Academia.eduAcademia.edu

Kayseri Köşk Hanikahı

Nermin ŞAMAN - Turgay YAZAR ir süre medrese olarak da kullanılan ve bu nedenle bir gelenek sonucu bugüne kadar yanlış olarak "Köşk Medrese" adı verilen Kayseri Köşk Hânikâhı, Kayseri şehir surları dışında, şehir merkezinin 1.5 km. güneydoğusunda "Köşk Dağı" olarak adlandırılan tepe üzerinde yer alır. 1 Yapının bugün kitabesi mevcut değildir. Kayseri'li Ahmet Nazif Efendi türbe kapısı üzerindeki bâni kitabesini ve Mehmed Bey'in mezar kitabesini harap olmadan önce kopye etmiştir. 2 Alâeddin Ali Bey'in mezar kitabesi ise K. Göde tarafından yayınlanmıştır.^ Bâni Kitabesi^* larını güzel etsin." Alâeddin Ali Bey'in Mezar Kitabesi^: Tercümesi: "Burası Merhum Mehmed oğlu, Allahu Teala'nm rahmetine muhtaç, mağfur, merhum Alâeddin Ali'nin kabridir. Allah kabrini rahmeti ile nurlandırsm." Usta Kitabesi: Tercümesi: "Fera oğlu .... yaptı". Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi'nde yapının vakfiyesi yoktur. Kayseri Şer'î Mah­ keme sicillerinde yapının Melik Eretna tarafından Şeyh Evhadüddin-i Kinnânî sufilerine ait bir tekke olarak kurulmuş olduğu ve 1. Transkripsiyon^: Emere bi-inşâi hâzih'ilimareti en-Novar\ ül-A'zam Melik'ül-ümerâi'l fi'l • âlem Emir Eretr^a zide adlühü li-ecli'l mer^kûhat'il-meliket'il merhume Suli Paşa tabet serâhâ fi-muharrem senete erbaîn ve seb'ami'e. Tercümesi^: "Bu binanm yapı/masını, yüce Noyar], dür^yada emirler meliki emir Eretna-adaleti artsın- muharrem 740 (Haziran 1339) yıhnda, eşi merhume Melike Su/i Paşa için- toprağı mübarek olsun- emretti." Mehmet Bey'in Mezar Kitabesi: 2. 3. 4. Transkripsiyon: Sultan Mehmed ibn elmerhûm Eretna newer Allahü kabre hümâ se­ nete seba ve sittin, sebamiye tâbe Allah-u serâhümâ. Tercümesi: "Merhum Eretnaoğlu, Sultan Mehmed-Allah her ikisinin de kabrini nurlandırsm- 767 (1365) yı/ı (öldü)- Allah toprak­ 5. 6. 7. Ahmet Nazif Efendi, K a y s e r i T a r i h i (Mirat-i Kayseriyye), (Düz. M. Palamutoğlu), Kayseri, 1987, s. lOl'de yapının 1656 yılma kadar bazen medrese, bazen hânikâh olarak kullanıldığını, 1656 yılında yapılan bir Şer'i Mahkeme sonucu yapının hânikâh olduğuna karar verildiğini ve 2 Zilkade 1 0 6 7 / 1 6 5 6 tarihli özel sicikJe hüküm altına alındığını belirtir. Halil Edhem, Kayseri Şehri, Mebani-i İslamiye ve Kitabe­ leri, İstanbul, 1334, s. 109-1 lO'da yapının bulun­ duğu yere "Köşk Dağı" ve "Köşk Ovası" gibi isimler verildiğini belirtir. Halil Edhem, K a y s e r i Ş e h r i , (Haz. K. Göde), Anka­ ra, 1982, s. 135"te türbe kapısındaki kitabede "hazihi'l-imâre" yazılmasından dolayı kitabenin yapının bütünü ile ilgili olduğunu, aksi takdirde "hazihi'ttürbe" terkibinin kullanılacağını belirtir. A y . e s . , s. 139, dipnot 240'da kitabenin "Kayseri Müzesi, Islami Mezar Taşları ve Kitabeleri" deposun­ da olduğunu belirtir. Kitabe kopyeleri için bkz: Ahmet Nazif Efendi a.g.e.., s. 101-103; Halil Edhem, a.g.c., dipnot 1, s. 100-113; Ahmed Tevhid, "Bâni Eretna", T a r i h - i O s m a n i E n c ü m e n i M e c m u a s ı , 1330, s. 18; 1. Hakkı UZUNÇARŞILI , "Sivas-Kayseri ve dolaylarında Eretna Devleti ve Kadı Burhaneddin Devleti", B e l l e ­ ten, 3 2 / 1 2 6 (1968, s. 171). Kitabe transkripsiyonları Hulusi LEKESİZ tarafından yapılmıştır. Kitabe tercümeleri Halil Edhem, a.g.e. dipnot 2, s. 133-136 dan alınmıştır. A y . e s . , s. 136 dipnot 240. 302 Nermin ŞAMAN - Turgay YAZAR vakıf lan bulunduQu kayıtlıdır. ^ Tarihi kaynaklarda yapının mimari duru­ mu hakkında fazla bir bilgi elde edilememiş, Eretna ve ailesi hakkında bilgi veren kaynak­ larda ise sadece aile fertlerinin ölüm tarihleri ve mezariannın yerieri verilmiştir. Tarihçi Âlî, Fusûlû'I-HaU ve Akd UsÛlû'lHarcı Vc'n Nakd adlı eserinde Eretnaogulları'ndan söz ederek "Eretna ile oğlu Mehmed ve torunu Alâüddin ve zevcesi Sulipa§a'nın Kaı;seri şehri kenarındaki kâgir bir türbede medfun olduklarım, kendisi Kayseri Mirlivası iken orayı ziyaret ettiğini" beyan eder.^ Makrîa, Kitabil's Sülûk'te "Alâüddin Eret­ na 753 H./(1352 senesi M.) vefat ederek Sivas ve Kayseri devlet merkezlerinden Kayseri'de Köşk ismi verilen mevkide Şeyh Evhadüddini Kirmânî müritleri için yaptırmış olduğu hankahm ortasındaki türbeye defnedil­ diğini" yazmaktadır. Ahmet Nazif Efendi, Kayseri Tarihi'nde, yapının Evhadüddin-i Kirmânî sufileri için 1339'da hânikâh olarak yapıldığını, önündeki tarım arazisinin hânikShın vakfı olduğunu belir­ tir. ^ Yapı, kitabesine göre Emir Eretna tara­ fından 1339'da eşi Suli Paşa (sulipaşa) için yaptınlmıştır. Yaptığımız araştırmada Suli Pa­ şa hakkında bilgiye rastlanmamıştır. Eretna Bey'in doğum tarihi bilinmemektedir. 753 H . / 1352 M. yılında öldüğü kabul edilen Eretna Bey'in mezarının Köşk Hânikâhı türbesinde olduğu kabul edilmekteyse de bu konuda bile kesinlik yoktur. Kayseri Köşk Hânikâhı bugüne kadar "Köşk Medrese" olarak genel ve tarihî yayın­ lar ile iki monografik çalışmada ele alınmıştır. Halil Edhem, Kayseri Şehri isimli kitabında, plan ve tasvirden kısaca bahsetmiş, yapının ki­ tabe kopyeieri ile kayıtlı bulunduğu mahkeme sicillerini vermiştir.^2 ^ Gabriel, ilgili kitabın­ da, yapının plan tanıtımını, iç ve dış tasvirini yapmış, süsleme ve teknik özellikleri ile plan, kesit, genel görünüş çizimi ile dört fotoğrafını vermiştir. 13 S. Eyice, yapıyı konu alan maka­ lesinde, yapının işlevini tartışmış ve ölçeksiz bir kroki vermiştir, M. Akok yapıyla ilgili ma­ kalesinde, iç ve dış tasvir, yapılan restora­ syonlar ile malzeme ve teknik hakkında bilgi vermiş, aynca yanının planı, enine ve boyuna kesiti ile dışta kuzey cephe, içte türbe girişinin çizimlerini y a p m ı ş t ı r . O . Aslanapa, yapıdan "Ribât" olarak bahsetmektedir. 1963 yılına kadar herhangi bir kayda rastlan­ mamıştır. 1963 yılında Vakıflar Genel Müdüriüğü tarafından tescili yapılmış ve ko­ runması gerekli anıt olduğuna dair karar alınmıştır. Arşiv kayıtlarında onarımların başladığı tarih verilmemiş, onarımların 1962'de kesildiği ve 1977'de tekrar başladığı kaydedilmiştir. 17 1962 yılına kadar dış cephede, portal se­ viyesinin üst kısmı restore edilmiş, portal se­ viyesinin altında ise düşen kaplamalar onanimıştır. İçte, ğiriş eyvanı, revak kemerleri ve tonozlar kısmen, avluyu kuşatan seki ve batıdaki merdiven tamamen yenilenmiştir. Türbede, pencereler yaklaşık söveleri hizasın­ dan üst kısmı cephe bitimene kadar, mescit hücresinin iç kısmı tamamiyle yenilenmiş, külahta ise temizlik yapılmıştır. 1977 yılı onanmlarında revaklann üstü kesme taş kaplanmıştır. 1985 yılında yapılan çalışmalarda yapının içi temizlenmiş, girişteki ahşap kapı sökülerek yerine demir bir kapı takılmıştır. 1987-1988 yılı onarımlarında yapının girişine dört, giriş eyvanı önüne ise iki basa­ maklı bir merdiven yapılmış, giriş eyvanı ile alt ve üst kat odalannın zemini kesme taş kapla­ narak üst kata çıkışı sağlayan doğudaki merdi­ ven üstteki üç basamağı dışında yenilenmiştir. Alt ve üst kat odalarının duvar ve tonozlan sıvanmış, alt kat odalanndaki kullanıma dönük bölüntüler de bu onanmlarda yapılmıştır. Avlu­ da, giriş eyvanı önündeki revak birimi ile türbe arasındaki kısmın kesme taş kaplaması, revak 8. A y . e s . s. 133, dipnot 225'te bu kayıtlann Ankara Etnografya Müzesi, Kayseri Şer'î Mahkeme sicilleri­ nin bulunduğu defterin 143. sayfasında olduğunu be­ lirtir. 9. Halil Edhem, a . g . e . . . dipnot 1, s. l l l ' d e bilginin kaynağı olarak İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, No: 9 7 8 3 , vr. 103'deki yazmayı gösterir. 10. I. Hakkı UZUNÇARŞILI, a . g . m . , s. 170'te kitabın Ayasofya Kitapları (Süleymaniye Kütüphanesi) nr. 3370'te okluğunu belirtir. 11. Ahmet Nazif Efendi, a.g.e.., s. 101. 12. Halfl Edhem, a.g.e.., dipnot 1, s. 108-114. 13. A . G A B R I E L , M o n u m e n t s T u r c s d'Anatolie, I, Paris, 1931, s. 67-70. 14. S. E Y i C E , "Iki Türk Abidesinin Mahiyeti Hakkında Notlar, İznik'te Nilüfer Hatun İmareti ve Kayseri'de Köşk Medrese", YıUık A r a ş t ı r m a l a r D e r g i s i , 2 (1958), s. 107-112. 15. M. A K O K , "Kayseri'de Tuzhısarı Sultan Hanı, Köşk Medrese ve Alaca Mescit Diye T a n ı m l a n a n U ç Selçuklu Mimari Eserin Rölövesi", T ü r k A r k e o o l j i Dergisi, 17/2(1969), s. 5 4 1 . 16. O . A S L A N A P A , T ü r k S a n a t ı , I, II, İstanbul, 1984. s. 200. 17. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Abide ve Yapı İşleri Daire­ si Başkanlığı, Dosya No: 3801/16'daki eski eser fişi. 1- Yapılan Onanmlar ve Bugünkü Duru­ nu Yapının geçirdiği onarımlar hakkında KAYSERİ KÖŞK HÂNÎKÂHI sekilerine çıkışı sağlayan dogu ve batıdaki ikimerdlven ile türbe kaidesinden başlayarak revak sekilerinde biten yükseltiler yapılmış ve • bütün revak tonozları sıvanmıştır. Türbede, merdiven sahanlığı, sahanlığın altındaki nişin üst kısmı ve kaide üzerindeki silme ve mukarnaslar yenilenmiştir. Yapı bugün iyi durumdadır. Portalde, başlık altından itibaren sütunceler türbede, merdiven sahanlığının altındaki nişin batı kısmı ve kaidenin güneyinde orta bölümün üçüncü ve dördüncü sıra mukamasları ile türbe portalinde kabaralar tahrip olmuştur. Kayseri Köşk Hanikâhı 1987-1988 yılı onanmlarından sonra Vakıflar Bölge Müdür­ lüğü tarafından imaret olarak kullanılmaktadır. 2-PlanTanıtımıl8: Yapı dıştan kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlıdır.Kuzeydeki giriş eyvanı, eyvanın dogu ve batısındaki dikdörtgen odalar ile kare planlı revaklı avludan oluşur. Avlu- ortasında sekizgen planlı türbe yer alır (Şekil 1). Yapıya kuzey duvarda, eksendeki dört basamaklı çifte merdivenle çıkılan içe profillasyonlu kapıdan girilir. Giriş içten eyvan tar­ zında düzenlenmiştir. Doğu-batı yönünde dik­ dörtgen, kuzey-güney yönünde sivri tonozlu eyvandan, doğu ve batıda yan mekanlara, güneyde ise revaklı avluya geçilir. Yan mekan­ lara girişi sağlayan kapılar doğu ve batı duvar­ da eksenin güneyindedir. Kapıların kuzeyinde ikinci kata çıkışı sağlayan doğuda yedi, batıda altı basamaklı merdivenler bulunur. Yan mekanlar doğu-batı yönünde dik­ dörtgen planlıdır. Aynı yönde sivri tonozlu mekanların kuzey-güney eksenlerinde tonozu destekleyen birer kemer vardır. Doğu ve batı duvarlarda eksende birer mazgal pencere yer alır. Giriş eyvanından iki basamaklı bir merdi­ venle bu liısmın önündeki revak birimine çıkılır. Kare planlı avluyu kuşatan revaklar çapraz ek­ senlerde kınlarak sekizgene dönüşür. Revak payeleri avluyu kuşatan kare planlı seki üzeri­ ne oturur. Giriş eyvanı önündeki revak biri­ minde seki yoktur. Sivri tonozlu revak birimle­ ri çapraz eksenler hariç kare biçiminde payele­ re oturan sivri kemerierle avluya ve birbirine açılır. Çapraz eksenlerde ise profilli payelere oturan yine sivri tonozlu revak birimleri yer alır. Batı duvarda kuzeyden birinci revak biri­ minde yedi basamaklı bir merdiven vardır. Mer­ divenlerden dama çıkışı sağlayan ve batı duvan içinde yer alan ikinci bir merdivene çıkılır. Avlunurı kuzeyinde, eksenin doğu ve batısında revak sekisine çıkışın sağlandığı altışar basa­ maklı birer merdiven yer alır. Merdivenlerin bu­ 303 lunduğu kısım ile eksendeki revak biriminin önü kademelidir. Avluda, eksende kare kaideli, sekizgen gövdeli türbe yer alır. Türbe kaidesi, kuzey kısımda doğu ve batıdaki revak sekisi ile birieşerek bir kademe oluşturur. Türbe bugün tek katlıdır. Mescit hücresine kuzeydeki merdiven sahanlığının doğusundaki yedi, batısındaki altı basamaklı çifte merdivenle çıkılır. Dışta cephe köşelerinde sütunceler vardır. Mescit hücre­ sine giriş kuzeydeki içe profilasyonlu kapıdan sağlanır. İçte de sekizgen planlı mescit hücre­ si sekiz dilimli kubbe ile örtülüdür. Doğu, batı ve güney duvarlan eksenlerinde profilli birer pencere vardır. 3- Üst Kat Planı: Giriş eyvanının doğu ve batısındaki me­ kanlar iki katlıdır. Üst kata çıkışlar giriş eyvanının doğu va batısındaki merdivenlerle sağlanır (Şekil 2). Eksende profilasyonlu bir pencere yer alır. Merdivenlerden kuzey duvan içindeki ikinci bir merdivene çıkılır. Merdiven sahanlığının kuzeyinde bir mazgal pencere yer alır. Odalara giriş sahanlığın güneyindeki pro­ filasyonlu kapıdan sağlanır. Üst kat odaları alt kat ile eş planlıdır. Girişten sonra odalar doğudaki dikey, batıdaki ise çapraz olarak 0.50 m. genişletilmiştir. Kuzey duvarda ekse­ nin iki yanında birer, doğu ve batı duvarda ise eksende profilasyonlu bir pencere yer alır. Odalar sivri tonozludur. 4- Dış Tasvir Yapı, üzerinde bulunduğu tepenin topografisine uygun, kademeli bir temel duvarı üzerine oturur. Temel duvan kuzey cephede eksenin batısı ve doğu cephe hariç toprakla örtülerek kapatılmıştır. Yapı sade ve az açıklığı olan cephelere sahiptir. Kuzey cephe alt seviyede girişin sağlandığı kapı dışında sağırdır. Ust seviyede eksende bir, doğu ve batıda üçer olmak üzere yedi dikdörtgen pencere vardır. Pencerelerden eksenin doğu ve batısındaki ilk pencereler daha küçüktür. Doğu ve batı cephe, kuzeydeki odalann alt seviyede sivri kemerli ve mazgal, üst seviyede dikdörtgen pencereleri dışında sağırdır. Güney cephe ise tamamiyle dışa ka­ palıdır. Saçak seviyesinin 0.50 m. aşağısında doğu ve batıda dörder kuzey ve güneyde ise üçer çörten bulunur (Resim 1-3). Yapıya giriş kuzey cephede, eksendeki portaldan sağlanır. Portalin kuzeyinde zemin18. Yapının plan tanıtımında Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinden alınarak düzelttiğimiz plan kullanılmıştır. Düzeltmeler için gerekli ölçülerin alınmasında yardımcı olan Hacettepe Üniversitesi, Sanat Tarihi bölümü öğrencilerinden Sema YILDIZ'a teşekkür ederiz. 304 Nermin ŞAMAN - Turgay YAZAR den yaklaşık 0.50 m. yüksekliğinde dört basa­ maklı çifte merdiven yer alır.Portali içe profisyonlu üç silme kuşatır. Yuvarlak başlıklı ve kaideli sütuncelere oturan portalin sivri kemeri üstünde eksendeki pencere yer alır. Kemer alınlıgındaki ortataş sırası ile zeminden 2.10 m. yüksekliğindeki kapının basık kemeri geç­ meli taşlardan yapılmıştır (Resim 4). 5- İç Tasvir: Yapıya girişi sağlayan kapı içten 2.20 m. yüksekliğindeki basık kemerle giriş eyvanına açılmaktadır. Eyvan daha alçaktan atılan sivri bir kemerle revaklardan aynimış, tonoz ile ke­ mer arası örülerek kapatılmıştır (Resim 5). Yan mekanlara girişi sağlayan basık kemedi kapılar zeminden 1.60 m. yüksekliğindedir. Batıdaki mekanda zeminden 1.95 m yüksekliğinde kuzey duvarı önünde üç, batı duvarı önünde bir kapalı birim oluşturulmuştur (Resim 7). Kuzeydeki birimler depo olarak, batıdaki birimler ise tuvalet olarak kullanılmak­ tadır. Doğudaki mekanın batısında, doğu-batı ekseninin iki yanında mekanı bölüntüye uğra­ tan 1.55 m. yüksekliğinde duvar parçalan yer almaktadır. Bu kısım mutfak olarak kullanıl­ maktadır. Pencereler zeminden 1.40 m. yük­ sekten başlamaktadır. 2.20 m. yüksekliğin­ deki pencereler sivri kemerlidir (Şekil 3). Giriş eyvanının doğu ve batısındaki mer­ divenlerin basamakları 0.30-0.40 m. arasında değişmektedir. Merdivenler zeminden 2.40 m. yükseklikte sona erer. Doğudaki merdivenin altında 1.26 m. yüksekliğinde yuvarlak kemerii bir niş vardır. Merdiven sahanlıklanndan 0.30 m. yüksekte 1.40 m. yüksekliğinde basık ke­ merli birer kapı bulunur. Kapılar arasında sivri kemerli niş içine yerleştirilmiş dikdörtgen bir pencere yer alır (Şekil 3, Resim 6). Kapıdan kuzey duvarı içinde her basamağı 0.41 m. olan iki basamaklı ikinci bir merdivene çıkılır. Merdiven sahanlığının kuzey duvarında sivri kemerli bir mazgal pencere vardır. Pencere ze­ minden 1.70 m. yüksekten başlar. Sahanlığın güneyinde zeminden 0.40 m. yüksekte 1.60 m. yüksekliğindeki basık kemerli kapılardan mekanlara girilir. Merdivenlerin bulunduğu kısım lentolann birbirine eklenmesi ile örtül­ müştür. Zeminden 0.30 m. yüksekten başla­ yan 1.50 m. yüksekliğindeki pencereler basık kemerli niş içinde, dikdörtgen şeklinde ve dışa doğru kademelidir (Şekil 3). Giriş eyvanından iki basamaklı bir merdi­ venle avluya geçişi sağlayan revak birimine çı­ kılır. Revak payelerinin oturduğu seki güneyde 0.40 m. kuzeyde ise 1.30 m. dir. Giriş eyva­ nının önündeki revak birimi avluda 0.05 m alçalarak türbe kaidesine kadar devam eder (Şekil 4, Resim 8). İki merkezli sivri kemerlerle avluya açılan revak cephelerinde örgü kemerden sonra 1.30 m. daha devam ederek avluya kademe yapan bir silme ile sona erer. Avluya açılan revak kemerleri, revaklan birbirinden ayıran kemerlerden daha yüksektir. Revaklar sivri tonozla örtülüdür (Şekil 4, Resim 8-11). Çapraz eksenlerde yer alan revak birimlerinin köşeleri tonoz parçaları ile kapatılmıştır (Resim 12). Dama çıkış batı revağında her ba­ samağı 0.31 m. olan yedi basamaklı bir merdi­ venle sağlanır (Resim 9). Merdiven sa­ hanlığından 0.85 m. yükseklikte batı duvarı . içine açılan basık kemerli bir kapı yer alır. 1.70 m yüksekliğindeki kapıdan sonra kuzeye doğru her basamağı 0.35 m. olan sekiz basa­ maklı bir merdiven bulunur. Merdivenden sonra yüksekliği 0.92 m. olan basık kemerli bir kapı ile geçilen ara sahanlıktan sonra dört basamaklı ikinci bir merdivenle revakların üstüne çıkılır. Merdivenin bulunduğu kısmın örtüsü beşik tonozdur. Kuzeydeki odaların dışa yansıyan tonozları dışında revakların üstü düzdür ve sacla kaplanmıştır. Cephe duvan 0.56 m. lik bir kademe ile sona ermek­ tedir. Türbe kaidesi zeminden 0.30 m. yükseklikteki temel duvarı üzerine oturur. Kaide temelden sonra 1.40 m yüksekliğe kadar düz devam eder. Bu yükseklikten sonra 0.65 m. yükseklikte ve 0.20 m. dışa çıkıntılı bir silme yer alır. Silme dört sıra mukarnasla bezelidir (Resim 10, 13). Kuzey cephede ek­ sende beş cepheli bir niş vardır. 2 ° Zeminden 1.55 m yükseklikteki nişi üç düz silme kuşatır. Niş kuvsarası üç sıra mukarnas dolguludur (Resim 14). Nişin iki yanında yer alan çifte merdivenle 2.50 m. yükseklikteki sahanlığa çıkılır. Merdiven alt sahanlıklannın iki yanında doğu ve batıdaki revak sekilerine kadar devam eden 0.30 m. yüksekliğinde bir kademe yer alır. -Avlu kademeden sonra sekilere kadar düz devam eder (Şekil 4, Resim 11, 13). Mescit hücresi doğrudan kaideye oturur. Köşelerdeki yuvarlak kaideli sütünceler, örtü seviyesinde sivri külahlı başlıklarla sona erer 19. Halil Edhem, a.g.e., dipnot 1, s. 1 lO'da revak birim­ lerinin birbirine birer kapı ile bağlı ve önlerinin açık olduğunu belirterek, revaklann üstünde İkamete ait odalann bulunabileceğini ileri sürer. 20. A y . e s . , s. I l O ' d a türbenin orijinalde çift katlı olduğunu ve kuzeydeki merdiven sahanlığının altında mahzen hücresine girişin sağlandığı kapının bulun­ duğunu belirtmektedir. Bugün bu kısım bir nişle kapatılmış ve alt kısmı betonlanmıştır. 1986 yılında yapıda yaptığımız bir incelemede nişin alt kısmının türbenin üzerine oturduğu seki seviyesine inmediği görülmüştür. Bu nedenle nişin mahzen hücresine girişin sağlandığı kapı açıklığını kapatmak için yapıldığını düşünmekteyiz. KAYSERİ KÖŞK HÂNÎKÂHI (Resim 13-15). Cepheleri hareketlendiren tek unsur, cephenin 4/5'i yüksekliğindeki saQir kemerlerdir. Kemerlerin alt kısmında duvar ka­ demelidir. Cepheyi üstte bir yazı şeridi sınırlar. Bu kısımda nesih yazı ile Bakara suresinden "Amene'r-resülu" âyet-i kerimesi yazılıdır.^^ şeridin üstündeki silme gövde ile örtüyü ayırır. • Dışa kademeli bu silme üzerinde örtü sistemi­ nin başlangıcını belirten ikinci bir silme yer alır. Örtü sekizgen pramidal külahtır (Resim 13). Kuzeydeki portali dıştan profilasyonlu bir silme çevirir. Silmeden sonra yaklaşık sütun başlıkları hizasında sona eren üç süsleme şeridi görülür. En dıştaki şerit portali üç taraf­ tan kuşatır. Şeritleri içte, portal nişi kavsarasının sivri kemerinin oturduğu kare kaideli ve alt kademede konik, üst kademede yıldız ben­ zeri prizmatik başlıklı sütunceler sınırlar.22 üst kısımda, süsleme şeridinin altında üç kabara bulunmaktadır (Resim. 13, 15). Mescit hücresinde zeminden 0.27 m. yüksekten başlayan 1.62 m. yüksekliğindeki dikdörtgen pencereleri dıştan iki düz silme çevirir. Üst seviyedeki mazgal pencereler sivri kemerli ve yaklaşık 1.30 m. yüksekligindedir. Dışta pencerelerin üzerinde usta işaretleri vardır (Resim 13). Mescit hücresinde dogubatı doğrultusunda yerleştirilmiş bir sanduka yer alır. Sekiz dilimli kubbe ile örtülü mescit hücresinde, kubbe ortasında yarım daire şeklinde dışa çıkıntılı bir göbek vardır (Şekil 4). 6- Malzeme ve Teknik: Yapıda bağlayıcı ve taşıyıcı sistem, dış duvarlar, revak zemini ve türbede kesme taş, örtü sistemi, revak ve oda duvariarında ise moloz taş kullanılmıştır. Bağlayıcı malzeme beyaz kireç harcıdır. Kesme taş kaplama malzemesidir. Kesme taş kullanılan yerlerde derzler ince tutulmuş ve şaşırtmalı teknik kullanılmıştır. Moloz taş kul­ lanılan yederde derzler kalındır. Düzgün ol­ mayan taşların yüzeyleri sıvanarak düzleştirilmiştir. Malzeme boyutları kesme taşta 1.20x0.60 m. ile 0.20x0.20 m. moloz taşta ise 0.30x0.22 m. ile 0.10x0.08 m. arasında değişmektedir. 7- Süsleme: Oldukça sade olan yapıda tüm süsleme türbededir. Portalde, birinci ve üçüncü bordürde, portal nişinin dogu ve batısındaki panolar­ da, sütunce ve kabaralarda geometrik, sütunce kaidelerinde, ve portalin ikinci bordüründe bitkisel süsleme görillür (Resim 16). Birinci bordür: Merkezdeki beş kollu yıldızların kolları uzatılarak, yıldızın etrafında 305 altıgenler oluşturulmuştur. Merkezdeki yıldızın içinde daha küçük beş kollu yıldızlar vardır. İkinci bordür: Uçlan rumilerle sona eren dört yapraklı yonca motifleri görülür. Üçüncü bordür: Ana motif büyük basık altıgenlerle, daha küçük boyutlu düzgün altı­ genlerdir. Altıgenlerin dönüşümlü olarak yerleştirilmesiyle zencirek motifi oluşturulmuş­ tur. Portal nişinin iki yanındaki panolar: Mer­ kezdeki on kollu yıldızların kolları uzatılarak, yıldızın etrafında altıgenler oluşturulmuştur. Merkezdeki yıldızın içinde daha küçük on kollu yıldızlar vardır. Sütunceler: Batı sütuncede tam ve yarım okuçları ile altı kollu yıldız kesitleri, doğu sütuncede ise başlık altında zencirek motifi görillür. Kaideler: Ana motif rumi veya palmettir. Bu motiften çıkan kıvnk dallar, motife çerçeve oluşturmakta veya palmetin iki yanındaki rumilere sap teşkil etmektedir. 8-üstlendirme: Adı Kayseri Köşk Hânikâhı olması gere­ ken, fakat bugüne kadar "Köşk Medrese" ola­ rak adlandırılan yapının gerek konumunun, ge­ rekse mimari özelliklerinin madrese işlevine uygun olmadığı ve bu nedenle tarihi kaynaklar da dikkate alınarak tarikatlerie ilgili bir yapı türü yani hânikâh olduğu tezi çalışmamızın ana konusunu teşkil etmektedir. Terim olarak hânikâh, herhangi bir tarikate mensup dervişlerin bir şeyhin idaresinde topluca yaşadıklan, gelip geçen yolculara be­ dava yiyecek, yatacak yer sağlayan, şehir, kasaba, köy veya yollar üzerinde kurulmuş ta­ rikat yapılarını ifade etmektedir. 23 içinde belli bir tarikate mensup kişilerin yaşadıklan, tarikat toplantılannın ve ibadetinin yapıldığı bu müesseselere değişik zaman ve mekanlarda farklı isimler verilmiştir. Bu tür ku­ rumlan ifade için XV. yüzyıla kadar hânikâh, zâviye ve ribât XV. yüzyıldan sonra ise seyrek olarak hânikâh ve zâviye, daha çok tekke, d e r g â h ve asitane terimleri kullanılmıştır. Yapıların ayınmı yapıldığında, bütün bu terimle­ rin bazı mimari ve teşkilat ayrılıkları dışında aynı müesseseyi ifade ettikleri görülmektedir.24 Hânikâh terimi XV. yüzyıla kadar tüm ta21. 22. 23. 24. Ay.es., s. 110. R . H . ÜNAL, O s m a n l ı Ö n c e s i Anadolu-Türk Mimalesinde T a ç Kapılar, İzmir, 1982, s. 67. A . Y . O C A K , "Zaviyeler", V a k ı f l a r D e r g i s i , 12 (1978), s. 248. A y . m a k . , s. 248: F . KÖPRÜLÜ, "Ribat", V a k ı f l a r D e r g i s i , 2(1974), s. 276; A.I. D O Ğ A N , O s m a n l ı Mimarisinde Tarikat Y a p ı l a n , Tekkeler, Zaviyeler, İstanbul, 1977, s. 55-57. 306 Nermin ŞAMAN - Turgay YAZAR rikat yapılan için kullanılmışhr. XV. yüzyıldan sonra ise, bir tarikate özgü yapılar içinde, diğer şubelerinden üstün olan kurucusunun da gömülü olduğu merkeze veya tarikat yapıları içinde boyutsal bir ölçü belirlemek ve ilgili yapının önemini göstermek için kullanıldığı görülmektedir. 25 Zâviye, XV. yüzyıla kadar tüm tarikat yapıları için h â n i k â h l a eş anlamda, XV. yüzyıldan sonra ise şehirlerde mescit, medre­ se ve hamam gibi üniteleri olan külliyelerie, küçük tekkeleri belirtmek için kullanılmıştır.^6 Ribât terimi ise, başlangıçta hududlardaki müstahkem müdafaa mevkilerini, askeri ve ti­ cari yollar üzerindeki menzil tesislerini ifade ederken, IX. yüzyıldan sonra bu işlevini kay­ bederek tarikatla ilgili yapı karakterini almıştır. Ribatın sonradan aldiQi bu şekil ile hânikâh arasında herhangi bir fark yoktur. 27 Bu kurumların ne zaman ve nerede or­ taya çıktığı, bu kurumların ortaya çıkmasında hangi çevrelerin etkili olduğu bugün için kesin bir sonuca bağlanamamıştır. Yapılan araştırmalar, Budist manastır teşkilatı ile îslamdaki tarikat teşkilatı arasında bazı kurumsal benzerliklerin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Budist manastır teşkilatı incelen­ diğinde, bünyelerinde toplantı yerleri, kiler, yemekhane ve hamam gibi üniteleri olan (Vihar-Vihara-Buyan) külliyelerin vakıf yolu ile inşa edildiği görtllmektedir.28 Birer manastır niteliğindeki bu külliyelerin başlıca işlevi Keşiş Budistlere ve yolculara bannacak yer sağlamaktır.29 Araştırma sonuçları, Budizmin Orta Asya'da Türkler arasında yaygın bir din oldu­ ğunu ve Türkler tarafından da Budist külliyeler inşa edildiğini ortaya çıkarmıştır. Bu külliye­ lerde mandal adı da verilen haçvan plan şeması kullanılmıştır. Budistlerce bu şema kutsal sayılmış ve dört esas yönü merkeze bağlayan bu şekil yeryüzünün Simgesi olarakkabul edil­ miştir. Bu şemanın ortası ise dünyanın merke­ zi olarak düşünülmüş ve bu kısma Türkçesi "Buddha Evi" demek olan tapmaklar inşa edil- Anadolu'da inşa edilen yapı planlan ince­ lendiğinde, bu yapıların tarikatın ibadet ve yaşayış biçimi ile kurulduğu yere bağlı olarak uygun bir planda inşa edildikleri görülmektedir. Bu açıdan bütünü için geçerii bir plan şeması saptama olanağı yoktur. Ancak, tümü için geçerii olmamasına rağmen, kapalı avlu-eyvan bileşiminden oluşan plan tipinin yaygın olarak uygulandığı görülmektedir. Konya Sahip Ata ve Afyon Boyalıköy hanikahlan bu plan tipinin uygulandığı ömeklerdir.22 Kapalı avlu-eyvan bileşiminden oluşan şemanın kullanılmadığı, bazı tonozlu ve kubbeli mekanlardan oluşan yapılar da bulunmaktadır. Afşin Ashab-ı Kehf Ribatı ve Tokat Şeyh Meknün Zaviyesi bu grubun örneklerindendir.^^ Köşk Hânikâhı yukandaki bilgiler çerçe­ vesinde değeriendirildiğinde plan tipi ve mimari özelliklerinin hânikah işlevine uygun olduğu görillür. Yapı kuzeydeki iki katlı dikdörtgen odalar ile kare planlı revaklı avludan oluşmaktadır. Avlu ortasında sekizgen planlı türbe yer alır. Revaklar çapraz eksenlerde kınlarak sekizgene dönüşmüş ve bu kısımlarda eyvan tarzında farklı revak birimleri oluşturulmuştur. Yapıda yönlendirme ortadaki türbeye doğrudur. Bu plan şeması Orta Asya geleneklerine dayanan dört eyvanlı plan tipinin bir çeşitlemesidir. Yapıyı yaptıran Eretna Bey'in Uy­ gur Türkleri'nden olması da Orta Asya gele­ neklerinin yapıda etkili olmasının bir nedeni olabilir. Budist Türkleri'nce kutsal sayılan dört köşeyi vurgulamak için köşelerde farklı revak birimleri oluşturulmuştur. Yine Budist Türk­ leri'nce kutsal sayılan ve dünyanın merkezi olarak düşünülen orta kısma türbenin inşa edilmesi Orta Asya yapı ve dini geleneklerinin 25. A . Y . O C A K , a.g.m.; s. 249 A . l . D O Ğ A N , a.g.e.., s. 72-77. 26. A . Y . O C A K , a.g.m., s. 249-250. 27. F . KÖPRÜLÜ, a.g.m.., s. 249-250. 28. E ESİN., "Muyanlık", Malazgirt A r m a ğ a n ı , Ankara, 1972. s. 78-80. miştir.3° Dervişlerin bir arada yaşadıkları, tarikat ibadet ve öğretisinin yapıldığı, yolculara ban­ nacak yer sağlayan bu yapılann bünyelerinde bu işlevlere cevap verecek mescit veya tarikat öğretisi ile ibadetinin yapıldığı bir oda, türbe veya mezariık, derviş veya misafir odaları, mutfak, erzak ambarı, hamam ve ahır gibi kısımları bulundurmaları gereklidir. Sözünü et­ tiğimiz bu kısımlann tümünün bir yapıda olması gerekli değildir. Büyüklük gelir kaynakları ve kurulduğu yere bağlı olarak bir veya birkaç bölümden oluşan yapılar vardır. 29. A y . mak., s. 79-SO., 30. A y . m a k . s. 77-78. 82. 31. A . Y . O C A K . a.g.m., s. 264. 32. M. A K O K , "Konya'da Sahip-Ata Hânikâh-Camiinin Röleve ve Mimarisi". T ü r k Arkeoloji Dergisi. 1 9 / 2 (1971). s. 5-38; S.EYİCE, "Orta Asya sanat gele­ neklerinin temsilcisi olan bir eser: Boyalıköy Hanikahı". Türkiyat M e c m u a s ı , 16(1971). s. 39-56. 33. M.D. C A R C A R A D E C . "Un Monument Inedıt A Tokat-Şeyh Meknun Zaviyesi", T u r c i c a , 9/1(1977). s. 1 1 1 - 1 1 9 ; t. BİLGİN. "Über Die Tekke Architectur des 13. Jahrhunderts İn Anatollen", Fift International C o n g r e s s of T u r k i s h A r t , Budapeşt, 1978. s. 183-190. KAYSERİ KÖŞK HÂNİKÂHI bir sonucu olabilir. S. Eyice, yapıyı "Kaiiseri'iie gelen ve bu­ radan giden "ayende ve revende" nin konakla­ ması ve bu vesile ile avludaki türbede ı;atan hayır sahiplerine dua yapması için kurulan bu içtimai (sosyal) yardım müessesesi, hizmet gören dervişleri ile misafirlerin barınması için iki katlı dört odaya sahiptir" şeklinde t a n ı m l a r . B u g ü n bile türbelerde hayır dualannm okunmasının halk arasında ne kadar yaygın olduQu düşünülürse bu fikrin doğruluğu kanıtlanmış olur. Köşk Hânikâhı bu planı ile Anadolu'da bili­ nen tek hânikâh örneğidir. Köşk Hânikâhı'na Anadolu'da gerek planı,gerekse işlevsel açıdan benzer en yakın örnek Kayseri'nin Develi İlçesi, Havadan Köyü'ndeki Fatih dönemi vakıf kayıtlarında adı geçen Şeyh Hacı İbrahim Tekke'sidir İnşa tarihi bilinmeyen tekke; düzgün olmayan yedigen plânlı kuşatma duvan ile ortasındaki kare kaideli, sekizgen gövdeli türbe ve doğuda eksenin kuzeyindeki kare plânlı aşhaneden oluşur. Bu bölümün güney­ batısında bağımsız olarak yapılmış mescit ile batısına bitişik türbe yer alır. Tekke, kuşatma duvarı ortasındaki türbe ile aşhanenin birarada bulunduğu örnek olması açısından da önem taşımaktadır. Köşk Hânikâhı'na kuşatma duvan olması açısından benzer diğer bir örnek Tercan Mama Hatun Türbesi'dir. XII. yüzyıl sonu XIII. yüzyıl başlarında inşa edilen türbe, dıştan yuvarlak plânlı bir kuşatma duvan ile çevrilidir. Kuşatma duvarının iç kısmında oniki sivri ke­ merli niş vardır. Nişlerde bulunan sandukalar­ dan dolayı bir aile mezarlığı olarak yapıldığı düşünülmektedir. 36. Orta Asya'da kuşatma duvarlı yapılar mevcuttur. Bunlardan Semgin'deki yedi ve do­ kuzuncu külliyeler, Koço'daki Beta Külliyesi ile Kuzey Afganistan'da ki Surh Kotal Tapmağı planı Köşk Hânikâhı plânının benzer örnekle­ rini teşkil eder. Semgin'deki külliyelerde giriş­ ten sonra yanlarda kullanıma ait mekanlar yer almış, avluda girişin karşısına ise kare bir kuşatma duvan içine kurgan inşa edilmiştir. Beta Külliyesi'nde de girişten sonra yanlarda kullanıma dönük birimler ile orta kısımda tapınak yer alır. Surh Kotal Tapınağı'nda ise revaklı avlunun ortasında tapınak bulunur37. Köşk -Hânikâhı planı dışında gerek mimari düzenlemesi, gerekse malzeme, teknik ve süsleme özellikleri açısından Anadolu yapı sanatının genel özelliklerini yansıtır. Yapı şehir dışında inşa edilmesi nedeni ile dışa kapalıdır. Bu tür yapılann bannma gibi bir işlevlerinin de olması yapının dışa kapalı olma­ sının zaruri bir nedenidir. 307 Köşk Hânikâhı portali cephe duvarından dışa taşkın değildir. Portalde niş derinliği azaltılmış ve portalin iki yanındaki nişlere de yer verilmemiştir. Cephe duvarından dışa taşkın olmayan portallerle genellikle türbelerde karşılaşıl-masına rağmen diğer yapı türlerinde de görül­ mektedir. Divriği Kale Camii (1180-81) ve Ka­ raman İbrahim Bey İmareti (1433) gibi örnek­ lerde de portaller dışa taşkın değildir ve nişler yoktur.38 Giriş içten eyvan şeklindedir. Eyvanın doğu va batısında dikdörtgen planlı mekanlar yer alır. Giriş eyvanından, yan mekanlar, ile revaklı avluya geçilir. Üst kata çıkışlar da giriş eyvanınn doğu ve batısındaki merdivenlerie sağlanmıştır. Giriş kısmı içten eyvan şeklinde düzenlenen, yan mekanlara ve avluya geçişin giriş eyvanından sağlandığı örneklerle medre­ se ve kervansaraylarda karşılaşılmaktadır. Ör­ nek olarak İsparta Atabey Ertokuş Medresesi (1224) Divriği Turan Melik Darüşşifası (1228), ve Ağzıkara Han verilebilir.39 Giriş kısmı çift katlı olarak düzenlenen örnekler de mevcuttur. Divriği Turan Melik Darüşşifası'nın giriş kısımlan tümüyle, Afyon Boyalıköy Hânikâhı'nda giriş eyvanı. Köşk Hânikâhı'nda ise sadece yan mekanların üzeri çift kaüıdır.40 Yapının üst katına çıkışlar giriş eyvanının doğu ve batısındaki onerdivenlerden sağlan­ maktadır. Üst kata çıkışın giriş eyvanından sağlandığı hiç bir örnek tespit edilememiştir. A\Au; kare planlı ve revaklıdır. Revaklar çapraz eksenlerde kırılarak sekizgene dönüş­ müştür. Revaklı avlu şeması yaygın olarak kul­ lanılmasına rağmen sekizgen planlı revak düzeni yaygın değildir.'^l 34. s. EYİCE, a.g.m., dipnot 32, s. 48. 35. - Y.ÖZBEK, "Şıhlı Kasabasında Bulunan Türk Mimarlık Eserleri" Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Anka ra, 1991,5.5-15, lev.2 36 O. ASLJ\NAPA, a.g.e., s. 130-132. 37. E . ESİN, a.g.m., lev. II, X V A; M. C E Z Z A R , Anadolu Ö n c e s i Türklerde Ş e h i r ve Mimarhk, İstanbul, 1977, s. 75; G . A K I N , Asya Merkezi Mekan Geleneği, A n ­ kara, 1990, S.193. 38. R . H . Ü N A L a.g.e., s. 18, dipnot 3'te incelediği portallerin yirmibeşinde portalin dışa taşkın olmadığını belirtir. 39. O . A S U \ N A P A , a.g.e., P l . 57, 72, 91. 40. • A. K U R A N A n a d o l u Medreseleri, Ankara, 1969, s. 74, 92, 116-122. 41. Amasya Kapu Ağası ve İstanbul Rüstem Paşa Med­ resesi plan şeması ve revak düzeni açısından sekiz­ gendir. Bkz. M. SÖZEN, v.d., T ü r k M i m a r i s i n i n G e l i ş i m i ve M i m a r S i n a n , İstanbul, 1975, s. 111, 220. Şek. 323. 523. 308 Nermin ŞAMAN - Turgay YAZAR Avluda bugün tek katlı türbe vardır. Türbe kare kaideli ve sekizgen gövdelidir. Kai­ deden doğrudan gövdeye geçilmiş, geçiş ele­ manlarına yer verilmemiştir. Mescit hücresine çıkış çifte bir merdivenle sağlanmıştır. Mescit hücresi içten ve dıştan sekizgendir. Dışta köşelerde sütunceler vardır. İçte sekiz dilimli kubbe, dışta sekizgen pramidal külahla örtü­ lüdür. Kare kaideli, sekizgen gövdeli ve pramidal külahlı türbelerin Anadolu'da erken devirlerden başlayıp XVI. yüzyılın sonlanna kadar örnek­ leri görülmektedir.''^ Kare kaideden doğrudan sekizgen gövdeye geçilmiş türbelere örnek olarak Boyahköy Kureyş Baba Kümbedi (XIII. yüzyıl başlan). Kayseri Huand Hatun Türbesi (1238) ve Kayseri Çifte Kümbet verilebilir^s. Türbelerin mescit hücreleri genellikle ka­ re bir kaide üzerine inşa edildiğinden, mescit hücrelerine çıkış için merdiven kullanılması yaygındır. Ahlat Ulu Kümbet (1273) ve Boyalıköy Kureyş Baba Kümbedi benzer örneklerdir.44 Türbelerde örtü sistemlerinin gövdenin yapısına bağlı biçimler aldığı görülmektedir. Çokgen planlı türbeler içten genellikle kubbe, dıştan ise cephe sayısına göre değişen prami­ dal külahla örtülmüşlerdir, çte kubbe, dışta se­ kizgen pramidal külahlı türbelere ömek olarak Niksar Kırk Kızlar Kümbedi (1220) ve Boya­ hköy Kureyş Baba Kümbedi verilebilir.45 Köşk Hânikâhı portalinde kapı basık ke­ merlidir. Basık kemer geçmeli taşlardan yapıl­ mıştır. Portal kemeri üzerinde dikdörtgen bir pencere vardır. Zazadin Han, Konya Sırçalı Medrese ve Kırşehir Cacabey Medresesi portallerinin kapı kemerleri de geçmeli taşlardan yapılmıştır.'*^ Divriği Turan Melik Darüşşifası, Tokat Gök Medrese (1275) ve Damseköy Taşkınpaşa Medresesi (XIII. yüzyıl sonu) portallerinde pencere açıklıkları mevcuttur. Divriği Darüşşifası'nda pencere bir sütunce ile ikiye bölün­ müştür. Gök Medrese portalinde ise kavsaranın iki yanında sivri kemerli birer pencere bulunur. Köşk Hânikâhı portaline benzer en yakın örnek olan Taşkınpaşa Medresesi por­ talinde ise Köşk Hânıkâhı'nda olduğu gibi por­ tal kemeri üzerinde dikdörtgen bir pencere vardır.''7 Türbede.kaide dört sıra mukamasla beze­ lidir. Kaidesi mukarnaslarla bezeli olması açısından Kayseri Döner Kümbet (XIII. yüzyıl). Kayseri Huand Hatun Türbesi ve Niğde Hüdavend Hatun Türbesi (1312) ile benzeriik gösterir. Bunlardan Huand Hatun Türbesi'nde kaide tamamıyla mukarnaslıdır.''^ Türbe, cephe düzenlemesi açısından yö­ resel özellik göstermektedir. Köşelerdeki yu­ varlak kaideli sütunceler örtü seviyesinde sivri külahlı başlıklarla sona ermektedir. Cepheyi hareketlendiren tek unsur sağır kemerierdir. Cephe üstte bir yazı şeridi ve iki düz silme ile sona erer. Güney, batı ve doğu cephelerde alt seviyede düz silmelerle çevrili dikdörtgen, üst seviyede ise sivri kemerli pencereler yer alır. Kayseri Huand Hatun Türbesi cephe dü­ zenlemesi açısından Köşk Hânikâhı Türbesine örnek verilebilir. Huand Hatun Türbesi, köşe sütunceleri, kemer ve üst kısımdaki yazı şeridi açısından Köşk Hânikâhı Türbesi ile benzer özelliktedir. Köşk Hânikâhı Türbesi'nde yalnız doğu, batı ve güneyde alt ve üst sevi-yede pencereler bulunurken, Huand Hatun Türbe­ si'nde tüm cephelerde üst seviyede pencereler görülür. Köşk Hânikâhı Türbesi'ndeki sivri ke­ merli pencereler yerine Huand Hatun Türbe­ si'nde sivri kemerli ikiz pencereler vardır. Köşk Hânikâhı Türbesi'nde yazı şeridinden sonra iki düz silme ile cephe sona ererken, Huand Hatun Türbesi'nde alt seviyede mukarnas be­ zeli, ortada düz, üstte ise zencireklerle bezeli üç silme görülmektedir. Bütün bu fark-lılıklara rağmen Köşk Hânikâhı Türbesi'ne en yakın ömek Kayseri Huand Hatun Türbesi'dir.49 Köşk Hânikâhı'nda süslemeye pek yer verilmemiş, bütün süsleme türbe portalinde ve köşelerdeki sütuncelerin kaidelerinde top­ lanmıştır. Portalin birinci ve üçüncü bordüründe, portal nişinin doğu ve batısındaki pano­ larda, sütünce ve kabaralarda geometrik, ikinci bordür, sütuncelerin başlık ve kaidelerinde bit­ kisel süsleme görülmektedir. Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemi yapılannda portallere önem verildiği ve özenle ele alındığı görülmektedir. Yapıda hiçbir süs­ leme olmasa bile, portalleri bezeli örnekler mevcuttur. Köşk Hânikâhı Türbesi de buna ömek teşkil eder. Portali kuşatan birinci bordür ile portal nişinin doğu ve batısındaki panolarda kınk hatlann birbirine geçmesi ile oluşan yıldız kompo­ zisyonları görülür. Geometrik süslemenin yaygın bir tipini oluşturan yıldız kompozis43. O . C . T U N C E R , A n a d o l u K ü m b e t l e r i , I, Ankara, 1 9 8 6 , s. 5 4 - 5 5 , 1 6 4 - 1 6 5 . 44. A y . e s . , s. 5 4 - 5 5 , 7 0 - 7 1 . 45. A y . es., s. 5 4 - 5 5 , 2 4 2 - 2 4 3 . 46. R . H . ÜNAL, a.g.c., Res. 3 3 , 4 9 . 47. A y . es., s. 4 4 4 5 . 48. O . C . T U N C E R , a . g . c . , s. 1 6 0 - 1 6 1 , 1 6 4 - 1 6 5 ; O . A S I A N A P A , a.g.c., s. 186. 49. M . A K O K , "Kayseri Huand Hatun Mimari KüUiyesinin RÖIÖVBSİ", Türk Arkeoloji Dergisi, 1 7 / 1 (1968), s. 1 3 3 - 1 8 4 . KAYSERİ KÖŞK HANİGAHİ / Resim 1: Kayseri Köşk Hanigâhı'nın Kuzey ve Batı Cephesi 3 0 9 Nemlin .^ANMAN-Turgay Y A Z A R 310, •-1 • • j . . . ^ : V ^ .- 1 'i'r .1 m- Resim 4: Portal Resim 5: Giriş Eyvanı ve Revaklar. Resim 6: Giriş Eyvanı. Resim 7: Batıdaki Mekan KAYSERİ KÖŞK HANİGAHİ 311 m Resim 8: Avlunun Kuzeyindeki Revaklar. .1 3^ m Resim 9: Batı Revak. Resim 10: Türbenin Batı Kısmı ve Kuzey Revağı. Resim 1 1 : Güney Revağı. •İS Nermin ŞANMAN-Turgay YAZAR 312 t-,. Resim 12: Köşelerdeki Revak Birimi. Resim 13: Türbe Resim 14: Türbe Merdivenlerinin Altındaki Niş Kesim 15: Türbedeki Kabaralar. Resim 16: Türbe Portali Süslemeleri. ^ KAYSERİ KÖŞK HÂNÎKÂHI yonları Konya Sırçalı Medrese, Karatay Han (1219) ve Sahip Ata Hânikâhı gibi örneklerin portallerinde de görillmektedir.5° Portalin üçüncü bordüründe büyük basık altıgenlerle, daha küçük düzgün altıgenlerin dönüşümlü olarak yerleştirilmesiyle çift zenci­ rek motifi oluşturulmuştur. Zencirek motifi süslemede yaygın olarak kullanılmasına rag­ men bu tür zencirek örneği tespit edilememiştir.^i Sütuncelerde farklı süslemeler görülür. Batı sütuncede tam ve yarım okuçları ile altı kollu yıldız kesitleri, doQu sütuncede ise başlık altında zencirek görülmektedir. Kompozisyon düzenleri tam olarak belli olmadığından karşı­ laştırma yapılamamıştır. Kabara başlangıçlarında zencirek motifi görülür. Diğer kısımlar tahrip olmuştur. Kaba­ ralarda genellikle geometrik ve bitkisel süsle­ me görülmektedir. Tahrip olan bu kısımlar geometrik veya bitkisel motiflerie bezenmiş olmalıdır.^2 313 Portal sütuncelerinin kaideleri ile cephe köşelerindeki sütuncelerin kaideleri palmet ve rumi kompozisyonları ile bezelidir. Ana motif palmet veya rumidir. Bu motifden çıkan kıvrıkdallar motife çerçeve oluşturmakta veya palmetten çıkan uçlar rumilere sap oluştur­ maktadır. Bu tür süsleme görülen portallere ömek olarak Erzurum Çifte Minareli Medrese ve Sivas Gök Medrese portalleri verilebilir. Kayseri Köşk Hânikâhı'nın Anadolu Türk sanatındaki yeri, benzeri olmayan bir plan tipi yansıtmasıdır. Kuzeydeki iki katlı odalar der­ vişlerin ve misafirierin ikametine aynlmış olma­ lıdır. Avluda inşa edilen türbe Orta Asya gele­ neklerinin Anadolu'daki uzantısıdır. Yapı Vakıflar Genel Müdüriügün'ce koru­ ma altına alınmış ve işlevine de uygun şekilde imaret olarak kullanılmaktadır. Sütunce başlıkları palmetlerie bezelidir. Başlıkları palmetlerie bezeli sütuncelere ömek olarak Sivas Gök Medrese (1271-72), Erzu­ rum Çifte Minareli Medrese verilebilir. ^3 H 50. R . H . O N A L . a.c.g..s.89-92 lev. XIII, LXI1I; S. MÜLA­ YİM , Anadolu Mimarisinde Geometrik S ü s l e m e l e r , Ankara, 1982,5.80-86. 51. R.H.ÜNAL,a.g.c.,s.87-88. 52. Ay.es., s. 81. 53 A y . es., s. 64-65. 54 Ay.cs., s. 94-99: S. ÖGEL, Anadolu S e l ç u k h ı l a n ' n m T a ş T e z y i n a t ı , Ankara. 1966, lev. XXXII, X X X I V , XLIII. • I L_.J Sek.2.KAYSERİ,KÖŞK L_. HÂNİKÂHI, ÜST KAT PLANI (Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinden düzeltilerek) O 2 1 • H İH Şek.3.KAYSERİ. KÖ5K HÂNİKÂHI, A - A KESİTİ (Vakıflar Genel Müdürlüğü Arsîvi'nden düzeltilerek) (1 1 3 2 3 i A 5 lOm. Nermin ŞANMAN-Turgay YAZAR 314 I/' - i '["'ı p an::: m:: MİL 1—• -t- \ • y ,X5;;:nr;::q:;;;ı;:::;:H:::;T;;;:;d^^ > > Ç"--^, LILli...iJ.LijJJJi.J Seki.KAYSERİ , KÖŞK HÂNİKÂHI, RÖLÖVE PLANI 0 1 2 3 4 5 lOm. 1 (Vakıflar G e n e l Müdürlüğü A r s l v i ' n d e n düzeltilerek) O Sek. A . K A Y S E R İ , K Ö Ş K (Vakıflar Genel HANİKÂHI, B - B KESİTİ MüdürKjğü Arşivi'nden düzeltilerek) l 2 3 A 5 lOtı.