03.10.22
İş hukukuna giriş
Çalışanlar 2 ye ayrılır bağımlı ve bağımsız çalışanlar diye.
Bağımsız çalışanlar: kendi işlerinin sahipleri
Bağımlı çalışanlar 2 ye ayrılır memurlar ve sözleşmeli personeller
(idare hukukuna tabiler) -işçiler
İşçiler iş hukukuna tabiler tarafları işçi ve işveren aralarında iş
sözleşmesi var. (İş sözleşmesi=hizmet sözleşmesi) tarafların bu
sözleşmeye dayanan ana borçları var. Bir de bu ilişki de üçüncü bir
taraf var devlet devlet bu ilişkide tarafsızdır. Devletin bu ilişkideki
görevi mevzuatı yapmak diğer görevi de işçiyle işveren arasında
problem çıktığı zaman aralarındaki uyuşmazlığı çözmek için yargılama
yapıyor.
İş hukuku özel hukuk mu kamu hukuku mu?
Hem özel hem de kamu hukukunu içerir. İki eşit taraf arasında olması
irade özerkliğinin olması özel hukuk yanını gösterir. Birtakım cezaların
olması ise kamu hukuku yanını gösterir. Karma hukuk ,kendine özgü
bir hukuk dalı.
İş hukukunun gelişimi
Sanayi devriminin arkasından İlk gelişmeleri avrupada görüyoruz.
Toplu üretime geçince işçi sayısı arttı işçi sayısı artınca da çalışan
işveren ilişkisi biraz daha farklı bir boyuta ulaştı. Avrupada ilk bakış
açısına göre işçi ve işveren eşit .eşit taraflar karşı karşıya gelip
sözleşme akdetsinler, İşçi ve işverenin çıkarı aynı yöne hizmet ediyor
deniliyor. ( aslında işçi ve işveren eşit değiller biri fakir diğeri zengin
işçi ve işveren aynı amaca da hizmet etmiyor işçi geçimini sağlama
derdinde işveren de para kazanma derdinde işi görülsün istiyor.) o
dönemlerde işçiler ucuz ücretlere çalıştırıldılar fazla mesai yaptılar
çocuk işçi, kadın işçi çalıştırdılar. Böyle bir düzende giderlerken işçiler
bir araya gelip bunları aşmaya çalıştılar devlete seslerini duyurmaya
çalıştılar. Devlet de buna göre düzenlemeler yapmaya başladı yasak
olmasına rağmen işçiler sendikalaşmaya başladılar. Bunun bize gelişi
geç oldu sanayileşme bize geç geldi. Osmanlı zamanında herkes
kendi işini kendi yaptığı için işçiye pek rastlanmıyor. Zaviyeler var
kalfalık çıraklık dönemleri var. Loncalar var. Biz de işçinin ilk tanımı
mecelle de yapılıyor. Adam kirası diye geçiyor işçinin tanımı. İşçi ücret
karşılığında nefsini ve hizmetini kiraya vermiş kişidir. işçi tüm
varlığıyla işverene hizmet edecek. Muhtelif kanunlar görüyoruz
maden ocağında çalışan işçilerle alakalı kanunlar var. Meşrutiyet
döneminde sendika kurmak yasak işçiyle işveren arasında uzlaşmaya
dayanan bir sistem öngörülüyor. Cumhuriyetin ilanından sonra
gelişmeleri görüyoruz. 1924 anayasasında dernek kurma hakkı
tanınmış (sendika da kurulabilir mi) ilk iş kanunumuz 3008 sayılı iş
kanunumuzdur. İşçileri 2 ye ayırıyor. Fikren çalışanlar bedenen
çalışanlar diye. Bu kanun bedenen çalışanlara uygulanır diyor. 1937
de kabul edilmiş bu kanun. 10’dan fazla işçinin çalıştığı yerlerde iş
kanunu uygulanır daha azsa işçi borçlar kanunu uygulanır.
1961 anayasasında iş hukukuna ilişkin en temel düzenlemeler
yapılmış. (Çalışma hakkı, dinlenme hakkı, sendika kurma hakkı, sosyal
güvenlik hakkı…)
3008 sayılı iş kanunu yürürlükten kaldıran 931 sayılı iş kanunu var bu
kanun 3 yıl yürürlükte kalıyor daha sonra şekil eksikliği sebebiyle
yürürlükten kaldırılıyor. Yerine 1475 sayılı iş kanunu yapılıyor.
1982 anayasasında işçilere bütün haklar tanınmış.
1475 sayılı iş kanunu 2003 e kadar yürürlükteydi uzun bir süre
yürürlükte kaldı bu kanunun problemi esnek bir kanun değildi zaman
içindeki yeniliklere ayak uyduramadı. 4857 sayılı iş kanunu 2003 te
yürürlüğe girdi. Ancak işçilerin tamamı bu 4857 sayılı iş kanununa tabi
değil. Üç tane iş kanunumuz var basın iş kanunu ,deniz iş kanunu ,iş
kanunu bu üçü de özel kanundur. Bu kanunların geneli borçlar
kanunudur.
İş hukukuna hakim ilkeler
İşçinin korunması ilkesi: işveren gücü elinde bulunduran kişi amacı ne
kadar ucuza çalışan işçi bulursa daha iyi işçi de geçimini sağlamaya
çalışan kişi. işveren daha güçlü işçi daha zayıf bu yüzden işçi
korunmalı. İşçiyi koruyan temel esaslar sosyal devlet ilkesi zayıfı
güçlüye karşı koruyacak. Temel hak ve özgürlükler . bu ilkeyi iş
hukukunda emredici kurallar sağlıyor.
İş hukukunda kurallar genel olarak emredici kurallardır bu emredici
kurallar mutlak emredici kural ve nisbi emredici kural diye 2’ye
ayrılıyor. Mutlak emredici kuralların aksi kararlaştırılamaz. Nisbi
emredici kurallar da işçi yararına değiştirilebilir.
İşçi yararına yorum ilkesi: iş hukukunda kanun boşluğu söz
konusuysa veya hüküm mevcut ama hüküm içi boşluk varsa ya da
hüküm yoruma muhtaç ise bizim yaptığımız yorum her zaman işçi
yararına olacak şekilde yapılacak. Bu ilkenin de sınırları :1- kamu
yararı 2- mevzuatta açık bir hüküm varsa onu işçi yararına
yorumlayamayız. 3-işverenin korunması
İşçinin kişiliğinin tanınması: işçinin kişilik haklarının korunması
İşçinin yönetime katılması ilkesi: işçiler çeşitli kurullar aracılığıyla
işyerinin yönetimine katılıyor bazı yerlerde işveren işçilerine çok
küçük hisseler veriyor. Bu küçük hisselerle işveren işçiyi işyerinin
sahibi yapıyor. Bu şekilde yönetimde söz hakkı tanınıyor. Biz de bu
çok uygulanmıyor 2 şekilde uygulaması var. 1-bazı işyerlerinde izin
kurulları kurulur. Bu kurullarda işçi temsilcisi bulunur bu şekilde
yönetime katılır.2- İş sağlığı ve güvenliği kurullarının kurulduğu
yerlerde 1 kişi de işçi temsilcisi olur. Bu şekilde yönetime katılır.
İş hukukunun kaynakları :Avrupa birliğinin yönergeleri, ilo
(uluslararası çalışma örgütü)
10.10.22
İş hukukunun kaynakları
Kanunlar, cbk, ve cumhurbaşkanı kararları, yönetmelikler var bunlar
iç hukuktan gelen kaynaklar
Uluslararası kaynak olarak da AB sözleşmeleri var ama biz üye değiliz
entegre olma aşamasında iç hukukumuzda düzenlemeler yaptık
Çalışma örgütleri
Uluslararası çalışma örgütü ILO var. 1919 yılında kurulmuş biz 1932
yılında üye olduk. Pek çok tavsiye niteliğinde kararı var yönergeler
çıkarıyor.
İş yargısı
7036 sayılı iş mahkemeleri kanunu 2017 de yürürlüğe girdi.
Arabuluculuk dava şartı oldu.
İlk iş mahkemesi kanunumuz 5521 sayılı 67 yıl yürürlükte kaldı. Buna
göre iş mahkemeleri bir hakim bir işçi temsilcisi ve bir işveren
temsilcisinden oluşuyordu bu hüküm mahkemelerin bağımsızlığına
gölge düşürdüğü için aym tarafından iptal edildi böylelikle iş
mahkemeleri özel ihtisas mahkemesi olarak tek hakimli olarak
çalışmaya başladı zamanla bu kanunda birçok hüküm iptal edildi
kanunda boşluklar arttı ve artık kanun uygulanamaz hale geldi.
Gelelim 7036 sayılı kanuna
İş davalarına bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir eğer o
yoksa asliye hukuk mahkemesi bakar. İş mahkemeleri basın iş
kanununa tabi gazeteciler, deniz iş kanununa tabi gemiadamları, iş
kanununa tabi işçiler ve bunun yanında tbk daki hizmet sözleşmesine
tabi çalışan işçiler, işveren ve işveren vekili arasındaki iş ilişkisi
nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan uyuşmazlıklara bakar.
Ayrıca sosyal güvenlik kurumu veya işkurun taraf olduğu iş ve sosyal
güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara (idari para
cezaları istisna) ve diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu
belirtilen uyuşmazlıklara bakar. M.5
İş mahkemesi iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakar
burada sözleşmenin isminin önemi yok eğer gerçek manada bir iş
sözleşmesi varsa davanın iş mahkemesinde açılması lazım.
İş hukukunda sözleşmenin geçersizliği ileriye etkilidir.
(Çalışma yaşı 15’tir fakat veli/vasi izniyle 14 yaşındaki çocukta
çalışabilir)
Yetkili mahkeme m.6 da belirtilmiş davalı gerçek veya tüzel kişinin
davanın açıldığı sıradaki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin
yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin
yerleşim yeri mahkemesi yetkili
İstisnası İş kazasına ilişkin davada kazanın olduğu yer veya zarar gören
işçinin yerleşim yeri mahkemesi yetkili
Sgk veya işkurun yaptığı işlemlere karşı açılacak davada işin veyahut
işlemin yapıldığı yer mahkemesi yetkili
Yargılama usulü
Basit yargılama usulü kabul edilmiş
İş hukukunda önemli iki konu
• Belirsiz alacak davası
• Kısmi alacak davası
Kısmi alacak davası açıldığı zaman alacağın geriye kalan kısmı saklı
tutulmak kaydıyla gibi ifadeleri kullanmak gerekiyor.
BELİRSİZ ALACAK DAVASI
Bazı durumlarda alacağın miktarı davacı tarafından tümüyle
bilinmeyebilir. Böyle durumlarda kanun belirsiz alacak davası açmaya
cevaz vermiş. Davanın açıldığı tarihte davanın miktarı veya değeri
bilinmeyebilir bu durumlarda avukat hesaplayabildiği miktar
üzerinden davayı açar. Bu davanın özelliği davayı açtıktan sonra tüm
alacak için zamanaşımı durur. Dava hakim tarafından incelenmeye
başladıktan sonra alacak netleşiyor. Alacak netleştikten sonra hakim
davacıya 2 haftalık süre verir bu sürede davacı ıslah yoluna
gitmeksizin dava dilekçesinde netice ve talebini değiştirebiliyor
KISMİ ALACAK DAVASI
Bu davada işçi alacağın tamamını talep etmiyor, davacı bir kısmını
talep ediyor. Bölünebilir bir alacak olacak. Yargı harçları çok yüksek
olduğundan dolayı avukatlar sembolik rakamlar üzerinden dava
açmayı tercih ediyor. Burada alacağın geri kalan kısmı saklı kalmak
kaydıyla ibaresinin olması gerekiyor. Bu şekilde dava açılır kişi davayı
açtığı kısım kadar harç ödüyor. Dava kesinleştikten sonra da alacağı
elde edebileceği ortaya çıkınca ıslah yoluyla netice-i talep yenilemek
suretiyle alacağın tamamını alıyor.
Kısmi alacak davasının zamanaşımı açılmış olan kısmı için duruyor.
Geri kalan kısmı için zamanaşımı işlemeye devam eder. Kısmi alacak
davasında ıslah yapılıyor belirsiz alacak davasından farkı
İstinaf 2016 yılından beri var. İş davalarında bazıları bakımından
istinaf kesin karar niteliğindedir
İstinafa başvurmak için tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre var
40.000tlyi geçen davalarda temyiz yoluna başvurulabiliyor.
ZORUNLU ARABULUCULUK
İş davalarında dava açmadan önce arabuluculuk aşamasını
tüketmemiz gerekiyor. Çünkü mahkeme biz dava açtığımızda dava
dilekçesine ek olarak arabuluculuk tutanağını istiyor. Bunu görmediği
takdirde 1 haftalık süre veriyor. 1 haftalık süre içinde beyan edersen
dava devam ediyor. bu sürede vermezsek arabuluculuk tutanağını
dava sona eriyor.
Arabuluculuğun tek istisnası iş kazası ve meslek hastalığından doğan
maddi, manevi tazminatlardır. Bu davalarda arabuluculuk yoluna
gitmemiz gerekmiyor.
Bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan tüm alacaklar için
önce arabulucuya başvurmalıyız. Arabulucu önünde anlaşılmış olan
bir alacak için sonradan dava konusu yapılamıyor. Arabulucu önünde
anlaşılamazsa tarafların 15 gün içerisinde yetkili iş mahkemesine dava
açması gerekir. Dava dilekçesinde de arabuluculuk tutanağını ibraz
edecekler.
İŞ HUKUKU TEMEL KAVRAMLAR
İşçi-işveren-işveren vekili-alt işveren (taşeron)-işyeri -çırak-stajyer
Çırak ve stajyer işçi benzeridir
İşçi: bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye denir
İşveren: işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye denir.
İş ilişkisi: işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye denir
İşçi ile işveren arasında iş (hizmet) sözleşmesi var. İşçinin edimi iş
görme işverenin edimi ücret ödeme.
İşçi ile işveren arasında bağımlılık ilişkisi var işveren emir ve talimat
yetkisine sahiptir.
İş kanununa göre iş sözleşmesi ile çalışan gerçek işiler işçidir.
Sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu ise işçiyi daha geniş
tanımlamış. İş sözleşmesine göre çalışanlar ayrıca taşıma yayın
komisyon eser vekalet adi şirket sözleşmeleri ile çalışanlarda işçi
sayılır. Sözleşme türünü çoğaltıyor.
Sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu neden böyle geniş
tanımlama yapmış çünkü işçi sayısını çoğaltıp kişilerin
sendikalaşmasını istiyor ve toplu iş söz. düzeninden yararlansınlar
istiyor. ancak sendikalar kanunu tam olarak amacına ulaşamıyor,
kanunda sayılan işçilerin sendikalaşmasını sağlıyor ama toplu iş
sözleşmesinden yararlanma hakları yok
İş sözleşmesi muhakkak yazılı yapılan bir sözleşme değil. Fiili iş ilişkisi
de olabilir. iş ilişkisinin olabilmesi için bağımlılık unsuru olmalı emir ve
talimat verilebilmeli
Ücret mutlaka bir para olmak zorununda . iş sözleşmesinde ücret
kararlaştırılmamış olabilir fiili bir iş ilişkisi varsa ücret
kararlaştırılmamışsa bile aslında ücret vardır ve doğar. Ücret alacağı
muaccel olduğu zamandan itibaren 5 yıllık bir zamanaşımı süresi
vardır
17.10.22
ÇIRAK
İşçi benzeridir. İş kanununa değil meslek eğitim kanununa tabidir.
Çırak bir mesleği öğrenmek amacıyla işverenin yanında fiilen çalışan
kişidir. Çırak ile işveren arasındaki ilişki çıraklık sözleşmesine
dayanıyor. çırağın esas edimi iş görmek çünkü işi görürken öğrenecek
işverenin borcu da bir miktar ücret ödemek ama esas borcu meslek
öğretmek.
Çırak olmak için veli veya vasinin izni veya onayı gerekiyor
İşveren çırağa asgari ücretin 1/3ünden az ödeyemez. Çıraklara
ödenen ücret vergilerden muaf
Çıraklar ;iş kazası ,meslek hastalığı ve genel sağlık sigortasına tabiler.
Uzun vadeli sigorta kolu olan malul,yaşlılık,ölüm sigortası için işveren
prim yatırmıyor.
Çıraklar en az 14 en fazla 18 yaşında olabilir diye hüküm vardı eski
kanunda şu an bu hüküm yok. En az ortaokul mezunu olan ve bünyesi
ve sağlığı mesleğin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olan kişiler çırak
olabiliyor ancak 18 yaşını doldurmuş çıraklar artık iş kanununa tabi.
Yıllık olarak 1 aylık ücretli izinleri var
STAJYER
bir iş yerinde yapılan işi izlemek yoluyla öğrenen ve burada kısa süreli
olarak çalışan kişiye stajyer denir.
Stajyerler; iş kazası, meslek hastalığı sigortası ve genel sağlık sigortası
için sigortalanırlar, uzun vadeli sigorta kolları için sigortalanmazlar. Bu
nedenle stajları bittiğinde sigortalılıkları da biter.
Stajyerler kısa süreli çalışırlar eğer işveren memnun kalırsa artık sen
burada çalış derse bu kişi stajyer olmaz. Staj 1-2 aylığına geçerli . artık
burada kişi işçi olur
Asgari ücretin 1/3 ünden az alamazlar
İşveren vekili
İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin
yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren
vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden
doğrudan işveren sorumludur
Bazen de işlerin bir kısmını yürütmek için görevlendirilen kişilere
işveren vekili deriz. Örn. Resepsiyondaki resepsiyon şefi,ustabaşı
bunlar işin yönetimindedir
İşçiler de işveren vekili olabilir yukarıdaki örnektekiler mesela
İş yerinin yönetiminde yer alan kişi işveren olur örn.müdür
İşletmenin bütününü yöneten kişi de işveren vekili olur. Örn. Ceo
Sendikalar kanununda daha dar işveren vekili tanımı var ‘’işletmenin
bütününü sevk ve idare eden kişiye işveren vekili denir. Bu kanuna
göre işveren vekilleri işveren gibi hüküm ifade eder’’ iş kanununda
daha geniş bir tanım var çünkü iş kanunu işin görülmesi amacına
hizmet eden bir kanun iş görülürken iş bölümü yapıyor böylelikle
çabukluğu sağlıyor. Sendikalar kanunu ise sendikaya üye olma ve
sendikaya üye olarak toplu görüşme toplu sözleşme hakkından
istifade etme açısından bakıyor. Ayrıca kanun işveren vekiliyle
işvereni aynı gibi olduğunu söylüyor bu durumda işveren vekilinin
işveren sendikasına üye olmasını öngörüyor.
İş sağlığı ve güvenliği kanunu da işveren vekilini ‘’işveren adına
hareket eden işin ve işyerinin yönetiminde görev alan işveren vekilleri
bu kanunun uygulanması açısından işveren sayılır.’’ Diye tanımlıyor.
ALT İŞVEREN (taşeron)
*Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine
ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve
işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan
ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte
çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl
işveren-alt işveren ilişkisi denir
*Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili
olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf
olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt
işveren ile birlikte sorumludur.
Asıl-alt işveren ilişkisi sürekli olabileceği gibi geçici de olabilir. bazen
toplu iş sözleşmelerine alt işveren işçisi çalıştırılamaz diye ibare
ekleniyor. Bu durumda bu hüküm geçerlidir, Çalıştırılamaz.
ASIL VE ALT İŞVEREN ARASINDAKİ İLİŞKİNİN KAYNAĞI
Bunlar arasındaki kaynak asla bir iş sözleşmesi değildir. İş söz. Olursa
işçi olurlar. Bu ilişkinin kaynağı her türlü işgörme sözleşmesi olabilir.
örn.taşıma,eser veya kira söz. Olabilir. ancak distribütörlük sözleşmesi
olamaz. Bu söz. Niteliği itibariyle işin bir kısmını devralmayı gerektiren
bir sözleşme değil.
Asıl-alt işveren ilişkisinde anahtar teslim iş yoktur yani anahtar teslim
iş ,işveren o işin tamamını veriyor öbür işveren de işçileriyle çalışıp
tamamlayıp işi orada bitirip gidiyor burada eser sözleşmesi olabilir.
Örn yaz turizmi için otel işleten kimse kışın çatı tamiri için bir
işverenle anlaşsa bu işveren işçileriyle gelip çalışıp gitse burada asılalt işveren ilişkisi olmaz.
ASIL-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN UNSURLARI
1-Bu ilişkinin iki tarafında da işveren bulunacak
Bir iş yerinde çalışan hem asıl işveren hem de alt işveren olacak. Bu
işyeri her iki işverenin işçisi için de işyeri olarak tescil edilecek
2-İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı
işlerde veya asıl işin bir bölümünde teknolojik nedenlerle uzmanlık
gerektiren işlerde işin alt işverene verilmesi
Yardımcı işlerde bir sınır yok
X asıl işveren y de alt işveren y işçilerini alıp x in iş yerinde çalıştırıyor
buna asıl alt işverenlik ilişkisi denir.
3-alt işverene işin bir bölümünün verilmesi
Yardımcı işler dışında asıl işin bir bölümü olan işletmenin gerekleri ve
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde alt işverene
verilebilsin bundan anlaşılan o iş yerinde başka bir teknolojiyle
yapılması gereken asıl işin bir parçası. Örn. Yünlü halı dokuma yapan
fabrika ipek halı da üretmek istiyor bu durum da bu ipek halı üretimi
başka bir teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren iş
4-yardımcı işler veyahut asıl işin bir kısmı asıl işverenin iş yerinde
yapılmak zorunundadır. Ancak bazı işler işyerinde yapılamayabiliyor
bu durumda bu kıstası göz ardı ederiz örn. Servisçilik ,fabrika
çalışanlarını taşıyan servis belli bir işyeri yok bu istisna sayılır.
5-alt işverenin işçilerinin münhasıran asıl işverene ait işyerinde
çalışması gerekiyor bu şekilde asıl işveren de sorumlu olur. Burada alt
işveren asıl işverenin işyerini işçileri için tescil edecek ve yazılı bir asılalt işveren sözleşmesi yapılacak
Çalışma ve iş kurumu tarafından müfettişler görevlendiriliyor bu
müfettişler inceleme yapıyor gerçekten asıl-alt işverenlik ilişkisi var mı
diye bir rapor hazırlıyorlar. Bu raporu da işverenlere tebliğ ediyorlar.
Müfettiş işi uygun görmezse asıl-alt işverenlik ilişkisinin
kurulamayacağına dair bir tebliğde bulunuyor. bu tebliğin işverenlere
yapılmasından sonra 30 gün içinde işverenler itiraz edebiliyorlar bu
itirazı iş mahkemesine yapacaklar. İtirazın sonucuna göre asıl-alt
işverenlik ilişkisi kuruluyor.
BİRLİKTE SORUMLULUK
Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili
olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf
olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren
ile birlikte sorumludur.
Alt işverenin işçileri için asıl işveren ve alt işveren müteselsil
sorumludur. İşçi bunlardan birinden alacağını alsa alacağı veren taraf
diğerine rücu edebiliyor. Bu alacak asıl-alt işveren ilişkisi kurulduktan
sonra doğan alacak olacak aksi halde asıl işverenden alacağı tahsil
edemez.
Not: işçiler eğer işveren tarafından haksız olarak işten çıkarılmışsa işçi
dava açıp işe iadesini isteyebilir burada işverene 2 hak tanınıyor ya işe
iade edip çalıştıracaksın ya da çalıştırmayıp en az 4 en fazla 8 aylık
ücretini ödeyeceksin. Ve çalışmadığı süre için en fazla 4 aya ilişkin
ücretini de ödeme yükümlülüğüne giriyor. Eğer asıl-alt işverenlik
ilişkisi varsa burada işe iadeyi alt işveren yapacak ancak işe iade
değilde ücret ödenirse bu durumda asıl-alt işveren birlikte sorumlu
Bazen
Bazen alt işverenler değişiyor ama işçiler değişmiyor. Örn a şiketi
yemek şirketi olarak b şirketiyle anlaşmış yemeği yapan kişiler ayşe
fatma Hayriye ertesi yıl c şirketiyle anlaşıyor yine yemeği yapanlar
ayşe fatma Hayriye
ASIL-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN SINIRLARI
1-asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak hakları
kısıtlanamaz örn. Ücret hakkı, yıllık izin hakkı
Bazen işverenler işyerinde bir kişiye göstermelik şirket kurduruyor
işçilerini de bu taşerona gönderiyor böyle yapıp az ücret verebiliyor
işte bu tarz şeylerin önüne geçiyor bu durum
2-daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi
kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin
muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri
başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.(aksi
ispat edilebilir bir karinedir, yapılan asıl-alt işverenlik ilişkisinin
muvazaalı olmadığı ispat edilebilir bu durumda ilişki geçerli olur)
3-İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık
gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.
Eğer bu konuda dava açılırsa asıl-alt işverenlik ilişkisi olmadığından
asıl işverenin işçisiymiş gibi hüküm ifade eder.
24.10.22
İŞYERİ
*İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve
olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.
*İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden
bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine
bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma,
muayene ve bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer
eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler,
eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir
bütündür. (4857 sayı m.2)
İşyerinin öğeleri
1-maddi olan unsurlar 2-maddi olmayan unsurlar 3-işçiler
Maddi unsurlar: maddeten karşılığı olan unsurlar.örn.işyerindeki
malzemeler,eşyalar,işyerine bağlı alacak hakları
Maddi olmayan unsurlar: müşteri çevresi, işçilerin tecrübesi
İşyeri iktisadi ve teknik bir amaca hizmet edecek. Bu teknik amaç bir
işin görülmesi yahut bir hizmetin verilmesi, bir malın üretimidir.
Kanun 4 parçayı işyeri sınırları içinde tanımlamıştır. 1-mal veya hizmet
üretilen yerler 2-işyerine bağlı yerler 3-eklentiler 4-araçlar
İşyeri de bunların hepsinin bir araya geldiği yerlerdir
Araçlar
Taşıtlar. İş yerinin araçları. Şoförler bakımından araç işyeridir.
Bağlı işyeri
Bir yerin bağlı işyeri olup olmadığına bakarken önce aynı işverene ait
mi diye bakarız ardından iki hususa bakarız
1-teknik bağlılık 2-yönetsel bağlılık
Teknik bağlılık da acaba her iki yerde yapılan iş bütünlük arz ediyor
mu (birinde işin durması diğerinde de işin durmasına yol açıyor mu)
buna bakarız
Yönetsel bağlılık da iki yerde de işe alımlar işten çıkarmalar aynı elden
mi yapılıyor, maaşları aynı elden mi ödeniyor. Yönetim açısından birlik
var mı buna bakarız
Bu yerlerin birbirinden uzakta olmasının bir anlamı yok. Ancak
yargıtayın bazı tartıştığı kararları var. Coğrafi bakımdan uzak olduğu
gerekçesiyle farklı işyerleri oluşur dediği kararları var
Eklentiler
Eklentiler sınırlı sayıdadır. Bazen işyerinin sınırları içinde kişiye lojman
verilmiş olabilir bu lojman işyerinin eklentisi değildir. Çünkü orası
işçilerin özel hayatını sürdürdüğü alan bu yüzden eklenti değil
(İntihar işyerinde gerçekleşirse iş kazası olur)
işyerinin veya bir bölümünün devri
4856 sayı m.6 –işyeri veya bir bölümünün hukuki işleme dayalı
olarak devri
işyeri veya bir bölümü devredildiği zaman devir tarihinde işyerinde
veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları
ile birlikte devralana geçer. Devreden veya devralan işveren işyerini
veya bir bölümünü sırf devretti diye iş sözleşmesini feshedemez.
Fesih için haklı bir sebep değildir.
Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin
yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya
işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda,
işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem
yapmakla yükümlüdür
devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken
borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar.
Devredenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren 2 yıl ile sınırlıdır.
(Nispi emredici süre yani bu süre isterse taraflar arasında uzatılabilir
ama min. Süre 2 yıl )
Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona
erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Ttk m.178
Devretmeyi doğuran şeyler
• İşverenin ölümü
• İşyerinin devletleştirilmesi/özelleştirilmesi
• Ticaret şirketlerinin işyerlerinin birleştirilmesi/ayrılması/nevi
değiştirmesi
m.6 işyeri veya bir bölümünün hukuki işleme dayalı devrininin
sonuçlarını içeren bir hüküm. Bu yüzden işverenin ölümü m.6
kapsamında değil.
m.6 daki devir sürekli de olabilir geçici de olabilir.
yıllık ücretli izinler, kişinin bütün kıdemi boyunca bir sonraki yıla
aktarılmak suretiyle fiilen iş sözleşmesi sona erene kadar fiilen
kullanabileceği bir haktır. Devralan işveren bunları da devralıyor
işçilere bu izinleri kullandırmak zorununda . bu izinler iş sözleşmesi
sona erdiği tarih itibariyle ücrete dönüşür. Ödeme yükümlülüğü
devralan işverende
devir iş sözleşmesini sona erdiren bir husus değildir. Ancak devir
sonucunda işyerinde yapılan işin niteliği değişmişse veya teknik
aksanı değişirse yahut yeni bir yönteme geçilirse bu durumda
devralan işveren tüm bu işletmesel sebeplerden ötürü işçilerin, işçilik
alacaklarını ödemek suretiyle sona erdirebilir.
Ttk m.178 –iş ilişkilerinin geçmesi
İş kanunu m.6 ya göre daha işçinin lehine düzenleme içeriyor
Tam veya kısmi bölünmede işçilerle yapılan hizmet söz. İşçi itiraz
etmediği sürece devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün
hak ve borçlarıyla devralana geçer burada işçi için itiraz hakkı
öngörüyor. İşçi devre itiraz edebilir, eğer itiraz ederse bu bir iş
sözleşmesinin sona erme sebebidir. O güne kadar işlemiş olan tüm
hakları devralan tarafından ödenmek suretiyle sona erecek
İşçinin kime itiraz edeceği belli değil bu yüzden devreden veya
devralana itiraz etmesi yeterli olur. Makul bir süre içinde itiraz etmesi
gerekiyor.
Biz iş kanunu m.6 yı mı uygulayacağız yoksa ttk m.178’imi
uygulayacağız m.178 ticaret şirketlerine ilişkin devirlerde
devralmada, ayrılmada veyahut ticaret şirketlerinin bir araya gelip
nevi değiştirmelerinde kullanıyoruz .
m.6 ve ttk m.178 in uyuşmadığı hallerde hangisi uygulanacak burada
özel genel kanun ayrımı yaparız. Ttk daha özel iş kanunu daha genel
kalıyor bu yüzden öncelik ttk
Eski işveren ile devralan, işçinin bölünmeden evvel muaccel olmuş
alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya
işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel
olacak alacaklarından müteselsilen sorumludur.
Ttk da müteselsil sorumluluk düzenlenmiş ve bir süre
öngörülmemiştir. Daha geniş bir sorumluluk söz konusu
Bir işletmeyi devralan kişi çalışanların haklarını değiştirmek istiyorsa
ne yapabilir? Ancak çalışanların onayını alarak hepsiyle tekrardan
sıfırdan ek bir protokol yapması gerekiyor
Kıdem tazminatında eski işverenin sorumluluğu devralındıktan sonra
2 yılla sınırlı değildir. İşçinin kendi döneminde çalıştığı süre kadar
oradaki ücretle sorumlu devralan işveren ise bütün sürelerden
sorumlu istersek eski işverene onun döneminde çalıştığı sürelerin
tazminatını istemek için gideriz ya da hepsini yeni devralandan isteriz
*eski işverenle devralan arasında müteselsil borçluluk bakımından
anlaşma yapılabilir yükümlülükleri sadece biri üstlenebilir ancak bunu
işçiye karşı ileri süremeyiz. İşçi istediği kişiden tazminatını isteyebilir
ancak diğerleri iç ilişki gereği sonradan rücu ederler
İŞLETME
TTK daki işletme değil. İşverenin birden fazla işyeri bizim için işletme
oluşturur
İş kanununun kapsamı nelerdir
m.4 te iş kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı işlere ve iş
ilişkilerine değinilmiş
Aşağıda belirtilen işlerde ve iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri
uygulanmaz;
a) Deniz ve hava taşıma işlerinde,
b) 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin
yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,
c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,
d) Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil)
hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el
sanatlarının yapıldığı işlerde, (borçlar kanunu hizmet söz. Geçerli)
e) Ev hizmetlerinde, (evde aşçı, hizmetçi şoför çalıştırmak)
f) çıraklar hakkında
g) Sporcular hakkında, (profesyonel sporcular için geçerli tbk hizmet
söz. Geçerli.(Menajerleri teknik direktörleri iş kanununa tabi)
h) Rehabilite edilenler hakkında, (iş kazası ya da meslek hastalığı
geçirip de sonradan işe dönenler bir süre rehabilite ediliyorlar uyum
süreçleri oluyor işe bu dönemde iş kanunu uygulanmaz)
ı) 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine
uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde
Şu kadar ki;
a) Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan
gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri,
b) Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler, (havalimanında
çalışanlar iş kanununa tabi, hostes pilot değil)
c) Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı
atölye ve fabrikalarda görülen işler,
d) Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri,
e) Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda
olan park ve bahçe işleri,
f) Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden
sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler,
Bu Kanun hükümlerine tabidir.
Deniz taşıma işleri deniz kanunu kapsamında ama kıyılarda liman ve
iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemiye yapılan yükleme ve
boşaltma işleri iş kanununa tabi. Adamın ayağı bir şekilde karaya
basıyorsa iş sözleşmesi uygulanır.
Hava taşıma borçlar kanunu hizmet söz. Tabi
İŞ SÖZLEŞMESİ
m.8 de iş sözleşmesi tanımlanmış.
İşçinin bağımlı olarak iş görmeyi işverenin de ücret ödemeyi
üstlendiği sözleşmedir. Kanunda aksi belirtilmedikçe özel bir şekle
tabi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı
şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit
resim ve harçtan muaftır.
İş sözleşmesiyle iş ilişkisi arasındaki farklılık nedir?
İş sözleşmesi hukuki bir sözleşme, hukuki bir ilişkidir ;iş ilişkisi ise fiili
bir ilişkidir. Bazen iş söz. İle iş ilişkisi çatışabiliyor bu durumda 2 teori
var, Sözleşme teorisi ve katılma teorisi diye.
sözleşme teorisi: iş sözleşmesi kurulduğu zaman iş ilişkisi başlar. Örn
sözleşme bugün kuruldu fiili iş ilişkisi de bugün başlar.
Katılma teorisi: sözleşmenin kurulmasıyla fiili iş ilişkisinin başlaması
farklı zamanlarda olabiliyor. Örn. Sözleşme bugün kuruldu ama fiili iş
ilişkisi 1 hafta sonra başlayacak
İş sözleşmesi kurulmamış olsa bile bir fiili iş ilişkisi varsa burada iş söz.
Varmış gibi hüküm doğurur.
Geçersiz bir sözleşmeye rağmen fiili bir iş ilişkisi varsa sözleşme sanki
kurulmuş gibi o tarihe kadar hüküm doğurur aksi halde işçinin
zararına olacak bu durum çünkü sözleşme geçersiz olduğu için
taraflardan verdikleri edimleri geri alacak ama işçi iş görmeyi
gerçekleştirdiği için bunu geri alamayacak bu yüzden işçiyi korumak
amacıyla gelmiş bir hükümdür bu. Sözleşmenin geçersizliği ileriye
etkilidir.
Fiili iş ilişkisiyle sözleşmenin çakıştığı durumda işçilik kıdemini
hesaplarken fiili iş ilişkisini ne zamana götüreceğiz?
Örn. A (işveren) kişisi b (işçi) kişisiyle iş sözleşmesi yaptı . b ye yarın
gel başla dedi b de yarın gelemem işlerim var haftaya başlayacağım
dedi bu durumda fiili iş ilişkisi b den kaynaklanan bir durumdan dolayı
başlamadı bu yüzden fiili iş ilişkisinin b ninin fiilen çalışmaya başladığı
tarihten başlatırım kıdem tazminatını oradan başlatırım. Ancak fiili iş
ilişkisi işverenden kaynaklanan bir durumdan dolayı başlamamış
olsaydı bu durumda fiili iş ilişkisini sözleşmenin yapıldığı tarihten
başlatırız
İş sözleşmesinin unsurları
1-bir şeyin görülmesi (iş görme) buradaki iş kavramı iktisadi açıdan iş
niteliği taşıyan her türlü fiil iş sayılır. Bu iş fikren de bedenen de
yapılabilir (bir ayrım yok burada) ancak eski kanun 3008 sayılı iş
kanununda böyle bir ayrım vardı yeni kanunda yok ama
• İş görme borcunu işçi işverenin emir ve talimatları altında yerine
getirecek ve esas olan iş görme borcunun bizzat işçi tarafından
yerine getirilmesi ancak istisnası mevcut bazı niteliksiz işlerde
3.kişi tarafından ifa da iş görme borcunun ifası kapsamına girer.
Örn. Temizlik işi, apartman görevlisinin işini eşinin çocuğunun
yapması da girer.
• Ancak iş işçinin şahsına bağlı bir işse ifayı işçi yapacak 3.kişi
değil.
2- ücret verilmesi. Fiilen bir iş ilişkisi varsa ücret konuşulmasa bile
ücret alacağı doğar. Ücret iş sözleşmesinin esaslı unsurudur. Ücret
illaki işveren tarafından verilmek zorununda değil 3.kişi de ücreti
verebilir.işçi 3.kişiler tarafından bir ödeme kabul ettiğinde ücret
yerine geçebilir. Örn. Alt işverenden ücretini alamadı işçi burumda
asıl işverene gider
3- bağımlılık unsuru. İşin bağımlılık ilişkisine dayanması. İşin işverenin
emir ve talimatları altında yerine getirilmesi (vekalet ,eser
sözleşmelerinden bu şekilde ayrılır)
*iş sözleşmesi özel hukuk sözleşmesidir.
*işçinin kişiliğine bağlı bir sözleşmedir.
*karşılıklı borç yükleyen 2 taraflı bir sözleşmedir birine iş görme
borcu diğerine ücret borcu ücret muhakkak parayla ödenir
*devamlı bir sözleşmedir ama bu devamlılık ömür boyu sürecek gibi
bir şey değil 2 gün de sürer 20 yılda. İstedikleri zaman sözleşmeyi
sona erdirebilirler
14.11.22
TEKRAR
İş kanununda boşluk olan hususlara borçlar kanunu uygulanıyor.
İŞ SÖZLEŞMESİ
Bireysel iş hukuku iş sözleşmesi üzerine inşa ediliyor.
İş sözleşmesinin 3 unsuru var
1-işgörme edimi
2-ücret edimi
3-bağımlılık
1-İŞGÖRME
Her türlü iş olabilir. bedeni yapılabilir, fikri yapılabilir.
2-ÜCRET
İş karşılığında kişiye ücret ödenmesi. Ücretin illa işveren tarafından
ödenmesine gerek yok. 3.şahıslardan da ücret almak suretiyle işçi bu
faaliyetleri yerine getirebilir. Örn. Bahşiş usulü çalışma restoran otel
gibi yerlerde.
3-BAĞIMLILIK UNSURU
İşverenin emir ve talimatı altında gözetimi altında o işin
gerçekleştirilmesi.
İŞ SÖZLEŞMESİNİN VARLIĞI VEYA YOKLUĞUNUN HUKUKİ
SONUÇLARI
İş sözleşmesinin varlığını kabul edersek işverenin kaçamayacağı
yükümlülükler ortaya çıkıyor.
1-Çalışanı sigortaya bildirme yükümlülüğü: sigorta primlerinin
ödenmesi
Kişi bağımsız çalışansa sigorta primlerinin ödenmesine gerek yok.
İŞ SÖZLEŞMESİYLE ALAKALI TEMEL KAVRAMLAR
İş kanununda sürekli-süreksiz iş ayrımı var
En çok 30 iş günü süren işlere iş kanunu uygulanmaz borçlar kanunu
hükümleri uygulanır.
BELİRLİ VE BELİRSİZ SÜRELİ SÖZLEŞMELER
Kanun koyucuya göre belirli süreli sözleşme yapabilmek için belirli
şartlara uymak gerekiyor. Kanun koyucu burada bu sözleşmelerin
kötüye kullanılmasını engellemeye çalışmış çünkü kişi belirli süre
koyunca sözleşmenin bitmesiyle işçileri tazminatsız işten çıkarıyor.
m.11
‘’İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme
belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin
tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif
koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş
sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst
üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan
itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma
özelliğini korurlar.’’
Belirsiz süreli sözleşme aslolandır. Belirli süreli söz. Olduğunu iddia
eden ispat edecek.
Subjektif koşullara bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapamıyoruz
örn.tarafların kendi aralarında anlaşarak süre belirlemesi subjektif
koşuldur
Objektif koşul dışarıdan biri baktığı zaman aferin doğru olanı
yapmışsınız demesi
örn. mevsimlik işler belirli süreli yapılmak zorununda
yargıtaya göre mevsimlik işte ilk belirli sözleşmeyi yaptığımızda
geçerli oluyor ama bundan sonrakilerde de aynı işçiler gelirse
sözleşme yenilenerek belirsiz süreli sözleşmeye dönüşüyor
✓ Belirli süreli sözleşme süresinin bitimiyle
sona erince işçinin eline bir şey geçmez
yani tazminata hak kazanamaz ancak
sigortasından yararlanmaya hak kazanır
Eğer belirli süreli sözleşmenin şartları sağlanmamışsa sözleşme
geçersizdir bu durumda her ne kadar görünüşte belirli süreli sözleşme
varsa da işçi belirsiz süreli sözleşmeyle çalışmıştır.
BELİRLİ SÜRELİ SÖZLEŞMENİN SONA ERİŞ ŞEKLİ VE TAZMİNATLARLA
İLİŞKİSİ
ÖRN. Belirli süreli sözleşme yaptık ama sözleşme süresi dolmadan
haklı bir sebep yokken işçiyi işten çıkardık bu durumda ne olur?
Belirli süreli sözleşmeyi haklı nedenlerle feshedebilirsin bu durumda
karşı tarafa tazminat ödemek zorununda da kalmazsın. Hatta karşı
taraftan tazminat isteyebilirsin.
Haklı bir neden olmadan işveren belirli süreli çalışanını işten
çıkardıysa bakiye süre ücretini çalışana ödemek zorununda ayrıca
kıdem tazminatı da ödüyor
ÖRN. Belirli süreli iş sözleşmesinde işçi süresi dolmadan haklı bir
sebep de olmadan işten ayrıldı bu durumda ne olur?
İşverenin işçiden tazminat talep edebilmesi için zararını ispatlaması
gerekir. İşveren belirli süreli sözleşmeden cayma durumunda cezai
koşul kararlaştırılmasını isteyebilir bu durumda işçi sözleşmeyi
feshederse haklı sebep yokken cezai şartı öder.
m.8
zincirleme belirli süreli sözleşme yapılamaz kanun yasak getirmiş eğer
yapılırsa geçersizdir belirsiz sözleşme sayılır. Ancak sadece esaslı bir
neden varsa bu yenileme mümkündür
belirsiz süreli sözleşmede 2 tane çok önemli hak var.
1-işe iade davası:kişi haksız yere işten atıldığı zaman bu davayı açar
2-kıdem tazminatı: her çalıştığın yıl için 1 aylık ücret tutarında
kıdem tazminatı alıyorsun
Örn. Özel okulda çalışan öğretmenler belirli süreli iş sözleşmesi
yapıyorlar her yıl sözleşmeleri yenileniyor yargıtay burada
öğretmenlere iş güvencesi getirdi eğer iş sözleşmesi yenilenmezse
öğretmenin bu durumda öğretmen kıdem tazminatı isteyebilecek
gerçek anlamda burada fesih yok sözleşmenin süresi dolmuş ama
yargıtay öğretmenlere güvence olarak böyle bir şey getirdi. İşverenin
yenilememe iradesini fesih gibi okudu.
m.12
belirli süreli iş sözleşmesine tabi işçi ayrımı haklı kılan bir neden
olmadıkça salt iş sözleşmesini süreli olduğu için belirsiz iş
sözleşmesine göre çalıştırılan işçiden farklı işleme tabi tutulamaz.
Belirsiz süreli işçi hangi hakka sahipse belirli süreli işçide o hakka
sahiptir.
KISMİ SÜRELİ SÖZLEŞMELER
m.13 işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş
sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az
belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.
Kısmi süreli iş sözleşmesinde işçi ayrımı haklı kılan bir neden
olmadıkça tam süreli çalışan işçiden farklı bir işleme tabi tutulamaz
Kısmi süreli çalışan işçinin ücreti tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı
süreyle orantılı olarak verilir
Emsal işçi tam süreli çalıştırılan işçidir.
İşyerinde çalışan işçilerin tam süreli işçiden kısmi süreli işçiye
geçirilme istekleri ya da kısmi süreli işçiden tam süreli işçiye geçirilme
istekleri işverence dikkate alınır boş yer olunca da geçirilir
Tam süreli işçinin çalıştığı saat 45 saat haftalık olarak. 30 saat ve daha
az saat mevcutsa kişi kısmi süreli çalışan işçidir
Kısmi süreli çalışan işçilerde bölünebilir haklar orantılı olarak ödenir
tam süreli çalışan işçiyle aralarında ayrım yapılmaz
28.11.22
PRATİK 2
Soru 1: kanunlarımız : iş kanunu-deniz iş kanunu- basın iş kanunuborçlar kanunu.
Basın iş kanunu: türkiye de yayınlanan gazete, internet haber siteleri
ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat
işlerinde çalışan kişiler ve bunların işverenleri arasında bu kanun
uygulanır.
Deniz iş kanunu: denizlerde, göllerde ve akarsularda türk bayrağını
taşıyan ve 100 veya daha yukarı gros gemilerde bir hizmet akti ile
çalışan gemiadamları ve işverenleri arasında uygulanır bu kanun
ayrıca aynı işverene ait birden fazla geminin gros toplamı 100 veya
daha fazla olduğu veyahut işverenin çalıştırdığı gemiadamı sayısı 5
veya daha fazla bulunduğu takdirde deniz iş kanunu uygulanır.
Eğer iş kanunu-deniz iş kanunu- basın iş kanunu uygulanamıyorsa bu
durumda borçlar kanunu uygulanır çünkü genel hükümlerdir.
Havacılığın yer hizmetleri iş kanununa tabi. Hostes iş kanunu
kapsamında değil.
Olayımızda pelin ve yaren iş kanunu kapsamında havacılığın yer
hizmetlerinde çalıştıkları için
Hostes handan borçlar kanunu kapsamındadır.
Olayımızda deha deniz iş kanununa tabi 30 kişinin çalıştığı bir gemide
çalışıyor.
Soru 2: tipik iş sözleşmesi belirsiz sürelidir. belirsiz süreli iş
sözleşmesinde kıdem tazminatı istenebiliyor. Belirli süreli sözleşmede
süre kendiliğinden sona ermişse kıdem tazminatı istenemez ancak
işveren işçiyi haklı sebep yokken işten çıkardıysa ve işçi 1 yıldan fazla
çalıştıysa kıdem tazminatı isteyebilir. Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle
çalışanlar iş güvencesi kapsamında.
Dehanı iş sözleşmesi belirsiz sürelidir. Bu kişilerin iş sözleşmeleri
herhangi bir neden gösterilmeksizin feshedilemez. Feshedilirse işe
iade davası açabilirler. Fesih sebepleri kanunda gösterilmiş bu
sebepler dışında iş sözleşmeleri feshedilemez.
• Belirli süreli iş söz. Süre içerisinde fesih yoluyla sona erdirilemez
belirli süreli iş sözleşmesi esaslı bir neden olmadıkça birden fazla
üst üste yapılamaz aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan beri
belirsiz süreli kabul edilir. esaslı nedene dayalı zincirleme iş
sözleşmeleri belirli süreli olma özelliklerini korur.
• Belirli süreli iş sözleşmesi belirli süreli işlerde, belli bir işin
tamamlanmasında veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi
objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı
şekilde yapılan iş sözleşmesidir.
• Belirli süreli iş sözleşmesi için tarafların iradesini arıyoruz.
Özel hastanelerde belirli süreli doktor çalıştırılması belirli süreli iş söz.
Şartlarını sağlamadığı için olmuyor.
Özel okul öğretmenleri belirli süreli çalışıyorlar onlarla belirli süreli iş
sözleşmesi yapılıyor.
Olayımızda pelin belirsiz süreli işçi çünkü objektif neden yok belirli
süreli çalışması için. Yaren belirli süreli işçi çünkü bir işin
tamamlanması için orada. Handan belirli süreli iş sözleşmesine tabi
Tbk m.430 da belirli süreli iş sözleşmesinden bahsedilmiş burada iş
sözleşmesi ilk kez yapıldığında objektif koşul aranmıyor.
Soru 3: yaren ile 2. Kez süreli yapılan sözleşme de belirli sürelidir
çünkü objektif neden devam ediyor. bu yüzden zincirleme diyoruz.
Tbk ve iş kanunu arasındaki fark ilk defa sözleşmenin yapılıp
yapılmadığında ilk defa belirli süreli iş söz. Yapılıyorsa tbk da objektif
neden aranmaz ancak iş kanununda aranıyor.tbk da ise zincirleme
sözleşme durumunda aranıyor 2.kez belirli süreli sözleşme
yapıldığında esaslı bir neden aranıyor.
Soru 3: bizim salt sözleşmede süre belirtmemiz bunun belirli süreli iş
sözleşmesi olduğunu göstermiyor ayrıca bazı şartlar var bunlar: yazılı
söz., tarafların iradesi, objektif neden(belirli süreli iş, belirli bir işin
tamamlanması ve belirli bir olgunun ortaya çıkması ve objektif diğer
sebepler) bu şartlar yoksa belirsiz süreli iş sözleşmesidir aslolan
belirsiz süreli iş sözleşmesidir bunun aksini iddia eden ispatlar.
Soru 4: İşe iade davası açabilmek için en az 6 aylık kıdemin olması
lazım
Belirli süreli iş sözleşmelerinde aranan objektif neden yoksa eğer ve
işçi bunu bilmeden bakiye ücret davası açtıysa işveren de senin
sözleşmen belirsiz sözleşme derse bu durumda işveren hakkı kötüye
kullanmış olur. Burada objektif neden konmasının sebebi işçiyi
korumaktır. Bu durumda işveren objektif neden olmadığı için belirsiz
süreli sözleşmedir iddiasında bulunamaz
Soru 5: tbk bağlamında belirli süreli iş sözleşmesinde haklı neden
olmaksızın fesih yapılmışsa tbk m.438
Bakiye süre ücret alacağını ister işçinin hizmet sözleşmesinin sona
ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği
veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir tazminattan indirilir.
Hakim bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak ayrıca miktarını
serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verir.
Ancak belirlenecek tazminat miktarı işçinin 6 aylık ücretinden fazla
olamaz (işçi 1 yıldan fazla çalışsa kıdem tazminatı da isteyebilir)
05.12.22
BELİRLİ- BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
İş sözleşmelerinde esas olan belirsiz süreli iş sözleşmesidir. Esas
olmasının sebebi işçiye birtakım haklar sağlaması. İşçinin iş güvencesi
var. Belirsiz süreli iş sözleşmesinde şartlar uygunsa kıdem tazminatı
var. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması ya da belli bir
olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işverenle
işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş
sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi esaslı bir neden olmadıkça
birden fazla üst üste zincirleme şekilde yapılamaz yapılırsa baştan
itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi sayılır. (M.11)
Belirli süreli iş sözleşmelerinde işin bitim tarihinin öngörülebilir olması
lazım zira bitim tarihi öngörülemiyorsa bu durumda sözleşme belirli
süreyle olmuyor.
Örn. Baraj yapılacak bu baraj işinde çalışan mühendis var burada belli
bir işin tamamlanması var ama bu işin ne zaman biteceği belli değil bu
yüzden belirsiz süreli iş sözleşmesi oluyor.
Belli bir olgunun gerçekleşmesine örnek olarak erkek için askere
gitmesi onun askerde olduğu süre için başkası işe alınabilir ya da
kadının doğum yapması bu durumda doğum izni boyunca onun yerine
başkasıyla belirli süreli sözleşme yapılabilir.
• Belirli süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılır.
m.8-m.11 belirli süreli sözleşmelerin şekline ilişkin hükümler
• Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmeleri yazılı şekilde
yapılmalıdır yani bir yıl veya daha uzun belirli süreli iş sözleşmesi
yapılacaksa yazılı yapılmak durumunda m.8/2 ancak
11.maddede belirli süreli iş sözleşmelerinin yazılı yapılacağından
bahsediyor bu durumda iki hüküm çelişiyor çünkü örn. 6 aylık
belirli süreli iş sözleşmesi yaptık m.8/2 ye göre yazılı
yapılmayabilir ancak m.11 e göre yazılı yapılmak zorununda
burada birbirleriyle çelişiyorlar burada doktrinde farklı görüşler
var hakim görüş ve yargıtayın görüşüne göre m.8 şekle ilişkin bir
hüküm bu yüzden özel bir hüküm bundan dolayı m.8 uygulanır.
Ancak hocamızın da katıldığı azınlık görüşe göre m.11 belirli
süreli iş sözleşmeleri bakımından özel bir hüküm bunun
uygulanması gerektiği yönünde
*Kıdem tazminatı: belirsiz süreli iş sözleşmelerinde söz konusudur.
Belirli süreli iş sözleşmelerinde işçi kıdem tazminatına hak
kazanamaz. Ancak belirli süreli iş sözleşmelerinde kişi 1 yıldan
fazladır çalışıyorsa ve işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın
işine son verildiyse bu durumda kıdem tazminatı kazanır.
KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
4857 sayılı kanun tarafından öngörülmüş sözleşmelerden birisi.
Türkiye de çok yaygın değil. M.13 de belirtilmiş.
Emsal işçi tam süreli çalışan işçidir.
İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş
sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az
belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.
Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir
neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından
dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.
Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir
menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı
olarak ödenir. İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık yer
bulunduğunda kısmî süreliden tam süreliye veya tam süreliden
kısmî süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş
yerler zamanında duyurulur.
Öngörülen tam zamanlı işçinin haftalık çalışma saati 45 saat
Kısmi iş sözleşmesi ya da tam zamanlı iş sözleşmesi yapılacağı
zaman işçiyle işveren bunu sürekli yapmak üzere akdedecekler.
Tam süreli olarak çalışan işçinin kısmi süreli iş periyoduyla
çalıştırılması sözleşmeyi kısmi süreli yapmıyor. Sürekilik unsuru
lazım. Kısmi süreli olarak çalışmak için baştan beri kısmi süreli iş
sözleşmesi akdedilmiş olması lazım.
Kısmi süreli çalışan işçi 30 saat veya daha az çalışan işçidir. Çalışma
süresi daha fazlaysa kısmi süreli işçi değil. Artık tam süreli olur.
Bir işveren olarak kuruma bir işçiyi kısmi süreli olarak çalıştırmak
istiyorsak, sigortalatmak için mutlaka yazılı bir sözleşme yapmamız
lazım. Sosyal güvenlik hukukundan gelen bir şart
İş kanununda sözleşmenin yazılı yapılmasını gerektiren bir şart yok
ancak sosyal güvenlik hukuku nedeniyle sigortalatmak için yazılı
yapılması şart.
◼ İşçi birden fazla işverenin yanında kısmi süreli iş sözleşmesi
akdedebilir. işçi birden fazla kısmi iş sözleşmesi yapsa da 45 saat
çalışabilir bu sürelerin toplamı olarak. Bu 45 saat iş sağlığı ve
güvenliği açısından öngörülen bir süre bu 45 saat farklı farklı
yerlerde çalışılan sürelerin toplamıdır.
◼ 45 saatten fazla çalışılıyorsa çalışmaya başlanılan en son
işverenle yapılan iş sözleşmesi geçersiz olur.
◼ kısmi süreli işçiyle tam süreli işçi arasında ayrım yapılamaz.
Sözleşme türleri açısından ayrım yapılamaz. Ancak bazen
çalışma durumundan kaynaklanan birtakım ayrımlar
yapılabiliyor. bu ayrımlar işverenin ayrım yaptığı anlamına
gelmiyor. örn. yemek ücreti veriyorsa işveren tam süreliğe
çalıştığı süre kadar kısmi süreliğe de oranlayarak çalıştığı kadar
verecek. Bir sosyal yardım veriyorsa yine oranlayarak verecek
örn. Her gün 08.30 da servisle işçiler alınıyorsa kısmi süreli
çalışan da 11 de geliyorsa bu durumda ona servis tahsis
edilemez bu ayrımcılık değildir.
KISMİ SÜRELİ İŞÇİDE FAZLA ÇALIŞMA:
1- tepe normumuz 45 saat. 45 saatten fazla çalışmalar fazla çalışmaya
giriyor. Fazla çalışma ücreti %50 zamlı olarak işçiye ödenir.
2- Bir işçi bir günde en fazla 11 saat çalıştırılabilir. Eğer bir işçiyi bir
günde 11 saatten fazla çalıştırırsanız yine *fazla çalışma* olacak.
3- işçiyle işveren arasında sözleşmeyle belli bir süre çalışma saati
kararlaştırılmış bu çalışma saatini aşarsa da işçinin çalışması yine fazla
çalışma oluyor. Örn. 40 saat çalıştırılacağına dair sözleşme yapıldı
fakat 44 saat çalıştı işçi bu durumda bu durumda fazla çalışma olur.
Ücreti de %25 zamla ödenir.
✓ Kısmi süreli çalışan işçiler fazla çalışma
yapabilir mi? Kısmi süreli işçiler 30 saatten
fazla çalıştırılmıyordu fakat olayımızda 30
saatten fazla çalıştırılırsa ne olacak?
Yönetmelikte Kısmi süreli iş sözleşmesine dayalı olarak çalışan
işçi fazla çalışma yapamaz (her işveren bakımından ayrı ayrı
düşüneceğiz bütün işlerde çalıştığı sürelerin toplamına
bakmayacağız) Ancak bu durum anayasal çalışma hakkını ihlal
ediyor. bu durumlarda fazla süreyi çalışılmamış sayamayız
burada %25 zamlı ödenmesi gerekir fazla çalışılan kısım.
KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNDE KIDEM TAZMİNATININ
HESAPLAMASI : kıdem tazminatı bir yılın üzerindeki çalışmalarda
ödeniyor. Her yıl için 1 aylık ücreti tutarında kıdem ödeniyor. İşe
alındığı tarihle işten çıktığı tarih arasındaki süre esas alınıyor
tam zamanlı işçideki gibi değerlendiriliyor.
➢ Kısmi süreli çalışan da tam süreli çalışan gibi yıllık ücretli izin
kullanıyor.
➢ 1-5 yıl arası çalışan 14 gün
5-15 yıl arası çalışan 21 gün
15 yıl ve daha fazlasına da 1 aylık yıllık ücretli izin hakkı
tanınıyor. Bu süreler hem kısmi hem de tam süreli çalışan işçiler
için aynı şekilde geçerlidir.
Cumartesi de iş günü işçiler için Pazar günleri hafta tatilidir.
İşçi hafta tazminatı alacaksa o iş yerinde haftanın çalışılan tüm
günlerinde çalışması gerekiyor. Kısmi süreli işçi haftanın 3 günü
çalışıyor diğer günler çalışmıyorsa Pazar günü hafta tatili ücretine hak
kazanmıyor. Eğer işçi kısmi süreli çalışmasına rağmen haftanın her
günü çalışıyorsa hafta tatili ücretine hak kazanır Doktrindeki görüşe
göre. Ancak yargıtay böyle bir ayrım yapmıyor haftanın çalışılan tüm
günlerinde iş yerinde çalışma süresi ne kadarsa haftanın çalışılan tüm
günlerinde o kadar süre çalışmayı arıyor o kadar çalışılırsa hafta tatili
ücretine hak kazanıyor kişi bu yüzden kısmi süreli işçiler hafta tatili
ücretine hak kazanamıyor.
m.13 işverene bildirme yükümlülüğü yüklüyor. Bu bilgilendirme
yükümlülüğü kapsamında işveren iş yerinde uygun ve açık tam
zamanlı çalışılan yerler olduğu takdirde bunu kısmi zamanlı işçiye
bildirecek. Kısmi zamanlı işçi isterse onu tam süreliye geçirecek. Aynı
şekilde tam süreli çalışan işçiye de duyurulacak o da belki kısmi süreli
yere geçmek ister.
** ebeveynlere kısmi süreli çalışma hakkı tanıyan bir düzenleme
getirildi. İlkokul çağına gelmemiş çocuğu olan ebeveynlere kanun
koyucu kısmi süreli çalışmaya geçme hakkı tanıdı ayrıca 3 yaşından
küçük bir çocuğu evlat edinmiş olan kişilere de aynı hakkı tanıdı ve bu
şekilde düzenleme yaptı.
Kanun ebeveynlere (anne veya baba) ayrıca mecburi ilköğretim
çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar 13/5 e göre kısmi
süreli çalışma hakkı tanıdı bunu talep ettikleri zaman işveren
tarafından karşılanmak durumunda geçerli bir fesih nedeni sayılmaz.
Bu hak aynı zaman da 3 yaşını doldurmamış çocukların evlat
edinilmesi durumunda da uygulanır. (Burada tek kişide evlat edinmiş
olabilir fark etmez o yüzden)
Bu hakkın kullanılması için
1- Evlilik birliği içindeki ebeveynler olacak. Birlikte yaşayanlar için
bu hak öngörülmüyor. Ancak ebeveyn tek ise ya da evli
değilseler, boşanmışlarsa kadın ya da erkek tek başına bu hakkı
kullanabiliyor
2- Bu hakkı kullanabilmek için çocuğun ilköğretim çağına
gelmemesi lazım
3- Eşlerin çalışıyor olması lazım çalışmayan eş varsa bu durumda
bu hak kullanılamaz.
4- İşverenden talepte bulunmaları lazım
5- İlköğretim çağına kadar kısmi süreli olarak çalışabilir.
Burada çocuğun ilkokula başlayıncaya kadar kısmi süreli çalışma
talebinde bulunabiliyorsun
İstedikleri zaman tam süreli çalışmaya geri dönebiliyorlar. İşverenin
kısmi süreli çalışmaya geçmeyi kabul etmesi bir zorunluluktur.
Burada bu talep yazılı olarak 1 ay önceden söylenir. İşçi bu bir aylık
sürede çalışma saatlerini ayarlar program hazırlar. İşveren bu talebi
kabul etmek zorununda. Eğer işveren bu talebi reddederse kişi haklı
nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. İşveren de bu talep nedeniyle
fesih gerçekleştirse bu feshi haklı olmayacak işçi haklarını talep
edebilir.
• Bir kere kısmi süreli çalışmadan dönülüp tam süreli çalışan
olunca bir daha kısmi süreli çalışma talebinde bulunulamıyor.
Her çocuk için bu hak 1 kere kullanılabiliyor.
Örn. İşveren bir işçisini analık iznine çıkarmış diğeri de çocuğundan
dolayı kısmi süreli olarak çalışıyor bu durumda işverene bu işçi
dönene kadar kısmi süreli işçi istihdam etme hakkı tanınmış kanunla
veya geçici iş ilişkisi de olabilir. burada belirli süreli iş sözleşmesi
olabilmesi için asıl işçinin ne zman döneceğinin bilinmesi lazım. Ayrıca
yerine istihdam edilen işçi ne kadar süre çalışırsa çalışsın ihbar
tazminatına da kıdem tazminatına da hak kazanamıyor. Yerine
istihdam edilen işçinin şartları çok kötü yani burada kişi ne kadar süre
çalışacağını bilmiyor işçi gelip ben artık tam süreli çalışacağım dediği
zaman yerine istihdam edilen işçi işten çıkıyor. Kıdem tazminatı da
ihbar tazminatı da alamıyor.
ÇAĞRI ÜZERİNE ÇALIŞMAYA DAYALI İŞ SÖZLEŞMESİ
Çağrı üzerine çalışan işçiye genellikle ekstra işçi deniyor. Genellikle
eğlence sektöründe, otel, lokanta gibi yerlerde çok kullanılıyor.
İşveren işlerin yoğun olduğu günlerde birtakım işçileri çağırıyor ve bu
işçileri o günlere özel olarak çalıştırıyor. Sonra o işçi tekrar çağırılana
kadar beklemede kalıyor. Bu tür sözleşmeye çağrı üzerine iş
sözleşmesi denir.
m.14
Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine
ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin
kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir
iş sözleşmesidir.
Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle
çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi
yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için
belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak
kazanır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep
hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin
çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye
uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle
yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise,
işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak
zorundadır.
Çağrı üzerine kısmi süreli iş sözleşmesi yazılı yapılmak zorunundadır.
Yazılı yapılmazsa hükümsüz olur fakat bundan işçi etkileneceğinden
dolayı sözleşmenin benzer önem taşıyan başka bir tip sözleşmeye
evrilmesi söz konusu burada çağrı üzerine kısmi süreli iş sözleşmesi
kısmi süreli iş sözleşmesine evrilir. Çağrı üzerine iş sözleşmesi yazılı
yapılmamışsa kısmi süreli iş sözleşmesi varmış gibi hüküm ifade eder
yargıtay bu görüştedir.
Çağrı üzerine iş sözleşmesinde belli esasların sözleşmede yer alması
gerekiyor. (örn. İşçi ne kadar zaman içerisinde kaç gün önceden
çağrılacak, çağrıldığı zaman ne kadar çalışacak…) eğer taraflar bu
hususlar üzerine anlaşmamışlarsa
1-işveren işçiyi en az 4 gün önceden çağırmalı.
2- Her çağrıda üst üste 4 saat çalıştırılmalı
3-haftalık 20 saat çalıştırmak durumunda sözleşmeyle haftalık çalışma
saati kararlaştırılmadıysa
DENEME SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
Taraflardan işçi veya işveren deneme süresi koydurabilir sözleşmeye.
Bu deneme süresi işveren açısından işçinin işe uygunluğunu denemek
bakımından kullanılır. İşçi içinde kendisinin o işe uygun olup
olmadığını kontrol etmesini sağlar. Deneme süresi hem işçi
bakımından hem de işveren bakımından önemli. Normalde iş
sözleşmesi sona erdirileceği zaman sözleşmenin sona erdirileceği
ihtar edliyor bunun süreleri var o sürelere uygun ihtar gerçekleşiyor
ancak deneme süresi sözleşmede kararlaştırılınca taraflar ihbar
süresi kullanmaksızın deneme süresi içerisinde iş sözleşmesini
istedikleri takdirde derhal sona erdirebiliyorlar. Burada yine işçi
çalıştırıldığı süre boyunca ücrete hak kazanır.
Deneme süresi kanunda 2 aydır. En fazla 2 aya kadar deneme süresi
konabilir. Toplu iş sözleşmelerinde bu 2 aylık süre 4 aya kadar
çıkarılabiliyor.
İşçi deneme süresi içerisinde de sigortalıdır. İşçiyi işe almadan
sigortalamak zorunundayız.
Örn. Bir işçiyi işe aldık 7 yıl beraber çalıştık sonra bir şekilde iş
sözleşmesi sona erdi bu işçi gidip başka yerde 3 yıl çalıştı sonra tekrar
bu işçiyle çalışmaya başladık bu durumda sözleşmeye deneme süresi
koyabilir miyim? Eğer aynı işse koyamayız. Burada deneme süresinin
bir amacı kalmıyor tekrardan deneme süresi koyabilmek için . burada
işveren aynı işin niteliği farklıysa ne olacak ? kanun koyucu işçiyi bir
kere denediysen ve o işe uygun gördüysen artık bir daha
deneyemezsin diyor. Eğer işte radikal bir değişiklik varsa araç gereç
değişmişse teknoloji ilerlemişse bu durumda tekrardan deneyebilir
Basın iş kanununda gazeteciler için düzenleme var gazeteci ilk girdiği
işte denenmişse artık diğer işverenler deneme süresi veremiyorlar
gazeteci için
**aynı nitelikteki bir adamı yıllar sonra yeniden istihdam edersek
deneme süresi koyamayız.
TAKIM SÖZLEŞMESİ
Takım sözleşmesinde sözleşmede grup olarak çalışılması gereken işler
içindir. Takım lideri işverenle takım sözleşmesi imzalıyor. Bu takım
sözleşmesi iş sözleşmesi değildir. yazılı olarak imzalanan bir
sözleşmedir. Takım sözleşmesinde iş sözleşmesinde yer alması
gereken çalışma süreleri, çalışma zamanı, çalışma koşulları filan da
yer alıyor. Takım sözleşmesi yapıldıktan sonra işveren işçilerle ayrı
ayrı iş sözleşmesi yapabilir ya da takım sözleşmesindeki ismi yazan
işçilerden her birinin işe başlamasıyla o işçi ile işveren arasında takım
sözleşmesinde belirlenen şartlarla bir iş sözleşmesi yapılmış sayılır.
Ancak o takımdaki kişiler çalışmaya başlamayabilirler, takımdan
çıkabilirler bu durumda iş sözleşmesi akdedilmemiş sayılır. Ne
işverenin ne de işçinin çalıştırma, çalışma yükümlülüğü doğmamış
oluyor. Çok uygulaması yok bu sözleşmenin
12.12.22
UZAKTAN ÇALIŞMA
Uzaktan çalışma üretim maliyetlerini düşürüyor. Herkes evinde
çalıştığı için elektrik yanmıyor, su akmıyor, yemek verilmiyor. Bu
durumda üretim maliyetlerini düşürüyor. Uzaktan çalışmayla işsizlik
sorunu da çözülmeye çalışılıyor.
m.14/4 uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş
organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik
iletişim araçlarıyla işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve
yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.
Uzaktan çalışmada işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş
sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi
tutulamaz.
Uzaktan çalışma 2 ye ayrılıyor evden çalışma ve tele çalışma olmak
üzere.
Evden çalışmada evde oturup yapılan iş anlaşılırken tele çalışma
teknolojik iletişim aletleri kullanılarak yapılan esnek çalışma
modelidir. Tele çalışma ister evden isterse dışarıda başka bir yerde
yapılabilir ama kullanılan şey teknolojik aletlerdir.
(Rekabet yasağı sözleşmesi: iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçiyle
işveren arasında yürürlüğe giriyor. İş sözleşmesi sona erdikten sonra
işçi işverenle belirli bir bölgesel sınır içinde rekabet yapmaktan belirli
bir süre men ediliyor.)
Tele çalışmada esas olan teknolojik araç ve gereçlerin kullanılmasıdır.
İş yeri dışındaki herhangi bir yerde bilgi iletişim teknoloji araçlarının
kullanılarak sanki iş yerindeymiş gibi çalıştıkları çalışma türü.
Uzaktan çalışma sürekli ve düzenli iş organizasyonuyla yapılır
Uzaktan çalışma sözleşmesinde işin tanımı, yapılma şekli , işin süresi,
yeri, ücretli ve ücretsiz ödenmesine ilişkin hususlar, işveren
tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin
yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması , genel ve özel
çalışma şartlarına ilişkin hükümler bu sözleşmede yer almalıdır.
M.14/5
İşçinin işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş
görmenin evden yerine getirilmesi esasına dayalı yazılı bir iş ilişkisidir.
Tbk da evden çalışma ‘’evde hizmet sözleşmesi’’ adı altında
düzenlenmiş. M.461 : evde hizmet sözleşmesi, işverenin verdiği işi
işçinin kendi evinde veya belirleyeceği başka bir yerde bizzat veya
ailesiyle birlikte bir ücret karşılığında görmeyi üstlendiği sözleşmedir.
Uzaktan çalışma iş kanununa tabiidir. İş kanunu m.4 te belirtilen ev
hizmeti hariç diğer uzaktan çalışma halleri iş kanununa tabii. İş
kanununda hüküm bulamazsak tbk ya bakarız.
Gerek uzaktan çalışma gerekse evde hizmet sözleşmesinde bir iş
organizasyonu olduğundan dolayı bağımlılık unsuru madde metninde
yer almasa da vardır.
Uzaktan çalışmada da işçinin temel borcu iş görme borcudur. İşçi
uzaktan da çalışsa işverenin emir ve talimatlarına uymak
zorunundadır ve aksi kararlaştırılmadıkça işi bizzat kendisinin ifa
etmesi gerekiyor ancak tbk daki evde hizmet sözleşmesi bakımından
böyle bir şey yok işçinin ailesi de edimi ifa edebilir.
(Kişinin işini yetiştiremeyip evde yapması uzaktan çalışma)
İşçi kendisine uzaktan çalışma kapsamında verilen materyalleri özenli
ve dikkatli bir şekilde kullanmalı.
• Tbk uzaktan çalışma sırasında işverenin araç ve gereçleri
sağlamasından bahsediyor eğer araç ve gereçler işçi tarafından
sağlanmışsa aksi anlaşmada kararlaştırılmadığı sürece işveren
bunun için işçiye uygun bir karşılık vermek durumundadır.
• İşçinin sadakat borcu vardır. İşverenin de gözetim borcu vardır.
Ancak iş evden yürütüldüğü zaman özel yaşama saygı devreye
giriyor. Ölçülü olacak gözetim
İşçiye ücret zamana göre ücret olabilir, parça başına ücret olabilir,
karma ücret olabilir. uzaktan çalışmada prim ve ikramiye de
verilebilir
Uzaktan çalışma sırasında oluşacak giderleri karşılama yükümlülüğü
tbk ya göre işverende. İşçi işyeri dışında bir yerde çalışıyorsa bu
durumda yine işveren tarafından masrafları karşılanacak örn. İş için
gittiği yerde barınması, seyahati vb.
İşçinin çalışma süresinin belirlenmesi bakımından:
1- Götürü şekilde çalışma süresi belirleniyor buna göre çalıştığı
varsayılıyor
2- İşçi bir ağa bağlanıyor bu ağda geçirdiği süreler çalıştığı
varsayılıyor
3- Bu ikisi de dikkate alınarak çalışma süresi karma bir şekilde
hesaplanıyor
İşçinin çalışmaya hazır olarak beklediği sürelerde çalışılmış sayılıyor.
İşveren, sırf işçisi uzaktan çalışıyor diye ona karşı bir ayrımcılık
yapamaz. uzaktan çalışmada işçiler esaslı neden olmadıkça salt iş
sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi
tutulamaz.
İş sağlığı ve güvenliği açısından uzaktan çalışma durumunda işveren iş
sağlığı ve güvenliği bakımından gerekli bilgilendirmeleri, eğitimleri
verecek işçisine.
Evden çalışma durumunda işverenin iş sağlığı ve güvenliği
kapsamında evi denetlemesi gerekiyor. Bu durumda işçinin de buna
izin vermesi lazım ya da çalışan evin denetlenmesini isteyebilir.
evde meydana gelen her kazaya iş kazasıdır diyemeyiz. İşte meydana
gelen kaza ile sonuç arasında uygun illiyet bağı kurularak iş kazası
vardır ya da yoktur deriz
geçici iş ilişkisi (ödünç iş ilişkisi)
geçici iş ilişkisi özel istihdam bürosu aracılığıyla ya da holding ya da
aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde görevlendirme
yapılmak suretiyle kurulabilir. Özel istihdam bürosu aracılığıyla iş
ilişkisi kurulabilmesi için işkur tarafından izin verilmesi lazım.
Geçici iş ilişkisinde 2 tane işveren bir tane de işçi var işverenlerden
biri diğer işverenle ödünç işçi temini sözleşmesi yapıp işçisini diğer
işverene geçici olarak gönderiyor. Burada işverenini gönderen
işverenle işçi arasında iş sözleşmesi ilişkisi sona ermiyor. İşçi belirli bir
süre boyunca başka işverene işgörme edimini ifa ediyor.
2016 yılı öncesinde sadece ödünç işçi temini için çalışan şirketler
yasaktı bu tarz şirketler kurulamıyordu. Bu durumda işçi ilk baştan
beri fiili iş görme edimini kime ifa ediyorsa onun işçisi sayılıyordu.
Ödünç işçi temini yapan şirketin değil. 2016 yılından sonra işkurun
izniyle özel istihdam büroları kuruldu. Artık kişilerden ödünç işçi
temini yapamıyorlar sadece bu tarz özel istihdam büroları ödünç işçi
temini sağlıyor. Ayrıca aynı şirket bünyesinde ya da holding
bünyesinde birden fazla iş yeri var şirket çalışanlarını buralara ödünç
işçi olarak gönderebiliyorlar. Türkiye iş kurumu işçi temin edecek bir
kurum. Eğer türkiye iş kurumundan izinsiz ödünç iş temini yapan
büronuz varsa idari para cezası kesilir.
Geçici işçi kendi kusuruyla geçici işverene zarar vermişse bu noktada
tümüyle kendi sorumlu.
• Geçici iş sözleşmesinde asıl işveren dediğimiz işkurun iznini alan
özel istihdam bürosu ya da işkur var. Asıl işveren işçileri
bordroluyor iş sözleşmesi özel istihdam bürosuyla işçi arasında .
bu özel istihdam bürosu başka işverenlerle ödünç işçi temini
sözleşmesi yapıyor ve buna istinaden işçilerini bu ödünç işçi
temini sözleşmesi yaptığı işverenlere yolluyor.
• Aynı şirketler topluluğunda ya da bir holding bünyesinde birden
fazla işyeri varsa birbirlerine herhangi bir prosedür olmaksızın
kendi aralarında ödünç temini sözleşmesi yapıp şirketlerin
birinde çalışan işçi diğer şirkete ödünç verilebiliyor belirli bir
süreliğine.
Geçici iş ilişkisine binaen yapılan sözleşme yazılı olmak durumundadır.
➢ Sözleşmeye işçi özel istihdam bürosuna döndükten sonra belirli
bir süre geçici işçi olarak çalışmayacaktır hükmü eklenemez bu
tarz kurulmuş bir sözleşmede bu hüküm geçersiz sayılır.
➢ Özel istihdam bürosunun amacı derhal işçiyi geçici işçi olarak
vermektir. İşçi 3 aya kadar bekleyebilir bundan sonra iş
sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Eğer kıdem tazminatına
hak kazanmışsa kıdem tazminatını talep edebiliyor.
➢ Kişinin beklediği sürelerde özel istihdam bürosu tarafından
ücret alıp alamayacağına ilişkin bir düzenleme yok bu konu
belirsiz bırakılmış
➢ Holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı iş
yerlerinde geçici işçi olarak çalışan kimsenin geçici iş ilişkisi 6 ayı
geçmeyecek şekilde yapılır. En fazla 2 defa bu sözleşme
yinelenir bu durumda en fazla 18 ay çalışabilir.
➢ (Hamilelik) analık ve doğum izni, ebeveynlerin kısmi çalışması,
askerlik hallerinde bu hallerin devamı süresince kişi süre sınırı
olmaksızın geçici iş ilişkisi kurabiliyor
➢ Mevsimlik tarım işleri ve ev hizmetlerinde kişi süre sınırı
olmaksızın geçici işçi olarak çalışabiliyor.
➢ İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan işler, iş güvenliği
bakımından acil işler veya zorlayıcı sebepler , işletmenin iş
hacminin öngörülmeyen ölçüde artması durumlarında kişi en
fazla 4 ay çalışabilir, 8 ayı geçmemek üzere de +2 defa da
yineleyebilir sözleşmeyi.
İşveren belirtilen sürenin sonunda aynı iş için 6 ay geçmeden geçici
işçi temin edemez.
➢ Mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları halinde
özel istihdam bürosu işçi çalıştırabilir. Bu hallerde en fazla 4
aylık geçici işçi temini sözleşmesi yapılıyor. Sonradan yineleme
yapılamaz.
Sözleşmede belirtilen süre dolmasına rağmen işçi çalıştırılıyorsa geçici
işçi çalıştıran işverenle geçici işçi arasında sözleşmenin sona ermesi
tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi yapılmış sayılır.
İşçiler grev, lokavta gittiği zaman işveren onlar yerine geçici işçi temin
edemez.
geçici iş ilişkisinin kurulmasının yasak olduğu bazı haller var kanunda
bazı yasaklar getirilmiş.
1- Kamu kurum ve kuruluşları
2- Yer altından maden çıkarılan işyerleri
İşveren toplu halde işçi çıkardıysa 8 ay boyunca geçici işçi çalıştıramaz
İşletmenin iş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması halinde geçici
iş ilişkisiyle çalıştırılan işçi toplam işçilerin ¼ ünü geçemez . ancak
işyerinde 10 veya daha az işçi çalıştırılıyorsa bu durumda geçici işçi 5
kişi veya daha az olarak çalıştırılır.
Geçici çalışan işçiyle özel istihdam bürosu arasındaki iş sözleşmesi
ilişkisi askıda kalmakla beraber devam ediyor. burada işçi geçici
işverenin organizasyonuna belirli bir süre için tabi oluyor. Emir ve
talimat verme hakkı geçici işverene geçiyor. Geçici işverenle işçi
arasında herhangi bir sözleşme yok. İşçinin ücretini asıl işveren verir.
Yıllık izini de asıl işveren verir.
Geçici işveren geçici işçiye kendi işçilerine nasıl davranıyorsa ona da o
şekilde davranmak durumunda ayrımcılık yapmayacak.
✓ Geçici işveren iş sağlığı güvenliği önlemleri
almak durumunda geçici işçiye bu konuda
bilgilendirme yapmada özel istihdam
bürosuyla beraber sorumlu geçici işveren
✓ Geçici işçinin sosyal güvenlik kurumlarına
bildirimlerini özel istihdam bürosu yapıyor.
Primleri de özel istihdam bürosu öder
✓
✓
✓
✓
✓
✓
ancak primlerden geçici işverenle özel
istihdam bürosu birlikte sorumlu
Geçici işverenle geçici işçi arasında iş
sözleşmesi benzeri bir ilişki var
İş kazalarında geçici işverenin bildirim
yükümü var. Bu durumda geçici işveren
derhal kolluğa haber verecek aynı
zamanda özel istihdam bürosuna da haber
verecek
Geçici işçi çalıştıran işveren işçilerin
ödenmeyen ücretleri varsa bunlar
ödenene kadar özel istihdam bürosunun
alacağını ödemeyerek özel istihdam
bürosunun alacağından mahsup etmek
kaydıyla geçici işçilerin en çok 3 aya kadar
olan ücretlerini doğrudan işçilerin
hesaplarına yatırır
Geçici iş ilişkisi sona erdikten sonra kişi o iş
yerinde çalışmaya devam ederse
aralarında belirsiz süreli iş sözleşmesi
olduğu kabul edilir.
Aynı şirketlere bağlı işyerleri veya bir
holdingde geçici işçi toplu iş sözleşmesi
düzenine dahil olabilir.
Geçici işveren asıl işvereninin tabii olduğu
sendikaya tabii olabilir. geçici işverenin
tabii olduğu iş kollarında bir sendikaya
üyeliği söz konusu değil
ÇALIŞMA KOŞULLARININ DÜZENLENMESİ
İş yeri iç yönetmelikleri işveren tarafından tek taraflı olarak
hazırlanmış yönetmeliklerdir.
işveren bunu tek taraflı olarak hazırlıyor
✓ İş sözleşmesi akdederken ya iş sözleşmesinin eki olarak işçinin
önüne koyuyor ve imzasını almak suretiyle kabul ettiriyor.
✓ Ya da işyerinde ilan etmek suretiyle veya işçilere tebliğ etmek
suretiyle işçileri haberdar ettiriyor.
Burada işçinin sözlü ya da yazılı olarak onay vermesi gerekiyor ancak
işçi tebliğ aldığı işyeri iç yönetmeliğine uygun olarak çalışmaya
başladıysa işçinin örtülü olarak kabul beyanının olduğu kabul edilir.
İşyeri iç yönetmeliği için tbk daki genel işlem koşulları uygulanır. Bu
yüzden işçi aleyhine hüküm getirilemez.
Ücrete ilişkin düzenlemeler muhakkak iş sözleşmesinde yapılır başka
yerde değil.
İşyeri uygulamaları
▪ Bu uygulamalar 3 kere üst üste düzenli bir şekilde uygulanırsa
sürekli hale gelir
▪ İş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesinde hüküm
bulunmamasına rağmen işçiye birtakım maddi haklar
sağlayabilir örn.ikramiye bu gibi ödemeler şarta
bağlanmamışsa ayrıca işveren tarafından sürekli ödenmesi
halinde sürekli uygulama niteliği kazanıyor. bu durumda artık
işçi için talep edilebilir bir hak olur.
19.12.22
26.12.22
02.01.23
09.01.23
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI
Kanun işveren için işçinin özlük dosyasını hazırlama yükümlülüğü
öngörüyor. Bu dosyada da işçiye ilişkin pek çok kişisel veri bulunuyor.
bu kişisel veriler işverenin elinde olduğu için bu dosyaya kimlerin
erişebileceği önem taşıyor. Bu nokta da işçinin kişisel verileri korunma
noktasında önemli . bu kişisel verilerin içine işçinin kişilik hakları
,sağlık durumu
Kişisel veri: kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her
türlü bilgi kişisel veri olarak kabul edilir. Bu kişisel veriler özel nitelikli
kişisel veriler ve özel nitelikli olmayan kişisel veriler diye 2 ye ayrılıyor.
Özel nitelikli kişisel veriler için işçinin onayının rızasının alınması
gerekiyor. Özel nitelikli kişisel veriler nedir ? ırk etnik din köken siyasi
düşünce felsefi inanç dernek vakıf sendika üyelikleri , cinsel hayat
sağlık vb bunları içerir.
İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak
devredildiği zaman işçinin rızasının alınması gerekiyor kişisel verileri
konusunda.
Yargıtay wp yazışmalarını kişisel veri olarak kabul etti. Özel nitelikli
kişisel veriler bakımından işçinin rızası şart. Bu rıza için şekil şartı
öngörülmemiş ancak ispat için yazılı alınması şart. Kişisel veriler
sorumlusu var verileri elinde bulunduran işveren . bir de veri işleyicisi
var bu da işveren olabilir ama çoğu zaman insan kaynakları uzmanı ya
da muhasebeci oluyor. Veri sorumlusu ve veri işleye kişinin sır niteliği
taşıyan verileri paylaşmaması ve saklaması gerekiyor.
İşveren işçinin verilerini alırken onu bilgilendirmeli bu verileri ne için
kullanacağını , nasıl kullanacağını bildirmeli. Bu verilerin güvenliğinin
nasıl sağlanacağı konusunda özel bir önem göstermelidir. İşçinin de
öğrenme hakkı var bu verilerin kendisinden neden istendiğini
öğrenmek konusunda bu durumda işveren veri sorumlusu sıfatıyla 30
günlük süre içinde işçiye bu sorular için cevap vermeli. Yazılı olarak ya
da elektronik ortamda işçiye bildirilir.
İşveren bu kişisel verileri doğru bir şekilde saklamazsa işçi kişilik hakkı
ihlali kapsamında talepte bulunabilir. İdari para cezası öngörüyor
kvkk.
iş sağlığı ve güvenliği kanununa göre işveren iş yerinde iş yeri
riskleriyle alakalı tedbir almak durumunda alınan tedbirler hususunda
işçiyi bilgilendireceksin işçiye eğitim vereceksin iş sağlığı ve
güvenliğiyle alakalı teçhizatları işçiye sağlayacaksın. İşçinin bunları
kullanıp kullanmadığını kontrol edeceksin. Kullanmıyorsa ihtar
edeceksin. Kullanmasını sağlayacaksın. Kullanmamaya devam ederse
haklı nedenle fesih olur. İşveren bu yükümlülüklerden birini yerine
getirmezse iş sağlığı ve güvenliği hususunda üzerine düşeni yapmamış
olur ve kendisine idari para cezası kesilir.
İş sağlığı ve güvenliği kanununa göre işçiler işe başlamadan önce
sağlık raporu alacak sağlık raporu almazlarsa işçi işe uygun
olmadığından işe alınmayacak. Sağlık raporu 3 e ayrılıyor. Tehlikesiz
işler, tehlikeli işler, çok tehlikeli işler diye . bu şekilde işçi işe
alınmadan sağlık gözetiminden geçiriliyor. Bu sağlık kontrolünün
bedeli işverene ait. Bu sağlık gözetimlerini belirli periyotlarla tehlikeli
iş yerlerinde tekrardan yapılmasını öngörüyor kanun
10 dan fazla işçinin çalıştığı tehlikeli iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği
kurulunun kurulması ve bu kurulda bir iş yeri hekiminin ve bir iş
güvenliği uzmanının çalışması gerekiyor. Bu kurulda işveren vekili, iş
yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işçi temsilcisi olur. Bu kurul iş
yerindeki iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmasını kontrol
edilmesini sağlıyor. Küçük işyerlerinde böyle bir yükümlülük yok.
OSGB denen birtakım kuruluşlar kuruldu özel kuruluşlar bunlardan
hizmet almak suretiyle iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınabiliyor.
Osgblerin kendi istihdam ettikleri iş güvenliği uzmanları ve iş yeri
hekimleri var bunlardan hizmet alınabiliyor.
• Eğer bir iş yerinde iş güvenliğine dair tedbirler yeterince
alınmamışsa işlerin durdurulması kararı verilir. İşçiler çalışmaz
bu durumda burada işveren işçiye çalışmadığı günlerin ücretini
verir.
• Bir iş yerinde acil ve yakın tehlike varsa işçi işin durdurulması
için kurul varsa iş sağlığı ve güvenliği kuruluna derhal bildirir.
Yoksa da eğer bu durumda işveren vekiline ya da işverene
bildirilir. Bu talep değerlendirip buna göre derhal işin
durdurulması kararı verilir. ancak kurula başvuracak kadar süre
yoksa çok acil ve yakın bir tehlikeyse çalışmaktan kaçınır işçiler
İş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenin sorumluluğu
Kanun bir kusur sorumluluğu öngörmüş iş sağlığı ve güvenliği
konusunda işverenin sorumluluğu olarak. Ancak yargıtay bazı
kararlarında kusursuz sorumluluk da öngörmüş m.417 kusur
sorumluluğunu öngörmüş. İşverenin sorumluluktan kurtulması için
kaçınılmazlık ilkesi uygulanacak yegane ilke. İşveren her türlü tedbiri
almasına rağmen kaza meydana geldiyse burada kaçınılmazlık söz
konusu bu durumda işveren sorumluluktan kurtulur.
EŞİT DAVRANMA İLKESİ
• Ayrımcılık yasağını içeriyor. İş ilişkisinde ayrımcılık yapılması
yasağını içeriyor. Kişi bu kapsamda insan hakları ve eşitlik
kurumuna başvurabiliyor bu kurumda tespit yaparsa idari para
cezası kesebiliyor. İşveren esaslı sebep olmadıkça tam zamanlı
çalışan işçiyle kısmi zamanlı çalışan işçi arasında ayrım yapamaz
belirli belirsiz süreli diye de ayrım yapamaz. Sözleşme türleri
bakımından ayrımcılık yapamaz.
• Cinsiyet nedeniyle düşük ücret ödenemez
• Cinsiyet nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması daha
düşük ücret verilmesini haklı kılmaz.
Ayrımcılık yasağı birtakım hallerde mutlak olarak uygulanmaz
1- Ücret:ücret belirlenirken işçinin birtakım özellikleri dikkate
alınabilir bu yüzden ücret fazla belirlenebilir.
2- fesihler: iş sözleşmesinin feshinde işveren birtakım sebeplerle
ayrım yapabilir. bazı işçileri çıkarabilirken bazılarını yaptıkları
işten dolayı çıkaramamakta
✓ eşitlik ilkesinin mutlak olarak uygulanacağı hallerden biri ise
SOSYAL YARDIMLAR prim ikramiye gibi birtakım yardımlar
yaparken işveren işçiler bakımından ayrım yapamaz
✓ işveren çalışma koşullarını mutlak olarak uygulamakla yükümlü
✓ greve katılmayan işçilerin çalıştırılması işveren bu konuda ayrım
yapmaksızın mutlak olarak eşitlik ilkesini uygulamakla ykümlü
işveren iş ilişkisinin sona ermesinde bu ilkelere aykırı davranırsa 4
aya kadar işçiye ücreti tutarında tazminat ödemek durumunda
PRATİK ÇALIŞMA
1- iş sözleşmesinin türleri bakımından eda kısmi zamanlı işçi ,
derin uzaktan çalışan ulaş geçici işçi yalın da tam zamnalı işçi
kısmi süreli iş sözleşmesi: işçinin normal haftalık çalışma süresinin
tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde
daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi sürelidir. Şartları ;
tarafların iradesi olacak, o iş yerinde çalışan tam süreli emsal işçiye
göre önemli derecede az çalışma gerekli, sürekli ve düzenli çalışma
Geçici durumların söz konusu olduğu halde işçiler az çalışabilmektedir
bu durum geçici olduğu için kısmi süreli işçi diyemeyiz.
Yazılı yapılmak zorununda değil. Bir tek sgk kısmi süreli iş sözleşmesi
gibi çalışmaları eksik prim bildirimini istiyor. Bu yüzden ispat
açısından yazılı bir kısmi sözleşme yapılmalı
İşçi tam süreli çalışmak istiyorsa bunu işverene bildirmeli 2/3 kuralı
var 30 saatten az çalışmalar kısmi süreli çalışma sayılıyor madde
gerekçesinde . yönetmelikte 30 saatten fazla çalışmaların da kısmi
süreli çalışma sayılabileceğinden bahsediyor tartışmalı bir konu.
UZAKTAN ÇALIŞMA: işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş
organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik
iletişim araçlarıyla işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve
yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir. Bir şeye tele çalışma diyebilmemiz
için 1-mekan 2-teknoloji 3- unsur
✓ uzaktan çalışmada yazılı sözleşme yapılmak durumunda.
Sözleşme bazı unsurları barındırmalı örn nasıl çalışacak , hangi
süreyle çalışacak vb.
✓ mekan açısından işyeri dışıdaki yerler olur ev olmak zorununda
değil
iş sağlığı ve güvenliği uzaktan çalışmada da geçerli
geçici iş ilişkisinde üçlü bir ilişki var. Burada geçici işveren geçici iş
ilişkisinde sorumluluktan kaçma çabası var olabildiğince az sorumlu
olma çabası var. İşçi burada emir ve talimatını geçici işverenden alır.
ancak geçici işverenin işçisi değildir. 2farklı yolla geçici iş ilişkisi
kurulabiliyor. Özel istihdam bürosu aracılığıyla ve holding ya da
şirketler topluluğu içerisinde . özel istihdam bürosu aracılığıyla meslek
edinilmiş geçici iş ilişkisi deniyor diğerine de meslek edinilmemiş iş
ilişkisi deniyor.
Geçici iş ilişkisi 4 aydan olmak üzere en fazla 2 kez uzatılabilir 4+4+4
şeklinde en fazla 12 ay oluyor . holdingler açısından da 6+6+6 şeklinde
18 ay olabiliyor en fazla
Geçici işçi toplam işçi sayısının ¼ ü kadar alınabiliyor. Kısmi süreli
çalışanlarda varsa bunlarında süreli toplayıp 45 saat ederse bir işçi
sayacağız. 10 kişiye kadar çalışan iş yerlerine maksimum 5 kişiye
kadar geçici işçi alınabilir.
2- Edaya yapılan muamelede eşit davranma borcu var işverenin
buna aykırı davranmış ama, mobbing var. İşçiyi koruma borcu
içindedir mobbing.
3- Eşit davranma borcu kaynağını anaysadan alıyor. Anayasa m.10
dan alır kaynağını eşit davranma borcuna dar anlamda eşit
davranma borcu da denir.
28.02.23
İş sözleşmesinin sona ermesi
İş sözleşmesi kendiliğinden veya tarafların irade beyanlarıyla sona
erer.
Kendiliğinden sona erme halleri: belirli süreli sözleşme varsa sürenin
bitimiyle , iş sözleşmesi işçinin kişiliğine bağlı olduğu için işçinin
ölümüyle sona erer. İşverenin ölümü kendiliğinden iş sözleşmesini
sona erdirmez. Mirasçılar iş sözleşmesine bağlıdır.
Fesihle iş sözleşmesi sona erebilir. Karşı tarafa ulaştığı anda iş
sözleşmesi sona erer. İradi sona erme hallerinden bir diğeri ikaledir
İki tarafın ortak yaptığı sözleşmeyle iş sözleşmesinin sona
erdirilmesine ikale denir.
FESİH
Bozucu yenilik doğuran irade beyanıdır.
Fesih beyanı şarta bağlanamaz.
Fesih için taraflar bildirim yapar. Belirli ve belirsiz süreli iş
sözleşmelerine göre fesih ihbarları farklılık gösterir.
Belirli süreli iş sözleşmelerinde fesih ihbarı vermeye gerek yoktur.
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde fesih için ihbar süresi vermek gerekir.
Olağan fesih: kişinin işten ayrılmak istemesini belirtmesi olağan
fesihtir. Olağan fesih hakkı sınırlandırılamaz. Olağan fesihle kişilik
hakkının aşırı sınırlandırılması engelleniyor.
Süreli fesih belirsiz süreli iş sözleşmelerinde karşımıza çıkar. Olağan
fesihe belirsiz süreli sözleşmelerde süreli fesih denir.
İhbar süresi belirsiz süreli sözleşmelerde söz konusu. Belirli süreli iş
sözleşmelerinde olağan fesih yoktur haklı ya da haksız fesih vardır.
İş kanunu m. 24-25 haklı nedenle fesih sebepleri
Haklı nedenle fesih olduğu zaman sözleşmenin türü önemli değil
Belirli süreli sözleşmelerde haklı nedenle fesih yoksa m.24-25
durumundaki sebeplerden biri yoksa haksız fesih olur.
İş güvencesiyle işverenin fesih hakkı sınırlandırılıyor. İşçi iş güvencesi
kapsamındaysa işverenin fesih hakkı sınırlıdır. Bu durumda işveren
feshi yazılı yapacak, geçerli bir nedene dayanacak bu geçerli neden m.
18 de belirtilmiştir m.24-25 ten farklıdır.
06.03.23
Fesih bozucu yenilik doğuran haktır. İş sözleşmesinin türüne göre
fesih türleri değişiyor.
• M.24-25 deki haklı nedenler varsa kişi derhal sözleşmeyi
feshedebilir.
• Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde süreli fesih söz konusu m.17 de
süreler belirlenmiş bunlar:
A- İşi altı aydan az sürmüş işçi için, bildirimin diğer tarafa
yapılmasından başlayarak 2 hafta sonra
B- İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi bakımından
bildirimin yapılmasından başlayarak 4 hafta sonra
C- İşi bir buçuk yıldan 3 yıla kadar yapmışsa bildirimin
yapılmasından başlayarak 6 hafta sonra
D- İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi bakımından bildirimin
yapılmasından başlayarak 8 hafta sonra feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup daha da arttırılabilir.
✓ Bildirim şartına uymayan taraf diğer tarafa ihbar tazminatı verir.
✓ M.17/5 işveren bildirim süresine ait ücreti peşin vererek iş
sözleşmesini feshedebilir.
✓ Fesih bir haktır
İş güvencesi: işveren tarafından işçinin feshini zorlaştırıyor
En az 30 dan fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde en az 6 aylık kıdemi
bulunan belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin iş sözleşmesini
fesheden işveren işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da
işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir
sebebe dayanmak zorunundadır.
Kötüniyetli fesih durumunda yani fesih hakkının kötüye kullanılarak
sona erdiği durumlarda kötüniyet tazminatı söz konusu olur. Bildiriim
süresinin 3 katı kadar ücret ödenir. M.17/6
• Kötüniyet tazminatı işçiden talep edilemez ancak ihbar
tazminatı işçiden de talep edilebilir.
• M.27 yeni iş arama izni . bu hakkın kullanılabilmesi için feshin
kim tarafıdan yapıldığının bir önemi yok. Bildirim süreleri içinde
işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini
iş saatleri içerisinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye
mecburdur.
• İş güvencesi kapsamındaki işçilere kötüniyet tazminatı verilmez
• İşe iade davasını açabilmek için iş güvencesi kapsamında olmak
gerekir
• İş güvencesi kapsamında olabilmek için belirsiz süreli iş
sözleşmesiyle çalışmak gerekiyor
• İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve
yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi
işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri
hakkında iş güvencesi hükümleri uygulanmaz.
• İş kanununa ve basın iş kanununa tabi işçiler bakımından iş
güvencesi hükümleri uygulanırken tbk ve deniz iş kanununa tabi
işçiler hakkında iş güvencesi uygulanmaz.
• Yer altında çalışan işçiler için kıdem şartı aranmaksızın iş
güvencesi söz konusudur.
• İş güvencesi kapsamındaki işçi için ‘’geçerli sebep’’ söz konusu
• Geçerli sebebe sadece işveren dayanabilir işçinin işini feshetmek
için.
Geçerli sebepler: işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da
işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli
sebepler. İşçinin yeterliliğine örnek olarak işyerinde olumsuzluklara
neden olması hali.
Feshe işverenin en son çare olarak başvurması lazım. Geçerli sebebe
uygun yorum yaparken sürekli olarak fesihten kaçınma olanağının
olup olmadığı araştırılmalıdır. Feshe son çare olarak bakılmalıdır buna
bakılmadan yapılan fesih geçersizdir.
13.03.23
Fesih prosedürü
Geçerli sebeple fesihlerde iş güvencesi kapsamındaki işçiler için
uygulanması gereken prosedürdeki eksiklikler gündeme geldiğinde
yargı gerekçesi doğru bile olsa işçiyi işe geri alır. bu prosedürler:
1-feshin son çare olması ilkesi
Geçerli sebepler olsa dahi yine de fesih dışında başka bir şey yapabilir
miyiz diye bakmalıyız buna bakılmadan yapılan fesih geçersizdir. Bu
feshi geçersiz kılma usuli bir sebeptir. burada hakim usulden
reddeder. Yani fesih son çaredir. Feshin son çare olmasının yasal
dayanakları bizde yok. bu durum doktrin ve uygulamada gelişmiştir.
Özellikle bu ilke işletme , işyeriyle alakalı ve işin gerekleriyle alakalı
sebeplerde daha çok gündeme gelir.
Örn. İşçi yetersizse bu durumda ona eğitim verebiliyorsa bunu
vermesi lazım performansını iyileştirmeye çalışacak ancak bunda da
başarılı olamadıysa fesih olabilir.
Yargı kararından örnek bursa belediyesi birtakım otobüs hatlarını iptal
ediyor bundan dolayı da işletmesel gereklerden dolayı işçileri işten
çıkarıyor onlara gerek kalamdığına ilişkin bunun üzerine işçiler dava
açıyor. Yargı burada belediye çok büyük bir iş alanıdır bu şoförler
eğitilerek ya da eğitimsiz olarak başka alanlarda çalıştırılabilir. Bu yol
denenmediğinden dolayı işe iade kararı veriyor. Bu yol tüketildikten
sonra yine de istihdam edecek alan bulamadıysa bu halde fesih söz
konusu olabilir.
İşveren işten çıkaracağı işçilerin seçiminde serbesttir ancak m.5
hükmüne eşit davranma ilkesine uygun davranacak. Ayrımcılık yasağı
sıkı bir yasak değil objektif nedenler söyleyebilir.
Birtakım sebepler var bunlar fesih için geçerli sebep oluşturmuyor
m.18/3
✓ Geçerli nedenden yoksun fesihte iş güvencesi kapsamındaki
işçiler için kötü niyet tazminatı yerine işe iade devreye giriyor.
Ancak işçi illaki işe iadeyi talep etmek durumunda değil.
Birtakım sebeplere bağlı tazminatta talep edebiliyor.
Örn. M.18/3-a bendine göre sendikal fesih olduğunda sendikal
tazminat isteyebilir.
Fesih sebebi doğduktan sonra makul süre gözetilerek bildirimli fesih
yapılacak
◼ Yargıtay bir kararında feshe konu olan olayın dört ay önce
meydana gelmiş ve üç ay önce de işçinin savunmasının alınmış
olması karşısında fesih, dürüstlük kurallarına aykırı olarak
objektif ve hakkaniyete uygun bir süre içerisinde
kullanılmamıştır diyerek feshi geçersiz kılmış
Burada feshe konu olayın özelliklerine göre bir makul süre belirlemek
gerekiyor
◼ Başka bir kararda işçinin tehdit ve hakaret suçu dolayısıyla
26.12.2013 tarihinde hagb kararı verilen işçinin iş sözleşmesinin
20.02.2014 tarihinde feshedilmesini makul sürenin
geçirilmesiyle geçersiz saymıştır.
Fesih bildirimi yazılı olmalı ve fesih sebebi açık ve kesin olarak
belirlenmeli bu yazılılık iş güvencesine tabi işçiler açısından geçerlilik
koşulu ama iş güvencesine tabi olmayan işçiler açısından da ispat
koşulu.
Kanun işçinin davranışı ve verimiyle ilgili hususlarda yapılacak fesihler
için öncelikle işçinin savunmasının alınması gerektiğini söylüyor. Bu
savunma makul bir süre önceden alınması zorunlu. Bu savunmanın
alınmasının sebebi bu davranışı neden yaptı yeterliliğine ilişkin
sorunlar mı var bu yüzden savunması alınıyor.
Kişinin makul süre önceden savunmasının alınması gerekiyor.
Geçerlilik şartıdır geçerli nedenle fesih için geçerli bu durumdur bu
şart. haklı nedenle fesih olduğunda işçinin savunmasının alınması
gibi bir durum olmuyor.
◼ Fesih yazılı olacak fesih sebebi kesin ve net bir şekilde
belirtilecek eğer işçinin yeterliliğinden ve davranışından dolayı
bir fesihse işçinin savunmasının alınması gerekiyor ayrıca fesih
son çare olmalı
◼ İşçi fesih bildiriminin kendisine tebliğinden itibaren 1 ay içinde
zorunlu arabulucuya başvurmalıdır. Bu 1 aylık süre hak düşümü
süresidir. eğer uzlaşamazlarsa buna ilişkin tutanak alınıp
mahkemeye başvurulur. Burada fesih bildiriminin yapıldığı
andan itibaren 1 aylık hak düşümü süresi başlar. Bildirim
süresinin sonunu beklemeyeceğiz. Kişi arabulucuya
başvurmadan dava açarsa davası usulden reddedlir bu durumda
taraflara tebliğ yapılır bu tebliğden itibaren 2 haftalık süre var.
Böylelikle 1 aylık hak düşümü itirazına uğramadan işçi
arabulucuya başvurma hakkını elde eder ancak bu haktan
yararlanabilmek için arabulucuya başvurma süresi olan 1 aylık
sürede açmalıyız davayı. Verilen 2 haftalık sürede hak düşümü
süresidir. Bu 2 haftalık süre tebliğ tarihinden itibaren başlar
◼ Arabulucu kendisine başvurulduğu tarihten itibaren 3 hafta
içinde arabuluculuğu sonuçlandırıyor. Bazı hallerde ek bir
haftalık süre daha alabiliyor.
İşe iade davalarında işverenin seçimlik hakkı var işçi her halükarda işe
iade için başvuruyor ancak işveren ya işçiyi işe iade ediyor ya da işe
iade tazminatı ile boşta geçen süre ücreti adı verilen 4 aylık boşta
geçen süreye ilişkin ücret veriyor. Diğer işçilik alacakları varsa örn.
Kıdem, ihbar bunları da alır.
İşe iade için tahkime başvurulabiliyor.
İşe iade için dava açıldığı zaman ispat yükü kime aittir. Feshin geçerli
bir sebebe dayandığını ispat yükü işverene aittir. İşçi de feshin haksız
olduğu iddiasını ispat etmeye çalışacak bu şekilde ispat yükü söz
konusu. İşe iade davalarına temyiz yolu kapalıdır.
İşe iade davalarıyla alacak davaları birlikte açılabilir bunun önünde bir
engel yok ancak açılmaması gerektiğini söyleyen görüş var
İşe iade davasını işçi kazandıktan sonra belirli bir prosedür var. İşe
iadeye ilişkin mahkeme kararı taraflara tebliğinden itibaren işçi 10
gün içinde işe başlamak üzere işverene başvurmalı. İşçinin bu sürede
başvuruda bulunmaması işverence yapılan feshi geçerli bir fesih
haline getiriyor. İşveren bu durumda sadece hukuki sonuçlarından
sorumlu oluyor.
Burada işçi işverene nasıl başvuracak? Burada başvurunun ispat
edilebilir olması önemli olduğu için yazılı başvuru önemli. Kanunda bir
düzenleme olmadığından noter aracılığıyla ya da iadeli taahhütlü
mektupla yazılı olarak başvurabilir. İşverenine sözlü olarak da
başvurabilir ancak ispat açısından zor olur.
İşçinin başvurusunun ardından 1 ay içerisinde işveren işçiyi işe
başlatmak zorununda. İşveren işçiye işe başlaması için ikametgah
adresine davetiye gönderir. Bu davet aynı ilde ikamet ediyorlarsa 2
gün içinde farklı sınırlar içerisindelerse 4 gün içinde davetiye
göndermeli. İşçinin işe başlama konusunda samimi olması gerekiyor.
İşveren başla diye davetiye gönderdiğinde hemen başlamalı işe.
Burada işveren işçiyi önceki koşulları da dikkate alarak sanki hiç ara
vermemiş gibi işe başlatmak zorununda. İşveren işe başlatırken şart
koşarsa ya da önceki koşullarındakinden daha kötü bir şekilde
çalıştırırsa işverenin samimi olmadığını anlarız.
İşverenin seçimlik hakkı var isterse işe iade eder işçiyi ya da işe iade
tazminatı verir en az 4 en çok da 8 aylık bir işe iade tazminatı öder.
Bunun yanında da çalışmadığı 4 aya kadarki ücretini öder. Bu
tazminat işçinin son çıplak ücreti üzerinden hesaplanır.geriye doğru 4
aya kadarki ücreti yani boşa geçen 4 ayın ücreti ödenirken giydirilmiş
ücreti dikkate alınır yani ikramiye, yemek yardımı, servis paarsı vb.
bunlarda dikkate alınıyor
4 aya ilişkin ücret kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre
için işçiye ödenir. İşe iade edilse de bu tutar ödenir çalışmadığı için o
süreye kadar.
m.20 ve 21 oku
20.03.23
ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK
m.22
eğer çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapılacaksa bu yazılı olarak
işçiye bildirilerek yapılabilir. Bu değişiklik işçinin aleyhine olacak
Çalışma koşullarında esaslı değişikliğe örnek olarak iş görmenin
yapıldığı yerin değiştirilmesi, ücretin değiştirilmesi, işçinin ücretli
izninin sözleşmeyle önce yüksek kararlaştırılıp sonra kanunun
belirlediği asgari sınıra indirilmesi durumu, özel sigorta yapılıp sonra
işçi aleyhine değiştirilmesi vb.
HAKLI NEDENLE FESİH
Haklı nedenle fesihte bildirim süresi yoktur , derhal hüküm ve sonuç
doğurmaktadır. Haklı nedenle feshe derhal fesih ya da olağanüstü
fesih denmektedir. İşçi bakımından haklı nedenle fesih 24.maddede
düzenlenmiştir. İşveren bakımından haklı nedenle fesih 25.maddede
düzenlenmiştir.
Belirli süreli iş sözleşmelerinde haklı nedenle fesih düzenlenmiştir.
Süreli fesih sadece iş sözleşmelerinde ortaya çıkabilecekken haklı
nedenle fesih belirli süreli iş sözleşmeleri bakımından karşımıza çıkar
m.24 süresi belirli ya da belirsiz olsun fark etmez m.24’ de belirtilen
hallerde işçi iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim
süresini beklemeksizin feshedebilir.
m.24 ü iyi oku
1-sağlık sebepleri
2-ahlak ve iyiniyet kuralına uymayan haller ve benzerleri
3-zorlayıcı sebepler
m.24 deki işçinin haklı nedenle fesih halleri işveren açısından da
geçerli ancak ortaya çıkma halleri farklılaşmaktadır buna ek olarak
m.25 de işçinin gözaltına alınması veya tutukluluk halinde
devamsızlığının 17.maddedeki bildirim süresini aşması durumunda da
haklı nedenle fesih söz konusudur. Örnek olarak işçinin 6 aylık kıdemi
varsa bu durumda m.17 ye göre 2 haftalık bildiri süresi söz konusudur
m.25 in yaptığı yollamayla Kişi 2 hafta tutuklu kalırsa işveren haklı
nedenle feshedebilir.
m.24/3-e bendi örn . işçinin kararlaştırılan tutardan az ödemesi ya da
o ücretin içine fazla mesai ücretini de katması
m.25
m.25/2-g bendi burada bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil
gününden sonraki gün ifadesine örnek olarak Pazar tatilinden sonraki
gün olan pazartesi günü işe gitmemek durumu örnek verilebilir bunu
2 defa yaptığı zaman haklı nedenle fesih sebebi
burada geçen 1 ay içinde ifadesi sadece belirli bir ayla sınırlı değil yani
örnek olarak sadece mart ayıyla sınırlı değil burada kişinin ilk
devamsızlığı yağtığı andan itibaren başlar mesela 20 martta ilk
devamsızlığı yaptı bu durumda 1 ay ifadesi 20 nisana kadar geçerlidir
bazen haklı neden teşkil etmeyen durumlar geçerli sebep teşkil
edebilir. Örn. Kişinin sık sık hastalanması gibi bu durum haklı neden
teşkil etmeyip geçerli neden olabilir. performansını etkilediği için
geçerli nedenle fesih sebebi olabilir. hakkındaki iddialara karşı
savunması alınmadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi o işçinin
davranışı veya verimiyle ilgili sebeplerden dolayı feshedilemez.
Haklı nedenle feshin olduğu durumlarda savunma alınmaz.
m.26 haklı nedenle feshe ilişkin sınırlama var 24 ve 25. Maddelerde
ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık durumunda işveren bu durumu
öğrendikten sonra 6 gün içinde haklı nedenle feshedebilir ve her
halde davranış gerçekleştirildikten sonra 1 yıllık süresi var. Burada
haklı nedenle feshe süre sınırı getirilmiş ayrıca işçi maddi menfaat
elde etmişse bu durumda 1 yıllık süre uygulanmaz
m.26/2 de de bu haller nedeniyle sözleşmeyi fesheden kişinin diğer
taraftan tazminat hakkı saklıdır.
HAKSIZ NEDENLE FESİH
İş kanununda bahsedilmemiş bu yüzden tbk ya bakıyoruz. İşçi burada
haksız nedenle feshediyor sözleşmeyi.
Belirli süreli sözleşmelerde haksız nedenle fesih durumunda sözleşme
süresine uyulmaması durumunda bu sürelere uyulmuş olsaydı
kazanacağı miktarı tazminat olacak isteyebilir kişi bakiye süre
tazminatı denir buna. Burada bakiye süre tazminatından işçinin başka
işte elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği gelirler çıkarılır örn. Yol
parası da dahildi bu durumda o çıkarılır tbk m.438. işçi başka bir işte
çalışmaya başladıysa yine bakiye ücretinden mahsup yapılır.
Tbk m.439 da haklı sebep olmaksızın işçi işe başlamadı veya devam
ettirmediyse işveren, işçinin aylık ücretin ¼ üne eşit tazminat isteme
hakkına sahip ayrıca ek zararın giderilmesi hakkına da sahip. İşverenin
ek zararları da oluşmuşsa bununla ilgili ayrıca zararın giderilmesini
isteyebilir. İşveren zarara uğramamışsa ya da uğradığı zarar işçinin ¼
maaşından azsa hakim tazminatı indirebilir.
Buradan işverenin belirli süreli iş sözleşmesini süresinden önce sona
erdirmesiyle işçinin sona erdirmesi arasındaki farkı görüyoruz.
İş güvencesi kapsamındaki bir işçinin işini, işveren haklı nedenle
feshettiğini düşünüyor bu yüzden derhal feshediyor. Ama ortada haklı
neden yok . burada haklı neden yoksa geçerli sebep dışında
feshedilemez. Bu durumda yargı burada haklı neden yok ancak iş
yerinde olumsuzluklara neden olmuş dolayısıyla işveren açısından
geçerli sebep oluşturabilir bu durum. Haklı sebep oluşturmasa da
geçerli sebep oluşturan davranışı tespit edilmiş olup işe iade
davasının açılmış olması durumunda işe iadeni reddi yönünde karar
ortaya koyuyor.
İş yerinin iç yönetmeliğinde disiplin kuruluna ilişkin ek hükümler
gelirse bu durumda çalışma koşullarında esaslı değişiklik olduğu için
tüm işçilerin bunu onaylaması gerekiyor. Böyle bir düzenleme
getirildiği zaman yargı diyor ki böyle bir düzenleme getirdiğin zaman
bununla bağlısın. Dolayısıyla işçinin bir davranışından kaynaklanan
fesih hakkı ortaya çıkmış olabilir ama bunu öncelikle disiplin kuruluna
taşı ve disiplin kurulunun verdiği karara göre fesih var mı yok mu
tespit et. Ona ilişkin de fesih gerekiyorsa yap. Bu düzenlemeye uygun
karar verilmezse bu durumda haksız ya da geçersiz fesih olur.
27.03.23
TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ
m.29 da toplu işçi çıkarmadan bahsedilmiş bu şartlar varsa toplu işçi
çıkarma olur.
1- İşçi sayısı kanunda öngörülen sayılarda olacak bu da 2.fıkrada
belirtilmiş
2- İşverenin; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme
,işyeri ve işin gerekleri sonucu toplu işten çıkarma yapması
gerekiyor. Yani işletmenin gerekliliklerinden dolayı bunun
yapılması gerekiyor. Örn. İş yerinin kapatılması, departmanların
birleştirilmesi vb.
3- İşveren ; işçileri toplu işten çıkartacağını en az 30 gün önceden
bir yazı ile işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne
ve işkura bildirmesi gerekiyor. Her iş yeri sendikaya üye olmak
zoruunda değil bir iş yerinin bağlı olduğu bir sendika yoksa bu
durumda işyeri sendika temsilciliğine bildirim yapılamayacak
Burada iş yeri sendika temsilciliğine aslında bildirim yapılıyor ondan
onay alınmıyor, gerekirse sendika temsilcisi öneri de getirebilir
danışma görevini görüyor, bağlayıcı bir makam değil.
İşkura yapılacak bildirimlerde ne söylenmesi gerekiyor? İşçi çıkarma
sebebi, işçi sayısı ve grupları (doğrudan işçi isimleri verilmiyor) işe son
verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleştirileceğine ilişkin
bilgiler verilmesi gerekiyor. Bildirimden sonra iş yeri sendika
temsilcisiyle işveren arasında yapılacak görüşmelerde toplu işçi
çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının azaltılması yahut
da çıkarmanın işçiler açısından doğuracağı olumsuz sonuçların en aza
indirilmesi konuları ele alınır. Görüşmelerin sonunda toplantının
yapıldığını gösteren bir belge düzenlenir. Burada amaçlanan
bilgilendirme ve danışmadır.
Fesih bildiriminin bölge müdürlüğüne bildirilmesinden 30 gün sonra
hüküm doğurur.
İşyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı surette faaliyete son
verilmesi halinde bölge müdürlüğüne ve işkura en az 30 gün önceden
bildirmek ve işyerinde ilan etmek yükümlüdür.
İşveren toplu iş çıkarmanın kesinleştiği tarihten itibaren 6 ay içinde
tekrar aynı niteliklere sahip işçi almak isterse önceki işçilerden
nitelikleri örtüşenleri çağırmak durumunda.
Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları
hakkında işten çıkarma ve bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa
toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz.
İşçi toplu olarak işten çıkarılsa da iş güvencesi kapsamındaysa ona
uygun davranılması gerekiyor işçi yine işe iade davası açabilir bu
durumda
Toplu işten çıkarma iş güvencesi kapsamındaki geçerli sebeplerden
işletmenin gereklerinden kaynaklanıyor.