Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, Sayı 17, Haziran 2023, ss. 129-151.
Journal of Ottoman Civilization Studies
e-ISSN: 2458-9519
1901 Erzurum Depremi ve Afet Yönetimi
901 Erzurum Earthquake and Disaster Menagement
Zehra İrkin
MAKALE BİLGİSİ
Araştıma Makalesi
Research Article
* Milli Eğitim Bakanlığı / Aksaray
zehrairkin@hotmail.com
ORCID: 0000-0001-2345-6789
Sorumlu yazar:
Corresponding author:
** Aksaray Üniversitesi
sselahattin2003@hotmail.com
ORCID: 0000-0002-2282-9421
Başvuru / Submitted :
6 Mart 2023
Kabul / Accepted :
27 Nisan 2023
DOI: 10.21021/osmed.1260717
Atıf/Citation:
İrkin, Z.; Satılımış, S. “1901
Erzurum Depremi ve Afet
Yönetimi”. Osmanlı Medeniyeti
Araştırmaları Dergisi, 17 (2023):
129-151.
Benzerlik / Similarity : %18
& Selahattin Satılmış
Öz
Doğu Anadolu ile Kuzey Anadolu Fay zonlarının etkisinde bulunan ve birçok fay hattını
barındıran Erzurum, tarihte çok yıkıcı depremlere maruz kaldığı gibi, 8 Kasım 1901
tarihinde de büyük bir deprem yaşamıştır. Deprem, Erzurum’da çok büyük miktarda
hasara, can kayıplarına ve binlerce insanın açıkta kalmasına yol açmıştır. Ana deprem
sonrasında çok sık ve şiddetli derecede artçı sarsıntıların meydana gelmesi, halkın daha
fazla endişe ve korku yaşamasına neden olmuştur. Depremzedeler, vilayet yönetimi
tarafından çadırlara ve barakalara yerleştirilmiş ya da hasar almayan köylere
gönderilmişlerdir. Bütün afetzedelerin beslenme, yakacak ve diğer ihtiyaçları da
giderilmeye çalışılmıştır. Afetzedeler için büyük gayret gösterilmişse de baraka ve
çadırlarda yaşayan depremzedeler Erzurum’un şiddetli soğuklarının tesiriyle büyük
zorluklara maruz kalmış, hatta salgın hastalıklar baş göstermiştir. Deprem sonrasında hem
İstanbul’da hem de Erzurum ve çevresindeki yerleşim birimlerinde yardım kampanyaları
başlatılmış, toplanan büyük miktarlardaki paralarla afetzedelerin ihtiyaçları giderilmeye
çalışılmıştır. Depremzedelere çeşitli kolaylıklar ve muafiyetler de sağlanarak bu büyük
afetin açtığı yaralar sarılmak istenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Erzurum, Deprem, Afet Yönetimi, Yardımlaşma.
Abstract
Erzurum, which is under the influence of the East Anatolian and North Anatolian fault
zones and hosts many fault lines, experienced a devastating earthquake on November 8,
1901, as it was exposed to very destructive earthquakes in history. The earthquake caused
enormous damage, loss of life and make homless of thousands of people in Erzurum. The
occurrence of very frequent and damaging aftershocks after the main earthquake has caused
people to experience more anxiety and fear. Earthquake survivors were placed to tents,
barracks and sent undamaged villages by the provincial administration. Efforts were made
to provide food, fuel and other needs of all disaster victims. Although great efforts were
made for the survivors, the earthquake survivors living in barracks and tents were exposed
to great difficulties due to the severe cold of Erzurum and diseases occured. After the
earthquake, aid campaigns were started both in Istanbul and Erzurum and in
accommodation units, and the needs of the disaster victims were tried to be met with the
money collected in large groups. It was aimed to heal the wounds caused by this great
disaster by providing various facilities and exemptions to the earthquake victims.
Keywords: Ottoman Empire Erzurum, Earthquake, Disaster Menagement, Solidarity.
Published by Ottoman Civilization Studies, İstanbul, Türkiye
This is an open access article under the CC BY-NC license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/).
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
Giriş
Erzurum’da meydana gelen depremlerin önemli bir kısmı akademik çalışmalara konu olmuştur. İlk
olarak Robert A. Dalyell, 1859 depremini özet olarak kaleme almıştır.1 Selahattin Tozlu’nun dönemin arşiv
belgeleri ve gazeteleri ışığında kaleme aldığı Erzurum Tarihinde Depremler başlıklı makalesi, 2
özellikle 19. yüzyılda Erzurum’da meydana gelen depremleri ayrıntılı bir şekilde ele alması açısından
büyük önem taşımaktadır. Hakkı Yapıcı’nın “Tarih Boyunca Erzurum’da Meydana Gelen Zelzeleler”
başlıklı makalesi3 de içerik bakımından bir önceki çalışmayla benzerlik göstermektedir. M. Yasin
Taşkesenlioğlu ile Muhammed Taşkesenligil’in beraber kaleme aldıkları makalede4 ise bir Rus kaynağı
üzerinden 1859 depremini incelemişlerdir. Eylül 1924’te Erzurum’da yıkıcı etki gösteren deprem ise Şaban
Ortak tarafından ele alınmıştır.5 Bunların yanı sıra Nicolas Ambraseys’in tek başına ya da C. Finkel ile
birlikte kaleme aldığı eserleri de Erzurum deprem tarihi açısından büyük önem arz etmektedir.6 Bu
çalışmanın konusu olan Kasım 1901 Erzurum depremi hakkında ise sadece Selahattin Tozlu’nun
makalesinde bir paragraf bilgi bulunmaktadır. Arşiv belgeleri ve dönemin gazeteleri esas alınarak
hazırlanan bu makale ile 1901 depreminin yol açtığı hasar, zayiat, deprem sonrasında afetzedelerin
yaralarının sarılması amacıyla sergilenen afet yönetimi, alınan tedbirler, yapılan yardımlar gibi konularda
detaylı bilgiler verilerek Erzurum ve Osmanlı deprem tarihi literatürüne katkı sağlanması hedeflenmiştir.
Şekil 1: Erzurum Lokasyon Haritası7
Robert A.O. Dalyell, “Memorandum-Earthquake of Erzerum, June 1859”, Proceedings of the Royal Geographical Society of
London”. (1861-1862): 62-64.
2Selahattin Tozlu, "Erzurum Tarihinde Depremler" Tarih Boyunca Anadolu'da Doğal Afetler ve Deprem Semineri, 22-23
Mayıs 2000 (İstanbul: 2000), 93-118.
3 Hakkı Yapıcı, “Tarih Boyunca Erzurum’da Meydana Gelen Zelzeleler”, Mavi Atlas 5 (2015): 14-20.
4 Yasin Taşkesenlioğlu ve Muhammed Taşkesenligil, “1859 Yılında Şamahı ve Erzurum Depremleri Hakkında Rusya Bilimler
Akademisi Üyesi Hermann von Abich’in Raporu”, Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 20 (2020): 569-591.
5 Şaban Ortak, “1924 Erzurum Depremi ve Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal’in İkinci Erzurum Gezisi”, Atatürk Üniversitesi
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Dergisi (2002): 191-203.
1
6
Nicholas Ambraseys, Earthquakes in the Mediterranean and Middle East A Multidisciplinary Study of Seismicity up
to 1900, (London: Imperial College, 2009); Nicholas Ambraseys ve Caroline Finkel, Türkiye’de ve Komşu Bölgelerde
Sismik Etkinlikler 1500-1800, Çev. M. Koçak, (Ankara: TÜBİTAK Yayınları, 2006).
İmren Kuşçu, İbrahim Kopar ve İlhan Bakırtaş, “Erzurum İlinde (Türkiye) 1907-2018 Yılları Arasında Kaydedilen M ≥ 3.0
Depremlerin Mekânsal Analizi”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 23/4 (2019): 1607-1624.
7
www.ottomancivilization.com
130
Z. İrkin & S. Satılmış
Türkiye’nin doğusunda, 39-42° kuzey enlemleri, 40-43° doğu boylamları arasında
konumlanan Erzurum ili8, Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu Fay zonlarının etkisinde bulunmakta
ve birçok fay hattını barındırmaktadır: Erzurum, Pasinler, Palandöken, Dumlu, Aşkale, Tercan,
Çat, Kandilli, Horasan, Karayazı fayları (bkz. Şekil 2).9
Şekil 2: Erzurum ve Çevresindeki Fay Hatları10
8
https://www.srcatasehir.com/Yayinlar/harita-okuma-bilgisi-3758 (erişim tarihi: 24.04.2023).
İmren Kuşçu, “Erzurum İlinin Depremselliği ve İl Merkezindeki Orta Öğretim Öğrencilerinin Depreme Duyarlılığı”, (Yüksek
lisans tezi, Atatürk Üniversitesi, 2019): 1, 20-22.
10 Kuşçu, age, 23.
9
www.ottomancivilization.com
131
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
Tablo 1: 1901 Tarihine Kadar Erzurum’da Yaşanan Depremler
840
1.11.184411
03.12186012
15.06.1872 13
30.06.189414
1659
10.021846
02.03.186115
10.08.187316
04.08.189417
1685
27.02.1846
06.01.186518
06.09.187319
07.06.189520
1712
26.05.1852
11.01.186521
? 04.187522
25.06.189523
1719
14.07.1852
12.05.186624
27.04.187525
? 01.189626
1769
08.05.185727
12.06.186628
20.10.187529
20.05.189630
178431
21.01.185932
21.01.186733
10.09.188834
20.05.189735
27.10.1843
02.06.185936
24.02.186837
? 11.189038
04.10189939
21.05.1844
02.11.1860 40
06.10.186941
? 08.189342
Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere makalenin konusunu oluşturan 1901 depreminden
önce de Erzurum’da çok sayıda deprem yaşanmıştır. Bunların önemli bir kısmı herhangi bir zarara
yol açmazken bazıları da önemli miktarda hasarlara, hatta can kayıplarına sebep olmuştur. Örneğin
840 yılında yaşanan depremde Erzurum’da 200 kişi hayatını kaybetmiş ve çok sayıda evin yanı
sıra Erzurum Kalesi’nin Erzincan Kapısı tarafındaki bir kulesi ve duvarları yıkılmıştır. Ayrıca
11
Cerîde-i Havâdis, sayı 206, 28 ZA 1260.
12
Ambraseys, age, 698.
13 Jean Vogt, Osmanlı Topraklarında Tarih Boyunca Depremsellik: Batılı Kaynaklardan ve Tanıkların İfadelerinden Örnekler”,
Osmanlı İmparatorluğu’nda Doğal Afetler, Ed. Elizabeth Zachariadou, (İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2001): 24.
14The Levant Herald, XIV/27, 9 Temmuz 1894.
15 Cerîde-i Havâdis, sayı 102, 10 N 1277; Tercümân-ı Ahvâl, sayı 23, 20 N 1277.
16 The Levant Herald, II/33, 10 Eylül 1873.
17 BOA., Y.A HUS., 305/25, 2 S 1312.(Not: Belge kodlarının açılımları kaynakçada verilmiştir.)
18Tercümân-ı Ahvâl, sayı 589, 10 Ş 1281.
19 Ambraseys, age, 736.
20 The Levant Herald, XV/18, 10 Haziran 1895.
21Tercümân-ı Ahvâl, sayı 589, 10 Ş 1281.
22 Basîret, sayı 1491, 29 S 1292; 1492, 1 RA 1292.
23 The Levant Herald, XV/21, 1 Temmuz 1895.
24 Ambraseys, age, 712.
25 Basîret, sayı 1514, 26 RA 1292.
26 İkdâm, sayı 538, 6 Ş 1313.
27BOA., İ.DH., 378/24957, 26 N 1273.
28
BOA., MVL., 1052/16, 7 S 1283.
29
Basîret, sayı 1651, 6 L 1292.
30
BOA., Y.PRK.PT., 12/168, 18 Z 1314.
31
Ambraseys, age, 241, 493, 521, 538, 545, 603, 614-615.
32 Ambraseys, age, 692.
33
BOA., MVL., 1052/75, 4 L 1283.
Tercümân-ı Hakîkat, sayı 3086, 25 M 1306.
35 BOA., Y.PRK.PT., 12/168, 18 Z 1314
36 BOA., İ.MMS., 15/629, 15 ZA 1275.
37 Ruzname-i Cerîde-i Havâdis, sayı 859, 17 ZA 1284.
34
38
The Levant Herald, X/48, 1 Aralık 1890.
İkdâm, sayı 1900, 13 C 1317.
40Tercümân-ı Ahvâl, sayı 9, 3 C 1277.
41 Ambraseys, age, 722.
42 The Levant Herald, XIII/33, 14 Ağustos 1893.
39
www.ottomancivilization.com
132
Z. İrkin & S. Satılmış
şehre 8 km uzaklıktaki bir köyü yerle bir eden deprem sonucunda zeminde yarıklar oluşmuştur.
1769 depreminde ise Erzurum’un doğusunda bulunan Pasinler’deki Hasankale’nin duvarları
yıkılırken Erzurum Kalesi’nin önemli bir kısmı çökmeye yüz tutmuş ve uzun bir süre tamir
edilememiştir. Erzincan’da çok büyük tahribata yol açan 1784 depremi ise Erzurum Kalesi’nin,
on beş yıl önceki depremde yıkılan ve henüz tamir edilemeyen kısımlarına bir miktar daha zarar
vermiştir.43
Erzurum, 19. yüzyılda da çok büyük depremler yaşamıştır. 1843 yılında İran’ın Hoy şehrinde
büyük yıkıma sebep olan depremden etkilenen Erzurum’da 5-6 kişi hayatını kaybederken Erzurum
Kalesi’nin bir kısmı ile bazı binalar yıkılmış44 ve Çifte Minare Camii’nin minarelerinden birisinin
külahı düşmüştür45. 1844’te yaşanan deprem Erzurum’da bazı eski duvarların yıkılmasına sebep
olurken46 1852 depremi Erzurum kent merkezi ile etrafındaki köylerde önemli miktarda can
kaybına ve hasara yol açmıştır.47 Erzurum, bir sonraki büyük depremi 1859 yılında yaşamış ve
şehir tamamen harabeye dönmüştür. Bu sırada 7.000’den fazla evi barındıran Erzurum’daki
evlerin yarısı tamamen yıkılırken dükkân, cami, minare vs. binalardan bazılarının üçte biri,
bazılarının ise üçte ikisi yıkılarak ağır hasar görmüştür.48 Lala Paşa Camii, Erzurum Kalesi’nin49
surlarının bazı kısımları, iç kalenin ve kışlanın yarısı, kışla içerisindeki binaların bir kısmı da
yıkılan yerler arasındadır. Hükümet konağı, cephanelik, karakol ise yıkılmış ya da hasar
görmüştür.50 Deprem, Erzurum şehrinin yanı sıra köylerinde de hasara yol açmıştır.51 Hayatını
kaybedenlerin sayısının 320, yaralı sayısının 180 olduğu ve 10 kişiye ulaşılamadığı kayıtlara
geçmiştir.52 Erzurum’daki bir sonraki yıkıcı deprem ise sabah saatlerinde yaşanan ve bu
çalışmanın konusunu teşkil eden 8 Kasım 1901 depremidir.
1. Depremin Yol Açtığı Hasar ve Zayiat
8 Kasım 1901 depremi, Cuma günü sabahı saat 06.47'de oldukça şiddetli derecede hissedilmiş
ve büyük bir yıkımı beraberinde getirmiştir. Deprem hafif şiddetli öncü sarsıntılarla başlamıştır.53
Öncü sarsıntıların saatleri ve sayıları hakkında kaynaklar farklı bilgiler vermektedir. Erzurum
valisi Nazım Bey, ilk sarsıntının sabah saat 06.07'de şiddetli, 06.37'de hafif şiddetli öncü
43
Ambraseys, age, 241, 603, 614-615.
Cerîde-i Havâdis, sayı 154, 18 L 1259.
Robert Curzon, Armenia: A Year at Erzeroom, and on the Frontiers of Russia, Turkey, and Persia (New York,
1854): 110-111, 160-162.
44
45
46
47
Ambraseys, age, 658.
BOA., İ.DH., 255/15720, 11 L 1268; Cerîde-i Havâdis, sayı 588, 19 L 1268.
BOA., İ.MMS., 15/629, 15 ZA 1275.
49 Erzurum Kalesinin eski surları tamir edilemeyecek derecede ağır hasar gördüğünden yıktırılması ve buradan elde edilecek arsanın
satılmasıyla elde edilecek paranın yıkım masrafına harcanması kararlaştırılmıştır. BOA., İ.DH., 536/37232, 15 Z 1281.
48
50
BOA., A.MKT.MHM., 161/54, 02 M 1276; 167/31, 9 RA 1276; A.MKT.UM., 366/86, 21 S 1276; İ.MVL.,
446/19840, 3 N 1277; MVL., 608/5, 17 Ş 1277; İ.MMS., 15/629, 15 ZA 1275; Meydana gelen yeni sarsıntılar, 1859
depreminin artçı şoklarının Kasım ayının ortalarına kadar devam ettiğini göstermektedir. Nitekim 10, 13 Temmuz,
13 Ağustos ve 11 Kasım 1859’da Erzurum’da depremlerin meydana geldiği kayıtlara geçmiştir. BOA., MVL., 594/59,
7 B 1276; BOA., A.MKT.UM., 410/39, 24 Z 1274; Ambraseys, age, 695.
51
BOA., İ.HR., 171/9241, 13 S 1276.
52
BOA., İ.DH., 436/28841, 1 Z 1275; İngiliz seyyah Harry Finnis Blosse Lynch ise eserinde bu depremde 4.500 evin
yıkıldığından ya da ağır bir şekilde hasar gördüğünden, 9 minare yerle bir olduğundan, Çifte Minare Medresesinin
hasar gördüğünden ve şehirdeki eski surların bazı bölümlerinin yıkıldığından bahsetmektedir. Harry Finnis Blosse
Lynch, Armenia Travels and Studies I (London, 1901): 210-211.
53
BOA,Y.PRK.UM., 56/130, 26 B 1319.
www.ottomancivilization.com
133
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
sarsıntıların yaşandığını başkente bildirirken İkdâm gazetesi, gece saat 03.12, 05.42, 06.12 ve
06.42’de hafif şiddetli dört öncü sarsıntıdan bahsetmektedir.54 Tercümân-ı Hakîkat ise Rasathânei Âmireye dayanarak saat 06.00 civarında hafif şiddetli bir öncü sarsıntının hissedildiği bilgisini
vermektedir.55 O gün sabah saat 06.42'de Hınıs ve Hasankale'de şiddetli, Esenkale'de ise hafif
şiddetli depremler hissedilmiştir.56
Erzurum'da sabahın ilk saatlerinde yaşanan şiddetli depremin tesiriyle hanelerin bir kısmı
yıkılmış, bir kısmı da harap olarak kullanılmaz bir hale gelmiştir. Hazırlanan hasar tespit raporuna
göre devlet daireleri ve evlerden her birinin az ya da çok hasar aldığı tespit edilmiştir.57 Askeriyeye
ait binalarında yıkıldığı depremde askerler kışla meydanlarına çıkarılmıştır.58 Sabâh ve İkdâm
gazetelerinin verdiği bilgilere göre depremde birtakım hanelerin hasar gördüğü ancak can kaybının
yaşanmadığı belirtilmiş olsa da bu ifade gerçeği yansıtmamaktadır.59 Nitekim Erzurum Valiliğinin
hazırladığı rapora göre depremin yaşandığı ilk gün Erzurum kent merkezinde Müslüman halktan
6'sı kadın, 4'ü erkek, 8'i çocuk ve Hıristiyan halktan 1'i kadın 2'si çocuk olmak üzere toplam 21
kişi enkaz altında kalarak can vermiş, 2'si Müslüman, 4'ü Hıristiyan olmak üzere toplam 6 kişi de
yaralanmıştır.60
Tamamlanan incelemeler sonucunda hazırlanan rapora göre ise depremin Erzurum’daki
evlerin büyük bir kısmında hasara yol açtığı, evleri yıkılan ya da hasar gören yaklaşık 12.000
civarında depremzedenin açıkta kaldığı anlaşılmıştır.61 Şehirde bulunan cami, medrese ve
mescitlerin tamamı depremden az ya da çok hasar almıştır. Erzurum'da mevcut olan 41 camiden
7’sinin yeniden inşayı gerektirecek derecede,16’sının tamirleri yapılmadan açılmasının tehlikeli
olacak şekilde ağır hasar aldığı belirlenmiştir. Diğer 17 caminin ise az miktarda tamire ihtiyaç
duyduğundan bahisle içinde vakit namazlarının eda edilmesinde herhangi bir sakınca görülmediği
ifade edilmiştir. Şehirde bulunan camilerin yanı sıra 9 medrese ve 3 mescit de az ya da çok hasar
görmüştür.62
Erzurum Kalesi'nin de depremde hasar aldığı, Erkân-ı Harbiye tarafından yaptırılan inceleme
sonucunda anlaşılmıştır. Kalenin kapısı, yan duvarları ve saat kulesi yıkılmıştır. Muhafız
askerlerin bulunduğu iç kalede 9, 12 ve 15 santimetrelik topların bulunduğu sundurmanın üst kısmı
hasar görmemiş olsa da kalenin kuzeydoğusunda bulunan burcun çökmesinden dolayı bu topların
bulunduğu arka duvarı yıkılmaya meyilli hale gelmiştir. Dördüncü Ordu Komutanlığı, söz konusu
duvarın yıkılması halinde burada bulunan toplarla beraber çökeceğini ve bu durumda büyük
patlamalar meydana gelebileceğini varsayarak, yetkili askeri birime topların yavaş yavaş çekilerek
kalenin orta yerine yerleştirilmesi ve kılıflarının geçirilmesi talimatını vermiştir.63
Depremde hasar gören bir başka bina ise Erzurum Hapishanesi'dir. Hapishanenin bir kısmı
sarsıntıda tamamen yıkılırken bir kısmı da ağır hasar alarak harabeye dönmüştür. Hapishanenin
hem kullanılamayacak derecede tehlikeli duruma gelmesi hem de mahkûmların yaşanan
54
55
İkdâm, sayı 2654, 1 Ş 1319.
Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7381, 28 B 1319.
İkdâm, sayı 2653, 29 B 1319; Sabâh gazetesinin aynı tarihli haberinde depremin hissedildiği yerler arasında
Esenkale yerine Başkale verilmiştir. Sabâh, sayı 4315, 29 B 1319.
56
BOA, DH.MKT., 2561/52, 13 Ş 1319.
BOA, DH.MKT., 2570/102, 12 N 1319.
59 Sabâh, sayı 4316, 1 Ş 1319; İkdâm, sayı 2656, 3 Ş 1319.
60 BOA, BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319.
61 BOA, Y.PRK.UM., 56/130, 26 B 1319; İkdâm, sayı 2685, 1 N 1319.
62 BOA, DH.MKT., 2569/57, 5 N 1319.
63 BOA, Y.MTV., 223/34, 9 Ş 1319.
57
58
www.ottomancivilization.com
134
Z. İrkin & S. Satılmış
kargaşadan istifade ederek firar etmelerinin önlenmesi nedenleriyle güvenliği sağlamak oldukça
güç bir hale gelmiştir.64 Neticede Erzurum Hapishanesi’nin yeniden inşa edilmesi
kararlaştırılmıştır.65
Deprem, okul binalarında da yıkıma ya da hasara yol açmıştır. Hasar gördüğü tespit edilen
okullardan birisi, Erzurum İnas (Kız) Mektebi ki tamir edilmedikçe içinde eğitime devam edilmesi
sakıncalı görülmüştür.66 Depremde hasara uğrayan yerler arasında askeriyeye ait binalar, kışla ve
askeri hastane de yer almaktaydı.67Ayrıca Erzurum Hükümet Konağı ile içinde bulunan jandarma
koğuşu ve ahır gibi binalar da kullanılamayacak derecede hasar görmüştür.68 Nitekim Erzurum
Fırka Dairesi tarafından yapılan incelemeler neticesinde ise buraya bağlı yerlerde ikamet etmenin
sakıncalı olacağı açıklanmıştır.69
Depremden önemli ölçüde hasara uğrayan bir diğer yer ise Ermeni kilisesi ile bu kiliseye dâhil
olduğu anlaşılan okul, manastır ve buna benzer yapılardır. Kilisenin bazı duvarları yıkılırken diğer
yapılardan bazılarının sıvaları dökülmüş, bazılarının da çeşitli yerlerinde hasar oluşmasıyla tamire
muhtaç bir hale gelmiştir. Fransa Konsolos Yardımcılığı, Sadarete müracaat ederek tamir için
gerekli izinlerin verilmesini talep etmiştir.70 Konsolosun devreye girmesi, hasar gören kilisenin
Katolik Ermenilere ait olduğunu göstermektedir.
2. Depremin Artçı Sarsıntıları
8 Kasım Cuma sabahı saat 06.47'de gerçekleşen ana depremin çok sayıda artçı sarsıntısının
yaşandığını görmekteyiz. 07.12'deki hafif bir artçı şokun ardından saat 10.00-10.12 sularına kadar
şiddetli derecede ve uzunca süren sarsıntılar hissedilmiştir. Kaynaklar, bu artçı sarsıntılar
esnasında bazı evlerin yıkıldığı bilgisini vermekte ve büyük çoğunluğu Kasım ayı içerisinde
meydana gelen artçı sarsıntıların belli aralıklarla bir yıl kadar devam ettiğini göstermektedir. Daha
sonra meydana gelen artçı sarsıntılardan bazılarının da hasara yol açtığı anlaşılmaktadır. Örneğin
10 Kasım gecesi biri şiddetli, diğerleri hafif şiddetli derecede yaşanan dört deprem sırasında bazı
evler harap bir hale gelmiştir. Bir sonraki gün de ara ara hafif şiddetli artçılar hissedilmiştir. Aynı
günün gecesinde ise hafif şiddetli iki artçı şok yaşanmıştır. 10 ya da 11 Kasım’da saat 15.09
sularında yaşanan depremde de bazı binalar hasar görmüştür. 12 Kasım ve 13 Kasım gecelerinde
ikişer defa hafif şiddetli sarsıntılar yaşanırken 14 Kasım’da bir, 16 Kasım’da iki, 16 Kasım
gecesinde dört ve 17 Kasım’da bir defa hafif şiddetli sarsıntı meydana gelmiştir.18 Kasım gecesi
ise biri şiddetli olmak üzere altı sarsıntı yaşanmıştır. 19 Kasım gecesi iki, 20 Kasım akşamüzeri
bir, 22 Kasım’da bir, 24 Kasım’da iki, 26 Kasım’da iki defa hafif şiddetli deprem yaşanmıştır.71
Görüldüğü üzere 1901 depreminin yaşandığı Kasım ayı içerisinde bazıları hasara sebep olan
şiddetli ya da hafif şiddetli derecede onlarca deprem yaşanmıştır. 8 Kasım sonrasında sık ve
şiddetli derecelerde yaşanan depremlerin Erzurum halkını tedirgin ettiği ve endişeye sevk ettiği
tahmin edilebilir.
64
BOA, DH.TMIK.M., 113/51, 27 B 1319.
BOA, DH.TMIK.S., 39/1, 8 RA 1320.
66 BOA, MF.MKT., 617/23, 14 L 1319.
67 BOA, İ.HUS., 91/61, 9 Ş 1319; DH.MKT., 2556/114, 5 Ş 1319.
68 BOA, İ.AS., 45/45, 15 RA 1321.
69 BOA, BEO., 1752/131382, 24 Ş 1319.
70 BOA, DH.MKT 2599/25, 3 Z 1319.
71 BOA,Y.PRK.UM., 56/130, 26 B 1319; 57/10, 8 Ş 1319; BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319; 1749/131173, 8 Ş 1319; İkdâm, sayı
2654, 1 Ş 1319; 2656, 3 Ş 1319; 2657, 4 Ş 1319; 2658, 5 Ş 1319; 2655, 2 Ş 1319; 2661, 8 Ş 1319; 2662, 9 Ş 1319; 2667, 13 Ş
1319; Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7381, 28 B 1319.
65
www.ottomancivilization.com
135
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
Kaynaklarda Aralık, Ocak ve Şubat aylarında artçı şok hissedildiği tespit edilememişse de
hiçbir depremin yaşanmadığı anlamına gelmemektedir. Daha sonraki aylarda yaşanan depremler
artçı şokların devam ettiğini göstermektedir. Öyle ki 1902 yılının 11 Mart gecesinde saat 21.24'te
şiddetli; 2 Nisan’da saat 07.52'de oldukça şiddetli, 17 Nisan gecesi saat 21.32'de şiddetli ve 18
Nisan gündüzünde hafif şiddetli derecede birer defa artçı şok yaşanmış ve harap durumda olan 2
hane ile bazı duvarlar yıkılmıştır. Bahsi geçen son depremden iki ay sonra, 17 Haziran 1902 gecesi,
biri şiddetli ikisi hafif şiddetli üç sarsıntı yaşanırken 13 Eylül gecesi saat 23.34 sularında ve 6
Kasım’da birer defa hafif şiddetli sarsıntı hissedilmiştir.72
3. Afet Yönetimi
Erzurum halkı, çok şiddetli gerçekleşen ana depremin ilk şokuyla büyük korku ve telaşa
kapılmış, kendilerini evlerinden dışarı atarak sokaklara ve bahçelere çıkmıştır. Yaklaşık 12.000
afetzede sokak ortalarında kalmıştır. Bölgeye kısa süre önce tayin edilen Vali Nazım Bey ile
valiliğe bağlı memurlar, depremin yaşandığı gün afet mahallerini dolaşmaya başlamışlardır. Bir
taraftan deprem bölgesinde incelemeler yaparak alınması gereken tedbirleri belirlemeye
çalışırlarken diğer taraftan halkın ve mahkûmların heyecanını yatıştırmaya gayret
göstermişlerdir.73 Depremin yol açtığı hasar ve zayiat hususlarında padişahı ve hükümeti
bilgilendiren Vali, vakit kaybetmeden açıkta kalanların iskânlarına çalışıldığını bildirmiştir.
Deprem haberinin İstanbul'da büyük bir üzüntüyle karşılandığını bildiren Sadaret makamı ise
alınan tedbirlerin yanı sıra Erzurum'daki hayırseverlerin ve varlıklı kişilerin yardımlarına
başvurulmasını ve fakir halkın zarurî ihtiyaçlarının vakit kaybetmeden karşılanmasını emretmekle
birlikte hasarın derecesinin bir an evvel bildirilmesinden sonra Hükümetin de gerekli desteği
vereceğini bildirmiştir.74 Ayrıca Hükümet, ara ara Erzurum Valiliğinden afetzedelerin durumuna
dair bilgi istemiştir. Açıkta kalan kimse olup olmadığı, varsa bunlar için kaç çadıra ihtiyaç olduğu,
baraka inşasının ne derecede tamamlandığı ve depremzedelerin muhafazaları için ne gibi tedbirler
alındığını sorarak yapılanları kontrol etmeye çalışmıştır.75 Dönemin padişahı II. Abdülhamid de
gerekli tedbirlerin alınması için verdiği birtakım emirlerle depremzede halkın sıkıntılarının
giderilmesi için gayret göstermiştir.76
Afet yönetimi bağlamında yapılması gereken en önemli işler göçük altında kalanların
çıkarılması, yaralıların tedavisi, depremzedelerin barınma ve beslenme ihtiyaçlarının giderilmesi,
deprem bölgesinde özellikle de ağır hasar gören hapishanede güvenliğin sağlanması, yardım
toplanması ve dağıtılması idi. Erzurum’da afetzedelerin yaralarının kısa süre içerisinde
sarılabilmesi amacıyla Vali Nazım Bey’in girişimleriyle derhal çeşitli komisyonlar kurulmuştur.
Bunlardan ilki baraka inşası için kurulan komisyondu. İkinci komisyon, muhtaç durumda olanların
isimlerini belirlemek ve iâşelerini temin etmek üzere Erzurum naibi başkanlığında çalışmalarına
başlamıştır. Üçüncü bir komisyon ise hasar gören ve özellikle de tehlike arz eden binaları tespit
etmek ve durumları hakkında bir rapor hazırlamakla görevlendirilmiştir. Bahsi geçen
komisyonların hepsi de Erzurum valisinin koordinatörlüğünde görev yapmışlardır.77
BOA, DH.MKT., 463/11, 12 M 1320; İkdâm, sayı 2875, 14 RA 1320; 2777, 4 Z 1319; 2978, 28 C 1320; 3016, 7 Ş 1320.
BOA, Y.PRK.UM., 56/130, 26 B 1319; İkdâm, sayı 2685, 1 N 1319.
74 BOA, BEO., 1748/131058, 26 B 1319.
75 BOA, BEO., 1749/131173, 9 Ş 1319.
76 BOA, BEO., 1833/137463, 15 M 1320.
77 BOA, BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319.
72
73
www.ottomancivilization.com
136
Z. İrkin & S. Satılmış
3.1.
İskân ve İaşe Temini
Depremin akabindeki en önemli mesele, arama kurtarma faaliyetleri idi. Bir diğer önemli
mesele ise canlarını kurtaran ancak açıkta kalan depremzedelerin barınak ve beslenme
ihtiyaçlarının karşılanması yani iskân ve iâşelerinin sağlanmasıydı. Depremzedelerin birçoğunun
afet bölgesinde barındırılması mecburiyeti hâsıl olduğundan bunların ikametleri için ilk etapta
kentte mevcut bulunan çadırlar valilik tarafından afetzedelere dağıtılmaya başlanmıştır.78 Ancak
Erzurum'un kış soğuklarında ve kar yağışı altında çadırlarda ikâmet etmenin zorluğu da
düşünülerek depremzedelerin bir kısmının civardaki yerleşim birimlerine gitmeleri teşvik
edilmiştir. Bu kapsamda afetzedelerin gidecekleri yerlerde dahi iâşelerinin iâne (yardım)
komisyonlarından temin edileceği garantisi verilmiş, böylece arzu eden depremzedelerin bir kısmı
Erzurum'da hasar görmeyen köylere gitmeye başlamıştır.79
Çadırların Erzurum’un kış soğuklarında barınmaya çok elverişli olmadığı depremzedelerden
gelen şikâyetlerden de anlaşılmaktaydı. Erzurum Posta ve Telgraf İdaresinde görev yapan yirmi
dokuz memur, 18 Kasım 1901 tarihinde yani depremden on gün sonra kendi adlarına gönderdikleri
bir telgrafla aileleri için barakalar inşa ettirilmesini talep etmişlerdi. “Kış mevsimi dolayısıyla çoluk
çocuklarının buzlar ortasında perişan bir halde kaldıklarından ve bir kömür parasına denk olan
maaşlarının baraka inşasına yetmediğinden” bahisle bu konuda “padişahın ihsan ve merhametine
sığındıklarını” dile getirmişlerdi. Bu talep sonrasında yapılan müzakereler ile Posta ve Telgraf
Nezaretinden 4.900 kuruşun gönderilmesi ve yeterli miktarda barakanın acilen inşa ettirilmesi
kararlaştırılmıştır.80
Erzurum’da görev yapan asker ve subaylar için de aynı yönteme başvurulmuştur. Askeriyeye
ait binalarda ve kışlada oluşan hasar neticesinde bu binalar tamamen boşaltılmış, askerler daha
güvenli olduğu gerekçesiyle kışla meydanına çıkarılmıştır. Açıkta kalan askerlerin barınması için81
25 m uzunluğunda ve 4 m genişliğinde 26 adet barakanın inşa edilmesi planlanmıştır. Subay ve
kumandanların ikametleri için de birtakım odaların yapılması kararlaştırılmıştır. Bahsi geçen
baraka ve odaların inşaat masrafı için 250.000 kuruşun yeterli olacağı hesaplanmıştır. Bu paranın
kullanımına yetki verilerek gerekli kereste ve inşaat malzemelerinin temin edilmesi ve hemen
inşaata başlanması için talimat verilmiştir.82 Dördüncü Ordu Komutanlığı, ayrıca kendisine bağlı
olarak Muş'ta hudut görevi yapan komutan ve subayların Erzurum'da bulunan aileleri için de acilen
baraka yapılmasını elzem görmüştür. Komutanlık, bir yerlerden ikişer maaşın verilmesiyle,
başlarında kimse olmayan bu kimsesiz ve çaresiz aileler için acilen barakaların yapımına bir an
evvel başlanacağını beyan etmiştir. Bahsi geçen ikişer maaşın havalesi kapsamında Diyarbakır,
Mamüratülaziz (Elazığ), Trabzon ve Bitlis defterdarlıklarına birer tebligat yollanmıştır.83
Depremin yaşanmasından yaklaşık iki hafta sonra bölgede düzenin neredeyse sağlandığı, açıkta
kimsenin bırakılmadığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda tedbir amaçlı fazladan 5-10 çadır ve 100
kadar ailenin ikamet edebileceği barakalar da inşa edilmiştir.84 Deprem sonrasında özellikle
Erzurum kışlarının soğukları dikkate alınarak çadır ve baraka inşasına son derece önem verilerek
BOA, İ.HUS., 91/55, 2 Ş 1319.
BOA, BEO., 1749/131173, 11 Ş 1319; BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319.
80 BOA, BEO., 1749/131102, 10 Ş 1319.
81 BOA, İ.HUS., 91/55, 2 Ş 1319; İ.HUS., 91/61, 9 N 1319.
82 BOA, DH.MKT., 2570/102, 12 N 1319; İkdâm, sayı 2707, 23 N 1319.
83 BOA, BEO., 1745/130872, 1 Ş 1319.
84BOA, Y.A.HUS., 422/31, 10 N 1319.
78
79
www.ottomancivilization.com
137
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
afetzedelerin açıkta kalmamasına bir hayli özen gösterildiği, bir afetzedenin kaleme aldığı
mektupta da vurgulanmıştır.85
Barınma ihtiyacından sonra afetzedelerin en zaruri ihtiyaçlarının başında iâşe temini yani
beslenme ihtiyaçlarının giderilmesi gelmekteydi. Bölgede artçı sarsıntıların yaşanması yeni
hasarların ortaya çıkmasına neden olurken yeni tedbirlerin alınmasını da gerekli kılmaktaydı.
Örneğin 10 Kasım gecesi yaşanan şiddetli derecedeki artçı sarsıntıda bölgede bulunan beş fırın
birden hasara uğramıştı. Fırınlardan istifade edilememesi durumunda halkın zor durumda
kalmaması amacıyla yeterli miktarda peksimet yaptırmak suretiyle tedbir alınmıştır.86 Ayrıca
yaşanan felaketin tesirini hafifletmek için Erzurum'a civar bölgelerden un ve kereste gönderilmesi
için girişimlerde bulunulmuştur.87
Erzurum Valiliği tarafından afetzedeler için gerekli her türlü yardım sağlanmaya çalışılmıştır.
Depremden sonraki birkaç gün boyunca, afet bölgelerinde oluşturulan 6 şube aracılığıyla,
çocuklarda dâhil olmak üzere on ilâ on iki bin kişiye yarım kıyye (641 gr) ekmeğin yanı sıra çay,
şeker, kuru gıda ve yakacak (odun) dağıtımı yapılmıştır. Halkın yaşadığı korku ve heyecanı
atlatmasıyla birlikte dükkânlar tekrar açılmış ve çoğu kişinin de evlerine dönmeleriyle bu rakam
8000'e kadar inmiştir.88 Fukara halka yapılan ekmek dağıtımına iki ay boyunca devam edilmiş ve
Erzurum İdare Meclisi ile iâne komisyonunun kararıyla 14 Ocak 1902 tarihinde bu uygulamaya
son verilmiştir.89 Yapılan erzak ve diğer yardımların dağıtımı da bizzat şehrin her tarafını gezerek
depremzedelerin genel durumunu teftiş eden ve nelere ihtiyaçları olduğunu tespit eden Vali Nazım
Bey'in gözetimi altında gerçekleştirilmiştir.90
Afetzedelerin yaralarının sarılması amacıyla, daha sonra ayrıntılarıyla bahsedileceği üzere,
yardım kampanyaları düzenlenmiş ve bu paralar Vilâyet Mal Sandığında toplanmıştır. Dağıtılan
aynî yardımların dışında, gelen yardım paralarından dul ve yetim olanlar ile komutanlara, nizamiye
ve redif subaylarına, jandarmaya, polise ve diğer bütün memurlara birer maaş verilmiştir.91 Ayrıca
fakir ve muhtaç durumdaki depremzede halka da nakit olarak yardımda bulunulmuştur.92
Şehirde iskân ve iâşeden sonra gelen en önemli konuların birisi de yaralıların ve hastaların
sağlıklarının korunmasıydı. Askeri hastanenin hasar görmesi bölgede bir hastane inşa edilmesini
zaruri kılmıştı.93 Erzurum Valiliği tarafından 10.000 kuruşluk94 kereste satın alınarak derhal bir
baraka hastane inşa edilmiş ve hastalar buraya nakledilmiştir.95 Ayrıca her gün bir doktor afet
mahallerini gezerek halkın sağlık durumunu kontrol etmiş ve toplumun genel sağlığını korumak
adına gerekli tedbirler alınmıştır.96 Buna rağmen çadır ve barakalardaki ağır yaşam şartları, çiçek
ve tifo gibi hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu hastalıkların afetzedeler arasında
görülmeye başlanması, Erzurum Valiliğinin yeni birtakım acil tedbirler almasını gerektirmiştir.
Olası bir salgının önüne geçilmesi için afetzedelere zorunlu olarak aşı uygulanmaya başlanmıştır.
Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7397, 15 Ş 1319.
BOA, BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319.
87 İkdâm, sayı 2656, 3 Ş 1319.
88BOA, Y.A.HUS., 422/31, 10 N 1319; İkdâm, sayı 2685, 1 N 1319.
89 BOA, DH.MKT., 2578/123, 12 L 1319.
90 Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7397, 15 Ş 1319.
91 BOA, BEO., 1749/131173, 3 Ş 1319.
92 Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7397, 15 Ş 1319.
93 BOA, DH.MKT., 2556/114, 5 Ş 1319.
94 1 lira 100 kuruş, 1 kuruş ise 40 paradır.
95 BOA, BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319.
96 BOA, BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319; Y.A.HUS., 422/31, 10 Ş 1319.
85
86
www.ottomancivilization.com
138
Z. İrkin & S. Satılmış
Bu iş için hususi memurlar görevlendirilerek gerekli olan bütün tedbirler alınmaya çalışılmıştır.
Tifonun görülme sıklığı, az olsa da hastalığın bahar aylarında daha fazla yayılması hususunda
endişeye sebep olmuştur.97 Bu sebeple tifo hastalığı için Doktor Santimes tarafından geliştirilen
serumun incelenerek faydalı olduğuna kanaat getirilmesi halinde yeterli miktarda Erzurum'a
gönderilmesi talep edilmiştir.98
Deprem sonrasında masrafları artan Erzurum Belediyesinin gelirleri artırılmaya çalışılmıştır.
Çünkü Erzurum’un 2.100 m uzunluğundaki büyük caddeleri, sokakları ve buralardaki lağımları da
depremde hasar görmüştü. Halk sağlığının muhafazası ve salgın hastalıkların yayılmaması birinci
derecede önemli bir konu olmasına rağmen Erzurum Belediyesinin gelirleri, bahsi geçen yerlerin
tamir masraflarını karşılamak için yeterli değildi. Bu nedenle senelik 500 lira olan Erzurum şehri
"bedelât-ı nakdiyyesinin" 5 yıl müddetle Erzurum Belediyesine bırakılması talep edilmiştir.99
Ayrıca Erzurum Belediye Meclisi, inşaat mevsiminin yaklaşmasına binaen ahalinin evlerini tamir
ve inşa ettirmelerine izin verilmesini ve inşaat vergisi alınmamasını talep etmiştir.100 Bu konu
hakkında yapılan görüşmeler neticesinde afetzedelerin deprem dolayısıyla yeterince zarara
uğradığı göz önüne alınarak 14 Kasım 1901 tarihinden itibaren bir yıl müddetle ev inşaatlarından
vergi alınmaması ancak akar (gelir getiren mülkten) suretiyle yapılacak olan ve daha önce de akar
olduğu bilinen binalardan vergi alınması kararlaştırılmıştır.101
Afet yönetimi bağlamında ele alınması gerekli başka bir konuda deprem bölgesinde güvenlik
ve asayişin sağlanmasıydı. Halkın, terk etmek zorunda kaldığı evleri ile iş yerlerindeki eşyaların
ve malların çalınması riski bu tür ortamlarda daha da artmıştı. Bu nedenle deprem bölgesinde
yeterli güvenlik tedbirleri alınmış ve bu sayede şehirde güvenlik zafiyeti veya hırsızlık gibi hiçbir
olumsuz durumla karşılaşılmamıştır.102
Güvenlik hususu özellikle depremde büyük bir kısmı yıkılarak ağır hasara uğrayan Erzurum
Hapishanesi için büyük önem arz etmekteydi. Hem binanın duvarlarının yıkılması hem de deprem
sırasında yaşanan hengâme, hapishaneyi güvenlik açısından elverişsiz hale getirmişti. Bu
durumdan istifade etmek isteyen mahkûmlardan firar girişiminde bulunanlar olmuş ve kaçışlarını
önlemek amacıyla silah kullanmak zorunda dahi kalınmıştı. Ağır ceza alan bu mahkûmların firarı
halinde bütün memleketin asayişinin bozulacağı göz önüne alınarak bunların çevre hapishanelere
dağıtılması kararlaştırılmıştır. Çevre şehirlerdeki hapishanelerin kapasitesi dikkate alınarak
Erzurum Hapishanesindeki mahkûmların bir kısmının Trabzon Hapishanesine, bir kısmının da
Erzincan Hapishanesine yerleştirilmeleri uygun görülmüştür. Neticede şehirdeki hapishanede
bulunan 351 mahkûmdan 81’i Trabzon Hapishanesine, 60’ı Erzincan Hapishanesine asker ve
jandarma müfrezeleri eşliğinde gönderilmiştir. Güvenliklerinin daha kolay sağlanması açısından
olsa gerektir ki mahkûmlar Erzincan’a iki kafile halinde sevk edilmiştir. Erzurum valisi Nazım
Bey’in yazısından anlaşıldığı üzere diğer 210 mahkûm Erzurum’da kalmış, ancak gerekli güvenlik
tedbirleri alınmıştır.103
Deprem sonrasında Erzurum’da eğitime bir süreliğine ara verilmiştir. Özellikle binası yıkılan
ya da hasar gören okullarda eğitime devam etmek mümkün olmamıştır. 11 Kasım 1901 tarihli bir
97
İkdâm, sayı 2690, 6 N 1319.
98
BOA, DH.MKT., 2570/82, 12 N 1319.
İkdâm, sayı 2710, 27 N 1319.
100 BOA, BEO., 1819/136362, 15 Z 1319.
101 BOA, ŞD., 1522/11, 22 N 1319; BEO., 1819/136362, 20 Z 1319; İkdâm, sayı 2730, 16 L 1319.
102 BOA, BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319; Y.A.HUS., 422/31, 10 Ş 1319.
103 BOA, DH.TMIK.M., 114/8, 6 Ş 1319; 113/51, 27 B 1319.
99
www.ottomancivilization.com
139
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
resmi yazıya göre, bütün bölge halkı gibi, öğrenciler de barakalarda ikamet etmekteydiler.104
Mühendisler, depremde harap olan Erzurum İnâs Rüştiye Mektebinin tamiri yapılmadan içinde
ikametinin uygun olmadığını rapor etmişlerdi. Tamirin tamamlanmasına kadar öğrenciler için
hükümet konağı yakınlarında aylığı 100 kuruştan bir hane kiralanmış ve eğitime kaldığı yerden
devam edilmiştir. Maârif Nezâreti (Eğitim Bakanlığı), bu hanenin kirasının "zuhûrât tertibinden"
karşılanmasını kararlaştırmıştır. Bu arada boş yere kira verilmemesi için artçı şokların sona
ermesiyle beraber mektep binasının hemen tamirine başlanması gerektiği kayıtlara geçmiştir.105
Deprem sonrasında kentteki adlî işler de imkânlar ölçüsünde sürdürülmüştür. Nitekim Adliye
Dairesi, yargılamaların yapıldığı hükümet konağının hasar görmesi nedeniyle bidayet hukuk ve
ticaret yargılamaları ile istinaf hukuk ve ceza yargılamalarının inşa ettirilen barakalarda
yapılmasını uygun bulmuştur.106
Bir depremzedenin Tercümân-ı Hakîkat gazetesine gönderdiği mektup, bölgede sergilenen
afet yönetimi hakkında çok önemli bilgiler içermektedir. Gazetenin 27 Kasım 1901 tarihli
nüshasında yayınlanan mektuba göre Padişah II. Abdülhamid'in afetzedelerle ve askerlerin
durumuyla yakından ilgilenmesi bölge halkını son derece memnun etmiştir. Erzurum'a kısa süre
önce tayin edilen ve deprem bölgesinde afet yönetiminin en üst düzey sorumlusu olan Vali Nazım
Bey ise isabetli karar ve davranışlarıyla halk arasında oldukça büyük bir saygı ve itibar
kazanmıştır. Nazım Bey'in üstlenmiş olduğu bu görevde fukaraların ve bütün afetzedelerin
iskânlarıyla, iâşe ve diğer konularda göstermiş olduğu gayret ve özen, herkesin özellikle de kadın
ve çocukların kendisine minnet duymasına sebep olmuştur. Mektupta belediye başkanı ile diğer
devlet memurlarının gayretlerinden de memnuniyetle bahsedilmiştir. Diğer bir üst düzey görevli,
jandarma alay kumandanı Ahmet Paşa ise “çadır talep eden depremzedelere karşı kaba bir lisanla
davrandığı” iddiasıyla eleştirilmiştir. Mektubu kaleme alan afetzede, bu çadırların kendilerine
bizzat padişahın emriyle dağıtıldığını, bu haksız davranışların bir daha tekrar etmeyeceğini
umduklarını ifade etmiştir.107
Memurlar ve halktan bazıları, afetzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması kapsamında yaptıkları
üstün hizmetlerden dolayı nişan veya rütbelerinin terfileriyle ödüllendirilmiştir. Bu bağlamda vali
yardımcısı İbrahim ve mektubcu Ali Rıza Efendilerin ikinci rütbeden, vilayet defterdarı Zihni,
nüfus nazırı Mehmed, sıhhiye müfettişi Şerif, karantina müfettişi Çelbis ve nafia sermüfettişi
Çaviyas Efendiler ile Mülkiye Mektebi mezunlarından Memduh Efendi'nin üçüncü rütbeden,
ikinci sınıf polis komiserlerinden Hüsrev Bey'in ise dördüncü rütbeden Mecîdî nişanıyla
onurlandırılmaları kararlaştırılmıştır.108 Fukara ahaliye yardımları ve iâne dağıtımındaki
hizmetlerinden dolayı mahalli eşrâfdan Mühürdarzâde Ahmet Bey’in dördüncü rütbeden, vilayet
idare meclisi üyelerinden Tevfik Bey’in üçüncü rütbeden ve bölgenin ileri gelenlerinden
Çilingiryan Asador Efendi'nin dördüncü rütbelerden taltiflerine karar kılınmıştır.109 Bazı
görevlilere de nişan ya da terfi verilmesi talep edilmişse de verilip verilmediğine dair kayıtlara
ulaşılamamıştır. Bunlardan ikisi Erzurum Belediyesi Başkanı Şerif Efendi ile Bidayet Hukuk Reisi
Nail Efendi’dir ki ilkinin birinci sınıf ikinci rütbeden, diğerinin ikinci sınıf ikinci rütbeden terfileri
istenmiştir.110 Depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere başlatılan iâne çalışmalarında
104
BOA, MF.MKT., 591/15, 29 B 1319.
BOA, MF.MKT., 617/23, 8 Z 1319.
106 BOA, BEO., 1752/131382, 24 Ş 1319.
107 Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7397, 15 Ş 1319.
108 BOA, DH.MKT., 2578/41, 6 L 1319.
109 BOA, DH.MKT., 2594/35, 19 ZA 1319.
110 BOA, DH.MKT., 2578/41, 6 L 1319.
105
www.ottomancivilization.com
140
Z. İrkin & S. Satılmış
toplanan paraların korunması ve dağıtımı hususunda gösterdiği gayretin neticesi olarak ise
Erzurum İdare Meclisi Başkâtibi Ali Sırrı Efendi’nin ikinci rütbeden ve mahalli eşraftan Ohannes
Efendi'nin dördüncü rütbeden nişanla onurlandırılması talep edilmiştir.111
3.2.
Yardım Faaliyetleri ve Komisyonlar
1901 Erzurum depreminin ortaya çıkardığı hasar çok büyüktü, dolayısıyla depremzedelerin
ihtiyaçlarının giderilmesi için yapılan masraflar da büyük miktarda parayı gerektirmekteydi. Bu
nedenle Erzurum’da ve çevre vilayetlerde iâne (yardım) komisyonları kurularak yardım
kampanyalarına başlanmıştır.
İlk olarak Erzurum’da Vali Nazım Bey'in başkanlığında jandarma alay kumandanı Ahmet
Paşa, bölgenin ileri gelenleri ve devlet memurlarından oluşan bir komisyon kurulmuştur.
Komisyon iki gün içerisinde 500 lira civarında yardım toplamayı başarmıştır.112 Erzurum’un
çevresinde de yardım kampanyaları düzenlenmiştir.113 Bu bağlamda Trabzon vilâyetinde
toplanılan yardımlardan ilk olarak 40.000 kuruş,114 daha sonra 36.700 kuruş Erzurum'da bulunan
Komisyon-ı Mahsûsa gönderilmiştir.115 Trabzon'da toplanılan nakdî yardımlardan başka
afetzedeler için elbise ve çamaşır gibi yardım malzemeleri de Erzurum’a ulaştırılmıştır.116
Tercümân-ı Hakîkat gazetesinin 28 Aralık 1901 tarihli nüshasındaki habere göre bu tarihe kadar
Trabzon vilâyetinden Erzurum'a gönderilen yardım miktarı 111.200 kuruşa ulaşmıştır. Ayrıca
ikinci defa olmak üzere 17 koli elbise gönderilmiştir.117 Aşağıdaki tablodan gönderdiği yardım
miktarının arttığı anlaşılan Trabzon vilayeti hayırseverleri ile Erzincan sancağı hayırseverlerinin
Erzurum depremzedelerine büyük bir katkı sağladığını söylemek mümkündür.
Tablo 2: Depremzedeler için Erzurum ve Çevresinden Toplanan Yardım Paraları118
Yerleşim Birimi
Kuruş
Trabzon vilâyeti
152.670
Erzincan sancağı
94.907
Doğu Bayezid (Ağrı) sancağı
14.856
Bayburt kazası
25.069
Tercan kazası
9007
Kiğı kazası
10.300
Hınıs kazası
4391
Tortum kazası
10.802
Namervan (Narman) kazası
4854
Keskim kazası
6821
İspir kazası
2399
Erzurum vilâyeti memurları, bazı komutan ve subayları
46.346
Erzurum'da bulunan konsolos ve İran serkarperdazlığı
7720
Erzurum vilâyeti yardımseverleri
104.444
Geri iade edilmek üzere Ziraat Bankasından zahire bedeli
103.581
103.581
TOPLAM
648.194
Para
20
20
10
20
10
10
10
20
111
BOA, DH.MKT., 533/61, 25 RA 1320.
BOA, BEO., 1745/130829, 1 Ş 1319.
113 İkdâm, sayı 2665, 12 Ş 1319; BOA, BEO., 1833/137463, 15 M 1320.
114 İkdâm, sayı 2680, 26 Ş 1319.
115 İkdâm, sayı 2668, 14 Ş 1319; BOA, DH.MKT., 2561/84, 15 Ş 1319.
116 İkdâm, sayı 2685, 1 N 1319.
117 Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7429, 17 N 1319.
118 İkdâm, sayı 2852, 20 S 1320.
112
www.ottomancivilization.com
141
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
Tablo incelendiğinde Erzurum vilâyeti, bağlı kazaları ve çevre vilâyetlerden toplanan
yardımların 648.194 kuruş, 20 paraya ulaştığı görülmektedir. Toplanan bu yardımlardan başka
afetzedeler için daha birçok yerden yardımlar ulaştırılmaya çalışılmıştır. Diğer afetlerde olduğu
gibi Erzurum depremzedeleri için gönderilen yardım paralarından posta ücreti alınmamıştır.119
Erzurum şehrindeki hayırseverlerin yaptığı toplam 158.510 kuruşun yanı sıra depremi büyük
üzüntüyle öğrenen İstanbul'daki Erzurumlu Ermeni tüccarlar da hemşehrilerine yardımlarını
esirgememişlerdir. Kendi aralarında topladıkları 20.000 kuruşu Erzurum’a gönderen tüccarlardan
Badrik Gülbenkyan ile Vahan Asayan’ın ellişer, Gülbenkyan'ın oğlu Serkis Efendi ile Masaryan
Efendi’nin otuzar, Manukyan ile Alyanakyan Efendilerin yirmişer lira gönderdikleri kayıtlara
geçmiştir. Musevi tüccardan Ebeoğlu ise 10 lira bağışlamıştır.120 Ayrıca Kars'ın ileri gelen
ailelerinden Arif Ağa’nın 1000 ve Şerif Ağa’nın 200 kuruş yardım gönderdiği bilinmektedir.121
Afetin büyüklüğünü dikkate alan Padişah II. Abdülhamid de İstanbul'da Şehremâneti
bünyesinde Komisyon-ı Mahsûsa ismiyle bir iâne komisyonunun kurulması talimatını vermiştir.
Başkanlığını kendisinin üstlendiği bu komisyonun üyeleri arasında ikinci başkan Şehremini
Ramazan Paşa, Dâhiliye Müsteşarı Fuat Bey ve bazı üst düzey kişiler yer almaktaydı. 24 Kasım’da
Şehremâneti binasında ilk toplantısını gerçekleştiren Komisyon-ı Mahsûsa aşağıdaki şu maddeleri
karara bağlamıştır:
1- Farklı tutarlarda 5.000 lira değerinde bilet basılması122
Sabâh gazetesi ise 8.000 lira (800.000 kuruş) değerinde bilet basılacağını belirtmekteydi.
Basılacak toplam 86.000 adet biletin 50.000’i 5 kuruşluk, 25.000’i 10 kuruşluk, 10.000’i 20
kuruşluk ve 1000’i 100 kuruşluk olacaktı.123
2- Biletlerin merkezi dairelere ve vilâyetlere hızla dağıtılması
3- Yardım paralarının tamamının Ramazan ayının ortasına kadar toplanarak kış daha fazla
bastırmadan afetzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması124
Toplanacak yardımların dışında, Pirlepe sel felaketi ve Biga yangını afetzedeleri için daha
önce Şehremâneti bünyesinde kurulmuş olan ve yine II. Abdülhamid'in başkanlığını yaptığı
Komisyon-ı Âli tarafından da Erzurum depremzedeleri için acil ve kapsamlı birtakım yeni tedbirler
görüşülüp karara bağlanmıştır. Bunlar arasında özellikle memurlardan alınacak yardım paralarının
toplanması usulündeki bir düzenleme de vardır. Buna göre memurlardan 1.000 kuruşa kadar maaş
alanlardan yardım tutarı olarak %1, 4.000 kuruşa kadar maaş alanlardan %2 ve bu miktarlardan
yüksek maaş alanlardan %5 kesinti yapılması düşünülmüştür. Fakat yardımın bilete bağlı olarak
birinci aylıktan ve bir defaya mahsus olmak kaydıyla vilâyet ve muhasebe daireleri tarafından
kesilerek Ramazan ayının beşinci gününden önce komisyona gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
Vilâyet dairelerine gerekli emirlerin verilmesi için de düzenlenen mazbata Sadarete sunulmuştur.
Memleketteki hayırseverlerden ve yine memurlardan toplanacak yardımlar için de vilâyetlerde
119
BOA, DH.MKT., 463/27, 21 Z 1319.
Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7388, 6 Ş 1319.
121 İkdâm, sayı 2684, 29 Ş 1319.
122 İkdâm, sayı 2667, 13 Ş 1319.
123 Sabâh, sayı 4331, 15 Ş 1319.
124 İkdâm, sayı 2667, 13 Ş 1319.
120
www.ottomancivilization.com
142
Z. İrkin & S. Satılmış
acilen komisyonların kurulmasının yanı sıra toplanan yardımların düzenli bir şekilde defterlere
kaydedilerek vakit kaybetmeksizin Erzurum’a gönderilmesi kararlaştırılmıştır.125 Bununla birlikte
memur maaşlarından yapılacak kesintiler için vakit gerektiği belirtilmiştir.
Toplanan yardımların yanı sıra açıkta kalan Müslüman ve Gayrimüslim halkın iskânları için
Ziraat Bankası şubesi "tarîk bedelât-ı nakdiyyesinde" bulunan 200.000 kuruştan 100.000
kuruşunun Erzurum Mal Sandığına verilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca orman hâsılatından da
50.000 kuruşun depremzedeler için kullanılması uygun görülmüştür. Bunların yanı sıra çevre
vilâyetlerden 150.000 kuruşun gönderileceği bildirilmişse de bu paranın havalesinin gecikeceği ve
eldeki paranın inşa edilecek barakaların acil bir şekilde tamamlanması için yeterli olmayacağı
anlaşıldığından yeni bir çözüm arayışına girilmiştir. Sorunun ortadan kaldırılması için bir taraftan
Şehremânetindeki Komisyon-ı Mahsûsa tarafından yürütülen yardım faaliyetlerinin
hızlandırılması diğer taraftan da "tarîk bedelât-ı nakdiyyesinde" kalan diğer 100.000 kuruşun da
Erzurum Mal Sandığına gönderilmesi gerekli görülmüştür.126
Ermeni Patrikhanesi de depremzedeler için yardım toplamıştır. Patrikhanenin topladığı paralar
1.100 liraya ulaşmıştır.127 Erzurum valisi Nazım Bey, Dâhiliye Nezâretine gönderdiği telgrafta,
depremin yaşandığı ilk günden itibaren ayırım yapılmadan bütün Osmanlı tebaasına yardım
edildiğini, hatta gayrimüslimlere çeşitli iâne komisyonları vasıtasıyla yardımlar dağıtıldığını ve
bütün afetzedelerin şefkat ve merhamete muhtaç olduklarını vurgulayarak Patrikhanelerce
toplanan yardımların Erzurum'da kendi başkanlığında kurulan komisyona bırakılması gerektiğini
ifade etmiştir.128Adliye ve Mezâhib Nezâretine (Adalet Bakanlığına) havale edilen konu üzerinde
yapılan müzakereler neticesinde129 Patrikhanenin yardım toplamasında bir sakınca görülmediği
ifade edilmekle birlikte herkese eşit muamele edilmesi adına yardımların tek merkezde yani vali
başkanlığındaki yardım komisyonunda toplanması uygun görülmüştür. Aynı şekilde
depremzedelere yardım etmek niyetinde olan yabancıların da vali başkanlığındaki komisyon
aracılığı ile bu yardımları gerçekleştirmeleri hususu konsolosluklara uygun bir dille ifade
edilmiştir.130 Bu bağlamda yabancı ülkelerden Protestan vekiline gelen 5.000 ve Amerikan
misyonerleri adına verilen 2.000 kuruş da vali başkanlığındaki komisyon aracılığıyla muhtaçlara
dağıtılmıştır.131
23 Ağustos 1904 tarihinde ise Komisyon-ı Mahsûsa tarafından afetzedeler için toplanan
iânenin miktarıyla nerelere harcandığı hakkında düzenlenen defter Erzurum İdare Meclisi
tarafından Sadaret makamına arz edilmiş ve afetzedelerin ihtiyaçları karşılandıktan sonra fazla
kalan paranın Mekteb-i Sanayi için sarf edilmesi uygun bulunmuştur.132
İkdâm, sayı, 2675, 21 Ş 1319.
İkdâm, sayı 2665, 12 Ş 1319; BOA, BEO., 1833/137463, 15 M 1320.
127 İkdâm, sayı 2662, 9 Ş 1319.
128 BOA, Y.PRK.UM., 57/10, 22 Ş 1319.
129 BOA, DH.MKT., 2568/124, 29 Ş 1319.
130 BOA, İ.HUS., 92/41, 17 N 1319.
131 BOA, DH.MKT., 463/11, 1 C 1320.
132 BOA, ŞD., 1525/1, 11 C 1322.
125
126
www.ottomancivilization.com
143
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
4. Deprem Sonrası İmar Faaliyetleri
Erzurum’da bütün binaların az ya da çok hasar aldığı 1901 depreminde afetzede evlerinin
yenilenmesi ve tamirleri için 12.000 lira, baraka inşası için 1000 lira, halka dağıtılan ekmek ve
kuru gıdalar için 2500 lira olmak üzere toplam 15.500 liraya yani 1.550.000 kuruşa ihtiyaç olduğu
tahmini olarak hesaplanmıştır. Daha önceki başlık altında belirtildiği üzere depremin yaralarını
sarmak ve bu masrafları karşılayabilmek için hem Erzurum ve çevresinde hem de İstanbul
merkezli olarak yardım kampanyaları düzenlenmişti. Erzurum’da toplanabilen yardımların miktarı
3.500 liraya ulaşmıştır. Cami, kilise, medrese ve devlet dairelerinin masrafları hariç afetzede
halkın geçimleri, evlerin tamiri ve baraka inşası için İstanbul'dan 12.000 lira gönderilmesinin
yeterli olacağı belirtilmiştir.133
Erzurum'daki hasarlı binaların tamir masrafları hakkında yapılan incelemelerde ise resmi
dairelerin tamiri için 130 lira, okulların tamiri için 850 lira ve Ermeni kilisesinin tamiri için 300
liraya ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. Erzurum Hapishanesi'nin yeniden inşası için ise 3.200 lira
harcanması gerekli görülmüştür.134 Cami, medrese ve mescitlerin inşa ve tamirlerinin ise yaklaşık
14.000 lira harcanarak yapılabileceği tespit edilmiştir. Bu masrafın 12.500 lirası vakfı bulunan dini
yapılara, 1500 lirası ise vakfı olmayan binalara aitti.135 Daha önce belirtildiği üzere hanelerin tamir
masrafları için 12.000 lira talep edilmişti. Bu miktara vakfı olan dini yapıların dışındaki diğer
yerlerin masrafları da eklediğinde Erzurum'da binaların inşaatı için 17.980 liraya ihtiyaç olduğu
anlaşılmaktadır. Bu sırada, yardım paralarından yapılan harcamalar sonrasında Erzurum’daki
komisyonun kasasında 1950 lira bulunmaktadır. Bu kapsamda en zaruri ihtiyaç olan evlerin tamiri
için hâlâ 10.000 liraya ihtiyaç görülmektedir. Bu konuda Sadarete yazılan bir telgrafla inşaat
mevsiminin yaklaşmakta olmasından dolayı İstanbul'dan gönderilecek yardımın miktarıyla zamanı
hakkında bilgi verilmesi istenmiştir.136
Tablo 3: Erzurum Depremzedeleri için Yapılan Harcamalar137
Gider İsmi/Cinsi
Vilâyet muhasebesi aracılığıyla Ziraat Bankasına iade edilen
Verilen ekmek bedeli
Barakaların inşaat masrafı
Köylere giden afetzedelere verilen ekmek bedeli
Afetzedelere verilen çay ve şeker bedeli
Afetzedelere verilen kuru gıda bedeli
Evleri hasar görenlerden bazılarının iskânı ve hanelerinin
onarımı
Komisyonca
sarf edilen kırtasiye ve defterin bedeli
TOPLAM
Kuruş
153.581
102.338
108.001
13.241
9.857
3.816
2.053
97
392.987
Para
20
25
15
25
05
BOA, DH.MKT., 2561/52, 13 Ş 1319.
BOA, DH.MKT., 2594/99, 22 ZA 1319.
135 BOA, DH.MKT., 2569/57, 5 N 1319.
136 BOA, DH.MKT., 2594/99, 22 ZA 1319.
137 İkdâm, sayı 2852, 20 S 1320.
133
134
www.ottomancivilization.com
144
Z. İrkin & S. Satılmış
Yukarıdaki tablo incelendiğinde baraka inşasının yanı sıra bazı hanelerin onarımının da
yapıldığı, buna ek olarak afetzedelerin iâşe giderlerin de eklenmesiyle toplamda 392.987 kuruş 5
para harcandığı görülmektedir. Erzurum ve civarından toplanan 648.194 kuruş, 20 paradan yapılan
harcamaların miktarı çıkarıldığında toplanan yardım paralarından 255.207 kuruş, 15 para kaldığı
anlaşılmaktadır.
Yıkılan ya da hasar gören binaların bir kısmının inşasına ya da tamirine depremden kısa süre
sonra başlandığı anlaşılmaktadır. Tamiri yapılmadan içinde ikametinin uygun olmadığı
mühendisler tarafından rapor edilen Erzurum İnâs Rüştiye Mektebi binasının artçı şokların sona
ermesiyle beraber tamirine hemen başlanması kararı alınmış, gerekli keşif raporları ve evrakının
düzenlenerek gönderilmesi Maârif Nezâreti tarafından Erzurum Maârif Müdiriyetine
bildirilmiştir.138 Erzurum'daki mekteplerin 3.900 kuruş masrafla yeniden inşa edilebileceği
hesaplanmıştır.139
Erzurum'da bulunan ve ağır hasar gören kilisenin tamir masrafları için ise Patrikhane
tarafından ödenmek kaydıyla 1.200 altın sarf edilmesi kararlaştırılmıştır. Resmi kayıtlara göre o
sırada şehirde yaşayan 10.633 Ermeni nüfusu için başka bir ibadethane olmaması, kilisenin acil
olarak tamirini gerekli kılmıştır. Ermeni kilisesinin tamiri için ruhsat istenildiğinde aslına uygun
olarak tamir edilmesinde bir sakınca olmadığı bildirilmiş ve gerekli izinler verilmiştir.140
Deprem sonrasında yapılan incelemeler, bina duvarlarının yalnız taşla yapıldığını, tahtayla
sağlamlaştırılmadığını ve bu suretle yapılan bina duvarlarının yaşanan depremde çok fazla direnç
gösteremediğini ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle yeni inşa edilecek binalarda tahta kullanılmasına
karar verilmiştir. Ancak Erzurum civarında ormanların az olması sebebiyle kereste, odun ve tahta
fiyatları oldukça yüksektir. Bu yüksek fiyat problemi, kerestelerin Erzurum dışından getirilmesi
suretiyle çözüme kavuşturulmuştur. İnşaatlarda kullanılacak kerestelerin, tüccarlar vasıtasıyla
Erzurum’un kuzey doğusunda bulunan Sarıkamış taraflarındaki Soğanlı Ormanlarından, kış
mevsiminin de ortaya çıkardığı buzlanmadan istifade edilerek kızaklarla çekilmek suretiyle
Erzurum'a sevk edilmeleri uygun görülmüştür.141 Ayrıca Erzurum’a getirilecek kereste, ağaç ve
tahtalardan gümrük vergisinin altı ay süreyle kaldırılması için Sadaretten izin istenilerek bu iş
tüccarlar arasında teşvik edilmeye çalışılmıştır.142
Depremde hasar gören ve vakıfları bulunan cami ve hamamların tamirlerine 1902 yılı içinde
başlanmıştır. Gerekli izinlerin ve tamir masraflarının Evkaf Nezareti tarafından onaylanmasıyla
Lala Mustafa Paşa, Gemerek, Veyis Efendi ve Kundakçı camilerinin tamirleri 1902 senesi Eylül
ayında tamamlanmış ve velâdet-i hümâyûna yani padişahın doğum gününe rastlayan günde resmi
açılışları yapılmıştır. Evkaf Nezareti tarafından tamirine izin verilen Derviş Ağa Camii ile Çöplük
Hamamı143 inşaatlarının ne zaman bitirildiği hususunda ise bir kayda ulaşılamamıştır.
138
BOA, MF.MKT., 617/23, 8 Z 1319.
656/53, 5 CA 1320.
140 BOA, İ.AZN. 47/36, 5 C 1320.
141 BOA, DH.MKT., 2571/59, 15 N 1319.
142 BOA, İ.RSM., 15/17, 11 N 1319.
143 BOA, BEO., 2683/201158, 9 Ş 1323; 2392/179377, 4 CA 1322; 2390/179227, 27 CA 1322; Tercümân-ı Hakîkat, sayı 7762, 1
N 1320.
139DH.MKT.,
www.ottomancivilization.com
145
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
Hükümet Konağı ve müştemilatında bulunan jandarma koğuşu, alay ambarları ve ahırının
tamirine ise ancak 1903 senesi içinde başlanabilmiştir. Belgelerde aciliyet gerektirdiği bildirilen
bu binaların tamirinin ilk keşifte 3.340 kuruş, ikinci keşifte ise 7.482 kuruş masrafla
gerçekleştirilebileceği hesaplanmış ve Erzurum Valiliği tarafından ihalesi gerçekleştirilmiştir.
Erzurum iklim şartlarında inşaat mevsiminin kısa olmasından dolayı valilik işi hızlandırmaya
çalışmış ve aynı yıl içerisinde jandarma koğuşu ile teferruatının inşaat çalışmalarına başlanmıştır.
Binaların inşaat masraflarının Jandarma’nın 1901 senesi bütçesinde mevcut olan Taşra İnşaat ve
Tamirat Tertibinden karşılanması uygun görülmüştür.144
Bu arada depremden sonra barakalarda kullanılan kerestelerin bedeli olan 169.672 kuruşun
geri ödemesinin yapılamadığı anlaşılmaktadır. Dördüncü Ordu Müşiriyetinin bu konu hakkındaki
yazısına göre bahsi geçen paranın yarısının 1903, diğer yarısının ise 1904 senesi içinde
ödenmesinin planlandığı ancak ahalinin ödemeye güç yetiremediği belirtilmiştir. 1904 yılı
başlarına gelindiğinde Mekteb-i İdadi ve Firdevsoğlu Kışlası'nda bulunan barakaların birçoğunun
boşaltıldığı, 19. Alay’a mensup asker koğuşlarının tamir edilmesiyle 800 kişiyi barındırma
kapasitesine sahip olan dört barakanın da boş kaldığı ve bunların hava şartlarının tesiriyle günden
güne harap olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla gerekli paranın temini konusunda boş kalan
barakaların yıkılarak enkazının satılması, içinde hâlâ ikamet edilen barakaların ise uygun bir
fiyatla sahiplerine satılması yönünde kararlar alınmıştır. Açık kalması durumunda ise "istihkâm
ameliye bedelatından" üstünün tamamlanması hususunda Dördüncü Ordu Müşiriyetine talimat
verilmiştir.145
Bu arada deprem sonrasında bir gazetenin asılsız haber yaptığı ve neticesinde ceza aldığı
görülmektedir. Ermenice yayın yapan Avadaper isimli haftalık gazete, 21 Şubat 1902 tarihli
sayısında Erzurum depreminin yol açtığı zararın aşağı yukarı 1 milyon 590 bin lira tutarında
olduğunu paylaşmış ve haberin kaynağının Dördüncü Ordu Müşiriyetinin bir raporuna dayandığını
belirtmiştir. Erzurum Valiliği ise maddi kaybın bu derece büyük olmadığını ve bu haberin aslının
olmadığını ifade etmiştir. Olayın neticesinde bahsi geçen gazete on günlüğüne tatil edilmiştir.146
Bu tür asılsız ya da abartılı haberlere büyük afetler sırasında sıkça rastlandığı görülmektedir. 10
Temmuz 1894 Marmara depremi sonrasında da buna benzer yayın yapan gazetelerin
cezalandırıldığı bilinmektedir.147
Deprem sonrasında mağdur olan bazı kişilerin ya da grupların, yaşadıkları sıkıntılardan
bahisle çeşitli konularda hükümetin yardımına başvurdukları görülmektedir. Örneğin Bab-ı Âli
Evrak Odası kâtiplerinden Ziya Efendi, bir dilekçe yazarak on beş senedir memleketi Erzurum'a
gitmediğinden, yaşanan depremde validesinin ikametine tahsis ettiği hanenin ve bazı
dükkânlarının hasar gördüğünden bahisle hem binaların tamiri hem de yakın akrabalarını ziyaret
etmek maksadıyla dört ay müddetle izin talep etmiştir. Ayrıca tamir ve yol masraflarını
karşılayabilmek için hicri 1314, 1316, 1317 (1896-98-99) yıllarına ait ödenmemiş maaşlarının
144
BOA, İ.AS., 45/45, 5 RA 1321.
145
BOA, Y.MTV., 254/113, 17 L 1321.
146
BOA, DH.MKT., 2596/73, 28 ZA 1319.
Selahattin Satılmış, Osmanlı Devleti'nde Afet Yönetimi ve Depremlerin Sosyo-Ekonomik Etkileri (İstanbul: İdeal
Kültür Yayıncılık, 2019): 263.
147
www.ottomancivilization.com
146
Z. İrkin & S. Satılmış
toplamı olan 23.500 küsur kuruşun Hazineden ödenmesini, bu mümkün olmaz ise Trabzon
vilayetine havale olunarak buradan karşılanmasını istemiştir.148 Ziya Bey’in izin talebi kabul
edilmiş ve ödenmemiş maaşları Trabzon vilayetine havale edilmiştir. Ancak Trabzon Valiliğinin,
1318 senesi bütçesinin yetersiz olduğunu ve bekleyen daha önemli ödemelerin olduğundan bahisle
Ziya Bey'in talep ettiği tutarın kendisine verilemeyeceği ifade etmesi üzerine ödemenin bir an
evvel Hazine-i Celileden yapılması hususu Maliye Nezaretine bildirilmiştir.149
Genç livası rüştiye mektebi muallim muavini Dursun Bey de deprem nedeniyle benzer bir
talepte bulunmuştur. Bir buçuk ay süreyle memleketi Erzurum’a gitmek isteyen Dursun Bey,
dilekçesinde depremde hasar gören evini tamir ettirmenin yanı sıra Erzurum'a gitmek isteyen
ailesine refakat etmesi gerektiğini ve bir yıla yakın bir zamandan beri sağlık durumunun iyi
olmaması nedeniyle orada tedavi olma isteğini mazeret olarak göstermiştir. Durum Bitlis vilayeti
tarafından Maârif Nezaretine bildirilmiş ve neticesinde okulların tatil zamanında gitmesinde bir
sakınca olmadığı yönünde karar verilmiştir.150
Erzurum’daki öğretmenlerden bazıları da görevlendirildikleri teftiş vazifesinden aflarını talep
etmişlerdir. Daha önceki senelerde olduğu gibi Erzurum çevresindeki yerlerde teftiş memurluğu
görevi yüklenen öğretmenlerden bazıları, deprem dolayısıyla harap olan hanelerinin tamirleriyle
meşgul olduklarından, bazıları da kiralık hane bulamayarak ailelerini iskân etme telaşında
bulunduklarından bahisle o senenin teftiş memurluğu görevinden azledilmeleri için talepte
bulunmuşlardır. Ayrıca ilgili yazıda söz konusu teftiş memurluğunda önceki yıllarda da bir
faydalarının olmadığını, hatta yol masraflarını dahi Mal Sandıkları ile Banka Sandıklarından tahsil
edemeyip Merkez Maârif Sandıklarından aldıklarını belirtmişler ve gereğinin yapılmasını arz
etmişlerdir.151
148
BOA, BEO., 1825/136858, 27 Z 1319.
BOA, BEO., 2022/151639, 10 M 1321.
150 BOA, MF.MKT., 624/22, 13 M 1320.
151 BOA, MF.MKT., 660/3, 17 R 1320.
149
www.ottomancivilization.com
147
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
Sonuç
840, 1852 ve 1859 yıllarında yıkıcı nitelikte depremlere maruz kalan Erzurum, 8 Kasım
1901’de meydana gelen şiddetli depremde de maddi ve manevi anlamda çok büyük bir yara
almıştır. Deprem, Erzurum kent merkezinde, kamuya ait olanlar da içinde olmak üzere, neredeyse
hasara uğratmadık tek bir bina dahi bırakmamıştır. Kent merkezinde evlerin yanı sıra cami, mescit,
kilise, hükümet konağı, kışla, karakol, hamam gibi çok sayıda binada yıkım ya da hasar
oluşmuştur. Buna rağmen kent merkezinde sadece 21 kişinin hayatını kaybetmesi üzüntüleri
hafifletmiştir. Ölü ve yaralı sayılarının az olmasında ana deprem öncesinde meydana gelen birkaç
öncü şokun alarm vazifesi görerek insanların dışarı çıkmasında etkili olduğu tahmin edilebilir.
Evleri hafif derecede hasar gören Erzurum halkı bile önce yıkıcı ana sarsıntı, ardından sık,
şiddetli ve bir yıl kadar uzunca bir müddet devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle evlerine girmeye
cesaret edememiştir. Yaşanan bu büyük afet sonrasında açıkta kalan binlerce depremzedenin
önemli bir kısmı çadırlara ve inşa edilen barakalara yerleştirilirken halkın bir kısmı da depremden
zarar görmeyen köylere gönderilmiştir. Köylere gidenler dâhil muhtaç durumdaki bütün
depremzede halkın günlük gıda ve yakacak ihtiyaçları giderilmeye çalışılmıştır. Bütün yapılanlara
rağmen Erzurum’daki soğuk kış şartları, çadırlarda ve barakalarda yaşamaya başlayan
afetzedelerin hayatlarını daha da zorlaştırmış, hatta bazı hastalıkların ortaya çıkmasına neden
olmuştur. Bu problemin çıkması önlenememekle birlikte zorunlu aşı uygulamasıyla salgının önü
alınmaya çalışılmıştır.
Kriz yönetimi konusunda en büyük sorumluluğu üstlenen ve büyük gayret gösteren Vali
Nazım Bey, yerinde çalışmalar ve başarılı bir afet yönetimiyle halkın beğenisini ve minnet
duygularını kazanmıştır. Belediye başkanı, memurlar ve halktan çok sayıda kişi de afetin
yaralarının sarılması için gayret göstermiş, içlerinden bazıları üstün gayretlerinden dolayı nişan ya
da terfi verilerek onurlandırılmıştır. Deprem sonrasında hem İstanbul’da hem de Erzurum ve çevre
yerleşim birimlerinde kurulan iâne komisyonları sayesinde büyük miktarda yardımlar toplanarak
afetzedelerin yaraları sarılmaya çalışılmıştır. Bu süreç, ülkenin hayırsever halkının bilhassa da
Erzurum ve çevre yerleşim birimlerinde yaşayan insanların büyük bir dayanışma içerisine
girmesine vesile olmuştur. Bu süreçte dönemin padişahı II. Abdülhamid'in de bizzat devreye
girdiği; verdiği talimatlarla, özellikle de afetzedeler adına yardım kampanyaları düzenlenmesinde
büyük katkılar sağladığı görülmüştür. Hükümet ise devamlı Erzurum Valiliğiyle iletişim halinde
olmuş, kimi zaman birtakım talimatlar vererek kimi zaman depremzedelere ilişkin bazı kararlar
alarak kimi zaman da afetzedelere çeşitli kolaylıklar sağlayarak onların yanlarında olduklarını
hissettirmiştir. Neticede başarılı bir afet yönetimiyle yeterli finansman sağlanarak imar
faaliyetlerinin de gerçekleştirilmesi ile 1901 Erzurum depreminin yaraları sarılmaya çalışılmıştır.
www.ottomancivilization.com
148
Z. İrkin & S. Satılmış
KAYNAKÇA
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA)
Bâbıâli Evrâk Odası Evrâkı (BEO.) 1748/131058, 26 B 1319;1745/130829,01Ş 1319;
1745/130872, 1 Ş 1319; 1749/131173, 3 Ş 1319; 1749/131173, 8 Ş 1319; 1749/131173, 9 Ş
1319; 1749/131102, 10 Ş 1319; 1749/131173, 10 Ş 1319; 1749/131173, 11 Ş 1319;
1749/131173, 12 Ş 1319; 1749/131173, 14 Ş 1319; 1752/131382, 24 Ş 1319; 1819/136362,
20 Z 1319; 1819/136362, 15 Z 1319; 1825/136858, 27 Z 1319; 2022/151639, 10 M 1321;
2392/179377, 4 CA 1322; 2390/179227, 27 CA 1322; 2683/201158, 9 Ş 1323.
Dâhilîye Nezâreti Mektûbî Kalemi Evrâkı (DH.MKT.) 2556/114, 5 Ş 1319; 2561/52, 13 Ş 1319;
2568/124, 29 Ş 1319; 2569/57, 5 N 1319; 2570/102, 12 N 1319; 2570/82, 12 N 1319;
2571/59, 15 N 1319; 2578/41, 6 L 1319; 2578/123, 12 L 1319; 2599/25, 3 Z 1319; 2594/35,
19 ZA 1319; 2594/99, 22 ZA 1319; 2596/73, 28 ZA 1319; 463/27, 21 Z 1319; 463/11, 28 Z
1319; 463/11, 12 M 1320; 624/22, 13 M 1320; 533/61, 25 RA 1320; 660/3, 17 R 1320;
656/53, 5 CA 1320; 463/11, 1 C 1320; 804/19, 10 L 1321.
Dâhiliye Nezâreti Muamelât Evrâkı (DH.TMIK.M.) 113/51, 27 B 1319;114/8, 6 Ş 1319.
Dâhiliye Nezâreti Islahat Evrâkı (DH.TMIK.S.) 39/1, 8 RA 1320.
İrâde Hususi (İ.HUS.) 91/55, 2 Ş 1319; 91/61, 9 Ş 1319;92/41, 17 N 1319.
İrâde Askeri (İ.AS.) 45/45, 15 RA 1321.
İrâde Adliye ve Mezâhib (İ.AZN.) 47/36, 5 C 1320.
İrâde Rüsûmat (İ.RSM.) 15/17, 11 N 1319.
İrâde Dâhiliye (İ.DH.)255/15720, 11 L 1268; 378/24957, 26 N 1273;436/28841, 1 Z 1275;
536/37232, 15 Z 1281.
İrâde Hâriciye (İ.HR.) 171/9241, 13 S 1276.
İrâde Meclis-i Vâlâ (İ.MVL.) 446/19840, 3 N 1277.
İrâde Meclis-i Mahsûs (İ.MMS.) 15/629, 15 ZA 1275.
Maârif Nezâreti Mektûbî Kalemi Evrâkı (MF.MKT.) 591/15, 29 B 1319; 617/23, 14 L 1319;
624/22, 13 M 1320; 660/3, 17 R 1320.
Meclis-i Vâlâ Evrâkı (MVL.)594/59, 7 B 1276; 608/5, 17 Ş 1277; 1052/16, 7 S 1283; 1052/75, 4
L 1283.
Şûrâ-yı Devlet Evrâkı (ŞD.) 1522/11, 22 N 1319; 1525/1, 11 C 1322.
Yıldız Mütenevvi Maruzât Evrâkı (Y.MTV.) 223/34, 9 Ş 1319; 254/113, 17 L 1321.
Yıldız Perâkende Umûmî Evrâkı (Y.PRK.UM.) 56/130, 26 B 1319; 57/10, 8 Ş 1319.
Yıldız Sadâret Husûsî Maruzât Evrâkı (Y.A.HUS.)305/25, 2 S 1312; 422/31, 10 N 1319.
Yıldız Perâkende Evrâkı Posta Telgraf Nezâreti Marûzâtı(Y.PRK.PT.) 12/168, 18 Z 1314.
www.ottomancivilization.com
149
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Sayı 17, Haziran 2023, 129-151.
Sadâret Mektûbi Kalemi Mühimme Evrâkı (A.MKT.MHM.) 161/54, 02 M 1276; 167/31, 9 RA
1276.
Sadâret Mektûbi Kalemi Umûmî Evrâkı (A.MKT.UM.) 366/86, 21 S 1276;410/39, 24 Z 1274.
Süreli Yayınlar
İkdâm, sayı 538, 6 Ş 1313; 1900, 13 C 1317; 2653, 29 B 1319; 2654, 1 Ş 1319; 2655, 2 Ş 1319;
2656, 3 Ş 1319; 2657, 4 Ş 1319; 2658, 5 Ş 1319; 2661, 8 Ş 1319; 2662, 9 Ş 1319; 2665, 12
Ş 1319; 2667, 13 Ş 1319; 2668, 14 Ş 1319; 2675, 21 Ş 1319; 2680, 26 Ş 1319; 2684, 29 Ş
1319; 2685, 1 N 1319; 2690, 6 N 1319; 2707, 23 N 1319; 2710, 27 N 1319; 2730, 16 L 1319;
2777, 4 Z 1319; 2852, 20 S 1320; 2875, 14 RA 1320; 2978, 28 C 1320; 3016, 7 Ş 1320.
Tercümân-ı Ahvâl, sayı 9, 3 C 1277; 23, 20 N 1277; 589, 10 Ş 1281; 589, 10 Ş 1281.
Tercümân-ı Hakîkat, sayı 3086, 25 M 1306; 7381, 28 B 1319; 7388, 6 Ş 1319; 7397, 15 Ş 1319;
7429, 17 N 1319; 7762, 1 N 1320.
Sabâh, sayı 4315, 29 B 1319; 4316, 1 Ş 1319; 4331, 15 Ş 1319.
Cerîde-i Havâdis, sayı 102, 10 N 1277; 154, 18 L 1259; 206, 28 ZA 1260; 588, 19 L 1268.
The Levant Herald, II/33, 10 Eylül 1873; X/48, 1 Aralık 1890; XIII/33, 14 Ağustos 1893; XIV/27,
9 Temmuz 1894; XV/18, 10 Haziran 1895; XV/21, 1 Temmuz 1895.
Rûznâme-i Cerîde-i Havâdis, sayı 859, 17 ZA 1284.
Basîret, sayı 1491, 29 S 1292; 1492, 1 RA 1292; 1514, 26 RA 1292; 1651, 6 L 1292.
Kitap, Makale ve Tezler
Ambraseys, Nicholas ve Caroline Finkel. Türkiye’de ve Komşu Bölgelerde Sismik Etkinlikler
1500-1800. Çev. M. Koçak, Ankara, TÜBİTAK Yayınları, 2006.
Ambraseys, Nicholas. Earthquakes in the Mediterranean and Middle East A Multidisciplinary
Study of Seismicity up to 1900.London: Imperial College, 2009.
Curzon, Robert. Armenia: A Year at Erzeroom, and on the Frontiers of Russia, Turkey, and Persia.
New York, 1854.
Dalyell, Robert A.O. “Memorandum-Earthquake of Erzerum, June 1859”, Proceedings of the
Royal Geographical Society of London”. (1861-1862): 62-64.
Kuşçu, İmren, İbrahim Kopar ve İlhan Bakırtaş. 1907-2018 Yılları Arasında Kaydedilen M ≥ 3.0
Depremlerin Mekânsal Analizi”. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi.23/4
(2019): 1607-1624.
Kuşçu, İmren. “Erzurum İlinin Depremselliği ve İl Merkezindeki Orta Öğretim Öğrencilerinin
Depreme Duyarlılığı”. Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi, 2019.
Lynch, Harry Finnis Blosse. Armenia Travels and Studies. I, London, 1901.
Ortak, Şaban. “1924 Erzurum Depremi ve Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal’in İkinci Erzurum
Gezisi”. Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk
Dergisi.(2002): 191-203.
www.ottomancivilization.com
150
Z. İrkin & S. Satılmış
Satılmış, Selahattin. Osmanlı Devleti'nde Afet Yönetimi ve Depremlerin Sosyo-Ekonomik Etkileri.
İstanbul: İdeal Kültür Yayıncılık, 2019.
Taşkesenlioğlu, Yasin ve Muhammed Taşkesenligil. “1859 Yılında Şamahı ve Erzurum
Depremleri Hakkında Rusya Bilimler Akademisi Üyesi Hermann von Abich’in
Raporu”.Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi.20 (2020): 569-591.
Tozlu, Selahattin. "Erzurum Tarihinde Depremler".Tarih Boyunca Anadolu'da Doğal Afetler
ve Deprem Semineri 22-23 Mayıs 2000. İstanbul: 2000, 93-118.
Vogt, Jean. “Osmanlı Topraklarında Tarih Boyunca Depremsellik: Batılı Kaynaklardan ve
Tanıkların İfadelerinden Örnekler”.Osmanlı İmparatorluğu’nda Doğal Afetler.Ed. Elizabeth
Zachariadou,İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2001: 13-58.
Yapıcı, Hakkı. “Tarih Boyunca Erzurum’da Meydana Gelen Zelzeleler”, Mavi Atlas 5 (2015): 1420.
İnternet Kaynakları
https://www.srcatasehir.com/Yayinlar/harita-okuma-bilgisi-3758(erişim tar:24.04.2023)
www.ottomancivilization.com
151