MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR
ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
Editörler:
Doç. Haluk Yücel
Prof. Dr. Serda Türkel Oter
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
Editörler: Doç. Haluk Yücel, Prof. Dr. Serda Türkel Oter
Genel Yayın Yönetmeni: Yusuf Ziya Aydoğan (
[email protected])
Genel Yayın Koordinatörü: Yusuf Yavuz (
[email protected])
Sayfa Tasarımı: Eğitim Yayınevi Grafik Birimi
Kapak Tasarımı: Eğitim Yayınevi Grafik Birimi
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Yayıncı Sertifika No: 47830
ISBN: 978-625-8341-28-7
1. Baskı, Ekim 2022
Baskı Cilt
Bulut Dijital Matbaa Sanayi Ticaret Limited Şirketi
Musalla Bağları Mah. İnciköy Sok. 1/A Selçuklu / KONYA
Matbaa Sertifika No: 48120
Kütüphane Kimlik Kartı
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
Editörler: Doç. Haluk Yücel, Prof. Dr. Serda Türkel Oter
254 s., 165x240 mm
Kaynakça var, dizin yok.
ISBN: 978-625-8341-28-7
Copyright © Bu kitabın Türkiye’deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi’ne aittir. Bütün
hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre
kitabı yayımlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik/mekanik
yolla, fotokopi yoluyla ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayımlanamaz.
Yayınevi Türkiye Ofis: İstanbul: Eğitim Yayınevi Tic. Ltd. Şti., Atakent mah. Yasemen sok.
No: 4/B, Ümraniye, İstanbul, Türkiye
Konya: Eğitim Yayınevi Tic. Ltd. Şti., Fevzi Çakmak Mah. 10721 Sok. B Blok, No: 16/B,
Safakent, Karatay, Konya, Türkiye
+90 332 351 92 85, +90 533 151 50 42, 0 332 502 50 42
[email protected]
Yayınevi Amerika Ofis: New York: Egitim Publishing Group, Inc.
P.O. Box 768/Armonk, New York, 10504-0768, United States of America
[email protected]
Lojistik ve Sevkiyat Merkezi: Kitapmatik Lojistik ve Sevkiyat Merkezi, Fevzi Çakmak Mah.
10721 Sok. B Blok, No: 16/B, Safakent, Karatay, Konya, Türkiye
[email protected]
Kitabevi Şubesi: Eğitim Kitabevi, Şükran mah. Rampalı 121, Meram, Konya, Türkiye
+90 332 499 90 00
[email protected]
İnternet Satış: www.kitapmatik.com.tr
+90 537 512 43 00
[email protected]
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
V
20. YÜZYILIN BÜYÜK OZANI ÂŞIK MAHZUNÎ ŞERİF
TÜRKÜLERİNDE ALMANYA GÖÇÜ
7
Doç. Haluk YÜCEL
KLÂSİK TÜRK MÛSİKÎSİ’NDE MÂNÂ PROZODİSİ
(SÂDEDDİN KAYNAK’A AİT FIRAT TÜRKÜSÜNÜN
ANALİZİ ÖRNEKLEMİNDE)
19
Prof. Dr. Serda TÜRKEL OTER
ADIYAMAN KÜLTÜRÜNDE HARFANE GELENEĞİ
35
Mehmet KAÇAR, Prof. Dr. Timur VURAL
TÜRK MÛSİKÎSİ PERDELERİNİN İSİMLENDİRİLMESİ VE PORTE
ÜZERİNDE GÖSTERİLMESİYLE İLGİLİ BAZI FİKİR VE ÖNERİLER
47
Doç. Dr. Emrah HATİPOĞLU
CİNUÇEN TANRIKORUR’A AİT TERKÎBLER ÜZERİNE
BİR DEĞERLENDİRME
67
Doç. Dr. Tolga OTER
TAKSİM ANALİZ ÇALIŞMALARI VE “TAKSİMDE CÜMLE”
YAPILARI ÜZERİNE İNCELEME
79
Doç. Dr. Kibele Kıvılcım ÇİFTÇİ
20.YY. BESTE FORMU ÜZERİNE BİR İNCELEME
95
Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Emsal Aksın ÇEVİK
MEHMET TURAN YARAR’IN GÜFTE ARŞİVİNİN TASNİFİ
109
Dr. Öğr. Üyesi Emrah GÖKÇE
ERKEK EGEMEN MUSİKİ DÜNYASINDA VAR OLMA
MÜCADELESİNDE BİR KADIN: NEVESER KÖKDEŞ
Dr. Öğr. Üyesi Şerife GÜVENÇOĞLU
143
MAHUR MAKAMI TARİFLERİ IŞIĞINDA KEMENÇEVİ
ALEKO BACANOS’UN MAHUR TAKSİMİ
155
Öğr. Gör. Hande TAŞÇEŞME
GEÇ OSMANLI’DAN TÜRKİYE CUMHURİYET’İNE GEÇİŞ SÜRECİNDE
MÜZİKTE ÖNEMLİ BİR KİLOMETRETAŞI: LEYLA SAZ
161
Dr. Öğr. Şerife GÜVENÇOĞLU
KEMENÇEVİ FAHİRE FERSAN’IN YAŞAMI VE SANATI
173
Öğr. Gör. Hande TAŞÇEŞME
ALİ EKBER ÇİÇEK’İN KAYNAK KİŞİ OLDUĞU
KIRIK HAVALARA DAİR İNCELENME
181
Öğr. Gör. Berat Talat KARAKOÇ
TRT TÜRK HALK MÜZİĞİ REPERTUARINDA ARİF SAĞ’IN KAYNAK
KİŞİ OLDUĞU TÜRKÜLERE DAİR EZGİSEL BİR İNCELEME
195
Öğr. Gör. Berat Talat KARAKOÇ
20. YÜZYIL SANAT AKIMLARININ PİYANO MÜZİĞİNE
ETKİLERİNİN KISA DEĞERLENDİRMESİ
209
Dr. Öğr. Üyesi Aslı Ceren YILDIRIM
XX. YÜZYILDA ÇELLODA VİBRATONUN EVRİMİ VE GELİŞİMİ
219
Doç. Dr. Pınar TURAN 219
PROZODİK İNCELEMELERDE METODOLOJİ
Dr. Elif Nun GÖKÇE, Dr. Serkan GÜNALÇİN
233
ÖNSÖZ
Kitabımızın X. sayısında “Müzikte Dönemler III” başlığıyla birbirinden değerli
akademisyenlerin müzik bilimine ilişkin değerlendirmeleri ve alana katkı
sağlayacağını düşündüğümüz kıymetli çalışmaları yer almaktadır. Serimizin bu
sayısında yazarlarımız ağırlıklı olarak Cumhuriyet Dönemi müzik çalışmalarına
mercek tutmaktadırlar.
Bilimin her alanında olduğu gibi müzik alanında da özgün eserler kaleme almak
uzun soluklu ve disiplinli çalışma yapmayı gerektirmektedir. Bununla birlikte ilmi
bir eser ortaya çıkarmak sadece yazara ve okuyucusuna değil aynı zamanda içinde
yaşadığı toplumun kültür-bilgi hazinesine de katkı sağlamak anlamına gelmektedir.
Bu amaç ve hissiyatla akademisyenlerin bilgi dağarcığından süzülen yazıları, başta
alanın öğrencileri olmak üzere müziğe ilgisi olan tüm okuyucularına bilgi vermeyi
hedeflemektedir.
Bir konuda bilgi edinirken sadece bilgiyi depolamakla yetinmeyen, farklı ve
karşıt görüşlerle konuyu tartışabilenler, her zaman yeni fikirlerin doğmasını
sağlayanlardır.
Yeni fikirlerin doğmasına vesile olacak nice kitaplarda buluşmak dileğiyle...
Editörler
Doç. Haluk YÜCEL
Prof. Dr. Serda TÜRKEL OTER
ADIYAMAN KÜLTÜRÜNDE HARFANE GELENEĞİ1
Mehmet Kaçar2, Prof. Dr. Timur Vural3
Giriş
Adıyaman yöresindeki geleneksel müzikli toplantılara “Harfane” denilmektedir.
Harfane ritüeli, Osmanlı dönemi Ahilik Teşkilatı üyelerince, esnafların kendi
aralarında yapmış oldukları toplantılar halindeyken günümüze kadar farklılaşarak
gelmiştir. Harfane toplantılarının bu isimle, ne zamandan beri anıldığı
bilinmemektedir. Bunun sebeplerinden birinin yazılı kaynakların yetersiz olması
olduğu düşünülmektedir. Bu toplantılar sadece erkekler arasında gerçekleşmektedir.
Her toplumda yapılan kültürel etkinlikler, toplumun ruhunu kültürünü benliğini
yansıtır. Harfane geceleri müzikli toplantı işlevine sahiptir. Adıyaman harfane
gecelerinde de ağırlıklı olarak halk müziği ezgileri kendini göstermiştir. Bu
toplantılar Adıyaman yöresinin kendine has özelliklerini barındırmaktadır.
Her toplumda olduğu gibi Türk toplumunun birçok kesiminde de dayanışma,
yardımlaşma, günlük sorunları dile getirme, siyaset konuşma adı altında toplantılar,
günler düzenlenmektedir. Koşuşturmakla geçen bir haftanın yorgunluğunu
atmak için, esnaftan arkadaş gruplarınca düzenlenen bu toplantı, genel olarak
haftanın en müsait olan gününde veya tatil olan pazar günleri düzenlenmiştir.
Harfane gecelerinde esnafların sıkıntılarına kendilerince çözüm bulma, onların
dertlerine, ticari sorunlarına veya ailevi sorunlarına bir nebze kendi aralarında
yardım toplayarak derman olabilmek amaçlanmıştır. Bu toplantıların sade ve yalın
geçmemesi için esnaflar arasında saz veya söz icra edebilen kişiler, ortamı daha da
güzelleştirmek için yapabildikleri kadar yeteneklerini göstermişlerdir. Bu yemek
masraflarının ise toplantılara katılan esnafların kendi aralarında, herkesin elinde
olan bir malzemesini getirmesiyle karşılanmıştır.
1
2
3
Bu çalışma 2021 yılında Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde hazırlanmış olan aynı isimli
yüksek lisans tezine ait verilerin geliştirilmesi ile üretilmiştir.
Müzikoloji Uzmanı,
[email protected]
Prof. Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi,
[email protected]
36
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
Adıyaman yöre kültüründe türkü yakmak ve türküleri kendi hançeresinde
yorumlama geleneği, geçmişten günümüze kadar süregelen bir durumdur. Özellikle
yöre sanatçılarının geleneksel sahneler olarak kullandıkları ve Şanlıurfa’da
yapılagelen sıra gecelerine benzer “Harfane” toplantılarda yemek ve ikramlar ile
birlikte yöre türküleri icra edilmektedir. Bu türküler topluca seslendirildiği için
Adıyaman yöre insanı türkülerin birçoğunu bilir ve okur. Türkülerdeki sade ve içten
anlatım yanında ses aralıklarının birbirine yakın ve çok geniş aralıklarda olmaması
hafızada tutulması açısından kolaylık sağlamaktadır. Özellikle kullanılan yöre dili,
anlaşılabilir ve duru bir yapıdadır(Karkın ve Doğan, 2016: 426).
Yöresel müzik ve ritüel ilişkisinin ön plana çıkmış olduğu harfane geleneğinin
bilimsel açıdan irdelenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bilimsel alt yapı müzik
ve kültür özelinde şekillenmelidir. Nettl’e göre Etnomüzikolojik teoriyi özetlemek
istersek “Kültür içinde bir Müzik çalışması” gibi basit bir şekilde ifade edilebilir
(Stokes, 2007: 1). Kültür ve toplum aslında canlı bir organizmadır. Kendine
has görevleri olan parçacıkları vardır. Toplum tarafından zaman içerisinde bu
parçacıklara yüklenen anlamlar kültürü ortaya koymuştur. Aynı zamanda bu
kapsamda müzik, kültürün ta kendisi halini almıştır demek yanlış olmayacaktır.
Bilindiği gibi her insan topluluğunun bir müziği vardır. “Müzik evrenseldir fakat
anlamı evrensel değildir. Müziğin anlamını kültürden alır ve değişik kültürler
müziği farklı yorumlarlar”(Titon, 2009 :4). Bu araştırmada yöresel bir müzik
kültür ritüeli olarak karşımıza çıkan harfane toplantıları incelenecektir.
İlk olarak literatür tarama modeli ile bilgiler edinilmiştir. “Geleneksel araştırma
modellerinde literatür taraması yol almak için sıklıkla kullanılan bir yoldur. Nicel
ve nitel araştırmalarda karakteristik olarak izlenen bir model olmuştur” (Punch,
2014: 43). Bu araştırmanın verilerin daha nesnel bir şekilde toplanabilmesi
için alan araştırması yapılmıştır. “Alan çalışması, araştırmacının ‘alan’ olarak
tanımladığı yerde görerek, duyarak, gözlemleyerek, katılarak bilgi edinmesi ve
böylece eylemlerin, sözel ifadelerin, kısaca topluluğu saran tüm olay ve olguların
anlamlarına vakıf olma çabasıdır” (Karahasanoğlu, Yavuz, 2015: 59-60). Adıyaman
ilinde bulunan ve harfane geleneği ile ilintili kişilerle yapılan görüşme uygulaması
ile veriler elde edilmiştir. “İnsan yaşamında görüşmenin, önemli ve o kadar da
eski bir yeri vardır. Görüşme, bireylerin, çeşitli konulardaki bilgi düşünce, tutum
ve davranışları ile bunların olası nedenlerinin öğrenilmesinde en kestirme yol
olarak kullanılagelmiştir. Birçok kimse, düşündüklerini açıklamada, sözlü anlatımı
yazılı anlatıma yeğler. Bunun başlıca nedenleri arasında, yazı ile yanlış anlamların
daha fazla olabileceği, ek açıklamalarda bulunma olasılığının sınırlı olması;
verilen bilgilerin, belgelenmiş bir sorumluluğunun yüklenilmek istenmemesi ile
görüşmenin, çoğun, daha rahat ve daha az zaman alması sayılabilir” (Karasar,
2012: 166). Alan araştırması sırasında uygulanan yarı yapılandırışmış görüşme
tekniği ile elde edilen veriler araştırmanın bulgularını oluşturmuştur
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
37
Adıyaman İlinin Müzik Kültürü ve Harfane
Adıyaman, birçok medeniyete ev sahipliği yapması nedeniyle çok zengin ve
geçmişi eskilere dayanan müzik birikimine sahiptir. Arkeolojik kazı çalışmalarında
eski medeniyetlere ait birçok müzik aletine rastlanmıştır. “Böylesi köklü
medeniyetlerin kendilerine ait müzik özelliklerini binlerce yıllık süreçte bu yöreye
aktarmış olmaları, yapılan alan araştırmalarında ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmalar
neticesinde Adıyaman türkülerinde ve halk oyunlarında işlenen konuların toprağa
bağlı yaşam koşullarını, insan ilişkilerindeki yapıyı ve halk inanışlarındaki ateş
kültlerinin anlattığı görülmektedir.” (Karkın ve Doğan, 2004; 163).
Adıyaman iline ait “Geleneksel müzik fasılları Harfane Gecelerinde, düğün
öncesi Oturak Âlemlerinde, düğünden sonraki Güveği Sahresi denilen gecelerde
yapılırdı. Müzik ustaları kışın evlerde, yazın bağ ve bahçelerde veya Hacı Ahmedin
Düzü, Aynalı Kavak, Pirin, Abuzer Gaffar Çayı denilen mesire yerlerinde bir araya
gelir yeme içme faslından sonra şarkı, türkü, gazel ve hoyratlarla kendileri coşar,
dinleyenleri de coştururlardı” (Yağınlı, 2013: 20).
Komşu illerde sıra gecesi adı ile bilinen harfane diğer ağızlarıyla harfana,
herifhane ve arifane; sözlükte “Esnafça kendi masraflarını hissesine düşeni
vermek suretiyle ortak yapılan eğlence”(Yağınlı, 2013: 211) demektir. Bir başka
söylenişe göre de harfane etkinliği sadece erkeklere açık olduğu için, yörede erkek
kelimesinin yerine herif kelimesi yaygın olarak kullanıldığı için herif ve hane
kelimelerinin birleşmesiyle harfane sözcüğü türetilmiştir. Bilal Sürgeç, harfane
gecelerini anlattığı yazısında, Adıyaman halkının bilgin kişi olarak kabul ettiği
Kazım Yardımcı’nın şu sözlerini söylemiştir; “Harfhane geceleri Urfa’da sıra
Geceleri, Elazığ’da Kürsü Başılarının Adıyaman’daki adıdır. Harfiyane doğru
olan adıdır. Hak her şeyin kolayını söyler. Bundan dolayı Harfhane geceleri
denmiştir.” (Sürgeç, 2013: 30-31).
Turhan ve Akbıyık’a göre harfane geleneği Osmanlı Devleti’ndeki Ahilik
Teşkilatı döneminde ortaya çıkmıştır” (Turhan ve Akbıyık, 2012: 12). Harfane
geleneği Adıyaman kültüründe önemli bir yere sahiptir. Yöre geleneğinde var
olan, zaman geçtikçe unutulmaya yüz tutmuş ve değişimlere uğramış birçok örf,
adet ve geleneklerin ara ara yapılan harfane toplantıları sayesinde bir nebze de
olsa unutulması engellenmiştir. Bu ve buna benzer toplantılar kültürel değerlerin
unutulmaması ve geleceğe aktarılması açısından yöre kültürü için önemlidir.
Yapılan harfane ritüellerinde Adıyaman yöresine ait halk ezgilerin söylenmesi,
yöreye ait yiyeceklerin yenmesi, yöreye ait oyunların oynanması, eğlencelerin
yapılması Adıyaman’ın kültürel değerlerine sahip çıktığını göstermektedir. “Halk
kültüründe önemli bir yere sahip olan “Harfane” ve yurdun diğer yörelerindeki
“Sıra Gezmeleri” 2010 yılında UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miras
kapsamında, dünyada korunması gereken kültürel miras olarak kabul edilmiştir.
Bu kapsamda bakanlıkça çeşitli etkinlikler düzenlenmiş, belgesel film çekilmiştir.”
(Turhan ve Akbıyık, 2012: 21).
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
38
BULGULAR VE YORUMLAR
Harfane Toplantılarının Amaçları;
Osmanlı Devleti’ndeki ahilik teşkilatından bu yana esnafların birlik olma,
destek olma, eğlenme gibi istekleri ortaya çıkmıştır. Hafta boyunca çalışan
esnaf, haftanın yorgunluğunu atmak için kendilerine bir uğraş, bir eğlence, bir
sohbet ortamı kurmak, kendi aralarında birbirlerine ellerinden geldiğince yardım
düzenlemek isterler ve bu amaç doğrultusunda her hafta bir esnafın evinde
toplanırlardı. (KK1, KK2, KK7, KK8) Adıyaman’da görev yaptığı sırada Harfane
gecesi düzenleyen Bilal Sürgeç katıldığı bu geceler için şu sözleri söylemiştir;
“Bazıları bu geceyi kuru bir müzik gecesi sanıyor. Hayır asla. Harfhane gecesinde
müzik de var, felsefe de var, kelam da var, bir adap ve bir saygı var. Bu gecede en
büyük değer Kazım Yardımcı’ ya verilirdi. En başta o oturur. Açış konuşmasını o
yapar müzisyenleri bir ara kendi hallerine bırakır sonra fikir içerikli bir konuşma
yapardı. Dinleyiciler sıkılmazlar konuşmasına geçici bir ara koyup tekrar gazeller
ve kasideler okunurdu”(Sürgeç, 2013: 28).
Bu tespitler ışığında harfane geleneğinin, müzikli eğlence, iletişim,
dayanışmanın yanı sıra yapılan edebi ve fikri konuşmalar ile kültürel aktarımı
amaçladığı değerlendirilmektedir.
Çalgılar;
Adıyaman yöresinde kullanılan sazlar; Cümbüş, tambur, keman, kaval, bağlama,
çeşitli ritim sazları, halay yöresinin karakteristik çalgıları davul-zurna, Adıyaman
halk müziğinde önemli yer tutar. Elazığ, Diyarbakır, Şanlıurfa yöre müziklerinin
icrasında da kullanılan “incesaz” diye tabir edilen çalgılar da Adıyaman yöre
müziğinde geçmişten günümüze kadar kullanılmaktadır. Yörede bulunan çalgıların
çeşitliliği bu müzik kültürüne zenginlik ve ahenk katmaktadır” (Turhan ve Akbıyık,
2012: 28). Harfane eğlencelerinde kullanılan müzik enstrümanları da aynılarıdır.
Kaynak kişilere göre harfane toplantılarında kullanılan çalgıların “ilki bağlamadır.
Daha sonra tambur(tambura)4, cümbüş, cura, keman, kaval, ud, vurmalı çalgılar
gibi geceye renk katan çalgılar kullanılır” (KK1, … ,KK10).
Bu müzik aletlerine ilave olarak, yöre halkı tarafından bilinen ve kaynak
kişilerden alınan bilgilere göre, kasası cümbüşe benzeyen fakat sap- klavye kısmı
bağlama perdelerine benzeyen bir çalgı daha çalınırdı. Bu çalgı yörede ‘sazbüş’
olarak bilinir ve çalınırdı (KK1, … , KK11).
İcra Edilen Eserler;
Harfane toplantılarında öncelikle yöreye ait uzun havalar, hoyratlar, gazeller;
daha sonra ise Adıyaman yöresine ait türküler seslendirilirdi. Bunlardan bazıları;
Bugün Ben Yari Gördüm (hoyrat), Gözlerin Ceylana Benzer (uzun hava),
4
Tambura: [dambır, dambıra, dambura,dambure, dıngır, dıngıra, tamdıra, tongur, tongura] Bağlama ailesinin veya bağlama
tipli çalgılarının yaygın olanlarından, telli-tezeneli halk çalgısıdır. Türkçe yazılışı ve söylenişi “tambur” olmakla birlikte,
Arapça “tanbur”dan geldiği sanılan bu çalgının, Türkler’in İslam kültürüyle tanışmasından sonra, Türkler ve Yakın Doğu’da
İslam kültürünün etkisi altına giren halklar arasında yaygınlaştığı kabul edilir. (Duygulu, 2014, s. 413)
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
39
Adıyaman Divanı ( Bir Peri Gördüm), Havalar Ayaz Gelin Hanım, Gel Gülüm
Gel Canım, Kaleden Kaleye Şahin Uçurdum, Eyvanına Vardım Eyvanı Çamur
( Türkmen Gelini), Dere Boyu Saz Olur, Gölbaşına Vardım Gülleri Çoktur, Bir
Mektup Yazdırdım Durnalar Dizi Dizi, Ay Doğar Aşar Gider gibi parçalardır.
Bununla birlikte çevre illerin yöresel parçaları ve ülkenin sevilen yöresel
parçaları bu gecede seslendirilirdi. Daha çok Gaziantep, Diyarbakır, Malatya,
Elazığ, Şanlıurfa yörelerinden etkilenilmiş baskın olarak o yörelerden eserler
seslendirilmiştir. Bu gecede sadece türküler değil, katılımcıların isteğiyle ara ara
ilahiler de seslendirilirdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde ortamın eğlencesine uygun
bir şekilde hareketli parçalar eşliğinde gece devam ederdi ( KK1, … , KK14).
İcra Edilen Bazı Eserlere Ait Müzikal Özellikler;
a. Bir Peri Gördüm Oturmuş Kuşe-i Meyhanede;
• Yerinde (Dügâh perdesinde) Hüseyni beşlisine Hüseyni perdesinde
Uşşak dörtlüsünün eklenmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin beşinci derecesi olan Mi güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol 2 ve Fa diyez değiştirici işaretine sahiptir.
• La-tiz La ses aralığında, sekiz ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 80 metronom değeri ile icra edilmektedir.
b. Havalar ayaz gelin hanım (Kına havası) türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir hüseyni beşlisinin gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin beşinci derecesi olan Mi güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• La-Sol ses aralığında, yedi ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 116 metronom değeri ile icra edilmektedir
c. Gel gülüm gel canım (Vur davulcu) türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir uşşak dörtlüsünün gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin dördüncü derecesi olan Re güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• La-Re ses aralığında, beş ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 100 metronom değeri ile icra edilmektedir.
d. Kaleden Kaleye Şahin Uçurdum türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir uşşak dörtlüsünün gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin dördüncü derecesi olan Re güçlü (durak) sesine sahiptir.
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
40
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• La-sol ses aralığında, yedi ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 100 metronom değeri ile icra edilmektedir.
e. Eyvanına Vardım Eyvanı Çamur türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir hicaz dörtlüsünün gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin dördüncü derecesi olan Re güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol, Do diyez ve Fa diyez değiştirici işaretine
sahiptir.
• La-sol ses aralığında, yedi ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 112 metronom değeri ile icra edilmektedir.
f. Gölbaşına Vardım Gülleri Çoktur türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir uşşak dörtlüsünün gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin dördüncü derecesi olan Re güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• Fa#-Mi ses aralığında, yedi ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 110 metronom değeri ile icra edilmektedir.
g. Ay doğar aşar gider türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir uşşak dörtlüsünün gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin dördüncü derecesi olan Re güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• La-Sol ses aralığında, yedi ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 70 metronom değeri ile icra edilmektedir
h. Bir mektup yazdırdım türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir hüseyni beşlisinin gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin beşinci derecesi olan Mi güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• La-Sol ses aralığında, yedi ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 70 metronom değeri ile icra edilmektedir.
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
41
ı. Dere boyu saz olur türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir uşşak dörtlüsünün gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin dördüncü derecesi olan Re güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• La-Re ses aralığında, dört ses genişliğine sahiptir.
• 12/8’lik ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her sekizlik nota için 80 metronom değeri ile icra edilmektedir
i. Durnalar dizi dizi (Dilan) türküsü;
• Dügah karar sesi üzerine bir uşşak dörtlüsünün gelmesiyle oluşmuştur.
• Ses dizisinin dördüncü derecesi olan Re güçlü (durak) sesine sahiptir.
• Alterasyon olarak Si bemol iki değiştirici işaretine sahiptir.
• La-Re ses aralığında, dört ses genişliğine sahiptir.
• 4/4’lük ölçülerden oluşmuştur.
• Bu türkü her dörtlük nota için 112 metronom değeri ile icra edilmektedir
İncelediğimiz on adet türkünün genel müzikal analizi şu şekildedir.
Şarkı adı
Güçlü
sesi
Karar
sesi
Ton/
makam
durumu
Ölçü Metronom
sayısı değeri
Ses
aralığı
Bir Peri Gördüm Oturmuş Kuşe-i
Meyhanede
Mi
La
Hüseyni
4/4
Andante
8’li
Havalar Ayaz Gelin Hanım
Mi
La
Hüseyni
4/4
Moderato
7’li
Gel Gülüm Gel Canım (Vur
davulcu)
Re
La
Uşşak
4/4
Andante
5’li
Kaleden Kaleye Şahin Uçurdum
Re
La
Uşşak
4/4
Andante
7’li
Eyvanına Vardım Eyvanı Çamur
Re
La
Hicaz
4/4
Moderato
7’li
Gölbaşına Vardım Gülleri Çoktur
Re
La
Uşşak
2/4
Moderato
7’li
Ay Doğar Aşar Gider
Re
La
Uşşak
4/4
Adagio
7’li
Bir Mektup Yazdırdım
Mi
La
Hüseyni
4/4
Adagio
7’li
Dere Boyu Saz Olur
Re
La
Uşşak
12/8
Andante
4’lü
Durnalar Dizi Dizi
Re
La
Uşşak
4/4
Moderato
4’lü
İncelenen türkülerin genel müzikal analizi değerlendirildiğinde;
- Altı türkünün Türk müziğine ait Uşşak makamı dizisinde bestelendiği
görülmektedir.
- Üç türkünün Türk müziğine ait Hüseyni makamı dizisinde bestelendiği
görülmektedir.
- Bir türkünün ise Türk müziğine ait Hicaz makamı dizisinde bestelendiği
görülmektedir.
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
42
- Tempo değerleri dikkate alındığında Andante, Moderato ve Adagio arasında
değişkenlik gösteren tempo değerleri mevcuttur.
- Eserlerde kullanılan ses aralıkları ise 4’lü ve 8’li ses aralığı arasında
değişkenlik göstermektedir.
- İncelenen eserler Türk Halk Müziği formunda en sık kullanılan makamlardan
oluşmaktadır.
Harfane Geleneğinde Yemek;
Harfane öncelikle dayanışma yardımlaşma toplantısı olduğu için yenecek
yemeğin malzemeleri gelen misafirler tarafından karşılanırdı. Herkes evinde
olan bir malzemeyi getirir, misafir gidilen evin kadınları bu malzemelerle yemek
hazırlar. Adıyaman’ın atıştırmalık yöresel yemeği olan Çiğköfte yapılır ikram
edilir.
“Yemek çeşidi olarak, sohbetin bir bölümünde Etli Küfde (çiğ köfte) ikram
edilir, isteğe ve katılan kişilerin zevkine göre Kelle Yemeği yapılır yenirdi. Tatlı
olarak; Kedeyif (kadayıf), Paklava (Baklava), Sedırazam Sucuğu, Tene Helvası,
Topah Helvası, Şıllik ve atıştırmalık olarak Leblebi, Ceviz, Bastık (Pestil), Kesme,
Kuru üzüm gibi tatlılardan her ev sahibi kendi imkanları ölçüsünde ikramda
bulunur.” (KK1- …- KK14)
Bu toplantılarda Adıyaman’a ait yöresel yemeklerin ve tatlıların yenmesi, o
yörenin yemek kültürünün korunmasını ve devamlılığını sağlamıştır. Yeni neslin
ile unutulmaya yüz tutmuş örf, adet, gelenek, göreneklerimiz, yapılan bu küçük
çaplı toplantılarda bir nebze olsun kendini ayakta tutmaya çalışmaktadır.
Harfane toplantılarında bir yandan yemek ikramı yapılırken bir yandan da
hafif hafif müziğe devam edilir. Bir görev paylaşımı olduğu için yemeği yapanlar,
dağıtanlar, müzik yapanlar ayrı kişilerdir. O gün için ağır yemek seçilmişse eğer
topluca herkes aynı şeyle uğraşır, işin daha çabuk bitmesi sağlanırdı (KK1- … KK14).
Yemek ikramının yapıldığı vakitlerde, müziğin devam etmesi ortamdaki
kişilerin dikkatini dağıtabilir veya olumsuz bir durum yaratabilecektir. Bu yüzden
yemek ikramı yapılırken veya yemek yenilirken müziğin yapılmaması tercih
edilmiştir (KK1- … -K14).
Harfane Geleneğinde Oyun;
Adıyaman halkı, geçmişten gelen, birçok kişi tarafından bilinen bazı oyunların
dışında çok fazla oyun kültürüne sahip değildir. Erkeklerin kendi aralarında
toplandığı vakitlerde kalıplaşmış birkaç oyun oynanırdı. Günümüzde yapılan
toplantılarda bu oyunlar artık oynanmamakta ve bu oyunların isimleri bile
neredeyse hatırlanmamaktadır. Bu oyunları hatırlayanlar ve nasıl olduğunu bilenler
ise halk içinde yaşça büyük kişilerdir (KK1, KK2, KK3, KK4, KK7, KK8, KK9).
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
43
Harfane oturmalarında “Muhabbet koyulaştıkça arada sesi güzel olan kişiler
tarafından gazeller ve maniler söylenir, yanık türküler, uzun havalar ve şiirler
okunur; ‘Yüzük Oyunu’ ve ‘Yoh Dememe’ oyunu gibi oyunlar oynanır, hikâye ve
masallar anlatılır. Hikâye ve masal anlatımına ise ‘Heket Söleme’ denilir” (Yağınlı,
2013: 211).
Söz konusu adı geçen oyunlardan ‘yüzük oyunu’ şu şekilde oynanır;
Harfaneye iştirak eden kişi sayısınca boş kahve fincanı bir tabağın içine ters
çevrilmiş ve içlerinden bir tanesinin içine yüzük konulmuş şekilde getirilir, sırayla
herkes bir fincanı açar. Kimin fincanının altında yüzük bulunursa o kişiye o gecenin
masraflarından karşılama cezası verilir. Birkaç defa tekrar eden bu oyunda iki kere
arka arkaya bu yüzüğü bulan kişi gecenin en şanssızı olup ceza ile birlikte oyun dışı
kalır. Ayrıca, daha oyunun başında ilk fincan kaldırıldığında hemen yüzüğü bulan
kişi de gecenin en şanssızlarından olurdu ve bu duruma “güldeste” denilmesinin
yanında bu kişiye iki kat ceza kesilirdi.
‘Yoh dememe’ oyunu ise şu şekilde oynanır;
Harfane toplantısına katılan kişiler birbirlerine değişik ve karışık sorular
sorarlar, bu sorulara karşılık olarak ‘evet’, ‘he’ gibi cevaplar verilebilir ama
bunların yerine ‘yoh’ derse o kişiye gecenin masraflarından karşılama cezası
kesilir (Yağınlı, 2013: 211).
SONUÇLAR
Tarih boyunca toplumlar örf, adet ve gelenekleriyle iç içe yaşamışlar ve bu
yaşayışlarını kültürel farklılıkların getirdiği özelliklerle devam ettirmişlerdir. Her
toplum kendisinden önceki toplumlarda veya nesillerinde var olan gelenekleri,
görgüleri, kuralları birbirlerine aktararak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Toplumların
gelenek yapılarındaki sanatsal faaliyetler, eğlence faaliyetleri ve buna benzer
birçok faaliyet, bu toplumların yaşamlarıyla ayrı düşünülemeyeceği gibi, geçmişten
günümüze ve geleceğe toplumlar arasında bir köprü görevi görmektedir.
Adıyaman tarihine bakıldığında, Adıyaman ili uzun bir tarihi geçmişe ve bu
geçmişin biriktirdiği geniş bir kültüre sahiptir. Adıyaman’ın müzik kültürüne
bakıldığında ise geçmişten günümüze süregelen bir geleneğin izleri görülmektedir
ve bu müzik kültürü Adıyaman toplumunun yaşam şartlarına bağlı olarak
toplumdan bağımsız olmaksızın kendini yaşatmaya devam etmektedir.
“Günümüzde icra edilen pek çok müzik türünün belli müzik geleneklerine
dayandığını daha ilk bakışta fark edebiliriz. Bu gelenekler müziğin öğretim, aktarım
ve icrasının nasıl olacağını belirlemekle kalmaz müzikle dinleyici kitlesi arasındaki
ilişkileri ve inşa edilen anlam dünyasını da şekillendirir. Müzik geleneklerine atıf
yapmaksızın ve onlardan faydalanmaksızın müzikle ilişki kurmak hemen hemen
imkansızdır” (Ayas, 2015: 209).
44
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
Ayas’ın da dediği gibi Adıyaman ilinin müzik geleneği de geçmişte ortaya
çıkan belli bir müzik geleneğine dayanmaktadır. Bu müzik geleneği Adıyaman
toplumu tarafından benimsenmiş ve geçmişten günümüze değişimlere uğramışsa
da gelenekten kopmamıştır. Adıyaman halkı bu geleneği birbirlerinden devralarak
sürdürmeye devam etmektedir. Adıyaman’da geçmişten günümüze kadar ulaşmış
bir müzikli toplantı olan Harfane toplantıları, Adıyaman toplumu için önemli bir
yere sahiptir. Adıyaman halkı örf, adet ve geleneklerini devam ettirebilme çabası
içinde bu toplantıları geçmişten geldiği gibi geleceğe aktarmaya çalışmaktadır.
Düzenlenen bu toplantılarda bestelenip seslendirilen türküler, ağıtlar,
gazeller halkın acılarını, özlemlerini, sevinçlerini yansıtmaktadır. Yöreye ait
türkülerin bu toplantılarda söylenmesi yoluyla yeni nesillere de gelenek aktarımı
sağlanabilecektir. Bir yandan halk bu toplantılarda yöreye ait beste çalışmaları
da yaparak Adıyaman’ın müzik kültürüne katkı sağlamaya çalışmaktadır. (KK1KK2-KK3-KK4)
Yardımseverliğiyle de bilinen Anadolu insanı bu toplantılarda da kendini
belli etmektedir. Günümüzde Harfane toplantıları daha çok eğlence amaçlı
yapılsa da, bu toplantıların gelenekte var olmasındaki ilk amaç esnaflar arasında
yardımlaşma çabasıdır. Bu çaba doğrultusunda halk arasındaki sosyal bağlar daha
da kuvvetlenmiş ve bu davranışlar Harfane toplantıları sayesinde yeni nesillere
örnek teşkil etmiştir.
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER X
KAYNAKÇA
45
Ayas, G. (2015). Müzik Sosyolojisi. İstanbul: Doğu Kitapevi-127, Sosyologca Kitaplar Dizisi -57
Duygulu, M. (2014). Türk Halk Müziği Sözlüğü. Ankara. Pan Yayıncılık
Karahasanoğlu, S.- Yavuz, E. D. (2015). Müzikte Araştırma Yöntemleri(1.Baskı). İstanbul: GTÜ
Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Yayınları: 7.
Karasar, N. (2012). Bilimsel Araştırma Yöntemi(23.Baskı). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık
Karkın, M. ve Doğan M. S. (2016) Adıyaman Yöresi Türkülerinin Müzikal Analizleri Üzerine Bir
Araştırma, Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl 8, Sayı 22
Punch, K. F. (2014) Sosyal Araştırmalara Girişi. Ankara: Siyasal Kitabevi.
Stokes, M. (2007) Ethnomusicology, IV: Contemporary theoretical issues, Oxfort Uni Press.
Sürgeç, B, (2006). Adıyaman’da Bir On Yıl. Ankara. Anahtar Yayınları
Sürgeç, B, (2013). Üçüncü Bin Yılın Başında Adıyaman’da Bir Filozof Kazım
Yardımcı. Ankara. Anahtar Yayınları
Titon, J. T. (2009) “The Music Culture as a World of Music”, Worlds Music An Introduction to the
music of the world’s peoples Shorter Versions, Thirth Edition, Schirmer Cengage Learning, USA
Turhan, S. – Akbıyık, A. (2012). Adıyaman Türküleri Ve Oyun Havaları. Ankara. Adıyaman
Belediyesi Kültür Yayını
Yağınlı, A.A. (2013). Adıyaman Merkez Ağzı Ve Kültürü. Adıyaman: Adıyaman Belediyesi Kültür
Yayını