Dil, evrende yer alan her türlü soyut ve somut kavramı karşılayan bir araçtır. Evrendeki her türlü varlığın kendisi ile bu varlıkların birbirleriyle olan ilişkilerini anlatan kelimeler bu araç ile kullanım sahasına çıkar. Bununla birlikte...
moreDil, evrende yer alan her türlü soyut ve somut kavramı karşılayan bir araçtır. Evrendeki her türlü varlığın kendisi ile bu varlıkların birbirleriyle olan ilişkilerini anlatan kelimeler bu araç ile kullanım sahasına çıkar. Bununla birlikte insanın duygu ve düşünceleri de dil ile ifade edilmesi gereken kavramlar arasında yer alır. Dolayısıyla ifade edilmesi gereken bu kadar çok kavram, olgu ve nesne olduğu için diller, kendi iç yapılarında bulunan birtakım mekanizmaları işletmeye başlar. Bu mekanizmalardan biri tekrarlı yapılar, diğeri ise parçalarüstü ses birimleridir.
Tekrarlı yapılar, dilde sesten cümleye kadar her türlü boyutta yer alarak cümlenin anlamında birtakım etkiler bırakır. Bu etki, kimi zaman derin anlamı ortaya çıkarma kimi zaman anlamı belirginleştirme kimi zaman ise anlama sınır çizme ya da ahenk katma şeklinde ortaya çıkar. Söz dizimsel yapılar içerisinde yer alan yüklemler de tekrarlı yapı hâlinde kullanılabilir. Yüklemler, cümlelerin esas unsurlarından olduklarından tekrarlı olarak kullanıldıklarında cümlenin bir bölümünü değil tamamını etkilemektedir. Bu da konuşurun duygu ve düşüncesini cümlenin tamamına hâkim kılmak için bir olanak sağlamaktadır. Elbette yalnızca tekrarlı yüklemler konuşurun duygu ve düşüncesini aktarma aracı değildir. Parçalarüstü ses birimler de ton, vurgu, ezgi, hız gibi unsurlarla tekrarlı yapılara destek olmakta ve konuşurun pişman olma, şaşırma, güven verme, onaylama, tavsiye etme vb. duygu durumlarını aktarmasına olanak tanımaktadır.
Bu çalışmada yüklem konumunda olabilmesi muhtemel isim ve fiil cinsinden aynı ekleri almış kelimelerin tekrarlı yapıda kullanıldıklarında ortaya çıkardıkları anlamlar incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda da tekrarlı yüklemlerin parçalarüstü ses birimlerle birlikte kip işaretleyicisi olarak kullanıldığı tespit edilmiş ve bunlar üzerine birtakım yorumlar yapılmıştır.