Papers by Sedef OZCELIK
Fen Bilimleri Enstitüsü, Dec 21, 2016
The definition of labour in the construction industry has changed through the years parallel to t... more The definition of labour in the construction industry has changed through the years parallel to the changes of technology and complexity in the building activities. This brought new perspectives towards employees, employers and law of labour. More skilled labourers and more awareness of the labour rights are demanded due to the highly qualified current construction work and better conditions for such workers. The VET Systems and collective agreements are seen as key points in order to enable a high quality construction labour due to the current requirements of the industry.
Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Yaşam Dergisi
Mimarlık, toplumun değişen ihtiyaçlarına yeni çözümler üreten dinamik ve esnek bir disiplindir. P... more Mimarlık, toplumun değişen ihtiyaçlarına yeni çözümler üreten dinamik ve esnek bir disiplindir. Pandemi süreçlerinde mimari, mekanların iyileştirici, tedavi edici, hastalıkla mücadelede etkin anlamına gelen terapötik davranışlar sergileyerek insan-mekân etkileşiminin iyileştirici gücünü göstermektedir. 2019 Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid19 tüm dünyayı etkisi altına alarak kullanıcı sağlığı üzerine odaklanmamız gerektiğini düşündürmüştür. Yaşanan kısa ve uzun süreli karantinalar, sosyal mesafe kurallarıyla beraber kullanıcılar gündelik hayatlarının tamamını ya da büyük bir kısmını 'konut' içerisinde geçirmektedirler. Pandemi dolayısıyla insanların sosyal davranışları değişmiş, mekansal kullanımlar fiziksel ve sosyal dönüşümlere uğramıştır. Araştırmada Covid19 pandemi sürecinde konutlarında fazlaca vakit geçiren kullanıcıların, mekanlarını dönüştürme durumuna odaklanılmakta, kullanıcı-mekân etkileşimi irdelenmektedir. Geçmişte yaşanan pandemiler ile bu pandemilerin insan üzerindeki etkileri literatür araştırması yapılarak ele alınmıştır. Yapılan araştırmalar doğrultusunda mekanların iyileştirici yönleri dikkate alınarak Covid19 pandemisi sürecinde konutların olası değişimlerine dair öngörüde ve önerilerde bulunulmuştur. Depresif hissedilen karantina zamanlarında, balkon, teras, bahçe gibi doğayla ilişkili bölümler kullanıcıları iyi hissettirdiği ve mekanların havalandırma, doğal ışık açısından da terapötik davranış sergilediği gözlemlenmiştir. Mekan dönüşümlerinin insanların alıştığı konfor koşullarını sürdürerek dış dünyayla bağlantılı kalmalarını sağladığı düşünülmektedir. Ek olarak bu çalışma, Covid19 pandemi sürecinde insanların ihtiyaçlarına hızlı cevap veren konutun işlevsel kullanımının değişimine yönelik taleplerin artacağını öngörmektedir.
MEGARON / Yıldız Technical University, Faculty of Architecture E-Journal, 2017
Yoğun konut dokusu içinde açık alan kullanımı planlanmış (kurgulanmış) yarı-özel/yarı-kamusal ve ... more Yoğun konut dokusu içinde açık alan kullanımı planlanmış (kurgulanmış) yarı-özel/yarı-kamusal ve yarı-açık/açık alanlardan ('gri madde' GM) kurgulanmamış açık alanlara kaymaktadır. Bu konu demografik yapı, gündelik yaşam kültürü ve mekanın fiziksel özellikleriyle ilişkilidir. Çalışma; eğitimli genç yetişkinler için Gri Madde oluşumunu algılama, kullanma ve sosyal etkileşim kalıpları açısından incelemeyi amaçlamaktadır.Bütünde 6 adımdan oluşan araştırma temellendirilmiş kuram metodu ile araştırılmaktadır. Makale araştırmanın ilk 3 adımında nicel/ nitel stratejilerle 49 katılımcı ile yapılan anket ve derinlemesine görüşmelerden elde edilen bulguları kapsamaktadır. Sonuçlar, genç yetişkinlerin en azından 'bir nefes almak ' amacıyla konut çevresinde gri maddeye ihtiyaç duyduklarını göstermektedir. Buna karşın tüm sahada tespit edilen gri madde örnekleri mimari tasarım kitaplarındaki teorik yapıyla tam olarak örtüşmemektedir. Bazı durumlarda tesadüfen oluşmuş bazı alanlar çok yoğun kullanılmakta ya da tam tersi gerçekleşmektedir. Üniversite mezunu 23-37 yaş aralığında; İstanbul Avrupa yakası metro güzergahı üzerinde yaşayan genç yetişkinler örnekleme oluşturmak üzere dikkate alınmıştır. Söz konusu alandaki yoğun doku içinde bu genç yetişkinlerin gri maddeyi kendi arka-ön bahçeleri ya da terasları gibi kullandıkları görülmektedir. Bu alanlarda okumakta, çalışmakta;,spor yapmakta, sosyalleşmekte; hatta işle ilgili toplanmakta, çay-kahve-sigara içmektedirler. Kimsenin olmayan bu alanlara ilişkin bir sahiplenme geliştirmektedirler..
DergiPark (Istanbul University), Jul 14, 2016
Kocaeli Üniversitesi mimarlık ve yaşam dergisi, Apr 29, 2022
Mimarlık, toplumun değişen ihtiyaçlarına yeni çözümler üreten dinamik ve esnek bir disiplindir. P... more Mimarlık, toplumun değişen ihtiyaçlarına yeni çözümler üreten dinamik ve esnek bir disiplindir. Pandemi süreçlerinde mimari, mekanların iyileştirici, tedavi edici, hastalıkla mücadelede etkin anlamına gelen terapötik davranışlar sergileyerek insan-mekân etkileşiminin iyileştirici gücünü göstermektedir. 2019 Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid19 tüm dünyayı etkisi altına alarak kullanıcı sağlığı üzerine odaklanmamız gerektiğini düşündürmüştür. Yaşanan kısa ve uzun süreli karantinalar, sosyal mesafe kurallarıyla beraber kullanıcılar gündelik hayatlarının tamamını ya da büyük bir kısmını 'konut' içerisinde geçirmektedirler. Pandemi dolayısıyla insanların sosyal davranışları değişmiş, mekansal kullanımlar fiziksel ve sosyal dönüşümlere uğramıştır. Araştırmada Covid19 pandemi sürecinde konutlarında fazlaca vakit geçiren kullanıcıların, mekanlarını dönüştürme durumuna odaklanılmakta, kullanıcı-mekân etkileşimi irdelenmektedir. Geçmişte yaşanan pandemiler ile bu pandemilerin insan üzerindeki etkileri literatür araştırması yapılarak ele alınmıştır. Yapılan araştırmalar doğrultusunda mekanların iyileştirici yönleri dikkate alınarak Covid19 pandemisi sürecinde konutların olası değişimlerine dair öngörüde ve önerilerde bulunulmuştur. Depresif hissedilen karantina zamanlarında, balkon, teras, bahçe gibi doğayla ilişkili bölümler kullanıcıları iyi hissettirdiği ve mekanların havalandırma, doğal ışık açısından da terapötik davranış sergilediği gözlemlenmiştir. Mekan dönüşümlerinin insanların alıştığı konfor koşullarını sürdürerek dış dünyayla bağlantılı kalmalarını sağladığı düşünülmektedir. Ek olarak bu çalışma, Covid19 pandemi sürecinde insanların ihtiyaçlarına hızlı cevap veren konutun işlevsel kullanımının değişimine yönelik taleplerin artacağını öngörmektedir.
Open House International, 2022
PurposeThis paper aims to understand how the residents have utilized domestic spaces and furnitur... more PurposeThis paper aims to understand how the residents have utilized domestic spaces and furniture during three months' lockdown time for the Covid-19 virus spread measures and to explore how domestic living practices were adjusted which had been the daily urban activities previously.Design/methodology/approachThe research method is a qualitative interpretivist philosophical approach with a quantitative data collection. Short questionnaires were conducted via e-mails with attached links via SurveyMonkey. The sample was the group of people who had been in active urban life before the pandemic and had been actively working at the office spaces.FindingsSeparate learning/working spaces were urged at home, at least for the set intervals in the daytime. Production in the kitchen also acted as an interactive production and entertainment. Balconies and terraces were re-discovered and acted as “urban-substitute open spaces”. The living room became the new venue for domestic interaction e...
SPACE International Journal of Conference Proceedings
Recreating the space means creating a new ‘atmosphere’ there. The atmosphere surrounds the space ... more Recreating the space means creating a new ‘atmosphere’ there. The atmosphere surrounds the space like the atmosphere layer surrounding the earth. The spaces where the atmosphere of the space can be examined effectively are the spaces that are re-functioned. There are two important and distinct variables that determine the atmosphere formation in re-functional spaces: (1) Time and (2) memory. In the re-functioning space, the past, present, and future come together and constantly transform each other. This feature emphasises the temporality of these spaces. This approach does not romanticise the space. It focuses on the new space and the atmosphere that changes, transforms, and is fluent in time. This study aims to examine the new spirit and atmosphere of the transformed space rather than telling the transformation story of the old space. Bilgi University Campus (Santral Istanbul) in Istanbul and Abdullah Gul University Campus in Kayseri, which were re-functionalized and transformed, ...
Compressing urban living in the dwelling: pandemic living praxis, 2022
Purpose-This paper aims to understand how the residents have utilized domestic spaces and furnitu... more Purpose-This paper aims to understand how the residents have utilized domestic spaces and furniture during three months' lockdown time for the Covid-19 virus spread measures and to explore how domestic living practices were adjusted which had been the daily urban activities previously. Design/methodology/approach-The research method is a qualitative interpretivist philosophical approach with a quantitative data collection. Short questionnaires were conducted via e-mails with attached links via SurveyMonkey. The sample was the group of people who had been in active urban life before the pandemic and had been actively working at the office spaces. Findings-Separate learning/working spaces were urged at home, at least for the set intervals in the daytime. Production in the kitchen also acted as an interactive production and entertainment. Balconies and terraces were rediscovered and acted as "urban-substitute open spaces". The living room became the new venue for domestic interaction especially during working-learning breaks, for watching movies, personal care or reading sessions. Computers, tablets and smartphones became the urban activity base due to online meeting applications for social reasons, online shopping, working and learning. The separation of domains at home became essential. Research limitations/implications-The study only focuses domestic uses of white-collar workers; during the lock-down period, Covid-19 pandemic. Sampling constraints are the employees who were active urban life before the pandemic and working at the office space. Sharing the house at least with one other roommate, sibling or spouse with or without children. Individuals who had not been working outside the home before the pandemic, people aged over 65, retired, permanent home workers, housewives, freelancers and other such demographic structures are excluded from the study. Social implications-Due to the COVID-19 pandemic, the first wave lockdown began between early March-June 2020, and millions of people were confined to the dwellings. "Staying home" stood for working-learningshopping-interacting online, more production in the kitchen, using the living room as a domestic multifunctional venue, spending time on the terraces and balconies as domestic open spaces. The active living in the urban context dramatically shifted to "at-home living". Originality/value-The study only focuses on the three months' interval in which strict rules for staying home were enforced in Istanbul, Turkey. Schemas, charts and tables are generated concerning the input. The study challenges the making meaning via praxis of "to dwell" and urban living. Nevertheless, the main questions of housing such as production, social aspects, shared spaces, interaction are re-configured and the substitute urban space is created at home.
YAPI DERGİSİ / 484, 2023
Modernizmin yıkıcılığını eleştiren birçok düşünüre göre konut, sürekli devinim ve değişimin yaşan... more Modernizmin yıkıcılığını eleştiren birçok düşünüre göre konut, sürekli devinim ve değişimin yaşandığı bu çağda; farklı bir anlam var etmesi ile önemli bir konumda yer almıştır. Konuttaki bu farklılığın nedeni genel itibariyle, yıkıcı bir akışın olduğu bu modern gerçekliğin içindeki kaotik hızı duraklatması, içe dönüşe imkânı tanıyışı, bütünsel yaklaşıma izin verişi olduğu söylenebilir. Örneğin Bachelard, şiirlerden yola çıkarak böyle bir konutun potansiyellerini ve anlamlarını fenomenolojik yöntemle okuma işine girişir. Soyutlama ve hayal gücünün mekanı olan bu evi; dinginleştiren kesin bir süreklilikten -ki burada kastedilen sürekliliğin nedeninin modernitenin kendisi olduğu görülebilir- uzaklaşmayı talep eden bir yer olarak görür. Düşünüre göre ancak bu özellikleri ile ev; anılarda yer edebilen, hafızayı oluşturan anlamlı bir karaktere sahip olabilecek, düşüncenin kıvrımlarına etki edebilecek, en derinde ve en uçta yatan isteklere cevap verebilecektir. Konut; tüm bu özelliklerinin yanında zamanı da değişime uğratma kabiliyetine sahiptir. Zamanın ardı ardına sıralanmasıyla ilerlediği benimsenen rasyonel/mekanik zaman anlayışından ayrışarak kendi dokusunun (Bachelard’ın deyimiyle peteklerinin) içerisinde zamanı sıkıştırılmış olarak tutabilmektedir. Bu noktada modern zamanın sınırlarını, o çağın ruhunu ve modernizm-konut ilişkisini daha iyi anlayabilme açısından incelemek gerekmektedir.
Circle Space Blog, 2023
Kentte kendine yer bulmak ve bitmek bilmeyen üretim-tüketim i döngüsüne katılmak orada yaşayanlar... more Kentte kendine yer bulmak ve bitmek bilmeyen üretim-tüketim i döngüsüne katılmak orada yaşayanlar için "rush hour"da kendini sokağa atmak anlamına gelebilir. Marc Auge'nin ii Yok Yerler kitabında uzunca sözünü ettiği köşedeki kahveciden alınan kahve, her gün üzerinde yürünen kaldırım, tekinsiz otoparklar ya da istasyonlarda bekleşilen tren platformları bu hummalı kurmacanın parçalarıdır. Sorgulamayan kentli için dünyanın düzeni çoktan kurulmuştur. Hatta Jacobs'ın iii sözünü ettiği anonim yaşamı böyle kent mekanlarında tezahür eder.
MEGARON / Yıldız Technical University, Faculty of Architecture E-Journal, 2018
Psikoloji ve felsefe disiplinlerinden gelen bir kavram olan "biyofili" nin mimarlıktaki yansıması... more Psikoloji ve felsefe disiplinlerinden gelen bir kavram olan "biyofili" nin mimarlıktaki yansıması, mimari tasarımın ana girdisi olarak bina ile doğa arasındaki ilişki üzerine odaklanmaktadır. Günümüz modern kentlerinde doğal çevre-yapma çevre arasındaki kopukluğun ortadan kaldırılması amacıyla "biyofilik mimarlık" ana başlığı altında çeşitli boyutlar ve tasarım ölçütleri tanımlanmıştır. Bu çalışmada, doğaya duyarlı bir tasarım ortamı yaratılması amacıyla, örneklenen mimarlık lisans programındaki tasarım stüdyosunda bu boyutlara dikkat çekilmektedir. Bununla birlikte tasarım stüdyosu öğrencilerinin odak noktası, binaların biçimsel odaklı bir yaklaşım ile tasarlanmasından ziyade, doğayı ve insanı kentsel ortamda bütünleştirmek için bir araç olarak tasarlanmasıdır. Bu çalışma, üçüncü yıl mimarlık öğrencilerinin tasarım stüdyosu programına dahil edilen biyofili kavramına yaklaşımını araştırmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda öğrencilerin doğa-bina ilişkisine olan duyarlılıkları, tasarım reaksiyonları ve sorunu ele alma biçimleri incelenmiştir. Öğrencilerin biyofili problemine yönelik eğilimleri, literatürde belirtilen başlıca parametrelere göre değerlendirilmiştir.
tasarım+ kuram dergisi, 2010
İnşaat Sektöründe Toplu Sözleşmeler ve Meslek Eğitimi açısından İşçi Hakları, Hollanda ve Türkiye... more İnşaat Sektöründe Toplu Sözleşmeler ve Meslek Eğitimi açısından İşçi Hakları, Hollanda ve Türkiye Karşılaştırmaları.
Biophilia as the Main Design Question in Architectural Design Studio Teaching, 2018
Kutlu SEVİNÇ KAYIHAN, Sedef ÖZÇELIK GÜNEY, Faruk Can ÜNAL Psikoloji ve felsefe disiplinlerinden g... more Kutlu SEVİNÇ KAYIHAN, Sedef ÖZÇELIK GÜNEY, Faruk Can ÜNAL Psikoloji ve felsefe disiplinlerinden gelen bir kavram olan "biyofili" nin mimarlıktaki yansıması, mimari tasarımın ana girdisi olarak bina ile doğa arasındaki ilişki üzerine odaklanmaktadır. Günümüz modern kentlerinde doğal çevre-yapma çevre arasındaki kopukluğun ortadan kaldırılma-sı amacıyla "biyofilik mimarlık" ana başlığı altında çeşitli boyutlar ve tasarım ölçütleri tanımlanmıştır. Bu çalışmada, doğaya duyarlı bir tasarım ortamı yaratılması amacıyla, örneklenen mimarlık lisans programındaki tasarım stüdyosunda bu boyutlara dikkat çekilmektedir. Bununla bir-likte tasarım stüdyosu öğrencilerinin odak noktası, binaların biçimsel odaklı bir yaklaşım ile tasarlanmasından ziyade, doğayı ve insanı kentsel ortamda bütünleştirmek için bir araç olarak tasarlanmasıdır. Bu çalışma, üçüncü yıl mimarlık öğrencilerinin tasarım stüdyosu programına dahil edilen biyofili kavramına yaklaşımını araştırmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda öğrencilerin doğa-bina ilişkisine olan duyarlılıkları, tasarım reaksiyonları ve sorunu ele alma biçimleri incelenmiştir. Öğrencilerin biyofili problemine yönelik eğilimleri, literatürde belirtilen başlıca paramet-relere göre değerlendirilmiştir. Anahtar sözcükler: Mimarlık eğitimi; biyofili; biyofilik tasarım; tasarım stüdyosu eğitimi. ÖZ The reflection of biophilia, a concept coming from the disciplines of psychology and philosophy, in architecture emphasizes the connection between a building and nature as the main input of architectural design. Various dimensions and design criteria have been defined under the main heading of biophilic architecture, with the objective of eliminating the gap between the natural and the built environment in today's modern cities. This study explored the approach of third year architecture students to biophilia embedded in the design studio program, rather than pursuing a formal, focused approach. The students' sensitivity to a building being a tool to connect nature and humans in urban settings and design reactions were assessed in the context of the major parameters mentioned in the literature.
Regarding the PhD study pursued on the role of semi-private/semi-public spaces (metaphorically na... more Regarding the PhD study pursued on the role of semi-private/semi-public spaces (metaphorically named as grey matters by the authors) for the social interaction between the young adult residents in the housing circles; the phase for research design emerges. In this particular stage, the crucial point is to create a research in order to make full understanding of the phenomena through to the point data and methods. Thus this paper aims to provide a road map for the research. It should be noted that focus group in this research tend to be the new residents Grounded theory method is adopted where the findings of in-situ data will be cross-checked with the perceptions of the residents. Thus a circular method is accepted where in the first phase the residents are asked to describe the common usage idea and how they use their own open spaces with the help of questionnaires. Through the statistical data and location, participant observance will be held in order to map the young residents' activity patterns in the spaces mentioned in the questionnaires. The first step is to be displayed in this paper; a simple pilot study of the research design where research is divided in three parts such as: demographic patterns of the young adult group, physical features of grey matters and the physical activity variations in them. The research only focuses on the perception of grey matters of young adults between the ages 25-35 where the case studies emerge through the first phase questionnaires. These questionnaires will be conducted both in Istanbul, Turkey and in Birmingham, UK that would provide variable data and try to present cultural differences and living perceptions of these two cultures. And also will be useful to compare demographic variables' effect on the other criteria mentioned above. The study puts forward a new research field in the large housing topic since young residents' housing will be examined through their social interaction around the dwelling. Their understanding of open areas will be evaluated whether they are taken as extensions of their private living area or not. Two different cultures will be measured with similar demographic patterns (similar housing motivations, similar career prospects, similar level of education, status and etc.). And also the beginning of the research implication in the pilot study will be discussed.
In the urban context; the characters of private, semi-private and public spaces tend to change fo... more In the urban context; the characters of private, semi-private and public spaces tend to change for residential circles in the recent years. Due to new socio-economical layers and demographic patterns; different user profiles and living trends arise in the societies. Thus; the understanding of semi-private spaces –that named as " grey matters " by the author-in the housing settlements shift with respect to changing expectancies, social interactions and urban patterns. This paper aims to seek for the character of private, semi-private and public spaces in the housing settlements for the building, settlement and urban scales. In addition; contemporary constitution of the dwelling regarding its 'new user' is explored. The shifting definitions of such semi-private spaces are put forward; while a perspective towards the changing user profiles of housing is considered. The notions of identity and sense of attachment can be linked to the interactions within the neighbourhood; as such interactions occur in the open spaces of the dwelling; regarding the open spaces in the settlements as the main focus of ongoing PhD work of the author.
The Cayirova Campus Settlement of Gebze Institute of Technology (GYTE) consists of three main are... more The Cayirova Campus Settlement of Gebze Institute of Technology (GYTE) consists of three main areas where their connections are mostly isolated: (i) the area including administrative buildings and the school of architecture (ii) the area located between the railway and the seashore , (iii) the area where the buildings left from the Seed Certification Institute. The second year Architectural Design Studio has searched for proposals in order to build relations using the potentials of those areas such as railway/highway connections, the creek, the wood and seashore. There is evidence that the number of students using the campus is growing due to the increases in the acceptance of students in the recent years; and facilities are not adequate for the increasing demands. The absence/inadequacy of these facilities such as central library, dormitories and other accommodation, gathering spaces, student centre, arts & exhibition centre; lead to abundance impression when the common working hours in the campus end. This work aims to present the proposals of students who took part in this design studio. The study is conducted during the 2009-2010 Spring Semester for 14 weeks. Two tutors, one assistant tutor and 10 students attended to the studies. The project topic is presented by informing students about the integration of three main parts of the campus. Then the students are asked to develop proposals within two phases preceding each other. In the first phase, macro-scaled analysis for the particular areas of the campus is focused. The programs of proposals are formatted due to the other campus examples and students' own living experiences. Therefore, the program was not fixed and dictated, but was flexible and open to findings by the students. Students focused on integration of the neighbourhoods surrounding the campus as well as those three main parts. Different approaches were used in order to make use of the potentials of the areas; such as transportation, water element, hierarchy of greenery, user profiles, usage periods and characters of public spaces. As the first phase ended, the students were asked to focus on one particular facility within their proposal. The second phase focused on micro-scaled design and architectural approach. For the proposals of selected facilities; accessibility and sustainability were the main focus in order to create solutions. In both phases; plan, section and facade proposals; as well as the 3D visualisations-modelling and models were used in order to develop the concept. In addition, short animations and weekly sketch exercises were made.
Tasarım Kuram Dergisi, 2010
İnşaat Sektöründe Toplu Sözleşmeler ve Meslek Eğitimi açısından İşçi Hakları, Hollanda ve Türkiye... more İnşaat Sektöründe Toplu Sözleşmeler ve Meslek Eğitimi açısından İşçi Hakları, Hollanda ve Türkiye Karşılaştırmaları.
Articles by Sedef OZCELIK
YAPI, 2023
Modernizmin yıkıcılığını eleştiren birçok düşünüre göre konut, sürekli devinim ve değişimin yaşan... more Modernizmin yıkıcılığını eleştiren birçok düşünüre göre konut, sürekli devinim ve değişimin yaşandığı bu çağda; farklı bir anlam var etmesi ile önemli bir konumda yer almıştır. Konuttaki bu farklılığın nedeni genel itibariyle, yıkıcı bir akışın olduğu bu modern gerçekliğin içindeki kaotik hızı duraklatması, içe dönüşe imkânı tanıyışı, bütünsel yaklaşıma izin verişi olduğu söylenebilir. Örneğin Bachelard, şiirlerden yola çıkarak böyle bir konutun potansiyellerini ve anlamlarını fenomenolojik yöntemle okuma işine girişir. Soyutlama ve hayal gücünün mekanı olan bu evi; dinginleştiren kesin bir süreklilikten -ki burada kastedilen sürekliliğin nedeninin modernitenin kendisi olduğu görülebilir- uzaklaşmayı talep eden bir yer olarak görür. Düşünüre göre ancak bu özellikleri ile ev; anılarda yer edebilen, hafızayı oluşturan anlamlı bir karaktere sahip olabilecek, düşüncenin kıvrımlarına etki edebilecek, en derinde ve en uçta yatan isteklere cevap verebilecektir. Konut; tüm bu özelliklerinin yanında zamanı da değişime uğratma kabiliyetine sahiptir. Zamanın ardı ardına sıralanmasıyla ilerlediği benimsenen rasyonel/mekanik zaman anlayışından ayrışarak kendi dokusunun (Bachelard’ın deyimiyle peteklerinin) içerisinde zamanı sıkıştırılmış olarak tutabilmektedir (1). Bu noktada modern zamanın sınırlarını, o çağın ruhunu ve modernizm-konut ilişkisini daha iyi anlayabilme açısından incelemek gerekmektedir.
Uploads
Papers by Sedef OZCELIK
Articles by Sedef OZCELIK