Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
13 pages
1 file
Metin Eleştiri dersine kaynak olan Ayla Ödekan'ın "Türkiyede 50 Yılda Yayımlanmış Arkeoloji Sanat Tarihi ve Mimarlık Tarihi ile ilgili yayınlar bibliyografyası (1923/1973) " adlı eseri üzerinden "Fresk" değerlendirmeleri
VII. ULUSLARARASI BÜYÜK TÜRK DİLİ KURULTAYI BİLDİRİLERİ, 2012
Tarihsel süreçte Anadolu’ya ne zaman geldikleri, hangi topraklarda ne kadar süre yaşadıkları ve etnik kökenleri üzerine pek çok görüş bulunan fakat Anadolulu Hıristiyan Ortodoks olmalarıyla birlikte Türkçe yazıp konuştukları kesin olarak bilinen Karamanlılar üzerine yapılan araştırmalar ne yazık ki istenen seviyeye henüz ulaşamamıştır. Tarih, sosyoloji, arkeoloji vb. alanların yanında dil ve edebiyattaki çalışmalar da yetersizdir. Bildirimize konu olan çalışmanın amaçlarından biri, Grek harfli Türkçe metinlerin çalışılma gereğine dikkat çekmek, alandaki boşluk konusunda farkındalık yaratmak; diğeri de Grek harfli metinleri sesçil alfabeye aktarırken karşılaşılan sorunları seslendirmektir. Özellikle ünlülerin fazla oluşu, mevcut alfabenin bunları karşılayamayışı, yorumlu ya da yorumsuz transkripsiyon (çevriyazı) seçeneklerinin hangisinin daha uygun oluşu karşılaşılan sıkıntılardan bazılarıdır. Bütün sıkıntılara rağmen böyle bir çalışmanın yapılması, yüzleşmemiz gereken pek çok soruna çözüm yolları aramamızı, hatta bulmamızı gerektirecek; bizden sonraki dil çalışmalarına zemin hazırlayacaktır. Türk dili günümüze kadar pek çok alfabeyle yazılmıştır. Bunun sebepleri ve sonuçları pek çok çalışmaya konu olmuştur. Karamanlıların yaklaşık 400 yıl kullandıkları Grek harfleri hangi düzenle Türk dilini yazıya geçirme etkinliğinin içine sokulmuştur? Yüzyıllar içinde pek çok alfabeyle Türkçeyi yazıya dökenler, Grek harflerini yazıya dökerken diğer yazı aktarımlarını göz önünde bulundurmuşlar mıdır? Onlarla ortak özellikleri var mıdır? Alfabe sistemi üzerine tarihsel süreçte değişik tarzların kullanılmış olması, bu tarzların kimi eserlerde iç içe geçmesi, aynı ses için kimi metinlerde hatta metnin aynı sayfalarında bile farklı yazılışların görülmesine sebep olmuştur. Karamanlıca çalışmalarının basılı metinlere dayalı işlenmesi seslerin tespitini zorlaştıran sebeplerdendir. Ünsüzlerin bazılarında farklı sesler için aynı işaretin kullanılması sözü geçen ünsüzlerin gerçekte var olmadığından mı yazı sisteminin eksikliğinden mi kaynaklandığı sorusunu gündeme getirmektedir. Karamanlıcanın dilbilgisel boyutunun ortaya konması, özelikle tarihi Anadolu ağızları çalışmalarına yeni boyutlar kazandıracaktır. Metinlerin gün ışına çıkarılmasıyla tarih, sosyoloji, antropoloji vb. alanlara da ışık tutulacaktır.
Ş u birkaç sayfalık kitapçık, Usulü Fıkha dair bazı fasıllar içermektedir.
M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 2014
Öz: Bu yazıda yorumbilim, (hermenötik) hakkında bazı analiz ve açıklamaların yanı sıra bu bilimin ilahiyât bünyesinde sadece dinî metinleri anlama alanına ait bir disiplin olmaktan çıkıp müstakil bir kimlik kazandığı XVII. asırdan başlayarak çağdaş döneme kadar devam eden tarihî süreci kısaca verilmektedir. Yazıda konu, kültürel mirasımızın hem kadim hem çağdaş meselelerini ilgilendiren sorulardan hareketle ele alınmış, yorum sorununun ve tecrübesinin İslam tefsir geleneğindeki ana hatları ve temaları da göz önünde bulundurulmuştur. Schleiermacher, Dilthey, Heidegger ve Ga-damer gibi isimlerin görüşleri özetlenmiş, özellikle Gadamer sonrasında nesnellik fikrinin maruz kaldığı aşınıma karşın Hirsch, Betti ve Ricoeur gibi düşünürlerin nesnel anlama imkânını öngören yaklaşımlarına yer verilmiş, ayrıca okurun yorumdaki rolünün sanıldığı kadar pasif olmadığını gös-teren Gadamer hermenötiğinin dinî metinleri yorumlama konusunda kültürümüze sunabileceği katkılara işaret edilmiştir. 1 Hermenötiğin ana konusu, tarihsel, dinî ve edebî metinleri de ihtiva edecek şekilde en genel anlamıyla "metin yorumu sorunu"dur. Bu yazıda cevaplamaya çalışacağımız so-rular esas itibariyle metnin doğası ve onun bir taraftan yazarıyla diğer taraftan gelenekle olan ilişkisi çerçevesinde ortaya çıkan birçok karmaşık sorunu içermektedir. Dahası hermenötiğin bariz bir şekilde yoğunlaştığı esas mesele, yorumcunun (ya da edebî metin söz konusu olduğunda eleştirmenin) metinle olan ilişkisidir. Yorumcu-metin ilişkisine yönelik bu yoğunlaşma, hermenötik filozofları için başlangıç noktası ve meselenin bam telidir. Bu husus,-benim değerlendirmeme göre-konunun Platon'dan modern çağa kadar edebî araştırmalarda büyük oranda ihmal edilmiş olan yönünü teşkil etmektedir. Hermenötik terimi oldukça eski olup ilk kullanımı Hıristiyan teolojisine dair çalış-malarda söz konusu olmuştur. Bu çerçevede terim, yorumcunun dinî metni (kutsal ki-tabı) anlamaya çalışırken izlemesi gereken kaide ve ölçütleri ifade etmek üzere kullanıl-mıştır. Bu anlamıyla hermenötik, exegesis terimi ile ifade edilen "tefsir"den/yorumdan farklılık arz eder; zira exegesis terimi tefsirin/yorumun bizzat kendisine ve tatbikatına * Bu yazı önce Mecelletu Fusûl (I/III, 1981) dergisinde, daha sonra yazarın "İşkâliyyâtu'l-kırâa ve âliyyâtu't-te'vîl, Dâru'l-Beydâ-Beyrut, 2005, ss.13-49" eserinde yayınlanmıştır. ** Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi 1 Bu özet yazının orijinalinde yer almamakla beraber, yazarın bu yazıyı ikinci kez yayımladığı "İşkâliyyât" adlı eserinin başında yer alan değerlendirmelerden ve yazının muhtevasından hareketle, çevirmen tara-fından ilave edilmiştir
YEREL FİNANSAL RAPORLAMA ÇERÇEVESİ (YFRÇ ) TASLAĞI UYGULAMA ÇALIŞTAYI, 2017
KAVRAMSAL ÇERÇEVEYE İHTİYAÇ Kavramsal Çerçeve, Finansal Raporlama Standartlarını destekleyen birçok ilke ve kavramın anlaşılabilmesi için gereklidir. Kavramsal Çerçeve, muhasebenin amacını ve doğasını tanımlama çabasıdır. Kavramsal Çerçeve, Finansal Raporlamayı saran teorik ve kavramsal konuları ele alır ve muhasebe standartlarının geliştirilmesini destekleyen ahenkli ve tutarlı temelleri oluşturur. Kavramsal Çerçeve, mevcut uygulamaları değerlendirmek ve yenilerini geliştirmek için bir referans olma görevini yapar. Finansal raporlamanın amacı, karar vericilere, faydalı bilgi sağlamak olduğuna göre; Kavramsal Çerçeve, iş olgularının nasıl ölçülmesi, nasıl raporlanması, kullanıcılara nasıl sunulması ve iletişiminin nasıl yapılması konusunda teorik temelleri ortaya koyar.
2003
Ele §tiri yalmz yazm metinleri i9in yap1Jmaz. Amacma gore her ttirmetin iizerine ele §tiri yazlSl haz1rlanabilir. T1pk1, §imdi yapmak istedigim gibi ele §tiri inetinleri Uzerine de ele §tiri yazilabilir.
2016
ÖZET Doğudaki İslami Türk yazı dilinin 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar olan dönemi genel olarak Çağatayca adıyla tanınmaktadır. Çağataycanın Klasik öncesi sanatçılarından Gedayi’nin divanında, Klasik dönem sanatçıları Nevayi ve Babür’ün divanlarında, Klasik sonrası dönemde yazılmış Ferheng-i Türkî adlı bir sözlükte émiştük yapısı görülür. Bu yapının çözümlenmesi çeşitli zorluklar taşır. Bu makalede, söz konusu yapının alanyazında değerlendirilip değerlendirilmediğine ilişkin inceleme yapılmış, değerlendirmeler eleştirel olarak gözden geçirilmiştir. Çalışmada, émiştük yapısını çözümleme önerileri sunularak tartışılmıştır. İlk bakışta birleşik çekim gibi görünen émiştük yapısı, aldığı kişi ekleri bakımından birleşik çekim açıklamasına izin vermemektedir. Divanü Lugati’t-Türk’teki -dUk biçimbiriminin de bu yapı ile ilişkisi tartışılmış ve değerlendirilmiştir. Çağatayca metinlerdeki émiştük yapısının, Çağatayca öncesi ve sonrası metinlerde de tanıklarına rastlandığı anlaşılmaktadır. İslami Doğu Türk yazı dilinin hangi temeller üzerinde geliştiğini anlamak bakımından farklı biçimbirimlerin incelenmesi aydınlatıcı bilgiler verecektir. ANAHTAR SÖZCÜKLER émiştük, Çağatayca, Ali Şir Nevayi, Gedayi, Babür, Doğu Türkçesi, é(r)mek fiili. ABSTRACT The period of Eastern Islamic Turkish written language which lasts from 15th century to the 20th century, is generally known as Chagatay. Émiştük structure is seen in various works in pre-classical, classical and post-classical period. Gedayi, who was a pre-classical artist of Chagatay, preferred this structure in his works. This structure was also seen in the Divans of classical period artists such as Nevayi and Babür. In addition to these works of classical period artists, this structure was seen also in the post-classical period. This structure was seen in a dictionary called Ferheng-i Türki which was written in the postclassical period. Knowing that the analysis of this structure is difficult, in this article, whether this structure is evaluated in literature or not along with the evaluations are critically reviewed. The analysis of the structure of the émiştük is discussed by presenting proposals in this study. At the first glance, the structure “émiştük” looks like a conjoint declination. When we examine this structure deeply, we can evaluate that the structure does not allow the description of the conjoint declination with respect to personal endings. The relation between this structure and the morphem “-duk” in Divanü Lugati’t-Türk has been discussed and evaluated in this study. The structure of “émiştük”, which exists in Chagatay texts, can also be found in texts before and after Chagatay texts. The examination of various morphemes will be useful in order to understand on which bases Islamic Eastern Turkish written language has been developed. KEYWORDS émiştük, Ali Şir Nevayi, Gedayi, Babür, é(r)mek, Eastern Turkish, Chagathay Turkish
Hoey (1991) sözcüksel yinelemelerin metnin bağdaşıklığında rol oynadığını savunmaktadır. Hoey’a göre, sözcüksel yinelemeler, metindeki örüntüler arasında bir bağlantının olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma gazete söyleminde ‘yineleme’lerin metinleri nasıl düzenlediğine ilişkin bir harita çıkarmayı hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda yinelemeler sözcüksel düzlemde gösterilmiş, bu tümceler arasındaki bağlantılar kurulmuş ve son olarak tüm bu belirlemeler tek bir şekilde birleştirerek gösterilmiştir. Ayrıca, veri tabanımızı oluşturan gazete haber metinlerindeki bağdaşıklığa ne türden bir katkı sağladığı araştırılmış, Hoey’da (1991) yer alan metnin bağdaşıklığını belirlemede ipucu sağladığı düşünülen yineleme türleri göz önünde bulundurulmuştur. Anahtar Sözcükler: (i) (Sözcüksel) Yineleme, (ii) Metin Bağdaşıklığı, (iii) Bağ, (iv) Sözcüksel Bağdaşıklık Çözümlemesi
Metinlerin sınıflandırılmasında genel olarak kullanılan metin türü, metin tipi ya da tonu her metinde belirgin bir biçimde bulunmayabilir. Ancak özellikle okuru ilgilendiren metnin tonu, alıcı açısından özel bir yere sahiptir. Değişik tondaki metinler, her okurda farklı izlenimler uyandırırken konuyla ilgili duygu ve düşüncelerin okura yaşam gerçekliği içinde duyumsatılmasını amaçlar. Metin tonlarının öğrencilere edindireceği duygu ve düşünce varsıllığı, onların yaşama ve insana dönük gerçeklikleri ayrımsamalarına yardımcı olacaktır. Yine farklı metin tonlarının, metinsel özelliklere bağlı olarak öğrencilerin çeşitli duyguları yaşaması, tanıması ve algılaması bakımlarından ruhsal bir yanının olduğu da söylenebilir. Bu bağlamda Türkçe ders kitaplarında yer alan dinleme metinlerindeki tonların, öğrencilere duyumsatacağı duygu ve düşünce evreninin kazandırdıkları nelerdir sorusu çalışmamızın temelini oluşturacaktır.Alanyazın taraması sonucu metin tonu konusunda oldukça sınırlı kaynağa ulaşılmış olup metin tonlarının metaforlarla örneklendirildiği herhangi bir çalışmaya ulaşılamamıştır. Yapılan bu araştırmayla alana farklı bir bakış kazandıracağı düşünülmektedir.
2016
Temel anlami birlestirmek ve eklemek olan telfik sozcugu, Usul-i Fikih ve Furu-i Fikih ilminde farkli bir anlama sahip olmakla birlikte, Hadis ilminde de terim anlaminda kullanima sahiptir. Hadis ilminde telfik, ayni konudaki farkli hadislerin birlestirilerek tek hadismis gibi rivayeti seklinde kullanima ilave olarak, farkli isnad ve lafizlarla rivayet edilen bir hadisin isnad ve metinlerinin birlestirilmesi anlamina da gelmektedir. Tanimlardan da anlasilacagi uzere, telfikin hem sened hem de metinle ilgili boyutlari mevcuttur. Telfik sozcugune dair zikretmis oldugumuz bu anlam alanlarini telfikin uygulanis sekilleri basligi altinda ayrica ele aldik. Telfik’in ayni konudaki farkli hadislerin birlestirilerek tek hadismis gibi rivayeti seklindeki anlamini merkeze alarak, makalemizin konusunu sinirlandirmis olduk. Sinirlandirma dâhilinde, telfikin senedle ilgili boyutlarini calismamizin disinda tutup, birbirinden farkli hadislerin metinlerinin birlestirilmesi ve rivayetini dikkate alip...
I. S. Gilhus, A. Tsakos, M. C. Wright (eds.), Archangel Michael in Africa: History, Cult and Persona, Blumsbury: London-New York , 2019
Journal of Geotechnical and Geoenvironmental Engineering, 2008
Arxiv preprint arXiv: …, 2009
Journal of the Kansas Entomological Society, 2005
Journal of Petroleum Exploration and Production Technology
Revista de Filosofía, Universidad de Zulia, 2021
Boletim do Centro de Estudos da Procuradoria Geral do Estado de São Paulo – CE/PGE/SP, vol. 13, nº. 5, p. 235-236, mai.,, 1989
Anales de Medicina Interna, 2008
AIP Conference Proceedings, 2017
The Plant Journal, 2000
European Economics: Labor & Social Conditions eJournal, 2020
Cmaj Canadian Medical Association Journal, 1995
Journal Européen des Urgences, 2008
Jurnal Ekonomi dan Bisnis Islam (JEBI)
Cytotherapy, 2011
Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology and Oral Radiology, 2019