International Journal of Language Academy
ISSN:2342-0251
DOI Number:http://dx.doi.org/10.18033/ijla.3839
Volume 5/8 December 2017
p. 426 / 435
LANGUAGE TRANSFERS IN BELARUSIAN
STUDENTS IN TEACHING TURKISH AS A
FOREIGN LANGUAGE
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Belaruslu Öğrencilerde
Görülen Dil Aktarımları1
Ayşe DAĞ PESTİL2 & Fatih KANA3
Abstract
This study is conducted to find out the language transfers monitored in the process of teaching Turkish as
a foreign language. In the study, language transfers of Belarusian university students who speak
Belarusian and Russian as the two official languages while they were studying Turkish as a primary foreign
language, were studied throughout analyzing the texts systematically written by the students during the
learning process. The main focus of the research is mother tongue interference and language transfer. As it
is known, the mother tonque interference can occur positively or negatively in language learning process
based on the similarities and differences between the target and native languages. Learners native language
comes into power and influences the production in the target language when the learners language skills
are not developed yet enough. This is the reason why the negative transfer or mother tongue interference
occurs in learners target language learning process. This study as an example of comperative linguistic
studies involves language interference analysis between the Turkish that resembles the agglutinating
languages and supposed to be a member of Altai group and Russian that resembles the fusional languages
which supposed to be a member of Eastern-Slavic group.
Key Words: Mother tonque interference, language transfer, teaching Turkish, learning Turkish as a foreign
language, language learning.
Özet
Bu çalışmanın amacı yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde karşılaşılan dil aktarımlarını ortaya
koymaktır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır.
Araştırmanın örneklemini Belarusça ve Rusçayı iki resmi dil olarak konuşan Belaruslu üniversite
öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilerin Türkçeyi birinci yabancı dil olarak öğrenirken
sergiledikleri dil aktarımları, öğrenim sürecinde sistematik olarak yazdıkları metinler üzerinden
incelenmiştir. Öğrenilen dil ile ana dili arasındaki benzerlik ve farklılıklara dayalı olarak dil
öğreniminde ana dil etkisi pozitif veya negatif olarak şekillenebilir. Öğrenici hedef dili kullanmak
durumunda olduğunda ve öğrenilen dil bilgisi ve yeteneği henüz tam olarak oluşmadığında; anadil,
öğrenilen dil adına hedef dilde üretim yapar. Bu ana dil müdahalesinin ya da dil öğreniminde
negatif aktarım denilen durumun bir sebebidir. Eklemeli diller ailesinden Altay grubuna ait olduğu
varsayılan Türkçe ile çekimli diller ailesinden Doğu-Slav grubuna ait bir dil olduğu varsayılan
1
Bu makale, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ev sahipliğinde ULEAD tarafından düzenlenen
VII. Uluslararası Eğitimde Araştırmalar Kongresi’nde sunulan sözlü bildirinin genişletilmiş halidir.
2 Okt., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu.
[email protected]
3
Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler
Eğitimi Bölümü.
[email protected].
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
Article History:
Received
9/12/2017
Received in
revised form
9/12/2017
Accepted
19/12/2017
Available online
21/12/2017
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Belaruslu Öğrencilerde
Görülen Dil Aktarımları 427
Rusça arasındaki diller arası girişim incelemesini içeren bu çalışma karşılaştırmalı dil bilim
çalışmalara bir örnektir.
Anahtar Kelimeler: Ana dil müdahalesi, dil aktarımı, Türkçe öğretimi, yabancı dil Türkçe öğrenimi,
dil öğrenimi
Giriş
Dilbilimin tarihsel açıdan varoluş süreci ve buna bağlı olarak dilbilim araştırmaları, dil
üzerinde yoğun tartışmaların yapıldığı Antik Döneme kadar gider. MÖ. 5. yüzyıldan
başlayarak bir dilbilgisi anlayışına dönüşen dil tartışmaları başlangıçta felsefî alan
içerisinde ilerler. Sonraki dönemlerde daha çok tarihsel metinler üzerinde yoğunlaşan
çalışmalar, zamanla dillerin yapısını, gelişimini, çeşitli açılardan aralarındaki ilişkiyi, dil
sisteminin parçalarını vb. inceleyen bir dilbilim disiplinine dönüşür. Dilbilim kendi içinde
gelişimini sürdürerek sesbilimi, sözcük bilimi, biçim bilgisi, anlam bilimi gibi çeşitli temel
alt dallara ayrılır. Dilbilim çalışmaları her dilin kendi içinde diğer bir dilden ses yapısı,
söz dizimi, söz varlığı gibi açılardan farklılıklar içerdiğini ve aynı zamanda da yapısal
olarak temel yapıda benzer özellikler sergilediğini ortaya koyar.
2. Karşılaştırmalı Dilbilim ve Dil Aktarımı
Dilbilim çalışmalarında diller arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri ortaya koymaya
yönelik yapılan çalışmalar karşılaştırmalı dilbilimin konusunu oluşturur. İlk olarak J. G.
Herder, J. Grimm, W. Von Humboldt tarafından kuramsal temelleri oluşturulan
karşılaştırmalı dilbilim, Bopp ve Schleicher’in Hint-Avrupa dilleri üzerine yaptığı
çalışmalarla daha da gelişmiştir. (Oflaz ve Bolat, 2012).
Öğrenilen dil ile ana dili arasındaki benzerlik ve farklılıklara dayalı olarak dil öğreniminde
ana dil aktarımı pozitif veya negatif olarak şekillenebilir. Hipotezler birbirleriyle
kıyaslandığında aktarım hipotezi genel anlamda dil edinimini alışkanlıklar oluşumu,
yapılan hataları ise giderilmesi gereken negatif oluşumlar olarak görürken, Özdeşlik ve
dillerarasılık hipotezlerinde aktarımla oluşan hatalı kullanımlar dil edinim sürecinin
gerekli ve doğal aşamaları olarak görülür. (Oflaz ve Bolat, 2012) Aktarım bir dilin diğer dil
üzerindeki etkisinin bir sonucudur. Bu olgu konuşma dilinde ya da yazı dilinde meydana
gelebilir. Aktarım dilde değişiklik veya diller arası bir geçiş değil, bir dilde başka bir dilin
etkisi altında görülen değişikliktir. Öğrenici hedef dilde üretime giriştiğinde yetersiz
kaldığı noktada anadilini yardıma çağırır. Bu yardım dilin herhangi bir alanında
gerçekleşebilir. Linguistik alanda aktarım türleri fonetik, söz dizimsel, semantik ve morfosentaktik şekilde görülebilir. Örneğin fonetik üzerinde etkisini gösteren dil müdahalesi
‘aksan’ oluşmasına neden olur. Berthold, Mangubhai ve Batorowicz (1997) fonolojik
müdahaleyi birinci dilden gelen stres, ritim, tonlama ve konuşma sesleri gibi öğeleri
içeren yabancı aksanının ikinci dili etkilemesi olarak tanımlar. Gramatik müdahaleyi
birinci dilin ikinci dili, söz dizimi, zamir ve sıfat kullanımı, zaman ve durum açısından
etkilemesi olarak tanımlarken, kelime dağarcığı düzeyindeki dil müdahalesinin bir dilden
alınan kelimelerin diğer dile aktarılırken daha kendine özgü seslere dönüştürülmesini ve
bir dilde yazımın, diğerini değiştirerek yazımını içeren ortografik (imla) müdahale olarak
açıklar. Odlin (1989) aktarımı hedef dil ile önceden iyi şekilde bilinen diğer dil arasında
benzerlikler ve farklılıkların neden olduğu etki olarak tanımlar. Aktarım aynı zamanda,
ana dil müdahalesi, linguistik aktarım ya da diller-arası etkileşim olarak da bilinir. Lott
(1983) dil müdahalesini, köklerinin anadile uzandığı, yabancı dil veya ikinci dil öğrenme
sürecinde yapılan hatalar olarak belirtir. Öğrencilerin hatalarını analiz eden Lott,
öğretmenlerin ana dil müdahalesinin mi, öğretme tekniklerinin mi yoksa hedef dildeki
problemlerin mi öğrenci hatalarına sebep olduğunu belirleyebileceğini söyler. Ellis’e
(1994) göre iki dil yapısı arasındaki belirgin yapı farklılıkları hedef dilde yüksek oranda
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
428 Ayşe DAĞ PESTİL & Fatih KANA
hata yapma sıklığına neden olur. Aynı şekilde dillerin benzeşme oranı ne kadar yüksekse
diller arası aktarım hataları da aynı oranda düşük olacaktır.
2.1 Dil Girişimi ve Olumlu-Olumsuz Aktarım
İlk olarak fizik alanında iki farklı elektromanyetik dalga türünün aynı noktaya aynı anda
gelmesiyle birbirini yok edebilmesi veya kuvvetlendirebilmesi olayı için kullanılan, Latince
kökenli ‘inter-ference’ kelimesi, TDK resmi ağ sitesinde ‘girişim’ terimi ile karşılık
bulmaktadır4. Bir fizik terimi olan ‘Interference’ Türkçede yerine göre girişim, karışma
veya engel, engelleme anlamlarına da karşılık gelmektedir. Türk Dil Kurumu resmi ağ
sitesinde ‘karışma, araya girme’ olarak açıklanan ‘müdahale’ kelimesi linguistik alanda
anlamca batı dillerinde dilbilim alanında kullanılan ‘interference’ kelimesinin taşıdığı
kavrama denk düşmektedir. Dolayısıyla linguistik alanda dil girişimi ya da dil karışması’
olarak da tanımlanan duruma daha çok ‘dil müdahalesi’ demek yerinde olacaktır.
Dilbilimde olduğu gibi girişim terimi zamanla istatistik, tıp, iletişim pisikoloji, kültürbilim,
yabancı dil öğretim metodları gibi diğer alanlara da kaymış, ve örneğin psikolojide bireyin
bir davranışa olan yatkınlığı veya eğiliminin bir başka davranışa aktarımı ile ortaya çıkan
engel anlamında kullanılmıştır. Dilbilimciler ‘müdahale’ kelimesini bireyin konuşma
esnasında bir diğer dilin etkisi altında kalmasıyla normlardan uzaklaşması şeklinde
olumsuz bir etki olarak kabul etmişlerdir (Gural ve Sorokina 2011; akt. Öksüz 2014).
Konuşurken ya da yazarken linguistik bilginin bir dilden diğer bir dile uygulanmasıyla dil
müdahalesi ortaya çıkar. Newmark’a (1966) göre dil müdahalesinin ortaya çıkmasının
sebebi yeni davranışı oluşturmadan önce hedef dilde harekete geçmektir. Bu durum
anadil ya da birinci dil müdahalesinin ortaya çıkmasına neden olur (Krashen, 1981).
Böylece dil öğretiminde tüme varım metodu sürece kendiliğinden dahil olur. Dil
öğreniminde birinci dilin etkisi üzerine yapılan çalışmalarda, Krashen (1981) dil
müdahalesini üç başlık altında toplar: ilk olarak birinci dilin müdahalesinin en yoğun
şekilde karışık söz dizimlerinde ve sözcük gruplarının kelime-kelime tercümesinde, ikinci
olarak en düşük seviyede biçim bilgisinde ve üçüncü olarak da, kavramanın zayıf olduğu
noktalarda en etkin şekilde görüldüğünü ileri sürer. Yapılan çalışmalarda dilbilimciler, dil
müdahalesine neden olan durumları iki dil arasındaki yapısal farklılıklar, en iyi şekilde
bilinen ana dili kullanma eğilimi, edinilmesi beklenen beceriyi uygulamaya aktaramama,
gramer yapısı ve söz dağarcığına yeterince hâkim olamama vb. şekilde açıklamaktadırlar.
Dil aktarımı, öğrencilerinin dilinin şekillenmesinde büyük öneme sahiptir. Anadilin hedef
dil üzerindeki etkisi, bireylerin hedef dile göre üreticilik yetenekleri, ana dil yapıları
bireylerin dil aktarımlarını etkilemektedir. Dil aktarımını bireylerin kendi dilini nasıl
düzenlediği, anadil ve hedef dil arasındaki mesafe, hedef dile ilişkin bireylerin bilgisi
etkilemektedir (Gass ve Selinker, 2008, s. 150). Çapan (1987), anadili edinimi sürecinde
bireyler tarafından edinilen bilgilerin ikinci dil ediniminde kullanıldığını ya da tam tersi
bir durumun sözkonusu olabileceğini ifade etmektedir.
Diller arasındaki benzerliklerin hedef dil öğrenimini kolaylaştırması durumunda olumlu
aktarım (facilitation), farklılıkların hedef dil öğrenimini zorlaştırması durumunda ise
olumsuz aktarım (interference) meydana gelir (Balcı 1987, 71; akt. Oflaz ve Bolat, 2012).
Olumlu aktarım anadil ile hedef dil yapılarını benzer olduğu durumlarda öğrenmenin
kolaylaşacağını ifade eder (Johnson ve Johnson, 1998: 364). Olumsuz aktarımda ise
bireyde varolan dilbilgisel yapının sonradan öğrenilenler için olumsuz bir süzgeç
olduğunu belirtilmektedir (İmer, 1990).
4
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5773f28e429303.931
52562
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Belaruslu Öğrencilerde
Görülen Dil Aktarımları 429
Yapı bakımından gruplanan diller arasında Türkçe eklemeli diller, Ural-Altay dil ailesinin
Altay kolunda yer alırken; Rusça, çekimli diller - Hint-Avrupa dil ailesi Slav dilleri
kolunun Doğu-Slav grubunda yer almaktadır. Latin alfabesini kullanan Türkçe ve Kiril
alfabesini kullanan Rusça dilleri benzerlikler ve farklılıklar açısından karşılaştırıldığında;
dilbilgisi konuları, cümle yapısı, alfabe sistemi, kelime dağarcığı, sıfatlar, fiiller, söz
dizimi, dil yapısı (eklemeli dil- çekimli dil) gibi konuları göz önünde bulundurulması
gerekir. Karşılaştırmalı dilbilim konusunu içeren bu çalışmada, yabancı dil Türkçe
öğretiminde karşılaşılan dil problemlerinin incelenmesini ve öğrencilerin Türkçeyi birinci
yabancı dil olarak öğrenirken sergiledikleri dil yanlışlarını, öğrenim sürecinde sistematik
olarak yazdıkları metinler üzerinden inceleyerek metinlerde görülen dil aktarımını ortaya
çıkarmaya yöneliktir.
Yöntem
Araştırmanın Modeli
Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Durum
çalışması, güncel bir olguyu kendi gerçek yaşamı içerisinde sınırların kesin belli olmadığı,
birden fazla kanıt ve veri kaynağı olduğu durumlarda kullanılan bir araştırma yöntemi
olarak belirtilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2016, s. 73). Bu araştırmada Belarusça ve
Rusçayı iki resmi dil olarak konuşan Belaruslu üniversite öğrencilerinin Türkçeyi birinci
yabancı dil olarak öğrenirken sergiledikleri dil aktarımları, öğrenim sürecinde sistematik
olarak yazdıkları metinler üzerinden incelenmiş ve kompozisyonlarda görülen ana dil
müdahalesi ve dil aktarımlarının şekillenmesi üzerine bir durum ortaya konulmuştur.
Araştırmanın Örneklemi
Araştırmada benzeşik örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Benzeşik örnekleme, benzeşik
bir örneklem grubuyla örneklem oluşturmayı amaçlar (Yıldırım ve Şimşek, 2016, s. 120).
Araştırmanın evrenini ve örneklemini Belarus Minsk Devlet Dilbilim Üniversitesi,
Tercümanlık Fakültesi, Doğu Dilleri Anabilim dalı, Türkçe Tercümanlık Bölümü 3. Sınıfta
öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada söz konusu olan 25 öğrencinin
planlı öğretim programında haftada 4 saat meşgul oldukları Türkçe Pratiği dersinde, bir
yarıyıl süresince belirlenmiş konularda sistematik olarak yazmış oldukları metinler
üzerinden dil aktarımları incelenmiştir. Öğrenciler ikinci mecburi yabancı dil olarak
İngilizce öğrenmekte ve seçmeli olarak da istedikleri bir üçüncü ve hatta kimileri
dördüncü yabancı dil öğrenimine de katılabilmektedirler.
Araştırmanın Veri Analizi
Araştırmada nitel veri analiz yöntemlerinden betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır
(Yıldırım ve Şimşek, 2016, s. 239). Betimsel analize göre veriler, daha önce belirlenen
temalara göre özetlenir ve yorumlanır. Araştırmada öğrencilerin öğrencilerin dil aktarım
düzeyleri yazdıkları metinler yoluyla incelenmiş, analiz edilmiştir.
Araştırmanın Veri Toplama Süreci
Üçüncü sınıf Türkçe Tercümanlık bölümü öğrencilerinin dil seviyeleri ileri Türkçe (C1-C2)
seviyesinde olup, öğrenciler önceden belirlenmiş Türkçe hikayeler ve yazarları ile ilgili
okumalar yaptıktan sonra hikayenin teması üzerine kendi görüş ve fikirlerini Türkçe
olarak oluşturdukları yazılı anlatım çalışmalarıyla sunmuşlardır. Yaklaşık 120 çalışma
öğrenciler tarafından derse gelmeden önce hazırlanıp ders içerisinde öğrenci tarafından
sesletilerek sunulmuştur. Yazılı metinlerde görülen dil aktarımları konularına göre
ayrıştırılan örneklerle burada incelenmiştir.
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
430 Ayşe DAĞ PESTİL & Fatih KANA
BULGULAR ve YORUM
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğreniminde Belaruslu öğrencilerde görülen dil
aktarımları analizleri
Rusça ve Türkçe dilleri arasında dilbilgisi alanında ortak olan konulardan birisi isim hal
durumlarıdır. Rusçada padeji olarak adlandırılan ismin halleri, Türkçede olduğu gibi altı
halde bulunur. Sayı ve konu olarak benzeşmesine rağmen içerik olarak Türkçede ve
Rusçadaki durum ekleri birbirini tam olarak karşılamadığı görülmektedir. Kullanım alanı
bakımından Rusça dilbilgisindeki ilgi halinin ana konusu Türkçe dilbilgisindeki isim
tamlamasına denk gelmekte olup; isim tamlamaları, bir varlığın başka bir varlığa ait,
onunla ilgili, ona mensup veya onun bir parçası olduğunu belirten kelime grupları olarak
tanımlanmaktadır. Birinci ve ikinci öğe arasındaki anlam ilişkisine iyelik ilgisi
denilmektedir. Bu analizde diğer aktarımların arasında en yaygın şekilde görülen hata
iyelik halinin kullanılmaması ya da yanlış kullanılması olarak görülmektedir.
Dil Aktarımı Örnekleri:
Öğrencinin Yazdığı
hissederler
: Bazen ailesine sahip olmamalarına rağmen kendileri çok iyi
Doğru Yazılışı
hissederler.
: Bazen
– чувствуют себя
кого? что?
bir
aile
sahibi
olmasalarda,
kendilerini
çok
iyi
: hissetmek kendini
: Neyi ? Kimi?
Rusçada aynı durum söz konusu olmasına rağmen ana dilde söyleniş tarzı hedef dilde
yani Türkçede ifade ediş tarzına müdahale etmiş ve olumsuz dil aktarımı meydana
gelmiştir.
Öğrencinin Yazdığı
istemiyorum.
:
Doğru Yazılışı
istemiyorum.
:
…..dolayısıyla
….dolayısıyla
onların
onların
davranışları
davranışlarını
değerlendirmek
değerlendirmek
(по этому их поступки оценить не хочу)
Rusçada поступки kelimesinin yalın ve i hali aynıdır.
- Их поступки хорошие
: Onların davranışları iyi.
Их поступки оценить не хочу : Onların davranışlarını değerlendirmek istemiyorum.
Rusça karşılığında görüldüğü gibi kelimenin yalın ve -i hali aynı olmasından kaynaklı bir
kullanım ve aktarım söz konusudur. Oysaki Türkçede bu kelimenin bu iki durumda
kullanımında fark vardır. Kelime sıfat olduğu halde iyelik eki kullanılmaktadır. Ayrıca
eylemin yönlendirmesini yani bulunduğu halin ekini kullanmama söz konusudur.
Öğrencinin Yazdığı
: Çağdaş dünyasında rolleri değişse bile…
Doğru Yazılışı
: Çağdaş dünyada rolleri değişse bile…
Rusça Kullanımı
: в современном мире : Çağdaş dünyada
Öğrencilerin isim ve sıfat tamlamasını karıştırdıkları görülmektedir.
tamlanana iyelik eki getirerek olumsuz bir aktarım yapmışlardır.
Öğrencinin Yazdığı
: … iki insan hayatının bir parçasını anlatır.
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
Öğrenciler,
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Belaruslu Öğrencilerde
Görülen Dil Aktarımları 431
Doğru Yazılışı
: …iki insanın hayatının bir parçasını anlatır.
Öğrencinin Yazdığı
: …sözleriyle üvey annesi iyileştirdi
Doğru Yazılışı
: …sözleriyle üvey annesini iyileştirdi.
Öğrencinin Yazdığı
: Bu kız annesini kaybetmiş, kadında çocuğu kaybetmiş.
Doğru Yazılışı
: Bu kız annesini kaybetmiş, kadında çocuğunu kaybetmiş.
Öğrencinin Yazdığı
: O yüzden annelerimizin hatırası hep kalbimizde tutacağız.
Doğru Yazılışı
: O yüzden annelerimizin hatırasını hep kalbimizde tutacağız.
Öğrencinin Yazdığı
: Onların gerçek hisleri uyandırıyorlar.
Doğru Yazılışı
: Onların gerçek hislerini uyandırıyorlar.
Öğrencinin Yazdığı
: İnsan sıkıldığında zamanın çabuk geçmesi istiyor.
Doğru Yazılışı
: İnsan sıkıldığında zamanın çabuk geçmesini istiyor.
Yukarıdaki örnekler incelendiğinde
karıştırdıkları görülmektedir.
öğrencilerin
tamlayan
ve
tamlanan
Öğrencinin Yazdığı
: kendinin istediklerini..... –свои собственные желания
Doğru Yazılışı
: kendi istediklerini
ekini
Ruslar, kendi’ kelimesine iyelik eklerini eklerler (Örneğin: kendimin arabam gibi…).
Örnek incelendiğinde üzere aynı kullanımı Türkçede yapmaya çalıştıkları ve tamlayana ek
getirmedikleri görülmektedir.
Öğrencinin Yazdığı
: Bu işte hikayenin en üzücü ve öldürücü bir soru.
Doğru Yazılışı
: işte bu hikayenin en üzücü ve can alıcı sorusu.
Öğrencilerin, isim tamlamasının iyelik eki alması gereken ikinci kelimesinin ekini
çoğunlukla yazmadıkları, yazmayı unuttukları veya kaybettikleri görülmektedir.
Öğrencinin Yazdığı
: Bu eserden en önemli öğrendiğim şey şu ki…
Doğru Yazılışı
: Bu eserden öğrendiğim en önemli şey şu ki…
Öğrencilerin, Rusçadaki kelime sıralaması farklılığından kaynaklanan hatalı kullanım
yaptıkları görülmektedir.
Öğrencinin Yazdığı
: Çağdaş dünyasında rolleri değişsin bile
Doğru Yazılışı
: Çağdaş dünyada rolleri değişse bile
Rusça Kullanımı
:Пусть даже они поменяются ролями : Rolleri değişSE bile.
Öğrencilerin, bu ibaredeki ‘Пусть даже «если» kelimesini kullanmadıkları için onu
Türkçeye çeviremedikleri görülmektedir. (Emir kipi değil, şart kipi olurdu.) Bu durumda
iki dilin benzerliğinden söz edilebilir.
Öğrencinin Yazdığı
gerekli.
: Kadının .. bazen kurnaz, bazen güçlü, bazen savunmasız bile
Doğru Yazılışı
: Kadının … bazen kurnaz, bazen güçlü, bazen de savunmasız
olması bile gerekebilir.
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
432 Ayşe DAĞ PESTİL & Fatih KANA
Rusça Kullanımı
fiili eksiktir.
: Надо быть беззащитной. Rusçada olmasına rağmen «быть»
Rusçada gerekmek fiili bulunmadığı için (быть нужным – yani gerekli kelimesinin yerine
artı olmak fiili kullanılmaktadır) öğrencilerin zaman eklerini doğru olarak
kullanamadıkları görülmektedir. ‘Gerekli’–‘gerek’-‘gerekir’ gibi kelimelerin çoğu, Rusçaya
надо/нужно kelimesi olarak çevrilmektedir.
Öğrencilerin bu kelimelerin özellikle
olumsuz şekillerinin kullanıldığı görülmektedir.
Öğrencinin Yazdığı
farklıyız.
: Fakat bütün bunlar oluyor çünkü psikoloji açısından biz çok
Doğru Yazılışı
: Fakat bütün bunlar oluyor çünkü her birimiz çok farklıyız.
Rusça Kullanımı
: .... Все это происходит, потому что ….
Rusçadan yapılan çevirinin kelime kelime alıntı yapılarak yapıldığı görülmektedir.
Öğrencinin aslında ‘Bütün bunlar faklı olduğumuzdan kaynaklanmaktadır.’ demek
istediği anlaşılmaktadır.
Örnek: Ama Saide herşeye rağmen, eşinin aldatmasına rağmen bile kendisini çok akıllıca
davranıyor. (No Sahide, ne smotra na izmenu muja, postupaet ochen mudro).
Yukarıda örnekten anlaşılacağı üzere öğrencilerin yazılı anlatımlarında anlatım
bozukluğu ve yayzım yanlışı yaptığı, -i halini yanlış olarak kullandığı görülmektedir
(Ведет себя (кого?)
Öğrencinin Yazdığı
: Çıktığı sorunu sakin bir şekilde halletmeye çalışıyor.
Doğru Yazılışı
: Karşılaştığı sorunu sakin bir şekilde halletmeye çalışıyor.
Rusça Kullanımı
: .... Все это происходит, потому что ….
Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi Rusçadaki kullanım, Türkçeye aktarılmıştır (Решать
вопрос, который возникает. Возникать: ortaya çıkmak)
Öğrencinin Yazdığı
: Zamanla prinsiplerini değiştiren, …
Doğru Yazılışı
: Zamanla prensiplerini değiştiren ..
Yukarıdaki örnek incelendiğinde Принцип (Printsip) kelimesinin Rusça yazılışından ve
söylenişinden kaynaklanan bir aktarımın olduğu görülecektir.
Kelime dağarcığı
düzeyindeki dil müdahalesinin bir dilden alınan kelimelerin diğer dile aktarılırken daha
kendine özgü seslere dönüştürülmesini ve bir dilde yazımın, diğerini değiştirerek yazımını
içeren ortografik (imla) müdahaledir. Bu örnekte kelime dağarcığı düzeyinde ortografik bir
müdahale söz konusudur.
Öğrencinin Yazdığı
: İnsanların yaptıkları seçenekler çok yanlış olabilir.
Doğru Yazılışı
: İnsanların yaptıkları tercihler çok yanlış olabilir.
Rusça Kullanımı
: выбор, который они делают (yaptıkları seçenek)
Rusçada tercih kelimesi yapmak fiili ile kullanılmamakta; seçenek, yapmak fiili ile
kullanılmaktadır. Bu nedenle anadilden aktarımın bu şekilde gerçekleşmiş olduğu
görülmektedir.
Tartışma ve Sonuç
Yabancı dil öğrenimi, hem öğrenen hem de öğreten açısından kolay bir süreç değildir
(Boylu, 2014). Türkçenin bilim dili olması konusunda yabancılara Türkçe öğretiminin
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Belaruslu Öğrencilerde
Görülen Dil Aktarımları 433
önemi dilin yaygınlaşması adına önemlidir (Bağcı Ayrancı ve Temizyürek, 2017). Yabancı
dil olarak Türkçe öğretiminde yapılan çalışmalar incelendiğinde genel olarak kültür
aktarımıyla ilgili çalışmalar yapıldığı görülmektedir (Bağcı Ayrancı, Mete ve Keskin, 2017;
Boylu, 2014; Kalenderoğlu, 2015; Köşker, 2015; Ökten ve Kavanoz, 2014; Tüm ve
Sarkmaz, 2012; Ülker, 2007). Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen bireylerin, kendi
dillerinde olmayan ve daha önce karşılaşmadıkları sesleri çıkarmakta zorlandıkları ve bu
yüzden kendi dillerinden aktarım yaptıkları görülmektedir (Tüm, Sökmen, Akgül ve
Sevimli, 2012). Tüm (2014) öğrencilerin sesletim üzerinde problem yaşadıklarını
belirtirken, Okatan (2012) ise öğrencilerin harflerin yanlış kullanımı ile ilgili sorun
yaşadıklarını tespit etmiştir. Nurlu ve Özkan (2016) araştırmasında yabancı dil olarak
Türkçe öğrenen öğrencilerin yanlış ses kullanımı ve ses yutumu hatalarını yaptıklarını
belirtmektedirler. Büyükikiz ve Hasırcı (2013) araştırmasında yabancı dil olarak Türkçe
öğrencilerin yazılı anlatımlarında yazım ve noktalama, dil bilgisi, sözcük seçimi ve söz
dizimsel yanlış yaptıklarını tespit etmiştir.
Eklemeli diller ailesinden Altay grubuna ait olduğu varsayılan Türkçe ile çekimli diller
ailesinden Doğu-Slav grubuna ait bir dil olduğu varsayılan Rusça arasındaki diller arası
girişim bu çalışmada örnekler üzerinden incelenmiştir. Belarusça ve Rusçayı iki resmi dil
olarak konuşan Belaruslu üniversite öğrencilerinin Türkçeyi birinci yabancı dil olarak
öğrenirken sergiledikleri dil aktarımları, yazdıkları metinler üzerinden incelenmiştir.
Rusça ve Türkçe dilleri arasında dilbilgisi alanında ortak olan konulardan birisi isim hal
durumlarıdır. Sayı ve konu olarak benzeşmesine rağmen içerik olarak Türkçede ve
Rusçadaki durum ekleri birbirini tam olarak karşılamadığı görülmektedir. Öğrencilerin
yazdıkları metinler analiz edildiğinde diğer en yaygın şekilde görülen hataların iyelik
halinin kullanılmaması ya da yanlış kullanılması olduğu görülmektedir. Öğrencilerin
metinlerinde bir olumsuz aktarım durumunun olduğu söylenebilir. Öğrencilerin hal ekini
kullanmada sıkıntı yaşadıkları görülmektedir. Öğrencilerin Türkçedeki isim ve sıfat
tamlamaları arasındaki farkı tam olarak kavrayamadıkları görülmektedir. Ruslar dili
kullanırken kendi kelimesine iyelik eki eklemektedirler. Benzer kullanımın Türkçe
yazılarda olduğu görülmektedir. Bu kullanım, hedef dil olan Türkçeyi yanlış
kullanmalarına neden olduğu söylenebilir. Öğrencilerin belirtili isim tamlaması yaparken
tamlanana gelmesi gereken iyelik eklerini kelimeye eklemedikleri görülmektedir. Ayrıca
öğrencilerin kelime sıralamasından kaynaklı, hatalı kullanım yaptıkları görülmektedir.
Öğrencilerin yazılarında Rusça’dan kelime kelime alıntı yaptıkları görülmektedir.
Öğrencilerin dil aktarımını gerçekleştirirken imla yanlışları da yaptıkları görülmektedir.
Öğrenilen dil ile ana dili arasındaki benzerlik ve farklılıklara dayalı olarak dil öğreniminde
ana dil etkisi pozitif veya negatif olarak şekillenebilir. Öğrenici hedef dili kullanmak
durumunda olduğunda ve öğrenilen dil bilgisi ve yeteneği henüz tam olarak
oluşmadığında; anadil, öğrenilen dil adına hedef dilde üretim yapmak üzere iş başına
geçer. Bu ana dil müdahalesinin ya da dil öğreniminde negatif aktarım denilen durumun
bir sebebidir. Rusça ve Türkçe dilleri arasında aktarımların, genellikle ortak dilbilgisi
konusu olan durum ekleri konusunda, özellikle en çok tamlanan-tamlayan / iyelik
durumu kullanımında, söz diziminde, gereklilik kipi gibi belli kiplerin iki dildeki farklı
kullanımlarında, kelime gruplarının farklı fiillerle kullanımı sürecinde gerçekleştiği
görülmektedir. Yazılı ve sözlü anlatımda görülen bu negatif ve pozitif aktarım örneklerini
çoğaltmak mümkündür.
Araştırmanın sonuçları incelendiğinde hedef dildeki yapıların aşamalı olarak edinildiği
söylenebilir (Öztekin ve Haznedar, 2015). Diller İçin Avrupa Öneriler Ortak Çerçevesi
(2013) incelendiğinde dil aktarımı sözlü ve yazılı olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu çerçeve
metninde planlama, uygulama, değerlendirme ve düzeltme olarak dört aşamada dil
aktarım stratejilerinin kullanılması gerektiğini ifade etmektedir.
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
434 Ayşe DAĞ PESTİL & Fatih KANA
KAYNAKÇA
Berthold, M., Mangubhai, F., & Batorowicz, K. (1997). Bilingualism & multiculturalism:
Study book. Distance Education Centre, University of Southern Queensland:
Toowoomba, QLD.
Bağcı Ayrancı, B., Mete, F. ve Keskin, H. (2017). İki dilli Türk çocukları İçin “Türkçe ve
Türk kültürü” kitaplarının şekil açısından değerlendirilmesi. Aydın TÖMER Dil
Dergisi, 2(2), 23-64.
Bağcı Ayrancı, B. ve Temizyürek, F. (2017). Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin bilim
dili olarak türkçeye katkısı. Turkish Studies, 12(17), 33-54.
Boylu, E. (2014). Dil-kültür ilişkisi ve iran’da türkçe öğretimine etkisi. KMÜ Sosyal ve
Ekonomı̇k Araştırmalar Dergı̇si 16(Özel Sayı II),19-28.
Büyükikiz, K. K. ve Hasırcı, S.(2013). Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin
yazılı anlatımlarının yanlış çözümleme yaklaşımına göre değerlendirilmesi. Ana
Dili Eğitimi Dergisi, 1(4), 51-62.
Çapan, S. (1987). Psikodilbilimi ve dil edinimi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları.
Ellis, R. (1984). The study of second language acquisition. New York: Oxford University
Press.
Gass S. M. ve Selinker L. (2008) Second Language Acgusition. An Introductory Course.
New York: Routledge
Gural, S. K. and Sorokina, E. İ. (2011). İnterferentnıye yazıkovıye yavleniya i polojitelnıy
perenos (Angliyskiy, frantsuzskiy i italyanskiy yazıki), Filologiya, Vestnik
Tomskogo gosudarstvennogo universiteta, Yanvar, No: 354.
İmer, K. (1990). Dil ve toplum. Ankara: Gündoğan Yayınları.
Johnson, K. ve Johnson, H. (1998). Encyclopedic Dictionary of Applied Linguistics. USA:
Blackwell Publishers.
Kalenderoğlu, İ. (2015). Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılan temel düzey
(A1, A2) ders kitaplarında kültür aktarımı. 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum, 4(12),
73-83.
Köşker, G. (2015). Yabancı dil öğretiminde kültür aktarımı: Fransız dili örneği. Ahi Evran
Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD), 16(2), 409-421.
Lott, D. (1983). Analysing and Counteracting Interference Errors. ELT Journal, 37(3), p.
256-261. doi.org/10.1093/elt/37.3.256
Newmark, L. (1966). How not to interfere with language learning. Language Learning: The
Individual and the Process. International Journal of American Linguistics, 40, 7783.
Krashen, S.
(1981). Second Language acquisition and second language learning.
University of Southern California: Pergamon Press Inc. Erişim Tarihi: 01.11.2017
http://www.sdkrashen.com/content/books/sl_acquisition_and_learning.pdf
Nurlu, M. ve Özkan, N. (2016). Türkiye Türkçesi öğrenen türkmenlerde görülen sesli
okuma yanlışları ve çözüm önerileri. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 13(34), 24-37
Oflaz, A. ve Bolat H., (2012). Almanca Öğreniminde Anadili ve İngilizce Kaynaklı Girişim
Hataları.
Turkish
Studies,
7(1).
DOI
Number:
http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.2851, 1635-1651.
Okatan, H. İ. (2012). Polis akademisi güvenlik birimleri fakültesinde okuyan yabancı
uyruklu öğrencilerin Türkçe öğrenme sorunları. Polis Bilimleri Dergisi, 14(4), 79112
Öksüz, G. (2014). Rus dili öğretiminde karşılaşılan ana dil kaynakli girişim hataları.
Turkish Studies, 9(6), 843-857.
Ökten, C. E. ve Kavanoz, S. (2014). Yabancı dil olarak Türkçe öğretimini hedefleyen ders
kitaplarında kültür aktarımı. Turkish Studies, 9(3), 845-862.
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Belaruslu Öğrencilerde
Görülen Dil Aktarımları 435
Öztekin E. ve Haznedar B. (2015) Dillerarası etkileşim: Çokdilli ortamlarda sözdizimsel
gelişim ve nesne düşürme. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Dergisi, 32(2), 37-47.
Tüm, G. (2014). Çok uluslu sınıflarda yabancı dil Türkçe öğretiminde karşılaşılan
sesletim sorunları, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 29(2), 255-266.
Tüm, G. ve Sarkmaz, Ö. (2012). Yabancı dil Türkçe ders kitaplarında kültürel ögelerin
yeri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 43, 448-459.
Tüm, G., Sökmen, M., Akgül, Ö. ve Sevimli, Y. (2012). Yabancı dil Türkçe öğretiminde
karşılaşılan sesletim sorunları ve çözüm önerileri. IV. Uluslararası Dünya Dili
Türkçe Sempozyumu (22-24 Aralık 2011) Bildirileri, (Ed: Önal, M. N.) Ankara:
Grafiker Yay., 661-671.
Ülker, N.(2007). Hitit ders kitapları örneğinde yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde
kültür aktarımı sürecine çözümleyici ve değerlendirici bir bakış. Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi
Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2016). Sosyal bilimlerde nitel arştırma yöntemleri (10. Basım).
Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Yılmaz, E. (2012). Türkiye Türkolojisi ve karşılaştırma(ma)lı dilbilim. IV Uluslararası Dünya
Dili Türkçe Sempozyumu, Muğla Üniversitesi.
International Journal of Language Academy
Volume 5/8 December 2017 p. 426 / 435