Giriş:Geleneksel Türk Tiyatrosunun seyirlik türlerinden biri olan meddah, kaynağı çok eskilere dayanan tek kişilik bir hikaye anlatma / anlatı sanatıdır. Meddah sözcüğü Arapça metheden, öven anlamında kullanılmaktadır ve peygamber ile...
moreGiriş:Geleneksel Türk Tiyatrosunun seyirlik türlerinden biri olan meddah, kaynağı çok eskilere dayanan
tek kişilik bir hikaye anlatma / anlatı sanatıdır. Meddah sözcüğü Arapça metheden, öven anlamında kullanılmaktadır
ve peygamber ile Müslümanlığı metheden hikayeler anlatan kişi anlamına gelmektedir. Konularını
dinden alan hikayecilere meddah, konularını evrensel geleneklerden alan hikayecilere ise kıssahan denildiği de
kaynaklarda vurgulanmaktadır. Meddahlık Osmanlı sosyal yaşamı içinde dikkate değer bir seyirlik gelenektir
ve kökleri İslam kültürüne dayandırıldığı gibi şaman geleneğe de dayandırılmaktadır. Meddahlık usta-çırak
ilişkisine dayanan bir eğitim ve yetkinleşme ile öğrenilir, özellikle kahvehane gibi sosyal toplanma mekanlarında
icra edilir. Meddahların anlatım sırasında çeşitli canlandırma işlevlerinde bir mendilbir de baston kullandıkları
bilinmektedir. Meddahlık bir bakıma Osmanlı kültürel yapısının sonucu olarak erkek mesleği olmuş,
böyle kabul edilegelmiştir. İsimleri bugüne ulaşmış meddahlar arasında kadın icracılara rastlanmamaktadır.
Geleneksel tiyatro çerçevesinde değerlendirilen türlerin dramatik tiyatronun kuruluşu ve yaygınlaşmasıyla
XIX. yüzyılın ortalarından itibaren yavaş yavaş silindiği söylenebilir. Bu bağlamda meddahlık da temsilcilerini,
icracılarını ve seyircilerini zamanla yitiren bir sanat/üretim biçimidir. Bugün çağdaş tiyatro içinde kendisini
meddah olarak tanımlayan ve tek kişilik gösteriler sergileyen sanatçılar az da olsa bulunmaktadır. Hatta tek
kişilik gösteri ve /veya oyunların bazılarının meddahlık olarak nitelenip nitelenemeyeceği de çeşitli açılardan
tartışılmış, dile getirilmiştir. Mutlu Polat bu bağlamda kendisini ‘meddah’ olarak tanımlayan, yaptığı işin / sergilediği
gösterinin de ‘meddahlık’ olduğunu ifade eden bir sanatçıdır. Geçmişte cinsiyete özgü meslek olarak
değerlendirilebilecek pek çok mesleğin günümüzde hem kadınlar hem de erkekler tarafından icra edildiği görülmektedir.
Bu anlamda meddahlığın da bir kadın tarafından icra edilmesi ilginç bir örnek olarak izlenebilir.
Burada meddahlığın bugünün sahnesi, oyuncu ve seyirci bağlamında nasıl bir anlam taşıdığı, kadın olarak bu
icrayı gerçekleştirirken ne gibi farklılıkların olabileceği, seçilen konular, hikayelerin anlatılma biçimleri ve
yaklaşım tarzları ilginç bir düşünme alanı açmaktadır. Amaç: Bu araştırma kadın meddah olma deneyimini
incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kadın meddah olmanın anlatılan hikayelere etkisi ve seyircinin yaklaşımı
sanatçının yaşam anlatısı çerçevesinde incelenmiştir. Kapsam: Bu araştırma kendisini meddah olarak
tanımlayan bir kadın oyuncunun mesleki ve kişisel deneyimleri ile bunların irdelenerek yorumlanmasından
oluşmaktadır.Sınırlıklar:Araştırma, araştırmaya odak olan örneklem ile sınırlıdır.Yöntem:Bu araştırma nitel
araştırma yöntemi ile anlatı araştırması deseninde çalışılmış, yorumlayıcı çatı olarak Feminizm kullanılmıştır.
Nitel araştırma gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı Fenomenolojik Araştırma, Kuram Oluşturma, Etnografik Araştırma, Anlatı Araştırması, Durum Çalışması gibi
pek çok desen çeşidini içeren bir şemsiye kavramdır. Nitel araştırma bir problem veya konunun keşfedilmesi
gerektiği zaman kullanılır; ayrıca, sosyal bir mesele olarak kabul edilen bir problemde bireyin veya grupların
amaçlarını, düşüncelerini keşfetmeye yöneliktir. Anlatı Araştırması ise bir nitel araştırma yöntemi desenidir ve
yaşam öykülerinin analiz sürecini konu alan bir yöntemdir; biyografik çalışma, otoetnografi, yaşam öyküsü ve
sözlü tarih gibi türleri vardır. Yaşam hikayesine ve kişisel deneyime yaslanan anlatı analizi yaşam ve kültürün
anlaşılması, farklı deneyimlerin açığa çıkarılıp irdelenmesi için kullanılır. Bu noktada araştırma, Mutlu Polat’ın
meddahlığa dayandırdığı kişisel deneyim ve yaşantısı çalışmanın temel eksenini oluşturmaktadır. Araştırmada
temel veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme kullanılmıştır. Yapılan görüşmeler betimleyici ve
içerik analizi ile incelenmiştir. Katılımcıya çalışma hakkında bilgi verilmiş, verdiği bilgilerin açık isminin de
kullanılacağı açıklanmış, izni alınmıştır. Bulgular:Mutlu Polat’ın yaşam anlatısı bağlamında sanat yaşamını
başlangıç, gelişim ve olgunluk dönemi olmak üzere üç döneme ayırarak incelemek mümkündür. Çocukluğu
Türkiye’nin önemli meddahlarından Erol Günaydın’ı izleyerek, usta-çırak ilişkisi ile anlatı sanatını öğrenerek
geçmiştir. Sanat kariyerindeki ilk aşama dramatik tiyatro ve oyunculuk eğitimini tamamlamasıyla son bulur.
Polat’ın gelişim dönemi olarak nitelenebilecek ikinci dönemi İtalya’da aldığı eğitim ve kendi öz kültürünü
farklı bir perspektif ile yeniden keşfetmesiyle sürmüştür. Bu dönem meddah olarak icra ve tek kişilik gösteri
bağlamında düşündüğü, ürettiği bir dönemdir. Fakat Türkiye’ye dönüşünden sonra Kül Kızı başlıklı bir gösteri
ile meddah olarak sahne almaya karar vermesi, gösteriyi planlaması ve icrası olgunluk döneminde gerçekleşmiştir.
Bu anlatıda kadın hikayelerinin, kadın sorunları ve yaşantılarına ilişkin temaların ağırlık kazandığı
görülmektedir. Anlatımın da bu paralelde geliştiği belirtilebilir. Sonuç: Tarihsel gelişimi içinde erkeklere özgü
bir gösteri ve seyirlik sanatı olarak icra edilen meddahlığın, çağdaş Türkiye’de bir kadın oyuncu tarafından
icra edilmesi ilginç ve dikkate değer bir deneyimdir. Çağdaş ve modern tiyatro sanatı çerçevesinde çok çeşitli
çalışmalar ortaya konmaktadır. Bugün artık neredeyse izlerine rastlanmayan geleneksel gösteriler ve bunlara
ilişkin biçimsel, içeriksel yapıların yeniden üretilmesi Türk Tiyatrosu bağlamında yeni açılımların tartışılması
faydalı olabilir.