Görevimiz İlkokul 1

İnci 1. sınıfa başladı :)
Merhabaaa,

Karşınızda ilkokul 1. sınıf annesi olarak ilk satırlarımı yazıyorum. Şükür bu "level" a da ulaştım. Çünkü İnci'yi eve ve ofisime yakın bir okula yazdırmam oldukça güç oldu. Bütün okullar dolu oldukları için bizi geri çevirdiler (devlet okullarından bahsediyorum). Nihayetinde ofis adresimin tuttuğu bir okula kayıt yaptırabildik. Gönlümün sultanı, kıymetlimissss artık 1. sınıf kızı oldu ;)

Resmen sonraki bölümlerin daha zor olduğunu bildiğin ama oynamak için can attığın bir bilgisayar oyununda gibiyim. Tam böyle son canımı harcadığım bölüme geliyorum, mecburum geçmek zorundayım. O leveli atlayınca canlarım yenileniyor, health pack falan doluyor sanki. 2 hafta önceki psikolojim ve dayanma gücümle şu ankinin arasında bildiğiniz dağlar kadar fark var. Ama çok büyük kararlar aldım bu dönemde. Bazı olaylar karşısında insanların ne kadar alçalabildiğine bir kez daha şahit oldum. Şunu hiç unutmayın arkadaşlar: Bir insanın yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. Şunu da unutmayın arkadaşlar: Bana hiç-bi-şey-ol-maz! :P

İlk haftamızı atlattık. İnci anaokuluna gittiği için benden ayrılmak veya okula gitmekte hiçbir sorun yaşamadı. Tek sorun hala sıra arkadaşının adını soramadı :) Hergün tembih ediyorum bugün sor diye ama bir türlü yapamıyor. Yaka kartını oku diyorum onu da inadına yapmıyor galiba (İnci normalde okuyup yazabiliyor)

Son 10 gündür formasıydı, kırtasiye malzemeleriydi, yemekhane ve okul servisi işleriydi, evraklarıydı falan derken blog yine duraklama dönemine girdi kusura bakmayınız. Ama merak etmeyin sağlıksız bir kaç öğün dışında yine oldukça sağlıklı besleniyorum. 

Okulların açılmasıyla beraber hayatlarımız da yoluna girmeye başladıysa o zaman ne duruyoruz artık kendimize iyi bakmaya başlamanın zamanıdır! Bunu sadece sağlıklı beslenerek veya diyet yaparak değil bütünüyle kendimizi önemseyerek yapalım. Biraz rutinden çıkıp yeni şeyler yapmaya başlayın, sevdiğiniz müzikleri dinleyin, sevdiğiniz filmleri izleyin, sevdiğiniz ve uzun süredir yemediğiniz yemekleri yiyin (sağlıksızsa az yiyin). İnanın duş jelinizi bile değiştirseniz iyi geliyor. Kendimden biliyorum :) En önemlisi hayatınızda enerjinizi düşüren insanlarla aranıza mesafe koyun, komple hayatınızdan çıkartamıyorsanız biraz mesafe hatta daha fazla mesafe iyidir. 

Eylül ayı her yönüyle hayatımda bir milat oldu. Sanırım buna çok hazırmışım, belki de bir hakediş meselesidir. Tam bir hasat mevsimi yaşıyorum. Daha önce de kesin yazmışımdır çünkü çok anlamlı bulurum. Bunu Erich Fromm'un Sevme Sanatı kitabında okumuştum. Paracelsus ne demiş?: 

Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevmez.

Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.
Oysa anlayan biri,
Hem sever hem fark eder hem de görür...
Bir şeyde ne kadar çok bilgi varsa,
O kadar büyük sevgi vardır..
Bütün meyvelerin çileklerle aynı zamanda olgunlaştığını zanneden biri,
Üzümleri hiç tanımıyor demektir...


Diyetisyen Serap Orak 
16.09.2019

Sosyal medyada takip etmek için:


İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...