İletişim bilimi, teknik ve teorik bilginin yakınlaşmasını sağlayan pozitivist epistemolojinin bir sonucudur. Bu yakınlaşma eğiliminin temel motivasyonunu ideal bir toplumsal düzene ulaşma isteği oluşturmaktadır. Fizik biliminde devrim...
moreİletişim bilimi, teknik ve teorik bilginin yakınlaşmasını sağlayan pozitivist epistemolojinin bir sonucudur. Bu yakınlaşma eğiliminin temel motivasyonunu ideal bir toplumsal düzene ulaşma isteği oluşturmaktadır. Fizik biliminde devrim yaratan buluşların etkisi ile 17. yüzyıldan beri insan düşünce ve davranışlarını kontrol etmenin yasalarını oluşturmaya çalışan düşünürlerin teorileri, 20. yüzyılda kitle iletişim araçlarında gerçekleşen gelişme sayesinde uygulamaya yönelik bir hal almıştır. 17. yüzyıldan beri pozitivist epistemolojinin en güvenilir bilgisi olan fizik biliminin, teorinin pratiğe geçmesinde önemli katkıları vardır. Fizik bilimi birçok sosyal bilimler disiplinin oluşumuna etki ettiği gibi, iletişim biliminin oluşumuna da etki etmiştir. 20. yüzyılın başlarında sosyal bilimler disiplinlerini ilişkisel bir şekilde ele alan iletişim bilimi, toplumsal değişimi açıklamaktan ziyade gerçekleştirmek sorunsalına odaklanan bir bilim dalıdır. İletişim bilimine bilimsel meşruluk konusunda getirilen en temel eleştiri, temel bir epistemolojiye sahip olmadığıdır. İlginçtir ki iletişim biliminin oluşumuna etkisi olan pozitivist epistemoloji, bilimsel meşruluk tartışmalarının da konusudur. Bu tartışmanın oluşmasını sağlayan iki temel konu vardır: 1) İletişim disiplinini sosyal bilimler içerisinde pozitivist bir temele oturtma çabası, 2) doğa bilimlerinin felsefi yorumunu yaparken düşülen hatadır. Çalışmada, doğa bilimleri ve sosyal bilimler arasındaki etkileşimi gerçekleştiren pozitivist epistemolojinin, iletişim biliminin oluşumundaki rolü literatür taraması yöntemi ile araştırılacaktır. Bu bağlamda iletişimin biliminin bilimsel meşruiyeti konusundaki tartışmalara yanıt aranacaktır. Abstract Communication science is the result of positivist epistemology, which allows convergence of technical and theoretical knowledge. The basic motivation of this convergence tendency is the desire to reach an