Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
ÖNSÖZ YERİ NE ; Türkiye'de özellikle son yıllarda yayımlanan kitaplarda ortak bir özellik ortaya çıkmaya başladı. Artık kitaplara yrazan ve çevir meninden başka, *dışardan' binleri de önsöz yazarak «katkımda bü kmüyor. Buradaki temel düstur ise-Türkiye'de herzaman olduğu gibi-bilimsel olmaktan çok ticari avantajlar sağlamaktan kay naklanıyor. Dolayısıyla benim de, böyle hacimli bir kitaba iki önsö^ ze ek olmak üçüncü bir önsöz yazmam, okura bu modayı bir yerde daha da zorlamaktan öteye gitmiyor gibi görünebilir. Ancak yayın ladığımız 'bu kitabın yaratacağa tartışmaları ideolojik olandan în. limsel olana doğru yönlendirmek amacında olduğumuz için, birkaç söz söylemeye gerek gördüm. * Yeri gelmişken son on yıldır bu tiptalhrifath yayınlar ile savaşma başa rısını gösteren" ve Türk Düşününün teorik sancılarım görece de olsa azal tan Murat Belge, Kenan Somer ve Mete Tuncay'ı anmadan geçemeyece. ğim. Gerek yabancı çevirilerde, gerekse Türkiye'ye özgü yapıtlardaıki tah rifat ve ideolojik yorumlan bilimsel olma sorunsalı içinde «profesyonel ce» eleştirdiler. * Bloch'un kavram ve savlarım teorik olmayan kavramlarla düşünmek ola sı değildir. Bu kavramlar özünü tarihten alan bir dünya görüşünün ürün leridir. * Bloch'un kavram ve savlarını teorik olmayan kavramlarla düşünmek ola sı değildir. Bu kavramlar özünü tarihten alan bir dünya görüşünün ürün leridir. * Burada «dıştan incelemek» sözünden, teorinin tarihin dışında, ondan bağımsız bir diizey olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Aksi takdirde «Teorisizm»m içine ve «Hegel»in kucağına düşmek kaçınılmaz olacaktır. (B k z : L. Althusser, Essays in a self-critisizm, NLB, London 1976). ** Teşebbüsün yeniliği uygulamadaki yanlışların affedilmesi için neden olabilir.
ünyanm dört bir yanında, muazzam m edeniyet lerden yerel topluluklara kadar her toplum bir dizi tanrısal varlık, canavar ve mit yaratm ıştır. Bu m itler kö kenlerimizin, zafer ve yenilgilerimizin hikayesini anlatır; hayata dair dersler veren yaratıcı araçlar olarak kulaktan kulağa dolaşırlar. Bu destansı m asallar fantastik yaratık lardan oluşan karakterlerle ve aşk ve savaşın parçaladığı ailelerle birleşince duygusallık bakım ından günümüzün pembe dizilerini geride bırakırlar. M ark Daniels, ustalıkla yazdığı bu dünya mitolojisi ne giriş kitabında Avustralya Aborj inleri, Süm erler, M ı sırlılar, Çinliler, Am erika yerlileri, Güney ve Orta A m e rikalılar, M aoriler, Yunanlar, Rom alılar ve N orslar'a ait m itolojilerin kadim hikayelerini keşfediyor. Tanrı, tanrı ça, yarı tanrı ve canavarların arasındaki karm aşık ağları çözümleyen Daniels, geçmişin bu masallarının günümüz kültüründeki etkisini gözler önüne seriyor. Sayfaları çevirdikçe Nors mitolojisinde tüm tanrıla rın babası olan Odin'in tek gözünü kaybedip neler ka zandığı, Eski M ısır'daki Osiris mitinin önemi gibi pek çok şey öğreniyoruz. Bir Nefeste Dünya M itolojisi: M idas Dokunuşu, bizi mitolojinin şaşırtıcı dünyasında eğlenceli ama bir o kadar da öğretici bir yolculuğa çıkarıyorMark_Daniels_Bir_Nefeste_Dunya_Mitolojis
Bu çalışma Boris Frankel ve onun Sanayi Sonrası Teorisi ile alakalıdır. Frankel, Sanayi Son-rası Teorisini farklı bir şekilde analiz etmiştir. O, Sanayi Sonrası Ütopyalar derken, solun hala geçmişte kalışını, feminist ve pasifist gibi kuramların varoluşunu ve solun buna kulak tıkamasını ele almaktadır. Ona göre sol, sosyal politikaları çözmekte ileri bir adım atma-mıştır ve bu yüzden gelecek dönemin yeni modelleri tartışılır hale gelmiştir. Frankel’in bu modele vurgusu da Fabiusçu metot ile olmuştur. Yeni Sanayi toplumunu ve sanayi olası-lıklarını incelediğimiz zaman işçi sınıfı toplumu ve işçilik anlayışları bu metotla farklı bir şekilde yeniden izah edilmeye çalışılmıştır. This study is about Boris Frankel and his Post-Industrial Theory. Frankel has analyzed post-industrial teory in a different way. As he say Post- Industrial Utopias, he has emphasized the staying of the socialism in the past, the existence of the theories such as feminism and pacifism and the ignoring this of the socialism. According to him, the socialism couldn’t take a step to resolve the social problems and so, the new models of future period have become been discussed. The emphasis of Frankel on this model has been by using Fabi-usist Model. When we analyze the New Industrial Society and industry probabilities we see this: Frankel has tried to explain labour class and labour understandings using this method in a different way.
DergiPark (Istanbul University), 2024
Gertrude Bell, başta toprak bütünlüğünün bozulmasında büyük rol oynadığı Osmanlı Devleti olmak üzere, tüm dünya tarafından casus kimliği ile bilinmektedir. Pasta keser gibi ülke bölen kadın, cetvelle sınırları çizen kadın, çöl kraliçesi, şark şeytanı gibi tabirlerle anılan Gertrude Bell, kendi döneminin çok ötesinde eğitim geçmişine ve bilgi birikimine sahiptir. Gertrude Bell, Viktorya dönemi İngiltere’sinde Oxford Üniversitesinde okuyan ilk 5 kadından biri olmuş, 1920 yılına kadar kadınlar bir mezuniyet derecesi alamadığı için buradan fahri dereceyle mezun olmuştur. Dağcılık gibi ekstrem sporlara ilgi duymuştur. Dünyanın dört bir yanına seyahatlerde bulunmuş, gittiği bu ülkelerde konuşulan pek çok dili öğrenmiştir. Irak Ulusal Müzesinin kurulmasına öncülük etmiştir. Bell hakkında yapılan çalışmalarda daha çok kendi ülkesinin sömürge politikalarındaki rolüne odaklanılmıştır. Bu çalışmada Bell’in casusluk faaliyetlerinin yanı sıra Ortadoğu ve Anadolu’da katıldığı arkeolojik kazıları, kitapları, makaleleri ele alınarak Bell’in biyografi temelli geniş bir resmi sunulmaya çalışılacaktır. Bu çalışmada nitel araştırma metodolojisine göre tasarlanmış olan doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Öncelikle birincil kaynaklara ulaşılmış, kaynaklar tasnif edilip değerlendirilmiştir. Bu kapsamda New Castle Üniversitesi bünyesinde bulunan Gertrude Bell Arşivinden, tuttuğu günlüklerinden, yazmış olduğu kitaplarından, makalelerinden, mektuplarından, çektiği fotoğraflardan, yararlanılmıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivi, The New York Times Gazetesi arşivi ile Gertrude Bell’in hayatını konu edinen The Letters from Baghdad belgeseli ve hakkında yazılan kitaplar, anılar, biyografiler, makaleler ve tezlere de başvurulmuştur. Anahtar Kelimeler: Gertrude Bell, Casus, Ortadoğu, Anadolu, Arkeoloji, Biyografi
Journal of Anglo-Turkish Relations, 2024
Gertrude Bell, başta toprak bütünlüğünün bozulmasında büyük rol oynadığı Osmanlı Devleti olmak üzere, tüm dünya tarafından casus kimliği ile bilinmektedir. Pasta keser gibi ülke bölen kadın, cetvelle sınırları çizen kadın, çöl kraliçesi, şark şeytanı gibi tabirlerle anılan Gertrude Bell, kendi döneminin çok ötesinde eğitim geçmişine ve bilgi birikimine sahiptir. Gertrude Bell, Viktorya dönemi İngiltere'sinde Oxford Üniversitesinde okuyan ilk 5 kadından biri olmuş, 1920 yılına kadar kadınlar bir mezuniyet derecesi alamadığı için buradan fahri dereceyle mezun olmuştur. Dağcılık gibi ekstrem sporlara ilgi duymuştur. Dünyanın dört bir yanına seyahatlerde bulunmuş, gittiği bu ülkelerde konuşulan pek çok dili öğrenmiştir. Irak Ulusal Müzesinin kurulmasına öncülük etmiştir. Bell hakkında yapılan çalışmalarda daha çok kendi ülkesinin sömürge politikalarındaki rolüne odaklanılmıştır. Bu çalışmada Bell'in casusluk faaliyetlerinin yanı sıra Ortadoğu ve Anadolu'da katıldığı arkeolojik kazıları, kitapları, makaleleri ele alınarak Bell'in biyografi temelli geniş bir resmi sunulmaya çalışılacaktır. Bu çalışmada nitel araştırma metodolojisine göre tasarlanmış olan doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Öncelikle birincil kaynaklara ulaşılmış, kaynaklar tasnif edilip değerlendirilmiştir. Bu kapsamda New Castle Üniversitesi bünyesinde bulunan Gertrude Bell Arşivinden, tuttuğu günlüklerinden, yazmış olduğu kitaplarından, makalelerinden, mektuplarından, çektiği fotoğraflardan, yararlanılmıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivi, The New York Times Gazetesi arşivi ile Gertrude Bell'in hayatını konu edinen The Letters from Baghdad belgeseli ve hakkında yazılan kitaplar, anılar, biyografiler, makaleler ve tezlere de başvurulmuştur.
Kriter Yayınevi, 2020
Turkish Sudies, 2019
Sosyal bilimler çalışma kapsamında önemli bir yere sahip olan mekân olgusu, iletişim ve bilgi teknolojilerinin hızla gelişmesi sonucunda anlamsal bir değişime uğramış, sanal ve dijital farkındalıklara yol açmıştır. Bu araştırmada, mekân olgusunun tarihsel düzlemde kazandığı farklı anlamlarından hareketle günümüzde sanal dünyanın mekâna ilişkin yarattığı yeni anlam ve kavrayışlar incelenerek bunun yansımaları postmodern bakış açısıyla ele alınacaktır. Nitekim mekân olgusu ve bu olgu etrafında oluşturulan anlam örgüsü, dinamik bir alanı işaret etmektedir. 1980’li yıllarda hızlanan postmodernizm araştırmalarının en önemli konu başlıklarından birisi olan mekân, toplumsal pratiklerin şekillendirdiği bir oluşuma girmiştir. Bu oluşum içinde de toplumsal olarak kimliğin inşasını sağlayan bir kavram olan sanal mekân ortaya çıkmıştır. Bu noktada altı çizilmesi gereken en önemli husus ise gündelik yaşantımızın her alanında karşılaştığımız yeni medya ortamlarının sanal mekânlar yarattığıdır. İnternet aracılığıyla sosyal medya, bloglar, sosyal ağlar gibi sanal mekânlar hem sosyal ilişki biçimlerini hem de anlayışları değiştirmekte, bu bağlamda da yeni medya yoluyla toplumu bir ağ toplumuna dönüştürmekte ve bu ağlar ile önemli toplumsal mekânlar oluşmaktadır. Sonuçta ortaya çıkan toplumsallaşma türü, sanal ortamda oluşmuş mekânlar üzerinden yeni bir toplum yapısı inşa etmektedir. Bu sentetik dünya içinde yer alan sanal mekân anlayışı bu araştırmanın merkezinde olup, dijital dünyada oluşan yeni mekânların nasıl belirsizleştiği postmodern düşünce içinde incelenmiştir. Dijital dünyanın kendisi bir sanal mekân sunarken ayrıca kullanıcılar da fiziksel mekânlara ait genel özelliklerin taklitlerini ya da sanal gerçeklik içinde yarattığı temsilleri paylaşır. Postmodern düşünürlerin “hyper mekân” olarak tasvirlediği sanal mekân değişken, sınır tanımaz ve belirgin olmayan bir duruş sergiler. Metinlerarasılık ve çoğulculuk sanal mekân kullanıcıların kullandığı tekniklerden olup, farklı zaman dilimlerini ve mekânları tek bir mekânın içinde verir.
Çimento İşveren Dergisi, 2000
Günümüzde yüksek teknolojili işletmeler, bilgisayar ve telekomünikasyon endüstrileri, toplumsal dönüşüm açısından önemli bir rol oynamakta, birçok mesleğin yerini almaktadır. Teknolojik gelişmelerle eş zamanlı olarak işletmelerin esnek üretim modellerine yöneldikleri ve bu çerçevede müşteri ve kalite odaklı üretim anlayışlarını işletmelerinde uygulamayı tercih ettikleri gözlenmektedir. Bu makalenin amacı, globalleşen ekonomik ve sosyal koşullara bağlı olarak teknoloji ve üretim yöntemlerinde meydana gelen değişmeleri ele almak ve bu değişimlerin endüstri ilişkilerine etkisini değerlendirmektir.
Academia Biology, 2024
Meskh Journal, 2024
Lecture Notes in Mechanical Engineering, 2013
Annales Instituti Archaeologici, 2023
CHI '24: Proceedings of the CHI Conference on Human Factors in Computing Systems, 2024
Socjolingwistyka, 2022
XX БОСПОРСКИЕ ЧТЕНИЯ. Боспор Киммерийский и варварский мир в период античности и средневековья. Основные итоги и перспективы исследований, 2019
Mathematics, 2021
eProceedings of Engineering, 2020
South African journal of higher education, 2022
International Journal of Business Performance Management, 2008
European Review of Aging and Physical Activity, 2008
Microwave and Optical Technology Letters, 2003
Jurnal Hukum dan Kenotariatan, 2019
Clinical Infectious Diseases
Proceedings of the Proceedings of the 2nd International Conference on Local Wisdom, INCOLWIS 2019, August 29-30, 2019, Padang, West Sumatera, Indonesia
International Journal of Forest Engineering, 2019
Hepatic Medicine: Evidence and Research, 2013
Lund Studies in Economic History; (2021), 2021
Jurnal Anggaran dan Keuangan Negara Indonesia (AKURASI), 2019