Günümüz kitle iletişiminin, teknolojinin de etkisiyle giderek daha fazla "ekranlar" aracılığıyla gerçekleştiği inkar edilemez bir gerçektir. Önce sinema, daha sonra da televizyon ve bilgisayar teknolojilerinin gelişimiyle birlikte,...
moreGünümüz kitle iletişiminin, teknolojinin de etkisiyle giderek daha fazla "ekranlar" aracılığıyla gerçekleştiği inkar edilemez bir gerçektir. Önce sinema, daha sonra da televizyon ve bilgisayar teknolojilerinin gelişimiyle birlikte, hareketli görüntüler günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş; insanlar bilgi edinme, eğlenme, vakit geçirme gibi günlük ihtiyaçlarının çoğunu ekranlar aracılığıyla karşılamaya başlamıştır. Doksanlı yıllardan itibaren tüm dünyayı tek bir ağ haline getiren internetin de yaygınlaşmasıyla artık insanlar ekran karşısında her zamankinden daha fazla vakit geçirir hale gelmiştir. Kitle iletişiminin ekran üzerinde bu kadar yoğun biçimde yayılmasıyla birlikte grafik tasarımında ekrana özgü sınırlamalar ve zorunlulukların yanısıra yeni olanaklar, değişimler ve hatta yeni kavramlar ortaya çıkmıştır. Bu değişimlerin başında ise hareket, ses ve zaman öğelerinin de artık grafik tasarımın temel öğeleri haline gelmesidir. Hareketli grafiklerin evrimini incelemek için öncelikle hareketli grafiklerin tanımının doğru yapılması gerekir. Hareketli grafikler zaman-temelli medya (time-based media) ile ilişkili olarak hazırlanan tasarımlardır. Bu nedenle hareketli grafikler içinde video, film, animasyon, fotoğraf, illustrasyon ve müziği barındırabilir. Bu bakımdan hareketli grafikleri sadece hareket eden grafikler olarak tanımlamak yanlış olacaktır. Yani kendi etrafında dönen bir tabelayı hareketli grafik olarak kabul etmek mümkün değildir. Çünkü hareketli grafiklerin bu çok disiplinli altyapısı, tasarım ve sanatın içiçe geçtiği çok boyutlu bir ortama zemin hazırlamaktadır. Hareketli grafiklerin tarihçesine bakıldığında doksanlı yıllardan sonra büyük bir değişim yaşadığı görülmektedir. Bunun ilerleyen bilgisayar teknolojileriyle ilişkisi çok açıktır. Son 50 yıl içinde yaygınlaşan bir tasarım alanı olarak kabul edilse de, hareketli grafiklerin varlığı aslında sinemanın doğuşuyla birlikte başlamıştır. Sessiz sinema dönemine ait bir çok filmde kullanılan tipografik vurgular ve bunların görüntüler arasındaki geçişleri hareketli grafiklerin ilk örnekleri arasında gösterilmektedir. Görüntü 1 D.W. Griffith'in yönettiği Intolerance(1916) filminin açılış başlığı. Hareketli grafiklerin tarihine bakıldığında göze çarpan en önemli isimler hiç kulkusuz Amerikalı efsanevi tasarımcılar Saul Bass ve Pablo Ferro olmaktadır. The Man with Golden Arm (1955), Vertigo (1958) Anatomy of a Murder ( 1959) North by Northwest (1959) ve Psycho (1960) gibi bir çok ünlü filmin açılış jeneriklerini tasarlayan Bass, hareketli tipografiyi filmin esas görüntüleri ile ilişkili hale getirmesiyle bu alanda öncü olarak sayılmaktadır.