Elitler Siyasetin en temel sorunu, devlet ile o devletin çatısı altına yaşayan insanların ilişkisini düzenlemektir. Devlet iktidarı bir grup insan tarafından üstlenilecektir. Yönetenler ile yönetilenler arasında bir ayrım ortaya çıkar....
moreElitler Siyasetin en temel sorunu, devlet ile o devletin çatısı altına yaşayan insanların ilişkisini düzenlemektir. Devlet iktidarı bir grup insan tarafından üstlenilecektir. Yönetenler ile yönetilenler arasında bir ayrım ortaya çıkar. Burada asıl soru kimin yöneteceğidir. Bütün toplumlarda siyasi süreç üzerinde, iktidar araçlarını kullanma konusunda bazıları diğerlerine göre daha etkili ya da güçlüdür. Elit teorisi, yöneten bir azınlık ve yönetilen bir çoğunluk şeklinde ikiye ayrıldığı varsayımı oluşturur. Yönetenler sayıca küçük ve kendi menfaatlerini düşünürler, iktidara sahip olmanın avantajıyla toplumsal kaynakları kontrol ederler. Bu gruba dâhil olanlara 'elit (seçkin)', yönetilenlere ise 'kitle', 'elit olmayan' denir. Bu ayrımı meşru göstermek için farklı tezler ileri sürülmüştür. Hüküm etmek, özel bir teknik yeteneği ve birikimi gerektiren bir uzmanlık işidir. Yönetenler ortalamanın üstünde bir kişiliğe ve akla sahip olmalı, yönetmeyi bir sanat olarak görmelidirler. Siyaseti sonradan öğrenilen değil, doğuştan yeteneğe sahip olanlar yapabilir. Siyaseti bilim olarak gördüğümüz zaman da bu bilime vakıf olanlara tarafından yapılabilir. Bu tanımlara uyanlar azınlıktır, öyleyse toplumu seçkin bir azınlık yönetmektedir. Bu sorun demokrasinin en temel eleştirisidir. Gerçekte her zaman bir azınlığın yönettiğini ileri sürenler mevcuttur. Tanımlar Pareto: 'Her meslek dalında, her bireye, okul sınavlarında verilen yüksek notlar gibi, kapasitelerine göre not verildiğini var sayalım. En iyi avukata 10 verelim, müşteri bulamayana ise 1, baştan aşağı salak olan da sıfırı hak etsin. Çok büyük paralar kazanmış işadamına 10 verelim. Orta hallisine ise 6 verelim, ucu ucuna geçinene 1, yardıma muhtaç hale gelene ise sıfır verelim. Tüm meslek dalları için aynı notları dağıtalım. Böylece, kendi alanlarında en yüksek notu alanlardan bir sınıf oluşturalım ve bu sınıfa seçkinler adını verelim.' Pareto bu tanımı toplumdaki eşitsiz yapıya dikkat çekmek için yapmıştır. Gaetano Mosca: Bütün toplumlarda, en ilgisiz kişilerin bile gözünden kaçmayacak bir olgu vardır: Uygar olsun olmasın, her toplumda iki sınıf insan bulunur: yöneten bir sınıfla, yönetilen bir sınıf. Her zaman sayıca az olan birinci sınıf siyasal işlevleri yerine getirir, gücü elinde tutar ve gücün nimetlerinden yararlanır. Buna karşılık sayısı daha çok olan ikinci sınıf, birincisi tarafından bazen meşru, bazen de keyfi bir şekilde yönetilir. Yönetici azınlık örgütlüdür ve içinde yer aldıkları toplumlarda saygı duyulan ve etkili özelliklere sahiptirler. H. Laswell: Elde edilecek ne varsa ondan en çok alanlar, toplumda mevcut değerlerden en fazlasını elde edenler.' C. W. Mills: Seçkinleri dört gruba ayırır. Elitlerin başında bulundukları yerler, sahip oldukları şeyler, üyesi bulundukları yerler ve kim oldukları.