Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Özet:İnsan denen varlık tarihi boyunca yalnız yaşamamış, kalabalık, yığın, topluluk, kabile, aşiret, toplum, millet, uygarlık gibi sayını daha da artırabileceğimiz çeşitli kavramlarla ifade edilebilecek şekilde birlikte yaşamış, yaşamaktadır. Bu birlikteliklerde her zaman kendi bünyesinde bir sistem geliştirerek toplu halde yaşamayı kurallar bütünüyle istikrara bağlamıştır. Bu istikrarı sürdürdüğünde sağlıklı bir bünye oluşturmuş, bunu başaramadığı dönemlerde ise bir şekilde değişikliği, çözülmeyi ve yıkımı yaşamış, bazen başka toplumlara, bazen kendine bile yabancılaşarak kendi huzurunu baltalamıştır. Bu çalışmada toplumsal yapının nasıl bozulduğu, bu bozulmanın veya çözülmenin sebepleri, şekli ve aşamaları incelenmektedir. Abstract:Man has never lived alone and he has always lived together as a crowd, community, clan, sect, society, nation or civilization. Man has always developed new systems from within to live together and connected them with laws and rules for social stability. When that stability is continuous and constant, people has had a healthy social structure, but when there is no stability, there has always been great changes, disruptions, and deconstructions. When there is no stability, man has never had comfort or happiness and has experienced alienation. In this study, disruption of social structure and causes, levels and type of that disruption are analysed. Toplumsal Yapı Toplumsal çözülmeyi doğru tanımlayabilmek için, toplumsal yapının da tanımına ihtiyaç vardır. Toplumsal yapı, bir grup oluşturan insanların rol, statü, yetki ve sorumluluklarının yan yana ve/veya üst üsteliğinden meydana gelen bütünü ifade etmektedir (Arslantürk ve Amman, 2000: 249). Başka deyişle bir toplumun farklı akrabalık, dinsel, iktisadi, siyasal ve diğer kurumlarının onun toplumsal yapısını meydana getirdiği, bu yapının bileşenlerinin de normlar, değerler ve toplumsal rollerden oluştuğu söylenebilmektedir (Marshall, 1999: 804). İşte bu bütünün sağlıklı biçimde yaşamaya devam etmesi için o toplumun kendi içinde bir 'sessiz anlaşmayla' aynı duygu bütünlüğünü taşıması gerekir. Eğer toplumu bir arada tutan değer ve normlar matlaşır, bütünde çatlaklar oluşur ve bu çatlaklar zamanında tedavi edilmez ise o toplumda bir çözülme meydana gelir. Artık normlar ve değerler toplumun fertlerine aynı şeyler ifade etmez olur. Bunun sonucunda oluşacak kaos, hem ahlaki hem iktisadi hem de geleneksel anlamda bir çöküş meydana getirir. Toplumda suç oranı artar, toplumsal kurumların içi boşalarak aile, eğitim, siyaset ve din " kabuk kurumlara " dönüşürler (Giddens, 2000: 30). Peki toplumları çözülmeye sürükleyen sebepler nelerdir ve çözülmüş bir toplumun özellikleri nelerdir? Çözülmeye başlayan bir toplumda bütün kurumlar aynı anda ve aynı hızda mı bozulur? Bunun tetikleyicisi toplum mudur yoksa birey mi? Konuyla ilgili daha bir çok soru akla gelebilir. Bu sorulara cevap bulmak için çözülmenin incelenmesi gerekmektedir. Toplumsal Çözülme Toplumu bir arada tutan ve bütün olmasını sağlayan bağlar bazen zayıflayabilmekte, hatta kopmaktadır. Amiran Kurtkan'ın tanımıyla toplumsal çözülme bir topluluğu meydana getiren sosyal ilişkilerin bütünlüğü bozacak şekilde gevşemesidir (Bilgiseven, 1986: 297). Orhan Türkdoğan ise toplumsal çözülmeyi bir toplumu ayakta tutan inanç ve değer sistemlerinin etkinliklerini yitirmesi, sosyal müesseselerin yeni norm ve değerlere uyum sağlayamaması süreci olarak tanımlamaktadır (Türkdoğan, 1996: 182). Toplumsal kurumların değişikliklere ayak uyduramaması dışında başka çözülme tiplerinden de bahsedilebilir. Bunlar, fertlerle kurumlar arasında çözülme, kurumlar arasında çözülme, fertler arasında çözülme, gruplar arasında çözülme ve fertle grup arasında çözülme olarak beş kategoride ele alınabilir (Bilgiseven, 1986: 297-300). Kurumlarda meydana gelen değişmeler çok hızlı bir nitelik taşıyorsa, genelde fertler kurumlara ayak uyduramaz. Örneğin Türkiye de eğitim kurumunda sık sık değişiklikler yaşanmakta ve fertlerle kurumlar arasında yaşanan gerilim, ferdin aleyhine bir çözülmeyle sonuçlanmaktadır. Sürekli değişen müfredat, sistem ve üniversiteye giriş şeklinde yapılan değişiklikler, ferdin kuruma ayak uyduramamasına sebep olmaktadır. Kurumlarda yaşanan hızlı değişimler bazen kurumlar arası çözülmeye de sebep olmaktadır. Türk medeni kanununda çok eşlilik yasaklanmış olmakla birlikte halen özellikle doğuda çok eşlilik devam etmekte, aile kurumuyla hukuk kurumu arasında bir çözülme
Yürütmüş olduğunuz çalışmada genel olarak kadının toplumsal düzen içerisindeki konumunu etkileyen etmenler incelenmekte, kadınların toplumsal değişimlerden nasıl etkilendiği ve nasıl etkilenebileceği sorularına cevaplar aranmaktadır. Kadınlar üzerindeki erkek egemenliği, şekil değiştirse dahi kırsal toplumlardan kapitalist toplumlara kadar tarihin her dönemde var olmuştur. Toplumsal ilişkilerde ilk bakışta cinsiyet özelliği ile hiçbir ilişkisi yokmuş gibi görünen birçok problem temelde ataerkil söylem ve toplumsal cinsiyet tanımlamaları ile ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle kadınların toplumumuzdaki konumlarını anlamak adına; ekonomik olguların yanı sıra sosyal kavramların etkileri üzerinde de durulması gerekmektedir.
Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir. "Uzaktan Ö¤retim" tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r. ‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.
2020
Giddens A. (2010), Mahremiyetin Dönüşümü VE Goody J. (2004), Avrupa’da Aile ÜZERİNDEN TABAKALAŞMA İNCELEMESİ
Toplumsal olaylar ilk olarak Fransız İhtilali ile sosyologların ilgisini çekmiştir. İhtilal sonrasından günümüze kadar birçok alanda çalışmaya konu olan toplumsal olaylar günümüzde daha çok güvenlik alanını etkilemektedir. Dolayısıyla güvenlik alanında bu olayların incelenmesi bir gerekliliktir. Bu yapılırken, olayların geliştiği toplumun kendine has dinamikleri dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda elinizdeki kitap, tarihi açıdan eski ve yeni olaylara göz atmış, bunun yanında ilgili mevzuatları, uygulama taktiklerini ve bu alanda yardımcı olacak bilgileri bir araya toplamaya çalışmıştır. Kitap içeriğinde Gezi Olayları, 1 Mayıs Taksim Kutlamaları, toplumsal olaylarda sosyal medya kullanımı, toplumsal olaylar yönetimi ve toplumsal olaylarda rehber olan mevzuatın irdelendiği bölümler bulunmaktadır. Kitabın, toplumsal olaylar konusunda güvenlik alanında yazılacak yeni eserlere bir başlangıç olması dilekleriyle… İyi okumalar.
Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir. "Uzaktan Ö¤retim" tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r. ‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.
Günümüzde bireyin, ailesi, arkadaşları, okul ve medya ile birlikte toplumun sahip olduklarını alması ve öğrenmesi imkanları genişlerken, bireysel olarak daha çok insan-makine etkileşmesine maruz kalmaktadır. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte birçok faydasını gördüğümüz bilim çağı insanlara birçok fırsatlar sunmaya devam etmektedir. Tabi ki teknolojinin getirdikleri ve verdikleri olduğu gibi aldıkları ve götürdükleri de olmaktadır. Toplumsallaşmaya sağladığı katkıları ve bireysel kazanımlarıyla topluma, bireye yeni kapılar açmıştır. Toplumun sosyalleştirme araçlarını daha aktif hale getiren ve onları da etkileyen yapısıyla özellikle sanal alandan, bireysel olarak ve toplumsal olarak etkilenmemek veya etki altında kalmamak mümkün olmamaktadır. Böylece ‘toplumsal’ olanla birlikte ‘toplumsanal’ olan da kendini göstermektedir. Karşımıza çıkan durum, eğitimciler, sosyologlar, ve bu sahayla ilgisi olan diğer alanlar açısından çalışılması gereken bir hal almaya başlamıştır. İlerleyen teknoloji ile birlikte sosyalleşme araçlarına bir yenisi daha mı ilave olacak ve ya bu fonksiyonunu ileride başka pozisyonlara doğru taşıyacak mı? Bu araştırma da toplumsallaşma süreci ve teknolojinin özellikle sanal ayağının topluma ve toplumsallaşmaya olan etkileri incelenecektir. Anahtar kelimeler: birey, toplum, sanal, toplumsallaşma, toplumsanallaşma
En basit şekliyle tehdit bulunmaması hali olarak tanımlanabilecek olan güvenlik, uluslararası ilişkilerin en temel konularından biridir. Güvenlik kavramı Soğuk Savaş döneminde daha çok blok politikaları çerçevesinde ele alınmış olup, bu dönemde güvenlik büyük ölçüde temel aktör olarak kabul edilen devletin bekasına yönelik tehditlerin en sert bir şekilde (yani askeri tedbirlerle) bertaraf edilmesi şeklinde anlaşılmıştır. Ancak Soğuk Savaş’ın sona ermesi devletin uluslararası ilişkilerin temel aktörü olma özelliğini aşındırmış ve ona alternatif olarak devlet-altı ve devlet-üstü seviyelerde yeni aktörlerin sahneye çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca tehdit kaynakları da çoğalmış olup, askeri sektöre ilave olarak, politik, ekonomik, toplumsal ve çevresel sektörlerden de gittikçe artan bir şekilde tehdit algılanmaya başlanmıştır. Bu ise Soğuk Savaş döneminin güvenlik anlayışına göre analizlerini gerçekleştiren realist ve liberal teorilerin yerini yeni bir teorik çerçevenin alması zorunluluğunu getirmiş olup, devlet dışı düzeylerin yanısıra, yeni tehditleri de analiz çerçevesine dahil eden güvenlikleştirme yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olmuştur. Diğer taraftan Soğuk Savaş sonrası dönemin çatışmalarının daha çok kimlikle, göçle, dinsel hassasiyetlerle ve toplumsal cinsiyetle alakalı olması ise, güvenlikleştirme yaklaşımı içerisinde bu hususları ön plana çıkaran toplumsal güvenlik anlayışının belirginleşmesine neden olmuştur.
Gramsci en Ecuador, 2024
Revista de Letras Norte@mentos, 2022
Digital Scholarship in the Humanities, 2023
University of Pennsylvania Working Papers in Linguistics, 2020
Hydro-Strategic Tensions Between Türkiye and Syria (1970s-1998), 2024
DergiPark (Istanbul University), 2022
Silpakorn University, Bangkok, Thailand, 2013
Scientific reports, 2017
Global Change Biology, 2017
TDX (Tesis Doctorals en Xarxa), 2010
Frontiers in Psychology, 2020
Journal of Istanbul University Faculty of Dentistry, 2016
University of Malta eBooks, 2010