Academia.eduAcademia.edu

Bob'un Dünyası

The World According to Bob

BOB’UN DÜNYASI by James Bowen/Yabancı Yayınevi Sokak kedisi Bob Sarman cinsi bir kedidir. ile James Bowen’ın tanışma hikâyesini okuduğumuz ilk kitapta yazar, hayata yeniden tutunmanın yollarını arıyordu. Yeni arkadaşı Bob ise en yakın dostuna sadakat, güven ve mutluluktan geçen yolları gösteriyordu. Bob’un Dünyası’nda, birbirlerinin koruyucu meleği olan bu iki dost yine yan yana en tehlikeli zamanlarda bile hayatın zorluklarına göğüs germeyi başarıyorlar. 1.Bölüm: Gece Bekçisi Bu bölüm James ve Bob’un kötü bir gün geçirişini anlatıyor. Çalar saatin bir buçuk saat geç çalmasına bindikleri otobüsün de arıza yapması eklenince Angel metro istasyonunda en çok satış yapabildiği öğlen arasını kaçıyorlar. Londra’da yağmurun yağmaya başlamasıyla birlikte bir yere sığınmak zorunda kalan ikili o gün fazla satış yapamıyorlar. Bir de bu duruma bir polis memurun James’i araması da eklenince o gün James ve Bob için felaket oluyor. 2.Bölüm: Yeni Numaralar James, Bob ile güne oyun oynayarak başladıklarını söylüyor. Kahvaltısını bile oyun oynayarak yemeyi tercih ediyor Bob. The Big Issue İngiltere’de evsizler ve gönüllerin sattığı yerel bir dergidir. sattıkları Angel metro istasyonunda Bob’a ödül yemeğini verirken yeni öğrendikleri numaraları da gösteriyor James seyircilere. Tam o sırada bir kadın geliyor ve kedinin mutsuz olduğunu, James ile birlikte olmak istemediğini filan söylüyor. (Bu yorumu sadece Bob’un kuyruğunu sallamasından çıkarıyor) James kadına nazikçe aslında öyle olmadığını Bob’un davranışlarından ne demek istediğini bildiğini söylüyor fakat kadın aksi biri olduğu için kendisinin her zaman haklı olduğunu karşı tarafın hep yanıldığı düşünüyor. Bir süre ortalıktan kaybolduktan sonra aniden James’in arkasında beliriyor ve Bob’u kucağına alıyor. Bob huzursuz bir şekilde miyavladıktan sonra kediyi yere bırakıyor ve oradakilerin de desteğiyle James Bob’a iyi davrandığını kendisiyle mutlu olduğunu söyleyerek kadının oradan uzaklaşmasını izliyor. 3.Bölüm: Bobmobil Dergileri erkenden sattıktan sonra James ve Bob, selam vermek için derginin kuzey yakası koordinatörü Rita’ya uğrarlar. Burada Rita bir satıcıdan on dergi karşılığında bir bisiklet almıştır fakat bisikletlerle arasının pekiyi olmadığını söyler. James daha önce uyuşturucu bağımlıları rehabilitasyonundayken aldığı bisiklet kursu sayesinde bisikletin eksikliklerini tamir edebileceğini söyleyerek bisikleti Rita’dan satın almıştır. Artık kısa mesafeler için Bob’un yeni bir ulaşım aracı vardır. Trafiğin yoğun olduğu dakikalarda Bob artık rahatça seyahat edebilecekti. Ayrıca bu bölümde James Bowen, Bob’un kendisine özgün hareketlerle ne anlatmak istediğini de belirtiyor. Yemek yemek için yaptığı, ilgilenilmek istediğinde yaptığı hareketleri belirtiyor. 4.Bölüm: Garip Çift James’in arkadaşı Titch bir gün James’in kapısını çalar. Yanında bir köpek vardır, adı Prenses Labrador kırması bir köpektir.. Bir işi olduğunu söyler ve Prenses’e bugün için göz kulak olmasını ister. Bob bu misafire biraz tepkinle yaklaşır ve o kadar mesafelidir. James dergi satmaya Bob ve Prenses ile birlikte gider. Satış yerlerine giderken durdukları her yerde Bob, Prenses’e patronun kim olduğunu ve nerede durması gerektiğini hatırlatır. Akşam olunca Titch, Prenses’i almaya gelmediğinde köpek geceyi James ile geçirir. Sabah olup yatağından kalktığında James bir bakar ki Bob ve Prenses dost olmuş kaloriferin dibinde yatıyorlardır. 5.Bölüm: Merdivenlerdeki Hayalet Londra’da yağan yoğun yağmur sebebiyle James ve Bob erkenden eve gelmeye karar verirler. Asansör bozulduğu için beş katı yürüyerek çıkmak zorunda kalırlar. James merdivenlerden çıkarken bir karartı fark eder. Bob’u evin içine bıraktıktan sonra bir göz atmaya karar verir. Merdivenlerde yaşlı sayılabilecek bir adam görür, bir uyuşturucu bağımlısıdır. James’i fark ettiğinde bir bağımlıdan beklenmeyecek şekilde özür dileyerek aşağıya inmeye çalışır. Bir an sonra James aşağıdan gelen bir ses duyar, kontrol etmeye gittiğinde adam yere yığılmıştır. Hemen 999’u arar ve ambulansa haber verir, adamın aşırı doz aldığının farkındadır James fakat ambulans gelene kadar adam aşırı dozdan ölmüştür. Bob da burada kafasını kapıdan uzatarak James’e “sen iyi misin?” bakışı atar. Bu durum James’i çok etkiler, bir zamanlar kendisinde böyle bağımlı olduğunu hatta şuanda kendisinin hala hassas bir durumda olduğunu bilir ve belki Bob olmasaydı kendisinin de sonunun böyle olacağını düşünür. 6.Bölüm: Çöp Müfettişi İnsanların olduğu gibi Bob’un da birkaç tane takıntısı olduğunu belirtiyor James Bowen. Özellikle ambalajlara karşı çok meraklı olduğundan yiyecek ve içeceklerin ambalajlarını yırtıp onlarla oyun oynamaya bayılıyor. Bazı günlerde James’in eski kıyafetlerini koyduğu kutunun içinde yatmak gibi bir takıntısı olduğundan da bahsediyor. Hatta bir defasında Belle Belle, James Bowen’ın eski kız arkadaşı ama şu anda sadece birbirlerinin dertlerini paylaşan en iyi arkadaşlar.’i bu şekilde korkutmuş. James de daha sonra bu alışkanlığından dolayı Bob’a içine girmesi için kutu bir ev yapmıştır. James yine bir gün mutfaktan ses duyup kalktığında Bob’u kafasında mama kutusu olduğunu ve çıkaramadığını görür. Bu duruma çok güler, yardım edip kutuyu Bob’un kafasından çıkardığında da gülmeye devam ediyordur. Birkaç gün sonra fark eder ki Bob her zamankinden daha fazla tuvalete çıkıyor. James Bob’da bir sorun olduğunu düşünür ve veterinere götürür kediyi. Bob da parazit olduğunu söyler veteriner ve James geçen gün çöp kovasına attığı tavuk yüzünden kaynaklandığını anlar bu durumun. Veterinerin önerdiği ilaçları Bob’a verir ve iki gün sonra Bob normal yaşamında devam eder. O olaydan sonra James bir daha yatmadan çöpleri atmayı unutmayacağı kendine hatırlatır. 7.Bölüm: Kızgın Damdaki Kedi Bir gün James Bowen ayağında bir ağrıyla uyandı. Bu James’i çok zorluyordu. James çoğu zaman otobüs durağına yakın olduğu ve evi beşinci katta değil de birinci katta olduğu için arkadaşı Belle ’in evinde kalıyordu. Avustralya’ya gittiği zamanda Bob’u buraya bırakmıştı ve Bob ile Belle iyi anlaşmışlar hatta burada birkaç alışkanlık kazanmıştı. Bacağındaki ağrı çok şiddetli olunca işe gitmeyip Belle ‘in evinde kalmayı tercih etti. Birkaç saat dinlendikten sonra Bob’u kontrol etmeye çıktığında karşıki evin çatısında güneşlenmekte olduğunu gördü. Tüm seslenişlerine rağmen Bob yanına gelmeyince onu almak için oraya gitti ama Bob bu durumdan rahatsız olmuş bir şekilde kendisi Belle ‘in evine itemeyerek de olsa geri gitti. Belle dışarıdan geldiğinde Bob’un bunu hep yaptığını hatta bazen bahçeye indiğini söyledi. Belle ‘in evinde kalmanın Bob ile ilişkilerini zayıflattığını, bu sırada onunla yeterince ilgilenemediğini düşünen James ertesi Bob ile birlikte evlerine geri döndü. 8.Bölüm: Görmek İstemeyen Kör Bacağındaki ağrı çok kötü olunca James bir hastaneye gitti ve doktor bacağında 15 cm uzunluğunda kan pıhtısı olduğunu bu yüzden bacağının zonklama yaptığını söyledi. Kan sulandırıcı ilacın faydalı olacağını düşünerek James’e birkaç ilaç yazdı. Fakat James bir akşam uykusundan uyanıp ayağa kalktığında bacağının ve yatağın kanlar içinde olduğunu fark etti. Kan sulandırıcı ilaçlar eskiden uyuşturucu enjekte ettiği damarlardan dışarı kanlar çıkmasına sebep olmuştu. Doktora tekrar gittiğinde bu sefer hastanede yatması gerektiğini söylediler. James bunu kabul etti. Hastanedeyken Bob’u ihmal ettiğini, belki de ona daha iyi bakabilecek birini bulması gerektiğini düşündü, fakat insanın kediyi değil tıpkı Bob’un onu seçtiği gibi kedinin insanı seçtiğini hatırladı. Hastaneden taburcu olduğunda Belle onu karşılamaya geldiğinde Bob da Belle ‘in yanındaki çantadan fırladı ve James’in kucağına atladı. James o zaman Bob’suz yaşayamayacağını anladı. Bağımlılığı atlatmak için uzun süredir kullandığı ilaçların doktorun da tavsiyesinde artık bırakabileceğini öğrenen James birkaç gün sonra temiz oldu. 9.Bölüm: Bob’un Eğlenceli Gecesi The Big Issue ’in 18.yılına özel 27 Orijinal metninde 18 kara mili bu da 27 km’ye denk geliyor. km’lik bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe katılan lisanslı satıcılara bedava 30 dergi verecekleri için James ve Bob da bu yürüyüşe katılmaya karar verdiler. Bacağının yeni düzeldiğinin farkında olan James bu yürüyüşü çıkarabileceğinden pek emin değildi. Bob ile birlikte yürüyüş sırasında birçok insanla tanıştı, onlara tanışma hikâyelerini anlattı ve daha önce yapmadığı bir şekilde o insanlarla bağ kurdu. 10.Bölüm: İki Şehrin Hikâyesi Londra’da havanın kötü olduğu bir zamanda Bob ve James dergi satmaya giderken birden kar fırtınası başlamış ve yerler beyaza bürünerek vıcık vıcık olmuştu. Her zamanki yerindeyken (Angel metro istasyonu) James metro içinde bir kalabalık gördü. Orada Londra Belediye başkanını gördü ve yanına giderek dergi alıp alamayacağını sordu. Belediye başkanı ona İngiliz parasından daha değerli olduğunu söyleyerek İsviçre frangı vermiş ama James bunların değersiz olduğunu düşünerek işine devam ermiştir. İlerleyen saatlerde bir kafede babasıyla buluşmuş, onunla yeni bir iş bulma ve kurs eğitimleri gibi konular hakkında konuştuktan sonra yarılmışlardır. Metro istasyonunda elinde kalan birkaç dergiyi de satmaya çalışırken karşısına gelen iki sahte dergi satıcısı James’e bulaşmış fakat herhangi bir olay yaşanmadan oradan uzaklaşmışlardır. 11.Bölüm: İki Havalı Kedi Bob ve James Angel metro istasyonunda dergilerini satarken bir arkadaşları yanına geliyor ve onlarla röportaj yapmak isteyen bir gazeteci olduğunu haber veriyor. Gazeteciyle bir araya gelen ikili bir süre konuşuyorlar. James röportajın gazetece yayımlanacağını düşünmüyor. Ertesi gün kendilerini gazete sayfalarında görüyorlar ve karşılarına bir edebiyat öğretmeni olduğunu söyleyen biri çıkıyor. Bob ve James hakkında kitap yazıp yayımlamayı düşünüp düşünmediklerini soruyor. James bunları çok ciddiye almıyor, nasılsa sonra vazgeçerler bizim hayatımızı kim okumak ister diye pek aldırış etmiyor. Geçmişte tecrübe ettiği kötü olaylar sebebiyle kimsenin hakkında kitap yazacağını pek düşünmüyor fakat ilerleyen zamanlarda kitap kararlaştırılıyor ve James ile Bob’a bir çek veriyorlar. James bu çeki nasıl kullanması gerektiği hakkında biraz planlar yapmak zorunda kalıyor. 12.Bölüm: Bob’un Neşesi James, Bob’u sahiplendikten sonra ebeveynlik duygusunun nasıl bir şey olduğunu belirtiyor bu bölümde. Bu yüzden çocukken anne ve babasına yaşattığı acıları düşündükçe üzülüyor. Bu bölümde Bob’un yapmış olduğu bazı faaliyetlerin onu nasıl neşelendirdiğinden bahsediyor. Kirlendiğinde banyo yapmayı sevdiğini, hatta gider kapağını alıp onunla oynadığından, parkta dolaştıklarında avcı yeteneklerini sergilemekten hoşlandığından bahsediyor. 13.Bölüm: Bir Numaralı Halk Düşmanı Sıcak bir günde James ve Bob parkta otururken iki sivil polis yanlarına geldi ve hakkında şikâyet olduğunu söyleyerek onları karakola götürdü. James’i sorgu için odaya almaları gerektiğinden Bob’u orada bekleyen Gillian isimli bir polis memuruna emanet ettiler. Bob’un kanı Gillian’a kaynamış gibi görünüyordu. Bir süre sonra iki polis James’in yanına gelerek şikâyet eden kişinin buraya gelip ifade vermeyi kabul etmediğini dolayısıyla suçlamaların düşürüldüğünü söylüyorlar. Serbest kaldıktan sonra dergi için satış noktalarına gittiklerinde yanlarına bir an için tanıyamadıkları bir kadın geldi, bu Gillian’dı. Bir süre sohbet edip dertleştiler. 14.Bölüm: Gurur ve Önyargı Londra’da en büyük Eşcinseller Onur Yürüyüşü başladığı gün James ve Bob bir bakmak için West End meydanına gittiler. Sigarasını yakmak için birilerinden çakmak istediğinde Holly diye bir Big Issue yetkilisine rastladılar ve Holly James’i dolaşarak satış yaptığı gerekçesiyle şikâyet ettiler. James’e verilen bir aylık cezadan sonra, James Angel’daki eski satış yerine gittiğinde başka bir The Big Issue satıcısı ile karşılaştı. Kendisinin satış yaptığı yeri başkasına vermişler. Adamla biraz tartıştıktan sonra adam yanına Holly’i de alıp geri geliyor ve artık bu yerin yeni satıcının olduğunu söylüyor. Duruma sinirlenen James yanındaki gitarı çıkarıp köşede çalmaya başlıyor. Holly bunun derginin kurallarına aykırı olduğunu söylüyor, yanında polisler ve sosyal hizmet yetkilileriyle geri geliyor ve James’in satış yetki belgesi ve rozetin alıyor. James için artık The Big Issue meselesi böylece bitmiş oluyor. 15.Bölüm: Kurtarıcı James ile Bob sokaklarda tekrar müzik yaparken hayvan haklarını korumakla ilgilenen bir kurumun yetkilileri yanlarına geliyor ve Bob’a kötü davrandığı gerekçesiyle James hakkında şikâyet aldıklarını söylüyor. Bob’u muayene etmesini gerektiğini belirtiyor. Bob’da herhangi bir hastalık veya başka bir şey bulamıyorlar. Prosedür gereği bir hafta sonra yeniden gelip kontrol etmesi gerektiğini açıklıyor. Bir hafta sonra geri geldiğinde yine herhangi bir şey bulamayınca James’e kim ne derse desin Bob’a iyi baktığını bilmesi gerektiğini söylüyor. 16.Bölüm: Doktor Bob James bir sabah uyandığında çok rahatsız edici bir öksürüğe tutulmuştur. Sanki göğsü yerinden çıkacak gibi hissediyordu. Bob hemen yanına gelip sanki bir teşhis koymak ister gibi davranıyordu. Hastaneye gittiğinde doktor bir röntgen çekmesini istedi. Ama röntgenden çıkacak sonuçtan endişeleniyordu. Çocukluğundan beri sigara içtiği için bir çeşit verem olabileceğinden korkuyordu. Korkarak da olsa röntgeni çektirdi fakat röntgen temiz çıktı. Doktor bir çeşit enfeksiyon kapmış olduğunu söyleyerek birkaç antibiyotik yazdı. James ilaçları kullandıktan sonra eski sağlığına geri kavuştu. 17.Bölüm: Temel İçgüdüler James ve Bob her zamanki gibi sokak müziği yaparken insanlar onların yanına geliyor ve fotoğraf çektirmek istiyorlardı. Bu defa bir araba yanaştı ve içinden James’in hayran olduğu Paul McCartney çıktı. James tereddüt ederek de olsa ceninden yazdıkları kitap ile ilgili olan broşürü çıkarıp ona uzatıyor. İlerleyen saatlerde artık toparlanmaya başladığında Bob karşı tarafta bir adam görüyor. Hiç de tekin olmayan bu adam gözden kaybolsa da birkaç dakika sonra James ve Bob’a arkadan yaklaşmış ve çantayı çalmak istemişti. Bob adamın elini tırmıklayarak kanlar içinde bırakıyor. Birkaç dakikalık itişmeden sonra adam küfürler ederek uzaklaşıyor. James hiç belirti görmemesine rağmen Bob’un adamı nasıl fark edip huzursuzlandığını merak etti. 18.Bölüm: Bob’u Beklerken James kitabın yayımlanma günü geldiği için çok tedirgindi. Bu durum vücuduna yansımış karnına kramp girip kusuyordu sürekli. Bob da ona “Sakin ol dostum, endişelenecek bir şey yok” der gibi bakıyordu. Yayın evine gittiklerinde upuzun bir kuyruk vardı. James hiç kimsenin gelmeyeceğini düşünmüştü oysa beklentisinin tersine kitabı alıp imzalatmak için bekleyen neredeyse 200 kişi vardı. Paul McCartney gelmemişti am bunun için bir önemi yoktu. Broşürler, yapılan tanıtımlar çok ilgi görmüştü. James ve Bob için artık sokak hayatı bitmiş gibi görünüyordu.