Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
3 pages
1 file
Thornsten Botz-Bornstein tarafından kaleme alınan Filmler ve Rüyalar adlı yapıt felsefe ve sinemanın kışkırtıcı diyalektiğini gözler önüne seriyor. Özellikle Tarkovski, Bergman, Sokurov, Kubrick gibi önemli yönetmenler ekseninde ele alınan kitap, sinema ve iletişim çalışmalarında başucu olabilecek eserlerden biri olmaya şimdiden aday. Felsefe Profesörü olan Thornsten Botz-Bornstein tarafından kaleme alınan eserde Bornstein, sinema ve iletişim çalışmalarına "Rüya Zamanı ve Film Sanatı" ekseninde yaklaşarak farklı bir çalışmaya imza atmış. Son dönemde artan Postmodern teorinin öncülleri olan Foucault, Deleuze, Guattari, Baudrillard, Lyotard gibi önemli isimlerin kavramları ışığında şekillenen sinema ve iletişim çalışmalarına alternatif bir okuma getirmiş.
"Filmler ve Rüyalar kitabına dair"- Sinema Notları, 2023
Algısız kavramlar boş, kavramsız algılar kördür ve bilmediğin bir şeyi göremezsin...
"Filmler ve Rüyalar" kitabına dair sinema notlarım - ONUR BERKAY SUİÇMEZ, 2024
Hilal'le birlikteyken hazırladığım Filmler ve Rüyalar kitabına dair, önceki dönemden sinema notlarım.
İnsan beyninin bir ürünü olan rüya olgusu birçok sanat dalını olduğu gibi sinema sanatını da etkilemiştir. Çoğu zaman, sinema sanatının rüyalardan etkilendiği ya da sinemanın kendisinin bir rüya fabrikası olduğu yorumları yapılmıştır. Rüya olgusunun bilimsel ve kapsamlı bir biçimde ele alınması ancak 19.yüzyılın sonunda bilim adamı Sigmund Freud ve onun psikanaliz kuramıyla mümkün olmuştur. Freud'un rüya yorumları alanında ağırlık verdiği, kişisel bilinçaltıyla ilgili görüşleri birçok kuşağı derinden etkilemiştir. O tarihten günümüze neredeyse her rüya çalışması, yorumu veya analizi, Freud'a yapılan referanslarla gerçekleştirilmiştir. Freud sonrası çalışmalarda da çok sayıda anti tez ileri sürülmüş ve Freud sıkça eleştirilmiştir. Bu çalışmada 2010 yılı Hollywood yapımı Başlangıç filmi ve filmdeki rüya olgusu ele alınacaktır. Bu bağlamda film üzerinden sinema-rüya ilişkisi sorgulanacak, eser psikanalitik çözümleme yöntemiyle irdelenecektir.
Rüya mı gerçekliği, gerçeklik mi rüyayı kuşatır? Felsefe bir gerçeklik inancında temel bulur fakat gerçeklik aynı zamanda pek çok paradoksu her zaman içinde taşımıştır. Felsefenin gerçekliğe dair yargılarının belirsize dönüşebilir olmasının başlangıç noktasında büyük ölçüde rüyalar yer almaktadır. Gerçeklik hakkındaki bilgimiz çoğunlukla duyumlarla inşa edilirken görüler rüyada ele geçirilemeyen (veya kurgusu tam olarak anlaşılamayan) bir kendilik şekli kazanır. Görülemenin bilinçli düzeyinden öteye geçen benlik, rüya ile bütün imgelerin, anıların, mantıksal önermelerin arasından/içinden başka bir varlık alanına kapı açarken kategorik belirlemeleri, tanımlanabilir olanları, zaman-mekân sınırlarını bazen esneterek bazen de aşarak veya geride bırakarak, beraberinde pek çok soruyu gerçeklik diye kabul ettiğimiz alana getirir. Bu haliyle rüya, sınırları ve biçimleri tam olarak anlaşılamayan bir zihin etkinliği olmanın ötesine geçerek gerçeklik olarak kabul edilen alanı kuşatabilme potansiyeline sahip olduğunu veya böylesi bir varlık halinin (yani hakikat olarak düşünülenin yanılsama, yanılsama olarak görülenin ise hakikat olabileceği) mümkün olduğunu gösterir. ...
Rüya ve Felsefe (Ankara: Eskiyeni Yayınları), 2021
Bu kitap rüya üzerine felsefi bir çalışmayı içermektedir. Tüm insanlar gece veya gündüz uyudukları sürece rüya görürler. İnsanın tek başına yaşadığı bu öznel deneyimin gizemli bir doğasının olduğu düşüncesi oldukça yaygındır. Rüyaların bu gizemli doğası bilim adamları, teologlar ve filozoflar tarafından her dönem merak konusu olmuştur. Rüya konusuna felsefi ilgi ise tüm tarih boyunca mevcuttur. Fakat bu ilginin her zaman aynı canlılıkla devam ettiği söylenemez. Bazen rüyaya olan ilgi yoğunlaşmış bazen de yerini başka bilimlerin incelemesine bırakmıştır. Bu anlamda uzun süredir uykuda olduğunu düşündüğümüz rüyaya olan felsefi ilgi son yarım yüzyıldır tekrar canlanmıştır. Bu çalışma ile rüya konusunun hem tarihsel süreçte nasıl ilerlediğini hem de rüyaya olan son dönem felsefi ilginin hangi noktalarda karşımıza çıktığını göstermek amaçlanmaktadır.
Sinemada Rüya ve C Blok Film Örnekleri Üzerinden Sosyal Konut Eleştirisi, 2021
Sinemada mizansen oluşturulurken mekâna önemli bir rol biçilmektedir. Hikâyenin üzerinde vuku bulduğu yeri-mekânı sınırları belirlenmiş bir yer olarak kısıtlı düşünmediğimizde-mekân olarak adlandırabiliriz. Mekânlar sinema filmlerinde anlam yaratımına büyük katkılar sağlayan unsurlardır. Kimi zaman mekânlara sinema filmlerinde başrolün verildiği örnekler de bulunmaktadır. Mekân olarak sosyal konutlara yer verilen filmlerin sosyo-ekonomik ve politik bir bakış açısıyla değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Dünya ile birlikte ülkemizde de sosyal konutlar inşa edilmiş ve bu konutların yapılması hem idari, hem sosyo-ekonomik problemleri ortaya çıkarmıştır. Bu durum elbette ki sinemaya da konu olarak yansımıştır. Bu çalışmada sosyal konutların sinemada eleştirel yönden konu edildiği düşünülen iki film olan Zeki Demirkubuz'un yazıp yönettiği C Blok (1994) filmi ile Derviş Zaim'in yazıp yönettiği Rüya (2016) filmi sosyolojik ve ideolojik eleştirel analize tabi tutulmuştur. Ayrıca bu filmlerde Foucault'nun "Büyük Kapatılma" ve "Heterotopya" kavramlarının izleri sürülmüş, ideolojik anlamda da öznel bir bakış ile sosyal konutların tecrit, tahakküm ve yönetimselliğin işlerlik kazandığı mekânlar olduğu görüşü desteklenmeye çalışılmıştır.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi
Tüberküloz basili, XIX. yüzyılın sonlarında tanımlanmış olmasına rağmen yüzyıllar boyunca ölümcül bir hastalık olarak sadece tıp tarihinde değil, sanat ve düşün alanına etkileri ile de önemli bir yere sahip olmuştur. Birçok ünlü eserin yaratılmasında hastalık etkilerinin rolü olduğu tartışılagelmektedir. Bu kadar geniş etkileri olan hastalık ülkemizde de bir salgın olarak görülmüş ve yoğunluğu yıllar içinde değişse de tüberküloz mücadelesi günümüzde de devam etmektedir. Sanat ve sanatçı özelinde farklı yansımaları bulunan tüberküloz, yerli ve yabancı yapımı pek çok filme konu olmuştur. Bu çalışmada; ikinci dünya savaşının tüm dünyayı yaktığı yıllarda yokluk ve salgınlarla mücadele eden genç Türkiye Cumhuriyetinden bir kesitle, iki genç şairin yaşadığı heyecanların ve aşklarının yanında tüberkülozla mücadelelerini konu eden Kelebeğin Rüyası filmi ele alınmıştır. Bu filmin konusu ve kapsadığı dönem bağlamında hastalık olarak tüberkülozun nasıl algılandığı, bireysel ya da kurumsal tüberküloz mücadelesinin yansımaları ve filmin bu mücadelede ön plana çıkardığı bir kurum olan Heybeliada Sanatoryumu irdelenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 1924 yılında 16 yataklı olarak açılan sanatoryum; geçen yıllar içinde yatak kapasitesini arttırmış, tedavi hizmetleri yanında Prof. Dr. Siyami ERSEK gibi birçok hekime uzmanlık eğitimi veren bir eğitim kurumu olmuştur. Zamanın zor şartlarına rağmen hastalar ancak varsıl insanların bulabildiği yiyecekler ile beslenmiş, sanatoryum tedavi hizmetlerinin yanında uzun süren tedaviler boyunca hastalara meslek edinme kursları düzenleyen rehabilitasyon merkezi olarak hizmet vermiştir. Yıllar içinde devlet desteğinden mahrum kalan ve maddi imkansızlıklarla boğuşan sanatoryum 18 Ekim 2009'da çıkan yangın ile yanmış ve bir tarih tamamen kapanmıştır.
Özne Hegel Özel Sayısı, 2018
İletişim yok mu?, tam tersine o kadar çok iletişim var ki, direniş yok yaratıcılık yok. G. Deleuze Özet Deleuze, felsefeden sanatın farklı alanlarına kadar geniş bir tartışmanın içinde günümüzün en popüler filozoflarından birisidir. Foucault'nun yerinde saptamasıyla bu yüzyıl Deleuzeyendir. Deleuze üzerine yapılan çalışma sayısıyla anlaşılma oranı ters orantılıdır, kuşkusuz bunda Deleuze felsefesinin Klasik Batı Felsefe geleneğinin dışında bir bakış açısı geliştirmesi ve sistematik tek bir doğrultuda gerçekliği ve yaşamı açıklayan doktrinler toplamı olmamasının payı büyüktür. Düşüncenin yaşamın imkanlarını ve akışını araştıran Deleuze felsefesi, yaşamı yeniden düşünmememize olanak verecek olan bilim, sanat, oluş ve kaos üzerine düşünce üretir. Sinemaya olan bakış açısı da belirli kurallar bütünü içinde sıkışmış düşünceden uzaklaşmış bir sinema değil yaratıcı bir eylem olarak kendini sürekli yeniden vareden üretken bir ilişkidir. Bir başka deyişle önceden belirlenmiş ya da verili bir bütüne sürekli eklemlenen bir sinema değil, çoğul, yeni söylemler üretebilen kavramsal bir sinema üzerinde durur. Bu nedenle Deleuze, sinemayı felsefi kavramlarla okumaya çalışmaz, bunun yerine, felsefeyi belirli sinematografik kavramlarla biraraya getirerek düşünce üretmeyi önemser. Sinemayla felsefe birlikte yeni minör oluşlara olanak tanıyan üretken bir alan yaratırlar. Deleuze&Guatatri'nin "minör oluş" kavramı, alternatif bir söylem ve biçim yaratımı için edebiyattan, sinemaya kadar sanatın geniş bir yelpazesinde yeni olanak yaratır. Batı felsefe geleneği ve klasik anlatının dışındaki bu söylemin sınırları net olarak belirtilmemiştir. Bunun en temel nedeni, Deleuze felsefesinin oluş mantığının belirsizlik-yersiz yurtsuzluk üzerine oturmasıdır. Diğer bir nedeni ise; Deleuze&Guatttari'nin minör sinema üzerine ayrıntılı bir tanımlama yapmamasıdır. Bu çalışma; Deleuze'ün üretken sinema çalışmaları perspektifinden, halen kendi özgün sinema dilini araştıran Yeni Türk Sineması genelinde ve Emin Alper Tepenin Ardı filmi özelinde yeni bir sinema okuması denemeyi amaçlamaktadır.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2022
BUDAPEST TRAVEL GUIDE FOR COMPLETE ADVENTURE, 2020
Milan Law Review
Historiography and Identity VI: Competing Narratives of the Past in Central and Eastern Europe, c. 1200 —c. 1600, 2021
SOUTHEAST EUROPEAN AND BLACK SEA STUDIES
Новое литературное обозрение, 2019
in BEITRÄGE ZUR IRANISTIK Gegründet von Georges Redard, herausgegeben von Nicholas Sims-Williams Band 34 Topics in Iranian Linguistics, 2011
Islam Transformatif : Journal of Islamic Studies
Frontiers in Human Neuroscience, 2020
Genocide Studies and Prevention, 2011
BMC Public Health, 2022
Comptes Rendus Biologies, 2011
Bandung Conference Series: Mining Engineering, 2021
Savoie, des Questions qui dérangent., 2022