Balıkesir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Aralık 2021, 2(2), 83-95
Araştırma Makalesi / Research Article
Cari Açığın Sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği
Sustainability of the Current Account Deficit: The Example of Turkey
BURAK UĞUR a, *
, DİLEK ATILGAN b
Arş. Gör. Dr., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü,
Kahramanmaraş, Türkiye
a
YÖK 100/2000 Doktora Öğrencisi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi, İktisat Bölümü, Kahramanmaraş, Türkiye
b
(Gönderim Tarihi/Recieved: 07.07.2021; Kabul Tarihi/Accepted: 12.08.2021)
ÖZ
İstikrarlı bir ekonomik büyüme için temel şartlardan bir tanesi cari işlemler dengesinin sürdürülebilir
düzeyde olmasıdır. Türkiye ekonomisinde 2003 yılından itibaren yüksek büyüme oranlarının hedeflenmesi ile
beraber cari açık hızlı bir şekilde yükselmeye başlamıştır. Ayrıca artan cari açık genelde yüksek reel faizle gelen
portföy yatırımlarıyla finanse edilmeye çalışılmıştır. Hakkio ve Rush (1991) ile Husted (1992), cari işlemler
açığının sürdürülebilirliğinin varlığını, ithalat ve ihracat arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup olmadığını
araştırarak ortaya koymaktadırlar. Uzun dönemli bir ilişkinin varlığı cari işlemler açıklarının sürdürülebilir
olduğunu, uzun dönemli ilişkinin olmaması da cari işlemler açıklarının sürdürülebilir olmadığını ifade
etmektedir. Bu bilgiler ışığında yapılan çalışmada, Türkiye ekonomisinde cari işlemler açığının sürdürülebilirliği
eşbütünleşme analizi yardımıyla sınanmıştır. 1980-2017 dönemi baz alınarak yapılan çalışmadan elde edilen
sonuçlar; Türkiye ekonomisinde ihracat ile ithalat serileri arasında uzun dönem bir ilişkinin varlığı ve
eşbütünleşme katsayısının 1’e oldukça yakın olması Türkiye ekonomisinde cari işlemler açığının sürdürülebilir
olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Türkiye, cari işlemler açığı, ihracat, ithalat
JEL Sınıflandırması: F10, F18, F32
ABSTRACT
One of the basic conditions for stable economic growth is that the current account balance is at
a sustainable level. The current account deficit has started to rise rapidly with the targeting of high growth rates
in the Turkish economy since 2003. In addition, the increasing current account deficit has generally been tried to
be financed by portfolio investments that come with high real interest. Hakkio and Rush (1991) and Husted
(1992) demonstrate the existence of the sustainability of the current account deficit by investigating whether
there is a long-term relationship between imports and exports. The existence of a long-term relationship indicates
that current account deficits are sustainable, and the absence of a long-term relationship indicates that current
account deficits are not sustainable.In the light of this information, the sustainability of the current account
deficit in the Turkish economy was tested with the help of the co-integration method. Based on the period 19802017 results of the study; in the Turkish economy in the long run cointegration relationship between the series
and the existence of export and import coefficient is quite close to 1 suggests that the current account deficit in
Turkish economy to be sustainable.
Keywords: Turkey, current account deficit, export, import
JEL Classification: F10, F18, F32
*
Sorumlu yazar / Corresponding author.
E-posta adresi / E-mail address:
[email protected] (B. Uğur)
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
84 B. Uğur ve D. Atılgan
1. GİRİŞ
Ülkelerin iktisat politikalarının temel amaçlarından biri ekonomik büyümedir. Ekonomik büyüme
makroekonomik değişkenleri olumlu yönde etkileyerek ülke refahının artmasını sağlamaktadır.
Türkiye ekonomisinde de hükümetler bu amaca ulaşmaya çalışmışlardır. Türkiye’de 1960-1980’li
yıllar arası ithal ikameci politikalarla, 1980’den itibaren ise ihracata dayalı büyüme stratejisiyle bu
amaç yakalanmaya çalışılmıştır (Kotil, 2019: 1). Fakat istikrarlı bir ekonomik büyüme için temel
şartlardan bir tanesi cari işlemler dengesinin sürdürülebilir düzeyde olmasıdır.
Bir ülkedeki yerleşiklerin belirli bir dönemde diğer ülke yerleşikleriyle yaptıkları tüm ekonomik
işlemleri gösteren tabloya ödemeler dengesi adı verilmektedir. Ödemeler dengesi içerisinde yer alan ve
otonom özellik gösteren temel hesaplardan biri cari işlemler hesabıdır. Cari işlemler dengesi, mal ve
hizmet dengesi ile birincil ve ikincil gelir dengesinin toplamıyla bulunmaktadır. Fakat mal ve
hizmetlerin ihracatıyla (X) ithalatı (M) arasındaki fark temelde cari işlemler hesabı dengesi (ya da cari
işlemler hesabı) olarak bilinmektedir.
Cari işlemler açığı aynı zamanda ulusal tasarruf açığını da göstermektedir. Bir ülke ürettiğinden
daha fazlasını tüketiyorsa, o ülke cari işlemler açığına (M>X) sahiptir ve yurt dışından borçlandığını
(tasarruf<yatırım) göstermektedir. Cari işlemler açığı veren bir ülke günümüz tüketimini ithal etmekte,
gelecekteki tüketimini ise ihraç etmektedir. Cari açıktaki artış ya yatırımların artmasından ya da
tasarrufların azalmasından kaynaklanmaktadır (Krugman vd., 2015: 352-353).
Dış dengenin sağlanması noktasında önem arz eden bu hesap kaleminde oluşacak açıkların iç
ekonomik dengeyi de bozabilecek olması, açığın makroekonomi açısından sahip olduğu önemli bir
rolü ortaya koymaktadır (Ağır vd., 2019). Cari işlemler açığı ve onun sürdürülebilirliği olgusunun
önemi özellikle 1980’li yıllardan sermaye hareketlerinin serbestleşmesi neticesinde olmuştur
(Gençoğlu ve Ünlü, 2019: 629).
Literatürde cari işlemler açığının sürdürülebilirliği ile ilgili birçok kriter bulunmaktadır. Cari
işlemler açığının sürdürülebilir olup olmadığına yönelik en yaygın kriterler; cari işlemler
açığı/GSYİH’nin %5’in üzerinde bulunmasının sürdürülemez olması, cari işlemler açıklarının uzun
vadeli finansman (doğrudan yabancı yatırım) yerine kısa vadeli finansman (portföy yatırımları) ile
finanse edilmesi ve cari işlemler açıklarının sürdürülebilirliğinin, ihracat ve ithalat değişkenleri
arasındaki eşbütünleşme ilişkisiyle incelenmesi olarak sıralanabilmektedir (Göçer, 2013: 225).
Türkiye ekonomisinde 2003 yılından itibaren yüksek büyüme oranlarının hedeflenmesi ile beraber
cari açık hızlı bir şekilde yükselmeye başlamıştır (Gençoğlu ve Ünlü, 2019: 632). Türkiye’de, cari
açık/GSYİH oranı bazı yıllarda %5’in üzerinde hatta 2011 yılında %9 seviyelerine ulaşmasına rağmen
bu dönemde Türkiye ekonomisinde herhangi bir kriz durumuna rastlanılmamıştır. Ayrıca artan cari
açık genelde yüksek reel faizle gelen portföy yatırımlarıyla finanse edilmeye çalışılmıştır (Polat, 2019:
841-842). Bu iki mevcut olgu ise Türkiye’de cari açığın sürdürülebilirliği tartışmalarını
ivmelendirmiştir. Bu durumdan hareketle Türkiye ekonomisinde cari işlemler açığının uzun dönemde
sürdürülebilir olup olmadığının tespit edilmesi oldukça önemli bir hale gelmiştir.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye açısından cari açığın sürdürülebilirliğini incelemektir. Bu bağlamda
bu etki, 1980-2017 dönemi verileri çerçevesinde eşbütünleşme analizi yardımıyla test edilmektedir.
Bunun için modelde, ihracat ve ithalat değişkenleri kullanılmaktadır. Bu kapsamda, ilk olarak konuyla
ilgili literatür taramasına yer verilmekte, ardından teorik çerçeve incelenerek ekonometrik yöntem
üzerinde durulmaktadır. Takip eden bölümde ise ampirik bulgular sunularak sonuçlar ortaya
konmaktadır. Son olarak değerlendirmeler yapılarak politika önerileri sunulmakta ve çalışma
sonlandırılmaktadır.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
Cari Açığın Sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği 85
2. LİTERATÜR TARAMASI
Türkiye’nin cari açığının sürdürülebilirliği ile ilgili çalışmalar Tablo 1’de gösterilmektedir. Tablo 1’de
cari açığın sürdürülebilirliğini test eden çok sayıda çalışmadan, zaman serisi ve güncel panel
yöntemlerini kullanarak inceleme yapan çalışmalar derlenmiştir. Ampirik çalışmaların önemli bir
kısmında Türkiye ekonomisinde cari açığın zayıf derecede sürdürülebilir olduğu bulunmuştur. Ancak
literatürde Türkiye’de cari açığın sürdürülebilir ya da sürdürülemez olduğu yönünde sonuçlar da
mevcuttur. Bu bakımdan cari açığının sürdürülebilirliği incelenen dönem aralığına, uygulanan
ekonometrik yöntemlere ve oluşturulan modellere (logaritmik, log-lineer, kübik gibi) bağlı olarak
farklılık göstermektedir.
Tablo 1
Türkiye'nin Cari Açığının Sürdürülebilirliği İle İlgili Çalışmalar
Ülkeler ve
Veri Seti
Değişkenler
Yöntem
Sonuç
Kalyoncu
(2005)
Türkiye, 1987:
01- 2002. 04
(aylık)
İhracat/GSYİH ve
İthalat/GSYİH
ADF ve KPSS Birim Kök Testi,
Johansen eşbütünleşme analizi
Türkiye’de cari açığın
sürdürülebilir olduğu ortaya
konulmuştur.
Barışık ve
Çetintaş
(2006)
Türkiye, 19872003 (yıllık)
İhracat ve İthalat
ADF, PP, KPSS ve PB Birim
Kök Testi, Johansen
eşbütünleşme analizi
Türkiye’de cari açığın
sürdürülemez olduğu
bulunmuştur.
Peker
(2009)
Türkiye, 1992:
01-2007: 12
(aylık)
İhracat ve İthalat
ADF Birim Kök Testi, Johansen
eşbütünleşme analizi, VECM
Türkiye ekonomisinde cari
açık zayıf derecede
sürdürülebilirdir.
Berke
(2009)
Türkiye, 1989:
01-2006: 02
(aylık)
Reel İhracat ve
İthalat
ADF, PP ve KPSS Birim Kök
Testi, Parçalı Eşbütünleşme
Analizi
Şahbaz
(2011)
Türkiye, 2001:
03-2011: 04
(aylık)
İhracat, İthalat,
Kukla Değişkeni
ADF, PP ve KPSS Birim
Johansen eşbütünleşme analizi,
VECM
Yayar ve
Demir
(2014)
Türkiye, 19882011(çeyreklik)
İhracat /GSYİH ve
ithalat/GSYİH
Türkiye,
1980Q1-2014Q4
(çeyreklik)
ADF, Zivot ve Andrews Birim
Kök Testi, Johansen
eşbütünleşme analizi
Türkiye’de cari açığın
sürdürülebilir olduğu ortaya
konulmuştur
Türkiye ekonomisinde cari
açığın zayıf derecede
sürdürülebilir olduğu ortaya
konulmuştur.
Türkiye’de cari açığın
sürdürülebilir olduğu ortaya
konulmuştur
Reel İhracat ve
Reel İthalat
ADF Birim Kök Testi, ARDL
Sınır Testi Yaklaşımı
Türkiye’de cari açık zayıf
derecede sürdürülebilirdir.
Turan ve
Barak
(2016)
Türkiye, 19872014 (yıllık)
İhracat ve İthalat
Türkiye’de cari açık zayıf
derecede sürdürülebilirdir.
Türk ve
Şahin
(2018)
ADF Birim Kök Testi, En
Küçük Kareler (OLS) yöntemi,
Engle-Granger Eş-Bütünleşme,
Granger Nedensellik Testi
Türkiye, 20002016 (yıllık)
İhracat ve İthalat
ADF Birim Kök Testi, Johansen
eşbütünleşme analizi
Türkiye’de cari açığın
sürdürülemez olduğu
bulunmuştur.
Gençoğlu ve
Ünlü (2019)
Türkiye, 19802017 (yıllık)
İhracat, İthalat ve
Kukla Değişkeni
ADF, PP ve Narayan ve Popp
Birim Kök Testi, Johansen
eşbütünleşme analizi
Türkiye ekonomisinde cari
açık zayıf derecede
sürdürülebilirdir.
Türkiye,19872018 (aylık)
Mevsim ve Takvim
Etkilerinden
Arındırılmış
İhracat ve
İthalat Değişim
Oranları
Fourier ADF, Fourier KPSS
Birim Kök Testi, Fourier
eşbütünleşme analizi, Fourier
Granger nedensellik analizi
Türkiye’de cari açık zayıf
derecede sürdürülebilirdir..
Yazarlar ve
Yıllar
Ilıkkan
(2015)
Yıldız
(2020)
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
86 B. Uğur ve D. Atılgan
Tablo 1’den anlaşıldığı üzere, literatürde Türkiye ekonomisinde cari açığın sürdürülebilirliğine
yönelik çok sayıda çalışma mevcut olmasına rağmen, yapısal kırılmaları dikkate alan Enders ve Lee
(2012) tarafından oluşturulan Fourier birim kök testinden yararlanarak cari açığın sürdürülebilirliğini
sınamaya çalışan herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Çalışma bu yönüyle diğer çalışmalardan
ayrılarak literatüre katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
3. TEORİK ÇERÇEVE
Cari açığın sürdürülebilirliğine ilişkin çalışmalar Hakkio ve Rush (1991) tarafından geliştirilmiş ve
Husted (1992) ile birlikte ekonometrik olarak test edilebilir düzeye indirgenmiştir. Ekonometrik model
uzun dönemde ihracat ve ithalat arasındaki ilişkinin mevcudunun test edilmesini sınamaktadır. Test
sonuçları, ihracat ve ithalat arasında uzun dönemli bir ilişki mevcut ise cari açık sürdürülebilir ihracat
ve ithalat arasında uzun dönemli bir ilişki mevcut değilse cari açık sürdürülemez olduğu yönündedir.
Husted (1992), ihracat ve ithalat arasındaki ilişkiyi bütçe kısıtı üzerinden incelemektedir. Çalışmadaki,
bütçe kısıtı aşağıdaki şekildedir:
C0 = Y0 + B0 − I0 − (1 + r0 )B−1
(1)
Denklem 1’de bulunan 𝐶0 cari dönemki tüketimi, 𝑌0 geliri, 𝐵0 negatif ve pozitif değer alabilen
uluslararası borçlanmayı, 𝐼0 yatırım harcamalarını, 𝑟0 dünya faiz oranını, (1 + 𝑟0 )𝐵−1ise ülkenin dış
borcuna karşılık gelen temsili bireyin borcunu göstermektedir.
Dış ticaret dengesi (𝐷𝑇𝑡 ) ihracattan (𝑋𝑡 ) ithalatın (𝑀𝑡 ) çıkarılmasıyla bulunmakla birlikte milli
gelirden tüketim ve yatırım harcamalarının çıkarılmasıyla da bulunmaktadır. Bu durum Denklem 2’de
gösterilmektedir:
Yt − Ct − It = X t − Mt = DTt
(2)
Husted (1992) bir takım varsayımlardan sonra ihracat(𝑋𝑡 ) ile ithalat(𝑀𝑡 ) arasındaki uzun dönem
ilişkisinin test edilebilir modelini aşağıdaki gibi ifade etmektedir. Bu model denklem 3’te
gösterilmektedir.
X t =a+bMt +et
(3)
Yukarıda yer alan 3 numaralı denklemde 𝑋𝑡 ihracatı, 𝑀𝑡 ithalatı, a sabit terimi ve 𝑒𝑡 ise hata
terimini ifade etmektedir. Husted (1992) tarafından oluşturulan ve cari açığın sürdürülebilirliğini
analiz eden bu modele göre, bir ekonominin dönemler arası bütçe kısıtını sağlaması için 𝑋𝑡 ve Mt
serilerinin uzun dönemde aralarında eşbütünleşme ilişkisi olması gerekmektedir. Eğer b=1 ya da b>1
ise cari açığın sürdürülebilir olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan X t ve Mt serileri arasında
eşbütünleşme ilişkisi olmasına rağmen eğim katsayısı 1’den küçük ise (0<b<1) cari açığın zayıf
derecede sürdürülebilir olduğuna karar verilmektedir.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
Cari Açığın Sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği 87
4. TÜRKİYE’DE CARİ DENGENİN SEYRİ
Türkiye ekonomisinde 1980-2017 yılları arasındaki cari işlemler dengesi/GSYİH seyri Şekil 1’de
gösterilmektedir. Türkiye ekonomisinde cari denge ile büyüme oranı arasındaki paralel seyir nedeniyle
Şekil 1’e büyüme oranı da eklenmiştir.
Şekil 1
Türkiye'de Cari Dengenin Seyri
Not. Şekil 1’de kullanılan veriler World Bank (t.y.) tarafından yayınlanan Dünya Kalkınma
Göstergeleri
kaynağından
tarafımızca
düzenlenmiştir
(http://databank.worldbank.org/data
/reports.aspx?source=world-development-indicators). Kamuya açık materyal.
Şekil 1’den de anlaşıldığı üzere, Türkiye ekonomisinde cari denge/GSYİH oranı kriz yılları (1994
ve 2001 gibi) hariç sürekli açık vermektedir. Cari açık 1980’li yıllarda ortalama -%1,6 iken, 1990’lı
yıllarda ortalama -%0,7 seviyelerine gerilemiştir. 2000’li yılların başında bir yükseliş trendine girerek
2000-2007 yılları arasında cari açık -%3,3 oranında gerçekleşmiştir. 2008 küresel krizinin etkisiyle
2008-2009 yılında cari açık azalmıştır. Ancak kriz sonrası dönemde cari açıklar yeniden artmaya
başlayarak 2010-2017 yılları arasında -%5,1 seviyelerine yükselmiştir. Şekil 1’de görüldüğü üzere,
Türkiye’de büyüme oranının arttığı yıllarda cari açık artmakta iken, büyüme oranının azaldığı yıllarda
ise cari açık azalmaktadır. Bu durumun nedeni, üretimde ithal girdilere bağımlılıktır. Türkiye İstatistik
Kurumu verilerine göre, Türkiye’de ara mallar ve yatırım mallarının ithalatının toplam ithalat
içerisindeki payı %87’dir (Türkiye İstatistik Kurumu, 2021). Fakat cari denge/GSYİH oranı olarak
incelendiğinde, 2000’li yıllara kadar cari açıkların sürdürülebilir düzeyde olduğu görülmektedir.
2003’den itibaren yüksek büyüme oranlarının hedeflenmesi ile beraber açıklar hızlı bir şekilde
yükselmeye başlamıştır (Gençoğlu ve Ünlü, 2019: 632). Cari açık/GSYİH oranı bazı yıllarda %5’in
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
88 B. Uğur ve D. Atılgan
üzerine çıkmasına hatta 2011 yılında %9’lara varmasına rağmen bu dönemde Türkiye ekonomisinde
herhangi bir kriz durumuna rastlanılmamıştır. Ayrıca artan cari açık genelde yüksek reel faizle gelen
portföy yatırımlarıyla finanse edilmeye çalışılmıştır (Polat, 2019: 841-842). Bu iki mevcut olgu ise
Türkiye’de cari açığın sürdürülebilirliği tartışmalarını ivmelendirmiştir.
5. EKONOMETRİK YÖNTEM
Bu araştırmada dört aşamalı bir ekonometrik analiz süreci takip edilecektir. İlk olarak serilerin
durağanlığı test edilmektedir. Bu aşamadan önce geleneksel birim kök testleri arasında olan DickeyFuller (1981)’nin geliştirdiği Genişletilmiş Dickey Fuller (ADF) ve Philips ve Perron (1988)’nun
geliştirdiği Phillips ve Perron (PP) birim kök testleri aracılığıyla sınanacaktır. Bu iki testinde H0
hipotezi değişkenin birim kök içerdiği biçimindedir. ADF ve PP birim kök testinde serilerin sabitli ve
sabit ve trendli olup olmamasına göre analiz yapılmaktadır. Her iki testte de test istatistikleri
MacKinnon kritik değerinden küçük olduğunda değişkenin birim kök içerdiği, büyük olduğunda ise
değişkenin birim kök içermediği belirtilmektedir (Özcan, 2007: 144).
Ülkelerin ekonomik gelişimlerinde zaman içerisinde yaşadığı yapısal değişimleri dikkate
almayarak analiz eden geleneksel birim kök testlerinin bu eksiklikleri yapısal kırılmalı birim kök
testleriyle yardımıyla giderilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda yanlış çıkarımlarda bulunma hatası söz
konusu olmamaktadır (Perron, 1989). Bu sorunun çözümü için Enders ve Lee (2012)’nin geliştirdiği
Fourier yapısal kırılmalı birim kök testi kullanılacaktır. Bu testte, bulunan Fourier ADF test istatistiği
𝑘 frekansına ve örneklem 𝑇 boyutuna bağlı olarak Enders ve Lee (2012: 197)’de mevcut olan
tablodaki kritik değerler ile kıyaslanmaktadır. Bu testin sıfır hipotezi ADF ve PP testlerindeki gibi
serilerin birim kök içerdiği üzerine kuruludur. Hesaplanan test istatistiği tablodaki kritik değerden
büyük olduğunda H0 hipotezi reddedilmekte ve serilerin birim kök içermediğine ulaşılmaktadır. Bu
test, ADF birim kök testinin ani olmayan (yumuşak kırılmalı) modelidir (İltaş ve Demirgüneş, 2020:
979).
İkinci aşamada, eşbütünleşme testi yapmak için uygun bir gecikme sayısının belirlenecektir.
Optimal gecikme uzunluğu belirlemek için birtakım yöntemler bulunmaktadır. Bunlar arasında,
“Ardışık modifiye edilmiş LR test istatistiği (LR), Son Tahmin Hatası kriteri (Final prediction error:
FPE), Akaike bilgi kriteri (Akaike Information Criterion: AIC), Schwarz bilgi kriteri (Schwarz
information criterion: SC) ve Hann Quin bilgi kriteri (Hann Quin information criterion: HQ) en sık
kullanılan kriterler arasında yer almaktadır” (Peker, 2009: 169).
Üçüncü olarak, değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki Johansen (1991) eşbütünleşme testi ile
sınanacaktır. Bu testte seriler arasındaki eş bütünleşme ilişkisinin varlığına karar vermek için
maksimum öz değer ve iz istatistiklerinden biri ya da ikisi kritik değerlerle karşılaştırılmaktadır. Testin
H0 hipotezi “eşbütünleşme yoktur” şeklindedir. Test istatistikleri kritik değerlerden büyük olması
durumunda H0 hipotezi reddedilerek eşbütünleşmenin varlığı bulunmaktadır (Demirgil, 2019: 179).
Dördüncü aşamada, değişkenlerin uzun dönem katsayıları bulunacaktır. Bu aşamada her bir
değişken için elde edilen t istatistiklerinin t tablosu kritik değerlerden mutlak olarak büyük olduğunda
anlamlı olduğu ifade edilmektedir. Eşbütünleşme tahmincisi testinin H0 hipotezi, katsayıların anlamsız
olduğu şeklinde kurulmaktadır. Test sonucunda t istatistiği kritik değerden mutlak olarak büyük
olduğunda H0 hipotezi reddedilmektedir.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
Cari Açığın Sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği 89
6. VERİ SETİ VE EKONOMETRİK TAHMİN SONUÇLARI
6.1. Veri Seti
Bu araştırmada Türkiye’de cari açığın sürdürülebilirliği 1980-2017 dönemi verileri çerçevesinde
eşbütünleşme analizi ile incelenmiştir. Araştırmada kullanılan modelin oluşumunda, Husted (1992)
tarafından geliştirilen model temel alınmıştır. Modelde, ihracat ve ithalat değişkenleri kullanılmıştır.
İhracat ve ithalat verileri 1980-2017 yılları için Dünya Bankası tarafından yayınlanan Dünya
Kalkınma Göstergelerinden (WDI) elde edilmiştir (Tablo 2). Çalışmada E-views 10.0 ve Gauss 21.0
ekonometrik paket programları kullanılmıştır.
Tablo 2
Ampirik Analizde Kullanılan Değişkenler
Açıklaması
Kaynağı/Dönemi
LXit
Logaritmik ihracat (Dolar, Yıllık)
World Bank-WDI /1980-2017
LMit
Logaritmik İthalat (Dolar, Yıllık)
World Bank-WDI /1980-2017
Simgesi
Araştırmada kullanılacak model, değişkenlerin logaritmik dönüşümleriyle Denklem 4’teki gibidir:
LXit=+ β0 + β1LMit +εit
(4)
6.2. Ekonometrik Tahmin Sonuçları
Zaman serisi analizinde ilk önce her bir değişken birim kök testlerine tabi tutulmuştur ve ardından
optimal gecikme uzunluğu, eşbütünleşme testi ve katsayıların tahmini yapılmaktadır.
6.2.1. Birim kök testi
Birim köke sahip zaman serileri ile gerçekleştirilen regresyon analizlerinde, oluşturulan modelde
aslında ilişkisiz olan değişkenlere rağmen yüksek 𝑅 2 sonucu bulunabilmektedir. Bu noktada sahte
regresyon problemi ortaya çıkmaktadır (Ağır vd., 2020Ağırvd_2020: 61). Bu nedenle analiz edilecek
modeldeki bir serinin durağanlığının incelenmesi oldukça önemlidir. “Bir seri, sabit aritmetik
ortalama, sabit varyans ve sabit kovaryansa (kovaryanstaki değişmeler sadece gecikme mesafesine
bağlı) sahipse durağandır şeklinde ifade edilmektedir” (Gujarati, 1999: 740).
Analizde ilk olarak serilerin birim kök sürece sahip olup olmadıkları sınanacaktır. Bu aşamada
yaygın olarak kullanılan geleneksel birim kök testleri olan Genişletilmiş Dickey Fuller (ADF) ve
Phillips ve Perron (PP) birim kök testlerinden yararlanılmıştır. LX ve LM serileri için ADF ve PP
birim kök test sonuçları Tablo 3’te sunulmaktadır.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
90 B. Uğur ve D. Atılgan
Tablo 3
ADF ve PP Birim Kök Test Sonuçları
Değişkenler
Model
ADF
Seviye
PP
Birinci Fark
Seviye
Birinci Fark
S
-1,928 (0)
-5,976
(0)
-1,90
-6,04***
S&T
-2,451 (1)
-5,893*** (0)
-2,79
-5,89***
S
-0,763 (0)
-7,232*** (0)
-0,74
-7,24***
S&T
-2,664 (0)
-7,154*** (0)
-2,79
-7,17***
LX
LM
***
Not. S: Sabitli model. S&T: Sabit ve trendli model. ADF testinde, optimum gecikme sayısı Schwarz Bilgi
Kriterine göre belirlenmiş ve maksimum gecikme sayısı 3 olarak alınmıştır. Parantez içindeki sayılar
otokorelasyondan arındırılmış olan gecikme sayılarıdır. PP testinde uzun dönem varyans, Barlett çekirdek
tahmincisi ile elde edilmiş ve bant genişliği (bandwidth) Newey-West metodu ile belirlenmiştir. ADF ve PP
testlerinde kritik değerler sabitli model için -2,877 (%5) sabit ve trendli model için -3,434 (%5)’dir. *** sembolü
Ho hipotezinin %5 anlam düzeyinde reddedildiğini gösterir (Ağır vd., 2020: 61).
ADF ve PP testinin sıfır hipotezi birim kökün mevcudu varsayımına dayalıdır. ADF ve PP test
istatistiği sonuçlarına göre ihracat ve ithalat seviyede birim kök sürece sahiptirler. Fakat tüm seriler
%5 anlam düzeyinde birinci farklarında durağandırlar. Böylece serilerin I(1) olduğunun sonucuna
varılmaktadır. Bir diğer ifadeyle, geleneksel birim kök testlerinde düzeyde birim köke sahip olan
seriler, birinci dereceden farklarında durağan hale gelmektedir.
Yapısal kırılmalı birim kök testinin bulguları ise Tablo 4’te sunulmaktadır. Bu aşamada Enders ve
Lee (2012)’nin oluşturduğu Fourier yapısal kırılmalı birim kök testi kullanılmaktadır.
Tablo 4
Fourier Yapısal Kırılmalı Birim Kök Testi Bulguları
Fourier Birim Kök Testi (Kademeli Yumuşak/Kırılma)
Seviye
Değişkenler
Birinci Fark
Model
Fourier ADF
İstatistiği
Fourier
Frekansı
Fourier ADF
İstatistiği
Fourier Frekansı
S
-2,894 (1)
1
-6,217*** (0)
2
S&T
-2,893 (0)
2
-6,086*** (0)
1
S
-1,434 (0)
1
-7,769*** (0)
2
S&T
-3,171 (0)
1
-7,655*** (0)
2
LX
LM
Not. S: Sabitli model. S&T: Sabit ve trendli model. Parantez içindeki sayılar optimum gecikme sayılarıdır
(optimum gecikme sayısı Schwarz Bilgi Kriterine göre belirlenip, maksimum gecikme sayısı 3 olarak alınmıştır).
Sabitli model ve sabit trendli model için, %5 anlamlılık seviyesinde Fourier kritik değerleri sırasıyla -3,7800,
-4,3100 şeklindedir. *** %5 de sıfır hipotezinin reddedildiğini göstermektedir (Enders ve Lee, 2012: 197).
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
Cari Açığın Sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği 91
Fourier yapısal kırılmalı birim kök testine göre ihracat ve ithalat değişkenleri düzeyde %5
anlamlılık seviyesinde sıfır hipotezi reddedilememekle birlikte, tüm seriler birinci farklarında
durağandırlar. ADF, PP ve Fourier yapısal kırılmalı birim kök testlerinin bulguları birbiri ile uyumlu
olup, üç birim kök testine göre hem ihracat hem de ithalat serisi seviyede birim köke sahip olup birinci
farklarında durağan hale gelmiştir. Yani, eşbütünleşme testini uygulamak için modellerde serilerin
aynı dereceden durağan olma şartı sağlanmıştır (Ceylan ve Başer, 2014: 55).
6.2.2. Optimal gecikme uzunluğunun belirlenmesi
Gecikme uzunluğu testine ait sonuçlar Tablo 5’te verilmektedir. Tablo 5’teki değerler dikkate
alındığında; optimal gecikme uzunluğunun (otokorelasyon içermeyen model) 1 olduğu bulunmuştur.
Çünkü Türkiye ekonomisi için oluşturulan modelde LR, FPE, AIC, SC ve HQ kriterleri, %5 anlamlılık
düzeyinde 1 gecikme için anlamlı sonuçlar vermektedir.
Tablo 5
Gecikme Uzunluğu Seçimi
Gecikme
Sayısı
LogL
0
33,055
1
LR
FPE
AIC
SC
HQ
NA
0.000581
-1,774
-1,685
-1,743
113,425
146,962*
7,40e-06*
-6,138*
-5,871*
-6,046*
2
114,451
1,757
8,80e-06
-5,968
-5,524
-5,815
3
115,571
1,793
1,04e-05
-5,804
-5,181
-5,589
6.2.3. Johansen Eşbütünleşme Testi
Optimal gecikme uzunluğunun belirlenmesinin ardından değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisi
(uzun dönemli ilişki) Johansen (1991) eşbütünleşme testi ile sınanmıştır. Johansen eşbütünleşme testi
modeldeki tüm serilerin seviyede birim kök sürecine sahip olması ve farkı alındığında aynı dereceden
durağan olması şartının gerçekleşmesi ile uygulanabilmektedir. Analizin başında yapılan birim kök
testinde tüm değişkenlerin I(1) yani birinci dereceden durağan olduklarının tespitinden dolayı
Johansen eşbütünleşme testi yapılmıştır (Türkmen vd., 2018: 138).
Johansen eşbütünleşme testine ilişkin bulgular Tablo 6’da sunulmuştur. Tablo 6’da yer alan
sonuçlar göz önüne alındığında, Türkiye ekonomisi için hem değişkenler arasında eşbütünleşme
ilişkisi olmadığını ifade eden (r=0) sıfır hipotezi hem trace hem de max-eigenvalue istatistik
değerlerinin kritik değerlerden büyük olması nedeniyle reddedilmektedir. Bundan hareketle ihracat ve
ithalat değişkenleri arasında uzun dönemli ilişkinin bulunduğu yani eşbütünleşme ilişkisinin olduğu
tespit edilmiştir. Buna göre, bu değişkenler uzun dönemde birlikte hareket etme eğilimi içerisindedir.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
92 B. Uğur ve D. Atılgan
Tablo 6
Johansen Eşbütünleşme Testi
Hipotez
r=0 Yok*
r≤1 En az 1
Trace
İstatistiği
Kritik değer (%5)
p-value
Max-Eigenvalue
İstatistiği
Kritik değer (%5)
p-value
16,809
15,494
0,0315
15,676
14,264
0,0297
1,132
3,841
0,2872
1,132
3,841
0,2872
Not. * Ho hipotezinin %5 anlam düzeyinde reddedildiğini gösterir.
6.2.4. Eşbütünleşme katsayılarının tahmini
Türkiye ekonomisinde eşbütünleşme ilişkisi tespit edildikten sonra eşbütünleşme katsayılarına
ilişkin bilgiler Tablo 7’de sunulmaktadır.
Tablo 7
Eşbütünleşme Denklemi
Ülke
Değişkenler
LX
LM
C
Katsayı
1,000
-0,998
0,185
Standart Hata
TÜRKİYE
t İstatistiği
Eşbütünleşme
Denklemi
0,020
-48,060
LX= -0.185+*0.998LM
Not. Eşbütünleşme denkleminde kritik değerler %5 için 1,96’dır.
Tablo 7’deki sonuçlar göz önünde alındığında, uzun dönem eşbütünleşme katsayısının 0,998
düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. Buna göre, Türkiye ekonomisinde ithalattaki %1’lik bir artış
ihracatı uzun vadede %0,998 arttırmaktadır.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
Cari Açığın Sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği 93
7. SONUÇ
Ülkelerin iktisat politikalarının temel amaçlarından biri ekonomik büyümedir. Ekonomik büyüme
makroekonomik değişkenleri olumlu yönde etkileyerek ülke refahının artmasını sağlamaktadır.
Türkiye ekonomisinde de hükümetler bu amaca ulaşmaya çalışmışlardır. Fakat istikrarlı bir ekonomik
büyüme için temel şartlardan bir tanesi cari işlemler dengesinin sürdürülebilir düzeyde olmasıdır. Bu
doğrultuda çalışmada, Türkiye açısından cari açığın sürdürülebilirliği incelenmektedir. Bu çalışmada
Türkiye’de cari açığın sürdürülebilirliği Husted (1992) tarafından geliştirilen modelden yararlanılarak
test edilmiştir. Modelde, Türkiye’nin 1980-2017 yıllarını kapsayan dönemdeki ihracat ve ithalat
verileri kullanılarak, yapısal kırılmasız ve kırılmalı birim kök testleri ve eşbütünleşme analizi
yapılmıştır.
ADF, PP ve Fourier yapısal kırılmalı birim kök testlerinin sonuçlarına göre hem ihracat hem de
ithalat serisinin seviyede birim köke, birinci farklarında ise durağan sürece sahip olduğu bulunmuştur.
Ardından Johansen eşbütünleşme analizi yapılmış ve serilerin eşbütünleşik olduğu bulunmuştur. Uzun
dönem eşbütünleşme katsayısı ise 0,998 olarak bulunmuştur. Dolayısıyla bu katsayı bire çok yakın
olduğundan dolayı, Husted (1992)’a göre, Türkiye ekonomisinde cari işlemler açığının uzun vadede
sürdürülebilir olduğu ifade edilmektedir. Bu bulgu Kalyoncu (2005), Berke (2009) ve Yayar ve Demir
(2014)’in sonuçlarıyla uyumludur.
Beyan ve Açıklama / Disclosure Statement
Yazar tarafından herhangi bir çıkar çatışması beyan edilmemiştir.
The author has no conflict of interest to declare.
Finansal Destek / Funding
Bu çalışmada herhangi bir finansal destek alınmamıştır.
No funding to declare for this study.
Araştırmacıların Katkı Oranı Beyanı / Author Contribution Statement
Bütün yazarlar eşit düzeyde katkı vermiştir.
All authors have contributed equally.
Etik Kurul İzni / Ethics Board Approval
Bu çalışma etik kurul izni gerektirmemektedir.
This study does not require ethics board approval.
Bu Makaleye Atıf Vermek İçin / To Cite This Article: Uğur, B. ve Atılgan, D. (2021). Cari açığın
sürüdürülebilirliği: Türkiye Örneği. Balıkesir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi,
2(2), 83-95.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
94 B. Uğur ve D. Atılgan
KAYNAKÇA
Ağır, H., Atılgan, D. ve İspir, T., (2019, 20-22 Aralık). Cari işlemler açığının sürdürülebilirliği:
yükselen piyasa ekonomileri örneği (Bildiri Sunumu). 1. Uluslararası Beydağı Sosyal ve Beşeri
Bilimler Kongresi (448-456). Malatya, Türkiye. https://2dc40e33-085f-40e0-81729a1f898c1942.filesusr.com/ugd/614b1f_db8e855a96974e4d86cd6e119c4a1ffe.pdf
Ağır, H., Özbek, S. ve Türkmen, S. (2020). Türkiye’de cari işlemler dengesinin dinamikleri: VAR
analizi. Maliye Araştırmaları Dergisi, 6(2), 57-66.
Barışık, S. ve Çetintaş, H. (2006). Türkiye’de cari açıkların sürdürülebilirliği: (1987-2003 yapısal
kırılma modeli). Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 11(1), 1-16.
Berke, B. (2009). Türkiye’de cari açığın sürdürülebilirliği: Parçalı eşbütünleşme analizi. Akdeniz İİBF
Dergisi, 9(18), 117-145.
Ceylan, R. ve Başer, S. (2014). Türkiye’de petrol tüketimi ile reel GSYİH arasındaki uzun dönem
ilişkinin Johansen Eşbütünleşme Yöntemi ile analiz edilmesi. Business and Economics
Research Journal, 5(2), 47-60.
Demirgil, B. (2019). Türkiye’de enflasyonun belirleyicileri üzerine uygulamalı bir çalışma. Journal of
International Management Educational and Economics Perspectives, 7(1), 13-21.
Dickey, D. A. & Fuller, W. A. (1981). Likelihood ratio statistics for Autoregressive Time Series with
a Unit Root. Econometrica, 49, 1057-1072.
Enders, W. & Lee, J. (2012). The Flexible Fourier Form and Dickey–Fuller Type Unit Root Tests.
Economics Letters, 117(1), 196-199.
Gençoğlu, P. ve Ünlü, F. (2019). Türkiye’de cari açığın sürdürülebilirliği: Ekonometrik analiz.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 37(4), 627-650.
https://doi.org/10.17065/huniibf.458542
Göçer, İ. (2013). Türkiye’de cari açığın nedenleri, finansman kalitesi ve sürdürülebilirliği:
Ekonometrik bir analiz. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi,
8(1), 213-242.
Gujarati, D. (1999). Temel ekonometri. (Ü. Şenesen ve G. Günlük Şenesen, Çev.; 3. Baskı). Literatür
Yayıncılık. (Orijinal eserin basım tarihi 1978).
Hakkio, C. S. & Rush, M. (1991). Is the budget deficit “too large?” Economic Inquiry, 29, 429-445.
Husted, S. (1992). The emerging U.S. current account deficit in the 1980s: A cointegration analysis.
The Review of Economics & Statistics, 74, 159-166.
Ilıkkan, Ö. M. (2015). Cari işlemler açığı ve sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği. Atatürk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 19(2), 351-362.
İltaş, Y. ve Demirgüneş, K. (2020). Döviz kurunun Borsa İstanbul Sanayi Endeksi üzerindeki etkisi:
Yapısal Kırılmalı Modellemede farklı yaklaşımlar kullanan eşbütünleşme testlerinden bulgular.
Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi, 55(2), 972-988. https://doi.org/10.15659/3.sektorsosyal-ekonomi.20.05.1352
Johansen, S. (1991). Estimation and hypothesis testing of cointegration vectors in Gaussian Vector
Autoregressive Models. Econometrica, 59(6), 1551–1580.
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
Cari Açığın Sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği 95
Kalyoncu, H. (2005). Sustainability of current account for Turkey: Intertemporal solvency approach.
Prague Economic Papers, 14(1), 82-88.
Kotil, E., (2019). Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne ihracatı: Çekim Modeli analizi. International Journal
of Economic & Social Research, 15(2), 167-175.
Krugman, P. R. Obstfeld, M., & Melitz, M. J. (2015). International Economics Theory and Policy
(10th ed). Pearson Education Limited.
Özcan, S. E. (2007). Kamu açık ve borçlarının sürdürülebilirliği: 1970-2005 Türkiye Örneği
(Yayımlanmamış doktora tezi). Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Peker, O. (2009). Türkiye’deki cari açık sürdürülebilir mi? Ekonometrik bir analiz. Kocaeli
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (17), 164-174.
Perron, P. (1989). The great crash, the oil price shock, and the unit root hypothesis. Econometrica,
57(2), 1361-1401.
Phillips, P. C.B., & Perron, P. (1988). Testing for a Unit Root in Time Series Regression. Biometrika,
75(2), 335-346.
Polat, M. A. (2019). Cari açığın sürdürülebilirliği: Türkiye Örneği. Uluslararası Sosyal Araştırmalar
Dergisi, 12(64), 838-844.
Şahbaz, A. (2011). Cari işlem açıklarının sürdürülebilirliği: 2001-2011 Türkiye Örneği. Çukurova
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20(3), 417-432.
Turan, Z. ve Barak, D. (2016). Türkiye’de cari işlemler açığının sürdürülebilirliği. İşletme ve İktisat
Çalışmaları Dergisi, 4(2), 70-80.
Türkiye
İstatistik
Kurumu.
(2021).
Online
veritabanı.
22.02.2021
https://tuikweb.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1046 adresinden erişilmiştir.
tarihinde
Türk, A. ve Şahin, S. (2018). Türkiye’de cari açık sorunu ve çözmeye yönelik bir model örneği. Atlas
International Referred Journal on Social Sciences, 4(8), 149-163.
Türkmen, S. Özbek, S. ve Karakuş, M. (2018). Türkiye’de elektrik tüketimi ve ekonomik büyüme
arasındaki ilişki: Ampirik bir analiz. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, 8(2), 129-142.
World
Bank.
(t.y.).
World
Development
Indicators.
22.02.2021
tarihinde
http://databank.worldbank.org/data/reports.aspx?source=world-development-indicators
adresinden erişilmiştir.
Yayar, R. ve Demir, Y. (2014). Türkiye’de sürdürülebilir cari açık. Sosyal Bilimler Dergisi, 7(1), 118148.
Yıldız, Ş. (2020). Türkiye’de cari işlemler açığının sürdürülebilirliği. Journal of Humanities and
Tourism Research, 10(2). https://doi.org/289-304. 10.14230/johut785
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021
96 B. Uğur ve D. Atılgan
Cilt/Volume: 2 Sayı/Issue: 2
Aralık/December 2021