Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, AKTÜEL ARKEOLOJİ , Mayıs Haziran
…
11 pages
1 file
Yaşam ve ölüm birbirine zıt iki kavram; ölüm, yaşayanların aklına getirmek ve adını anmak istemediği bir gerçeklik. Giden için bir yolculuk ya da bir son, geride kalanlar içinse gidenin ardından kalan boşluktan doğan acı, keder ve yasın hüküm sürdüğü bir dönem. Gerçekte ne olduğu tam olarak bilinmez; yaşayanlar “ölüm”e kendilerince anlamlar yüklerler. Doğum kadar, ölüm her zaman önemli olmuştur. Ölen bir insan, hayvan ya da bitki olabilir; gidenin ardından acı duymak, yas tutmak doğal bir süreçtir ve insanoğlu, birlikte yaşadığı tüm canlı ve nesneler için yas tutabilir. Ölüm gibi önemli bir olay karşısında, tarih boyunca, farklı topluluklarda çeşitli törenlerin düzenlendiği ve belli geleneklerin oluştuğu, arkeolojik kazılarda ele geçen verilerle ve bazı antik yazarların anlatımlarıyla desteklenmektedir. Şimdiye dek, farklı zaman ve farklı toplumlardaki ölüm ve cenaze törenleri hakkında çok sayıda bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu yazıdaki amacımız, özellikle antik Grek ve Roma toplumlarındaki ölüm, ölüme yüklenen anlam ve ölümden sonra gerçekleştirilen törenlerini sunabilmektir.
2017
Ölüm, insanlık tarihi boyunca farklı alanlar açısından incelenen bir konu olmuştur. Her alan ölüm hakkında kendine ait birtakım açıklamalarda bulunmuş ve ölüme bir anlam atfetmiştir. Bu sebeple ölümün genel geçer bir tanımını yapmak mümkün değildir. Fakat yine de yetişkinler tarafından; genellikle evrensel (herkes ölür), kişisel (ben de öleceğim), kaçınılmaz ve geri döndürülemez bir kavram olarak tanımlanır(Dülger, 2014).(Yalom, 2004)’a göre ölüm ilk anksiyete ve psikopatoloji kaynağıdır. Dolayısıyla ölüm insanların hayatlarından dışladığı ve hakkında konuşmak istemedikleri bir olgudur. Bu araştırmada ölüm kavramı, ölüm ve yasın bireyler üzerindeki psikolojik etkisi araştırılmıştır. Ölüm kavramı ve ölümün farklı kültür, toplum ve dinler açısından farklılığı, kişinin kendi ölümünden dolayı duyduğu ölüm kaygısı çeşitli değişkenler açısından araştırılmış ve başka birinin ölümünden dolayı yaşadığı yas açıklanmıştır.
Balıkesir Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2018
Uzun ve görkemli bir yoldan geçerek günümüze uzanan Zerdüştî inanışı kendine has bir düalizme sahiptir. Öyle ki gnostik düalizmin aksine maddeye tamamen kötülük yüklememektedir. Bunun yerine kötü yaratıcı güç tarafından yaratılan/kirletilen varlıkları kötü ve habis olarak sınıflandırmaktadır. Bu sınıflandırma temizlik/kirlilik algısının Zerdüştîlerin bütün yaşamlarını olduğu gibi cenaze geleneklerini de derinden etkilemesine neden olmaktadır. Bu çalışmada Zerdüştilerin cenaze geleneklerinin tarihi gelişimi, günümüzdeki uygulamaları ve bu geleneklere Zerdüştî düalizminin katkısı incelenmiştir. Zerdüştilerin meşhur sessizlik kuleleri ve ölülerini kuşlara yedirme geleneklerindeki düalizmin etkisi ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: düalizm, dakhma, astodan, cenaze, ölüm, kirlenme The Zoroastrian faith, which has passed through a long and resplendent road to our day, has its own dualism. Unlike gnostic dualism, it does not think of matter as completely bad. Instead, it classifies the assets created/polluted by bad creative power as bad and malignant. This classification causes the perception of pureness/pollution to deeply affects the funeral traditions as well as the whole life of Zoroastrians. In this study, the historical development of the Zoroastrian funerals, the current practices and the contribution of Zoroastrian dualism to these traditions are examined. The influence of dualism in the traditions of the Zoroastrians' famous towers of silence and the feeding of their dead to the birds was discussed. Keywords: dualism, dakhma, ossuary, funerary, death, contamination
Ölüm, bilimin çeşitli dalları tarafından incelenen; toplumsal yaşamda bir çok değişkenle fakat daha çok sosyalkültürel etmenlerle birlikte şekillenen; ne zaman, nasıl ve kimin için gerçekleşeceği bilinmeyen karmaşık bir olaydır.Hukuki açıdan ölümü önemli yapan, gerçek kişiliği sonlandırmasıdır. Ancak hukuksal kişiliğin, fiziksel kişilikten daha uzun yaşamasının mümkün olup olmadığı meselesi de tartışmalıdır. Cenaze işlemleri, kişilik hakkının ölüm sonrasında belirli bir art etki yaratması ile ilgili kabul edilmekte ve buna ilişkin hukuki düzenlemeler ulusal ve uluslararası düzeyde; ölen kişiye, onun yaşadığı hayata ve yakınlarının duyduğu acıya saygı gereği oldukça özenli ve belirli standartlara bağlanarak yapılmaktadır. Bu bağlamda ilk defa ölüm olayının bildirilmesi gerekmekte ardından da gömme, yakma ya da gönderme şeklinde gerçekleşecek cenaze işlemleri tesis edilmektedir. Türkiye'de ölen yabancıların cenaze işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak kabul edilen temel esas bu işlemlerin kamu hizmetleri kavramı içinde mütalaa edilerek vatandaş ve yabancı arasında ayrım gözetilmemesidir.
Atatürk Yolu, 2011
Özet Atatürk'ün 10 Kasım 1938 günü ölmesi, Türkiye genelinde büyük bir üzüntü yarattı. Henüz 15 yaşında olan genç Türkiye Cumhuriyeti, kurtarıcı ve kurucu liderini kaybetti. Atatürk'ün kaybı ile genç cumhuriyetin siyasi geleceği de endişe yarattı. Türkiye, Atatürk'ün cenaze töreninde kurucusunu, önderini kaybetmenin yasını tutarken, aynı zamanda metanet içinde cumhuriyetin ayakta kalacağı mesajını vermeye çalıştı. Atatürk'ün kaybından sonraki günlerde Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk'ün yolunda ilerleyeceği mesajı iç ve dış kamuoyuna verildi. Cenaze töreninde, Atatürk'ün kaybından duyulan üzüntü ifade edilirken alınan tedbirlerle metanetli bir duruş sergilendi Abstract When Ataturk died on November 10, 1938, that event has created a great sadness in Turkey. Not yet 15 years old, the young Republic of Turkey has losted her savior and the founding leader. The lost of Atatürk's life has created a concern for the young republic's political future. Turkey, on the one hand, has mourned her founder and the leader; on the other hand, it has tried to convey the message as well as fortitude that the republic will survive. After the loss of Atatürk life, the message was given to internal and external public regarding the Republic of Turkey will follow the path of Ataturk. During the funeral ceremony, it was expressed that the loss of Atatürk was created a great sadness while there have been measures taken to continue a fortitude posture.
Defnin şekli ne olursa olsun, amaç ölenin ruhunu rahat ve huzurlu bir şekilde, yeni hayatına ulaştırabilme, geride kalanları ölünün ve ölüm ruhlarının sebep olduğu çeşitli olumsuzluklardan uzak tutma veya atalar ruhunun koruyucu gücünü, yapılan törensel etkinliklerle temin etmeyi sağlamaya yöneliktir.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2013
Mustafa Kemal Ataturk was born in Thessaloniki, 1881. He was the son of a middle class family. He was very hardworking and he was physically strong in the childhood. Mustafa Kemal became a good commander after completing his education in the military schools. He successfully fulfilled important tasks at the Tripoli War, the Balkan Wars. He announced his name with the victories in the Gallipoli, the First World War. He was promoted to general rank owing to the achievements in the Eastern Front. However, the Ottoman Empire was defeated in the First World War. The territory of the Ottoman Empire was occupied by the Allies after the Armistice of Mudros which was signed on 30th October in 1918. After that the National Struggle was launched under the leadership of Mustafa Kemal Pasha. This struggle resulted in decisive Turkish victory. The whole world knew the name of Mustafa Kemal Pasha. After 1922, his career as a statesman was predominated. He transformed his country into a modern state with the revolutions. In this respect, he gained * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. Uğur ÜÇÜNCÜ respect of the whole world. The Grand National Assembly of Turkey gave him surname Atatürk in 1934. Hard-working years of his life caused various illnesses. Cirrhosis was the worst of these diseases. Cirrhosis weakened Ataturk's body. Ataturk died on November 10, 1938 at 9.05 in spite of all medical treatments. Ataturk's death caused sadness in Turkey and abroad. His funeral ceremony was performed with presence of the public and foreign visitors. In this study, it will be tried to put forward the last days of Ataturk, his death, his funeral ceremony and the effects of his death.
Cukurova Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2008
Ölüm olayının Türk kültürü ve düĢüncesinde önemli bir yeri vardır. Bundan dolayı yaĢamın önemli geçiĢ dönemlerinden birini oluĢturan ölüm anında ve sonrasında bazı törenler yapılır. Bu çerçevede öncelikle, ülkemiz Alevî geleneğinde ölüm algısı irdelenmiĢ, ardından ölüm ile ilgili yapılan ritüeller tespit edilerek yer yer bunların Ġslam öncesi Türk kültür ve inanç sistemi ile benzerlikleri üzerinde durulmuĢtur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Białostockie Studia Prawnicze, 2018
Interface - Comunicação, Saúde, Educação
Revista Internacional de Educación Musical (RIEM), 2017
Advances in Science and Technology Research Journal, 2024
International Journal of Biological and Environmental Investigations, 2024
Social Sciences, 2024
International Journal of Industrial Entomology, 2014
OPTIMIZAREA ÎNVĂŢĂMÂNTULUI ÎN CONTEXTUL SOCIETĂŢII BAZATE PE CUNOAŞTERE, 2012
International Urogynecology Journal, 2009
Archives of Public Health
F1000 - Post-publication peer review of the biomedical literature, 2016
Oncogene, 2000
AIP Conference Proceedings, 2016
Applied Mathematics and Computation, 2020
International Journal of Behavioral Medicine, 2011