Academia.eduAcademia.edu

Turizm ve Şehirleşme - Tourism and Urbanization

2003, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Taşkışla

1970 yılından sonra post- modernizm ile birlikte şehirleşme hareketlerine etki eden en önemli faktörlerden biri bu dönemde ortaya çıkan yeni üretim anlayışıyla birlikte değişen tüketim ve tüketimdeki sosyal ilişkilerin değişmesidir. Tüketimdeki sosyal ilişkilerin yapısında meydana gelen bu değişim, eğlence tüketimi ve hizmetlerinin temel alındığı bir şehirsel hareketlenmeye neden olmuş ve özellikle post- modern dönemle birlikte bu şehirleşme hareketi turizm bölgelerinde kendini iyice hissettirmeye başlamıştır. Bu şehirleşme hareketinin gözlemlendiği turizm şehirlerinin önemli özelliklerinden biri de tüketim merkezli olmaları ve sözü edilen tüketim merkezli olma eyleminin sosyal değişimi sağlayan bir özelliğe sahip olmasıdır. Turizm şehirleşmesiyle birlikte gelişen kentler yeni bir şehir formu ortaya koymaktadır. Bu yeni şehir formunun oluşması ve gelişmesi, doğal yapı ile fiziki yapı arasında bir denge kurmalıdır. Bu dengenin sağlanması sürdürülebilir planlama ve kent açısından önemli ve gereklidir. Anahtar Kelimeler: Post- modernizm, eğlence tüketimi, turizm şehirleşmesi.

TURİZM VE ŞEHİRLEŞME Vedia DÖKMECİ ve Fatih TERZİ İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü ÖZET 1970 yılından sonra post- modernizm ile birlikte şehirleşme hareketlerine etki eden en önemli faktörlerden biri bu dönemde ortaya çıkan yeni üretim anlayışıyla birlikte değişen tüketim ve tüketimdeki sosyal ilişkilerin değişmesidir. Tüketimdeki sosyal ilişkilerin yapısında meydana gelen bu değişim, eğlence tüketimi ve hizmetlerinin temel alındığı bir şehirsel hareketlenmeye neden olmuş ve özellikle post- modern dönemle birlikte bu şehirleşme hareketi turizm bölgelerinde kendini iyice hissettirmeye başlamıştır. Bu şehirleşme hareketinin gözlemlendiği turizm şehirlerinin önemli özelliklerinden biri de tüketim merkezli olmaları ve sözü edilen tüketim merkezli olma eyleminin sosyal değişimi sağlayan bir özelliğe sahip olmasıdır. Turizm şehirleşmesiyle birlikte gelişen kentler yeni bir şehir formu ortaya koymaktadır. Bu yeni şehir formunun oluşması ve gelişmesi, doğal yapı ile fiziki yapı arasında bir denge kurmalıdır. Bu dengenin sağlanması sürdürülebilir planlama ve kent açısından önemli ve gereklidir. Anahtar Kelimeler: Post- modernizm, eğlence tüketimi, turizm şehirleşmesi. 1- GİRİŞ Turizme bağlı olarak gelişen şehirler, tamamen tüketime dayandıkları için yepyeni bir şehirleşme biçimi ortaya koyarlar. Turizm şehirleri çok çeşitli tüketim olanaklarına sahiptirler. Bunlar eğlence, spor ve dinlenme gibi olanaklar olup, geleneksel şehirlerdeki temel ihtiyaçlardan (barınma, sağlık, eğitim gibi) farklılık gösterirler. Turizm bugün dünyada en hızla büyüyen sanayi olmakla beraber en az anlaşılmış bir sanayi türüdür. Turizm birden fazla üretim türünün (imalat, ulaşım ve eğlence gibi) bir araya gelmesinden oluşan bir komplekstir. Turizm bir çeşit sanayi olarak kabul edilmekle birlikte, üretim yerine “tüketim” olarak tarif edilmektedir. Turizm konusuna yönelik araştırmalar, genellikle, arzdan çok talep alanında yapılmaktadır. Turizme dayalı şehirleşme üzerinde çok az araştırma vardır ve bu alanda yapılan teorik çalışmalar yok denilecek kadar azdır. Bütün dünyada bu alanda gelişen şehirlerin sayısı göz önüne alınırsa bunun ne büyük bir eksiklik olduğu ortaya çıkar. Bilhassa A.B.D.’de turizme dayalı şehirlerin gerek nüfusu gerekse işgücü, diğer şehirlere nazaran daha hızlı artmaktadır. (Stanback, 1988). Türkiye’de de güney şehirlerinde, Antalya başta olmak üzere turizme 1 dayalı olarak gelişen şehirlerin nüfuslarının ve işgüçlerinin hızla büyüdüğü izlenmektedir. II. Dünya savaşından sonra, batı ülkelerindeki şehirleşme hareketleri, 1970 öncesi için banliyöleşme, 1970 sonrası içinse post-modern ve yenilenme (gentrification) olarak tarif edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise bunların yanında gecekondulaşmayı da ilave etmek gerekir. Son 50 yıl içerisinde, toplu tüketim ve tüketimdeki sosyal ilişkiler, batı ülkelerindeki şehirlerin gelişimini etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. (Sanders, 1980). Bunlar arasında eğlence hizmetleri gittikçe önem kazanmaktadır. Büyük alışveriş merkezleri eğlence hizmetleri ile birlikte planlanmakta ve çok çekici aydınlatma ve dekor elemanları içinde mallar sergilenmektedir. (Bauman, 1988). Eğlence alışverişe teşvik etmek için bir araç olarak kullanılmaktadır. (Walker, 1985) Turizme bağlı şehirleşme, eğlence hizmetleri ile yakından ilgilidir. Bu hizmetler için özel olarak geliştirilmiş ve toplu gruplar tarafından ziyaret edilen şehirler de bulunmaktadır. Aslında turizm şehirlerinin temeli sanayi sonrası toplu tüketimine dayanmaktadır. Bu anlamda batı ülkelerinde, 1940’lardan beri gelir artışı, tatillerde turizmin ve dolayısıyla turizm şehirlerinin gelişmesini teşvik etmiştir. Ülkemizde ise 1980’lerden sonra batı ve güney sahillerine yapılan turizme yönelik yatırımlar ve bu yatırımların sağladığı turizmdeki artış turizme dayalı şehirleşmeyi geliştirmiştir. Bu çalışmada, kavram olarak turizm şehirleşmesi tarif edilmiş ve örnek olarak Antalya’nın gelişmesi incelenmiştir. 2- TURİZM VE POST-MODERN ŞEHİR Turizm şehirleşmesi, post- modern şehirleşmeye benzer bir süreç izlemektedir. Bu süreç, tüketimin geçirmekte olduğu yapısal transformasyona dayanmaktadır ve bu da kapital birikimin sosyal yapısıyla yakından ilgilidir. Dolayısıyla bu gelişme, bir yeni toplum ve bir yeni şehirleşme meydana getirmiştir. Bu devir, “postfordizm”, “esnek üretim” ve “global kapitalizm” şeklinde tarif edilmektedir. (Harvey, 1985; Lash ve Urry, 1987; Lipietz, 1986). 1970’de başlayan bu devir bir yeni üretim ve tüketim sistemine dayanmaktadır ve turizm şehirleşmesi bunun önemli bir kısmını içermektedir. Dolayısıyla, turizm şehirleşmesinin açıklanabilmesi için sanayi sonrası üretim ve tüketim şeklinin anlaşılması gerekir. Sanayi sonrası tüketim sisteminin genel özelliği olan esneklik, sanayi devrinin katı prensiplerine karşıt durumdadır. Üretim sisteminin esnek olması sonucu, piyasadaki değişikliklere kolaylıkla uyum sağlanmaktadır. Bu değişikliği takiben, işgücü yapısında da gelişmeler olmuştur ve servis işgücünün belli alt sektörlerinde çalışanların sayıları artmıştır. Ancak, bütün bu değişikliklere rağmen sanayi sonrası devrinin şehirleşme üzerindeki etkisi, henüz sanayi devrinin sanayi şehirlerinde olduğu kadar geniş çaplı olamamıştır. Eğlence hizmetlerini, toplu tüketim ve bireysel tüketim olarak iki grupta incelemek mümkündür. Her iki grupta devamlı surette daha yeni, daha büyük ve daha iyi arayışı içindedir (eğlence parkları ve festivalleri gibi). Ayrıca bu gibi yerlerde çok zengin alışveriş imkanı ve diğer hizmetlerde sunulmaktadır. Tüketim, herkesin gelir durumunu sembolize edecek biçimde yaşam tarzını şekillendirmekte ve bu durum da toplumdaki sosyal farklılığı vurgulamaktadır. (Featherstone, 1987; Veblen, 1970; Bourdien, 1984). Eğlence tüketimi sanayi sonrası devrinde insanların temel amacı olmuştur. 2 Sanayi sonrası üretimden farklı olarak, post-modern şehirciliğin şehirler üzerinde önemli etkisi olmuştur ve post-modern şehir, bu yeni şehir formunu ifade etmek için kullanılmaktadır. (Dear, 1986; Cooke, 1988; Zukin, 1988). Bu tür şehir formu yoğun eğlence tüketimini teşvik edecek şekilde biçimlenmiştir. Bu nedenle, turizm şehirleri bu yeni şehir formunu en dramatik olarak ifade etmektedir ve bilhassa eğlence için inşa edilmiş şehirlerdir. Turizm şehirleri post modern şehirlerin en etkileyici formu olmakla birlikte, tüketim özelliği bunların en çarpıcı tarafıdır. Post-modern şehirler bütün bir şehirden çok, bir şehrin bir bölgesinde yeni bir yaşam tarzı kazandırılmış, gösteri ve festival alanı olarak restore edilmiş bölgeleridir. (Örneğin, Boston’da Fanueil Hell gibi). Bu alanlar eğlence hizmetleri ve alışveriş tesisleri ile turistlerden başka şehir halkını da buraya çekmeyi amaçlarlar. (Sawicki, 1989). Ayrıca farklı kültür gruplarına hitap edebilmek için kültür merkezlerinde sanat ve müzik ile ilgili özel gösteriler de düzenlenmektedir. (Whitt, 1987). Böylece post- modern şehirlerin, belli sınıf ve sosyal gruplar için çeşitli eğlence imkanları sunduğu söylenebilir. Post-modern şehirde tüketim boyutunun önem kazanması, sosyal değişimi teşvik etmiştir. Şehir içinde orta tabaka için çeşitli tüketim imkanlarının yaratılması, burada daha önce yaşayan fakirlerin ve işçi gruplarının orta tabaka ile yer değiştirmesine sebep olmuştur. Böylece, orta tabakanın zevkine uygun yeni binalar inşa edilmiş ve çevre yenilenmiştir. Bu çevrenin fiziksel transformasyonunda şehirsel tasarım insanları eğlenmeye teşvik edecek şekilde düzenlenmiştir. Bilhassa binalar o alanın en davet edici sembolü durumundadır. Bundan dolayı, post-modern şehir mimarisi, tüketim mimarisi olarak kabul edilmektedir. Son yıllarda, batı şehirlerinde şehir sembolizmi, yani şehrin fiziksel ortamı, şehrin sosyal anlamının simgeleşmesini dikkat çekecek şekilde arttırmıştır. Bu alanda bugüne kadar çok az sayıda çalışma yapılmıştır ve geniş kapsamlı çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. 3- TURİZM VE ŞEHİRLEŞME Turizme dayalı şehirleşme, eğlencenin satışı ve tüketimine bağlı şehirleşme olarak kabul edilmektedir. Her ne kadar turizm şehirleşmesinin temeli, sanayi devrinin toplu tüketimine ve yüksek ücretlerine dayansa da, 1970’lerden sonra sanayi sonrası devirde gelişmiştir. Eğlencenin toplu tüketimi, sanayi sonrası tüketim özelliği göstermektedir ve post-modern tüketim türünün en önemli grubunu teşkil etmektedir. Turizm şehirleşmesi post-modern şehrin en dramatik ifadesidir ve tamamı eğlenceye yönelik inşaa edilmiş şehirler vardır. Bu açıklamaya dayanarak turizm şehirleşmesinin özellikleri aşağıdaki şekilde ifade edilebilir: 1- Sosyal farklılıklar nedeniyle mekansal farklılıklar gösterir. 2- Sembolik olarak dikkat çekicidir ve şehirsel semboller turistleri cezbetmek için kullanılmaktadır. 3- Nüfus ve işgücü hızla artmaktadır. 4- Esnek bir üretim sistemine sahiptir. 5- Devlet desteği almaktadır. 3 6- Toplu ve bireysel eğlence tüketimine dayanır. 7- Sosyal açıdan farklı bir nüfus grubuna hizmet verir. (Mullin, 1980) Turizm şehirleşmesi, şehirlerin doğal ve tarihi alanlarını ilgi çekecek şekilde vurgulamayı, yeni alanlarında turistleri eğlence açısından cezbedecek şekilde planlanmasını amaçlamaktadır. Turizm şehirleşmesi banliyöleşmeye benzer bir şehirleşme özelliği göstermektedir. 4- ANTALYA ÖRNEĞİ Antakya tabii güzellikleri ve tarihi değerleri ile Akdeniz şehirlerinin en önemli merkezidir. Uluslar arası turizmin gelişmesi, gelir düzeyinin yükselmesi, daha sık ve daha uzun tatiller turizm şehirleşmesini teşvik etmiştir. Antalya’da turizm sektörünün hızla gelişmesine karşın tarım sektörü hala büyük bir orana sahiptir. Antalya’da 1970-1985 yılları arasında tarım sektörü %79’dan %70’e inerken servis sektörü %12’den %21’e yükselmiştir. Buna göre yapılan geniş çaplı turizm yatırımlarına rağmen hala işgücü tarım ağırlıklıdır. Sera tarımına dayalı ihracat, tarım oranının yüksek tutmaktadır. Tarihi limanın ve kale içinin yeniden düzenlenmesi, lokanta, alışveriş merkezleri, otel ve pansiyonların açılması turistlerin çok ilgisini çekmektedir. Post- modern mimari, daha çok dünya çapında müşteri çekmeyi amaçlayan otellerde ve tatil sitelerinde uygulanmaktadır. 1980 sonrasında şehir imar planı revizyonlarında büyük ölçüde turizme dönük çalışmalar yapılmıştır. Sahiller önemli ölçüde turistik alanlarla donatılmış, turizm belirgin bir şekilde Antalya İmar Planında kendisi göstermiş ve turizm alanına hızlı bir gelişme başlamıştır. Ancak bu o kadar hızlı olmuştur ki alt yapı donanımı bu hızlı gelişmeye ayak uyduramadığı için dengelerde bozulmuştur. Turizmin geleceği olan yeşil alan dokusunda, falezlerde ve kısmen de olsa ormanlık alanlarda tahribat olmuştur. Bununla beraber Antalya’nın Turizm yönünden yüz akı sayılacak ve onu dünya turizm sektöründe ön plana çıkaracak çevresiyle bütünleşmiş, altyapısı hazırlanmış, modern tesisler de yapılmıştır. Belki de bütün bunlara çok hazırlıklı olmayan Antalya’da yaşanan hızlı gelişme süreci kaçınılmazdı. Son yıllarda bu sürecin yarattığı olumsuzluklar onarılmaya başlanmıştır ve Antalya olumlu olumsuz gelişmeleriyle bir dünya şehri adayıdır. Altyapısına Dünya bankası, Avrupa Yatırım Bankası gibi önemli finans kurumları çok rahatlıkla kredi verebilmektedir. Antalya, bugünkü deneyimiyle, yeni nazım plan revizyonlarıyla kent kimliğini yakalama çabasındadır. Bu planlar, yoğunluğu düşürülmüş, sosyal ve yeşil donanımlarıyla dengeli, ulaşım sorunları çözülmüş, Antalya’nın 2015 yılındaki durumuna göre hazırlanmaktadır. Kent merkezi bir yarışma projesiyle yeniden planlanmış, tarihi, kültür ve doğal değerleri ortaya çıkarılmaya başlanmıştır. Bizans, Selçuklu ve Osmanlılardan kalma eserler olan Paşa Camii, saat kulesi ve hamam bu yeni planlamayla ortaya çıkarılmıştır. Çağdaş iş merkezleri yapılırken, tarihi ve geleneksel çarşılar ile turistin ilgisini çeken tarih ve kültür mekanları Antalyalılarca da daha çok korunmaya başlanmıştır. Antalya’ya gelen turist sadece sahile takılıp kalmayarak, şehrin içini de gezmeye başlamış ve böylece Antalya’da ticaret gelişmeye başlamıştır. Kaleiçi’nde yapılan restorasyonlar sonucunda çoğu tarihi eve, motel, pansiyon, restaurant, bar, dükkan gibi yeni işlevler getirilmiş 4 ve burası yaşayan, canlı bir yer durumuna gelmiştir. Antalya’nın ana akslarından biri olan şarampol caddesinin bir kısmı taşıt trafiğine kapatılmıştır. Buradaki işyeri sahipleri önce itiraz etseler de sonradan gerek Antalya halkı, gerekse turist tarafından ilgi görünce bu duruma memnun olmuşlardır. Hızlı gelişmeyle falezlerin betonlaşması, yeşil alan kısmen de olsa bozulması gibi olumsuzluklar yaşanırken, geleceğe dönük daha özenli planlar ve düşünceler üretilmeye başlanmıştır. (Subaşı, H; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı) Şekil-1. Akdeniz sahillerinde Turizm merkezlerinin gelişmesi ve çevre sorunları 5- SONUÇ Turizme dayalı olarak gelişen şehirler, geniş çapta tüketime bağlı oldukları için bir yeni şehir formu ortaya koymaktadır. Bu makalede dünyadaki gelişmeler ve Türkiye’deki turizm şehirleşmesi incelenmiştir. Turizm şehirleşmesi, Türkiye’nin batı ve güney sahillerinde geniş çapta yapılaşmaya neden olmaktadır. İklim, doğal güzellikler ve tarihi çevrenin turizm şehirleşmesi üzerinde büyük etkisi olmuştur. Post- modern mimari özellikle enternasyonal otellerde ve tatil sitelerinde uygulanmaktadır. İkinci konutlarında turizm şehirleşmesinde büyük rolü vardır. Ancak, bu yapılaşmanın tabii ve tarihsel değerleri yok edecek derecede gelişmesine izin verilmemelidir ve sürdürülebilir gelişme sağlanmalıdır. 5 KAYNAKLAR BAUMAN, Z. (1988) “Sociology and postmodernity”, Sociological Review 36, 790-813 BOURDIEN, D. (1984) Distriction, Harvard University Pres, Cambridge, MA. COOKE, P. (1988) “The postmodern condition and the city”, M.P. Smith (ed.) Power, comminity and the city: comperative urban and research, vol.1 ,Transaction Books, New Brunswick. DEAR, M.J. (1986) “Postmodernizm and planning”, Society and Space, 4, 367-384. FEATHERSTONE, M. (1987) “Lifestyle and consumer culture”, Theory, Culture and society, 4, 55-70. HARVEY, D. (1985) The urbanization of capital, Basil Blackwell, Oxford. LASH, S. VE J.URRY (1987) The end of organized capitalism, Polity Press, Cambridge. LIPIETZ, A. (1986) “New tendencies in the new international division of labour”, A, J. Scott ve M. Storper (ed) Production, work, territory, Allen ve Unwin, Boston. MULLINS, P .(1990) “Tourism in Urbanization” Australian geography, vol.11, 326-342. SAUNDERS, P. (1986) Social theory and the urban question Hutchinson, London. SAWICKI, D. (1989) “The festival market as puplic policy”, Journal of the American Planning Association 55, 347-361 STANBACK, T. (1985) “The emerging fortunes of metropolitan economies”, M.Castells (ed.) Hightechnology, space and society, Sage Beverly Hills. VEBLEN, T. (1970) The theory of the leisure class, Unwin, London. WALKER, R.(1981) “A theory of suburbanization M.J. Dear ve A.J.Scott (ed.) Urbanization and urban planning in capitalist society, Methnen, London. WHITT, J.A. (1987) “Mozart in the metropolis: the arts coalition and the urban growth machine”, Urban Affairs Quarterly 23, 15-36. ZUKIN, S. (1988) “The postmodern debate over urban form”, Theory, Culture and Society 5, 431-446 6