COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şekilde h... more COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şekilde hareket etmesi de önem kazanmaktadır. Bu bilinç ise ancak doğru bilgilendirme ile gerçekleşebilmektedir. İçinde olduğumuz gibi dönemlerde toplumda her türlü platforma erişebilen bireylere bile doğru ve hızlı bilgi iletilmesi zorludur. Bilginin doğru ve hızlı yayılımı için atılması gereken adımların önünde ise bazı engellerin olduğu yadsınamaz. Sağır topluluk, çalışmada irdeleneceği üzere, toplumun diğer üyelerinden bazılarından farklı olarak pandemi sürecinde güvenilir kaynaklarda yayımlanan bilgilere erişimde ek zorluklar yaşamıştır. Çalışmada Sağır topluluğun Türkiye’de en temel pandemi önlemi olarak görülen 14 Kurala erişimindeki farklı çevirileri, çevirilerin amaçları doğrultusunda incelenmektedir. Çalışmanın ilk bölümünde engelsiz erişim bağlamında Sağır topluluğun gerçekleri paylaşılmaktadır. İkinci bölümde ise ilk bölümdeki bilgiler ışığında 14 Kural ve Türk İşaret Diline (TİD) iki...
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2024
Bu makalede çağdaş Fransız yazar Marguerite Yourcenar'ın Türkçe'ye "Doğu Öyküleri" adıyla çevrile... more Bu makalede çağdaş Fransız yazar Marguerite Yourcenar'ın Türkçe'ye "Doğu Öyküleri" adıyla çevrilen "Les Nouvellles Orientales adlı öykü kitabından seçilen "Kali Décapité" (Boynu Vurulan Kali) adlı öykünün çeviride göstergebilimsel bir yaklaşımla çözümlemesi yapılmıştır. Göstergebilim, çeşitli kuram ve yaklaşımlarla dilbilim, çeviribilim çalışmalarında özellikle metin ve söylem analizi konusunda bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada anlatının derin ve yüzey yapısı arasındaki örüntüyü göstergelerin birbirleriyle olan ilişkisi doğrultusunda anlamlandıran Paris Göstergebilim Okulu bakış açısından yararlanılmıştır. Çalışma boyunca anlatı izlencesi temel alınarak kaynak metinde anlatısal boyut, A. J. Greimas'ın eyleyensel örnekçesi, özne-nesne ilişkisi ve öznenin bilisiel dönüşümü incelenmiş ve çeviri metinde bu bakış açısının ne derece yansıtılıp yansıtılmadığı örneklerle açıklanmıştır. Anlatı göstergebiliminin özellikle çeviri eğitimi derslerinde öğrencilere metni alımlama aşamasında değişik bakış açıları ve düzeylerde metindeki anlam örüntülerini kurabilme olanağı sağlayacağı vurgulanmıştır.
sağlanmadığı görülecektir. Bu doğrultuda, feminist çeviri stratejileri bağlamında bir inceleme ya... more sağlanmadığı görülecektir. Bu doğrultuda, feminist çeviri stratejileri bağlamında bir inceleme yapılmış ve ayrıca betimleyici çeviri kuramından yararlanılmıştır.
Bu çalışmada kendilerine ait, zengin kültürel verimleri olan Türk Sağır Toplumunun mizah an... more Bu çalışmada kendilerine ait, zengin kültürel verimleri olan Türk Sağır Toplumunun mizah anlayışı ve komik anlatıları, Sağır çalışmaları ve Türk İşaret Dili çevirisi bağlamında ele alınmıştır. Çalışma, ülkemizde TİD, Sağır çalışma ve araştırmalarını desteklemek, katkı sunmak adına açılan tezli ve tezsiz yüksek lisans programlarında, işaret dili çevirisi derslerinde Sağır kültürü ve Sağır toplumun mizah unsurlarına yönelik bir farkındalık yaratmayı ve işaret dili çevirisinde mizahi unsurların aktarımında çeviri kararları ve stratejileri üzerine odaklanmayı amaçlamaktadır. Çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde işaret dillerinin genel özellikleri ele alınmış, ikinci bölümde genel mizah kuramlarına değinilmiştir. Üçüncü bölümde Sağır mizahı bu alanda yapılan temel araştırmalar çerçevesinde Sağır kültürü odağında irdelenmiştir. Son bölümde ise Türk Sağır toplumunda mizahi unsurlar ile komik anlatıların özellikleri Sağır bireylerin kendilerine ait Instagram hesaplarından, YouTube kanallarından, Sağır dernek ve federasyon gibi topluluklarda gözlemlenen verilerden hareketle somut verilere dayandırılarak açıklanmış ve gruplandırılmıştır. Bu veriler, işaret dili çevirisi bağlamında çevirmen stratejileri, kararları ve yaklaşımları odağında ele alınmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada, Sağır mizahı konusuna odaklanılarak işaret dili, çeviribilim ve Sağır kültürü çalışmalarına katkı sağlamak amaçlanırken, günümüzde giderek sayıları artan işaret dili çevirisi ve araştırmaları programlarında mizah çevirisine yönelik ders içeriği, strateji ve uygulamaları çerçevesinde bir veri sunulmaya çalışılmıştır.
Le discours utilisé dans les produits audiouvisuels en langue des signes pour I'acquisition d'une alimentation saine et équilibré chez les enfants Sourds et malentendants , 2023
DSÖ’nün COVID-19 ile ilgili yayınlarının Türkçe çevirileri: çeviri etiği bağlamında bir değerlendirme, 2023
Bu çalışma, DSÖ’nün COVID-19 ile ilgili yayınlarının İstanbul Üniversitesi “COVID-19 Bilgi
Seferb... more Bu çalışma, DSÖ’nün COVID-19 ile ilgili yayınlarının İstanbul Üniversitesi “COVID-19 Bilgi Seferberliği Projesi” kapsamında yapılan Türkçe çevirilerine odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı, proje kapsamında yapılan COVID-19 çevirilerini çeviri etiği bağlamında inceleyerek çeviride etik olgusuna dikkat çekmek ve çeviriye bakışı temel alan bir etik model üzerinde düşünülmesini önermektir. Çalışmada, COVID-19 yayınlarının çevirileri betimleyici bir yaklaşımla incelenerek, çeviri etiği söylemleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılmıştır. Kaynak metnin türü, amacı, hedef kitlesi, erek kültürdeki işlevi göz önünde bulundurularak, Chesterman tarafından ortaya konan “iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model” çalışmadaki değerlendirmede ön planda tutulmuştur. Yapılan inceleme neticesinde, proje kapsamında çevrilen dört DSÖ yayınının COVID-19 ile ilgili bilgilendirici metinler olduğu, yayınlardan birinin sağlık çalışanlarına, diğer üçünün ise geniş kitleye hitap ettiği görülmüştür. Çeviriler “iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model” kapsamında değerlendirildiğinde, sağlık çalışanlarını bilgilendiren COVID-19 yayınının çevirisinde yabancı terimlerin kullanılması hedef kitle için sorun teşkil etmezken halka hitap eden diğer üç COVID-19 yayınının çevirisinde yabancı terimlerin kullanımının hedef kitle için açıklık ve anlaşılırlık açısından sorun teşkil edebileceğini söylemek mümkündür. Ayrıca, kaynak metinde tekrarlayan ifadelerin çeviride bazen farklı çevrilmesi, projede ortak çeviri kararlarının benimsenip benimsenmediğiyle ilgili bir sorgulamaya neden olmuştur. Ek olarak, çeviride ilgili kararların alınma gerekçelerine ilişkin açıklama, önsöz vb. bir bilgilendirmeye yer verilmemiştir. Sonuç olarak, üst dil ve teknik terimler içeren bu tür bilgilendirici metinlerdeki söylemin oluşturulmasında alan uzmanları, dilbilimciler ve çeviribilimcilerin eşgüdümlü sürece dâhil olması açıklık, doğruluk, erişilebilirlik, normlara uygunluk vb. değerler açısından bazı etik sorunların çözümüne katkı sunabilir.
Sagır ve isitme engelli cocuların Erisimi Baglamında Fablların Turk Isaret Diline Cevirileri Uzerine bir Inceleme, 2023
Bu çalışma, S/sağır veya işitme engelli çocukların erişimi bağlamında fablların Türk İşaret Dilin... more Bu çalışma, S/sağır veya işitme engelli çocukların erişimi bağlamında fablların Türk İşaret Diline çevirilerinde uygulanan yöntem ve stratejilere odaklanmaktadır. Fabllar deyim, atasözü, mecazi kullanımlar vb. açısından oldukça zengindir. Türkçede yazı ve konuşma dilinde sıkça kullanılan de-yimler Türk İşaret Dilinde yer almamaktadır. Bu nedenle S/sağır ve işitme engelli çocuklara fabl-larda yer alan atasözü, deyim ve mecazi kullanımları erişebilir kılmak, söz konusu kitlenin duyan ve konuşan çocuklar gibi söz varlığının zenginleştirilmesi, dil öğreniminin desteklenmesi ve kültür-lenmesi açısından önemlidir. S/sağır ve işitme engelli çocuklar için yapılan işaret dili çevirisi erişkin alıcı kitleye göre daha zorlu bir edimdir ve işaret dili çevirmeni çeviri sürecinde ve kararlarında bazı zorluk ve de kısıtlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu çalışma, SEBEDER, akademi ve STK iş birliğiyle hazırlanan “Ana Dili İşaret Dili Olan Çocukların Türkçe Çocuk Edebiyatı Yazarlarının Eserleriyle Bu-luşturmak” adlı pilot proje çıktıları doğrultusunda oluşturulan kılavuzdan yararlanılarak, söz ko-nusu kitle için içeriğin erişime hazır hale getirilmesi ve uygunluğunun değerlendirilmesini hedefle-mektedir. Çalışmada Fransız yazar ve şair Jean de la Fontaine tarafından kaleme alınmış Şehir Fa-resi ve Tarla Faresi, Ağustos Böceği ile Karınca, Aslan ile Fare fabllarının Türkçeden Tük İşaret Diline iki farklı CODA çevirmen tarafından yapılan çevirileri, çevirmenlerin çeviri kararları, stratejileri ve yaklaşımları açısından analiz edilmiş, çeviriler söz konusu kitlenin erişimine uygunluğu bağlamında değerlendirilmiştir. Bu çerçevede çevirmenlerin çoğunlukla işaret diline özgü olan anlatı gelenek-lerini, gerektiği yerde ve ölçüde Sağır kültürüne uygun yapıları kullandıkları, mümkün olduğunca Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi 129 Türkçeleştirilmiş işaretten kaçındıkları, söz konusu kitlenin kullandığı ve/veya anlayabileceği bir işaret dili kullanmaya özen gösterdikleri, fabllarda ana karakter olan hayvanları öykünülerek, gör-selleştirme, hikâyeleştirme ve transfer teknikleriyle betimledikleri, deyimlerin çevirisinde açım-lama ve ikame yaklaşımlarını tercih ettikleri, anlatımı sadeleştirdikleri gözlemlenmiş; çevirmenle-rin kaynak metnin anlamı, amacı, iletilmek istenen etki ve işlevi doğrultusunda uygun çeviri stra-tejileri ve yaklaşımları kullandıkları ve sonuç olarak S/sağır ve işitme engelli çocukların erişimine uygun bir çeviri ürünü ortaya koydukları saptanmıştır.
Çevirmen yetkinlikleri bağlamında kozmetik ürünleri çevirisi, 2023
The translation of cosmetic products is a very important and necessary phenomenon to make a name ... more The translation of cosmetic products is a very important and necessary phenomenon to make a name for a company on the market, to make a profit and to compete within the cosmetics industry, which has an important place in an increasingly globalized world. With technological progress and globalization, cosmetic brands and products must appeal to buyers that differ in terms of language, culture and geography, by appealing to their socio-cultural structure, expectations, beliefs and psychology. Recreating a local product with the same communicative content in different languages and cultures requires a multilingual communication phenomenon. Different and varied translation strategies are applied in the translation of cosmetic texts, which include many different text types. In this study, the French-Turkish translations of cosmetic products will be analyzed and classified in terms of translator competencies based on the Skopos theory, which examines the translation process in the sector in the context of the employer, the translator, the translation process, the translation process, the translator's decisions and the translation product. Piecychna's (2020) tripartite model, which deals with translator competencies in three models as core and sub-competencies is used.
Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi Journal of Translation Studies, 2021
Engelsiz dünya ve toplum bilinciyle artık engellilerin yaşama her alanda dahil edilmesini amaçlay... more Engelsiz dünya ve toplum bilinciyle artık engellilerin yaşama her alanda dahil edilmesini amaçlayan uluslararası ve ulusal düzenlemeler, yalnızca fiziki koşulların iyileştirilmesi ve elverişli hale getirilmesinin de ötesine geçerek bilgi, eğlence, haber vb. içeriklere de erişim sürecini kapsamaktadır. Teknolojik gelişmelerle haberleşme ve iletişim kaynaklarının giderek çeşitlendiği günümüz koşullarında erişim hayatın her alanında hem gerekli hem de kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu bağlamda toplumun yerel-alt kültürünün önemli bir parçası olan S/sağır ve işitme engellilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, akademi, devlet kurumları ve ilgili STK’ların eşgüdümüyle çevirinin bir alt alanı olan görsel işitsel çeviri ve “engelsiz erişim” alanında gözle görülür somut adımlar atılmıştır. Bu döngüyle Türkiye’de S/sağır ve işitme engellilere yönelik projeler giderek artarak, çeşitli alıcı gruplarına göre erişim konusunda saptanan eksiklikleri, işaret dili çevirmenlerinin karşılaştıkları zorlukları, çeviri süreçlerini ve türlerini ele alarak sistematik yapılar ortaya koymayı hedeflemektedir. Söz konusu gruplara yönelik yenilikçi girişimler arasında S/sağır ve işitme engelli çocuklara odaklanan projeler bulunmaktadır. Aldıkları eğitimin kalitesi ve kültürel farklılıkları nedeniyle işiten ve konuşan çocuklara oranla daha zorlu koşullarda yetişen bu çocukların dil edinimi, sosyalleşme, gelişimi için önemli ve tamamlayıcı olan projelerden bir tanesi de Sesli Betimleme Derneği (SEBEDER) tarafından 25 Ağustos-09 Ekim 2020 tarihleri arasında yürütülen ve tamamlanan ‘Sağır, İşitme Engelli ve Görme Engelli Çocukların Televizyon Programlarına Engelsiz Erişimi Projesi’dir (bkz. http://sebeder.org/Projelerimiz-17.html). Bu çalışma söz konusu projenin işaret dili çevirisi bileşeninden elde edilen çıktılardan hareketle hazırlanmıştır. Proje kapsamında tamamlanan, çeviri teknikleri, yaklaşımları, zorluklarına çeşitli öneriler ve çözüm yolları sunan çevirmen kılavuzunun bir bölümü bu çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Söz konusu kılavuz çocuk programlarında işaret dili çevrisi uygulamalarını düzenlemek ve kalite yönetimini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Hem çevirmen hem de editörler için yol gösterici olan proje çıktısından hareketle, elde edilen verilerin belli bir sistem çerçevesinde sürekliliğinin ve iyileştirilmesinin sağlanması için medya sağlayıcıların S/sağır ve işitme engelli çocuklara yönelik görsel-işitsel ürünlere yönelik tercih çalışmaları yapmalarının önemi vurgulanmıştır.
Isaret dilleri isitme engellilerin kendi aralarinda ve duyan konusan insanlarla iletisim kurmak a... more Isaret dilleri isitme engellilerin kendi aralarinda ve duyan konusan insanlarla iletisim kurmak amaciyla kullandiklari gorsel-uzamsal dillerdir. Isaret dillerinin ortak paydasini jest, mimik, parmak abecesi, vucudun ve ellerin konumu olusturmaktadir. Yaygin inanisin aksine isaret dilleri evrensel degildir ve her ulkenin isaret dili ait oldugu “Sagir” toplumunun kulturunu, dunya gorusunu, soylem evrenini yansitir. Turk Isaret Dili (TID) de kendine ozgu dilbilgisi, soz varligi, fonetigi ve ifade bicimleriyle diger isaret dillerinden ayrilmaktadir. Isaret dillerinin sesli dillerle esit derecede eksiksiz diller olduklarinin kanitlanmasiyla bu alanda yapilan dilbilimsel, anlambilimsel calismalar hiz kazanmis ve ceviribilim de arastirma konusu haline gelmistir. Avrupa Parlementosu’nun 1988’de isaret dillerini sagirlarin resmi dili olarak kabul etmesiyle isaret dili cevirmenligi sozlu cevirinin bir parcasi olarak kabul gormeye baslamis, ozellikle eszamanli ceviride bilissel surecleri irdeleyen calismalarin inceleme alanine girmistir. Avrupa’ da isaret dili cevirmenligi egitiminin temelleri 1980’li yillara dayanmaktadir. 1987 yilinda meslegin etik kurallari sozlu cevirmenler tarafindan belirlenmistir. Uluslararasi konferanslarda diplomali isaret dili cevirmenleri isaret dilinden konusma diline ve konusma dilinden isaret diline ceviri yapmaktadir. Turkiye’de henuz isaret dili cevirmenligi egitimi veren bir program bulunmamakla birlikte meslek kriterlerinin belirlenmesine yonelik calismalar yapilmaya baslanmistir. Turkiye’de ozellikle engelsiz toplum politikasiyla isitme engellilerin toplumla kaynasmasi, dunyadaki olay ve gelismelerden haberdar olmalari hedefi dogrultusunda TID’e verilen onem artmis ve isaret dili cevirmenlerine giderek daha fazla ihtiyac duyulmaya baslanmistir. Turkiye’de isaret dili cevirmenleri genel olarak anne, babasi sagir olan ailelerin duyan konusan ve “koda” olarak adlandirilan cocuklarindan olusmaktadir. Kodalar cok kucuk yaslardan itibaren gonullu ve zorunlu olarak iletisimde kopru rolunu oynamaktadirlar. Isaret dillerinin yillarca yasaklanmis olmasindan dolayi Turk isaret dilinin soz varligi Turkce’nin soz varligina oranla cok daha kisitli kalmistir. Konusma dilinde var olup TID’de esdegeri olmayan bir sozcugun parmak abecesiyle yazilmasi isitme engelli bir bireyde gosterilen duzleminde bir gerceklige gonderme yapmamakta boylece iletisim problemi yaratmaktadir. Bu durum Turkce’den isaret diline eszamanli ceviri surecinde cevirmenin “uretim cabasini” zorlayan bir unsurdur ve ceviride zaman kaybi, dikkatin dagilmasi ve anlamin yeterince ifade edilememesi gibi bir takim guclukler yaratmaktadir. Bu calismada konusma dillerinin soz varliginda olan ve TID’de karsiligi olmayan sozcuklerin aktariminda isaret dili cevirmenlerinin uyguladiklari bazi yontemler ele alinacaktir.
Yy düşünürlerinden esinlenen ve onların görüşlerini özerk kişiliğinde birleştiren doktor, filozof... more Yy düşünürlerinden esinlenen ve onların görüşlerini özerk kişiliğinde birleştiren doktor, filozof, aydın, hümanist, simyacı, gezgin kurmaca roman kahramanı Zenon Ligre 'in çocukluktan ölümüne kadar süren yaşam serüveninde kahramanın değişimi ve dönüşümü, mutlak bilgi ve kimlik arayışı, kilise ve dogmatik düşünceyle mücadelesi Algirdas Julien Greimas'ın anlatısal göstergebilimin çözümleme yöntemlerinden "eyleyenler modeli" çerçevesinde ele alınacaktır. Algirdas Julien Greimas'ın anlam ve anlamlama olgusu üzerine kurgulayarak geliştirdiği "eyleyenler modeli", anlatı izlencesini kahramanların var olma özellikleriyle değil de yaptıkları ve işlevleriyle üstlendikleri rollerle incelemektedir. Bu çerçevede anlatı izlecesi, eyleyenler şemasında yeralan Özne/Nesne ilişkisi bağlamında irdelenecektir.
The COVID-19 virus is a threat to public health; thus it becomes vital for society to be informed... more The COVID-19 virus is a threat to public health; thus it becomes vital for society to be informed to combat this threat. The information provided has to be correct for society at large to be aware of the threat. In periods such as the one we are living through, it is difficult to convey accurate and fast information to even those individuals who enjoy access to different platforms in society. It is clear that there are obstacles to the steps to be taken for the correct and fast dissemination of information. Furthermore, as will be discussed in the study, unlike the other members of society, the Deaf community experienced additional difficulties in accessing information obtained from reliable sources during the pandemic. The study provides an analysis of the different on sight translations/interpretations of the Coronavirus 14 Rules into Turkish Sign Language with emphasis on the skopos of the translations. The first part of the study entails the realities difficulty of access of the Deaf community. The second part, in the light of the information shared initially, provides an analysis of the two different Turkish sign language target texts of the 14 Rules. Within the framework of the data obtained from the study, the conclusion emphasizes the vitality of informing the disabled and underlines the importance of providing correct information through different approaches and differing platforms.
COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şe... more COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şekilde hareket etmesi de önem kazanmaktadır. Bu bilinç ise ancak doğru bilgilendirme ile gerçekleşebilmektedir. İçinde olduğumuz gibi dönemlerde toplumda her türlü platforma erişebilen bireylere bile doğru ve hızlı bilgi iletilmesi zorludur. Bilginin doğru ve hızlı yayılımı için atılması gereken adımların önünde ise bazı engellerin olduğu yadsınamaz. Sağır topluluk, çalışmada irdeleneceği üzere, toplumun diğer üyelerinden bazılarından farklı olarak pandemi sürecinde güvenilir kaynaklarda yayımlanan bilgilere erişimde ek zorluklar yaşamıştır. Çalışmada Sağır topluluğun Türkiye’de en temel pandemi önlemi olarak görülen 14 Kurala erişimindeki farklı çevirileri, çevirilerin amaçları doğrultusunda incelenmektedir. Çalışmanın ilk bölümünde engelsiz erişim bağlamında Sağır topluluğun gerçekleri paylaşılmaktadır. İkinci bölümde ise ilk bölümdeki bilgiler ışığında 14 Kural ve Türk İşaret Diline (TİD) iki çevirisi irdelenmektedir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise engelli bireyler için bilgilendirmenin önemi vurgulanmakta ve incelemeden elde edilen veriler çerçevesinde özellikle de pandemi gibi kriz süreçlerinde farklı platformlardan ve farklı yaklaşımlarla doğru çevirilerin sunulmasının önemi üzerinde durulmaktadır.
Özet Bu makalede, Tahsin Yücel'in Komşular adlı öykü kitabında, yazarın yine aynı adlı öyküsü esa... more Özet Bu makalede, Tahsin Yücel'in Komşular adlı öykü kitabında, yazarın yine aynı adlı öyküsü esas alınarak, anlatının temel yerlernlerini oluşturan "kişi", "zaman" ve "uzam" kavramlarından sadece uzam ulamı incelenmeye çalışılmıştır. İnceleme, anlatı göstergebilimi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Uzama anlam yükleyenin insan olduğu ve de insanın varlığının ve deviniminin uzam çerçevesinde anlam kazandığı ifade edilirken, uzamın insan tarafından oluşturulmuş bir nesne olduğu açıklanmıştır. Öyküde yer alan uzam sözcükleri, türleri, uzamın işlevleri metin bağlamında incelenirken, uzamsal göstergeler yardımıyla okurun okuma sürecinde nasıl anlam yaratabileceği örneklerle açıklanmıştır. Kurgulama sürecinde anlatı kahramanının uzamdaki hareketi incelenerek, uzamın kahramanın dünya görüşü, zaafları ve karakteriyle ilgili ip uçları verdiği metin bağlamında gösterilmiş ve uzam değiştirici ve dönüştürücü bir eyleyen olarak ele alınmıştır. ANAlITAR KELİMELER: Uzam. Burası/Başka bir yer, depşim, hareket, işlevler.
In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreter... more In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreters, including sign language interpreters. By 2017-2018, the same group moved on to drafting their national qualifications. In 2020 the National Standard was enlarged to include a wider scope for sign language interpreting and the National Qualifications for Sign Language Interpreters were approved and published. These developments marked an important step for sign language interpreting in Turkey, shedding light on realities of professionals in the country. The results of this long and carefully planned process led to the drafting of two documents that will hopefully contribute to sign language interpreting. The standard and qualification referred to may be able to lead to steps to improve the professionalism of the sign language interpreters, the recognition of the skill sets of interpreters, areas of expertise in sign language interpreting, life long learing in sign language interpreting, the importance of the recognition of training in the field and studies in sign language interpreting. The following paper summarizes this long process, and outlines the model and rationale behind the model that Turkey embraced. The paper aims to a) provide an overview of sign language interpreting in Turkey; b) model the process for similar endeavours; and c) explain the importance of such initiatives for improving the practice of sign language interpreting. The intention of this primarily descriptive paper is to promote an awareness of the developments in Turkey; the hope is that this awareness will promote cooperation, which will further contribute to the profession. Structured Abstract: In many countries there is extensive research in the field of sign language interpreting, and there are established programs and schools that develop both the practice and the quality of the practice. In countries like Turkey, the situation is different. Since sign language interpreting is essentially linked to a disabled individual's right to access services and information it requires greater attention if a part of the native community of a country are to have access to services, information etc. in the society that they are an integral part of.
In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreter... more In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreters, including sign language interpreters. By 2017-2018, the same group moved on to drafting their national qualifications. In 2020 the National Standard was enlarged to include a wider scope for sign language interpreting and the National Qualifications for Sign Language Interpreters were approved and published. These developments marked an important step for sign language interpreting in Turkey, shedding light on realities of professionals in the country. The results of this long and carefully planned process led to the drafting of two documents that will hopefully contribute to sign language interpreting. The standard and qualification referred to may be able to lead to steps to improve the professionalism of the sign language interpreters, the recognition of the skill sets of interpreters, areas of expertise in sign language interpreting, life long learing in sign language interpreting, the importance of the recognition of training in the field and studies in sign language interpreting. The following paper summarizes this long process, and outlines the model and rationale behind the model that Turkey embraced. The paper aims to a) provide an overview of sign language interpreting in Turkey; b) model the process for similar endeavours; and c) explain the importance of such initiatives for improving the practice of sign language interpreting. The intention of this primarily descriptive paper is to promote an awareness of the developments in Turkey; the hope is that this awareness will promote cooperation, which will further contribute to the profession. Structured Abstract: In many countries there is extensive research in the field of sign language interpreting, and there are established programs and schools that develop both the practice and the quality of the practice. In countries like Turkey, the situation is different. Since sign language interpreting is essentially linked to a disabled individual's right to access services and information it requires greater attention if a part of the native community of a country are to have access to services, information etc. in the society that they are an integral part of.
Bu çalışmada konuşma dillerinde uygulanan sözlü çeviri model ve teknikleri TİD çevirisi bağlamınd... more Bu çalışmada konuşma dillerinde uygulanan sözlü çeviri model ve teknikleri TİD çevirisi bağlamında ele alınarak TİD çevirmenlerinin çeviri sürecinde karşılaştıkları sorunlar uyguladıkları stratejiler, meslek etiği ve kriterleri günümüz şartları çerçevesinde incelenmiştir.
COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şekilde h... more COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şekilde hareket etmesi de önem kazanmaktadır. Bu bilinç ise ancak doğru bilgilendirme ile gerçekleşebilmektedir. İçinde olduğumuz gibi dönemlerde toplumda her türlü platforma erişebilen bireylere bile doğru ve hızlı bilgi iletilmesi zorludur. Bilginin doğru ve hızlı yayılımı için atılması gereken adımların önünde ise bazı engellerin olduğu yadsınamaz. Sağır topluluk, çalışmada irdeleneceği üzere, toplumun diğer üyelerinden bazılarından farklı olarak pandemi sürecinde güvenilir kaynaklarda yayımlanan bilgilere erişimde ek zorluklar yaşamıştır. Çalışmada Sağır topluluğun Türkiye’de en temel pandemi önlemi olarak görülen 14 Kurala erişimindeki farklı çevirileri, çevirilerin amaçları doğrultusunda incelenmektedir. Çalışmanın ilk bölümünde engelsiz erişim bağlamında Sağır topluluğun gerçekleri paylaşılmaktadır. İkinci bölümde ise ilk bölümdeki bilgiler ışığında 14 Kural ve Türk İşaret Diline (TİD) iki...
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2024
Bu makalede çağdaş Fransız yazar Marguerite Yourcenar'ın Türkçe'ye "Doğu Öyküleri" adıyla çevrile... more Bu makalede çağdaş Fransız yazar Marguerite Yourcenar'ın Türkçe'ye "Doğu Öyküleri" adıyla çevrilen "Les Nouvellles Orientales adlı öykü kitabından seçilen "Kali Décapité" (Boynu Vurulan Kali) adlı öykünün çeviride göstergebilimsel bir yaklaşımla çözümlemesi yapılmıştır. Göstergebilim, çeşitli kuram ve yaklaşımlarla dilbilim, çeviribilim çalışmalarında özellikle metin ve söylem analizi konusunda bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada anlatının derin ve yüzey yapısı arasındaki örüntüyü göstergelerin birbirleriyle olan ilişkisi doğrultusunda anlamlandıran Paris Göstergebilim Okulu bakış açısından yararlanılmıştır. Çalışma boyunca anlatı izlencesi temel alınarak kaynak metinde anlatısal boyut, A. J. Greimas'ın eyleyensel örnekçesi, özne-nesne ilişkisi ve öznenin bilisiel dönüşümü incelenmiş ve çeviri metinde bu bakış açısının ne derece yansıtılıp yansıtılmadığı örneklerle açıklanmıştır. Anlatı göstergebiliminin özellikle çeviri eğitimi derslerinde öğrencilere metni alımlama aşamasında değişik bakış açıları ve düzeylerde metindeki anlam örüntülerini kurabilme olanağı sağlayacağı vurgulanmıştır.
sağlanmadığı görülecektir. Bu doğrultuda, feminist çeviri stratejileri bağlamında bir inceleme ya... more sağlanmadığı görülecektir. Bu doğrultuda, feminist çeviri stratejileri bağlamında bir inceleme yapılmış ve ayrıca betimleyici çeviri kuramından yararlanılmıştır.
Bu çalışmada kendilerine ait, zengin kültürel verimleri olan Türk Sağır Toplumunun mizah an... more Bu çalışmada kendilerine ait, zengin kültürel verimleri olan Türk Sağır Toplumunun mizah anlayışı ve komik anlatıları, Sağır çalışmaları ve Türk İşaret Dili çevirisi bağlamında ele alınmıştır. Çalışma, ülkemizde TİD, Sağır çalışma ve araştırmalarını desteklemek, katkı sunmak adına açılan tezli ve tezsiz yüksek lisans programlarında, işaret dili çevirisi derslerinde Sağır kültürü ve Sağır toplumun mizah unsurlarına yönelik bir farkındalık yaratmayı ve işaret dili çevirisinde mizahi unsurların aktarımında çeviri kararları ve stratejileri üzerine odaklanmayı amaçlamaktadır. Çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde işaret dillerinin genel özellikleri ele alınmış, ikinci bölümde genel mizah kuramlarına değinilmiştir. Üçüncü bölümde Sağır mizahı bu alanda yapılan temel araştırmalar çerçevesinde Sağır kültürü odağında irdelenmiştir. Son bölümde ise Türk Sağır toplumunda mizahi unsurlar ile komik anlatıların özellikleri Sağır bireylerin kendilerine ait Instagram hesaplarından, YouTube kanallarından, Sağır dernek ve federasyon gibi topluluklarda gözlemlenen verilerden hareketle somut verilere dayandırılarak açıklanmış ve gruplandırılmıştır. Bu veriler, işaret dili çevirisi bağlamında çevirmen stratejileri, kararları ve yaklaşımları odağında ele alınmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada, Sağır mizahı konusuna odaklanılarak işaret dili, çeviribilim ve Sağır kültürü çalışmalarına katkı sağlamak amaçlanırken, günümüzde giderek sayıları artan işaret dili çevirisi ve araştırmaları programlarında mizah çevirisine yönelik ders içeriği, strateji ve uygulamaları çerçevesinde bir veri sunulmaya çalışılmıştır.
Le discours utilisé dans les produits audiouvisuels en langue des signes pour I'acquisition d'une alimentation saine et équilibré chez les enfants Sourds et malentendants , 2023
DSÖ’nün COVID-19 ile ilgili yayınlarının Türkçe çevirileri: çeviri etiği bağlamında bir değerlendirme, 2023
Bu çalışma, DSÖ’nün COVID-19 ile ilgili yayınlarının İstanbul Üniversitesi “COVID-19 Bilgi
Seferb... more Bu çalışma, DSÖ’nün COVID-19 ile ilgili yayınlarının İstanbul Üniversitesi “COVID-19 Bilgi Seferberliği Projesi” kapsamında yapılan Türkçe çevirilerine odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı, proje kapsamında yapılan COVID-19 çevirilerini çeviri etiği bağlamında inceleyerek çeviride etik olgusuna dikkat çekmek ve çeviriye bakışı temel alan bir etik model üzerinde düşünülmesini önermektir. Çalışmada, COVID-19 yayınlarının çevirileri betimleyici bir yaklaşımla incelenerek, çeviri etiği söylemleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılmıştır. Kaynak metnin türü, amacı, hedef kitlesi, erek kültürdeki işlevi göz önünde bulundurularak, Chesterman tarafından ortaya konan “iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model” çalışmadaki değerlendirmede ön planda tutulmuştur. Yapılan inceleme neticesinde, proje kapsamında çevrilen dört DSÖ yayınının COVID-19 ile ilgili bilgilendirici metinler olduğu, yayınlardan birinin sağlık çalışanlarına, diğer üçünün ise geniş kitleye hitap ettiği görülmüştür. Çeviriler “iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model” kapsamında değerlendirildiğinde, sağlık çalışanlarını bilgilendiren COVID-19 yayınının çevirisinde yabancı terimlerin kullanılması hedef kitle için sorun teşkil etmezken halka hitap eden diğer üç COVID-19 yayınının çevirisinde yabancı terimlerin kullanımının hedef kitle için açıklık ve anlaşılırlık açısından sorun teşkil edebileceğini söylemek mümkündür. Ayrıca, kaynak metinde tekrarlayan ifadelerin çeviride bazen farklı çevrilmesi, projede ortak çeviri kararlarının benimsenip benimsenmediğiyle ilgili bir sorgulamaya neden olmuştur. Ek olarak, çeviride ilgili kararların alınma gerekçelerine ilişkin açıklama, önsöz vb. bir bilgilendirmeye yer verilmemiştir. Sonuç olarak, üst dil ve teknik terimler içeren bu tür bilgilendirici metinlerdeki söylemin oluşturulmasında alan uzmanları, dilbilimciler ve çeviribilimcilerin eşgüdümlü sürece dâhil olması açıklık, doğruluk, erişilebilirlik, normlara uygunluk vb. değerler açısından bazı etik sorunların çözümüne katkı sunabilir.
Sagır ve isitme engelli cocuların Erisimi Baglamında Fablların Turk Isaret Diline Cevirileri Uzerine bir Inceleme, 2023
Bu çalışma, S/sağır veya işitme engelli çocukların erişimi bağlamında fablların Türk İşaret Dilin... more Bu çalışma, S/sağır veya işitme engelli çocukların erişimi bağlamında fablların Türk İşaret Diline çevirilerinde uygulanan yöntem ve stratejilere odaklanmaktadır. Fabllar deyim, atasözü, mecazi kullanımlar vb. açısından oldukça zengindir. Türkçede yazı ve konuşma dilinde sıkça kullanılan de-yimler Türk İşaret Dilinde yer almamaktadır. Bu nedenle S/sağır ve işitme engelli çocuklara fabl-larda yer alan atasözü, deyim ve mecazi kullanımları erişebilir kılmak, söz konusu kitlenin duyan ve konuşan çocuklar gibi söz varlığının zenginleştirilmesi, dil öğreniminin desteklenmesi ve kültür-lenmesi açısından önemlidir. S/sağır ve işitme engelli çocuklar için yapılan işaret dili çevirisi erişkin alıcı kitleye göre daha zorlu bir edimdir ve işaret dili çevirmeni çeviri sürecinde ve kararlarında bazı zorluk ve de kısıtlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu çalışma, SEBEDER, akademi ve STK iş birliğiyle hazırlanan “Ana Dili İşaret Dili Olan Çocukların Türkçe Çocuk Edebiyatı Yazarlarının Eserleriyle Bu-luşturmak” adlı pilot proje çıktıları doğrultusunda oluşturulan kılavuzdan yararlanılarak, söz ko-nusu kitle için içeriğin erişime hazır hale getirilmesi ve uygunluğunun değerlendirilmesini hedefle-mektedir. Çalışmada Fransız yazar ve şair Jean de la Fontaine tarafından kaleme alınmış Şehir Fa-resi ve Tarla Faresi, Ağustos Böceği ile Karınca, Aslan ile Fare fabllarının Türkçeden Tük İşaret Diline iki farklı CODA çevirmen tarafından yapılan çevirileri, çevirmenlerin çeviri kararları, stratejileri ve yaklaşımları açısından analiz edilmiş, çeviriler söz konusu kitlenin erişimine uygunluğu bağlamında değerlendirilmiştir. Bu çerçevede çevirmenlerin çoğunlukla işaret diline özgü olan anlatı gelenek-lerini, gerektiği yerde ve ölçüde Sağır kültürüne uygun yapıları kullandıkları, mümkün olduğunca Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi 129 Türkçeleştirilmiş işaretten kaçındıkları, söz konusu kitlenin kullandığı ve/veya anlayabileceği bir işaret dili kullanmaya özen gösterdikleri, fabllarda ana karakter olan hayvanları öykünülerek, gör-selleştirme, hikâyeleştirme ve transfer teknikleriyle betimledikleri, deyimlerin çevirisinde açım-lama ve ikame yaklaşımlarını tercih ettikleri, anlatımı sadeleştirdikleri gözlemlenmiş; çevirmenle-rin kaynak metnin anlamı, amacı, iletilmek istenen etki ve işlevi doğrultusunda uygun çeviri stra-tejileri ve yaklaşımları kullandıkları ve sonuç olarak S/sağır ve işitme engelli çocukların erişimine uygun bir çeviri ürünü ortaya koydukları saptanmıştır.
Çevirmen yetkinlikleri bağlamında kozmetik ürünleri çevirisi, 2023
The translation of cosmetic products is a very important and necessary phenomenon to make a name ... more The translation of cosmetic products is a very important and necessary phenomenon to make a name for a company on the market, to make a profit and to compete within the cosmetics industry, which has an important place in an increasingly globalized world. With technological progress and globalization, cosmetic brands and products must appeal to buyers that differ in terms of language, culture and geography, by appealing to their socio-cultural structure, expectations, beliefs and psychology. Recreating a local product with the same communicative content in different languages and cultures requires a multilingual communication phenomenon. Different and varied translation strategies are applied in the translation of cosmetic texts, which include many different text types. In this study, the French-Turkish translations of cosmetic products will be analyzed and classified in terms of translator competencies based on the Skopos theory, which examines the translation process in the sector in the context of the employer, the translator, the translation process, the translation process, the translator's decisions and the translation product. Piecychna's (2020) tripartite model, which deals with translator competencies in three models as core and sub-competencies is used.
Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi Journal of Translation Studies, 2021
Engelsiz dünya ve toplum bilinciyle artık engellilerin yaşama her alanda dahil edilmesini amaçlay... more Engelsiz dünya ve toplum bilinciyle artık engellilerin yaşama her alanda dahil edilmesini amaçlayan uluslararası ve ulusal düzenlemeler, yalnızca fiziki koşulların iyileştirilmesi ve elverişli hale getirilmesinin de ötesine geçerek bilgi, eğlence, haber vb. içeriklere de erişim sürecini kapsamaktadır. Teknolojik gelişmelerle haberleşme ve iletişim kaynaklarının giderek çeşitlendiği günümüz koşullarında erişim hayatın her alanında hem gerekli hem de kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu bağlamda toplumun yerel-alt kültürünün önemli bir parçası olan S/sağır ve işitme engellilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, akademi, devlet kurumları ve ilgili STK’ların eşgüdümüyle çevirinin bir alt alanı olan görsel işitsel çeviri ve “engelsiz erişim” alanında gözle görülür somut adımlar atılmıştır. Bu döngüyle Türkiye’de S/sağır ve işitme engellilere yönelik projeler giderek artarak, çeşitli alıcı gruplarına göre erişim konusunda saptanan eksiklikleri, işaret dili çevirmenlerinin karşılaştıkları zorlukları, çeviri süreçlerini ve türlerini ele alarak sistematik yapılar ortaya koymayı hedeflemektedir. Söz konusu gruplara yönelik yenilikçi girişimler arasında S/sağır ve işitme engelli çocuklara odaklanan projeler bulunmaktadır. Aldıkları eğitimin kalitesi ve kültürel farklılıkları nedeniyle işiten ve konuşan çocuklara oranla daha zorlu koşullarda yetişen bu çocukların dil edinimi, sosyalleşme, gelişimi için önemli ve tamamlayıcı olan projelerden bir tanesi de Sesli Betimleme Derneği (SEBEDER) tarafından 25 Ağustos-09 Ekim 2020 tarihleri arasında yürütülen ve tamamlanan ‘Sağır, İşitme Engelli ve Görme Engelli Çocukların Televizyon Programlarına Engelsiz Erişimi Projesi’dir (bkz. http://sebeder.org/Projelerimiz-17.html). Bu çalışma söz konusu projenin işaret dili çevirisi bileşeninden elde edilen çıktılardan hareketle hazırlanmıştır. Proje kapsamında tamamlanan, çeviri teknikleri, yaklaşımları, zorluklarına çeşitli öneriler ve çözüm yolları sunan çevirmen kılavuzunun bir bölümü bu çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Söz konusu kılavuz çocuk programlarında işaret dili çevrisi uygulamalarını düzenlemek ve kalite yönetimini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Hem çevirmen hem de editörler için yol gösterici olan proje çıktısından hareketle, elde edilen verilerin belli bir sistem çerçevesinde sürekliliğinin ve iyileştirilmesinin sağlanması için medya sağlayıcıların S/sağır ve işitme engelli çocuklara yönelik görsel-işitsel ürünlere yönelik tercih çalışmaları yapmalarının önemi vurgulanmıştır.
Isaret dilleri isitme engellilerin kendi aralarinda ve duyan konusan insanlarla iletisim kurmak a... more Isaret dilleri isitme engellilerin kendi aralarinda ve duyan konusan insanlarla iletisim kurmak amaciyla kullandiklari gorsel-uzamsal dillerdir. Isaret dillerinin ortak paydasini jest, mimik, parmak abecesi, vucudun ve ellerin konumu olusturmaktadir. Yaygin inanisin aksine isaret dilleri evrensel degildir ve her ulkenin isaret dili ait oldugu “Sagir” toplumunun kulturunu, dunya gorusunu, soylem evrenini yansitir. Turk Isaret Dili (TID) de kendine ozgu dilbilgisi, soz varligi, fonetigi ve ifade bicimleriyle diger isaret dillerinden ayrilmaktadir. Isaret dillerinin sesli dillerle esit derecede eksiksiz diller olduklarinin kanitlanmasiyla bu alanda yapilan dilbilimsel, anlambilimsel calismalar hiz kazanmis ve ceviribilim de arastirma konusu haline gelmistir. Avrupa Parlementosu’nun 1988’de isaret dillerini sagirlarin resmi dili olarak kabul etmesiyle isaret dili cevirmenligi sozlu cevirinin bir parcasi olarak kabul gormeye baslamis, ozellikle eszamanli ceviride bilissel surecleri irdeleyen calismalarin inceleme alanine girmistir. Avrupa’ da isaret dili cevirmenligi egitiminin temelleri 1980’li yillara dayanmaktadir. 1987 yilinda meslegin etik kurallari sozlu cevirmenler tarafindan belirlenmistir. Uluslararasi konferanslarda diplomali isaret dili cevirmenleri isaret dilinden konusma diline ve konusma dilinden isaret diline ceviri yapmaktadir. Turkiye’de henuz isaret dili cevirmenligi egitimi veren bir program bulunmamakla birlikte meslek kriterlerinin belirlenmesine yonelik calismalar yapilmaya baslanmistir. Turkiye’de ozellikle engelsiz toplum politikasiyla isitme engellilerin toplumla kaynasmasi, dunyadaki olay ve gelismelerden haberdar olmalari hedefi dogrultusunda TID’e verilen onem artmis ve isaret dili cevirmenlerine giderek daha fazla ihtiyac duyulmaya baslanmistir. Turkiye’de isaret dili cevirmenleri genel olarak anne, babasi sagir olan ailelerin duyan konusan ve “koda” olarak adlandirilan cocuklarindan olusmaktadir. Kodalar cok kucuk yaslardan itibaren gonullu ve zorunlu olarak iletisimde kopru rolunu oynamaktadirlar. Isaret dillerinin yillarca yasaklanmis olmasindan dolayi Turk isaret dilinin soz varligi Turkce’nin soz varligina oranla cok daha kisitli kalmistir. Konusma dilinde var olup TID’de esdegeri olmayan bir sozcugun parmak abecesiyle yazilmasi isitme engelli bir bireyde gosterilen duzleminde bir gerceklige gonderme yapmamakta boylece iletisim problemi yaratmaktadir. Bu durum Turkce’den isaret diline eszamanli ceviri surecinde cevirmenin “uretim cabasini” zorlayan bir unsurdur ve ceviride zaman kaybi, dikkatin dagilmasi ve anlamin yeterince ifade edilememesi gibi bir takim guclukler yaratmaktadir. Bu calismada konusma dillerinin soz varliginda olan ve TID’de karsiligi olmayan sozcuklerin aktariminda isaret dili cevirmenlerinin uyguladiklari bazi yontemler ele alinacaktir.
Yy düşünürlerinden esinlenen ve onların görüşlerini özerk kişiliğinde birleştiren doktor, filozof... more Yy düşünürlerinden esinlenen ve onların görüşlerini özerk kişiliğinde birleştiren doktor, filozof, aydın, hümanist, simyacı, gezgin kurmaca roman kahramanı Zenon Ligre 'in çocukluktan ölümüne kadar süren yaşam serüveninde kahramanın değişimi ve dönüşümü, mutlak bilgi ve kimlik arayışı, kilise ve dogmatik düşünceyle mücadelesi Algirdas Julien Greimas'ın anlatısal göstergebilimin çözümleme yöntemlerinden "eyleyenler modeli" çerçevesinde ele alınacaktır. Algirdas Julien Greimas'ın anlam ve anlamlama olgusu üzerine kurgulayarak geliştirdiği "eyleyenler modeli", anlatı izlencesini kahramanların var olma özellikleriyle değil de yaptıkları ve işlevleriyle üstlendikleri rollerle incelemektedir. Bu çerçevede anlatı izlecesi, eyleyenler şemasında yeralan Özne/Nesne ilişkisi bağlamında irdelenecektir.
The COVID-19 virus is a threat to public health; thus it becomes vital for society to be informed... more The COVID-19 virus is a threat to public health; thus it becomes vital for society to be informed to combat this threat. The information provided has to be correct for society at large to be aware of the threat. In periods such as the one we are living through, it is difficult to convey accurate and fast information to even those individuals who enjoy access to different platforms in society. It is clear that there are obstacles to the steps to be taken for the correct and fast dissemination of information. Furthermore, as will be discussed in the study, unlike the other members of society, the Deaf community experienced additional difficulties in accessing information obtained from reliable sources during the pandemic. The study provides an analysis of the different on sight translations/interpretations of the Coronavirus 14 Rules into Turkish Sign Language with emphasis on the skopos of the translations. The first part of the study entails the realities difficulty of access of the Deaf community. The second part, in the light of the information shared initially, provides an analysis of the two different Turkish sign language target texts of the 14 Rules. Within the framework of the data obtained from the study, the conclusion emphasizes the vitality of informing the disabled and underlines the importance of providing correct information through different approaches and differing platforms.
COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şe... more COVID-19 virüsü kamu sağlığını tehdit etmektedir; dolayısıyla tüm toplumun bilinçli bir şekilde hareket etmesi de önem kazanmaktadır. Bu bilinç ise ancak doğru bilgilendirme ile gerçekleşebilmektedir. İçinde olduğumuz gibi dönemlerde toplumda her türlü platforma erişebilen bireylere bile doğru ve hızlı bilgi iletilmesi zorludur. Bilginin doğru ve hızlı yayılımı için atılması gereken adımların önünde ise bazı engellerin olduğu yadsınamaz. Sağır topluluk, çalışmada irdeleneceği üzere, toplumun diğer üyelerinden bazılarından farklı olarak pandemi sürecinde güvenilir kaynaklarda yayımlanan bilgilere erişimde ek zorluklar yaşamıştır. Çalışmada Sağır topluluğun Türkiye’de en temel pandemi önlemi olarak görülen 14 Kurala erişimindeki farklı çevirileri, çevirilerin amaçları doğrultusunda incelenmektedir. Çalışmanın ilk bölümünde engelsiz erişim bağlamında Sağır topluluğun gerçekleri paylaşılmaktadır. İkinci bölümde ise ilk bölümdeki bilgiler ışığında 14 Kural ve Türk İşaret Diline (TİD) iki çevirisi irdelenmektedir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise engelli bireyler için bilgilendirmenin önemi vurgulanmakta ve incelemeden elde edilen veriler çerçevesinde özellikle de pandemi gibi kriz süreçlerinde farklı platformlardan ve farklı yaklaşımlarla doğru çevirilerin sunulmasının önemi üzerinde durulmaktadır.
Özet Bu makalede, Tahsin Yücel'in Komşular adlı öykü kitabında, yazarın yine aynı adlı öyküsü esa... more Özet Bu makalede, Tahsin Yücel'in Komşular adlı öykü kitabında, yazarın yine aynı adlı öyküsü esas alınarak, anlatının temel yerlernlerini oluşturan "kişi", "zaman" ve "uzam" kavramlarından sadece uzam ulamı incelenmeye çalışılmıştır. İnceleme, anlatı göstergebilimi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Uzama anlam yükleyenin insan olduğu ve de insanın varlığının ve deviniminin uzam çerçevesinde anlam kazandığı ifade edilirken, uzamın insan tarafından oluşturulmuş bir nesne olduğu açıklanmıştır. Öyküde yer alan uzam sözcükleri, türleri, uzamın işlevleri metin bağlamında incelenirken, uzamsal göstergeler yardımıyla okurun okuma sürecinde nasıl anlam yaratabileceği örneklerle açıklanmıştır. Kurgulama sürecinde anlatı kahramanının uzamdaki hareketi incelenerek, uzamın kahramanın dünya görüşü, zaafları ve karakteriyle ilgili ip uçları verdiği metin bağlamında gösterilmiş ve uzam değiştirici ve dönüştürücü bir eyleyen olarak ele alınmıştır. ANAlITAR KELİMELER: Uzam. Burası/Başka bir yer, depşim, hareket, işlevler.
In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreter... more In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreters, including sign language interpreters. By 2017-2018, the same group moved on to drafting their national qualifications. In 2020 the National Standard was enlarged to include a wider scope for sign language interpreting and the National Qualifications for Sign Language Interpreters were approved and published. These developments marked an important step for sign language interpreting in Turkey, shedding light on realities of professionals in the country. The results of this long and carefully planned process led to the drafting of two documents that will hopefully contribute to sign language interpreting. The standard and qualification referred to may be able to lead to steps to improve the professionalism of the sign language interpreters, the recognition of the skill sets of interpreters, areas of expertise in sign language interpreting, life long learing in sign language interpreting, the importance of the recognition of training in the field and studies in sign language interpreting. The following paper summarizes this long process, and outlines the model and rationale behind the model that Turkey embraced. The paper aims to a) provide an overview of sign language interpreting in Turkey; b) model the process for similar endeavours; and c) explain the importance of such initiatives for improving the practice of sign language interpreting. The intention of this primarily descriptive paper is to promote an awareness of the developments in Turkey; the hope is that this awareness will promote cooperation, which will further contribute to the profession. Structured Abstract: In many countries there is extensive research in the field of sign language interpreting, and there are established programs and schools that develop both the practice and the quality of the practice. In countries like Turkey, the situation is different. Since sign language interpreting is essentially linked to a disabled individual's right to access services and information it requires greater attention if a part of the native community of a country are to have access to services, information etc. in the society that they are an integral part of.
In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreter... more In 2012-2013 Turkey began working on drafting a national standard for translators and interpreters, including sign language interpreters. By 2017-2018, the same group moved on to drafting their national qualifications. In 2020 the National Standard was enlarged to include a wider scope for sign language interpreting and the National Qualifications for Sign Language Interpreters were approved and published. These developments marked an important step for sign language interpreting in Turkey, shedding light on realities of professionals in the country. The results of this long and carefully planned process led to the drafting of two documents that will hopefully contribute to sign language interpreting. The standard and qualification referred to may be able to lead to steps to improve the professionalism of the sign language interpreters, the recognition of the skill sets of interpreters, areas of expertise in sign language interpreting, life long learing in sign language interpreting, the importance of the recognition of training in the field and studies in sign language interpreting. The following paper summarizes this long process, and outlines the model and rationale behind the model that Turkey embraced. The paper aims to a) provide an overview of sign language interpreting in Turkey; b) model the process for similar endeavours; and c) explain the importance of such initiatives for improving the practice of sign language interpreting. The intention of this primarily descriptive paper is to promote an awareness of the developments in Turkey; the hope is that this awareness will promote cooperation, which will further contribute to the profession. Structured Abstract: In many countries there is extensive research in the field of sign language interpreting, and there are established programs and schools that develop both the practice and the quality of the practice. In countries like Turkey, the situation is different. Since sign language interpreting is essentially linked to a disabled individual's right to access services and information it requires greater attention if a part of the native community of a country are to have access to services, information etc. in the society that they are an integral part of.
Bu çalışmada konuşma dillerinde uygulanan sözlü çeviri model ve teknikleri TİD çevirisi bağlamınd... more Bu çalışmada konuşma dillerinde uygulanan sözlü çeviri model ve teknikleri TİD çevirisi bağlamında ele alınarak TİD çevirmenlerinin çeviri sürecinde karşılaştıkları sorunlar uyguladıkları stratejiler, meslek etiği ve kriterleri günümüz şartları çerçevesinde incelenmiştir.
Türk İşaret Dili (TİD) üzerine yapılan ve alan yazınına katkı sağlayan çalışmalardan hareketle k... more Türk İşaret Dili (TİD) üzerine yapılan ve alan yazınına katkı sağlayan çalışmalardan hareketle konuşma dillerinde uygulanan sözlü çeviri modellerini ve türlerini işaret dili çevirisinden ele alarak TİD çevirmenlerinin karşılaştıkları sorunlar ve stratejiler çeviribilim ışığında ele alınmaktadır.
Le point d'objection concernant la relation entre la traduction et la linguistique a pour origine... more Le point d'objection concernant la relation entre la traduction et la linguistique a pour origine le fait que l'activité traduisante implique des aspects qui sont au-delà de ses aspects purement linguistiques. En effet, ses aspects culturels, idéologiques, sociaux, économiques, professionnels, etc. la rendent impossible à être expliquée par seulement les sciences du langage. Cette nature hétérogène de l'activité impose la conception d'une nouvelle branche scientifique autonome qu'est la traductologie sans pour autant se passer d'autres branches scientifiques liées. Autrement dit, la nature interdisciplinaire de l'activité traduisante rend obligatoire le recours aux concepts, termes et méthodes utilisés dans les sciences humaines et sociales. Cet ouvrage sera utile pour les traductologues, les formateurs de traducteurs, les futurs traducteurs ainsi que les traducteurs professionnels et les amateurs de traduction. Il est le fruit d'une collaboration internationale exemplaire avec les scientifiques turcs, français, roumains et ukrainiens.
Uploads
Papers by A.Zeynep Oral
Seferberliği Projesi” kapsamında yapılan Türkçe çevirilerine odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı,
proje kapsamında yapılan COVID-19 çevirilerini çeviri etiği bağlamında inceleyerek çeviride etik
olgusuna dikkat çekmek ve çeviriye bakışı temel alan bir etik model üzerinde düşünülmesini
önermektir. Çalışmada, COVID-19 yayınlarının çevirileri betimleyici bir yaklaşımla incelenerek,
çeviri etiği söylemleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılmıştır. Kaynak metnin türü, amacı, hedef
kitlesi, erek kültürdeki işlevi göz önünde bulundurularak, Chesterman tarafından ortaya konan
“iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model” çalışmadaki değerlendirmede ön planda
tutulmuştur. Yapılan inceleme neticesinde, proje kapsamında çevrilen dört DSÖ yayınının COVID-19
ile ilgili bilgilendirici metinler olduğu, yayınlardan birinin sağlık çalışanlarına, diğer üçünün ise geniş
kitleye hitap ettiği görülmüştür. Çeviriler “iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model”
kapsamında değerlendirildiğinde, sağlık çalışanlarını bilgilendiren COVID-19 yayınının çevirisinde
yabancı terimlerin kullanılması hedef kitle için sorun teşkil etmezken halka hitap eden diğer üç
COVID-19 yayınının çevirisinde yabancı terimlerin kullanımının hedef kitle için açıklık ve anlaşılırlık
açısından sorun teşkil edebileceğini söylemek mümkündür. Ayrıca, kaynak metinde tekrarlayan
ifadelerin çeviride bazen farklı çevrilmesi, projede ortak çeviri kararlarının benimsenip
benimsenmediğiyle ilgili bir sorgulamaya neden olmuştur. Ek olarak, çeviride ilgili kararların alınma
gerekçelerine ilişkin açıklama, önsöz vb. bir bilgilendirmeye yer verilmemiştir. Sonuç olarak, üst dil
ve teknik terimler içeren bu tür bilgilendirici metinlerdeki söylemin oluşturulmasında alan
uzmanları, dilbilimciler ve çeviribilimcilerin eşgüdümlü sürece dâhil olması açıklık, doğruluk, erişilebilirlik, normlara uygunluk vb. değerler açısından bazı etik sorunların çözümüne katkı
sunabilir.
Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi
129
Türkçeleştirilmiş işaretten kaçındıkları, söz konusu kitlenin kullandığı ve/veya anlayabileceği bir işaret dili kullanmaya özen gösterdikleri, fabllarda ana karakter olan hayvanları öykünülerek, gör-selleştirme, hikâyeleştirme ve transfer teknikleriyle betimledikleri, deyimlerin çevirisinde açım-lama ve ikame yaklaşımlarını tercih ettikleri, anlatımı sadeleştirdikleri gözlemlenmiş; çevirmenle-rin kaynak metnin anlamı, amacı, iletilmek istenen etki ve işlevi doğrultusunda uygun çeviri stra-tejileri ve yaklaşımları kullandıkları ve sonuç olarak S/sağır ve işitme engelli çocukların erişimine uygun bir çeviri ürünü ortaya koydukları saptanmıştır.
S/sağır ve işitme engellilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, akademi, devlet kurumları ve ilgili STK’ların eşgüdümüyle çevirinin bir alt alanı olan görsel işitsel çeviri ve “engelsiz erişim” alanında gözle görülür somut adımlar atılmıştır. Bu döngüyle Türkiye’de S/sağır ve işitme
engellilere yönelik projeler giderek artarak, çeşitli alıcı gruplarına göre erişim konusunda saptanan eksiklikleri, işaret dili çevirmenlerinin karşılaştıkları zorlukları, çeviri süreçlerini ve türlerini ele alarak sistematik yapılar ortaya koymayı hedeflemektedir. Söz konusu gruplara
yönelik yenilikçi girişimler arasında S/sağır ve işitme engelli çocuklara odaklanan projeler bulunmaktadır. Aldıkları eğitimin kalitesi ve kültürel farklılıkları nedeniyle işiten ve konuşan çocuklara oranla daha zorlu koşullarda yetişen bu çocukların dil edinimi, sosyalleşme, gelişimi için önemli ve tamamlayıcı olan projelerden bir tanesi de Sesli Betimleme Derneği (SEBEDER) tarafından 25 Ağustos-09 Ekim 2020 tarihleri arasında yürütülen ve tamamlanan ‘Sağır, İşitme Engelli ve Görme Engelli Çocukların Televizyon Programlarına Engelsiz Erişimi Projesi’dir (bkz. http://sebeder.org/Projelerimiz-17.html). Bu çalışma söz konusu projenin
işaret dili çevirisi bileşeninden elde edilen çıktılardan hareketle hazırlanmıştır. Proje kapsamında tamamlanan, çeviri teknikleri, yaklaşımları, zorluklarına çeşitli öneriler ve çözüm yolları sunan çevirmen kılavuzunun bir bölümü bu çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Söz konusu kılavuz çocuk programlarında işaret dili çevrisi uygulamalarını düzenlemek ve kalite
yönetimini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Hem çevirmen hem de editörler için yol gösterici olan proje çıktısından hareketle, elde edilen verilerin belli bir sistem çerçevesinde sürekliliğinin ve iyileştirilmesinin sağlanması için medya sağlayıcıların S/sağır ve işitme engelli çocuklara
yönelik görsel-işitsel ürünlere yönelik tercih çalışmaları yapmalarının önemi vurgulanmıştır.
Seferberliği Projesi” kapsamında yapılan Türkçe çevirilerine odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı,
proje kapsamında yapılan COVID-19 çevirilerini çeviri etiği bağlamında inceleyerek çeviride etik
olgusuna dikkat çekmek ve çeviriye bakışı temel alan bir etik model üzerinde düşünülmesini
önermektir. Çalışmada, COVID-19 yayınlarının çevirileri betimleyici bir yaklaşımla incelenerek,
çeviri etiği söylemleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılmıştır. Kaynak metnin türü, amacı, hedef
kitlesi, erek kültürdeki işlevi göz önünde bulundurularak, Chesterman tarafından ortaya konan
“iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model” çalışmadaki değerlendirmede ön planda
tutulmuştur. Yapılan inceleme neticesinde, proje kapsamında çevrilen dört DSÖ yayınının COVID-19
ile ilgili bilgilendirici metinler olduğu, yayınlardan birinin sağlık çalışanlarına, diğer üçünün ise geniş
kitleye hitap ettiği görülmüştür. Çeviriler “iletişime dayalı etik model” ile “norma dayalı etik model”
kapsamında değerlendirildiğinde, sağlık çalışanlarını bilgilendiren COVID-19 yayınının çevirisinde
yabancı terimlerin kullanılması hedef kitle için sorun teşkil etmezken halka hitap eden diğer üç
COVID-19 yayınının çevirisinde yabancı terimlerin kullanımının hedef kitle için açıklık ve anlaşılırlık
açısından sorun teşkil edebileceğini söylemek mümkündür. Ayrıca, kaynak metinde tekrarlayan
ifadelerin çeviride bazen farklı çevrilmesi, projede ortak çeviri kararlarının benimsenip
benimsenmediğiyle ilgili bir sorgulamaya neden olmuştur. Ek olarak, çeviride ilgili kararların alınma
gerekçelerine ilişkin açıklama, önsöz vb. bir bilgilendirmeye yer verilmemiştir. Sonuç olarak, üst dil
ve teknik terimler içeren bu tür bilgilendirici metinlerdeki söylemin oluşturulmasında alan
uzmanları, dilbilimciler ve çeviribilimcilerin eşgüdümlü sürece dâhil olması açıklık, doğruluk, erişilebilirlik, normlara uygunluk vb. değerler açısından bazı etik sorunların çözümüne katkı
sunabilir.
Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi
129
Türkçeleştirilmiş işaretten kaçındıkları, söz konusu kitlenin kullandığı ve/veya anlayabileceği bir işaret dili kullanmaya özen gösterdikleri, fabllarda ana karakter olan hayvanları öykünülerek, gör-selleştirme, hikâyeleştirme ve transfer teknikleriyle betimledikleri, deyimlerin çevirisinde açım-lama ve ikame yaklaşımlarını tercih ettikleri, anlatımı sadeleştirdikleri gözlemlenmiş; çevirmenle-rin kaynak metnin anlamı, amacı, iletilmek istenen etki ve işlevi doğrultusunda uygun çeviri stra-tejileri ve yaklaşımları kullandıkları ve sonuç olarak S/sağır ve işitme engelli çocukların erişimine uygun bir çeviri ürünü ortaya koydukları saptanmıştır.
S/sağır ve işitme engellilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, akademi, devlet kurumları ve ilgili STK’ların eşgüdümüyle çevirinin bir alt alanı olan görsel işitsel çeviri ve “engelsiz erişim” alanında gözle görülür somut adımlar atılmıştır. Bu döngüyle Türkiye’de S/sağır ve işitme
engellilere yönelik projeler giderek artarak, çeşitli alıcı gruplarına göre erişim konusunda saptanan eksiklikleri, işaret dili çevirmenlerinin karşılaştıkları zorlukları, çeviri süreçlerini ve türlerini ele alarak sistematik yapılar ortaya koymayı hedeflemektedir. Söz konusu gruplara
yönelik yenilikçi girişimler arasında S/sağır ve işitme engelli çocuklara odaklanan projeler bulunmaktadır. Aldıkları eğitimin kalitesi ve kültürel farklılıkları nedeniyle işiten ve konuşan çocuklara oranla daha zorlu koşullarda yetişen bu çocukların dil edinimi, sosyalleşme, gelişimi için önemli ve tamamlayıcı olan projelerden bir tanesi de Sesli Betimleme Derneği (SEBEDER) tarafından 25 Ağustos-09 Ekim 2020 tarihleri arasında yürütülen ve tamamlanan ‘Sağır, İşitme Engelli ve Görme Engelli Çocukların Televizyon Programlarına Engelsiz Erişimi Projesi’dir (bkz. http://sebeder.org/Projelerimiz-17.html). Bu çalışma söz konusu projenin
işaret dili çevirisi bileşeninden elde edilen çıktılardan hareketle hazırlanmıştır. Proje kapsamında tamamlanan, çeviri teknikleri, yaklaşımları, zorluklarına çeşitli öneriler ve çözüm yolları sunan çevirmen kılavuzunun bir bölümü bu çalışmanın odağını oluşturmaktadır. Söz konusu kılavuz çocuk programlarında işaret dili çevrisi uygulamalarını düzenlemek ve kalite
yönetimini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Hem çevirmen hem de editörler için yol gösterici olan proje çıktısından hareketle, elde edilen verilerin belli bir sistem çerçevesinde sürekliliğinin ve iyileştirilmesinin sağlanması için medya sağlayıcıların S/sağır ve işitme engelli çocuklara
yönelik görsel-işitsel ürünlere yönelik tercih çalışmaları yapmalarının önemi vurgulanmıştır.