İnsan, Din ve
Erdemlilik
Editörler:
Mustafa Çakmak
Hüseyin Algur
İNSAN, DİN VE
ERDEMLİLİK
© Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak
Ensar Neşriyat’a Aittir.
Dem Yayınları Ensar Neşriyat Tic. A.Ş. Organizasyonudur.
E-ISBN: 978-605-72730-0-0
Kitabın Adı
İnsan, Din ve Erdemlilik
Editör
Doç. Dr. Mustafa Çakmak
Doç. Dr. Hüseyin Algur
Yayın Koordinatörü
Hulusi Yiğit
Kapak & Sayfa Tasarımı
Rümeysa Doğan
1. Basım
Aralık 2022
İletişim
Ensar Neşriyat Tic. A.Ş.
Düğmeciler Mah. Karasüleyman Tekke Sokak. NO :7 Eyüpsultan-İSTANBUL
www.ensarnesriyat.com.tr e-mail:
[email protected]
İnsan, Din ve Erdemlilik
Editörler
Mustafa Çakmak
Hüseyin Algur
82
İnsan, Din ve Erdemlilik
Herakleitos. Fragmanlar. çev. Cengiz Çakmak. İstanbul: Alfa Yayınları, 2018.
Hesiodos. Theogonia-İşler ve Günler. çev. Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2018.
Hoca Yusuf Hemedani. Rutbetu’l-Hayat (Hayat Nedir?). çev. Necdet Tosun. İstanbul: İnsan Yayınları, 2018.
İbn Hazm. Erdemli İnsanın Yol Haritası. çev. Cemal Aydın. İstanbul: Sufi Kitap, 2019.
Jaeger, Werner. İlk Yunan Filozoflarında Tanrı Düşüncesi. çev. Güneş Ayas. İstanbul: İthaki Yayınları, 2012.
James, George M. Çalınmış Miras. çev. Murat Sürmen. İstanbul: Yarın Yayıncılık, 2010.
Kingsley, Peter. Batı Hikmetinin Bilinmeyen Tarihi. çev. Onur Atalay. İstanbul: Etkileşim Yayınları, 2007.
Ksenophon. Sokrates’ten Anılar. çev. Candan Şentuna. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1997.
Laertios, Diogenes. Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri. çev. Candan Şentuna.
İstanbul: YKY, 2004.
Luck, Georg. Köpeklerin Bilgeliği. çev. Oğuz Özügül. İstanbul: Say Yayınları, 2011.
Mirandelo, Pico Della. İnsanın Değeri Üzerine Söylev ya da Rönesansın Manifestosu.
çev. Levent Özşar. İstanbul: Biblos Yayınları, 2006.
O’Grady, Selina. Ve İnsan Tanrıyı Yarattı. çev. Melih Pekdemir. İstanbul: Ayrıntı
Yayınları, 2019.
Platon. Timaios. çev. Erol Güney ve Lütfi Ay. İstanbul: M.E.B. Yayınları, 1997.
Platon. Phaidon. çev. Suut K. Yetkin ve Hamdi R. Atademir. İstanbul: M.E.B.
Yayınları, 1997.
Platon. Timaios. çev. Erol Güney ve Lütfi Ay. İstanbul: M.E.B. Yayınları, 1997.
Platon. Devlet. çev. Neval Akbıyık ve Serdar Taşçı. İstanbul: Metropol Yayınları, 2002.
Platon. Phaidros. çev. Hamdi Akverdi. İstanbul: M.E.B. Yayınları, 1997.
Platon. Symposion (Şölen). çev. Cenap Karakaya. İstanbul: Sosyal Yayınlar, 2000.
Epistemik Erdemler
Hasan Yücel BAŞDEMİR*
Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve şükredersiniz
diye işitme, görme ve gönüller verdi.
[Kur’an, Nahl 78].
Bilgeliğin arttığı yerde keder de artar ve bilgisini artıran derdini de artırır.
[A. Tarkovski (1966) Andrei Rublev].
Epistemolojinin gündemini son zamanlarda meşgul eden temel konulardan
birisi, bilgi edinme sürecinde ahlaki veya karakter özelliklerimizin rolüdür.
Epistemoloji ile etiğin kesişme noktasında yer alan bu tartışma, epistemolojide çok yeni bir konu olmakla birlikte ahlak üzerine düşünen çoğu filozofun
da geçmişte bir şekilde üzerinde durduğu bir meseledir.1
Çağdaş epistemolojide bilgiye erdem kavramıyla yaklaşma girişimleri
1990’lı yılların sonlarında başladı ve 2003’lerde ilgi görmeye başladı. Bu yaklaşıma, erdem etiğinden ilham alarak erdem epistemolojisi adı verildi. Erdem etiği,
bir eylemin ahlaki özelliklerini eylemi gerçekleştiren failin karakter özellikleri
açısından açıklar. Örneğin bir davranış, nezaketten mi yoksa kinden mi kaynaklanmıştır? Erdem epistemolojisi ise bilişsel performansın normatif özelliklerini,
örneğin bir üstün bir çabadan mı yoksa kusursuz bir kavrayıştan mı kaynaklandığı veya bir soruşturma sürecinin dikkatsizlik veya ayrımcılık içerip içermediği gibi, epistemik failin sahip olduğu karakter özellikleri açısından açıklar.2
*
Prof. Dr., Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi,
[email protected]
1
Nebi Mehdiyev, Erdem Epistemolojisi, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, https://onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-nebi-mehdiyev/ Erişim Tarihi: 26.10.2022.
2
Massimo Pigliucci, Erdem Epistemolojisi, Öncül Analitik Felsefe Dergisi https://onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-massimo-pigliucci/ Erişim Tarihi: 26.10.2022.
84
İnsan, Din ve Erdemlilik
Bilgi edinme sürecine katkı sağlayan erdemlere epistemik erdemler denilir. Epistemik erdemler, entelektüel gelişme sağlayan veya insanı mükemmel
bir kavrayışa sahip kılan özelliklerdir. Epistemik erdemler, bilgi elde etmemize veya doğru olanı yakalamamıza yardımcı olan yetenek, kabiliyet ve özelliklerimizdir. Onu ahlaki erdemlerden ayıran temel özellik, iyiliğin değil doğruluğun elde edilmesine katkı sağlamasıdır. Eğer doğru inancı veya bilgiyi
sahip olduğunuz bazı uygun erdemlerle elde etmişseniz o zaman biliyor olabilirsiniz. Aksi takdirde doğruluğu elde etmeniz sadece bir şans eseri olabilir.
Bu tartışma genel olarak ahlakın bir parçası olarak görülen erdemlerin
esasında epistemolojide de işlevsel olduğunu; olması gerektiğini ileri süren
bir bakış açısıdır. Erdemler meselesi, etik olduğu kadar epistemik bir meseledir. Erdemler, iyi davranışlar ortaya koymayı sağlayabilir ancak hangi
davranışların iyi olduğu meselesi, öncelikle epistemolojik bir meseledir. Bu
nedenle epistemik olanın, etik olana önceliği olduğu da düşünülebilir.
Epistemolojideki erdemler meselesi, esasında modern felsefenin bilgiye
bakışına karşı bir duruş gibidir. Descartes’tan Kant’a modern felsefe, doğruluğun belirli yöntem ve standartların takibi ile elde edilebileceğine inandı ve
epistemik failin şahsi özelliklerini, bilgi için bir standart olarak görmedi; kabul etmedi. Şahsi olanları bilme süreci dışına itmek, doğruluk için ön koşul
kabul edildi. Oysa bu standartlar bile epistemik failin sahip olduğu belirli
özelliklerle sonuç verebilirdi. Buna göre bilgi, adına “epistemik” dediğimiz
belirli türden erdemlere sahip olmakla elde edilebilir. Yani bilgi, epistemik
erdemlere sahip bir kişi tarafından sahip olunabilecek bir şeydir. Epistemik
erdemler göz önüne alındığında bilgi şöyle tanımlanabilir: Bilgi, uygun koşullar altında uygun yetiler, uygun yeterlilikler ve yetenekler (entelektüel
erdemler, bilişsel kabiliyetler) ile desteklenmiş epistemik yetkinlikle (epistemik erdemler, üstün karakter özellikleri) elde edilen doğru inançtır.3
Epistemik erdemler, bilmek için zorunludur ama yeterli değildir. Epistemik failin erdemleri, bir inancın doğru olduğunu gösteren temel unsurların
yetkin kullanımı ile kendini gösterir. Bu fail, sağlam epistemik yetilere, yeterliliklere ve yeteneklere sahip olduğunda epistemik erdemlerini uygun şekilde kullanma becerisi gösterebilir. Bu durum göstermektedir ki epistemik
erdemlerin bilme sürecinde etkin olması, bir bilme süreci içinde kullanılıyor
3
Benzer bir tanım için Bk. Chun Wei Choo, “Epistemic Virtues and Vices”, The Inquiring Organization: How Organizations Acquire Knowledge and Seek Information, Oxford: Oxford University Press,
2015, s. 91. Choo bilgiyi, epistemik sorumluluk ve epistemik vicdanlılık gibi karakter özelliklerine dayanan eylemlerden kaynaklanan bir inanç durumu olarak tanımlar.
olmasına bağlıdır. Bu süreç yeti, yeterlilik, yetenek ve yetkinlik olarak özetlenebilir. Epistemik erdemler, bizi bilme yetilerimize, yeteneklerimize ve temel bilme ilkelerine bağlı kıldığı için değerlidir. Tam da bu nedenle zorunlu
ama yetersiz koşul olarak anlaşılmalıdır.
Epistemik erdemlerin bizi temel epistemik ilkelere bağlı kılması, esasında
bu erdemlerin bilmenin bizim kabiliyetlerimizle ve maharetlerimizle (compe-
tences) ilgili olduğu anlamına gelir. Ancak son zamanlarda gelişen literatürde
bir kafa karışıklığı vardır. Bu maharetler, epistemik failin zihnine mi yoksa karakterine mi aittir? Başka insanların yapamadığı şekilde uzun süre kollarınızdan asılı bir şekilde durmanız, bedensel maharettir. Baskıya karşı direnmeniz
ve bu nedenle yalancı şahitlik yapmamanız veya zor işlerde sebat göstermeniz
karaktere ait maharetlerdir. Zor bir matematik işlemini çözmeniz ise zihinsel
bir maharettir. Dolayısıyla bunların hangisinin bilme süreçlerinde etkili olduğu meselesi, önemli bir tartışma alanı ortaya çıkarmaktadır. Bunu iki tür erdem epistemolojisi üzerinden açıklığa kavuşturabiliriz.
Erdem Epistemolojisi ve İki Versiyonu
Çağdaş epistemoloji, analitik gelenek içerisinde birbirine rakip birçok farklı
ekolü içinde barındırmaktadır. Modern veya bireysel epistemoloji, geleneksel epistemoloji, sosyal epistemoloji, Bayesyen epistemoloji, feminist epistemoloji, evrimci epistemoloji bunlardan bir kaçıdır. Ancak bu rakip kuramlar arası tartışmalar, birbirleri arasındaki geçişkenlikleri artırmıştır. Yani bu
kuramlar, belli açılardan farklılaşırken bazı açılardan da birbirlerine yaklaşmaktadırlar. Örneğin sosyal epistemoloji, bilme süreçlerinin temel epistemik
ilkelere ek olarak bireyler arası etkileşimin bir ürünü olduğunu ileri sürer.
Burada başkalarının zihinlerine ve karakterlerine olan güven, önemli bir
epistemik unsur olarak kendini gösterir. Bu yönüyle ve başka yönleriyle sosyal epistemoloji, erdem epistemolojisine doğru yakınlaşma gösterir. Diğer
taraftan aynı ekol içinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır.
Erdem epistemolojisi içinde de iki farklı yaklaşım ortaya çıkmış görünüyor. Bunlar, güvenilirlikçi (reliabilist) ve sorumlulukçu (responsibilist) erdem
epistemolojileri olarak sınıflanır. Bu sınıflandırma esasında entelektüel erdemlerin neler olduğuna, nasıl karakterize edileceğine ve bilgi süreçlerinde
nasıl etkili olduğuna dair iki farklı yaklaşıma işaret etmektedir. A. Goldman,
J. Greco, J. Turri ve E. Sosa gibi erdem güvenilircileri entelektüel erdemleri
86
İnsan, Din ve Erdemlilik
algı, sezgi ve hafıza gibi yetileri bilgi edinme süreçlerine dahil ederek anlar,
ki bunları “yeti-erdemleri” olarak adlandırırlar. Onların yaklaşımı en iyi şekilde basit süreç güvenilirciliği şeklinde daha önceki dışsalcı epistemolojik
yaklaşımın taraftarı olmaları temel alınarak anlaşılabilir. Battaly, Code, Hookway, Montmarquet, ve Zagzebski gibi erdem sorumlulukçuları ise entelektüel erdemleri, vicdanlılık, adalet ve açık fikirlilik gibi gelişmiş karakter
özelliklerini içerecek şekilde anlarlar, ki onları “karakter-erdemleri” olarak
adlandırırlar. Yaklaşımları, epistemolojideki içselci görüşlerle büyük ölçüde
uyumludur ve bilişin etik boyutları ve sonuçları ile de oldukça ilgilidir.4
Güvenilircilik, kullanılan yöntemin sizi doğruluğa götürme olasılığının,
götürmeme olasılığından daha yüksek olması anlamına gelir. Yazı tura atmak, yarın havanın nasıl olacağını anlamak için iyi bir yöntem değildir. Ama
hava akımlarını takip etmek bu konuda daha güvenli bir yoldur. İlki doğru
çıkarsa şanslı sayılırız ama ikincisi doğru çıkarsa şanlı sayılamayız, aksine
bilen biri olarak kabul ediliriz. Burada bilgi güvenilir bilişsel başarının sonucudur.5 Güvenilirlikçi erdem epistemolojisi bu perspektifi erdemlerle birleştirir ve epistemik erdemlerin bizi doğruluğa götürme olasılığının diğer
alternatiflerine göre daha yüksek olduğunu ileri sürer.
Zagzebski başta olmak üzere sorumlulukçulara göre ise anlama, bir sanatta veya becerideki ustalıkla yakından bağlantılıdır, çünkü o, ayrı önermelerle değil, yapılarla veya sistemlerle ilgilidir ve sonuç olarak önerme
olmayan bir nesneyi ele alır. Anlama, önermesel bilgide anlaşıldığı gibi malumatın salt olarak elde edilmesiyle sağlanamaz. Zagzebski anlamayı, “gerçekliğin önermeye dayalı olmayan yapılarını anlama durumu” olarak düşünür.6 Bu nedenle o bilgiyi, doğruluğu hedefleyen erdemlerden türetmek ister
ama bunu yeterli bulmaz ve bilmenin parçası olan anlamanın da en azından
kısmen farklı erdemlerden, şimdiye kadar “analiz edilmemiş, hatta tanınmamış” özel erdemlerden türetildiğini ileri sürmüştür.7 Bu, güvenilirlikçi yaklaşımdan çok farklı bir şeye işaret eder ve bilgiyi bedensel olana daha yakın
bir maharet ve beceri olarak tanımlar.
4
W. Fleisher, “Virtuous distinctions”, Synthese 194, 2973–3003 (2017).
6
Abrol Fairweather ve Linda Zagzebski, “Introduction”, editörler: Abrol Fairweather, Linda Zagzebski, Virtue Epistemology: Essays in Epistemic Virtue and Responsibility, Oxford: Oxford University Press, 2001, ss. 3-15.
5
7
Duncan Pritchard, What is This Thing Called Theory of Knowlwedge, Routlegde, s. 84.
Linda Zagzebski, “Recovering Understanding”, Knowledge, Truth, and Duty: Essays on Epistemic
Justification, editör: Matthias Steup, 2001: 236–252.
İnsan, Din ve Erdemlilik
87
Epistemik Erdem ve Entelektüel Erdem Ayrımı
Çoğu felsefeci entelektüel erdemle epistemik erdemi özdeşleştirmektedir.8
Esasında bu özdeşleştirme, ‘kognitif’, ‘epistemik’ ve ‘entelektüel’ kavramlarının aynı anlamda kullanılması hatasından kaynaklanmaktadır.9 Entelektüel erdem kavramı felsefeye Aristoteles’le girdi. Entelektüel erdem geniş bilişsel yetenekler veya güçler olarak tanımlanır. Buna göre entelektüel erdemler,
bir insanın bilgi edinme sürecinde doğruluğu elde etme veya yanlışlıktan
sakınma konusunda sahip olduğu yetenekler ve alışkanlıklardır. Aristoteles
ilk prensipleri kavrama, sezgi yeteneği, bilgelik gibi durumları entelektüel
erdem olarak kabul eder. Nikomakhos’a Etik’in 10. Kitabında ise entelektüel
erdemi daha dini bir şekle sokarak onu doğruluğu temaşa (theoria) olarak anlatır. Yani en yüksek entelektüel erdem teorik düşünmedir.10 Farabi düşüncesindeki entelektüel erdemlerin amelî akıl, amelî hikmet (taakkul), zihin,
fikir mükemmelliği (cevdetü’r-rey) ve görüş doğruluğu olduğunu söylemek
mümkündür. Burada Farabi Aristoteles’in teorisini pratiğe çevirir.11
Geleneksel felsefede bahsedilen entelektüel erdemler, karakter özelliklerinden ziyade bilişsel kabiliyetlere işaret eder. Oysa çağdaş tartışmalarda,
özellikle sorumlulukçu erdem epistemologları, bilgiyi inşa eden şeyin karakter özellikleri olduğunu ileri sürerek antiklerden çok farklı bir şey savundular. Greco, çağdaş düşünürlerin doğru algılama gücü, muhakeme ve içebakış
yeteneği, sağlam hafıza, kanıt getirme kabiliyeti gibi durumları entelektüel
erdemler olarak gördüklerini; burada entelektüel erdem denilen şeyin, bilişsel yeteneklere karşılık olarak kullanıldığını söyler. Ona göre entelektüel
erdemlerin farklı bir kullanımı vardır: bunlar bilişsel yetenekler veya güçler
değil, kişisel karakter özellikleridir. Örneğin entelektüel cesaret, kişinin, düşünürken kararlılık göstermesini sağlayan kişisel bir özelliktir. Entelektüel
açık görüşlülük, başkalarının düşüncesine saygı gösterme ve onları kendi
düşüncesi bakımından değerlendirme nezaketi göstermesidir.12
8
9
10
11
12
Örneğin Bk. John Greco, “Epistemolojide Erdemler,” Oxford Epistemoloji, çeviri editörü: Hasan Yücel
Başdemir, Adres Yayınları, 2018, s. 265; Pritchard, What Is This Thing Called Theory of Knowledge, s. 82.
Örneğin Bk. John Turri ve Mark Alfano, “Virtue Epistemology”, Stanford Encyclopedia of Philosophy, Erişim Tarihi: 26.10.2022.
Kemal Batak, “Aristoteles’te En Yüksek Entelektüel Erdem, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016), s. 19.
Fârâbî, mutluluğa ulaşmak için gerekli gördüğü erdemi (fazilet) Taḥṣîlü’s-saʿâde adlı eserinde
mutluluğa ulaştıracak yetkinlikleri teorik erdemler, akli erdemler, ahlâkî erdemler ve pratik yetkinlikler şeklinde dörde ayırmıştır.
Greco, “Epistemolojide Erdemler” s. 264.
88
İnsan, Din ve Erdemlilik
Zagzebski, ahlaki erdemleri anlamak için onların pratik becerilerle karşılaştırmak gerektiğini düşünür, çünkü her ikisi de nasıl iyi davranılacağını öğrenmeyi içerir. Buradan hareketle bu yaklaşımı entelektüel erdemlere
doğru genişletmeye çalışır. Zagzebski, entelektüel erdemlerin ahlaki erdemler üzerinde modellenebileceğini ve erdemin bir “başarı” terimi olarak anlaşılmasının önemli bir bileşeninin, erdemlerin becerilerle ilişkilendirilmesi
olduğunu savundu. Bununla birlikte, erdemlerin beceriler olarak anlaşılmaması gerektiğini de ilave eder.13 Buna rağmen Julia Annas gibi erdemler ve
becerilerin aynı şeyler olduğunu savunanlar da vardır.14 Audi epistemik erdemleri, duyuların keskin olması ve doğruya ulaşmaya yatkın olma şeklindeki bir yeti olarak tanımlar. Ona göre bu erdemler, gerekçelendirilmiş inanç
oluşturmaya meyilli olan bir tür karakter özellikleridir.15
Erdemlerin niteliği, antik dönemden farklı şekilde tartışılmaktadır. Hatta bazı yazarlar, erdemi kişi karakteriyle alakalı olsa bile bu karakterinden
bağımsız şekilde yüksek ahlaki standartlar gösteren davranışlar olarak tanımlarlar. Burada erdem ile yüksek ahlaki standarda sahip olan davranış
birbirinden ayrılmak istenmektedir. Bu yolla karakter kusurlarına sahip kişilerin de doğruluğu elde edebilecekleri ima ediliyor olsa da bu kusurdan
arınmış olma, doğruluğu daha fazla teminat altına alacak ve daha yüksek
standartta bilgi ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Bu nedenle erdemler, bilginin teminatıdır. Erdemli bir kişi hakikat, bilgi, kanıt, akılcılık ve anlayış gibi
temel epistemik ilkelere derinden önem verecek ve bu temel kaygıdan hareketle onda meraklılık, dikkat, itina ve sorgulamada titizlik, tarafsızlık, açık
fikirlilik ve entelektüel sabır, dürüstlük, cesaret, alçakgönüllülük ve titizlik
gibi diğer karakter özellikleri de ortaya çıkacaktır.16
Görünen o ki entelektüel erdemler ve epistemik erdemler ayrımı yapmak gerekmekte; zihinsel beceriler için entelektüel erdemler ve karakter
özellikleri içinde epistemik erdemler ifadesini kullanmak daha doğru görünmektedir. Ancak bunları bilgi edinme sürecinde birbirinden ayırmak hatalı
olacaktır. Daha önce de ifade edildiği gibi epistemik karakter özellikleri bizi
13 Linda Zagzebski, Virtues of the Mind: An Inquiry Into the Nature of Virtue and the Ethical Foundations
of Knowledge, Cambridge: Cambridge University Press, 1996.
14 Matt Stichter, “Virtues as Skills in Virtue Epistemology”, Journal of Philosophical Research 38:333348 (2013).
15 Robert Audi, Epistemoloji: Bilgi Teorisine Çağdaş Bir Giriş, çeviren: Melis Tuncel, Hasan Yücel Başdemir, Nobel Yayınları, Ankara 2018, s. 278.
16 Chun Wei Choo, “Epistemic Virtues and Vices”, The Inquiring Organization: How Organizations
Acquire Knowledge and Seek Information, Oxford: Oxford University Press, 2015, s. 91.
İnsan, Din ve Erdemlilik
89
duyusal olanın üstünlüğü, aklın bilmedeki işlevi, hafızanın dikkatli kullanımı ve entelektüel yetkinlikleri elde etme isteği gibi bilmeyi mümkün kılan
araçlara sadık hale getirir. Bu yönüyle epistemik erdemler, bilgi ve doğruluk
için birer motivasyondur, ancak güvenilirlik sağlayamaz.17
Temel Epistemik Erdemler
Erdemli bir epistemik kültür açık fikirlilik, entelektüel cesaret, entelektüel bütünlük ve epistemik sorumluluk gibi epistemik erdemleri destekleyen normlarla desteklenen bilme motivasyonuyla betimlenebilir. Bunun aksi, bilgi motivasyonunu azaltan veya bozan ve bilgiye ulaşmada güvenilir başarıyı tehlikeye
atan epistemik kusurların olduğunu kabul etmeyi gerektirir. Bunlar da epistemik adaletsizlik, kapalı fikirlilik, doğrulama yanlılığı, entelektüel dogmatizm,
öğrenme miyopisi, önyargılar ve örgütsel savunma rutinleri olarak sayılabilir.18
Tüm karakter özelliklerinin epistemik süreçlerde etkin olduğunu düşünmek makuldür. Yani bir karakter özelliği, bilme sürecimize olumlu katkı yapıyorsa bu, epistemik bir erdemdir. Örneğin sabır, önemli bir karakter
özelliğidir. Bir konuyu çalışırken sabır göstermek, bilgiye daha hızlı erişime
sebep olabilir. Bu durumda bu sabır, epistemik sabır olarak isimlendirilebilir.
Bu yönüyle çok fazla epistemik erdemin varlığından bahsedebiliriz. Bunların nasıl bir hiyerarşiye tabi tutulacağı, bunun için hangi ölçütlere başvurulacağı da ayrı bir tartışmadır. Bu konuların tamamını ele almak mümkün
olmasa da erdemlerin bilme sürecindeki rolünü açık etmesi için temel epistemik bir erdem olarak entelektüel cesarete biraz yakından bakabiliriz. Sabır,
sebat ve cesaret göstermek insanı entelektüel başarıya; aksi ise entelektüel
yetersizliğe yol açar. Dürüst bir insan doğruluğu elde etme konusunda ihtimam gösterir. Bu zihnin doğruluk tarafında yönlendirilmesidir. Doğruluğu
arzu eden kişi, onun için yapması gereken şeylerden kaçınmaz. Doğruluk
için çalışır, onu elde ettiğinde tutmak ister, fedakârlık eder. Bir şeyi sevmemeniz, ondan nefret etmeniz, kin duymanız, sizin onu anlamanızı, kavramanızı ve onun hakkında doğru kararlar vermenizi engeller. Tersi de doğrudur.
Bir şeye olan aşırı sevginiz onu anlamanızı, değerlendirmenizi ve kavramını
engeller. O halde erdem orta yolu tutmak, tutkuları kontrol etmek, tutkuların aklın önüne geçmesini engellemek için epistemik erdeme ihtiyaç vardır.
Tam veya geniş ölçüde erdemli bir kişinin hakikat, bilgi, kanıt, akılcılık ve
17 Heather Dawn Battaly, What Are the Virtues of Virtue Epistemology? Doktora Tezi, Syracuse
University (2000).
18 Choo, “Epistemic Virtues and Vices”, s. 91.
90
İnsan, Din ve Erdemlilik
anlayış gibi amaçlara derinden önem verdiğine de güvenilebilir ve bu temel
kaygıdan, meraklılık, dikkat, itina ve sorgulamada titizlik, tarafsızlık, açık
fikirlilik ve entelektüel sabır, dürüstlük, cesaret, alçakgönüllülük ve titizlik
gibi diğer özellikler ortaya çıkacaktır. Buna rağmen dar-görüşlülük, dogmatizm, kolaycılık, çabucak karar varma, saflık (uyanık olmama), çabuk ikna
olma, güce itaat, kişiye itaat, yargıyı kişisel amaçlara doğru yöneltme, konuya yüzeysel girme, zihin yeteneklerinin kaybı, özensizlik, acelecilik, sui-zan
ve hüsnü-zan (wishful thinking) da bizi doğruluğa yaklaşmaktan alıkoyan
ve bilmeyi tehdit eden karakter özellikleridir.19
Entelektüel cesaret ve ihtiyat, bizi entelektüel yaşamlarımızda algılanan
tehditlere karşı uygun şekilde yanıt vermeye iten erdemlerdir. Sözgelimi cesaret, bizi gereksiz yere korkakça davranmaktan alıkoyar, ihtiyat ise entelektüel iyiye ulaşmada uygunsuz riskler almamayı sağlar. Entelektüel cesaret,
taşıyıcısını ne çok aceleci ne de çok korkakça davranmadan, tehditlere iyi yanıt vermeye hazırlaması bakımından Aristotelesçi ahlaki cesarete benzerdir.
Baehr’ın ifadesiyle entelektüel cesaret, kişinin epistemik refah ve huzuruna
yönelik tehditlere karşı en iyi şekilde karşılık verme eğilimi olarak yorumlanabilir. Ayrıca epistemik faili inanma veya şüphe etme cesaretinden ziyade
sorgulama cesaretine odaklar.20
Temel bir erdem olarak kısaca epistemik/entelektüel21 tevazuyu da ele
alabiliriz. Entelektüel tevazunun görünümüne katkı sunanlar arasında D.
Pritchard, H. Hazlett, Roberts ve Wood, Samuelson ve Church, Whitcomb
vd. ve Christen vd. vardır. Hazlett entelektüel tevazunun epistemik olarak
uygun olmayan üst düzey epistemik tutumları benimsememe eğilimi ve
(doğru şekilde, doğru durumlarda) epistemik olarak uygun üst düzey epistemik tutumları benimsemek olduğunu iddia eder. Bu entelektüel tevazu
kavramı, daha ziyade anlaşmazlıkların olduğu alanda geçerlidir. Roberts ve
Wood’un görüşü de benzerdir ve entelektüel tevazunun “toplumsal öneme
çarpıcı veya alışılmadık bir ilgisizlik ve dolayısıyla statü ile ilgili hususlara karşı bir tür duygusal duyarsızlık” olduğunu savunur. Onların tanımları
Hazlett gibi entelektüel tevazunun toplumsal doğasına odaklanır. Hazlett’in
19 Jason S. Baehr, “Epistemic Malevolence”, Metaphilosophy 41 (1-2):189-213 (2010), s. 190. Jason S.
Baehr, “Character In Epistemology”, Philosophical Studies (2006) 128:479–514.
20 John Turri ve Mark Alfano, “Virtue Epistemology”, Stanford Encyclopedia of Philosophy, Erişim
Tarihi: 26.10.2022.
21 Literatürde henüz bu iki terim tam olarak birbirinden ayrılamadığı ve bu metinde de iki terimin
nasıl ayrılacağı konusunda yeterli gerekçeler sunulmadığı için bu şekilde kullanmaya devam
ediyoruz ancak, doğrusu “epistemik tevazu”dur.
İnsan, Din ve Erdemlilik
91
aksine Roberts ve Wood, entelektüel olarak mütevazı kişinin endişelerine ve
duygularına daha fazla ağırlık verirken, inançla ilgili durumlarına daha az
yer verir. Bir kişi, kanıtlar karşısında inançlarını değiştirmeye açık değilse,
entelektüel olarak mütevazı olamaz. Aksine, sezgisel tepkilerin yanıltmaya
yatkın olduğu durumlarda yavaşlamaya ve kendini dikkatlice düşünmeye
zorlayan biri, entelektüel tevazunun bir örneği olacaktır.22
Diğer taraftan Christen, Alfano ve Robinson, entelektüel tevazunun normatif bir açıklamasından ziyade tasviri bir açıklama verir. Yukarıda ele alınan
görüşler gibi onlar da entelektüel tevazunun diğer eğilimlere karşı çıkan çok
yönlü bir eğilim olarak anlaşılabileceğini düşünmektedir. Bununla birlikte,
entelektüel tevazunun yönlerinin ve karşıt erdemsizliklerin ne olduğuna dair
entelektüel tevazunun üç olumlu yönünden (duyarlı benlik, sağduyulu benlik
ve araştırmacı benlik) ve üç karşıt erdemsizlikten (ötekini küçümseme, benliği
küçümseme ve benliği abartma) bahsederler. Duyarlı benlik, yeni fikirlere ve
bilgilere açıklığı göstermenin yolları olan anlama, cevap verebilirlik ve farkındalık ile karakterize edilir. Araştırmacı benlik, yeni fikir ve malumat aramanın
yolları olan merak, keşif ve öğrenme ile karakterize edilir. Sağduyulu benlik
ise, diğer insanlarla, özellikle de aynı fikirde olmayan kimselerle ilişki kurma
yolları olan tevazu ve gösterişsiz olmakla karakterize edilir.23
Epistemik Kusurlar ve Yetersizlikler
Epistemik erdemlerden bahsederken epistemik kusurların da bir kısmından
bahsetmiş olduk. Ancak kusurların ve yetersizliklerin bilme süreçlerini nasıl
olumsuz etkilediğini anlamak için epistemik kusurlardan birine temas etmek
yerinde olacaktır. Bunların en önemlisi epistemik adaletsizlik olarak literatüre
girmiştir. Bir jüri heyetinin siyah bir sanığın tanıklığını siyah insanların sıklıkla
güvenilmez olduğuna inandığı için reddettiğini varsayalım. Yahut erkek yönetim kurulu üyelerinin kadın meslektaşlarının önerilerini kadınların çok mantıksız olduklarına inandıkları için reddettiklerini düşünelim. Bir kadının doğum
sonrası depresyonunun doktoru tarafından yalnızca annelik hüznü (baby blues) olarak görülüp baştan savıldığını düşünelim. Fricker epistemik adaletsizliği
önlemek için önyargıyı etkisiz kılan güvenilir karakter özellikleri -erdemler- geliştirmemizi önerir. Fricker epistemik adaletsizliğin iki biçimine karşılık gelecek
şekilde iki farklı karakter özelliği tanımlar ve bunlara tanıklığa özgü adalet er22
23
John Turri ve Mark Alfano, “Virtue Epistemology”.
John Turri & Mark Alfano, “Virtue Epistemology”.
demi ile yorumbilgisel adalet erdemi, der. Bir erdem yaklaşık olarak -dürüstlük,
cömertlik ya da merhamet gibi- görece sabit bir karakter özelliğidir.24
Miranda Fricker, epistemik adalet erdemi konusunda en yetkin yazarlardan biridir ve onun karşıt erdemsizliği olan “epistemik adaletsizliği”
ötekileştirilmiş ve gücü daha az olanların maruz kaldığı bir durum olarak
betimler. Epistemik adaletsizlik, (potansiyel) bir bilen olması dolayısıyla o
kimseye zarar verir ve onun birkaç türü vardır. Bunlardan biri, insanların
deneyimlerini anlamlandırmak ve anlatmak için kavramsal ve dilsel kaynaklardan mahrum bırakıldıklarında ortaya çıkan hermönetik adaletsizliktir. En iyi örnek, 1970’lerin Amerika’sında uydurulmuş bir kavram olan
cinsel tacizdir. En çok dikkat çeken diğer ana epistemik adaletsizlik türü ise
tanıklığa dayalı adaletsizliktir; bu, birisinin iddialarına, cinsiyet, ırk, etnik
köken veya yaş gibi kimliklerle ilgili bir tür önyargı nedeniyle hak ettiklerinden daha az (veya daha fazla) itimat edildiğinde ortaya çıkar. Tanıklığa
dayalı adaletsizliğinin erdemsizliği, bu tür epistemik adaletsizlik eylemlerini gerçekleştirme eğiliminden ötürüdür. Tashih edici tanıklığa dayalı adalet
erdemi, birinin tanıklığının değerine ilişkin tahmininize müdahale ederek
önyargılarınızın farkında olma ve bunları telafi etme eğilimidir. Fricker bu
tashih edici erdemin, sosyal eğitim yoluyla geliştirildiğini ileri sürer.25
Sonuç
Erdemlerin epistemolojideki yeri hakkında şunu söyleyebiliriz: Doğru inanca, epistemik bir erdeme (yetkinlik) başvurulması durumunda ulaşılır. Erdem epistemik faile bilgi ve doğruluğa ulaşması konusunda bilişsel başarı
sağlar. Ancak erdemler doğruluk için zorunlu olsa bile yeterli değildir, ancak
faili doğruluğa ve bilgi edinme araçlarına sadık kılar. Erdem, inancın doğruluğunu açıklayarak bilgiyi Gettier’in sırf gerekçelendirilmiş doğru inanç
örneklerine karşı da dayanıklı hale getirir.
24 Huzeyfe Demirtaş, “Epistemik Adaletsizlik”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, Erişim tarihi:
26.10.2022. I. Kidd, J. Medina ve G. Pohlhaus, The Routledge Handbook of Epistemic Injustice. London New York: Routledge, Taylor & Francis Group, 2017.
25 John Turri & Mark Alfano, “Virtue Epistemology”.
Kaynakça
Audi, Robert, Epistemoloji: Bilgi Teorisine Çağdaş Bir Giriş, çeviren: Melis Tuncel,
Hasan Yücel Başdemir, Nobel Yayınları, Ankara 2018.
Baehr, Jason S., “Character In Epistemology”, Philosophical Studies (2006)
128:479–514.
Baehr, Jason S., “Epistemic Malevolence”, Metaphilosophy 41 (2010) (1-2):189-213.
Başdemir, Hasan Yücel, Çağdaş Epistemolojide Bilginin Tanımı Sorunu, Hitit Kitap,
Çorum, 2010.
Batak, Kemal, “Aristoteles’te En Yüksek Entelektüel Erdem”, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016).
Battaly, Heather Dawn, What Are the Virtues of Virtue Epistemology?, Doktora
Tezi, Syracuse University (2000).
Choo, Chun Wei, “Epistemic Virtues and Vices”, The Inquiring Organization: How
Organizations Acquire Knowledge and Seek Information, Oxford: Oxford University Press, 2015.
Demirtaş, Huzeyfe, “Epistemik Adaletsizlik”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi,
Erişim Tarihi: 26.10.2022.
Fairweather, Abrol ve Zagzebski, Linda “Introduction”, editörler: Abrol Fairweather, Linda Zagzebski, Virtue Epistemology: Essays in Epistemic Virtue
and Responsibility, Oxford: Oxford University Press, 2001.
Fleisher, W., “Virtuous distinctions”, Synthese 194, 2973–3003 (2017).
Greco, John, “Epistemolojide Erdemler,” Oxford Epistemoloji, Adres Yayınları, 2018.
Kidd, I., Medina, J. ve Pohlhaus, G., The Routledge Handbook of Epistemic Injustice,
London New York: Routledge, Taylor & Francis Group, 2017.
Mehdiyev, Nebi, “Erdem Epistemolojisi”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, https://
onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-nebi-mehdiyev/ Erişim
Tarihi: 26.10.2022.
Pigliucci, Massimo, “Erdem Epistemolojisi”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi,
https://onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-massimo-pigliucci/ Erişim Tarihi: 26.10.2022.
Pritchard, Duncan, What is This Thing Called Theory of Knowlwedge, Routledge, 2018.
Stichter, Matt, “Virtues as Skills in Virtue Epistemology”, Journal of Philosophical
Research 38:333-348 (2013).
Turri, John ve Alfano, Mark, “Virtue Epistemology”, Stanford Encyclopedia of Philosophy, Erişim Tarihi: 26.10.2022.
Zagzebski, Linda, “Recovering Understanding”, Knowledge, Truth, and Duty: Essays on Epistemic Justification, editör: Matthias Steup, 2001: 236–252.
Zagzebski, Linda, Virtues of the Mind: An Inquiry Into the Nature of Virtue and the Ethical Foundations of Knowledge, Cambridge: Cambridge University Press, 1996.