Mîrzâ-zâdeler âilesi, 17. yy.ın ilk yarısında doğduğu tahmin edilen Mîrzâ Mehmed Efendi(o... more Mîrzâ-zâdeler âilesi, 17. yy.ın ilk yarısında doğduğu tahmin edilen Mîrzâ Mehmed Efendi(öl.1682) ile başlayıp 19.yy’ın başlarına kadar takip edebildiğimiz, İstan- bul’un ve bu bâbtan olmak üzere Üsküdar’ın hatırlı isimlerini de içerisinde bulun- duran Türk kökenli büyük bir sülâledir. Bu âileden olan Ahmed Neylî Efendi ve Mîrzâ-zâde Şeyh Mehmed Efendi başta olmak üzere pek çok kişi, müderrislik, ka- dılık, özellikle İstanbul kadılığı, Anadolu ve Rumeli Kazaskerliği, Şeyhülislamlık ve hatta nakibüleşra ık görevlerini de defalarca icrâ etmişlerdir. Bu tebliğ çerçeve- sinde, 18. yy. İstanbul’unun önemli âilelerinden Es’ad-zâdeler, Hammâmî-zâdeler ve Feyzullah-zâdeler gibi bazı âilelerle de sıkı akrabâlık bağları kurmuş olan bu sülâle ve bazı fertleriyle ile ilgili genel bilgiler verilmeye çalışılacaktır.
ÖN SÖZ
Klâsik Türk edebiyatı metinleri eski kültürümüz üzerine bilgi toplanabilecek en k... more ÖN SÖZ Klâsik Türk edebiyatı metinleri eski kültürümüz üzerine bilgi toplanabilecek en kıymetli ürünlerdendir. Bu metinler yıllardır akademisyenler tarafından Türk edebiyatı, felsefesi, sosyal hayatı ve kültürü gibi birçok yönden incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Bu metinler üzerine yapılan akademik çalışmalar çoğunlukla makale ya da sempozyumlarda sunulan bildiriler şeklindedir. Bize göre bu çalışmalar bu hâlleriyle çok az insana ulaşmakta ve okuyucu kitleleri sınırlı kalmaktadır. Tabiî ki internet üzerinden bu çalışmalara rahatlıkla ulaşılmaktadır, ancak iki kapak arasına girmeyen metinlerden yeterince istifade edilemediği de bir gerçektir. Bu çalışmaların bir kitap bünyesinde birleştirilmeleri çalışmalara topluca ulaşım açısından önemlidir. Elinizde bulunan bu çalışma 4-6 Mayıs 2018 tarihlerinde Şanlıurfa’da düzenlenen 2. GAP Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Kongresi ile 2. Uluslararası Mevlana İlahiyat ve Felsefe Kongresi’nde sunulan dört bildiri ve gazel şerhi ile ilgili olarak kaleme alınan bir yazıdan meydana gelmektedir. Kitap, beş bölümden oluşmakta ve bu bölümlerde mecmûa tasnifi, gazel şerhi, küçürek hikâye türü, Mesnevî şerhi sözlüğü ve münşe’ât mecmûaları üzerinde durulmaktadır. Her biri bir bilimsel dergide makale olabilecek nitelikte olan bu çalışmaların iki kapak arasında toplanmasında amaç, hem bu çalışmalara toplu hâlde ulaşılabilmesini sağlamak hem de Erciyes Üniversitesi Eski Türk Edebiyatı alanı doktora öğrencileri için güzel bir hatırayı kalıcı ve hatırlanır hâle getirebilmektir. Gerek sempozyuma katılım hususundaki teşvikleri ve gerekse bu kitabın oluşmasındaki rehberliği için kıymetli hocamız Prof. Dr. Atabey KILIÇ’a teşekkürlerimizi arz eder ve çalışmamızın Türk edebiyatı alanında araştırma yapan ilim câmiasına hayırlar getirmesini temenni ederiz.
Yayınlayanlar Adına Mustafa ALKAN Kasım-2018 Afyonkarahisar
In a poem entitled "Bir Mahlas Problemi: Seyrânî mi, Seyrâni mi?" about Seyrânî, which uses ... more In a poem entitled "Bir Mahlas Problemi: Seyrânî mi, Seyrâni mi?" about Seyrânî, which uses both slang and syllable in his poems, we wanted to draw attention to the issue of spelling and perhaps even spelling on the basis of only the savage savings. In the framework of this work we will also conduct a screening of the controversial statements about the prejudices of the people we often hear about the poets of the people, and in the end we will try to make an assessment. To that end, we will base the various publications of Seyrânî poems on previous years and try to note also the inconsistencies we have encountered in these poems.
Ulusulararası Klasik Türk Edebiyatı Sempozyumu 10-12 Mayıs 2012 (Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlu Anısına), 2012
Klâsik Türk Edebiyatı sahasında son zamanlarda dikkatleri çeken çalışma alanlarından biri de... more Klâsik Türk Edebiyatı sahasında son zamanlarda dikkatleri çeken çalışma alanlarından biri de manzum sözlüklerdir. Özellikle sıbyân mekteplerinde ders kitabı olarak okutulan bu eserler hem aruza dair bilgileri ihtiva etmesi hem de Türkçe kelimelerin Arapça ve Farsça karşılıklarını vermesi bakımından bir hayli öneme sahiptir. Söz konusu sözlüklerin manzum olarak kaleme alınmaları münasebeti ile ezberlenebilirlik oranın yüksek olması ve böylece zihinde kalıcılığının maksimum düzeyde tutulması da üzerinde durulması gereken bir başka konudur. Manzum sözlükler, genel olarak bir tasnife tâbi tutulduğunda onları Türkçe-Farsça, Türkçe-Arapça ve Türkçe-Arapça-Farsça olarak üç kısma ayırmak mümkündür. Biz bu çalışma çerçevesinde Michigan Üniversitesi Türkçe elyazmaları bölümü numara 414’te kayıtlı, Türkçe-Farsça bir manzum sözlük olan Nazm-ı Dilârâ isimli manzum sözlüğü inceleyeceğiz. H. 1231/M. 1815-1816’da Osman Şâkir tarafından kaleme alınan bu sözlük 605 beyit civarında bir hacme sahiptir. 1986 adet Farsça kelimenin karşılığının verildiği bu eser Türkçe- Farsça manzum sözlükler arasında şimdiye kadar neşri yapılıp bilim âlemine tanıtılmamış olmasından dolayı da ayrı bir öneme sahiptir.
I. ULUSLARARASI İSTANBUL DİL-KÜLTÜR VE TARİH KONGRESİ, 2018
CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE YAZILAN EDEBİYAT TARİHLERİNE DÂİR GENEL BİR DEĞERLEND... more CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE YAZILAN EDEBİYAT TARİHLERİNE DÂİR GENEL BİR DEĞERLENDİRME
Başkâtib-zâde Râgıb Bey Muhtasar Mecmû'ası CİLT II (Tıpkıbasım), 2020
Elinizde bulunan bu kitap, Kayserimizin önemli âilelerinden, soyları meşhûr Mesnevî şârihi Ankara... more Elinizde bulunan bu kitap, Kayserimizin önemli âilelerinden, soyları meşhûr Mesnevî şârihi Ankaravî İsmâil Rusûhî’ye dayanan Başkâtib-zâdeler âilesinden Râgıb Bey’in (1889-1950) derlediği dört mecmû’adan ikincisidir. 2010 yılında, Râgıb Bey’in muhterem oğullarından Ahmet Emin Güven Beyefendi’nin, başka kitaplarla beraber şahsıma teslim ettiği bu eser, birinci mecmû’anın muhtasarı, yani bir nevi özeti şeklindedir. Kayseri tarihi, kültürü ve edebiyatıyla ilgili kıymetli bilgilerin manzum-mensur karışık bir şekilde verildiğini söyleyebileceğimiz bu değerli eser, esâsen Klâsik Türk Edebiyatı geleneğinde örneklerini neredeyse hiç göremediğimiz “tezkirevî/ tezkire şeklinde mecmû’a” adını verebileceğimiz bir usûlde kaleme alınmıştır. Mecmû’anın telif süreciyle ilgili Ahmet Emin Güven, Kayseri’de Yazma Mecmû’alar isimli kitabında şu bilgileri vermiştir: “Mecmû’alarından ikincisini, liseyi bitirdiği zamanlarında “Usûl-i Kitâbet” öğrenmek maksadıyla, stajyer olarak devam ettiği merhum Ahmed Nazif Efendi’nin Mir’ât-ı Kayseriyye ve Meşâhir-i Kayseriyye adlı eserindeki Kayseri yöresel kültür değerlerinde vâki eksiklikleri tamamlamak kasdiyle meydana getirmiştir. Bilhassa biyografileri hakkında ulaş- tığı bilgileri, çoklarına kaynak vererek bir kısmını da kendi bilgisine dayanarak, bu mecmûada vermiştir.”1 25-26 Temmuz 2017’de İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede Ahmet Emin Güven’in aktarmış olduğu bilgiye göre de, Râgıb Bey, bu mecmû’ayı “Esâretten çıkıp memleketine döndükten sonra not etmiştir,” yani, askerliğinin son terhisinden (1942) vefâtına kadar (1950) geçen yıllarda ve özellikle vefâtına yakın süreçte derlemiştir. Babasından yâdigâr kalan mecmû’anın kendilerine geçiş hikâyesini sorduğumuzda Ahmet Emin Bey şu cevabı vermiştir: “Edebî yazılarda bunlar gereksiz şüphelerdir. Ben babamın oğluyum. Babamın evde kitapları, yazıları vardı. Kardeşlerim meraklı değildi, biri generallik yolunda, birisi hâriciyyeci... Bu benim zevkimdi. Bundan zevk aldığım için bunları ben aldım, hepsi bendedir. Dört kardeşten en büyükleri ortaokuldan sonra babamın hastalığı nedeniyle muhtelif işlerde çalışmaya başladı. Onun küçüğü Ahmet Emin (göbek adı: Yıldırım) Güven’dir. Lise hayatımda (Kayseri Lisesi) 1 GÜVEN, Ahmet Emin, Kayseri’de Yazma Mecmualar (ve muhtevalarından seçmeler), Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar VII, Erciyes Üniversitesi Yayınları No: 125, Kayseri 2001, XLII-XLV. s ix BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I eski yazıya edebiyat hocam İzzet Bey’in, hevesimin devamını ve öğrenebileceğimi söylemesi üzerine merak saldım. Üçüncü oğlu Tarık Celâl Güven’dir. Mülkiyyeyi bitirip hâriciyyeci olmuş- tur. Almanya’da ve birkaç devlette bu görevi îfâ etmiştir. Dördüncü, en küçük oğlu Said Nadir Güven’dir. Askerî okulları tercih etmiş, general rütbesinde görev yapmış ve tuğgeneralken emekli olmuştur.” Bu görüşme sırasında bu mecmû’anın birinci cildi ve Kayseri sofrasının2 /soy ağacının içerisinde bulunduğu bir müstakil cilt de Ahmet Emin Güven tarafından şahsıma teslim edilmiştir. Müstakil bir Kayseri mecmû’ası hüviyeti taşıyan eserin içerisinde, Kayserili ya da Kayseri’de yaşamış önemli şahsiyetlerin doğum/ölüm tarih ve bilgileri, unvân ve lâkapları, yaşadıkları dönem, meslekleri, hangi zümreye âit oldukları, akrabalık ilişkileri ve soy köklerine dâir şecereleri ile yine Kayserili şâirlerin ya da İstanbul’un hatırlı şâirlerinin seçme şiirleri gibi mühim olduğunu düşündüğümüz bilgiler yer almaktadır. Hazırlanan bu çalışma için, 2017 yılı Eylül ayında nezâretimizde tamamlanan yüksek lisans tezleri yeniden gözden geçirilmiş ve birleştirilmiştir.3 Bu kitap, Giriş, Râgıb Bey ve Mecmû’ası, Metin, Sözlük, Dizin, Bibliyografya, Tıpkıbasım ve Sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş bölümünde mecmû’anın tanımlarından ve Klâsik Türk Edebiyatı sahasında mecmû’alara dâir yapılan önemli çalışmalardan bahsedilmiş ve tasniflerine yer verilmiştir. Kullandığımız kay- naklardan yapılan alıntılar, “Bu kadar yıpratıcı bir ömrün müsaade ettiği zamanlarını da o, çok sevdiği ilim ve irfan yolunda ve Kayseri tarihi ve kültürü üzerinde çalışmalar yaparak geçirmiş ve çalışmalarını da üç ayrı mecmua ile bir dosya muhteviyatı oluşturacak kadar yazılı perakende evrakta toplamıştır.” örneğinde olduğu gibi, italik olarak verilmiş ve ayrıca bunlar dipnotlarla da desteklenmiştir. Kaynaklar gösterilirken, birkaç kez alıntı yapılacaksa eğer, ilmî usûle uyulmak sûretiyle, ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, daha sonrakilerde de kısaltılarak sadece yazarı, eser adı ve sayfa numarası verilmiştir. (ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar I, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994. Daha sonrakilerde, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, 20. s. örneğinde olduğu gibi.) Alıntı yapılan kaynak eserlerdeki yazım veya imlâya müdâhale edilmemiş, bunlar aynen aktarılmıştır. Birinci bölümde, Başkâtib-zâde Râgıb Bey’in hayatı, edebî şahsiyeti ve bilinen eserleri ile ilgili oğlu Ahmet Emin Güven’in Kayseri’de Yazma Mecmualar isimli çalışmasında verilen bil- giler aynen aktarılmıştır. Bu bilgilerden sonra, Râgıb Bey Muhtasar Mecmû’ası’nın nüsha tavsifi 2 3 x “Sofra” adlandırması Mehmet Çayırdağ’a âittir. ÇAYIRDAĞ, Mehmet, “Şeyh İbrahim Tennûrî’nin Evlâdına Ait Şecere (Sofra) Bulundu” Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Yay., Kayseri 2001, 271-272. s. GÖLLÜ, Şeyda, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (1a-88a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017, SÜYRÜĞE, Nur, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (88b-143a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017.
BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I yapılmış,“Muhtevâsı” başlığı altında, mensur ve manzum bölümlerle ilgili bilgiler verilmiştir. Bu kısımda ayrıca şiirleri bulunan şâirlerin ve şiirlerinin sayısı sıralanmaya, kullanılan vezinler ve nazım şekilleri, mecmû’ada adı geçen kaynak eserler ve mecmû’anın dil ve üslûp özellikleri ile ilgili bilgiler gösterilmeye çalışılmıştır. Mecmû’ada Râgıb Bey, noktalama işâreti olarak (.), (,), (. .), (...), (:), (;), (“ “), (?) ve (=) işâretlerini kullanmıştır. Metin yeni harflere aktarılırken oku- yuculara kolaylık sağlaması amacıyla, bunlara sadece æonya’dan, Nigde’ye, Yùsuf’dan, n’ola, nic’olur örneklerinde olduğu gibi özel isimlerden ve vokalin vokale vaslı durumundan sonra kesme işâreti (’) eklenmiştir. Yer yer Kayseri dil/ağız özelliklerini de gösteren Râgıb Bey’in dil ve imlâ özelliklerindeki tutumu “Dil ve Üslûp Özellikleri” başlığı altında, örneklerle gösterilmiştir. Bibliyografya kısmında; “GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994.” örneğinde olduğu gibi, soy isim, isim, eser adı/makale adı/tez adı, yayınevi/danışman, basıldığı yer, basıldığı tarih sıralaması dikkate alınmıştır. Tıpkıbasım bölümünde, metin fotoğraflarının üzerine okuyuculara kolaylık sağlaması bakı- mından varak numaraları ve satır numaraları eklenmiştir. Sonuç kısmında, yapılan çalışmalar, incelemeler ve Ahmet Emin Güven ile yapılan görüş- melerden elde edilen bilgiler özetlenmiştir. Ekler’de ise Râgıb Bey’in Ahmet Emin Güven’in arşivinden alınan fotoğrafları, Asrî Mezarlık’ta bulunan kabrinin fotoğrafları ve İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede çekilen fotoğraflar bulunmaktadır.
Başkâtib-zâde Râgıb Bey Muhtasar Mecmû'ası (İnceleme-Metin-Sözlük) 1. Cilt, 2020
Elinizde bulunan bu kitap, Kayserimizin önemli âilelerinden, soyları meşhûr Mesnevî şârihi Ankara... more Elinizde bulunan bu kitap, Kayserimizin önemli âilelerinden, soyları meşhûr Mesnevî şârihi Ankaravî İsmâil Rusûhî’ye dayanan Başkâtib-zâdeler âilesinden Râgıb Bey’in (1889-1950) derlediği dört mecmû’adan ikincisidir. 2010 yılında, Râgıb Bey’in muhterem oğullarından Ahmet Emin Güven Beyefendi’nin, başka kitaplarla beraber şahsıma teslim ettiği bu eser, birinci mecmû’anın muhtasarı, yani bir nevi özeti şeklindedir. Kayseri tarihi, kültürü ve edebiyatıyla ilgili kıymetli bilgilerin manzum-mensur karışık bir şekilde verildiğini söyleyebileceğimiz bu değerli eser, esâsen Klâsik Türk Edebiyatı geleneğinde örneklerini neredeyse hiç göremediğimiz “tezkirevî/ tezkire şeklinde mecmû’a” adını verebileceğimiz bir usûlde kaleme alınmıştır. Mecmû’anın telif süreciyle ilgili Ahmet Emin Güven, Kayseri’de Yazma Mecmû’alar isimli kitabında şu bilgileri vermiştir: “Mecmû’alarından ikincisini, liseyi bitirdiği zamanlarında “Usûl-i Kitâbet” öğrenmek maksadıyla, stajyer olarak devam ettiği merhum Ahmed Nazif Efendi’nin Mir’ât-ı Kayseriyye ve Meşâhir-i Kayseriyye adlı eserindeki Kayseri yöresel kültür değerlerinde vâki eksiklikleri tamamlamak kasdiyle meydana getirmiştir. Bilhassa biyografileri hakkında ulaş- tığı bilgileri, çoklarına kaynak vererek bir kısmını da kendi bilgisine dayanarak, bu mecmûada vermiştir.”1 25-26 Temmuz 2017’de İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede Ahmet Emin Güven’in aktarmış olduğu bilgiye göre de, Râgıb Bey, bu mecmû’ayı “Esâretten çıkıp memleketine döndükten sonra not etmiştir,” yani, askerliğinin son terhisinden (1942) vefâtına kadar (1950) geçen yıllarda ve özellikle vefâtına yakın süreçte derlemiştir. Babasından yâdigâr kalan mecmû’anın kendilerine geçiş hikâyesini sorduğumuzda Ahmet Emin Bey şu cevabı vermiştir: “Edebî yazılarda bunlar gereksiz şüphelerdir. Ben babamın oğluyum. Babamın evde kitapları, yazıları vardı. Kardeşlerim meraklı değildi, biri generallik yolunda, birisi hâriciyyeci... Bu benim zevkimdi. Bundan zevk aldığım için bunları ben aldım, hepsi bendedir. Dört kardeşten en büyükleri ortaokuldan sonra babamın hastalığı nedeniyle muhtelif işlerde çalışmaya başladı. Onun küçüğü Ahmet Emin (göbek adı: Yıldırım) Güven’dir. Lise hayatımda (Kayseri Lisesi) 1 GÜVEN, Ahmet Emin, Kayseri’de Yazma Mecmualar (ve muhtevalarından seçmeler), Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar VII, Erciyes Üniversitesi Yayınları No: 125, Kayseri 2001, XLII-XLV. s ix BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I eski yazıya edebiyat hocam İzzet Bey’in, hevesimin devamını ve öğrenebileceğimi söylemesi üzerine merak saldım. Üçüncü oğlu Tarık Celâl Güven’dir. Mülkiyyeyi bitirip hâriciyyeci olmuş- tur. Almanya’da ve birkaç devlette bu görevi îfâ etmiştir. Dördüncü, en küçük oğlu Said Nadir Güven’dir. Askerî okulları tercih etmiş, general rütbesinde görev yapmış ve tuğgeneralken emekli olmuştur.” Bu görüşme sırasında bu mecmû’anın birinci cildi ve Kayseri sofrasının2 /soy ağacının içerisinde bulunduğu bir müstakil cilt de Ahmet Emin Güven tarafından şahsıma teslim edilmiştir. Müstakil bir Kayseri mecmû’ası hüviyeti taşıyan eserin içerisinde, Kayserili ya da Kayseri’de yaşamış önemli şahsiyetlerin doğum/ölüm tarih ve bilgileri, unvân ve lâkapları, yaşadıkları dönem, meslekleri, hangi zümreye âit oldukları, akrabalık ilişkileri ve soy köklerine dâir şecereleri ile yine Kayserili şâirlerin ya da İstanbul’un hatırlı şâirlerinin seçme şiirleri gibi mühim olduğunu düşündüğümüz bilgiler yer almaktadır. Hazırlanan bu çalışma için, 2017 yılı Eylül ayında nezâretimizde tamamlanan yüksek lisans tezleri yeniden gözden geçirilmiş ve birleştirilmiştir.3 Bu kitap, Giriş, Râgıb Bey ve Mecmû’ası, Metin, Sözlük, Dizin, Bibliyografya, Tıpkıbasım ve Sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş bölümünde mecmû’anın tanımlarından ve Klâsik Türk Edebiyatı sahasında mecmû’alara dâir yapılan önemli çalışmalardan bahsedilmiş ve tasniflerine yer verilmiştir. Kullandığımız kay- naklardan yapılan alıntılar, “Bu kadar yıpratıcı bir ömrün müsaade ettiği zamanlarını da o, çok sevdiği ilim ve irfan yolunda ve Kayseri tarihi ve kültürü üzerinde çalışmalar yaparak geçirmiş ve çalışmalarını da üç ayrı mecmua ile bir dosya muhteviyatı oluşturacak kadar yazılı perakende evrakta toplamıştır.” örneğinde olduğu gibi, italik olarak verilmiş ve ayrıca bunlar dipnotlarla da desteklenmiştir. Kaynaklar gösterilirken, birkaç kez alıntı yapılacaksa eğer, ilmî usûle uyulmak sûretiyle, ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, daha sonrakilerde de kısaltılarak sadece yazarı, eser adı ve sayfa numarası verilmiştir. (ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar I, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994. Daha sonrakilerde, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, 20. s. örneğinde olduğu gibi.) Alıntı yapılan kaynak eserlerdeki yazım veya imlâya müdâhale edilmemiş, bunlar aynen aktarılmıştır. Birinci bölümde, Başkâtib-zâde Râgıb Bey’in hayatı, edebî şahsiyeti ve bilinen eserleri ile ilgili oğlu Ahmet Emin Güven’in Kayseri’de Yazma Mecmualar isimli çalışmasında verilen bil- giler aynen aktarılmıştır. Bu bilgilerden sonra, Râgıb Bey Muhtasar Mecmû’ası’nın nüsha tavsifi 2 3 x “Sofra” adlandırması Mehmet Çayırdağ’a âittir. ÇAYIRDAĞ, Mehmet, “Şeyh İbrahim Tennûrî’nin Evlâdına Ait Şecere (Sofra) Bulundu” Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Yay., Kayseri 2001, 271-272. s. GÖLLÜ, Şeyda, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (1a-88a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017, SÜYRÜĞE, Nur, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (88b-143a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017.
BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I yapılmış,“Muhtevâsı” başlığı altında, mensur ve manzum bölümlerle ilgili bilgiler verilmiştir. Bu kısımda ayrıca şiirleri bulunan şâirlerin ve şiirlerinin sayısı sıralanmaya, kullanılan vezinler ve nazım şekilleri, mecmû’ada adı geçen kaynak eserler ve mecmû’anın dil ve üslûp özellikleri ile ilgili bilgiler gösterilmeye çalışılmıştır. Mecmû’ada Râgıb Bey, noktalama işâreti olarak (.), (,), (. .), (...), (:), (;), (“ “), (?) ve (=) işâretlerini kullanmıştır. Metin yeni harflere aktarılırken oku- yuculara kolaylık sağlaması amacıyla, bunlara sadece æonya’dan, Nigde’ye, Yùsuf’dan, n’ola, nic’olur örneklerinde olduğu gibi özel isimlerden ve vokalin vokale vaslı durumundan sonra kesme işâreti (’) eklenmiştir. Yer yer Kayseri dil/ağız özelliklerini de gösteren Râgıb Bey’in dil ve imlâ özelliklerindeki tutumu “Dil ve Üslûp Özellikleri” başlığı altında, örneklerle gösterilmiştir. Bibliyografya kısmında; “GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994.” örneğinde olduğu gibi, soy isim, isim, eser adı/makale adı/tez adı, yayınevi/danışman, basıldığı yer, basıldığı tarih sıralaması dikkate alınmıştır. Tıpkıbasım bölümünde, metin fotoğraflarının üzerine okuyuculara kolaylık sağlaması bakı- mından varak numaraları ve satır numaraları eklenmiştir. Sonuç kısmında, yapılan çalışmalar, incelemeler ve Ahmet Emin Güven ile yapılan görüş- melerden elde edilen bilgiler özetlenmiştir. Ekler’de ise Râgıb Bey’in Ahmet Emin Güven’in arşivinden alınan fotoğrafları, Asrî Mezarlık’ta bulunan kabrinin fotoğrafları ve İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede çekilen fotoğraflar bulunmaktadır.
Divan of Saîd Paşa from Diyarbakır is a printed divan that is printed in 1288 (1871) -when the ... more Divan of Saîd Paşa from Diyarbakır is a printed divan that is printed in 1288 (1871) -when the poet was alive- in Diyarbakır City Printing House and has 56 sheets not reorganized. Printed divan that will be studied is the copy registered in Turkic Studies Institute in Number: 1957/255. His other divan that he wrote ten years later than this by his manuscript is in Fatih Millet Library in Ali Emiri Bookcase in number AEmnz210. This manuscript divan is 27 sheets. Divan of Saîd Paşa comprises of 1387 couplets. Saîd Paşa termed his manuscript divan as “Dîvânçe -yi Eş‘âr” because of its volume. Though after this divançe he increased the volume of thzel, e work by writing poems like gazal, muhammes, müseddes, mu‘aşşer, tercî‘-i bend. Thus he changed his divançe as divan. The divan has been studied by Kenan Erdoğan in Manisa, 2004.
Uploads
Papers by Atabey Kılıç
Klâsik Türk edebiyatı metinleri eski kültürümüz üzerine bilgi toplanabilecek en kıymetli ürünlerdendir. Bu metinler yıllardır akademisyenler tarafından Türk edebiyatı, felsefesi, sosyal hayatı ve kültürü gibi birçok yönden incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Bu metinler üzerine yapılan akademik çalışmalar çoğunlukla makale ya da sempozyumlarda sunulan bildiriler şeklindedir. Bize göre bu çalışmalar bu hâlleriyle çok az insana ulaşmakta ve okuyucu kitleleri sınırlı kalmaktadır. Tabiî ki internet üzerinden bu çalışmalara rahatlıkla ulaşılmaktadır, ancak iki kapak arasına girmeyen metinlerden yeterince istifade edilemediği de bir gerçektir. Bu çalışmaların bir kitap bünyesinde birleştirilmeleri çalışmalara topluca ulaşım açısından önemlidir.
Elinizde bulunan bu çalışma 4-6 Mayıs 2018 tarihlerinde Şanlıurfa’da düzenlenen 2. GAP Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Kongresi ile 2. Uluslararası Mevlana İlahiyat ve Felsefe Kongresi’nde sunulan dört bildiri ve gazel şerhi ile ilgili olarak kaleme alınan bir yazıdan meydana gelmektedir. Kitap, beş bölümden oluşmakta ve bu bölümlerde mecmûa tasnifi, gazel şerhi, küçürek hikâye türü, Mesnevî şerhi sözlüğü ve münşe’ât mecmûaları üzerinde durulmaktadır.
Her biri bir bilimsel dergide makale olabilecek nitelikte olan bu çalışmaların iki kapak arasında toplanmasında amaç, hem bu çalışmalara toplu hâlde ulaşılabilmesini sağlamak hem de Erciyes Üniversitesi Eski Türk Edebiyatı alanı doktora öğrencileri için güzel bir hatırayı kalıcı ve hatırlanır hâle getirebilmektir.
Gerek sempozyuma katılım hususundaki teşvikleri ve gerekse bu kitabın oluşmasındaki rehberliği için kıymetli hocamız Prof. Dr. Atabey KILIÇ’a teşekkürlerimizi arz eder ve çalışmamızın Türk edebiyatı alanında araştırma yapan ilim câmiasına hayırlar getirmesini temenni ederiz.
Yayınlayanlar Adına
Mustafa ALKAN
Kasım-2018 Afyonkarahisar
Biz bu çalışma çerçevesinde Michigan Üniversitesi Türkçe elyazmaları bölümü numara 414’te kayıtlı, Türkçe-Farsça bir manzum sözlük olan Nazm-ı Dilârâ isimli manzum sözlüğü inceleyeceğiz. H. 1231/M. 1815-1816’da Osman Şâkir tarafından kaleme alınan bu sözlük 605 beyit civarında bir hacme sahiptir. 1986 adet Farsça kelimenin karşılığının verildiği bu eser Türkçe- Farsça manzum sözlükler arasında şimdiye kadar neşri yapılıp bilim âlemine tanıtılmamış olmasından dolayı da ayrı bir öneme sahiptir.
Mecmû’anın telif süreciyle ilgili Ahmet Emin Güven, Kayseri’de Yazma Mecmû’alar isimli kitabında şu bilgileri vermiştir: “Mecmû’alarından ikincisini, liseyi bitirdiği zamanlarında “Usûl-i Kitâbet” öğrenmek maksadıyla, stajyer olarak devam ettiği merhum Ahmed Nazif Efendi’nin Mir’ât-ı Kayseriyye ve Meşâhir-i Kayseriyye adlı eserindeki Kayseri yöresel kültür değerlerinde vâki eksiklikleri tamamlamak kasdiyle meydana getirmiştir. Bilhassa biyografileri hakkında ulaş- tığı bilgileri, çoklarına kaynak vererek bir kısmını da kendi bilgisine dayanarak, bu mecmûada vermiştir.”1 25-26 Temmuz 2017’de İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede Ahmet Emin Güven’in aktarmış olduğu bilgiye göre de, Râgıb Bey, bu mecmû’ayı “Esâretten çıkıp memleketine döndükten sonra not etmiştir,” yani, askerliğinin son terhisinden (1942) vefâtına kadar (1950) geçen yıllarda ve özellikle vefâtına yakın süreçte derlemiştir. Babasından yâdigâr kalan mecmû’anın kendilerine geçiş hikâyesini sorduğumuzda Ahmet Emin Bey şu cevabı vermiştir: “Edebî yazılarda bunlar gereksiz şüphelerdir. Ben babamın oğluyum. Babamın evde kitapları, yazıları vardı. Kardeşlerim meraklı değildi, biri generallik yolunda, birisi hâriciyyeci... Bu benim zevkimdi. Bundan zevk aldığım için bunları ben aldım, hepsi bendedir. Dört kardeşten en büyükleri ortaokuldan sonra babamın hastalığı nedeniyle muhtelif işlerde çalışmaya başladı. Onun küçüğü Ahmet Emin (göbek adı: Yıldırım) Güven’dir. Lise hayatımda (Kayseri Lisesi)
1
GÜVEN, Ahmet Emin, Kayseri’de Yazma Mecmualar (ve muhtevalarından seçmeler), Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar VII, Erciyes Üniversitesi Yayınları No: 125, Kayseri 2001, XLII-XLV. s
ix
BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I
eski yazıya edebiyat hocam İzzet Bey’in, hevesimin devamını ve öğrenebileceğimi söylemesi üzerine merak saldım. Üçüncü oğlu Tarık Celâl Güven’dir. Mülkiyyeyi bitirip hâriciyyeci olmuş- tur. Almanya’da ve birkaç devlette bu görevi îfâ etmiştir. Dördüncü, en küçük oğlu Said Nadir Güven’dir. Askerî okulları tercih etmiş, general rütbesinde görev yapmış ve tuğgeneralken emekli olmuştur.” Bu görüşme sırasında bu mecmû’anın birinci cildi ve Kayseri sofrasının2 /soy ağacının içerisinde bulunduğu bir müstakil cilt de Ahmet Emin Güven tarafından şahsıma teslim edilmiştir.
Müstakil bir Kayseri mecmû’ası hüviyeti taşıyan eserin içerisinde, Kayserili ya da Kayseri’de yaşamış önemli şahsiyetlerin doğum/ölüm tarih ve bilgileri, unvân ve lâkapları, yaşadıkları dönem, meslekleri, hangi zümreye âit oldukları, akrabalık ilişkileri ve soy köklerine dâir şecereleri ile yine Kayserili şâirlerin ya da İstanbul’un hatırlı şâirlerinin seçme şiirleri gibi mühim olduğunu düşündüğümüz bilgiler yer almaktadır.
Hazırlanan bu çalışma için, 2017 yılı Eylül ayında nezâretimizde tamamlanan yüksek lisans tezleri yeniden gözden geçirilmiş ve birleştirilmiştir.3 Bu kitap, Giriş, Râgıb Bey ve Mecmû’ası, Metin, Sözlük, Dizin, Bibliyografya, Tıpkıbasım ve Sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş bölümünde mecmû’anın tanımlarından ve Klâsik Türk Edebiyatı sahasında mecmû’alara dâir yapılan önemli çalışmalardan bahsedilmiş ve tasniflerine yer verilmiştir. Kullandığımız kay- naklardan yapılan alıntılar, “Bu kadar yıpratıcı bir ömrün müsaade ettiği zamanlarını da o, çok sevdiği ilim ve irfan yolunda ve Kayseri tarihi ve kültürü üzerinde çalışmalar yaparak geçirmiş ve çalışmalarını da üç ayrı mecmua ile bir dosya muhteviyatı oluşturacak kadar yazılı perakende evrakta toplamıştır.” örneğinde olduğu gibi, italik olarak verilmiş ve ayrıca bunlar dipnotlarla da desteklenmiştir. Kaynaklar gösterilirken, birkaç kez alıntı yapılacaksa eğer, ilmî usûle uyulmak sûretiyle, ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, daha sonrakilerde de kısaltılarak sadece yazarı, eser adı ve sayfa numarası verilmiştir. (ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar I, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994. Daha sonrakilerde, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, 20. s. örneğinde olduğu gibi.) Alıntı yapılan kaynak eserlerdeki yazım veya imlâya müdâhale edilmemiş, bunlar aynen aktarılmıştır.
Birinci bölümde, Başkâtib-zâde Râgıb Bey’in hayatı, edebî şahsiyeti ve bilinen eserleri ile ilgili oğlu Ahmet Emin Güven’in Kayseri’de Yazma Mecmualar isimli çalışmasında verilen bil- giler aynen aktarılmıştır. Bu bilgilerden sonra, Râgıb Bey Muhtasar Mecmû’ası’nın nüsha tavsifi
2
3
x
“Sofra” adlandırması Mehmet Çayırdağ’a âittir. ÇAYIRDAĞ, Mehmet, “Şeyh İbrahim Tennûrî’nin Evlâdına Ait Şecere (Sofra) Bulundu” Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Yay., Kayseri 2001, 271-272. s.
GÖLLÜ, Şeyda, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (1a-88a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017,
SÜYRÜĞE, Nur, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (88b-143a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017.
BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I
yapılmış,“Muhtevâsı” başlığı altında, mensur ve manzum bölümlerle ilgili bilgiler verilmiştir. Bu kısımda ayrıca şiirleri bulunan şâirlerin ve şiirlerinin sayısı sıralanmaya, kullanılan vezinler ve nazım şekilleri, mecmû’ada adı geçen kaynak eserler ve mecmû’anın dil ve üslûp özellikleri ile ilgili bilgiler gösterilmeye çalışılmıştır. Mecmû’ada Râgıb Bey, noktalama işâreti olarak (.), (,), (. .), (...), (:), (;), (“ “), (?) ve (=) işâretlerini kullanmıştır. Metin yeni harflere aktarılırken oku- yuculara kolaylık sağlaması amacıyla, bunlara sadece æonya’dan, Nigde’ye, Yùsuf’dan, n’ola, nic’olur örneklerinde olduğu gibi özel isimlerden ve vokalin vokale vaslı durumundan sonra kesme işâreti (’) eklenmiştir. Yer yer Kayseri dil/ağız özelliklerini de gösteren Râgıb Bey’in dil ve imlâ özelliklerindeki tutumu “Dil ve Üslûp Özellikleri” başlığı altında, örneklerle gösterilmiştir.
Bibliyografya kısmında; “GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994.” örneğinde olduğu gibi, soy isim, isim, eser adı/makale adı/tez adı, yayınevi/danışman, basıldığı yer, basıldığı tarih sıralaması dikkate alınmıştır.
Tıpkıbasım bölümünde, metin fotoğraflarının üzerine okuyuculara kolaylık sağlaması bakı- mından varak numaraları ve satır numaraları eklenmiştir.
Sonuç kısmında, yapılan çalışmalar, incelemeler ve Ahmet Emin Güven ile yapılan görüş- melerden elde edilen bilgiler özetlenmiştir. Ekler’de ise Râgıb Bey’in Ahmet Emin Güven’in arşivinden alınan fotoğrafları, Asrî Mezarlık’ta bulunan kabrinin fotoğrafları ve İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede çekilen fotoğraflar bulunmaktadır.
Mecmû’anın telif süreciyle ilgili Ahmet Emin Güven, Kayseri’de Yazma Mecmû’alar isimli kitabında şu bilgileri vermiştir: “Mecmû’alarından ikincisini, liseyi bitirdiği zamanlarında “Usûl-i Kitâbet” öğrenmek maksadıyla, stajyer olarak devam ettiği merhum Ahmed Nazif Efendi’nin Mir’ât-ı Kayseriyye ve Meşâhir-i Kayseriyye adlı eserindeki Kayseri yöresel kültür değerlerinde vâki eksiklikleri tamamlamak kasdiyle meydana getirmiştir. Bilhassa biyografileri hakkında ulaş- tığı bilgileri, çoklarına kaynak vererek bir kısmını da kendi bilgisine dayanarak, bu mecmûada vermiştir.”1 25-26 Temmuz 2017’de İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede Ahmet Emin Güven’in aktarmış olduğu bilgiye göre de, Râgıb Bey, bu mecmû’ayı “Esâretten çıkıp memleketine döndükten sonra not etmiştir,” yani, askerliğinin son terhisinden (1942) vefâtına kadar (1950) geçen yıllarda ve özellikle vefâtına yakın süreçte derlemiştir. Babasından yâdigâr kalan mecmû’anın kendilerine geçiş hikâyesini sorduğumuzda Ahmet Emin Bey şu cevabı vermiştir: “Edebî yazılarda bunlar gereksiz şüphelerdir. Ben babamın oğluyum. Babamın evde kitapları, yazıları vardı. Kardeşlerim meraklı değildi, biri generallik yolunda, birisi hâriciyyeci... Bu benim zevkimdi. Bundan zevk aldığım için bunları ben aldım, hepsi bendedir. Dört kardeşten en büyükleri ortaokuldan sonra babamın hastalığı nedeniyle muhtelif işlerde çalışmaya başladı. Onun küçüğü Ahmet Emin (göbek adı: Yıldırım) Güven’dir. Lise hayatımda (Kayseri Lisesi)
1
GÜVEN, Ahmet Emin, Kayseri’de Yazma Mecmualar (ve muhtevalarından seçmeler), Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar VII, Erciyes Üniversitesi Yayınları No: 125, Kayseri 2001, XLII-XLV. s
ix
BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I
eski yazıya edebiyat hocam İzzet Bey’in, hevesimin devamını ve öğrenebileceğimi söylemesi üzerine merak saldım. Üçüncü oğlu Tarık Celâl Güven’dir. Mülkiyyeyi bitirip hâriciyyeci olmuş- tur. Almanya’da ve birkaç devlette bu görevi îfâ etmiştir. Dördüncü, en küçük oğlu Said Nadir Güven’dir. Askerî okulları tercih etmiş, general rütbesinde görev yapmış ve tuğgeneralken emekli olmuştur.” Bu görüşme sırasında bu mecmû’anın birinci cildi ve Kayseri sofrasının2 /soy ağacının içerisinde bulunduğu bir müstakil cilt de Ahmet Emin Güven tarafından şahsıma teslim edilmiştir.
Müstakil bir Kayseri mecmû’ası hüviyeti taşıyan eserin içerisinde, Kayserili ya da Kayseri’de yaşamış önemli şahsiyetlerin doğum/ölüm tarih ve bilgileri, unvân ve lâkapları, yaşadıkları dönem, meslekleri, hangi zümreye âit oldukları, akrabalık ilişkileri ve soy köklerine dâir şecereleri ile yine Kayserili şâirlerin ya da İstanbul’un hatırlı şâirlerinin seçme şiirleri gibi mühim olduğunu düşündüğümüz bilgiler yer almaktadır.
Hazırlanan bu çalışma için, 2017 yılı Eylül ayında nezâretimizde tamamlanan yüksek lisans tezleri yeniden gözden geçirilmiş ve birleştirilmiştir.3 Bu kitap, Giriş, Râgıb Bey ve Mecmû’ası, Metin, Sözlük, Dizin, Bibliyografya, Tıpkıbasım ve Sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş bölümünde mecmû’anın tanımlarından ve Klâsik Türk Edebiyatı sahasında mecmû’alara dâir yapılan önemli çalışmalardan bahsedilmiş ve tasniflerine yer verilmiştir. Kullandığımız kay- naklardan yapılan alıntılar, “Bu kadar yıpratıcı bir ömrün müsaade ettiği zamanlarını da o, çok sevdiği ilim ve irfan yolunda ve Kayseri tarihi ve kültürü üzerinde çalışmalar yaparak geçirmiş ve çalışmalarını da üç ayrı mecmua ile bir dosya muhteviyatı oluşturacak kadar yazılı perakende evrakta toplamıştır.” örneğinde olduğu gibi, italik olarak verilmiş ve ayrıca bunlar dipnotlarla da desteklenmiştir. Kaynaklar gösterilirken, birkaç kez alıntı yapılacaksa eğer, ilmî usûle uyulmak sûretiyle, ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, daha sonrakilerde de kısaltılarak sadece yazarı, eser adı ve sayfa numarası verilmiştir. (ilk kez geçtiğinde eserin tam künyesi, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Kayseri Yakın Tarihinden Kültürel Araştırmalar I, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994. Daha sonrakilerde, GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, 20. s. örneğinde olduğu gibi.) Alıntı yapılan kaynak eserlerdeki yazım veya imlâya müdâhale edilmemiş, bunlar aynen aktarılmıştır.
Birinci bölümde, Başkâtib-zâde Râgıb Bey’in hayatı, edebî şahsiyeti ve bilinen eserleri ile ilgili oğlu Ahmet Emin Güven’in Kayseri’de Yazma Mecmualar isimli çalışmasında verilen bil- giler aynen aktarılmıştır. Bu bilgilerden sonra, Râgıb Bey Muhtasar Mecmû’ası’nın nüsha tavsifi
2
3
x
“Sofra” adlandırması Mehmet Çayırdağ’a âittir. ÇAYIRDAĞ, Mehmet, “Şeyh İbrahim Tennûrî’nin Evlâdına Ait Şecere (Sofra) Bulundu” Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Yay., Kayseri 2001, 271-272. s.
GÖLLÜ, Şeyda, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (1a-88a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017,
SÜYRÜĞE, Nur, Ahmet Emin Güven Husûsî Kütüphânesi’nde Bulunan Râgıb Bey Mecmû’ası (88b-143a), Yüksek Lisans Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Atabey Kılıç) Erciyes Üniversitesi, Kayseri 2017.
BAŞKÂTIB-ZÂDE RÂGIB BEY MUHTASAR MECMÛ’ASI - CILT I
yapılmış,“Muhtevâsı” başlığı altında, mensur ve manzum bölümlerle ilgili bilgiler verilmiştir. Bu kısımda ayrıca şiirleri bulunan şâirlerin ve şiirlerinin sayısı sıralanmaya, kullanılan vezinler ve nazım şekilleri, mecmû’ada adı geçen kaynak eserler ve mecmû’anın dil ve üslûp özellikleri ile ilgili bilgiler gösterilmeye çalışılmıştır. Mecmû’ada Râgıb Bey, noktalama işâreti olarak (.), (,), (. .), (...), (:), (;), (“ “), (?) ve (=) işâretlerini kullanmıştır. Metin yeni harflere aktarılırken oku- yuculara kolaylık sağlaması amacıyla, bunlara sadece æonya’dan, Nigde’ye, Yùsuf’dan, n’ola, nic’olur örneklerinde olduğu gibi özel isimlerden ve vokalin vokale vaslı durumundan sonra kesme işâreti (’) eklenmiştir. Yer yer Kayseri dil/ağız özelliklerini de gösteren Râgıb Bey’in dil ve imlâ özelliklerindeki tutumu “Dil ve Üslûp Özellikleri” başlığı altında, örneklerle gösterilmiştir.
Bibliyografya kısmında; “GÜVEN, Ahmet Emin, Zıllî Zâde Hacı Emin Efendi, Erciyes Üniversitesi, Yay., Kayseri 1994.” örneğinde olduğu gibi, soy isim, isim, eser adı/makale adı/tez adı, yayınevi/danışman, basıldığı yer, basıldığı tarih sıralaması dikkate alınmıştır.
Tıpkıbasım bölümünde, metin fotoğraflarının üzerine okuyuculara kolaylık sağlaması bakı- mından varak numaraları ve satır numaraları eklenmiştir.
Sonuç kısmında, yapılan çalışmalar, incelemeler ve Ahmet Emin Güven ile yapılan görüş- melerden elde edilen bilgiler özetlenmiştir. Ekler’de ise Râgıb Bey’in Ahmet Emin Güven’in arşivinden alınan fotoğrafları, Asrî Mezarlık’ta bulunan kabrinin fotoğrafları ve İzmir Bozyaka’da gerçekleştirdiğimiz görüşmede çekilen fotoğraflar bulunmaktadır.
Library in Ali Emiri Bookcase in number AEmnz210. This manuscript divan is 27 sheets. Divan of Saîd Paşa comprises of 1387 couplets. Saîd Paşa termed his manuscript divan as “Dîvânçe -yi Eş‘âr” because of its volume. Though after this divançe he increased the volume of thzel, e work by writing poems like gazal, muhammes, müseddes, mu‘aşşer, tercî‘-i bend. Thus he changed his divançe as divan. The divan has been studied by Kenan Erdoğan in Manisa, 2004.