Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Sciences
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
ISSN: 2149-0821 Doi Number:http://dx.doi.org/10.29228/SOBIDER.64642
Doç. Dr. Çağhan ADAR
Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı,
[email protected]
Dr. Öğr. Üyesi Safiye YAĞCI
Afyon Kocatepe Üniversitesi,
[email protected]
AKADEMİDE KADIN KİMLİĞİ / KADIN AKADEMİSYENLER
Özet
İnsanlık var olduğu günden bugüne kadar kadına verilen değer toplumlara göre
farklılık gösterse de, kadın genellikle cinsiyet kavramı dikkate alındığında ikincil
planda yer almıştır. Özellikle ataerkil ve doğu toplumlarında kadın çocuk bakmak
ve gündelik işlerle meşgul olmalıdır. Fakat modernleşen dünya ile batıda ve 20.
Yüzyıldan itibaren doğu ve diğer toplumlarda kadının toplumdaki yeri ve statüsü
değişmeye başlamıştır. Bu süreçte, kadın sadece evde değil iş hayatında ve sosyal
hayat içerisinde kendine yer bulmaya başlamıştır. Bu gelişim ile birlikte birçok
toplumda kadına bakış olumlu yönde değişmiş ve iş hayatında önemli roller
üstlenmeye başlamışlardır. Toplumun her alanında kendini kanıtlayan kadın
günümüzde sanat, müzik ve eğitim alanlarında da adından söz ettirmeye
başlamıştır. Günümüzde müzik, resim, heykel, plastik sanatlar ve birçok sanat
alanında kadınların elde ettiği akademik başarılardan söz edilmektedir. Sanatın her
alanında olduğu gibi sanat eğitiminde de kadın akademisyenler günümüzde büyük
başarılar sağlamaktadır. Çalışmamızda lisans düzeyinde müzik eğitimi veren
konservatuvar, güzel sanatlar fakülteleri ve eğitim fakültelerinde çalışan kadın
akademisyenler ve çalışma alanları incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda ülkemizde
müzik alanında çalışan kadın akademisyenlerin hangi alanlarda ve konularda
eğitim verdikleri ve uzmanlaştıkları alanlar belirlenmiş, bu alanda kadın
akademisyenlerin eğitime hangi alanlarda katkı sağladıkları araştırılmıştır. Bu
çalışmanın kadın akademisyenler ile ilgili çalışma yapacak araştırmacılar için
önemli bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
Anahtar kelimeler: Kadın Akademisyenler, Müzik, Akademi, Eğitim, Toplumsal
Cinsiyet
FEMALE IDENITY IN ACADEMIA / FEMALE ACADEMICS
Abstract
From the very first day of humanity, women have always been in the background.
Especially in patriarchal and eastern societies, women should be busy with
childcare and daily work. However, with the modernizing world, the place and
status of women in the society have begun to change in the west and since the 20th
century in the east and other societies. In this process, women began to find a place
for themselves not only at home but also in business and social life. With this
development, the perspective of women in many societies has changed positively
and they have begun to play important roles in business life. The woman who has
proven herself in every field of society has started to make a name for herself in the
fields of art, music and education. Today, academic achievements of women in
music, painting, sculpture, plastic arts and many arts are mentioned. The woman
started to come into her own in the fields of art, music and education by proving
herself in every field of society. As in every field of art, female academicians are
achieving great success in art education today. In our study, female academicians
working in the conservatory and fine arts faculties that provide undergraduate
music education and their fields of study were examined. As a result of the study,
in which fields and subjects the female academicians working in the field of music
teach and the areas they specialize in were determined, and it was investigated in
which areas the academicians contributed to the education in this field. It is thought
that this study will be an important resource for researchers who will work on
female academics.
Keywords: Female Academics, , Academy, Education, Social Gender
GİRİŞ
İnsanlığın var olduğu günden itibaren başlamış olan cinsiyet ayrımı günümüzde de devam
etmektedir. Toplumun birçok alanında bu ayırım kendini göstermektedir. Sosyal hayatta,
çalışma hayatında ve ev yaşantısında cinsiyet kavramı herzaman karşımıza çıkan bir algı
olmuştur. TDK cinsiyeti; Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren
yaradılış özelliği (2019) olarak tanımlamaktadır. “Cinsiyet kişinin kadın ya da erkek olarak
gösterdiği genetik, fizyolojik ve biyolojik özellikleri olarak tanımlanırken toplumsal cinsiyet;
kadının ve erkeğin sosyal olarak belirlenen rol ve sorumluluklarını ifade eder” (Karakuş, Mutlu
ve Ark. 2018:2). Cinsiyet, eril ya da dişil olarak doğduğumuz anda sahip olduğumuz ve bazı
cerrahi müdahale ile değiştirmeden yaşamımız boyun bca bize tanımlanmış olan biyolojik
özellikleri içerir (Yolcu, 2021:15). Cinsiyetimizin toplumsal boyutu ise zaman içerisinde
yapılandırılır ve insanlar bu sürece doğuştan itibaren dahil olur (Vatandaş, 2007, s.30, Akt.
Yolcu, 2021:15). Cinsiyet tanımı ile ilgili tanımlar incelendiğinde, sadece biyolojik ve
fizyolojik bir unsur olmadığı görülmektedir. Kadın ve erkeğin toplumdaki yerinin belirlenmesi
için cinsiyet kavramının önemli bir yeri vardır. Erkek bireylerin yaptığı işleri değerlendirme
genellikle olumlu yönde kullanılırken kadının yaptığı işlere ise önyargılı bir şekilde bakılmıştır.
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
112
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
Toplumsal Cinsiyet
Toplumsal cinsiyet, cinsiyet kavramından farklı olarak, kadın ve erkeğin fiziksel ve
fizyolojik yapısı ile ilgilenmez. Bu kavram, kadın ve erkeğin toplumdaki rollerini ve yerini
belirler. Toplumsal cinsiyet rolleri; geleneksel olarak kadınlarla ve erkeklerle ilişkili olduğu
kabul edilen rolleri ifade etmekte ve toplumda kültürel olarak kadına ve erkeğe uygun görülen
kişilik özellikleri ve davranışları içermektedir (Dökmen, 2010: 31). Bu terim, biyolojik olarak
dişi yada erkek olmakta bağdaştırılan psikolojik ve sosyal anlamlar işaret etmektedir (Göktağ,
2004:264, Akt. Türkmen, 2021:347). Kadının toplumdaki yerini belirlemede etken olan bu
kavram ne yazık ki bugün birçok kesimde dikkate alınmamaktadır. Günümüzde toplumun her
alanında az yada çok şekilde kadın ayrımcılığı, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı devam
etmektedir. Bu durum çoğu toplumda, genellikle doğu toplumlarında kadının özgürlüklerini
kısıtlamaktadır. Tüm dünya geneline bakıldığında bölgesel olarak az ya da çok gözlemlediğimiz
bu toplumsal cinsiyet baskısı dünya genelindeki refahın ve ilerlemenin önünü tıkamakta,
kadının toplumsal statüsünün artırılması, sosyal yaşamın her alanına kadınların erkeklerle eşit
bir biçimde katılımının sağlanması gerekmektedir (Aydın, Bekar ve Ark., 2016:226).
Dökmen, toplumsal cinsiyet farklılıklarını şu şekilde açıklamaktadır; toplumsallaşma
sürecinde erkek ve kızların öğrendikleri kültürün cinsiyetlerine “uygun” bulduğu duygu, tutum,
davranış ve roller arasındaki farklılıklar ise toplumsal cinsiyet farklılıkları olarak ele alınır.
Kadınların daha duyarlı, ilgili ve bakım verici vb. olarak algılanmaları; ev kadını, öğretmen,
hemşire vb. olmalarının beklenmesi, ama erkeklerin bağımsız, atılgan, kuvvetli vb.
algılanmaları; asker, mühendis, tüccar vb. Olmalarının beklenmesi toplumsal cinsiyet
farklılıklarıdır (2015:24). Yapılan tanımlar incelendiğinde, toplumsal cinsiyet bireyim
toplamdaki sosyal ve kültürel alanlarını belirleyen bir etken olarak görülmektedir. Bu durum
bireylerin toplum içerisindeki yaşamlarına yön vererek toplumdaki yerlerini belirlemektedir.
Toplumda Kadın Algısı
İnsanoğlunun var oluşuyla başlayan cinsiyet farklılıkları ve karşılaşılan sorunlar
günümüzde de devam etmektedir. Toplumlardaki cinsiyet ayrımlarının en önemli etkeni
bölgesel gelenekler ve eğitim olarak görülmektedir. Doğu ülkelerinde kadına algısı daha alt
seviyededir. Bu toplumlar ataerkil bir yapıya sahip olduğu için kadınlar her zaman ve hayatın
her alanında ikinci planda yer almaktadırlar. Batılı ülkelere geldiğimizde ise kadın daha fazla ön
planda yer almakta ve kadına olan saygının daha fazla olduğu görülmektedir. 21. yüzyıla
geldiğimizde birçok toplumda erkek tarafından yapılan yanlış bir davranış çok fazla eleştiri
almıyor ya da görmezden gelinebiliyor fakat kadın için durum aynı olmuyor. Bu durumda
toplumdaki kadın algısının halen büyük bir değişiklik göstermediğinin somut bir kanıtı olarak
karşımıza çıkıyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı, kadın ve erkeğin, toplumsal kurumlar içinde (aile,
çalışma, hukuk, eğitim, siyaset, din, sağlık, vb) mevcut kaynakları, fırsatları ve gücü
kullanımlarında eşitliği ifade ederken toplumsal cinsiyet eşitsizliği de bu alanlarda birinin
diğerine göre eşitsiz konumunu anlatır (Ecevit, 2003:83).
Toplumlar genel olarak incelendiğinde, kadın olmanın hayatın her döneminde sosyal ve iş
alanlarında zorlu olduğu kadına önyargı ile bakıldığı görülmektedir. Yapılan işlerin kolayca
eleştirildiği iş ortamı yada ev ortamları, eğitim ve yaşam şartlarının da günümüzde iyileşmesine
rağmen azda olsa bu baskının ve ayrımcılığın devam ettiği görülmektedir. Sosyal, kültürel, iş ve
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
113
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
ev yaşamında olduğu gibi sanatta alanında ve eğitim alanlarında kadın olmak her dönemde zor
olmuştur. Buna rağmen yapılan çalışmalara bakıldığında nitelikli eserler ortaya koydukları,
eğitim ve bilimde erkekler kadar bazen daha iyi yerlere geldiklerini de unutmamak
gerekmektedir.
Müzik Eğitimi
Müzik insanlığın oluşumunda beri çevremizde var olan, bazen ilgimizi çeken bazen de
dikkat etmediğimiz için duymadığımız her tür sese denilebilir. Bir sese müzik demek için onun
melodic bir yapıya sahip olması gerekmez. Bazen bir rüzgar sesi bile müzik olarak algılanablir
ve birçok müzik türünden daha çok insanı etkileyebilir. Khan çalışmasında müziği şu şekilde
tanımlamaktadır; Günlük konuşmalarımızda sık sık kullandığımız müzik kelimesi sevgili ya da
mahbûb diye dile getirdiğimiz o büyük gerçekliğin, insan ruhundaki güçlü bir yansımasından
başka birşey değildir. İnsanlar bu nedenle müzikten büyük zevk alırlar (2001:11). Doğduğumuz
ilk andan itibaren bilinçli yada içgüdüsel olarak gerçekleşen öğrenme becerilerine eğitim
denilmektedir. İnsanlar büyümeye devam ettikçe gerek zorunlu olarak gerekse kendi
isteklerimiz doğrultusunda farklı eğitimlere ve öğrenme süreçlerine dahil olmaktadırlar. Okul
öncesi eğitim ile başlayan bu süreç zorunlu eğitim olarak lise dönemi (12. sınıf) sonuna kadar
devam etmektedir. Daha sonraki dönemlerde devam edilecek eğitim zorunlu olmayıp bireyin
kendisini hangi alanda geliştirmek istediğine göre şekillenir ve bu süreç, önlisans, lisans, yüksek
lisans ve doktora olarak devam eder.
“Kişinin zihnî, bedenî, duygusal, toplumsal yeteneklerinin, davranışlarının en uygun
şekilde ya da istenilen bir doğrultuda geliştirilmesi, ona bir takım amaçlara dönük yeni
yetenekler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların tümüdür. Eğitim, hayat
boyu sürer; plânlı ya da tesadüfî olabilir. Okul, okuma yazma, ders araç gereçleri ile ve bunların
dışında aile veya bir çevre içinde, kişisel yetişme vs. yollarıyla yapılan öğretme, öğrenme, bilgi
aktarma, beceri kazandırma çalışmalarının tümünü kapsayan bu çabalara yaygın eğitim de
denmektedir. Kısaca, eğitim, öğretimi de içine alan çok geniş bir terimdir” (Akyüz,2012: 2).
Eğitim her alanda olduğu gibi sanatın her alanında da erken yaşlarda başlamaktadır. Okul
öncesi dönemden başlayan sanat eğitimi hayatın her döneminde devam edebilen bir eğitim
türüdür. Bu eğitim zorunlu olmayıp kişinin bireysel tercihlerine göre, kendisini hangi alanda
geliştirmek istediğine göre şekillenen bir süreçtir. Sanat alanının önemli alanlarından bir tanesi
de müzik eğitimidir. Birey müziksel yeteneklerini değiştirmek veya geliştirmek için bu sürece
dahil olur. “Müzik eğitimi, temelde, bir müziksel davranış kazandırma, bir müziksel davranış
değiştirme veya bir müziksel davranış değişikliği oluşturma, bir müzikal davranış geliştirme
sürecidir”(Uçan, 1997:14).
Müzik eğitimi kendi içerisinde üç farklı bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerin bazıları
zorunlu bazıları ise kişinin talep etmesiyle alınan müzik eğitimleridir. Bu üç eğitim türü şu
şekildedir;
Genel Müzik Eğitimi
Genel müzik eğitimi okul öncesi eğitim ile başlayıp Milli Eğitim ve üniversite yaşamı
boyunca devam etmektedir. Eğitimin ilk yıllarında zorunlu olan müzik eğitimi sonra ki yıllarda
seçmeli ders olarak verilmeye devam etmektedir. Türkmen bu eğitim türünü şu şekilde
tanımlamaktadır; En açık biçimde ele alındığında, Milli eğitim Bakanlığına bağlı ilkokul,
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
114
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
ortaokul, lise ve diğer özel okullarda verilen ve haftalık belirli bir gün ve saatte yapılan
eğitimdir. Eğitim sürecinde belirlenmiş bir program dahilinde devam eden ve bu okullardaki
programı alan bütün öğrencilerin aldığı bir eğitim olarak tanımlanabilir (2017:11).
Amatör Müzik Eğitimi
Bireylerin tamamen kendi müzikal tercihlerine göre aldıkları eğitim türüdür. Tarman’a
göre amatör müzik eğitimi; müziğe ilgili olup, istekli olarak bu işi yapanlara yöneliktir.
Devamlılık isteyen ve bu devamla birlikte müziğe doyum sağlamak, bununla birlikte devam
ettirerek belirli müzikal davranışları kazanmayı amaçlar. Bireyin yetenekli olmasından ziyade
istekli olması daha önemlidir. Bu eğitim genellikle müzik dershaneleri, kurslar ve özel dersler
yoluyla bir müzik eğitimcisi yada çalgı öğretmeni tarafından verilir (2016:10). Amatör müzik
eğitimine başlayan kişiler belirli bir zaman sonra aldıkları eğitimin yetersiz gelmeye başladığı
düşündükleri zaman bir üst kademe olan profesyonel müzik eğitimine yönelirler. Burada ki
eğitim sadece zevk almaktan çıkmış mesleki yada daha profesyonel olmaya doğru gitmeye
başlamıştır.
Profesyonel (Mesleki) Müzik Eğitimi
Amatör yada genel müzik eğitiminden farklı olarak profesyonel müzik eğitimi alan kişiler
sadece hobi veya kültürel faaliyet olarak değil, bir müzik eğitimcisi, icracısı veya bestecisi
olmak için bu eğitimi alırlar. “Profesyonel müzik eğitimi, müziği meslek olarak seçen ve belirli
bir yeteneğe sahip kişilere yöneliktir; bu nedenle mesleğin gerektirdiği müzikal davranışları ve
birikimi kazandırmayı amaçlar. Bu alan, bestecilik ve yorumculuk gibi müzik sanatçılığı
eğitimini ve müzik bilimcilik, müzik öğretmenliği, müzik teknologluğu eğitimlerini kapsar.”
(Say, 2005:361). Bu alanda Milli eğitim seviyesinde başlayıp lisansüstü seviyeye kadar
profesyonel müzik eğitimi verilmektedir. Ülkemizde bazı konservatuvarların tam zamanlı ve
yarı zamanlı eğitimleri ile ortaokul seviyesinde profesyonel müzik eğitimi başlamaktadır.
Ülkemizde mesleki müzik eğitimi, eğitim fakülteleri, güzel sanatlar fakülteleri ve
konservatuvarlarda verilmektedir. Konservatuvarlar ilk ve orta öğretim düzeyinde öğrenci
alabilmekte, tam zamanlı ve yarı zamanlı olarak eğitimlerine devam edebilmektedirler. Bu
kurumlar dışında Türk Silahlı Kuvvetleri Bando Okulları Komutanlığı’nda, askeri bandolarda
görev yapacak personelde profesyonel müzik eğitimi almaktadır. Orta öğretim olarak ise güzel
sanatlar liseleri bu yönde eğitim vermekte ve lisans düzeyinde profesyonel müzik eğitimi veren
kurumlara öğrenci yetiştirmektedirler (Türkmen, 2017:16-17).
Ülkemizde Profesyonel Müzik Eğitimi Veren Kurumlar
Cumhuriyet öncesi dönemlerden başlayıp günümüze kadar devam eden müzik eğitimi
farklı kurumlar ve farklı eğitim seviyeleri ile devam etmektedir. Her müzik türünde profesyonel
müzik eğitimi verilmektedir. Cumhuriyet öncesinde, Enderûn-ı Hümâyûn, Musika-ı Hümâyûn,
Mehterhâne-yi Hümâyûn, Mevlevîhâneler gibi kurumlarda eğitim verilirken Cumhuriyetin
ilanından sonra ise kurulan birçok eğitim kurumunda müzik eğitimleri verilmeye devam
etmiştir. Bu eğitim kurumları günümüzde aşağıdaki gibidir;
- Güzel Sanatlar liseleri
- Konservatuvarlar
- Güzel Sanatlar Fakülteleri
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
115
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
- Eğitim Fak. Müzik Eğitimi Bölümleri
Yöntem
Araştırmada veri toplamak için kaynak tarama yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler
yorumlanarak sonuçlara ulaşılmıştır.
Karasar, tarama modelini şu şekilde anlatmaktadır; geçmişte yada halen var olan bir
durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya
konu olan olay, birey ya da nesne kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır
(2009:17).
Bulgular ve Yorumlar
Yapılan bu çalışmada Yüksek Öğretim Kurumu Akademik Arama veri tabanında
(www.yöksisakademik.com) Türkiye’de bulanan devlet üniversiteleri, vakıf üniversiteleri ve
özel üniversiteler dâhil olmak üzere toplam 208 üniversitenin bölümleri incelenerek; üniversite
bünyesinde bulunan ve bilgileri yer alan Devlet Konservatuvarı, Konservatuvar, Türk Musikisi
Devlet Konservatuvarı, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Güzel Sanatlar Fakültesi, Müzik ve
Sahne Sanatları Fakültesi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Sanat ve Tasarım Faültesi,
Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültelerinde görev yapan öğretim üyeleri (profesör,
doçent ve doktor öğretim üyesi) tespit edilerek; görev yaptıkları bölümler, doktora/sanatta
yeterlik yaptıkları üniversiteler ve çalışma alanlarına yer verilmiştir.
Çalışmada 65 üniversitenin bünyelerinde farklı isimlerle adlandırılan ve bilgilerine
ulaşılan Konservatuvar ve Güzel Sanatlar Fakülteleri alfabetik sıraya göre; Adıyaman
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı,
Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet
Konservatuvarı, Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Ankara Hacı Bayram Veli
Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi
Müzik ve Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi, Ankara Yıldırım Beyazıd Üniversitesi Türk Musikisi
Devlet Konservatuvarı, Atatürk Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı, Atatürk
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Devlet
Konservatuvarı, Başkent Üniversitesi Konservatuvar, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Müziği Devlet
Konservatuvarı, Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Çankırı Karatekin Üniversitesi Sanat Tasarım Mimarlık
Fakültesi, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet
Konservatuvarı, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Düzce Üniversitesi Sanat
Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Erciyes
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Gaziantep
Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet
Konservatuvarı, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Antakya
Devlet Konservatuvarı, Hitit Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Iğdır
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İnönü Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, İskenderun
Teknik Üniversitesi Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuvarı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi
Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, İstanbul Medipol Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık
Fakültesi, İstanbul Okan Üniversitesi Konservatuvar, İstanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuvarı, İzmir Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Kafkas Üniversitesi
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
116
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
Devlet Konservatuvarı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Karabük Üniversitesi
Safranbolu Fethi Toker Güzel sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Kastamonu Üniversitesi Güzel
Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Kocaeli
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Manisa
Celal Bayar Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Mardin Artuklu
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Mersin
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Türk Musikisi Devlet
Konservatuvarı, Nişantaşı Üniversitesi Konservatuvar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Devlet
Konservatuvarı, Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Osmaniye Korkut Ata
Üniversitesi Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi, Pamukkale Üniversitesi Müzik ve
Sahne Sanatları Fakültesi, Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Selçuk Üniversitesi
Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı, Sinop Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi,
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Şırnak Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Trabzon Üniversitesi
Devlet Konservatuvarı, Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Yaşar Üniversitesi Sanat ve
Tasarım Fakültesi, Zonguldak Üniversitesi Devlet Konservatuvarı şeklinde belirlenmiştir.
Bu üniversitelerde 91 profesör, 61 doçent ve 123 doktor öğretim üyesi olmak üzere
toplam 275 kadın akademisyenin görev yaptığı bilgilerine ulaşılmıştır. Elde edilen bilgiler
doğrultusunda 275 kadın akademisyenden 124’ünün doktora mezunu, 110’unun sanatta yeterlik
mezunu, 1’inin bütünleşik doktora mezunu ve 2’sinin post doktora mezunu olduğu görülmüştür.
275 kadın akademisyenden 36 tanesinin yayın portföyü verilerine, 40 tanesinin eğitim bilgileri
verilerine ve 2 tanesinin görev yaptığı bölüm bilgilerine ulaşılamamıştır. Bazı kadın
akademisyenlerin eğitim verilerinde sadece doktora/sanatta yeterlik yaptığına dair bilgiler
mevcut olup bu veriler de değerlendirmeye alınmıştır. Bazı kadın akademisyenlerin eğitim
bilgilerinde ise doktora/sanatta yeterlik yaptıkları üniversite bilgileri mevcutken hangi
programda yaptıkları bilgileri yer almamaktadır. Bu durum da değerlendirilirken doktora/sanatta
yeterlik yapılan üniversitelerin bilgilerine nicel olarak yer verilmiştir. Çalışmadan elde edilen
bilgilere göre bazı kadın akademisyenlerin görev yaptıkları bölümlerin de belirtilmediği
görülmüştür. Bu veriler ışığında kadın akademisyenlerin görev yaptıkları bölümler ve
anabilim/anasanat dalları gruplandırılarak parantez içindeki nicel verilerle sunulmuştur.
Tablo 1: Kadın Akademisyenlerin Görev Yaptıkları Bölümler Tablosu.
Müzik / 29
Ses Eğitimi / Türk Halk Müziği / 1
Müzikoloji / 39
Ses Eğitimi / Türk Sanat Müziği / 7
Piyano / 38
Enstrüman eğitimi / Türk Sanat Müziği / 4
Piyano, Arp & Gitar / 12
Türk Halk Müziği / 4
Yaylı Çalgılar / 40
Müzik Teknolojileri / 3
Nefesli ve Vurmalı Çalgılar / 26
Müzik Bilimleri / 6
Opera / 19
Türk Müziği / 25
Kompozisyon ve Şeflik / 12
Müzik Performansı / 4
Jazz / 2
Araştırma sonucunda ortaya konulan bölüm listesine bakıldığında da aynı içeriğe ve
işleyişe sahip pek çok bölümün, farklı üniversitelerce farklı bölüm ve anabilim/anasanat
dallarıyla yer aldığı görülmektedir. Müzik/ Türk Müziği, Müzik/Türk Musikisi, Türk
Müziği/Türk Müziği, Türk Musikisi/Türk Musikisi, Müzik/Yaylı Çalgılar, Müzik/Yaylı Sazlar,
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
117
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
Müzik/Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar, Müzik/Üfleme ve Vurma Çalgılar, Müzik/Nefesli Sazlar
gibi bölüm ve anabilim/anasanat dalları bu duruma örnek gösterilebilir. Bölüm içeriklerine
genel işleyiş açısından bakıldığında; araştırmaya konu edilen 275 kadın akademisyenden 41
tanesinin Türk Müziği alanında görev yaptığı, 232 tanesinin batı müziği alanında görev yaptığı
görülmektedir.
Türkiye’de Konservatuvar ve Güzel Sanatlar Fakültelerinde görev yapan kadın
akademisyenlerin eğitim bilgileri incelendiğinde 60 farklı üniversite bünyesinde doktora/sanatta
yeterlik yaptıkları görülmüştür. Bu üniversiteler, alfabetik sıraya göre parantez içindeki nicel
verileriyle birlikte verilmiştir.
Tablo 2: Kadın Akademisyenlerin Eğitim Bilgileri Tablosu
AİBÜ Sosyal Bil. Ens. (3)
AİBÜ Eğt. Bil. Ens (2)
AKÜ Sosyal Bil. Ent. (5)
ANAÜ Güzel San. Ent. (8)
ANAÜ Sosyal Bil. Ent.(5)
AÜ Sosyal Bİl. Enst. (1)
ATAÜNİ Sosyal Bil. Ent. (1)
DEÜ Eğitim Bİl. Enst. (2)
DEÜ Güzel San. Ent. (18)
DEÜ Sosyal Bil. Enst.(2)
EÜ Sosyal Bil. Enst. (4)
EÜ Türk DÜn. Ve Folklor Arş. Ent. (1)
ERÜ Güzel San. Enst. (2)
GÜ Eğitim Bil. Enst. (20)
GÜ Fen Bil. Enst. (7)
GÜ. Güzel San. Enst. (3)
GÜ Sosyal Bil. Enst. (1)
HÜ. Güzel San. Enst (8)
HÜ Sosyal Bil. Enst. (1)
Haliç Sosyal Bil. Enst. (8)
Bilkent. İktisadi ve Sosyal Bil. Enst.
(13)
İNÜ Eğitim Bil. Enst. (1)
İNÜ Sosyal Bil. Enst. (4)
İTÜ Sosyal Bil. Enst. (12)
İÜ Bilim ve Tek. Enst. (1)
İÜ Sosyal Bil. Enst. (26)
MÜ Eğitim Bil. Enst. (4)
MÜ Sosyal Bil. Enst. (3)
MAKÜ Eğitim Bil. Enst. (1)
MSGSÜ Sosyal Rbil. Enst.(21)
MSGSÜ GÜzel San. Enst.(6)
NEÜ Eğitimi Bil. Enst. (6)
OMÜ Sosyal Bil. Enst. (2)
ODTÜ Sosyal Bil. Enst. (1)
SÜ Eğitimi Bil. Enst. (3)
SÜ Sosyal Bil. Enst. (1)
SDÜ Güzel San. Enst. (2)
TÜ sosyal Bil. Enst. (5)
Yaşar Güzel San. Enst. (1)
Yeditepe Sosyal Bil. Enst. (1)
YTÜ Sosyal Bil. Enst. (2)
Hochschule für Music Cologne (1)
Moscow Tchaikovsky State Conservatory (3)
Bakü Music Academy (8)
Louisiana State University and Agricultural and
Mechanical College (1)
Ludwig-Maximilians-Universitaet München (1)
Pancho Vladigerov National Academy of MusicBulgaria (1)
Conservatoire National de Région Lyon (1)
University of Cincinnati (1)
Florida State University (1)
Case Western University (1)
Azerbaijan State Civilization Fine Arts Uni. (2)
Musikhochschule des Saarlandes (1)
Haute ecole de musique Geneve (1)
University of Illinois at Urbana-Champaign (1)
University of Chicago Music Department (1)
University of Maryland Conservatory Department (1)
Eğitim bilgilerine ulaşılan 235 kadın akademisyenden 26’sının yurtdışında
doktora/sanatta yeterlik öğrenimi gördüğü; 16 farklı üniversite arasından en çok Bakü Müzik
Akademisinin ve Çaykovksi Devlet Konservatuvarının tercih edildiği belirlenmiştir. Diğer
üniversitelerin doktora/sanatta yeterlik programı eğitimi seçiminde kadın akademisyenlerin
bireysel tercih ve yeterliliklerin ön planda olduğu düşünülmektedir. Kadın akademisyenlerin
doktora/sanatta yeterlik yaptıkları üniversiteler arasında nicel olarak fazla olan İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
118
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
Bilimler Enstitüsü, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitülerinin; İstanbul,
Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde bulunması dikkat çeken bir noktadır. Zira bu üniversitelerin
bünyesinde görev yapan kadın akademisyenlerin de daha fazla olduğu görülmüştür. Öğretim
üyesi sayısı fazlalığı açısından dikkat çeken üniversiteler arasında İstanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuvarında 15 profesör, 7 Doçent, 11 Doktor Öğretim Üyesi, Hacettepe Üniversitesi
Ankara Devlet Konservatuvarında 12 Profesör, 1 Doktor Öğretim Üyesi, Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarında 9 Profesör, 10 Doçent, 11 Doktor
Öğretim Üyesi, Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarında 7 Profesör, 9 Doçent, 7 Doktor
Öğretim Üyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuvarında 6 Profesör, 5 Doçent,
5 Doktor Öğretim Üyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarında 5 Profesör, 1
Doçent, 1 Doktor Öğretim Üyesi, Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde 4 Profesör,
1 Doçent, 3 Doktor Öğretim Üyesi, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarında 3
Profesör, 1 Doçent, 1 Doktor Öğretim Üyesi, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi
Konservatuvarında 2 Profesör, 1 Doçent, 2 Doktor öğretim Üyesinin görev yaptığı görülmüştür.
Bahsi geçen üniversitelerin de İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Antalya, Kayseri gibi
büyük şehir olması da araştırmada dikkat çeken bir diğer husustur. Ayrıca doktora/sanatta
yeterlik öğrenimi görülen anasanat/anabilim dalları arasında antropoloji, sosyoloji, tarih, İslam
tarihi ve sanatları, halk bilimi gibi alanlar az sayıda da olsa kadın akademisyenlerin tercih
ettikleri alanlar arasında önemli veri olarak görülmektedir. Bu durum disiplinlerarası
çalışmaların önemini ortaya koymaktadır.
Kadın akademisyenlerin genel olarak yayın portföyleri incelendiğinde; doktora/sanatta
yeterlik tez konuları, yayınlanmış olan kitapları ve makaleleri değerlendirmeye alınmıştır.
Düzenlenen bazı sempozyum ve kongrelerin özel temalı oldukları düşünülerek kadın
akademisyenlerin bildirilerde çalıştıkları konular değerlendirme dışında tutulmuştur. Kadın
akademisyenlerin çalışma alanlarına bakıldığında genel olarak üzerinde durulan konuların
piyano, yaylı çalgılar, nefesli ve vurmalı çalgılar ve bazı Türk müziği çalgıları üzerine yapılan
çalışmalar (teknik alıştırmalar, gelişim süreçleri, pedagojik yaklaşımlar vb.), konuya ilişkin
belirlenen bazı bestecilerin belirli eserleri veya taksimleri üzerinde yapılan stil, teknik, yapısal
özellikler gibi unsurları içinde barındıran eser analizleri, ses eğitimi (ses eğitimi derslerine
yönelik öğretim stratejileri, şan için piyano eşlikli Karadeniz türküleri, tekerlemelerin ses
eğitiminde artikülasyona etkisi, Edvarlarda işlenen konulardan biri olarak insan sesinin önemi,
Kütahya türkülerinin bireysel ses eğitimi derslerinde eğitim materyalleri olarak kullanılabilirliği
vb.), müzikte bazı yaklaşımlar ve ekoller, dönemlere göre müzikte değişim ve gelişim süreçleri,
çalgılardaki değişim ve gelişim süreçleri, konu için belirlenen bestecilerin veya icrâcıların
müziğe katkıları, metot değerlendirmeleri, müzik kültürü, müzik türleri ve özellikleri, müzik
eğitimi, ders müfredatı değerlendirmeleri, müzik kültürünü ve müzik eğitimini içine alan bazı
konularda öğrenci ve eğitimci görüşleri, çocuklarda müzik eğitimi gibi ana başlıklar olduğu
görülmektedir. Alan araştırmaları kapsamında bazı yöreye ait müzik kültürü ve düğün
gelenekleri ön plana çıkmaktadır. Eğitim alanına büyük katkı sağladığı düşünülen ses
egzersizleri, bazı enstrüman için metotlar ve solfej ders kitaplarının nicelik açısından
azımsanmayacak sayıda olduğu düşünülmektedir. Araştırmanın sınırlılıkları kapsamında
değerlendirmeye alınan çalışmalar başlık olarak ele alındığı için içerik yönünden
değerlendirmeye alınmamıştır. İçerik yönünden de nitelikli olduğu düşünülen bu metot ve ders
kitaplarının alana katkı sağlaması ve çeşitli araştırmalara kaynak teşkil etmesi umulmaktadır.
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
119
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
Eğitim alanında yapılan ve önemli görülen çalışmalardan bazıları ise özel gereksinimli çocuklar
için yapılan müzik çalışmaları ile ilgilidir. Orff, Dalcroze, Kodaly gibi öğrenme yöntemleriyle
ilgili çalışmalarda bulunan kadın akademisyenler alana katkı sağlayarak bu yönde müziğin
değişim ve gelişim sürecine destekte bulunmuşlardır. Dil gelişimi ve müziğin okuma yetisine
etkisinden müziğin matematik ve psikolojiyle olan ilişkisine kadar; okul öncesi, ilköğretim ve
ortaöğretim kurumlarında müzik ve diğer derslerle olan ilişkiyi ve bu ilişkinin kazanımlarını
ortaya koyan müzik eğitimindeki bu pedagojik yaklaşımlı çalışmaların öğrenciler ve eğitimciler
için kaynak niteliği taşıdığı düşünülmektedir.
Gürcüler, Çerkesler, Ahıska Türkleri gibi bazı toplumlarda ve bağdaşık olarak yerel
kültürlerinde müziği içine alan etnomüzikolojik çalışmalar kadın akademisyenlerin üzerinde
durduğu çalışma alanları arasındadır. Kadını; bestekâr, icrâcı, eğitimci, anne gibi her yönüyle
müzikle birlikte içine alan; türkülerde kadın teması, kadın âşıklar, ninniler, dini Türk
müziğinde kadın, çok sesli müzik dünyasında kadın besteci olmak, müzik teknolojilerinde
cinsiyetçi yaklaşıma kadın ses mühendisleri üzerinden değerlendirme, tefçi kadınlar, toplumsal
cinsiyet bağlamında halk müziğinde ağıtçı kadınlar, Anadolu Türkmen kadınlarının kimliği ve
müziği, kadın orkestra şefi olmak gibi pek çok değişik konu başlığını içinde barındıran kadın ve
müzik çalışmaları da kadın akademisyenlerin çalışma alanları içinde önemli bir yer teşkil
etmektedir.
Anadolu Aleviliği, âşıklık geleneği, halk şairleri, atışma ve ağıtlar, toplumsal cinsiyet,
müzik icrasında performansı geliştirici psikolojik yöntemler, sahne kaygısına yönelik çözüm
önerileri, disiplinlerarası müzik, sanat ve antropoloji, müzik ve edebiyat, armoni anlayışı,
müzikte kromatizm, Türk din musikisi formları, kültür politikaları, epik tiyatroda müzik,
derleme çalışmalarının önemi, halk evlerinin müzik kültürüne katkıları, müzik türlerine
ideolojik yaklaşım, Tük müziğinde makamlar ve değişim çizgileri, müzik teknolojileri,
fonograf, popüler müzik, müzik sosyolojisinde yeni kavramlar, göç çalışmaları, sanatın üretimi
ve tüketimi, labanotasyon, Türk ve batı çocuk şarkılarının karşılaştırmalı analizi, folklorik
çalışmalar, müzik ve spor, kültürel etkileşimler, evrâd okuma geleneği, etnik kimlik inşasında
müziğin rolü, müzik frekans deneysel çalışmaları, müzik terapi, yeniçeri müziği ve batı müziği
üzerindeki Türk etkileri, metaforik çalışmalar, sinema ve müzik, müzikte batılılaşma, kültür
aktarımını sağlayan neşriyat örnekleri, Türk müziği icralarında tavır farklılıklarının sebepleri,
metaforik çalışmalar, duysal tasarımda müzik yöneticiliği, elektronik müziğin gelişimi, müzik
ve değer kazanımı ilişkisi gibi konularla farklı alanlarda geniş bir çalışma sahası niteliğinde olan
ve disiplinler arası çalışmaları da destekleyen araştırmalar kadın akademisyenlerin müzik
bilimine sağladıkları katkıları ortaya koymaktadır.
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
120
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
SONUÇLAR
Çalışmada elde edilen veriler incelendiğinde, ülkemizde akademik alanda öğretim üyesi
olarak eğitim öğretim faaliyeti sürdüren kadın akademisyen sayısının oldukça fazla olduğu
görülmektedir. Türkiye geneli kadın akademisyen sayısına bakıldığında 23677 kişi oldukları
görülmektedir (Ehtiyar ve ark. 2018:299). Ülkemiz geneline bakıldığında kadın akademisyen
sayısının toplam sayının üçte biri olduğu görülmüştür (Şentürk, 2015:8). Bu akademisyenlerden
müzik alanında öğretim üyesi kadrosunda çalışan 275 kadın akademisyen olduğu görülmektedir.
Bu akademisyenlerin büyük çoğunluğunun doktor öğretim üyesi (Assist. Prof. Dr.) kadrosunda
oldukları görülmektedir (Çakır, 2019:78).
Kadın akademisyenler profesör unvanında olanların özellikle ses eğitimi, koro, kültürel
müzikoloji, viyola icracılığı ve viyola eğitimi, müzik ve kadın araştırmaları, keman eğitimi,
çağdaş müzik, bestecilik, piyano eğitimi, üstün yetenekli çocuklar, modülasyon, Alevilik,
postmoderizm, caz müzik, kanun eğitimi, Türk müziği teorisi, genel müzikoloji, ilköğretimde
müzik, kültür politikaları, tangolar, Türk fasıl müziği, bölgesel müzik kültürleri, flüt eğitimi,
türküler ve kadın temaları, Türk müziği çocuk şarkıları, obua ve eğitimi, viyolonsel eğitimi,
kültürel kimlik, klarnet eğitimi, müzik terapi, ud eğitimi, Türk müziği eserlerinin güfteleri
(sözleri), toplumsal cinsiyet, çoksesli müzik, kadın besteciler, etnomüzikoloji, opera, ses
eğitimi, düğün gelenekleri, mahalli sanatçılar, etnik müzikler, ses sağlığı gibi konular
incelenmiştir.
Doçent unvanında çalışan kadın akademisyenler incelendiğinde müzik teorileri,
bibliyografya, ses eğitimi, müzik kültürü, bestekâr padişahlar, piyano eğitimi, müzikoloji,
müzik teorileri, toplumsal cinsiyet, Avrupa müzik çalışmaları, sahne sanatları, opera, flüt
eğitimi ve tarihi, Barok dönem müziği, ritim enstrümanları, göç çalışmaları, antropoloji,
etnomüzikoloji, piyano eğitimi ve icrası, keman konçertoları, türkülerde kadın çalışmaları,
bölgesel türkü çalışmaları, Cumhuriyet dönemi müzikleri, azınlık müzikleri, fonograf, âşıklık
geleneği, Mozart, Brahms, Schubert çalışmaları, çocuklarda müzik eğitimi, Adnan Saygun,
müzikal analiz, gitar eğitimi ve icrası, müzik öğretmenleri, etüt çalışmaları, otizm ve müzik, şan
eğitimi, müzik ekolleri, bestecilik, konçertolar, Türk bestecileri, kanun enstrümanı, kontrbas
enstrümanı, fagot ekolleri, santur, müzik bibliyogrfayası, Türk müzik teorisi, bakır ve yaylı
çalgılar, kültürel kimlik, Galamian Yöntemi, orf çalgıları üzerine çalışmalar yaptığı sonuçlarına
ulaşılmıştır.
Dr. Öğr. Üyesi (Assist. Prof.) kadrosunda görev yapmakta olan kadın akademisyenlerin
eserlerin incelendiğinde, piyano eğitimi, müzik kültürü, sosyal yetkinlik düzeyi, Türk halk
dansları, bölgesel oyun özellikleri, Mevlevi ayinleri, batı müziği yorumculuk, şan icrası ve
eğitimi, müzik teorileri, Eurovision şarkı yarışması, müzikoloji, müzikte kadın algısı, Dalcroze
yöntemi, Edvarlar, meşk yöntemi, 18. yüzyılda keman eğitimi, Neomodal akımda armoni, 20.
yy müziğinde atonal yaklaşımlar, Alevilik, dini musiki, güzel sanatlar liseleri, müzik dinleme
pratikleri, türküler, Gomidas, karagöz müziği, zihinsel engellilerde müzik eğitimi, keman icrası
ve eğitimi, çocuklarda koro eğitimi, çocuklarda piyano eğitimi, toplumsal cinsiyet,
bibliyografya, retorik sanatın müziğe etkisi, klasik kemençe icracılığı, eser analizleri, ritim
eğitimi, Ermeni cemaatinin dinsel müzik uygulamaları, Libretto kavramının yapısal analizi,
Şostakoviç, Schuman, Laban notasyonu, müzik formları, Cumhuriyet dönemi müzik
politikaları, Tosca operası, Yunan mitolojik karakterlerin flüt repertuvarına yansımaları,
Karadeniz türküleri, başlangıç gitar eğitimi, viyola çalışmaları, Yunus Emre ilahileri, Tonal ve
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
121
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
atonal akorlara beyin yanıtlılığı, teknoloji ve müzik, Rus keman ekolü, Romantik dönem
senfonik şiirleri, Bach viyolonsel etütleri, Alman ve Rus ekolleri, Stravınsky, Türk müziği
icracılığı, Azerbaycan’da bestecilik, tanbur eğitimi, Türk müziği güfteleri, pop müzik, Türk
müziğinde makamlar gibi konular üzerine çalışmalar yapıldığı tespit edilmiştir.
Çalışmada incelenmiş ve öğretim üyesi statüsünde görev yapan kadın akademisyenlerin,
müziğin neredeyse tüm alanlarında çalışmalar yapmış olduğu görülmüştür. Sadece teorik
anlamda değil, alan araştırması, icra, eğitim gibi alanlarda başarılı çalışmalar yaptıkları tespit
edilmiştir. Toplumsal cinsiyet kapsamında erkek egemenliğinin sürdüğü toplumsal yapıda
kadınların ikinci plana atıldığı bir dönem yaşanmıştır. Günümüzde kadının sosyal ve iş
yaşamında kendini daha çok göstermesi bu alanlarda başarılı olmaları bu algıyı kırmaya
başlamıştır. Müzik alanında da kadınların erkekler kadar iyi icracı olmadıkları tartışılırken elde
edilen veriler bu alanda kadınlarında söz sahibi olduğu göstermiş hem yazım alanında hem de
icra alanında çok başarılı çalışmalar yaptıkları sonuna ulaşılmıştır.
KAYNAKLAR
Akyüz, Y. (2012). Türk Eğitim Tarihi. Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Aydın, M. Bekar, E. Ö., Gören, Ş. Y., Sungur, M. A. (2016), Hemşirelik Öğrencilerinin
Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumları, AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, 2016, Cilt:16, Yıl:16, Sayı: 1, s. 223-242.
Çakır, İ. (2019), Türkiye’deki Üniversitelerde Kadın İşgücü Ve Bartın Üniversitesi’ndeki Kadın
Akademisyenler Üzerine Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, Bartın Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Bartın
Dökmen, Z. Y. (2010). Toplumsal Cinsiyet, Sosyal Psikolojik Açıklamalar. İstanbul: Remzi
Kitapevi
Ecevit, Y. (2003), Toplumsal Cinsiyetle Yoksulluk İlişkisi Nasıl Kurulabilir? Bu İlişki Nasıl
Çalışılabilir?, C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 25 (4), s. 83-88
Ehtiyar, R., Solmaz, C., Can, Ç. (2019), Kadın Akademisyen” Olmak: Turizm Alanındaki
Kadın Akademisyenlere Yönelik Bir Metafor Çalışması, Seyahat ve Otel İşletmeciliği
Dergisi, 16 (2), s. 296-318.
Karakuş, E. Mutlu, E ve Çoşkun, Y. (2018), Toplumsal Cinsiyet Öğretimi Açısından Öğretim
Programlarının İncelenmesi, İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Dergisi, /II, s.
31-54
Karasar, N. (2009), Bilimsel Araştırma Yöntemi, Nobel yayınları, Ankara
Khan, S. İ. (2001), Müzik, insan ve Evren Arasındaki Köprü, Arıtan Yayınevi, İstanbul
Say, A. (2005). Müzik Sözlüğü. Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara
Şentürk, B. (2015), Çokuz Ama Yokuz: Türkiye’deki Akademisyen Kadınlar Üzerine Bir
Analiz, ViraVerita E-Dergi, Sayı 2, s. 1-22
Tarman S. (2016). Müzik Eğitiminin Temelleri, Müzik Eğitimi Yayınları No.01, Ankara.
Türk Dil Kurumu (2019), Cinsiyet Nedir?, https://sozluk.gov.tr/, E.t. 10.07.2022
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123
122
Akademide Kadın Kimliği / Kadın Akademisyenler
Türkmen, E, F. (2017), Müzik Eğitiminde Öğretim Yöntemleri, Pegem Yayınları, Ankara
Türkmen, U. (2021), Müziğin Sosyal Psikolojisi, İzge Yayıncılık, Ankara
Uçan, A. (1997), Müzik Eğitimi, Temel Kavramlar-İlkeler-Yaklaşımlar, Müzik Ansiklopedisi
Yayınları, Ankara
Vatandaş, C. (2007). Toplumsal cinsiyet ve cinsiyet rollerinin algılanışı. Sosyoloji
Konferansları Dergisi, 35, 29-56.
Yolcu, E. (2021), Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Duyarlılığının Geliştirilmesi: İlkokul Dördüncü
Sınıflarla Yapılan Bir Eylem Araştırması, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Adana
123
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 9, Sayı: 60, Ekim 2022, s. 111-123