Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016, Çeşm-i Cihan Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları E-Dergisi (BAYTAM)
…
8 pages
1 file
2019
TEZ11788Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019.Kaynakça (s. 267-269) var.x, 295 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm.Bu çalışma müellifi bilinmeyen bir mesnevi olan Târîh-i Selâtin’i konu edinmektedir. Çalışmaya söz konusu metni Latin harflerine aktararak başladık. Bunun ardından metnimizin bölümlerini ortaya çıkardık. Eserde adı geçen kişilerin listesini oluşturduk ve bu kişiler hakkında tarihi kaynaklarda verilen bilgileri toplayarak metindekilerle örtüşüp örtüşmediğini tespit etmeye gayret ettik. Bahsi geçen kişilerin önemli bir kısmının Şehnâme kahramanları olması dikkatimizi çekti. Eser aynı zamanda bir yıldıznâme olduğu için rastladığımız burç / yıldız isimlerini ve bunlara atfedilen özellikleri de gelenekle bağdaştırmaya çalışarak inceleme kısmında verdik. Elde ettiğimiz verileri sonuç kısmında dile getirdik.This study is about an anonymous mathnawi “Târîh-i Selâtîn”. First of all, we transferred the manuscript to Latin letters from Arabic alphabet. Then we...
Hadis Tetkikleri Dergisi, 2013
The concept of the Ziyādāt al thiqāt (the additions of the trusted narrators) which expresses the relative additions, placing in the sanads and the hadīth texts of the narrations of the trusted narrators without having any inevitable reason (illah), both explicitly and implicitly has a very important stance in the methodology of Hadīth. It is cleared up the reasons for the emergency of the additions (ziyādāts); the various types of the ziyādāts with their examples according to their features. The ziyādāts were held up according to the judgment (hukm), and the different opinions about that subject were introduced too. Furthermore, there is an appraise on these opinions and the influences of the ziyādāt of the narrators on the Science of the Hadith both positively and negatively had been discussed.
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2009
Ebû'l-Hüseyin el-Malatî, erken dönem İslâm âlimlerinin en önde gelenlerinden biridir. İslâmî ekollerin teşekkül sürecini tamamladığı ve IV. (X.) yüzyıl gibi sahabe nesline oldukça yakın sayılabilecek bir dönemde yaşamış olan el-Malatî, fırkalar ve görüşlerine dair günümüze ulaşan yegâne eseri et-Tenbîh ile haklı bir şöhrete ulaşmıştır. İslâm dünyasında mezheplerin itikadî görüşlerine eleştirel bir yaklaşımla yer veren ilk eserlerden biri sayılan et-Tenbîh dikkatli bir biçimde tetkik edildiğinde, Malatî'nin çoğunlukla, İslâm'ın ilk döneminde ümmetin genelinin, çoğunluğunun ya da kâhir ekseriyetinin sahiplendiği ve Ashâbu'l-Hadîs veya Ehlu'l-Hadîs olarak bilinen Selefiyye'nin fikirlerini sahiplendiği, bu düşünceleri savunduğu ve itikadî konularda onların yöntemini aynen kabul ettiği kolaylıkla fark edilebilir. Nitekim el-Malatî'nin haberî sıfatlar hakkındaki görüşleri, onun selefî telakkiyi benimsediğinin en önemli göstergeleridir. el-Malatî'nin itikadî...
2022
İslâm ilim geleneğinde, gerek halkı irşat maksadıyla, gerekse ilim talebelerinin hadis tahsilinde sistematik bir kolaylık oluşturmak amacıyla kırk hadis mecmuaları oluşturma âdeti yaygındır. Bu mecmuaların oluşturulma maksatları zamanla genişlemiş, birçok konu başlığı altında, maksudun ortaya konulması için hadis derlemeleri yapılmıştır. Bu âlimlerimizden biri de 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında hayat sürmüş, mücahit, alim ve arif bir şahsiyet olan Ömer Ziyâeddin Dağıstânî’dir. Dağıstânî, asrının ilmî, içtimaî ve siyasî hassasiyetlerini göz önünde bulunduran; görev aldığı memuriyetlerinde, kaleme aldığı eserlerinde, eğitim hayatında ve irşat faaliyetlerinde bu tecrübeyi bahis konusu alanlara yansıtan ârif bir şahsiyettir. Dağıstan’da, içine doğduğu mücadele ortamının ve İstanbul’da tanıştığı, Gümüşhaneli Ahmed Ziyâeddin Efendi’nin Ziyâiyye olarak bilinen ilim-irfan mektebinin, onun şahsiyetinde oluşturduğu terkip, bütün faaliyet alanlarına aksetmiş gibi görünmektedir. Dağıstânî’nin yayına hazırladığımız Hadîs-i Erbaîn fî Evsâfi’s-[Hukûki’s-]Selâtîn isimli kırk hadis mecmuası, bir hadis öğretim maksadından ziyade, dönemin şartları göz önünde bulundurularak dîn ü devletin ve İslâm milletinin bekâsının teminatı olarak görülen halife/sultanın vasıfları ve ona itaatin önemini tahkim etmek için kaleme alınmış dinî-siyasî bir metindir. Eser bu haliyle, bugün anlaşılması zor olsa da, bir Osmanlı âliminin zihninde İslâm söz konusu olduğunda peşinen var olan; din ve devlet, din ve siyaset, din ve içtimâiyat gibi terkiplerin birbirleriyle olan yadsınamaz alakalarını da nazarımıza sunmaktadır. Elbette dönemin şartları ve müellifin siyasî tutumu da hadislere getirilen yorumları renklendirmekte, farklı bir bakış açısı olarak ortaya çıkmaktadır.
eskidergi.cumhuriyet.edu.tr
Divan literature, ie, Classical Ottoman Poetry, is a literature which takes Islam as a reference. In this literature, the poem is not written for the purpose of the art. Many religious themes were written in the form of the poem to instruct the people. Within this style, there were ...
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2021
Turkish Studies, 2013
This article tells about another Kasidah by Âgehî titled as "Şütür Kasidah", which seems to be as original as the Keşti Kasidah. This poem is rather different from the conventional kasidah or eulogium since it gathers about one word and conceptualize it as a symbol in sufi tradition. It was transcribed, paraphrased and interpreted so as to identify the meanings of the word şütür.
Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi / Journal of Turkish Language and Literature, 2021
Hayatın pek çok yönüyle ilgili bilgi ve malzeme bulabileceğimiz klasik Türk edebiyatı, milletimizin dinî ve ruhî cephesiyle alakalı olarak da oldukça zengin bir birikime sahiptir. Edebî eserlerimizi incelediğimizde muhtevalarında İslam dininin gerek inanç gerekse ibadet uygulamalarına ilişkin pek çok hususu barındırdıkları görülmektedir. Dahası müellif ve şairlerimiz tarafından kaleme alınmış farklı dinî mevzulara ait çok sayıda müstakil eserin mevcut olduğu da bilinen bir gerçektir. Bu makalede de klasik Türk edebiyatı döneminde müstakilen kaleme alınmış manzum bir dinî eserden bahsedilecektir. Şimdilik bilinen nüshalarındaki bilgilere göre eserin "Kitâb-ı Şurûtü's-Salât" ve "Şurûtu's-Salât" olmak üzere iki şekilde isimlendirildiği görülmektedir. Daha önce üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamış olan bu manzume, Hacı Sinân Efendi adlı bir kişiye aittir. Kaynaklarda kendisine ve eserine ilişkin herhangi bir bilgi bulunmayan Hacı Sinan Efendi'nin, hayatı hakkında bilgi edinmek için manzumesine müracaat edilmiştir. Bunun neticesinde manzumenin özellikle "sebeb-i nazm" başlığı altında yer alan beyitlerinde, şairin hayatı hakkında önemli bilgilere ulaşılmıştır. Bu kısımda şairin bizzat kendisi tarafından verilen bilgiler; onun hayatı, mesleği ve ailesi hakkında ilk elden malumat sahibi olmamızı sağlamıştır. Çalışma; şairin hal tercümesine dair araştırmalarımızın dışında, eserin muhteva ve şekil özelliklerine dair incelemelerimizi ve bunların yanı sıra iki nüshanın karşılaştırılması yoluyla hazırladığımız transkripsiyonlu metin çevirisini ihtiva etmektedir.
Journal of Education and Learning (EduLearn), 2024
IJSR, Vol (3), No (9), September 2024, 2024
Journal of Transport and Health, 2019
Proceedings of SPE International Symposium on Oilfield Chemistry, 1987
Journal of neurosurgery, 2018
Historias de vida en la Iglesia novohispana, 2024
Bulletin of the Georgian National Academy of Sciences, 2018
2008
Remote Sensing
Catalysis Today, 2018
Environmental Science and Policy, 2024
Venoms and Toxins, 2021
Geochimica et Cosmochimica Acta, 2008
Jurnal Abdimas ADPI Sains dan Teknologi
The Astrophysical Journal, 2020
Journal of Cell Communication and Signaling, 2018
Wiadomości lekarskie (Warsaw Poland), 2022