Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2013
Osmanli Belgelerinde Kafkasya Gocleri, Yayina Hazirlayanlar: Kemal Gurulkan, Dr. Ali Osman Cinar, Yusuf Ihsan Genc, Ugurhan Demirbas, Istanbul, T.C. Basbakanlik Devlet Arsivleri Genel Mudurlugu Osmanli Arsivi Daire Baskanligi Yayin Nu:121, 2012, I. Cilt 584, II Cilt 446
Türkiye Azerbaycan Dergisi , 2024
Kafkas İslam Ordusu, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı sırasında Kafkasya'daki Müslüman halkları Ermeni, İngiliz ve Rus işgalinden kurtarmak ve bölgedeki stratejik çıkarlarını korumak amacıyla kurduğu askeri bir birliktir. 1918 yılında tamamı Müslümanlardan oluşan ve Doğu Ordular Grubu’na bağlı yaklaşık yirmi bin er ve erbaştan oluşan Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın girişimleriyle oluşturulan bu ordu, Kafkasya'nın bağımsızlığına yönelik önemli bir askeri güç olarak tarihte yerini almıştır. Bu çalışma, Kafkas İslam Ordusu'nun kuruluş sürecini, askeri operasyonlarını ve bölgede bıraktığı kalıcı etkileri incelemeyi, bölgedeki tarihsel rolünü ve etkilerini geniş bir perspektifle ele alarak bölgenin Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerini ve 20. yüzyılın başlarındaki jeopolitik dinamiklerini anlamaya katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
I. Uluslararası Kapadokya Felsefe ve Sosyal Blimler Kongresi (CAPASS 2019), 2019
Göç, kavramı insanlık tarihi kadar gerilere giden bir süreçtir. Nüfusun bir yerden başka bir yere taşınmasını ifade etmektedir. Sosyolojik anlamda ve sosyal literatürde göç olgusu fertlerin yada toplumsal grupların yeni yerleşim alanlarına ya da yeni siyasal sınırlara hareketliliğini esas almaktadır. Göç olgusu ise kitlelerin mevcut oldukları yerlerden siyasal, kültürel, ekonomik ve sosyal sebeplerden dolayı başka bir yere hareket etmelerine verilen isimdir. Tarihi ölçüde göç kavramı; kıtlık, iç savaş, dini ve diğer şiddet olayları, soykırım ve siyasî sürgün gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. İnsanlık tarihi açısından ise oldukça acıklı süreçleri kapsamaktadır. Devletlerin siyasi yaşantılarında göç olgusunun önemli bir yeri vardır. İnsanlar tarih boyunca sürekli hareket halinde olmuşlar ve yer değiştirmişlerdir. Bu göçlerin bir kısmı kendiliğinden ve doğal akışı içerisinde olurken, bir kısmı ise baskı, zorlama ve zulümler neticesinde olmuştur. Bu çalışmamızda Osmanlı siyasi ve sosyal tarihinde önemli bir yer tutan Çerkeslerin Osmanlı Devleti topraklarına göç ve sürgününü çalışmayı esas aldık. Tarihin gördüğü en dramatik göçlerden bir tanesi olan Çerkes Sürgünü'nün sebepleri ve göç sonrası yaşadığı sıkıntılar ortaya konulacaktır.
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler , 2014
Bu çalışmada Kafkasya ile Türkiye arasındaki politik, kültürel ve dostane açıdan ne gibi ikili ilişkiler olduğuna değinirken, Rusya ve ABD tarafından paylaşılamayan bu değerli bölgede Türkiye’nin kendine nasıl bir yer bulduğunu inceledim.
20. YÜZYILDA TÜRKİYE-TÜRK DÜNYASI İLİŞKİLERİ, 2021
Türk Dünyası, siyasi ve sosyo-kültürel sınırlar bakımından Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Nüfus bakımından Türk Dünyasının büyük bölümü, Avrasya’da varlıklarını devam ettirirken; Anadolu Türkleri, “Beş Denizin Yaylası” olarak tanımlanan bölgenin jeostratejik açıdan en kritik yerinde yaşamaktadırlar. Coğrafi bölge olarak Kafkasya, bu iki önemli bölgenin birleşme noktasında yer almaktadır. Zaman içinde çok sayıda Türk boyuna ev sahipliği yapan bölge, bu iki coğrafi alanı birleştirici özelliği nedeniyle Türk Dünyası açısından ayrı bir öneme sahiptir. Bu durumun farkında olan Rusya, Avrupa’da bölgesel bir güç olduğunu kanıtladıktan sonra 19. yüzyılın başından itibaren bölgeyi aşamalı bir şekilde işgal etmiş ve Türk Dünyasını birbirinden ayırmayı başarmıştır. Kafkasya’da Türklerin aleyhine olan bu durum, bir buçuk asırdan fazla bir süredir, yani Soğuk Savaş’ın akamete uğramasına kadar Rusya’nın lehine devam etmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Avrasya’da beş bağımsız Türk devletinin ortaya çıkmasıyla Kafkasya’nın Türk Dünyası açısından önemi artmıştır. Türk Dünyasıyla Anadolu’yu birbirine bağlayan Kafkasya, Soğuk Savaş’tan sonra Türk Dünyası açısından eski önemine kavuşmuştur. Ancak bu olumlu gelişme, Türkiye’nin genelde Rusyalı Türkler, özelde ise Kafkasya’daki Türklerle ilişkisine yansımamıştır. Türkiye geçen dönem içinde bağımsızlığını kazanan Azerbaycan ile “Bir Millet, İki Devlet” ilkesi çerçevesinde ilişkilerini hızla geliştirirken, bölgedeki Türk gruplarla ilişkilerinde ise hiçbir gelişme kaydedilmemiştir. Bu husus sıradan gözlemcilerin bile dikkatini çekebilecek kadar somut bir gerçek olarak kendini hissettirmektedir. Türkiye ve Kafkasya’daki Türk Dünyası arasındaki ilişkilerin ele alınacağı bu çalışmanın amacı, Soğuk Savaş’tan sonra Türkiye’nin Azerbaycan dışında Kafkasya’daki Türklerle ilişkisinin gelişmemesinin altında yatan temel faktörlerin neler olduğunun ortaya konulmasıdır. Bu amaca ulaşabilmek için, önce Rusya’nın tarihsel süreç içinde Türk Dünyasını parçalamak amacıyla bölgede nasıl bir engel oluşturduğu, Soğuk Savaş sonrasında bu engelin kaldırılmasında ne derece başarılı olunduğu ve ardından da, bu yeni dönemin başlangıcından günümüze kadar Türkiye’nin Kafkasya’daki Türklerle ilişkisinin gelişmemesinde hangi faktörlerin etkili olduğu gibi soruların cevapları aranacaktır.
Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi'nde gerçekleşen ve Osmanlı İmparatorluğu için büyük bir askeri ve stratejik öneme sahip olan bir çatışmadır. Osmanlı İmparatorluğu, Kafkasya'da egemenliğini yeniden tesis etmek amacıyla Rus kuvvetlerine karşı büyük bir taarruza geçmiştir. Ancak bu harekât, ağır kış şartları ve lojistik yetersizlikler nedeniyle büyük kayıplara neden olmuş ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu makale, Sarıkamış Harekâtı'nın öncesi, süreci ve sonrasını ele alarak, Kafkas Cephesi'ndeki askeri ve stratejik durumu detaylı bir şekilde incelemektedir. Harekâtın başarısızlık nedenlerini ve bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun karşılaştığı zorlukları anlamak, tarihsel olayların daha geniş bir perspektifte değerlendirilmesine katkı sağlayacaktır.
TÜRK SÖZ İLE KÜLTÜR VARLIKLARININ İZİNDE, 2020
Biri tekin (ücretsiz) pdf ile öbürü de akçalı (paralı) "istek üzerine baskı" olarak Kutlu Yayınevi'nce İstanbul, Türkiye'de yayımlanmıştır.
Psychology and Education: A Multidisciplinary Journal, 2024
Criminal Law and Philosophy
GEOPHYSICS, 2007
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2022
‘Uvod u islamsku filozofiju’, 2022
Water Air and Soil Pollution, 2014
Frontiers in Antennas and Propagation, 2022
Peregrinations: Journal of Medieval Art and Architecture, 2024
Applied Biochemistry and Biotechnology, 2017
Kültür Fragmanları: Türkiye’de Gündelik Hayat, 2003
BAGAS TRI HANANTO, 2024
2018
American Journal of Electronics & Communication, 2021
Universität Würzburg, 2005
Knowledge and Process Management, 2018
Biology of Blood and Marrow Transplantation, 2011
European Journal of Endocrinology, 1994