Cuma günü sabah işe giderken, hatta tam kapıdan dışarı çıkarken dedi ki:
Hasta oluyorum galiba!?&!...
Pek ciddiye almadım, TJ kolay kolay hasta olmaz dedim. Bizimki iş çıkışı okul arkadaşlarıyla buluştu, eve geldi ve dedi ki 'Ben gerçekten hastayım'...
Bizimki fırsat bu fırsat demiş, arkadaşlarıyla buluşmuş sonra da eve makul bir saatte-akşam 10.30-11 gibi geldi.
TJ'i salona attık o akşam. Salonumuzda artık tek kişilik bir yatağımız var. Hem de salonun tam ortasında. Nil sabahlahları oyun halısında oynarken biz şekerleme yapıyoruz.
Pazar günü Nil yine normal. Gece ateş falan da yok. Ama pazartesi burun akıntısı, hapşırık ve azıcık öksürük. Doktorumuza bir telefon. Evde burun akıntısı için ilacı vardı Miniğin, bir de akşam için vereyim dedi. Nil ile eczane, dışarıda azıcık geziş,açık hava...
Çıkmadan evi havalandırma, tüm çarşafları değiştirme- yıkama...
Dün tüm gün hiç uyumadı Minik.
Bu akşam öksürmece, doktora bir telefon. Öksürük için ilaç vermiyorum dedi. Sırtına azıcık Vicks sürsem? O olur dedi.
Miniği yıkadıktan sonra banyoda giydiriyorum.
Sonra doğru yatağa...
Kısacası bugünlerde biz,
Huysuzuz, nazlıyız, hastayız...
TJ Hasta,
Nil hasta!
Ben de hasta olmamak için savaşıyorum.
MARTIN SEKİZİ - 2025
9 saat önce