Bu sabah İnci'nin geç kalkacağı tutunca hazırlanma sürecimiz biraz sıkıştı. O nedenle kahvaltı yapmama zaman kalmadı.
Sadece 1 bardak süt içtim. Ve ofise geçtim.
Ofise gidince eşimin yaptığı
1 fincan kahvemi içtim. Bugün yarım gün çalışıp öğleden sonra hazırlanacağım ve
Sabri Ülker Vakfı'nın
Bosphorus Four Seasons Hotel'de düzenlediği toplantı ve gala yemeğine gideceğim. Eve çok geç geleceğim için günlüğün devamını ve orada yediklerimi saha sonra paylaşacağım. Yarın da tüm gün orada olacağım.
Kuaföre gidip eve geldim ve öğle yemeğimi yedim. Kalan
son taze fasulyemle birlikte tavuk suyuna pirinç pilavımı da yedim. O kadar üşüdüm ki pilavıma bolca karabiber ektim (ısıtıcı ektkisinden faydalandım). Havanın bu kadar soğuması toplantı için giyeceğim kıyafet seçimimi etkiledi. Elbise giyip üşüyüp hasta olmaktansa günlük bir kıyafet giymeyi tercih edeceğim. Hava çoook soğuk :(
Hala biraz daha vaktim varken dünkü blogumu yazdım. Onu yazarken de
15 tane yeşil erik yedim.
Birazdan kahve içmeyi düşünüyorum. Sonra hazırlanırım…
Davete meslektaşım Feyhan Hanım ile birlikte katıldım. Ona da vakıftan davetiye gelmişti. Gala yemeği öncesi
kokteylde 1 küçük kadeh beyaz şarap içtim ve 1-2 küçük kanepe atıştırdım. Katılımcılar ve ortam son derece elit olduğu için tahmin edersiniz ki yemek yerken fotoğraf çekmekte çok zorlandım ama neyse ki çok garip olmadı çünkü her masada benim gibi insanlar vardı. Sunumlar o kadar şıktı ki fotoğraf çekmemek imkansız. Bu arada
canlı piyano konseri eşliğinde yemek yediğimizi de belirtmeliyim. Piyano sanatçısı Hollandalı bir Türk'tü. Sanırım yeni albümü çıkmış adı
Karsu. Sesi ve yorumu çok güzeldi, piyano da öyle. Linkteki video o akşama ait değil ama yine de Karsu'yu dinlemenizi istedim.
Sizin için menünün de fotoğrafını çektim. Fotoğrafları da aynı sıra ile yayınlıyorum. Ortamın ışığı loş olduğu için flaşsız çektim çünkü flaşla çekmek hoş olmuyor. Sadece 1 tanesini denemek için çektim
Yemekte 2 kadeh daha beyaz şarap içtim. Tatlı hariç tabağımdakilerin hepsini yedim diyebilirim.
Eve dönerken Beşiktaş'tan Üsküdar'a motorla geçtim. Üsküdar'dan eşim aldı. Eve geldiğimde İnci çoktan uyumuştu. Çok güzel bir akşamdı.
Müzik, yemekler, özgürlük :)
Bu arada çok hızlı bir değişiklik oldu hayatımızda. Yarın sabah erkenden sempozyuma katılmam gerekiyordu ama eşime yarın sabah için iş görüşmesi çıktı. Sabah İnci'yi okula götürüp sempozyuma öyle katılabileceğim.
Not : Blog geride kaldığı için müjdeyi şimdi vereyim. Eşimin sabahki iş görüşmesi iyi geçti. Öğleden sonra arayıp hemen Pazartesi başlayabilirsiniz dediler. 13 ay sonra eşim işe girdi yuppiii :) hem de Anadolu yakasında Göztepe'de Nida Kule'de bir şirket. Hıdırellez tuttu mu ne? :)
Diyetisyen Serap Orak Tufan