Evliya Çelebi'nin Osmanlı Coğrafyasındaki Medreselerle İlgili İzlenimleri Evliya Çelebi's Impressions about Madrassas in the Ottoman Geography, 2024
Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Veri Toplanması Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Araştırma-Veri Analizi-Do... more Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Veri Toplanması Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Araştırma-Veri Analizi-Doğrulama Yazar-1 (%60)-Yazar-2 (%40) Makalenin Yazımı Yazar-1 (%60)-Yazar-2 (%40) Metnin Tashihi ve Geliştirilmesi Yazar-1 (%60)-Yazar-2 (%40) Değerlendirme: Bu makalenin ön incelemesi iki iç hakem (editörler-yayın kurulu üyeleri) içerik incelemesi ise iki dış hakem tarafından çift taraflı kör hakemlik modeliyle incelendi. Benzerlik taraması yapılarak (Turnitin) intihal içermediği teyit edildi. Etik Beyan: Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî e... more İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi'ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi'nin yeni kurulmuş ve aday din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi'nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi'ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz ataması yapılmamış aday Kur'an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş, verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi'ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir.
Diyanet Akademisi ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet A... more Diyanet Akademisi ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi’ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi’nin yeni kurulmuş ve aday din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi’nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi’ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz ataması yapılmamış aday Kur’an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş, verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi’ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir.
mevzu sosyal bilimler dergisi |journal of social sciences, 2024
Öz
İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri
Diyanet Akademisi meslek... more Öz İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi’ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi’nin yeni kurulmuş ve aday din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi’nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi’ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz ataması yapılmamış aday Kur’an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş, verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi’ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi, Diyanet Akademisi, Aday Kur’an Kursu Öğreticileri, Hafızlık Eğitimi, 4-6 Yaş Eğitimi Abstract The views and experiences of candidate Qur'an course instructors who graduated from the first semester of the Religious Academy regarding the vocational education program they studied and the employment policy after graduation constitute the subject of this study. In this study, it is aimed to re- mevzu, sy. 11 (Mart 2024) | Kasım KOCAMAN – Mehmet KOYUNCU veal and evaluate the views and experiences of the first semester graduates of the first semester candidate Qur'an course instructors regarding the Religious Academy. When the literature was examined, no academic study on the subject was found. In this respect, the research is a pioneering study in the field due to the fact that the Religious Academy has recently been established and has given its first graduates from the candidate religious instructor vocational training program. Therefore, it is important both in terms of being a pioneer in academic studies and contributing to the update studies of the Religious Academy regarding the efficiency and quality of the aforementioned training program. The study was conducted with a phenomenological design, which is a qualitative research design in which participants express their views and experiences about a phenomenon in their own words. The study group consists of candidate Qur'an course instructors who have successfully completed the Religious Academy and have not yet been appointed (waiting for appointment). Data were collected through interview technique and semistructured interview form. The questions in the interview form were directed to the participants and the answers were recorded on these forms. In data analysis, content analysis technique was used because it allows the collected data to be processed in more detail and to obtain meanings appropriate to the essence of the research. As a result of the research, it was determined that the candidate Qur'an course instructors who graduated from the first semester had a generally positive opinion about the vocational training program and the Religious Academy, and that they had the opinion and expectation that the training program should be updated in order to eliminate deficiencies and provide improvements. Key Words: Religious Education, Religious Academy, Candidate Qur'an Course Instructors, Hifz Education, 4-6 Age Education
As the spelling is stereotyped in the texts written in Arabic script, the development of some wor... more As the spelling is stereotyped in the texts written in Arabic script, the development of some words and suffixes cannot be traced. It is an important matter for researchers of old Turkish Literature how to convert suffixes whose vowel is not displayed with letters or vowel marks in Ottoman Turkish period from Arabic script into Latin. In the present study, it is tried to be explained how to read those suffixes through the rational data gathered from the texts with vowel markers and with transcription.
The journal of academic social science studies, 2014
Allah-insan ilişkisi diyebileceğimiz dinin, eğitim ve öğretim faaliyetlerine konu olması din eğit... more Allah-insan ilişkisi diyebileceğimiz dinin, eğitim ve öğretim faaliyetlerine konu olması din eğitimini ifade etmektedir. Dinin ilk eğitimcileri peygamberler olmuşlardır. Tarih boyunca onların misyonlarını yürütenler de din adamları olagelmiştir. Onlar aynı zamanda din eğitiminin kaynağı ve yönlendiricisi olmuşlardır. Dinlerin varlıklarını sürdürebilmeleri için din adamlarına ihtiyaç duymaları sosyolojik bir gerçekliktir. Kur'an sisteminde anahtar ifadelerinden biri "dünya hayatı" kavramıdır. Bağlamındaki ifadeleri de dikkate aldığımızda "dünya hayatı", sonuç itibariyle insanı çevreleyen maddi ve manevi dini, siyasi, ekonomik, psikolojik, sosyal ve düşünsel âlemin tamamıdır. Bu bağlamda eğitim çalışmalarında, insanların çevresindeki bütün eşya ve olaylara karşı ilişkilerinin temelini teşkil eden tavır, kanaat, inanç, tutum ve davranışların hangi şartlar altında oluştuğunun anlaşılması gerekir. Dinimizin temel kaynağı olan Kur'an, İslami anlamda eğitim ve öğretimin h2areket noktasını oluşturur. Kur'an'ın anlaşılmasında dikkate alınması gereken ifadelerin genel anlamıdır. Bu bağlamda Kur'an'da Yahudi ve Hıristiyan din adamlarının dünya hayatına karşı nasıl bir tutum içerisinde olduklarını, bunun nasıl değiştiğini ve ne gibi sonuçlar doğurduğunu açıklamaya ve anlamaya çalışmak, Müslüman din adamlarının dünya hayatına karşı nasıl bir tavır içerisinde olmaları noktasında önemli mesajlar vermektedir. Yahudi din adamları, dünyevileşerek dini öğretileri ve manevi değerleri istismar edip, kutsal metinleri değiştirerek dini, siyasi, ekonomik ve sosyal güce sahip olma peşinde olmuşlardır. Dini otoritelerini ve sosyoekonomik temelli statülerini kaybetmemek için gönderilen peygamberlerle mücadele ederek dini hakikatlerin tebliğinde, eğitim ve öğretiminde en büyük engeli oluşturmuşlardır. Kasım KOCAMAN Allah'ın belirlemesi olmadan, Hıristiyan din adamları tarafından oluşturulan dünyadan tamamen elini eteğini çekme anlamına gelen, hem rahip yetiştirme hem de ruhbanca bir toplum yaratma projesi görünümü veren ruhbanlık anlayışı bir dinde olmaması gereken aşırılıkları doğurmuştur. Yüce Allah, Kur'an'da bu gerçeğe dikkat çekerek müminleri, din âlimlerini ve dolayısıyla din eğitimcilerini uyarmaktadır.
mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzer... more mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzerinde durulmaya çalışılmış ve bu konuda bir farkındalık oluşturulmak istenmiştir.
Social sciences studies journal (sssjournal), 2021
Tüm dünyada görsel ve işitsel teknolojilerin gelişerek artması hayatın her alanında hızlı bir dij... more Tüm dünyada görsel ve işitsel teknolojilerin gelişerek artması hayatın her alanında hızlı bir dijital dönüşümü beraberinde getirmiştir. Din olgusu da bu dönüşümden etkilenmiş ve son zamanlarda dijitalleşen din kavramı üzerine çalışmalar devam etmektedir. Din olgusunun dijitalleşmesi üzerine tartışmalar devam ederken Covid-19 salgını ile bu süreç yepyeni bir boyut kazanmıştır. Türkiye'de toplumu din konusundan aydınlatma misyonuna sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı salgın döneminde din hizmetlerini dijital mecralardan insanlara ulaştırma çalışmalarına hız vermiştir. Yaygın din eğitimi faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için uzaktan eğitim uygulamalarına başlayarak bu konuda çalışmalarını sürdürmüştür. Covid 19 salgını ile hız kazanan hatta başlıca eğitim sistemi haline gelen uzaktan din eğitimi üzerine yok denilecek kadar az sayıda akademik çalışmanın olduğu tespit edilmiştir. Bu konudaki boşluğu gidermek ve alana katkı sağlamak amacı ile yapılan bu çalışmada Covid-19 salgının etkisiyle eğitim alanında yaşanan dijital dönüşüm ve gelişmeler, Diyanet İşleri Başkanlığının din eğitimi alanındaki uygulamalarında da kendini hissettirmiştir. Bu bağlamda eğitim alanındaki dijitalleşmesinin bir uzantısı olarak başlayan ve yoğunluk kazanan uzaktan din eğitimi çalışmalarının mahiyeti tespit edilerek, din görevlilerinin görüşlerine başvurulup gerekli analizinin yapılması hedeflenmiştir. Ayrıca bu çalışma ile dijital platformlarda din eğitimi vermek isteyen kurum ve kuruluşların çalışma ve projelerine katkısının olması umulmaktadır. Bunun için bilimsel araştırma yaklaşımlarından nitel araştırma yöntemi kullanılarak doküman tarama ve görüşme teknikleri ile veriler toplanmış, ulaşılan bulgular içerik analizi ile çözümlenip yorumlanmıştır. Uzaktan din eğitimi, Covid-19 salgını gibi olağanüstü durumlarda destekleyici ve hatta bir alternatif din eğitimi yöntemi olarak ön plana çıktığı anlaşılmıştır. Dünyada eğitimde yaşanan hızlı dijitalleşme ile uzaktan din eğitimi sisteminin kullanımının giderek daha da önemli hale geleceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığının gerçekleştirdiği uzaktan din eğitimi faaliyetlerinin kalitesini artırmak ve sürekliliği sağlamak için başkanlığın dijital alt yapısını çok ciddi bir biçimde gözden geçirip, güçlendirmesi ve dijital din eğitimi konusunda hizmet içi personel eğitimi üzerinde ciddiyetle durulması faydalı olacaktır.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, Mar 25, 2022
ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştiril... more ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştirilmektedir. Bu fakültelerin sayısı 100'ü, öğrencisi ise 124 bini aşmış durumdadır. Eğitim kurumları iç ve dış paydaşlarının etkisi altındadır. Başarılı olmaları, paydaşlarının beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanmasına bağlıdır. Eğitim kurumlarının en önemli iç paydaşlarından biri de öğrencilerdir. Öğrencilerin görüşleri ise kurumların mevcut durumlarının tespit ve analizinde, geleceğe dönük stratejik planların hazırlanmasında önemli veri kaynağıdır. Bu bağlamda çalışmada Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (KDP) İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinin görüşleri doğrultusunda mevcut durum analizinde kullanılan en temel yöntemlerden bir olan SWOT analizi ile fakülteyi etkileyen iç ve dış etkenlerin tespit ve değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Verilere ulaşmak için nitel araştırma modeli kapsamında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, içerik analizlerine tabi tutulmuştur. Sonuçlar, alandaki bilimsel araştırmalar bağlamında tartışılmış, bir takım önerilerde bulunulmuştur. KDP İslami İlimler Fakültesinin güçlü ve zayıf yanları ile taşıdığı fırsatlar ve tehditlere dair bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Fakültenin güçlü yönleriyle ilgili öğrenci görüşleri, fakülte binasının yeni ve çok yönlü olması, öğretim elemanlarının kaliteli oluşu, tek cinsiyetli eğitimin verilmesi, hazırlık sınıfının ve sanat atölyelerinin bulunması hususlarında yoğunlaşmıştır. Fakültenin zayıf yönlerine ilişkin ise ders sayısının fazla, sınıfların kalabalık, öğrenci kontenjanın aşırı olması, yeterli sayıda alanının uzmanı öğretim elemanın olmaması, fiziki konumunun uzaklığı ve ders programıyla ilgili temalar öne çıkmıştır. Fakültenin fırsatları kategorisinde sağlıklı ve verimli hocaöğrenci iletişimi, değişim programlarının olması, sosyal etkinliklerin düzenlenmesi, mezuniyet sonrası geniş iş imkânlarının bulunması temaları dikkat çekmiştir. Öğrencilerin tehdit olarak algıladığı konulara dair görüşlerinin mevcut ve mezun öğrenci sayısı fazlalığı
The Journal of International Social Research, Apr 30, 2020
Öz Tasavvufî eğitimde, kişiler tasavvufa özgü eğitim yöntemleriyle yetiştirilmektedir. Bunların b... more Öz Tasavvufî eğitimde, kişiler tasavvufa özgü eğitim yöntemleriyle yetiştirilmektedir. Bunların başında anlatım yöntemine benzemekle birlikte dini-ahlaki ve tasavvufî bilgi ve tecrübelerin nispeten özel bir şekilde aktarıldığı sohbet yöntemi gelmektedir. Tasavvufî eğitimde, hizmet yöntemiyle kişinin, başkalarına hizmet ettirilerek kibir duygusundan kurtulması ve bazı davranış kurallarını yaparak yaşayarak öğrenmesi hedeflenir. Düzenli ve kurallı hale getirilen zikir uygulamalarıyla kişinin Allah'ı tefekkür etmesi konusunda zihni ve kalbi bir yoğunluğu yaşaması sağlanır. Musiki yöntemiyle, güftelerde yer alan dini ve tasavvufi bilgiler dolaylı olarak öğretilir, oluşan ruhi dinginlikle kalp ilahi hakikatleri alıcı hale gelir. Tasavvufi eğitimde, nefs, insanın olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarının merkezi olarak görülmektedir. Bunun için yeme, uyku ve konuşma gibi konularda kişiyi disiplin altına almaya yönelik eğitimler bedeni ihtiyaçları kısıtlama (riyazet) yöntemiyle gerçekleştirilmeye çalışılır. Sosyal izolasyon (uzlet) yöntemi, toplumun olumsuzluklarından kişiyi uzaklaştırmak ve soyutlamak için kullanılır. Böylece dini-ahlaki kişilik kazandırılmak amaçlanır. Yalnız kalma (çile) yöntemi, tasavvufî bir rehberin kontrolünde kırk günlük muayyen biz zaman diliminde, hücre denilen belirli bir mekânda birtakım fizyolojik ve psikolojik süreçlerin gerçekleşmesiyle uygulanır. Yalnız kalma yönteminin belirli bir zamana ve mekâna bağlı kalmadan uygulanan tekniği de bulunmaktadır. Günümüzde genel öğretimde kullanılan gezi gözlem yöntemini anımsatan yolculuk (seyahat/sefer) yöntemi, uygulanış biçimi ve amaçları itibariye çok farklı süreçleri kendi içinde barından bir eğitim anlayışını yansıtmaktadır. Bu çalışmamızda kaynak tarama yöntemiyle geçmişten günümüze tasavvufî eğitime özgü ve özel eğitim yöntemleri tespit edilmeye ve mahiyetleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzer... more mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzerinde durulmaya çalışılmış ve bu konuda bir farkındalık oluşturulmak istenmiştir.
Günümüzde genelde eğitim sisteminin, özelde eğitim-öğretim programlarının oluşmasında birtakım iç... more Günümüzde genelde eğitim sisteminin, özelde eğitim-öğretim programlarının oluşmasında birtakım iç ve dış etkenlerin varlığı dile getirilmektedir. Osmanlı medrese sistemini günümüz eğitim sistemleriyle kıyaslamak ve ikisinin birebir örtüştüğünü söylemek mümkün değildir. Ancak kendi şartları içerisinde değerlendirildiğinde medreselerin yönetim ve eğitim anlayışlarının oluşum ve gelişiminde pek çok değişkenin/faktörün bulunduğu görülebilir. Bunların başında devlet otoritesi, ilmiye sınıfı olarak teşkilatlanan ulema, Türk ve İslam coğrafyasının genelinde var olan Sünnî ilim geleneği, medreselerin finansmanını sağlayan vakıflar ve medrese eğitiminde asıl önemli unsur olan müderris gelmektedir. Özellikle Fatih'in yönetim ve eğitim sistemi bakımından yakından ilgilenerek inşa ettiği Sahn-ı Semân ve Kanuni'nin kurduğu Süleymaniye medreseleri, devlet otoritesinin medreseler üzerindeki etkisini çok iyi yansıtmaktadır. Ulemanın da medreseler üzerindeki tesiri, medreselerle ilgili düzenlemelerin yer aldığı kanunnâmelerin hazırlanması ve yürürlüğe konulmasında kendini göstermiştir. İslam ilim ve kültürünün önemli merkezlerinden gelen bilginler ile özellikle yüksek tahsil için buraları tercih eden Osmanlı âlimleri bu bölgelerdeki medreselerin ilim, kültür ve eğitim geleneklerini Osmanlı medreselerine intikal ettirmişlerdir. Yine bu konuda Osmanlı âlimlerinin itibar ettiği Sünnî çizgideki seçkin ulemanın eserleri ve şerhleri Osmanlı medreselerinde okunmuş ve bunlar zihniyet oluşturucu etkiye sahip olmuştur. Medreselerin finansmanını
ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştiril... more ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştirilmektedir. Bu fakültelerin sayısı 100'ü, öğrencisi ise 124 bini aşmış durumdadır. Eğitim kurumları iç ve dış paydaşlarının etkisi altındadır. Başarılı olmaları, paydaşlarının beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanmasına bağlıdır. Eğitim kurumlarının en önemli iç paydaşlarından biri de öğrencilerdir. Öğrencilerin görüşleri ise kurumların mevcut durumlarının tespit ve analizinde, geleceğe dönük stratejik planların hazırlanmasında önemli veri kaynağıdır. Bu bağlamda çalışmada Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (KDP) İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinin görüşleri doğrultusunda mevcut durum analizinde kullanılan en temel yöntemlerden bir olan SWOT analizi ile fakülteyi etkileyen iç ve dış etkenlerin tespit ve değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Verilere ulaşmak için nitel araştırma modeli kapsamında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, içerik analizlerine tabi tutulmuştur. Sonuçlar, alandaki bilimsel araştırmalar bağlamında tartışılmış, bir takım önerilerde bulunulmuştur. KDP İslami İlimler Fakültesinin güçlü ve zayıf yanları ile taşıdığı fırsatlar ve tehditlere dair bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Fakültenin güçlü yönleriyle ilgili öğrenci görüşleri, fakülte binasının yeni ve çok yönlü olması, öğretim elemanlarının kaliteli oluşu, tek cinsiyetli eğitimin verilmesi, hazırlık sınıfının ve sanat atölyelerinin bulunması hususlarında yoğunlaşmıştır. Fakültenin zayıf yönlerine ilişkin ise ders sayısının fazla, sınıfların kalabalık, öğrenci kontenjanın aşırı olması, yeterli sayıda alanının uzmanı öğretim elemanın olmaması, fiziki konumunun uzaklığı ve ders programıyla ilgili temalar öne çıkmıştır. Fakültenin fırsatları kategorisinde sağlıklı ve verimli hocaöğrenci iletişimi, değişim programlarının olması, sosyal etkinliklerin düzenlenmesi, mezuniyet sonrası geniş iş imkânlarının bulunması temaları dikkat çekmiştir. Öğrencilerin tehdit olarak algıladığı konulara dair görüşlerinin mevcut ve mezun öğrenci sayısı fazlalığı
Öz Dini iletişim türü olarak hutbeler dini mesajların kitlelere uluştırılmasında çok önemli bir d... more Öz Dini iletişim türü olarak hutbeler dini mesajların kitlelere uluştırılmasında çok önemli bir din hizmeti ve yaygın din eğitimi vazifesi görmektedir. Hutbenin en önemli unsurlarında biri de dinî bilgi, duygu ve düşüncelerin işlendiği meviza denilen konu kısmıdır. Hutbe, sadece fıkhî bir ibadetin unsuru olmanın ötesinde bazen hükümdarlık alameti sayılmış, bazen siyasi iktidarların bir propaganda vasıtı olarak kullanılmış ve bazen de müminleri bilgilendirme ve uyarma işlevi görmüştür. Hz. Peygamber ve dört halife döneminde hutbelerde hayatın her alanıyla ilgili konular işlenmiştir. Abbasiler ile birlikte Osmanlı'nın son dönemlerine kadar hutbe genellikle siyasi otorite sahibi olmanın bir sembolü olmuştur. Osmanlı tarihinin genelinde hutbe konuları zaman esaslı ve birbirinin tekrarı niteliğindedir. Osmanlı'nın son döneminden itibaren hutbenin dili ve buna bağlı olarak hutbe konuları ve bunların içeriği gündeme getirilmeye başlanmıştır. Bu dönemde hutbe, yenileşme ve terakki hareketleriyle birlikte her konuda halkın aydınlatılması ve bilgilendirilmesi bakımından çok önemli iletişim aracı olarak kabul edilmiştir. Bu anlayış Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte de devam etmiştir. Cumhuriyet'in kuruluşundan günümüze Cumhuriyet'in hâkim kadroları ve onların politikalarını sürdürenler, darbe yönetimleri ve hükümetler, hutbeleri kendi amaçlarının gerçekleştirilmesi için siyasi bir araç olarak kontrol altında tutmuşlar ve kullanmışlardır. Nitekim hutbeler Cumhuriyet boyunca din-devlet ilişkilerinin yeniden tesisi, yeni dinî yorum ve tutumların benimsetilmesi ve bu konuda bilgilendirilmesi için bir araç olarak değerlendirilmiş ve kullanılmıştır. Bütün bunlara rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı hutbelerle inanç, ibadet, ahlak ve sosyal konularında kitleleri aydınlatmaya ve eğitmeye çalışmaktadır. Hutbe konularının belirlenmesi ve içeriğinin şekillenmesinde tarihsel süreç içersinde değişmeler olmuş, dönem dönem bazı konulara daha fazla ağırlık verilmiş v e yine bazı kavramlara daha çok vurgu yapılmıştır. Bunda ülkedeki ve dünyadaki bir takım konjöktürel değişkenlerin, din ve dünya algısındaki değişimlerin etkisinin olduğu hissedilmektedir. Makalede literatür taraması yöntemiyle günümüze değin yapılmış çalışmalara ulaşılmaya çalışılarak geçmişten günümüze hutbe konularında yaşanan değişim ve gelişim üzerinde durularak hutbenin konusu/meviza kısmıyla ilgili olarak bir farkındalık oluşturulmak istenmiştir.
Evliya Çelebi'nin Osmanlı Coğrafyasındaki Medreselerle İlgili İzlenimleri Evliya Çelebi's Impressions about Madrassas in the Ottoman Geography, 2024
Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Veri Toplanması Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Araştırma-Veri Analizi-Do... more Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Veri Toplanması Yazar-1 (%70)-Yazar-2 (%30) Araştırma-Veri Analizi-Doğrulama Yazar-1 (%60)-Yazar-2 (%40) Makalenin Yazımı Yazar-1 (%60)-Yazar-2 (%40) Metnin Tashihi ve Geliştirilmesi Yazar-1 (%60)-Yazar-2 (%40) Değerlendirme: Bu makalenin ön incelemesi iki iç hakem (editörler-yayın kurulu üyeleri) içerik incelemesi ise iki dış hakem tarafından çift taraflı kör hakemlik modeliyle incelendi. Benzerlik taraması yapılarak (Turnitin) intihal içermediği teyit edildi. Etik Beyan: Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî e... more İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi'ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi'nin yeni kurulmuş ve aday din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi'nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi'ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz ataması yapılmamış aday Kur'an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş, verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi'ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir.
Diyanet Akademisi ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet A... more Diyanet Akademisi ilk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi’ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi’nin yeni kurulmuş ve aday din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi’nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi’ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz ataması yapılmamış aday Kur’an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş, verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi’ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir.
mevzu sosyal bilimler dergisi |journal of social sciences, 2024
Öz
İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri
Diyanet Akademisi meslek... more Öz İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi’ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi’nin yeni kurulmuş ve aday din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi’nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi’ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz ataması yapılmamış aday Kur’an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş, verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi’ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi, Diyanet Akademisi, Aday Kur’an Kursu Öğreticileri, Hafızlık Eğitimi, 4-6 Yaş Eğitimi Abstract The views and experiences of candidate Qur'an course instructors who graduated from the first semester of the Religious Academy regarding the vocational education program they studied and the employment policy after graduation constitute the subject of this study. In this study, it is aimed to re- mevzu, sy. 11 (Mart 2024) | Kasım KOCAMAN – Mehmet KOYUNCU veal and evaluate the views and experiences of the first semester graduates of the first semester candidate Qur'an course instructors regarding the Religious Academy. When the literature was examined, no academic study on the subject was found. In this respect, the research is a pioneering study in the field due to the fact that the Religious Academy has recently been established and has given its first graduates from the candidate religious instructor vocational training program. Therefore, it is important both in terms of being a pioneer in academic studies and contributing to the update studies of the Religious Academy regarding the efficiency and quality of the aforementioned training program. The study was conducted with a phenomenological design, which is a qualitative research design in which participants express their views and experiences about a phenomenon in their own words. The study group consists of candidate Qur'an course instructors who have successfully completed the Religious Academy and have not yet been appointed (waiting for appointment). Data were collected through interview technique and semistructured interview form. The questions in the interview form were directed to the participants and the answers were recorded on these forms. In data analysis, content analysis technique was used because it allows the collected data to be processed in more detail and to obtain meanings appropriate to the essence of the research. As a result of the research, it was determined that the candidate Qur'an course instructors who graduated from the first semester had a generally positive opinion about the vocational training program and the Religious Academy, and that they had the opinion and expectation that the training program should be updated in order to eliminate deficiencies and provide improvements. Key Words: Religious Education, Religious Academy, Candidate Qur'an Course Instructors, Hifz Education, 4-6 Age Education
As the spelling is stereotyped in the texts written in Arabic script, the development of some wor... more As the spelling is stereotyped in the texts written in Arabic script, the development of some words and suffixes cannot be traced. It is an important matter for researchers of old Turkish Literature how to convert suffixes whose vowel is not displayed with letters or vowel marks in Ottoman Turkish period from Arabic script into Latin. In the present study, it is tried to be explained how to read those suffixes through the rational data gathered from the texts with vowel markers and with transcription.
The journal of academic social science studies, 2014
Allah-insan ilişkisi diyebileceğimiz dinin, eğitim ve öğretim faaliyetlerine konu olması din eğit... more Allah-insan ilişkisi diyebileceğimiz dinin, eğitim ve öğretim faaliyetlerine konu olması din eğitimini ifade etmektedir. Dinin ilk eğitimcileri peygamberler olmuşlardır. Tarih boyunca onların misyonlarını yürütenler de din adamları olagelmiştir. Onlar aynı zamanda din eğitiminin kaynağı ve yönlendiricisi olmuşlardır. Dinlerin varlıklarını sürdürebilmeleri için din adamlarına ihtiyaç duymaları sosyolojik bir gerçekliktir. Kur'an sisteminde anahtar ifadelerinden biri "dünya hayatı" kavramıdır. Bağlamındaki ifadeleri de dikkate aldığımızda "dünya hayatı", sonuç itibariyle insanı çevreleyen maddi ve manevi dini, siyasi, ekonomik, psikolojik, sosyal ve düşünsel âlemin tamamıdır. Bu bağlamda eğitim çalışmalarında, insanların çevresindeki bütün eşya ve olaylara karşı ilişkilerinin temelini teşkil eden tavır, kanaat, inanç, tutum ve davranışların hangi şartlar altında oluştuğunun anlaşılması gerekir. Dinimizin temel kaynağı olan Kur'an, İslami anlamda eğitim ve öğretimin h2areket noktasını oluşturur. Kur'an'ın anlaşılmasında dikkate alınması gereken ifadelerin genel anlamıdır. Bu bağlamda Kur'an'da Yahudi ve Hıristiyan din adamlarının dünya hayatına karşı nasıl bir tutum içerisinde olduklarını, bunun nasıl değiştiğini ve ne gibi sonuçlar doğurduğunu açıklamaya ve anlamaya çalışmak, Müslüman din adamlarının dünya hayatına karşı nasıl bir tavır içerisinde olmaları noktasında önemli mesajlar vermektedir. Yahudi din adamları, dünyevileşerek dini öğretileri ve manevi değerleri istismar edip, kutsal metinleri değiştirerek dini, siyasi, ekonomik ve sosyal güce sahip olma peşinde olmuşlardır. Dini otoritelerini ve sosyoekonomik temelli statülerini kaybetmemek için gönderilen peygamberlerle mücadele ederek dini hakikatlerin tebliğinde, eğitim ve öğretiminde en büyük engeli oluşturmuşlardır. Kasım KOCAMAN Allah'ın belirlemesi olmadan, Hıristiyan din adamları tarafından oluşturulan dünyadan tamamen elini eteğini çekme anlamına gelen, hem rahip yetiştirme hem de ruhbanca bir toplum yaratma projesi görünümü veren ruhbanlık anlayışı bir dinde olmaması gereken aşırılıkları doğurmuştur. Yüce Allah, Kur'an'da bu gerçeğe dikkat çekerek müminleri, din âlimlerini ve dolayısıyla din eğitimcilerini uyarmaktadır.
mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzer... more mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzerinde durulmaya çalışılmış ve bu konuda bir farkındalık oluşturulmak istenmiştir.
Social sciences studies journal (sssjournal), 2021
Tüm dünyada görsel ve işitsel teknolojilerin gelişerek artması hayatın her alanında hızlı bir dij... more Tüm dünyada görsel ve işitsel teknolojilerin gelişerek artması hayatın her alanında hızlı bir dijital dönüşümü beraberinde getirmiştir. Din olgusu da bu dönüşümden etkilenmiş ve son zamanlarda dijitalleşen din kavramı üzerine çalışmalar devam etmektedir. Din olgusunun dijitalleşmesi üzerine tartışmalar devam ederken Covid-19 salgını ile bu süreç yepyeni bir boyut kazanmıştır. Türkiye'de toplumu din konusundan aydınlatma misyonuna sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı salgın döneminde din hizmetlerini dijital mecralardan insanlara ulaştırma çalışmalarına hız vermiştir. Yaygın din eğitimi faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için uzaktan eğitim uygulamalarına başlayarak bu konuda çalışmalarını sürdürmüştür. Covid 19 salgını ile hız kazanan hatta başlıca eğitim sistemi haline gelen uzaktan din eğitimi üzerine yok denilecek kadar az sayıda akademik çalışmanın olduğu tespit edilmiştir. Bu konudaki boşluğu gidermek ve alana katkı sağlamak amacı ile yapılan bu çalışmada Covid-19 salgının etkisiyle eğitim alanında yaşanan dijital dönüşüm ve gelişmeler, Diyanet İşleri Başkanlığının din eğitimi alanındaki uygulamalarında da kendini hissettirmiştir. Bu bağlamda eğitim alanındaki dijitalleşmesinin bir uzantısı olarak başlayan ve yoğunluk kazanan uzaktan din eğitimi çalışmalarının mahiyeti tespit edilerek, din görevlilerinin görüşlerine başvurulup gerekli analizinin yapılması hedeflenmiştir. Ayrıca bu çalışma ile dijital platformlarda din eğitimi vermek isteyen kurum ve kuruluşların çalışma ve projelerine katkısının olması umulmaktadır. Bunun için bilimsel araştırma yaklaşımlarından nitel araştırma yöntemi kullanılarak doküman tarama ve görüşme teknikleri ile veriler toplanmış, ulaşılan bulgular içerik analizi ile çözümlenip yorumlanmıştır. Uzaktan din eğitimi, Covid-19 salgını gibi olağanüstü durumlarda destekleyici ve hatta bir alternatif din eğitimi yöntemi olarak ön plana çıktığı anlaşılmıştır. Dünyada eğitimde yaşanan hızlı dijitalleşme ile uzaktan din eğitimi sisteminin kullanımının giderek daha da önemli hale geleceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığının gerçekleştirdiği uzaktan din eğitimi faaliyetlerinin kalitesini artırmak ve sürekliliği sağlamak için başkanlığın dijital alt yapısını çok ciddi bir biçimde gözden geçirip, güçlendirmesi ve dijital din eğitimi konusunda hizmet içi personel eğitimi üzerinde ciddiyetle durulması faydalı olacaktır.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, Mar 25, 2022
ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştiril... more ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştirilmektedir. Bu fakültelerin sayısı 100'ü, öğrencisi ise 124 bini aşmış durumdadır. Eğitim kurumları iç ve dış paydaşlarının etkisi altındadır. Başarılı olmaları, paydaşlarının beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanmasına bağlıdır. Eğitim kurumlarının en önemli iç paydaşlarından biri de öğrencilerdir. Öğrencilerin görüşleri ise kurumların mevcut durumlarının tespit ve analizinde, geleceğe dönük stratejik planların hazırlanmasında önemli veri kaynağıdır. Bu bağlamda çalışmada Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (KDP) İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinin görüşleri doğrultusunda mevcut durum analizinde kullanılan en temel yöntemlerden bir olan SWOT analizi ile fakülteyi etkileyen iç ve dış etkenlerin tespit ve değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Verilere ulaşmak için nitel araştırma modeli kapsamında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, içerik analizlerine tabi tutulmuştur. Sonuçlar, alandaki bilimsel araştırmalar bağlamında tartışılmış, bir takım önerilerde bulunulmuştur. KDP İslami İlimler Fakültesinin güçlü ve zayıf yanları ile taşıdığı fırsatlar ve tehditlere dair bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Fakültenin güçlü yönleriyle ilgili öğrenci görüşleri, fakülte binasının yeni ve çok yönlü olması, öğretim elemanlarının kaliteli oluşu, tek cinsiyetli eğitimin verilmesi, hazırlık sınıfının ve sanat atölyelerinin bulunması hususlarında yoğunlaşmıştır. Fakültenin zayıf yönlerine ilişkin ise ders sayısının fazla, sınıfların kalabalık, öğrenci kontenjanın aşırı olması, yeterli sayıda alanının uzmanı öğretim elemanın olmaması, fiziki konumunun uzaklığı ve ders programıyla ilgili temalar öne çıkmıştır. Fakültenin fırsatları kategorisinde sağlıklı ve verimli hocaöğrenci iletişimi, değişim programlarının olması, sosyal etkinliklerin düzenlenmesi, mezuniyet sonrası geniş iş imkânlarının bulunması temaları dikkat çekmiştir. Öğrencilerin tehdit olarak algıladığı konulara dair görüşlerinin mevcut ve mezun öğrenci sayısı fazlalığı
The Journal of International Social Research, Apr 30, 2020
Öz Tasavvufî eğitimde, kişiler tasavvufa özgü eğitim yöntemleriyle yetiştirilmektedir. Bunların b... more Öz Tasavvufî eğitimde, kişiler tasavvufa özgü eğitim yöntemleriyle yetiştirilmektedir. Bunların başında anlatım yöntemine benzemekle birlikte dini-ahlaki ve tasavvufî bilgi ve tecrübelerin nispeten özel bir şekilde aktarıldığı sohbet yöntemi gelmektedir. Tasavvufî eğitimde, hizmet yöntemiyle kişinin, başkalarına hizmet ettirilerek kibir duygusundan kurtulması ve bazı davranış kurallarını yaparak yaşayarak öğrenmesi hedeflenir. Düzenli ve kurallı hale getirilen zikir uygulamalarıyla kişinin Allah'ı tefekkür etmesi konusunda zihni ve kalbi bir yoğunluğu yaşaması sağlanır. Musiki yöntemiyle, güftelerde yer alan dini ve tasavvufi bilgiler dolaylı olarak öğretilir, oluşan ruhi dinginlikle kalp ilahi hakikatleri alıcı hale gelir. Tasavvufi eğitimde, nefs, insanın olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarının merkezi olarak görülmektedir. Bunun için yeme, uyku ve konuşma gibi konularda kişiyi disiplin altına almaya yönelik eğitimler bedeni ihtiyaçları kısıtlama (riyazet) yöntemiyle gerçekleştirilmeye çalışılır. Sosyal izolasyon (uzlet) yöntemi, toplumun olumsuzluklarından kişiyi uzaklaştırmak ve soyutlamak için kullanılır. Böylece dini-ahlaki kişilik kazandırılmak amaçlanır. Yalnız kalma (çile) yöntemi, tasavvufî bir rehberin kontrolünde kırk günlük muayyen biz zaman diliminde, hücre denilen belirli bir mekânda birtakım fizyolojik ve psikolojik süreçlerin gerçekleşmesiyle uygulanır. Yalnız kalma yönteminin belirli bir zamana ve mekâna bağlı kalmadan uygulanan tekniği de bulunmaktadır. Günümüzde genel öğretimde kullanılan gezi gözlem yöntemini anımsatan yolculuk (seyahat/sefer) yöntemi, uygulanış biçimi ve amaçları itibariye çok farklı süreçleri kendi içinde barından bir eğitim anlayışını yansıtmaktadır. Bu çalışmamızda kaynak tarama yöntemiyle geçmişten günümüze tasavvufî eğitime özgü ve özel eğitim yöntemleri tespit edilmeye ve mahiyetleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzer... more mezunlarının din hizmetleriyle ilgili olarak meslekî uygulama eğitiminin verilip verilmediği üzerinde durulmaya çalışılmış ve bu konuda bir farkındalık oluşturulmak istenmiştir.
Günümüzde genelde eğitim sisteminin, özelde eğitim-öğretim programlarının oluşmasında birtakım iç... more Günümüzde genelde eğitim sisteminin, özelde eğitim-öğretim programlarının oluşmasında birtakım iç ve dış etkenlerin varlığı dile getirilmektedir. Osmanlı medrese sistemini günümüz eğitim sistemleriyle kıyaslamak ve ikisinin birebir örtüştüğünü söylemek mümkün değildir. Ancak kendi şartları içerisinde değerlendirildiğinde medreselerin yönetim ve eğitim anlayışlarının oluşum ve gelişiminde pek çok değişkenin/faktörün bulunduğu görülebilir. Bunların başında devlet otoritesi, ilmiye sınıfı olarak teşkilatlanan ulema, Türk ve İslam coğrafyasının genelinde var olan Sünnî ilim geleneği, medreselerin finansmanını sağlayan vakıflar ve medrese eğitiminde asıl önemli unsur olan müderris gelmektedir. Özellikle Fatih'in yönetim ve eğitim sistemi bakımından yakından ilgilenerek inşa ettiği Sahn-ı Semân ve Kanuni'nin kurduğu Süleymaniye medreseleri, devlet otoritesinin medreseler üzerindeki etkisini çok iyi yansıtmaktadır. Ulemanın da medreseler üzerindeki tesiri, medreselerle ilgili düzenlemelerin yer aldığı kanunnâmelerin hazırlanması ve yürürlüğe konulmasında kendini göstermiştir. İslam ilim ve kültürünün önemli merkezlerinden gelen bilginler ile özellikle yüksek tahsil için buraları tercih eden Osmanlı âlimleri bu bölgelerdeki medreselerin ilim, kültür ve eğitim geleneklerini Osmanlı medreselerine intikal ettirmişlerdir. Yine bu konuda Osmanlı âlimlerinin itibar ettiği Sünnî çizgideki seçkin ulemanın eserleri ve şerhleri Osmanlı medreselerinde okunmuş ve bunlar zihniyet oluşturucu etkiye sahip olmuştur. Medreselerin finansmanını
ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştiril... more ÖZ Türkiye'de yüksek din öğretimi, İlahiyat/İslami İlimler fakülteleri marifetiyle gerçekleştirilmektedir. Bu fakültelerin sayısı 100'ü, öğrencisi ise 124 bini aşmış durumdadır. Eğitim kurumları iç ve dış paydaşlarının etkisi altındadır. Başarılı olmaları, paydaşlarının beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanmasına bağlıdır. Eğitim kurumlarının en önemli iç paydaşlarından biri de öğrencilerdir. Öğrencilerin görüşleri ise kurumların mevcut durumlarının tespit ve analizinde, geleceğe dönük stratejik planların hazırlanmasında önemli veri kaynağıdır. Bu bağlamda çalışmada Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (KDP) İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinin görüşleri doğrultusunda mevcut durum analizinde kullanılan en temel yöntemlerden bir olan SWOT analizi ile fakülteyi etkileyen iç ve dış etkenlerin tespit ve değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Verilere ulaşmak için nitel araştırma modeli kapsamında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, içerik analizlerine tabi tutulmuştur. Sonuçlar, alandaki bilimsel araştırmalar bağlamında tartışılmış, bir takım önerilerde bulunulmuştur. KDP İslami İlimler Fakültesinin güçlü ve zayıf yanları ile taşıdığı fırsatlar ve tehditlere dair bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Fakültenin güçlü yönleriyle ilgili öğrenci görüşleri, fakülte binasının yeni ve çok yönlü olması, öğretim elemanlarının kaliteli oluşu, tek cinsiyetli eğitimin verilmesi, hazırlık sınıfının ve sanat atölyelerinin bulunması hususlarında yoğunlaşmıştır. Fakültenin zayıf yönlerine ilişkin ise ders sayısının fazla, sınıfların kalabalık, öğrenci kontenjanın aşırı olması, yeterli sayıda alanının uzmanı öğretim elemanın olmaması, fiziki konumunun uzaklığı ve ders programıyla ilgili temalar öne çıkmıştır. Fakültenin fırsatları kategorisinde sağlıklı ve verimli hocaöğrenci iletişimi, değişim programlarının olması, sosyal etkinliklerin düzenlenmesi, mezuniyet sonrası geniş iş imkânlarının bulunması temaları dikkat çekmiştir. Öğrencilerin tehdit olarak algıladığı konulara dair görüşlerinin mevcut ve mezun öğrenci sayısı fazlalığı
Öz Dini iletişim türü olarak hutbeler dini mesajların kitlelere uluştırılmasında çok önemli bir d... more Öz Dini iletişim türü olarak hutbeler dini mesajların kitlelere uluştırılmasında çok önemli bir din hizmeti ve yaygın din eğitimi vazifesi görmektedir. Hutbenin en önemli unsurlarında biri de dinî bilgi, duygu ve düşüncelerin işlendiği meviza denilen konu kısmıdır. Hutbe, sadece fıkhî bir ibadetin unsuru olmanın ötesinde bazen hükümdarlık alameti sayılmış, bazen siyasi iktidarların bir propaganda vasıtı olarak kullanılmış ve bazen de müminleri bilgilendirme ve uyarma işlevi görmüştür. Hz. Peygamber ve dört halife döneminde hutbelerde hayatın her alanıyla ilgili konular işlenmiştir. Abbasiler ile birlikte Osmanlı'nın son dönemlerine kadar hutbe genellikle siyasi otorite sahibi olmanın bir sembolü olmuştur. Osmanlı tarihinin genelinde hutbe konuları zaman esaslı ve birbirinin tekrarı niteliğindedir. Osmanlı'nın son döneminden itibaren hutbenin dili ve buna bağlı olarak hutbe konuları ve bunların içeriği gündeme getirilmeye başlanmıştır. Bu dönemde hutbe, yenileşme ve terakki hareketleriyle birlikte her konuda halkın aydınlatılması ve bilgilendirilmesi bakımından çok önemli iletişim aracı olarak kabul edilmiştir. Bu anlayış Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte de devam etmiştir. Cumhuriyet'in kuruluşundan günümüze Cumhuriyet'in hâkim kadroları ve onların politikalarını sürdürenler, darbe yönetimleri ve hükümetler, hutbeleri kendi amaçlarının gerçekleştirilmesi için siyasi bir araç olarak kontrol altında tutmuşlar ve kullanmışlardır. Nitekim hutbeler Cumhuriyet boyunca din-devlet ilişkilerinin yeniden tesisi, yeni dinî yorum ve tutumların benimsetilmesi ve bu konuda bilgilendirilmesi için bir araç olarak değerlendirilmiş ve kullanılmıştır. Bütün bunlara rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı hutbelerle inanç, ibadet, ahlak ve sosyal konularında kitleleri aydınlatmaya ve eğitmeye çalışmaktadır. Hutbe konularının belirlenmesi ve içeriğinin şekillenmesinde tarihsel süreç içersinde değişmeler olmuş, dönem dönem bazı konulara daha fazla ağırlık verilmiş v e yine bazı kavramlara daha çok vurgu yapılmıştır. Bunda ülkedeki ve dünyadaki bir takım konjöktürel değişkenlerin, din ve dünya algısındaki değişimlerin etkisinin olduğu hissedilmektedir. Makalede literatür taraması yöntemiyle günümüze değin yapılmış çalışmalara ulaşılmaya çalışılarak geçmişten günümüze hutbe konularında yaşanan değişim ve gelişim üzerinde durularak hutbenin konusu/meviza kısmıyla ilgili olarak bir farkındalık oluşturulmak istenmiştir.
Uploads
Papers by Kasım Kocaman
Communication is a concept that expresses the sharing's of knowledge, feelings and thoughts with people. In the religious field, this is called as religious communication. Source, message, channel and target are the four basic elements of communication and religious communication. But the target is a key element to design the communication according to itself. For the formation of an effective process of religious communication analysis of the target group is required. This analysis of the target group is possible with the physical, social and psychological characteristics recognition. © Sila Science. All rights reserved.
Author keywords
Communication; Religious communication; Target audience analysis
İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri
Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday
Kur’an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi’ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi
amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi’nin yeni kurulmuş ve aday
din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması
sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi’nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade
edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi’ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz
ataması yapılmamış aday Kur’an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin
toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş,
verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi’ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi, Diyanet Akademisi, Aday Kur’an Kursu
Öğreticileri, Hafızlık Eğitimi, 4-6 Yaş Eğitimi
Abstract
The views and experiences of candidate Qur'an course instructors who
graduated from the first semester of the Religious Academy regarding the
vocational education program they studied and the employment policy after
graduation constitute the subject of this study. In this study, it is aimed to re-
mevzu, sy. 11 (Mart 2024) | Kasım KOCAMAN – Mehmet KOYUNCU
veal and evaluate the views and experiences of the first semester graduates of
the first semester candidate Qur'an course instructors regarding the Religious
Academy. When the literature was examined, no academic study on the subject was found. In this respect, the research is a pioneering study in the field
due to the fact that the Religious Academy has recently been established and
has given its first graduates from the candidate religious instructor vocational
training program. Therefore, it is important both in terms of being a pioneer in
academic studies and contributing to the update studies of the Religious Academy regarding the efficiency and quality of the aforementioned training
program. The study was conducted with a phenomenological design, which is
a qualitative research design in which participants express their views and
experiences about a phenomenon in their own words. The study group consists of candidate Qur'an course instructors who have successfully completed
the Religious Academy and have not yet been appointed (waiting for appointment). Data were collected through interview technique and semistructured interview form. The questions in the interview form were directed
to the participants and the answers were recorded on these forms. In data
analysis, content analysis technique was used because it allows the collected
data to be processed in more detail and to obtain meanings appropriate to the
essence of the research. As a result of the research, it was determined that the
candidate Qur'an course instructors who graduated from the first semester
had a generally positive opinion about the vocational training program and
the Religious Academy, and that they had the opinion and expectation that
the training program should be updated in order to eliminate deficiencies and
provide improvements.
Key Words: Religious Education, Religious Academy, Candidate Qur'an
Course Instructors, Hifz Education, 4-6 Age Education
Communication is a concept that expresses the sharing's of knowledge, feelings and thoughts with people. In the religious field, this is called as religious communication. Source, message, channel and target are the four basic elements of communication and religious communication. But the target is a key element to design the communication according to itself. For the formation of an effective process of religious communication analysis of the target group is required. This analysis of the target group is possible with the physical, social and psychological characteristics recognition. © Sila Science. All rights reserved.
Author keywords
Communication; Religious communication; Target audience analysis
İlk dönem mezunu aday Kur'an kursu öğreticilerinin öğrenim gördükleri
Diyanet Akademisi meslekî eğitim programına yönelik görüşleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, ilk dönem mezunu aday
Kur’an kursu öğreticilerinin Diyanet Akademisi’ne ilişkin görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun ortaya konulması ve bunların değerlendirilmesi
amaçlanmaktadır. Bu makale, Diyanet Akademisi’nin yeni kurulmuş ve aday
din görevlisi meslekî eğitim programı ilk mezunlarını henüz vermiş olması
sebebiyle alanda gerçekleştirilen öncü bir çalışma niteliğindedir. Ayrıca Diyanet Akademisi’nin bahsi geçen eğitim programının verimine ve kalitesine yönelik güncelleme çalışmalarına katkı sunması açısından da önem arz etmektedir. Araştırmanın yürütülmesinde nitel yöntem kullanılmış, bunun için katılımcıların bir olguyla ilgili görüş ve deneyimlerini kendi cümleleri ile ifade
edebildikleri fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Diyanet Akademisi’ni başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve henüz
ataması yapılmamış aday Kur’an kursu öğreticileri oluşturmaktadır. Verilerin
toplanması görüşme tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formuyla gerçekleştirilmiştir. Görüşme formunda yer alan sorular, katılımcılara yöneltilmiş,
verilen cevaplar bu formlara kaydedilmiştir. Veri analizinde, toplanan verilerin daha detaylı işlenerek araştırmanın özüne uygun anlamların elde edilmesine imkân tanıması sebebiyle içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda ise ilk dönem mezunu aday Kur’an kursu öğreticilerinin, öğrenim gördükleri mesleki eğitim programına ve Diyanet Akademisi’ne yönelik genel olarak olumlu kanaat taşıdıkları, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmelerin sağlanması için eğitim programının güncellenmesi gerektiğine yönelik görüş ve beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi, Diyanet Akademisi, Aday Kur’an Kursu
Öğreticileri, Hafızlık Eğitimi, 4-6 Yaş Eğitimi
Abstract
The views and experiences of candidate Qur'an course instructors who
graduated from the first semester of the Religious Academy regarding the
vocational education program they studied and the employment policy after
graduation constitute the subject of this study. In this study, it is aimed to re-
mevzu, sy. 11 (Mart 2024) | Kasım KOCAMAN – Mehmet KOYUNCU
veal and evaluate the views and experiences of the first semester graduates of
the first semester candidate Qur'an course instructors regarding the Religious
Academy. When the literature was examined, no academic study on the subject was found. In this respect, the research is a pioneering study in the field
due to the fact that the Religious Academy has recently been established and
has given its first graduates from the candidate religious instructor vocational
training program. Therefore, it is important both in terms of being a pioneer in
academic studies and contributing to the update studies of the Religious Academy regarding the efficiency and quality of the aforementioned training
program. The study was conducted with a phenomenological design, which is
a qualitative research design in which participants express their views and
experiences about a phenomenon in their own words. The study group consists of candidate Qur'an course instructors who have successfully completed
the Religious Academy and have not yet been appointed (waiting for appointment). Data were collected through interview technique and semistructured interview form. The questions in the interview form were directed
to the participants and the answers were recorded on these forms. In data
analysis, content analysis technique was used because it allows the collected
data to be processed in more detail and to obtain meanings appropriate to the
essence of the research. As a result of the research, it was determined that the
candidate Qur'an course instructors who graduated from the first semester
had a generally positive opinion about the vocational training program and
the Religious Academy, and that they had the opinion and expectation that
the training program should be updated in order to eliminate deficiencies and
provide improvements.
Key Words: Religious Education, Religious Academy, Candidate Qur'an
Course Instructors, Hifz Education, 4-6 Age Education