e-ISSN: 2149-7826
Disiplinlerarası Akdeniz Araştırmaları Dergisi
Journal of Interdisciplinary Mediterranean Studies
journal.phaselis.org
Volume II (2016)
Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı
The Goddess Ma (Mᾶ) and Comana in Cappadocia
Serdal MUTLU
PHASELIS: Disiplinlerarası Akdeniz Araştırmaları Dergisi’nde bulunan içeriklerin tümü kullanıcılara açık, serbestçe/ücretsiz “açık erişimli” bir dergidir. Kullanıcılar, yayıncıdan ve yazar(lar)dan
izin almaksızın, dergideki makaleleri tam metin olarak okuyabilir, indirebilir, dağıtabilir, makalelerin çıktısını alabilir ve kaynak göstererek makalelere bağlantı verebilir.
PHASELIS: Disiplinlerarası Akdeniz Araştırmaları Dergisi uluslararası hakemli elektronik (online) bir
dergi olup değerlendirme süreci biten makaleler derginin web sitesinde (journal.phaselis.org) yıl
boyunca ilgili sayının içinde (Volume II: Ocak-Aralık 2016) yayımlanır. Aralık ayı sonunda ilgili yıla
ait sayı tamamlanır.
Dergide yayımlanan eserlerin sorumluluğu yazarlarına aittir.
Atıf Düzeni
S. Mutlu, “Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı”. Phaselis II (2016) 311-322.
DOI: 10.18367/Pha.16022
Geliş Tarihi: 14.11.2016 | Kabul Tarihi: 16.11.2016 | Online Yayın Tarihi: 31.12.2016
Editörya
Phaselis Research Project
www.phaselis.org
Vol. II (2016) 311-322
DOI: 10.18367/Pha.16022
journal.phaselis.org
Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı
The Goddess Ma (Mᾶ) and Comana in Cappadocia
Serdal MUTLU∗
Öz: Kappadokia Bölgesi sınırları içinde bulunan Komana Tapınak Devleti tanrıça Ma’ya adanmış en önemli
kült merkezidir. Antikçağ yazarlarından edinilen bilgiye göre tanrıçaya kültsel gücünden dolayı çok büyük bir
saygı duyulmaktaydı. Strabon Pontos Komana’sındaki kült merkezinde tapınak köleleri ve tanrıçanın takipçilerinin yaşadığını; köleler, kadın ve erkeklerden oluşan bu topluluğun sayısının 6000’den fazla olduğunu
bildirmektedir. Günümüzde birçok araştırmacı tanrıça Ma’nın Anadolu ana tanrıçasının farklı bir versiyonu
olduğunu ileri sürmektedir. Bunun asıl nedeni Ma kelimesinin birçok dilin doğal halinde “anne”, ya da “ana“
anlamında kullanılmasındandır. Fakat bir taraftan Antikçağ yazarlarının bildirdikleri, diğer taraftan ele geçen
yazılı bilgiler ile görsel kaynaklardan Ma’nın Anadolu ana tanrıçası ile birçok farklı özelliklerinin olduğu ve
köken olarak Hurri-Mitanni tanrıçası Šawuška’ya dayanmış olabileceği hipotezi de ileri sürülebilir.
Anahtar Sözcükler: Ma · Kappadokia Komana’sı · Tapınak Devleti · Šawuška · Tapınak Köleliği
Abstract: The temple state of Comana in Cappadocia was the most important religious center for the goddess Ma in the ancient world. According to the reports of ancient authors, the proprietor of the temple
state, due to her mighty power, was greeted with much respect throughout the ancient world. Strabo relates how in his time the city population consisted entirely of worshippers and temple slaves, and their number exceeded 6000. Today, most researchers assume that the goddess Ma was one expression of the Anatolian Mother-Goddess. Her name resembling the babbling sound for “mother” in many languages. However,
based upon the information provided in ancient accounts, it seems the goddess Ma might be better understood to be the representation of the Hurrian-Mitanni goddess Šawuška, rather more than the later representation of the Anatolian Mother-Goddess.
Keywords: Ma · Comana in Cappadocia · Temple State · Šawuška · Temple Slavery
Tanrıçanın Kökenine Dair Yeni Bir Değerlendirme
Kappadokia Komana’sı Tapınak Devleti1 zenginliği ve farklı dinsel geleneği ile antikitenin en
∗
1
Dr., Stiftung Luwian Studies, Sonnhaldenstrasse, Zürih.
[email protected]
Goetze 1940; 1957, 103; Harper 1968, 93-147; Harper – Bayburtluoğlu 1968, 149-158; Harper 1969, 27-40;
1972, 225- 239; Teja 1980, 1083-1124; Hild – Restle 1981, 208-209; Kümmel 1983, 335-336; Girginer 2005,
377-404; Baz 2007, 15- 308; Antikçağ Komana’sı günümüzde Adana İli Tufanbeyli İlçesi’ne bağlı Göksu
Vadisi yerleşimlerinden Şar Köyü’nün merkezine lokalize edilmektedir (Fig. 1). Burada bugüne kadar sadece
küçük bir kazı yapılmıştır. Bu kazıda Roma İmparatorluk Dönemi şehri kısmen araştırılıp, Komana’nın Roma
İmparatorluk Dönemi planı çıkartılmış ve Kırık Kilise olarak bilinen bir Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen mezar anıtı ile Ala Kapı olarak isimlendirilen Roma İmparatorluk Dönemi Korinthos Tapınağı da yakınen
araştırılmıştır (Harper – Bayburtluoğlu 1968, 149-158). Bugün Şar Köyü ve çevresinde Roma İmparatorluk
Dönemi’ne tarihlendirilen bir takım mimari yapılar görülebilmektedir. Fakat tanrıça Ma’nın tapınağı olabilecek bir yapıya ait herhangi mimari bir kalıntı mevcut değildir. Ala Kapı olarak isimlendirilen Roma İmparatorluk Dönemi Korinthos Tapınağı MS II. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Orijinali MS III. ya da IV. yüzyıla dayanıp
aslında bir mezar anıtı olan Kırık Kilise ise MS VI. yüzyıldan itibaren kiliseye çevrilmiştir. Bunun yanında köy
312
Serdal MUTLU
önemli tapınım merkezlerinden birisiydi2. Tapınakta, sadece Hint-Avrupa dil ailesi değil, diğer
bütün dillerde “anne” ya da “ana” anlamına gelen Ma isimli bir tanrıçaya tapınılmaktaydı3. Antikçağ yazarlarının bildirdiklerinden de anlaşılacağı üzere, Tapınak Devleti’nin sahibi olarak görülen
Ma sadece Anadolu’da değil, Antikçağda farklı bölgelerinde de saygı görmekteydi4. Günümüze
kadar birçok bilim adamı tanrıça Ma’nın Anadolu kökenli olduğunu ileri sürüp, onun Anadolu ana
tanrıçasının farklı bir yorumu olduğu düşüncesini paylaşmıştır5. Fakat Antikçağdan günümüze ulaşan tasvirler ve yazılı kaynaklar, onun Anadolu ana tanrıçasından farklı özelliklere sahip olup dinsel
Fig. 1. Kappadokia Komana’sı (Barrington Atlas, Princeton 2000)
2
3
4
5
ve çevresinde kaya mezarlarının, şehir surlarının, bir Roma İmparatorluk Dönemi hamamının ve tiyatrosunun
kalıntıları bugünde görülebilmektedir (Hild – Restle 1981, 209; Harper 1976, 233-234).
Caes. Bell. Alex. 66 (Baz 2007, 30 TLit 19): “Kappadokia’daki iki günlük hızlı yürüyüş ve Mazaka’daki iki
günlük süreden sonra o (Sextus Caesar) içinde tanrıça Bellona’nın çok eski ve kutsal olan tapınağının
bulunduğu Kappadokia’daki Komana’ya ulaştı. Burası istisnasız bütün halklar tarafından büyük bir saygı ve
korku ile tapınılan, tapınak rahibinin tanrıçaya duyulan saygıdan dolayı, güç ve mevki açısından kraldan
sonra ikinci sırada geldiği bir yerdir“. Pontos’taki Komana söz konusu olduğunda ise, Appianos’a (Mithr. XII.
64) göre, ”Murena hemen içinde çok saygıdeğer ve zengin bir tapınağın bulunduğu ve Mithradates’in
yönetimi altındaki en büyük köy olan Kappadokia’daki Komana’ya saldırdı ve orada Mithradates’in atlı
birliklerinden bir kısmını öldürdü…” (Baz 2007, 29 TLit 17); Strabon’da (XII. 2. 5-6) Komana’nın Kappadokia’da bulunan diğer Tapınak Devletleri, Venesa ve Zeus Dakeios’tan daha büyük ve daha önemli olduğuna
işaret etmektedir; Antikçağdaki Tapınak Devleti geleneği özellikle Orta Anadolu ve Mezopotamya’ya da oldukça yaygın olan bir dini örgütlenme şeklidir. Anadolu’daki Tapınak Devletleri için bk. Sökmen 2005, 10-19.
Hartmann 1928, 82.
Tanrıça Ma’ya ait bir başka Tapınak Devleti’de Pontus Bölgesi’nde bulunmakta ve bu Kappadokia’daki ile
aynı ismi taşımaktaydı. Bunun yanında tanrıçaya Edessa’da (Makedonya), Hyrkanis’de (Lidya), Pergamon’da,
Konstantinopolis ve Roma’da tapınılmaktaydı (Hartmann 1928, 79-80); Geç Antikçağ yazarlarından Prokopios’un (Bell. Pers. I. 17) iddiasına göre her iki Tapınak Orestes tarafından kurulmuş olup, Pontus Komana’sı
daha eskidir. Buna karşın Strabon Pontus Komana’sının Kappadokia’dakinin bir şubesi olduğunu bildirmektedir. Günümüz bilim adamlarınca da Kappadokia Komana’sının daha eski olduğu kabul edilmektedir.
Bunun sebebi Kappadokia Komana’sının Bronz Çağı devletlerinden Kizzuwatna’nın kült merkezi Kummanni
ile aynı yer olduğu düşüncesidir. Kizzuwatna’nın Bronz Çağı’ndaki coğrafi sınırları düşünüldüğünde
Kappadokia Komana’sının Kummanni’nin devamı olduğu düşüncesi mantıken tutarlıdır.
Drexler 1897, 2215-2225; Hartmann 1928, 77-91; Seyrig 1970, 76-78; Çapar 1995, 583-598.
Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı
313
geleneklerinden birçoğunun Anadolu ana tanrıçası ile bire bir zıt olduğunu göstermektedir.
Yukarıda da yazıldığı gibi tanrıçanın ismi hemen hemen bütün dillerde anne ya da ana
anlamında kullanılmaktadır. Bu durum birçok araştırmacıda Ma’nın Anadolu ana tanrıçası olduğu
fikrinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Aşağıda detaylı olarak ele alındığı gibi tanrıçanın kültsel gelenekleri ve sahip olduğu özellikler Anadolu ana tanrıçasına uymamaktadır. Bu yazıda
tapınım alanı, kültü, karakter özellikleri, kökeni bir kere daha sorgulanan tanrıçanın asıl olarak
Hurri-Mitanni kökenli olduğu, Anadolu halkları tarafından da Geç Bronz Çağı’nda tanınıp, tapınılmaya başlandığı işlenecektir.
Komana Tapınak Devleti ve Tanrıça Ma: Tarih, Politik Yapı ve Dinsel Gelenekler
Araştırmacılar tanrıça Ma’nın kült merkezi Kappadokia Komana’sının bir Bronz Çağı devleti olan
Kizzuwatna’nın6 politik ve dini merkezi Kummanni ile aynı olduğunu düşünmektedirler7. Kummanni kelimesi “kumme“ harfinden türemiş olup, Hurri dilinde kultsal anlamına gelmektedir8.
Kizzuwatna Krallığı MÖ XIV. yüzyılda Hititler tarafından kontrol altına alınır9 ve Hitit Kralı I.
Šuppiluliuma kendi oğlunu Kummanni’ye rahip olarak atar. Hitit kaynaklarında Kummanni’den ve
oradaki tanrılarından özellikle kehanet ve adak ritüelleri nedeniyle birçok kez bahsedilmiştir 10.
Kaynaklar da Hititler döneminde burada özellikle hava tanrısı Teššup’un eşi Ḫepat’a ve tanrıça
Šawuška’ya tapınıldığı bildirilmektedir11. Ḫepat güneş tanrıçası Arinna, Teššup hava tanrısı
Tarḫunna ile synkretize edilerek Hitit pantheon’una alınmıştır 12.
Strabon (XII. 2. 3) Pontos’taki Komana’daki tapınak sakinlerinin tanrıçanın gönüllü hizmetlileri
ve tapınak kölelerinden oluştuğunu bildirmektedir. Onun döneminde Komana oldukça güzel bir
kent devleti olarak göze çarpmakta ve sakinlerinin hepsi Kataonia kökenlidir. Tapınak sınırları
içerisinde köleler, kadınlar ve erkekler ile birlikte 6000 kişiden fazla kişi yaşamaktadır. Tapınak
Devleti bir başrahip tarafından yönetilmekte, başrahip hem tapınağın hemde tapınak kölelerinin
efendisi konumuydaydı. Başrahip aynı zamanda Kappadokia Bölgesi’nde rütbe olarak kraldan
sonra ikinci sırada yer almaktaydı. Tapınak Devleti içinde ekilebilir arazilerin yer aldığı geniş topraklara sahipti ve bu topraklardan elde edilen gelirler rahipler tarafından kontrol edilen tapınak
kasasında toplanmaktaydı. Rahipler genelde kralların akrabalarından seçilmekte ve bu gelenek
muhtemelen Bronz Çağı’ndan beri devam etmekteydi.
MÖ I. yüzyılın ikinci yarısında kentin ismi değiştirilerek Hierapolis olmuştur13. Geç Hellenistik
6
7
8
9
10
11
12
13
Kizzuwatna Anadolu’nun güney bölgesinde MÖ II bin yılda var olmuş krallığın ismidir. Onun Antikçağ öncesi
coğrafyası sonraki dönem Kilikia’sının coğrafyası ile hemen hemen örtüşmektedir (Ovalık Kilikia ve Kataonien). Halkın büyük bir bölümü Luvilerden oluşmaktaydı. MÖ XVIII. yüzyıldan itibaren Hurri kültürünün etkisi
altına girmiştir. MÖ XVI. yüzyıldan itibaren Hititler ile ilişki kurmaya başlarlar ve MÖ XIV. yüzyıldan itibaren
tamamen Hitit Devleti’ne entegre edilirler. Kizzuwatna sahip olduğu Luvi, Hurri ve Suriye kültürünün etkisiyle Hitit devletinin kültürünü, özellikle dinsel alan başta olmak üzere geniş ölçüde etkilemiştir (Wilhelm
1999, 492-493).
Archi 1975, 329-344; Kümmel 1983, 335; Haas 1994, 580-582; 2006, 4: Ayrıca karşı görüş olarak bk.
Casabonne 2009, 181-188.
Ruge 1921, 1126-1128; Cassia 2004, 140-144.
Wilhelm 1999, 492-493.
Kümmel 1983, 335; Haas 2006, 849.
Komana’da Hitit devrinde tapınılan tanrılar için bk. Schuler 1965, 172; Kümmel 1983, 336.
Helck 1971, 101-102.
Kral Arkhelaos Komana’da bulunmuş bir yazıt üzerinde kurucu ve kurtarıcı olarak tanımlanmıştır. Yazıtta
314
Serdal MUTLU
– Erken Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlendirilen iki yazıt bu statü değişikliği ile ilgili ipuçları
sunmaktadır14. Her iki yazıtta da zaferler kazandıran tanrıçanın rahipleri onurlandırılmaktadır.
Komanaʼnın Tapınak Devleti başrahibi ilk yazıtta Kataonia strategosu unvanı taşımaktadır15. Daha
sonra yazılmış diğer yazıtta ise Kataonia strategosu yerine, gerusia ve gymansiarkhes unvanları
kullanılmıştır 16. F. Baz bu tür bir değişikliği Tapınak Devletiʼnin politik yapısının değiştirilmesine
bağlar. Bulunan şehir sikkeleri de Komanaʼnın isminin değiştirildiğini belgelemektedirler17. Hierapolis ismi ile basılan ilk sikkeler imparator Neroʼnun ikinci yönetim yılına, MS 55 ile 56 yıllarına
tarihlendirilmektedir 18. Bu yeni isimden de anlaşılacağı üzere Tapınak Devletiʼnin eski dinsel karakteri en azından bu isimle vurgulanmaya çalışılmıştır. Bunun yanında eski isim Komana’nın
sonraki dönemlerde bazı hem yazılı 19 hem de edebi kaynaklarda20 kullanılmaya devam ettiği görülmektedir. Komana Tapınak Devleti’nin zengileşmesine katkıda bulunan önemli etkenlerden
biri de onun ticaret yolları üzerinde bulunmasıdır. Kült merkezi Bronz Çağıʼndan Antikçağa kadar
Kayseri ile Malatya arasındaki en önemli bağlantı noktalarından biri olduğu gibi, Sivas üzerinden
gelip Kilikiaʼya uzanan ticaret yolları güzergâhında da önemli bir noktadaydı21. Tanrıça Ma bölgede Helen kültürünün yaygınlaşmasından sonra, mitolojik kuruluş söylencesinin bir parçası
olarak Artemis Tauropolos ile özdeşleştirilmiştir 22. Özellikle Roma İmparatorluk Dönemi’nde yaygınlaşan uydurma kuruluş efsaneleri ile eski Anadolu şehirlerinin kendi geçmişlerini Hellen kökenine dayandırma çabasının etkisiyle, kutsal alanda sürdürülen binlerce yıllık geleneklerin Orestes
ve Iphigenia tarafından Kırım Yarımadası’ndan buraya getirildiği iddia edildiği gibi, Komana isminin de kelime kökeni olarak saç (= komē [κόμη]) kelimesinden türetildiği ileri sürülmüştür. Bu
anlatının bir parçası olarak Agamemnonʼun oğlu Orestes’in saçlarını burada kestiği ve buraya
gömdüğü düşünülmüştür 23. Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlendirilen bir yazıt üzerinde
tanrıça Ma için Θέα Μεγίστη sıfatı kullanılmıştır 24. Bu tanım Anadoluʼda genellikle ana tanrıça
Kybele ya da Pers tanrıçası Anahita için kullanılmıştır. Buradan Ma kültünün diğer kültler ile synkretize etme işleminin özellikle Roma İmparatorluk Dönemi’nde hızlandığı görülebilmektedir.
Plutarkhos (Sull. IX. 2) tanrıça Maʼnın özelliklerini Selene, Athena ve Enyo ile birlikte anmaktadır.
Bizanslı Stephanos ise Maʼyı tanrıça Rhea ile özdeşleştirir 25.
Tapınak Devleti statüsünü kaybedip şehre dönüştürülen Komana’da, Roma dönmei epigrafik
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
Komana’dan bahsedilmemesine rağmen F. Baz Komana’nın onun devrinde bir Hellen şehrine dönüştürüldüğünü düşünmektedir. Bk. Baz 2007, 47-48.
Baz 2007, 124-127 yazıt no: 75-76.
F. Baz bu yazıtı Geç Hellenistik-Erken Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlendirmiştir. Komana’nın Tapınak
Devleti statüsünde olduğu dönem. Bk. Baz 2007, 124-126 yazıt no: 75.
F. Baz’a göre Erken Roma İmparatorluk Dönemi Komana Tapınak Devleti’nin eski statüsünü kaybedip, şehre
dönüştürüldüğü dönemdir. Baz 2007, 126-127 yazıt no: 76.
Baz 2009, 65-69.
Baz 2009, 65-69.
Aksaray’da bulunmuş ve MS II. yüzyıla tarihlendirilen bir mezar yazıtı buna örnek olarak verilebilir. Bunun
için bk. Aydaş 2002, 23-27 ve Jones 2004, 95-100.
Bk. Baz 2007, 26-40.
Hild 1977, 85-88; Ayrıca bk. Baz 2012, 74-80.
Strab. XII. 2-3.
Benzer kuruluş efsanesi Geç Antikçağ yazarlarından Prokopios tarafından da (MS VI. yüzyıl) dile getirilir.
Prokopios’un anlattığına göre şehrin ismi bu dönemde Khryse Komana olarak değiştirilir. Proc. (de Bell. I. 17.
11-20).
Baz 2007, 146-149 yazıt no: 96.
Hartmann 1928, 89.
Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı
315
belgelerinden elde edilen bilgilere göre Artemis kültü ile birlikte Apollon, Asklepios, Hermes,
Zeus ve Men kültleri de görülmeye başlar26.
MS III. yüzyıl’da yaşamış Hıristiyanlık inancı teologlarından Origenes (Cont. Cels. VI. 22), Komana şehrinin ismine değinerek, burada sürdürülen Artemis gizem festivalini barbar pagan gizem grupları içerisinde sayar. Fakat bu gizem festivali ile ilgili hiçbir bilgi vermez. Buradan Ma’nın
bu dönemde tamamen Artemis ile özdeşleştirildiği ve isminin unutulduğu ortaya çıkmaktadır.
Strabon’un bildirdiklerinden Pontus Bölgesi’ndeki Komana Tapınak Devleti ile Kappadokia
Komanası’ndaki seremonilerin, eğlencelerin ve rahiplerin sosyal statüsünün birbiri ile aynı olduğu anlaşılmaktadır. Strabon, Pontos Komanası’ndaki bir takım kültsel geleneklerden bahseder.
Yılda iki defa tanrıçanın kült heykeli tapınaktan dışarı çıkartılır. Tapınak başrahibi bu süre
içerisinde kraldan sonra gelen toplumsal poziyonunu vugulamak amacıyla yönetici tacı taşır27.
Seremoni ve kutlamaların Kappadokia Komana’sı ile aynı stilde icra edildiği özellikle vurgulanır.
Tanrıçanın dışarı çıkartılma döneminde her bölgeden gelen kadın ve erkeklerin katıldığı oldukça
aşırılıkların yaşandığı büyük bir şenlik yapılır. Strabon’un bahsettiği tapınak kuralları ve geleneklerinden belkide en önemlisi onun döneminde domuz eti tüketiminin hem kutsal alanda hem de
Ma’nın bulunduğu şehirde yasak olmasıdır28.
Romalılar tanrıçayı ilk defa Mithradates Savaşları döneminde tanırlar ve onu ilk önce savaş
tanrıçası Bellona, sonradan ise Virtus ile de özdeşleştirirler29. Strabon (XII. 2. 3) tanrıçayı kanlı
savaşların tanrıçası Enyo ile özleştirir. Geç Hellenistik, Erken Roma İmparatorluk Dönemi’ne
tarihlenen yazıtlar üzerinde tanrıça için özellikle Νικηφόρος 30 sıfatı kullanılıp, Roma İmparatorluk
Dönemi’ne tarihlenen sikkeler üzerinde de tanrıça başında miğfer ile tasvir edilmiştir 31. Bu tanımlama ve tasvirler tanrıçanın savaş ve zafer tanrıçası olarak tapınım gördüğünü çok iyi şekilde
ortaya koymaktdır.
L. Robert bu tasvir ve tanımlamalardan yola çıkarak tanrıça Ma’ya tapınımın Roma İmparatorluk Dönemi’nde Athena kültüne dönüşerek, bu isim altında devam ettiğini ileri sürer32. Fakat
Kappadokia Komanası içinde ve çevresinde bulunan yazıtlarda Athena kültünün varlığından direkt bahsedilmez. Bunun yerine tanrıça Athena’nın isminden türetilmiş kişi adlarına bolca rastlanır 33. L. Robert bunu Athena kültü için bir neden sayar. Fakat Komana ve çevresinde tanrıça
Ma’nın isminden türetilmiş kişi adlarına da bolca rastlanır34. İmparatorluk dönemi yazıtlarında
Komana tanrıçasının daha çok Artemis diye adlandırılması aslında bize Ma’nın savaş ve zafer
tanrıçası gibi özelliklerinin terk edildiğini göstermektedir. Cassius Dio’nun (XXXVI. 11) tapınakta
bulunan bir kılıç hakkında anlatıkları bunu doğrulamaktadır. Cassius Dio, Kappadokia ve Pontus
Bölgesi’nde bulunan her iki Komana’nın da Iphigenia’a ait bir kılıca sahip olmalarından dolayı
kendilerini övdüklerinden söz eder. Savaş ve zafer tanrıçası Ma’nın en önemli sembollerinden
biri olan bu kılıç muhtemelen çok uzun zamandan beri kutsal alanda bulunmaktaydı. MS II. yüz26
27
28
29
30
31
32
33
34
Baz 2007, 137-151 yazıt no: 87-99.
Strab. XII. 3. 32.
Strab. XII. 8-9; Pausanias (VII. 17. 10) domuz etinin Pessinus’ta bulunan Kybele Tapınağı’nda da yasak
olduğunu bildirmektedir.
Fischwick 1967, 142-160; Proeva 1992, 330-331; daha detaylı bilgi için bk. Arslan 2007, 24 vdd.
Baz 2007, 115 yazıt no: 67 str. 1-3; 124 yazıt no: 75 str. 3-4; 126 yazıt no: 76 str. 4-6.
Baz 2009, 65-69.
Robert 1963, 494 dn. 1-2.
Baz 2007, nr. 77, 103, 126, 145-150, 184, 212, 284.
Baz 2007, yazıt no: 69, 187, 188, 234-240, 263, 272.
316
Serdal MUTLU
yılın sonu ile MS III. yüzyılın başlarında yaşayan Cassius Dio
döneminde tapınakta bulunan kılıç ile ilgili tanrıça Ma’dan
bahsedilmemesi, Komana’da eski zafer ve savaş tanrıçası ile
ilgili en belirgin özelliklerin çoktan unutulduğunu ortaya koymaktadır 35.
Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen tasvirler üzerinde en çok göze batan unsurlardan birisi de tanrıçanın başının etrafında güneş ışınları ile birlikte resmedilmesidir (Fig.
2). Bu atribüler aşağıda da ele alındığı gibi Güneş tanrıçasına
aittir ve tanrıçaya Geç Bronz Çağı’ndan kalma bir mirastır.
Yüzyıllarca unutulmadan Roma Dönemi’ne kadar sürdürülmüş olması Komana’daki eski kültlere olan bağlılığı göstermektedir 36.
Tanrıça Ma’nın Kökeni
Yukarıda da değinildiği gibi, Tanrıça Ma bir taraftan savaş ve
zafer tanrıçasının, diğer taraftan da Güneş tanrıçasının özelliklerini kendi içinde taşımaktadır. Ma isminin temel anlamıFig. 2. Tanrıça Ma, Roma
İmparatorluk Dönemi (Seyrig 1970)
nın “Ana“ anlamına geldiği37 ve Anadolu’da bu lakabın ana
tanrıçalar Kybele ve Artemis için kullanıldığı bilinmektedir38.
Fakat Komana Tapınak Devleti tanrıçasının sahip olduğu savaşçı ve cinselliği öne çıkartan özellikler ne Kybele ne de Artemis’te görülmektedir. Anadolu Ana Tanrıçası savaş ya da karşı taraf açısından felaket getiren zaferler gibi sıkıntılı durumların değil, barışın, bereketin, zenginliğin ve refahın tanrıçasıdır.
Savaşçı kişilik ve cinsel özelliklerin her ikisinin Hurri tanrısı Šawuška’nın kültünde var olduğu
bilinmektedir 39. Gürz ve Balta gibi savaş araç ve gereçleri Šawuška’nın en önemli atribüleridir.
Šawuška kültünün Anadolu’daki varlığı Asur ticaret kolonileri devrine kadar geri gitmektedir . Šawuška, Anadolu ve Mezopotomya’da genellikle İştar ile eşleştirildiği gibi41, Hitit pantheon’unda da İştar logogramın arkasında da genelde onun bulunuduğu bilinmektedir. Ištar-Šawuška aşk ve savaş tanrıçası olmakla birlikte hem eril hem de dişil bir görünüme sahiptir42. Tanrıça
Hitit sanatında (Yazılıkaya Kaya Anıtı) kanatlı olarak yanındaki iki hizmetçisi Ninatta ve Kulitta ile
birlikte tasvir edilmiştir 43.
40
Strabon (XII. 3. 36) tanrıça Ma’nın Pontus’ta bulunan diğer tapınak merkezinden bahseder35
36
37
38
39
40
41
42
43
Tanrıça Ma’ya ait kültsel bir takım kuralların Roma İmparatorluk Dönemi’nde, özellikle ikinci yüzyıldan sonra
unutulmaya başlandığını gösteren önemli belirtilerden birisi de MS II. yüzyıla tarihlenen ve Ala Kapı diye
isimlendirilen tapınak frizleri üzerinde domuz figürlerinin resmedilmesidir (Harper – Bayburtluoğlu 1968, pl.
LVa). Yukarıda da değinildiği gibi Strabon kendi döneminde tapınak çevresi ve içinde domuz eti yenmesinin
yasak olduğundan bahsetmiştir.
Seyrig 1970, 76-78 taf. 35, 6; Proeva 1983, 165-183.
Hartmann 1928, 77-91; Helck 1971, 243.
Hartmann 1928, 87-90.
Wegner 1981, 218-219.
Wegner 1981, 14-15.
Wegner 1981, 21-25.
Herbordt 2011, 103-106.
Herbordt 2011, 103.
Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı
317
ken, burada tapınak fahişeliği geleneğinin varlığından söz eder. Bu şekilde tanrıça Ma’nın, aşkın
ve cinselliğin tanrıçası olduğu da vurgulanmış olur. Strabon kutsal alanda vücutlarını satarak para
kazanan, kendini tanrıçaya adamış fahişelik geleneğinin Korinthos ile karşılaştırarak anlatır44. Antikçağ yazarlarında ya da yazılı belgelerde, Anadolu Ana tanrıçası inancına tamamen ters olan
böyle bir geleneğin Mezopotamya’daki Ištar-Šawuška kültünün bulunduğu merkezlerde var olduğundan bahsedilmektedir. Ištar-Šawuška’nın Nuzi’de bulunan tapınağında ele geçmiş ve MÖ
XV. yüzyıla tarihlendirilen bir yazıt, burada tapınak fahişeliği geleneği olduğundan söz etmektedir 45. Yazıttan elde edilen bilgiye göre tapınağa borçlanan bir kişi, borçları karşılığında öz kızını
tapınağa getirerek tanrıça adına fahişelik yapması için bırakmıştır.
Aksaray ilinde bulunmuş ve Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen bir mezar yazıtı da bu
tür bir geleneğin bu dönemde de devam ettirilme ihtimalini ortaya çıkartmaktadır46. Yazıtta Komana Tapınak Devleti’nin ismi bir tanrıça ile birlikte, verilecek bir cezanın adresi olarak gösterilir 47. İlk etapta mezar yazıtının temel hedefinde, olabilecek bir mezar hırsızlığını engellemek
olduğu görülmekle birlikte, yazdıran kişinin eski gelenek ve kurallara içten bağlılığı da göze çarpmaktadır. Yazıtın 6 ve 15. satırları arasında ilginç bir cezalandırma yönteminden bahsedilmektedir. Buna göre burada yazılan kurallara uymayan kişiler ceza olarak tanrıça Ma’ya dokuz tane
bakire genç kız ve dokuz tane de güzel genç erkek vermek zorundaydılar. F. Baz mezar yazıtının 6
ve 15. satırları arasında adlandırılan bu ceza yöntemini Kappadokia Komana’sındaki tapınak
fahişeliği 48 geleneği ile ilişkilendirmiştir49. Eğer bu yorum doğru ise tapınak fahişeliği geleneğinin
sadece Pontus Komana’sında değil, Kappadokia Komana’sının kültsel geleneğinin de bir parçası
olduğunu söyleyebiliriz. Böyle bir geleneğin Kappadokia Komana’sında tatbik edildiğine dair
antik yazarların herhangi bir bildirisi olmamasına rağmen, bu mezar yazıtı böyle bir geleneğin var
olma ihtimalini ortaya çıkartmaktadır.
Yukarıda sıralanan nedenlerden dolayı Komana’daki tapınak fahişeliği ve tapınak köleliği
geleneğinin Ištar-Šawuška inancından dolayı bu bölgede çok uzun bir geçmişe dayandığını
söyleyebiliriz.
Ištar-Šawuška’nın bölge halkı tarafından ne zaman Ma olarak adlandırıldığı kesin değildir. W.
Helck’in düşünceleri, bölgeye Hurrilerin gelişinden çok önceleri burada yerel bir kültün var
olduğu yönündedir. Bu yerel kült zamanla yerini Hurri inancındaki Ḫepat’a bırakır. Ḫepat kültü
yerel tanrıçanın asıl özelliklerini bastırılmasına ve geri plana itilmesine neden olur. Fakat Ḫepat
ile özdeşleştirilen tanrıça MÖ I. binde karşımıza Ma olarak çıkar. Tanrıçanın eski ismi artık bilinmediği için yerel tanrıçanın geleneksel özellikleri „savaşçılık ve aşk (erotizm)“, Ma adı altında
yaşatılmaya devam eder. W. Helck yerel tanrıçanın asıl özellikleri ile tekrar geri döndürülmesini
44
45
46
47
48
49
Strab. XII. 3. 36 ;… “καὶ πλῆθος γυναικῶν τῶν ἐργαζομένων ἀπὸ τοῦ σώματος, ὧν αἱ πλείους εἰσὶν ἱεραί”.
Bk. Wilhelm 1990, 517.
Aydaş 2002, 23-27; Jones 2004, 95-100; Baz 2007, 41-43.
Yazıtın Hellence’den Türkçe’ye çevirisi için bk. Aydaş 2002, 25, str. 6-15: “Ve hiç kimse benim mezarımı yok
edemez. Eğer azat edilmiş kölelerden ya da onların soyundan gelenlerden birisi benim mezarıma haksızlık
yapar ya da benim tarafımdan verilenlerden kendisi için alır, ya da mezarıma zarar verip, tehdit ederse,
(ben) bu kişinin her yıl dokuz bakire genç kızı, dokuz sevimli oğlan çocuğunu, dokuz boğayı, dokuz altın
boynuzlu beyaz hayvanı, dokuz taze ineği, dokuz altın koşumlu atı, dokuz beyaz tekeyi, dokuz keçiyi, dokuz
altın postlu koçu, dokuz beyaz kırlangıcı ceza olarak Komana’daki tanrıçaya sunmasını emrediyorum“.
Aydaş’ın çevirisinden farklı olan yerler yazıtın F. Baz tarafından yayınlanan Almanca çevirisinden eklenmiştir.
Bk. Baz 2007, 42.
Anadolu ve Ön Asya’daki tapınak fahişeliği geleneği ile ilgili son araştırmalar için bk. Filigheddu 2012, 32-46.
Bk. Baz 2007, 43.
318
Serdal MUTLU
bölgedeki Hitit – Hurri egemenliğinin sona erdirilmesine bağlar50.
Kendi içerisinde belirli bir tutarlığı bulunan bu savın en önemli yanlışı, W. Helck’in tanrıçayı
köken olarak yerel olarak tanımlamasıdır. İleride yapılacak kazılar belkide bu düşüncelerimizi değiştirecek ama şimdilik buradaki kült merkezinin temelinin ilk olarak Hurrilerin bölgeye gelmesi
ile atıldığını söyleyebiliriz. Sonradan Ma olarak adlandırılan tanrıça gerçekte Hurri–Mitanni tanrıçası Šawuška’nın kendisidir. Šawuška Hurri Panteonu’nun en önemli tanrıçalarından biri olup,
Mitanni devletinde en üstün tanrıça olarak tapınılmıştır: Mitanni kralı Tušratta (MÖ XIV. yüzyıl)
onu “Mitanni ülkesinin” ve aynı zamanda “yüksek göklerin sahibesi” olarak tanımlar. Hurri –
Mitanni ülkesi sınırları içerisinde en üst payede tapınılan tanrıça, W. Helck’in de söz ettiği Komana Tapınak Devleti’nin de içinde bulunduğu Kizzuwatna toprakları içerisinde ki yerini Ḫepat’a
bırakması, Hitit kralı III. Hattušili ve eşi Puduhepa Dönemi’nde olmalıdır. Puduhepa Hurri bölgesi
kentlerinden Lawazantiya’nın başrahibinin kızıdır. Ele geçen yazılı belgeler kraliçenin kendini
Ḫepat'ın hizmetkârı ve Arinna’nın Güneş Tanrıçası’nın sevgilisi olarak gördüğünü ortaya koymaktadır. III. Hattušili ve Puduhepa Dönemi’nde tanrıça Ḫepat, Arinna’nın Güneş Tanrıçası ile özdeşletirilir ve Hitit ordularının ve devlet politikasının başı olur. Arinna’nın eski Hitit çağından itibaren
Tarḫunna ile birlikte Hitit panteonunun en üst kademesinde yer aldığı ve bunların krallığı bahşeden tanrı ve tanrıça oldukları bilinmektedir. Ele geçen kaynaklarda Hitit ülkesinin bu her iki tanrıya ait olduğundan bahsedilirken, tanrıça Arinna Hitit kralları tarafından „anne“ olarak da
tanımlanırdı. Bu anlamda asıl özelliği savaş ve aşk tanrıçası olmak olan Komana tanrıçasına Arinna ve Ḫepat kültünün etkisi altında „ana“ karakterinin vurgulaması amacıyla Ma isminin verildiği
düşünülebilir. Ayrıca çeşitli tasvirlerde başının etrafında güneş ışınları ile resmedilen tanrıçaya,
bu atribütün de yine bu dönemden Güneş tanrıçası Arinna’dan miras kaldığı da ileri sürülebilir.
Hitit imparotorluğunun çökmesi ile MÖ I. binde Ma ismi Šawuška’nın yerine geçer. Bu dönemde Šawuška’nın eski özellikleri tekrar ön plana çıkartıldığı gibi, Arinna ve Ḫepat’ın bir takım
özellikleri de terk edilmeden Roma İmparatorluk Dönemi’ne kadar gelinir.
Strabon Komana’dan bahsederken, dikkat çeken en temel tanımlamalardan birisi de Tapınak
Devleti sınırları içerisinde oldukça yaygın olan tapınak köleliği geleneğidir. Yukarıda tanrıçanın
Geç Bronz Çağı’na tarihlendirilen rölyefler üzerinde yanında genellikle kendisine hizmet eden iki
tanrıça ile birlikte tasvir edildiğini yazmıştık. Ninatta ve Kulitta olarak isimlendirilen ve Yazılıkaya
Kaya Anıtı’nda Ištar-Šawuška ile birlikte tasvir edilen bu tanrıçalar, aynı zamanda Ma’nın tapınağındaki „Tapınak Köleliği“’nin kökeninin de Šawuška kültünden kaynaklandığını ortaya koymaktadır.
Komana Tapınak Devleti ve çevresinde binlerce yıllık geleneklerin değişmeden Roma İmparatorluk Dönemi’ne kadar sürdürüldüğünü gösteren önemli işaretlerden birisi de, yukarıda sözü
edilen yazıttaki dokuz sayısına yapılan özel vurgudur. M. Ç. Şahin konuyu ele aldığı bir çalışmasında, yazıt da sayısal olarak verilen dokuz rakamını doğal sayılar içerisindeki gerçek anlamı ile
değil, Hurri-Hitit mitolojisindeki “çok” anlamı ile anlamak gerekdiğini yazmıştır51. Hurri mitolojisinde dokuz rakamı ile çokça karşılaşıldığı bir gerçektir. Hurri mitolojisinde bu rakamın büyülü bir
anlamı vardır ve birçok yerde birşeyin sayı olarak çok fazla olduğunu ya da zaman olarak çok
uzun yıllara dayandığının vurgulanması amacıyla kullanılır. Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen bir yazıt üzerinde bunun görülmeye devam etmesi, Komana’daki Bronz Çağı geleneklerinin
devam ettiğini gösteren bir başka gelenek olması bakımından önemlidir.
50
51
Helck 1971, 242-243; Seyrig 1970, 76-78; Thierry 2002, 53-54.
Şahin 2008, 86.
Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı
319
Sonuç
Hemen hemen bütün dillerde anne anlamına gelen Ma, isminden dolayı birçok araştırmacı da
Anadolu ana tanrıçası olduğu düşüncesini doğurmuştur. Ele geçen epigrafik, yazılı ve görsel kaynaklara dayanılarak onun Anadolu ana tanrıçası olduğunu söylemek mümkün gözükmemektedir.
Anadolu ana tanrıçası bereketin, zenginliğin, doğurganlığın ve refahın tanrıçasıdır. Buna karşın
Ma, savaş ve zafer tanrıçası olduğu gibi, aynı zamanda tapınım alanında sürdürülen binlerce yıllık
kutsal fahişelik geleneğine sahiptir. Tanrıça Ma’nın bu dinsel gelenekler ile köken olarak HurriMitanni tanrıçası Šawuška’nın bir devamı olduğu düşünülebilir. Tanrıça Šawuška Hititler’in Kizzuwatna bölgesine hâkim olması ile birlikte, Hitit dinsel hayatına girer. Hitit dini hayatı ile ilgili
çalışmalarda daha çok Ištar-Šawuška olarak isimlendirilir. Tanrıça Ḫepat ile Arinna’nın Güneş
Tanrıçası’nın kültlerinin kaynaştırılarak III. Hattušili ve eşi Puduhepa Dönemi’nde Hitit dini hayatında hâkim kılınması sonucu Komana tanrıçası Šawuška’nın asıl özellikleri geri plana itilir. Hitit
devletinin yıkılması ve bölgede Hitit kültürünün etkisini kaybetmesinden sonra Komana tanrıçası
Šawuška eski geleneklerine geri döner. MÖ I. binde Ma ismi Šawuška’nın yerini almış görünür.
Arinna’nın ve Ḫepat’ın bir takım özellikleri de Ma kültüne eklenerek Roma İmparatorluk Dönemi’ne kadar geldiği öngörülebilir. Roma İmparatorluk Dönemi’nden günümüze kalan birçok
tasvirden de anlaşılacağı gibi tanrıça Ma en başta bir zafer ve savaş tanrıçasıdır ve en önemli dinsel geleneklerinden biri de tapınak fahişeliğidir. Bu sayılan üç önemli özellikten dolayı tanrıçayı
Anadolu ana tanrıçası ile özdeşleştirmenin yanlış olduğunu düşünüyor ve bu konunun araştırmacılar tarafından tekrar ele alınması gerektiğine inanıyorum.
320
Serdal MUTLU
BİBLİYO GRAFYA
Antik Kaynaklar
App.
Mithr.
Caes. Bell. Alex.
Cass. Dio
Paus.
Proc. de Bell.
Strab.
(= Appianus, Rhomaika)
(= Mithridateios)
Kullanılan Metin ve Çeviri: Appianus, Roman History. Trans. H. White.
Cambridge, Massachusetts - London 1912 (The Loeb Classical Library).
(= Caesar, De bello Alexandrino)
Kullanılan Metin ve Çeviri: Alexandrian, African and Spanish Wars. Trans.
A. G. Way. Cambridge, Massachusetts - London 1955 (The Loeb Classical
Library).
(= Cassius Dio, Rhomaika)
Kullanılan Metin ve Çeviri: Roman History. Trans. E. Carry. London 19141927 (The Loeb Classical Library).
(= Pausanias, Periegesis tes Hellados)
Kullanılan Metin ve Çeviri: Description of Greece. Trans. W. H. Jones, H. A.
Ormerod – R. E. Wycherley. New York 1918 - 200410 (The Loeb Classical
Library).
(= Procopius, de Bellis)
Kullanılan Metin ve Çeviri: Procopius, History of the Wars. Trans. H. B.
Dewing. Cambridge, Massachusetts - London 1916 (The Loeb Classical
Library).
(= Strabon, Geographika)
Kullanılan Metin ve Çeviri: Strabon, The Geography of Strabo. Trans. H. L.
Jones. London - New York 1917 (The Loeb Classical Library).
Modern Literatür
Archi 1975
Arslan 2007
Aydaş 2002
Baz 2007
Baz 2009
Baz 2012
Casabonne 2009
Cassia 2004
Çapar 1995
Drexler 1897
A. Archi, “Città sacre d`Asia Minor. Il Probleme die laoi e l`antefatto ittita”.
PP 30 (1975) 329-344.
M. Arslan, Mithradates VI Eupator. İstanbul 2007.
M. Aydaş, “A Priest of the Goddess Ma at Komana”. EA 34 (2002) 23-27.
F. Baz, Die Inschriften von Komana (Hierapolis) in Kappadokien. İstanbul
2007.
F. Baz, “Überlegungen zu zwei Münzen aus Hierapolis in Kappadokien und
dem Dortigen Ma-Kult”. Ed. O. Tekin, Studies in Memory of Clemens E.
Bosch and Sabahat Atlan and in Honour of Nezahat Baydur. Ancient History, Numismatic and Epigraphy in the Mediteranean World. İstanbul
(2009) 65-69.
F. Baz, ”Zwei Neue Meilensteine Gordians III aus Kappadokien”. Gephyra 9
(2012) 74-80.
O. Casabonne, “Kataonia, Melitene, Kummanni and The Problem of Komana”. Eds. C. Cannuyer, A. Degrève – R. Gérard, Vin, Bière et İvresse
dans les Civilisations Orientales: Entre Plaisir et Interdit: René Lebrun in
Honorem [Acta Orientalia Belgica 22]. Bruxelles (2009) 81-89.
M. Cassia, Cappadocia Romana. Strutture urbane e Strutture Agrarie alla
Periferia dell'impero. Catania 2004.
Ö. Çapar, ”Yerli bir Anadolu Tanrıçası: Ma”. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi XXXVII/1-2 (1995) 583-598.
W. Drexler, “Ma”. Ed. W. H. Roscher, Ausführliches Lexikon der Griechischen und Römischen Mythologie. Leipzig (1897) 2215-2225.
Tanrıça Ma (Mᾶ) ve Kappadokia Komana’sı
Filigheddu 2012
Fischwick 1967
Girginer 2005
Goetze 1940
Goetze 1957
Haas 1994
Haas 2006
Harper – Bayburtluoğlu 1968
Harper 1968
Harper 1969
Harper 1972
Harper 1976
Hartmann 1928
Helck 1971
Herbordt 2011
Hild – Restle 1981
Hild 1977
Jones 2004
Kümmel 1983
Proeva 1983
Proeva 1992
Robert 1963
Ruge 1921
Schuler 1965
Seyrig 1970
Sökmen 2005
Şahin 2008
Teja 1980
Thierry 2002
321
P. Filigheddu, “Tempelprostitution in Heiligtümern der Astarte”. Ed. L. M.
Günther, Tryphe und Kultritual im archaischen Kleinasien – Ex Oriente Luxuria? Wiesbaden (2012) 32-46.
D. Fischwick, “Hastiferi”. JRS 57 (1967) 142-160.
K. S. Girginer, “Kizzuwatna Araştırmaları Projesi: 2002 Yılı Adana ve Çevresi Arkeolojik Yüzey Araştırmaları ve Kummanni-Comana İlişkileri”. Ed. A.
Süel, V. Uluslararası Hititoloji Kongresi Bildirileri [Çorum 02-08 Eylül 2002].
Ankara (2005) 377-404.
A. Goetze, Kizzuwatna and the Problem of Hitite Geography. London 1940.
A. Goetze, Kulturgeschichte Kleinasiens, Handbuch der Altertumwissenschaft. München 1957.
V. Haas, Geschichte der Hethitischen Religion. Leiden 1994.
V. Haas, Die Hethitische Literatur: Texte, Stilistik, Motiv. Berlin 2006.
R. Harper – İ. Bayburtluoğlu, “Preliminary Report on Excavations at Şar,
Comana Cappadociae in 1967”. AnatSt 18 (1968) 149-158.
R. P. Harper, “Tituli Comanorum Cappadociae”. AnatSt 18 (1968) 93-147.
R. P. Harper, “Inscriptiones Comanis Cappadociae in A.D. 1967 Effossae.
Titulorum Loci Supplementum”. AnatSt 19 (1969) 27-40.
R. P. Harper, “Tituli Comanorum Cappadociae Iterum Suppleti”. AnatSt 22
(1972) 225-239.
R. P. Harper, “Comana Cappadociae”. Eds. R. Stillwell, W. L. MacDonald –
M. H. McAllister, The Princeton Encyclopedia of Classical Sites. New Jersey
(1976) 233.
A. Hartmann, “Ma. Kleinasiatische Göttin”. RE 27 (1928) 77-91.
W. Helck, Betrachtungen zur grossen Göttin und den ihr verbundenen Gottheiten, Religion und Kultur der alten Mittelmeerwelt in Parallelforschungen, Band 2. München 1971.
S. Herbordt, “Šauška, B. Archäologisch”. Ed. M. P. Streck, Reallexikon de
Assyriologie und Vorderasiatischen Archäologie, 12. Band. Berlin - Boston
(2011) 103-106.
F. Hild – M. Restle, Kappadokien, Kappadokia, Charsianon, Sebasteia und
Lykandos, TIB 2. Wien 1981.
F. Hild, Die Byzantinische Strassensystem in Kappadokien. Wien 1977.
C. P. Jones, “A Roman Will in Cappadocia”. EA 37 (2004) 95-100.
H. M. Kümmel, “Kummanni”. Ed. D. Otto Edzard, Reallexikon der Assyriologie und Vorderasiatischen Archäologie, Bd. 6. Berlin (1983) 335-336.
N. Proeva, “La Déesse Ma”. ZA 33/2 (1983) 165-183.
N. Proeva, “Ma und Ma-Bellona”. LIMC VI/1 (1992) 330-331.
L. Robert, Noms indigènes dans l'Asie-Mineure Gréco-Romaine. Paris 1963.
W. Ruge, “Komana”. RE 11 (1921) 1126-1128.
E. von Schuler, “Kleinasien. Die Mythologie der Hethiter und Hurriter”. Ed.
H. W. Haussig, Götter und Mythen im Vorderen Orient Bd. 1. Stuttgart
(1965) 141-216.
H. Seyrig, “Une Déesse Anatolienne”. Antike Kunst 13 (1970) 76-78.
E. Sökmen, ‘Temple States’ of Pontus: Comana Pontica and Zela. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Üniversitesi. Ankara 2005.
M. Ç. Şahin, “Number Nine”. An Inscription from Aksaray”. EA 41 (2008) 86.
R. Teja, “Die Römische Provinz Kappadokien in der Prinzipatszeit”. ANRW
II 7/2 (1980) 1083-1124.
N. Thierry, La Cappadoce de L'Antquité au Moyen Âge. Turnhout 2002.
322
Wegner 1981
Wilhelm 1990
Wilhelm 1999
Serdal MUTLU
I. Wegner, Gestalt und Kult der Ištar - Šawuška in Kleinasien. Kevelear 1981.
G. Wilhelm, “Marginalien zu Herodot”. Eds. T. Abusch, J. Huehnergard –
Piotr Steinkeller, Lingering over Words: Studies in Ancient Near Eastern
Literature in Honor of William L. Moran. Atlanta (1990) 505-524.
G. Wilhelm, “Kizzuwatna”. DNP 6 (1999) 492-493.