metin türüne uygun
yeni sözcükler sunulmuş
mu?
Evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
2.Sözcük bilgisi (her
derste yeni sözcüklerin
sayısı) bu dil
seviyesindeki öğrenciler
için uygun mu?
Evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
3.Yeni sözcükler çeşitli
bağlamlarla
bütünleştirilmiş mi?
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
4.Öğrencilerin yeni
sözcükleri kullanmasını
gerektiren etkinlikler var
mı?
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Araçların sözcük bilgisi değerlendirmesinde iki nokta dikkat çekmektedir.
Birincisi; ünitede öğretilen yeni sözcüklerin çeşitli bağlamlarla
bütünleştirildiği etkinlik ya da açıklama, araçların hiçbirinde
bulunmamaktadır. Diğeri ise, öğrencilerin yeni sözcükleri kullanmasını
sağlayacak etkinliklerin sadece Developing Chinese Intermediate Writing
aracında bulunması, diğer araçlarda bulunmamasıdır.
178
Tablo 4. Ders Araçları Etkinlik Değerlendirme Tablosu
Etkinlikler
Developing
Chinese
Intermediate
Writing
(2012)
Practical
Chinese
Writing
(2011)
A Practical
Chinese
Writing
Course For
Foreigners
(2009)
Writing
Essays
in
Chinese
(2006)
Foreigners
Chinese
Writing
(2003)
1.Etkinlikler her ünitede
çeşitlilik gösteriyor mu?
Hayır
Hayır
Evet
Evet
Evet
2.Öğrencileri grup
halinde çalışmaya
yönlendiriyor mu?
Evet
Hayır
Evet
Evet
Evet
3.Öğrencilerin HSK
sınavı yazılı anlatım
bölümündeki başarılarını
artırmaya yönelik
etkinlikler içeriyor mu?
Hayır
Hayır
Evet
Evet6
Evet
4.Öğrencileri (herhangi
bir metin türü yazmaya
başlamadan önce)
araştırmaya
yönlendiriyor mu?
Hayır
Evet
Evet
Evet
Hayır
5.Öğrencileri okul
dışında farklı Çince
metin türleri okumaya
yönlendiriyor mu?
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Hayır
6.Öğrencileri okul
dışında farklı Çince
metin türleri yazmaya
yönlendiriyor mu?
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Hayır
7.Yazma etkinlikleri,
dilbilgisi kuralların
gerekli olduğu durumlar
oluşturarak öğrencilerin
bu kuralları kullanmasını
kolaylaştırıyor mu?
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
8.Etkinlikler sınıf
ortamında tamamen
uygulanabilir mi?
Evet
Evet
Evet
Evet
Evet
Değerlendirilen beş ders aracından sadece biri, Developing Chinese
Intermediate Writing, öğrencileri grup halinde çalışmaya yönlendirmektedir
(madde 2). Değerlendirilen araçlardan öğrencileri okul dışında da farklı metin
6
Bu ders aracında toplam 4 ünite, adayların HSK sınavı yazılı anlatım bölümündeki
başarılarını artırmaya yönelik hazırlanmıştır.
179
türleri okumaya ve yazmaya yönlendiren tek ders aracı ise tür odaklı
yaklaşıma göre hazırlanan A Practical Chinese Writing Course For Foreigners
isimli araçtır (madde 5, 6).
Tablo 5. Ders Araçları Etkinlik Türleri Değerlendirme Tablosu
Etkinlik Türleri
Developing
Practical
Chinese
Chinese
Intermediate
Writing
Writing
(2011)
(2012)
A Practical
Chinese
Writing
Course For
Foreigners
(2009)
Writing
Essays in
Chinese
(2006)
Foreigners
Chinese
Writing
(2003)
1.Boşluk doldurma
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
2.Cümle tamamlama
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
3.Paragraf tamamlama
Evet
Hayır
Hayır
Evet
Evet
4.Verilen sözcüklerden cümle
oluşturma (HSK 5)
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
Evet
5.Verilen söz öbeklerinden cümle
oluşturma (HSK 5)
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
6.Verilen sözcüklerden paragraf
oluşturma (HSK 5)
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
Evet
7.Verilen cümleleri anlamlı
paragraf oluşturacak şekilde
sıralama
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
8.Verilen duruma uygun
not/paragraf/uyarı/açıklama/mesaj
vb. yazma
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Evet
9.Verilen cümleleri bağlaçla
birleştirerek yeniden yazma
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
10.Noktalama işaretlerini metne
yerleştirme
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Evet
11.Yanlış bulunan cümleyi
düzeltme (dilbilgisi)
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
12.(Yazma öncesi örnek metne
yönelik) soru-cevap
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
180
13.(Etkinlik örnek metnine
yönelik) soru-cevap
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
14.(Yazma sonrası okuma
metnine yönelik) soru-cevap
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
15.Açımlama (paraphrase)
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Hayır
16.Yorumlama (resim, durum
vb.) (HSK 5)
Evet
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
17.Süre sınırlı özgür yazma
(freewriting) (HSK 5)
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
18.Örnek metni model alarak
metin yazma (Süre sınırı
olmadan)
Hayır
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
19.Beyin fırtınası ve taslak
oluşturma (brainstorming and
outlining)
Hayır
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Ders araçlarının etkinlik türleri açısından değerlendirilmesi sırasında
sadece iki ders aracında, Writing Essays in Chinese ve Foreigners Chinese
Writing’de Çince Seviye Sınavı’na (HSK) yönelik etkinliklere yer verildiği
görülmüştür (madde 4, 5, 6).
Yazma öncesi örnek metne yönelik soru-cevap, etkinlik örnek metnine
yönelik soru-cevap, yazma sonrası örnek metne yönelik soru-cevap etkinlik
türleri ayrı ayrı olmak üzere sadece 2 ders aracında yer almaktadır (madde 12,
13, 14).
Süre sınırlı özgür yazma ve öğrencilerin metin oluşturma sürecini
kolaylaştırmayı sağlayan beyin fırtınası ve taslak oluşturma etkinlikleri sadece
süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olan Writing Essays in Chinese
kitabında yer almaktadır (madde 17, 19).
SONUÇ
Ders kitapları genel olarak etkinlik çeşitleri ve sıklığı bakımından
yetersizdir. Ayrıca kitapların görsel açıdan özensiz ve sıkıcı olduğu,
öğrencileri güdüleyici bir görsellik ve içeriğe sahip olmadıkları anlaşılmıştır.
İncelenen ders kitaplarında dikkat çeken bir diğer nokta ise, tüm kitaplarda
sözcük bilgisine yeterince yer verilmemiş olmasıdır. Sınıf ortamında
181
öğrencilerin derste ortak katılım sağlayabileceği beyin fırtınası, taslak
oluşturma gibi grup çalışmalarına yönlendiren etkinlikler süreç odaklı
yaklaşıma göre hazırlanmış olan kitapta (Writing Essays in Chinese, 2006) yer
alsa da bu kitaptaki etkinlikler Türk öğrencilerin seviyesi için zor ve
karmaşıktır. Buna rağmen, öğrencileri çeşitli yazma stratejileri kullanmaya
yönlendiren tek kitap, süreç odaklı yaklaşıma göre hazırlanmış olandır. Lisans
düzeyinde Çince öğrenen öğrencilerin tüm işlevsel metin türlerinin
öğretilmesi ve metin oluşturma sürecine daha çok önem verilmesi yönündeki
gereksinim ve beklentileri göz önüne alındığında, yazılı anlatım derslerinde
süreç-tür odaklı yaklaşımın kullanılmasının, dersin verimliliğini ve öğrenci
başarısını artıracağı öngörülmektedir.
Öneri
Kuramsal veriler ve çalışmamızdan elde ettiğimiz veriler doğrultusunda
yazılı anlatım öğretimi için süreç-tür odaklı yaklaşım temel alınarak ünite
örneği oluşturulmuştur. Ünite örneği, Agesta (2016) ve Du’nun (2015) örnek
planlarının üzerinde bazı değişiklikler yapılarak yedi aşamalı süreç-tür odaklı
ders planına uyacak şekilde oluşturulmuştur. ‘Başvuru Mektubu’ metin türüne
ait bu örnek Ek 1’de sunulmuştur. Ünite önerisi üzerinde Çince yönergelerin
Türkçe tercümeleri ve yaklaşımın yedi aşamasına ait açıklamaları (italik font)
verilmiştir.
182
KAYNAKÇA
Agesta, S. (2016). Process-Genre Approach: Breaking Students Barriers in Writing.
International Conference On Education, 811817.
Altan, M. Z. (1995). Culture In EFL Contexts-Classroom and Coursebooks. Modern
English Teacher, No.2, s. 58-60.
Block, D. (1991). Some Thoughts on DIY Materials Design, ELT Journal, Vol. 45,
Issue 3, s. 211–217,
Chen, Z. H. (2010). 对外汉语写作教学与写作教材建设刍议. 民族教育研究
(Yüksek Lisans Tezi).
Chen, W. (2011). 对外汉语写作教材研究 - 以新旧两部对外汉语写作教材为例
(Yüksek Lisans Tezi).
Demir Y. & Ertaş A. (2014). A Suggested Eclectic Checklist for ELT Coursebook
Evaluation. The Reading Matrix. Vol. 14, Number 2.
Du, B. (2015) Raising Process-Genre Awareness: A Proposal of ESP Writing Lesson
Plan. Creative Education, 6, s. 631-639.
Feng, Y. (2010). 对外汉语写作教材研究-以两部对外汉语中级写作教材为例.
Shaanxi Normal University (Yüksek Lisans Tezi).
HANBAN, Confucious Institute Headquarters. (2010). Uluslararası Genel Amaçlı
Çince Öğretim Programı.
Hyland, K. (2003) Second Language Writing. Cambridge: CUP.
Hyland, K. (2003). ‘Materials for Developing Writing Skills’, in B. Tomlinson (ed.),
Developing Materials For Language Teaching, s. 391-405.
Jolly, D. & Bolitho, R. (2011), ‘A Framework for Materials Writing’ in B. Tomlinson
(ed.), Materials Development in Language Teaching (2nd edn). Cambridge:
Cambridge University Press, s. 107-34.
Macken-Horarik, M. (2002). Something to Shoot for: A Systemic Functional
Approach to Teaching Genre in Secondary Schools. In AM. Johns (Ed.), Genre
in The Classroom: Multiple Perspectives (1 Ed. s. 17-42). New Jersey: Lawrence
Earlbaum Associates.
Miekley, J. (2005). Esl Textbook Evaluation Checklist, The Reading Matrix Vol. 5, No. 2.
Tomlinson, B. & Masuhara, H. (2013). Review of adults EFL courses, ELT Journal,
62(2), s. 233-249, in Tomlinson, B. Materials Development in Language. UK:
Cambridge University Press.
Tomlinson, B. (2014). Developing Materials for Language Teaching: Second Edition.
Bloomsbury Academic.
Xie, W. (2013). A Comparative Study of the Three Senior Writing Materials. 对三种
高级写作教材的比较研究. 东北师范大学 (Yüksek Lisans Tezi).
183
Ek 1: Ünite Önerisi
申请书 (Başvuru Mektubu)
(1.Hazırlık Aşaması) Bu aşamada hedef metin türü ve kullanım alanları öğretmen
tarafından öğrencilere açıklanır. Türün yapısal özellikleri anlatılır.
简介:
提出请求时使用的文书。
申请书是个人或集体向组织、机关、企事业单位或社会团体表述愿望、
提出请求时使用的一种文书。申请书的使用范围广泛,申请书也是一种专用
书信,它同一般书信一样,也是表情达意的工具。
(2.Tür Bilgisi Oluşturma Aşaması) Bu aşamada öncelikle öğrencilere hedef tür için
hangi ifadeleri kullanabilecekleri sorularak beyin fırtınası yapılır. Daha sonra hedef
türe ait dil bilgileri öğretilir, öğretmen hedef türe ait bilgileri ve anahtar ifadeleri
kısaca özetleyerek metin yazma sürecinde kullanılmak üzere tahtaya yazar ve
öğrencilerin hedef türle ilgili sorularını yanıtlar.
1.
注释: 模板格式说明 (Not: Biçimsel Açıklama)
请仔细读以下的说明。(Aşağıdaki açıklamaları dikkatlice okuyunuz.)
开头 先写称呼,既接受申请的单位或者部门。
写申请书时常用的问候语时 “您好”。
正文 首先介绍自己的情况,然后说明申请的内容及原因。
结尾 写一些请求批准的礼貌用语。
写完后应该用 “此致,敬礼” 或者 “祝您工作顺利” 等尊语。
申请的事项要写清楚、具体,涉及到的数据要准确无误。
理由要充分、合理,实事求是,不能虚夸和杜撰。
语言要准确、简洁,态度要诚恳、朴实。
最后,写清楚申请人的姓名及申请时间。
2.
写申请书常用词 (Başvuru Mektubunda Sık Kullanılan Sözcükler)
仔细读以下的词汇使用。(Aşağıdaki açıklamaları dikkatlice okuyunuz.)
敬爱的/ 尊敬的 对地位或辈分比自己高的人表示敬重
尊敬的校长 / 领导
184
本人 人称代词,说话人指自己
这是本人的亲身经历。
贵校 / 贵公司 尊贵的学校 / 公司
期望与贵公司合作。
申请贵校我必须具备哪些条件?
贵校是我的第一选择。
此致敬礼 用于书信、报告等末尾,表示亲切祝愿或友好地致意
3. (Türün Örneklendirilmesi Aşaması) Bu aşamada öğretmen rehberliğinde örnek
metinler okunur ve öğretmen metin türünün sosyal işlevini açıklar. Öğretmen, hedef
türün genel yapısını anlamalarına yardımcı olmak için öğrencilere örnek metinlerle
ilgili sorular sorar. Öğrenciler, metnin dilsel özellikleriyle ilgili etkinlikleri öğretmen
rehberliğinde yapar.
3.
例文一 (Örnek Metin 1)
请仔细读以下的例文。(Aşağıdaki örnek metni dikkatlice okuyunuz.)
入学申请书(学习语言)
尊敬的老师:
您好!
本人是一名土耳其学生,已经获得了安卡拉大学的学士学位,专业为
国际贸易。我想申请到贵校留学一年,学习汉语。我学习努力,成绩优秀。我
对汉语非常感兴趣。如果我学好了汉语,将为中国与土耳其之间的贸易往来贡
献量。
希望您能接受我的申请。
4.
例文二 (Örnek Metin 2)
请仔细读以下的例文。在读例文时,请注意用粗体字写的词汇使用。
(Aşağıdaki örnek metni dikkatlice okuyunuz. Metni okurken kalın puntoyla yazılmış
olan sözcüklerin kullanımına dikkat ediniz.)
入学申请书(读硕士)
南开大学尊敬的负责人
你们好!
185
我是 2018 年以优异成绩(3.60 多分)毕业安卡拉大学的一名学生。毕业
之前,我担任过接待员、销售代表等两个不同工作,在旅游业里取得了宝贵
的直接经验。我之所以申请中国政府奖学金,就是因为这份奖学金能为本人
提供机会经历与硕士学位 结合,同时也提供机会使本人,我希望以这份奖学
金担任两国之间的桥梁。
随着将 2018 年在中国宣布为“土耳其中国旅游年”,我发现在会议旅游方
面的可能需求,而采取 相关 具体的准备工作是必不可少的。假如我能顺利申
请上奖学金进入贵校攻读硕士,将在旅游管理领域的专业教育中,通过以“中
土旅游合作中一带一路对会议旅游做出的贡献”为核心的研究学习,而写一篇
关于这个论题的硕士论文,我计划针对这些机构提出相关可能采取的步骤和
有利的建议。获得硕士学位之后,我希望自己能加入这些机构,使用研究所中
积累的知识,在中土旅游合作上起积极的作用。
久闻贵校大名,办学历史悠久,师资力量雄厚,学生人数众多。更重要
的是,我了解南开大学旅游与服务学院是我能够参与最好的学习研究环境。在
大学教育中取得的成功,和在旅游业中取得的宝贵经验,都使本人自信能够在
研究所教育上取得同样的成功。我希望,在您领导下我将努力进行的研究,不
仅对贵校,更对整个旅游环境做出有益的贡献。
希望您能接受我的申请。
敬上
2018 年 2 月 28 日于安卡拉
申请人: 程汉
5.
练习 (Alıştırma)
在教师的指导下,以上的范文中找出并写以下的内容 (Yukarıdaki örnek metnin
içinden aşağıdaki içerikleri öğretmen rehberliğinde bulup yazınız.)
写
信
的
目
的
:
……………………………………………………………………………
申
请
的
职
位
:
……………………………………………………………………………
个
人
简
介
:
……………………………………………………………………………
简
要
的
工
作
设
想
……………………………………………………………………
186
:
对
于
对
方
单
位
的
大
致
了
……………………………………………………………
申
请
这
一
职
位
所
具
备
质: ……………………………………………………
6.
的
个
解
人
:
资
生词 (Yeni Sözcükler)
仔 细 读 以 下 的 词 汇 与 词 汇 使 用 。 (Aşağıdaki sözcükleri ve kullanımlarını
dikkatlice okuyunuz.)
1.
担任 …… 担当某种职务或工作 → 担任小组长
2.
销售 …… 卖出商品
3.
取得 …… 得到 → 取得经验
4.
宝贵 …… 极有价值,非常难得,珍贵 → 时间极为宝贵
5.
之所以 … 所以 → 之所以来晚了,是因为路上堵车
6.
本人 …… 说话人致自己 → 这是本人的亲身经历
7.
硕士学位 …. 学位的一级,高于学士,低于博士
8.
结合 … 人或事物间发生密切关系
9.
桥梁 …. 架在水面上或空中以便行人、车辆等同行的构建物 → 文化是沟
通感情的桥梁。
10. 宣布 …… 公开正式告诉大家
11. 需求 …… 由需要而产生的要求
12. 采取 …… 选择施行 (某种方针、政策、措施、手段、形式、态度等)
13. 相关 …… 彼此关联 → 体育事业和人民健康密切相关。
14. 具体 …… 细节方面很明确的,不抽象的 → 事件的经过,她谈得非常具体。
15. 必不可少 …. 绝对需要,不达到某种目的就不能做成某种事情的 → 食品
是人人必不可少的。
16. 合作 …… 互相配合做某事或共同完成某项任务
17. 贡献 …… 拿出物资、力量、经验等献给国家或公众 → 她为祖国贡献自
己的一切。
187
18. 核心 …… 中心,主要部分
19. 针对 …… 对准 → 这些话不是针对某个人的。
20. 机构 …… 机关团体等工作单位,也指其内部组织
21. 步骤 …… 事情进行的程序 → 有计划、有步骤地开展工作。
22. 雄厚 …… 人力、财力、物力等充足而丰厚 → 这支球队的实力雄厚,被
视为夺标的热门队伍之一。
23. 参与 …… 参加 (事务的计划、讨论、处理) → 她曾参与这个规划的制
订工作
24. 敬上…… 于书信、报告等末尾,表示亲切祝愿或友好地致意,行礼表示尊
敬
练习 (Alıştırma)
7.
在读课文时,请注意用粗体字写的词汇使用并写一下每个段落的主题。(Metni
okurken kalın puntoyla yazılmış olan sözcüklerin kullanımına dikkat ediniz ve her
paragrafın konusunu yandaki kutuya yazınız.)
求职信
尊敬的先生 / 小姐
您好!
我从网上看到贵公司的招聘信息,我对网页兼职编辑一职很感兴趣。
我现在是出版社的在职编辑,从 2010 年获得硕
士学位后至今,一直在出版社担任编辑工作。九年以
来,对出版社编辑工作已经有了相当的了解和熟悉。
经过出版社者工作协会的正规培训和两年的工作经验,
我相信我有能力担当贵公司所要求的网页编辑任务。
我对计算机有着非常浓厚的感兴趣,还能使用
网页制作工具。本人自己做了一个个人主页,日访问
量已经达到了 1000 人左右。通过互联网,我不仅学
到了很多在日常生活中学不到的东西,而且坐在电脑
前轻点鼠标就能尽晓天下事的快乐更是别的任何活动
所不及的。
188
由于编辑业务的性质,决定了我拥有灵活的工
作时间安排和方便的办公条件,这一切也在客观上为
我的兼职编辑工作提供了必要的帮助。基于对互联网
和编辑事务的精通和喜好,以及我自身的客观条件和
贵公司的要求,我相信贵公司能给我提供施展才能的
另一片天空,而且我也相信我的努力能让贵公司的事
业更上一层楼。
随信附上我的简历,如有机会与您面谈,我将十
分感谢。即使贵公司认为我还不符合你们的条件,我
也将一如既往地关注贵公司的发展,并在此致以最诚
挚的祝愿。
此致
敬礼!
求职人:李吉
8.
2019 年 7 月 3 日
练习 (Alıştırma)
在教师的指导下,从以上的课文中找出以下的内容并简单地写。(Yukarıdaki
örnek metnin içinden aşağıdaki içerikleri öğretmen rehberliğinde bulup yazınız.)
写
信
的
目
的
:
……………………………………………………………………………
申
请
的
职
位
:
……………………………………………………………………………
个
人
简
介
:
……………………………………………………………………………
简
要
的
工
作
设
想
……………………………………………………………………
对
于
对
方
单
位
的
大
致
了
……………………………………………………………
:
解
:
申请这一职位所依据的个人资质:
……………………………………………………
189
9. 注释: 怎么写入学申请书草案 (Not: Başvuru Mektubu Taslağı Nasıl Yazılır)
请仔细读下列说明。(Aşağıdaki açıklamaları dikkatlice okuyunuz.)
1
在第一段,简单地介
绍自己之后解释清楚
你为什么申请奖学
金,你打算 研究什
么课题,你的目的
什么?
2
第二段,解释
清楚你为什么
选择这个研究
课题?
3
第三段,解释
你为什么选择
这所大学?
(4.Ortak Metin Oluşturma Aşaması) Bu aşamada öğrencilere örnek bir durum
sunulur. Örnek durumun ayrıntıları öğrencilere soru-cevap yöntemiyle aktarılır ve
hedefi kavramaları sağlanır. Örnek durumun ayrıntılarına göre öğretmen, bilgisayar
aracılığıyla öğrencilerin görebilmesi için metni tahtaya yansıtılmış olan ekrana
yazmaya başlar. Öğrenciler metnin oluşturulması sırasında söz alıp önerilerde
bulunabilir. Öğretmen, soruların yanıtlarına ve öğrenci önerilerine göre metnin
taslağını tamamlar, öğrencilerle birlikte gözden geçirerek düzeltilmesi gereken
kısımları düzeltir.
10. 练习 (组合写) (Alıştırma-Birlikte Yazma)
根据以下的情况,写一篇申请书。 (Aşağıda açıklanan duruma uygun bir başvuru
mektubu yazınız.)
你在一家公司的销售部工作。这家公司最近新开发了与中国贸易往来。你大
学汉语语言专业毕业的,所以打算申请这家公司的对外贸易部工作,解释你
的教育背景,汉语能力与你的意向。
(5.Bireysel Metin Oluşturma Aşaması) Bu aşamada öğrenciler sunulacak yeni bir
örnek duruma uygun şekilde hedef metni bireysel olarak yazmaya başlar. Bu
aşamada akran ya da öğretmen müdahalesi olmamalıdır. Öğrenciler metinlerini
taslak oluşturma, gözden geçirme ve düzeltme sırasına göre tamamlar.
(6.Düzenleme Aşaması) Bireysel metinlerin yazımı tamamlandıktan hemen sonra
başlayan bu aşamada öğrenciler metinlerini değiş tokuş eder. Öğrenciler,
öğretmenin hazırlamış olduğu kontrol listesine göre birbirlerinin metinlerini inceler.
Öğretmen, öğrencilerden metin üzerinde düzeltilmesi gereken kısımları
işaretlemelerini ve gerekli notları yazmalarını ister. Daha sonra her öğrenci kendi
190
metnini alır. Öğrencilerden kendi metinlerini akranlarının geri bildirimlerine göre
düzeltip yeniden yazmaları ve metne son halini vermeleri istenir.
11. 练习 (自写)(Alıştırma-Bireysel Yazma)
按照以上的例文(二)写一张(硕士教育奖学金) 入学申请书。首先回答以
下的问题准备一个草稿。(400-600 字)(Yukarıdaki örnek metne uygun şekilde
bir lisansüstü eğitim başvuru mektubu yazınız. Yazmaya başlamadan önce aşağıdaki
soruları yanıtlayarak taslak oluşturunuz. 400-600 im.)
a. 首先你必须确定读什么硕士专业, 研究什么课题,想申请哪一所大学?
b. 简单地介绍一下自己和你的教育背景。
c. 你申请奖学金目的是什么?你选择这个研究课题的理由是什么?
d. 你为什么选择这所大学?这所大学对你有什么好处?
(7.Ödev Aşaması) Bu son aşamada, öğrencilerden aynı metin türünde farklı örnek
durum çerçevesinde yeni bir metin yazmaları ve belirlenen tarihe kadar elektronik
posta yoluyla öğretmene göndermeleri istenir. Belirlenen birkaç günlük süre içinde
metinleri kontrol listesine göre değerlendiren öğretmen, metinlerin üzerine öneri ve
düzeltmelerini yazarak öğrencilere dönüt sağlar.
12. 作业 (Ödev)
想 想 你 的 理 想 工 作 并 写 一 封 求 职 信 以 得 到 你 这 项 工 作 。 ( 400-600 字 )
(Hayalinizdeki mesleği düşünün. Bu mesleğe başvurmak üzere bir iş başvuru
mektubu yazınız. 400-600 im.)
191
192