
yunus özger
He graduated from Ataturk University, Department of History of Science and Literature in 1997. He is still working as a lecturer in the history department of the Faculty of Science and Letters at Bozok University. He is working on Ottoman social security system and pension system.
less
Related Authors
Erda Gürel
Afyon Kocatepe University
Mehmet Salih Erkek
University of Usak
furkan sahin
Hacettepe University
Hakan Doğan
KIRIKKALE UNIVERSITY-TURKEY
Ömer Yazan
Aksaray University
Uploads
Papers by yunus özger
In this article, the historical development of insurance in the West and in the Ottoman Empire has been emphasized, and then, the opinions of the intellectuals of the late Ottoman Empire on insurance were tried to be put forward. In this context, the works written by intellectuals composed of scholars and bureaucrats were examined and their opinions on insurance were determined. Şânîzâde Ataullah, Ahmed Reşid, İsmail Es-Safaihi, Mustafa Hamid, Mehmed Zühdü and Ali Suad Efendi are Muslim intellectuals whose ideas have been reached. On the other hand, the perspectives of intellectuals such as Karatodori Pasha, Nazaret Haçaryan and Max Bonnafus, who worked in Ottoman institutions, were also included. In general, these intellectuals had touched upon issues such as the etymology of insurance business, its historical development, social benefit, types of insurance, the way the system works, and the approach of Ottoman social classes to the issue.
Dünya'nın en büyük doğal afetlerinden biri şüphesiz depremlerdir. Yıkıcı ve yokedici etkiye sahip olan depremler, yıllarca bilim insanlarının merakını çekmiştir. Depremin önceden tahmini için çeşitli yöntemler denemişlerdir. Eskiçağlardan itibaren başlayan bu denemeler günümüzde artarak sürmektedir. Ancak bütün bu çabalara rağmen henüz tam bir başarı sağlanamamıştır. Bu araştırmada 1894 İstanbul depremi sonrasında İstanbul'da başlayan deprem tahmin tartışmaları ele alınmıştır. Bu tartışmaları başlatan kişi Avusturyalı kimya profesörü ve atmosferle ilgili çalışmalar yapan Mösyö Josef Nowack'tır. Nowack, Osmanlı'nın Viyana elçiliğine bir mektup ve rapor göndermiş ve 1894 İstanbul depreminin olacağını önceden bildiğini iddia etmiştir. Sözkonusu rapor, Sultan II. Abdülhamid'e iletilmiş ve padişah da bu iddiaların bilimsel temelinin araştırılmasını istemiştir. Çalışmanın ana kaynaklarından biri Osmanlı Arşivinde bulunan mezkûr rapordur. Mösyö Nowack, Londra başta olmak üzere bir çok Avrupa şehrinde araştırmalar yapmıştır. Gözlemleri pekçok gazetede haber olmuş, bilimsel makalelerde kendisinden söz ettirmiştir. Mösyö Nowack'ın iddiaları iki alandaki gözlemlerine dayanmaktadır. Bunlardan ilki, güneş yüzeyinde meydana gelen lekelerdir. İkincisi ise abrus precatorius adlı bir bitkinin yaprakları ve sapında meydana gelen fiziksel değişimdir. Mösyö Nowack'a göre, söz konusu bitkideki değişim, yerel hava durumunu tespit için kullanılabilir. Bunun yanı sıra fırtına, yanardağ patlaması ve depremlerle ilgili tahminler de yapılabilir. Bu çalışmada sözü edilen iddialar etraflıca ortaya çıkarıldı ve Avrupa basınındaki karşı görüşlere de yer verildi. Raporun transkrip edilmiş hali çalışmanın ekine konuldu.
Abstract
One of the biggest natural disasters in the world is undoubtedly earthquakes. Destructive earthquakes have attracted the interest of scientists for a long time. They have tried various methods for the prediction of earthquake. These attempts, which had started in the ancient times, has been continuing to increase. Despite all these efforts, however, no complete success has been achieved so far.
Bu çalışmada, Rusların Bayburt’tan çekilişi, bölgenin Ermeni mezalimine uğraması ve bu mezalimden kurtuluş süreci askeri belgelere dayanılarak anlatılacaktır. Bu süreç boyunca kafalarda halen soru işareti şeklinde bulunan olaylar dizisi ve şehrin kurtuluş günü ile ilgili bazı tespitlerde bulunulacaktır. Bu tespitler yapıldıktan sonra, askeri belgeler dışında Bayburt’un işgalden kurtuluşuna giden süreç hakkında bilgi veren diğer eserler de tetkik edilecektir.
In this article, the historical development of insurance in the West and in the Ottoman Empire has been emphasized, and then, the opinions of the intellectuals of the late Ottoman Empire on insurance were tried to be put forward. In this context, the works written by intellectuals composed of scholars and bureaucrats were examined and their opinions on insurance were determined. Şânîzâde Ataullah, Ahmed Reşid, İsmail Es-Safaihi, Mustafa Hamid, Mehmed Zühdü and Ali Suad Efendi are Muslim intellectuals whose ideas have been reached. On the other hand, the perspectives of intellectuals such as Karatodori Pasha, Nazaret Haçaryan and Max Bonnafus, who worked in Ottoman institutions, were also included. In general, these intellectuals had touched upon issues such as the etymology of insurance business, its historical development, social benefit, types of insurance, the way the system works, and the approach of Ottoman social classes to the issue.
Dünya'nın en büyük doğal afetlerinden biri şüphesiz depremlerdir. Yıkıcı ve yokedici etkiye sahip olan depremler, yıllarca bilim insanlarının merakını çekmiştir. Depremin önceden tahmini için çeşitli yöntemler denemişlerdir. Eskiçağlardan itibaren başlayan bu denemeler günümüzde artarak sürmektedir. Ancak bütün bu çabalara rağmen henüz tam bir başarı sağlanamamıştır. Bu araştırmada 1894 İstanbul depremi sonrasında İstanbul'da başlayan deprem tahmin tartışmaları ele alınmıştır. Bu tartışmaları başlatan kişi Avusturyalı kimya profesörü ve atmosferle ilgili çalışmalar yapan Mösyö Josef Nowack'tır. Nowack, Osmanlı'nın Viyana elçiliğine bir mektup ve rapor göndermiş ve 1894 İstanbul depreminin olacağını önceden bildiğini iddia etmiştir. Sözkonusu rapor, Sultan II. Abdülhamid'e iletilmiş ve padişah da bu iddiaların bilimsel temelinin araştırılmasını istemiştir. Çalışmanın ana kaynaklarından biri Osmanlı Arşivinde bulunan mezkûr rapordur. Mösyö Nowack, Londra başta olmak üzere bir çok Avrupa şehrinde araştırmalar yapmıştır. Gözlemleri pekçok gazetede haber olmuş, bilimsel makalelerde kendisinden söz ettirmiştir. Mösyö Nowack'ın iddiaları iki alandaki gözlemlerine dayanmaktadır. Bunlardan ilki, güneş yüzeyinde meydana gelen lekelerdir. İkincisi ise abrus precatorius adlı bir bitkinin yaprakları ve sapında meydana gelen fiziksel değişimdir. Mösyö Nowack'a göre, söz konusu bitkideki değişim, yerel hava durumunu tespit için kullanılabilir. Bunun yanı sıra fırtına, yanardağ patlaması ve depremlerle ilgili tahminler de yapılabilir. Bu çalışmada sözü edilen iddialar etraflıca ortaya çıkarıldı ve Avrupa basınındaki karşı görüşlere de yer verildi. Raporun transkrip edilmiş hali çalışmanın ekine konuldu.
Abstract
One of the biggest natural disasters in the world is undoubtedly earthquakes. Destructive earthquakes have attracted the interest of scientists for a long time. They have tried various methods for the prediction of earthquake. These attempts, which had started in the ancient times, has been continuing to increase. Despite all these efforts, however, no complete success has been achieved so far.
Bu çalışmada, Rusların Bayburt’tan çekilişi, bölgenin Ermeni mezalimine uğraması ve bu mezalimden kurtuluş süreci askeri belgelere dayanılarak anlatılacaktır. Bu süreç boyunca kafalarda halen soru işareti şeklinde bulunan olaylar dizisi ve şehrin kurtuluş günü ile ilgili bazı tespitlerde bulunulacaktır. Bu tespitler yapıldıktan sonra, askeri belgeler dışında Bayburt’un işgalden kurtuluşuna giden süreç hakkında bilgi veren diğer eserler de tetkik edilecektir.