Gece az uyudum.
Dolunay mı desem, rüzgar esti, yağmur yağdı mı desem, her ne ise sebep tilki uykusunda geçti gece.
Bir ara camlara çarpan yağmurun sesini duydum, bir ara rüzgâr vuu vuu esti. Nihayet sabah olmuştur artık diye düşünürken hava aydınlanamadı. Sadece sabah değil gün boyu kopkoyu bulutlardan yağmur indi şehrin üstüne.
Az önce telefonumun adımsayarına baktım, senenin en az adımını attığım günlerden birini geçirmişim. Şubat'ta bir iki gün Ağustos'ta bir iki gün derken, bir gün önce kızımla "çıkar biraz yürürüz, pasta kahve keyfi yaparız" tasarımımızın tam tersine olarak bir de bugün.
Pasta kahve keyfi, doğum günüm şerefine olacaktı, soğuk ve yağmur birlikte olunca dışarı çıkıp vakit geçirmeyi yemedi gözümüz.
Gün boyunca arayan, mesaj atan eksik olmadı sağolsunlar. Uzun zamandır sesini duymadığım sevdiklerimden bu vesileyle haber almak günüme keyif kattı.
Akşamüstü kardeşim ve yeğenim geldiler. Kardeşim ünlü meyve soslu krem muhallebisinden yapmıştı.
Bu senenin dileklerini muhallebi çanaklarının arasına yerleştirilen bir tek mumu üfleyerek tuttum.
Yaşa göre mum dikmek çocuklukta kaldı,
Dilek mumu üflenmeyi bekliyor.