Academia.eduAcademia.edu

Metin Eleştirisi- Fresk

Metin Eleştiri dersine kaynak olan Ayla Ödekan'ın "Türkiyede 50 Yılda Yayımlanmış Arkeoloji Sanat Tarihi ve Mimarlık Tarihi ile ilgili yayınlar bibliyografyası (1923/1973) " adlı eseri üzerinden "Fresk" değerlendirmeleri

1. GİRİŞ Sıva üzerine çeşitli boyalarla yapılan resimlere genel olarak “Fresk” adı verilir. Fresk kelimesi İtalyanca’da “taze anlamına gelmektedir. “Buon Fresko” ya da “Al Fresko” denilen ıslak sıva üzerine yapılan teknik gerçek fresk tekniğidir. Yüzey kurudukça kireç, pigmentin sıvaya yapışmasını sağlar. “Fresko Secco” ya da kısaca “Secco” denilen teknikte ise resim doğrudan kuru sıva üzerine yapılmaktadır.1 Pigmentlerin yumurta sarısı ile karıştırılmasından elde edilen sıvının yüzeye direkt uygulanmasına ise Tempera adı verilir. Tempera duvar haricinde başka yüzeylere de yapılabilmektedir. Fresk tekniğinde, resmin uzun süre dayanabilmesi için sıva tabakasının iyi hazırlanması gereklidir. Sıva, mutlaka iyi yıkanmış dere kumu ve sönmüş kireçten oluşmalıdır. Fresk sıvası üç ana tabakadan oluşmaktadır. Birinci tabakaya “Trusilar”, ikinci tabakaya “Arricciato”, en üstte yer alan resmin yapıldığı sonuncu tabakaya ise “İntonaco” adı verilir. Roma duvar resimlerinde intonaco tabakası, kireç ve mermer tozundan oluşmaktadır.2 Kirecin ham maddesi doğada bulunan kalker taşıdır. Bu taşın ana maddesi kalsiyum karbonattır. Kullanılmadan önce kirecin yeterli miktarda su ile çok iyi söndürülmesi gerekmektedir. Duvar resminde kullanılan kireç kimyasal bir değişime neden olur. Söndürülmüş kireç ile hazırlanan sıvada karbondioksit, kalsiyum hidroksit ile kimyasal reaksiyona girerek söner ve taşlaşarak kalsiyum karbonata dönüşür. Bunun sonucunda da renk maddesi duvarda kristalleşerek sabitlenir. Bu nedenle fresk tekniğinde kirecin çok önemli bir yeri vardır. Kirecin tamamen saf ve iyi sönmüş, kaliteli ve yağlı olması gerekir. Yağlı kireç, içinde %5’den fazla yabancı madde bulunmayan son derece beyaz ve homojendir. Kireç iyi söndürülmemişse içinde kalan parçacıklar zamanla patlayarak üst yüzeyi bozar. Bu yüzden fresk harcının nemli bir mevsimde hazırlanıp uygulanması tercih edilmektedir. Duvar resminde kullanılan boyaların kireç sütü ya da kireç suyu ile hazırlanması gereklidir. Kireç sütü kaliteli 1 Özdemir, M., Büyük Boyutlu Duvar Resmi (Fresco-Sıva üstü)Teknikleri ve Çağdaş Uygulamaları, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991, (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi), s. 59. 2 Özdemir, M., a.g.t., s. 63. kirecin ayran kıvamında hazırlanmasından elde edilmektedir. Kireç suyu ise söndürülen kirecin üzerinde biriken sudur.3 Roma duvar resimlerindeki intonaco tabakası, kireç birleştiricisinden ve marmorino adı verilen mermer tozundan oluşmaktadır. Vitruvius, boyaya başlamadan önce dokuz kata kadar plasterin uygulandığını açıklayarak duvar resimlerinin yapılması konusunda bazı detaylara inmiştir. İlk atılan kaba sıvadan sonra en az üç kat kum harcı uygulanmalıdır. Vitruvius’a göre bunun üzerine üç kat daha mermer tozundan hazırlanmış harç sürülmesi gerekmektedir. Ancak sıvalar Vitruvius’un belirttiğinin dışında da farklı kalınlıklarda ve sayıda yapılmaktadır. Sıvalar 10 cm. kalınlığından ve yedi kata kadar oluşanlardan, kaba duvara direkt uygulananlara kadar farklılıklar göstermektedir. Resimlerin dış ya da iç duvarlara uygulanmış olmaları sıvanın kalınlığını ve kalitesini etkilemektedir. Örneğin nemli yüzeylere çok daha özen göstermek gerekmektedir. Buralarda çözülmüş kireç ile reaksiyona giren su hidrolik betonlar oluşturmaktadır. Ayrıca sıvanın alt tabakalarında parçalanmış seramik parçaları kullanılarak nem geçirgenliği önlenmektedir. 4 3 4 Özdemir, M., a.g.t., s. 61. Özdemir, M., a.g.t., s. 61. Kireç taşı sıva adı verilen özel bir teknik, çoğunlukla kalsiyum karbonat ile kum ve/veya kırılmış seramik parçalarının bir bütününden oluşmaktadır. Çalışmamızda 1943-2003 yılları arasında Türkiye’de yayımlanmış fresk-duvar resmi konulu makaleleri incelemek üzere ele aldık (Tablo-1). Bu makaleleri “Antik Çağlar”, “Bizans Dönemi”, “Erken Dönem Türk-İslam Sanatı” ve Osmanlı Dönemi” konu başlıkları altında değerlendirmeye tabii tuttuk. Sayı Yazarın Adı Makalenin Adı yıl 1 Katharina Otto Osmanlı Devrinin Duvar Kaplaması 1943 2 Ali Karsan Fresk 1944 3 Ali Karsan Sainte-Irene’de fresk 1946 4 Arif Müfid Mansel/K. Pompeyi Yunan Ressamlığına Dair Vesikalar 1957 Feridun Dirimtekin Etyemez’de bulunan Bir Ste. Vierge Freskosu 1958 Feridun Dirimtekin Ayasofya Controfortlarının Birisinin İçinde Schefold 5 6 Bulunan Freskli Oda 7 Şerare Yetkin 8 Sadi Dilaver 1961 Sultan I. Alaeddin Keykubat’ın Alara Kasrının 1969 Hamamındaki Freskler 1970 Osmanlı Sanatında Kabe Tasvirli Bir Fresk 1970 Belisırma Deresi’nde Freskli St. Georges (Kırk 9 Ahmet Akif Tütenk damaltı) Kaya Kilisesinde (1289 – 1295) Son Konya Selçuklu Sultanı Mes’ut II ile ilgili Rumca 1970 kitabe 10 Gülbin Ünver Osmanlı Sanatında Vazolu ve Vazosuz Çiçek Demetleri 1971 Türk’ul Acemlerin Eseri Samarra’da Cavsak’ul 11 Emel Esin 12 Nural Gündüzalp 13 Yıldız Ötüken 14 Günsel Renda 15 Yıldız Ötüken 16 Şengül Gündoğan Çatalhöyük Kült Odalarında Duvar Resimleri 1985 17 Mehmet Tunay Enez Ayasofyası Fresko Araştırmaları 1994 18 Baybars Gülensoy 19 Günsel Renda 20 Tarkan Okçuoğlu 21 Pelin Şahin Tekinalp Batılılaşma Dönemi Duvar Resmi 2002 22 Nilgün Çöl Kurşunlu Cami Duvar Resimleri 2002 23 Mehmet Zeki İbrahimgil 24 Hakani Duvar Resimleri 1972 Duvarları Resimli Bir Türk Konağı 1976 Yatağan İlçesine Bağlı Yava Köyü Yakınlarındaki 1976 Bizans Freskoları I. İkonografik İncelemeler 1977 Restorasyon Çalışmalarında Kalem İşleri ve Duvar Resimlerinin Yeri Kappadokya Bölgesindeki Kapalı Yunan Haçı Kiliselerdeki Resim Programı Kaya-Duvar Resimleri, Fresk ve Balballarda Eski Türk Tipi Figürleri Geç Dönem Osmanlı Mimarisinde Duvar Resmi Bayezit Yangın Kulesi’nin Gözetleme Katında Bulunan Duvar Resimleri Kosova’daki Türk Eserlerinde Duvar Resimlerinden Örnekler Engin Akdeniz, Özgen Elazığ-Malatya Yöresi Duvar Resmi Geleneği ve Karaca Pirot Höyük Duvar Resmi 1982 1984 1997 1998 2001 2003 2003 Fresk hakkında var olan fakat ulaşamadığımız makaleler: İstanbul Fresk ve Mozaikleri 1955 Kireç ve Fresko Ressamlığı 1973 Yıldız Ötüken Akhisar Çanlı Kilise Freskoları 1980 Hamdi Kodan Beştepeler'den Bulunan Freskli Mezarlar 1988 F. Dappola Murat Plevneli Müjgan Harmankaya 1.1. Kariye Müzesi Mozaik ve Fresklerinin Koruma ve Aydınlatma Sorunları 1997 Birgül Özçelikçi Türkiye'de Duvar Resmi 1999 Özkan Eroğlu İstanbul'da Duvar Resmi 1999 Fresk Kavramı Hasol, (1976:173) duvar sıvası ıslakken üzerine toprak boyalarla yapılan resim diye tanımlamıştır. TDK, “Yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madenî boyalarla resim yapma yöntemi. Bu yöntemle yapılmış duvar resmi” denmiştir. Eğer fresk sadece sıva ıslakken yapılan bir teknik ise kuru sıva üzerine yapılan resme ne denileceği belli değildir. Bu yüzden fresk sıva üzerine yapılan duvar resimlerine verilen bir isim olmalıdır. Freskte uygulanan teknikler : ● Fresco Buono (Yaş Sıva Üzerine Fresco) ● Fresco Secco (Kuru Sıva Üzerine Fresco) Duvar yüzeyine ıslak veya kuru fark etmeden sıva üzerine yapılan tüm süslemelere fresk, freskin yapıldığı tekniğe ise fresco denmektedir. Fresk kavramı hakkında bilgi veren tek makale vardır. (tablo-2) Fresk: Sayı Yazarın Adı Makalenin Adı Yıl 1 Ali Karsan Fresk 1944 Tablo-2 Ali Karsan, (1944:218) makalesinde freski; taze sıva üzerine yapılan resim olarak tanımlamıştır. Uygulamada ressamın sulu boya ile iki kum ve bir kireç ölçülü taze sıvayla çalıştığını belirtmiştir. Freskin bir duvar resmi olduğunu kesin bir şekilde dile getirmiştir. Ali Karsan, (1944:220) gerilen bez üzerine veya kuru duvara uygulanan resimlerin hakiki fresk olmadığını belirtir. Sanatçının fresk tekniğini doğru bir şekilde uygulamasında en önemli noktanın; aynı rengin tutturabilmek ve boyaların karıştırılma miktarlarını doğru ayarlayabilmek olduğunu söyler. Karsan makalesinde kaynak ve dipnot kullanmamıştır. Anlatım dili günlük konuşma dilinden öteye geçemez. Kaynak kullanmadan kesin yargılar belirtmiş olması nedeniyle bilimsel makale niteliği taşımamaktadır. 1.2. Antik Çağlar: Toplam 4 makale bulunmaktadır. 4 makalede birbirinden bağımsız fakat erken dönem oldukları için aynı grupta incelenmiştir. (Tablo-3) Sayı 1 2 3 Yazarın Adı Makalenin Adı Arif Müfid Mansel/K. Pompeyi Yunan Ressamlığına Dair Schefold Vesikalar Muvaffak Uyanık Şengül Gündoğan Anadolu’nun Güney-Doğusunda Kaya Resimleri Araştırmaları Çatalhöyük Kült Odalarında Duvar Resimleri Yıl 1957 1972 1985 Elazığ-Malatya Yöresi Duvar Resmi 4 Engin Akdeniz, Özgen Karaca Geleneği ve Pirot Höyük Duvar 2003 Resmi Tablo-3 Mansel, (1957:189) Pompei yunan ressamlığında Vezüv’ün M.S.79 yılında küllerle kaplanmış olan Pompei ve Herkulaneum gibi şehirlerinde bulunan duvar resimleri bize dönem hakkında bilgi vermektedir denmiş ve o dönemde yapılan duvar resmi tekniğinin fresco olduğunu söylemiştir. Bu duvar resimlerinin değerlendirilmesi ve orijinale ulaşmanın ne kadar güç, hatta birçok hallerde imkansız olduğunu anlatmıştır. Uyanık,(1972:32) kaya resimlerinin o dönem insanının duygu, düşünce, inanış gibi yaşantısı alanın da bilgi vermektedir. Bu konuyla ilgili ilk araştırma 1938 yılında başlamıştır. Doğuda Kars bölgesinde yapılan araştırmalarda Kağızman ilçesinde bulunan kaya resimleri karakter ve kompozisyon özellikleri gösteren önemli bir buluştur. Erzurum Cunni mağarasında bulunan resimler Ermenistan da bulunan kaya resimleriyle benzerlik gösterir. Van da bulunan kaya resimleri ise Cunni resimleriyle benzerlik göstermektedir. Uyanık, makalesinde Güneydoğu Anadolu bölgesinin kaya resmi tarihi açısından önemi belirtip merkezlerinden bahsetmiştir. Kaya resimlerini duvar resmi olarak almanın doğru olup olmadığını yargılamak bize düşmez fakat sıva üzerine yapılan resimdir diye ısrarla diretilen fresk konusunda kaya resmini incelemek pek de mantıklı değildir. Gündoğan (1985) makalesinde 10-11. yüzyıllara ait olan kült odaların ilk yerleşim katlarında bulunan freskleri üslup açısından incelemiştir. Fresklerin bezemesi geometrik, sembolik, insan ve hayvan figürleri olarak sınıflandırılmıştır. 1.3. Bizans Dönemi: Toplam 4 makale bulunmaktadır. (Tablo-4) sayı Yazarın Adı 1 Ali Karsan Feridun 2 3 Makalenin Adı Dirimtekin Feridun Yılı Sainte-Irene’de Fresk 1946 Etyemez’de bulunan Bir Ste. Vierge Freskosu 1958 Ayasofya Controfortlarının Birisinin İçinde Bulunan Freskli Oda Dirimtekin 1961 Belisırma Deresi’nde Freskli St. Georges (Kırk 4 Ahmet Akif damaltı) Kaya Kilisesinde (1289 – 1295) Son Tütenk Konya Selçuklu Sultanı Mes’ut II ile ilgili Rumca 1970 kitabe 5 Yıldız Ötüken 6 Yıldız Ötüken 7 Mehmet Tunay Yatağan İlçesine Bağlı Yava Köyü Yakınlarındaki 1969 Bizans Freskoları I. İkonografik İncelemeler 1970 Kappadokya Bölgesindeki Kapalı Yunan Haçı Kiliselerdeki Resim Programı Enez Ayasofyası Fresko Araştırmaları 1984 1994 Tablo-4 Karsan, (1949:38) Sainte Irene’deki freskten bahsetmeden önce yine makalesine günlük konuşma dili ile başlamıştır. Burada bulunan 2 freskten biri depremden, yangınlardan ve çöküntülerden dolayı toprak altında kalmıştır. Diğeri ise Sainte Irene’nin içinde, üst katta, Ayasofya'ya bakan cephesinin pencere kenarında ve sıva altında bulunan parçadır. Bu iki freskten toprak altında kalanı, insan eli tarafından tahrip edilmemiş, fakat ne yazık ki asırlarca toprak altında ve moloz içinde kalmıştır. Harap bir vaziyettedir. Yine oradaki bazı taşların üzerinde fresk fragmanları bulunmuş. Karsan’ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise sıva altında bulunan odun kömürü parçacıklarıdır. Karsan odun kömürlerini Pompei’de fresk sanatçılarının lav küllerini kullanmasıyla bağdaştırmaya çalışmıştır. Sainte Irene’nin içinde ve sıva altında bulunanı ise ikonolârtlar (iconolâtre) tarafından tahrip edilmiş. Bu iki freskin sanat bakımından kıymetli olduğunu söylemiş. Ve fresklerin tarihini 4.y.y. dayandırmış bunu da kaynak belirtmeyip “Ramazanoğlu”nun söylediğine göre demiştir. Bu yolla zaman el işçisinin kullandığı malzemeyi ve çalışma tarzını yakından tetkik etmek fırsatını elde etmiş oluruz, demiştir. Dirimtekin,(1958:39) Etyemez’de bir hastane inşaatında bulunan tekkenin yanındaki şapelin apsisinde bir Ste. Viergo freskosu olduğunu ve bu freskonun Ayasofya müzesine kaldırıldığını söylemiştir. Tahrip olan eserlerde çoğunun net anlaşılmadığını ama Hz. Meryem olduğunu söylemiştir. Bu eserlerin 1. Ve 2. Yüzyıllara ait olduğunu yazmıştır. Dirimtekin,(1961:21) Ayasofya müzesindeki fresklerin rutubet ve havasızlıktan renklerini kaybettiğini belirtmiştir. Kuzey duvarda 2 aziz resmi bulunduğunu ifade etmiştir. Batı duvarda kahverengi kalın bir şerit halinde yapılmış fresk ve bunun dışında 3 şahsa ait fresk bulunmaktadır. Bu figürlerden biri sakallı diğer ikisi sakalsızdır. Burada bulunan fresklerle Sainte İrene arasındaki kazıda meydana çıkarılan freskler birbirine oldukça benzemektedir. Ötüken (1976-1977) Yatağan ilçesine bağlı Yava Köyü yakınlarındaki Bizans freskolarını sahneler üzerinden yorumlarken ikonografik olarak da değerlendirmiştir. Ötüken (1984) Kapadokya’daki yunan haçı kiliselerinin resim programını incelerken bulunan freskleri ikonografik olarak çözümlemektedir. Yanı sıra üslup özellikleri, harf türkleri ve kimyasal bileşenlerine göre de gruplandırmıştır. Tunay (1994) Enez Ayasofyası fresklerini ikonografik olarak değerlendirmiştir. Bizans dönemi fresklerine dair yayımlanan makalelerde genel olarak freskler ikonografik ve üslup açısından bir değerlendirme mevcuttur. Uygulama ve teknik bilgisi yok denecek kadar azdır. Erken Dönem Türk-İslam Sanatı: Sayı Yazar Adı Eser Adı 1 Şerare Yetkin 1969 Sultan I. Alaeddin Keykubat’ın Alara 1970 Kasrının Hamamındaki Freskler 2 Emel Esin Türk’ul Acemlerin Eseri Samarra’da Yılı 1972 Cavsak’ul Hakani Duvar Resimleri 3 Baybars Gülensoy Kaya-Duvar Resimleri, Fresk ve 1997 Balballarda Eski Türk Tipi Figürleri Tablo-5 Yetkin (1969-1970) Alaeddin Keykubat’ın alara Kasrı’ndaki hamam fresklerinin Anadolu Selçuklulardan günümüze gelen tek fresk süslemeli yazı olduğunu ifade etmiştir. Fresklerde kollarında tirazlar bulunan insan figürleri pek az seçilebilmektedir. Ayrıca Yetkin Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu freskleri arasında üslup ve içerik açısından benzerlik bulunduğunu da belirtmiştir. Emel Esin (1972-1973) değerlendirmiştir. Cavsak’ul Hakani duvar resimlerini ikonografik olarak Teknik ve uygulama hakkında ise herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Baybars Gülensoy (1997) Türk tipolojisi çalışmalarında freskleri değerlendirdiği makalesinde insan figürlü fresklerle Göktürk tipi arasında değerlendirme oluşturmuştur. Bu makaleler arasında herhangi bir ortak nokta bulunmamakla birlikte yayınlarda fresk uygulaması ve tekniği hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Osmanlı Dönemi: Sayı Yazar Adı Eser Adı 1 Katharina Otto Yılı Osmanlı Devrinin Duvar 1943 Kaplaması 2 Sadi Dilaver Osmanlı Sanatında Kabe Tasvirli 1970 Bir Fresk 3 Gülbin Ünver Osmanlı Sanatında Vazolu ve 1971 Vazosuz Çiçek Demetleri 4 Nural Gündüzalp Duvarları Resimli Bir Türk Konağı 1976 5 Günsel Renda Geç Dönem Osmanlı Mimarisinde 1998 Duvar Resmi Pelin Şahin Tekinalp Batılılaşma Dönemi Duvar Resmi 2002 7 Nilgün Çöl Kurşunlu Cami Duvar Resimleri 2002 8 Mehmet Zeki İbrahimgil 6 Kosova’daki Türk Eserlerinde Duvar Resimlerinden Örnekler 2003 Otto (1943) örnekleri az olan duvar resimlerinin özellikle kemerleri çerçevelemek için kullanıldığından bahsetmektedir. Osmanlı devirlerinin erken ve geç zamanlarına ait olan dekorasyon şekillerinin üslup bakımından farklılıklarına değinir. İznik’teki Hacı Camasa ve Bursa’da Cem Türbesi’nde günümüze ulaşmış örneklere değinerek gerek renk gerekse tanzim bakımından dönem özelliği olan “querda-seca”ya en yakın örnekler olduğunu söyler. Buna ek olarak geç dönem Osmanlı devrine ait olan Hacı Bayram-ı Veli Camii’ndeki gibi yeni dekorasyon stilinin etkilerinin görülmekte olduğunu ifade etmektedir. Dilaver,(1970:255) makalesinde fresk olarak kabe tasvirinin ilk ve tek örneği olarak bilinen yapının Sivrihisar Haznedar mescidinde bulunduğunu söyler. Bu mescit 1273 tarihinde Necibüddin Mustafa tarafından yaptırılmıştır. (Özalp,1961:71-81) Kabenin bulunduğu Harem-i Şerif tasviri, bu freskde yanyana yapılmış üç ayrı dikdörtgen kompozisyonun ortasındakidir. Burada süslemeyi detaylı şekilde anlatmış motifleri tanımlamıştır. Ünver, (1971:321) makalesinde vazolu ve vazosuz çiçek demetlerini bir tipolojiye sokmuş, 15.y.y. da fresk süslemelerde Bursa’da Sultan Cem ismi verilen Fatih’in diğer oğlu Atik Mustafa türbesinde vazolu ve vazosuz gerçekliğini kaybetmiş çiçekler bulunmuştur. Edirne Sultan 2. Murat yaptırdığı Muradiye cami fresklerinde yine Üç Şerefeli Caminde de bulunmaktadır. 17.y.y. ise vazolu ve vazosuz çiçeklerle sayılı olmakla beraber resimli eserler yazıldığını söylemiştir. Renda (1998) Osmanlı duvar resimlerinde genel olarak kuru sıva üzerine yani “fresco secco” tekniğinin yaygın olarak kullanıldığını belirtmiştir. Renda makalesinde 18. yüzyıldaki batılılaşma hareketleriyle Osmanlı süslemesine yeni giren unsurlarla birlikte önceki dönemler arası farklılıkları açıkça ifade etmektedir. Bu özelliklere sahip ilk örneklerin Topkapı Sarayı duvar resimleri olduğuna işaret eder. Renda (1998) Osmanlı duvar resimlerinin 19. yüzyıla kadar sık kullanıldığını fakat 19 yüzyıl ortalarında duvar resminin yerini yağlı boyaya bıraktığına dikkat çekmektedir. İbrahimgil (2003) ise Kosova’daki Osmanlı eserlerinde bulunan duvar resimlerini değerlendirirken Günsel Renda’yı (1998) destekler nitelikte açıklamalarda bulunmuştur. İbrahimgil’e göre Renda’nın da dediği gibi 18. yüzyıl batılılaşma hareketlerinin Anadolu’yla birlikte Balkanlar’da da aynı etkileri yarattığını ve süsleme programlarının bu doğrultuda değiştiğini ifade etmiştir. 2. SONUÇ Fresk ve duvar resmi konularında yapılan çalışmaların hayli az olduğu araştırmamız sırasında ortaya çıkmıştır. Batı sanatında süslemenin en önemli unsurlarından olan fresk türk sanatında aynı derecede öneme sahip değildir. Erken dönemde Anadolu’da ve diğer İslam coğrafyalarında bulunan fresklerin genelde bitkisel-geometrik bezemeli, yer yer insan figürlü unsurlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tahminimizce Klasik Osmanlı devrinde minyatür, çini, seramik gibi süsleme ögelerinin yoğunluğundan dolayı fresk ve duvar resmi geri planda tutulmuştur. Fakat 18. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı’nın batıyla ilişkilerinin gelişmesi aynı şekilde sanata yansımış; buna bağlı olarak duvar resimleri de aynı oranda yaygınlaşmıştır Fresk ve duvar resmi terim sorunu ise şu bağlamda açıklayabilir ki; “Fresk” kelimesi italyanca kökenli bir terimdir ve bunun türkçedeki karşılığı duvar resmidir. Dolayısıyla fresk ve duvar resmi aynı süsleme unsurudur, diyebiliriz Çalışmamız sırasında Türk Tarih Kurumu Arşivleri Belleten Dergisi, Ankara Üniversitesi Dergiler Veritabanı, İslam Araştırmaları Merkezi Veritabanından yararlanılmış, yanı sıra bibliyografya araştırması için de Ayla Ödekan’ın “Türkiye’de 50 Yılda Yayımlanmış Arkeoloji, Sanat Tarihi ve Mimarlık Tarihi ile İlgili Yayınlar Bibliyografyası 1923-1973” adlı eserinden de yararlanılmıştır.