Daha karnımdayken vardı bu telepati aramızda.
Kızım şimdinin aksine doğmadan önce çok sakindi. Öyle anlatılanlar gibi içimde parende atmazdı. Çok nadir oynardı, özellikle gece yatacağım zamana denk gelirdi bunlarda. Sonradan bu durumu duyan doktorumuz "doğduktan sonra işin zor gece ile gündüzü karıştırmış fıstık" demişti. İşte böyle oynamadığı zamanlar biraz endişelenmeye başlasam "anne burdayım" der gibi hemen hareketlenirdi. Doğduktan sonra hani her annede olurya nefes alıyormu diye pipirikleniriz. Ne zaman böyle endişelensem mutlaka bir ses çıkararak beni rahatlatırdı. Yine uykusunda ne zaman öpüp seni seviyorum kızım desem mutlaka gülümseyerek bana bir nevi cevap verirdi ve hala gülümsüyor.
Tabii bu aramızdaki telepatinin olumlu yanları. Birde olumsuz tarafları var. Nasıl mı?
Stresli bir hamilelik geçirdim diyebilirim. O duyguları hepimiz yaşadık biliyoruz. Birde bunların üzerine özel sebeplerde eklenince, yanında sana destek olacak birini bulamayınca bu duygular dahada çekilmez oluyor. Hamileyken ne zaman ağlasan o içimdeki parçam anında bunu hissederdi. Çocuk anında huzursuzlanır, kendi varlığını bana hatırlatırdı. Hatta bir keresinde oynamıyor diye telaşlanıp ağlamaya başlayınca telaşımın yersiz olduğunu hemen gösterdi bana:)))
Dün gece.....
Yaklaşık 15-20 gündür evde bir soğuk savaş. Ara ara hafif yumuşamalar ama sonra tekrar zıtlaşmalar. Tamam her evlilikte olur bunlar ama bizimki biraz farklı. Saygı sınırlarını zorlar cinsten. İnsanları değiştiremeyeceğimiz ortada zaten böyle bir çabamda yok ama insan bu kadarda olur olmaz herşeye konuşmaz ki!!!! Alıştım artık, aldım huyunu duymamazlığa geliyorum çoğu zaman, dediklerini unutmaya çalışıyorum ama bir yere kadar.
Problem çıkmasın diye susmak beni daha fazla yıpratıyor. Zaten cevap verdiğim her anda sesler hemen yükseliyor. Susma sebebim kızım. Babası için farkeden bişey yok. Çocuk var mı, yok mu... Bağıracaksa yine bağırıyor, kızımın ağlamasına aldırış etmeden, sus çocuk var dememi dinlemeden!!!!
Hareketleri belli ediyor, biz ona fazla geliyoruz. Gidebilir ama gitmiyorda. O sadece yatsın, dinlensin, uyusun, kendi istediklerini yapsın, yalnız odalarda gece yarılarına kadar otursun, ondan hiçbirşey beklemeyelim, istemeyelim..... Sesimiz bile onu rahatsız ediyor. Dün akşam Nehir Naz'a yemek yediriyorum. Kızım hadi son iki kaşık gel yanıma dedim ve ne dedi biliyormusunuz. Hadi yede kızım bende şu haberleri izliyim!!! Konuşuyorum ya ses oluyor rahatsız oldu beyimiz anlaşılan:(((
Her an patlamaya hazır bomba gibi. Ben ev içinde üzerime düşenleri yerine getirmeye çalışıyorum. Yemek, çocuk, ütü v.s. Ve üstüne birde çalışıyorum. Ama sanki kendisi herşeyi dört dörtlük yapıyormuş gibi en ufak bir aksaklıkta ki bunlar ona göre, hepsini siliyor ve ben napıyorumki oluyorya işte bu nankörlük beni deli ediyor.
İşte dün gece bu ruh haliyle sessiz ve yalnız girdim yatağa.....Biraz sonra kızımın odasında bir bağırma sesi, gittim uyuyor. Rüya görüyor sanırım deyip tekrar geldim yattım. Biraz sonra "anneeeeee" diye bir ses daha. Yine gittim uyuyor. Daha sonra "anneeeee ditmeee" diye başladı ağlamaya. Gittim yanına yine uyuyor ama yatağın içinde dönüp duruyor. Uyandırdım sakinleştirmek için. Bu arada kendimide telkin ediyorum "ağlama bak çocuk yine hissetti ve huzursuzlandı"
Uyandı....
anneeee
burdayım kızım
anneee ditme
gitmem kızım Allah izin verdiği sürece hep yanındayım. Rüyamı gördün Nehir Naz?
hııııı hııııı anneeee şeni döööödümm, anneeeee biilittde yatalımmı...
Ben sakinleşince oda tekrar uykuya daldı. Ona sarılınca, yanımdayken herşeyi unutuyorum. O benim yaşama sebebim, mutluluk kaynağım, gerisi boş.....
Kız çocuk istemiyorum deyince herkez yargıladı beni. Kimse neden diye sormadı. Bunu ilk defa burada söyleyeceğin. Neden biliyormusunuz? Hani "ananın kaderi kıza" diye meşhur bir laf vardır ya... Bilmem anlatabildim mi? Benim yaşadıklarımı yaşamasın diye, benim hissettiklerimi hissetmesin diye, benim çektiğim sıkıntıları çekmesin diye, çok mutlu olsun, hep gülsün, incitilmesin, kırılmasın, üzülmesin diye......
Canım kızım iyi ki varsın, herşey senin için. Annen güçlü herşeye direnir, üstesinden gelir. Eğer bütün bu olanlara sessiz, tepkisiz kalıyorsam bilki bunlar senin için.