Academia.eduAcademia.edu

EPİSTEMİK ERDEMLER

İNSAN DİN VE ERDEMLİLİK

Epistemik erdemler, bilgi elde etmemize veya doğruluğu yakalamamıza yardımcı olan yetenek, kabiliyet ve özelliklerimizdir. Bu yeteneklerimizi ahlaki erdemlerden ayıran temel özellik, iyiliğin değil doğruluğun elde edilmesine katkı sağlamalarıdır. Eğer doğru inancı veya bilgiyi sahip olduğunuz bazı erdemlerle elde etmişseniz o zaman biliyor olabilirsiniz. Aksi takdirde doğruluğu elde etmeniz sadece bir şans eseri olabilir. Descartes’tan Kant’a modern felsefe, doğruluğun belirli yöntem ve standartların takibi ile elde edilebileceğine inandı ve epistemik failin şahsi özelliklerini, bilgi için bir standart olarak görmedi; kabul etmedi. Oysa bu standartlar bile epistemik failin sahip olduğu belirli özelliklerin sürece dahil olmasıyla sonuç verebilirdi. Buna göre bilgi, adına “epistemik” dediğimiz belirli türden erdemlere sahip olmakla elde edilebilir. Yani bilgi, epistemik erdemlere sahip bir kişi tarafından sahip olunabilecek bir şeydir. Epistemik erdemler, kişisel özelliklerden ve epistemik yetilerden farklıdır. Örneğin “itina” kişisel bir özelliktir. Ancak bu, itinalı olmanın, bilgi için yeterli olduğu anlamına gelmez. Bazı kişisel özelliklerin, bilgi edinme süreçlerine aktarımı gerekir. Ancak bu durumda itina, epistemik bir erdeme dönüşebilir. Beş duyu ise epistemik yetilerdir ve bunların bilgi için özel kullanım koşulları sağlanması durumunda bilme süreçlerimize olumlu katkı sağlayacağı düşünülebilir. Bu yönüyle epistemik erdemler, birbirinden ayırmak çok güç olsa da birincil ve ikincil epistemik erdemler şeklinde tasnif edilebilir. Muhayyile gücü (fantasia, imgelem), tecessüs (ilgi, merak), vehim gücü, açık fikirlilik, muhakeme ve hesap verebilirlik birincil erdemler iken dikkatli olma, titizlik, yaratıcılık, dürüstlük, tevazu, gayret, sadelik, temkin (warranty?) gibi kişisel özellikler de ikincil erdemlerdir. Tabi buna uygun olarak dar-görüşlülük, dogmatizm, kolaycılık, çabucak karara varma, saflık gibi epistemik reziletlerin var olduğu da göz ardı edilemez. Epistemik erdemler, bilgi elde etme sürecinde etkindir ve faili bunlar bilgiye götürebilir. Bu çalışmada erdemlerin bilme süreçlerine etkisi ve bu etkinin nasıl olduğu meselesi ortaya konulmaya çalışılacaktır. Erdem epistemolojisi, sosyal epistemoloji, evrimci epistemoloji, geleneksel epistemoloji, öznel epistemoloji ve feminist epistemoloji gibi farklı epistemolojik yaklaşımların meseleye bakışı farklıdır. Bu farklılıklar da ortaya konulmaya çalışılacaktır.

İnsan, Din ve Erdemlilik Editörler: Mustafa Çakmak Hüseyin Algur İNSAN, DİN VE ERDEMLİLİK © Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Ensar Neşriyat’a Aittir. Dem Yayınları Ensar Neşriyat Tic. A.Ş. Organizasyonudur. E-ISBN: 978-605-72730-0-0 Kitabın Adı İnsan, Din ve Erdemlilik Editör Doç. Dr. Mustafa Çakmak Doç. Dr. Hüseyin Algur Yayın Koordinatörü Hulusi Yiğit Kapak & Sayfa Tasarımı Rümeysa Doğan 1. Basım Aralık 2022 İletişim Ensar Neşriyat Tic. A.Ş. Düğmeciler Mah. Karasüleyman Tekke Sokak. NO :7 Eyüpsultan-İSTANBUL www.ensarnesriyat.com.tr e-mail: [email protected] İnsan, Din ve Erdemlilik Editörler Mustafa Çakmak Hüseyin Algur 82 İnsan, Din ve Erdemlilik Herakleitos. Fragmanlar. çev. Cengiz Çakmak. İstanbul: Alfa Yayınları, 2018. Hesiodos. Theogonia-İşler ve Günler. çev. Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2018. Hoca Yusuf Hemedani. Rutbetu’l-Hayat (Hayat Nedir?). çev. Necdet Tosun. İstanbul: İnsan Yayınları, 2018. İbn Hazm. Erdemli İnsanın Yol Haritası. çev. Cemal Aydın. İstanbul: Sufi Kitap, 2019. Jaeger, Werner. İlk Yunan Filozoflarında Tanrı Düşüncesi. çev. Güneş Ayas. İstanbul: İthaki Yayınları, 2012. James, George M. Çalınmış Miras. çev. Murat Sürmen. İstanbul: Yarın Yayıncılık, 2010. Kingsley, Peter. Batı Hikmetinin Bilinmeyen Tarihi. çev. Onur Atalay. İstanbul: Etkileşim Yayınları, 2007. Ksenophon. Sokrates’ten Anılar. çev. Candan Şentuna. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1997. Laertios, Diogenes. Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri. çev. Candan Şentuna. İstanbul: YKY, 2004. Luck, Georg. Köpeklerin Bilgeliği. çev. Oğuz Özügül. İstanbul: Say Yayınları, 2011. Mirandelo, Pico Della. İnsanın Değeri Üzerine Söylev ya da Rönesansın Manifestosu. çev. Levent Özşar. İstanbul: Biblos Yayınları, 2006. O’Grady, Selina. Ve İnsan Tanrıyı Yarattı. çev. Melih Pekdemir. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2019. Platon. Timaios. çev. Erol Güney ve Lütfi Ay. İstanbul: M.E.B. Yayınları, 1997. Platon. Phaidon. çev. Suut K. Yetkin ve Hamdi R. Atademir. İstanbul: M.E.B. Yayınları, 1997. Platon. Timaios. çev. Erol Güney ve Lütfi Ay. İstanbul: M.E.B. Yayınları, 1997. Platon. Devlet. çev. Neval Akbıyık ve Serdar Taşçı. İstanbul: Metropol Yayınları, 2002. Platon. Phaidros. çev. Hamdi Akverdi. İstanbul: M.E.B. Yayınları, 1997. Platon. Symposion (Şölen). çev. Cenap Karakaya. İstanbul: Sosyal Yayınlar, 2000. Epistemik Erdemler Hasan Yücel BAŞDEMİR* Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve şükredersiniz diye işitme, görme ve gönüller verdi. [Kur’an, Nahl 78]. Bilgeliğin arttığı yerde keder de artar ve bilgisini artıran derdini de artırır. [A. Tarkovski (1966) Andrei Rublev]. Epistemolojinin gündemini son zamanlarda meşgul eden temel konulardan birisi, bilgi edinme sürecinde ahlaki veya karakter özelliklerimizin rolüdür. Epistemoloji ile etiğin kesişme noktasında yer alan bu tartışma, epistemolojide çok yeni bir konu olmakla birlikte ahlak üzerine düşünen çoğu filozofun da geçmişte bir şekilde üzerinde durduğu bir meseledir.1 Çağdaş epistemolojide bilgiye erdem kavramıyla yaklaşma girişimleri 1990’lı yılların sonlarında başladı ve 2003’lerde ilgi görmeye başladı. Bu yaklaşıma, erdem etiğinden ilham alarak erdem epistemolojisi adı verildi. Erdem etiği, bir eylemin ahlaki özelliklerini eylemi gerçekleştiren failin karakter özellikleri açısından açıklar. Örneğin bir davranış, nezaketten mi yoksa kinden mi kaynaklanmıştır? Erdem epistemolojisi ise bilişsel performansın normatif özelliklerini, örneğin bir üstün bir çabadan mı yoksa kusursuz bir kavrayıştan mı kaynaklandığı veya bir soruşturma sürecinin dikkatsizlik veya ayrımcılık içerip içermediği gibi, epistemik failin sahip olduğu karakter özellikleri açısından açıklar.2 * Prof. Dr., Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, [email protected] 1 Nebi Mehdiyev, Erdem Epistemolojisi, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, https://onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-nebi-mehdiyev/ Erişim Tarihi: 26.10.2022. 2 Massimo Pigliucci, Erdem Epistemolojisi, Öncül Analitik Felsefe Dergisi https://onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-massimo-pigliucci/ Erişim Tarihi: 26.10.2022. 84 İnsan, Din ve Erdemlilik Bilgi edinme sürecine katkı sağlayan erdemlere epistemik erdemler denilir. Epistemik erdemler, entelektüel gelişme sağlayan veya insanı mükemmel bir kavrayışa sahip kılan özelliklerdir. Epistemik erdemler, bilgi elde etmemize veya doğru olanı yakalamamıza yardımcı olan yetenek, kabiliyet ve özelliklerimizdir. Onu ahlaki erdemlerden ayıran temel özellik, iyiliğin değil doğruluğun elde edilmesine katkı sağlamasıdır. Eğer doğru inancı veya bilgiyi sahip olduğunuz bazı uygun erdemlerle elde etmişseniz o zaman biliyor olabilirsiniz. Aksi takdirde doğruluğu elde etmeniz sadece bir şans eseri olabilir. Bu tartışma genel olarak ahlakın bir parçası olarak görülen erdemlerin esasında epistemolojide de işlevsel olduğunu; olması gerektiğini ileri süren bir bakış açısıdır. Erdemler meselesi, etik olduğu kadar epistemik bir meseledir. Erdemler, iyi davranışlar ortaya koymayı sağlayabilir ancak hangi davranışların iyi olduğu meselesi, öncelikle epistemolojik bir meseledir. Bu nedenle epistemik olanın, etik olana önceliği olduğu da düşünülebilir. Epistemolojideki erdemler meselesi, esasında modern felsefenin bilgiye bakışına karşı bir duruş gibidir. Descartes’tan Kant’a modern felsefe, doğruluğun belirli yöntem ve standartların takibi ile elde edilebileceğine inandı ve epistemik failin şahsi özelliklerini, bilgi için bir standart olarak görmedi; kabul etmedi. Şahsi olanları bilme süreci dışına itmek, doğruluk için ön koşul kabul edildi. Oysa bu standartlar bile epistemik failin sahip olduğu belirli özelliklerle sonuç verebilirdi. Buna göre bilgi, adına “epistemik” dediğimiz belirli türden erdemlere sahip olmakla elde edilebilir. Yani bilgi, epistemik erdemlere sahip bir kişi tarafından sahip olunabilecek bir şeydir. Epistemik erdemler göz önüne alındığında bilgi şöyle tanımlanabilir: Bilgi, uygun koşullar altında uygun yetiler, uygun yeterlilikler ve yetenekler (entelektüel erdemler, bilişsel kabiliyetler) ile desteklenmiş epistemik yetkinlikle (epistemik erdemler, üstün karakter özellikleri) elde edilen doğru inançtır.3 Epistemik erdemler, bilmek için zorunludur ama yeterli değildir. Epistemik failin erdemleri, bir inancın doğru olduğunu gösteren temel unsurların yetkin kullanımı ile kendini gösterir. Bu fail, sağlam epistemik yetilere, yeterliliklere ve yeteneklere sahip olduğunda epistemik erdemlerini uygun şekilde kullanma becerisi gösterebilir. Bu durum göstermektedir ki epistemik erdemlerin bilme sürecinde etkin olması, bir bilme süreci içinde kullanılıyor 3 Benzer bir tanım için Bk. Chun Wei Choo, “Epistemic Virtues and Vices”, The Inquiring Organization: How Organizations Acquire Knowledge and Seek Information, Oxford: Oxford University Press, 2015, s. 91. Choo bilgiyi, epistemik sorumluluk ve epistemik vicdanlılık gibi karakter özelliklerine dayanan eylemlerden kaynaklanan bir inanç durumu olarak tanımlar. olmasına bağlıdır. Bu süreç yeti, yeterlilik, yetenek ve yetkinlik olarak özetlenebilir. Epistemik erdemler, bizi bilme yetilerimize, yeteneklerimize ve temel bilme ilkelerine bağlı kıldığı için değerlidir. Tam da bu nedenle zorunlu ama yetersiz koşul olarak anlaşılmalıdır. Epistemik erdemlerin bizi temel epistemik ilkelere bağlı kılması, esasında bu erdemlerin bilmenin bizim kabiliyetlerimizle ve maharetlerimizle (compe- tences) ilgili olduğu anlamına gelir. Ancak son zamanlarda gelişen literatürde bir kafa karışıklığı vardır. Bu maharetler, epistemik failin zihnine mi yoksa karakterine mi aittir? Başka insanların yapamadığı şekilde uzun süre kollarınızdan asılı bir şekilde durmanız, bedensel maharettir. Baskıya karşı direnmeniz ve bu nedenle yalancı şahitlik yapmamanız veya zor işlerde sebat göstermeniz karaktere ait maharetlerdir. Zor bir matematik işlemini çözmeniz ise zihinsel bir maharettir. Dolayısıyla bunların hangisinin bilme süreçlerinde etkili olduğu meselesi, önemli bir tartışma alanı ortaya çıkarmaktadır. Bunu iki tür erdem epistemolojisi üzerinden açıklığa kavuşturabiliriz. Erdem Epistemolojisi ve İki Versiyonu Çağdaş epistemoloji, analitik gelenek içerisinde birbirine rakip birçok farklı ekolü içinde barındırmaktadır. Modern veya bireysel epistemoloji, geleneksel epistemoloji, sosyal epistemoloji, Bayesyen epistemoloji, feminist epistemoloji, evrimci epistemoloji bunlardan bir kaçıdır. Ancak bu rakip kuramlar arası tartışmalar, birbirleri arasındaki geçişkenlikleri artırmıştır. Yani bu kuramlar, belli açılardan farklılaşırken bazı açılardan da birbirlerine yaklaşmaktadırlar. Örneğin sosyal epistemoloji, bilme süreçlerinin temel epistemik ilkelere ek olarak bireyler arası etkileşimin bir ürünü olduğunu ileri sürer. Burada başkalarının zihinlerine ve karakterlerine olan güven, önemli bir epistemik unsur olarak kendini gösterir. Bu yönüyle ve başka yönleriyle sosyal epistemoloji, erdem epistemolojisine doğru yakınlaşma gösterir. Diğer taraftan aynı ekol içinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Erdem epistemolojisi içinde de iki farklı yaklaşım ortaya çıkmış görünüyor. Bunlar, güvenilirlikçi (reliabilist) ve sorumlulukçu (responsibilist) erdem epistemolojileri olarak sınıflanır. Bu sınıflandırma esasında entelektüel erdemlerin neler olduğuna, nasıl karakterize edileceğine ve bilgi süreçlerinde nasıl etkili olduğuna dair iki farklı yaklaşıma işaret etmektedir. A. Goldman, J. Greco, J. Turri ve E. Sosa gibi erdem güvenilircileri entelektüel erdemleri 86 İnsan, Din ve Erdemlilik algı, sezgi ve hafıza gibi yetileri bilgi edinme süreçlerine dahil ederek anlar, ki bunları “yeti-erdemleri” olarak adlandırırlar. Onların yaklaşımı en iyi şekilde basit süreç güvenilirciliği şeklinde daha önceki dışsalcı epistemolojik yaklaşımın taraftarı olmaları temel alınarak anlaşılabilir. Battaly, Code, Hookway, Montmarquet, ve Zagzebski gibi erdem sorumlulukçuları ise entelektüel erdemleri, vicdanlılık, adalet ve açık fikirlilik gibi gelişmiş karakter özelliklerini içerecek şekilde anlarlar, ki onları “karakter-erdemleri” olarak adlandırırlar. Yaklaşımları, epistemolojideki içselci görüşlerle büyük ölçüde uyumludur ve bilişin etik boyutları ve sonuçları ile de oldukça ilgilidir.4 Güvenilircilik, kullanılan yöntemin sizi doğruluğa götürme olasılığının, götürmeme olasılığından daha yüksek olması anlamına gelir. Yazı tura atmak, yarın havanın nasıl olacağını anlamak için iyi bir yöntem değildir. Ama hava akımlarını takip etmek bu konuda daha güvenli bir yoldur. İlki doğru çıkarsa şanslı sayılırız ama ikincisi doğru çıkarsa şanlı sayılamayız, aksine bilen biri olarak kabul ediliriz. Burada bilgi güvenilir bilişsel başarının sonucudur.5 Güvenilirlikçi erdem epistemolojisi bu perspektifi erdemlerle birleştirir ve epistemik erdemlerin bizi doğruluğa götürme olasılığının diğer alternatiflerine göre daha yüksek olduğunu ileri sürer. Zagzebski başta olmak üzere sorumlulukçulara göre ise anlama, bir sanatta veya becerideki ustalıkla yakından bağlantılıdır, çünkü o, ayrı önermelerle değil, yapılarla veya sistemlerle ilgilidir ve sonuç olarak önerme olmayan bir nesneyi ele alır. Anlama, önermesel bilgide anlaşıldığı gibi malumatın salt olarak elde edilmesiyle sağlanamaz. Zagzebski anlamayı, “gerçekliğin önermeye dayalı olmayan yapılarını anlama durumu” olarak düşünür.6 Bu nedenle o bilgiyi, doğruluğu hedefleyen erdemlerden türetmek ister ama bunu yeterli bulmaz ve bilmenin parçası olan anlamanın da en azından kısmen farklı erdemlerden, şimdiye kadar “analiz edilmemiş, hatta tanınmamış” özel erdemlerden türetildiğini ileri sürmüştür.7 Bu, güvenilirlikçi yaklaşımdan çok farklı bir şeye işaret eder ve bilgiyi bedensel olana daha yakın bir maharet ve beceri olarak tanımlar. 4 W. Fleisher, “Virtuous distinctions”, Synthese 194, 2973–3003 (2017). 6 Abrol Fairweather ve Linda Zagzebski, “Introduction”, editörler: Abrol Fairweather, Linda Zagzebski, Virtue Epistemology: Essays in Epistemic Virtue and Responsibility, Oxford: Oxford University Press, 2001, ss. 3-15. 5 7 Duncan Pritchard, What is This Thing Called Theory of Knowlwedge, Routlegde, s. 84. Linda Zagzebski, “Recovering Understanding”, Knowledge, Truth, and Duty: Essays on Epistemic Justification, editör: Matthias Steup, 2001: 236–252. İnsan, Din ve Erdemlilik 87 Epistemik Erdem ve Entelektüel Erdem Ayrımı Çoğu felsefeci entelektüel erdemle epistemik erdemi özdeşleştirmektedir.8 Esasında bu özdeşleştirme, ‘kognitif’, ‘epistemik’ ve ‘entelektüel’ kavramlarının aynı anlamda kullanılması hatasından kaynaklanmaktadır.9 Entelektüel erdem kavramı felsefeye Aristoteles’le girdi. Entelektüel erdem geniş bilişsel yetenekler veya güçler olarak tanımlanır. Buna göre entelektüel erdemler, bir insanın bilgi edinme sürecinde doğruluğu elde etme veya yanlışlıktan sakınma konusunda sahip olduğu yetenekler ve alışkanlıklardır. Aristoteles ilk prensipleri kavrama, sezgi yeteneği, bilgelik gibi durumları entelektüel erdem olarak kabul eder. Nikomakhos’a Etik’in 10. Kitabında ise entelektüel erdemi daha dini bir şekle sokarak onu doğruluğu temaşa (theoria) olarak anlatır. Yani en yüksek entelektüel erdem teorik düşünmedir.10 Farabi düşüncesindeki entelektüel erdemlerin amelî akıl, amelî hikmet (taakkul), zihin, fikir mükemmelliği (cevdetü’r-rey) ve görüş doğruluğu olduğunu söylemek mümkündür. Burada Farabi Aristoteles’in teorisini pratiğe çevirir.11 Geleneksel felsefede bahsedilen entelektüel erdemler, karakter özelliklerinden ziyade bilişsel kabiliyetlere işaret eder. Oysa çağdaş tartışmalarda, özellikle sorumlulukçu erdem epistemologları, bilgiyi inşa eden şeyin karakter özellikleri olduğunu ileri sürerek antiklerden çok farklı bir şey savundular. Greco, çağdaş düşünürlerin doğru algılama gücü, muhakeme ve içebakış yeteneği, sağlam hafıza, kanıt getirme kabiliyeti gibi durumları entelektüel erdemler olarak gördüklerini; burada entelektüel erdem denilen şeyin, bilişsel yeteneklere karşılık olarak kullanıldığını söyler. Ona göre entelektüel erdemlerin farklı bir kullanımı vardır: bunlar bilişsel yetenekler veya güçler değil, kişisel karakter özellikleridir. Örneğin entelektüel cesaret, kişinin, düşünürken kararlılık göstermesini sağlayan kişisel bir özelliktir. Entelektüel açık görüşlülük, başkalarının düşüncesine saygı gösterme ve onları kendi düşüncesi bakımından değerlendirme nezaketi göstermesidir.12 8 9 10 11 12 Örneğin Bk. John Greco, “Epistemolojide Erdemler,” Oxford Epistemoloji, çeviri editörü: Hasan Yücel Başdemir, Adres Yayınları, 2018, s. 265; Pritchard, What Is This Thing Called Theory of Knowledge, s. 82. Örneğin Bk. John Turri ve Mark Alfano, “Virtue Epistemology”, Stanford Encyclopedia of Philosophy, Erişim Tarihi: 26.10.2022. Kemal Batak, “Aristoteles’te En Yüksek Entelektüel Erdem, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016), s. 19. Fârâbî, mutluluğa ulaşmak için gerekli gördüğü erdemi (fazilet) Taḥṣîlü’s-saʿâde adlı eserinde mutluluğa ulaştıracak yetkinlikleri teorik erdemler, akli erdemler, ahlâkî erdemler ve pratik yetkinlikler şeklinde dörde ayırmıştır. Greco, “Epistemolojide Erdemler” s. 264. 88 İnsan, Din ve Erdemlilik Zagzebski, ahlaki erdemleri anlamak için onların pratik becerilerle karşılaştırmak gerektiğini düşünür, çünkü her ikisi de nasıl iyi davranılacağını öğrenmeyi içerir. Buradan hareketle bu yaklaşımı entelektüel erdemlere doğru genişletmeye çalışır. Zagzebski, entelektüel erdemlerin ahlaki erdemler üzerinde modellenebileceğini ve erdemin bir “başarı” terimi olarak anlaşılmasının önemli bir bileşeninin, erdemlerin becerilerle ilişkilendirilmesi olduğunu savundu. Bununla birlikte, erdemlerin beceriler olarak anlaşılmaması gerektiğini de ilave eder.13 Buna rağmen Julia Annas gibi erdemler ve becerilerin aynı şeyler olduğunu savunanlar da vardır.14 Audi epistemik erdemleri, duyuların keskin olması ve doğruya ulaşmaya yatkın olma şeklindeki bir yeti olarak tanımlar. Ona göre bu erdemler, gerekçelendirilmiş inanç oluşturmaya meyilli olan bir tür karakter özellikleridir.15 Erdemlerin niteliği, antik dönemden farklı şekilde tartışılmaktadır. Hatta bazı yazarlar, erdemi kişi karakteriyle alakalı olsa bile bu karakterinden bağımsız şekilde yüksek ahlaki standartlar gösteren davranışlar olarak tanımlarlar. Burada erdem ile yüksek ahlaki standarda sahip olan davranış birbirinden ayrılmak istenmektedir. Bu yolla karakter kusurlarına sahip kişilerin de doğruluğu elde edebilecekleri ima ediliyor olsa da bu kusurdan arınmış olma, doğruluğu daha fazla teminat altına alacak ve daha yüksek standartta bilgi ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Bu nedenle erdemler, bilginin teminatıdır. Erdemli bir kişi hakikat, bilgi, kanıt, akılcılık ve anlayış gibi temel epistemik ilkelere derinden önem verecek ve bu temel kaygıdan hareketle onda meraklılık, dikkat, itina ve sorgulamada titizlik, tarafsızlık, açık fikirlilik ve entelektüel sabır, dürüstlük, cesaret, alçakgönüllülük ve titizlik gibi diğer karakter özellikleri de ortaya çıkacaktır.16 Görünen o ki entelektüel erdemler ve epistemik erdemler ayrımı yapmak gerekmekte; zihinsel beceriler için entelektüel erdemler ve karakter özellikleri içinde epistemik erdemler ifadesini kullanmak daha doğru görünmektedir. Ancak bunları bilgi edinme sürecinde birbirinden ayırmak hatalı olacaktır. Daha önce de ifade edildiği gibi epistemik karakter özellikleri bizi 13 Linda Zagzebski, Virtues of the Mind: An Inquiry Into the Nature of Virtue and the Ethical Foundations of Knowledge, Cambridge: Cambridge University Press, 1996. 14 Matt Stichter, “Virtues as Skills in Virtue Epistemology”, Journal of Philosophical Research 38:333348 (2013). 15 Robert Audi, Epistemoloji: Bilgi Teorisine Çağdaş Bir Giriş, çeviren: Melis Tuncel, Hasan Yücel Başdemir, Nobel Yayınları, Ankara 2018, s. 278. 16 Chun Wei Choo, “Epistemic Virtues and Vices”, The Inquiring Organization: How Organizations Acquire Knowledge and Seek Information, Oxford: Oxford University Press, 2015, s. 91. İnsan, Din ve Erdemlilik 89 duyusal olanın üstünlüğü, aklın bilmedeki işlevi, hafızanın dikkatli kullanımı ve entelektüel yetkinlikleri elde etme isteği gibi bilmeyi mümkün kılan araçlara sadık hale getirir. Bu yönüyle epistemik erdemler, bilgi ve doğruluk için birer motivasyondur, ancak güvenilirlik sağlayamaz.17 Temel Epistemik Erdemler Erdemli bir epistemik kültür açık fikirlilik, entelektüel cesaret, entelektüel bütünlük ve epistemik sorumluluk gibi epistemik erdemleri destekleyen normlarla desteklenen bilme motivasyonuyla betimlenebilir. Bunun aksi, bilgi motivasyonunu azaltan veya bozan ve bilgiye ulaşmada güvenilir başarıyı tehlikeye atan epistemik kusurların olduğunu kabul etmeyi gerektirir. Bunlar da epistemik adaletsizlik, kapalı fikirlilik, doğrulama yanlılığı, entelektüel dogmatizm, öğrenme miyopisi, önyargılar ve örgütsel savunma rutinleri olarak sayılabilir.18 Tüm karakter özelliklerinin epistemik süreçlerde etkin olduğunu düşünmek makuldür. Yani bir karakter özelliği, bilme sürecimize olumlu katkı yapıyorsa bu, epistemik bir erdemdir. Örneğin sabır, önemli bir karakter özelliğidir. Bir konuyu çalışırken sabır göstermek, bilgiye daha hızlı erişime sebep olabilir. Bu durumda bu sabır, epistemik sabır olarak isimlendirilebilir. Bu yönüyle çok fazla epistemik erdemin varlığından bahsedebiliriz. Bunların nasıl bir hiyerarşiye tabi tutulacağı, bunun için hangi ölçütlere başvurulacağı da ayrı bir tartışmadır. Bu konuların tamamını ele almak mümkün olmasa da erdemlerin bilme sürecindeki rolünü açık etmesi için temel epistemik bir erdem olarak entelektüel cesarete biraz yakından bakabiliriz. Sabır, sebat ve cesaret göstermek insanı entelektüel başarıya; aksi ise entelektüel yetersizliğe yol açar. Dürüst bir insan doğruluğu elde etme konusunda ihtimam gösterir. Bu zihnin doğruluk tarafında yönlendirilmesidir. Doğruluğu arzu eden kişi, onun için yapması gereken şeylerden kaçınmaz. Doğruluk için çalışır, onu elde ettiğinde tutmak ister, fedakârlık eder. Bir şeyi sevmemeniz, ondan nefret etmeniz, kin duymanız, sizin onu anlamanızı, kavramanızı ve onun hakkında doğru kararlar vermenizi engeller. Tersi de doğrudur. Bir şeye olan aşırı sevginiz onu anlamanızı, değerlendirmenizi ve kavramını engeller. O halde erdem orta yolu tutmak, tutkuları kontrol etmek, tutkuların aklın önüne geçmesini engellemek için epistemik erdeme ihtiyaç vardır. Tam veya geniş ölçüde erdemli bir kişinin hakikat, bilgi, kanıt, akılcılık ve 17 Heather Dawn Battaly, What Are the Virtues of Virtue Epistemology? Doktora Tezi, Syracuse University (2000). 18 Choo, “Epistemic Virtues and Vices”, s. 91. 90 İnsan, Din ve Erdemlilik anlayış gibi amaçlara derinden önem verdiğine de güvenilebilir ve bu temel kaygıdan, meraklılık, dikkat, itina ve sorgulamada titizlik, tarafsızlık, açık fikirlilik ve entelektüel sabır, dürüstlük, cesaret, alçakgönüllülük ve titizlik gibi diğer özellikler ortaya çıkacaktır. Buna rağmen dar-görüşlülük, dogmatizm, kolaycılık, çabucak karar varma, saflık (uyanık olmama), çabuk ikna olma, güce itaat, kişiye itaat, yargıyı kişisel amaçlara doğru yöneltme, konuya yüzeysel girme, zihin yeteneklerinin kaybı, özensizlik, acelecilik, sui-zan ve hüsnü-zan (wishful thinking) da bizi doğruluğa yaklaşmaktan alıkoyan ve bilmeyi tehdit eden karakter özellikleridir.19 Entelektüel cesaret ve ihtiyat, bizi entelektüel yaşamlarımızda algılanan tehditlere karşı uygun şekilde yanıt vermeye iten erdemlerdir. Sözgelimi cesaret, bizi gereksiz yere korkakça davranmaktan alıkoyar, ihtiyat ise entelektüel iyiye ulaşmada uygunsuz riskler almamayı sağlar. Entelektüel cesaret, taşıyıcısını ne çok aceleci ne de çok korkakça davranmadan, tehditlere iyi yanıt vermeye hazırlaması bakımından Aristotelesçi ahlaki cesarete benzerdir. Baehr’ın ifadesiyle entelektüel cesaret, kişinin epistemik refah ve huzuruna yönelik tehditlere karşı en iyi şekilde karşılık verme eğilimi olarak yorumlanabilir. Ayrıca epistemik faili inanma veya şüphe etme cesaretinden ziyade sorgulama cesaretine odaklar.20 Temel bir erdem olarak kısaca epistemik/entelektüel21 tevazuyu da ele alabiliriz. Entelektüel tevazunun görünümüne katkı sunanlar arasında D. Pritchard, H. Hazlett, Roberts ve Wood, Samuelson ve Church, Whitcomb vd. ve Christen vd. vardır. Hazlett entelektüel tevazunun epistemik olarak uygun olmayan üst düzey epistemik tutumları benimsememe eğilimi ve (doğru şekilde, doğru durumlarda) epistemik olarak uygun üst düzey epistemik tutumları benimsemek olduğunu iddia eder. Bu entelektüel tevazu kavramı, daha ziyade anlaşmazlıkların olduğu alanda geçerlidir. Roberts ve Wood’un görüşü de benzerdir ve entelektüel tevazunun “toplumsal öneme çarpıcı veya alışılmadık bir ilgisizlik ve dolayısıyla statü ile ilgili hususlara karşı bir tür duygusal duyarsızlık” olduğunu savunur. Onların tanımları Hazlett gibi entelektüel tevazunun toplumsal doğasına odaklanır. Hazlett’in 19 Jason S. Baehr, “Epistemic Malevolence”, Metaphilosophy 41 (1-2):189-213 (2010), s. 190. Jason S. Baehr, “Character In Epistemology”, Philosophical Studies (2006) 128:479–514. 20 John Turri ve Mark Alfano, “Virtue Epistemology”, Stanford Encyclopedia of Philosophy, Erişim Tarihi: 26.10.2022. 21 Literatürde henüz bu iki terim tam olarak birbirinden ayrılamadığı ve bu metinde de iki terimin nasıl ayrılacağı konusunda yeterli gerekçeler sunulmadığı için bu şekilde kullanmaya devam ediyoruz ancak, doğrusu “epistemik tevazu”dur. İnsan, Din ve Erdemlilik 91 aksine Roberts ve Wood, entelektüel olarak mütevazı kişinin endişelerine ve duygularına daha fazla ağırlık verirken, inançla ilgili durumlarına daha az yer verir. Bir kişi, kanıtlar karşısında inançlarını değiştirmeye açık değilse, entelektüel olarak mütevazı olamaz. Aksine, sezgisel tepkilerin yanıltmaya yatkın olduğu durumlarda yavaşlamaya ve kendini dikkatlice düşünmeye zorlayan biri, entelektüel tevazunun bir örneği olacaktır.22 Diğer taraftan Christen, Alfano ve Robinson, entelektüel tevazunun normatif bir açıklamasından ziyade tasviri bir açıklama verir. Yukarıda ele alınan görüşler gibi onlar da entelektüel tevazunun diğer eğilimlere karşı çıkan çok yönlü bir eğilim olarak anlaşılabileceğini düşünmektedir. Bununla birlikte, entelektüel tevazunun yönlerinin ve karşıt erdemsizliklerin ne olduğuna dair entelektüel tevazunun üç olumlu yönünden (duyarlı benlik, sağduyulu benlik ve araştırmacı benlik) ve üç karşıt erdemsizlikten (ötekini küçümseme, benliği küçümseme ve benliği abartma) bahsederler. Duyarlı benlik, yeni fikirlere ve bilgilere açıklığı göstermenin yolları olan anlama, cevap verebilirlik ve farkındalık ile karakterize edilir. Araştırmacı benlik, yeni fikir ve malumat aramanın yolları olan merak, keşif ve öğrenme ile karakterize edilir. Sağduyulu benlik ise, diğer insanlarla, özellikle de aynı fikirde olmayan kimselerle ilişki kurma yolları olan tevazu ve gösterişsiz olmakla karakterize edilir.23 Epistemik Kusurlar ve Yetersizlikler Epistemik erdemlerden bahsederken epistemik kusurların da bir kısmından bahsetmiş olduk. Ancak kusurların ve yetersizliklerin bilme süreçlerini nasıl olumsuz etkilediğini anlamak için epistemik kusurlardan birine temas etmek yerinde olacaktır. Bunların en önemlisi epistemik adaletsizlik olarak literatüre girmiştir. Bir jüri heyetinin siyah bir sanığın tanıklığını siyah insanların sıklıkla güvenilmez olduğuna inandığı için reddettiğini varsayalım. Yahut erkek yönetim kurulu üyelerinin kadın meslektaşlarının önerilerini kadınların çok mantıksız olduklarına inandıkları için reddettiklerini düşünelim. Bir kadının doğum sonrası depresyonunun doktoru tarafından yalnızca annelik hüznü (baby blues) olarak görülüp baştan savıldığını düşünelim. Fricker epistemik adaletsizliği önlemek için önyargıyı etkisiz kılan güvenilir karakter özellikleri -erdemler- geliştirmemizi önerir. Fricker epistemik adaletsizliğin iki biçimine karşılık gelecek şekilde iki farklı karakter özelliği tanımlar ve bunlara tanıklığa özgü adalet er22 23 John Turri ve Mark Alfano, “Virtue Epistemology”. John Turri & Mark Alfano, “Virtue Epistemology”. demi ile yorumbilgisel adalet erdemi, der. Bir erdem yaklaşık olarak -dürüstlük, cömertlik ya da merhamet gibi- görece sabit bir karakter özelliğidir.24 Miranda Fricker, epistemik adalet erdemi konusunda en yetkin yazarlardan biridir ve onun karşıt erdemsizliği olan “epistemik adaletsizliği” ötekileştirilmiş ve gücü daha az olanların maruz kaldığı bir durum olarak betimler. Epistemik adaletsizlik, (potansiyel) bir bilen olması dolayısıyla o kimseye zarar verir ve onun birkaç türü vardır. Bunlardan biri, insanların deneyimlerini anlamlandırmak ve anlatmak için kavramsal ve dilsel kaynaklardan mahrum bırakıldıklarında ortaya çıkan hermönetik adaletsizliktir. En iyi örnek, 1970’lerin Amerika’sında uydurulmuş bir kavram olan cinsel tacizdir. En çok dikkat çeken diğer ana epistemik adaletsizlik türü ise tanıklığa dayalı adaletsizliktir; bu, birisinin iddialarına, cinsiyet, ırk, etnik köken veya yaş gibi kimliklerle ilgili bir tür önyargı nedeniyle hak ettiklerinden daha az (veya daha fazla) itimat edildiğinde ortaya çıkar. Tanıklığa dayalı adaletsizliğinin erdemsizliği, bu tür epistemik adaletsizlik eylemlerini gerçekleştirme eğiliminden ötürüdür. Tashih edici tanıklığa dayalı adalet erdemi, birinin tanıklığının değerine ilişkin tahmininize müdahale ederek önyargılarınızın farkında olma ve bunları telafi etme eğilimidir. Fricker bu tashih edici erdemin, sosyal eğitim yoluyla geliştirildiğini ileri sürer.25 Sonuç Erdemlerin epistemolojideki yeri hakkında şunu söyleyebiliriz: Doğru inanca, epistemik bir erdeme (yetkinlik) başvurulması durumunda ulaşılır. Erdem epistemik faile bilgi ve doğruluğa ulaşması konusunda bilişsel başarı sağlar. Ancak erdemler doğruluk için zorunlu olsa bile yeterli değildir, ancak faili doğruluğa ve bilgi edinme araçlarına sadık kılar. Erdem, inancın doğruluğunu açıklayarak bilgiyi Gettier’in sırf gerekçelendirilmiş doğru inanç örneklerine karşı da dayanıklı hale getirir. 24 Huzeyfe Demirtaş, “Epistemik Adaletsizlik”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, Erişim tarihi: 26.10.2022. I. Kidd, J. Medina ve G. Pohlhaus, The Routledge Handbook of Epistemic Injustice. London New York: Routledge, Taylor & Francis Group, 2017. 25 John Turri & Mark Alfano, “Virtue Epistemology”. Kaynakça Audi, Robert, Epistemoloji: Bilgi Teorisine Çağdaş Bir Giriş, çeviren: Melis Tuncel, Hasan Yücel Başdemir, Nobel Yayınları, Ankara 2018. Baehr, Jason S., “Character In Epistemology”, Philosophical Studies (2006) 128:479–514. Baehr, Jason S., “Epistemic Malevolence”, Metaphilosophy 41 (2010) (1-2):189-213. Başdemir, Hasan Yücel, Çağdaş Epistemolojide Bilginin Tanımı Sorunu, Hitit Kitap, Çorum, 2010. Batak, Kemal, “Aristoteles’te En Yüksek Entelektüel Erdem”, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016). Battaly, Heather Dawn, What Are the Virtues of Virtue Epistemology?, Doktora Tezi, Syracuse University (2000). Choo, Chun Wei, “Epistemic Virtues and Vices”, The Inquiring Organization: How Organizations Acquire Knowledge and Seek Information, Oxford: Oxford University Press, 2015. Demirtaş, Huzeyfe, “Epistemik Adaletsizlik”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, Erişim Tarihi: 26.10.2022. Fairweather, Abrol ve Zagzebski, Linda “Introduction”, editörler: Abrol Fairweather, Linda Zagzebski, Virtue Epistemology: Essays in Epistemic Virtue and Responsibility, Oxford: Oxford University Press, 2001. Fleisher, W., “Virtuous distinctions”, Synthese 194, 2973–3003 (2017). Greco, John, “Epistemolojide Erdemler,” Oxford Epistemoloji, Adres Yayınları, 2018. Kidd, I., Medina, J. ve Pohlhaus, G., The Routledge Handbook of Epistemic Injustice, London New York: Routledge, Taylor & Francis Group, 2017. Mehdiyev, Nebi, “Erdem Epistemolojisi”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, https:// onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-nebi-mehdiyev/ Erişim Tarihi: 26.10.2022. Pigliucci, Massimo, “Erdem Epistemolojisi”, Öncül Analitik Felsefe Dergisi, https://onculanalitikfelsefe.com/erdem-epistemolojisi-massimo-pigliucci/ Erişim Tarihi: 26.10.2022. Pritchard, Duncan, What is This Thing Called Theory of Knowlwedge, Routledge, 2018. Stichter, Matt, “Virtues as Skills in Virtue Epistemology”, Journal of Philosophical Research 38:333-348 (2013). Turri, John ve Alfano, Mark, “Virtue Epistemology”, Stanford Encyclopedia of Philosophy, Erişim Tarihi: 26.10.2022. Zagzebski, Linda, “Recovering Understanding”, Knowledge, Truth, and Duty: Essays on Epistemic Justification, editör: Matthias Steup, 2001: 236–252. Zagzebski, Linda, Virtues of the Mind: An Inquiry Into the Nature of Virtue and the Ethical Foundations of Knowledge, Cambridge: Cambridge University Press, 1996.