XIX. yüzyıl modernleşme sürecinde Batıyla etkileşimini arttıran Türk toplumu, bir zihniyet değişi... more XIX. yüzyıl modernleşme sürecinde Batıyla etkileşimini arttıran Türk toplumu, bir zihniyet değişikliği ve kültürel hareketlilik yaşar. Batılılaşmayla birlikte yenilenen ve hızla şekillenen yaşam tarzı, Osmanlının sosyo-kültürel yapısını derinden etkileyerek eğlence kültürü ve yapısını da değiştirir. Türk edebiyatında Batılılaşma hareketinin sonucunda ortaya çıkan ve oldukça geniş imkânlara sahip bir tür olan roman da sosyal değişimi kendi gerçekliğinde yansıtmaya çalışır. Kültür tarihi içinde zihniyet değişiminin farklı bir yönünü eğlence hayatı üzerinden aydınlatmayı hedefleyen bu çalışma, 1908'e kadar Türk romanlarında işlenen eğlence kültürünü incelemekle beraber kültür değişimlerinin alanları, sınırları ve çizgisi üzerinde durur. Eğlencenin tanımı, felsefesi ve tarihsel süreç içinde geçirdiği değişimler aktarıldıktan sonra eğlence kültürünün daha iyi kavranması için kültürü oluşturan temel dinamikler ve sosyal hayatı oluşturan unsurların değişim süreci gibi konular ele alına...
Uluslararası Dil Edebiyat ve Kültür Araştırmaları Dergisi
Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gü... more Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gündemden -çoğu zaman- düşmeyen; iktisadi, sosyal, siyasi ve kültürel zemine dayalı evrensel bir olgudur. Yoksulluğun edebiyatla görünür kılınabileceği düşüncesinden yola çıkan birçok yazar ve şair, bu evrensel meseleye farklı bakış açılarıyla dikkat çekmek ister. Türk edebiyatında ciddi bir köy edebiyatı külliyatıyla ön plana çıkan yoksulluk, literatürde çok fazla inceleme alanı bulmamış bir konudur. Eserlerinde yer alan temler ve yaklaşımların yanı sıra siyasi fikirleri sebebiyle de toplumcu gerçekçi yazar değerlendirilmesi yapılan Nevzat Üstün, 1960 sonrası Türk öykücülüğünde yer alan isimler arasındadır. Köşe yazılarında, işsizlik, göç kadın ve çocuk hakları… gibi birçok sorunu gündeme getiren Nevzat Üstün, açlık/ yoksulluk temasını da şiir ve öykülerine taşır. Öykülerinde insanı, yaşam koşullarıyla birlikte kimi zaman eleştirel kimi zaman gözlemci bir tutumla işleyen Üstün, sadece ken...
Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğra... more Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğrafya ile ilgili gözlem ve deneyimlerinin muhayyilesini besleyen kaynaklarla birlikte aktarıldığı, mekân ve insan arasındaki ilişkinin birçok farklı açıdan ele alındığı bir yaklaşımdır. Mekânın hayatımızdaki yerini ortaya koymaya çalışan coğrafî okumalar, bir taraftan kurgudaki bileşenlerin coğrafya ile ilişkilerini gösterirken diğer taraftan coğrafyanın insanların gündelik yaşamlarını ve alışkanlıklarını nasıl şekillendirdiğine dikkat çekerek metin çözümlemelerine yeni bir bakış açısı kazandırır. Orta Anadolu'nun iklimsel özelliklerinden bitki örtüsüne, yerleşim düzeninden, nüfus yapısına, Anadolu'nun gelenek, göreneklerinden bölge halkının tarihsel geçmişine kadar pek çok coğrafî unsura değinen Abbas Sayar'ın romanları coğrafya merkezli inceleme için olanak sağlamaktadır. Bireyi içinde bulunduğu toplum ve doğa ile ilişkileriyle birlikte ele alan yazarın Orta Anadolu köylüsünün yaşam şartlarına ve karasal iklim nedeniyle yaşadığı ekonomik sıkıntılara geniş yer verdiği romanlarında coğrafya biliminin birçok unsuru yer almaktadır. Bu yazının amacı, Abbas Sayar'ın romanlarındaki coğrafî unsurları tespit etmek ve elde edilen verilerin kurgudaki işlevini çözümlemektir. Yöntem olarak içerik analizi kullanılan araştırmanın kuramsal çerçevesinde coğrafya-edebiyat ilişkisine değinilerek genel olarak coğrafya merkezli okuma yöntemi hakkında bilgi verilmiş, elde edilen veriler, belirli başlıklara/ temalara ayrılarak analiz edilmiştir. Bunun sonucunda coğrafyanın fiziksel, ekonomik, sosyolojik, kültürel olarak insan hayatını nasıl etkilediği kurgunun temelleri bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır.
Coğrafya Merkezli Okuma Ekseninde Abbas Sayar Romanları, 2021
Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğra... more Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğrafya ile ilgili gözlem ve deneyimlerinin muhayyilesini besleyen kaynaklarla birlikte aktarıldığı, mekân ve insan arasındaki ilişkinin birçok farklı açıdan ele alındığı bir yaklaşımdır. Mekânın hayatımızdaki yerini ortaya koymaya çalışan coğrafî okumalar, bir taraftan kurgudaki bileşenlerin coğrafya ile ilişkilerini gösterirken diğer taraftan coğrafyanın insanların gündelik yaşamlarını ve alışkanlıklarını nasıl şekillendirdiğine dikkat çekerek metin çözümlemelerine yeni bir bakış açısı kazandırır. Orta Anadolu'nun iklimsel özelliklerinden bitki örtüsüne, yerleşim düzeninden, nüfus yapısına, Anadolu'nun gelenek, göreneklerinden bölge halkının tarihsel geçmişine kadar pek çok coğrafî unsura değinen Abbas Sayar'ın romanları coğrafya merkezli inceleme için olanak sağlamaktadır. Bireyi içinde bulunduğu toplum ve doğa ile ilişkileriyle birlikte ele alan yazarın Orta Anadolu köylüsünün yaşam şartlarına ve karasal iklim nedeniyle yaşadığı ekonomik sıkıntılara geniş yer verdiği romanlarında coğrafya biliminin birçok unsuru yer almaktadır. Bu yazının amacı, Abbas Sayar'ın romanlarındaki coğrafî unsurları tespit etmek ve elde edilen verilerin kurgudaki işlevini çözümlemektir. Yöntem olarak içerik analizi kullanılan araştırmanın kuramsal çerçevesinde coğrafya-edebiyat ilişkisine değinilerek genel olarak coğrafya merkezli okuma yöntemi hakkında bilgi verilmiş, elde edilen veriler, belirli başlıklara/ temalara ayrılarak analiz edilmiştir. Bunun sonucunda coğrafyanın fiziksel, ekonomik, sosyolojik, kültürel olarak insan hayatını nasıl etkilediği kurgunun temelleri bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında bağ kurmayı sağlayan tarih, kurgusal metinlerle çocuk edebiyatı... more Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında bağ kurmayı sağlayan tarih, kurgusal metinlerle çocuk edebiyatına taşındığında çocukların öğrenme merakını ve araştırma isteğini arttırarak değer gelişimine katkıda bulunabilmektedir. Çocuklar, okudukları eserler yoluyla içinde yaşadıkları toplumun geçmişini, ülkelerinin zengin tarihsel mirasını tanıyarak onları koruma bilincine de sahip olmaktadırlar. Bu bağlamda Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yer alan “Millî Kültürümüz” teması işlenmesi zorunlu temalardan biridir ve bu başlık altında kültürel miras, şehirlerimiz, tarihî mekânlar, tarihî şahsiyetler, tarihî eserlerimiz gibi birçok önemli konuya yer verilmektedir. Bahsi geçen konular açısından değerlendirildiğinde Bilgin Adalı’nın Kariye Hazinesi adlı eserinin, Millî Kültürümüz temasının kazanımlarını destekleyecek nitelikte bir eser olduğu görülmüştür. Bu çalışmanın amacı, Bilgin Adalı’nın Kariye Hazinesi adlı eserinin hangi yönleriyle kültürel mirasa sahip çıkma değerine katkı sağladığını, eserde tarih sevgisinin nasıl işlendiğini ortaya koymaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış, çalışmanın verileri doküman incelemesi tekniği ile elde edilmiş, elde edilen veriler içerik analizi ile yorumlanmıştır. İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiği günlerden kalma bir hazinenin peşine düşen bir grup çocuğun maceralarının anlatıldığı eser, doğrudan kültür varlıkları ve onları koruma konusunda bilgi veren kazanımlarla tarih, kültür ve miras öğrenme alanında farkındalık yaratmaktadır. Kariye Hazinesi’nde tarih sevgisi ve merakı da öğrencilerine kültür varlıklarının sahip olduğu değerler konusunda bilgi ve bilinç kazandırma hevesindeki idealist öğretmen Erdal karakteri üzerinden aktarılır. Eserde Erdal öğretmenin çocuklarla kurduğu ders içi ve ders dışı etkin iletişim biçimi, öğretim yöntemleri ve müze kültürü dikkat çekici diğer eğitimsel ögelerdir. Çalışma sonucunda eserin genç nesillerde tarih sevgisi ve merakı oluşturabilecek kültürel mirasın aktarılması ve korunması adına birçok unsura yer verdiği bulgusuna ulaşılmış ve bunlar örneklendirilmiştir. Bulgularda çocukların kültür varlıklarının nasıl yok olduğu ve nasıl korunabileceği konularında bilgilendirilmesi, müze kültürü, araştırma merakı gibi millî kimlik ve tarih bilinci oluşturulmasına katkı sağlayacak ve bu konuda farkındalık oluşturacak noktalar da tespit edilmiştir.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2022
Erken dönemde hem evrenin kökenini, geçmişini hem de insanoğlunun yeryüzündeki serüvenini
tanımla... more Erken dönemde hem evrenin kökenini, geçmişini hem de insanoğlunun yeryüzündeki serüvenini tanımlamaya, anlamaya ve yorumlamaya çalışan mitler, zamansız bir yaratılış öyküsüdür. Hayatın temel konularını tanımlayan mitler, insan doğasını açıklamaya çalışırken insanlığın kendi dünyasını nasıl gördüğünü ortaya çıkarır. İnsanoğlunun ortak kaderini, inançlarını, uygulamalarını anlamasına doğanın güçlerini keşfetmesine yardım ederek insan olarak kim olduğumuz ve hayatın anlamının ne olduğu gibi temel sorulara cevap arayan mitler, birkaç farklı işleve hizmet eder. Bunu gerçekleştirirken dünya üzerinde her kültür mitolojide aynı temel temaları işlese de her millet kendi kültürüne özgü isimler ve açıklamalar kullanır. Bu zihinsel üretimin kavranmasında edebiyat, geniş imkânlar sağlar. Çocuk için mitler, hem hayal güçlerini besleyerek kendi köklerini anlamalarına yardım eden hem de yaşadıkları sorunlara farklı çözüm önerileri getirerek gelişmelerini destekleyen bir disiplindir. Dünyayı doğrusal olmayan terimlerle algılayan çocuğun bakış açısından ele alındığında mitik unsurlarla örülü bir edebiyat, çocuğun kültürel değerlerini tanıyarak kendi köklerini kavramasına katkıda bulunur. Bu yönüyle mitik ögeler açısından oldukça zengin içeriğe sahip eserlerden biri de Ömer Ünal’ın Yeşim Taşı Efsanesi- Gizemli Kitap adlı eseridir. Türk mitolojisine ait birçok ögenin, Türk kültürüyle ilgili karakterler ve olaylarla anlatıldığı eserde kültürümüzdeki inanç ve ritüeller sembolik bir dille verilir. Çalışmada önce serinin ilk eseri olan Yeşim Taşı Efsanesi -Karanlık Dünyaya Yolculuk ve ardından çalışmanın esas konusu olan Yeşim Taşı Efsanesi –Gizemli Kitap tanıtılmış, ardından mitik ögelerin kurgu dünyasındaki işlevi ve anlamı üzerinde durulmuştur. Mitik ögelerin esere yansıyan görünümü sınıflandırıldıktan sonra mitik ögelerin anlamları ve sanat eserindeki fonksiyonları ortaya konmaya çalışılmıştır.
Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gü... more Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gündemden-çoğu zaman-düşmeyen; iktisadi, sosyal, siyasi ve kültürel zemine dayalı evrensel bir olgudur. Yoksulluğun edebiyatla görünür kılınabileceği düşüncesinden yola çıkan birçok yazar ve şair, bu evrensel meseleye farklı bakış açılarıyla dikkat çekmek ister. Türk edebiyatında ciddi bir köy edebiyatı külliyatıyla ön plana çıkan yoksulluk, literatürde çok fazla inceleme alanı bulmamış bir konudur. Eserlerinde yer alan temler ve yaklaşımların yanı sıra siyasi fikirleri sebebiyle de toplumcu gerçekçi yazar değerlendirilmesi yapılan Nevzat Üstün, 1960 sonrası Türk öykücülüğünde yer alan isimler arasındadır. Köşe yazılarında, işsizlik, göç kadın ve çocuk hakları… gibi birçok sorunu gündeme getiren Nevzat Üstün, açlık/ yoksulluk temasını da şiir ve öykülerine taşır. Öykülerinde insanı, yaşam koşullarıyla birlikte kimi zaman eleştirel kimi zaman gözlemci bir tutumla işleyen Üstün, sadece kendi ülkesinin sorunlarına değil; dünya milletlerinin sorunlarına büyük bir özenle ve ciddiyetle yaklaşır. Bu çalışmada Nevzat Üstün'ün yoksulluğu merkeze alarak geçim sıkıntısı içindeki halkın yaşamını anlattığı "Akrep Üretim Çiftliği" adlı öyküsü değerlendirilecektir.
The Journal of International Social Science Education, 2022
Baskılar ve izinler: Yazarlar makalelerini USBED/Uluslararası Sosyal Bilimler Eğitimi Dergisinde ... more Baskılar ve izinler: Yazarlar makalelerini USBED/Uluslararası Sosyal Bilimler Eğitimi Dergisinde yayınladıktan sonra basılı olarak veya Birinci Baskı olarak çevrimiçi paylaşma iznine sahiptir. Öne Çıkanlar Atalarımızdan miras kalan ve üstüne eklemeler yaparak zenginleştirdiğimiz kültürümüzü gelecek nesillere aktarabilmek için en iyi araçlardan olan edebî eserlerlerdeki kültürel unsurların tespit edilmesi önemlidir.
Funda BULUT Okutman, Kastamonu Üniversitesi, [email protected] ÖZ XIX. yüzyılın sonu XX. yü... more Funda BULUT Okutman, Kastamonu Üniversitesi, [email protected] ÖZ XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın başlarında meydana gelen sosyo-kültürel değişimin gündelik hayatta görünürlük kazandığı en belirgin alanların başında Osmanlı eğlence hayatı gelir. Bu dönemde tiyatro, sinema, opera, sirk, kumpanya, balo ve suare gibi Batı kökenli eğlenceler ile oldukça canlı ve renkli bir görünüme sahip olan İstanbul'da ülkedeki Batılılaşmanın prototipi sayılan "Beyoğlu ve Galata", balolarıyla ünlü eğlence merkezleridir. Çağdaşlaşmanın bir sonucu ve göstergesi kabul edilen Türk romanının da ihmal etmediği önemli bir tema olan eğlence hayatı ve mekânları, kurgusal eserlerde Avrupai normlara göre şekillenmeye başlayan Osmanlı yüksek tabakasının eğlence anlayışları ile birlikte aktarılır. Bu çalışmada, Tanzimat ve Edebiyat-ı Cedide dönemi romanlarında yer alan, Avrupa kökenli bir eğlence türü olan balo, eğlence hayatının maddi ve manevi kültür unsurlarıyla birlikte Batılılaşma çizgisin...
Bu calismanin ilk bolumunde “edebiyat tarihi” hakkinda kisa bir giris yapildiktan sonra Ismail Hi... more Bu calismanin ilk bolumunde “edebiyat tarihi” hakkinda kisa bir giris yapildiktan sonra Ismail Hikmet Ertaylan’in edebiyat tarihi ve medeniyet uzerine goruslerine yer verilmistir. Calismanin diger bolumunde ise Ismail Hikmet Ertaylan’in edebiyat tarihi ile ilgili eserleri degerlendirilerek onun Turk edebiyatina katkilari ve edebiyat tarihi icindeki yeri belirlenmeye calisilmistir. Turk edebiyati tarihi icinde Ismail Hikmet Ertaylan, yaklasik bir asirlik donemi kapsayan Turk Edebiyati Tarihi I-IV adli eseriyle devir-donem siniflandirmasi ve adlandirmasi yapmadan dogrudan dogruya sahislar uzerine kurulu bir edebiyat tarihi calismasiyla edebiyat tarihine onemli katkilarda bulunmustur. Edebiyat tarihi eserlerinde dikkat ceken unsurlar, Turk dili ve edebiyatinin sinir disinda tanitimini saglamasi, edebiyat tarihi eserlerinde siyasal, sosyal ve edebi olaylara yer vererek edebi eserlerden ornekler vermesi ve bunlarin disinda edebiyat tarihi yaziminda ozel bir metot kullanmamasi, subjektif ...
XIX. yüzyıl modernleşme sürecinde Batıyla etkileşimini arttıran Türk toplumu, bir zihniyet değişi... more XIX. yüzyıl modernleşme sürecinde Batıyla etkileşimini arttıran Türk toplumu, bir zihniyet değişikliği ve kültürel hareketlilik yaşar. Batılılaşmayla birlikte yenilenen ve hızla şekillenen yaşam tarzı, Osmanlının sosyo-kültürel yapısını derinden etkileyerek eğlence kültürü ve yapısını da değiştirir. Türk edebiyatında Batılılaşma hareketinin sonucunda ortaya çıkan ve oldukça geniş imkânlara sahip bir tür olan roman da sosyal değişimi kendi gerçekliğinde yansıtmaya çalışır. Kültür tarihi içinde zihniyet değişiminin farklı bir yönünü eğlence hayatı üzerinden aydınlatmayı hedefleyen bu çalışma, 1908'e kadar Türk romanlarında işlenen eğlence kültürünü incelemekle beraber kültür değişimlerinin alanları, sınırları ve çizgisi üzerinde durur. Eğlencenin tanımı, felsefesi ve tarihsel süreç içinde geçirdiği değişimler aktarıldıktan sonra eğlence kültürünün daha iyi kavranması için kültürü oluşturan temel dinamikler ve sosyal hayatı oluşturan unsurların değişim süreci gibi konular ele alına...
Uluslararası Dil Edebiyat ve Kültür Araştırmaları Dergisi
Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gü... more Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gündemden -çoğu zaman- düşmeyen; iktisadi, sosyal, siyasi ve kültürel zemine dayalı evrensel bir olgudur. Yoksulluğun edebiyatla görünür kılınabileceği düşüncesinden yola çıkan birçok yazar ve şair, bu evrensel meseleye farklı bakış açılarıyla dikkat çekmek ister. Türk edebiyatında ciddi bir köy edebiyatı külliyatıyla ön plana çıkan yoksulluk, literatürde çok fazla inceleme alanı bulmamış bir konudur. Eserlerinde yer alan temler ve yaklaşımların yanı sıra siyasi fikirleri sebebiyle de toplumcu gerçekçi yazar değerlendirilmesi yapılan Nevzat Üstün, 1960 sonrası Türk öykücülüğünde yer alan isimler arasındadır. Köşe yazılarında, işsizlik, göç kadın ve çocuk hakları… gibi birçok sorunu gündeme getiren Nevzat Üstün, açlık/ yoksulluk temasını da şiir ve öykülerine taşır. Öykülerinde insanı, yaşam koşullarıyla birlikte kimi zaman eleştirel kimi zaman gözlemci bir tutumla işleyen Üstün, sadece ken...
Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğra... more Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğrafya ile ilgili gözlem ve deneyimlerinin muhayyilesini besleyen kaynaklarla birlikte aktarıldığı, mekân ve insan arasındaki ilişkinin birçok farklı açıdan ele alındığı bir yaklaşımdır. Mekânın hayatımızdaki yerini ortaya koymaya çalışan coğrafî okumalar, bir taraftan kurgudaki bileşenlerin coğrafya ile ilişkilerini gösterirken diğer taraftan coğrafyanın insanların gündelik yaşamlarını ve alışkanlıklarını nasıl şekillendirdiğine dikkat çekerek metin çözümlemelerine yeni bir bakış açısı kazandırır. Orta Anadolu'nun iklimsel özelliklerinden bitki örtüsüne, yerleşim düzeninden, nüfus yapısına, Anadolu'nun gelenek, göreneklerinden bölge halkının tarihsel geçmişine kadar pek çok coğrafî unsura değinen Abbas Sayar'ın romanları coğrafya merkezli inceleme için olanak sağlamaktadır. Bireyi içinde bulunduğu toplum ve doğa ile ilişkileriyle birlikte ele alan yazarın Orta Anadolu köylüsünün yaşam şartlarına ve karasal iklim nedeniyle yaşadığı ekonomik sıkıntılara geniş yer verdiği romanlarında coğrafya biliminin birçok unsuru yer almaktadır. Bu yazının amacı, Abbas Sayar'ın romanlarındaki coğrafî unsurları tespit etmek ve elde edilen verilerin kurgudaki işlevini çözümlemektir. Yöntem olarak içerik analizi kullanılan araştırmanın kuramsal çerçevesinde coğrafya-edebiyat ilişkisine değinilerek genel olarak coğrafya merkezli okuma yöntemi hakkında bilgi verilmiş, elde edilen veriler, belirli başlıklara/ temalara ayrılarak analiz edilmiştir. Bunun sonucunda coğrafyanın fiziksel, ekonomik, sosyolojik, kültürel olarak insan hayatını nasıl etkilediği kurgunun temelleri bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır.
Coğrafya Merkezli Okuma Ekseninde Abbas Sayar Romanları, 2021
Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğra... more Coğrafya merkezli okuma, edebî eserlerdeki mekânın tasvirler üzerinden incelendiği, yazarın coğrafya ile ilgili gözlem ve deneyimlerinin muhayyilesini besleyen kaynaklarla birlikte aktarıldığı, mekân ve insan arasındaki ilişkinin birçok farklı açıdan ele alındığı bir yaklaşımdır. Mekânın hayatımızdaki yerini ortaya koymaya çalışan coğrafî okumalar, bir taraftan kurgudaki bileşenlerin coğrafya ile ilişkilerini gösterirken diğer taraftan coğrafyanın insanların gündelik yaşamlarını ve alışkanlıklarını nasıl şekillendirdiğine dikkat çekerek metin çözümlemelerine yeni bir bakış açısı kazandırır. Orta Anadolu'nun iklimsel özelliklerinden bitki örtüsüne, yerleşim düzeninden, nüfus yapısına, Anadolu'nun gelenek, göreneklerinden bölge halkının tarihsel geçmişine kadar pek çok coğrafî unsura değinen Abbas Sayar'ın romanları coğrafya merkezli inceleme için olanak sağlamaktadır. Bireyi içinde bulunduğu toplum ve doğa ile ilişkileriyle birlikte ele alan yazarın Orta Anadolu köylüsünün yaşam şartlarına ve karasal iklim nedeniyle yaşadığı ekonomik sıkıntılara geniş yer verdiği romanlarında coğrafya biliminin birçok unsuru yer almaktadır. Bu yazının amacı, Abbas Sayar'ın romanlarındaki coğrafî unsurları tespit etmek ve elde edilen verilerin kurgudaki işlevini çözümlemektir. Yöntem olarak içerik analizi kullanılan araştırmanın kuramsal çerçevesinde coğrafya-edebiyat ilişkisine değinilerek genel olarak coğrafya merkezli okuma yöntemi hakkında bilgi verilmiş, elde edilen veriler, belirli başlıklara/ temalara ayrılarak analiz edilmiştir. Bunun sonucunda coğrafyanın fiziksel, ekonomik, sosyolojik, kültürel olarak insan hayatını nasıl etkilediği kurgunun temelleri bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında bağ kurmayı sağlayan tarih, kurgusal metinlerle çocuk edebiyatı... more Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında bağ kurmayı sağlayan tarih, kurgusal metinlerle çocuk edebiyatına taşındığında çocukların öğrenme merakını ve araştırma isteğini arttırarak değer gelişimine katkıda bulunabilmektedir. Çocuklar, okudukları eserler yoluyla içinde yaşadıkları toplumun geçmişini, ülkelerinin zengin tarihsel mirasını tanıyarak onları koruma bilincine de sahip olmaktadırlar. Bu bağlamda Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yer alan “Millî Kültürümüz” teması işlenmesi zorunlu temalardan biridir ve bu başlık altında kültürel miras, şehirlerimiz, tarihî mekânlar, tarihî şahsiyetler, tarihî eserlerimiz gibi birçok önemli konuya yer verilmektedir. Bahsi geçen konular açısından değerlendirildiğinde Bilgin Adalı’nın Kariye Hazinesi adlı eserinin, Millî Kültürümüz temasının kazanımlarını destekleyecek nitelikte bir eser olduğu görülmüştür. Bu çalışmanın amacı, Bilgin Adalı’nın Kariye Hazinesi adlı eserinin hangi yönleriyle kültürel mirasa sahip çıkma değerine katkı sağladığını, eserde tarih sevgisinin nasıl işlendiğini ortaya koymaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış, çalışmanın verileri doküman incelemesi tekniği ile elde edilmiş, elde edilen veriler içerik analizi ile yorumlanmıştır. İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiği günlerden kalma bir hazinenin peşine düşen bir grup çocuğun maceralarının anlatıldığı eser, doğrudan kültür varlıkları ve onları koruma konusunda bilgi veren kazanımlarla tarih, kültür ve miras öğrenme alanında farkındalık yaratmaktadır. Kariye Hazinesi’nde tarih sevgisi ve merakı da öğrencilerine kültür varlıklarının sahip olduğu değerler konusunda bilgi ve bilinç kazandırma hevesindeki idealist öğretmen Erdal karakteri üzerinden aktarılır. Eserde Erdal öğretmenin çocuklarla kurduğu ders içi ve ders dışı etkin iletişim biçimi, öğretim yöntemleri ve müze kültürü dikkat çekici diğer eğitimsel ögelerdir. Çalışma sonucunda eserin genç nesillerde tarih sevgisi ve merakı oluşturabilecek kültürel mirasın aktarılması ve korunması adına birçok unsura yer verdiği bulgusuna ulaşılmış ve bunlar örneklendirilmiştir. Bulgularda çocukların kültür varlıklarının nasıl yok olduğu ve nasıl korunabileceği konularında bilgilendirilmesi, müze kültürü, araştırma merakı gibi millî kimlik ve tarih bilinci oluşturulmasına katkı sağlayacak ve bu konuda farkındalık oluşturacak noktalar da tespit edilmiştir.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2022
Erken dönemde hem evrenin kökenini, geçmişini hem de insanoğlunun yeryüzündeki serüvenini
tanımla... more Erken dönemde hem evrenin kökenini, geçmişini hem de insanoğlunun yeryüzündeki serüvenini tanımlamaya, anlamaya ve yorumlamaya çalışan mitler, zamansız bir yaratılış öyküsüdür. Hayatın temel konularını tanımlayan mitler, insan doğasını açıklamaya çalışırken insanlığın kendi dünyasını nasıl gördüğünü ortaya çıkarır. İnsanoğlunun ortak kaderini, inançlarını, uygulamalarını anlamasına doğanın güçlerini keşfetmesine yardım ederek insan olarak kim olduğumuz ve hayatın anlamının ne olduğu gibi temel sorulara cevap arayan mitler, birkaç farklı işleve hizmet eder. Bunu gerçekleştirirken dünya üzerinde her kültür mitolojide aynı temel temaları işlese de her millet kendi kültürüne özgü isimler ve açıklamalar kullanır. Bu zihinsel üretimin kavranmasında edebiyat, geniş imkânlar sağlar. Çocuk için mitler, hem hayal güçlerini besleyerek kendi köklerini anlamalarına yardım eden hem de yaşadıkları sorunlara farklı çözüm önerileri getirerek gelişmelerini destekleyen bir disiplindir. Dünyayı doğrusal olmayan terimlerle algılayan çocuğun bakış açısından ele alındığında mitik unsurlarla örülü bir edebiyat, çocuğun kültürel değerlerini tanıyarak kendi köklerini kavramasına katkıda bulunur. Bu yönüyle mitik ögeler açısından oldukça zengin içeriğe sahip eserlerden biri de Ömer Ünal’ın Yeşim Taşı Efsanesi- Gizemli Kitap adlı eseridir. Türk mitolojisine ait birçok ögenin, Türk kültürüyle ilgili karakterler ve olaylarla anlatıldığı eserde kültürümüzdeki inanç ve ritüeller sembolik bir dille verilir. Çalışmada önce serinin ilk eseri olan Yeşim Taşı Efsanesi -Karanlık Dünyaya Yolculuk ve ardından çalışmanın esas konusu olan Yeşim Taşı Efsanesi –Gizemli Kitap tanıtılmış, ardından mitik ögelerin kurgu dünyasındaki işlevi ve anlamı üzerinde durulmuştur. Mitik ögelerin esere yansıyan görünümü sınıflandırıldıktan sonra mitik ögelerin anlamları ve sanat eserindeki fonksiyonları ortaya konmaya çalışılmıştır.
Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gü... more Toplumsal problemlerin bazılarının hem kaynağı hem de sonucu olan yoksulluk, tarihten günümüze gündemden-çoğu zaman-düşmeyen; iktisadi, sosyal, siyasi ve kültürel zemine dayalı evrensel bir olgudur. Yoksulluğun edebiyatla görünür kılınabileceği düşüncesinden yola çıkan birçok yazar ve şair, bu evrensel meseleye farklı bakış açılarıyla dikkat çekmek ister. Türk edebiyatında ciddi bir köy edebiyatı külliyatıyla ön plana çıkan yoksulluk, literatürde çok fazla inceleme alanı bulmamış bir konudur. Eserlerinde yer alan temler ve yaklaşımların yanı sıra siyasi fikirleri sebebiyle de toplumcu gerçekçi yazar değerlendirilmesi yapılan Nevzat Üstün, 1960 sonrası Türk öykücülüğünde yer alan isimler arasındadır. Köşe yazılarında, işsizlik, göç kadın ve çocuk hakları… gibi birçok sorunu gündeme getiren Nevzat Üstün, açlık/ yoksulluk temasını da şiir ve öykülerine taşır. Öykülerinde insanı, yaşam koşullarıyla birlikte kimi zaman eleştirel kimi zaman gözlemci bir tutumla işleyen Üstün, sadece kendi ülkesinin sorunlarına değil; dünya milletlerinin sorunlarına büyük bir özenle ve ciddiyetle yaklaşır. Bu çalışmada Nevzat Üstün'ün yoksulluğu merkeze alarak geçim sıkıntısı içindeki halkın yaşamını anlattığı "Akrep Üretim Çiftliği" adlı öyküsü değerlendirilecektir.
The Journal of International Social Science Education, 2022
Baskılar ve izinler: Yazarlar makalelerini USBED/Uluslararası Sosyal Bilimler Eğitimi Dergisinde ... more Baskılar ve izinler: Yazarlar makalelerini USBED/Uluslararası Sosyal Bilimler Eğitimi Dergisinde yayınladıktan sonra basılı olarak veya Birinci Baskı olarak çevrimiçi paylaşma iznine sahiptir. Öne Çıkanlar Atalarımızdan miras kalan ve üstüne eklemeler yaparak zenginleştirdiğimiz kültürümüzü gelecek nesillere aktarabilmek için en iyi araçlardan olan edebî eserlerlerdeki kültürel unsurların tespit edilmesi önemlidir.
Funda BULUT Okutman, Kastamonu Üniversitesi, [email protected] ÖZ XIX. yüzyılın sonu XX. yü... more Funda BULUT Okutman, Kastamonu Üniversitesi, [email protected] ÖZ XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın başlarında meydana gelen sosyo-kültürel değişimin gündelik hayatta görünürlük kazandığı en belirgin alanların başında Osmanlı eğlence hayatı gelir. Bu dönemde tiyatro, sinema, opera, sirk, kumpanya, balo ve suare gibi Batı kökenli eğlenceler ile oldukça canlı ve renkli bir görünüme sahip olan İstanbul'da ülkedeki Batılılaşmanın prototipi sayılan "Beyoğlu ve Galata", balolarıyla ünlü eğlence merkezleridir. Çağdaşlaşmanın bir sonucu ve göstergesi kabul edilen Türk romanının da ihmal etmediği önemli bir tema olan eğlence hayatı ve mekânları, kurgusal eserlerde Avrupai normlara göre şekillenmeye başlayan Osmanlı yüksek tabakasının eğlence anlayışları ile birlikte aktarılır. Bu çalışmada, Tanzimat ve Edebiyat-ı Cedide dönemi romanlarında yer alan, Avrupa kökenli bir eğlence türü olan balo, eğlence hayatının maddi ve manevi kültür unsurlarıyla birlikte Batılılaşma çizgisin...
Bu calismanin ilk bolumunde “edebiyat tarihi” hakkinda kisa bir giris yapildiktan sonra Ismail Hi... more Bu calismanin ilk bolumunde “edebiyat tarihi” hakkinda kisa bir giris yapildiktan sonra Ismail Hikmet Ertaylan’in edebiyat tarihi ve medeniyet uzerine goruslerine yer verilmistir. Calismanin diger bolumunde ise Ismail Hikmet Ertaylan’in edebiyat tarihi ile ilgili eserleri degerlendirilerek onun Turk edebiyatina katkilari ve edebiyat tarihi icindeki yeri belirlenmeye calisilmistir. Turk edebiyati tarihi icinde Ismail Hikmet Ertaylan, yaklasik bir asirlik donemi kapsayan Turk Edebiyati Tarihi I-IV adli eseriyle devir-donem siniflandirmasi ve adlandirmasi yapmadan dogrudan dogruya sahislar uzerine kurulu bir edebiyat tarihi calismasiyla edebiyat tarihine onemli katkilarda bulunmustur. Edebiyat tarihi eserlerinde dikkat ceken unsurlar, Turk dili ve edebiyatinin sinir disinda tanitimini saglamasi, edebiyat tarihi eserlerinde siyasal, sosyal ve edebi olaylara yer vererek edebi eserlerden ornekler vermesi ve bunlarin disinda edebiyat tarihi yaziminda ozel bir metot kullanmamasi, subjektif ...
Uploads
Papers by Funda Bulut
tanımlamaya, anlamaya ve yorumlamaya çalışan mitler, zamansız bir yaratılış öyküsüdür. Hayatın
temel konularını tanımlayan mitler, insan doğasını açıklamaya çalışırken insanlığın kendi dünyasını
nasıl gördüğünü ortaya çıkarır. İnsanoğlunun ortak kaderini, inançlarını, uygulamalarını anlamasına
doğanın güçlerini keşfetmesine yardım ederek insan olarak kim olduğumuz ve hayatın anlamının ne
olduğu gibi temel sorulara cevap arayan mitler, birkaç farklı işleve hizmet eder. Bunu
gerçekleştirirken dünya üzerinde her kültür mitolojide aynı temel temaları işlese de her millet kendi
kültürüne özgü isimler ve açıklamalar kullanır. Bu zihinsel üretimin kavranmasında edebiyat, geniş
imkânlar sağlar. Çocuk için mitler, hem hayal güçlerini besleyerek kendi köklerini anlamalarına
yardım eden hem de yaşadıkları sorunlara farklı çözüm önerileri getirerek gelişmelerini destekleyen
bir disiplindir. Dünyayı doğrusal olmayan terimlerle algılayan çocuğun bakış açısından ele
alındığında mitik unsurlarla örülü bir edebiyat, çocuğun kültürel değerlerini tanıyarak kendi
köklerini kavramasına katkıda bulunur. Bu yönüyle mitik ögeler açısından oldukça zengin içeriğe
sahip eserlerden biri de Ömer Ünal’ın Yeşim Taşı Efsanesi- Gizemli Kitap adlı eseridir. Türk
mitolojisine ait birçok ögenin, Türk kültürüyle ilgili karakterler ve olaylarla anlatıldığı eserde
kültürümüzdeki inanç ve ritüeller sembolik bir dille verilir. Çalışmada önce serinin ilk eseri olan
Yeşim Taşı Efsanesi -Karanlık Dünyaya Yolculuk ve ardından çalışmanın esas konusu olan Yeşim
Taşı Efsanesi –Gizemli Kitap tanıtılmış, ardından mitik ögelerin kurgu dünyasındaki işlevi ve anlamı
üzerinde durulmuştur. Mitik ögelerin esere yansıyan görünümü sınıflandırıldıktan sonra mitik
ögelerin anlamları ve sanat eserindeki fonksiyonları ortaya konmaya çalışılmıştır.
tanımlamaya, anlamaya ve yorumlamaya çalışan mitler, zamansız bir yaratılış öyküsüdür. Hayatın
temel konularını tanımlayan mitler, insan doğasını açıklamaya çalışırken insanlığın kendi dünyasını
nasıl gördüğünü ortaya çıkarır. İnsanoğlunun ortak kaderini, inançlarını, uygulamalarını anlamasına
doğanın güçlerini keşfetmesine yardım ederek insan olarak kim olduğumuz ve hayatın anlamının ne
olduğu gibi temel sorulara cevap arayan mitler, birkaç farklı işleve hizmet eder. Bunu
gerçekleştirirken dünya üzerinde her kültür mitolojide aynı temel temaları işlese de her millet kendi
kültürüne özgü isimler ve açıklamalar kullanır. Bu zihinsel üretimin kavranmasında edebiyat, geniş
imkânlar sağlar. Çocuk için mitler, hem hayal güçlerini besleyerek kendi köklerini anlamalarına
yardım eden hem de yaşadıkları sorunlara farklı çözüm önerileri getirerek gelişmelerini destekleyen
bir disiplindir. Dünyayı doğrusal olmayan terimlerle algılayan çocuğun bakış açısından ele
alındığında mitik unsurlarla örülü bir edebiyat, çocuğun kültürel değerlerini tanıyarak kendi
köklerini kavramasına katkıda bulunur. Bu yönüyle mitik ögeler açısından oldukça zengin içeriğe
sahip eserlerden biri de Ömer Ünal’ın Yeşim Taşı Efsanesi- Gizemli Kitap adlı eseridir. Türk
mitolojisine ait birçok ögenin, Türk kültürüyle ilgili karakterler ve olaylarla anlatıldığı eserde
kültürümüzdeki inanç ve ritüeller sembolik bir dille verilir. Çalışmada önce serinin ilk eseri olan
Yeşim Taşı Efsanesi -Karanlık Dünyaya Yolculuk ve ardından çalışmanın esas konusu olan Yeşim
Taşı Efsanesi –Gizemli Kitap tanıtılmış, ardından mitik ögelerin kurgu dünyasındaki işlevi ve anlamı
üzerinde durulmuştur. Mitik ögelerin esere yansıyan görünümü sınıflandırıldıktan sonra mitik
ögelerin anlamları ve sanat eserindeki fonksiyonları ortaya konmaya çalışılmıştır.