29 Ara 2013
19 Ara 2013
anımsama..
Göz değildi, kaş, burun
yüz hiç.
ah o
duyguydu, sevdiğin.
***
konardı rüyalarına
bir cümle
iki sözcük
dokunsa
buluttandı elleri
öpse
ambrosia
***
tel tel koparıp
içinden
savursan da !
kaç kırlangıç kanat çırpıyor
ait olduğu
boşlukta?
***
dost değildi, arkadaş
hiç.
ah o
duyguydu
sevdiğin..
Not: Ambrosia, Yunan mitolojisine göre kimi zaman Tanrıların yiyeceği, kimi zaman içeceği ve genel olarak "sonsuz hayat" veren balımsı bir madde olarak tasvir edilir.
11 Ara 2013
Ben Başkasının Yalnızlığı Olsaydım / Haydar ERGÜLEN
Ben başkasının yalnızlığı olsaydım
geceden başka sebep aramazdım şiire,
bir anı çıkarırdım sefere, adı: İkindi Treni
ve ilk istasyonda indirirdim bütün kelimeleri
İki bilet alırdım, biri gölgem için biri kendime
‘gece benim mesleğim’, ona kalbimle çalışırken
yalnızlığımı bir anıdan önleyecek kadar ince
bir mektup pulunu terk ederdi, ben utanırdım
Beklenmek güzelken kim gider hemen
bilmezdim yalnızlık kimin ve bu anı neden
daha trene binmeden, nereye, ne ikimizden
bir yolculuk çıkar ne de bir şiir ikindimizden
Ben başkasının yalnızlığı olsaydım
Bir anı olurdum kendinden başka kimseyi terk edemeyen
7 Kas 2013
söylenmeyenler..
baktın
yetmiyordu kimine
bir parça ekmekse, konu
ikinci parça da parlıyordu bakışları..
daha
daha
daha..
oraya gitmişti, onu görmüştü
diğeri
ne zaman gidilmeliydi?
bunu bugün almıştı da,
kırmızısını keşke alsaydı!
daha
çok
daha fazla
neden bakamadığını biliyordun artık
o insanlara
doymadıkça ruhları
miğdeni bulandırıyordu
açlıkları!
yetmiyordu kimine
bir parça ekmekse, konu
ikinci parça da parlıyordu bakışları..
daha
daha
daha..
oraya gitmişti, onu görmüştü
diğeri
ne zaman gidilmeliydi?
bunu bugün almıştı da,
kırmızısını keşke alsaydı!
daha
çok
daha fazla
neden bakamadığını biliyordun artık
o insanlara
doymadıkça ruhları
miğdeni bulandırıyordu
açlıkları!
25 Eki 2013
tekrar..
El bebek gül bebek
gül gibi öpe koklaya
pamuklara sarıp sarmalayıp
sevilince, seviyormuşsun
yada
el bebek gül bebek
gül gibi öpe koklaya
pamuklara sarıp sarmalayıp
sevince, seviliyormuşsun
nihayet!!
Gülten Akın
Günle kaplanmış bir akvaryumda
Öyle yüzdüm öyle yüzdüm
Kendi gözümden düştüm
Bunca yıl üstümden silkelediğim
Dünya karışıyor
Baktım aşkla da aramıza
Bu yoktan ilinti , şeylerin çekimi
Ne zaman girdi hayatıma
Ne işim var ne işim var
Alınır satınır olanla
Ey uğruları uzun yolumun
Saklı cevheri diriltmeye
Yeter mi attığım safra
Eski yalnızlığım geri döner mi
Yine ıssızlığım içinde bul
Bağrıma dadan evimi dolaş
Suyumu biriktir
Hüznümün tüccarı
Öyle yüzdüm öyle yüzdüm
Kendi gözümden düştüm
Bunca yıl üstümden silkelediğim
Dünya karışıyor
Baktım aşkla da aramıza
Bu yoktan ilinti , şeylerin çekimi
Ne zaman girdi hayatıma
Ne işim var ne işim var
Alınır satınır olanla
Ey uğruları uzun yolumun
Saklı cevheri diriltmeye
Yeter mi attığım safra
Eski yalnızlığım geri döner mi
Yine ıssızlığım içinde bul
Bağrıma dadan evimi dolaş
Suyumu biriktir
Hüznümün tüccarı
Uzak Bir Kıyıda Şiir Kitabı'ndan..
sızı..
Döndün.
güneşin dokunuşlarından kalan esmer tebessüm
yüzünde
ılıklığını taşıyor
dudakların, tuzlu suyun..
***
"uzak bir kıyıda" sesi
***
kalbine dokunmadan
esip geçiyor..
ha serin sonbahar
ha sesi!
***
11 May 2013
7 May 2013
19 Nis 2013
vs.vs.vs.
harfleri derledin topladın
iki kelam edecek, iki kelime
şiirini oluşturamadığında
duyduğun
okuduğun
şiirleri o'nun adına sevdin!
O ?
Sev-e-medi..
15 Nis 2013
söylenme..
kendi içimizde yarattığımız
aynalar önünde
rakseden yansımamız
muhteşem!
o denli önemsiyoruz ki,
beni!
insanlara yansıyan, kibiri
başkalarının sanıyoruz..
küçül ki, arın
gözlerini karartan bu ateşden..
5 Nis 2013
Ezginin Günlüğü - Unutmak Kolay
Çocukluğumun akşamları çıkagelin, acıktığımı unuttum
Aklımda ne vardı şimdi, ne isyan ne sinkaf ne halt unuttum
Mahallenin küçük yıldızı, köpeklerin çobanı
Uzaklarda kaval sesleri, sevdalıların dumanı
Soğumuş bir tas çorbadır hayat, doydum
Ben unuttum, sen de unut
Unutmak çok kolay
Ateşte yürümek kolay, ateş kül oluyor zamanla
Çok kolay unutmak
Aklımda ne vardı şimdi, ne isyan ne sinkaf ne halt unuttum
Mahallenin küçük yıldızı, köpeklerin çobanı
Uzaklarda kaval sesleri, sevdalıların dumanı
Soğumuş bir tas çorbadır hayat, doydum
Ben unuttum, sen de unut
Unutmak çok kolay
Ateşte yürümek kolay, ateş kül oluyor zamanla
Çok kolay unutmak
Her yol bizim eve çıkardı, koşaradım geç vakit, unuttum
Gecelerin bir hüznü vardı, artık gündüzün de var, unuttum
Uzun kara bir çocuktu aşk, götürdüler astılar
Kör bir terzinin makasıyla hayatı daralttılar
Açtım televizyonu baktım, bir çok maymun
Ben unuttum sen de unut
http://youtu.be/pCYs1SI7_tc
Gecelerin bir hüznü vardı, artık gündüzün de var, unuttum
Uzun kara bir çocuktu aşk, götürdüler astılar
Kör bir terzinin makasıyla hayatı daralttılar
Açtım televizyonu baktım, bir çok maymun
Ben unuttum sen de unut
http://youtu.be/pCYs1SI7_tc
21 Mar 2013
fısıltı..
Ellerin yada kalbin
değil
gözlerin en çok / ne çok özledi
görmeyi..
***
Kayıtsızlık
süsleyelim istersen bir kat daha
Umarsızlık
sıyrıldığında yüzünden, bedeninden..
Ağlar gibi damla damla
akıyor özüne özlem..
***
Şimdi,
uzak olan miş li bir zaman dilimi!
***
Akrebin peşinde dönerken yelkovan
kimsesizlikte çalan
melodiydi, adı.
***
-Anmak
sevgidir mi dedin?
saygıdır diyelim, saygı! -
11 Şub 2013
5 Oca 2013
kış..
Susmuyor kapının zili, ocağın üzerinde sürekli kaynıyor demlik demlik çay..
Gelen gideni aratmıyor da, gelmeyenlerin anılmadığı an yok..
Kış bürünüyor kedere ve sızı..
sızı, ısınmayan teninde.
Dileğindi kar.
bembeyaz, biraz neşe biraz pamuk biraz umut.
-Yağdıkça, içindeki boşluk kapansın istedin-
Yağdıkça, sildi izlerini
bir adım
bir adın
kalmadı ki..
Sızı, üşüyen ellerinde..
Gelen gideni aratmıyor da, gelmeyenlerin anılmadığı an yok..
Kış bürünüyor kedere ve sızı..
sızı, ısınmayan teninde.
Dileğindi kar.
bembeyaz, biraz neşe biraz pamuk biraz umut.
-Yağdıkça, içindeki boşluk kapansın istedin-
Yağdıkça, sildi izlerini
bir adım
bir adın
kalmadı ki..
Sızı, üşüyen ellerinde..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)