Academia.eduAcademia.edu

Atatürkün Bütün Eserleri Cilt

• Eser, günümüz Türkçesiyle yayımlanacaktır. Dildeki tarihi hava korunurken, ar tık anlaşılmayan sözcük ve deyimlerin yerine bugünkü karşılıkları konulacaktır. Bu çerçevede binlerce kitap, gazete, dergi ve belge taranmış, incelenmiş, yayım lanmış metinlerle karşılaştırılmış; eski yazı metinler Latin harfli Türkçe yazıya yeni den aktarı lmış; Rusça, İngilizce, Fransızca, Almanca ve diğer yabancı dillerden me tinler, yeniden çevri Imişti r. Atatürk'ün Bütün Eserleri'nde yer alan bütün metinler ve tarihleri, belgelerin asıllarına ya da ilk kaynaklarına başvurularak teker teke r incelen miş, araştı rılmış, karşılaştı rılmış ve defalarca kontrol edilmiştir. Yüzlerce yanlış oku ma, çevi ri ve tarih hataları saptanıp giderilmişti r. Metinler 40 yaş aydın kuşağının Türkçesi temel alınarak, tarihi dokusu bozulma dan sadeleştirildi. Dipnotlarda, metinlerin daha önce yer aldığı kaynaklar ile belgelerin bulunduğu arşiv beli rtilmişti [ Rumi tarihlerin yanında miladi karşılıkları gösterilmişti[ Öğle vaktini esas alan 12 saat sistemi korunmuştu r. Örneğin; "saat 2 sonra'da", "saat 14'te"; "saat 6 evvel'de", "saat 06'da" anlamındadı[ Kişi ve ye r adlarının yazılışına müdahale edilmemiş, farklılıklar korunmuştur. ("Saip, Saip, Saib", "Saffet, Safvet" ya da "Kanlı sırt, Kanlısırt" gibi.) Sonunda "Y.N." (Yay ımlayanın Notu) imzası bulunan notlar Kaynak Yayınları ta rafından konulmuştur. Böylesine ağır ve yorucu olan bu çalışma sı rasında, Danışma Kurulu'nun yanın da çok sayıda uzman araştırmacı, arşivci, çevirmen ve redaktör görev almaktadır. Hepsinin adını burada anmamıza sayfalarımız yetmez. Değerli katkıları için kendile rine ne kadar teşekkü r edilse azdır. *** Atatürk'ün Bütün Eserleri'ni en başta O'nun önderliğinde Türkiye Devrimi'ni ger çekleştiren Türkiye halkına, Birinci Dünya Savaşı'nın, özellikle Çanakkale Direnişi'mi zin, Kurtuluş Savaşı'mızın silahlı kuvvetlerine, şehit ve gazilerine, Cumhuriyet Devri mi'mizin Aydınlanma savaşçılarına, Devrim şehitlerine, Kubilay'lara, "Cumhuriyet bi ze emanet" diyen devrim gençliğine, ulusal demokratik devrimimizi tamamlamak için mücadele eden emekçi ve aydınlarımıza borç luyuz. Bu büyük eserin gerçek yaratıcıla rı, başta Atatürk, onlardır. 20. yüzyılın devrimci yükselişinde, Ezilen Dünya'nın ayağa kalkışını ateşleyen ve 21. yüzyılın büyük devrimci atılımlarına olağanüstü katkılarda bulunacak olan Tür kiye halkına ve aydınlarına, Atatürk'ün Bütün Eserleri'ni, Cumhuriyet'in 75. yılı ar mağanı olarak, derin saygı ve bağlılıkla sunuyoruz. 20 Ekim 19 98 KAYNAK YAYıNLARı MEBUS ADAYLARı HAKKINDA KONYA MÜDAFAAİ HUKUK RİYASETİNE• (1 TEMMUZ 1923) Konya Müdafaai Hukuk Riyaseti'ne Bimennihilkerim başlayacak olan Konya livası mebus seçimleri için Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin ve Halk Fırkası'nın adaylan aşağıda isimleri ya zılı zevattır. Gruba teveccühkar olan muhterem liva ahalisinin bu yüksek siyasi vazife lerini yerine getirmekte tam muvaffa kiyete mazhariyetlerini temenni eylerim. Keyfiye tin bütün Cemiyet teşkilatına ve liva halkına bildirilmesiyle adaylarımızın muvaffaki yetinin teminine gayret edilmesini ve neticeden malumat verilmesini rica ederim.

Atatürk'ün Bütün Eserleri Analiz Basım Yayın Tasarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Adına Sahibi İsmet Öğütücü Genel Yayın Yönetmeni Şule Perinçek Redaksiyon Prof. Dr. Nejat Kaymaz, Yücel Demirel, Em. Tnk. Kd. Alb. Ercan Güner, . Kurtuluş Güran Ankara Temsilciliği Kemal Şenoğl u Arşiv-Araştırma Derya Çağlar. Ercan Dolapçı, Hüseyin Gültekin, Musa Sarıkaya, Gökçe Şenoğlu, Hadiye Yılmaz Çevrimyazı Ercüment Hüsnü Baki, Ahmet Hezarfen, Sadık Perinçek Sayfa Düzeni ve Dizgi Güler Kızılelma Kapak Tasarımı Emre Şenoğlu, Sistem Ofset Montaj Analİz Baskı Analiz Basım Yayın Cilt Cansın Mücellit Satış ve Pazarlama Şinasi Gökçe, Sevgi Sivash Dağıtım Mesut Barış, Fetih Kişioğlu Abone Gülsün Kaygısı.z Gökçe Muhasebe Saniye Yalçın ©2005 B u eserin yayın hakları Analİz Basım Yayın Tasarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.nindir Birinci Basım: Mayıs 2005 Kaynak Yayınları: 4 1 9 ISBN: 975-343-235-6 (Tk. No) 975-343-423-5 ( 1 6. Cilt) i�=� i! ANALİZ BASıM YAYıN TASARıM GIDA TİCAREfVE SANAYİ LTD. şTİ. Meşrutiyet Cad. Kardeşler Han No: 1 2/3-4 34430 Galatasaray-İstanbul Telefon: (021 2) 252 21 56 - 252 2 1 99 - 292 2 1 08 Faks: 249 28 92 Ankara: (03 1 2) 23 1 56 64 Web: www.kaynakyayinlari.com E. Posta: [email protected] [email protected] Atatürk'ün Bütün Eserleri Danışma Kurulu (Alfabetik soyadı sırasına göre) M. Türker Acaroğl u Prof. Dr. Feroz Ahmad Prof. Dr. Sina Akşin Talip Apaydın Prof. Dr. Zeki Arıkan Prof. Dr. İlhan Arsel Ercüment Hüsnü Baki· Nejat Birdoğan" Em. Kur. Alb. Dr. Orhan Coşkun Muazzez İlmiye Çığ Ali Dündar Erol Şadi Erdinç Yrd . Doç. Dr. İsmet Görgülü Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu Ahmet Hezarfen Prof. Dr. Alpaslan ışıklı Suphi Karaman" Prof. Dr. Nejat Kaymaz Em. Tümg. Turhan 0 1caytu" Emin Özdemir Sadık Perinçek· Dr. Doğu Perinçek Prof. Dr. Tülin Sağlamtunç Zeki Sarıhan Prof. Dr. Taner Tim ur Prof. Dr. Şerafettin Turan Gürbüz Tüfekçi Memet Türkkan " Sadık Perinçek'i 13 Eylül 2000. Nejat Birdoğan'ı 4 Mayıs 2001. Ercüment Hüsnü Baki'yi 23 Aralık 2001. Em. Tümg. Turhan Olcayıu'yu 25 Ağustos 2003. Suphi Karaman'ı i 5 Nisan 2004 tarihinde kaybettik. Bu Cilde Katkıda Bulunanlar (Alfabetik soyadı sırasına göre) Dr. Cüneyt Akalın, Sadullah Akgül, Doç. Dr. Yavu z Aslan, Orhan Baleı, Sıtkı Çebi, Ertuğrul Danık, Hüseyin Doğanay, Türker Ercan, Yılmaz Gruda, Muzaffer G ünay, Rasih Nuri İleri, Nuran Acar İskitoğlu, Nevzat Kaya, Alp Kuran, M ustafa Onar, Hayati Özcan, Katali" Papp, Kiraz Perinçek, Ayşe Sarıalp, Martı Şahin, Kamil Şeker, Ataç Tannsever, Enis User, Dr. Tuncer Yılmaz. Adana Atatürk Müzesi, Adana İl Halk Kütüphanesi, Adana İl Kültür Müdürlüğü, Alman Arkeoloji Enstitüsü Kütüphanesi, Amasya İl Halk Kütüphanesi, Anıtkabir Derneği, Ankara İl Halk Kütüphanesi, Ankara M illi Kütüphane, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kütüphanesi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Kütüphane ve Arşivi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Arşivi Uzmanları, Antalya İl Kültür Müdürlüğü, Antalya İl Halk Kütüphanesi, Arma Yayınlan, Atatürk Araştırma Merkezi Kütüphanesi, Aziz Berker Kütüphanesi, Basın Müzesi, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Bostancı Kırtasiye çalışanları, Bursa Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Çukurova Üniversitesi Kütüphane Dokümantasyon Dairesi Başkanlığı, Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi, Erciyes Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, Fethiye İl Halk Kütüphanesi, Galatasaray Lisesi Kütüphanesi, Gaziantep İl Halk Kütüphane­ si, Harp Akademileri Komutanlığı Kütüphanesi, İş Bankası Yayınları, Hatay İl Halk Kütüphanesi, Havza Kaymakamlığı, Isparta Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü Atatürk Kitaplığı, İstanbUl İl Halk Kütüphanesi, İstanbUl Üniversitesi Kütüphanesi, İzmir Kent Müzesi, İzmir Milli Kütüphane, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi, Konya İl Halk Kütüphanesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü, Konya Mevlana Müzesi, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzesi Müdürlüğü Arşivi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Law Library of USA Congress, Macaristan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Eğitim ve Kültür İşleri Müsteşarlığı, Mannara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kütüp­ hanesi, Milli Kütüphane, Mülkiyeliler Birliği, Rusya Devlet Kütüphanesi, Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Rusya Tarihi Yayınlar Kütüphanesi, Samsun İl Halk Kütüphanesi, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü Kütüphane ve Dokümantasyon Daire­ si, Serial and Govemment Publications Division Library of USA Congress, Sosyo­ Politik Tarih Rusya Devlet Arşivi (RGASPİ), Süleyman Demirel Ü niversitesi Ata­ türk İlke ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, Süleymani­ ye Kütüphanesi, Tarihi Yayınlar Rusya Devlet Kütüphanesi, TBMM Kütüphanesi, TBMM Kütüphanesi Mikroflim Arşivi, TC Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, TC Baş­ bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Kütüphanesi, TC Başbakanlık Enfor­ masyon Genel Müdürlüğü Kütüphanesi, TC Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Baş­ kanlığı Arşiv Hizmetleri Şube Müdürlüğü, TC Dışişleri Bakanlığı Arşiv ve Ulaştır­ ma Daire Başkanlığı, Tokat İl Halk Kütüphanesi, Türk Dil Kurumu Arşivi, Türk Ha­ va Kurumu Kütüphanesi, Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi ve Arşivi. Atatürk'ün Bütün Eserleri Cilt: 16 (1 Temmuz 1923 - 17 Eylül 1924) İçİNDEKİLER SUNUŞ Mebus Adayları Hakkında Konya Müdafaai Hukuk Riyaseti'ne (ı Temmuz 1 923) Mebus Seçilmesi Üzerine Doğu Cephesi Kumandam Kazım Karabekir Paşa'ya (! Temmuz ı 923) Mebus Adayları Hakkında Eskişehir Belediye ve Heyeti Teftişiye Riyaseti'ne ( I Temmuz 1 923) İstanbul'da Sirkeci'de Mesadet Ham'nda Mütekaidin Şirketi Riyaseti'ne Teşekkür (2 Temmuz 1 923) Fransızca Bir Kitabın Türkçeye Tercümesi Hakkında Saffet Beyefendi'ye (2 Temmuz ı 923) Mısırlı Prens Mehmed Ali Hasan Tarafından Hediye Edilen Tayyareler Hakkında Erkamharbiyei Umumiye ve Müdafaai Milliye Vekaletlerine (2 Temmuz 1 923) Lozan Müzakereleri Hakkında İsmet Paşa'ya (4 Temmuz 1 923) İzmir Havalisindeki Sığır Vebası Hakkında İktisat Vekaleti'ne (5 Temmuz 1 923) Türk Ocağı'na Yardım Hakkında Sivas Valisi Faik Beyefendi'ye (5 Temmuz 1 923) Barış Hakkında Vakit Gazetesine Demeç (7 Temmuz ı 923) Çeşme Türk Ocağı'na Yardım Hakkında İzmir'de Mebus Necati Beyefendi'ye (9 Temmuz 1 923) Emin Bey'in Halk Fırkası'yla Alakasımn Kalmadığı Hakkında Eskişehir Belediye Riyaseti ve Müdafaai Hukuk Riyaseti'ne (I O Temmuz 1 923) Akçaşehir Türk Ocağı'na Tebrik Telgrafı (I O Temmuz 1 923) The Saturday El'ening Post Yazarı lsaac F. Marcosson İle Mülakat ( i 3 Temmuz 1 923) 19 2i 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 Askerlikleri Ertelenmiş Matbuat Mensupları Hakkında Erkanıharbiyei Umurniye Riyaseti'ne ( 1 6 Temmuz 1 923) Mebus Adaylığı Hakkında Urfa'da Süvari Kumandanı Miralay Sami Sabit Bey'e ( 1 6 Temmuz 1 923) Barışın İmzalanmasını İsteyen YlUlUS Nadi'nin Mektubuna Not ( 1 8 Temmuz 1 923) Barışın İmzalanması Hakkında İsmet Paşa'ya ( 1 9 Temmuz 1 923) Ankara'ya Gelmeleri Hakkında Erkilnıharbiyei Umurniye Reisi ve Batı Cephesi Kumandan Vekili Müşir Fevzi Paşa'ya ( 1 9 Temmuz 1 923) Sivas Türk Ocağı Riyaseti'ne Teşekkür (23 Temmuz 1 923) Lozan'da Delege Heyeti Reisi Hariciye Vekili İsmet Paşa'ya Tebrik Telgrafı (24 Temmuz 1 923) Bayram Münasebetiyle Ordulara Tebrik Telgrafı (24 Temmuz 1 923) Bayram ve Barışın İmzalanması Dolayısıyla Bütün Müdafaai Hukuk ve Belediye Riyasetlerine Tebrik Telgrafı (24 Temmuz 1 923) Isparta'da Mebus İbrahim Bey'in Tebrikine Cevap (25 Temmuz 1 923) Halife Abdülmecit'e Tebrik Telgrafı (25 Temmuz 1 923) Ali Fuad ve Refet Paşaların Terfileri Hakkında İcra Vekilleri Heyeti Reisi Hüseyin Rauf Beyefendi'ye (26 Temmuz 1 923) Delege Heyetinin Ankara'ya Gelmesi Hakkında İcra Vekilleri Reisi Rauf Beyefendi'ye (27 Temmuz 1 923) Afgan Sefiri Ahmet Han'dan Alınan Tebrik Telgrafı Hakkında Hariciye Vekilleti'ne (27 Temmuz 1 923) İzmir'de Halka Nutuk (27 Temmuz 1 923) Demiryolları Müdiri Umumisi Behiç Beyefendi'ye (28 Temmuz 1 923) Aydın'da Eşkıyalığın Önlenmesi Hakkında Erkilnıharbiyei Umurniye Riyaseti'ne (30 Temmuz 1 923) Kayseri'de Adliye Vekili Rifat Beyefendi'ye (3 1 Temmuz 1923) Amerikan Misyonerlik Talepleri Hakkında Hariciye Vekilleti'ne (3 1 Temmuz/l Ağustos 1 923) Rum Patrikhanesi Reisi Kayseri Metropoliti Nicolaus Efendi'ye (i Ağustos 1 923) Galata Rum Cemaati Mütevellii Umumisi Damyanus Damyanidis Efendi'ye (3 Ağustos 1 923) İzmir Havalisindeki Sığır Vebası Hakkında İktisat Vekilleti'ne (4 Ağustos 1 923) 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 Yeni Mebuslara Davet (5 Ağustos 1923) Sıhhiye M üfettişi Tabip Kaymakam Hüseyin Hüsnü Bey'in Terfii Hakkında Müdafaai Milliye Vekaleti'ne (5 Ağustos 1923) 64 65 Tahran Sefiri Muhiddin Paşa'nın Telgrafı Hakkında Hariciye Vekaleti'ne (5 Ağustos 1923) 66 İran Sefiri'ne Cevap (7 Ağustos 1923) 67 Dersaadet'te Serpiskopos Metropolit Meleti Efendi'ye (7 Ağustos 1923) Sergi Hakkında Bursa Vilayeti'ne (9 Ağustos 1923) 68 69 Hint Hilafet Komitesi'nin Yardımlarının Dökümü (9 Ağustos 1923) 70 Himayei Etfal Cemiyeti'ne Yapılan Yardım Hakkında New York Türk Teavün Cemiyeti'ne (12 Ağustos 1923) 71 Rangun'da Hilafet Komitesi Vasıtasıyla Ahmed Molla Davud Efendi'ye (12 Ağustos 1923) 72 Büyük Millet Meclisi'nde Konuşma Meclis Reisliğine Seçilmesi Üzerine (13 Ağustos 1923) 73 Sivas'ta Heyeti Vekile Reisi Rauf Şeyefendi'ye (13 Ağustos 1923) 81 İsmet Paşa, M ahmud Nedim ve Doktor Mehmed Hilmi Beylerin Üyeliklerinin Kabulü ( 13 Ağustos 1923) 82 Denizli Mebusu Haydar Rüştü Beyefendi'ye (13 Ağustos 1923) 83 İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti Merkezi Umumisi'ne (14 Ağustos 1923) 84 Heyeti İlmiye Şerefine Verilen çay Ziyafetinde Sohbet (I 4 Ağustos 1923) 85 Sofya'da General S. Kovaçefe Teşekkür (15 Ağustos 1923) 87 Halife'ye (I7 Ağustos 1923) 88 Halife'nin Telgrafı Hakkında Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti'ne (17 Ağustos 1923) 89 Emir Çavuşu Ali Efendi'ye Verilen Vesika (18 Ağustos 1923) 90 Macar Millet Meclisi'ne (22 Ağustos 1923) Meclis'in Orduya Selamı Hakkında 91 Erkanıharbiyei Umurniye Vekaleti'ne (24 Ağustos 1923) 92 Islamic: News Gazetesi Sahibi Hintli Gazeteci Abdülkayyum Malik Efendi'yle Görüşme (26 Ağustos 1923) 93 Batı Cephesi Karargahı'nın Kaldırılması Hakkında Erkanıharbiyei Umurniye Riyaseti'ne (29 Ağustos 1923) Müdafaai Milliye Vekaleti'ne (29 Ağustos 1923) İzmir Mebus Adayları Hakkında İzmir Müdafaai Hukuk Heyeti Merkeziyesi'ne < i Eylül 1923) Erkanıharbiyei Umurniye Riyaseti'ne (l Eylül 1923) 95 96 97 98 İzmir'in Kurtuluş Bayramı Münasebetiyle İzmir Belediye Riyasetlerine (8 Eylül 1923) Halk Fırkası Nizamnamesi (9 Eylül 1923) 99 100 Barış Sonrasındaki Vazifeler Hakkında Beyanat (ı o Eylül ı 923) iii Tekfurdağı Türk Ocağı Riyaseti'ne Teşekkür (ıo Eylül 1923) 113 Tahran'da İran Harbiye Nazırı ve Başkumandan Rıza Han'a Teşekkür ( I 5 Eylül 1923) 114 Kemalettin Efendi'nin Hatıra Defterine Yazı ( 19 Eylül 1923) 115 Edirne Belediye Riyaseti'ne (21 Eylül 1923) 1 16 Neue Freie Presse Muhabirine Cumhuriyet Hakkında Beyanat (22 Eylül 1923) il7 Yapılan Bağış Hakkında Celal Muhammed Sahib Efendi'ye Teşekkür (23 Eylül 1923) 120 İslam Alemine Beyanname (25 Eylül 1923) 12 1 İzmir M uhacirin Cemiyeti Kongresi'ne (25 Eylül 1923) 123 İstanbul, Üsküdar, Beyoğlu Müdafaai Hukuk Liva Heyetleri Reisieri Hacı Evliya, Mehmet Rıza, Seyit Beylere Teşekkür (3 Ekim 1923) 124 Konya'dan Hacı Hüseyin Ağa İle Söyleşi (3 Ekim ı 923) 125 İzmir Mebus Adayları Hakkında İzmir Müdafaai Hukuk Riyaseti'ne (4 Ekim 1923) 127 16. Fırka Sertabibi Kaymakam Haşim Bey'in Taltifi Hakkında Tezkere (4 Ekim 1923) Le Temps Muhabiri 1. Nilizon'la Mülakat (7 Ekim 1923) 128 129 Büyük Millet Meclisi'nde Konuşma İstanbul'a Giden Mebus Heyetine Yönelik Muamele Hakkında (8 Ekim 1923) i 3 i Marmaduke Pickthall İle Arthur Field'e ( 11 Ekim 1923) 133 İstanbul Şehremaneti'nin Davetine Teşekkür ( 12 Ekim 1923) 134 Büyük Millet Meclisi'nde Konuşma Askeriye Memurları ve Mensupları ve Subayların Maaşlarına Zamlar İcrasına Dair Kanun Tasarısı Hakkında (21 Ekim 1923) 135 İzmir Müdafaai Hukuk Heyeti Merkeziyesi Riyaseti'ne Teşekkür (22 Ekim 1923) 139 Türkiye Büyük Millet Meclisi Birinci Seçim Devresi Üyelerine İstiklal M adalyası Verilmesi Hakkında Tezkere (22 Ekim 1923) Hindistan'da Bombay Hilafet Komitesi'ne (28 Ekim 1923) 140 14 i Teşkilatı Esasiye Kanunu'nda Cumhuriyetle İlgili Yapılan Değişikliklerin M üsveddesi (28/29 Ekim 1 923) 1 42 Halk Fırkası Grup Toplantısı'nda Teşkilatı Esasiye'de Yapılacak Değişiklikler Hakkında Konuşma (29 Ekim 1 923) 144 Büyük Mil let Meclisi'nde Konuşma Cumhuriyetin İlanı ve Reisicumhur Seçimi Üzerine (29 Ekim 1 923) Fransız Gazeteci Maurice Pemot'ya Demeç (29 Ekim 1 923) Heyeti Vekile Hakkında Tezkere (30 Ekim 1 923) Cumhurbaşkanı Seçimi Dolayısıyla Tebriklere Açık Teşekkür (31 Ekim 1 923) Cumhurbaşkanı Seçimi Dolayısıyla Çeşitli Kişi ve Kurumlara Teşekkür (3 i Ekim 1 923) Halk Fırkası'nın Resmi İzninin Verilmesi Hakkında Dahiliye Vekiileti'ne (Ekim i 923) İstanbul'da Halifei Müslimin Abdülmecit'e (i Kasım 1 923) İstanbul Valisi Haydar Bey'in Tebrikine Teşekkür ( I Kasım 1 923) Rusya Merkezi İcra Komitesi Reisi Kalinin'in Tebrikine Teşekkür (4 Kasım 1 923) Sağlık Durumu Hakkında Salih Bey'e ( l 2 Kasım 1 923) Sağlık Durumu Hakkında Bozok Mebusu Salih Bey'e ( 1 3 Kasım 1 923) Sağlık Durumu Hakkında Mütekaidini Askeriye Cemiyeti'ne (I 3 Kasım 1 923) Halk Fırkası Umumi Reisliğine Vekil Tayin Edildiği Hakkında İsmet Paş�'ya ( 1 9 Kasım 1 923) Birinci Seçim Devresi Üyelerinden Bazı Zevatın İstiklal Madalyası İle Tahiflerine Dair Tezkere (2 i Kasım 1 923) Yenigün'ün Hilafet Konusundaki Yayını Üzerine Samsun'dan Çekilen Telgraf Hakkında Başvekiilet'e (2 i Kasım 1 923) 1 45 1 47 151 1 52 153 1 54 1 55 1 56 1 57 1 58 1 59 160 1 6ı 1 62 1 64 Yenigün'ün Hilafet Konusundaki Yayını Üzerine Samsun'dan Çekilen Telgraf Hakkında Canik Valisi Osman Bey'e (2 1 Kasım 1 923) Amerikalı Curtis Lafrance'ın Mektubuna Cevap ( 27 Kasım i 923) 1 65 1 66 Ziraat Bankası Bütçe Kanunu Hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti'ne (29 Kasım 1 923) 1 67 İstanbul'da Sinop Mebusu Rıza Nur Bey'e ( Kasım 1 923) Filorinalı Nkım Beyefendi'ye Teşekkür (I Aralık 1 923) 1 68 1 69 Ağır Topçu Kaymakamı Eyüp ve Sahra Topçu Kaymakamı Halil Kemal Beylerin Terfileri Hakkında M üdafaai Milliye Vekiileti'ne (I Aralık 1 923) 1 70 Ağır Topçu Kaymakamı Eyüp ve Sahra Topçu Kaymakamı Halil Kemal Beylerin 171 Terfileri Hakkında Erkiinıharbiyei Umumiye Riyaseti'ne ( I Aralık 1 923) Tercürnam Hakikat Gazetesi Başyazarı Hüseyin Şükrü Bey'e Demeç (2 Aralık i 923) Kitabı Hakkında Darülfünun Türk Edebiyatı Tarihi Müderrisi Köprülüzade Mehmet Fuad Beyefendi'ye (6 Aralık 1923) İstanbul İstiklal Mahkemesi Hakkında Başvekii.let'e (8 Aralık 1923) Yeni Açılan Tekirdağ Türk Ocağı Riyaseti'ne Teşekkür ( ıo Aralık i 923) Yeni Açılan Kastamonu Türk Ocağı'na Teşekkür (I i Aralık i 923) Kastamonu Vilayet Genel Meclisi'ne Teşekkür (I 3/14 Aralık i 923) Bulgaristan Kralı'nın Tebrikine Cevap Verilmesi Hakkında Hariciye Vekii.leti'ne (22 Aralık i 923) Mussolini'nin Tebrikine Cevap Verilmesi Hakkında Hariciye Vekii.leti'ne (24 Aralık i 923) Rum Patriğine Teşekkür (24 Aralık i 923) Ladislas Tahy'nin Macaristan Sefirliğinin Kabulü Hakkında Başvekii.let'e (27 Aralık i 923) Cumhuriyet Esasları Dahilinde Eğitim Yapılması Hakkında Maarif Vekii.leti'ne (29 Aralık i 923) Boşalan Maliye Vekii.leti'ne Çankırı Mebusu Mustafa Abdülhalik Beyefendi'nin Seçildiği Hakkında Meclis'e Telgraf (2 Ocak i 924) İnönü Zaferinin Yıldönümü Üzerine Hakimiyeti Milliye'ye Demeç (LO Ocak 1924) Muallimler ve Muallimeler Birliği'ne Teşekkür (I 3 Ocak 1924) İzmir'deki Çeşitli Mekteplere Teşekkür Hakkında İzmir Maarif M üdüriyeti'ne ( i 4 Ocak 1924) Trabzon Çiftçileri Birliği'ne Yardım Hakkında İktisat Vekii.leti'ne ( 15 Ocak 19 24) İstanbul Hilali Ahmer Meclisi Umumi si Reisi İstanbul Mebusu Abdurrahman Şeref Beyefendi'ye (l5 Ocak i 924) Hilali Ahmer'in Himaye Tek lifinin Kabulü Hakkında İstanbul Hi lali Ahmer Meclisi Umumisi'ne (l5 Ocak 1924) İzmir Sanatlar Mektebi Hatıra Defteri'ne Yazılan Yazı (16 Ocak i 924) İstanbul Gazetecilerini Kabul Hakkında İstiklal Mahkemesi Reisi İhsan Beyefendi'ye (l8 Ocak 1924) Erkii.nıharbiyei Umurniye Reisi Sanisi Asım Paşa'ya (I 9 Ocak 1924) Boşalan Nafıa Vekii.leti'ne İstanbul Mebusu Süleyman Sırrı Bey'in Seçildiği Hakkında Meclis'e Telgraf ( 19 Ocak 1924) İzmir Büyük Kumandanlar Toplantısı Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya (21 Ocak 1924) 172 174 175 176 177 178 179 180 i8i 182 183 184 185 187 188 189 190 19 1 192 193 195 196 197 Milli Türk Ticaret Birliği Kongresi Reisi Aynizade Tahsin Bey'e (23 Ocak 19 24) Halife'nin Tavır ve Hareketleri Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya (23 Ocak 19 24) Lenin'in Ölümü Üzerine Çekilecek Telgraf Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya (23 Ocak 19 24) Lenin'in Ölümü Üzerine Kalinin'e (23 Ocak 1924) Konya Vilayet Genel Meclisi'ne Teşekkür (25 Ocak 1924) Moskova'dan Alınan Telgraf Hakkında Başvekil ve Hariciye Vekili İsmet Paşa'ya (27 Ocak 1924) İstanbul İstiklal Mahkemesi'nin Tatili Hakkında Başvekalet'e (31 Ocak 19 24) Mesai Kanunu Tasarısı Hakkında Türkiye Amele Birliği Riyaseti'ne (2 Şubat 19 24) İstanbul Gazetecilerine Nutuk (5 Ş ubat 1924) Umum Mütekaidini Askeriye Cemiyeti Reisi Topçu Mirlivalığından Emekli Ferid Paşa'ya (8 Ş ubat 19 24) Avusturya Setirliğine August Kral'ın Tayini Hakkında Hariciye Vekaleti'ne (8 Şubat 1924) Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti'ne (9 Ş ubat 1924) İnebolu Mavnacılar Loncası'na Verilen İstiklal Madalyası ( I i Şubat 1924) İzmir'deki Harp Oyunu Açıfışında Nutuk' (15 Şubat 1924) Filorinalı N§zım Beyefendi'ye Teşekkür ( 16 Şubat 1924) İstiklal Mahkemesi Reisi İhsan Bey'le İstanbul Matbuatı Hakkında Görüşme (21 Şubat 1924) İzmir'deki Harp Oyunu Kapanışında Nutuk (22 Ş ubat 19 24) İstanbul Baro İkinci Reisi Saadeddin Ferit Beyefendi'ye (26 Şubat 1924) İtimatnamesini Sunan Rus Büyükelçisi Suriç'in Nutkuna Cevap (27 Ş ubat 1924) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Konuşma İkinci Devre İkinci Toplanma Yılını Açış Nutku (i Mart 1924) Darülfünun Heyeti'ne Teşekkür (3 Mart 1924) Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun Başvekalet'e Tebliği Hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti'ne (3 Mart 1924) İstanbul Gazeteleri Başyazarıarına Beyanat (4 Mart 1924) Hindistan Karaçi'den Şevket Ali, Suhaç'ta Cerca, Bombay Hilafet Merkez Komitesi, Mısır Abdülhamid, Abdülmecid ve Arkadaşları Delhi Hilali Ahmer Rasih Efendilere Telgraf (Mart 1924) 198 199 201 202 203 204 205 206 207 210 211 212 213 214 216 217 219 222 223 225 232 234 235 236 Yeni Vekiller Heyeti'nin Bildirilmesi Hakkında Malatya Mebusu İsmet Paşa'ya (5 Mart 1924) Yeni Hükümet Teşkili İçin Başvekil'in İstifa Ettiği Hakkında Tezkere (6 Mart 1924) )"eni Kabinenin Teşkili Hakkında Tezkere (6 Mart 1924) Hilafetin Kaldırılması Hakkında Raymond Colrafa Demeç (LO Mart 1924) Piyade Yüzbaşı M ümtaz Efendi'nin Tedavisi liakkında Erkiinıharbiyei Umurniye Riyaseti'ne (I i Mart 1924) Birinci Devre Kayseri Mebusu Atıf Bey'e Verilen İstiklal Madalyası Vesikası (I 7 Mart 1924) Tevfik Bey'in Tayini Hakkında Başvekiilet'e (I 8 Mart 1924) Romanya Kralı Birinci Ferdinand'a ( 19 Mart 1924) Tevfik Bey'in Tayini Üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Heyeti'ne (20 Mart 1924) Anadolu Demiryolları İdaresine Kredi Verilmesi Hakkında Başvekiilefe (27 Mart 1924) Anadolu Demiryolları İdaresine Kredi Verilmesi Hakkında 238 239 240 241 243 244 245 246 247 248 Türkiye Büyük Mi llet Meclisi Riyaseti'ne (27 Mart 1924) İstanbul Darülmuallimin Müdürü İhsan Beyefendi'ye (3 Nisan 1924) 249 250 Macaristan Kraliyeti Guvemörü Amiral Horthy'ye (5 Nisan 1924) 23 Nisan'ın Dördüncü Yıldönümü Üzerine 251 Ankara Matbuatına Demeç (23 Nisan 1924) Romanya Elçisi G. Filality'nin Nutkuna Cevap (24 Nisan 1924) Lehistan Cumhurreisi Stanislas Wojciechowski'ye (27 Nisan 1 924) Patrikhane Meselesi Hakkında 252 253 254 New York Herald Muhabirine Demeç (4 Mayıs 1924) Konya'da Canişini Hazreti Mevliina Abdülhalim Efendi'ye (6 Mayıs 1924) Yunus Nadi İle Söyleşi (6 Mayıs 1 924) İstanbul'da Rum Patriği Gregorius Efendi'ye Teşekkür (7 Mayıs 1924) İtimatnamesini Sunan Macar Elçisi Ladislas Tahy'nin Nutkuna Cevap (I i Mayıs 1924) 255 Muhtaçlara Yardım Hakkında Türkiye Hilali Ahmer Cemiyet i Riyaseti'ne (14 Mayıs 1924) Muhtaçlara Yardım Hakkında Mübadele, İmar ve İskiin Vekiileti'ne (14 Mayıs 1924) Macaristan Kraliyeti Hükümet Naibi Amiral Horthy'ye (30 Mayıs 1924) Anadolu-Bağdad Demiryollan Müdiri Umumisi Behiç Beyefendi'ye (3 i Mayıs 1924) 257 258 263 264 265 266 267 268 Hilali Ahmer'e Verilen Para Hakkında Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti'ne (3 Haziran 1924) 269 Hilali Ahmer'e Yapılan Bağış Üzerine M. Cemal Muhiddin Sahip Efendi'ye Teşekkür (3 Haziran 19 24) Haliç Konferansı Hakkında Mebuslara Konuşma ( l2 Haziran 1924) Alman Elçisi R. Nadolny'nin Nutkuna Cevap ( 16 Haziran 1924) Lehistan'ın Ankara Elçisi Roman Knoll'un Nutkuna Cevap (25 Haziran 1924) Yunanistan Geçici Reisicumhuru Amiral Pol Kunduriotis'e (2 Temmuz 1924) Lağvedilmiş Şurayı Devlet Tanzimat Dairesi Üyelerinden Recep Bey'e Teşekkür (23 Temmuz 1924) Macar Muallimler Heyeti Reisi Goklez'e Teşekkür (24 Temmuz 1924) Türkiye Muallimler Birliği'nin Yemeğinde Nutuk (25 Ağustos 1924) İş Bankası İdare Meclisi Üyelerine (26 Ağustos 1924) 30 Ağustos'un İkinci Yıldönümü Hakkında 270 271 272 273 274 275 276 277 279 Cumhuriyet Başyazarı Yunus Nadi Bey'e (30 Ağustos 1924) 30 Ağustos Muharebesi'nin İkinci Yıldönümü Üzerine 280 Dumlupınar'da Nutuk (30 Ağustos 1924) Tevhidi Efkôr'ın Yayını Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya (I Eylül 1924) Almanya Reisicumhuru Friedrich Ebert'e (2 Eylül 1924) Türkiye Muallimler K�ngresi Reisi Adliye Vekili 281 290 291 Necati Beyefendi'ye (3 Eylül 1924) 30 Ağustos'un Tebriki Dolayısıyla Türk Kaptan ve Makinistler ve 292 Mensubini Bahriye Cemiyeti Reisi Cemil Bey'e Teşekkür (3 Eylül 1924) İzmir Belediye Riyaseti'nin Davetine Cevap (7 Eylül 1924) Firar Eden Efrat Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya (8 Eylül 1924) İzmir Halkına Teşekkür (LO Eylül 1924) 293 294 295 296 B ursa'nın Kurtuluşunun İkinci Yıldönümü Üzerine Bursa Halkına Nutuk (II Eylül 1924) 297 İzmir Halk Fırkası Mutemedi Doktor Sadrettin Beyefendi'ye Teşekkür (l2 Eylül 1924) Manisa Belediye ve Merasim Heyeti Reisi Bahri Bey'e Teşekkür ( 12 Eylül ı 924) Trabzon Halkına Nutuk (15 Eylül 1924) Trabzon Seyahati Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya (15 Eylül ı 924) Menemen Belediye Reisi Ahmet Kemal Bey'e Teşekkür (16 Eylül 19 24) Trabzon Lisesi Okul Spor Yurdu Hatıra Defterine Yazı (16 Eylül 1924) Trabzon Erkek Muallim Mektebi Hatıra Defterine Yazı (16 Eylül 1924) Trabzon Halk Fırkası'nın Verdiği Ziyafette Nutuk (16 Eylül 1924) 301 302 303 305 306 307 308 309 Erzurum Depremi Üzerine Erzurum Vilayeti'ne Erzurum Belediye Riyaseti'ne (16 Eylül 1924) Erzurum'a Hareket Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya (16 Eylül 1924) Samsun'da Nemlizade Mahdumlan Galib Bey'e (16 Eylül 1924) Erzurum Seyahati İçin Otomobil Tedariki Hakkında Başvekil İsmet Paşa')'a (17 Eylül 1924) Erzurum'a Hareket Hakkında Erzurum Belediye Riyaseti'ne Erzurum Vilayeti'ne (17 Eylül 1924) Polathane Çiftçileriyle Reji Arasındaki Dava Hakkında Başvekil İsmet Paşa'ya ( 1 7 Eylül 1924) Trabzon'da Yayımlanan Kahkaha Gazetesi Hakkında Dahiliye Vekaleti'ne (17 Eylül 1924) DİzİN 3 11 3 12 3 13 3 14 315 316 3 17 3 19 SUNUŞ Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye halkının ulusal demokratik devriminin önderi­ dir. O'nun hayatı, daha 1 908 Devrimi öncesinden 1 938'de hayata göz yummasına kadar toplumumuzun devrim süreçleriyle iç içedir. Atatürk, çağı mız ın iki büyük devrim dinamiğinden birini oluşturan Mazlumlar Dünyası'nın başarıya ulaşan ilk devrimine önderlik etmiştir. Bu nedenle, O'nun başında bulunduğu eylem, yalnız ulusal tarihimize damgasını v urmakla kalmamış, insanlık tarihinin yaratılmasına da önemli katkıda bulunmuştur. Kurtuluş Savaşı'mı­ zın ve Cumhuriyet Devrimi'mizin, bir bütün olarak, bütün dünyada Kemalist Devrim diye bilinmesi, başka deyişle O'nun adıyla anılması doğaldır. Bu gerçekler ışığında, Atatürk'ü bilmek ve anlamak, 20. yüzyıl Türkiye'sini ve dünyasını inceleme ve açıklama çabasının bir gereğidir. Oysa O'nun önderliğindeki büyük devrimci eylemi ateşleyen ve yönlendiren düşünce birikiminin belgeleri, çe­ şitli kitap, dergi, gazete, yayın ve arşivlere dağılmıştır. Bu nedenlerle, araştırmacılar ve ilgililer, Türkiye Devrimi'ni bütün yönleri ve derinliğiyle inceleme ve açıklama olanağından yoksundur. Atatürk'ü kaybetmemizden bu yana 60 yıl geçtiği halde, yazı ve konuşmalarını, bir arada ve asıllarına uygun olarak yayımlama görevi, ne yazık k� bugünlere kalmıştır. Kaynak Yayınlan, Atatürk'ün Bütün Eserleri'ni yayımlama görevini üstlenmekle tarifsiz bir onur duymaktadır ve yaptığı işin bilincindedir. Kuvvet kaynağımız, Türkiye halkının devrimci pratiğini özetleyen bu büyük birikimi, önümüzdeki devrimci atılımların enerji kaynağına dönüştürme iradesidir. Biricik güvencemiz ise, Türkiye devriminin yaratıcısı ve sahibi olan Türkiye halkı ­ dır ve onun aydın birikimidir. Atatürk'ün Bütün Eserleri. yalnız bir derleme ve özgün metinlere göre düzeltme çalışması sınırlan içinde kalmamış, bir araştırma ve keşif faaliyeti boyutlarına ulaş­ mıştır. Kaynak Yayınları, Atatürk'e ait ülkemiz ve yabancı ülkeler arşivlerinde gizle­ nen belgelere ulaşmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamış ve özel bir çalışma yürütmüştür. Bu çabalarımızın ürünlerini toplamaktayız. ÖzeIlikle Türkiye ve eski Sovyetler Birliği arşivlerinde bulduğumuz, yüzlerce yeni belge, yazı, mektup, demeç, tutanak, görüşme ve konuşma, Türkiye devrim tarihinin bazı aşamalarını yeniden yazmayı gerektiren bilgileri ve kanıtları içermektedir. Atatürk'ün Bütün Eserleri'ni yayımlama görevi, kuşkusuz ancak Türkiye devrim tarihine ve Atatürk araştırmalarına emek vermiş aydın ve uzman birikimiyle başarı­ labilirdi. Bu anlayışla oluşturulan Atatürk'ün Bütün Eserleri Danışma Kurulu, araş­ tırmaların yürütülmesinde ve eserin oluşturulmasında izlenecek yöntemleri tartışmış ve anlayış birliğine varmıştır. Buna göre: Bu çalışmayla, Atatürk'ün yazdığı, söylediği ve imzaladığı bütün metinler ve belgeler bir araya getirilecektir. Atatürk'ün Bütün Eserleri'nde, yalnız Atatürk'e ait olduğu kanıtlanmış olan metin­ ler yer alacaktır. Hatıralardaki aktarmalar, Atatürk'ün Bütiin Eserleri'ne konmayacaktır. • • 19 Hataların ve tahrifatla�ın düzeltilmesi yanında, eksiklerin giderilmesi için, ya­ yımlanmış metinler, asılları ve özgün belgelerle karşılaştı rılacaktır. Belgenin kaynağı, konuşmanın nerede. hangi tarihte yapıldığı gibi nesnel bilgi­ ler, yorumsuz olarak verilecekti[ Metinle r, eserde tarih sırasına göre yer alacaktır. Çünkü, Atatürk'ün görüşleri, tarihsel akış içinde anlamlıdır. Eser, günümüz Türkçesiyle yayımlanacaktır. Dildeki tarihi hava korunurken, ar­ tık anlaşılmayan sözcük ve deyimlerin yerine bugünkü karşılıkları konulacaktır. Bu çerçevede binlerce kitap, gazete, dergi ve belge taranmış, incelenmi ş, yayım­ lanmış metinlerle karşılaştırılmış; eski yazı metinler Latin harfli Türkçe yazıya yeni­ den aktarı lmış; Rusça, İngilizce, Fransızca, Almanca ve diğer yabancı dillerden me­ tinler, yeniden çevri Imişti r. Atatürk'ün Bütün Eserleri'nde yer alan bütün metinler ve tarihleri, belgelerin asıllarına ya da ilk kaynaklarına başvurularak teker teker incelen­ miş, araştı rılmış, karşılaştı rılmış ve defalarca kontrol edilmiştir. Yüzlerce yanlış oku­ ma, çevi ri ve tarih hataları saptanıp giderilmişti r. Metinler 40 yaş aydın kuşağının Türkçesi temel alınarak, tarihi dokusu bozulma­ dan sadeleştirildi. Dipnotlarda, metinlerin daha önce yer aldığı kaynaklar ile belgelerin bulunduğu arşiv beli rtilmişti [ Rumi tarihlerin yanında miladi karşılıkları gösterilmişti[ Öğle vaktini esas alan 12 saat sistemi korunmuştu r. Örneğin; "saat 2 sonra'da", "saat 1 4'te"; "saat 6 evvel'de", "saat 06'da" anlamındadı[ Kişi ve ye r adlarının yazılışına müdahale edilmemiş, farklılıklar korunmuştu r. ("Saip, Saip, Saib ", " Saffet, Safvet" ya da "Kanlı sırt, Kanlısırt" gibi.) Sonunda "Y.N." (Yayımlayanın Notu) imzası bulunan notlar Kaynak Yayınları ta­ rafından konulmuştur. Böylesine ağır ve yorucu olan bu çalışma sı rasında, Danışma Kurulu'nun yanın­ da çok sayıda uzman araştırmacı, arşivci, çevirmen ve redaktör görev almaktadır. Hepsinin adını burada anmamıza sayfalarımız yetmez. Değerli katkıları için kendile­ rine ne kadar teşekkü r edilse azdır. • • • • *** Atatürk'ün Bütün Eserleri'ni en başta O'nun önderliğinde Türkiye Devrimi'ni ger­ çekleştiren Türkiye halkına, B irinci Dünya Savaşı'nın, özellikle Çanakkale Direnişi'mi­ zin, Kurtuluş Savaşı'mızın silahlı kuvvetlerine, şehit ve gazilerine, Cumhuriyet Devri­ mi'mizin Aydınlanma savaşçılarına, Devrim şehitlerine, Kubilay'lara, "Cumhuriyet bi­ ze emanet" diyen devrim gençliğine, ulusal demokratik devrimimizi tamamlamak için mücadele eden emekçi ve aydınlarımıza borçluyuz. Bu büyük eserin gerçek yaratıcıla­ rı, başta Atatürk, onlard ı r. 20. yüzyılın devrimci yükselişinde, Ezilen Dünya'nın ayağa kalkışını ateşleyen ve 2 1 . yüzyılın büyük devrimci atılımlarına olağanüstü katkılarda bulunacak olan Tür­ kiye halkına ve aydınlarına, Atatürk'ün Bütün Eserleri'ni, Cumhuriyet'in 75 . yılı ar­ mağanı olarak, derin saygı ve bağlılıkla sunuyoruz. Ekim 1998 KAYNAK YAYıNLARı 20 MEBUS ADAYLARı HAKKINDA KONYA M ÜDAFAAİ HUKUK R İYASETİNE· ( 1 TEMMUZ 1 923) 1 Konya Müdafaai Hukuk R iyaseti'ne Bimennihilkerim başlayacak olan Konya livası mebus seçimleri için Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin ve Halk Fırkası'nın adaylan aşağıda isimleri ya­ zılı zevattır. Gruba teveccühkar olan muhterem liva ahalisinin bu yüksek siyasi vazife­ lerini yerine getirmekte tam muvaffakiyete mazhariyetlerini temenni eylerim. Keyfiye­ tin bütün Cemiyet teşkilatına ve liva halkına bildirilmesiyle adaylarımızın muvaffaki­ yetinin teminine gayret edilmesini ve neticeden malumat verilmesini rica ederim. Gazi M ustafa Kemal Adaylar şu zevattan ibarettir: 1. Büyük Millet Meclisi Şer'iye Vekili Musa Kazım Efendi Hazretleri 2. Konya Mebusu Hacı Bekir Efendi 3. Konya Mebusu Kazım Hüsnü Bey 4. Konya Mebusu Refik Bey 5. Konya İdadii Askerisi2 Edebiyat Muallimi Hoca Naim Hazım Efendi Hazretleri 6. Eski Karaman İstinaf Azalanndan Tevfik Fikret Bey 7. Ereğlili Ağazadelerden Fuad Bey 8. Konyalı Karahafızzade Mustafa Efendi 9. Dava Vekili Konyalı Eyüb Sabri Efendi 1 0. Dava Vekili Karaağaçlı Mustafa Efendi i Temmuz 1 923. Numara: 17. s.2. Aynı telgrafın "Ko nya intihabı Mebusan Heyeti Teftişiye Riya­ seti'ne" çekilen örneği için bkz. Bahalık. 4 Temmuz 1923. Numara: 123 7. s.1. Aynca bkz. Ahmet Ata­ lay. Millf Mücadele'de Konya Kı/I"ô-yı Milliyecileri (ikiııci Meclise GirelilerJ. c.2. Damla Ofset A.Ş . . Ko nya. 1997. s . ı . Halk'taki eski yazı metin Hüseyin Gültekin. 8ahalık"taki ise Musa Sarıkaya tarafın­ dan okunmuştur. i Kaynaklarda belgenin tarihi yer almamaktadır. i Temmuz 1923 . belgenin Ha/k'ta yayımlandığı tarih­ tir. (Y.N.) 2 Konya Askeri Lisesi. (Y.N.) * Halk. 21 MEBUS SEçİLMESİ ÜZERİNE DOGU CEPHESİ KUMANDANI KAzıM KARABEKİR PAŞA'YA· (i TEMMUZ 1923)1 Türkiye Büyük M illet Meclisi R iyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet: 6/981 Ankara'da Doğu Cephesi Kumandam Ferik Kazım Karabekir Paşa Hazretleri'ne Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti ve Halk Fırkası namına İstan­ bul'da gösterilen aday listerniz muvaffakiyet kazanmış ve bunlar arasında bulunan zatıalileri gibi kıymetli bir arkadaşımızın Türkiye Büyük M illet Meclisi üyeliğine se­ çilmiş olduğunu bildirmek vesilesiyle memnuniyet beyan ve muvaffakiyet temenni eylerim, Efendim. Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyet i Reisi Gazi M. Kemal • Kazım Kardbekir, Paşalarm Kavgası Atatürk·Karabekir. Yayına Hazırlayan: ismet Bozdağ, Emre Yayın­ lan, İstanbul, 1 99 1 , s.269. Aynı kutlama telgr.ıfının Mardin mebusluğu üzerine "Mardin Mebusu Necib Bey'e" çekilen 2 Temmuz 1 923 tarihli örneği için bkz. a.�I ı, Kunuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzesi Mü­ dürlükleri Arşiv i, Envanter No: 277'de, fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşiv i'nde bulunan eski yazı belge; Denizl i mebusluğu üzerine "imıir'de Mazhar Müfit Bey'e" çekilen 3 Temmuz 1 923 tarihli örneği için bkz. Ankard Üniversitesi Thrk inkılap Tarihi Enstitüsü Arşivi'nden fotokopisiyle birlikte aktaran: Maz­ har Müfıt Kansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatiirk'le Beraber, c.2, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yük­ sek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınlan, Ankard, 1 988, s. 630-63 i; "YusufBey'e, Denizli'de Mazhar Mü­ fid Bey'e, Denizli'de Denizli Mebusu Yusuf Bey'le Denizli'de Doktor Kazım Bey'e, izmir'de Anadolu ve Dııygu gazeteleri sahibi ve başyazarı Haydar Rüştü Faik'e" başlıklı örneği için bkz. Türk Tarih Kurumu Ar­ şivi, Koleksiyon Kodu: NB-YB, Kutu No: 7, Belge No: 34, Gömlek No: 34; Yozgat mebusluğu üzerine "Başkumandanlık Seryaveri Kaymakam Salih Beyefendi'ye" çekilen 14 Temmuz 1923 tarihli örneği için bkz. Salih Bozok-Cemil S. Bozok, He pAtatiirk'iin Yamnda, Çağdaş Yayınları, istanbul, Mayıs 1985, s. i 20; Urfa mebusluğu üzerine "Dersaadet Darülfünun Müderrislerinden Yahya Kemal Beyefend i'ye" çekilen 22 Temmuz i 923 tarihli örneği için bkz. fotokopisiyle birlikte aktaran: Yahya Kemal Emtitiisii Mecmuası /II, Hazırlayanlar: Nermin Suner Pekin-Or. Muhtar Tevfikoğlu, istanbul Fetih Cemiyeti Yahya Kemal Ensti­ tüsü Neşriyatı, İstanbul, 1 988; Ergani mebusluğu üzerine "Diyaıbekir Belediye Reisi ihsan Hamid Beye­ fendi'ye" çekilen 28 Temmuz 1 923 tarihli örneği içi n bkz. A nkard Üniversitesi Türk inkılap Tarihi Ensti­ tüsü Arşivi, Kutu No: 1 09, Belge No: 7; Çankırı mebusluğu üzerine "Kangm'da Bolu MaarifMüdürü Tal'at Bey'e" çekilen 30 Temmuz 1 923 tarihli örneği için bkz. Cemal Kurnaz-Şefika Kumaz, Milli Mü,:adele Ya· zlları,Ahmet Talôt Onay, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, istanbul, 1 995 , s. 1 9. Eski yazı belge ve metin­ ler. Ahmet Hezarfen, Kemal Şenoğlu ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Kazım Karabekir, kitabında telgrafın " I Temmuz 1 923 tarihli" olduğunu kaydetmektedir. ( Y.N .) 22 MEBUS ADAYLARı HAKKINDA ESKİşEHİR BELEDİYE VE HEYETİ TEfT İşİYE R İYASETİ'NE· ( I TEMMUZ ı 923) Eskişehir Belediye ve Heyeti Teftişiye Riyaseti'ne I . Eskişehir Iivasından seçilecek üç mebus için Fırka namına dokuz aday göste­ rilmiş ve bunI-ar li oylarına terk edilmişti. Eskişehir'de yayımlanan Yeni Tiirkiya gazetesinde adaylar­ dan yalnız Ali Ulvi ve Emin Beylerle Halil İbrahim Efendi namlarına imzam ile ya­ zılmış seçimde muvaffakiyet temennisini ihtiva eden bir telgraf sureti görülmüştür. Söz konusu telgraf tarafımdan hiçbir vakit yalnız üç zat namına çekilmiş olmayıp, belki alışılmış olduğu üzere her birisi ayn ayn olmak üzere gösterilen dokuz adayın hepsine yazılmıştı. Gazetenin bu telgraftan bahsetmesi, hakikatte olduğu gibi bütün adaylara yönelik bulunsa idi tabii bir şey olarak görüıürdü. B ilakis yalnız adı geçen üç zat namına yazılmış gibi yayımlanması, bütün adaylar hakkında Fırka'nın takip et­ tiği tarafsızlık fikrini ihlal etmiş ve Fırka'ya yönelmiş olan kamuoyunu karıştırmıştır. Şu halde adı geçen gazetede ismi belirtilmiş olan Ali Ulvi ve Emin Beylerle Halil İb­ rahim Efendi gayri tabii bir tesir yaparak oy elde etmişlerdir. Arz olunan sebeplerden dolayı vaki olan hareketleri katiyen dürüst görülmeyen Ali Ulvi ve Emin Beylerle Halil İbrahim Efendi, Cemiyet ve Fırkamızın adayları arasın­ dan çıkarılmışlardır. Şu halde Eskişehir livası için ikinci maddede isimleri yazılı altı zevat kalıyor. Henüz seçim yapmayan Sivrihisar ve Mihahccık ikinci seçmenlerinin bu altı zat arasından münasip görecekleri üzerinde oylarını toplamalarını rica eylerim. 2. Mebus Abdullah Azmi Efendi, kolordu kumandanlarından Miralay Arif Bey, Mebus Hacı Vel i Efendi, Mebus Mehmet Niyazi Bey, Mebus Eyüp Sabri Bey ve Me­ bus Hüsrev Sami Bey. 3. işbu telgrafın tahrifine meydan verilmeyerek hemen bütün ikinci seçmenlere duyurulmasını ve tebliğ edildiğinin bildirilmesini rica ederim. i Temmuz 339 [ 1923] Gazi Mustafa Kemal • Vakit. 4 Temmuz 1923, Numara: 1 997, 5. 2; A�·ıksii=. LO Temmuz 1923. Numaı-oı: 826, 5.2. Aynca bkz. Atatürk'üll Tamim. Te/ııral ve Beyaııl/ame/eri N. Hazırlayan: N imet Arsan. Türk InklHip Tarihi Enstitü­ sü Yayınları. Ankara, 1 964. 5.508-509. Eski yazı metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 23 İSTANBUL'DA SİRKECİ'DE MESADET HANI'NDA MÜTEKAİDİN ŞİRKETİ RİYASETİ'NE TEŞEKKÜR· (2 TEMMUZ 1923)1 İstanbul'da Sirkeci'de Mesadet Hanı'nda Mütekaidin2 Şirketi R iyaseti'ne Emekli arkadaşlarımın hakkımda gösterdikleri iltifatkar alakadan pek ziyade m ü­ tehassis oldum. Bir zaman ordu saflarında askeri vazifelerini yapmış olan arkadaşla­ rımın bundan sonraki milli vazifelerde de muvaffak olmalarını temenni ederim. Başkumandan Gazi Mustafa Kemal • ilidam. 2 Temmuz 1 923. Numara: 9444. s .3 . Eski yazı metin Erol Şadi Erdinç ve Musa Sankaya tara­ fı ndan okunmuştur. i i lidam'da belgenin tarihi yer almamaktadır. lir. ( Y.N.) 2 Emekliler. (Y.N.) 24 2 Temmuz 1 923. belgenin iMam 'da yayımlandığı tarih­ FRANSıZCA B İR KİTABIN TÜRKÇEYE TERC ÜMESİ HAKKINDA SAFFET BEYEFENDİ'YE· (2 TEMMUZ 1 923) 2 Temmuz 39 [I 923] Saffet Beyefendi'ye Les Partis Politiques sous la IIIRepuhliquel namındaki beş yüz kırk sayfalık ese­ rin 8 Temmuz 39 [ 1923] tarihine kadar bi r hafta zarfında Türkçeye tercümesine acil lüzum has iI olmuştur. Eser, i O parçaya ayrılarak aynı zamanda tercüme edilmek üze­ re arkadaşlara dağıtılmıştır. Zatılilinize de bir hisse takdim ediyorum. Lütfen, belirtilen müddet zarfında tercümesiyle beraber iade buyurulmasını rica ederim. Tercümede, mümkün meıtebe ashndan ayrılmamaya ve m ürettiple rin2 okuyabi­ lecekleri gibi açık ve okunakh olarak temize çekilmesini de aynca rica ederim. Baş­ ta ve sonda eksik cümlelerin tercümesi daha sonra tamamlanır, Efendim. Gazi M. Kemal Fotokopisiyle birlikte aktardn: K. Atatiirt YO/II. Numard: 1 4 1 07. i Man 1 959. sayı i. s.6; Sait A. Terzi­ oğlu. "Atatürk ve Çok Panili Rejim". Cıımhııriyet. LO Kasım 1 963. s.4. Ayrıca bkz. Sadi Borak. Ata­ tiirk'iiıı Resmi Ya\'ınlara Girmemiş Sii�'le\' Deme�' Ya:ışma I'e Siiyleşileri, 2. Basım. Kaynak. Yayınları. İstanbul. Şubat 1 997. s.372-373. K. Atatrirt Yo/ıı'ndaki e.�ki yazı belge Ercüment Hüsnü Baki ve Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. i Ü\'iiııcıl Cıımhııriyet"te Siyasi Parti/er. (Y.N.) 2 Mürettip: Matb aada harfleri dizen kişi. (Y.N.) * 25 MıSıRLı PRENS MEHMED ALİ HASAN TARAFINDAN HEDİYE EDİLEN TAYYARELER HAKKINDA ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE VE MÜDAFAAİ MİLLİYE VEKALETLERİNE* (2 TEMMUZ 1923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Zata Mahsustur 6/994 Erkilnıharbiyei Umumiye Vekiileti'ne Müdafaai Milliye Vekilleti'ne Ankara 2.7.339 [1923] Şifre Tezkere Kendi namına bir tayyare filosu tertip edilmek üzere Mısırlı Prens· Mehmed Ali Hasan tarafından ordumuza otuz sekiz adet yeni Hanriyö tayyaresi hediye edildiği ve tayyarelerin sevki için sigorta ücreti de aynca adı geçen tarafından ödendiği ve tayya­ relerin ihraç ve sevki için Binbaşı Sıtkı Bey'in çalıştığı ve isminin şimdilik gazetelerde zikredilmemesi Roma Temsilciliği'nden Hariciye Vekiileti'ne bildirilmiştir, Efendim . Başkumandan Gazi M . Kemal * Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: 111-8-b, D: 26. F: 73'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşiv i'ndedir. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. 26 LOZAN MÜZAKERELERİ HAKKINDA İSMET PAŞA'YA * (4 TEMMUZ 1923) Öteden beri müzakere safhalarınızı takip ediyor ve inceliyorum. Heyeti Vekile kararı olmak üzere yazılan birçok cevaplarda bilhassa hazır bulundum. Heyeti Veki­ le'nin karar ve bildirimlerini iyi anlayarak ona uygun hareketi, vaziyetinizin ve mu­ vaffakiyetinizin emniyeti bakımından faydalı sayıyorum. Bu karar ve bildirimler ara­ sında ben, muhataplarınızın hile ve dalavere ile yüksek heyetinize daima kendileri le­ hinde netice alabilecek kanaatler taşıdığını anlatmış olduğumu zannediyorum. Son telgrafınızı okudum. Bunların muhteviyatı tahminlerimi teyit ediyor. M uhataplarını­ zın mensup oldukları hükümetlere verdikleri raporlar, sizin vaziyetinizi zayıf göster­ mek için esas sayılabilir. Zatıalinizce esasen malum asıl nokta üzerinde ısrarlı ve mutaassıp olduğumuz ve bunlarda aleyhimizde muvaffakiyetsizlik halinde askeri vasıtalarca yapılabilecek hu­ suslar ve bunların neticeleri malumdur. Biz bu harekatın icrasını ve neticelerin elde edilmesini memleketimizin yüksek menfaatlan için çoktan uygun görmekteyiz. Zatıalii biraderlerinin izzetinefsini ve mümtaz şahsiyetinizin millet ve ordu nez­ dindeki itibarını hatırlatarak, ona göre hareketinizin tespit ve muhataplarınıza göste­ rilmesini ricaya Iüzum gördüm. Seçim vaziyeti yüzde yüz lehimize neticelenmek üzeredir. Ordumuz bildiğiniz gibi kuvvetli ve azimlidir. Hatta sabırsızdır. Her gün geçtikçe bilhassa bazı gazetelerin haberleri üzerine y üksek heyetiniz hakkındaki hislerde dalgalanmalar başlıyor. Dolayısıyla çok iyi takdir buyurulacağı gibi zatıalinizden kahramanca bir hareket ve onun kuvvetle muhtemel olan neticesi­ ni beklerim. * Ali Fuat Cebesoy.CI. Ali Fııat Cebesoy',ııı Siyasi Hôtırala,." Vatan Neşriyat. istanbul. 1957. s.340-34 1 . Ayrıca bkz. Atatiirk',iıı Tomim. Tel/:roj ı'e Beyaıınarneleri ıV. Hazırlayan: Nimet Arsan. Türk inkılap Ta­ rihi Enstitüsü Yayınları. Ankarol. 1964. s.509-S LO. Ali Fuat Cebesoy. kitabında. belgeye şu açıklamayla yer veriyor: "Gazi Paşa'nın. yukarıdaki türden ge­ len ismet Paşa'nın telgraflarına verdiği 4 Temmuz tarihli toptan cevabı. değerlendirmemi teyit eder ma­ hiyeııe olduğu için aşağıya alıyorum:" (Y.N.) 27 İZMİR HAVALİsİNDEKİ SIGIR VEBASI HAKKINDA İKTİsAT VEKALETİ'NE* (5 TEMMUZ 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/1038 Tezkere Ankara 5.7.339 [1923] İktisat Vekaleti Celilesine 21.6.339 [I 923] tarih ve Ziraat Müdirini Umumisi 3751/10942 numaralı yüksek tezkereleri üzerine, İzmir havalisindeki sığır vebasının sürat ve kolaylıkla bastırılabil­ mesi için askeriye tarafınca da Zabıtai Sıhhiyei Hayvaniye Kanun ve Talimatname­ si'ne harfiyen uygun hareket edilmesi ve mülkiye baytarlanyla birlikte faaliyette bu­ lunulması vasıtalarının temini, Erkanıharbiyei Umumiye ve Müdafaai Milliye Veka­ letlerine tebliğ olunmuş idi. İşbu tebligata cevaben Müdafaai Milliye Vekaleti'nden varit olan tezkerenin sureti ekte gönderildi. İncelenmesinden de anlaşılacağı üzere, kı­ talann at ihtiyacı için Batı Cephesi'nce müteahhitler vasıtasıyla tedarik edilen hayvan­ ların hastalıksız mahallerden serbestçe geçirildiği ve bu halin hastalığın bulaşmasına ve yayılmasına yegane sebep olduğu ve askeriye tarafınca Zabıtaı Sıhhiyeyi Hayvani­ ye Kanun ve Tal imatnamesi'ne riayet edilmediği yolundaki iddialar doğru olmayıp, bilakis askeriye tarafının söz konusu kanun ve talimatname hükümlerini ehemmiyet ve dikkatle takip ve tatbik ve hastalığı bastırmak hususunda bütün vasıtalarla gayret ve faaliyet sarf edilmekte olduğu bildirilmekte ve hastalığın yayılmasını icap ettiren hakiki ahval ve sebepler tafsilatlı olarak izah olunmakta ve sayılmaktadır. Bu konuda alınmakta olan tedbirlerin tatbiki esnasında söz konusu izahatın nazarı dikkate alınma­ sı bittabi faydalı olacağından, gereğinin yapılmasını rica ederim, Efendim . Başkumandan Gazi * Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: LLL-II, D: 48, F: 9 -2'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 28 TÜRK OCAGI'NA YARDIM HAKKINDA SİVAS VALİsİ FAİK BEYEFENDİ'YE· (5 TEMMUZ 1923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Şifre Ankara 5.7.339 [1923] Sivas Valisi Faik Beyefendi'ye C. 3.7.339 [ I 923] tarihli şifreye: i Türk Ocağı'na ne miktar yardımda bulunmak münasiptir? B ildirilmesini rica ederim. Gazi Mustafa Kemal • Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: V-7, D: 83- 1 , F: 33'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün ·Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafindan okunmuştur. Sivas Valisi Faik Beyefendi'nin söz konusu şifre telgrafı şudur: "Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 1 / 1 939 Sivas 3.7.339 [1923 1 Gazi Paşa Hazretleri'ne Sivas'ın aydın gençleri yirmi gün evvel Türk Ocağı'nı usulüne uygun olarak açtılar. Ahaliye ders­ ler verilmeye başlandığı gibi, Birlik namıyla da bir mecmua neşrine ve her veçhile muhitin aydın­ laıılmasına girişmektedirler. Bu mesailerinde teşvik ve muvaffakiyetleri temin buyurulmak üzere bazı em�allerine icra edilmiş nakdi yardımın bu ocağı da kapsamasını söz konusu heyetin istirha­ mına tercüman olarak hürmet le arz eylerim, Efendim. Vali Faik" Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: V -7, D: 8 3 - 1 , F: 33 -l'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. (Y.N.) 29 BARIŞ HAKKINDA VAKiT GAZETESİNE DEMEÇ· (7 TEMMUZ 1 923) Ankara, 7 Temmuz (Özel muhabirimizden) - Gazi Paşa Hazretleri barış hakkın­ da iyimserdirler. Vakit namına rica ettiğim mülakatı lütfen kabul ve Konferans'm arz ettiği şekil ve manzaraya göre barış olup olmayacağı hakkındakifikirlerini tevdi bu­ yurdular. Dediler ki: Gerçi henüz son raporları okumadım. Fakat barış mutlaka olacaktır. Çünkü bütün dünya daha fazla harp halinde kalmaya tahammül edemez. • Vakit. 8 Temmuz 1923, Numara: 2 00 1 , s. ı. Ayrıca bkz. Atat"rk'"ıı Söy/ev ı'e Demeçler; III. Türk inki· lap Tarihi Enstitüsü Yayımları, Ankara, 1 954. s. 63. Vakit'teki eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 30 ÇEŞME TÜRK OCAGI'NA YARDIM HAKKINDA İZMİR'DE MEBUS NECATİ BEYEFENDİ'YE· (9 TEMMUZ 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Şifre Ankara 9.7.339 [ 1 923] Takiben İzmir'de Mebus Necati Beyefendi'ye Türk Ocaklan'na vaki olan bağışlardan hisselerine isabet eden miktarı henüz al­ madıkları Çeşme Türk Ocağı'ndan bildirilmiştir. Gereğinin hızlandırılmasıyla haber verilmesini rica ederim. Gazi M. Kemal • Aslı. Cumhurba�anIlğl Arşivi, A: IV-7. D: 83- I. F: 34'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 31 EMİN BEY'İN HALK FIRKASI'YLA ALAKASıNıN KALMADlGI HAKKINDA ESKİşEHİR BELEDİYE RİYASETİ VE MÜDAFAAİ HUKUK RİYASETİ'NE* ( 10 TEMMUZ ı 923)l Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Eskişehir Belediye Riyaseti ile Müdafaai Hukuk Riyaseti'ne aşağıdaki telgrafnameyi çekmiştir: Livanızın, adaylanmızdan Arif ve Abdullah Azmi Beyleri seçmesinden dolayı, vatanın felaketini saadete çevinnek gayesiyle senelerce evvel faaliyete başlam ış olan Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti namına bütün Iiva halkını tebrik ede­ rim. Memleketin bundan böyle de feyizlere nail olması için livanızın aynı derecede yüksek vatanperverane hassasiyet ile Cemiyet ve Fırkamıza destek olacağında şüp­ hem yoktur. Cenabı Hak hepinizi hayırla muvaffak eylesin. Ancak Eskişehir Iivasından çıkacak üç mebus için Cemiyetimiz namınadokuz aday gösterilmiş ve evvelce bildirilen sebepler dolayısıyla da bunlardan üç zatın listeden Çı­ karılmasına mecburiyet hasıl olmuştu. Bunlardan, Meclis haricinde de Fırkamızın Uffi­ delerine bağlılığın vatanperverliğin tabii gereği olduğunu bilen Ali Ulvi ve Halil İbra­ him Beyler bu tebligat üzerine derhal seçim işlerinden el çekmişlerse de, Mebus Emin Bey diğer arkadaşlarından ayrılarak faaliyete devam etmiştir. Bu suretle adı geçen Emin Bey, Fırka hayatında esas şart olan hareket dürüstlüğünü yakın arkadaşları zara­ nna iki defa ihlal eylemiş olduğundan, adı geçenin Fırkamızla alakası kalmamıştır. İşbu maruzatımın bütün Iiva Müdafaai Hukuk teşkilatı ve belediye heyetleriyle muhterem ahaliye bildirilmesini hassaten rica eylerim, Efendim. Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal * Hôkimiyeıi Mil/iye. LO Temmuz 1 923. Numara: 86 1 . s.i; Vakiı. II Temmuz 1 923, Numara: 2004. s.2; A�·,bö=. 19 Temmuz 1923, Numara: 833, s.2. Aynca bkz. Aıal{irk'iiıı Tamim. Te/gra! ve Beyaııııame/eri ıV. Hazırlayan: Nimet Arsan, Türk İnkıliip Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1 964, s.5 1 0-5 1 1 . Eski ya­ zı metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Gazetelerde telgrafın tarihi yer al mamaktadır. LO Temmuz 1 923. telgrafın Hôkimiyeıi Milliye'de yayım­ landığı tarihtir. (Y.N.) 32 AKÇAŞEHİR TÜRK OCAGI'NA TEBRİK TELGRAFI * (10 TEMMUZ 1923)1 Akçaşehir aydınları tarafından bir Türk Ocağı tesis edilerek seçilen Heyeti ida­ re 'nin vazifeye başladıklarım geçen nüshamızda yazmıştık. Türk Ocağı Heyeti idare­ si tarafindan Ocağın açılışım ve genel kurulun tazimat ve hürmetlerini bildiren bii ­ yük kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazret!eri'ne çektikleri telgmf üzerine adı geçen Paşa Hazretleri'nden gelen, aşağıda sureti yer alan tebrik ve teşekkürü içeren telgrajları genel kurulda ayakta okunmuş ve halk tarajindan alkışlanmıştır. Telgraf Sureti: Akçaşehir Türk Ocağı'na OcağımzIn teessüsünü tebrik eder, hakkımdaki samimi hissiyatımza teşekkür ederim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal • Dertli. 10 Temmuz 1923. Numara: 175. s.2. Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Derıli'de telgrafın tarihi yer almamaktadır. 10 Temmuz 1 923. telgrafın Derıli'de yayımlandığı tarih­ tir. (Y.N.) 33 THE SATURDAY EVENJNG POST YAZARı ISAAC F. MARCOSSON İLE MÜLAKAT* ( 1 3 TEMMUZ 1 923) [. . .j Bir zamanlar Ankara, sadece kedileri ve keçileriyle ünıüydü. Bugün, Anado­ lu'nun uzak tepelerindeki bu ağır ilerleyen, eski şehrin başka, dünya çapında bir önemi var. O, sadece yeniden inşa edilmiş Türk devletinin başkenti ve dolayısıyla bütün muasır demokrasi tecrübelerinin en renklisinin mekc1nı değil, aynı zamanda Dünya Savaşı 'nın nihayet bulmasından sonraki acılı vaziyetin ortaya çıkardığı az sayıda önemli şahsiyet arasında sivrilen -tam unvanıyla- Gazi Mustafa Kemal Pa­ şa'nın da yaşadığı yerdir. [. . .] Bu şahsiyetle, savaş içinde doğmuş Türk devletinin dönüm noktasında olduğu bir vakitte Ankara'da konuştum. Lozan Konferansı dağıımak üzereydi. Savaş veya barış ha/Q mual/aktaydı. Daha dün Başvekil Rauf Bey bana şunları söyledi: "Eğer Mütte­ fik/er savaş istiyorlarsa, savaşınz. " Hava, gerginlik ve belirsizlik yüklüydü. Bu tedir­ gin görüntünün üzerinde, kendisini görmek için bu kadar yol gittiğim Reis 'iıı taviz vermez varlığı kol kanat germişti. Bizzat hükümet gibi, olaylar da onun etrajindo. dö­ nüp duruyordu. [. . .j Ayın on üçü Cuma günüyle birlikte, Kemal'le uzun zamandır beklediğim mülakat da geldi. Kendisi, Ankara'dan yaklaşık beş mil ötede bir �'eşit yazlık yer olan Çanka­ ya'da, Türklerin köşk dedikleri bir viI/ada oturuyordu. Ankara'da otomobil az oldu­ ,�u için, üstü açık bir binek arabasıyla gitmek zorunda kaldım. [. . .j Gazi'nin İkametgahı Kema/'in ikametgahına yaklaştıkça askerlere rastlamaya başladık; ilerledikçe, bunların sayıları arttı. Bu askerler, Kema/'in hayatını korumak için alınan birçok tedbirlerden hiriydi; çünkü kendisi, her an kızgın bir Yunanlı veya Ermeni tarafindan * Isaac F. Marcosson, "Kemal Pasha", The Saturda)' Evening Post, 20 Ekim 1 923, s.8-9, 1 4 1 - 149. Ayrıca bkz. Prof. Dr. Ergun Özbudun, "Türkiye'nin Kuruluş Yıllarında Bir Yabancı Gazetecinin Ankara Yolcu­ luğu ve Atatürk'le Görüşmesi", Atatürk Araşıırma Merkezi Dergisi, Kasım 1984, c.I , sayı i , s. 1 67- 1 9 1 . The Salimla)' El'ening Post'taki Ingilizce metin Şule Perinçek tarafından Türkçeye çevirilmiştir. Ara başlıklar The Saııırda)' Evening Post'ta yer almaktadır. 34 öldürülme tehlikesi altındaydı . Onu vurmak için hirkaç teşehhüste de hulunulmuş. hir seferinde yanındaki hir Türk suhayı, suikastçı tarafından ağır yaralanmıştı. i· . . J Az sonra, yeşil hir tepe üzerinde, düzenli hir hahçe ve hadem ağaçlarıyla �·evrili. cephesi kırmızı, güzel hir heyaz taş hina göründü. Sağda daha küçük hir taş ev var­ dı . Daha önce huraya gelmiş olan Reşat Bey, huranın Türk milletince Kemal'e hedi­ ye edilen ev olduğunu söyledi. O söylemeseydi de, nöhetçilerin s/�/aşmasından hunu anlayahilirdim. Giriş kapısına vardığımızda hir çavuş hizi durdurup ne işimiz oldu­ ğunu sordu. Reşat Bey, adama, Gazi ile randevum olduğunu söyledi; o da, kartımı alıp içeri götürdü. Çavuş hirkaç dakika sonra dönerek hizi küçük taş eve götürdü; Kemal hurayı ka­ hul odası olarak kullanıyordu. Burada, Gazi'nin kayınpederi olan Muammer Uşak! Bey'i gördüm; kendisi. İzmir'in en zengin tüccarı , aynı zamanda New York ve New Orleans pamuk horsalarının ilk Türk üyesiydi. Amerika'yı sık sık ziyaret etmiş oldu­ ğundan İngilizce konuşuyordu. Kemal'in kahine toplantısında olduğunu ve heni az sonra göreceğini söyledi. r. . .J Kemal'in Çelik Gözleri Tam Muammer Bey'le Türkiye'nin ekonomik geleceği hakkında hir tartışmaya haşlamıştım ki, Kemal'in yaveri. haki üniformalı, iyi giyimli genç hir teğmen içeri gi­ rerek. Gazi'nin heni görmeye hazır olduğunu söyledi. Onunla hirlikte küçük hir av­ ludan ve dar hir geçitten geçtik ve kendimi esas ikametgdhın kahul salonunda hul­ dum. En makhul Avrupa tarzında döşenmişti. Bir köşede hir kuyruklu piyano vardı; onun karşısında, çoğu Fransızca ciltlerle dolu hir kitap raft hulunuyordu; duvarlar­ da ise hediye kılıçlar asılıydı. Bitişik odada, geniş yuvarlak hir masa etrajinda oturmuş. hızlı hızlı konuşan hir grup insan görüyordum. Bu, toplantı halindeki Türk kahinesiydi ve Lozan 'dan gelen son telgrajları tartışıyorlardı ; Hariciye Vekili ve kahinenin orada hulunmayan tek üyesi olan İsmet Paşa. hir gün önce, Chester İmtiyazı ve Türk dış horçları hakkında­ ki Türk ültimatomunu vermişti. Ekonomik savaş veya daha ki'tüsü muallaktaydı. Ben yaklaşınca RaufBey dışarı çıktı ve heni kahinenin toplandığı odaya götürdü. Grupla kısa hir tanıştırmafaslı oldu. Ama henim gözlerim tek hir kişinin üzerindey­ di. O da, masanın haşındaki yerinden kalkıp elini uzatarak hana doğru gelen hüyük şahsiyetti. Kemal'in sayısız resimlerini görmüş olduğumdan , görünüşüne aşinaydım. O. insanlara ve topluluklara hakim olacak tipti: Bir defa. hemen hemen J .BO'lik ho­ yu, mükemmel göğsü . omuzları ve askerce tavrıyla insanı etkileyen jizik yapısıyla; sonra hir insanda gördüğüm -ki hen, merhum .l.P. Morgan. Kitchener ve Foch'la gö­ rüşmüştüm- en dikkate değer gözlerin esrarengiz kudretiyle. Kemal'in gözleri, çelik mavisi. sert. taş gihi. affetmez oldu,�u kadar nıtfuz edidydi. [. . . J 35 Pek az kişi. Kemal'i gülerken görmüştür. Kendisiyle geçirdiğim iki huçuk saat içinde hatları. ancak hir defa hir parça geı'şer gihi oldu. Demir maskeli hir adama henziyordu; maske de. onun tahii yı"izı"iydii. Onu üniformalı göreceğimi zannediyordum. Oysa, çizgili gri pantolon ve rugan ayakkahılarla siyah hir jaketataydan oluşan çok şık hir kıyafet içerisindeydi. Kanat yaka ve mavili sarılı hir kravat taşıyordu. [. . .} Rauf Bey, kahine odasında heni Kemal'e takdim etti. Alışılmış selamlaşmaları Fransızca olarak teati ettikten sonra. şöyle dedi: "Belki. konuşmak için hitişik odaya geçip. kahineyi tartışmalarıyla haş haşa hıraksak daha iyi olur. " Bunları söylerken hitişik salonu gösterdi. Rauf Bey sağımda. Kemal solumda. küçük hir masaya otur­ duk. Efendisinden daha az şık olmayan hir erkek hizmetkar her zamanki gihi koyu Tiirk kahvelerini ve sigaraları getirdi. Mülakat haşladı. Gazi. Fransızca ve Almanca hilmekle heraher. hir tercüman aracılığıyla Türk�'e konuşmayı tercih ediyordu. Ben. gene sözde Fransızcamla. onunla tanışmaktan duy­ duğum hüyük memnuniyeti ifade ettikten sonra. Raı�l Bey araya girerek, hüyük ada­ mın kendi diliyle konuşmasının helki en iyisi olacağını söyledi. Bunda mutahık kalın­ dı ve o andan itiharen Başvekil. tercümanlık yaptı. Kemal. nasılsa. henim Ankara yolculu,�uma refakat eden zorlukları ve gecikme­ leri işitmişti. Ankara gihi hir yerde yönetimin etrafiili saran engeller içinde böyle şeylerin ihtimal dahilinde oldu,�unu söyleyerek hemen özür diledi. Sonra şunları ek­ ledi: "Geldiğinize çok memnun oldum. Biz, Amerikalıları Türkiye'de görmek istiyo­ ruz; çünkü bizim gayelerimizi en iyi onlar anlayabilirler. " Sonra, dohra dohra, kısa ve açık ifadesiyle. adeta emir veren hir suhay gihi. sor­ du: "Size ne söylememi istiyorsunuz?" "Her şeyden önce" diye cevap verdim, "hana. Amerikan halkı için hir mesaj ve­ rehilir misiniz ?" B u. yönteme ilişkin hir sOl'uydu; çünkü onun Amerikalılara karşı dostça duygula­ rı olduğunu ve höyle hir sorunun, konuşmanın akıcılığının önünü açacağını hiliyor­ dum. Bu, suskun kişilerle mülakat yaparken kullandığım ve konuşma dalgaları do­ ,�urmakta nadiren haşarısız kalan hir manevraydı . Washington İçin Takdir Duygusu En ufak hir tereddüt geçirmeksizin -şunu da ekleyehilirim ki. hütün konuşma sı­ rasında hir cevap i�'in hi�'hir zaman duraklamadı- şöyle dedi: "Büyük memnuniyetle. Birleşik Devletler'in ideali . bizim idealimizdir. Meclisi Mebusan'ın 1920 Ocak'ında ilan ettiği Misakı Milli'miz, sizin Bağımsızlık Beyanna­ menize çok benzer. Talep ettiği, sadece, Türk ülkesinin istiladan kurtulması ve ken­ di kaderimize hakim olmamızdır. Bağımsızlık, hepsi bu. 0, halkımızın misakı, ana­ yasasıdır ve ne pahasına olursa olsun, bu m isakı korumaya kararlıyız. 36 Türkiye ve Amerika, ikisi de demokrasidir. Hakikatte, şu andaki Türk hükümeti. dünyadaki en demokratik hükümettir. Halkın mutlak hakimiyetine dayanır ve onun temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi, yargı, yasama ve yürütme organıdır. Kardeş de­ mokrasiler olarak, Türkiye ile Amerika arasında en yakm münasebetler olmalıdır. iktisadi münasebetler sahasında Türkiye ile Birleşik Devletler, her iki taraf için de en büyük faydayı temin edecek şekilde, birlikte çalışabilirler. Zengin ve çeşitli mil li kaynaklarımızın, Amerikan sermayesi için çekici olması gerekir. Biz, gelişme­ mizde Amerikan yardımını memnuniyetle karşılarız; çünkü bütün başka ülkelerin semayesinden farklı olarak Amerikan parası , Avrupa milletlerinin bizimle münase­ betlerinin can damarı olan siyasal entrikalardan uzaktır. Başka bir ifadeyle Amerikan sermayesi, yatırılır yatırılmaz bayrağını çekmeye kalkmaz. Amerika'ya olan inanç ve güvenimizin somut bir delilini, Chester imtiyazı'nı ver­ mek suretiyle gösterdik. Hakikaten bu, Amerikan halkına bir teveccühtür. Hayatım boyunca, Washington ve Lincoln'ün hayat ve eserlerinden ilham aldım. İlk on üç devletle yeni Türkiye arasında ilginç bir benzerlik vardır. Sizin atalarınız, ingiliz boyunduruğunu kaldırıp attı . Türkiye de, üzerindeki bütün rüşvet ve yiyicilik­ le birlikte taşıdığı eski imparatorluk boyunduruğunu ve daha da kötü olan başka mil­ letlerin bencil müdahalelerini kaldırıp attı . Amerika bağımsızlık ve refah i çin sonuna kadar mücadele etti. Biz şimdi, yeni bir mi lletin doğumuna şahitlik eden sancıların içindeyiz. Amerikan yardımıyla amacımıza ulaşacağız. " Sonra. öne doğru eğilip, hütün mülakat sırasında yaptığı tek hareketle şunları söyledi: "Biliyor musunuz, Washington ve Lincoln niçin bana daima hitap etmiştir? Sebe­ bini söyleyeyim size. Onlar, sadece Birleşik Devletler'in şerefi ve kurtuluşu için ça­ lıştılar; oysa, öbür başkanların çoğu, öyle görünüyor ki. kendilerini ilahlaştırmak için çalıştılar. Kamu hizmetinin en yüce şekli, bencil olmayan çabadır." Bunun üzerine sordum: "Sizin devlet idaresinde idealiniz nedir? Başka hir deyiş­ le, Panislamizm ve Panturanizm fikirlerine hô/ô inanıyor musunuz ? " "Kısaca söyleyeyim" dedi. "Panislamizm, din ortaklığını temel alan bir federas­ yon demekti. Panturanizm ise, ırkı temel alan aynı çeşit bir çaba ve ihtiras ortaklığı­ nı temsil ediyordu. Her ikisi de yanlıştı. Panislamizm fikri. asırlar önce Viyana kapı­ larında, Türklerin Avrupa'da ulaştıkları en kuzey noktada öldü. Panturanizm de, Do­ ğu ovalarında mahvolup gitti. Bu hareketlerin her ikisi de yanlıştı; çünkü, kuvvet ve emperyalizm anlamına ge­ len fetih fikrine dayanıyorlardı. Uzun yıllar emperyalizm, Avrupa'ya hakim oldu. An­ cak emperyalizm ölüme mahkumdur. Bunun cevabını. Almanya'nın, Avusturya'nın. Rusya'nın ve geçmişteki Türkiye'nin yıkılışında bul ursunuz. Demokrasi, insan ırkı­ nın ümididir. Bir Türkün ve savaş için yetişmiş benim gibi bir askerin böyle konuşması size ga­ rip gelebilir. Oysa, yeni Türkiye'nin temelindeki fikir aynen budur. Biz, ne zor kul37 lanmak, ne de fetih istiyoruz. Yalnız bırakılmamızı ve kendi ekonomik ve siyasal ka­ derimizi kendimizin tayin etmesine müsaade edilmesini istiyoruz. Yeni Türk demok­ rasisinin tüm binası, bunun üzerine kuruludur. Şunu da ilave edeyim ki, bu demok­ rasi, Amerikan düşüncesini temsil eder; şu farkla ki, siz kırk sekiz devletsiniz, biz bir tek büyük devletiz. Benim mil liyetçilik fikrim, aynı soydan, dinden ve tabiattan bir halkın milliyetçi­ liğidir. Yüzlerce yıl boyunca Türk İmparatorluğu, Türklerin azınlıkta olduğu karma­ şık bir insan yığınıydı. Daha başka sözde azınlıklarımız da vardı ve bunlar, sıkıntı la­ rımızın büyük kısmının kaynağı olmuşlardı; bu ve eski fetih düşüncesi . . . Türkiye'nin gerilemesinin bir sebebi, bu ziyadesiyle zor hükümdarlık meselesi yüzünden kendi­ sini tüketmiş olmasıydı. Eski imparatorluk çok büyüktü ve her an başına bir bela açı l­ masına müsaitti. Fakat bu, eski zor, fetih ve yayılma fikri, Türkiye'de ebediyen ölmüştür. Eski im­ paratorluğumuz, Osmanlı'ydı. Bu da, zor demekti. Bu kelime artık lügatımızdan atıl­ mıştır. Biz şimdi Türküz, sadece Türk. İşte bunun içindir ki, Woodrow Wilson'un ga­ yet iyi ifade ettiği kendi kaderini tayin idealine dayanan, Türklere ait bir Türkiye is­ tiyoruz. Bu, milliyetçilik demektir, ama Avrupa'nın pek çok yerlerinde kendi kaderi­ ni tayini engelleyen bencil cinsten bir milliyetçilik değiL. Ne de keyfi gümrük duvar­ ları ve sınırlar demek. Bizim mil liyetçiliğimiz, ticarette açık kapıyı, ekonominin ye­ niden canlandırılmasını, bir anavatanda şekil bulan, memleketi üzerindeki gerçek bir vatanseverliği ifade eder. Kan ve fetihle dolu bunca yıldan sonra nihayet Türkler, bir anavatana kavuşmuşlardır. Bunun sınırları belirlenmiş, dert kaynağı .olan azınlıklar ayrılmıştır. İşte bu sınırların içinde mevkiimizi korumak ve kendi kurtuluşumuz için çalışmak, kendi evimizin efendileri olmak .niyetindeyiz." Kemal'in Yapıcı Programı Gene bana doğru eğildi ve keskin, kısa ve sert üslubuyla şunları söyledi: "Biliyor musunuz, Avrupa'da barışı ve yeniden inşayı engellemiş olan şey nedir? Sadece şu: Bir milletin diğerine müdahalesi. Daha önce bahsettiğim, haris, bencil milliyetçiliğin bir parçası . Bu, ekonominin yerine siyasetin geçmesi neticesini doğur­ muştur. Alman tazminat kördüğümü, bunun sadece bir m isalidir. Küçük hesaplı siya­ set, dünyanın baş belasıdır. Bizim güçlükle kazandığımız Türk bağımsızlığını engellemeye çalışan, milliyet­ çiliğimizi kötüleyen, bunun doğu komşularımızı fethetme arzusunu saklayan bir ör­ tüden ibaret olduğunu söyleyen, ekonomiyi idare edecek kabiliyette olmadığımızı ileri süren milletler var. Pekala, görecekler. Yeni Türkiye'nin ilk ve en mühim düşüncesi, siyasal değil. ekonomiktir. Biz, dün­ ya tüketiminin olduğu gibi, üretiminin de bir parçası olmak istiyoruz." "Birleşik Devletleı� sizin b u yeni Türkiye 'nize somut olarak n e gibi yardımlarda bulunabilir?" diye sordum. 38 Solumdaki sarışin dev, "birçok şeyler" dedi. "Türkiye, esas itibariyle köylük bir ülke. Başarı veya başarısızlığımız tanma bağlı. Canlandırma programında başlıca üç faaliyet önde geliyor. Bunlar, tanm , ulaştırma ve sağlık; çünkü köylerimizdeki ölüm oranı, dehşet verecek kadar yüksek. ilk önce tarım ı alalım. Birincisi , tarım okulları açmak ki, bunda Amerika yardım­ cı olabilir; ikincisi traktör ve diğer modem tarım makinelerini getirmek suretiyle, ta­ mamen yeni bir çiftçilik ilmi geliştirmek zorundayız. Pamuk gibi yeni ürünleri geliş­ tirmemiz, tütün gibi eski ürünlerimizi de yaygınlaştırmamız gerekiyor. ister karayo­ lunda, ister çiftlikte olsun, motor bizim ilk yardımcımız olacaktır. Ulaşım da aynı derecede hayatidir. Dünya Savaşı'ndan önce Almanlar, Türki­ ye'nin ulaşımı için kapsayıcı bir plan hazırlamışlardı; ancak bu, ülkenin onlar tarafın­ dan ekonomik bakımdan sömürülmesi fikrine dayanıyordu. Almanlardan kurtulma­ mız memnuniyet vericidir; bana sorarsanız da, hiçbir zaman bu otoriteyi tekrar ele geçiremeyeceklerdir. Çok ihtiyaç duyduğumuz demiryollarımızı geliştirmek için gözlerimizi Amerika'ya çevirdik. Onlara Chester imtiyazı'nı vennemizin bir sebebi budur. Bu imtiyaz ın bizim için ne ifade ettiğini Amerikalıların anlayacaklarını ümit ediyorum. Bu, sadece yeterli bir ulaşım değil, aynı zamanda yeni limanların inşası ve milli kaynaklarımızın, özellikle petrolün işletilmesi ümididir. Sağlık konusunda zaten, kabinemizin bir unsuru olarak, bir Sıhhiye Vekilleti kur­ duk. Çocuk ölümlerini önlemek için her türlü çaba gösterilecektir. Bu konuda da ge­ ne Amerika yardımcı olabilir. Ekonomiden söz ederken, yeni Türkiye için hayati önem taşıyan başka bir mese­ leye de değineyim. Geçmişte Türkiye'nin felaketi, büyük Avrupa devletlerinin , onun ticari gelişmesi konusunda birbirlerine karşı olan bencil tutumlarıydı. Bu, büyük im­ tiyazlar koparma oyununun kaçınılmaz neticesiydi. Devletler, ahır yemliğindeki kö­ pekler gibiydiler; kendi istediklerine ulaşamadıkları zaman, rakiplerini de bundan uzak tutmaya çalışıyorlardı. Yıllardır Çin'de olup bitenler de aynen böyledir. Ancak onlar, Türkiye'yi Çin'e çeviremeyeceklerdir. John Hay tarafından ortaya atılmış bu­ lunan, herkese açık kapı ve herkes için fırsat eşitliği üzerinde ısrar edeceğiz. Eğer Av­ rupa devletleri bu usulden hoşlanmazlarsa, bunun dışında kalabilirler." Bundan sonraki sorum şuydu: "Dünyanın hugünkü hastalı.�ı için ilaC/nız nedir?" Hemen cevapladı: "Aptalca şüphe ve güvensizlik değil, akıllıca işbirliği ." "Milletler Cemiyeti hir �'are mi?" diye devam ettim. " Hem evet, hem hayır" cevahı geldi Kemal'den. "Cemiyet'in hatası, belli bazı mil­ letleri yönetmek, diğer milletleri de yönetilrnek üzere ayırmış olmasıdır, Wilson'un kendi kaderini tayin fikri , garip şekilde ortadan kaybolmuş görünüyor. Kemal'e. Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'ne girmesine taraftar olup olmadığıııı sorduğumda. şu cevahı verdi: "Şarta bağlı; ancak şu andaki işleyiş şekliyle Cemiyet, bir tecrübe olarak mev­ cuttur. " 39 Kurnaz Bir Oyun Kema/'in iki mühim konuda özel alakaya değer görüşü vol: Bunlar A lmanya ve Bolşevizm. Şunu söylemekle hir sırrı açığa vurmuş oluyorum ki, Kemal, A lman tertipleri yü­ ;ünden memleketine çok pahalıya mal olmuş hulunan Büyük Savaş'tan çok daha ön­ celeri, İstanhul'daki A lman entrikalarına sürekli muhalefet etmişti. Kema/'in Alman­ lada alakalı her şeye karşı şiddetli itirazı yüzünden, savaş sırasında hükümetin kont­ rolüm'i Talôt Paşa ile paylaşan Enver Paşa, onu ordu hizmetinde han.·ayıp hertaraf etmeye çalışmıştı. Halhuki Enveı; Kema/'in kariyerini sona erdirecek yerde, ona Tür­ kiye'yi kurtarma ve kendisini milli kahraman yapma jirsatını vermişti. f . .] Dünya çapında ilgi çeken hir konuda, Türk kadınının kurtuluşu konusunda Ke­ ma/'in kesinjikideri VOl: Yalmz peçenin nihai olarak yasaklanmasına taraftar olmak­ la kalmıyor. kadımn kamusal hayatın hir parc;ası olmasıııı da istiyor. Bu konudaki gö­ dişleri şöyle: . "Kadınlarımız, eğitimde ve çalışmada erkeklere eşit olmalı. İslamiyetin en eski günlerinden beri, kadın bilginler, yazarlar, hatipler ve bunun gibi okul açıp ders ve­ ren kadınlar olmuştur. Hatta İslam dini, kadınlara, kendilerini erkeklerle aynı derece­ de eğitmelerini emreder. Yunanlılarla olan savaşta Türk kadınları, cephedeki erkek­ lerin yerine geçerek evlerinde her türlü işi yapmış, hatta ordunun ikmal ve mühim­ mat taşınması işini üstlenmişlerdir. Bu, gerçek bir sosyolojik prensibin, yani toplumu daha iyi ve daha güçlü kılmak için kadınların erkeklerle işbirliği etmesi gerektiği prensibinin bir neticesi olmuştur. Türkiye'de kadınların hayatlarını tembellik ve aylaklık içinde geçirdikleri sanıl­ maktadır. Bu bir i ftiradır. Büyük şehirler hariç, bütün Türkiye'de kadınlar, erkeklerle yan yana tarlalarda çalışmakta ve genel olarak milli çalışmaya katılmaktadırlar. Sa­ dece büyük şehirlerde Türk kadınları kocaları tarafından inzivaya çekilmektedir. Bu da, kadınlarımızın, dinin emrettiğinden daha fazla örtünüp kapanmalarından i leri gel­ mektedir. Gelenek, bu noktada fazla i leri gitmiştir." Bütün mülakat sırasında, sözlerini vurgulamak için öne doğru eğildiği iki an dı­ şında Kemal, koltuğunda dimdik oturmuş ve sürekli olarak sigara içmişti. Bu sert haılarda en ufak hir yumuşama helirtisinin görüldüğü tek an, konuşmanın sonunda az çok kişisel nitelikle meseleleri tartışmaya haşladığımız zamandı; kendisine, evlen­ memiş olduğumu. çünkü çok seyahat ettiğimi ve hiçhir kadının böyle sonu gelmez hir faaliyete tahammül etmeyeceğini söyledim. Bunun üzerine, "Ben de, ancak son za­ manlarda evlendim" dedi. 40 Bayan Kemal Bu, tahiatıyla, hizi Kema/'in hayatındaki romantikfiğe götı'irüyor. Bütün diğer de­ mir adamlar gihi. onun da hassas hir noktası var; Bayan Kema/'e rastlayınca. onun nasıl olup da teslim olduğunu anladım. Bütün hikôyeyi ilk ağızdan ve aşağıdaki şe­ kilde işittim: Mülakatın ortasındayken hizmetkôr içeri girdi ve Kema/'in kulağına hir şey fısıl­ dadı. Kemal derhal döndü ve gururla "Bayan Kemal geliyor" dedi. Birkaç saniye sonra. şimdiye kadar rastladığım en çekici Türk kadım odaya gir­ di. Orta hoylu. tam Do,�ulu yüzlü ve parlak siyah gözıüydü. H er hareketi zerafetin ta kendisiydi. {. . .] Kemal. heni eşine Türkçe olarak takdim etti. Kendisine Fransızca hitap ettim ve mükemmel hir ingilizceyle cevap verdi; aslında, ingiliz aksanıyla konuşuyordu. Bu­ nun sehehi de, okul hayatının hir kısmını ingiltere'de ger,Jrmiş olmasıydı. Daha son­ ra Fransa 'da okumuştu. Bayan Kemal hemen masanın yanındaki koltuğa oturdu ve eşiyle karşılıklı görüşmemi ilgiyle izledi. Onun gelişinden az sonra Kemal. kahinenin hôlô toplantı halinde olduğ'l'hitişik odaya çağrıldı; onun yokluğu sırasında Bayan Kemal. hana hayat hikôyesini anlattı . {. . . J Bu esnada Kemal döndü ve mülakatımız. hırakt',�,m,z yerden tekrar haşlad,. Bi­ tirdiğimizde akşam oluyordu ve gitmek zamam gelmişti. Gazi'nin Ankara'da ele ge­ çirdiğim hirfotoğrafim yanımda getirmiştim. 1 920'nin ilk günlerinde çekilmişti. Bak­ tığında, düşünceli şekilde. "hu hana gen�'liğimi hatırlat,yor" dedi. Fotoğrafı imzala­ dı ve isteğim üzerine iki haşka resmini daha verdi. Veda edildi ve ayrıldım. Gece olmaktayken Artara'ya geri döndüm. Aralıklarla süvari nöhetçilerince selamlandım; zira karanlıkta Kema/'in güvenlik tedhirleri artı­ rılıyordu. Durgun havada horazan sesleri yansırken, güçlü ı'e hôkim hir şahsiyetle. insanlar arasında eşi olmayan hir liderle tanışmış olduğumu idrak ettim. {. . .] 41 ASKERLİKLERİ ERTELENMİş M ATBUAT MENSUPLARı HAKKINDA ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE RİYASETİ'NE· ( 1 6 TEMMUZ 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi R iyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara 1 6.7.339 [ 1 923] Erkanıharbiyei Umumiye Riyaseti Celilesine Türkçe yayımlanan günlük ve haftalık gazetelerden Matbuat ve İstihbarat Müdü­ riyeti Umumiyesi'nce isimleri tayin olunacak gazetelerin imtiyaz sahibi , başyazar ve yazıişleri müdürleriyle, Matbuat ve İstihbarat Müdüriyeti Umumiyesi'ne bağlı istih­ barat müdürleri ve Anadol u Ajansı yazarları ve matbaa mürettiplerinin zaruri olan miktarının 3 12 [ 1 896- 1 897] doğumlulara kadar tecili ve 3 1 3 [ 1 897- 1 898] ve daha yukarı doğumluların fiili hizmetlerinin ertelenmesi 337 [ 1 92 1 ] senesinde kararlaştı­ rıImış idi. Bu kere Müdafaai M illi ye Vekaleti'nden gelen tezke�ede o zaman matbu­ at mensuplarının bu suretle tecili ve sevkıerinin tehiri matbuat mensuplarının azlığın­ dan ve Dersaadet'in henüz Anadolu'ya i Itihak etmemiş olmasıyla beraber yirmi sene­ lik yükümlülerin silah altında bulunmasından kaynaklanmış olduğu ve halbuki bu­ gün 3 13 [ 1 897- 1 898] doğumlulara kadar olan efrat terhis edilmiş ve silah altında an­ cak dört senelik fii l i hizmet erbabı kalmış olduğu gibi, İstanbul'un anavatana i ltiha­ kıyla matbuat mensupları da ziyadeleşmiş olduğundan, şu anda ihtiyaç kalmamış ol­ duğu beyanıyla memlekette kanunun eşit olarak tatbiki için vaki olan müsaadenin kaldırılması lüzumu bildirilmiştir. Bu konudaki yüksek görüşlerinin süratle bildiriI­ mesini rica ederim, Efendim. Başkumandan Gazi M. Kemal '" Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: 11l-7, D: 1 8, F: 69-2'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. fotokopisiyle birlikte aktaran: Hasan Şimşek, " Ata­ türk ve Basın". İstanbul Ü niversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1 987, s.2 1 6- 2 1 7. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen, Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 42 MEBUS ADAYLlOI HAKKINDA URFA'DA SÜVARİ KUMANDANI M iRALAY SAMi SABiT BEY'E* ( 1 6 TEMM UZ 1 923) Urfa'da Süvari Kumandanı Miralay Sami Sabit Beyefendi'ye Trabzon adaylarımız, mahallin oylarına müracaatla tespit ve ilan edilmiştir. Ora­ dan zatıalileri hakkında bir bildirim vuku bulmuş olsaydı, tercihan olacağımza şüp­ he yoktu. Efendim. Gazi M. Kemal 1 6.7.339 [ 1 923] * General Sami Sabit Karaman. is(ik/ô/ Mikade/esi re Eııı'er Paşa, Trah:oıı re Kan Haıım/a/'l / 92 / · / 922. Selüloz Basımevi, İzmit. 1 949. s , I 60. 43 BARıŞıN İMZALANMASINI İSTEYEN YUNUS NADİ'NİN MEKTUBUNA NOT· ( 1 8 TEMMUZ 1 923) Dersaadet 15.7.39 [1 923J Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne Lozan'ın yeniden neticesizliğe uğrayabilmesi endişesinin verdiği huzursuzlukla ' zatı devletlerini rahatsız ediyorum. Vaziyetin Ankara haricindeki değerlendirilmesi faydasız olmayabilir. Lozan'ın son safhasında vaziyeti cidden acınacak kado.r müşkül olan bir zat vardır ki, o da İsmet Paşa'dıı: Görüyorum ki. bugün ortada onu zatı sa­ milerinden başka düşünecek ve tutacak kimse yoktur. İsmet Paşa'nın düşürüldüğü utanç, haysiyet sahibi herhangi bir adamı öldürecek kadar ağ".dır. Hir;bir antlaşma ebediyete ulaşacak teyit kudreti ile vücut bulmaz ve her antlaşma nihayet bir paçav­ radıı: Bağımsızlığımızı bir antlaşma ile mi kurtardık ve antlaşma ile mi idare edece­ ğiz. İyi bir antlaşma yapabilmek hayaliyle yarattığınız büyük işin hatıra hayale gel­ medik müşkülat ile karşılaşmasından çok korkuyorum. Dolayısıyla kalan meseleler zararsız şekle sokularak ve yalnız onların değil başka zararların dahi ortadan kaldı­ rılmasını ve giderilmesini, yalnızca milletimizin hayatiyetinden bekleyerek şu Lo­ zan 'a nihayet vermekliğiniz lüzumuna şiddetle kaniim. Genel vaziyetimizden aldı,�ım intibaa göre hükümeti Lozan'ın ha/line ve neticelendirilmesine sevk etmekle memle­ kete birincisi kadar ehemmiyetli ikinci bir hususi hizmeti yapmış olacaksınız. Sekiz on gün burada kalacağım. Bir emri devletleri olur ise, polis müdüriyeti bendenize ulaştırabilir. Tazimatımı teyit eylerim, Efendim. Yunus Nadi Barış olmuştur. 24'te imza olunacaktır, tebrik ederim, Efendim. Gazi Mustafa Kemal Kapadım, 1 8'de • Fotokopisiyle birlikte aktaran: Ahmet Hezarfen. "Lozan Konferansı'nın Son Günlerinde Yunus Nadi Bey'in Mustafa Kemal Paşa'ya Mektupları" . Btlilfltrlt T iirk Tarihi Dtrili.si. Ocak i 998, sayı 1 2 . s.90. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. 44 BARıŞıN İMZALANMASı HAKKINDA İSMET PAŞA'YA· ( 1 9 TEMMUZ 1 923) Hariciye Vekaleti Kalemi Mahsus Müdüriyeti L/380 Şifre Makine başında İsmet Paşa Hazretleri'ne 18 Temmuz 39 [ 1 923] tarihli telgrafnamenizi aldım. Hiç kimsede tereddüt yoktur. Kazandığınız m uvaffakiyeti en sıcak ve samimi hissiyatımızla tebrik etmek için, usulen imzalandığının bildirilmesini bekliyoruz, kardeşim. Ankara: 19 Temmuz 39 [ 1 923J • Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemal Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşi\li, A: "'- IO-b-ı, D: 47, F: 50-ı6'da bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ahmet Hezarten tarafından Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşi\li'ne verilmiştir. Aynı telgrafın Lozan'da alı· nan örneği i�in bkz. D.B.A. (Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - Lozan Konferomsı'ndan fotokopisiyle birlikte aktaran: Bilal N. Şimşir, Lozan Telg,.alları (Şııbaf-AğlısfOS 1 923), c . ı , Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yiil sek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara. 1 994, s.584, Belge No: 644. Ayrıca bkz. Gazi Mus· tafa Kemal Tarafından, Nlltllk. c.ı. Devlet Matbaası, İstanbuL. ı 934, s.ı57: Kemal Atatürk, Nlltıık. c.ı. Türk Devrim Tarihi Enstitüsü. İstanbul. 1973, s.788. Cumhurbaşkanlığı Arşivi'ndeki eski yazı belge Ah· met Hezarfen. Lozan Telgl'af1arı 'ndaki ise Hadiye Yılmaz tarafından okunmuştur. 45 ANKARA'YA GELMELERİ HAKKINDA ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE REİsİ VE BATI CEPHESİ K UMANDAN VEKİLİ MÜşİR FEVzİ PAŞA'YA* ( 1 9 TEMMUZ 1 923) Ayın 24'ünde usulen antlaşmanın imzalanacağı yüksek malumunuzdur. Bundan sonra, ihtimal bir hafta içinde delege heyetimiz Ankara'ya döner. Aynı günlerde yeni Meclis dahi toplanacaktır. Buna göre, yeniden Divanı Riyaset, Heyeti Vekile seçimi önemlidir. Yapılması tasarlanan askeri tertip ve teşkillerin. Ankara'da yüz yüze müza­ kere ve tespitini uygun görüyorum. Terhisin Ankara'dan idaresinin mümkün olduğu­ nu sanırım. Bunun için, pek önemli sayılması gereken bugünlerde yüksek şahıslarını­ zın merkezde bulunmaları ve bütün işlerde hepimizi yararlandırmaları gerekecektir. Buna göre, Erkanıharbiyei Umumiye'nin ve Batı Cephesi Karargahı'nın nakilleri için şimdiden tedbirler alınmasının uygun olacağını arz eder ve cevap beklerim, Efendim. * Harp Tarihi Dairesi Arşivi. 27. 4. H. 57. 5-l 'den yukarıdaki şekilde aktaran: Türk isıik/öl Harbi 1/ ııd IICI Kısım LV Kiıap isıiklal Harbiııiıı SOll Safhası. T.C. Genelkurmay Ba�kanlığı Harb Tarihi Dairesi Resmi Yayınları. Ankara. 1 969. s.263-264. Ayrıca bkz. Aıaıiirl.:! Komıııaıı. Iııkılap­ Çı ve Devleı Adamı Yöııleriyle. Hazırlayan: Cihat Akçakayalıoğlu, Genelkurmay Askeri Tarih ve Strate­ jik Etüt Başkanlığı Yayınları. Ankara. 1 998, s.478. Belge, kaynakta şu açıklamayla yer almaktadır: "Başkumandan. yeni seçimlere büyük önem veriyor ve bu münasebetle en çok güvendiği, fikir ve otoritelerinden yararlanma umduğu kimseleri, Ankara'da ya­ nında bulundurmak istiyordu. Bunun içindir ki, 19 Temmuz'da, İzmir'de bulunan Erkanıharbiyei Umu­ miye Reisi ve Batı Cephesi Kumandan Vekili Müşir (Mareşal) Fevzi (Çakmak) Paşa'ya da şu mesajı göndennişti:" (Y.!'II.) Cilı Baıı Cephesi 6 46 S İVAS TÜRK OCAGI RİYASETİNE TEŞEKKÜR· (23 TEMMUZ ı 923)1 Sivas Türk Ocağı Riyaseti'ne Türk Ocağı'nın açılışı vesilesiyle hakkımda gösterilen bağlılık hislerine teşekkür eder. OcağınızIn milli gelişmeye faydalı hizmetler yapmaya muvaffakiyetini temen­ ni ile herkese selam ederim. Efendim. Türkiya Büyük M i llet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi M ustafa Kemal Birlik. 23 Temmuz 1 923, sayı i , s.2. Eski yazı metin Ercan Dolapçı tarafından okunmuştur. i Birlik'te belgenin tarihi yer almamaktadır. 23 Temmuz 1923, belgenin Birlik'te yayımlandığı tarihtir. (Y.N.) * 47 LOZAN'DA DELEGE HEYETİ REİsİ HARİCİYE VEKİLİ İSMET PAŞA'YA TEBRİK TELGRAFI· (24 TEMMUZ 1 923) Lozan'da Delege Heyeti Reisi Hariciye Vekili İsmet Paşa Hazretleri'ne Millet ve hükümetin zatıalilerine tevcih etmiş olduğu yeni vazifeyi muvaffakiyet­ le tamamladınız. Memlekete bir dizi faydalı hizmetlerden ibaret olan ömrünüzü bu defa da tarihi bir muvaffakiyetle taçlandırdınız. Uzun mücadelelerden sonra vatanı­ mızın banş ve bağımsızlığa kavuştuğu bugünde parlak hizmetiniz dolayısıyla zatıali­ nizi, muhterem arkadaşlanmız Rıza Nur ve Hasan Beyleri ve mesainizde size yardım eden bütün delege heyeti üyelerini müteşekkirane tebrik ederim. Türkiye Büyük M illet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi M ustafa Kemal * Gazi Mustafa Kemal Tarafindan. Nııııık, c.2, Devlet Matbaası. lstanbul. 1 934. 5.257-258: Kemal Atatürk, Nililik, c.2, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, İstanbul, 1 973, 5.789: telgrafın Lozan'da alınan 25 Temmuz 1923 tarihli öme�i için bkz. D.B.A. (Dı§i§leri Bakanlı�ı Ar§ivi) - Lozan Konfer-ınsı'ndan fotokopisiyle birlikte aktaran: Bilil N. Şim§ir. Lozaıı Tellı/'aj1arı (Şııbat-Ağııstos 1923). c.2. Aıatürk Kültür. Dil ve Ta­ rih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara. 1 994. 5.607. Ayrıca bkz. Vlııs. 24 Temmuz 1 952. sayı: i ı 1 60. 5.2. Lozaıı Telııraj1ar,'ndili eski yazı belge Hadiye Yılmaz tarafından okunmu§tur. Telgraf, Nııtıık'ıa §u açıklamayla yer almaktadır: "Efendiler, İsmet Pa§a 24 Temmuz 1923 günü antlaşmayı imzaladı. Kendisini tebrik etmek zama­ nı gelmi§ti. Aynı günde §u telgrafnameyi yazdım:" Bkz. aynı yerde. (Y.N.) 48 BAYRAM MÜNASEBETİYLE ORDULARA TEBRİK TELGRAFI· (24 TEMMUZ ı 923) Ankara, 24, Anadolu Ajansı - Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri bayram ı münasebetiyle ordulara aşağıdaki tebrik telgrajinı çekmişlerdir: ı . Bayramı idrak ettiğimiz bugünde Delege Heyetimizle İtilaf devletleri arasında Lozan'da barış imza ediliyor. Sayısız müşkülatla dolu bir yolun nihayetine m uvaffa­ kiyetle ve şerefle ulaştık. Harp sahasında olduğu kadar siyasi sahada da Türk m ille­ tinin hakları, metanetle ve ehliyetle müdafaa edilmiştir. Ş imdiye kadar hiçbir ordu­ nun tahammül etmediği derecede ağır bir vazifeyi, büyük mazinin şöhretine layık bir surette yerine getinniş olan kahraman ordumuz, bugün kurtulan vatanın ufuklarında bayram ve barış güneşinin beraber doğduğunu görüyor. Dünya ve tarih karşısında Türk milletine2 karşı taahhüt ettikleri vazifeyi muvaffakiyetle başannaktan dolayı şimdi pek haklı olarak mesut olan ve iftihar eden aziz silah arkadaşlarımın aynı sa­ adet ve iftihar hissiyle bayramlarını tebrik ediyorum. 2. Bütün ordulara ve cephelere tebliğ buyurulmasını rica ederim . Türkiya B üyük M i llet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi M ustafa Kemal .. Hôkimi)'eti Milli)'e. 24 Temmuz 1 923, Numara: 873, s. l ; ilidam. 25 Temmuz 1 923, Numara: 9467, s.3. Ayrıca bkz. Atatürk'ün Tamim. Te/gm! ı'e Be)'anname/eri ıV. Hazırlayan: Nimeı Arsan, Türk İnklHip l'd­ rim Ensıiıüsü Yayınlan, Ankara, 1964, s.5 12. Eski yazı melinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 24 Temmuz 1923 günü, hem kurban bayramına hem de "Hürriyeı Bayramı" olarak kullanan 2. Meşru­ ıiyel'in ilanının (24 Temmuz 1 9(8) yıldönümüne rasllamakıadır. (Y.N.) 2 ikdam'da "Türk halkına". (Y.N.) i 49 BAYRAM VE BARıŞıN İMZALANMASı DOLAYıSıYLA BÜTÜN MÜDAFAAİ HUKUK VE BELEDİYE RİYASETLERİNE TEBRİK TELGRAFI· (24 TEMMUZ 1 923) Makine başında Paşa Karargahı 24 Temmuz Bütün Müdafaai Hukuk ve Belediye Riyasetlerine İdrak ettiğimiz bayram, I Lozan'da banşın imza edildiği güne tesadüf ediyor. Memleketin fe!aketle bunaldığı bir zamanda milleti kurtuluş ve bağımsızlığa eriştir­ rnek için giriştiğimiz mücadele, silahlanmızın ve siyasetimizin kazandığı muvaffaki­ yetlerle ilk büyük merhalesine ulaşmıştır. Türk milletinin, hür olduğu kadar hakiki bir toplumsal nizam i çinde zengin, müreffeh, irfan ve sanat sahibi olarak yaşamasını kendisine gaye edinen Cemiyetimiz ve Fırkamız banşın tamamen akdinden sonra ya­ pacağı yeni vazifelere hazırlanırken, seçimlerde milletin aynı fikirler etrafında top­ lanmış zevala oyunu vermek suretiyle gösterdiği birlik ve dayanışmanın, barışın im­ zasını mühim bir nispette çabuklaştırmış olduğunu beyan ve aziz vatandaşlarımızı milli tarihimizin büyük bir muvaffakiyet merhalesi olan bu mesut bayramdan dolayı bütün kalbimle tebrik ederim. Gazi Mustafa Kemal .. Hôkimiyeti Milliye. 24 Temmuz 1923. Numara: 873. S. I : ikdam. 25 Temmuz 1 92 3. Numara: 9467. s.2; Vakit. 25 Temmuz 1 923. Numara: 20 1 8 . S. I ; Paşaili. 25 Temmuz 1 923. Numara: 42. s. 1 . Aynca bkz. A tatiirk'ün Tamim. Te/gro! ,-e Beyanname/eri ıV. Hazırlayan: Nimeı Arsaıı. Türk tnkılap Tarihi Ensıiıü­ sü Yayınlan. Ankara. 1 964. s.5 1 2-5 1 3. Eski yazı melinler Musa Sarıkaya larafından okunmuşıur. i 24 Temmuz 1 923 günü. hem kurban bayramına hem de " Hürriyeı Bayramı" olarak kullanan 2. Meşru­ liyel'in ilanının (24 Temmuz 1 908 ) yıldönümüne rdsılarnakıadır. (Y.N.) 50 ISPARTA'DA MEBUS İBRAHİM BEY'İN TEBRİKİNE CEVAP" (25 TEMMUZ 1 923) Ankara: 1 5 9 1 5 Isparta'da Mebus İbrahim Beyefendi'ye Kurban ve barış bayramını i tebrik vesilesiyle gösterilen hissiyata tebrik arz v bilmukabele tebrikler takdim eylerim, Efendim. 25 Temmuz 339 [ I 923] Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal .. Hali: ibrahim Demiralay'm Hatıratı ı'e Isparıa'da Milli Mikodele i le ilgili Belgeler, Yayına Hazırlayan­ lar: Bayram Kodaman-Hasan Babacan. Yeni Matbaa, [sparta, 1 998, s,288, i Lozan'da barışın imzalanması kastediliyor. (Y.N.) 51 HALİFE ABOÜLMECİTE TEBRİK TELGRAFI* (25 TEMMUZ 1 923)1 Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nden zatı Hazreti Hilafetpenahi'ye çekilen telgrafın suretidir: Şanlı bir barışın imza gününe tesadüf etmiş olarak idrak ettiğimiz bayram2 dola­ yısıyla zatı akdesi Hazreti Hilafetpenahi'lerine3 en kalbi özel tebriklerimi arz ve tak­ dim ederim. Gazi Mustafa Kemal ikdom. 25 Temmuz i 92 3 , Numara: 9467, s.2; Tevhidi EfkDr. 25 Temmuz 1923, Numanı: 3792-764, s. ı . Eski yazı metinler Musa Sankaya ıarafından okunmuşıur. i Gazeıelerde ıelgrafın larihi yer abnamakladır. 25 Temmuz 1923 , ıelgrafın gazeıelerde yayımlandı�ı Ia­ rihlir. (Y.N.) 2 24 Temmuz i 923 günü, hem kurban bayranuna hem de "Hürriyeı Bayramı" olarak kutlanan 2. Meşru­ ıiyel'in ilanının (24 Temmuz 1 908 ) yıldönümüne rasdamakladır. (Y.N.) 3 "Mukaddes Halife Haz.rederi'ne" anlamında. (Y.N.) * 52 ALİ FUAD VE REFET PAŞALARıN TERFİLERİ HAKKINDA İCRA VEKİLLERİ HEYETİ REİsİ HÜSEYİN RAUF BEYEFENDİ'YE· (26 TEMMUZ 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Zata mahsustur İzmir 26.7.339 [ 1 923] İcra Vekilleri Heyeti Reisi Hüseyin Rauf Beyefendi'ye C. 25.7.39 [ 1 923] şifreye: Ali Fuad ve Refet Paşa arkadaşlarımızIn taltifleri hakkındaki yüksek teklifinize, Fevzi Paşa Hazretleri'yle birlikte hissen iştirak ederiz. Hatta bu, benim eski bir arzum­ dur. Ancak adı geçenler için bugün tasavvur edilebilecek bir terfiin resmi mahiyeti fevkaladeden bir terfi olacaktır. Fevkalade terfilerin icrası için ise banşIn imzası bir vesile teşkil edemez. Bunun tespit edilmiş bir askeri vazifeye dayanması icap eder. Bu üzücü zaruretin tarafı alilerinden de teslim buyurulacağına eminim, Efendim. Başkumandan Gazi Mustafa Kemal * Fotokopisiyle birlikte aktaran: Cemal Kutay, Osman/ıdan CıU/ıhlı,.iyefe Yüzyı/ımızda Bir insanımı: Ra· 1ı/ 0rbay (/88/ ·/964). c.5, Kazancı Matbaası, İstanbul. 1 992. s . 1 98-200. Eski yazı belge Ahmet Hezar· fen tarafından okunmuştur. 53 DELEGE HEYETİNİN ANKARA'YA GELMESİ HAKKINDA İCRA VEKİLLERİ REİsİ RAUF BEYEFENDİ'YE· (27 TEMMUZ 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalem Mahsus Müdüriyeti Adet Göztepe 27.7.339 [ 1 923] İcra Vekilleri Reisi Rauf Beyefendi'ye ı . Amerika i le antlaşma imzası için Delege Heyeti'nin kısmen bile Lozan'da ika­ metini uzatmasına lüzum yoktur. i Amerikalılar Lozan Konferansı'nı başından beri ta­ kip etmiş olup, hasıl olan neticeden farklı talepler ortaya koymaları kabul edileme­ ye ce ği ve bu gibi incelenmesi zamana bağlı taleplerin İstanbul'da veya Ankara'da münakaşa edilmesi mümkün bulunduğu aşikardır. 2. Yakında açılacak Meclis'te barış antlaşmasını izah eylemek ve lazım gelen mü­ dafaaları yapmak ve bu suretle söz konusu antlaşmanın bir an evvel kabul ve tasdikini ve dolayısıyla İstanbul'un süratle tahliyesini temin eylemek üzere Delege Heyeti'nin ta­ mamen ve acilen Lozan'dan hareketi icap eylediğinden, icabı lazımdır, Efendim. Gazi Mustafa Kemal Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: II1-I O-b-2, D: 47, F: 58-23'ıe bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Aıaıürk'ün Büıün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. foıokopisiyle birlikıe akıaran: Dr. Kıvanç Akkaya. "Lozan Konferansı'nda Amerika B irleşik Devleıleri", Belgelerle Tiirk Tarihi Dergisi. Şubaı 1 998, sayı 1 3. s.87. Eski yazı belge Ahmeı Hezarfen ıarafından okunmuşıur. . i ABD. Lozan Anılaşması'nı imzalamadı. (Y.N.) • 54 AFGAN SEFİRİ A HMET HAN'DAN ALINAN TEBRİK TELGRAFI HAKKINDA HARİCİYE VEKA.LETİ'NE· (27 TEMMUZ ı 923) TeL. İzmir, 27.7.39 [ 1923] Afgan Sefiri Ahmet Han'dan aldığım bir telgrafnamede gerek Afgan emiri ve ge­ rekAfgan milleti namma banş bayramımız tebrik edilmektedir. Gösterdikleri hissiya­ ta ve temennilere teşekkür ettiğimin lütfen bildirilmesini rica ederim. 27.7.39 [ 1923] Gazi Mustafa Kemal • T.C. Dışişleri Bııkıınlı�ı Arşivi (D.B.A.) - MÜT. Tebrikler. - Teşekkürler. 3/59'dan aktar..ın: Atatürk ı·'' Yabancı Derlet Başkanları. c. I , Hazırlayan: Bilil N. Şimşir, Türk l'..ırih Kurumu Yayınları. Ankara. 1 993, s . ı ı. Belge, kaynakta "izmir'de Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan Hariciye Vekileti'ne" başlı�ı altında yayımlan­ mıştır. (Y.N.) 55 İZMİR'DE HALKA NUTUK" (27 TEMMUZ ı 923) İzmir, 28 Temmuz (AA) Dün gece dahi her sınıf halktan meydana gelen büyük bir kalabalık otomobil ve arabalarla şehri dolaşarak tezahürat icra etmişlerdir. Oto­ mobil ve arabaları , süvariler, mızıkalar ve yaya olarak tezahürata iştirak eden bin­ lerce halk takip etmiş ve alay İzmir'i dolaştıktan sonra Göztepe'de Gazi Paşa Haz­ retleri'nin köşkü önüne gelmiştir. Halk bW'ada uzun alkışlar ve hararetli temenniler­ le büyük kurtarıcımızı selamlamışlardır. Bu esnada Gazi Paşa Hazretleri refakatle­ rinde Latife Hanımefendi ve Dahiliye Vekili Fethi, Nafia Vekili Fevzi Beyefendiler ve Mebus Salih, Mahmut Beyler bulunduğu halde köşkün caddeye bakan bahçesine in­ mişler ve halk tarafından samimi ve sürekli surette alkışlanmışlardır. Paşa Hazretleri mü him bir nutuk irat ve halkın tezahüratına teşekkür eyledikten sonra İzmirli/ere dikkat ve teyakkuz tavsiye etmiş, ah/aken ve iktisaden ve her hususta kuvvetli bulunmalan lazım geldiğini beyan etmişlerdir. Gazi Paşa Hazretleri, nutukla­ rında memleket ve milletimizin düşmanlarından bahsederken "bilhassa memleket ve milletin nefsine yan bakanların yeri ya denizin dibi yahut toprakların altıdır" demişler- . dir. Adı geçen, millet ve memleketin dost ve düşmanlarına ait yüksek fikirlerini ve his­ siyatını ifadeye devam ederek, bize en gizli bir düşmanlık hissi besleyenlerin mutlaka kahredileceğini, bizi sevenlerin dostluğumuzdan emin olabileceklerini ve dostluğumu­ za güvenebileceklerini tekrar ile İzmirMebusu sıfatıyla halka teşekkür etmişler ve önü­ müzdeki günlerin refah ve saadet devresi olduğunu ilave buyurmuşlardır. - .. Hakimi)'eti Milli)'e. 30 Temmuz i 923, Numara: 875, s. i ; Vakit, 30 Temmuz i 923, Numara: 2020. s. i ; Vatan. 30 Temmuz 1923. Numara: 1 27, s. i . Aynca bkz. Ahmeı Bekir Palazo�lu. Başögretmen Atatü,.k (/919·1928). c. I , TC Milli E�iıim Bakanlı� E�iıim Araçlan ve Donaıım Dairesi Başkanlı�ı, Ankara. 1 99 1 , s. 1 38. Eski yazı metinler Musa Sankaya ıarafından okunmuşıur. 56 DEMİRYOLLARı MÜDİRİ UMUMİsİ BEHİç BEYEFENDİ'YE" (28 TEMMUZ ı 923) 28.7.39 [ ı 923] Şifre çözümü Demiryolları Müdiri Umumisi Behiç Beyefendi'ye 27.7.39 [ ı 923] tarihli şifreninl tekrandır. Teşekkür ederim, Efendim. (İmza: Latife Mustafa Kemal) Gazi Mustafa Kemal .. Ankara Üniversiıesi Türk Ink.ıliip Tarihi Enstitüsü Arşivi, KulU Kıhnçkaya tarafından okunmuştur. i Bahsedilen şifreye dosya içinde rastlanmadı. ( Y.N.) 152, Belge i . Eski yazı belge Dr. Derviş 57 AYDIN'DA EŞKIYALIGIN ÖNLENMESİ HAKKINDA ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE RİYASETİ'NE* (30 TEMMUZ ı 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Göztepe 30.7.339 [ ı 923) Erkanıharbiyei Umurniye Riyaseti'ne ı . Aydın Livası'nda eşkıyalık endişe verici dereceyi bulmuştur. En zengin olan bu livanın mahsul zamanında iktisadi hayatının felce uğramasından memleketçe büyük zararlar hasıl olacağından, eşkıyalığın kökünden giderilmesi için Meclis'çe ileride alınacak kati tedbirleri bekleyerek halka emniyet ve sükanet bahşetmek için en seri bir zamanda bir alay piyade kuvvetinin Aydın livasına ve bir tabur piyadenin dahi Ödemiş kazasına sevki mecburi derecededir. Bu kuvvetler, mülki hükümet ile istişa­ re ederek icap eden noktalarda sabit karakollar tesis eyleyecek ve bundan istifade ederek jandarma kuvvetleri seyyar müfrezeleri eşkıyayı takip eyleyecektir. Bu husus­ ta icap eden seri emirlerin verilmesini rica ederim. 2. Aydın jandarmasını takviye etmek maksadıyla silahlı efrattan üç yüz seçilmiş neferin jandarma kaydolunmak üzere söz konusu livaya teslimi için icap edenlere emir buyurulmasını rica ederim. Başkumandan M. Kemal * Aslı. Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi, Vesika No: i 6886'da bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 58 KAYSERİ'DE ADLİYE VEKİLİ RİFAT BEYEFENDİ'YE· (3 ı TEMMUZ ı 923) Tebrik ve iyi dileklerinizden memnun oldum. Teşekkür ederim, Efendim. • Kurlllluş SUI'aş/llda Adalet Bakam Ahmet Ri/at Çal/ka'nın Anıları. Yayıma Hazırlayan-Yorumlayan: Hurşiı Çalıka, İsıanbul. 1992, s. I 44 . Belge, kaynakta şu açıklamayla y e r almaktadır: "ızmir'den 'Gazi Mustafa Kemal' imzasıyla 'Kayseri'de Adliye Vekili Rifat Beyefendi'ye gönderilen 3 1 Temmuz 1923 tarihli şifre mesaj: (Y.N.) 59 AMERİKAN MİSYONERLİK TALEPLERİ HAKKINDA HARİCİYE VEKALETİ'NE* (3 1 TEMMUZ/l AGUSTOS 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Hariciye Vekaleti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet İzmir 3 1 Temmuz 39 [ 1 923] 1 Ağustos 39 [ 1 923] 3370 Hariciye Vekaleti'ne C. 30.7.39 [ 1 923] şifreye: Amerika ticaret şirket ve cemiyetlerinin talepleri sırasında misyone� cemiyetleri­ nin taleplerine maruz kalmak ihtimali pek kuvvetli olduğundan, Lozan'da buna ben­ zer müesseseler için kabul edilmiş hükümler haricinde hiçbir taahhüte girişilmemesi için Delege Heyeti'nin nazarı dikkatini çekmek uygun olur. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi M. Kemal Suat Beyefendi'ye Son talimatlarda buna dair nazarı dikkat çekilmişti zannediyorum. Çekilmemiş ise ikazını rica ederim. 1 .8.39 [ 1 923] • Fotokopisiyle birlikte aktaran: Dr. Kıvanç Akkaya, "Lozan Konferansı'nda Amerika Birleşik Devletle­ ri". Belgelerle Türk Tarihi Dergisi. Şubat i 998. sayı 1 3. s.92. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafın­ dan okunmuştur. 60 RUM PATRİKHANESİ REİsİ KAYSERİ METROPOLİTİ NICOLAUS EFENDİ'YE" ( 1 AGUSTOS 1 923) Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, harışın imzası münasehetiyle Patrikhane tarafindan gönderilen tehrik telgrafina dün akşam aşağıdaki cevahı göndermiştir: Rum Patrikhanesi Reisi Kayseri Metropoliti Nikolaus i Efendi'ye Cemaat namına gösterdiğiniz hissiyattan dolayı memnuniyet beyan ve teşekkür ediyorum, Efendim. Gazi Mustafa Kemal .. Tanin. 2 A�ustos 1923, Numara: 287, s. l . Eski yazı metin Musa Sankaya tarafından okunmuştur. i Nicolaus. (Y.N.) 61 GALATA RUM CEMAATİ MÜTEVELLİİ UMUMisi DAMYANUS DAMYANiDiS EFENDi'YE" (3 AGUSTOS 1 923)1 Kurban bayramı ve barışın imzalanması dolayısıyla Başkumandan'ımız Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ni tebrik eden Galata Rum Cemaati Mütevellii Umumisi Damyanus Efendi'ye cevaben adı geçen aşağıdaki telgrafnameyi çekmiştir: Galata Rum Cemaati Mütevellii Umumisi Damyanus Damyanidis Efendi'ye Gösterdiğiniz hissiyattan dolayı teşekkür ederim, Efendim. Gazi Mustafa Kemal .. Akşam, 3 Ağustos 1923, Numara: 1 744, s.l . Eski yazı metin Ercan Dolap'rı tarafından okunmuştur. i Akşam'da telgr.tfın tarihi yer almamaktadır. 3 Ağustos 1923, telgr.tfın Akşanı'da yayımlandığı tarihtir. ( Y.N.) 62 İZMİR HAVALİsİNDEKİ SIGIR VEBASI HAKKINDA İKTİsAT VEKALETİ'NE'" (4 AGUSTOS 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/1 1 23 Tezkere Ankara 4.8.339 [ I 923] İktisat Vekilleti Celilesine 5.7.339 [ 1 923] tarih ve 6/1038 numaralı tezkereye cevaptır. İzmir ve havalisinde devam eden sığır vebasının sürat ve kolaylıkla yok edilme­ si için alınması ve tatbiki gerekli tedbirler hakkında mühim malumat ve görüşleri ih­ tiva eden Erkilnıharbiyei Umumiye Riyaseti'nden alınan cevabi yazının bir sureti ek­ te takdim kılınmıştır, Efendim. Başkumandan Gazi • Aslı, Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi, A: III-I I , D: 48, F: 9'da bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 63 YENİ MEBUSLARA DAVET· (5 AGUSTOS ı 923)1 Halk Fırkası 'na mensup mehuslar Salı günü Meclis'te toplanacak/ardır. Ağustos'un yedinci Salı günü Halk Fırkası'na mensup yeni Meclis üyelerinin ba­ hususların müzakeresi için öğleden sonra saat 3'te Meclis binasında hazır bulun­ maları rica olunur. Zi Gazi Mustafa Kemal • Anado/ıı'da Yenigün, 5 A�ustos 1923, Numara: 866, s. ı. Eski yazı metin Musa Sankaya tarafından okunm�tur. i Anado/ıı'da Yenigün'de belgenin tarihi yer almamaktadır. 5 A�ustos 1 923, belgenin Anado/ıı'da Yeni· gün'de yayımlandı�ı tarihtir. (Y.N.) 64 SIHHİYE MÜFETIİşİ TABİp KAYMAKAM HÜSEYİN HÜSNÜ BEY'İN TERFİİ HAKKINDA MÜDAFAAİ MİLLİYE VEKALETİ'NE* (5 AGUSTOS 1 923) Adet: 6/1 1 74 5.8.39 [I 923] Müdafaai Milliye Vekaleti Celilesine LO Mart 39 [ I 923] tarih ve Sıhhiye, Şube I , 8 i 5 numaralı yüksek tezkereleri ce­ vabıdır. Harekatın başından beri Anadolu ordusunun sıhhiye teşkilatını tanzimde ve ordu gerisinde bulaşıcı hastalık mücadelelerinde Afyon ve Adana hastanelerini teftiş ve yaralıları iyi karşılama ve tedavi hususunda fevkalade seçkin hizmetleri geçtiği bil­ dirilen Sıhhiye Müfettişi Tabip Kaymakam (323 - 1 4) Hüseyin Hüsnü Bey'in yüksek teklifleri doğrultusunda fevkaladeden miralaylığa terfii uygun görülmüş bu konuda­ ki teklif varakası ilişikte iade kılınmıştır. O doğrultuda gerekli muamelenin yapılma­ sını rica ederim, Efendim. Başkumandan Gazi M. Kemal ... Fotokopisiyle birlikte aktaran: Necdet Sakaoğlu , .. Ataıürk'ün Yanındaki Doktor", Toplumsal Tarih, Ekim 1 998, sayı 58, s.ı8. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen ve Erol Şadi Erdinç !ardfından okunmuştur. 65 TAHRAN SEFİRİ MUHİDDİN PAŞA'NIN TELGRAFI HAKKINDA HARİCİYE VEKA.LETİNE* (5 AGUSTOS 1 923) 1 .8.339 [ I 923] tarih ve Umuru Siyasiye 6995/ 1 70 i i numaralı yüksek tezkereleri cevabıdır: Tahran Sefiri Muhiddin Paşa'dan daha evvel kurban bayramı ve barış münasebe­ tiyle doğrudan doğruya gelen tebrik telgrafına i münasip cevap verilmiştir, Efendim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal * D.B.A. (Dışişleri Bakanlı�ı Arşivi) - Lozan Sulhu. Tebrikiit'tan aktaran: Biliil N. Şimşir. Atatü,.k ile Ya-. :ışnrala,. ı ( /920-/923), Kültür Bakanlı�ı Yayınları. Ankara, 1 98 i. s.497. Belge. kaynakta. Tahr-ın Setiri Muhiddin Paşa'nın telgrafının ardından şu aırıklamayla yer almaktadır: "Dışişleri Bakanlı�ı bu telgrafı AtalÜrk'e sunmuş ve kendisinden 5 Ağustos 1 923 günlü. 611 172 sayılı şu yazıyı almıştır:" (Y.N.) i Tahran Setiri Muhiddin Paşa'nın söz konusu telgrafı şudur: 'Tel No: 1 82 Tahran, 29 Temmuz 339 ı 1 923 ) Barış haberi müjdesine yürekten teşekkür ederken dünyanın en büyük milletlerinden oldu�unu her suretle ispat eden milletimizin ilerlemeye ve saadete mazhar olmasını Cenabı Hak'tan niyaz eder ve bu kurtuluş ve sevinır gününü millete idrak ettiren büyük Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretle· ri'yle mesai arkadaşlarına borırlu oldu�umuzdan. şükran ve minnet borcunu ödemeyi vazife bilirim. Efendim. Muhiddin" Bkz. aynı yerde. (Y.N.) 66 İRAN SEFİRİ'NE <:EVAp· (7 AGUSTOS ı 923) iran hükümetinden şehrimiz iran Sefareti'ne gelen hir telgrafnamede, harışın ak­ di hasehiyle sözü edilen hükümet namına Mustafa Kemal Paşa'ya hir telgraf çekil­ mesiyle tehriklerde hulunulması lüzumu hildirilmiş olduğundan, şehrimizdeki iran Sefiri Mujahhamuddevle, Doktor Adnan Bey vasıtasıyla Mustaja Kemal Paşa'ya hir mektup göndermişti. Mustaja Kemal Paşa, Adnan Bey vasıtasıyla iran Sejiri'ne ce­ vap vermiştir. Bu mektupta "Barış antlaşmasının imzası münasebetiyle tarafı alii sefiranelerinden verilen mektupta kardeş İran hükümeti tarafından gösterilen samirniyet ve dostluğa aynı his­ siyat ile iştirak ve teşekkür ederim" denilmektedir. • Tel'hidi Eftdr. 7 Ağustos 1 923, Numara: 3802-774, s.3. Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 67 DERSAADET'TE SERPisKOPOS METROPOLiT MELETi EFENDi'YE· (7 AGUSTOS ı 923) Şehrimizdeki Bulgar cemaati namına Serpiskopos Meleti Efendi tarafindan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne aşağıdaki telgrafname çekilmiştir: Ankara'da Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne Milli bayram ve imzalanan şerefli barış münasebetiyle tebrik arz eder ve sevinci­ nize yürekten iştirak ile bu barışın sürüp gitmesini Cenabı Hak'tan temenni ederim, Efendim. Bulgar Cemaati Namına Serpiskopos Meleti Mustafa Kemal Paşa Hazretleri bu telgrafnameye aşağıdaki cevabı vermiştir: Dersaadet'te Serpiskopos Metropolit Meleti Efendi'ye Tebriklerinizden mütehassis oldum. Teşekkür ederim, Efendim. Gazi Mustafa Kemal • ikdanr. 7 Ağustos 1 923, Numara: 9477. s. l . Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 68 SERGİ HAKKINDA BURSA VİLAYETİ'NE'" (9 AGUSTOS 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ş ifre Ankara 9.8.339 [ 1 923] Bursa Vilayeti'ne Sergi heyetinin 4 Ağustos 339 [ 1923] tarihli mektubunu aldım. Maarif Vekaleti. Mektebi Şultani'nin sergi için terkine olur vermiştir ve icap edenlere tebligat yapıl­ mak üzeredir. Keyfiyetin heyete tebliğini rica ederim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi M. Kemal * Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: ııı- ı ı . D: 48, F: l 4·te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün B ütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 69 HİNT HİLAFET KOMİTESİ'NİN YARDıMLARıNIN DÖKÜMÜ· (9 AGUSTOS 1 923) 1 Makbuz tarih ve numarası Türk lirası (adet) 26. 1 2 .921 305484 6.02.922 - 3 i 3022 18.02.922 - 3 1 3033 20.02.922 - 3 i 3035 22.02.922 - 3 1 3039 2.03.922 - 3 1 3042 28.03.922 - 3 i 306 1 1 8.04.922 - 3 13085 2.05.922 - 3 i 3097 3 ı .05.922 - 325508 26.06.922 - 325525 5.07.922 - 325530 1 2.08.922 - 325546 1 3.02.923 - 325356 1 9.03.923 - 324729 27.03.923 - 324736 9.08.923 - 324940 1 44.400 36.300 25.320 32.300 64.700 32.300 1 3 1 .500 33. 1 50 32.000 26.800 42. 1 20 35.500 35.900 1 4.000 1 9.4 \ 0 68.000 7 .710 Yekun 78 1 .570 İngiliz lirası (adet) 26.000 6.000 4.000 5.000 1 0.000 5.000 20.000 5.000 x 5.000 4.000 6 .000 5.000 5.000 xx 2 .000 3.000 1 0.000 1 .000 1 22 .000 x) x.20 .4.922 tarih ve 6/1 79 No.lu yazısıyla Komite'nin Londra temsilciğine bil­ dirilmiştir. . xx) i 0.07.922 tarih ve 325536 nolu makbuz yekunda dahildir. A�keri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlı�ı Arşivi, 0. 1 07, F. I/346·dan yukandaki şekilde aktaran: Yrd Doç. Dr. Mustafa Keskin, Hindistan Müslümaııları'ııın Milli Mücadele'de Türki)'e' ve Yardımları (/9/9. / 923). Kayseri, 1 99 1 . s.90-91 . Belge kaynakta şu açıklamayla yer almaktadır: "Mustafa Kemal Paşa tarafından tutulan ve 'Do�rudan Do�ruya Emrime Hinı Hilafeı Komiıesi'nden Gelen Mebla�lar' başlı�ını ıaşıyan döküm celveli de şu şe­ kildedir." Aynı konuda Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi, Vesika No: i 2292'de bulunan "Hinı Hilafeı Komiıesinden Ge­ len Mebla�lann Hesabıdır" başlıklı eski yazı belgenin foıokopisi için bkz. aynı eser, 5. 144. (Y.N.) i Belgede ıarih bulunmamakladır. Belgede yer alan son ba�ış ıarihi esas alınmışur. (Y.N.) • 70 HİMAYEİ ETFAL CEMİYETİ'NE YAPILAN YARDIM HAKKINDA NEW YORK TÜRK TEAVÜN CEMİYETİNE· ( 1 2 AGUSTOS 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/1 20 1 Tahrirat Ankara ı 2.8.339 [ 1 923] Nevyork Türk Teavün Cemiyeti'nel Telgrafnamenizi aldım. Türkiya Himayei Etfal Cemiyeti'ne2 gönderi ldiği bildiri­ len 6 395 dolar 27 sent gelmiş ve Cemiyete teslim edilmiştir. Cemiyetinizin, muhte­ rem şehitlerimizin kimsesiz yavrularına karşı pek büyük bir şefkat ve alakadarlık göstermekte olduğunu büyük bir takdir ile görmekteyim. Muhterem üyelere ve bütün bağışta bulunanlara teşekkürlerimin tebliğ buyurulmasını rica ve hayırlı mesainizde tevfikatı ilahiyeye mazhariyetinizi temenni ederim, Efendim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi , A : V-7. D: 83- 1 , F: 39'da bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. Hakimiyeti Mil/iye, 21 Ekim 1 923, Numara: 943. s.3. Cumhur­ başkanlığı Arşivi'ndeki eski yazı belge Musa Sarıkaya, Hakimiyeti Millire 'deki eski yazı metin ise Kemal Şenoğlu tarafından okunmuştur. i New York Türk Yardımlaşma Cemiyeti. Bilgi için bkz. 12 Mart 1 923 tarihli '"Türk Teavün Cemiyeti'ne'" başlıklı belge, Atatü,.k''';ıı Bütüll E.fI!r//!/"i. c. 1 5 , Kaynak Yayınları, istanbul, Şubat 2005, s.20 i . (Y.N.) 2 Çocuk Esirgeme Kurumu. ( Y.N.) * 71 RANGUN'DA H İLAFET KOMİTESİ VASıTASıYLA AHMED MOLLA DAVUD EFENDİ'YE" ( l 2 AGUSTOS 1923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Hususi Ankara 12.8.339 [ 1923] Rangun'da Hilafet Komitesi Vasıtasıyla Ahmed Molla Davud Efendi'ye 2 1 Temmuz 1923 tarihli telgrafnamenizi aldım. Rangun Hilafet Komitesi'yle ule­ ma cemiyeti tarafından geçen sene gönderilen 3 000 sterlin, 8 Teşrinisani (Kasım] 1 923 tarihinde l ulaşmıştır. Bu suretle gösterilen muhabbet ve hayırseverlik eserleri­ ne teşekkür ederim, Efendim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumaİıdan Gazi M. Kemal .. Fotokopisiyle birlikte aktaran: Orhan Koloğlu, Ga;;i'nin Çağında is/dm Dünyası. Boyut Kitapları. istan­ bul. 1 994. s. i 82. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Belgede tarihin yılı " 1 923" olarak yazılmıştır. Doğrusu " 1 922" olmalıdır. (Y.N.) 72 BÜYÜK MİLLET MECLİsİNDE KONUŞMA MECLİs REİSLİGİNE SEçİLMESİ ÜZERİNE· ( 1 3 AGUSTOS 1 923) Reis Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri: Efendiler! Türkiye Büyük Millet Mec­ lisi'nin ikinciseçim devresine dahil olmuş bulunuyoruz. Yeni MecIis'imizi teşkil eden yüksek heyetinizi büyük bir hürmetle selamlarım. (Teşekkür/er ederiz ses/eri. ) Bu se­ çim devresi, aynı zamanda. yeni Türkiye devletinin, yeni tarihinde mesut bir intikal zamanına tesadüfediyor. Bunu memleketimizin, milletimizin saadet ve selameti için, yüksek heyetinizin muvaffakiyeti için uğur sayıyorum. Hakikaten dört senelik bağımsızlık mücahedemiz, milletimizin şanına layık bir ba­ rış ile neticelenmiştir. Lozan'da imza edilmiş olan antlaşmanın yüksek heyetinizin tas­ dikine kavuştuğu takdirde bütün manasıyla hor ve bağımsız olarak mesut bir mesai sa­ hasına dahil olmuş bulunacağız. Elde edilen mesut neticelerin muhafazasında, Lozan Antlaşması'ndan ayrı tutulan meselelerin kati hallinde ve milletimizi huzur ve refaha nail edecek feyizli hizmetlerde tam muvaffakiyetinizi bütün kalbimle temenni ederim. Efendiler! Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin topla�masından önceki milli faali­ yet devrinde milletimizin teveccüh ve itimadına nail olmuştum. İlk Meclis'in riyase­ tini ve kahraman ordularımızın başkumandanlığını ifa etmiştim. Bu suret ve sıfat ile büyük milli şerefiere mazhar oldum. (Hakkınızdır ses/eri. ) Yüksek heyetiniz tarafın­ dan riyaset makamına seçilmekliğim, kalbirndeki minnet ve şükran hislerini uyandır­ mıştır. Bu asil milli teveccühün yüksek kıymetiyle orantılı bir surette çalışmaya de­ vam edeceğimi ve barışın açacağı mesai sahasında da desteğinize ve bütün miletin itimadına dayanarak -muvaffakiyeti temin için- bütün maddi ve iradi kuvvetlerimi sarf edeceğimi huzurunuzda, milletin karşısında taahhüt eylerim. (Sürekli o/kış/aı:) Efendiler! Seçilmiş ve itimat edilen reisiniz olmak şerefi, bugün uhdeme bazı ma­ ruzatta bulunmak vazifesini yüklüyor. Bugünün öncesindeki vaziyet ve vazifelerim itibariyle de bu maruzatırnın iyi karşılanacağını ümit ederim. Bütün acı ve ıstırapla­ rını ve muvaffakiyetlerinin bütün huzurunu milletle beraber yaşadığımız mücadele safhalarının tafsilatı malumunuzdur. Ben bu tafsilatı başlıca üç safha üzerinde özet­ leyeceğim ve değerlendireceğim : • TBMM Zablt Ce,.idesi, Devre 2, c. l . TBMM Maıbaası. Ankara. i % I. s.36-42. Aynca bkz. Kazım Öz­ ıürk. Atatı;,.k'ün TBMM Açık ve Gizli Otımmıla,.,ndaki K onıışnıalan 1/. Küllür Bakanlığı Yayınları, An­ kara, 1 992. s.987-IOO2. Musıafa Kemal Paşa bu konuşmayı. Büyük Millel Meclisi'nin 13 Ağusıos 1 923 günü öğleden sonra sa­ aı 1 .45'le açılan ve riyaseıini kendisinin yapıığı :ı ıoplanlı i . celsesinde yapmışlır. ( Y N.) 73 Mondros Mütarekesi'nden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve hükümetinin te­ sis olunmasına kadar ve ilk Meclis'imizin geçirdiği seneler ve nihayet yeni Mec­ lis'imizin dahil bulunduğu devir. Öyle zannediyorum ki, bizi bugüne getiren ve bugünün vaziyetini doğuran milli hadiselerin mühim noktalarını ve yeni vazifelerimizin azarnet ve kapsamını bu üç safha ihtiva edebilir. Yeni Türkiye devletinin açtığı barış devrinin ilk Meclis'i olan yüksek heyetiniz karşısında batmış ve çökmüş Osmanlı İmparatorluğu'ndan ve onun son büyük hadisesi olan Harbi Umumi'den bahsetmeyi lüzumsuz sayıyorum. Onun için sözlerime Mondros Mütarekesi'nden başlayacağım. Efendiler! Mondros Mütarekenamesi'nin imzalanmasından ilk milli Meclis'imizin açılışına kadar geçen devir bir milletin şeref ve haysiyetine vuku bulmuş en ağır tecavüzlerin feci maceralarıyla doludur. Malum olduğu üzere Osmanlı hükümetiyle müttefikler arasında imzalanmış olan bu Mütareke, imzalanmasının ertesinden itibaren galip devletler tarafından fi ilen ve hükmen parçalandı. İngiliz, Fransız, İtalyan istila ordu­ ları vatanımızın aziz parçalarına çöktüler, İstanbul ve Boğazlar düşman kara ve de­ niz kuvvetlerine gezinti yeri oldu. Yunan orduları İzmir rıhtımını kana boyadı. . . En güzel şehirlerimizi tahribe baş­ ladı. Kadın ve çocuklarımız, namus ve iffetimiz ve pek çok mabetierirniz, eserleri­ miz ve abidelerimiz dahil olduğu halde Türk namı altındaki her şeye tecavüz edildi. Her gün Ayasofya'ya haç asmak tehdidiyle ince hislerimiz rencide edildi. Esirler hak­ kında bile reva görülmeyen bir cebirle asırların şeref yükünü omuzlarında taşıyan su­ baylarımız, düşman subaylarına ihtiram merasimi yapmaya mecbur tutuldu. Namus timsalimiz olan sancağımız hakaret gördü. Bu uğursuz Mütareke'nin tatbikatına nezaret etmek üzere Anadolu'nun en ücra yerlerine kadar nüfuz tesis eden yabancı subayları, istihbarat şebekeleri namı altın­ daki fesat ocakları, dahili düşmanlarımızın teşvikiyle halkımıza hatıra gelmeyen zu­ lüm ve hakaretleri reva gördüler. Hükümetin nüfuzu, milletin haysiyeti bu mütecaviz subayların elinde oyuncak oldu. Kısaca, Türklüğün vic.danı müthiş bir imtihan karşısında kaldı. Bu nihayeti gel­ meyen tecavüzlerin varacağı neticeyi, bu neticenin fecaatini idrak etmemek mümkün değildi. Tarihin ve ananelerin sevki ile vatanın yiğitlik tahtında oturan Osmanlı padi­ şahı ve halife ve onun hükümeti ise yalnız şahsi ve hasis menfaatlarını temin için ta­ mamıyla düşmanlara kendini teslim etmişti . . . Vatana hıyanet hususunda onların izin­ den gitmişti. Vaziyet tamamen ümitsiz görünüyordu. Düşmanların kuvvet ve kudreti ezici, fe­ laketi büyük ve tahammül edilemez idi. Her halde esaret veya ölümden birini tercih eylemek mecburiyeti karşısında bulunuyorduk. Hürriyet ve bağımsızlık için dünya­ da hiçbir milletin karşı karşıya bulunmadığı müşkülat ile mücadele etmek lazım ge­ liyordu. İdrak sahipleri, manzaranın mağlup bir devletin mukadderatının tayini sını­ rından çıktığını gördü. Galip devletlerce Osmanlı devletinin kati çöküşüne karar ve­ rildiğini anlamakta müşkülat kalmadı. 74 Hakikaten Türkiye halkının haysiyet ve şerefine riayete asla lüzum görülmüyor, onu esaret altına almak, Türkiye'yi taksim etmek işine mani tasavvur edilmiyordu. Halkta bir uyanış başlamıştı. Memleketin bazı taraflarında muhtelif unvanlar altın­ da cemiyetler teşekkül ediyor ve düşmanlara karşı bizzat millet tarafından silahlı mü­ dafaanın esaslan kuruluyordu. Batıda, doğuda yapılan kongreler genel uyanışı şiddet­ lendirdi. Nihayet Sivas Genel Kongresi belli noktalar üzerinde, bariz prensipler daire­ sinde muhtelif milli teşkilatı "Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti" namı altında düzene sokarak ve yaygınlaştırarak milletin bütün kuvvetlerini birleştirdi. Efendiler! Dikkate değer bir ciddiyet ve kapsam kazanan bu mesai, düşmanların, bilhassa padişah ve halife olan zatın mukabil tedbirini doğurdu. Milli harekat müte­ şebbisleri hakkında takibat emirleri verildi. Bastırma tedbirlerinin fiili tatbikatına ge­ çildi. Düşmanlar karşısında aciz ve alçaklığı kabul eden saray ve hükümeti şanının bütün kalıntılarıyla, bütün sefil vasıtalarıyla milli uyanışı öldürmek, hakkına ve na­ musuna tecavüz edenler aleyhinde milleti mücahededen men etmek istiyor, memle­ keti parçalatmak için düşmana öncülük ediyordu. Fakat efendiler! S ivas Kongresi'ni yapanların azmi kati ve millete dayanması kuvvetli idi. Korkusuzca mesaiye devam olundu. Evvela mebus seçimleri ve Meclis'in toplanması temin edildi. Bu suretle millet mevcudiyetini ispat için ilk esaslı muvaffakiyetini istihdada karşı kazanmış oldu. Efendiler! Sarayın ve hükümetin vatan ve millet aleyhine yönelik bütün bu cina­ yetlerine rağmen millet yine padişah ve halifeyi kurtarmak ve Osmanlı devletini can­ landırmak için tam bir saflıkla çalıştı ve seçilen mebusların Osmanlı hükümetinin ka­ nunları dairesinde toplanmasını temin ile yetindi. Mebusların yabancı süngüleri al­ tında mutlak bir fikri bağımsızlıkla vazife yapmalarına imkan olmayacağı açık iken, henüz çoğunluğu kapsayan tereddüt ve sathi değerlendirmeler, Meclis'in, maalesef İstanbul'da toplanmasına razı olmasını zaruri kıldı. Efendiler! Düşmanlarca ve Babıali'ce İstanbul'da bulunacak bir meclisin kahramanca hare­ keti muhtemel görülmüyordu. Onlar gözünde bu Meclis'in toplanmasıyla artık Ana­ dolu'da milli bir teşekküle meydan bırakılmayacak ve milli heyecan bu suretle teskin edildikten sonra facia yine devam edecekti. Bu hakikati görenler Anadolu'daki mü­ cahidane mesaiye devam ettiler. Bu sayede Anadolu teşkilatı şekilleniyor, kuvvetIe­ niyordu. Anadolu'ya dayanan Meclis de müsait olmayan vaziyetine rağmen vazifesi­ ne devam ediyordu. Bu vaziyet düşmanlar için müsait bir manzara arz etmiyordu. Aldatıcı tedbirlerle maksada nail olmaktan ümidi kınlan düşmanlar, kararlarını açıkça verdiler ve 1 6 Mart 1 336'da [ 1 920] İstanbul'un feci işgali vuku buldu. Osmanlı devletinin hayatına fiilen son verildi. Bu hadise Anadolu'da çalışanlar için beklenmiyor değildi. Artık Osmanlı devletini kurtarmak ve onun imanı sayesinde vatanın kurtuluşunu, milletin bağımsızlığını temin etmek imkanı külliyen yok olmuş bulunuyordu. Milli bir meclisin toplanmaya daveti zaruri bir iş haline girdi. Nihayet 23 Nisan 1 336 [ 1 920] tarihinde bugün toplandığımız bu salonda yüksek heyetinize selef olan Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandı. 75 Türkiye tarihinde daima yüksek bir şeref mevkii muhafaza edecek ve gelecek ku­ şakların takdirlerini kazanacak olan ilk Meclis'imiz milletin kendi mukadderatına bizzat el koyduğunu ilan etti. Milli hakimiyet esaslarını harekat düsturu kabul etti ve kuvvetli bir halk hükümetinin esasını ortaya koydu. (Şiddetli alk/şlar.) Efendiler! Anadolu'da yeniden milli bir devletin kurulması milletimizin anlayışı­ nın olgunluğunu gösteren takdire değer bir uyanış eseri idi. Fakat düşmanlarla bera­ ber padişah ve halife olan zat, bundan memnun olmadı. Paris'te imza ettikleri Sevr Antlaşması'nı cebren millete kabul ettirmek için müşterek tedbirler aldılar. Anado­ lu'nun milli heyecanlarını bastırmak için müracaat olunmadık şeytanlık bırakmadıl ar. Bir taraftan dini siyasete alet ederek Anadolu mücahitlerini idama mahkum etti­ ler, ahaliyi bilinen fetvalarla boğazlaşmaya teşvik eyle.diler; bir taraftan da bazı pes­ payelerin ceplerini doldurarak Kuvayi İnzibatiye veya Hilafet Ordusu namıyla üze­ rimize saldırdılar. Saf ve masum halkı birçok düzmecelerle aldatarak dahilde yer yer isyan ateşleri yaktırdılar. Efendiler! İlk Meclis'imizin açıldığı gün İstanbul'dan idare olunan isyan, Anka­ ra'nın sekiz saat mesafesine kadar gelmiş bulunuyordu. Samsun ve havalisinde siya­ si ve zalim bir isyan, bütün muhite hakim olmak eğilimini gösteriyordu. Vatanın do­ ğusu, batısı ve güneyi düşman ateşleri içinde yanıyordu. İşte hareketimizin başlangı­ cındaki manzara ! . . Muhterem efendiler! Bugünkü parlak neticeye varmak kolay olmadı. Hareketin başlangıcı ile varış noktası arasındaki mesafenin azametini ve kullanılan zamanın az­ lığını nazarı dikkati alinize arz etmek isterim. Bu husustaki hatıramızı daima kuvvetle muhafaza edelim. Çünkü bu, bizim için gelecekteki mesaimizde azim ve metanet kaynağıdır. Efendiler! Görüşlerimin ikinci safhasına geçerken arz edeyim ki, selefiniz olan yü­ ce Meclis ilk günlerin dehşeti karşısında ümitsizliğe düşmedi. Milletten aldığı büyük salahiyet ve kudretle vazifesine devam etti . Yeni devletin hükümeti kahramanca mü­ cadeleye atıldı. Teşviklere kurban olan halk tekrar masumiyet dairesine sokuldu. Top­ suz, tüfeksiz, cephanesiz, vasıtasız enkaz haline getirilmiş olan ordu canlandırıldı. İlk mücadele günlerinde acı bir zaruret ile vücuda getirilen muntazam olmayan kuvvetler derhal nizami kuvvetlere dönüştürüldü. Bu intikali, menfaatlarına ve düşüncelerine aykırı bulan bazı müfrezelerin ihanet­ karane mukavemeti sökülüp atıldı, memleket talihi ve huzuru, muntazam bir ordu­ nun emin ellerine verildi. Efendiler! Milli ordunun daha ilk teşkili günlerinde gördüğü büyük ve kıymetli hiz­ metler, milletin daima minnet ve şükranla hatırladığı izler olacaktır. (Şiddetli alk/şlar.) Yekdiğerini takiben üstün düşmanlara karşı kazanılan Ermenistan zaferi, Birinci İnönü Zaferi, İkinci İnönü Zaferi ve Güney Cephesi muharebelerinde gösterilen fe­ dakarane mukavemet safhaları, milli ordunun şeref tarihinde ilk kıymetli hadiseler olarak daima parlaklığını muhafaza edecektir. (Alk/şlar.) Efendiler! Mücadele seneleri takip ettikçe genç ordumuz kahramanlık temelleri üzerinde durmadan yükseldi. Milli iradenin tevcih ettiği en mühim vazifeleri kahra­ manca yapma kudret ve haşmetini gösterdi. Ankara'ya yürüyen mağrur Yunan ordu- 76 sunu Sakarya Meydan Muharebesi'nde mağlup ve ricata mecbur etti. N ihayet tekmi i Yunan Küçük Asya ordusunu Afyon Karahisar-Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde tamamen boğdu ve bütün kısımlarıyla Anadolu topraklarına serdi, imha etti. (Şiddet­ li alktşlar.) Her' safhası vatan için, milli tarihimiz için, torunlarımız ve gelecek nesil­ lerimiz için şerefli hadiselerle dolu büyük bir kahramanlık menkıbesi teşkil eden Anadolu muharebelerinin heyecan verici tafsilatını tarih Iisanına terk ediyorum. Fakat efendiler! Millet, milletin sanat ruhu, 'musikisi, edebiyatı ve bütün güzel sa­ natları bu kutsi mücadelenin ilahi teranelerini teyit eden bir vatan aşkının coşkularıy­ la daima ,söylenmelidir. (Alk/şlar.) Efendiler! Arz eylediğim harp vakalarına, pek mühim siyasi faaliyetlerimiz refakat etmiştir. Bu arada Ruslarla halen hükümleri geçerli bir dostluk antlaşmasını imzaladık; Ukray­ na, Gürcistan, Azerbaycan ve Afganistan ile de aynı mahiyette antlaşmalar imzaladık. Doğu Cephesi'nde kazandığımız zafer neticesinde Ermenilerle banş antlaşması yaptık. O zaman Batı devletleriyle temasımıza gelince: Yalnız Fransızlarla sınırlı şartla­ n ihtiva eden Ankara Anlaşması'nı yapabildik. Halbuki her büyük muharebeden ev­ vel veyahut sonra barışı sağlamak için samimane çalıştığımız halde müracaatlarımız ya retle veyahut soğuklukla mukabele gördü. Efendiler! Ne yapalım ki, maddi kuvvetler ile teyitedilmeyen hakların neticesizliğe mahkO­ miyetini ifade eden genelgeçer kaide, bizim hakkımızda müsamahakiir bir istisna göstermedi. Milletin iradesi, fi ili ve kati bir zaferin timsali halinde somutlaşmadıkça barış perisi huzur kucağını bize açmadı. Efendiler! İlk Meclis'imiz, memleketi düşman ayaklarından kurtarmak , milleti hayat veren bir barışa götürmek gayesine yürürken aynı zamanda yeni Türkiye devletinin binası­ nı tesis ediyor ve sağlamlaştırıyordu. Bu maksatla kanunlar koydu, kararlar aldı, dev­ letin muhtelif şubelerinin ihtiyaç gösterdiği bir hayli meseleleri de halletti. Efendiler! Giden Meclis -dahili vaziyetimizi ve askeri harekatımızı karıştırmaktan ve barı­ şımızı zorlaştınnaktan geri durmamış olan bazı sınırlı sayıdaki kimselerin vücuduna rağmen- vazifesini iyi yapmış ve genel olarak vatan ve millet için kurtuluş ve hayat vasıtası olmuştu,r. (AIk/şIar.) Muhterem efendiler! Dört senelik mesaiden sonra son ve kati muzafferiyetimiz üzerine Mudanya As­ keri Mukavelesi yapıldı. Ve barış müzakereleri devresine geçildi. Bu müzakerelerin cereyanında da tesadüf ettiğimiz müşkülat pek çoktur. Fakat, ben bunu pek tabii bu­ luyorum. Çünkü bu barış müzakerelerinde görülen hesaplar dört senelik değil dört yüz senelik bir devrin günahlarının mirası idi. (Doğru sesleri.) Hakikaten Osmanlı İmparatorluğu e n haşmetli, azametli ve kuvvetli devirleri n­ den itibaren milletin bağımsızlığı zaranna, hayati menfaatları zaranna o kadar çok şey feda edilmiş idi ki, netice yalnız kendisinin mahvolmasından ve çökmesinden ibaret kalmadı, belki kendinden sonra da memleketin hakiki sahibi olan milleti hak ve mevcudiyetini ispat için büyük müşkülata maruz bıraktı. (Çok doğru sesleri.) 77 Müşkülat, muvaffakiyetle göğüsIendi. Neticede imza olunan antlaşma yüksek he­ yetinizce görülecek ve öğrenilecektir. Ben burada yalnız bugüne kadar olan mesai ile onun neticelerini özetlemek isterim. Efendiler, doğuda Trabzon'u, güneyde Adana'yı ihtiva edecek büyük Ermenis­ tan'dan eser kalmamıştır. Ermeniler, tabii olan sınırları dahilinde bırakılmıştır. 1 293 [ 1 877] seferinde Türk vatanından cebren ayrılan Elviyei Selaset tekrar sancağımız altına alınmıştır. (Alkışlar.) Kuzeyde Karadeniz'in en güzel ve en zengin sahilleri üze­ rinde tesis edilmek istenilen Pontus hükümeti taraftarları ile beraber tamamen berta­ raf edilmiştir. (Alk/şla/:) Güneyde nüfuz mıntıkaları unvanı altında memleketimizi parçalamak ümitleri kamilen kırılmış ve milletin azi m ve kahramanlığı karşısında Türkiye'yi parçalamanın ham bir hayal olduğu kabul ettirilmiştir. (Alk/şlar:) Türki­ ye'ye, her medeni memleketin istifade ettiği haklar tanıttırılmıştır. (Alk/şlar. ) Yine gü­ neyde servet ve kabiliyeti itibariyle vatanımızın en parlak bir ümidi olan Adana ve onun gibi birçok güzel şehirlerimiz, mustarip oldukları istiladan kurtarılmıştır. Batıda en mamur yerlerimiz, İzmir ve Bursa gibi şehirlerimizle Paşaeli ve tarihi Edirne'miz ve dünyanın arzusunu çeken güzel İ stanbul'umuz esaret ve işgal boyun­ duruğundan kurtarılmıştır. Bundan başka bizi diğer medeni m illetler sırasından geri bıraktıran adli, siyasi, iktisadi ve mali zincirler kırılmıştır, parçalanmıştır. (Bravo ses­ leri. alk/şlar. ) Efendiler! B ugüne kadar kazandığımız muvaffakiyet, bize ancak ilerleme ve me­ deniyete doğru bir yol açmıştır. Yoksa ilerleme ve medeniyete henüz ulaştırmış de­ ğildir. Bize ve torunlarımıza düşen vazife bu yol üzerinde tereddütsüz ilerlemektir. (Bravo sesleri, alk/şlar. ) Ş urasını hatırdan çıkarmamalıdır ki, bu kadar fedakarlıkların semeresini elimiz­ den kaçırmamak ve geçen musibet ve felaketlerin bir daha dönmesini imkansız kıla­ cak tedbirleri almak bizim için her günün düşüncesi olmalıdır. Fakat emin olalım ki, bunun için kuru bir dikkat ve uyanıklık safdilane bir kıskançlık kafi değildir. Efendiler! Asırlarca devam eden bir kötü idarenin bu nesle yüklediği vazifeler sa­ yılamayacak çeşitlilik ve müşkülat arz eylemektedir. Bu sebeple yapmaya mecbur ol­ duğumuz mühim ve çok işleri salim ve netice verici bir sisteme bağlamak mecburi­ yetindeyiz. Sınırlı vasıtalarla büyük işler görmenin tecrübe olunan yegane usulü, kuvvetlerimizi dağıtmamak, mevcut vasıtaların büyük kısmını gayelerimizden en mühim olanlar üzerinde yoğunlaştırmakur. Şüphesiz dahil olacağımız barış devrinde bütçemizin bahşedeceği müsaadeyi evvelemirde yeni devletimizin bekasını temine, şevket ve kudretle sonsuza kadar baki olmasına hasredeceğiz; fakat bunun için esas olan bazı noktalar vardır ki, onları daima göz önünde tutmalıyız! Benim, ilk hatırıma gelen mühim nokta asayiştir. Efendiler! H ükümetin mevcudiyetinin hikmeti, memleketin asayişini, milletin huzur ve rahatını temin eylemektir. Bütün memlekette istikrarlı bir asayişin feyizleri hükümran olmalıdır. Millet. geniş bir huzur ve emniyet içinde müsterih bulunmalıdır. Memleketimizin herhangi bir köşesinde halkın emniyetini, devletin birlik ve asayişini· ihlale kalkışan­ lar devletin bütün kuvvetlerini karşılarında bulmalıdırlar. (Alk/şlar.) t Ü ç vilayet (Kars, Ardahan, Batum). (Y.N.) 78 Sonra efendiler! Türkiye Devleti'nin bağımsızhğı mukaddestir. O, ebediyen emniyette ve doku­ nulmaz olmalıdır. Devlet bağımsılhğının, millet hayatının ve memleketin yegane bekçisi ise kahra­ man ordumuzdur. Dolayısıyla askeri teşkilatımızın özel itinayla tanzimi ve yüceltil­ mesi en mühim esaslardandır. Efendiler! Bugün ulaştığımız banşın, ebedi banş olacağına i nanmak, elbette saf­ dillik olur. (Çok doğru ses/eri.) Bu, o kadar mühim bir hakikattir ki, ondan bir an bi­ le gaflet m illetin bütün hayatını tehlikeye sokar. Şüphesiz haklarımıza, şeref ve haysiyetimize hürmet edildikçe mütekabil hürmet­ te katiyen kusur etmeyeceğiz. Fakat ne çare ki, zayıf olanlann haklanna hürmetin noksan olduğu veya hiç hürmet edilmediğini çok acı tecrübe\erle öğrendik. Onun için efendiler, bütün ihtimallerin talep edeceği hazırlıklan yapmakta asla gecikemeyiz. (Bravo ses/eri.) Efendiler! Memleketin dahili ve harici emniyeti vasıtaları tamamlanırken adli usul üm üzün mümkün sürat ile ıslahına özel ehemmiyet atfolunmalıdır. (Çok doğru ses/eri. ) Na­ fıa, iktisat ve maarif işlerinin ne kadar hayati olduğunu, milletin muvaffakiyetini, re­ fah ve saadetini temin hususunda ne kadar acil ve kaçınılmaz bulunduğunu takdir bu­ yurursunuz. Efendiler! Millete karşı, taahhüt etmiş olduğumuz ve her biri başlı başına ehemmiyete sahip diğer bütün meseleleri pratik ve ilmi usuller dairesinde halle girişrnek vazifelerimiz cümlesindendir. Harici münasebetlerimiz hakkında fazla bir şey söylemeye lüzum görmüyorum. Bu husustaki kati şiarımız cihanca malum olmuştur. Bütün komşularımızla, diğer devletlerle dostane geçinmeye ve mütekabil hürmet ve vefakarlığa dayanan siyaseti­ mizin devam edeceğine şüphe yoktur. Şurasını açıklamak isterim ki, barış devrine hakiki bir samimiyetle ve ciddi bir sükun arzusuyla giriyoruz. Yüksek heyetinizin dinlemek lütfunda bulunduğunuz bütün bu görüşlerime, mü­ saade buyurursanız birkaç söz daha ilave edeyim. (Buyurun ses/eri.) Efendiler! Bir an için teferruattan ayrılarak vatan dediğimiz kutsi mevcudiyete genel bir bakışla bakalım. Onun hayat namına, ümran namına her mazhariyetten mahrum bir siyah toprak sahasından ibaret bırakılmış olduğunu görürüz. O siyah top­ rak sahasının altında defineler ve üstünde asil ve kahraman bir millet yaşıyor. (Sürek­ li a/k/ş/ar.) İşte biz, bütün bu uzun ve tahammülü müşkül mücadeleleri bu aziz ecdat mirasının hür ve bağımsız sahibi olduğumuzu ve ilelebet olacağımızı i spat için yap­ mış bulunuyoruz. Vatanın ve milletin bağımsızlığının dokunulmazlığı namına yap­ mış bulunuyoruz. Bundan sonraki faaliyetlerimizin de asıl hedefi aynı dokunulmaz­ lığın ve huzur ve emniyetin temin ve teyidi olacaktır. Bu sayede memleketimizi mamur ve halkımızı mesut ve müreffeh edeceğiz. (in­ şallah ses/eri.) Ümidimiz, azmimiz ve bilhassa milletimizin ve yüce Meclis'inizin göstereceği birlik ve dayanışma. ilerleme ve medeniyet yolundaki mesaimizde elbet­ te muvaffakiyetin teminatı olacaktır. 79 Muhterem arkadaşlar! Maruzatıma son vermeden evvel hepinizi büyük bir vazi­ fenin yapılmasına davet etmek istiyorum. Geçirdiğimiz buhranlı günlerin şerefli kah­ ramanlarını hep beraber takdis edelim. (Alkışlar.) Onlar arasında muharebe meydanlarında düşman silahıyla göğüsleri delinmiş bahtiyarlar olduğu gibi, yangınlarda, ateşlerde yakılmış bedbaht çocuklar, kadınlar ve ihtiyarlar vardır. Onlar arasında namuslarına tecavüz edilmiş, ebediyen ağlamaya mahkum genç kızlar da vardır. Onlar arasında yurtlarını kaybetmiş aileler, evlatlarını gömmüş analar vardır ve yine onlar arasında muharebedeki namus vazifesini şerefle yaparak bugün memleket­ lerine dönmüş gaziler vardır. Onlardan şehadet şerbetini içmiş olanların ruhlarına fatihalar ithaf edelim. (Ayağa kalkılarak fatiha ithaf olundu.) Efendiler! Bugün haklı olarak iftihar edebileceğimiz bütün muvaffakiyetlerin sır­ rı yeni Türkiye devletinin yapısındadır. Hakikaten Türkiye devletinin, bu yeni müessesenin dayandığı esasla� mahiyet iti­ bariyle kendinden önceki tarihi müesseselerin esaslarından başkadır. Bunu bir kelime ile ifade etmek lazım gelirse, diyebiliriz ki, yeni Türkiye devle­ ti bir halk devletidir, halkın devletidir. Mazinin müesseseleri ise bir şahıs devleti idi, şahısların devleti idi. Bir milletin yeryüzünden tamamen silinmesi için, bir milletin insanl,k aleminden tamamen yok edilebilmesi için Nuh Tufanı kadar harikulade musibetler ve hadiseler lazımdır. Fakat şahıslar, kendiliğinden yok olmaya mahkumdur. Dolayısıyla halk müessesesi ile şahıs müessesesi arasında hayat ve yok olma nispetleri de bunun ay­ nıdır. (Alkışlaı:) Efendiler! Dünyanın belli başlı milletlerini esaretten kurtararak hakimiyetIerine kavuşturan büyük fikir cereyanları, köhne müesseselere ümit bağlayanların, çürümüş idare usullerinde kurtuluş kuvveti arayanların amansız düşmanıdır. Avusturya, Almanya, Rusya ve hatta dünyanın en muhafazakar bir medeniyetine mensup Çin imparatorlukları o büyük fikir cereyanının kahredici darbeleriyle gözle­ rimizin önünde devriImiştir. İşte efendiler, yeni Türkiye devleti de cihana hakim o büyük ve kudretli fikrin Türkiye'de tecellisidir, tahakkukudur. Cihanın toplumsal ve siyasi icaplarından doğan ve binlerce senedir Türk tarihinin gelişmesi neticesi olan devletimiz, devam ve istikrarın bütün vasıflarına ve şartları­ na sahiptir. Efendiler! Bu şartların mesut gelişmesini teminde, yüksek heyetinizin muvaffa­ kiyete mazhar olmasını Cenabı Hak'tan niyaz ederim. (Sürekli ve şiddetli alkışlar.) 80 SİVAS'TA HEYETİ VEKİLE REİsİ RAUF BEYEFENDİ'YE" ( 1 3 AGUSTOS 1 923) Şifre Makine başında Ankara 1 3. 8.339 [ 1 923] Sivas'ta Heyeti Vekile Reisi Rauf Beyefendi Hazretleri'ne Riyasete seçilmem dolayısıyla gönderdiğiniz tebrik telgrafını aldım. Teşekkürleri­ mi sıhhat ve afıyetiniz hakkındaki özel temennilerimle beraber beyan ederim, Efendim. Gazi M. Kemal .. Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: 11ı-7, D: 1 8. F: 1 55'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'iin Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. 81 İSMET PAŞA. MAHMUD NEDİM VE DOKTOR MEHMED HİLMİ BEYLERİN ÜYELİKLERİNİN KABULÜ· ( 1 3 AGUSTOS ı 923) A nkara Türkiya Büyük Millet Meclisi . . . Şuhe Adet Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine Malatya mehusluğuna seçilen zevattan ismet Paşa Hazretleri'yle Kaymakam Mahmud Nedim ve Doktor Mehmet Hilmi Beylere ait olup telgrajla gelen mazhata, şuhemizin özel encümen ve genel kurulunca incelenerek kanun usulüne uygun görül­ müş olmakla kahulü ve tasdiki için genel kurula arz olunur. 13 Ağustos 39 [1 923J Beşinci Şuhe Reisi Sinoh Mehusu YusufKemal İsmet Paşa. Mahmud Nedim ve Doktor Mehmed Hilmi Beylerin üyelikleri kabul edilmiştir. ı 3.8.39 [ ı 923] Geçici Katip Geçici Katip Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi Mustafa Kemal • Aslı, TBMM Küıüphanesi, Mikrofilm Arşivi, M.E No: i O'da bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Ala­ !Ürk'ün Bülün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Kemal Şenoğlu !arafından okunmuşlur. 82 DENİzLİ MEBUSU H AYDAR RÜŞTÜ BEYEFENDİ'YE" ( 1 3 AGUSTOS 1 923) Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Başkitabeti Kavanin Müdüriyeti Adet 2 1 - 1 9-27 Ankara 1 3.8. 1 339 [ 1 923] Muhterem Denizli Mebusu Haydar Rüştü Beyefendi'ye Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ikinci seçim devresi münasebetiyle 1 3. 8.39 [ I 923] tarihli üçüncü toplantısında icra olunan seçimler neticesinde i 82 oy ile Riyaset Divanı Katipliği'ne seçildiğinizi bildirir ve muvaffakiyet temenni eylerim, Efendim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi Mustafa Kemal .. Haydar Rüşıü Ökıem, Mütareke ve işgal A�ıları. Hazırlayan: Prof. Dr. Zeki An1can, Alalürk Külıür. Dil ve Tarih Yüksek KurumuTürk Tarih Kurumu Yayınlan. Ankara. 1 99 1 , s. 19. 83 iHTiYAT ZABiTlERi TEAVÜN CEMiYETi MERKEZi UMUMisi'NE* (14 AGUSTOS ı 923) 1 Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa yakın zamanda İzmir'de teşekkül eden İhtiyat Zahitleri Teavün Cemiyeti Merkezi Umumisi'ne2 şu iltifatna­ meyi göndererek fahri riyasetlerini kahul eylediklerini tehliğ huyurmuşlardır: Cemiyetinizin fahri riyasetini kabul ettim. Bu riyasetin gerektireceği meşguliyet­ leri bizzat yapmaya güzide meşguliyetlerim mani olduğundan. eski Adliye Vekili in­ ceoğlu Refik Şevket Beyefendi'yi cemiyetinizle temas etmek. işlerinizi takip eyle­ mek üzere vekil tayin ediyorum. Cemiyetinizin ilk teşebbüslerinde kolaylık sağla­ mak üzere emrimde bulunan hayır işlerine sarfı lazım gelen paradan on bin lirayı ce­ miyetinize veriyorum. Bu para Refik Şevket Beyefendi aracılığıyla cemiyetinize tes­ lim edilecektir. Cemiyetiniz faaliyetinin tam kudretini bularak ihtiyaç kalmadığı za­ man diğer bir hayır işinde kullanılmak üzere söz konusu on bin liranın emrime iade­ si şarttır. Bu müddeti dört sene olarak tayin ediyorum. Aynca şahsıma hibe edilmiş olan iki otomobil i de cemiyetinizce istifade olunmak üzere size hediye ediyorum. Söz konusu otomobiller izmir'de Hilal Tamirhanesi'nde olup, Refik Şevket Bey ara­ cılığıyla cemiyetinize teslimi tamirhane müdüriyetine emredilmiştir. Muvaffakiyeti­ nizi temenni ederim. Efendim. l'lı/aıı. 14 Ağusıos 1923. Numara: 1 36. s.3. Eski yazı me lin Musa Sarıkaya larafından okunmuşıur. i Va/an'da belgenin willi yer almamakıadır. 14 Ağusıos 1923. belgenin Va/aıı'da yayımlandığı ıarihıir. (Y.N.) 2 Yedek Subaylar Yardımlaşma Cemiyeıi Genel Merkezi. (Y.N.) • 84 HEYETİ İLMİYE ŞEREFİNE VERİLEN ÇAY ZİYAFETİNDE SOHBET* (14 AGUSTOS 1 923) Bugün saat 5 'te Türk Ocağı'na gittim. Geniş ve kiharca süslenmiş salonda hiri hüyük. ikisi küçük üç mükellefmasa hulunuyordu. Salon. heyeti ilmiye üyeleri ve me­ huslarla dolmuştu. f . J Bu sırada Gazi Paşa Hazretleri de teşrif ettiler ve salonda­ kilerin ayrı ayrı ellerini sıktılm: Biraz kenarda Kazım Karahekir Paşa ile konuştuk­ tan sonra küçük masalardan hirine geldileı: Mehuslar ve Mitiiıı heyeti ilmiye üyele­ ri, davetliler, Gazi Paşa'nın etrafinda toplandılaı: Gazi Paşa. samimi ve iltifatkar hir eda ile Ali Sami Bey'den spor teşkilatımız hakk/llda izahat istedi. Verilen izahatı dik­ katle dinliyordu. Ali Sami Bey. Avrupalılan'a sporun en kuvl'etli hir propaganda va­ sıtası olduğunu söylediği zaman. Gazi Paşa: . . "Biz henüz o dereceye gelmedik. Sporda tek ve açık bir gaye gözetmek lazımdır. Sporu ya propaganda için yapacağız yahut da bedeni gelişmemizi temin için yapaca­ ğız" dediler. Ali Sami Bey. spordaki milli gayelerini uzun uzadıya anlattı . Bundan sqnra Paşa Hazretleri. heyeti ilmiye müzakerelerine dair sorular sordu. Müzakereler ile pek yakından alakadar olduğunu söyledileı: Darülmuallimin Müdii­ rii İhsan Bey. heyeti ilmiye tarafindan tertip edilen maar(!' umdelerini ve programı­ ııın mathu hir tanesini Paşa Hazretleri'ne verdi. Paşa Hazretleri. hu özeti derin ve tahlilkar hir dikkatle okudular ve hazı noktaları sordular. Bu arada medreseler meselesi üzerinde nıı'iııakaşalar yapıldı. İmanılığııı hir mes­ lek olup olmadığını soran Paşa Hazretleri. verilen mulıtel(!' cevaplara karşı: -Mesela burada hepim iz Müslümanız. Şimdi namaz k ı lmak icap etse, birimiz. imamlık eder miyiz, edemez miyiz? Hepsi: -Evet! cevahını verdileı: Paşa: -o halde imamlık, bir meslek değildir. .. Vakiı. 17 Ağustos 1923. Numara: 2038. s. 1 . Özeti için bkz. Hakimiyeıi Mi/liye. 16 Ağustos 1 92 3 . Nu­ mara: 890. s.2. Ayrıca bkz. Ahmet Bekir Palazoğlu. Başlj.�reımel/ Aıa tiirk (/9/9- /928). c. I . TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve Donatım Dairesi Başkanlığı. Ankara. 1 99 i. s. 1 39- 142. Eski yazı metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 85 Daha sonra Kur'anı Kerim'in tefsir ve tercümesi üzerinde saatlerce süren müna­ kaşalar yapıldı. Akşam çoktan olmuştu. Fakat, herkes hu tatlı sohhetin görünmeyen sihirli derin­ liğine o kadar inmişti ki, ortalığın karardığını kimse fark etmiyordu. İki saattir hek­ lenen vekilleı� toplantılardan çıkamadıkları için gelemediler. Hamdullah Suphi Bey, Gazi'yi, hazır hulunanları çaya davet ettiler. Gazi Paşa: -Bu münakaşa çaydan daha tatlı ! Burada oturmama müsaade ediniz, dediler ve münakaşalarına devam ettiler. Çaylar içildikten , pastalar, hisküviler, pandispanyalar yeniıdikten sonra, Hamdul­ lah Suphi Bey ayağa kalktı. HôM görܧünü anlatan Paşa Hazretleri'nden müsaade ri­ ca ettikten sonra heyeti ilmiye üyelerine hitahen aynen şu nutku irat eylediler: {. . . J Bu nutkun üzerine Darülfünun Müderrisi İsmail Hakkı Bey kalkarak: {. . .J Bu nutuk da alkışlarla karşılandı. Herkes derin hir süktmetle Gazi Paşa Hazret­ leri'ni heklediler. Sessizliğe hürünen dakikQlar geçti fakat Gazi Paşa Hazretleri hu­ gün söylememeyi tercih huyurdular. Ve yine Kur'an'ın tefsiri hahsine döndüler. Mü­ nakaşalar yine kızıştı ve tam heş huçuk saat, geç vakte kadar hu samimi ve dostluk dolu mahfilin muhitinde, Büyük Kahramanımızın muhahhet samimiyeti içinde ömür­ lerimizin en mesut dakikalarının saadetiyle hislendik. i Paşa Hazretleri, saat 9.3 O 'da Ocak'tan döndükleri esnada heyeti ilmiyeye hitahen aşağıdaki kısa nutku irat ederek heyet üyeleriyle vedalaşmışlardır: "Efendiler, sizinle müşerref olmak ve bu toplantırinzı daha devam ettirmek benim için büyük bir saadet teşkil ederdi. Görüyorsunuz ki, vakit ilerlemiştir. Sizin kıymet­ li zamanlarınızı daha ziyade almak istemem. Sizinle müşerref olmak, benim için memnuniyet sebebi olmuştur. İnşailah yakın­ da, yakından temas etmeye nail olurum. Şimdiye kadar askerlik ve siyaset sahasında vücuda getirilen zaferin irfan saha­ sında da temin edileceğini ümit ederim. AlIahaısmarladık." ı Buraya kadarki kısım Vakir'te, sonrası Hökimiyeri Mil/iye'de yer almaktadır. (Y.N.) 86 SOFYA'DA GENERAL S. KOVAÇEFE TEŞEKKÜR" ( 1 5 AGUSTOS 1 923) Ankara, 1 5 .8.339 [ 1 923] Giriştiğimiz hayat ve bağımsızlık mücadelesi neticesinde hak kazandığımız şe­ refli barışın akdi münasebetiyle hissiyat ve tebrikler beyanını ihtiva eden mektubu·­ nuzu memnuniyetle aldım. Bu suretle gösterilen sevgi ve iyilikseverlik eserlerine te­ şekkür ve afıyet ve saadetinizin devamını temenni eylerim, Efendim . 1 Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi M ustafa Kemal .. D.B.A. (Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - Lozan sulhu. Tebrikat"tan aktaran: Bilal N. Şimşir, ATatürk ile Ya­ z,�malar l ( 1 97.0-1923), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1 98 1 . s.5 1 7 . Belge, kaynakta "TBMM Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan Sofya'da General S . Ko­ vaçef Cenablarına" başlığı altında yayımlanmıştır. (Y.N.) i General Kovaçefin Atatürk'e gönderdiği mektup bulunamadı. (Biliil N. Şimşir'in notu.) 87 HALİFE'YE· ( 1 7 AGUSTOS 1 923) 1 Milli Meclis'in ikinci açılış devresi münasebetiyle Halife Hazretleri'nin vaki olan tebrikine cevaben Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nden şu telgrafname çekil­ miştir: Milli Meclis'in ikinci devresine dahil olması ve Türkiya Büyük Mi llet Meclisi ri­ yasetine seçilme m dolayısıyla tarafı hazreti hilafetpenahilerinden vuku bulan tebrik­ lere m ukabil özel teşekkürlerimi takdim ve yüce Meclis'in muhterem üyelerine ithaf buyurulan yüce selamlarının bildirileceğini arz ederim. Efendimiz. Gazi M ustafa Kemal Ilakiı. 23 Ağusıos 1 923. Numara: 2044. s.2; itdalli. 23 Ağusıos 1923. Numara: 9493. s . l ; Vaıaıı. 23 Ağusıos i 923, Numara: 145, s.2. Vakit ve il.:daııı'daki esk! yazı melinler Musa Sarıkaya, H:ııaıı'daki ise Hüseyin GüIıekin lardfından okunmuşlur. i Gazetelerde telgrafın larihi yer a1maınakıadır. Ancak, aynı konuda "Türkiya Büyük Millel Meclisi Ri­ yaseıi'ne" yazılan 17 Ağusıos 1 923 larihli yazıdan önce çekildiği anlaşılmakıadır. Bkz. elinizdeki cilııe, s.89. (Y.N.) • 88 HALİFE'NİN TELGRAFI HAKKINDA TÜRKİYA BÜYÜK MİLLET MECLİsİ RİYASETİ'NE"' ( 1 7 AGUSTOS 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara 1 7.8.339 [ 1 923] Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti'ne Milli Meclis'in yeni devresi ve riyasete seçilmem münasebetiyle zatı hazreti hila­ fetpenahi tarafından gelen telgrafnameye cevap yazılmış olmakla beraber, değerli üye­ lere de selam ithafını bildirmek itibariyle, malumat için yüce Meclis'e arz ediyorum, Efendim. Gazi M. Kemal • Aslı, TBMM Arşivi, Devre: 2, Sicil No: 19'da bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayncil bkz. fotokopisiyle birlikte aktaran: M.E Kırzıoğlu, " Atatürk'e Ait Bilinme· yen 7 Vesika", Tiirk KülIii"'" Türk Kültürünü Araştırma Enslitüsü, sayı 1 64, s.479. 486. Aynca bkz. TBMM Zabıt Ceridesi. Devre 2, c. I . TBMM Matbaa�ı, Ankara 1 96 1 . s.96. Eski yazı belge A1lmel He· zarfen tarafından okunmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın bu tezkeresi, Büyük Millet Meclisi'nin 19 Ağustos 1923 günü öğleden sonra saat I .SS'te açdan ve riyasetini Birinci Reis Vekili Mehmed Sabri Beyefendi'nin yaptığı 6. toplantı ı . celsesinde okunmuştur. Halife'ye yazılmış olan söz konusu cevabi telgrafname için bkz. elinizdeki ciltte, s.88. (Y.N.) 89 EMİR ÇAVUŞU ALİ EFENDİ'YE VERİLEN VEsİKA" ( l 8 AGUSTOS 1923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Başkitabeti Kavanin Müdüriyeti Adet Ankara 1 8.8.339 [ 1923] Mihalıççık kazasının Çukurviran köyünden Hacı İsmail oğlu Ali Efendi ta Erzu­ rum'dan, yani ı 335 ( 1 9 1 9] senesinden beri hizmetimde bulunmuş ve hiçbir suretle sadakat ve fedakarlıktan ayrılmamış, akıllı ve namuslu bir efendidir. Hakkında icabı takdirinde iyi muamele ve yardım edilmek üzere işbu vesika kendisine verilmiştir. Başkumandan Gazi Mustafa Kemal .. Fotokopisiyle birlikte aktaran: Alatürk'ün Şimdiye Kada,. YQylıılanmaml§ Alliları, Anlatan: Ali Metin (Atatürk'ün Emir Çavuşu), Yazan: Ziya Oranlı, Alkan Matbaası, Ankara, 1 967, s.7, 9. Ayrıca bkz. A ta· türk'ün Söylev ve Demeçieri Tamim ve Telgrafları V, Hazırlayanlar: Sadi Borak-Or. Utkan Kocatürk, Türk İnklUip Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1 972, s.204. Eski yazı metin Kemal Şeno�lu ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Sözcük, Alatürk'ün Şimdiye Kadar Yaymlanmamı§ Anı ları 'nda yanlış olarak "beni", Atatürk'ün Söyle\' ve Demeçieri Tamim ve Telgraflan V'te ise "benim" olarak okunmuş. ('Y.N.) 90 MACAR MİLLET MECLİsİNE" (22 AGUSTOS i 923) 1 Eski Macar Başvekili, Parlamento üyelerinden Mösyö fstvan Friedrich 24 tarihin­ de Macar Milli Meclisi'nin toplantısında irat ettiği nutukta şu beyanatta bulunuyor: "Bazı Macar vatanperverleri tarafından Mustafa Kemal Paşa'ya bir iftihar kılıcı takdimine memur edilmiştim. 2 Paşa'dan, Macar Millet Meclisi'ne imzaları ile süslen­ miş birfotoğraflarının verilmesini rica etmiştim. Şu cevabı aldım: 'Kavimler göçü sırasında kardeş Macar halkı Tuna'ya geldikleri vakit, biz Anado­ lu'da kaldık. Ve bu suretle iki kardeş birbirinden koptu. Çok defa umutsuzluk içindeki zor savaşlanmız sırasında, birbirimizden böylesine uzakta olmamızın hem bizim hem de sizin için ne kadar dezavantajlı olduğunu hissettik. 3 Ancak mesajla münasebetler te­ min edebiliyoruz. Macar kardeşlerimizin burada, hatta harp meydanlarında şans temen­ nileriyle bizi ziyaretlerini hiçbir zaman unutmayacağız. Bu konuda Ankara'da, Mec­ lis'te me�nuniyetle malumat vereceğim ve Macar Meclisi'ne cevap olarak şunları söy­ leyeceğim: Doğruluk, metanet ve nefisten fedakarlık zafere ulaştırır. Orada, Tuna kıyı­ sında acı çeken kardeş halkın geleceğine inanıyor ve güveniyoruz.3 Ümitsiz olmayınız, zira gelecek, arzu ve imanı olana vaat olunmuştur.' (Tasdik sesleri.) 'Bu resmi, kardeş Macar Meclisi'ne selamlarna olarak kabul edin. 3 Bu resim, sa­ mimi ve kardeşçe sevgi ve hürmetimin bir sembolü olsun. 3 Bu şerefli kılıcı ömrümün nihayetine değin iftiharla muhafaza edeceğim. Bu kılıcı, kardeş dostluğunun ifadesi olarak, sevgi ve minnetle kabul ediyorum. 3 Milyonlarca Macar'ın layık olmadıkları , esarete düşürülmüş olduklarını biliyorum. Onlara dayanma gücü diliyorum. 3 Kurtu­ luş zamanlım bizimki gibi gelecektir. Şansımız, sizlerin iyi kardeş olarak şimdi biz­ lerle sevindiğiniz gibi, bizlerin de sizlerle sevinmesi olacaktır. 3 Macar M illet Mecli­ si'ne feyizli mesai temenni ediyorum. Bugünkü fırtınalar sükunet bulunca B udapeş­ te'de ziyaretinizi iade edeceğim.' ( Uzun alkış ve takdirler.) " .. Mustafa Kemal Paşa'nın Macaristan Cumhuriyeti Parlamentosu zabıtlannda yer alan konuşmasının Türk­ çe çevirisi, Macari�tan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Müsteşan Katalin Papp !ardfından Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ne verilmiştir. Aynca bkz. Hakimiyeti Mil/iye, 22 Ağustos 1 923, Numara: 895, s.3; ileri, 2 4 Ağustos 1923, Numara: 1993, s.2. Hakimiyeti Mil/iye'deki Eski yazı metin Musa Sarıkaya, ileri 'deki ise Hüseyin Gültekin tarafından okunmuştur. i Hakimiyeti Milliye 'deki haberde, Mustafa Kemal Paşa'nın bu konuşmasının tarihi hakkında bir kayıt yer almamaktadır. 22 Ağustos i 923, haberin Hakimiyeti Milliye'de yayımlandığı tarihtir. (Y.N.) 2 Bu konuda Hakimiyeti Mil/iye. S Kasım 1 922, Numara: 652, s.3'te �u haber yer almaktadır: "I . . . ) Bugün Macar Milli Meclisi'nin bizi minnetlere boğan karanna dair aldığımız bir telgrafı ya­ yımlıyorui: Istanbul (özel muhabirimizin telgrafıdır) Macar Milli Meclisi, dün Gazi Başkumandan Hazretle­ ri 'ne Macar milleti namına bir iftihar kılıcı takdimiile karar vermiştir. Macar gazeteleri bu karar üzerine pek dostça değerlendirmeler yazmaktadırlar." Eski yazı metin Hüseyin Gültekin tarafından okunmuştur. (Y.N.) 3 Zabıttaki bu cümle gazetelerde yer almamaktadır. ( Y.N.) 91 MECLİs'İN ORDUYA SELAMı HAKKINDA ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE VEKALETİNE* (24 AGUSTOS 1 923) Ankara Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Telgraf 24.8.339 [ I 923] Erkaruharbiyei Umurniye Vekaleti Celilesine Barışın elde edilmesinde en büyük etken olan şanlı ve kahraman ordumuza Mec­ lis'in selam ve şükranlarının bildirilmesi, belirtilen Meclis'çe müttefikan karar altına alındığı için, keyfiyetin tamimen tebliğini rica ederim, 'Efendim. Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Hattra: Erkanıharbiye • i. Şube'ye telgrafla yazdırılacaktır. Aslı. Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi, A: 11ı-7, D: L S . F: I SS'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün E�erleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 92 ISLAMIC NEWS GAZETESİ SAHİBİ HİNTLİ GAZETECİ ABDÜı:.KAYYUM MALİK EFENDİ'YLE GÖRÜŞME· (26 AGUSTOS ı 92 3) 1 islamik Niyuz2 gazetesi sahihi Hintli dindaşımız Ahdülkayyum Malik Efendi na­ mında hir Hintli gazeteci on heş günden heri Ankara'da hulunmaktadır. Adı geçen. harp zamanında Londra'da çıkardığı ingilizce gazete ile davamızı kuvvetle müdafaa etmiş ve ingiltere'de aleyhimizde yapılan şiddetli propaganda ile mücadele etmiştiı: Hindistan 'a dönmek için Türkiya yolunu seçmiş ve hütün islam aleminde derin hir uyanış yaratan milli cereyanı yakından görmek üzere Ankara'ya gelmiştir. Ahdülkay­ yum Malik Efendi Ankara'da gördü,�üfaaliyetten pek şaşırdığını. Ankara'da hütün ri­ calin ve hütün fertlerin işten haşka hir şey düşünmediklerini görmekle pek sevindiği­ ni söylemektedir. Adı geçen, Hindistan'a dönmeden evvel hir defa da Mustafa Kemal Paşa'yı gör­ mek arzusunu göstermiş ve Gazi Paşa evvelki gün Meclis'te 15 dakika kadar kendi­ sini kahul etmiştir. Mustafa Kemal Paşa. zaferden heri ilk görüştüğü hu islam Hintli kardeşimize derhal Hindistan'dan Türkiya'ya uzatılan dost yardımından dolayı mil­ letin duyduğu minnet ve şükranı hildirmekle söze haşlamışlardır: -Biz Türkler en felaketli zamanlanmızda imdadımıza koşan ve bize hiçbir yardı­ mını esirgemeyen Hintli kardeşlerimizin yaptıklan hizmetlerden dolayı pek minnet­ tarız. Onlann bize yaptıklan hizmetlerin mi Iletçe nihayetsiz memnuniyetle karşılan­ dığını, orada din kardeşlerimize ve bilhassa Hint Hilafet Komitesi üyelerine bildir­ menizi isterim. Gazi Paşa milletin minnet ve şükranını ifadeden sonra heyanatına devam ederek demiştir ki: -Biz zaferimizi kazandık. Diğer kardeşlerimizin de milli emellerine kavuştuklan­ nı görmek, bizim için sevinç sebebi olacaktır. Hindistan'da cereyan eden vakalan yakından takip ediyoruz. Hintli din kardeşle­ rimizin milli mücadeleleriyle yakından alakadarız. Onlan da emellerinde muvaffak olmuş görmek, en samimi temennimizdir. * Akşam. 28 Ağustos 1923, Numara: 1769. s . l . Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 1 Haberde yer alan "evvelki gün" ifadesinden. görüşmenin 26 Ağustos 1 923'te yapıldığı anlaşılmakta­ dır. (Y.N.) 2 /s/amk Ne ....s. (Y.N.) 93 A bdülkayyum Malik Efendi, Gazi Paşa'nın bu beyanatı üzerine Hint Müslüman­ larının Anadolu'daki milli hareketin feyizlerinden pek ilham aldıklarını ve Gazi Pa­ şa'nın bizzat onlar için bir kuvvet ve azim kaynağı olduğunu söylemiş ve sözüne Hint­ Iilerin Türk kardeşlerine şimdiye kadar olduğu gibi yardımda devamı en büyük vazi­ fe kabul ettiklerini'bildirmekle nihayet vermiştir. İngilizce cereyan eden bu konuşmada Latife Hanımefendi tercümanlık etmiştir. Abdülkayyum Malik Efendi tam bir İngiliz lehçesiyle konuşan Latife Hanım'ın tercü­ me esnasında gösterdiği sürat ve zekftya hayran olduğunu söylemektedir. 94 B ATI CEPHESİ KARARGA.HI'NIN KALDıRıLMASı H A KKINDA ERKA.NIHARBİYEİ UMUMİYE RİYASETİ'NE· (29 AGUSTOS 1 923) Türkiya Büyük Miııet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara 29.8.339 [ 1 923] 6/ 1 26 0 Tezkere Erkanıharbiyei Umurniye Riyaseti Celilesine 25.8 . 1 339 [ 1 923) tarih ve şube 1, 7887 numaralı devletlilerinin tezkeresi cevabıdır. Yüksek bildirimleri üzere Batı Cephesi KarargMıı'nın i Eylül 1 339 [ I 923 ) tarihin­ den itibaren kaldırılması uygun olmakla, gereğinin yapılmasını rica ederim. Efendim. Başkumandan Gazi • Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: 111-7-a. D: 1 9, F: 1 40'ta bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün BÜlÜn Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 95 MÜDAFAA İ MİLLİYE VEK.ı\LETİ'NE* (29 AGUSTOS 1 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara 29.8.339 [ 1 923] 6/1 264 Müdafaai Milliye Vekaleti Celi lesine 23.8.339 [I 923] tarih ve M.Z. eski 6409/3 i 849 numaralı yüksek tezkereleri ce­ vabıdır. Piyade Mülazımı Sanj l Abdurrahman Efendi bin Gulam Samedani ( 1 6 3-333) önce memleketine dönmek arzusunu gösterdiğinden, dönüşüne müsaade edilerek alakası kesilmiş ve ancak bir müddet hizmetimizde bulunmuş olmasına cemile2 ol­ mak üzere kendisine Afganistan'da bir vazife verilmiş idi. Daha sonra Fahri Pa­ şa'nın3 Kabil Sefareti'ne tayini esnasında adı geçenin sefaret maiyetinde i stihdamı söz konusu olmuştu. Kendisinin Türkiya'ya dönüş sebebi ve sureti hakkında malu­ mat mevcut değildir ve yabancı devlet mensuplarını orduda istihdam edemeyiz. Şu hale göre hakkında yapılacak bir muamele kalmamıştır, Efendim. Başkumandan Gazi M. Kemal * Aslı, Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi, A: 11ı-7, D: 1 8, F: 87'de bulunan e$ki yazı belgenin fotokopisi Atatürk·ün Bütün Eserleri Arşivi·ndedir. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Mülazımı Sani: Te�men. (Y.N.) 2 Cemile: Bir kimsenin gönlünü hoş etmek için yapılan hareket. (Y.N.) 3 Fahreııin (Türkkan) Paşa. (Y.N.) 96 İZMİR MEBUS ADAYLARı HAKKINDA İZMİR MÜDAFAAİ HUKUK HEYETİ MERKEZİ YESİ'NE" ( i EYLÜL ı 923) l Çıkış yeri : Ankara Numarası: 543 Makine başında 6/1 2 7 1 İzmir M üdafaai Hukuk Heyeti Merkeziyesi'ne İzmir Iivasında boşalan bir mebusluk için Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Ce­ miyeti'nin ve Halk Fırkası'nın adayları isimleri aşağıda yazılı zevattır. Bu üç adaydan birinin tercihi muhterem halkın isabetli oyuna bırakılmıştır. Gruba teveccühkar olan muhterem ahalinin siyasi vazifelerini yerine getirmekte muvaffakiyeti Samedaniye2 mazhariyetlerini temenni eylerim. Keyfiyetin bütün cemiyet teşkilatına ve Iiva halkına bildirilmesiyle, adaylarımızın muvaffakiyetinin teminine elden geldiğince mesai saıf edilmesini ve neticeden malumat verilmesini rica ederim. 1 . Eski Ertuğrul Mebusu Osmanzade Hamdi Bey 2. Eski İzmir Mebusu Enver Bey 3. Harun Aliçe Bey Gazi Mustafa Kemal Aslı, Hacı Hüseyin Özel Arşivi'nde bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Ar­ şivi·ndedir. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Telgrafın tarihi silik olduğundan okunarnadı. Ancak üzerinde varış tarihi olarak "2 Eylül 192 3 " damga­ sı bulunmaktadır. Telgraf, i Eylül i 92 3 tarihli olmalıdır. (Y.N.) 2 "Allah'ın muvaffakiyetine" anlamında. (Y.N.) * 97 ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE RİYASETİ'NE* ( ı EYLÜL ı 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Tezkere Ankara 1 .9.339 [ I 923] 61 1 27 6 Erkiinıharbiyei Umurniye Riyaseti Celilesine 27.8. i 339 [ 1923] tarih ve 80 ıo numaralı devletlilerinin tezkeresi cevabıdır. As­ keri tarihimiz için şerefve iftihar sebebi olan Birinci ve İkinci İnönü, Sakarya ve son Büyük Taarruz muharebeleriyle doğuda Kars'ın geri alınması ile neticelenen muha­ rebelerin devletlilerinin bildirimleri üzere orduca her yıldönümünde "kutlanması ve Sakarya Muharebelerinin kutlanma gününün i 2 Eylül olması uygun görülmekle ge­ reğinin yapılmasını rica ederim, Efendim. Başkumandan Gazi * Aslı. Cumhurbaşkan1I�1 Arşivi, A: 111-7-a, D: 1 9 , f: ı ı'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 98 İZMİR'İN KURTULUŞ B AYRAMı MÜNASEBETİYLE İZMİR BELEDİYE RİYASETLERİNE" (8 EYLÜL ı 923) İzmir, 8 (AA) İzmir'in kurtuluş hayramı münasehetiyle Latife Gazi Mustafa Ke­ mal Hanım ile Gazi Paşa Hazretleri, helediye riyasetlerine hitahen aşağıdaki mek­ tupları göndermişlerdir: [. J - . . Samimi ve nazikane davetnamenizi özel hürmet ve memnuniyet ile aldım. Güzel İzmir'imizin kurtuluş bayramının yıldönümüne tesadüf eden 9 Eylül 339 [ ı 923], se­ nelerce elem ve hasretini çektiğimiz bu müstesna şehrimizde. sevgili hemşerilerimi­ zin samimi muhitinde bulunmak benim için bir saadet olurdu. Ne çare ki. yine mil­ let ve memleketimizin selamet ve refahıyla alakah bulunan m ühini meşguliyetlerim. beni bu saadete nailiyetten. bu şerefli vazife men ediyor. B undan doğan derin tees­ sürlerimi arz ederken. Milli Mec1is'imizden gönderilen mebuslar heyetinin hüviye­ tinde benim de iştirak hissem bulunduğunun kabulünü rica ederim. Efendi m. Gazi M ustafa Kemal " Hakimiyeti Mil/iye, Lo Eylül 1 923, Numara: 9 1 1 , s. l . Ayrıca bkz. Arorürk'iiıı Tomim. Te/gra! ve Beyoıı­ ııome/eri IV, Hazırlayan: Nimet Arsan, Türk İnkıliip Tarihi Enstitüsü Yayınları. Ankara, 1 964. s 5 1 3 . Ha­ kimiyeri Mil/iye'deki eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. . 99 HALK FıRKASı NİzAMNAMESİ* (9 EYLÜL ı 923) GENEL ESASLAR Madde ı . Halk Fırkası, Cemiyetler Kanunu icabınca teşekkül etmiş siyasi bir ce­ miyettir. Gayesi, milli hakimiyetin halk tarafından ve halk için icrasına rehberlik et­ mek ve Türkiye'yi asri bir devlet haline yükseltmek ve Türkiye'de bütün kuvvetlerin üzerinde kanunun velayetini hakim kılmaya çalışmaktır. Madde 2. Halk Fırkası gözünde halk kavramı, herhangi bir sınıfla sınırlı değildir. Hiçbir imtiyaz iddiasında bulunmayan ve genel olarak kanun karşısında m utlak bir eşitliği kabul eden bütün fertler halktandır. Halkçılar, hiçbir ailenin, hiçbir sınıfın, hiçbir cemaatin, hiçbir ferdin imtiyazlarını kabul etmeyen ve kanunlan' koymaktaki mutlak hürriyet ve bağımsızlığı tanıyan fertlerdir. Madde 3. Halk Fırkası'na her Türk ve hariçten gelip Türk tabiiyet ve kültürünü kabul eden her fert dahil olabilir. Madde 4. Halk Fırkası'na dahil olan her fert, fırkanın nizamnamesi ile programına tabi olacağına imza verecektir. Bununla beraber, nizamname ile programda görüşüne muhalif maddeler varsa, fırkanın kongrelerinde mutlak bir serbesti ve hürriyetle görüş­ lerini beyan ederek o gibi maddeleri değiştirmeye veya kaldırmaya çalışabilecektir. . Madde 5. Halk Fırkası Umumi Reisini, toplantı halinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üyeleri arasından Büyük Kongre seçer. Riyaset vazifesi, yeniden se­ çi lecek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin toplantıya başlamasını müteakip ilk topla­ nacak Büyük Kongre'ye kadar devam eder. Umumi Reis'in tekrar seçilmesi caizdir. ,. Cıım/ııı,.i\"er Halk Fı,.kası Nizanmonresi. Şehremaneıi Maıbaası. İsıanbul. 1 926. s.3- 1 7. Aynca bkz. Meıe Tunçay. Tü,.kiye Cıınrh",.iyeti',ıde Tek-Pa,.,i Yi;ııetinri"i" Kıımlnrası. Cem Yayınevi, İsıanbuL. 1 992, s.362369. Cımıhıı,.iyet Halk Fı,.kası Ni=anıııanresi'ndeki eski yazı meıin Hadiye Yılmaz ıarafındanokunmuşıur. Cııııı/ııı,.i."et Halk Fı,.kası Ni:anıııanresi'nin kapağında şu kayıı yer almakıadır: "Türkiye Büyük Milleı Meclisi'ndeki Halk fırkası üyeleri ıarafından müzakereyle lamanıı 9 Eylül 339 ( 1 923) ıarihinde kabul olunmuşıur." (Y.N.) 100 Madde 6. Bu genel esaslara muhalefet eden üyeler mensup oldukları idare heyeti­ nin gerekçeye dayalı teklifi üzerine Fırka Divanı'nın karanyla Fırka'dan ihraç olunur. Madde 7. Genel esasları gösteren işbu maddeler, ancak Büyük Kongre'nin üçte iki oyuyla değiştirilebilir ve kaldırılabilir. FIRKA TEŞKİLATI BiRiNCi BÖLÜM Merkez Teşkilatı Büyük Kongre Madde 8. Büyük Kongre senede bir defa Fırka Divanı'nın tayin edeceği mahalde Nisan'ın 23'ünde toplanır. Fevkalade zorlayıcı bir sebep altında Büyük Kongre'nin toplanma zamanını yalnız bir defaya mahsus olmak üzere bir sene ertelernek caizdir. Bu takdirde gerekçesi Vilayet İdare Heyetlerine bildirilmek şartıyla ertelerneye Fır­ ka Divanı üçte iki çoğunlukla karar verir. Madde 9. Halk Fırkası'na mensup bütün mebuslarla mutemetler Büyük Kong­ re'nin tabii üyelerindendirler. Her vi layetten seçilen ikişer temsilci Büyük Kongre'nin seçilmiş üyeleridir. Madde l A. Kongre'nin açılışında üçte iki çoğunluk mevcut olmadığı takdirde mü­ zakereye beş gün sonra mutlak çoğunluk ile başlanılır. Madde i i . Kongre, Umumi Reis'in riyaseti altında toplanarak, ikinci reisi ve üç katibini ve birer reis, altışar üyeden meydana gelmek üzere, Program , Aydınlatma ve Neşriyat, Nizamname, Denetleme, Raporları İnceleme, Bütçe ve Hesapları İnceleme Encümenlerini seçer. Büyük Kongre encümenlerine Fırka faal teşkilatında bulunan zevat seçilemez. Madde 1 2 . Kongre teşkilatı vücuda geldikten sonra Umumi Reis geçen seneye ait icraata ve gelecek seneye ait! tasavvurlara dair bir nutuk irat eder veyahut bir beyan­ name okutturur. Madde i 3. Program Encümeni, programa ait görüşleri teklif, Aydınlatma ve Neş­ riyat Encümeni de Kongre kararlarını kamuoyuna arz eder ve yayımlar. Nizamname Encümeni dahi, nizamnamelerde lüzumu anlaşılan değişiklikleri ve tasavvurlarını tespit ve teklif eyler. Denetleme Encümeni, Fırka'ya mensup hükümet üyeleriyle, me­ buslar ve Fırka İdare Heyeti'nde bulunan zevatın bir sene zarfındaki faaliyet ve hare­ ket tarzlarını inceler. Raporlan İnceleme Encümeni , vilayet kongrelerinden gelecek raporları inceler ve görüşleriyle beraber Kongre'nin genel kuruluna bildirir. Bütçe Eni Cımılr"ri." ('ı Halk Fırka,H Ni=amııameJi, İstanbuL. i 926'da "icrdata ve gelecek seneye ait'" sözcükleri yok. (Y.N,) 101 cümeni Fırka'nın gelecek sene bütçesini tanzim ederek Kongre'nin tasvip nazarına arz eyler. Hesapları İnceleme Encümeni, Fırka sandığının hesaplarını inceler. Madde 14. Encümenler hazırladıkları projeleri gerekçesiyle beraber Büyük Kongre'ye arz eder. Büyük Kongre'de madde madde müzakere edilerek kabul veya reddedilir. Lüzum görülürse bazı maddeler derinliğine incelenmek üzere yeniden en­ cümene gönderilir. Büyük Kongre, kararlarını mevcut üyelerin mutlak çoğunluğu ile verir. Oylar eşit olduğu takdirde reisin oyu eklenen taraf çoğunluk kazanır. Madde 1 5 . Kongre, encümenler raporunun incelenmesinden sonra icap edenleri takdir edebilir veya hatalı bulabilir. Hatalı bulunanların belirli müddet fırkanın faal teşkilatında bulundurulmamasına veya derecesine göre fırkadan ihracına Kongre'ce karar verilebilir. Madde 1 6 . Büyük Kongre'nin müzakereleri ve kararları zapt ve tescil edilir. Her toplantının zabıt özeti müteakip celsede okunarak oya konulur. Esas zabıtlarla zabıt özetleri ve kararlar, Kongre reisi ve katipleri tarafından imza edilerek Kongre'ye iş­ tirak etmiş olan üyelerin isimlerini ihtiva eden bir defterle beraber saklanır. Madde 1 7 . Kongre nihayetinde Umumi Reis, Kongre'nin faaliyeti neticesiyle Fır­ ka'ya verilen yeni istikamet hakkında bir nutuk irat eder veya bir beyanname yayımlar. Umumi Riyaset Madde 18. Umumi Reis, Büyük Kongre'nin, Fırka Divanı'nın ve Meclis'teki Fır­ ka Grubu ile Umumi İdare Heyeti'nin tabii reisidir. Umumi Reis, Fırka'nın yüksek idaresini elinde tutar ve Fırka'yı temsil eder. Fırka namına söz söylemek salahiyetine de ancak Umumi Reis sahiptir. Umumi Reis, Iüzum görürse bu hususta Fırka'dan mü­ nasip zatları vekil tayin edebilir. Madde 19. Umumi Reis, bizzat veyahut Fırka Divanı karanna uyarak Büyük Kongre'yi fevkalade olarak toplantıya davet edebilir. Fırka Divanı Madde 20. Fırka Divanı, fırkaya mensup vekillerle, Umumi İdare Heyeti ve Fır­ ka Grubu İdare Heyeti üyelerinden meydana gelir. Madde 2 1 . Fırkanın dahili ve harici siyaset ve idaresinden Fırka Divanı Fırka'ya karşı mesuldür. Madde 22. Büyük Kongre toplanmış bulunmadığı zamanlarda, Fırka Divanı, Fır­ ka programıyla nizamnameyi yorumlamak salahiyetine sahiptir. 1 02 Madde 23. Fırka Divanı'nın bütün müzakereleri ve kararları zapt ve kaydedilir ve toplantıda hazır bulunan üyeler tarafından imza olunur. Madde 24. Fırka Divanı'nın kararlarına muhalefet eden bir fırka üyesi Büyük Kongre'nin ve dolayısıyla bütün fırkanın kararlarına muhalefet etmiş gibidir. Bu gi­ bil er hakkında hareketinin mahiyetine göre ihtar ve fırkadan ihraç cezalan tatbik olu­ nur. İhraç olunanların Kongre'ye müracaata haklan vardır. Madde 25. Fırka'nın heyetleri arasında anlaşmazlık çıktığında Fırka Divanı ha­ kem olur. Madde 26. Fırka Divanı en az ayda bir defa toplanır. Toplantılar Umumi Reis ta­ rafından vaki olan davet üzerine vuku bulur. Bu toplantılarda memleketin harici ve dahili vaziyeti, fırkaya ait meseleler müzakere olunur. Fırka Divanı, Millet Meclisi seçimlerini idare ve bütün fırka mebus adaylarını tayin eder. Fırka beyannamelerini tanzim ve aydınlatma ve uyarmanın ierası suretini tespit eyler. Müzakere ancak be­ lirlenmiş üyelerin üçte ikisinin hazır bulunmasıyla olacağı gibi, kararlar da mevcut üyelerin mutlak çoğunluğuyla verilir. Madde 27. Fırka Divanı haricinde resen seçimlere müdahale eden veyahut Fırka Divanı tarafından verilen istikamet hilafında hareket eden Fırka'ya mensup herhangi zat veya teşkilat, Fırka Divanı tarafından ihtar, üyeliğini düşürme veya Fırka'dan ih­ raç ile muamele görür. Bu suretle muameleye uğrayanlann Kongre'ye l müracaat haklan vardır. Madde 28. Fırka ile Heyeti Vekile vesair fırkalar arasındaki münasebet ve alaka­ Iarı Fırka Divanı tayin eder. Madde 29. Büyük Kongre'nin toplantı halinde bulunmadığı zaman, Fırka Divanı, Umumi İdare Heyeti üyelerinden boşalma vukuunda yerine münasibini seçer. Madde 30. Umumi Riyaset'ten, Umumi İdare Heyeti'nden, Grup İdare Heye­ ti'nden ve Heyeti Vekile'den havale olunan ve Fırka Divanı'nca müzakere ve karar alınmasını gerektiren işleri ve muameleleri yürütmek ve özel olarak Fırka Divanı'nın kararlarını tespit ve mahallerine sevketmek ve benzer vazifeleri yerine getirmek üze­ re Fırka Divanı'nın bir Kalem Heyeti vardır. Söz konusu heyet, Katibi Umumi'nin ri­ yaseti altında bulunup, Umumi Reis tarafından seçilir ve icabı kadar üyeden meyda­ na gelir ve lüzumu kadar muvazzaf memur dahi istihdam eyler. Umumi İdare Heyeti Madde 3 i . Umumi İdare Heyeti dokuz üyeden meydana gelir. Umumi İdare He­ yeti daimi toplantı halindedir. i Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek·Parti Yöııetiminin Kumlması'nda "fırkaya". (Y.N.) 1 03 Madde 32. Umumi ı İdare Heyeti, belirlenmiş adedinin mutlak çoğunluğu ile ka­ rarlar alır. Madde 33. Bu heyetin tabii reisi Umumi Reistir. Umumi İdare Heyeti üyelerin­ den birisi Umumi Reis tarafından Katibi Umumiliğe seçilir. Katibi Umumi, Umumi ı Reis namına vazife yapar. Madde 34. Umumi İdare Heyeti üyeleri Büyük Kongre tarafından m üteakip kongreye kadar vazife yapmak üzere seçilirler.. Müddetleri bitiminde bu zevatın ye­ niden seçilmeleri caizdir. Madde 35. Umumi İdare Heyeti, Vilayet İdare Heyetleri ile haberleşir ve bu he­ yetlerle Fırka mutemetlerine Fırka Divanı'nın tayin ettiği istikameti verir ve2 en az ayda bir kere halkın aydınlatılmasına ve bilgilendirilmesine ait tebligatta bulunur. Madde 36. Umumi İdare Heyeti, Büyük Kongre'ye ait nizamname ve program ta­ sarıları ile Büyük Kongre'de okunacak genel raporları hazırlar ve Fırka Divanı'na ve­ rir. Umumi İdare Heyeti en az iki ayda bir kere Fırka Divanı'na memleketteki Fırka hayatına, Fırka faaliyetine ait rapor takdim eder. Madde 37. Umumi İdare Heyeti, vilayet mutemetlerini seçerek, vilayet idare he­ yeti üyelerinin seçimlerini inceleyerek Fırka Divanı'nın tasdikine arz eder. Madde 38. Umumi İdare Heyeti üyeleri mebus olmadıkları halde şahsi tahsisat alırlar. Umumi İdare Heyeti üyelerinin tahsisatını Fırka Divanı takdir eder. Madde 39. Mutemetlerin mahallin i değiştirmek, yahut motemetliğine son vermek icap eylediği takdirde Umumi İdare Heyeti gerekçesiyle Fırka Divanı'na arz eder. Madde 40. Umumi İdare Heyeti, üyelerinden birisini Fırka'nın muhasipliğine se­ çer ve bütçe dahilinde yapılacak sarfiyatı tasdik eyler. Madde 4 ı . Umumi İdare Heyeti'nin muvazzaf bir muhasebecisi, Iüzumu kadar muvazzaf katibi, özel dairesi ve müstahdemleri bulunur. iKiNCi BÖLÜM Vilayet Teşkilatı Vilayet Kongresi Madde 42. Senede bir kere Umumi Kongre'nin toplanmasından üç ay evvel, ya­ ni Kanunusani'nin [Ocak'ın] 23'ünde vilayet kongreleri toplanır. i CI/III//lfriw:ı Halk Fırkası Nizanıııamt'si'nde "Umumi" sözcüğü yok. (Y.N.) bağlacı yok. (Y.N.) 2 CIIIII//lfriyt'1 Halk Fırkası Ni:amııamt'si'nde "ve" 1 04 Madde 43. Vilayet mutemedi Vilayet Kongresi'nin tabii üyesidir. Madde 44. Vilayet Kongresi, kaza kongreleri tarafından gönderilen üçer temsil­ ciden meydana gelir. Madde 45. Kongrenin müzakereye başlaması için belirlenmiş üyelerin yarısından bir fazlasının hazır bulunması şarttır. Madde 46. Vilayet Kongresi, vilayet şuralarındal takip edeceği özel programı tanzim eder. Genel program içinde Büyük Kongre'ye gönderilmek üzere teklif tasa­ rıları hazırlar. Büyük Kongre'ye vilayetten gidecek üyeleri seçer. Madde 47. Vilayet kongrelerinde, kongre reisIerinin, katiplerinin, encümenlerinin seçimleri ve faaliyetleri aynıyla Büyük Kongre'de olduğu gibidir. Madde 48. Vilayet Kongresi beş üyeden meydana gelmek üzere Vilayet İdare He­ yeti'ni seçer ve bu heyete vi layet mutemedi riyaset eder. Vilayet İdare Heyeti Madde 49. Vilayet İdare Heyeti, Vilayet Kongresi'ne genel program ve nizamna­ me değişikliğine ait tekliflerle vilayet şurası ve belediye program tasarılarını hazırlar. Kaza İdare Heyetlerini tasdik eder ve bunlara lazım gelen fikri istikametleri verir. Madde 50. Vilayet İdare Heyeti daimi toplantı halindedir ve mutlak çoğunluk ile kararlar alır. Vilayet Mutemedi Madde 5 1 . Vilayet Mutemedi Fırka'nın vilayette temsilcisidir. Vazifelerinin sını­ rı, fırkanın teşekkül gayesi ve genel esaslarıyla belirli olup, hükümet işlerine ve hü­ kümete ait ahali iş lerine müdahaleden men edilmiştir. Madde 52. Umumi İdare Heyeti ile vilayet mutemedi haberleşir. Madde 53. Vilayet mutemedi, her kaza merkezine Fırka mutemedi tayin eder ve Umumi İdare Heyeti'ne bildirir. Vilayet Seçim Teşkilatı Madde 54. Büyük Divan'ın talebi üzerine Vilayet İdare Heyetlerinin mebus aday­ ları hakkında Kaza İdare Heyeteriyle icra edeceği haberleşmeler neticesine göre aday­ lar hakkında vilayet mutemedi Umumi İdare Heyeti'ne tekliflerde bulunur. Ancak adaylar hakkında Büyük Divan'ın nihai şekildeki tebligatına uyulması mecburidir. i 1921 Anayasası'nın öngördüğü vilayeı meclisi. (Y.N.) 1 05 Madde 55. Vilayet İdare Heyeti, vilayet şuralarına seçilecek üyelerin adaylığını Kaza İdare Heyetleriyle haberleşerek nihai surette kararlaştırır. Madde 56. Nahiye ve belediye meclislerinde Fırka programını takip edecek na hi­ ye ve belediye üyelerinin seçilmesinde de Kaza İdare Heyetleriyle haberleşerek ni­ hai surette adayları tayin eder. Aynı surette belediye ve nahiye üyeleriyle mahalle ve köy muhtarlarının ve ihtiyar heyetlerinin Fırka mensuplarından seçilmesine çalışır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kaza Teşkilatı Kaza Kongresi Madde 57. Vilayet Kongresi'nden bir ay evvel, yani Kanunuevvel [Aralık] 23'te kaza kongreleri toplanır. Madde 58. Kaza Kongresi, kazaya bağlı nahiyelerden gönderilecek üçer temsil­ ciden meydana gelir. Kongre, ancak belirlenmiş üylerinin yarısından bir ziyadesi ile müzake�eye başlar. İstanbul'da her belediye dairesi birer kaza ve her belediye me­ murlukları birer nahiye sayılacaklardır. Vilayet merkezlerine gelince, bunlar da birer kaza ve etraflarındaki köylerle beraber büyüklükleri nispetinde nahiyelere taksim olunurlar ve kaza ve nahiyelerin teşkilat ve hukukuna aynen sahip bulunurlar. Madde 59. Fırka'nın kaza mutemedi, Kaza Kongresi'nin tabii üyesidir. Madde 60. Kaza Kongresi'nin teşkilatı vilayet kongrelerinde ve Büyük Kongre­ lerde olduğu gibi vücuda geldikten sonra beş zattan ibaret olmak' üzere Kaza İdare Heyeti seçilir ve kaza mutemedi bu heyetin tabii reisidir. Madde 6 i . Kaza Kongresi, Vilayet Kongresi'ne gönderilecek temsilcileri seçer. Madde 62. Kaza Kongresi Fırka'nın genel programı ile Vilayet Şurası programı­ na ait görüşlerini Vilayet Kongresi'ne arz eyler. Kaza Heyeti İdaresi Madde 63 . Kaza İdare Heyeti, Kaza Kongresi'ne, program ve nizamname deği­ şikliğine, belediyel ve nahiye şuralarına ait program ve tekliflerini arz eyler. Madde 64. Kaza İdare Heyeti, kendisine bağlı ocak heyetlerini tasdik eder ve on­ lara lazım gelen fikri istikameti verir. i Türkiye Cumhuriyeıi'nde Tek-Parıi Yönelimi//in Kımılması'nda "belde". (Y.N.) 1 06 Kaza Mutemedi Madde 65. Kaza mutemedi Fırka'yı kazada temsil eder. Madde 66. Kaza mutemedi ocak heyetlerine rehberlik eder ve vilayet mutemedi ile haberleşir. Kaza Seçim Teşkilatı Madde 67. Kaza İdare Heyeti, aynı zamanda Fırka'nın kazadaki seçim teşkilatı merkezidir. Madde 68. Kaza İdare Heyeti, mebus, şuralar, belediye, nahiye vesaire seçimle­ rinde bir taraftan Vilayet İdare Heyeti ile diğer taraftan ı ocak heyetleriyle haberleşir ve Fırka adaylarının muvaffakiyetini temine çalışır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Nahiye Teşkilatı Nahiye Kongreleri Madde 69. Nahiye Kongresi her köy ve mahalle ocağından gelecek birer2 temsil­ ciden meydana gelir, ve kaza kongresinden bir ay evvel, yani Teşrinisani [ Kasım] 23'te toplanır. Madde 70. Nahiyede Fırka'yı temsil etmek üzere kaza mutemedi tarafından seçil­ miş bir fırka mutemedi bulunur, bu mutemet kaza mutemedi ile haberleşir. Nahiye Kongresi'nin tabii üyesidir ve nahiye ocağına riyaset eyler. Madde 7 ı . Nahiye Kongresi, üyelerinin toplamının yansından bir fazlası ile mü­ zakereye başlar. Madde 72. Nahiye Kongresi, beş kişiden ibaret nahiye ocağını seçer. Madde 73. Nahiye Kongresi'nin vazifeleri ve salahiyetleri diğer kongrelerin aynıdır. ı Cumhuriyet Halk Fırkası Nizamııamesrnde "Vilayet idare Heyeti ile diğer tanınan" sözcükleri yok. (YN.) 2 Cumhuriyet Halk Fırkası Nizamııamesrnde "bir". (Y.N.) ı o7 BEŞiNCi BÖLÜM Köy ve Mahalle Teşkilatı Madde 74. Köy ve mahalle, mensup bulunduğu Nahiye Kongresi'nin toplanma­ sından bir ay evvel, yani Teşrinievvel [Ekini] 23'te Halk Kongresi yapar. Madde 75. Fırka'ya mensup ve 1 8 yaşına dahil olan köy ve mahalle ahalisinden her zat Halk Kongresi'nin tabii üyesidir. Madde 76. Kongre, mahallinin i şartlarına göre münasip bir yerde veya bir mey­ danda toplanır. Madde 77. Kongre'nin müzakereye başlaması için köy ve mahalle ocağı tarafın­ dan tutulan2 defterde isimleri kayıtlı ve Fırka'ya mensup olanların yarısından fazla­ sının hazır bulunması şarttır. Madde 78. Kongre toplanınca reis ile katibini seçer ve Nahiye Kongrelerine tek­ lif edeceği maddeleri tayin eder ve ocak üyelerini seçer. Madde 79. Köy ve mahalle ocakları üç zattan meydana gelir. Madde 80. Köy ve mahalle ocaklarının tasdiki nahiye ocağına aittir. Madde 8 1 . Köy ve mahalle ocakları, doğrudan doğruya halkın aydınlatılması ve bilgilendirilmesi, Fırka'nın maksat ve emellerinin yayılması ve tahakkuku ile uğraşır. Nahiye ocağından aldığı emirleri icra eder. Mahalli ve genel seçimlerde Fırka prog­ ramının ve adaylarının muvaffakiyetini temine çalışır. ALTıNCı BÖLÜM Teftiş Daireleri Madde 82. Birden fazla vilayet bir teftiş dairesi olmak üzere memleket teftiş mın­ tıkalarına taksim olunacak ve her mıntıkada bir müfettiş bulundurulacaktır. Mıntıka müfettişi o mıntıkadaki mutemetler ile Fırka teşkilatına bağlı heyetleri teftiş eder ve denetler. i T"rkiye eımıhııriyeıi'ııde Tek·Parıi Yiiııeıimiııiıı Kımılması 'nda "mahallenin". (Y.N.) :2 eıımlıııriyeı Ha/k Fırkası Ni:anıııamesi'nde "ıuıulan ve". (Y.N.) 1 08 YEDiNCi BÖLÜM Meclis'le Grup Teşkilah Madde 83. Fırka'ya mensup mebusların tamamı Fırka Grubu namını taşır. Madde 84. Fırka Grubu'nun tabii reisi Fırka'nın Umumi Reisidir. Madde 85. Fırka Grubu kendi içinden bir reis ve iki reis yekili ile dokuz üyeden iba­ ret bir İdare Heyeti seçer. İdare Heyeti kendi arasından iki katip ve bir veznedar ayırır. Madde 86. İdare Heyeti, üyelerinin yarısından bir fazlası ile toplanır ve çoğun­ lukla karar alır. Madde 87. Fırka Grubu İdare Heyeti'nin seçimi senede bir yenilenir. Sene başı Mart ayıdır. Aynı zevatın tekrar seçilmesi caizdir. Madde 88. İdare Heyeti haftada en az bir kere toplanır. Gruba ait işleri müzakere eder. Grup binasına, Grup kütüphanesine nezaret eyler. Madde 89. Umumi Reis'in, Grup Reisi'nin, İdare Heyeti'nin veyahut Gruba men­ sup olan ı 5 üyenin talebi üzerine Grup toplanır. Madde 90. Umumi Reis riyaset etmediği halde Grup Reisi veya reis vekilleri ri­ yaset eder. Grup katipleri Grup müzakerelerini kayıt ve tespit eder. Madde 9 ı . Grup toplantılarında Gruba ait genel meseleler ile riyaset makamı, İdare Heyeti veyahut üyeler tarafmdan ileri sürülen hususlar müzakere edilip kararlaştırılır. Madde 92. Grup toplantılarında Grup üyeleri fikir ve görüşlerinde tamamen ser­ besttirler. Gruba mensup vekiller ile mebuslara ait veyahut ortaya çıkan devlet ve hü­ kümet meseleleri hakkında kayıtsız şartsız fikir beyan ederler ve vekillerin herhangi birinden izahat talep edebilirler. Madde 93. Grupta müzakereyle kabul ol unan kararlara Gruba mensup bütün üye­ lerce itaat edilir. Grup müzakeresinde azınlıkta kalanlar çoğunluk kararına tabi ol­ makla mükelleftirler. Madde 94. Grup müzakeresi esnasında hazır bulunmayan üyeler Grubun kararla­ rından haberdar olmakla mükelleftirler. Grup üyeleri Grup kararına karşı çekimser kalamaz ve Meclis'te hazır olduğu halde oya iştirakten kaçınamaz. Madde 95. Grup İdare Heyeti tarafından seçilen icabı kadar muharrikler Meclis'te Fırka üyelerinin Meclis'e devamlarına, grubun kararlarına uygun hareket edip etme­ diklerine nezaret ederler. Meclis'te m ühim meselelerin müzakereleri esnasında üye­ lerin toplu bulunmalarını, toplu oy vermelerini temin eylerler. 1 09 Madde 96. Grup üyeleri Meclis müzakerelerinde Fırka görüşünü teyit ile mükel­ lef oldukları gibi, Meclis riyasetine, Meclis riyaset divanına, Heyeti Vekile'ye, encü­ men üyeliklerine seçim esnasında dal Fırka'ya mensup zevatın seçilmesini temin ile vazifelidirler. Madde 97. Yukarıdaki maddede kaydolunan makamlara seçilen zevat Grupça ka­ rarlaştırılmışsa, Grup üyeleri Grup kararı icabınca hareket etmekle mükelleftirler. Madde 98. Grupça müzakere edilip kararlaştırılmamış meselelerde Grup üyeleri fikir ve görüşlerinde serbesttirler. Meclis müzakerelerinde Grup namına reisIerden ve Grupça seçilmiş zevattan başka kimse söz söylemek salahiyetine sahip değildir. Madde 99. Fırka üyeleri Fırka İdare Heyeti'nden evvelce müsaade almaksızın mezuniyet alamazlar. Madde 1 00. İşbu nizamnameye riayet etmeyenler hakkında riyaset makamı veya­ hut İdare Heyeti tarafından birinci defa rica, ikinci defa ihtar ve üçüncü defa Fırka divanının kararıyla Fırka'dan ihraç cezası tatbik olunur. Genel Seçim Teşkilatı Madde ı O ı . Millet Meclisi üyeliği adayları, Büyük Divan'la Fırka'ya bağlı idare heyetleri arasında haberleşilerek kararlaştırılır. Madde 102. Fırka namına mebus adaylığı ilan olunan zatlara Halk' Fırkası'nın bü­ tün üyeleri oy vermekle mükelleftirler. Madde 1 03 . Fırka adaylarına oy vermeyen Fırka mensupları Fırka'dan usulüne uygun olarak ihraç olunurlar. Genel Madde Madde 1 04. Fırka'ya mensup üyeler şahsi kazançlarının yüzde birini yardım ak­ çesi olarak verecektir. Talepsiz olan karşılıksız bağışlar kabul edilir? i Türkiye Cıınıhuriyeıi'ııde Tek-Parıi Yiiııeıimi"iıı K"r"lması'nda "esna.�ında". (Y.N.) 2 Türkiye Cumh"riyeıfııde Tek-Parıi Yiilieliminin Ku,.,,/ması 'nda "kabul edilecektir". (Y.N.) ı ıo BARIŞ SONRASINDAKİ VAzİFELER HAKKINDA BEYANAT· ( i O EYLÜL 1 923) 1 A nkara'dan yeni geldim. Bugün Ankara Türkiya'nın kalhi, heyni ve ruhudur. Bize iyilik vefenalık oradan gelecektiı: Biz A nkara'yı ne kadar iyi anlar isek sahır ve ima­ mmız da o kadar artacaktu: Bugün Ankara devlet ve hükümet merkezidir. Memleke­ tin yükselmesi için düşünen, çalışan, zahmet çeken Türkler hep oradadil: Bunların işi ne kadar hüyük ve mukaddes ise mesuliyetleri de o kadar çoktur. Biz, muhaliflere ve muhalefetlere fazla ehemmiyet vermeyerek Ankara'da dün memleketi kurtaranları, yarın için de hize hür ve mesut hir Türkiya hazır/ayanları itimat ile, hürmetle takdir etmeliyiz. Çünkü onlar karar/arında muvaffak olmak için hütün Türklerin muhahhet ve yardımına muhtaçtır/m: Bu ise muhalefetle değil hilakis taraftarlıkla mümkündür. Dün Yunana karşı hir/eşik hir cephemiz vardı ve ancak hu sayede muvaffak olduk. Bugün de hin tür/ü sefalete, parasızlığa, cehalete, acze, suistimaliere, alışkanlıklara ve ananelere karşı hir/eşik hir milli cephe kurmak mechuriyetindeyiz. Bu cepheyi yi­ ne Gazi Paşa kuruyoı: Milletin düşmanı yalnız Yunan değildi, hizim hugünkü düş­ manlarımız içimizdedil: Parasızlık, yolsuzluk, konforsuzluk, mektepsizlik. asayişsiz­ lik vesaire hirer düşmandil: Yunan 'dan hem de daha heterdirieı: İşte hütün hu dahili düşmanlara. karşı koyahilmek ve akıheti muvaffak olmak için yine Gazi Paşa 'nın a�'­ mış olduğu harış ve ıslahat hayrağı altına toplanmak, yine mücadele ve muharehe et­ mek, yine galip ve muzaffer olmak lazımdl1: Bu ise kolay değildiı: Daha geçen gün Gazi Paşa Çankaya'da şunları diyordu: "Delice, denizin kıyısında ve ellerimiz demir zincirler ile bağlı bir halde bulunu­ yor ve ah bir kere hür olsak da şu denizde bir yüzsek diyorduk. İşte bugün hürriyeti­ mizi aldık, zincirlerimizi kırdık ve denizde yüzmemize bir mani kalmadı. Fakat bir türlü suya giremiyoruz. Ayağımızı denize sokuyoruz, soğuk var. Dalsak, yüzme bil­ mediğimiz için batacak, boğulacağız. Demek, gaye hür olmaktan ibaret değilmiş. İş yüzmeyi öğrenmekte ve kurtulmanın çaresine bakmakta imiş. İşte meydan, ordu va­ zifesini yaptı. Memleketin ilim ve irfan erbabı, memurları, mebusları, işadamları iş­ başına geçsinier. Kendilerini göstersinler, bu vatanı hür ve mesut bir hale getirsinier. " • Suphi Nuri, "Sabır ve iman", Müşterek Gazete, LO Eylül i 923, Numara: 5, 5.2. Aynca bkz. A tatürk'aıı Söyleı' ve Demeçler; Tam;m re Telıırafla,., V. Hazırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Utkan Kocatürk, Türk inkı­ lilp Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1 972, 5.30-3 I . Özeti i.,in bkz. Ahmet Bekir Palazoğlu, Başöğret­ meıı Atatürk ( 1919-1928), c. I , TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Ara.,ları ve Donatım Dairesi Başkan­ lığı, Ankara, 199 1 , s. 143. Müşterek Gazete'deki eski yazı metin Ercan Dolap.,ı, Musa Sarıkaya ve Hü­ seyin Gültekin tanifından okunmuştur. i iler; Gazetesi Başyazarı Suphi Nuri'nin makalesinde beyanatın tarihi belirtilmemektedir. i O Eylül beyanatın Müşterek Gazete'de yayımlandığı tarihtir. (Y.N.) 1923, iii Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın hu sözleri pek mı"ihimdiı: Yalnız hürriyet ve hağım­ sızlık kafi değildir. ilim ve iıjan, seciye ve iktidar da lazımdil: Bıı ise hir günde elde edilmez. Biz hugün vatanımızı yükseltmek için kafi derecede sermayeye, ilme, iktida­ ra sahip değiliz. Bunun için ilerlememiz de hir günde olamaz. Uzun senelere muhta­ ciZ. Yine Gazi Paşa'nın hir sözünü zikreyleyerek sahır ve ima/llıııza kuvvet vermek is­ terim. Paşa diyor ki: "Biz pek müthiş ve amansız düşmanlara göğüs gerdik ve nihayet galebe çaldık. Bugünkü idari müşkülatımız hakikaten pek büyüktür. Fakat çalışmakla biz bunları da Yunanlıları olduğu gibi tepeleyeceğiz ve nihayet galebe çalacağız. Bu galebemizin temini için beş on sene kafi değildir. Bugünkü memurlarımız, fen adamlarımız, ilmimiz ve kudretimiz de kafi değildir. Galebe yavaş yavaş hasıl olacak ve memleket, yetiştireceği memurlarıyla, fen adam­ larıyla, eserleriyle nihayet birçok sene sonra barış ve ıslahat vadisinde de muzaffer olacaktır." {. . .] 1 12 TEKFURDAGI TÜRK OCAGI RİYASETİNE TEŞEKKÜR· (i O EYLÜL 1 923) Ankara 1 0.9.339 [ 1 923] Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti 6/1 3 1 2 Tekfurdağı l Türkocağı Riyaseti'ne Ocağın ız ın açıldığına dair olan mektubunuzu memnuniyetle aldım . Hakkımda gösterilen muhabbet ve samimiyet eserlerine teşekkür ederim. Arzunuz üzere bir kı­ ta fotoğraf gönderilmiştir. Millet ve memleketin yükselmesine yönelik mesainizde muvaffakiyetinizi dilerim, Efendim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal • Aydın Oy, Tekirdağ 'da Atat"rk: Allilar. Belgeler. Fotoğrqflar, Ekin Basımevi. İstanbul, 1965, s . 1 6 . i Tekirdağ. (Y.N.) 1 13 TAHRAN'DA İRAN HARBİYE NAZıRı VE BAŞKUMANDAN RızA HAN'A TEŞEKKÜR· (15 TeL. EYLÜL 1 923) Ankara, 1 5 .9. 1 339 [ 1 923] Tebriklerinize ve temennilerinize bilhassa teşekkür ederim. İran'ın yükselmesi ve refahı ve zat! devletleri gibi mümtaz bir reisin kumandası altında ordusunun ve şev-­ ketinin gelişmesi hakkındaki en samimi temennilerimin kabulünü rica ederim. i Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal D.B.A. (Dışi�leri Bakanlı�ı Arşivi) - Lozan Sulhü - Tebrikler'den Fransızca aslıyla birlikte aktaran: Bi­ lal N. Şimşir, Alalürk ile Yaz/şmala,. ı ( 1 920-/923). Kültür Bakanlı�ı Yayınları, Ankara, 198 1 , s.52052 1 . Çeviri, Bertan Onaran ve Martı Şahin tarafından kontrol edilmiştir. Belge, kaynakta ·Tahr.ın'da iran Harbiye Nazırı ve Başkumandan Rıza Han Hazretlerine" başlı�ı altın· da yayımlanmıştır. (Y.N.) i Telgrafın aslı Fransızcadır. Fransızca aslının altında Gazi'nin imzası da bulunmaktadır. Çevirisi. zama· nında Hariciye Vekaleti"nce yapılmıştır. (Bilal N. Şimşir'in notu.) • 1 14 KEMALEITİN EFENDİ'NİN HATIRA DEFrERİNE YAzı· ( 1 9 EYLÜL 1 923) Ankara - Çankaya 1 9 Eylül 1 339 [ 1 923] Oğlum Kemalettin, Babanın iyi tabiatlı bir insan, temiz bir asker olduğunu öğrendim . Seni fotoğra­ fından değerlendirmekle fikir çıkarmaya kalkışmayacağım. Babanın verdiği nasihat­ ler kıymetlidir. Ben yalnız şunu ilave edeceğim: Hatırat defterini başkalarının yazılan ile doldurmaya heves etmektense, hayat defterini kendi faaliyet ve fazilet eserinle doldurmaya bak! Gazi Mustafa Kemal * Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlı�ı Atatürk Arşivi. Dosya: 23, Klasör: S8'den foto­ kopisiyle birlikte aktaran: Aıalürk Araşıırma Merkezi Dergisi. TC Atatürk Kültür. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Kasım 1984, sayı i , s.286-287. Ayrıca bkz. Ali Mithat İnan. Aıa­ Ifirk'{in Nol Defıer/eri. Gündo�an Yayınları, Ankara, 1998, s.l28. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tara­ fından okunmuştur. Belge kaynakta şu açıklamayla yer almaktadır: "Harbiye Nezareti'nde çalışmakta olan Kaymakam [yarbayl İbrahim Bey'in o�lu Kemaleilin Efen­ di, kendisine hitaben yazılacak ö�ütleri kapsamak üzere bir hatıra defteri hazırlamış ve defterin ba­ şına da iki foto�rafını yapıştınnıştır. 22 Ekim 1921 ile 19 Eylül 1923 1arihleri ardsında otuza yakın kişiye sunulan defterde bazı şair ve yazarların, hocaların ve hekimlerin yazıları bulunmakta. ayrıca defter sahibinin babasının da ö�üt şeklinde bir şiiri yer almaktadır. İsmet Paşa da i i Eylül 1 923 tarihiyle yazdı�ı yazıda 'Kemaleilin. evladım. Mefküre sahibi, do�ru, çalışkan ve sebaıkar ol. İyi Türk olabilmenin, hayat mücadelesin­ de muzaffer olmanın esrarı bunlardır' demektedir. Kemalettin Efendi, hatıra defterini yazması dile�iyle son olarak Mustafa Kemal Paşa'ya sunmuş­ tur. Mustafa Kemal Paşa, defterdeki yazıları okuduktan sonra genç Kemaleilin Efendi'ye hitaben �efterin sondan bir evvelki sayfasına- şunları yazmıştır:" Bkz. aynı yerde. (Y.N.) 1 15 EDiRNE BELEDiYE RiYASETi'NE· (2 i EYLÜL ı 923)1 Edirne Belediye Riyaseti Aliyesine Fedakar millet ve kahraman ordumuzun muvaffakiyetlerinin mesut neticelerin­ den olarak Karaağaç'ın da anavatana ilhakı münasebetiyle hakkımda gösterilen sami­ mi muhabbet ve itimat hislerine teşekkür arz eder ve herkese selam ve tebriklerimin tebliğine aracılık etmenizi rica eylerim, Efendim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi Mustafa Kemal Paşaeli, 2 1 Eylül 1 923, Numara: 58, s. 1 . Eski yazı meıin Kemal Şeno�lu ve Hadiye Yılmaz tarafından okunmuşıur. i Paşaeli'nde belgenin tarihi yer almamaktadır. 2 1 Eylül 1 92 3, belgenin Pafaili 'nde yayımlandı�ı ta­ rihtir. (Y.N.) • 1 16 NEUE FREIE PRESSE MUHABİRİNE CUMHURİYET HAKKINDA BEYANAT· (22 EYLÜL 1 923)1 Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretle­ ri'nin Viyana'da yayımlanan Nöye Fraye Prese2 namındaki Avusturya gazetesine va­ ki heyanatının asıl metni. [. . .] Ankara, 26 Eylül, (AA) - İki üç günden heri Ankara ve İstanhul gazetelerinde Ga­ zi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne atfedilen heyanat, salahiyettar olmayan zevat tarafından yayımlanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin şehrimizde hu­ lunan Nöye Fraye Prese Muhahiri Mösyö ./ozefHans Lazar'aJ vaki olan heyanatı ay­ nen aşağıdadır: Yazarın, Türkiya Teşkilatı Esasiye Kanunu'ndalci gelecekteki değişikliğin ne olacağı hakkındaki sorusuna Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri şu suretle cevap vermiştir: -Yeni Türkiya Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun ilk maddelerini size tekrar edeceğim: " Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İcra kudreti, kanun yapma salahiyeti, mil­ letin yegane hakiki temsilcisi olan Meclis'te tecelli etmiş ve toplanmıştır." Bu iki maddeyi b i r kelimede özetlemek mümkündür: "Cumhuriyet". Yeni Tür­ kiya'nın yenileşme işi daha nihayet bulmamıştır. Ancak yolun sonuna kadar gidil­ melidir.4 Harpten sonra Türk Teşkilatı Esasiye'sinin gelişmesi henüz kati bir şekil almış sayılamaz. Değişiklikler ve düzeltmeler yapmak ve daha mükemmel bir ha­ le getirmek elzemdir. Tamamlanmasına başlanan bu iş henüz bitmemiştir. Kısa bir zaman zarfında Türkiya'nın bugün fiilen almış bulunduğu şekil kanunen de tespit Neııe Fre;e Pre.ue . 2 Ekim 1923, Numara: 2 1 2 1 5, s. I -2; Hakimiyeti Mil/iye, 27 Eylül 1923, Numara: 926, s. l ; Vakit, 27 Eylül 1923, Numara: 2064, s. i ; Tanin, 27 Eylül 1923, Numara: 343. s.2; Vatan. 27 Eylül 1 923, Numara: 165. s. l ; Anadolu Ajansı Bülteni. 27 Eylül 1923. Özeti için bkz. ikdanı, 23 Eylül 1923, Numara: 9509, s . l ; Vatan. 24 Eylül 1923. Numara: 1 62. s. 1 . Aynca bkz. Atatürk'üıı Söyler re De· me�'leri J/J. Türk inkillip Tarihi Enstitüsü Yayımları. Ankara. 1954. s.63-65; Ahmet Bekir Palazo�lu. Ba· ştıgretmeıı Ataliirk (/9/9· / 928), c. l . TC Milli E�itim Bakanlı�ı E�itim Araçları ve Donatım Dairesi Başkaıılı�ı, Ankara. 1 99 1 , s. 143- 144. Neııe Freie Preue 'deki Almanca metin Sadık Usta tarafından Türkçeye çevrilmiş, Hakimiyeti Mil/iye ve Vakir'teki eski yazı metinler Musa Sarıkaya, Taııiıı ve ik· dam'dakiler Hadiye Yılmaz, Vatan'dakiler Hüseyin Gültekin tarafindan okunmuş. Anadolu Ajansı Büı· teni'ndeki Fransızca metin Em. Tnk. Kd. Alb. Ercan Güner tarafından Türkçeye çevrilmiştir. i Haber, ilk olarak 23 Eylül 1923 tarihli ikdam'da "Ankara. 22" kaydıyla yer almıştır. (Y.N.) 2 Neııe Freie Presu. (Y.N.) 3 Josef Hans Lazar. (Y.N.) 4 Bu cümle yalnız Neııe Fre;e Presse'de yer almaktadır. (Y.N.) • . 1 17 edilecektir. i Yakın bir gelecekte bu meseleye art hükümet teklifleri Mec\is'e arz edi­ lecektir. Bu tekliflerin bütün maddeleri Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun gelişmesine ve tamamlanmasına ait bulunacaktır. . . Bütün Avrupa ve Amerika'daki cumhuriyetler nasıl esas itibariyle yekdiğerinden ayrı değilse ve aralarındaki fark nasıl yalnız şekle ait bulunuyorsa, Türkiya'nın da bu cumhuriyetlerden farkı sırf bir şekil meselesidir. Diğer cumhuriyet usulüyle idare edilen memleketlerde olduğu gibi, bizim de hakimiyete sahip bir parlamentomuz var­ dır. Yalnız bizde Büyük Millet Meclisi hem kanun yapma hem de icra salahiyetine sahiptir. Başka yerde olduğu gibi. bizde de vekiller kendi vekaletlerine ait işlerden mesuldürler. Başka yerlerde yeni Türkiya devleti icra vekillerinin Millet Meclisi elin­ de bir oyuncak olduğu zannediliyor; bu, hatadır. Vekillerin mesuliyetine ve vazifesi­ ne ait mesele de Teşkilatı Esasiye Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle tespit edilmiş olacaktır. Netice itibariyle reisicumhurdan, hükümet reisinden ve mesul vekillerden müteşekkil bir hükümet teşkil edeceğiz.2 Yeni Türkiya'nın payitahtı meselesine gelince, bunun cevabı kendiliğinden orta­ ya çıkar: Ankara, Türkiya Cumhuriyeti'nin payitahtıdır. s Avrupa'da Türkiya'nm Avrupa'ya ve Batılılığa düşmanlığı hulunduğufikri var­ dır. Türk mathuatmda da hu nokta hakkında hir münakaşa açılmıştı. Bu münakaşada Batılılık müdafaa ediliyor veya aleyhinde hulıınuluyordu. Bu hususta ne düşünülüyor? - C - Asırlardan beri düşmanlarımız Avrupa milletleri arasında Türkl"ere karşı kin ve düşmanlık fikirleri telkin etmişlerdir. Batı zihinlerine yerleşmiş olan bu fikirler, özel bir zihniyet vücuda getirmişlerdir. Bu zihniyet hala her şeye ve bütün hadise le­ re rağmen mevcuttur. Ve Avrupa'da hala Türk'ün her türlü ilerlemeye düşman bir adam olduğu, manen ve fikren gelişmeye kabiliyetsiz bir adam olduğu zannedilmek­ tedir. Bu, büyük bir hatadır. Cevabımı basitleştirmek için size şu misali vereceğim: Farz ediniz ki, karşınızda iki adam var; bunlardan biri zengin ve emrine her türlü va­ sıtalar hazır, diğeri de fakir ve elinde hiçbir vasıta mevcut değiL. Bu vasıta yokluğun­ dan başka ikincinin manevi ruhu da diğerinden hiç farkı ve geriliği yoktur. İşte Av­ rupa ile Türkiya yekdiğerine �arşı bu vaziyettedir. Bizi geri olmaya mahkum bir ka­ vim olarak tanımakla yetinmemiş olan Batı, haraplığımızı çabuklaştırmak için ne yapmak lazımsa yapmıştır. Batı ve Doğu zihinlerinde 3 yekdiğeriyle çatışan iki pren­ sip söz konusu olduğu vakit, bunun en mühim kaynağını bulmak için Avrupa'ya bak­ malı. İşte Avrupa'da devamlı olarak mücadele ettiğimiz bu zihniyet mevcuttur. i Bu cümle Neııe Freie Presse 'de §u §ekildedir: "Türkiye. bugün mevcudiyeı iıibariyle neyse. çok kısa bir süre içinde §eklen de o olacakıır: Bir cumhuriyeı!" (Y.N.) 2 Bu paragrar. 23 Eylül 1 9 23 ıarihli ikdam'da ve 24 Eylül 1 923 ıarihli \Iataıı'da §u §ekildedir: "Bu iki cümleyi bir kelimede izah edebilmek için hangi lügaııa aranırsa ardnsın, zikredilen kelime cum­ huriyeı olcakıır_ Dolayısıyla Türkiya'nın dahili geli§mesi tamamen biımemi§ıir, Daha de�i§iklikler ve ilerlemeler vuku bulacak ve bülün geli§meler cumhuriyeı es:ısıyla neıicelenecekliL Türkiya'da haliha­ zırda oldu�u kadar. ileride de daha ziyade demokralik bir cumhuriyet te§kil edecek ve bu cumhuriyeı hiçbir suretle Batı cumhuriyeıleri esaslarından farkb olmayacaknr_" (Y_N.) 3 Taııin. \Iatali ve Anadolu Ajansı BüIıeni'nde "arasında". (Y,N.) 1 18 İmparatorluk zamanında sultanın hükümetleri Türk milletinin Avrupa ile temasına mani olmak için ellerinden geleni yapmışlar ve milletin arzu ve iradesinden uzak ve ayn olarak hükümet icra etmişler ve Türk milletini ilerlemeden hariç bırakmışlardır. Biz milliyetperverler gözleri açık adamlarız. Gözlerimizi her gün daha ziyade aç­ maktayiZ ve gerek dahilde ve gerek hariçte olup biteni görüyoruz. Milletimizin me­ deni milletlerle temasını kolaylaştırmak menfaatlanmız gereklerindendir. Bu temasın, münasebetlerin yeniden tesisini yalnız arzu etmekle kalmıyoruz, on­ ları geliştirmek için her şeyi yapıyoruz. Bu tavnmız, çok açık ve tartışmasız olarak, Türklerin zenofobisjl bulunduğu şeklindeki yanlış zannı çürütmektedir.2 Matbuatla milliyetperver Türkiya'nın yabancı düşmanı olduğu ilan edilirse, bü­ yük bir hata işlenmiş ve hakikaten mevcut olan şeyin aksi iddia edilmiş olur. İkinci noktaya gelince, yani Türk matbuatında da Batılılık ve Doğululuk müna­ kaşası açıldığına gelince, matbuat, istediği bahiste istediği şekilde yorumlarda bulu­ nabilir. Matbuat, hiçbir şekilde tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz. Benim bu husus­ ta şahsi görüşüm şudur ki, muhafazakar olan ve bu hususta yalnız olan Tevhidi E/­ kar ın karşısında Türk matbuatının çoğunluğu var. Bu matbuat Batılılaşmak yönünü müdafaa ediyor. Tevhidi Efkar ın fikri bizim gelişmemizin Batı usulünde vaki olma­ sını değiştiremez. Onun hareketi Batı matbuatına karşı tepki diye kabul edilebilir. O Batı matbuatı ki, çoğunluğu başlangıçta bizim aleyhimizde bulunuyordu. Vaki olan değişikliklere rağmen eski metotlarını değiştirmiyorlar. ' ' s - Lozan banşı hakkındaki devletlilerinin fikri? c Lozan barışı bütünü itibariyle bizi tatmin ediyor. Biz bu antlaşmaya tamamıy­ la riayet edeceğiz. Buna rağmen şunu söylemekten kendimizi men edemeyiz ki, da­ ha taleplerimiz3 vardır ve bunların düşünceden fiile çıktığını son zamanda Avrupa milletlerinin zihinlerinde vaki olan Türkiya'ya müsait yeni bir eğilim vasıtasıyla gör­ mek istiyoruz. Muallak meseleler için dostane çözüm tarzları bulunacağını ümit etmek istiyoruz. Uzak bir gelecekte değil yakın bir gelecekte şimdiye kadar halledilemeyen mesele­ lerin kati hal şekline kavuştuğunu görmek istiyoruz. - i Zenofobi: Yabancı korkusu. (Y.N.) Bu cümle yalnız Neue FI"e;e PI"e.ue ve Anadolu Ajansı Bülteni'nde yer almaktadır. (Y.N.) 3 Neue Freie Presse 'de "taleplerimiz" (Wünsche) olan sözcük. bütün yerli kaynaklarda yanlışlıkla "düş­ m.ınlarımız" yazılmış. IY.N.) 2 1 19 YAPILAN BAG ıŞ HAKKINDA CELAL M U HAMMED SAHİB EFENDİ'YE TEŞEKKÜR· (23 EYLÜL 1 923) Ankara Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Hususi 23.9. 1 339 [ I 923] Celal Muhammed Sahib Efendi i Hazretleri'ne 30 Ağustos i 923 tarihli mektubunuzu ve içindeki dört bin yüz otuz dört İngiliz li­ rası on üç şilin ve altı peniyi ihtiva eden çeki aldım. İşbu meblağ, bağışta bulunanla­ rın niyet ve arzusu üzere son harpte şehit olanların dulları ve yetimleriyle İzmir vi la­ yetinde Yunan gadrine ve zulmüne uğrayan biçarelere sarf edilecek ve dağıtılacaktır. Dini bir emri yerine getirirken, felaketzede din kardeşlerine karşı insanlık ve kardaş­ lık vazifelerini unutmamak suretiyle bize olan derin muhabbet ve bağlılıklarını gös­ teren muhterem bağış sahiplerine. yardımlarına koştukları biçareler namına teşekkür­ lerimin tebliğ buyurulmasını rica eder. bütün İslam alemine eltafı kerimeden2 daimi refah ve saadet tazarru eylerim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi M. Kemal * Aslı. Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi. A: V-7, D: 80- 1 . F: 46'da bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Aıa­ ıürk'ün Süıün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya lararından okunmuşıur. Hiııdisıan'da Madras şehrinde Türkiye Dul ve Yeıimlerine Yardım Komiıesi Reisi. (Y.N.) 2 "Aııah'ın lüıutlarından" anlamında. (Y.N.) ı 1 20 İSLAM ALEMİNE BEYANNAME· (25 EYLÜL ı 923) Türkiya Büyük Millet Meclisi icra Vekilleri Heyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet: 6/2900 25.9.39 [1 923] Hilali Ahmer Cemiyeti Riyaseti Aliyesine Gazi Paşa Hazretleri tarafindan islam dıemine hitahen yazılan heyannameyi ay­ nen takdim ediyorum. Hemen icahına girişilmesini rica eyler Te teşehhüslerinizde muvaffakiyete mazhar olmanızı tazan'u eylerim, Efendim. İslam Alemine Beyanname Türk milleti, Allah'ının yardımına güvenerek hayatını kurtarmaya, yaşamak hak­ kına sahip olduğunu dünyaya göstermeye azmettiği gün, biliyorsunuz ki, bütün vas 1talardan mahrum, yalnız iman ve bağımsızlık aşkı kuvvetine sahip idi. Türkler bu sa­ yede kazandıkları zaferle mücahedelerini taçlandırırken İslam aleminin pek ulvi bir alaka ile mütehassis olduklarını şükranla görmüş ve bunu daima m innetle yad etmek­ te bulunmuştur. İşte bu alakayil dayanarak şimdi de bütün din kardaşlarımızdan yine kendi kardaşları için şefkat ve merhamet ricasında ve aracılığında bulunacağım. Türk milleti zafere kavuştu, fakat şimdi muazzam bir iş karşısındadır: Yunan idaresi altın­ daki mazlum dindaşlarımızın mübadelesi ve Türk toprağında iskanları . . . Bu kardaşlarımız bugün Yunan zulmü altında inliyor. Bütün gün muhtelif mahal­ lerden gelen feryatnameler her Müslüman kalbinde merhamet yaratacak, her Müslü­ manı ağlatacak derecede acıklıdır. Bunların bir an evvel kurtarılmaları artık her şey­ den evvel bir dini vecibe olmuştur. Bizler gibi birer yuva sahibi olan ve yekfinu altı yüz bini geçen bu kardaşlarımızı Türk toprağına kavuşturmak, sefaletlerine son ver• Aslı. TC Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi. 25.9. i 923. 030. i 0- i . i .4. Sıra No: 3'te bulunan eski yazı bel­ genin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. Hôkimiyeti Mil/iye. 28 Eylül 1 923. Numara: 927. s. i ; Vakit. 28 Eylül i 923, Numara: 2065. s. i ; ikdaııı. 28 Eylül i 923. Numara: 95 i 4. s. i : Tnhidi Efkiir, 2 8 Eylül 1 923. Numara: 3839-8 1 i . s . 3 ; Aııadolu'da Ye"igıt". 28 Eylül i 923, Numara: 9 1 4. s. i . TC Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi'ndeki eski yazı belge ve Vakir'teki eski yazı metin Ahmet He­ zarfen. Aııado/u'da Yeııigı"in'deki Hüseyin Gültekin. diğerleri ise Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. ı2l rnek. pek büyük bir iştir. Kardaşlar, Türk milleti ne kadar vasıtalara sahip olursa ol­ sun, bu vasıtalar yine kafi değildir. Harp esnasında Yunanlıların ayak bastıkları Ana­ dolu mamureleri bugün birer virane olmuştur. Yunan hırs ve cinayetine kurban giden kardaşiarın toprakları da harabeye dönmüştür. İşte kardaşlar! Bu yerleri imar etmeye, düştükleri mahrumiyet ve sefaletten bir dakika evvel kurtarılmaları lazım gelen Yunan idaresindeki Müslümanları buralarda iskana, altı yüz bin kişiye ekmek vermeye, yuva bulmaya çalışan Türkler, kardaşIa­ rının sefaletten telef olmamaları için İslam aleminin mürüvvetine müracaat ediyor. Kutsal dindaşlık bağının feyizli tecellilerine ümitvar olan ve bekleyen bu zavallı kardaşlarımız için müşterek hayır ve şefkat müessesesi olan Hilali Ahmer'in vaki ola­ cak teşebbüslerine bütün İslam aleminin seve seve ve büyük bir iftiharla destek ola­ cağında şüphem yoktur. Hilali Ahmer bu dini vazifesinde de muvaffak olması için İs­ lam aleminin lütuf ve yardımına ihtiyaç arz ediyor. Yapacağınız en ufak bir yardımın birkaç Müslüman ailesinin hayatını kurtaracağını düşününüz. Doğrudan doğruya aynen ve nakden gönderilecek yardımlar şükranla kabul edi­ lecektir. Bugün ezici bir cereyan içinde bulunan ve yarın iskan ve iaşe edilmek için bin müşkülatla pençeleşecek olan Rumeli Müslümanlarının yegane dayanakları imanları ve yegane ümitleri din kardaşiarının ulviyet ve asaletidir. Cenabı Kibriya hepimizin yardımcısı olsun. 1 22 İZMİR MUHACİRİN CEMİYETİ KONGRESİ'NE· (25 EYLÜL 1 923) Ankara, 25 (M) Gazi Paşa Hazretleri, İzmir Muhacirin Cemiyeti Kongresrnin toplanması münasebetiyle çekilen telgrafa aşağıdaki cevapnameyi göndermişlerdir: - Umumi Kongre'nin hakkımda gösterdiği hissiyata teşekkür ve üyelere selam ederim. • Hôkimiyeti Milliye. 26 Eylül 1 923. Numara: 925. s. ı. Eski yazı metin Kemal Şenoğlu tarafından okunmuştur. 1 23 İSTANBUL, ÜSKÜOAR, BEYOOLU M ÜOAFAAİ HUKUK LİVA HEYETLERİ REİsLERİ HACı EVLİYA, MEHMET RızA, SEYİT BEYLERE TEŞEKKÜR· (3 EKİM 1 923) İstanbul hürriyetine kavuşması münasebetiyle Gazi Paşa'ya Müdafaai Hukuk He­ yeti tarafindan bir davetname gönderildiği yazılmıştı. Mustafa Kemal Paşa, bu telg­ rafnameye şu cevabı vermiştir: İstanbul Müdafaai Hukuk Liva Heyeti Reisi Hacı Evliya Efendi Hazretleri'ne C. Hakkımda gösterilen samimi hissiyata teşekkür ederim . Hü rriyetine kavuşan sevgili İstanbul'u ortaya ç ıkacak i lk fırsatta ziyarete koşacağım, Efendim. 3 Teşrinievve\ 339 [3 Ekim 1 923] Türkiya Büyük M illet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal * Vataıı, 5 Ekim 1923, Numara: 173. s.2; Hôkimiyeti Milliye, 5 Ekim 1923, Numara: 922, s. l ; Akşam, 5 Ekim 1 923, Numara: 1 793, s. l ; Tel'hidi Ejkôr. 5 Ekim 1 923, Numara: 3846-8 1 8 , s.2; Paşal'li, 5 Ekim i 923, Numara: 62, s. I . ileri, 5 Ekim i 923, Numara: 2020, s. I . Ayrıca bkz. Atatürk'üıı Söyleı' I'e Deme�'­ leri Tamim I'e Telgraj7an V, Hazırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Utkan Kocatürk, Türk İnkıHip Tarihi Ensti­ tüsü Yayınları, Ankara, 1 972, s.147. ı'otaıı'daki eski yazı metin Hüseyin Gültekin, Paşal'li'ndeki Kemal Şeno�lu. di�erleri Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. Haberi Anadolu Ajansı'ndan aktaran Hôkimiyeti Mil/iye. ileri ve Paşaeli'de belge şu açıklamayla yer almaktadır: "Ankara, 4 Teşrinievvel [4 EkimI (AA) - Kahraman ordumuzun Istanbul'a dahil olaca�ı gün Gazi Paşa Hazretleri'nin de Istanbul'a leşriHerini rica eden İstanbul. Üsküdar ve Beyo�lu Müdafaai Hu­ kuk liva heyetleri reisIeri Hacı Evliya, Mehmet Rıza ve Seyit Beyefendilere Gazi Paşa HazretIeri cevaben aşa�ıdaki telgrafı çekmişlerdir:" (Y.N.) 1 24 KONYA'DAN HACı HÜSEYİN AGA İLE SÖYLEŞİ· (3 EKİM 1 923) Gazi Paşa, Büyük Millet Meclisi'nin riyaset odasında iki gün evvel heyaz sakallı olmasına rağmen kırmızı yüzlü, dinç ve pür sıhhat, ahani sarıklı, yetmiş heşlik hir ih­ tiyarı kahul etmiştir. ihtiyar, Gazi Paşa'ya hürmet arz etmek, ve hazı maruzatta hulunmak üzere Kon­ ya'dan şehrimize gelmiştir. Dün hir yazarımız ihtiyarla tanışmış ve kendisiyle görüş­ müştür. Yazarımız mülakatını şöyle anlatıyor: Muhatahım, çok sevgili ve tatlı dilli hir ihtiyardır. ismi Hacı HüseyinAğa 'dır. Ga­ zi Paşa ile neler görüştüğünü sorduğum zaman hana dedi ki: -Paşa Efendi'yi hen Konya'dan tanırım. Ona diyeceklerim vardı. Beni huzuruna aldı. Dedim ki, seninle hurada mı söyleşelim evine varayım mı? -"Bizim ev kalabalıktır, orada rahat rahat görüşerneyiz" dedi. "Peki" dedim. Sonra dedim ki "Paşa! Sana diyeceklerim VQl: Biz çiftçiler pek hatkındırlar. Bu yakınlarda Konya'da hir kanal açtılat: Bizim çiftliğin yanından akan suya haşka hir su karıştırdı­ lar. Bu karışan su için hizden çiftçi dönümü hesahınca yetmiş heş kuruş alıyorlar. Bu­ nu hizim vermemizin imkQnı yoktur. Ahali hunu veremez. Bu işin hakkından gelemeye­ ceğiz. Bunu aza indiriniz". Paşa, heni dinledi sonra da "olur, düşünürüz" dedi. Sonra "Paşa Hazretleri, hizim hoynumuzu hüken hir şey daha vardır" dedim. "Bi­ zim Konya'mızda ne öküz kaldı ne de tohum. Bizim köylülere öküz ve tohum alıverin. " Paşa Efendi de: "Onlara para ayırarak, öküz ve tohum alacağız" dedi. Dedim ki: "Paşa Hazretleri, hizi cefalara düşüren hir şey daha var. Bu son günlerde malı­ mızdan , canımızdan emin değiliz. Ahırlarımızdan atlarımızı, evlerimizden mallarımı­ zı çalıyorlar. Eşkıyalar türemiş, hunları ne edeceksen hemen ediver". Dedi ki: "Bugün onun müzakeresini yaptık, kanun yapacağız. Onları her halde hızlandıracağız." - "A llah seni millete hağışlasın. Sen her işi yaparsın " dedim. Paşa Efendi hana sordu: "Hüseyin Ağa, batak yerleri yaptırıyor musunuz?" • Anadolu 'da Yenigün, 5 Ekim i 923, Numara: 920, s. ı. Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. Mustafa Kemal Paşa, i Ocak i 925 günü Ankıırd'dan hareketle Anadolu seyahatine çıkar ve 3- i 3 Ocak 1925 tarihleri arasında Konya'da kalır. 12 ocak i 925 günü Hacı Hüseyin Alla'yı evinde ziyaret eder. '"Konya'da Hacı Hüseyin Alla'yla Sohbet" başlıklı bu görüşme için bkz. Atatürk'ün Bütün EJerleri, c. l 7. (Y.N.) 1 25 "Belediye yardım ediyor. Allah'm inayetiyle hepsi olur. Belediye Reisi Kôzım Bey'den hepimiz memnunuz. Allah işinde daim etsin " dedim. Sonra dedim ki "Paşa Efendi. validenin sana çok selamı vardır. Sana altı okka hal hediye gönderdi. 'Bizim ağzımızı Paşa tatlandırdı. al hu halı Paşa'ya ver. onun da ağzı tatlansm ' dedi. Kadı­ nma da hir namaz hürgiisü. Konya işi hir yün çorap ile hir de çalık gönderdi. Latife Hall/mefendi hu örtüyü örtsün ve kışm çoraplanmızı giysin dedi". Paşa Efendi çok memnun oldu; güldü. Ben de �'ok sevindim. dedim ki "Paşa Haz­ retleri. validemin sana çok selamı var. Bana. Paşa'nın gözlerinden öp dedi. Gel Pa­ şam seni öpeyim " dedim. Ayağa kalktı. masanın önünden hana doğru eğildi. Müha­ rek gözlerinden öpü öpüverdim. Sonra selamlaştık hirhirimizden aynıdık. Oğlum. Paşa'mızdan çok memnunuz. Biz Konyalılar Paşa'yı canımızdan fazla seviyoruz. Yet­ miş heş yaşma geldim. Böyle hüyük adam görmedim. Bizi kôji,.in elinden k'Urtardl. Ben onun ellerini değil ayaklarıııı hile öperim. 1 26 İZMİR MEBUS ADAYLARı HAKKINDA İZMİR MÜDAFAAİ HUKUK RİYASETİNE· (4 EKİM 1 923) Çıkış yeri: Ankara Numarası: 1 652 4. 1 0.39 [ 1 923] İzmir Müdafaai Hukuk Riyaseti'ne İzmir'de boşalan mebusluk için Enver, Osmanzade Hamdi ve Harun Aliçe Fırka namına aday gösterilmişlerdi. Bunlardan Enver Bey'in kendi yerine Rahmi Bey'e oy verilmesi hakkındaki tebligatı haber alındı. Muhterem ahalinin arzu ettiği adaya oy vermekte tam serbestisi malum olup, Fırka namına aday gösterilenlerden Enver Bey'in kendi yerine diğer bir zatı göstermesi, yeni gösterilen zatın Fırkamız adayı olarak anlaşılmasına imkan verebileceğinden, söz konusu ihtimali düzelterek Enver Bey'in göstereceği zat her kim ol ursa olsun Fırkamız namına aday olarak kabul edi­ lemeyeceğinin yayımlanmasını ve ilanını ve haber verilmesini rica ederim. 4. 1 0.39' [ 1 923] • Anadolu ve Rumeli Müdafaai H ukuk Cemiyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal Aslı, Hacı Hüseyin Özel Arşivi'nde bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Ar­ şivi'ndedir. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. 1 27 1 6. FIRKA S ERTABİBİ KAYMAKAM HAŞİM BEY'İN TALTİFİ HAKKINDA TEZKERE· (4 EKİM 1 923) TBMM Riyaseti Celilesine 1 6. Fırka Sertabibi künyesi aşağıda arz olunan Kaymakam Haşim Bey'in ( 1 322 2 1 ) bir defa Sakarya Muharebelerindeki hizmetlerinden dolayı İstiklal Madaiyası'yla taltif edildiği halde, son taarruz harekatındaki hizmetine mükiifatan da ikinci defa olarak aynı madalya ile taltif edildiği anlaşılmış ve ikinci vesika iptal edilmiştir. An­ cak adı geçenin 26-27 Ağustos ı 338 [ 1 922] ve Başkumandan Muharebelerinde ateş altında gezerek sıhhiye işlerini iyi idare ve yaralıların nakline bilfiil nezaret ve hiz­ met eylediği ve her halde taltife değer bulunduğu art arda tasdik edildiğinden ve bil­ dirildiğinden. işbu hizmetlerinden dolayı takdimame ile taltifi uygun görülmüştür. Gereğinin yapılmasına müsaade buyurulmasını rica ederim. Efendim. 4. 1 0. 1 339 [ 1 923] Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Fırka 1 6 Sertabibi Kaymakam Ahmet Haşim bin İbrahim Yanbolu ( 1 322 - 2 1 ) Girişi: 1 4 Kanunuevvel 1 332 [27 Aralık 1 9 1 6] Tayini: 1 5 Teşrinievvel 1 337 [ 1 5 Ekim 1 92 1 ] • TBMM lahıı C/!rid/!si, Devre 2 , c.2, TBMM Matbaası, Ankara. s.553. Mustafa Kemal Paşa'nın bu tezkeresi, Büyük Millet Meclisi'nin 8 Ekim 1 92 3 günü öğleden sonra sa­ at 2.00'de açılan ve riyasetini Reisi Sani Ali Fuad Paşa'nın yaptığı 33. toplantı I . celsesinde okun­ muştur. (Y.N.) 1 28 LE TEMPS MUHABİRİ J. NILlZON'LA MÜLAKAT" (7 EKİM 1 923) Tan ! gazetesinin Ankara'ya gelen muhabirierinden Mösyö .l. Nilizon Mustafa Ke­ mal Paşa ile bir mülakat yapmış ve mülakatın bir suretini de İstanbuP gazetesine vermiştir. Gazi Paşa'nın beyanatını Fransızca İstanbul'dan naklediyoruz: Paşa'ya ilk sorduğum soru, hükümet merkezinin neresi olacağı idi. Kamuoyunu bu kadar işgal eden ve hafialarca matbuat tarafindan münakaşa edilen bu mesele hakkında Mustafa Kemal Paşa'nın görüşü pek açıktır: Ankara Türkiya'nın payitahtı olarak kalmalıdır. Şurası açıktır ki, Ankara bir iki gün içinde bir payitahtın ihtiva etmesi gereken bütün şartları temin edemez. Bunun­ la beraber. şimdiden bazı şartlara sahip buluıunaktadır. Nitekim. bir şehrin gelişmesi için lazım olan esaslı şartlardan biri nüfusun yoğunluğudur. Bu meselede Ankara iyi talihe mazhardır. Milli hükümetin merkezi olduğu zamandan beri nüfusu yaklaşık üç misli artmıştır. Görüyorsunuz ki. her tarafta yeni binalar inşa ediliyor. Kelimenin tam manasıyla yeni bir şehir doğuyor. Bu ise ancak bir başlangıçtır. Hükümete gelecek� teki inşaat hakkında birçok teklifler yapılmıştır. Bu teklifleri incelemekteyiz. Fakat bu hususta kararlar alınması beklenmeksizin. özel şahıslar ile hükümet payitahtımızı muhtaç olduğu vasıtalar ile donatmak için faaliyete koyulmuştur. Ankara bir göz ba­ kışıyla görülür ki, değişmekte ve gelişmektedir. Bir defa daha tekrar ediyorum ki, bu bir başlangıçtır; fakat ümitlerle dolu bir başlangıç. Türk Milletinin Geleceği Gazi Paşa, memleketin gelecekteki refah ve saadetini bilhassa Türkiya'nın iktisa­ di gelişmesinde görüyor. Adı geçen, bu hususta diyor ki: Türk milleti bütün mesaisini iktisadi gelişmeye hasretmektedir. Ve ancak bu saye­ de üst üste harplerin düşürdüğü haraplıktan kurtulup yükseleceğini his ve idrak ediyor. Türk milleti hareket serbestisini kazandığı ve kapitülasyonların yarattığı engellerden kurtulduğu için. Türkiya'nın parlak bir iktisadi geleceğe aday olduğundan eminim. .. Vakit. 7 Ekim 1 923, Numara: 2074, s.3; ileri. 7 Ekim 1 923, Numara: 2022. s. l . Eski yazı metinler Mu· sa Sarıkaya tarafından okunmuştur. (Y.N.) (Y.N.) i Le Temps. 2 Sıambmıl. 1 29 Teşkilatı �sasiye Meselesi Paşa, hu hususta şu sözleri söylemekle yetindi: Bu sorunuzun cevabını birkaç güne kadar alacaksınız. Bu meselenin Büyük Mil­ let Meclisi'nin kürsüsünde bütün genişliğiyle inceleneceğini biliyorsunuz. İşte o za­ man Teşkilatı Esasiye'nin ne şekilde değiştirileceğini göreceksiniz. Cemiyeti Akvam'a gelince, Mustafa Kemal Paşa cemiyetin düşünülmeye muhtaç gördüğü hazı hükümleri hakkında çekince kayıtları öne sürmekle heraherfaydalı hir müessese olarak kahul etmektedir. 1 30 BÜYÜK MİLLET MECLİsİ'NDE KONUŞMA İSTANBUL'A GİDEN MEBUS HEYETİNE YÖNELİK MUAMELE HAKKINDA· (8 EKİM 1 923) İcra Vekilleri Heyeti Reisi ve Dahiliye Vekili Ali Fethi B. (İstanbul): [. " l Malu­ mua/ileri olduğu üzere tahliyeyi müteakip muzaffer ordumuzun bir fırkası İstanbul'a dahil olmak üzere bulunduğu halde bütün İstanbul halkı ayak/anmış ve bu kahraman ordumuzun bir birliğine layık olan karşılama merasimi yapmak içinfevkalade büyük . hazırlık/arda bulunmuşlardır. [. . .] Bu hazırlık/ara, bu gösterilere, bu tezahürata iştirak etmek üzere İstanbul Müda­ faai Hukuk Cemiyeti tarafından yüce Meclis'inize bir davet vaki olmuştur. Yüce Mec­ lis'iniz riyaset divanından icabı kadar üye ile aynı zamanda kura ile seçilmiş daha on üye bu hazırlık/arda, bu merasimde bulun'mak üzere İstanbul'a sevk edilmiş. De­ niliyor ki ve gazetelerdeki neşriyat da bunu gösteriyor ki, heyetimiz Haydaıpaşa Ga­ ' rı na ulaştığı zaman karşısında kendisini karşılayacak kimse bulamamıştır. . . Bu iti­ barla bu meseleyi genelleştirip yayarak Meclis'in haysiyetine ve dolayısıyla milletin haysiyetine vurulmuş bir darbe gibi kabul edecek olursanız, zannederim biraz acele etmiş olursunuz. [. " l Heyetimiz buradan hareket ettiği günün akşamı riyaset divanı Şehremaneti'ne ve davet eden MüddIaai Hukuk Cemiyeti'ne heyetin hareketini tebliğ etmiştir. Nasıl tebliğ etmiştir, efendiJer? Bu noktayı incelemek lazımdır. Denilmiştir ki: "Kurtuluş gününde yapılmakta olan merasime yüce Meclis namına iştirak etmek üzere Ankara'dan Sabri Bey'in riyaseti altında özel bir heyet hareket etmiştir. " f . . .] Bu heyetin Cumartesi günü İstanbul'a ulaşması lazım gelir. (Cuma günü vardılar sesleri.) Yani Cumartesi günü ordunun İstanbul'a dahil olması bek/enmekteydi. İstan­ bul, evvelce de arz ettiğim gibi, orduyu şanlı bir surette karşılamak için hazırlık/arda bulunduğu için bu hazırlık/arda, bu merasimde, bu sevinç bayramında Milli Meclis'i temsil etmek üzere gönderilmekte olan heyetin ordu ile beraber ulaşacağına dair İs­ tanbul matbuatında bazı neşriyata tesadüf edilmekteydi. Yani gönderilen heyet ordu ile beraber İstanbul'a ulaşacaktır denmiştir. İstanbul gazeteleri böyle yazmıştır. [. . 'l Dr. Mazhar B. (Devamla): [. " l Şehremaneti telgraf almıştır, Müdafaai Hukuk he­ yeti telgraji almıştır ve bunlar gazetelerde yayımlanmıştır. Meclis'in İstanbul'a gelece* TBMM Zabıı Ceridesi, Devre 2, c.7, TBMM Matbaası, Ankara, 1970, s.565, 577. Mustafa Kemal Paşabu konuşmayı, Büyük Millet Meclisi'nin 8 Ekim 1923 günü öğleden sonra saat 3.45'te açılan ve riyasetini İkinciReis Vekili İsmet Beyefendi'nin yaptığı 33 toplantı 2. celsesinde yapmıştır. (Y.N.) 131 ği veyahut bir heyet göndereceği veyahut gelmesi beklendiği. bir valinin. bir şehremi­ ninin kafasında yer tutması lazım gelir. Bir an için incelemek ve araştırmak. onun h;in çok mühim bir vazi/edir. Acaba hakikaten böyle bir muhterem heyet geliyor mu. gele­ cek mi? Böyle bir ihtimalin kafasında yer tutması lazım gelir. Hiç olmazsa. bir vali iki saat zarfında Ankara'yla haberleşebilir ve dolayısıyla işini vaktiyle yapmış olabilirdi. Dolayısıyla bu suretle en kaıi surette şüphelerini gidererek kendi sınırına girdiği za­ man. daha evvelden kaymakam veya nahiye müdürüne emir vermiş olabilirdi. Gazi Mustafa Kemal Paşa (Ankara): Böyle heyetleri karşılamak için bir kanun mu var? Böyle şeyleri nereden çıkarıyorsunuz? Mutlaka her memur, her heyetin kar­ şılanmasına memur mudur? Bunu nereden çıkarıyorsunuz? 1 32 MARMADUKE PICKTHALL İLE AKfHUR FIELD'E· ( i ı EKİM ı 923) Tel Ankara, I I . 1 0 . 1 923 Aşağıdaki telgrafın Marmaduke Pic:kthall ile Arthur Field'e iletilmesi rica olunur: "Barışın imzalanması dolayısıyla göndenniş olduğunuz tebrik telgrafınız için si­ ze ve İngiliz-Türk Cemiyeti'ne samimi olarak teşekkür eder ve en iyi temennilerim­ le selamlanmın kabulünü dilerim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal" Hariciye • D.B.A. (Dışişleri Bakanhgı Arşivi) - Lozan Sulhu. Tebrikler'den Fransızca.�ı ve tercümesiyle birlikte ak­ taran: Bilil N. Şimşir. Nalürk i/e Yazrşma/ar / ( / 920-/923). Kültür Bakanhgı Yayınlan, Ankara, 1 98 1 , s.524. Fraımzca metin Martı Şahin tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Belge, kaynakta "Dışişleri Bakanhgı'ndan Paris�e Türk Diplomatik Temsilciligi'ne" başhgı altında ya­ yımlanmışnr. (Y.N.) 1 33 İSTANBUL ŞEHREMANETİ'NİN DAVETİNE TEŞEKKÜR· ( 1 2 EKİM 1 923) 1 İstanbul'un kurtarılması münasebetiyle şehrimize daveti ihtiva eden Belediye Meclisi tarafından Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne önce çekilen telgrafna­ meye adı geçen aşağıdaki cevabı göndermiştir: İstanbul Şehremanetii A liyesine Cevap: Belediye Meclisi'nin samimi hissiyat ve temmennilerine teşekkür ederim. İlk fırsatta hür ve sevgili istanbul'u ziyaret emelindeyim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa l<,emal • Taııiıı, 1 2 Ekim 1 923, Numara: 358, s. l ; ileri, 1 2 Ekim 1 923, Numara: 2027, s.2; Tevhidi EfMr. 12 Ekim 1923, Numara: 3853-825. s.3. Taliiıı'deki eski yazı meıin Kemal Şenoğlu. diğerleri ise Musa Sarıkaya tarafından okunmu�ıur. i Gazeıeıerde ıelgrafın ıarihi yer almamakıadır. 1 2 Ekim 1 923. ıelgrafın yayımlandığı ıari�ıir. (Y.N.) 1 34 BÜYÜK MİLLET MECLİsİ'NDE KONUŞMA ASKERİYE MEMURLARı VE MENSUPLARı VE SUBAYLARıN MAAŞLARINA ZAMLAR İCRASINA DA İR KANUN TASARısı HAKKINDA* ( 2 1 EKİM 1 923) Gazi Mustafa Kemal Paşa (Ankara): Muhterem efendiler! Subaylanmızın ve ku­ mandanlarımızın refahlarının temini hususunda gerek Heyeti Vekile'nin, gerek Mu­ vazenei Maliye Encümeni değerli üyelerinin ve gerek bütün değerli arkadaşların ta­ mamen müttefik olduğunu büyük şükranlarla görüyorum. Efendiler! Çok kıymetli ve çok yüksek ordumuzun Başkumandanı sıfatıyla, haki­ ki ve asıl olan başkumandanın, yani yüce Meclis'in huzurunda bulunduğumu arz et­ mekle pek iftihar etmekteyim. .rAlk/şlar.) Bu itibarla zaten sizin olan ordunun, subay­ lar ve kumanda heyetinin halinin beyanı hakkında vekilinizin, asıla beyanatta, değer­ lendirmelerde bulunmasını belki mazur görmezsiniz. Fakat bu mesele üzerinde bazı arkadaşlarımız münakaşa açmış olduklarından, ben de vekiliniz olmak sıfatıyla b u münakaşaya birkaç kelime i l e iştirak etmeyi uygun gördüm . Arkadaşlar! Heyeti Vekile'niz, yüksek heyetinizden aldığı yön dairesinde ordu­ nun ve devleti teşkil eden şubelerin mensuplarını refaha erdirmek için düşündüğü ve bu meyanda yapmış olduğu teklifi, Muvazenei Maliye Encümeni'ne gönderdi. Fakat ortaya koyulan görüşlerden yüksek heyetinizce anlaşıldı ki, Heyeti Vekile'nin Muva­ zenei Maliye Encümeni'ne vermiş olduğu bu teklif üzerinde gerek Müdafaai Milliye Vekaleti ve gerekse Erkanıharbiyei Umurniye R iyaseti ittifak etmemiş bulunuyorlar­ dı. Bu münasebetle meseleye temas etmek mecburiyetinde kaldım ve Heyeti Veki­ le 'nin yaptığı teklifi hakikaten maksadı teminden uzak gördüm. Heyeti Vekile'yi bir noktada mazur görmek uygundur. O da, bütün devlet bütçesinde bir denge tesisine ait kanaat ve eğilimdir. Bizzat bu teklifler üzerinde inceleme yaptıktan sonra, subayları­ mızın ve ordumuzun hayatına yakından vukufum itibariyle vardığım kanaat şu oldu ki, Heyeti Vekile'nin teklifinden başka bir zemin üzerinde, meseleyi değerlendirmek. Bunun üzerine Müdafaai Milliye Vekaleti'yle ve Erkanıharbiyeyi Umurniye Riyase­ ti'yle meseleyi beraber inceledik. Birbirimizden ayrı olar.ak değil, Başkumandan sı­ fatıyla ben ve Müdafaai Milliye Vekil i ve Erkanıharbiyei Umurniye Reisi'yle bir di­ ğer teklif üzerinde ittifak ettik ki, Muvazenei Maliye Encümeni'nin müzakere ettiği * TBMM lah" Cerides;. Devre 2, c.2, TBMM Matbaası, Ankara, s.85 1 -853, 857, 859. Aynca bkz. Ata­ türk','j" Sö)'lev ve Demeçler; /. Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayımları, İstanbul, 1 945, s.309·3 1 3. Mustafa Kemal Paşa bu konuşmayı, Büyük Millet Meclisi'nin 21 Ekim 1 923 günü ö�leden sonra saat 2.08'de açılan ve riyasetini Reisi Sani Ali Fuad Paşa'nınyaptı�ı 40. toplantı i . celsesinde yapmıştır. (YN.) 1 35 teklif, en nihayet bu olmuştur. Bu teklifte Muvazenei Maliye Encümeni ve Heyeti Vekile ittifak etti. Ve en nihayet yüksek huzurunuza kadar ulaştırılabiidi. Arkadaşlar! Yüksek huzurunuza, Muvazenei Maliye Encümeni tarafından sevk olunan bu teklif, en makul bir tekliftir. Ve bu teklifi ortaya koyarken, zannederim. bü­ tün o arkadaşlar ve bendeniz, hiçbir vakitte hissiyata tabi olmadık. Bilakis kendimizi, tamamıyla hissiyattan maddiyata sevk ettik. Maddiyata dayandık, hakikate baktık. Madde ve hakikat, bu teklifin kabulünü zaruri kılmaktadır. B irçok arkadaşlarımızın tekrar ettikleri gibi, ben de arz etmek isterim ki, ordumuzun başında ölüme giden. s_· ve seve kanını akıtan, vücutlarını parça parça etmekten zevk alan subaylar ve kuman­ danlanmızın kahramanlığını söylemek abestir. Fakat buna bir kelime daha ilave ede­ rek, söz konusu olan bir fikri aydınlatmak isterim: Memleketimiz ve milletirniz her ne vakit felaketlere maruz kaldıysa, hiç şüphesiz ki, bütün vatan evladı, memleket evla­ dı en büyük fedakarlığa katlanmaktan çekinmemiştir. Yalnız bütün bu memleket evla­ dını, vatanın müdafaası için ölüme sevk etmek mesuliyetini üzerine alan ve aynı za­ manda onların ilerisinde göğsünü düşman kurşunlarınageren, subaylardır, kumandan­ lardır. (Bravo sesleri, alkışlar.) Eğer bizim subaylarımızın ve kumandanlanmızın bu memlekete ve bu millete yaptıkları mühim vazifeleri, gösterdikleri hudapesendane1 fedakarlıkları nazarı dikkate alarak bunlara bir şey vermek söz konusu olursa. bittabi çok mahcup kalabiliriz. Esasen subaylarımızı ve kumandanlarımızı taltif etmek laıım­ dır. En büyük mük3fata layık olan subaylarımızdır, kumandanlarımızdır. Ve zannede­ rim ki, bunda bütün arkadaşlarımız müttefiktirler. Halbuki arkadaşlar. bugün burada . . . (Şüphesiz sesleri.) Ali Rıza B. (İstanbul): Bütün millet müttefiktir, millet. . . Gazi Mustafa Kemal Paşa (Devamla): Burada söz konusu olan mesele, bu mem­ leketi kurtarmış olan, milletin bağımsızlığını kurtarmış olan subaylar ve kumandan­ larımızın taltifi değildir, efendiler, refahlarının teminidir. Dolayısıyla efendiler, çok rica ederim, sefaletten ve perişanlıktan subaylar ve kumandanlanmızın kurtarılması görüşüne yönelik olan bir teklif üzerinde fazla münakaşayı caiz görmeyiniz! (Doğru sesleri. ) Bunu da ilave etmek mecburiyetindeyim ki efendiler, millet güzide evlatla­ rına, kahraman evlatlarına hakikaten mük3fat etmek ister ve bunu yapamayacağın­ dan ötürü belki de çok çok ümitsiz ve kederlidir. (Çok doğru sesleri.) Fakat bu mil­ let, bu fedakar evlatlarının hiç olmazsa refahlarını temin etmek için, en son lokması­ nı dahi vermekten zevk alabilir. Arkadaşlar! Hepinizce malumdur ki, bugüne kadar devam etmekte bulunan sefer, sefer halleri yann nihayet bulacaktır. Bunun manası şudur ki, vatanın müdafaası için silah altında duran, maddi kuvveti teşkil eden asker­ lerimizden birçoğu, memleketlerine,.köylerine gidecekler, tarlalarında çalışacaklar­ dır. Bu, ordunun maddeten zayıflamasıdır. Fakat bu memleketin müdafaasını emni­ yetle omuzlarına almış olan yüksek heyetinizin elinde, güvendiği bir nokta vardır. Ben, yüksek heyetinize tercüman olarak arz edeyim ki, bu nokta manevi kuvvettir. İşte efendiler! O manevi kuvvet, ordunun kumandasını üstlenmiş olan subayların ve i Hudapesendane: Allah·ın beğeneceği şekilde. (Y.N.l 1 36 kumandanların yarattılı kuvvettir. Subaylarımızın manevi ve yüksek kudret ve kuv­ vetine gUvenerek efradın birçoğunu memleketlerine bırakabiliyoruz. Bununla bittabi devletin orduya tahsis ıunıi, olduğu paranın yarıdan ziyadesini de devletin diğer şu­ belerine vermiş oluyoruz. Arkadaşlar! Oevlet makinesini emniyetle yürütebilmek için bazı arkadaşlarımı­ zın dediği gibi, diğer idln! ,ubelerini de düşünmek lazımdır. Zannederim ki, bu ba­ riz hakikate karşı çıkacak hiçbir ıtrkadlfımız mevcut değildir. Elbette bu idare şube­ lerimize mensup olanların da refahını temin .tmek lazımdır, vazifemizdir ve bunu yapacağız. Çünkü bütün millete ve krunata karşı ifade etmişizdir, taahhüt etmişizdir; bunu yapamamak elbette bizim için bir namus ve haysiyeı meselesi olacaktır. (Bra­ vo ses/eri, a/kış/ar.) Fakat efendiler, subayların, o memurları da, o devlet şubelerini de ve bütün mil­ let ve memleket! de kurtarmış olan, vatanı daima emniyet içinde tutacak olan subay­ lar heyl!tinin mııaşları ve refahlırının temini söz konusu olurken mi bu meseleyi hal­ letmek isteyettğit? Onlar için ıaman mı yoktu? Bazı arkadaşlanıtlll subayları )'apılacak maaş zammı ve tahsisat zammı üzerinde­ ki fikri ve vicdani kanaatlni bit Hoktld. toplayabilmek i�n diğer memurların ne aldık­ larını, ne alacaklannı, bunlarla mukayeseyı d�UnUyor. . . Şüphe yok, denge ve denklik, aynı derecede refah temini düşünülebilir. Fakat neden dolayı subaylar falan ve filan şu­ belerin tahsisatına göre maaş almalıdır veyahut ancak onlar gibi refaha mazhar olmalı­ dır. Zannediyorum ki efendiler, bütün milletin hakiki eğilimi ve vicdani hissi herkesin Uıerlnde olarak kendisinin hayatını, haysiyetini, bağımsızlığını müdafaa eden ve daima mUdafaa edecek olım subaylar ve kumanda yüksek heyetinin refahıdır, saadetidir. (Bra­ vb ses/eri.) Hi� ,UVhtı etmem ki, diler devlet şubelerine· mensup olanlar, büyük bir if­ tihar ve sevinçle bunu, subayların hillini ölçü alabilirler ve bu hiç kimsenin izzetinefsi­ ne ağır gelmez ve gelmemelidir. 1 Para verirken mi mukayese yapacağız efendiler? Niçlft �fımdlh!rı ölüme giderken mukayese yapılmıyor? (Bravo ses/eri, a/kış/ar.) Öl­ mek lazllİl gfldigi vııldt bUtUn milleti önüne katarak veyahut arkasına düşürerek2 ölü­ me giderken böyle tflÜ_ıkllır, mukayeseler söz konusu olmuyordu? (Bravo ses/eri.) Arkadaşlar! Gerek benim söyledilim bu sözler ve gerek diğer bazı arkadaşların yapmış olduğu münakaşalar, hiç şüphe yok ki, müşterek olan görüşü teminden baş­ ka bir şeYtı yönelik değildir. Zannetmiyorum, subayların refahının teminine taraftar olmaylUlük bır fen bulunabilsin. İçimizden yalnız bir karşı çıkan olduğunu gördük; o diL Hilmı Bey birııderimiz. Fakat öne sürdüğü fikirlere nazaran hakikaten karşı çık­ huı.kta haklı imi�. eler maddi imkan olsaydı hepimiz kendisine iştirak ederdik. . . Fa­ küt demin de arz ettiğim gibi, biz mUmkün olmayanı elde etmek için uğraşmıyoruz, mümkün ölabllen bir şeyin tahsilini temenni ve rica ediyoruz. Muhterem efendi ler! Yüksek heyetiniz ki başkumaOdansınız, başkumandanlığı ma­ nevi şahsiyetinizde topiUyomınuz, ben sizin geçici bir vekilinizim, size karşı maruzat­ ta bulunduğumdan beni mazur göreceksiniz ve bu teklifi kabul ederek orduya karşı ka­ dirşinaslılınızı aösterecekııiniz. (Hay hay ses/eri, a/kıı/ar. müzakere kafi ses/eri.) i Atatürk';;ıı Söyleı' Vi! Dı!ıııelilerl I'de "gelmemektedir"". 2 Atat/ırk'iiıı Srlylııv ve Dpııııı,-I,,·I ,.de "dUterek". (Y.N.) (Y.N.) ı 37 [. . .] Reis [Reisi Sani Ali Fuad Paşa]: Efendim! Müzakerenin kifayeti hakkında bir önerge vardır. (Kiiji sesleri.) Müzakerenin kifayetini kabul edenler lütfen el kaldırsın. Müzakere kiifi görülmüştür. Riyaseti Celileye Kaymakamdan yukarı rütbedeki erkcin maaşlarından veya tahsisatından münasip miktarda indirim yapılarak buradan yapılacak tasarrufların -geçinmek ve ihtiyaç hususunda erkiin ve ümeradım pek cüzi farkları olan- küçük rütbeli subayların ma­ aş ve muhassasatlarına eklenmesi için cetvelin encümen tarafindan hemen değiştiril­ mesini teklif ederim. Karesi A hmed Süreyya Gazi Mustafa Kemal Paşa (Ankara): Arkadaşlar! Gayet samimi ve açık bir söz söyleyeceğim. Beni mazur görünüz! Bunda hiçbir mana ve hiçbir maksat yoktur, bel­ ki özel bir görüş vardır. Bunu açık ve kati söylüyorum. Kaymakam beyden kaç para kesiyorsun ve bundan yüzbaşıya kaç para zammediyorsunuz ve bundan yüzbaşı ne kazanacak zannediyorsunuz? Arkadaşlar, subayların hepsi aym bakımdan değerlen­ dirilmelidir. Hepsinin faziletine ve liyakatine hürmet lazımdır. Aynı zamanda birbi­ rinden büyük olanların emeği o nispettedir. Ahmet Süreyya B . (Karesi): Rica ederim, şahsımla alakab olan bir mesele vardır. izah edeceğim. Gazi Mustafa Kemal Paşa (Ankara): Ben hakikati söylüyorum, budur. Ondan ke­ seceksin bundan . . . [. . .] Gazi Mustafa Kemal Paşa (Ankara) : Efendiler! Subaylar ve kumanda heyetinin refahlarımn teminiyle alakalı olan bu kanunu kabul etmekle, yüksek heyetiniz ordu­ ya karşı zaten taşımakta olduğumuz büyük takdiri ve kadirşinaslığı göstermiş oldu­ nuz. Bundan dolayı ordu namına teşekkür arz ederim. (Haklarıdır sesleri.) Ordu, bu­ güne kadar olduğu gibi bundan sonra da memleket ve milletin yüksek menfaatlarım müdafaada, yüksek heyetinizin takdiderine layık olacak surette çalı§makla bahtiyar olacaktır, mesut olacaktır. (Teşekkür ederiz. eminiz sesleri.) 1 38 İZMİR MÜDAFAAİ HUKUK HEYETİ MERKEZİYESİ RİYASETİ'NE TEŞEKKÜR· (22 EKİM 1 923) Çıkış yeri: Ankara Numarası: 78 Tarihi: 22. 1 0.39 [ 1 923) Makine başında. İzmir Müdafaai Hukuk Heyeti Merkeziyesi Riyaseti'ne Halk Fırkası adaylarından Osmanzade Hamdi Bey'i mebusluğa seçmek suretiyle İzmir halkının Cemiyet ve Fı�kamız hakkında gösterdiği teveccühlere özel olarak te­ şekkürler takdim eyler ve icap edenlere tebliğ buyurulmasını rica ederim, Efendim. 22. i 0.39 [ I 923) Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal • Aslı, Hacı Hüseyin Özel Arşivi'nde bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Ar­ şiv i'ndedir. Ayru telgrafın İzmir Belediyesi'ne çekilen örneği için bkz. Hôkimiyeti Milliye, 26 Ekim i 923, Numara: 95 1 , s. l ; Vakit, 26 Ekim i 923, Numara: 2093, s. i . Aynca bkz. Atatürk'ün Söylev ve De­ meçler; Tamim ve Telgrafla,., V, Hazırlayanlar: Sadi Borak-Or. Utkan Kocatürk, Türk İnkılap Tarihi Ens­ titüsü Yayınları, Ankara, 1 972, s. 1 47. Hacı Hüseyin Özel Arşivi'ndeki eski yazı belge Ahmet Hezarfen, Hôkimiyeti Mil/iye ve Vakit'teki eski yazı metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 1 39 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİsİ BİRİNCİ SEçİM DEVRESİ ÜYELERİNE İSTİKLAL MADALYAS I VERİLMESİ HAKKINDA TEZKERE· (22 EKİM 1 923) Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine 22. 1 0 . 1 339 [ 1 923] Türkiye Büyük Millet Meclisi birinci seçim devresi üyelerinden oldukları halde cephede ve bilfiil kıtada kahramanlık ve fedakarlık eserleri gösterdiklerinden dolayı Bozok Mebusu Süleyman Sım, Kozan Mebusu Ali Saip ve Gaziantep Mebusu Kılıç Ali Beylere İstiklal Madalyası Kanunu'nun ikinci ve beşinci maddelerine uygun ola­ rak yarısı yeşil ve diğer yarısı kınnızı şeritli İstiklal Madalyası verilmesi rica ve be­ lirtilen Meclis'in kalan üyelerine de kanunun ikinci maddesine uygun olarak yeşil kurdeleli madalya verileceği arz olunur, Efendim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi Mustafa Kemal Reis (İkinci Reis Vekili İsmet Beyefendi): Efendim. hu hususta görüş var mı ? (Ha­ yır sesleri.) Kahul huyuranlar lütfen el kaldırsm. Kahul edilmiştir. • TBMM Zııbll Ce,.idesi. Devre 2, e.3, TBMM Matbııııs ı, Ankara. s.9-1O. Mustafa Kemal Pa§a'nın bu tezkeresi, Büyük Millet Meclisi'nin 24 Ekim 1 923 günü ötleden sonra sa­ at 1 .55'te açılan ve riyasetini ikinci Reis Vekili ismet Beyefendi'nin yapııtı 4 1 . toplanil i . celsesinde okunmu§tur. Bu karar üzerine izmir Mebusu Tahsin Bey'e verilen 9 Nisan 1924 tarihli istiklal Madalyası için bkz .lO Ünlü Vali. Meşhur Vali/er, Hazırlayan ve Sunanlar: Hayri Orhun-Celal Kasarotlu-Mehmet BeIek­ Kazım Atakul, içi§leri Bakınhtı Merkez Valiler Bürosu Yayınlan, 1 969, s.525. (Y.N.) . 1 40 HİNDİsTAN'DA BOMBAY HİLAFET KOMİTESİ'NE· , (28 EKİM 1 923) Ankara 28. \ 0.339 [ 1 923] Türkiya Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalemi Mahsus Müdiriyeti Adet 6/1426 Hindistan'da Bombay Hi lafet Komitesi'ne 22 Teşrinievvel [Ekim] 1 923 tarihli telgrafnamenizi aldım. Mescidi Aksa'da yapıla­ cak tamirat için vaki olan yardım toplama teşebbüslerine Halife Hazretleri'nin iştirakin­ den haberdar değilim. Bahis buyurulan mühendis de tarafımızdan memur edilmiş de­ ğildir. Ankara için bugün en mühim olan meselenin Yunanistan'dan gelmeye başlayan felaketlede muhacir kardeşlerimizin iskan ve refahı keyfiyeti olduği.ınu bu vesile ile de beyan eder, hamiyetli din kardeşlerimize selamlarımı hediye eylerim, Efendim. Türkiya Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi M. Kemal • Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: IV- 1 7 , D: 68, F: i O'da bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. 141 TEŞKİLATI ESASİYE KANUNU'NDA CUMHURİYETLE İLGİLİ YAPILAN DEGİşİKLİKLERİN MÜSVEDDESİ* (28/29 EKİM 1 923) Teklif Devletimizin ilerlemesi ve hükümet işlerinin i sürat ve intizamını temin için Teş­ kilatı Esasiye Kanunu'muzun açıklanmasına, tamamlanmasına ve genişletilmesine ihtiyaç barizdir. Yüce Meclis'çe bu hususun icabı gibi düşünüleceği ve temin oluna* Cumhurba�kanlığı Ar�ivi, A: 11l-7, D: 1 8, F: 165-1 -4'ten fotokopisiyle birlikte aktaran: Gazi Mııstafa Kemal Atatürk'ün Hayali, Hazırlayan: Hüseyin Tosun, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Ara�Urma Merkezi. Ankara. 2003, s.3 1 4-3 1 5. Ayrıca bkz. Gazi Mustafa Kemal Tarafından. Nii· iıik, c.Il, Devlet Matbaası. ıstanbul. 1 934, s.268-269; Kemal Atatürk, Nııııık, c.lI, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, İstanbul. 1 973. 803-804. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmu�tur. Eski yazı belgenin üzerinde el yazısıyla �u not yer almaktadır: "28/29 Te�rinievvel 339 [28/29 Ekim 1923) gecesi saat 1 2.00'den sonra not ettirdim. 29 günü ma­ lum �ekilde kabul olundu. Evvela Fırka'da sonra Meclis'te. M. Kemal" Bu tasan, 29 Ekim i 923'te önce Halk Fırkası Grup Toplannsı'nda, sonra Meclis'te tartı�ılıru� ve kabul edil­ mi�tir. Kabul edilen �ekli için bkz. TBMM ZablıCeridesi, Devre 2. c.3. TBMM Matbaası. Ankara, s.9O-99. Atatürk, yukandaki kanun tasarısı müsveddesine Nııtıık'ta �u açıklamayla yer vermektedir: "[ . . . ) Gece olmu�tu. Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasını terk ederken, koridorlarda beni bek­ lemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Pa�alara tesadüf ettim. Ali Fuat Pa�a, Ankara'dan hareket ederken bunların Ankard'ya ula�tıklarını o günkü gazetede 'bir uğurlama ve bir kar�ılama' ba�lığı altında okumu�tum. Henüz kendileriyle görü�memi�tim. Benimle mülakat için geç vakte kadar ora­ da beklediklerini anlayınca ak�am yemeğine gelmelerini Müdafaai Milliye Vekili Kazım Pa�a va­ sıtasıyla tebliğ ettim. İsmet Pa�a ile Kazım Pa�a'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle beraber gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmi� Rize Mebusu Fuat. Afyon Karahisar Mebusu Ru�en E�ref Beylere tesadüf ettim. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek esnasında, 'yarın cumhuriyet ilan edeceğiz!' dedim. Hazır bulunan arkada�lar derhal tikri­ me i�tirak ettiler. Yemeği terk ettik. O dakikadan itibaren hareket sureti hakkında kısa bir program tespit ettim ve arkada�ları vazifelendirdim. [ . . . ) Efendiler, görüyorsunuz ki, cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün atkada�­ larımı davete ve onlarla müzakere ve münaka�aya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü onların zaten ve tabiaten benimle bu hususta hemfikir olduklarına �üphe etmiyordum, Halbuki O esnada An· kara'da bulunmayan bazı zevat, salahiyetleri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden ve görü� ve rızaları alınmadan cumhuriyetin ilan edilmi� olmasını gücenme ve ayrılık vesilesi saydılar. O gece birlikte bulunduğumuz arkada�lar. erkenden beni terk ettiler. Yalnız İsmet P�a Çankaya'da misafir idi. Onunla yalnız kaldıktan sonra bir kanun tasarısı rr.üsveddesi hazırladık. Bu müsvedde· de 20 Kiinunusani (Ocak) 1921 tarihliT�kilaıı Esasiye Kanunu'nun devlet �eklini tespit eden mad· delerini �u sureııe deği�tirmi�tim:" Bkz. Nııtıık, aynı yerde. (Y.N.) "Hükümet i�lerinin" sözcüklerinin aslı olan "umuru hükümetin" sözcükleri Gazi Mustafa Kemal Ata· türk'ün Hayaıı nda yanlı�lıkla "ümid· i hükümetin" �eklinde okunmu�. (YN.) ' 1 42 cağı tabiidir. Ancak, kaçınılmaz ve acil gördüğüm aşağıdaki açıklamaların evvele­ mirde acele olarak m üzakere ve kabulünü teklif eylerim. i . Teşkilatı Esasiye Kanunu'muzun birinci maddesinin .nihayetine: "Türkiya devletinin hükümet şekli cumhuriyettir" açıklamasının ilavesi ile söz konusu maddeyi: " Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İdare usulü, halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayalıdır. i Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuri­ yettir" haline sokmak. 2. Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 1 . maddesinden sonra aşağıdaki maddenin ilavesi: Madde: Türkiya Cumhuriyeti'nin dini, İslam dinidir. Resmi lisanı Türkçedir. 3. Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 3. maddesinin aşağıdaki gibi düzeltilmesi: Madde: Türkiya Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. Meclis hükümetin bölündüğü idare şubelerini İcra Vekilleri vasıtasıyla idare eder. 4. Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 9. maddesi yerine aşağıya konulan maddelerin arkasına: Madde: Türkiya Reisicumhuru Türkiya Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tara­ fından ve kendi üyeleri arasından bir seçim devresi için seçilir. Riyaset vazifesi yeni Reisicumhurun seçimine kadar devam eder. Tekrar seçilmek caizdir. Madde: Türkiya Reisicumhuru devletin reisidir. Bu sıfatla lüzum gördükçe Mec­ lis'e ve Heyeti Vekile'ye riyaset eder. 5 . Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 9. maddesini!} müsveddeleri kısmen üçüncü maddede ifade olunmuştur. Heyeti Vekile'ye ait olan husus aşağıdaki madde ile açık­ Ianmalı ve tespit olunmalıdır:2 Madde: J;Jaşvekil, Reisicumhur tarafından Meclis üyeleri arasından seçilir. Diğer vekiller başvekil tarafından seçildikten sonra tamamı reisicumhur tarafından Mec­ lis'in tasvibine arz olunur. Meclis toplantı halinde değilse tasvip keyfiyeti Meclis'in toplanmasına bırakılır. Görüş: Meclis'in, Cumhur Riyasetinin, Heyeti Vekile'nin vazife ve salahiyetleri ve yekdiğerleriyle münasebet suretleri girişte arz olunduğu üzere Teşkilatı Esasiye Kanunu'muzun tamamlanması ve genişletilmesi sırasında yüce Meclis'çe nazarı dik­ kate alınmak tabiidir. Reisicumhur devlet reisi sıfatıyla Meclis'in tabii reisi olmakla beraber, yüce Meclis'çe şimdi yürürlükte bulunan Dahili Nizamname'nin beşinci maddesi icabınca ikinci bir reis seçilmek ıüzumludur. Gazi M. Kemal i "Dayalıdır" sözcüğünün aslı olan "müsteniddir" sözcüğü Gazi Mııstafa Kemal Atatürk'üıı Hayaıı nda yanlışlıkla "mesneddir" şeklinde okunmuş. (Y.N.) 2 Gazi Mııstafa Kemal Atatürk'üıı Hayaıı nda buradan sonraki bölüm yer almamaktadır. (Y.N.) ' ' 1 43 HALK FıRKASı GRUP TOPLANTISI'NDA TEŞKİLATI ESASİYE'DE YAPILACAK DEÖİşİKLİKLER HAKKINDA KONUŞMA· (29 EKİM 1 923) Muhterem arkadaşlar, hallinde müşkülata uğradığınız meselenin sebep ve i lleti, bütün arkadaşlarca meydana çıkmış olduğu kanaatindeyim. Noksan, kusur, takip et­ mekte olduğumuz usul ve şekildedir. Hakikaten mevcut Teşkilatı Esasiye Kanu­ nu'muza göre bir Heyeti Vekile teşkiline teşebbüs ettiğimiz zaman bütün arkadaşla­ rın her biri vekiller ve Heyeti Vekile seçimi mecburiyetinde bulunuyor. Hepinizin birden Heyeti Vekile seçimine mecbur olmanızda görülen müşkülatın halli zamanı gelmiştir. Geçen devrede de aynı suretle müşkülata tesadüf ediliyordu. Görülüyor ki, bu usul bazen birçok karışıklıklara sebep oluyor. Yüce heyetiniz bu müşkülün halIi­ ne beni memur kıldınız. Ben de bu arz ettiğim kanaatten ilham alarak düşündüğüm şekli tespit ettim. Onu teklif edeceğim. Teklifim kabule mazhar olursa, kuvvetli ve dayanışma halinde bir hükümet teşkili mümkün olacaktır. Devletimizin şekil ve ma­ hiyetini tespit eden ve hepimiz için gaye olan Teşkilatı Esasiye Kanunu'muzun bazı noktalannı açıklamak lazımdır. Teklif şudur: * Gazi Mustafa Kemal Tardfından, Nutuk. e.ll. Devlet Matbaası, İstanbul. 1 934. s. 272; Kemal Atatürk, Nutuk, e.II. Türk Devrim Tarihi Enstitüsü. İstanbul, 1973. s.808-809. Atatürk. yukarıdaki konuşmasına Nutıık'ta şu açıklamayla yer veriyor: "Pazartesi günü. ö�leden evvel saat 10'da Halk fırkası Grubu. Grup Heyeti İdare Reisi fethi Bey'in riyasetinde toplandı. Heyeti Vekile seçimi müzakeresine başlandı. [ J Müzakerenin eereyanı esna�ında Çankaya'da ikametgahımda bulunuyordum. Kemalettin Sami Pa­ şa'nın önergesinin kabul edilmesi üzerine. toplantıya davet edildim. Toplantı salonuna girer girmez do�ru kürsüye çıktım ve şu kısa görüş ve teklifi ortaya koydum: Efendiler! dedim. Heyeti Vekile seçiminde fikir ayrılı�ı hasıl oldu�u anlaşılmıştır. Bana bir saat ka­ dar müsaade buyurun. Bulaca�ım hal suretini arz ederim. Reis fethi Bey teklifi oya koydu. Kabul olundu. Efendiler. bu bir saat zarfında icap eden zevatı Meclis'teki odama davet ederek onlara 28/29 Teşri­ nievvel [EkimI gecesi hazırladı�ım kanun teklifi müsveddesini gösterdim ve fikir alışverişinde bu­ lundum. Ö�leden sonra saat bir buçukta fırka Genel Kurulu tekrar fethi Bey'in riyasetinde toplandı. İlk söz bende idi. Kürsüye çıktım ve şu beyanatta bulundum: [ . . . 1 dedikten sonra malum müsveddeyi okutmak üzere katip beylerden birine uzatarak kürsüyü terk ettim." ... Bkz. Nuruk. aynı yerde. (Y.N.) 1 44 BÜYÜK MiLLET MECLİsi'NDE KONUŞMA CUMHURiYETiN iLANı VE REisicUMHUR SEçİMi ÜZERiNE· (29 EKiM ı 923) Reis [İkinci Reis Vekili İsmet Beyefendi): [. . .) Efendim! Yok/ama suretiyle ve giz­ li oy ile reisicumhur se�'imi yapacağız. [. . .) Reis [İkinci Reis Vekili İsmet Beyefendi): Türkiye Cumhuriyeti için yapılan se­ çimde oya iştirak eden üyelerin adedi 158 'dir. 158 üye oyhirliğiyle Ankara Mehusu Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ni Cumhuriyet riyasetine seçmişlerdir. (Sürekli alkışlar ve yaşasın sesleri.) Gazi Mustafa Kemal Paşa (Ankara): (Alkışlar arasında kürsüye gelerek) Muhte­ rem arkadaşlar, mühim ve dünya çapında fevkalade hadiseler karşısında muhterem milletimizin hakiki teyakkuz ve uyanıklığına kıymettar bir vesika olan Teşkilatı Esa­ siye Kanunu'muzun bazı maddelerini açıklamak için özel encümen tarafından yük­ sek heyetinize teklif olunan kanun tasansının kabulü münasebetiyle yeni i Türkiye Devleti'nin, zaten cihanca malum olan, malum olması lazım gelen mahiyeti, millet­ lerarası bilinen unvanıyla yad edildi. B unun tabi i icabı olmak üzere bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis'inizin riyasetinde bulundurduğunuz arkadaşınıza yaptırdı­ ğınız vazifeyi, reisicumhur unvamyla yine aym arkadaşımza, bu ikiz arkadaşımza (esta,!ijiırullah, hakkınızdır sesleri) tevcih buyurdunuz. Tunalı Hilmi B. (Zonguldak): Gazi arkadaşım . . . Gazi Mustafa Kemal Paşa (Devamla): Bu münasebetle şimdiye kadar mükerreren hakkımda göstermiş olduğunuz muhabbet ve samimiyet ve itimadı bir defa daha gös­ termekle yüksek kadirşinaslığınızı ispat etmiş oluyorsunuz. B undan dolayı yüce he­ yetinize bütün ruhi samimiyetimle teşekkürler arz ederim. (Estağfurullah. A llah mu­ vallakiyet versin sesleri.) • TBMM Zabıı Ce,.idesi. Devre 2.c.3, TBMM Matbaası, Ankara. s.99- 1 00. Ayrıca bkz. Gazi Mustafa Ke­ mal Tardfından. N/ıııık, c.lI. Devlet Matbaası. Istanbul, 1934. s.275-277; Kemal Atatürk. Nıı",k. c.lI. Türk Devrim Tarihi Enstitüsü. Istanbul. 1973, s.8 1 3-8 1 5; Vakit. 30 Ekim 1 923. Numara: 2097. Vaki(te· ki eski yazı metin Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. Mustafa Kemal Paşa bu konuşmayı. Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 192 3 günü öğleden sonra saat 6.00'da açılan ve riyasetini Ikinci Reis Vekili ısmet Beyefendi'nin yaptığı 43. toplantı ı . celsesinde yapmıştır. (Y.N.) ı "Yeni" sözcüğü Nlllıık'ta yok. (Y.N.) 145 Efendiler! Asırlardan beri Doğu'da mağdur ve mazlum olan milletirniz, Türk mil­ leti hakikatte yaratılıştan sahip olduğu hasletlerden yoksun kabul ediliyordu. Son se­ nelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, eğilim, idrak, kendi hakkında kötü zanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar incelemeden uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Mil letirniz, sahip olduğu vasıfları ve li yakati­ ni, hükümetinin yeni ismiyle medeniyet cihanına daha çok kolaylıkla göstermeye muvaffak olacaktır. (inşallah sesleri.) Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu eserleriyle is­ pat edecektir. (inşallah sesleri.) Arkadaşlar, bu yüce m üesseseyi vücuda getiren Türk milletinin son dört sene zar­ fında kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere tecellilerini göstere­ cektir. (inşallah sesleri.) Acizleri mazhar olduğum bu emniyet ve itimada' layık ol­ mak için pek mühim gördüğüm bir noktadaki ihtiyacımı arz etmek mecburiyetinde­ yim. O ihtiyaç, yüksek heyetinizin şahsım hakkındaki teveccüh ve i timadının ve yar­ dımının devamıdır. (Hiç şüphe yok, daima sesleri. ) Ancak bu sayede ve Allah'ın ina­ yetiyle şahsıma tevcih buyurduğunuz ve buyuracağınız vazifeleri iyi yapmaya mu­ vaffak olabileceğimi ümit ederim. (Allah muvaffak etsin sesleri.) Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir surette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Milletin teveccühünü daima daya­ nak noktası kabul ederek hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve m uzaffer olacaktır. (Şiddetli ve sürekli alkışlaı:) , Vakir'ıe burada "bi-hakkın" (hakkıyla) sözcüğü yer almaktadır. (Y.N.) 1 -l6 FRANSIZ GAZETECİ MAURICE PERNOTYA DEMEÇ· (29 EKİM 1 923) Gazi Mustafa Kemal Paşa, bir Fransız yazarına yenilik ve ilerleme, hilafet ve dindarlık meseleleri hakkında dikkat çekici beyanatta bulunmuştur. Fransız yazarlarından Moris Perno,l Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa Hazret­ leri ile Cumhuriyet ilanından evvel icra ett(�i mülakatı Revu de dumond2 ile yayım­ lamıştl1: Bu mülakat esnasında Mustafa Kemal Paşa Türkçe konuşmuş ve İstanbul Mebusu Hamdullah Suphi Bey tercümanlık vazifesini yapmıştır. Mösyö Moris Perno, mülakatı şu suretle nakletmiştir: "Ankara'ya varır varmaz Mustafa Kemal Paşa 'dan bir mülakat için m üsaadede bulunmalarını rica ettim. Birkals' gün sonra Meclis'te celse esnasında bir subay. tem­ silcimiz Miralay Mojen'in3 büyük bir alicenaplıkla hana yer gösterdiği siyasi ricale tahsis edilmiş mahalde. Paşa Hazretleri'nin kahinesinde heni beklediğini haber verdi. Mustafa Kemal Paşa. bütün eşyası bir kanepe iki koltuktan ibaret olan bu küçük odada elini masaya dayamış, ayakta duruyordu, Bana elini uzattı. oturmak için yer gösterdi ve bir sigara verdi. Nazikane bir ta­ vırla beni dinlemeye hazır olduğunu hissettirdi. Derhal konuya geçerek Fransa'nın. bağımsızlığını kaybetmektense ölüme karar " ermiş olan bir milletin azim ve gayretini nasıl muhabbetli bir alaka ile takip ett(�i­ ni hatırlattım. Mustafa Kemal Paşa: -Türkler, memleketinizin muhabbetine itimat edebileceklerini bilirler. Her zaman Fransa, hürriyet için kahramanca mücadelede dünyaya misal teşkil etmiştir, dedi. -Fakat. dedim. zatı asilanelerine itiraf ederim ki. son aylar zarjinda Fransızların Türklere karşı hissiyatı daha az umumi idi. Türkiye'nin hasımları, vatandaşlarımın mu­ habbetini Türkiye'nin üzerinden çekip almaya çalıştılar. Ve evvela Türk hükümetinin, T{irkiye'de mekteplerimizin. lisanımızın. nüjiızumuzun gelişmesine mani olacak tedbir­ ler alacağını, sonra Türk milliyetperverlerinin güya yabancı düşmanı olduklarını ileri sürdüler. Bu iki nokta hakkında zatı asilaneleri hana açıklamalarda bulunabilirler mi? • Te ı'hidi Efkôr, I I Şubat 1923. Numara: 3975·947. s.2; Taııiıı, I I Şubat 1 924. Numara: 480, s. l . Aynca bkz. Atatı,rk'ı,ıı Süyleı' ı'e Denıe�'leri III, Türk inkilap Tarihi Enstitüsü Yayımları . Ankara. 1954. s.66-70. Teı'hi­ di Eftôr'daki eski yazı metin Hüseyin Gültekin. Taliiıı'deki ise Hadiye Yılmaz tarafından okunm�tur. i Maurice PemoL. (Y.N.) 2 Rel'l/e des Del/x Mmıdes. (Y.N.) 3 Mougiıı. (Y.N.) 1 47 Mustafa Kemal Paşa hir saniye düşündü, gözleri uzaklara daldı , dedi ki: -Mektepleriniz için bu biraz da eski bir hikayedir. Fransız mektepleri, Türk mil­ Ietine büyük hizmetler etmiştir. Biz, hepimiz Fransa'nın kültür menbaından içtik. Ben bile çocukken bir müddet bir Fransız mektebine gittim. Fakat bazen yabancı mektep­ lerinin vazife sınırlarını geçtiğini, rollerinden çıktıklarını, fenni olmayan propaganda gayeleri takip ettiklerini ve bunun için halkımızın Türk olmayan unsurlarına dayan­ dıklarını gördük. Bu ithamı derhal kaydettim: -Bu şikayet, helki hazı yahancı mektepleri için varit olahilir. Merzifon 'daki Ame­ rikan mektehini kapattığımz için kimsenin size hir diyeceği yoktur. Fakat. Türkiye'de hir Fransız mektehine karşı gerek siyasi, gerek dini herhangi hir propaganda isnat edildiğini hilmiyorum. Paşa, hafiAe güldü ve cevap verdi: -Fransız mekteplerinin çoğunluğu rahipler ve hemşireler tarafından idare edil­ mektedir. Şu halde, mesleki bir mahiyeti vardır. Dolayısıyla, dini bir propagandada bulunduklarından endişe edebiliriz. B ununla beraber, istiyoruz ki, mektepleriniz kal­ sın. Fakat, Türkiye'de bizim mekteplerimizin bile sahip olmadıkları imtiyazlara ya­ bancı mekteplerinin sahip olması kabul edilemez. Müesseseleriniz. aynı sınıftaki Türk müesseselerine konulmuş olan kanun ve nizamlara riayet ettikçe baki kalabilir. Zaten bu mesele, Ankara delegeleri ile Fransız temsilcileri arasında müzakere edil­ miş ve esaslı prensipler üzerinde anlaşma hasıl olmuştur. Bu sırada sessizlik oldu. Mustafa Kemal Paşa, sıcaktan haşındaki astragan kal­ pağı çıkardı. Karşımda hüshütün haşka hir adam gördüğümü zannettim. Sarışın in­ ce saçları. kalpak altında göremediğim geniş ve ortaya çıkmış almm açık hırakıyor­ du. Kendi kendime karşımda hir Türk mü, yahut hir Slav mı mevcut olduğunu düşün­ düm. Yavaş yavaş evvela hilerek kapalı duran hu çehre canlandı, sesteki titreşimler değişti, Paşa devam etti: -İkinci, yabancı düşmanlığı noktasına gelince: Şu bilinsin ki, biz yabancılara kar­ Şı herhangi hasmane bir his beslemediğimiz gibi, onlarla samimane münasebetlerde bulunmak arzusundayız. Türkler bütün medeni milletlerin dostlarıdır. Yabancılar memleketimize gelsinler; bize zarar vermemek, hürriyetimize müşkülat çıkarmaya çalışmamak şartıyla burada daima iyi kabul göreceklerdir. Maksadımız yeniden ya­ kınlık kurmak, bizi başka milletlere bağlayan bağları artırmaktır. Memleketler muh­ teliftir, fakat medeniyet birdir ve bir milletin ilerlemesi için de bu yegane medeniye­ te iştirak etmesi lazımdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun düşüşü. Batı'ya karşı elde etti­ ği muzafferiyetlerden çok mağrur olarak, kendisini Avrupa milletlerine bağlayan bağları kestiği gün başlamıştır. Bu bir hata idi, bunu tekrar etmeyeceğiz. Bu maksatlardan, Fransa'da pek büyük memnuniyetlerle malum olacak şey, siyase­ timizin. ananelerimizin, menfaatlanmızın bizi fikir ve eğilim itibariyle bir Avrupa Tür­ kiye'si. daha doğrusu Batı'ya yönelmiş birTürkiye arzu etmeye meylettirmesi olacaktır. 148 Şüphe mi ediyorsunuz? Fakat siz, tarihimizi nazan itibare almalısınız. Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikamet muhafaza etti. Biz daima Doğu'dan Batı'ya doğru yürüdük. Eğer bu son senelerde yolumuzu değiştirdikse, iti­ raf etmelisiniz ki, bu bizim hatamız değildir.. Bizi siz mecbur ettiniz. Ricat sonradan ve ister istemez oldu. Tasdik etmelisiniz ki, doğuda ikametgah seçmeye mecbur ol­ duğumuz için, ırkımızın beşiği ile alakadar olması itibariyle mümkün olduğu kadar batıda bir ikametgah seçtik. Fakat vücutlanmız Doğu'da ise fikirlerimiz Batı'ya doğ­ ru yönelik kalmıştır. Memleketimizi asrileştirmek istiyoruz. Bütün mesaimizTürkiye'de asri, dolayısıyla Batılı bir hükümet vücuda getirmektir. Medeniyete girmek arzu edip de, Batı'ya yöne1memiş millet hangisidir? Bir istikamette yürümek azminde olan ve hareketinin ayağın­ da bağlı zincirlerie müşküle sokulduğunu gören insan ne yapar? Zincirleri kırar, yürür. Fakat, ortaya çıkan vakalar, Türkiye'nin kayıtsız şartsız bağımsız hakimiyetine sa­ hip olması neticesine vardı. Bundan sonra memleketimize gelecek yabancılar, sami­ miyetle bizi hüküm ve esaretlerine almaktan feragat ederlerse, iyi kabul göreceklerdir. İlga edilen kapitülasyonlar, Türk milletinin bir hezimeti neticesi değildi. Bu, Türki­ ye'ye zorla kabul ettirilmiş bir boyunduruk değil, padişahlarımızın birkaç yabancı devlete büyük bir lütuf ve mürüvvetle takdim ettikleri bir hediye idi. Devletler bu he­ diyeden aleyhimize istifade ettiler. Kapitülasyonlar, memleketimizi fakirleştirdi, harap etti. Eğer yabancı düşmanlığından, o kadar pahalı elde edilen bir bağımsızlığa halel verecek her şeyden nefret manası çıkanlıyorsa, evet, bizim yabancı düşmanı olduğu­ muz söylenebilir. Size açıkça söyledim ve sonuna kadar açık sözlü olacağım. Henüz emniyetimiz yerinde değildir, evve\ce Türkiye'de yabancı teşebbüslerinin, yabancı maksatlarının bize telkin ettiği endişeler tamamen yok olmuş değildir. Eğer bazen ih­ tiyatkar harekı;:t ediyorsak, ifrat derecede şüpheli davranıyorsak, bize çok pahalıya mal olan hürriyetimizi kaybetmek hususundaki korkumuzdandır. Bu hürriyetin bir kü­ çük kısmını sakat etmektense, hepsini birden feda etmeyi tercih ederiz." Bu son sözler nazarı dikkatimi çeken bir samimiyet ve azimle söylendi. Mustafa Kemal Paşa, yeni bir soru bekliyordu. Dini mesele karşısında aldığı ta­ vır ve hareketi bizzat tarif etmesini dinlemek merakında idim. Bu vadide alınan ba::ı tedbirlerden ne maksat takip edildiğini izah etmesini rica ettim. -Aldığımız bütün tedbirler bir cümle ile özetlenebilir: Milli hakimiyeti i lan ettik. Kelimeler üzerinde oynamayalım. Bugünkü Türk hükümeti az çok cumhuriyettir. Bu bizim hakkımızdır, fenalık nerede? Menşelerimizi hattrlayınız. Tarihimizin en mesut devresi, hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır. Bir Türk padişahı hilafeti her nasılsa kendisine mal etmek için nüfuzunu, itibarı nı, servetini kullandı. Bu. sırf bir tesadüf eseridir. Peygamberimiz, tilmizlerinel dünya mil letlerine İslamiyeti kabul ettirmelerini emretti; bu mi lletlerin hükümeti başına geçmelerini emretmedi . Pey­ gamberin zihninden asla böyle bir fikir geçmemiştir. Hilafet demek, idare. hükümet demektir. Hakikaten vazifesini yapmak. bütün Müslüman milletlerini idare etmek ist Titrniz: Tatebe. (Y.N.) 1 49 teyen bir halife. buna nasıl muvaffak olur. İtiraf ederim ki, bu şerait dahilinde beni halife tayin etseler, derhal istifamı verirdim. Fakat tarihe gelelim, hakikatleri inceleyelim. Araplar Bağdat'ta bir hilafet tesis et­ tiler, fakat Kurtuba'da bir hilafet daha vücuda getirdiler. Ne Acemler, ne Afganlılar, ne Afrika Müslümanları, İstanbul halifesini asla tanımadılar. Bütün İslam milletleri üzerinde ulvi ruhani vazifesini yerine getiren yegane halife fikri, hakikatten değil, ki­ taplardan çıkmış bir fikirdir. Halife, hiçbir zaman Roma'daki Papa'nın Katolikler üze­ rindeki kuvvet ve iktidarını gösterememiştir. Son ıslahatımızın sebep olduğu eleştiriler, hakiki olmayan, vehmedilmiş bir fikir­ den, İslam birliği fikrinden ilham almaktadır. Bu fikir asla hakikat olmamıştır. Biz, halifeyi eski ve muhterem bir ananeye hürmeten yerinde bıraktık. Halifeye hürrnetimiz vardır; gerek kendi, gerek ailesinin ihtiyaçlarını temin ediyoruz. İlave edeyim ki, İslam aleminde Türkler halifenin maddi ihtiyaçlarını fiilen temin eden ye­ gane millettir. Dünya çapında bir hilafeti destekleyenler, şimdiye kadar her türlü iş­ tirakten kaçınmışlardır. O halde, ne iddia ediyorlar? Yalnız Türkler bu müessesenin yüküne tahammül etsinler ve yine yalnız onlar halifenin hakimane nüfuzuna riayet etsinler . . . Bu iddia aşırıdır. -Şu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykırı hiçbir eğilim ve mahiyet olma­ yacak demek? -Siyasetimizi dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hisse­ diyoruz. -Zatı asilaneleri düşündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mı? -Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği i l e dindar olmalıdır de­ mek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, ilerlemeye mani hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki, Türkiye'ye ba­ ğımsızlığını veren bu Asya milletinin içinde daha karışık, suni, battl inançlardan iba­ ret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler, sırası gelince aydınlanacaklardır. Onlar eğer aydınlığa yaklaşamazlarsa, kendilerini mahv ve mahkum etmişler demek­ tir. Onları kurtaracağız." 1 50 HEYETİ VEKİLE HAKKINDA TEZKERE· (30 EKİM 1923) TBMM Riyaseti C elilesine Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun özel maddesi icabınca Başvekalefe Malatya Mebu­ su İsmet Paşa Hazretleri seçi lmiştir. Adı geçenin seçtiği diğer vekiller in isimler i aşa­ ğıdadır. Tamamı yüce Meclis'in tasvibine arz o lunur. Başvekil ve Hariciye Vek ili: (Malatya Mebusu) İsmet Paşa, Ş er'iye Vek ili: (Saruhan Mebusu) Mustafa Fevzi Efendi, Erkanıharbiyei Umumiye Vek il i : (İstanbul Mebusu) Müşir Fevzi Paşa, Dahiliye Vek il i: (Kütahya Mebusu) Ferid Bey, Maliye Vek il i: (Gümüşhane Mebusu) Hasan Fehmi Bey, Müdafaai Milliye Vek il i: (Karesi Mebusu) Kazım Paşa, İktisat Vekil i: (Trabzon Mebusu) Hasan Bey, Adliye Vek il i: (İzmir Mebusu) Seyid Bey, Maarif Vek il i: (Adana Mebusu) Safa Bey, Nafıa Vekili: (Trabzon Mebusu) Muhtar Bey, Sıhhiye Vekili: (İstanbul Mebusu) Dr. Refik Bey, Mübadele, İmar ve İskan Vekil i: (İzmir Mebusu) Necati Bey. 30 Teşrinievvel 1339 [30 Ekim 1923] Türkiye Reisicumhur u Gazi Mustafa Kemal * TBMM Zabu Cai desi. Devre 2. c.3. TBMM Malbaası. Ankara, s. 103. Ayrıca bk z. Aıatılrt A ıısiHopl'di· .{i, Hazırlayan: Kemal Zeki Gençosman, c.9, May Yayınlan, isıanbul, basım lacihi yok, s. 1 2S . Musıafa Kemal Pa�'nın bu ıezkeresi, Büyük Milleı Meclisi'nin 30 Ekim 1 9 2 3 günü öğleden sonra saal açılan ve riyaseıini Birinci Reis Vekili Sabri Beyef endi'nin yapıığı 44. ıoplanu ı. celsesinde okunmuşıur. (Y.N.) 4. IO'da 151 CUMHURBAŞKANı SEçİMİ DOLAYıSıYLA TEBRİKLERE AÇiK TEŞEKKÜR· (31 EKİM 1923) Ankara. 31 (AA) - Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri. Cumhuriyet riyasetine seçilmelerinden dolayı aldıkları tebrik telgraj1arına aşağıdaki gibi teşekkür beyan etmektedirler: Cumhuriyet Riyaseti'ne seçilmem münasebetiyle memleketin her tarafından aldı­ ğım samimi tebriklere ayrı ayrı cevap yetiştirmekte gecikmeler olabilmesi ihtimalin­ den dolayı genel olarak alenen teşekkürler takdim eylerim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Hôkimiyeti Mil/iye. i Kasım 1 923. Numara: 906. s.!; AÇlUö:. i K asım 1 923. Numara: 9 1 4 . s. l ; ikdam. i Kasım 1 923. Numara: 9548. s.2; AnadoluAjansı Bülteni, 31 Ekim 1 923. Aynca bkz. Atatiirk'iin Tomim. Te/gro/I'e Beyanname/eri IV. Hazırlayan: Nimet Arsan, Türk inkllap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1 964. s.51 5. Eski yazı metinler Musa Sarıkaya ve Hadiye Yılmaz tarafından okunmuş, Anadolu Ajansı Bülteni'ndeki Fransızca metin Em. Tnk. Kd. Alb. Ercan Güner tarafından Türkçeye çevrilmiştir. 152 CUMHURBAŞKANı SEçİMİ DOLAYıSıYLA çEşİTLİ Kİşİ VE KURUMLARA TEŞEKKÜR" (3 1 EKİM 1 923) İstanbul'da Denizli Mebusu Mazhar M üfit Bey'e C. Teşekkür ve milletirniz için mübarek olmasını niyaz ederim. 31 Teşrin ievvel 339 [3 i Ekim 1 923] Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal .. Ankara Üniversitesi Türk İ nkılip Tarihi Enstitüsü (Tİ TE) Ar�ivi, Kutu No: 93, Belge No: i 2. Aynı telg­ rafın '"Eski�hir'de Anadolu-Bağdad Demiryolları Müdiri Umumisi Behiç Bey'e'" çekilen örneği için bkz. T İ TEAr�ivi. Kutu No: i 52. Belge No: i; '"Edirne Türk Ocağı İ dare Heyeti'ne'" çekilen örneği için bkz. Paşaeli. 2 Kasım 1 923. Numard: 69. s. i; "Türkiye Umum Amele Birliği Kitibi Umumisi Şakir Ra­ sim Bey'e'" çekilen örneği için bkz. Mete Tunçay, 1923 Anrele Bi,.'i�i. BDS Yayınları, İ stanbuL . 1989. s.8 i; '"Kastamonu Valisi Fatin Beyefendi'ye'" ve '"Kastamonu'da Doktor Fazıl Berki Bey'e", "Kastamo­ nu Mebusu Mehmet Beyefendi'ye'", '"Kastamonu Belediye Reisi Necip Bey'e", '" Kastamonu Darülmual­ limin Talebesine" çekilen örnekleri için bkz. Açık.w:. 3 Kasım i 923, Numara: 9 i S, s . 1 -2: '"Mara�'ta Fe­ keli Cezmi Celal Bey'e" çekilen örnekleri için bkz. Ankara Ü niversitesi Türk İ n kıl ap Tarihi Enstitüsü Ar�ivi, Kutu No: 100, Belge No: 44; '"Konya'da Abdülhalim Çelebi Efendi Hazretleri'ne" çekilen örne­ ği için bkz. Mevlana Müzesi Ar�ivi, 104-0 I A ; "Cerniyeti Umumiyei Belediye Reisi Sezai Bey'e'" çeki­ len örneği için bkz. Taııiıı. 5 Ka.�ım i 923. Numara: 382, s.2; "Dersaadet'te Fatih Parkı Kar�ısındaki Da­ irede Umum İ n�aat Usta ve Kalfalan Cemiyeti'ne" çekilen örneği için bkz. Taııiıı. 7 Kasım 1 923. Nu­ mara: 384, s.3; " İ zmir'de Cumhuriyet Halk Fırkası Reisi Hüseyin Bey'e'" çekilen ve aslı Hacı Hüseyin Özel Ar�ivi'nde bulunan eski yazı belgenin fotokopisi için bkz. Atatürk'ün Bütün Eserleri Ar�ivi; "Mar­ din Livası Halk Fırkası Üyelerinden Receb Bey'e" çekilen örneği için bkz. Kurtulu� Sava�ı ve Cumhu­ riyet Müzesi Ar�ivi, Envanter No: 305; "Sivas Darülhilfıfe Medresesi Müdürü Mehmet Fazlullah Efen­ di'ye" çekilen örneği için bkz. Ahmet Bekir Palazoğlu. Başii�reınr,·1/ All/ıılrl.: (/919·1928), c. l , TC Mil­ li Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve Donatım Dairesi Ba�kanlığı. Ankara, 1 99 1 . s. I 46; "Mülga Şüra­ yı Devlet Tanzimat Dairesi Üyelerinden Mehmet Receb Bey'e'" çekilen örneği için bkz. Kurtulu� Sava· �ı ve Cumhuriyet Müzesi Ar�ivi. Envanter No: 304. Eski yazı belge ve metinler Ahmet Hezarfen, Dr. Dervi� Kılınçkaya, Kemal Şenoğlu taraf ından okunmu�tur. 1 53 HALK FIRKASrNIN RESMİ İZNİNİN VERİLMESİ HAKKINDA DAHİLiYE VEKALETİNE* (EKİM 1 923) Dahiliye Vekilleti Celilesine Halk Fırkası nam ve unvanıyla tesis ve teşk il ve tasdikli nizamnamesi takdim edi­ len siyasi cemiyetin ilgili kanununa uygun olarak Türkiya dahilinde teşkilatta bulun­ mak üzere resmi müsaadesinin verilmesi rica ve Umumi Heyeti İdare üyelerinin Erzin­ can Mebusu Sabit, İstanbul Mebusu Doktor Refik, İzmir Mebusu Celal, Erzurum Me­ busu Münir Hüsre<, Tekfurdağ Mebusu Cemil, Konya Mebusu Kilzım Hüsnü, İzmit Mebusu Saffet, Diyarbekir Mebusu Zülfü Beylerden meydana geldiği ve Hdk Fırkası Kiltibi Umumisi'nin de Kütahya Mebusu Recep Bey bulunduğu arz olunur, Efendim. Teşrinievvel 339 [Ekim 1923] Halk Fırkası Kiltibi Umu misi Recep * Halk Fırkası Umumi Reisi Gazi Mustafa Kemal Fotokopisiyle birlikte aktaran: Millet Hi:metiııde 40 Yıl CHP. Ankara Ba�ımevi, Ankara, 1963. s.II- 1 2. Ayrıca bkz. Ulus. 22 Haziran 1953, Sayı: 1 1488, s. l; Hikmet Bili, CHP Tarihi /9/9-/979, Doruk Mat­ baacıhk Sanayii, Ankara, 197 9, s.6 i. Eski yazı belge Ercüment Hü.�nü Baki ve Ahmet Hezarfen tarafın­ dan okunmuştur. 154 İSTANB UL'DA HALİFEİ MÜSLİMİN ABDÜLMECİTE· (1 KASIM ı 923) Ankara,I Teşrinisani [l Kasım] (M) Hükümet şeklinin değiştirilmesi ve tespi­ ti münasebetiyle zatı hilafetpenahi, Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazret­ leri'ne aşağıdaki telgraft göndermişlerdir: - Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne Bu kere yenilenen hükümet şeklinin memleket ve millet hakkında hayırlı olmasını Cenabı Hak'tan niyaz ve temenni eylerim. 31 Teşrinievvel 39{ 31 Ekim 1 92 3] Abdülmecit ibni Abdülaziz Han Bu telgrafa Gazi Paşa şu cevabı göndermişlerdir: İstanbul'da Halifei Müslümin Abdülmecit Hazretleri'ne Türkiye Cumhuriyeti hakkındaki hilafetpenahilerinin hayırhahane temennilerine teşekkürler takdim ederim. i Teşrinisan i 39 [ı Kasım ı 923] Tür kiye Reisicumhur u Gazi Mustafa Kemal * Hôkimiyeti Milliye. 2 Kasım 1923. Numara: 907. s. l; ikdam. 2 Kasım 1923. Numara: 9549. s. l; Vakit. 2 Kasım 1923. Numara: 2100; Taııiıı. 2 Ka.�ım 1923, Numara: 379, s. l ; Anadolu Ajansı Bülteni, 3 Kasım 1923. Ayrıca bkz. Atatiirk'iiıı Tamim. Te/gm! re Beyaııııameleri ıV. Hazırlayan: Nimet Arsan. Türk İnkı­ lap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1964. s.SIS. Hükimiyeti Mil/iye ve ikdam'daki eski yazı metinler M usa Sarıkaya. Vakineki Ahmet Hezarfen, Taııiıı'deki Kemal Şeno�lu tarafından ok unmuş. Anadolu Ajansı Bülteni'ndeki Fransızca metin Em. Tnk. Kd. Alb. Ercan Güner tarafından Türkçeye çevrilmiştir. 155 İSTANBUL vALİsİ HAYDAR BEY'İN TEBRİKİNE TEŞEKKÜR· (I KASIM 1923) Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin cumhur riyasetine seçilmesi dolayısıyla İstanhul Valisi Haydar Bey tarafından çekilen tehrik telgrcifına, Paşa Hazretleri aşa­ ğıdaki cevahı vermiştir: Cumhur riyasetine seçilmemden dolayı gösterilen teveccühlere teşekkür1er arz ederim. Milletirniz hakkında da hayırlı olmasın ı Cenabı Hak'tan bütün k albimle te­ menni ederim. Gazi Mustafa Kemal • Vakit. 2 Kasım 1923, Numar.ı: 2 100, s. l. Ayrıca bkz. Atatürk'ıııı Sö)'leı' ı'e Deme�'leri Tanıim ve Telgraj� ları V . Hazırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Ulkan Kocaıürk. Türk inkılap Tarihi Enslilüsü Yayınları, Ankara. 1 972. s. 148. Vakir'ıeki eski yazı meıin Musa Sarıkaya larafından okunmuşıur. 156 RUSYA MERKEZİ İCRA KOMİTESİ REİsİ KALİNİN'İN TEBRİKİNE TEŞEKKÜR· (4 KASIM 1923) Ankara, 4 (AA) Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Rusya Sosya­ list Sovyetler Cumhuriyeti Reisi Kalinin'in tebrik telgmfina şu cevabı göndermişlerdir: - Moskova'da Rusya Merkezi İcra Komitesi Reisi Mösyö Kalinin Hazretleri'ne Türk m i lletinin mukadderatını doğrudan doğruya ve tam bir hakimiyet dairesin­ de b izzat idare hakkını kati bir surette tespit eden ve mazide son derece zarar görmüş olduğu istibdada ilelebet nihayet veren Cumhuriyet'in ilanı dolayısıyla vaki olan teb­ riklerinize Türk mil let ve hükümeti namına halisane ve samirniyetle teşekkür ederim. Reisicumhurluğa seçilmem münasebetiyle ifa ettiğiniz tebrik ler ve hakk ımda göster­ diğiniz hissiyattan dolayı son derece mütehassis oldum. İki millet ve iki hük ümeti birleştiren dostane bağların bozulmaz olduğu hakkındaki emniyetinize tamamıyla iş­ tirak ederim ve işbu bağların gittikçe sağlamlaştırılarak ve takviye edilerek her ik i devletin gelişmesi namına ve ik i milletin saadetine hizmet edeceğine kan iim. Türkiya Reisicumhuru Gazi M ustafa Kemal • Hôkimiyeti Mil/iye, 5 Kasım 1 923. Numara: 959. s.l; ikdam. 5 Kasım 1 923. Numara: 9552. s. ı; Vakit. 5 Kasım 1 923. sayı: 2 1 03; Tanin. 5 Kasım 1 923. Numara: 382. s.l; Anadolu Ajansı Bülteni. 4 Kasım 1 923. Aynca bkz. Atatürk';;n Tamim. Te/gm! I'e Beyanname/e"i ıV. Hazırlayan: Nimet Arsan. Türk inkılijp Tari­ hi Enstitüsü Yayınları, Ankara. I�, 5.515- 516. Hôkimiyeti Mil/iye ve ikdunı'daki eski yazı metinler Mu­ sa Sarıkaya. Vakit'teki Ahmet Hezarfen, Tanin'deki ise Hüseyin Gültekin tarafından okunmuş, Anadolu Ajan�ı Bülteni'ndeki Fransızca metin Em. Tnk. Kd. Alb. Ercan Güner tarafından Türkçeye çevrilmiştir. 157 SAGLIK DURUMU HAKKINDA SALİH BEY'E· (l2 KASIM 1923) Türkiye Cumhuriyeti İstanbul Vilayeti İstanbul Valisi Haydar Beyefendi'ye ı. Zatıalinize müracaat edecek olan Salih Bey'e, 2. Hasta krizini geçirdi. Ş imdilik doktor ve ailenin gelmesine i üzum yoktur. Ş a­ yia üzerine hasıl olan tesir leri giderirsiniz. Sonraki bildirime kadar orada k alınız. Va­ li Beyefendi ile temasta bulununuz. Herkese selamlarımı bildiriniz. 12.11.39 [1923] Gazi Mustafa K emal Riyaset Seryaveri Rüsuhi • Fotokopisiyle birlikte aktaran: S. Eriş Ülger, Larife Gaz; Mustafa Kemal! Biliıımeyeıı Yöıı/e,.i ı'e Yayım· /aıımamış Fotnğrqf1arıy/a Atarü,.k·Larife Ha/llm Evliliğ;. inkıliip Kitabevi, İstanbuL. 2 004, s.1 18, ın. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tardfından okunmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın rahatsızlığı üzerine çektiği yukarıdaki telgrdfı, kaynakta şu açıklamayla yer almaktadır: "Latife Hanım ve Salih Bey dışında herkes köşkteydi; heyecanlı ve tedirgindi. Anadolu Ajan�ı o günkü haberlerde Gazi'nin durumunu dünyaya duyurmuş. olay dış basında geniş yer bulmuştu. An­ kara'dan İstanbul'a dönen Doktor Ömer Neşet (İrdelp), birkaç gün sonra basına Paşa'nın rahatsızlı­ ğı ile ilgili şu açıklamayı yaptı: 'Gazi Paşa Hazretleri. çok çalışmadan dolayı birdz yorgunluk belirtileri göstermişlerdir; fakat altı günlük bir istirahaııen sonra tamamıyla sağlığına kavuşmuştur. Bu sebeple kendisinin rahatsızlığı 'anjin dö puatrin' ve benzeri bir hastalık değildir. Gazi Paşa'nın rahatsızlığına tıp terminolojisinde 'yorgunluk' denir.' Bu sırada haber kaçınılmaz olarak Latife Hanım'a da ulaşmıştı. Latife Hanım, hemen Ankara'ya ha­ reket etmek, mutlaka Paşa'nın yanında bulunmak istiyordu. Ancak bu sefer Salih Bey dikkatliydi. Paşa'dan izin alınmadan böyle bir geri dönüşün sakıncalarını dili döndüğü kadar Hanımefendi'ye anlatmaya çalıştı. Ancak Latife Hanım dinleyecek gibi görünmüyor, Salih Bey gelmese de tek ba­ şına gideceğini söylüyordu. Salih Bey aynı gün Ankard'dan Gazi Mustafa Kemal imzalı, şifreli bir mektup aldL Mektupta şöyle denmekteydi: I ... ) Mektupta kelimeler dikkatle seçilmişti. Paşa ilk rahatsızlığında durumu pek ciddiye almamış, ge­ rek Doktor Ömer Neşet (İrdelp)in gerekse Latife Hanım'ın Ankara'ya gelmesini istememişti. Dr. Ömer Neşet, 13 Kasım 1923 günü Ankara'ya İsmet Paşa'nın ısrarı üzerine gelmiş, Neşet Ömer'in muayenesinden sonra Gazi. Salih Bey'e şifreli bir mektup daha göndermişli:" Bkz. aynı eser, S. i i 7- i i 8. Salih Bey'e gönderdiği ikinci mektup için bkz. elinizdeki cilıte. S.159. (Y.N.) 158 SAGLIK DURUMU HAKKINDA BOZOK MEBUSU SALİH BEY 'E· ( 13 K ASIM 1923) Türk iye Cumhuriyeti İstanbul Vilayeti İstanbul Valisi Haydar Beyefendi'ye i. İkinci maddenin Bozok Mebusu Salih Bey'e tebliğin i rica ederim. 2. Neşet Ömer Bey bugün geldi. Diğer arkadaşlarla beraber muayene ve icap eden tedbirleri tatbik ettiler. Hastalık tabii seyrini takip ediyor. Endişe verici bir hal görül­ medi. Daha üç gün kadar rahatsızlığın devamı tahmin olunuyor. Valideleri mutlaka gelmek arzu ediyorlar mı? Bizi tereddüte sevk eden, buradaki hayat şartlarıdır. Evve­ lemirde bu konudaki hakiki eğilimlerin bildirilmesini rica ederim. 13 Teşrin isan i 39 [ 13 Kasım 1923] Gazi Mustafa Kemal .. Fotokopisiyle birlikte aktaran: S. Eriş Ülger, Latife Gazi MılJlq[a Kemal! Biliıımeyeıı Yöııleri ve Yayım· laıımamış Fotoflraj1anyla Atatürk-Latife Hall/m Evlilifli. İnkıliip Kitabevi. İstanbul, 2 004. s. 1 19, 1 73. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. Açıklama için önceki sayfada yer alan 12 Kasım 1923 tarihli belgenin dipnotuna bkz. (Y.N.) 159 SAGLlK DURUMU HAKKINDA MÜTEKAiDiNi ASKERiYE CEMİYETiNE· (13 KASIM 1923) Reisicumhur Paşa Hazretleri iyileşmişlerdir. Bu haber, kendileri tarajindan Mü­ tekaidini Askeriye Cemiyeti'ne 1 çekilen telgrajtan anlaşılmaktadır. Mütekaidini Aske­ riye Cemiyeti evvelki gün Ankara'da Reisicumhur Gazi Paşa Hazretleri'ne bir telg­ raf çekerek sıhhatlerini sormuşlar ve serian iyileşmeleri için temennide bulunmuşlar­ dır. Dün, Gazi Paşa'dan Mütekaidini Askeriye Cemiyeti'ne şu cevap gelmiştir: Hatır sormak suretiyle gösterdiğiniz hissiyata teşekkür ederim. Rahatsızlığım esasen ehemmiyetli değildi. Şimdi tamamen iyileştim. 13 Teşrinisani 339 [13 Kasım 1923] Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal • 1 Vakir 1 5 Kasım 1923, Numara: 2 11 3, s.ı. Ayrıca bkz. Ararürk'ii" Söyleı' ı'e Demeçieri Tamim ve Te/g­ rafları V. Hazırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Utkan Kocatürk, Türk İnkılip Tarihi Enstitüsü Yayınları, Anka­ . ra. 1 972, s. i 48. Vakitteki eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. Asker Emeklileri Cemiyeti. (Y.N .) 160 HALK FıRKASı UMUMİ REİsLİGİNE VEKİL TAYİN EDİLDİGİ HAKKINDA İSMET PAŞA'YA· (19 KASIM 1923) Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri evvelki gün Başvekil İsmet Pa­ şa Hazretleri'ne aşağıdaki mektubu göndermişlerdir: İsmet Paşa Hazretleri'ne Halk Fırkası Reisi Umumiliği ile fiilen meşgul olmaya şimdik i vazifem müsait olmadığından, zatı devletlerini vekil tayin ediyorum. 19 Teşrinisani 339 [I 9 Kasım 1923] Gazi Mustafa Kemal • Kasım 1 923, Numara: 973, s. i; Vakit, 21 Kasım 1 92 3, Numara: 2 1 19, s. i; Ana­ dolu Ajansı Bülıeni, 2 i Kasım 1923 . Aynca bkz. Atatürk'üıı Tamim, Te/graf ve Beyaııııame/eri N, Ha­ zırlayan: Nimet Arsan, Türk inkılap Tarihi Enstitüsü Yayınlan, Ankara, 1 964, s.5 i 6. Hôkimiyeti Mil/iye re Vakit te ki eski yazı metinler Musa Sarıkaya tanıfından okunmuş, Anadolu Ajansı Bülıeni'ndeki Fran­ sızca metin Em. Tnk. Kd. Alb. Ercan Güner tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Hôlo:imiyeti Mil/iye. 21 ' 161 BİRİNC İ SEçİM DEVRESİ ÜYELERİNDEN BAZI ZEVATlN İSTİKLAL MADALYASı İLE TALTİFLERİNE DAİR TEZKERE· (21 KASIM 1923) TBMM Riyaseti Celilesine Türkiye Büyük Millet Meclisi birinci seçim devresi üyelerinden oldukları halde cephede ve İzmir mıntıkası Şimal grubunda kahramanlık ve fedakarlık eserleri gös­ teren aşağıda yazılı asker mebuslar ile değerli sivil zevata dahi İstiklal Madalyası Ka­ nunu'nun ikinci ve beşinci maddelerine uygun olarak yansı yeşil ve diğer yan sı k ır­ mızı şeritli İstiklal Madalyası verilmesini rica ederim, Efendim. TBMM Reisi Gazi Mustafa Kemal Gazi Mustafa Kemal Paşa (Ankara) Fevzi Paşa (Kozan) İsmet Paşa (Edirne) Kazım Karabek ir Paşa (Edirne) Ali Fuad Paşa (Ankara) Kazım Paşa (Karesi) Refed Paşa (İzmir) Fahrettin Paşa (Mersin) Ali Bey (Karahisan Sahib) Avni Hey (Saruhan) Hüsrev Bey (Trabzon) Cavit Bey (Kars) Cafer Tayyar Paşa (Edirne) Hacı Ş ükrü Bey (Diyarbekir) Hoca Esat Efendi (Aydın) Memduh Bey (Karahisan Sahib) Salahaddin Bey (Mersin) • TBMM Zabl/ Ceri desi. Devre 2, c.3, TBMM Matbaası, Ankara, s.494. Mustafa Kemal Paşa'nın bu tezkeresi, Büyük Miııet Meclisi'nin 21 Ka.�ım 1923 günü öğleden sonra sa­ at 1 .40'ta açılan ve riyasetini Birinci Reis Vekili Sabri BeyeCendi'nin yaptığı 56. toplann ı. celsesinde okunmuştur. (Y.N.) 162 Mahmut Celiil Bey ( Saruhan) Mustafa Necati Bey ( Saruhan) Reşad Bey ( Saruhan) Vehbi Bey (Karesi) Hamdi Bey (Ertuğrul) Hüseyin Bey (Elaziz) Rıza Bey ( Mu ş) 163 YENİGÜN'ÜN H İLAFET KONUSUNDA Kİ YAYıNı ÜZERİNE SAMSUN'DAN ÇEKİLEN TELGRAF HAK KINDA BAŞVEKALETE* (2 1 KASIM 1923) Ankara Tezkere 2 1. 1 1.339 [ 1923] 6/82 Başvekalet Canibi Samisine Hilafet hanedam hakkında yayımladığı bir makaleden dolayı Yenigün gazetesin­ den şikayeti ve bu vesile ile Büyük Millet Meclisi'ne ve hükümete taşlamalan ihtiva ederek Samsun'dan birçok imzalarla çekilen tafsilatlı telgrafnamenin sureti ekte gön­ derildi. Vaki olan müracaat ve şikayetin gizli bir teşkilatın fesatçılık ve aldatmaları­ mn tezahürleri olduğuna kaniim. Bu hususta hükümetçe sürat ve ehliyetle tahkikat ic­ rasım ve elde edilecek neticeye göre fail ve müteşebbisleri hakkında şiddetli takibat yapılarak neticeden malumat verilmesini rica ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi * Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-17-a, D: 68, F: 12-J'ten aktaran: Yrd Doç. Dr. Dursun Ali Akbulut, "Hilafetin Kaldırılması Üzerine Erzurum'dan Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazrellerine çe· kilen Telgraflar", Atatürk ilktderi ve inktlôp Tarihi Enstitüsü Dergisi Atatürk Özel Sayısı. Kasım 1988, Sayı: 2, s.75. 164 YENiGÜNÜN Hİ LAFET KONUSUNDAKİ YAYıNı ÜZERİ NE SAMSUN'DAN ÇEKİLEN TELGRAF HAKKINDA CANİ K VALİ Sİ OSMAN BEY'E· (21 KASIM 1923) Şifre Acele ve zata mahsustur Ankara 2 ı.ı1.339 [I 923] 2/13 Canik Valisi Osman Beyefendi'ye Bir makalesinden dolayı Yenigün gazetesinden şikayet i ihtiva ederek Samsun'dan K ıl ıncızade Ahmed ve arkadaşları imzasıyla çekilen telgrafnamenin gizli teşviklerin eseri olduğuna işaret edecek haber vardır. Bu k onudaki malumat ve görüşünüzün ve imza edenler arasındaki "Erzurumlu Necatinnin eski Erzurum Mebusu Necati Bey olup olmadığının süratle b ildirilmesini rica ederim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal ,. Cumhurba�kanhğı Ar�ivi, A: IV-l7-a, D: 68, F: 1 2-2'den aktaran: Yrd. Doç. Dr. Dursun Ali Akbulut. "Hilafetin Kaldırılması Üzerine Erzurum'dan Reisicumhur Gazi M ustafa Kemal Pa�a Hazretlerine Çe­ kilen Telgraflar". Aıa"ırk ilkeleri ve iııkıltip Tarihi EII.f/i"if" Deı:rri.fi Ata"ırk Özel Sa)'w. Kasım 1988. Sayı: 2. s.76. Canik Valisi Osman Bey, Mustafa Kemal P�a'nın yukarıdaki telgrafına cevaben çektiği 24 Kasım 1923 ve 27 K a�ım 1923 tarihli ıelgraflannda, Erzurumlu Necati'nin eski Erzurum Mebusu olmayıp. as· keriyeden emekli bir zat olduğunu belirtmekte, telgrafı çekenlerin hiçbirinin siyasi kanaat ve meslek sahibi olmadığının. Taııiıı ve Sebi/iirreşad gazetelerinin değerlendirmesinden duygulanarak ve heye­ canlanarak söz konusu telgrafın yazıldığının, mevcut müracaatın gizli bir maksat ve tahrik eseri olma­ y ıp, İstanbul matbuatının yayınından kaynaklanan dini taassup olduğunun anla�ıldığını belirtmektedir. Bkz. aynı eser, s.76-78. (Y. N.) 165, AMERİKALI CURTlS LAFRANCE'IN MEKTUBUNA CEVAp· (27 KASIM 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Hususi Ankara 27. ı ı . ı 339 [ 1 923] Mister Curtis LaFrance'a, Mektubunuzu aldım. Türk vatanı hakkındaki alaka ve temennilerinize teşekkür ederim. Arzunuz üzere bir adet fotoğrafımı ilişikte gönderiyorum. Amerika'nın zek i v e çalışk an çocuklarına yegane tavsiyem, Türkler hakkında her işittiklerine hakikat gözüyle bak mayıp kanaatlerini mutlaka ilm i ve esaslı incelemelere dayandırmaya bilhassa ehemmiyet vermeleridir. Hayatta muvaffak iyet ve saadete nail olmanızı te­ menni ederim. Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal • Fotokopisiyle birlikte aktaraiı: Muhtar Enata, "Atatürk'ten Bir Amerikan çocuğuna", Hayat, c. I , sayı I , 1959, s.22. Aynca bkz. Uzm. Yrd. Berna Türkdoğan, " Mustafa Kemal Atatürk'ten Bir Amerikalı Çocu­ ğa", Atatürk A ra�flrma Merkezi Dergisi. Mart i 999, sayı 43, s. i 92. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen ta­ rafından okunmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın bu mektubu , Curtis LaFrance'ın şu mektubuna cevaben yazılmıştır: "Elmira, New York 28 Ekim 1923 Gazi Mustafa Kemal Paşa Ankara Asyatik Türkiye Muhterem efendim, On yaşında Amerikalı bir çocuğum. Türkiye'de olup bitenlere ve oradaki yeni hükümete karşı bü­ yük b ir ilg i duymaktayım. Birkaç gün evvel sizinle ve Madam Kemal'le yapılmış ve buradaki ga­ zetelerde yayımlanmış bir röportajı okudum. Türkiye hakkında yazılan yazılan bir araya topluyorum. Bunlar arasında bir sürü makale, sizin ve eşinizinkiler de dahil olmak üzere birçok resimler bulunmaktadır. Amerikalı bu çocuğa lütfen imzalı bir resminizi ve ufak bir mesaj gönderir misiniz? Bir gün Tür­ kiye'yi ziyaret etmek arzusundayım. Hürmetlerimle Curtis laFrance " Bkz. aynı yerde. (Y.N.) 1 66 ZİRAAT BANKAsı B ÜTÇE KANUNU HAKKINDA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİsİ RİYASETİ'NE* (29 KASIM 1923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara 29. 1 1. 1339 [ 1923] 6/105 Tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine 27. 1 1. 1339 [ 1923] tarih ve 234/ 1517 n umaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Tür­ kiye Büyük Millet Meclisi'nin 26. 1 1 . 1339 [ 1923] tarihinde toplanan elli sekizinci toplantısının birinci celsesinde kabul edildiği bildirilen 375 n umaralı Ziraat Bankası bütçe kanunu yayımlanmak ve tamim edilmek üzere başvekillete verilmiş ve tebliğ kılın mıştır, Efendim. Türkiye Reisicumhum Gazi * Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-4-a. D: 52-1, F: i 1-7'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 167 İSTANBUL'DA SİNOP MEBUSU RızA NUR BEY'E· (KASIM 1923) 1 İstanbul'da Sinop Mebusu Rıza Nur Bey'e İsmet Paşa Hazretleri'ne olan mektubunuzu ok udum. Muhabbet ve hatınını sor­ manıza teşekkür eder im . İnebolu'dan tarafınızdan telgraf aldığımı hatırlamıyorum. Sıhhatimiz iyidir. Gözlerinden öperim. Gazi Mustafa Kemal Dr. Rıza Nur, HQYQI ve HQI/rQI/m. c.4, Alnnda� Yayınevi, İstanbul, 1967, s.1273. i Kaynakta, telgrafın tarihi yer almamaktadır. Ancak Rıza Nur, Mustafa Kemal ve ısmet Paşalara cumhu­ • riyet ve yeni mevkilerini tebrik eder birer telgraf çekti�ini, Mustafa Kemal Paşa'dan cevap alamayınca bunu İsmet Paşa·ya mektupla bildirdi�ini, ardından Mustafa Kemal Paşa'dan yukarıdaki telgrafı, ısmet Paşa'dan da i Aralık 1923 tarihli mektubu aldı�ını kaydetmektedir. Telgraf, Kasım ayı içinde çekilmiş olmalıdır. (Y.N.) 168 FİLORİNALı NAzıM BEYEFENDİYE TEŞEKKÜR· ( 1 ARALIK 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Hususi Ankara ı.ı 2. i 339 [ 19231 Filorinalı Nazım Beyefendi'ye 25 Teşrinisani 1 339 [25 Kasım i 923] tarihli mektubunuzia eki gazete kupürleri­ ni memnuniyetle aldım. Şahsıma karşı her vesile ile gösterilen samimi bağlılıktan pek mütehassis olmaktayım. Bi,iyük milletimizin yüksek azim ve heyecanından do­ ğan eşsiz zaferi tasvir ve terennüm hususundaki kudret ve muvaffak iyetinizi takdir ve hakkımdaki hislerinize teşekkür ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal * Klişesiyle birlikte aktaran: Filorinalı Nazım, Türkün Büyük Zaferi. Ş irketi Mürettebiye Matbaası, 1928. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. 1 69 AGıR TOPÇU KAYMAKAMı EYÜP YE SAHRA TOPÇU KAYMAKAMı HALİL KEMAL BEYLERİN TERFİLERİ HAKKINDA MÜDAFAAİ MİLLİYE YEKALETİ'NE" ( i ARALIK 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/106 Tezkere Ankara ı.ı 2. 1 339 [ 1 923] Müdafaai Milliye Yekaleti Celilesine 24. 1 1 . 1 3 39 tarih ve M.Z.I Kıdem Ş ubesi 7 1 05/46046 numaralı tezkerei alileri ce­ vabıdır. İstanbul'un işgal altında bulunduğu esnada ordumuzun m uhtaç olduğu silahların ve mühimmatın hazırlanmasında ve sevkinde ve bilhassa son zaferin etkenlerinden bulunan İmalatı Harbiye Fabrikamızın tezgahlarını ve halen harp nizamımızda mev­ cut birçok topları ve birçok muhimmat ve malzemeyi İtilaf devletlerinin k ontrolüne rağmen ve şahıslarını tehlikeye atarak k açak suretiyle Anadolu'ya ulaştırmak husu­ sunda fevkalade hizmetleri geçen Ağır Topçu Kaymakamı Eyüp (2-3 1 9) ve Sahra Topçu Kaymakamı Halil Kemal (2-314) Beylerin işbu fedakarane hizmetleri dolayı­ sıyla fevkaladeden terfileri tek lif ve yazılması ve gerçi daha önce bu gibi terfilere ni­ hayet verilmesi bildirilmiş ise de adı geçenler hakkındaki teklifin bazı haberleşme­ lerden dolayı geciktiği malum ve hizmetleri de her halde taltife layık bulunmuş ol­ ması dolayısıyla, teklif olunduğu üzere fevkaladeden terfilerinin icrası uygun görül­ müştür. Gerekli muamelelerin yapılmasını rica ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Başkumandan Gazi .. Aslı. Cumhııi'ba�kanlığı Ar�ivi, A: III-S-f, D: 30. F: 60 ve 6O-l'de bulunan eski yazı belgenin fotokopi­ si Atatürk'ün Bütün Eserleri Ar�ivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafın­ dan okunmu�tur. i "M.Z." ba�harf1eriyle "Muamelatı Zatiye" kastedilmektedir. (Y.N.) 1 70 AGIR TOPÇU KAYMAKAMı EYÜP VE SAHRA TOPÇU KAYMAKAMı HALİL KEMAL BEYLER İN TERFİLERİ HAKKINDA ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE RİYASETİ'NE* ( l ARALIK 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/106 Tezkere Ankara l . l2. 1 339 [ 1923] Erkanıharbiyei Umurniye Riyaseti Celilesine 30.9. 1 339 [ 1923] tarih ve 923 i numaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Ağır Topçu Kaymakarnı ı Eyüp (2-3 i 9) ve Sahra Topçu Kaymakarnı Halil Kemal (2-3 14) Beylerin bildirilen fedakarane hizmetlerinden dolayı fevkaladeden terfileri­ nin icrası uygun görülerek gerekli muamelesinin yapılması Müdafaai Milliye Veka­ leti'ne tebliğ kılınmıştır, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Başkumandan Gazi * i Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: lll-8-f, D: 30, F: 60-2'de bulunan eslü yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Mu.�a Sarıkaya tarafından okunmuştur. Kaymakam: Yarbay. (Y.N.) 171 TERCÜMANI HAKİKAT GAZETESİ BAŞYAZARı HÜSEYİN ŞÜKRÜ BEY'E DEMEÇ· (2 ARALI K 1 923) 1 Tercümanı Hakikat gazetesi Başyazarı Hüseyin Şükrü Bey, okuyucuların Musta­ fa Kemal Paşa Hazretleri'ne bir minnet hatırası olarak hediye ettikleri kılıcı kendisi­ ne takdim ettiğinde, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri: İstanbul halkının bu kılıncını bana göndermekle gösterdiği muhabbet ve teveccü­ he müteşekkirim. Tercümanı Hakikat'in böyle bir iş için önayak olması beni cidden mütehassis etmiştir.2 İstanbul'un saf, samimi ve mütevazı kitlesine minnettarım. En müşkül dakikala­ rımızda kalbimiz onlarla beraber çarpmıştır. İstanbul ahalisi son senelerde çok elem­ li ve felaketli dakikalar geçirmişlerdir. Bir halde ki, elde ettikleri bağımsızlık ve hür­ riyet nimetini takdir etmeyecek vııziyette değillerdir) Her' zaman masum insanları baştan çıkarmak için uğraşanlar olmuştur. Böylelerinin sözlerine kulak asmamak, on­ lara tertip olunacak en iyi cezadır. Mücadele hayatımızda acı dakikalar yaşadık. Konya'ya bir aralık gitmiştim. Orada ahaliye, halka, kötü çobanlarının sözlerine kanmamalarını4 tavsiye ettim. Fa­ kat ne yazık ki, o zamanki tavsiyem netice vermedi ve bildiğiniz acı akıbeti verdi. Emin olun uz ki, hiç kabahati olmayan masumların gadre uğraması kadar beni üzen bir hadise yoktur. Cumhuriyet'irniz Öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu kazanmak i çin çok kan döktük. Her tarafta kırmızı kanı­ mızı akıtUk. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız. Cumhuriyet fikir serbestisi taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız bize karşı olanların insanı ol­ ması lazımdır. 2 Aralık 1 92 3 , Numara: 2 1 30, s. l ; ikdam. 2 Aralık 192 3, Numara: 9579, s.2; Hakimiyeti Mil/iye. 4Aralık 1 92 3 , Numara: 984, s. l ; Aç/böz. 8 Aralık 1 92 3 , Numara: 945, s. l . Ayrıca bkz. Atatürk'ün Söy· le,' ve Demeçieri lif. Türk İnkilap Tarihi Enstitüsü Yayımları, Ankara, 1 954. s.70- 7 1 . Vakit'teki eski ya­ zı metin Ahmet Hezarfen, ikdam ve Hakimiyeti Mil/iye'dekiler Musa Sarıkaya, Aç/böz'deki ise Hüse­ yin Gühekin tarafından okunmuştur. i Gazetelerde beyanatın verildiği tarih yer almamaktadır. 2 Aralık 1 92 3 , beyanatın yayımlandığı tarihtir. ( Y.N.) 2 Bu paragraf Vaki(te yer almaktadır. ( Y.N.) 3 Bu cümle Vakit'te yok. CiN.) 4 Aç/böz'de "kapılmarnalannı". (Y.N.) • Vakit. ın Bu memleket, dünyada hiçbir milletin başına gelmeyen bir badireden yıkık dö­ kük kurtulmuştur. Müşkülatla ancak canımızı ı kurtardık. Şimdi şu şartlar dairesinde ve henüz resmen barış devresine bile ginnemiş iken hükümetleri hiçbir şey yapma­ makla itham etmek bilmem ne dereceye kadar haklıdır? Memleket baştan başa çorak­ tır. Hain düşman, taş taş üstünde bırakmamıştır. Bütün buraları imara mecburuz. Memlekette eşkıyalık vardır. Bunu tamamen kökünden sökeceğiz. Pek az zamanda memlekette tam emniyeti tesis edeceğiz. Şöyle böyle pamuk ipliğine bağlanmış bir intizam ve asayiş değil, en ileri sayılan memleketlerdeki kadar sükfin gelecektir. Bu noktada Fransa'ya veya İngiltere'ye gıp­ ta etıneyecek bir hale mutlaka geleceğiz. Zaten bu yolda hayli yürüdük. Memleket mutlaka asri, medeni ve yenilikçi olacaktır. Bizim için bu, hayat dava­ sıdır. Bütün fedakarlığımızın semere vennesi buna bağlıdır. Türkiya ya yeni fikirler­ le donanmış namuslu bir idare olacaktır veyahut olamayacaktır. Halk ile çok tema­ sım vardır. O saf kitle, bilmezsiniz ne kadar yenilik taraftandır. İcraatımızda hiçbir zaman engeller bu yoğun tabakadan gelmeyecektir. Halk mü­ reffeh, bağımsız, zengin olmak istiyor; komşularının refahını gördüğü halde fakir ol­ mak pek ağırdır. İrticakar fikirler besleyenler belli bir sınıfa dayanab ileceklerini zan­ nediyorlar. Bu, katiyen bir vehimdir, bir zandır. İlerleme yolumuzun önüne dikilrnek isteyenleri ezip geçeceğiz. Yenilik vadisinde dı:ıracak sleğiliz. Dünya müthiş bir cere­ yanla ilerliyor. Biz bu ahengin haricinde kalabilir miyiz? i Aç/ksüz·de "hayatımızı". (Y.N.) 1 73 KİTABI HAKKINDA DARÜLFÜNUN TÜRK EDEBİYATI TARİHİ MÜDERRİsİ KÖPRÜLÜZADE MEHMET FUAD BEYEFENDİ'YE· (6 ARALIK 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Hususi 6/ 1 4 1 Ankara 6 Kanunuevvel 1 339 [6 Aralık 1 923] Darülfünun Türk Edebiyatı Tarihi Müderrisi Köprülüzade Mehmet � uad Beyefendi'ye Türkiye Tarihi nizin, gönderilen birinci kitabını büyük zevk ve istifade ile oku­ dum. Eser kıymetlidir, mühimdir. Bunu vücuda getirmek için sarf ettiğiniz ve edece­ ğiniz mesaiyi takdir ederim. İhtisasınızın tecelli edecek eserleri, millete, Cumhuri­ yet'e yapılabilecek hizmetlerin en kıymetli leri mertebesinde bulunacaktır. İlim ışığına susamış olanlarla beraber müteakip kitaplarınızın yayımlanmasını beklerim, Efendim. ' Türkiye Reisicumhuru Gaii M. Kemal • Prof. Fuad KöprüıÜ. "Bir Halıra", Bel/eıen, Nisan 1 74 1 939, sayı LO. s.278. İSTANBUL İSTİKLAL MAHKEMESİ HAKKINDA BAŞVEKALETE· (8 ARALIK 1 923) Ankara 8. 1 2.339 [ 1 923] Tezkere 6/1 50 Başvekalet'e İstanbul ve ona bağlı yerlerde teşkiline lüzum görülen İstiklal Mahkemesi için 8 . 12.339 [ 1 923] tarihli altmış dördüncü toplantıda adı geçen mahkeme riyasetine ı 02 oy ile İhsan Bey (Cebelibereket) ve müddeiumumiliğine1 ı o5 oy ile Vasıf Bey (Sa­ ruhan), üyeliklerine 1 1 6 oy ile Refik Bey (Konya), i 09 oy ile Asaf Bey (Hakkari) ve i 06 oy ile Cevdet Bey (Kütahya) seçildikleri ve seçim keyfiyetinin adı geçenlere de aynca tebliğ kılındığı, Türkiye B üyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesinden gelen 8 .1 2 .339 [ 1 92 3] tarihli tezkere ile bildirilmiştir, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: 11l- IO-a-2, D: 43, F: 235'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Müddeiumumilik: Savcılık. (Y.N.) • 1 75 YENİ AÇILAN TEKİRDAG TÜRK OCAGI RİYASETİ'NE TEŞEKKÜR· ( 1 0 ARALIK 1 923) Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Ankara 6/1 3 1 2 1 0. 1 2. 1 339 [ 1 923] Tekirdağ Türk Ocağı Riyaseti'ne Ocağınızın açıldığına dair olan mektubunuzu memnuniyetle aldım. Hakkımda gösterilen muhabbet ve samirniyet hislerine teşekkür ederim. Arzunuz üzere bir kıta fotoğraf gönderilmiştir. Millet ve memleketin yükselmesine yönelik mesainizde mu­ vaffakiyetinizi dilerim, Efendim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal • Hikmet Çevik, Tekirdag Tarihi Ara�tırmaları. Ahmet Sait Basımevi, İstanbul, 1 949, s.208. 1 76 YENİ AÇiLAN KASTAMONU TÜRK OCAGI'NA TEŞEKKÜR" (ll ARALIK 1 923) Kastamonu Türk Ocağı'na C. Memleketimiz için kıymetli hizmetler yapmakta muvaffakiyetini ümit ettiğim ocağın açılışını tebrik ve hakkımda gösterilen hissiyat ve temennilere teşekkür ederim. 1 i Kanunuevvel 339 [ II Aralık 1 923] Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal .. A�',höz, ı 2 Aralık ı 92 3 , Numara: 949, s. l . Eski yazı metin Musa Sankaya tarafından okunmuştur. 1 77 KASTAMONU Vt LAYET GENEL MECLİSt'NE TEŞEKKÜR· ( 1 3/ 1 4 ARALIK 1 923) 1 Kastamonu Valisi Fatin Beyefendi'ye c. Vilayet Genel Meclisi'nin açılışı münasebetiyle hakkımda gösterilen samimi hissiyat ve temennilerden dolayı teşekkürlerimin ve vatani menfaatlara uygun karar­ lar almaya m uvaffakiyetler temennisinde bul unduğumun muhterem heyete tebliğ bu­ yurulmasını rica ederim, Efendim. 1 3/1 5 . 1 2 . 39 [ I 923 ] Gazi Mustafa Kemal • Ar/bii:. 19 Anılık 1 923. Numara: 955. s. 1. Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 1 Eski yazı metinde tarih" 1 3/ 15. 1 2.39"olarak yer alıyor. " 1 3/ 1 4. 1 2.39 "olmalı. (Y.N.) 178 BULGARİSTAN KRALıNıN TEBRİKİNE CEVAP VERİLMESİ HAKKINDA HARİCİYE VEKALETİ'NE" (22 ARALIK 1923) No. 6/242 Ankara, 22. ı 2. ı 339 [ 1923] 18. 12 . 1 339 [ 1923] tarih ve 1320/2 1ı5 numaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Yarı resmi Bulgaristan maslahatgüzarlığına tayin edilip İs tanbul'a geldiği bildiri­ len Mösyö Simon Radefvasıtasıyla Bulgaristan Kralı'nın vaki olan tebriklerine İstan­ bul'daki temsilcilik vasıtasıyla münasip cevap verilmesini rica ederim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal " D.B.A. (TC Dışişle ri Bakanlığı Arşivi) - Bulgaristan. i 923- 1 924'ten aktaran: Atatü/"k I'e Yabaıı,.ı De"'et Başkal/la,.,. c. l . Hazırlayan: Billil N. Şimşir. Atatürk Kültür. Dil ve l'cIJ'ih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara. 1 993, s.494 . Belge, kaynakta 'Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti'nden Hariciye Veklileü'ne" başlığı aııında yayımlan­ mıştır. (Y.N.) 179 MUSSOLINI'NİN TEBRİKİNE CEVAP VERİLMESİ HAKKI NDA HARİCİYE VEKA.LETİ'NE* (24 ARALIK 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6 125 3 Tezkere Ankara 24. i 2. i 339 [ I 923] Hariciye Vekaleti Celilesine 23. 1 2. 1 339 [ I 923 ] tarih ve i 392/2429 numaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Cumhuriyet riyasetine seçilmemden dolayı İtalya hükümeti ile bizzat Mösyö Musso­ lini tarafından dolaylı olarak vaki olan tebriklere Roma Temsilciliği vasıtasıyla mü­ nasip cevap verilmesini rica ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi * Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-6, D: 54, F: 4'te bulunan !ski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya taıırından okunmuştur. 1 80 RUM PATRİöİ'NE TEŞEKKÜR· (24 ARALIK i 923) Politiya gazetesinde okunduğuna göre, dün Patrikhane'ye T ürkiye Cumhuriyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nden bir telgrafname ulaşmıştı!: Zatı Sa­ mii Riyasetpenahileri, Patriğinl makamına oturması münasebetiyle Cumhuriyet'e ve onun reisine dualarda ve temennilerde bulunduğuna dair çekilen telgrafa teşekkür eylemekted;': Telgralin metni aşağıda dır: vatanımızın yükselmesi ve ilerlemesi için duada bulunduklarını bildiren 13 Ka­ nunuevvel [I 3 Aralık] tarihli telgrafnameniz memnuniyetimize sebep oldu. Teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal Tali;". 25 Aralık i 923, Numara: 432, s.3: Babalık, 30 Aralık i 923, Numara: 1 383, s.2. Taııjıı'deki eski yazı metin Musa Sarıkaya, Babalık'taki ise Kemal Şenoğlu tarafından okunmuştur. i Fener Patriği VII. Gregorius. 6 Aralık i 923'te makamına oturmuştur. (Y.N.) • �g� LADISLAS TAHY'NİN MACARİsTAN SEFİRLİGİNİN KABULÜ HAKKI NDA BAŞVEKA.LETE* (27 ARALIK 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/26 1 Tezkere Ankara 27. 1 2. 1 339 [ 1 923] Başvekalet Canibi Samisine 25. 1 2 . 1 339 [ 1 923] tarih ve 6 n40 numaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Macaristan tarafından Türkiye Cumhuriyeti nezdine ortaelçi sıfatıyla sefir gönde­ rilmesi teklif edilmiş. Mösyö Ladislas Tahi'nin i devletlilerinin bildirimi üzere memu­ riyetinin kabulü uygundur, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: 111- ıo-b. D: 45. f: 53'le bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Ala­ rürk'ün BülÜn Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuşıur. i Ladislas Tahy. (Y.N.) * 1 82 CUMHURİYET ESASLARI DAHİLİNDE EGİTİM YAPıLMASı HAKKINDA MAARİF VEKALETİ'NE* (29 ARALIK 1 923) Türkiye Cumhuriyeti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/27 1 Tezkere Ankara 29. 1 2 . 1 339 [ 1 923] Maarif Vekaleti Celilesine 26 Kanunuevvel 1 339 [26 Aralık 1 923] tarih ve orta eğitim 2 1 56/5 1 9 numaralı yüksek tezkereleri cevabıdır. Bütün mekteplerde gerek tarih, gerek hukuk ve kanunlar derslerinde Cumhuriye­ timizin esasları dahilinde eğitim icra olunması için vaki olan tebligat çok uygundur. Teşekkür ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi * Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-II. D: 59, f: 4'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. fotokopisiyle birlikte aktaran: Ahmet Bekir Palazoğlu. Başii�· reırne" Aıaıı/r/.: (/9/9-/928), c. l , TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve Donailm Dairesi Ba�­ kanlığı. Ankara. 1 99 1 , s. 1 49·1 50. 360. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 1 83 BOŞALAN MALİYE VEKA.LETİ' NE ÇANKIRI MEBUSU MUSTAFA ABDÜLHALİK BEYEFENDİ'NİN SEçİLDİöİ HAKKI NDA MECLİS'E TELGRAF· (2 OCAK 1 924) Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti'ne Gümüşhane Mebusu Hasan Fehmi Beyefendi'nin Maliye Vekaleti'nden istifasının vukuundan dolayı adı geçen vekalete Başvekalet'çe Kangm i Mebusu Mustafa Ab­ dülhalik Beyefendi seçilmiştir. Keyfiyeti yüce Meclis'in tasvibine arz eylerim. Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal • TBMM Zabıı Ceridesi. Devre 2,c.4. TBMM Matbaası, Ankara, 1968, s.631. Aynca b kz.ikdam, 5 ocak 1924, Numar.ı: 9612, s,3, ikdam'daJti eski yazı metin MIL<a Sankaya ve Hüseyin Gültekin tarafından okunmu�tur. Mustafa Kemal Pa�'nın bu telgrafı, Büyük Millet Meclisi'nin 2 Ocak 1924 günü ötleden sonra saat 1.43'te açılan ve riyıısetini Birinci Reis Vekili Sabri Beydendi'nin yapııtı 78. toplann i. celsesinde okunmu�tur. (Y.N.) i Çank ırı. (Y.N.) 1 84 İNÖNÜ ZAFERİNİN YıLDÖNÜMÜ ÜZERİNE HAKiMiYETi MiUiYE'YE DEMEÇ· (LO OCAK 1 924) Hakimiyeti Milliye hu şerejli ve tarihi günü, değil yalnız zafer/erin, aynı zaman­ da yeni devletimizin tesisinin en kuvvetli etkeni saymış ve Birinci inönü Meydan Mu­ harehesrnin yıldönümlerini daima artan hir heyecanla kutlamıştır. Tarih saylalarını dikkatli hir gözle �akip etmekten haşka hir şey olmayan hu teşehhüsümüzde ne kadar isahet ettiğimizi, Türk vatanının kurtuluş ve ihyasında kalplerindeki kahramanlık, heyinlerindeki deha ile etkili ve etken olan kıymetli idarecilerimizin aşağıdaki kıy­ metli değerlendirmeleri, tahloları hize gösterecektiı: Mücadele ateşi Türkün kalhini sardığı anda hir hamleyle teşekkül eden kahramanlar smıjinın ilk neferi olan ve ay­ nı hamle ile yeni hir devleti kurmaya yöneldiği an dehasıyla hu teşkilat kudretinin haşıııa geçen hüyük Gazrmiz, yüce Reisicumhur'umuz Mustafa Kemal Paşa Hazret­ leri, inönü'nün mana ve ehemmiyetini ricamız üzerine izmir'den lütuf huyurdukları şu telgrajla izah huyurmaktadırlar: İzmir - Birinci İnönü Meydan Muharebesi 6 Kanunusani 337 [6 Ocak i 92 I) gün­ kü vaziyet üzerinden değerlendirilmelidir. O gün, Batı Cephesi asli kuvvetleri Gediz ve doğusunda toplanmış bulunuyordu. Bu kuvvet, yeni Türkiye devletinin kuruluşu­ na ve Mil let Meclisi'nin mevcudiyet ve meşruiyetine isyan eden hain kuvvetleri te­ pelernek vazifesini almıştı_ Bursa genel istikametine karşı Bilecik-Pazarcık hattında zayıf bir fırka terk edilmişti. Uşak-Afyon istikametinin temini için de toplanmış asli kuvvetlerin tesiri kafi görülmüştü. Ankara'da henüz teşekkül halinde yalnız bir fırka vardı. Yunan ordusunun mühim kuvvetler ile Bursa'da ve Uşak'ta bulunduğu malum idi. Asi kuvvetler büyük kısmı ile S imav'da ve bir kısım kuvvetle Emel'te toplanmış duruyordu. İşte bu vaziyet içinde bulunduğumuz gün, düşman ordusunun mühim fa­ aliyetinden haberdar olduk. Hakikaten, üç kuvvetli düşman fırkası, Bursa'dan İnegöl ve Yenişehir yollarıyla yürüyüşe geçti . Bu istikametteki münferit fırkamıza temas et­ ti. Uşak-Dumlupınar yolundan da iki düşman fırkası harekete başladı. Kanunusa­ ni'nin [Ocak] altıncı günü öğleden sonra şu karar verildi: Gediz'den bir fırka ve An­ kara'daki fırka İnönü mevzilerinde toplanacak; B ilecik-Pazarcık hattındaki münferit fırka belirtilen mevzilere kadar çekilerek orada toplanacak olan fırkalar i l e birleşe* Hakimiyeti Milliye. Lo Ocak 1024, Numara: 1915. s.i; Hakimiyeti Mil/iye'deki kimi dizgi haıalarının düzellisi için bkz. Hakimiyeti Milliye. 15 Ocak 1924, Numara: 1020, s. 1. Aynca bkz. Atatürk'iiıı Siiyleı' re Deme�'leri III. Türk İ nkiliip Tarihi Ensıiıüsü Yayımları, Ankara, 1954, s 72 ?3 Hakimiyeti Mil/iye'de­ . - . ki eski yazı meıin Musa Sarıkaya ıarafı ndan okunmuşıur. 1 85 cek; Bursa'dan ilerleyen düşman kuvvetleriyle İnönü mevzilerinde kati muharebe ka­ bul olunacak; Gediz'de bırak ılacak olan yalnız bir fırka Kütahya'ya kadar çekilecek; Dumlupınar mevzilerinden gelmiş olan kuvvetler tekrar oraya dönecek ve Afyonka­ rahisar istikametini m üdafaa edecek. Zaten Batı Cephesi genel kuvvetleri de bundan ibaretti. Bu planın tatbikine 7 Kanunusani'den [7 Ocak) itibaren başlandı. 8 Kanunu­ sani [8 Ocak) günü iki tarafın kuvvetleri İnönü mevzilerinde muharebe temasına gel­ di. Dokuzuncu ve onuncu günlerde İnönü mevzilerini ihtiva eden Gündüzbey-Kaval­ ca genel hattında kanlı ve buhranlı safhalar oldu. Meydan muharebesi iki tarafın kuv­ vetlerinin müteakiben yetişmesiyle bir tesadüfi meydan muharebesi şeklinde gelişti. Dokuzuncu günü yalnız sol kanatta vuku bulan ciddi muharebeler onuncu günü bü­ tün cephe boyunca ve bütün şiddetiyle cereyan etti. Hayat ve bağımsızlık gayemiz istila ve tecavüz hırsıyla çarpışıyordu. Nihayet ayın on birinci günü sabahı muharebe meydanı meşru gayenin zaferle doğuşuna bir tecelli sahası oldu. Yeni Türkiye devletinin küçük, fakat milli mefkureli genç ordu­ su, en dar bir hesapla üç misli düşmanı İnönü Meydan Muharebesi'nde mağlup etti. Strateji sanatının en nazik icaplarını isabetle tatbik etti. Dahili hatların ku llanımında harp tarihine parlak bir misal yazdı. Yeni Türkiye devletinin bağımsızlığının bekçisi, mütevazı bir ,nevcudiyet içinde söndürülemez bir ateşin imha edici alevleriyle kendini ve yeni devletin bünyesinde­ ki ulvi sağlam lığı Birinci İnönü Meydan Muharebesi'nde cihana ispat etti. 1 86 MUALLİMLER VE MUALLİMELER BİRLİöİ'NE TEŞEKKÜR" ( 1 3 OCAK 1924) Türkiye Muallime ve Muallimler Birliği. Birinci inönü Zaferi'nin üçüncü yıldönü­ mü münasebetiyle Başvekil ismet Paşa Hazretleri şerefine bir çay ziyafeti verdikleri gibi. Reisicumhurumuz Gazi Paşa Hazretleri'ne de bir tebrik telgrafı çekmiş ve bu vesile ile Türkiye muallimlerinin tazimatını arz etmişti. Gazi Paşa Hazretleri şu ce­ vabi telgrafnameyi lüt!etmişlerdir: İzmir, ı 3 - C. Ankara'da Muaııimler ve Muallimeler Birliği'ne C. Birinci İnönü Zaferi'nin yıldönümünü lesiı ve ıebrik vesilesiyle gösterilen his­ siyata teşekkür ederim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal 17 Ocak 1 924. Numara: 1022. s. i. Ayrıca bkz. Ahmet Bekir Palazoğlu. Başii�reı­ (/9/9-/928), c_I, TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve Donatım Dairesi Başkan­ * Hôkimiyeıi Mil/iye. meıı Nal/irk lığı, Ankara. 1991. s.l50. 187 İZMİR'DEKİ ÇEşİTLİ MEKTEPLERE TEŞEKKÜR HAKKINDA İZMİR MAARİF M ÜDÜRİYETİ'NE· ( 1 4 OCAK 1 924) Reisicumhur Gazi Mustafa Kema/ Paşa Hazret/eri, dün aşa,�/daki mektubu izmir Maarif Miidiiriyeti'ne göndermiş/erdir: İzmir Maarif Müdüriyeti'ne İzmir Dumlupınar Numune, İzmir Şehit Fethi , Duatepe, İstikilii Numune, İsmet Paşa, Turan, Bornova Kars Numune, KarşıyakaAnkara, Buca, Muhtelit İbtidai, 9 Ey­ lül Kız, Oltu, Sakarya Kız Numune, Karşıyaka Türk Birliği Numune, Rüştiyei Mü­ dafaai H ukuk, Darülmuallimat, Misakı Milli Kız Numune, Aras Kız Mektepleri er­ kek ve kız talebeleri yazılı olarak hoş geldiniz beyanında bulunmuşlardır. Fırsat bul­ duğumda idareniz altındaki mektepleri ayrı ayrı ziyaret etmek niyetindeyim. Zatıli li­ nizin şimdiden kendilerine gerek benim ve gerek eşimin memnuniyetimizi bildirme­ nizi rica ederim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal .. ikdam. 15 Ocak 1924. Numara: 9622. s. 1. Eski yazı metin Musa Sarıkaya töU"afından okunmuştur. 188 TRABZON ÇİFTÇİLERİ BİRLİGİ'NE YARDI M HAKKI NDA İKTİsAT VEKALETİ'NE" (LS OCAK 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/3 1 Tahrirat Ankara 1 5. l . l 340 [ 1 924] İktisat Vekaleti Celilesine 8 Kanunusani 1 340 [8 Ocak i 924] tarih ve Kalemi Mahsus 27/334 numaralı tah­ riratı alileri cevabıdır. Trabzon Çiftçileri Birliği'nin mektubu ile nizamnamesi ekte iade kılındı. Her Il al­ de bunları teşvik etmek ve özendirmek için vekaleti celilelerince mümkün olan mad­ di yardımda bulunulması uygun olur. Ne yapılacağının bildirilmesini rica ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi .. Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: 11l- i i , D: 48. f: i O'da bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Ala­ IÜrk'ün BülÜn Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya ıarafından okunmuşıur. 1 89 İSTANBUL HİLALİ AHMER MECLİsİ UMUMİsİ REİsİ İSTANBUL MEBUSU ABDURRAHMAN ŞEREF BEYEFENDİ'YE" ( 1 5 OCAK 1 924) 1 Hi/ali Ahmer Cemiyeti Kongresi bu cuma Darüljiıııun Konferans Salonu'nda top­ lanarak mesai ve faaliyete devam edecektiı: Birinci kongrede Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa'ya Hi/ali Ahmer'in himayesinin teklif edi/diğini yazmıştlk. Gazi Paşa, sonradan Hi/ali Ahmer'e suretleri aşağıda bulunan telgrafnameleri göndermiştir: İstanbul Hilali Ahmer Meclisi Umumisi Reisi İstanbul Mebusu Abdurrahman Şeref Beyefendi'ye Hilali Ahmer Meclisi Umumisi'nin hakkımda gösterdiği muhabbetten pek müte­ hassis oldum. Hayırlı mesaisinde tam muvaffakiyete mazhariyetini temenni eyledi­ ğim Meclis muhterem heyetine memnuniyet ve teşekkürlerimin tebliğini rica ederim, Efendim. Gazi Mustafa Kemal • Teı-hidi Efl.:ar. 24 Ocak 1 924. Numara: 3957-929. s.3. Aynı konudaki haber için aynca bkz. Hakimiyeti Mil/iye. 1 7 Ocak 1 924, Numara: 1022. s. l . Eski yazı metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Te\·hidi Efl.:ar' da telgrdfın tarihi bulunmamaktadır. Ancak Habmiyeti Mil/i)'e'de konuyla ilgili haber "is­ tanbul. 15 (AA)" kaydıyla yer almaktadır. (Y.N.) 1 90 HİLALİ AHMER'İN HİMAYE TEKLİfİNİN KABULÜ HAKKINDA İSTANBUL HİLALİ AHMER MECLİsİ U MUMİsİ'NE" ( 1 S OCAK 1 924)1 Vatanın felaketli günlerinde k ıymettar ve faydalı hizmetlerini ve faaliyetini tak­ dirle izlediğim muhterem Hilali Ahmer Cemiyeti'yle daima alakadar bulunmaya ve­ sile olabilecek teklifi iilileri memnuniyetle kabul edilmiştir, Efendim, Gazi Mustafa Kemal .. Teı·hidi E/MI'. 24 Ocak 1924, Numara: 3957-929. s.3. Aynı konudaki haber için ayrıca bkz. HliJ.:imiyeti Milli)'/!. 1 7 Ocak 1924, Numara: 1022. s. 1 . Eski yazı metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Tel'hidi Eftiir'da telgrafın tarihi bulunmamaktadır. Ancak Hôkimi)'eti Mil/iye de konuyla ilgili haber "İs­ tanbuL. 15 (AA)" kaydıyla yer almaktadır. (Y.N.) ' 191 İZMİR SANATLAR MEKTEBİ HATIRA DEFTERİ'NE YAZıLAN YAzı· ( 1 6 OCAK 1 924) İ:mir. 1 7 (AA) Dün Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri ve muh­ terem eşleri Latife Halllmefendi Sanatlar Mektehi'ni ziyaret huyurmuşlardır. Gazi Paşa Hazretleri'ne Vali Vekili Murat ve Hayati Beyler refakat ediyorlardı. Misafir/er hir müddet mektep müdüriyeti odasında istirahat huyurduktan sonra dökümhane. tesviyehane. marangozhane. modelhane ve doğramacılık şuhelerini, elektrik dairele­ rini hirer hirer gezmişler ve ondan sonra talehe tarafindan verilen müsamerede ha­ :ı r hulunmuşlardu: Mektehin talim heyeti hu esnada kendilerine takdim olunmuştur. Reisicumhur Hazretleri mua/lim heylere eğitim hakkında hazı sorular sordukları gihi. fahrikayı gördükleri esnada taleheye de soru/ar sormuşlardır. Bu esnada talehe tarafindan mektep mamu/lerinden hir hediye takdim olunmuş ve hir efendi tarafından kendileri­ ne hitahen hir nutuk imt edilmiştir. [' . .J Paşa Hazretleri hilmukahele nutuk irat ile müdür ve muallim heylere talehe arasında hulunduğundan dolayı memnuniyetini ifa­ de ettikten sonra geçen seneye nispetle hu sene mektepte iler/eme eser/eri gözlemle­ diklerini. sanatın memleketimizde ilkel halde hulunduğu ve dolayısıyla hu yolda ge­ lişmeye muhtaç olduğumuzu heyan huyurmuşlardır. Ondan sonra müdüriyet odasına teşr(l ve hatıra defterine aşağıdaki hissiyatı kayıt huyurmuşlardır: - 16 Kanunusani 1 340 [ I 6 Ocak 1 924] On bir ay evvel mektebi ziyaret etmiştim. O zamanki gördüklerimle bugün gör­ düklerim arasında mühim, olumlu farklar vardır. Çalışılıyor. Mesai ümit verici nok­ taya doğru memnuniyet verici bir suretle yürüyor. Türkiya Cumhuriyeti bu sanat mekteplerinin tam gelişmesine çok muhtaçtır. . Mensuplarının daima bu hakikati, bu ciddi ihtiyacı nazarı dikkatle bulundurma­ larını bu vesile ile de hatırlatıTIm. Gazi M. Kemal • Fotokopisiyle birlikte aktaran: Ahmet Bekir Palazoğlu. Ba�öğretmeIJ Alatürk (/9/9·/928). c. 1 . TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve Donatım Dairesi Ba§kanlığı. Anka...ol. 1 99 1 . s. ISO-IS I . 361; Hôkimi· yeti Mi/liye. i 8 Ocak 1 924, Nurna... d: 1023. s. i ; Vakit. i 8 Ocak 1 924. Numa... d: 2 i 77; Anada/ılda Yenigiin. i 8 Ocak 1 924. Numıını: 1014. s. I . Ba�öğretmen Alatürk ve Hôkimiyeti Mil/iye ile Anadolu'da Yenigün'de­ ki eski yazı belge ve metinler Musa Sarıkaya. Vakit'teki ise Ahmet Hezarfen tarafından okunmu§tur. 1 92 İSTANBUL GAZETECİLERİNİ KABUL HAKKINDA İSTİKLAL MAHKEMESİ REİsİ İHSAN BEYEFENDİ'YE· ( 1 8 OCAK 1 924) İstanbul'da İstiklal Mahkemesi Reisi İhsan Beyefendi'ye, ' Mektubunuzu aldım. İstanbul gazete sahip ve yazarlarının İzmir'de tarafımdan kabulüne aracı olmalarını rica etmiş olduklarına nazaran kendilerini kabul edeceğim. Yalnız, tarafımdan davet olunmuşlar gibi bir yoruma kalkışmalan tabii doğru olmaz. Bu noktanın uygun şekilde hatırlatılması ile birlikte kimlerin ve ne vakit gelecek­ lerinin bildirilmesini rica eder, zatıalinizin ve diğer arkadaşların gözlerinden öperim kardeşim. • Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin Anıları, Derleyen: Huhlsi Turguı, Türkiye i ş Bankası Külıür Yayınlan, isıanbul, Ocak 2005, s.248. Musıafa Kemal Paşa'nın isranbul gazeıecilerini 5 Şubaı 1 924 günü izmir'de kabulü için bkz. elinizdeki cilııe, s.207-209. Kılıç Ali, anılannda, ıelgrafa şu açıklamayla yer vermekıedir: "Meşhur Hinlli Ağa Han, Büyük Millel Meclisi ıarafından kaldınlan hilafeli övücü bir mekıubu ya­ yımlanmak üzere isıanbul'daki gazetelere göndennişti. Bu mektubu önce hiçbir gazeıe yayımlama­ dı. Yalnız Hüseyin Cahit Bey, bir gün bu mekıubu Tanin gazetesinde yayımlandı. Erlesi gün ikdam ve Tasviri Efkijr gazeıeleri de ondan alınıı yaparak mektuba sayfalannda yer verdiler. i smet Paşa hükümeli bunu açık bir valana ihanel kabul eııi ve Meclis'in yalnız bu sorunu incelemek ve sorum­ lulannı yargdamak üzere isıiklal Mahkemesi oluşturmasını önerdi. Meclis bu öneriyi kabul ederek, Topçu ihsan'ın başkanlığında, Refik (Konya), Asaf (Bursa), Cevdel (Kütahya) ve Başsavcı olarak da Vasıf (Saruhan) Beylerden oluşan bir istiklal Mahkemesi oluşıurdu. Mahkeme'nin Ankara'dan i sıanbul'a hareketi sırasında uğurlayıcılar arasında ben de vardım. isıas­ yonda ismet Paşa ile ihsan Bey'in yanında duruyordum. ismet Paşa, ihsan Bey'in koluna girdi ve 'ihsan, bu yayının hilafeı için bir olay çıkannak amacıyla kasten yapıldığına şüphe etme. Haydut· ların defterlerinin mutlaka dürülmesi lazım' dedi. ihsarr Bey de, 'Paşam, dendiği gibi bu adamlann vatana ihanetIerine kanaat verici bir sonuç alırsam, herhalde gerekeni yapacağıma şüphe etmezsi­ niz' cevabını verdi. Mahkeme heyeti i stanbul'a gilli ve Hüseyin Cahit Bey'i yargılamaya başladı. Mektuptan başka bir delil olmadığı ve Hüseyin Cahit Bey'in sadece bu nedenle mahküm edilemeyeceğine kanaat getir· di. Bu kanaat i smet Paşa'yı çok sinirlendirmişti. Fuat (Bulca)'yı i stanbul'a göndererek sanıklann mutlaka cezalandınlması gerektiğini bildirdi. Fakaı mahkeme, sonuçta Hüseyin Cahit Bey'in ve di­ ğer sanıklann beraaline karar verdi. Atatürk o sırada harp oyunlan için izmir'deydi. ihsan Bey, Aıatürk'e bir şifre yazarak, Hüseyin Ca­ hiı Bey'in ve diğer bazı gazetecilerin izmir'e daveı edilmelerinin onlar üzerinde olumlu eıki yapa­ cağını arz eııi. Aratürk, ihsan Bey'in mektubuna 1 8 Oc.ak 1 924�e şu cevabı gönderdi: [ . . .1 1 93 Atatürk'ül\ bu şifre mektubuna İ hsan Bey'in 26 Ocak i 924 tarihli şifre cevabı şöyle i di: 'Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne, Ahmet Emin, Hüseyin Cahit, Asım, Veli d, İ smail Müştak, Suphi Nuri ve Necmeııin Sadak Beyler zaııalilerince kabule mazhar olacakları ümidiyle ziyareti davetlerine geleceklerdir. Hepsine ve Hüseyin Cahit'e iltifat buyurulması ve özel mülakata nail olması pek etkili olacağı dü­ şüncesiyle durumu arz eder, büyük bir hürnıetle ellerinizden öperim, efen dim: Hüseyin Cahit'in beraat etmesi yetmiyormuş gibi, İ zmir'e, Atatürk'ün yanına götürülmesi İ smet Pa­ şa'yı çileden çıkarmıştı. Aleyhindeki dedikodulardan rahatsız olan İ hsan Bey, hemen İ zmir'e giııi ve Atatürk'e gerekli açıklamaları yaptı. Atatürk şöyle diyordu: 'Çok haklısın. Bence hiçbir mesele yoktur. Yalnız bunları İ smet Paşa'ya da anlat, onu tatmin et: İ hsan Bey. o günlerde İ zmir'de olan İ smet Paşa ile de görüşmek istedi ama başaramadı. Çünkü İ smet Pa­ şa her seferinde 'evde yok' dedirıiyordu:' Bkz. aynı eser, s.247-249. Asım Us, aynı konuda şu bilgiyi aktarmaktadır: "[ . . . 1 İ stiklal Mahkemesi Reisi İhsan Bey beni çağırdı. Dedi ki: 'Hüseyin Cahit ve Veli d Beylerin muhakemesi dolayısıyla ne de olsa arkadaşlar ara�ında bir üzün­ tü havası meydana geldi. Ben bu havanın dağılmasını istiyorum. Bunun için birçare düşündüm. İ s­ tanbul gazete başyazarıarı anlaşarak İ zmir'de istirahat halinde olan Gazi Hazretleri'ni ziyaret etse­ niz çok iyi olacaktır. Fakat gazeteci arkadaşlar bu ziyareti kendi teşebbüsleri ile yapmalıdırlar. Ga­ zi Hazretleri tarafından davet edilmiş gibi olmamak lazımdır. Siz arkadaşlarınız ile görüşünüz. Ara­ nızda mutabakat hasıl olursa ben İ zmir'e yazarım. Gazi Hazretleri'nden de müsaade alırım: Ben ilk önce rahmetli Necmeııin Sa dak ile görüştüm. İkimiz teşebbüse geçerek Hüseyin Cahit ve Veli d Bey dahil olduğu halde o zamanki İ stanbul gazeteleri başyazarıarının olurlarını al dık. İ stik­ lal Mahkemesi Reisi de gazeteci arkadaşların müracaatlarından bahsederek İ zmir'de bulunan Ata­ türk'ün müsaadesini aldı. Hep birden İ zmir'e giııik. Fakat rahmetli Veli d Ebüzziya İ stanbul'dan hareket ederken Tasvi,.i Efkô,.'a koyduğu bir fıkra ile Atatürk tarafından vaki davet üzerine İ zmir'e ziyarete giııiğimizi yazmış. Atatürk bu fıkrayı görün­ ce canı sıkıimış. Akşamüstü Atatürk tarafından kabul e dilmemizden birkaç saat evvel bulunduğu­ muz otele Başkatip Tevfik tarafından bir teldon geldi. Telefonda Velid Bey'in gazetesindeki fıkra­ nın tekzip edilmesini istiyordu. Aksi tak dirde kendisini kabul e demeyeceğini bildirdi. Veli d Bey tekzip etmekten çekindi. Bunun üzerine Tevfik Bey tekrar telefon eııi: 'Velid Bey bir karı yazar ve kendi arzusu ile gelip Gazi'yi ziyaret etmek istediğini bildirse kabul edilecektir. Fakat böyle bir kart yazmaktan çekinirse maalesef kabul edilmeyecektir' dedi. Tası·i,.i Efkô,. başyazarı böyle bir karı yazmaktan da çekindiği için kabul edilmemişti:' Bkz. Asım Us, Gii,.dükle,.im Duydukla,.ını Duygulanml Meş,.utiyet ve C,ını/ıu,.iyet Devi,.le,.ine Ait Hôtı­ ,.010,. ve Tetkikle,.. Vakit Matbaası, İ stanbul, 1 964, s.89-90. ( Y.N.l 1 94 ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE REİsİ SANİsİ ASıM PAŞA'YA· ( 1 9 OCAK 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Şifre Makine başında İzmir 1 9. 1 .340 [ 1 924] Ankara'da Erkiimharbiyei Umurniye Reisi Sanisi Asım Paşa Hazretleri'ne C. 1 8 . 1 .340 [ 1 924] i . Doğu vaziyeti hakkında her bakımdan aydınlanmaya ihtiyacımız vardır. 3. Or­ du Müfettiş ve Kolordu Kumandam gelmelidirler. 2 . Hazırlık derecesini ve toplantı gününün bildirilmesini rica ederim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: IV - 1 4, D: 6 1 . F: 5'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bülün Eserleri Arşivi'nde dir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 1 95 BOŞALAN NAFlA VEKALETİ'NE İSTANBUL MEBUSU SÜLEYMAN sıRRı BEY'İN SEÇİLDİöİ HAKKINDA MECLİs'E TELGRAF( 1 9 OCAK 1924) Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine M uhtar Beyefendi' nin istifasının vukuundan dolayı Başvekiilet' çe Nafı a Vekiile­ ti'ne İstanbul Mebusu Sü leyman Sım Beyefendi seçilmiştir. Tasvip için keyfiyeti arz eylerim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal - TBMM Zobn Ceridesi, Devre 2, c.S. TBMM Maıbaası. Ankara. 1968. s . 1 9S. Aynca bkz. Hôkimiyeri Mil· liye. 20 Ocak 1 924. Numara: 1 024. s. l . Eski yazı metin Musa Sarıkaya wafından okunmuşıur. Musıafa Kemal Paşa'nın bu ıelgrafı. Büyük Milleı Meclisi'nin 1 9 Ocak 1 924 günü ö�leden sonra saaı I.SS'le açılan ve riyasetini Reis Feıhi Bey'in yapıı�ı 86. ıoplanıı i . celsesinde okunmuşıur. (Y.N.) 1 96 İZMİR BÜYÜK KUMANDANLAR TOPLANTISI HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA· ( 2 1 OCAK 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Başvekii.let Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet İzmir 2 1 . 1 .340 [ I 924] Ankara'da Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'ne İzmir büyük kumandanlar toplantısında memleket müdafaasını alakadar eden mühim meselelerin de bahis konusu edilmesini faydalı bulmaktayım. Muhtelif sınıf­ larda silahlarımız, cephane miktarı ve bunların mevcut vasıfları, teşkilatımız, hava müdafaası , tayyare teşkilatımız ve genel olarak silahlanmada vuku bulan i lerlemeler karşısında hareket hattırnız hakkında ordu müfettişIeri ve kolordu tarafından ihtar ve görüşlerin ifade edilmesi ve bazı teklifler icrası ve bu meselelerin birlikte münakaşa­ sı ve hükümetçe kabul olunan silahlanma ve teşkilat planlarının yerine getirilmesi olumlu ve kıymetli semereler verebilir. Buna göre alakadarların şimdiden fikri hazır­ lıklarda bulunmaları münasip olur, Efendim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Aslı. T.C. Ba§bakanlık Cumhuriyet Ar§ivi, 030. 10-45.291 .22; 3822; 22. i . i 924'te bulunan eski yazı bel­ genin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Ar§ivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmu§tur. 1 97 MİLLİ TÜRK TİcARET BİRLİGİ KONGRESİ REİsİ AYNIZADE TAHSİN BEY'E· (23 OCAK 1 924) i Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Ticaret Birliği Kongresi'nin göndermiş oldu,�u teşekkür telgrafina şu cevahı göndermiştir: Milli Türk Ticaret Birliği 2 Kongresi Reisi Aynizade Tahsin Beyefendi'ye Kongre muhterem üyelerinin hakkımda gösterdiği samimi hissiyata teşekkür eder ve m illi ticaretimizi tanzim ve yükseltmek hususunda muvaffakiyet etkeni olmaları­ nı temenni eylerim. Türkiye �eisicumhuru Gazi Mustafa Kemal I·iıki/. 23 Ocak 1 924. Numara: 2 1 82 . s.3: Taııin. 25 Ocak 1924. Numara: 4 63. s.2; ik dam . 25 Ocak 1 924. Numara: 9632. s.2: Teı·lıidi EIkôr. 25 Ocak 1 924. Numara: 3958-930. s.J Ayrıca bkz. A tat;irk';iıı Sh.\"­ leı' I'e Demeçieri Tamim I'e Telgrafla,., V. Hazırlayanlar: Sadi Borak -Dr. Utkan Kocatürk, Türk inkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları. Ankara. 1972, s. 148. \fakit ve Taııiıı'deki eski yazı metinler Musa Sarıkaya. Teı-hidi Ejkôr ve ikdam'dakiler ise Hüseyin Gültekin tarafından okunmuştur. i Gazetelerde (elgrafuı tarihi yer almamaktadır. 23 Ocak 1924. telgrafm \fabt'te yayımlandığı tarihtir. (Y.N.) 2 l okir'te "Dersaadet Türk Ticaret Birliği". (YN.) • 1 98 HALİFE'NİN TAVıR VE HAREKETLERİ HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA'" (23 OCAK 1 924) Makine başında İzmir 23 . 1 .340 [ I 924] Ankara'da Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'ne C.22. 1 .340 [ I 924] şifreye: Hi lafet makamının ve Halife'nin şahısları hakkında yanlış anlama ve yorumların zemini, Halife'nin kendi tarz ve tavır ve hareketinden kaynaklanmaktadır. Halife da­ hili' hayatı ve bilhassa harici hayatıyla ecdadı padişahların mesleğini takip eder gö­ rünmektedir. Cuma alayları, yabancı temsilcileri nezdine memurlar göndermek sure­ tiyle m ünasebetler, tantanalı gezintiler, saray hayatı . sarayında ihtiyat subaylarına va­ rıncaya kadar kabul ve onların şikayetlerini dinlemek ve onlarla beraber ağlamak gi­ bi hareketler bu türdendir. Halife, Türkiya Cumhuriyeti ve Türkiya halkı ile karşı kar­ şıya vaziyetini değerlendirdiği zaman, İngiltere Krallığı ile Hindistan İslam ahali si­ ne veya Afgım devleti ile Afgan halkına karşı hilafetin ve halifenin vaziyetini ölçü " olarak nazarı dikkatte tutmalıdır. Halife ve bütün cihan kati olarak bilmek lazımdır ki, mevcut ve muhafaza edilmiş olan halife ve halife makamının, hakikatte, ne dinen ve ne de siyaseten mevcudiyetinin hiçbir mana ve hikmeti yoktur. Türkiya Cumhuri­ yeti safsatalarla mevcudiyetini, bağımsızlığını tehlikeye maruz bırakamaz. Hi lafet makamı, bizce en nihayet, tarihi bir hatıra olmaktan fazla bir ehemmiyete sahip ola­ maz. Türkiya Cumhuriyeti ricalinin veya resmi heyetlerin, kendisiyle temasını talep etmesi dahi Cumhuriyet'in bağımsızlığına açık tecavüzdür. Serkarinini i Ankara'ya göndermek veya güvenilir bir zatın nezdine göndermek suretiyle hükümete hissiyat ve temennilerin bildirilmesi talebinde bulunması dahi Cumhuriyet hükümeti ile kar­ Şı karşıya vaziyet alması demektir. Buna da salahiyettar değildir. Kendisiyle Cumhu­ riyet hükümeti arasında başkatibi haberleşmeye aracı kılması da fazladır. Başkatip Bey'in böyle küstahlıktan kaçınması lüzumu kendisine ihtar olunmalıdır. Halifenin hayat ve geçiminin temini için Türkiya Reisicumhuru'nun tahsisatından mutlaka aşa" Aslı. Cumhurbaşkanlığı Atatürk Arşivi. A: IV- 1 7-a. D: 68. F: 1 7'de bulunan eski yazı belgenin fotoko­ pisi Atatiirk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ııdedir. Ayrıca bkz. Gazi Mustafa Kemal Tarafından. NliIlik. c.ı. Devlet Matbaası . i stanbul. 1934. s. JOO- 30 1 ; Kemal Atatürk. Nliilik. c.ı. Türk Devrim Tarihi Enstitüsü. i stanbuL. 1 973. s.846-848. Eski yazı belge Hadiye Yılmaz tarafından okunmuştur. ı Serkarin: Baş ma beyin ci. (Y.N.) 1 99 ğı ,bir tahsisat kafi gelir. Maksat, debdebe ve gösteriş değil, insanca hayat ve geçim temininden ibarettir. Hilafet hazinesinden maksat ne olduğunu anlayamadım. Hilafe­ tin hazinesi yoktur ve olamaz. Böyle bir hazineyi ecdadından miras edinmiş se res­ men ve açıkça malumat edinilmesini ve verilmesini rica ederim. Halifenin aldığı tah­ sisatla temin edilemeyecek olan harcamalar neler imiş ve 1 5 Nisan 339 [ 1 923] tari­ hinde hükümet ne gibi vaatlerde ve bildirimlerde bulunmuştur? Bunu da lütfen bildi­ riniz. Halifenin ikametgahını açıklamak ve tespit etmek, hükümetin şimdiye kadar yapmış olması lazım gelen bir vazife idi. İstanbul'da, milletin boğazından kesilmiş pa­ ralarla yapılma birçok saraylar ve bu sarayların içindeki birçok kıymetli eşya ve leva­ zımat, hükümetin vaziyeti tesbit etmemesi yüzünden mahv ve heder oluyor. Halife mensupları, sarayların en kıymetli levazımatını Beyoğlu'nda, şurada burada satıyorlar diye rivayetler vardır. Hükümet bunlara bir an evvel el koymalıdır. Satılmak lazım ise hükümet satmalıdır. Hilafet kadrosunun ciddi incelenmesi ve düzenlenmesi lazımdır ki, serkarinler, serkatipler mevcudiyeti, halifeyi hala saltanat hülyası içinde uyutma­ sın! Fransızların, kraL, hanedan ve mensuplarını Fransa'ya sokmakta, bağımsızlık ve hakimiyetieri için yüz sene sonra, bugün dahi sakınca görüp dururken, her gün ufuk­ tan saltanat güneşinin doğuşuna duacı bir hanedan ve mensupları hakkındaki muame­ lemizde, Türkiye Cumhuriyeti'ni nezaket ve safsata kurbanı edemeyiz. Halife. kendi­ nin ve makamının ne olduğunu açık olarak bilmeli ve bununla yetinmelidir. Hükümet­ çe ciddi, esaslı tedbirler alınarak bildirilmesini rica ederim, Efendim. Türkiya Reisicumhuru Gazi M. Kemal 200 LENİN'İN ÖLÜMÜ ÜZERİNE ÇEKİLECEK TELGRAF HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA" (23 OCAK 1 924) TeL . Ertelenemez 23, 1 .340 [ 1 924] C. 23, 1 .340 [ 1 924] iki kıta şifreye ) Gösterilen telgrafnamenin derhal çekilmesini rica ederim, Efendim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal .. D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlı�ı Arşivi) - Müt. Vefat K. III I S'den aktaran: Atatürk ve Yabancı Devı"t Başkanla,., LV, Hazırlayan: Bilal N. Şimşir, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Ku­ rumu, Ankara, 200 1 , s.1 i S. Belge, kaynakta " İ zmir'de bulunan Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan. Ankara'da Başvekil İ smet Paşa Hazretleri'ne" başlısı altında yayımlanmıştır. (Y.N.) . i Başvekil ve Hariciye Vekili ıSmet Paşa'nın D.B.A. -Müt. Vefat. K . I / I I S' de yer alan söz konusu şifre telgrafı şudur: "Şifre tel. No: 4 1 36/S Ek numara: 4 Ankara 23 Kanunusani 340 [23 Ocak 19241 Madde i. Riyaset tarafından Kalinin için aşa�ıda gösterilen telgrafname buraca derhal çekilmek üzere Riyasetpenahilerinin tasvibi istirham olunur. İsmet Madde 2 . Ö lümü ziyadesiyle üzücü olan Lenin'in şahsında Rusya'nın u�radı�ı elem verici kaybın has il etti�i hakiki üzüntülerimi kabul buyurmanızı rica ederim." Bkz. aynı yerde. (Y.N.) 201 LENİN'İN ÖLÜMÜ ÜZERİNE KALİNİN'E* (23 OCAK 1 924) Tel Ankara, 23. ı . ı924 Ölümü ziyadesiyle üzücü olan Lenin'in şahsında Rusya'nın uğradığı elem verici kaybın hasıl ettiği hakiki üzüntülerimi kabul buyurmanızı rica ederim. Gazi Mustafa Kemal .. D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) . Mü!. Vefa!. K. l/l l S'den akıaran: Atatürk I'e YahalıCl Deı-let Başkaııları IV. Hazırlayan: Billil N. Şimşir, Aıatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Ku­ rumu Yayınlan. Ankara, 2001 , s . 1 16. Fransızca meıin Kiraz Perinçek ıarafından Türkçeye çevrilmişıir. Belge, kaynakıa "Türkiye Reisicumhuru Gazi Musıafa Kemal Paşa'dan, Sovyeı Sosyalisı Cumhuriyeı­ ler Birliği İcra Merkezi Komiıesi Reisi Kalinin Cenaplanna" başlığı ahında yayımlanmışur. (Y.N.) 202 KONYA VİLAYET GENEL MECLİsİ'NE TEŞEKKÜR· (25 OCAK 1 924) i Konya Valisi Kazım Beyefendi'ye Vilayet Genel Meclisi'nin açılışı münasebetiyle hakkımda gösterilen samimane hissiyattan dolayı teşekkürlerimin ve millet ve memleket menfaatlanna uygun karar­ lar alınmasına muvaffakiyetleri temennisinde bulunduğumun muhterem heyete teb­ liğini rica ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal * Babalık. 25 Ocak 1 924. Numara: 1 406. s.2. Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 1 924. telgrafm Babalık'ta yayımlandığı tarihtir. (Y.N.) i Bahalık'ta telgrafm tarihi yer almamaktadır. 25 Ocak 203 MOSKOVA'DAN ALINAN TELGRAF HAKKINDA BAŞVEKİL VE HARİCİYE VEKİLİ İSMET PAŞA'YA" (27 OCAK 1 924) TeL . 27. 1 .340 [ 1 924] I . Moskova'dan aşağıdaki cevabi telgraf alınmıştır. 2. Ankara'da Gazi Mustafa Kemal Paşa. Lenin Yoldaş'ın şahsında uğradığımız ka­ yıptan dolayı ifade buyurulan taziye te ve teveccühe büyük bir samirniyetle teşekkür ederim. (İmza): Kalinin. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal .. D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlı�ı Arşivi) - Müt. Vefat. K.I/1 1 8'den aktaran: Aıalıırk ve Yabancı Devleı Başkanlan IV, Hazırlayan: Bilal N. Şimşir, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Ku­ rumu Yayınları, Ankara, 2001 , s.1 1 6. Belge, kaynakta "Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan, Başvekil ve Hariciye Vekili İsmet Pa­ şa'ya" başlı�ı altında yayımlanmıştır. (Y.N.) 204 İSTANBUL İSTİKLAL MAHKEMESİ'NİN TATİLİ HAKKINDA B AŞVEKALETE· (31 OCAK 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Telgraf 6n2 İzmir, Göztepe 3 1 . 1 .340 [ 1 924] Ankara'da Başvekalet'e İstanbul'daki İstiklal Mahkemesi'nin suikast zanlıları hakkındaki davanın netice­ lenmesini müteakip faaliyetini tatil etmesine söz konusu mahkemenin müracaat) üze­ rine 30. 1 .340 [ I 924] tarihinde Genel Kurul'ca karar verildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesinin 30. 1 .340 [ 1 924] tarih ve 2 1 / 1 08 i numaralı telgrafname­ sinde bildirilmiştir, Efendim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: 1II- IO-a-2, D: 43, F: 23S'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 205 MESAİ KANUNU TASARısı HAKKINDA TÜRKİYE AMELE BİRLİöİ RİYASETİ'NE" (2 Ş UBAT 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/89 İzmir-Göztepe 2.2.340 [ I 924] Dersaadet'te Türkiye Amele Birliği Riyaseti'ne, C. İktisat Vekaleti'nce tanzim kılınan ve amele meselelerinin inzibati, sıhhi, ter­ biyevi ve sırf hukuki olan esas kısımlarıyla alakah Mesai Kanunu tasarısı Heyeti Ve­ kile'ce tasvip ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne arz edilmiştir. Sendikalar ve grev­ lerle alakah i hususların da ikinci bir kanun tasarısı ile tespit ve teklifi adı geçen ve­ kaletçe acilen incelenmekte ve takip edilmektedir. Reisicumhur Gazi M. Kemal " Taııill. 7 Şubat 1924, Numara: 476, s.3; ileri, 26 Şubat 1 924. Numara: 2 1 64. s.2. Aynca bkz. Mete Tun­ çay. 1923 Amele Bi,./iği, DOS Yayınları. Istanbul. 1 989. s. 1 35. 1 55. Taııiıı ve ileri"deki eski yazı metin­ i ler Musa Sankaya tarafından okunmuştur. '"Grevlerle alakalı'" sözcüklerinin a.�1ı olan '"grevlere müteallik'" sözcükleri yerine. Taııiıı'de '"aflara mü­ teallik'". (Y.N.) 206 İSTANBUL GAZETECİLERİNE NUTUK· (5 ŞUBAT 1 924) Gazi Paşa Hazretleri, haşyazarları hugün saat altıda Göztepe'deki köşklerinde tek­ rar kahul ettiler. Kendileriyle sekiz huçuğa kadar görüştükten sonra muhterem eşleri Latife Hanımefendi Hazretleri'ne takdim ettiler. Ondan sonra sofi'aya oturuldu. Yemek­ te Mehus Mahmut Esad ve Şükrü Kaya Beylerle Kaymakam Tevfik Bey de hazır hulu­ nuyordu. Yemek esnasında İhsan Bey idaresindeki Riyaseti Cumhur Mızıkası terennüm ediyordu. Yemek nihayetinde Gazi Paşa Hazretleri aşağıdaki nutku irat huyurdular: Muhterem Beyefendiler! Türkiye Cumhuriyeti'nin kıymetli matbuat erkanını bir arada görmekten, onlarla bir sofrada bulunmaktan çok memnunum. Büyük, mühim bir inkılap oldu. Bu inkılap mil­ letin selameti namma, hak namına yapıldı. Milletirniz demokratik bir hükümet tesis et* 1 924. c.2. sayı 6. s.483-484; Taııiıı. 6 Şubat 1924. Numara: 475. s.2; Tel'hidi EfkÔl', 6 Şubat 1924, Numara: 3970-942. s.3; Hôkimiyeti Mil/iye. 7 Şubat 1924, Numara: 1039. s. l . Özeti için bkz. Ah· met Bekir Palazoğlu, Başöğretmen Atatürk (1919·19281. c. l . TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçla· n ve Donatım Dairesi Başkanlığı, Ankara. 1 99 ı. s. I S ı. Ay", Tarihi'ndeki eski yazı metin Ahmet Hezar­ fen. Taııin ve Hôkimiyeti Mil/iye'dekiler Musa Sarıkaya, Tevhidi Ejlar'daki ise Hüseyin Gültekin tara­ fından okunmuştur. Yemekteki gazeteciler ardsında "Akşam Gazetesi Başyazarı Necmeddin Sadak, ikdam Başyazarı Ahmet Cevdet, ileri'den Subhi Nuri. Terer'imaııı Hakikar'ten Hüseyin Şükrü, Taniıı'den Hüseyin Cahid ve İsma­ il Mü�tak, Vataıı'dan Ahmet Emin, Vakiı'ten Ahmet Asım Beyler" bulunmaktadır. Yemekte bulunan Asım Us. bu gece hakkında şu bilgiyi aktarmaktadır: Ay", Tarihi. "Cumhuriyet'in ilanı sll"dsında Ta.wiri Ejkôr gazetesi muhalif bir durum almıştı. Atatürk, l".flmetli Ebüzziya Velid'in geriliği müdafaa eden neşriyatını bir istisna gibi görüyordu. Fakat Hüseyin Cahit Yalçın ile Ahmet Emin Yairnan'ın hakikane Cumhuriyetçi oldukları halde Cumhuriyet'in ilanını acele­ ye getirilmiş bir kal"dr ve hareket gibi göstererek eleştirir tarzda neşriyana bulunmalarına üzülüyordu. Atatürk. Cumhuriyet'in ilanının öyle zannedildiği gibi aceleye getirilmediğini, Büyük Millet Mec­ Iisi'nin karan ilan edilmezden evvel çok düşünüldüğünü ve arkadaşlar anısında pek çok müzakere­ ler ve münakaşalar cereyan eııiğini anlallı , dedi ki: 'Askerlikte bir kaide vardır. Düşmanın harp cephesi çok kuvvetli olursa onu parçalamak lazım ge· Iir. Biz milli mücadeleye başlarken karşımızda iki düşman vardı: Biri dahili düşman ki, bunu İstan· bul hükümeti temsil ediyordu; diğeri harici düşmanlar ki, bunu da yabancı İşgal kuvvetleri teşkil eyliyordu. Her iki düşman ile aynı zamanda mücadele etmek imkansızdı. Tabii olarak ilk önce ha· rici düşmanlara karşı vaziyet aldık. Milli mücadele zafere ulaştıktan ve Lozan banşı imzalandıktan sonra da, dahili düşmanları tasfiye etmeye başladık. Dahili düşmanları da parça parça ayırmak. sı· raya koymak. en mühim olanları ilk önce benaraf etmek. ondan sonra diğerlerini ele almak icap ederdi. Yaptığımız budur.' Bir ardlık Tevfik Bıyıklıoğlu beni bir köşeye çekti: 'Bir münasebet dü'şürüp hilafet bah�ini açınız!' dedi. Hakikaten Büyük Millet Meclisi, saltanatı kaldırmış, cumhuriyet ilan olunmuştu. Fakat Abdülme· cit Efendi halife olal"dk İstanbul'da oturuyordu. Bir müddet evvel bir gazeteci olarak Ankara'ya git- 207 rnek sayesinde düşman ordularını imha etti. Vatanı istiladan kurtardı. Kahraman ordu­ muzun kahramanlık meydanlarında kazandığı zaferi siyaset sahasında da verimli kıldı. Türkiye'nin yeni idaresi işleriyle muvaffakiyetle mahiyetini tanıttıktan sonra cihanca malum ve maruf unvanıyla mevcudiyetini açıkladı ve teyit etti. Bazılarının anlamak ve yorumlamak istedikleri gibi geri dahi gitmesi muhtemel bir bekleme, bir tereddüt vazi­ yetinde bulunmadığını ispat etti. Türk tarihinde bir cumhuriyet devri açtı. tiğim ve Çankaya'da kabul ediı'diğim sırada halife meselesinin Gazi'yı çok meşgul eııiğini anlamış­ tım. Bir gazeteci olarak, Gazi'den bazı şeyler sormak için hazırlanmıştım. Fakat ben sorularımı sor­ mazdan evvel onun bir sorusu ile karşılaştım: -İstanbul'da oturan halife hakkında ne düşünüyorsunuz? Saltanat kaldırıldıktan sonra hilafetin mu­ hafazasında bir tehlike görmez misiniz? Bu soruya şu cevabı verdim: -İstanbul büyük bir şehirdir. Osmanlı devletinin asırlarca merkezi olmuştur. Saltanatın kaldırılma­ sından zar.ır görenler yalnız Osmanlı hanedanı değildir. Halk tabakaları arasında da zarar görenler vardır. Belki hilafetin ıstanbul'da bulunma.�ından cesaret alarak saltanatı da iade etmek hayaline ka­ pılmış olanlar bulunabilir. Halifenin İstanbul'dan kaldırılıp mesela Konya'ya gönderilmesi bu yol­ da bir tedbir olabilir. Benim bu cevabım Gazi'yi tatmin etmedi. Saltanalin kaldırılmasından sonra hilafetin yeri olmadı­ ğını uzun uzadıya izah etmişti. Onun için Tevfik Bıyıklıoğlu'nun banagizlice söylediği sözü bir işa­ ret olar.ık kabul eııim. Gazi'nin diğer arkadaşları da bu bahis üzerinde aydınlatmak istediğine hük­ mellim. Gerçekten durum böyle oldu. Fakat Gazi kendi söze başlamadan evvel Hüseyin Cahit Yai­ çın'ın ne düşündüğünü öğrenmek istedi. Ta"i" Başyazarı, hilafetin İslam alemine karşı bir kuvvet olarak muhafaza edilebileceğini söyleyince, bunu kabul etmedi ve coşkun bir i fade ile hilafetin ma­ nasızlığını ve tehlikelerini anlaııı. Hüseyin Cahiı Yalçın. öteden beri Latin harflerinin dilimize kabulü ıarafıan olmuştur. Hilafetin kal­ dırılmasını hatırına getiremiyor idiyse de, Latin harfleri bahsinde Gazi'yi kazanmak istiyordu. Bir aralık Atatürk'ün ne düşündüğünü öğrenmek istedi: -Paşam, Latin harflerini dilimize kabul etmeye ne buyurursunıız? Diye sordu. O zaman aldığı cevap şu idi: -Evet, fakat çok derin dönüşümleri icap enirir." Bkz. Asım Us. Gördiikferim DI/ydl/k/arım Dııyıııı/a/'lml Meşrıııiyet ve CI/mhl/riyet Devir/eri"e Ait Ha,,­ ra/ar ve Tetkik/er, Vakit Matbaası, İstanbul, 1 964, s.90-92. Ahmet Cevdet rCevatl Emre ise kitabında, Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul gazetecilerini kabulüyle il­ gili hatıra.�ını şöyle aktarmaktadır: "Kendi lisanından (sofrada) işiııiğim üzere toplantıda konuşma şöyle olmuştu: 'İstildal mahkemesinden kurtulan birkaç gazeteci -ricalan üzerine- Gazi tar.ıfından İzmir'de kabul olunmuşlar. hatalı hareketlerini itiraf ederek affa mazhar olmuşlardı. 'Ondan sonra. daha samimi ve bana göre, daha fikirli konuşmaya başladık. Ben çok memnun ve se­ vinçli idim ki. memleketin aydın kalem ve söz sahipleriyle aynı masada bulunuyordum. Artık uya­ nıklıklanna güvenerek dedim ki: 'Ben !iilafeti kaldıracağım!' Hazır bulunanlar. biri müstesna (Hü­ seyin Cahit). görüşümü kabul eııiler. O. bilmem ne dereceye kadar dini ve İslami hislere alışmış. bilmem ne manada Allah ve peygamber kavranuna bağlı idi. Fakat bana dedi ki: 'İşte en büyük ha­ ta bu olacaktır. Hilafeti kaldırmak. . . Akıı karı değildir. Bunu hiç yapmayın ve sizden bu derece mantıksız bir işin çıkacağını beklemiyorum: Bunlan işitenler. muhatabımın sözlerinde mana ve mantık var zannına düştüler ve yan yan bana baktılar. '8eyefemi. merak buyunnayın; İslam alemi ki, maalesef bir sürü esirlerden meydana gelen. acına cak hale gelmiş yığınlardır. ben henüz onlarla meşgul olabilecek kuvveı. kudret ve mevki sahi' , değilim. Ben şimdilik, doğrudan doğruya mensubu olmakla iftihar eııiğim Türk milletinin kurtulu­ şundan bahsediyorum. Bu milletin şimdiye kadar Arapların, Acemlerin din maskeli iğfalleriyle al­ da tılmış olduğunu ispat etmek isteyen bir adamım: O gazeteci, halifenin makamını muhafaza etmesi hususunda birçok ısr.ır eııikten sonra dedi ki: 'Mademki öyledir, emir buyurunuz, o makam lağvedilsin: 208 Muhterem efendiler! Sultanların boğdukları zannolunan millet ruhu, saltanat taç ve tahtı paıı;alanarak ih­ ya edildi. Milletin teyakkuzuna, milletin ilerleme ve gelişme ve kabiliyetine güvenerek, milletin azminden asla şüphe etmeyerek Cumhuriyet'in bütün icaplarını yapacağız. Arkadaşlar! Türkiye matbuatı milletin hakiki ses ve iradesinin gerçekleştiği yer olan Cumhu­ riyet'in etrafında çelikten bir kale vücuda getirmelidir: i Bir fikir kalesi, zihniyet ka­ lesi! Matbuat erkanından bunu talep etmek, Cumhuriyet'in hakkıdır. Bütün2 milletin samimi olarak birlik ve dayanışma halinde 3 bulunması zaruridir. Umurnun selameti ve saadeti bundadır. Mücadele bitmemiştir. Bu4 hakikati milletin kulağına, milletin vicdanına lüzumu gibi ulaştırmakta matbuatın vazifesi çok ve çok m ühimdir. Efendiler! Kabul etmeliyiz ki, cihan henüz yeni Türkiye devleti hakkında, Türkiye Cumhu­ riyeti hakkında daha fazla aydınlanmak ihtiyacındadır. Mi lletin, bilhassa aydın ve bilgili vatandaşların müşterek bir hedef etrafında olduklarını reddedilemez ve çürü­ tülemez delillerle göstermeliyiz. Milli işlerde muhtelif mesai erbabının yekdiğerine yardım etmesi, mesainin müşterek hedefte toplanacak surette uzlaştırılması lazımdır. Birçok müşkülat ve meseleler karşısında bulunduğumuzun idrakindeyiz. Bunların ta­ mamını inceleyerek, azim ve iman ile ve millet aşkının sarsılmaz kuvvetiyle birer bi­ rer halledecek ve neticelendireceğiz. O millet aşkı ki, her şeye rağmen sinemizde sönmez bir kuvvet, metanet ve ateş kaynağıdır!" Ben şu cevabı verdim: 'Ben. o adamım ki. ordunun memleketi. milleti muhakkak bir neticeye götürebileceği noktalarda emir veririm. Fakat ilim ve bilhassa toplum�al bilim sahasına dahil işlerde ben kumanda vermem. Bu vadide isterim ki, bana iilimler yol göstersinler. Onun için siz kendi ilminize, irfanınıza güveni­ yorsanız, bana söyleyiniz, toplumsal bilimin güzel isıikametlerini gösteriniz, ben takip edeyim: Buna karşı o gazetecinin cevabı şu oldu: 'Halife kalmalıdır. Fakat siz ki bu kadar inkılaplann yaraııcısısınız, millete Latin harflerini kabul elliriniz: Ben de ona şu cevabı verdim: 'Henüz bu hususta kimseye kati söz veremem. Daha beklemeye mecburum.' Münakaşamız burada sona erdi. Bunun şahitleri çoktur ve hepsi hayaııadır. O tarihten sonra dört beş sene geçmişti. Bugün görüyorsunuz ve o gazeteci de işitiyor ki. ben bu fikrin hararetli taratia­ n ve failiyim. Acaba bu eğilim ve katilik bende nasıl oldu? Eğer ben size bu meseleyi ancak son senelerde düşündüm. dersem. sakın inanmayınız. Ben ta ço­ cukluğumdan beri bu davayı düşünmüş bir adamım. O toplantıda vermiş olduğum kati olmayan ce­ vabımı anlamak isteyenlere şu izahı vermek isterim. Ben ba�it bir adamım, yani ben düşündüklerimi önce milletimin arzusunda. ihtiyaç ve iradesinde görmeyi şart sayan ve bunu gördükten sonra ancak. tatbiki ile kendimi mükellef bilen bir adamım. Her insanın mensup olduğu toplum için düşündüğü bin bir fikir olabilir. Fakat sağını solunu dinle­ meden söylenmiş sözler, benim anlayışıma göre. uzun uzun ve derin denemelerle incelenmedikçe fiil sahasına çıkmazlar. Her toplumsal işte şahsi düşünüşün genel ihtiyaç ve iradeye uygun olduğu­ nu hissetmemiş olanlar mutlaka başansızlığa mahkumdurlar." Bkz. Ahmet Cevdet (Cevatl Emre, iki Nesli,ı Ta,.ihi, Hilmi Kitabevi, İstanbul. 1 960, s.31 5-3 1 6. (Y .N.) Ta,.ihi'nde "getirecektir". (Y .N.) 2 Ayııı Ta,.ihi'nde "Bugün". (Y .N.) 3 "Birlik ve dayanışma halinde" sözcüklerinin aslı olan "müııehit ve mütesanit" sözcükleri yerine. Tel hi­ di Efldi,.'da "müteceddit ve mütesaniı" (yenilikçi ve dayanışma halinde). (Y .N.) 4 "Bu" sözcüğü Teı,Iıidi Ejkô,.'da yok. (Y.N.) i Ayııı ' 209 UM UM MÜTEKAİDİNİ ASKERİYE CEMİYETİ REİsİ TOPÇU MİRLİYAUGINDAN EMEKLİ FERİD PAŞA'YA'" (8 ŞUBAT 1 924) 1 Um um Mütekaidini Askeriye Cemiyeti'nin2 geçen gün yaptığı senelik kongresi münasehetiyle Reisicumhur Gazi Paşa Hazretleri'ııe çektikleri şükran ve tazimat ar­ :ını içeren telgrafnamaye şu cevap gelmiştir: İstanbul'da B ayazıd'da Umum Mütekaidini Askeriye Cemiyeti Reisi Topçu Mirlivalığından Emekli Ferid Paşa Hazretleri'ne Yatan ve m iIIetimizle Cumhuriyetimiz ve şahsım hakkında gösterilen temenniler ve samimi hissiyattan kaynaklanan teşekkürlerimin kongreniz muhterem üyelerine tebliğini rica ederim. Reisicumhur M ustafa Kemal 1101011. 8 Şubaı 1 924 , Numara: 299, s. l . Eski yazı meıin Musa Sarıkaya lararından okunmuşıur. I lloıaıı'da ıelgrarın larihi yer almamakıadır. 8 Şubaı 1924, ıelgrarın Voıon'da yayımlandığı ıarihıir. (Y.N.) 2 BülÜn Asker Emeklileri Cemiyeıi. (Y.N.) • 210 AVUSTURYA SEFİRLİöİNE AUGUST KRAL'ıN TAYİNİ HAKKINDA HARİCİYE VEKALETİ'NE" (8 ŞUBAT 1 924) Kalemi Mahsus No. 6/1 25 İzmir, Göztepe 8 .2.340 [ 1 924] 3 Şubat i 340 [ 1 924] tarih ve Umuru Siyasiye 4682/9 numaralı tahriratı devletle­ ri cevabıdır. Avusturya hükümeti tarafından Türkiye'de bir Avusturya sefareti meydana getiril­ mesi ve adı geçen hükümetçe belirtilen sefarete fevkalade delege ve ortaelçi sıfatıy­ la Safya Sefıri Mösyö August Kral'ın tayininin kabulü uygundur, Efendim. Reisicumhur Gazi M. Kemal * D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - MÜT. 4!I 'den akıaran: Atatürk ı'e YabaııCl De,·let Başkaııları. c. l . Hazırlayan: Bilal N. Şimşir, Aıaıürk Külıür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Ya­ yınları. Ankara, 1993. s.366. Belge. kaynakıa "Türkiye Cumhuriyeıi Riyaseıi'nden Hariciye Vekaleıi'ne" başlığı aııında yayımlanmış1Ir. (Y.N.) 21 i TÜRKİYE BÜYÜK M İLLET MECLİsİ RİYASETİ'NE" (9 Ş UBAT 1 924) TBMM Riyaseti Celilesine Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'nin İzmir'e hareketi dolayısıyla yoklukları müdde­ tince Şer'iye Vekili Mustafa Fevzi Efendi Hazretleri'nin Başvekillefe vekilleti uygun görülerek keyfiyet Başvekillefe bildirilmiştir. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal " TBMM lah" Ceridesi. Devre 2, c.S, TBMM Matbaası, Ankara. s.64S; Hôkimiyeti Milliye. i O Şubat l 924, Numara: 1 042, s. 1. Hakimiyeti Milliye deki eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. ' Mustafa Kemal Paşa'mn bu telgrafı, Büyük Millet Meclisi'nin 9 Şubat 1924 günü ö�leden sonra saat l .37'de açılan ve riya�etini Fethi Bey'in yaptı�ı 98. toplantı ı . celsesinde okunmuştur. (Y.N.) 212 İNEBOLU MAVNAClLAR LONCASI'NA VERİLEN İSTİKLAL MADALYASI· ( I I ŞUBAT 1 924) Metni işbu varaka arkasında bulunan 66 numaralı kanun icabınca verilecek olan: İstiklal Madalyası Vesikası Numara: 2 1 07 Ulvi maksadın hasıl olması için azami mesai ortaya koyduğundan dolayı Türki­ ye Büyük Millet Meclisi'nin 1 1 .2.340 [ 1 924] tarihinde vuku bulan birinci toplanma senesi 99. toplantısının ı. celsesinde aşağıda hüviyeti yazılı İnebolu Mavnacılar Lon­ cası'na bir kıta beyaz şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. İstiklal Madalyası alan zatın hüviyeti: İnebolu Mavnacılar Loncası Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Gazi Müşir Mustafa Kemal • Nureııin Peker, 1918·1923 i rıiklal Sal'aş""'" Vesika 1'1.' Resimleri, Gür Basımevi, isıanbul. 1 955. s.428. Trabzon. inebolu, Samsun mavnacılar loncalarının birer kıta isıiklal Madalyasıyla ıallifleri hakkında Başvekiilel'ce verilen ıezkere ve Müdafaai Milliye Encümeni mazbalasının kabulü için bkz. TBMM Za· hıı Ceridesi , Devre 2, c.5, TBMM Malbaası, Ankara, s.696-691. (Y.N.) . 213 İZMİR'DEKİ HARP OYUNU AÇıLıŞıNDA NUTUK* ( l 5 ŞUBAT 1 924) izmir. 15 (AA) - izmir'in büyük harp oyununa 15 Şubat 340 [1 924J saat iki son­ rada Reisicumhur Hazretleri'nin huzuruyla başlanmıştır. Toplantıda harp oyununa iştirak edecek olan ordu müfettişieriyle kolordu firka kumandanıarı ve erkamharbi­ yelerinden başka Başvekil, Erkaıııharbiyei Umumiye ve Müdafaai Mil/iye Vekil/eri de hazır idiler. Başkumandan üniformasıııı giymiş olan Resicumhur Hazretleri de tam saat ikide askeri mahfili teşrif buyurmuşlar ve Erkaıııharbiyei Umumiye Reisi ile kumandanlar tarafindan karşılanarak büyük salona dahil olmuşlardır. Vazifeye baş­ lamadan evvel Başkumandan aşa,�/daki nutku irat buyurmuşlardır: Muhterem arkadaşlar! Bir buçuk sene oluyor ki, birbirimizi görmek fırsatları azaldı. Ondan evvel mu­ harebe meydanlarında yekdiğerimizi sık sık görebiliyorduk. Benim kıymetli arkadaşlarım ! Sizleri uzun zaman görememekten hasıl olan özlemi m büyüktür. B u özlemin tat­ minini tesadüfe bırakmak istemedim. Burada, İzmir'de bir mülakat tertibini düşün­ düm. Bütün ordu arkadaşlarımızı ce Ip ve davet etmekteki imkansızlık takdir buyuru­ lur. Bu sebeple bütün ordu namına büyük kumandanların ve buraya gelebilecek ar­ kadaşların toplanmasını temin i le yetindik. Bu dakikada huzurunuzda bulunmakla çok memnun ve bahtiyarım. Şahıslarınızı ve şahıslarınızda kahraman Cumhuriyet or­ dularını büyük bir hürmetle selamlarım. Arkadaşlar! İzmir büyük kumandanlar toplantısı, bizi muharebe meydanlarında birbirimize bağlayan ve şüphe etmem ki, ölünceye kadar bağlı bırakacak olan birçok hatıraları­ mızı canlandıracaktır. Ayn ı zamanda bu toplantıyı, ordumuz, milletirniz ve vatanımız için de faydalı kılmak gibi gayet mühim ve çok ciddi bir maksat temin edilecektir. Hakikaten beraber geçireceğimiz günler zarfında bir harp oyunu yapmak suretiyle, vatanın ve milletin yüce menfaatlarının müdafaasını beraber göz önünde bulundura­ cağız. Bu mesaimizde son senelerin muzafferiyetlerle dolu muharebelerinin, meydan muharebelerinin, Cumhuriyet ordusuna ve onun kıymetli yüksek kumanda heyetine * Ay", Tarihi. 1 924. c.2. sayı 6, s.484-485; Hakimiyeti Milliye. 1 7 Şubaı 1 924. Numara: 1048. s. l ; Taııiıı. 17 Şubaı 1 924. Numara: 486. s. l ; ikdam. 17 Şubaı 1 924. Numara: 9655. s. l . Ayrıca bkz. Atatürk'üıı Süy' leı' ve DemeçIeri II. Türk İnkılap Tarihi Ensıitüsü Yayınları, Ankara. 1 959. s. 1 67 -1 68. Ay", Tarihi'nde ­ ki eski yazı meıinAhmeı Hezarfen, Hakimiyeti Mil/iye ve Taııiıı 'dekiler Musa Sarıkaya. ikdam'daki ise Hüseyin Gülıekin ıarafından okunmuşıur. 214 kazandırdığı tecrübelerin neticelerini inceleyeceğiz. Cihanın fen ve sanatında en son ilerlemelerini göz önünde bulunduracağız. Fedakar ve kahraman ordumuzun vesait ve levazımlarını, talim ve terbiyesi esaslarını hakiki icaplara uydurmaya çok dikkat ede­ ceğiz. Arkadaşlar, ehemmiyet ve ciddiyetle beyan ederim ki,l Türkiye Cumhuriyeti mukaddes tanıdığı bağımsızlık ve hakimiyetini müdafaada müsamahakar olamaz. Bu nutku müteakip Reisicumhur Hazretleri aşağıdaki heyanatı ilave huyurmuş­ lardır: Askeri iştigallerimize ait vazifeler dünden verilmiştir. Buna Erkanıharbiyei Umu­ miye Vekili Müşir Fevzi Paşa HazretIeri tarafından devama başlanmadan evvel mü­ him gördüğüm bir nokta hakkında yüksek heyetinizin tamamıyla aydınlanmasını mü­ nasip görüyorum. O nokta da cihanın siyasi vaziyet ve dengesi ve bizim harici vazi­ yetimizdir. Bu hususta Başvekil ve Hariciye Vekili İsmet Paşa Hazretleri'nin değer­ lendirmelerini rica ederim. Buyrunuz İsmet Paşa HazretIeri. ı Taııiıı'de "ıeminederim ki". (Y.N.) 215 FİLORİNALI NAzıM BEYEFENDİ'YE TEŞEKKÜR· ( 16 ŞUBAT 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Hususi İzmir-Göztepe 1 6.2. 1 340 [ 1 924] Filorinah Nazım Beyefendi'ye Yüce regaip gecesinin tebriki münasebetiyle gönderilen 9 Şubat 1 340 [ I 924] ta­ rihli mektubunuzu aldım. Hakkımda beslediğiniz samimi hissiyatın ve şairane kud­ retinizin yeni ve yüksek birer eseri olan manzumeleri de okudum, teşekkür ederim. Cumhuriyet'in takviyesi ve yüceltilmesi hususunda kalem ve fikir erbabının ya­ pacağı hizmet, bittabi pek kapsamlı ve tesirli olur. Bu yoldaki mesainin daima tahsin ve takdir ile karşılanacağı da şüphesizdir, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal • Klişesiyle birlikte aktaran: Filorinalı Nazım Bey, eıımlıııriyet Marşıan. Şirketi" Mürettibiye Matbaası, İstanbul, 1 924. Aynca bkz. Sadi Borak. Atatürk'üıı Resmi Yayililara Girmemiş Söylev Deme�' Yaz/şma v,' Söyle'şilai. Kaynak Yayınları. 2. basım, İstanbuL. 1 997. s.373-374. Eski yazı belge Hadiye Yılmaz ta­ nıfından okunmuştur. 216 İSTİKLAL MAHKEMESİ REİsİ İHSAN BEY 'LE İSTANBUL MATBUATı HAKKINDA GÖRÜŞME· (21 ŞUBAT 1 924) 1 Geçenlerde İzmir'e giden İstiklal Mahkemesi Reisi İhsan Bey dün şehrimize dön­ müştür. İki aylık mühim faaliyeti ve temasları neticesinde İstanhu/'un hakiki vaziye­ tini herkesten iyi hilen ve aynı zamanda Fırka'daki mevkii itiharıyla memleketin si­ yasi istikametiyle yakından alakadar olan İhsan Bey'in İzmir'de Gazi Paşa Hazretle­ ri ile görüşmüş olması pek tahii idi. Bunun içindir ki, İzmir'den dönüşünü haher alır almaz kendilerini ziyarete gittik ve hu seyahatten hasıl olan intihalarını öğrenmek istedik. İstiklal Mahkemesi'nde zanlı mevkiinde hulunanlara hile hüyük hir nezaketle muamele eden İhsan Bey hu ar­ zumuzu . da kahul etmek nezaketini gösterdi. İhsan Bey kendisine sorduğumuz sorula­ ra şu cevapları verdi: :İstiklal Mahkemesi'nin vazifeleri son hulduktan sonra İzmir'e niçin seyahat etti­ ğinizi öğrenehilir miyiz? -İzmir'de akrahalarım vardır. Uzun müddet kendileriyle görüşmemiştim . Onları görmeye gittim . Aynı zamanda size şunu da heyan ve itimf edeyim ki, hen kendilerin­ den hir müddet uzakta kaldığım zamanlar hile, Gazi Paşa'yı görmek, onunla görüş­ mek ve onun kuvvetli azim ve iradesinden feyz almak ihtiyacındayım . Her halde se­ yahatimin gayelerinden hiri de hu ziyaretti. -O halde İzmir'de Gazi Paşa Hazretleri'yle görüştünüz . -Evet. -Reisicumhur Hazretleri'ne mathuat erkanının kendilerini ziyaretlerinin ne gihi hir intiha hıraktığını sordunuz mu? Acaha hu intihalar/ ö,�renehilir miyiz ? -Evet. Reisicumhur Hazretleri'yle görüştüğüm zaman İstanhul gazeteleri haşya­ zarlar/nın ziyaretleri de hittahi hahis konusu oldu . Ve hen de kendilerine hu ziyaret­ ten hasıl olan intihaı merakla sordum. Hasıl ettiğim fikir şudur ki, Reisicumhur Paşa Hazretferi mathum erkanının hu ziyaretinden pek memnun olmuşlardır. Kendilerinin de heyan huyurdukları gihi. mat­ huat erkanıyla İzmir'de mülakat etmekten 1'e kendileriyle muhtelif meseleler hakkın* i Akşam. 2 i Şubat i 924, Numara: 1 932. s. i ; Vataıı. 2 i Şubat i 924. Numara: 3 i 2. s.2. Eski yazı metinler Musa Sankaya tarafından okunmuştur. Gazetelerde görüşmenin tarihi belirlilmemektedir. Ancak haberin içeriğinden, bu görüşmenin, Mustafa Kemal Paşa'nın 5 Şubat i 924'te izmir'de istanbul gazetecilerini kabulünün ardından yapıldığı anlaşıl­ maktadır. 21 Şubat i 924, haberin gazetelerde yayımlandığı tarihtir. istanbul gazetecileriyle görüşme için bkz. elinizdeki cilııe, s.207-209. (Y.N.) 217 da açık ve samimi fikir alışverişinde bulunmaktan rok memnun olmuşIOl'dlı: Gazi Pa­ şa Hazretleri buyuruyorlar ki: "Bilhassa matbuat erkanı, Cumhuriyet hakkında ve onun sağlamlaştırılması ve takdisi için vicdanen vaatlerde bulundular bu vaatler memleket ve millet için büyük bir faydadır." -Bir soru sormaklığıma müsaade buyurunuz. Gazi Paşa Hazretleri kendilerini zi­ yaret eden gazetecilerin çoğunu esasen tanıyorlardı. Fakat Hüseyin Cahit Bey'i ilk defa görmüşlerdir. Acaba Tanin Başyazarı hakkında nasıl bir intiba hasıl ettiler. bu­ nu öğrenmek mümkün müdür? -Hüseyin Cahit Bey'le mülakatın Reisicumhur Hazretleri'nde iyi bir intiba bırak­ tığını beyan edebilirim . Bilahare Ankara'ya geldiklerinde tekrar görüşülerek daha çok anlaşmak imkanı olduğu fikrindeyim. Mülakat genel olduğu için Hüseyin Cahit Bey'le bazı zevat arasında mevcut olan özel kırgınlıkların sebeplerini tahlil yönüne gidilemediğini anladım. Yalnız 8 Şubat tarihli Tanin başmakalesi nihayetinde Hüseyin Cahit Bey. Reisi­ cumhur Hazretleri'nin fikir ve görüşlerinden bahsettikten sonra yazdıkları "fakat bu fikirleri hangi vekiller heyeti icra mevkiine koyacak? Ne yazık ki. Gazi Paşa'yı fikir ve azim ve iradesi kuvvetli arkadaş hususunda pek tcılihsiz ve nasipsiz görüyorum " cümlesi uygun değildi. Çünkü hakikat böyle değildir. Bilhassa Reisicumhur Hazret­ leri şu fikirdedirler ki: Bugün iktidar mevkiinde bulunan Başvekil kendileriyle tama­ men hemfikirdiı: Azim ve iradesindeki kuvveti de. adı geçen. muharebe meydanında ve siyaset sahasında fiilen ispat etmiştir. Böyle kuvvetli bir şahsiyet nadir buiunU!: Bundan başka inkılap sahasında çok kıymetli fikir ve azim ve irade arkadaşları var­ dır. Bu noktadan Gazi Paşa Hazretleri kendilerini pek talihli ve nasipli görüyorlar. BI/nda da tamamıyla haklıdırlar. Gazi Paşa Hazretleri buyuruyorlar ki: "Hüseyin Cahit Bey, ihtimal benim yakın arkadaşım olduklarını ilan eden bazı zevat i le temastan böyle yanlış bir kanaat almış bulunuyor. Ben böyle kabul etmek istiyorum. " 218 İZMİR'DEKİ HARP OYUNU KAPANıŞıNDA NUTUK* (22 ŞUBAT 1 924) Ankara, 24 (AA) - Reisicumhur Gazi Paşa'nın huzuruyla 15 Şubat'ta İzmir'de başlayan büyük kumandanlar toplantısı 22 Şubat'ta son buldu. 22 Şubat günü Erkanıharbiyei Umumiye Vekili Müşir Fevzi Paşa'nın enine boyu­ na inceleme ve değerlendirmelerine tahsis olunmuştu. Bu değerlendirmenin sonun­ da Reisicumhur beyanatta bulundular. Söz konusu beyanatın bazı kısımları aynen aşağıya alınmıştır: Arkadaşlar! Müşir Paşa Hazretieri, büyük bir zevkle takip ettiğimiz harp oyununu cidden üs­ tadane bir surette idare buyurmuşlardır. İki tarafa esas olan genel vaziyetin tertibin­ de, cidden hakiki vaziyete büyük bir isabetle temas ettiler. Oyunun sevk ve idaresi esnasında ve bugün çok kıymetli değerlendirmelerini ve çok esaslı görüşlerini işittik, faydalandık. Kendilerine hassaten teşekkürler takdim eylerim. Ordumuz, Paşa Haz­ retleri gibi bir reise sahip olmakla haklı olarak i ftihar edebilir. Başvekil Paşa Hazret­ leri'yle Müdafaai Milliye Vekili Paşa Hazretleri'nin de başından sonuna kadar bu as­ keri iştigali takip buyurmuş olmalarının memleketimiz için, ordumuz için çok fayda­ lar temin edeceğine şüphe yoktur. Hepimiz için asıl olan, milletin, vatanın hayat ve selametinin teminidir. Yolları­ mızın ve şimendiferlerimizin, iktisadi vaziyetimizin ıslah ve ihyası ve milletimizin aydınlanması nispetinde tabii milli müdafaamız kolaylaşır. Hükümetin bütün meşgu­ Iiyetleri esaslarına temas eden bu mesaide hazır bulunmak lüzumunu takdir buyur­ muşlardır. Bundan dolayı kendilerine teşekkür ederim . Zaten kıymet ve l iyakatleri sınanmış olan kumandan ve erkanıharp arkadaşları­ mızın bu münasebetle bir defa daha askeri kıymetlerinin şahidi olmakla memnunum ve iftihar ediyorum. Kendilerine hararetle teşekkür ederim. Arkadaşlar, Müşir Fevzi Paşa Hazretleri iki tarafın harekatını safha safha pek gü­ zel bir surette özetlediler ve her noktayı kıymetli değerlendirmeleriyle aydınlattılar ve süslediler. Buna dair söz söylemeyi gereksiz sayarım. Bi lhassa bu inceleme ve iş* Hôkimiyeti Milliye. 24 Şubat 1924. Numara: 1054, s. i ; Aııadolu'da Yenixiin. 24 Şubat 1 924, Numara: 1045. s. i ; Taııi". 25 Şubat 1 924. Numara: 494. s. i ; Ikdam. 25 Şubat 1 924. Numara: 9663. s. i ; Ayııı Ta· rihi. 1 924, c.2. sayı 6, s.485-487. Aynca bkz. Atatürk'üıı Siiyleı' I'eDemeçleri II. Türk inkılap Tarihi Ens­ titüsü Yayınları. Ankara. 1959. s. 168- 1 7 1 . Hôkimiyeti Milliye ve Taııiıı'deki eski yazı melinler Musa Sa­ rıkaya. Aııadolu'da Yeııixıııı ve Ikdaııı'dakiler Hüseyin Gültekin, Ayııı Tariııi'ndeki Ahmet Hezarren ta­ rafindan okunmuştur. 2 19 tigal neticesinde orduca ve hükümetçe ve hepimizce nazarı dikkate alınmak icap eden noktaları açıklıkla ortaya koydular. Bunlar, şüphe yok, büyük bir ehemmiyetle nazan dikkate alınacaktır. Arkadaşlar! Memleketin müdafaası ve milletin yüce menfaatlarının muhafazası mesuliyetini üstlenen büyük kumanda makamlarının sahip oldukları bütün kuvvetleri ve bütün va­ sıtaları en mühim hedef üzerinde toplaması lazım geldiğine dair hepinizce malum olan kaideyi, düsturu bu münasebetle hatırlatmak isterim. Birinci derecede ehemmi­ yete sahip olan hedefi meydana çıkarmak, ciddi ve esaslı inceleme ve değerlendirme­ ye değer. En mühim hedef üzerinde elde edilecek muvaffakiyet, ikinci, üçüncü dere­ ce hedefler üzerinde başlangıçta katlanılacak fedakarlıkları daima telafi eder. Bu düs­ tur, bütün barış zamanı tertibat ve tedbirlerine hakim olduğu ve nüfuz ettiği gibi, se­ ferin başından sonuna kadar ihmal edilmemesi lazım gelen bir noktadır. Bu esasa gö­ re tasavvur olunacak ve karar altına alınacak tedbirlerin ve tertibatın tatbik mevkiine konulmasına mani ahval ehemmiyetle nazarı dikkate alınmalıdır. Şüpheli tedbirlere kaderini bırakmaktan fevkalade kaçınmak lazımdır. Birçok felaketler gördük, talihin bunca darbelerine maruz kaldık. Bunlar bize memleket müdafaasında her vakit çok dikkatli olmak için icap eden dersi katiyetle vermiştir zannederim. Arkadaşlar! Arazinin ve birtakım ahvalin, şartların, fevkalade fırsatların muharebenin netice­ si üzerine tesirleri inkar edilemez. Fakat daima emniyet ve dayanmaya değer olan, adet ve kıymettir. Türkiye, bütün bir düşmanlık cihanına karşı kazandığı maddi ve manevi zaferlerle ölümsüz bir mevcudiyete sahip olduğunu parlak bir surette ispat et­ ti. Bu hakikat, ordumuzun kıymeti sayesinde tecel li etti. Benim için ordumuzun kıy­ metini ifadede ölçü şudur: Türk ordusunun bir birliği, dengini mutlaka mağlup eder; iki mislini durdurur ve yerinden kımıldatmaz. Şimdilik bundan fazlasını talep etmiyorum. Çünkü fazlasını milletimizin yaratılışında bulunan cengaverlik zaten temin etmektedir. Fakat bu kıy­ meti mutlaka muhafaza etmek lazımdır. Bunu askeri bir esas, bir düstur olarak naza­ rı dikkatte tutmalıdır. B u noktayı bilhassa bütün arkadaşlarımdan talep ederim. Türk ordusunun bir birliği, dengini mutlaka mağlup, iki mislini durdurur ve yerinden kı­ mıldatmaz. Bu kıymet saklı kaldıkça, teşkilatımızı, talim ve' terbiyemizi, sevk ve ida­ remizi bu hedef ve gayeye yürüttükçe, Türkiye'nin her türlü taarruzdan, tecavüzden korunmuş ve saklı kalacağına kimsenin şüphesi kalmaz. Arkadaşlar! Kati netice daima taarruzla alınır; fakat müdafaa ile yerine getirilen birçok vazi­ feler de vardır. Bu noktada bütün arkadaşlarımın nazarı dikkatlerini bir hususa çek­ mek isterim. Kati netice talep olunan zamana gelmeden evvel, hakiki ve ciddi taar­ ruz zamanından evvel birliklerin harp kıymetlerini azaltmaktan, adet olarak eksi Im e­ sine sebep olmaktan kaçınmak lazımdır. Bunun için taarruz, müdafaa, işgal muhare­ besi ve kati muharebenin mahiyeti, tatbik olunacağı zaman ve halin seçilmesi husu­ sunda arkadaşların zaten mevcut olan melekeleri muhafaza olunmalıdır. Buna teorik ve pratik iştigallerimizde çok dikkat etmeliyiz. Bir de alınan vazife ile sarf o lunacak askeri faaliyetin ciddi bir alakası vardır. Bunun için vazife verenlerin, vazife alanla220 rın kullanacağı vasıtayı, askeri faaliyeti tayinde tereddüte düşmelerine sebebiyet ver­ memeleri lazımdır. Maksatta açıklık çok mühimdir. Arkadaşlar! Bütün bu dikkatli incelememizden ve hazırlık lüzumuna müştereken kanaatim,izden maksat, hiç şüphe yok ki, mutlaka harp etmek değildir. Harbi Umu­ mi'den sonra bütün cihan barış ve sükOna muhtaçtır. Türkiye ki birçok harplere sah­ ne olmuştur, sonu gelmez felaketler görmüştür; onun barış ve sükOn ihtiyacı daha fazladır. İşte biz bu hazırlığımızla muhtaç olduğumuz barış ve sükOnu temin etmek i stiyoruz. Tarafsızlıkları bütün cihanca kabul ve tasdik olunan devletler vardır ki, on­ lar da barış ve sükOn ve huzurları için tabii müdafaalarına ehemmiyet vermekte, or­ dularına fevkalade itina etmektedirler. Bu, dikkat ve uyanıklığa değer. Biz de herkes gibi tabi i müdafamıza layık olduğu kadar ehemmiyet vermeye mecburuz. Arkadaşlar! Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir: Biri millet kararı, diğeri en acı ve en müşkül şartlar içinde dünyanın takdirierine hakkıyla layık olan ordumuzun kahra­ manlığı; bu iki şeye güven ir. Arkadaşlar! Kumandanız altında bulunan ordular, cid­ den kahramanlığına güvenilir ordulardır. Bu ordular tarihte emsali görülmemiş kah­ ramanlıklar, fedakarlıklar göstermiştir; şanlı zaferler kazanmıştır. Millet ve memle­ ketin cidden minnet ve şükranma hak kazanmıştır. Arkadaşlar! Türkiye en zayıf zannolunduğu bir zamanda en kuvvetli olduğunu is­ pat etmiştir; ordusu sayesinde. Ordumuz, vatan içinde zafer kazanmıştır. Bu hadise Türkiye'nin fevkalade hayatiyetine, ulvi azmine ve ölümsüz mevcudiyetine en bariz delildir. Düşmanın vatan içine girmiş olması düşman lehine birçok sebepleri ve et­ kenIeri doğurur. Bütün bunları göğüsleyerek düşmanı vatan içinde mağlup etmek, mahvetmek, başlı başına bir mevcudiyet, büyük bir kuvvet eseridir. Vatan dahilinde mağlubiyetin akıbeti fevkalade tehlikelidir, vahimdir. Bu hakikati teyit eden yakın ve uzak tarihi misaller çoktur. Arkadaşlar! En büyük tehlikeler karşısında, uçurumun kenarına gelmişken bu kadar büyük hayatiyet ve kabiliyet gösteren, azim ve ruh gösteren mem leketimizin, milletimizin korunmuş ve mesut yaşamaya hakkı vardır. Bunu bütün mevcudiyetimizle temine ça­ lışacağız. Bizi, bu maksada ulaşmaktan men eden engeller vardır. Arkadaşlar, bunlar­ la mücadele mevziinde bulunuyoruz. Fakat her şeye rağmen memleket ve m il leti me­ sut etmektenl ibaret olan maksat mutlaka hasıl olacaktır. Çünkü bu maksat, Hakk'ın da maksadıdır. Netice olarak beyan edeyim ki, bütün ihtimallere karşı kıymetli kumandanlarımı­ zın, kahraman ordumuzun memleketi emniyet ve katiyetle müdafaa edebileceğine, milletin yüce menfaatlarını mutlaka emniyet altında bulunduracağına ait olan kana­ atim, bu defaki incelemelerimiz vesilesiyle bir daha doğrulandı . Ankara'ya büyük bir kalp huzuruyla dönüyorum. Fevkalade memnun ve müsterih olarak hepinize veda ediyorum. 1 Taıı;ıı ve ikdaııı'da "muhafaza etmekten". (Y.N.) 221 İSTANBUL BARO İKİNCİ REİsİ SAADEDDİN FERİT BEYEFENDİ'YE* (26 Ş UBAT 1 924) İstanbul Baro İkinci Reisi Saadeddin Ferit Beyefendi'ye Baro'nun hissiyatına teşekkür ederim. Baro'nun Cumhuriyet'e güzide hizmetlerde bulunacağına dair olan kanaatimizi bu vesile ile de göstermek ve beyan etmek isterim, Efendim. Reisicumhur Gazi M ustafa Kemal • Vakit. 27 Şubaı 1 924, Numara: 22 17, s.2. Ayrıca bkz. Atatiirk'iiıı Söyle\' " e Demeçieri Tamim ,'e Te/g­ /"afla,., 1', Hazırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Uıkan Kocaıürk, Türk İnkılap Tarihi Ensıiıüsü Yayınları. Anka­ ra, 1 972, s . 1 49. Vakit'leki eski yazı meıin Musa Sarıkaya ıaralindan okunmuşlUr, 222 İTİMATNAMESİNİ S UNAN RUS B ÜY ÜKELÇİsİ S URİç'İN NUTKUNA CEVAp· (27 ŞUBAT ı 924) Ankara. 27 (M) - Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri bugün öğle­ den sonra saat üçte istasyondaki riyaset dairesinde Rus Büyükelçisi Mösyö SuriÇ'i res­ mi surette kabul buyurmuşlardır. Kabul töreni esnasında Başvekil ve Hariciye Vekili İs­ met Paşa Hazretleri hazır bulunmuşlardır. Hariciye siyasi müşavirlerinden Kemal Bey saat iki buçukta Rus Seferethanesi'ne giderek Seftr'i ve maiyetlerini almış. riyaset ma­ kamından ve Hariciye Vekdleti'nden gönderilen otomobillerle istasyonda Reisicumhur Hazretleri'nin dairelerine ulaştırmış. Sefir Cenapları riyaset dairesi önünde iki tarajlı mevki alan askeri müfrezeler tarajindan selamlanmış. mızıka Enternasyonal Marşı'nı çalmıştıı: Sejir Cenapları, Kalemi Mahsus Müdürü Hayati Bey ve yaverler tarafindan karşılanarak bir müddet istirahatten sonra Reisicumhur Hazretleri'nin nezdine getiril­ miş ve ayakta kabul buyurutmuştur. Mösyö Suriç, tercümesi aşağıda yer alan nutku irat ile itimatnamesini Reisicumhur Hazretleri'ne takdim ey/emiş!iı: { . . .] Reisicumhur'umuzun Cevabi Nutku Ankara, 27.2. ı 924 Temsilci Efendi, İçtimai Şuralar Cumhuriyetleri İttihadı'nın i İcra Heyeti Merkeziyesi tarafından fevkalade delege büyükelçi unvanıyla nezdime delege temsilci sıf'ltıyla tayininizi içeren itimatnameleri büyük bir memnuniyetle alıyorum. İçtimai Şuralar Cumhuriyetleri milletleri namına Türk milleti hakkında gösterdi­ ğiniz dostane hissiyattan pek mütehassisim. Türk milletinin dahi bu cumhuriyetleri teşkil eden milletler hakkında aynı hissiyatı beslediğin i kuvvetle tekrar edebilirim. 2 Bu hissiyat, Lenin'in acı veren vefatı münasebetiyle bir defa daha tezahür etmiştir. Taııiıı. 28 Şubat i 924, Numara: 497. s.2; Vakit. 28 Şubat i 924. Numara: 22 1 8, s. i - 2 ; Ayııı Tarihi, 1 924. c.2. sayı 6. s.638-639. Aynca bkz. D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlı�ı Arşivi) - Müt. K. 6/4'ten aktaran: Ata­ türk I'e Yabancı Del"let Başkanları. c.4, Hazırlayan: Bilal N. Şimşir, Atatürk Kültür. Dil ve Tarih Yük­ sek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara, 200 1 . s. 1 2 i ; Sadi Borak, Atatfirk'fin ReJmi YayiliIa­ ra Girmemiş Söyleı' Demeç Yazışma I'e S(lyleşileri. Kaynak Yayınları, 2 . Basım. İstanbul, 1 997, s.227228. Ayııı Tarihi ndeki eski yazı metin Ahmet Hezarfen, Tanin ve Vakit'tekiler ise Musa Sarıkaya tara­ fından okunmuştur. i Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli�i. (Y.N.) 2 "Kuvvetle tekrar edebilirim" sözcüklerinin aslı olan "tekit edebilirim" sözcükleri yerine. Atatürk I'e Ya· banCl Derlet Başkanları'nda "temin edebilirim". (Y.N.) * ' 223 Türkiye nin kültürel ve ikti.. � ıe\i�es\ YQlunda. �e1ecek.\e ban\ dal«Si.ooe n,tc:ı:­ ' \erkazanması hakkında ifade ey\ediğiniı temenni\erden dolayı teşekkür beyan ederim. Türk milleti bu gayeye ulaşmak için olanca azim ve sebatıylal yürüyecektir. Türk mil­ leti, İçtimai Şuralar Cumhuriyetleri İttihadı'nı teşkil eden milletlerin de yükselme saha­ sında pek parlak ilerlernelere mazhariyetlerini görmekle büyük bir sevinç duyacaktır. Temsilci Efendi. Her iki memleketimiz arasında mevcut dostluk ve iyi komşuluk münasebetlerini sağlamlaştırmak hususundaı sarf olunacak mesainizin desteğime ve Cumhuriyet hü­ kümetinin yardımına mazhar olacağından emin olabilirsiniz. i Ayııı Tarihi ve Atatürk ve Yahaııcı Del'let Başkaıılan'nda "azim ve metaneliyle". (Y.N.) ı "Hususunda" sözcüğünün a.�1ı olan "emrinde" sözcüğü Taııiıı, Vakit ve Atatürk'üıı Resmi Yayııılara Gir­ memiş 'e "emelinde", (Y.N.) . . . 224 TÜRKİYE B ÜYÜK MİLLET MECLİsİ'NDE KONUŞMA İKİNCİ DEVRE İKİNCİ TOPLANMA YıLıNı AÇIŞ NUTKU· ( I MART 1 924) Türkiye Büyük Miııet Meclisi'nin muhterem üyeleri! Büyük Miııet Meclisi'nin hayırlı ve feyizli eli Türk miııetinin mukadderatını ida­ re etmeye başladığının beşinci senesini idrak ediyoruz. (Elhamdü/illah sesleri.) Bu mübarek vesile i l e de değerli üyeleri hürmetle selamlarım. (Teşekkür ederiz, tazimat arz eyleriz sesleri. ) Geçen sene esnasında Büyük Millet Meclisi, Türk miııetinin hakiki eğilimlerine tabi olarak devlet şeklini cumhuriyet şeklinde katiyen karara bağladı. Cumhuriyet ida­ resi memlekette en tenha köşeye kadar hararet ve heyecanla kabul edildi. Miııet, cum­ huriyetin, Türk vatanını asırların birikmiş idari kötülüklerinden kurtaracak ve memle­ ketin müstahak olduğu itibar ve hürmeti muhafaza edecek ve yükseltecek yegane ida­ re şekli olduğuna kanaatini en bariz bir surette gösterdi. Mi ııet, cumhuriyetin şimdi ve gelecekte muhtemel ve tasavvur olunanı bütün taarruzlardan katiyen ve ebediyen ko­ runmuş bulundurulmasını talep etmektedir. Miııetin talebi, cumhuriyetin sınanmış ve olumlu olan bütün esaslara bir an evvel ve tamamen dayandırılması suretinde ifade olunabilir. Yüce Meclis'in büyük bir ehemmiyetle meşgul olduğu Teşkilatı Esasiye'de. milletin talebini hareket hattı kabul etmek hepimizin vazifemizdir. Diğer taraftan hü­ kümet için, asri ve medeni idarenin bütün icaplarını basit ve seri bir surette memleket­ te tatbik ettirmek ve geliştirmek icap eder. (Alkışlar.) Vazifelerimizi m illetin emeııeri­ ne uygun yolda iyi yapmaya muvaffakiyeti temenni ederim. ( inşallah sesleri. ) .. Aslı. TBMM Kütüphanesi. MF No: 1 204. RM 251/1-2-3'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. TBMM Zabıı Ceridesi. Devre 2. c.7. TBMM Matbaası. Ankara. s.3-6: Ay", Tarihi. c.3. sayı 7-10. s.3-7: Atatı'jrk'ı'jıı Söyleı' ve DemeçIeri I. Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayımları. İstanbul, 1 945. s.314-320. TBMM Kütüphanesi'ndeki eski yazı belge Ahmet He­ zarfen ve Musa Sarıkaya. Ay", Tarihi'ndeki eski yazı metin ise Ahmet Hezarren tarafından okunmuştur. Ara başlıklar Ay", Tarihi'nden alınmıştır. Mustafa Kemal Paşa bu konuşmayı. Büyük Millet Meclisi'nin i Mart 1 924 günü öğleden sonra saat 1 .40'ta açılan ve riyasetini Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yaptığı I . toplanb I . celsesinde yapmıştır. (Y.N.) i "Muhtemel ve tasavvur olunan" sözcüklerinin aslı olan "muhtemel ve mutasavver" sözcükleri yalnız TBMM Kütüphanesi'ndeki eski yazı belgede yer almaktadır. (Y.N.) 225 Memleketin Asayişi Geçen sene zarfında memleketin asayişinde ciddi semereler husule getirilmiştir. Emniyet ve asayişin muhafazası ve sağlamlaştırılması görüşü o derece mühimdir ki, mevcut ahval cidden memnuniyet verici olmakla beraber, bu hususta devam l ı alaka ve takibatta asla müsamahakar olunamayacağını beyan etmeyi gereksiz sayıyorum. Memleketin İktisadi Vaziyeti Memleketin i ktisadi vaziyetinde ümit verici emareler görülmüştür. Uzun seneler­ den beri mesaisinin birikmiş hasılatını sarf etmek mecburiyetinde kalan memleketi­ miz, iktisaden gelecekteki mesaisine dermanlı bir halde girmiş i bulunuyor. İktisadi işlerde çalışmak hevesi, topraklarımızın feyiz ve bereketine haklı ve derin itimat, fa­ kir ve zengin bütün memleket evladında hissolunmaktadır. İktisadi gelişme için her vasıtadan evvel lazım olan bu uyanış, yüce Meclis ve hükümet tarafından faydalı kanunlar ve pratik tedbirlerle himaye ve teşvik edilmek lazımd ır. Mübadele Meselesi Anlaşmaları icabından olan ahali mübadelesi icraatı devam etmektedir. Cumhu­ riyet hükümeti birçok müşkülat ile beraber mevsimin de meşakkatleriyle mücadele etmek mecburiyetinde kaldı. Buna rağmen memleket dahilindeki nakil ve iskan işleri çok sayıda vasıtaların is­ rafına mal olan geçmiş senelere nispetle kıyas kabul etmeyecek derecede iyi cereyan etmektedir. Yeni vatandaşlarımızdan mühim bir kısmı daha şimdiden geçimlerini biz­ zat tedarik edebilecek vaziyete getirilmişlerdir. Mübadele işlerinde daha göğüslemek mecburiyetinde olduğumuz müşkülat büyüktür. Bu mesele ile milletirniz cidden ve yakından alakadardır. Ordumuz Muhterem efendiler! Memleket müdafaası tedbirlerimizi övgü Iisanıyla zikret­ rnek isterim. Türkiye Cumhuriyeti, hukukunu büyük bir hassasiyet ile muhafazaya kararlıdır. (Alkışlar.) Bunu ifade ederken, bu uğurda tasavvurun ,üzerinde müşkülat ile mücadele etmek mecburiyetinde kalmış olan müdafılerin haline tercüman olmuş i TBMM Küıüphanesi'ndeki eski yazı belgede "çıkmış" yazılmış. Diğer kaynaklarda "girmiş". ( Y.N.) "Anlaşmalar" sözcüğünün a�1ı olan "uhud" sözcüğü, TBMM Zabıt Cerides;'nde yanlışlıkla "uhuvveı" (doslluk, kardeşlik) okunmuş. (Y.N.) ı 226 oluyorum. M uzaffer ordumuzun hali, güven verici ve itimada değerdir. Gelecekte da­ hi çetin tecrübelerde kıymetini ispat etmiş olan kumanda heyetlerimizin yüksek ka­ biliyetlerini muhafaza etmek ve artırmak ve vatanın muhafazası i için icap eden me­ deni vasıtaların tamamını devamlı olarak tedarik ve temin mecburiyetlerimizi ihmal etmemize imkan yoktur. Askeri hizmetin bir buçuk seneye indirilmesi için kabul olu­ nan kanunu da memnuniyetle zikretmek isterim. Bu karar ile Cumhuriyet. silahlı ted­ birleri 2 ancak zaruret sınırında kabul etmek ve memleket evladının önünü açmak için azami kolaylıkları temin eylemek şiarında olduğunu göstermiştir. (Brava ses/eri.) İktisadi ve Mali Vaziyet Mali ve iktisadi ıslahat ve tedbirlere bilhassa ehemmiyet atfediyoruz. (Alkış/aı:) Memleketimizin mali vaziyeti intizam. emniyet ve inzibat üzerine kuruludur. Hakiki bir bütçe tesisi, vergilerin ıslahı ve her tür israflara karşı daimi olarak teyakkuz ve engel olmak kararındayız. Memleketimizin servet kazanması yolunu her şeyden ev­ vel ziraatta ve zirai sanayide arıyoruz. (A/kış/aı:) Deniz Nakliyatı Memleketin ulaşımı üzerine bilhassa yüksek nazarı dikkatinizi çekerim . Deniz nak­ Iiyatının memleket evladının vasıtaları ve kabiliyeti ile temini için3 az zamanda elde edilen semereler, şimdiye kadar bize mani olan siyasi kayıtların isabetsizliğini derhal ortaya çıkanıııştır. Bu yolda kati semereleri az zamanda toplamak mecburiyetindeyiz. Şimendif erler Memleketin muhtaç olduğu şimendiferler hiçbir an gözümüzden uzak olmaya­ caktır. Sivas şimendiferlerinin derhal inşasına başlanması kararını esaslı bir gelişme tedbiri sayıyoruz. Memlekette her vasıta ile bir karış fazla şimendifer vücuda getir­ mek, fakat vaziyet her ne olursa olsun bir gün geri kalmam ak düsturu milletin haki­ ki ihtiyacına tamamen uygun olduğu kanaatindeyim. i "Vatanın muhafazası" sözcüklerinin aslı olan "muhafazai vatan" sözcükleri yerine, TBMM Kütüphane­ si'ndeki eski yazı belgede "müdafaai vatan". (Y.N.) 2 Meclis Zabıılan'nın eski yazı basımında "silahlı tedbirleri" sözcüklerinin aslı olan "tedabiri müsellaha­ yı" sözcükleri, TBMM Zabıı Ceridesi'nde yanlışlıkla "tedabiri muslihayı" şeklinde okunmuş. Aynı söz­ cükler TBMM Kütüphanesi'ndeki eski yazı belgede ise "müdafaayı memleket tedabirini" (memleket müdafaası tedbirlerini) şeklinde. (Y.N.) 3 TBMM Kütüphanesi'ndeki eski yazı belgede yer alan "temini için" sözcükleri TBMM Zabıı Ceridesi'nde yoktur. (Y.N.) 227 Nüfus Meselesi Nüfusumuzun muhafaza ve artırılması gayesini ehemmiyetle nazarı dikkate suna­ rım. Genel sıhhat için esaslı olarak göz önünde tutulan tedbirler devamlı olarak ta­ mamlanmalı ve genişletilmelidir. Bereketli ve doğurgan olan Türk milleti devamlı ve fenni sıhhat tedbirlerine mazhar olunca Türk vatanını süratle dolduracak ve şenlen­ direcek kuvvette olduğuna kimsenin şüphesi yoktur. Maarif Meselesi Memlekette maarif nurunun yayılmasına ve en derin köşelere kadar nüfuz etme­ sine bilhassa gözümüzü dikiyoruz. Dört sene evvel maarife tahsis ettiğimiz vasıtala­ rı bugün on misline çıkarmış bulunuyoruz. Evvelemirde bu vasıtaların hakikaten ve­ rimli ve pratik olmasına ve asla israfa uğramamasına ehemmiyet veriyoruz. Bu hal temin edilmiş bulundurulmakla beraber, maarifin vasıtalarını devamlı olarak artır­ mak l üzumuna olan kanaatimizi muhafaza edeceğiz. Diğer taraftan özel idarelerden ve memleketin ayrı ayrı kaynaklarından maarife harcanan mesainin merkezden alakadarca takip olunmasını ve bu suretle genel me­ sa inin ilerleme hedefine sevkinin ve ulaştırılmasının tesadüfe bırakılmamasını lü­ zumlu görüyoruz. Öğretirnin Birliği Mi lletin kamuoyunda tespit olunan eğitim ve öğretirnin birliği umdesinin bir an kaybetmeksizin tatbiki Iüzumunu gözlemliyoruz. (A/k/ş/ar. brava ses/eri.) Bu yolda gecikmenin zararları ve bu yolda hızlı davranmanın ciddi ve derin semereleri seri ka­ rarınıza tecelli vesilesi olmalıdır. Darülfünunun mevcudiyet ve gelişmesine ve yük­ sek bir darülfünunun milletin genel eğitiminde, medeni gelişmesinde sahip olduğu kati tesirlere bilhassa nazarı dikkati çekerim. Türkiye'nin eğitim ve maarif siyasetini hı;:r derecesinde tam bir anlaşılırlık ve hiç­ bir tereddüde mahal vermeyen açıklık ile ifade etmek ve tatbik etmek lazımdır. (Brava ses/eri, şiddetli a/k/ş/ar.) Bu siyaset her manasıyla, milli bir mahiyette tayin olunabilir. Adli Islahat Adli teşkilat ve ıslahata verdiğimiz ehemmiyeti, nasıl ifade etsek azdır. Gerçi, bütçenin bugünkü halinde adliye için mühim kaynaklar ayrılmıştır ve bu kaynakları i "Kaynaklar" sözcüğünün aslı olan "menabi" sözcüğü yerine. TBMM Küıüphanesi'ndeki eski yazı bel· gede "vesaiı" (vasıtalar). (Y.N.) 228 devam lı olarak artırılacaktır. Fakat, bundan mühim olan nokta, adli anlayışımızı, ad­ li kanunlarımızı, adli teşkilatımızı, bizi şimdiye kadar şuurlu şuursuz tesir altında bu­ lunduran, asrın icaplarına uygun olmayan bağlardan bir an evvel kurtarmaktır. (Bra­ vo sesleri, alktşlar.) Millet, her medeni memlekette olan adli anlayışların i memleke­ tin ihtiyaçlarına uyan esaslarını istiyor. Millet, seri ve kati adaleti temin eden mede­ ni usulleri istiyor. (Alk/şlar.) Milletin arzu ve ihtiyacına tabi olarak adliyemizde her türlü tesirlerden cesaretle silkinrnek ve seri ilerlernelere atılmakta asla tereddüt olun­ mamak lazımdır. (Alk/şlar.) Medeni hukukta. aile hukukunda takip edeceğimiz yol ancak medeniyet yolu olacaktır. 2 (Bravo sesleri, alk/şlar. ) Hukukta idarei masıahat ve hurafelere bağlılık, milletleri uyanmaktan men eden en ağır bir kabustur. Türk milleti, üzerinde kabus bulunduramaz! (Şiddetli aik/şiar.) Ankara'mn İmarı Cumhuriyet'in merkezi olan Ankara'nın süratle iman gereklidir. Yeni ve asri bir devletin mesaisinde intizam ve semere, medeni bir şehir içinde temin edilebilir. Memleketin mevcudiyeti şimdi ve gelecekte Ankara'nın idare merkezi olmasını nasıl katiyen gerektirmiş ise, Cumhuriyet merkezinin süratle gelişmesini ve imarını da o derece zaruri kılmıştır. Gerçi idare merkezinin muhtaç olduğu resmi ve genel mekan­ ları birden temin etmek mümkün değildir. Bu mekanları senelere taksim ederek, fa­ kat devamlı olarak meydana getirmek ve inşa etmek. hem ihtiyacı pratik olarak adım adım ikmale hem de birden büyük kaynakların hasnndan kaçınmaya vesile olacaktır. Matbuatın Serbestisi Matbuatın genel hayatta, siyasi hayatta ve Cumhuriyet'in gelişme ve i lerlemelerin­ de sahip olduğu yüksek vazifeleri yad etmek isterim. Matbuatın tam ve geniş hürriyeti iyi kullanmasının ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu da beyana Iüzum görmem. (Bravo sesleri.) Her türlü kanun kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi anlayışına olduğu kadar vatandaşların haklarına ve memleketin her türlü özel anlayışların üzerinde olan yüksek menfaatlanna da dikkat ve hürmet etmek mane­ vi mecburiyeti, asıl bu mecburiyettir ki, genel intizamı temin edebi lir. (Bravo sesleri. ) Bununla beraber, bu yolda dalgınlık ve kusur olsa bile bu kusuru düzeltecek tesirli va­ sıta, asla mazide zannolunduğu gibi matbuat hürriyetini sınırlayan] bağlar değildir. (Bravo sesleri, alk/şlaı: ) Bilakis matbuat hürriyetinden doğan sakıncaların giderilmesi vasıtası yine bizzat matbuat hürriyetidir. kanaatindeyiz. (Şiddetli ve sürekli alk/şlaı:) i TBMM Küıüphanesi'ndeki eski yazı belgede "adli anlayışların" 2 ] sözcüklerinin aslı olan "ıelakkiyaıı ad· liyenin" sözcükleri yerine, TBMM Zabll Cel'idesi'nde "ıerakkiyaıı adliyenin" (adli ilerlemelerin). ( 'iN.) TBMM Küıüphanesi'ndeki eski yazı belgede "olabilir", (Y,N.) "SllUrlayan" sözcüğünün aslı olan "ıakyid eden" sözcükleri yerine, TBMM Küıüphanesi'ndeki eski ya· zı belgede "ıakyid edecek" (sınırlayacak), (Y.N,) 229 Ordu ve Siyaset Değerli üyeler! Memleketin genel hayatında orduyu siyasetten tecrit etmek um­ desi, Cumhuriyet'in daima göz önünde tuttuğu bir esas noktadır. (Alk/şIOl:) Şimdiye kadar takip olunan bu yolda Cumhuriyet orduları vatanın emin ve metin bekçisi ola­ rak hürmet ve kuvvet mevkiinde kalmışlardır. Din ve Siyaset Bunun gibi, mensup olmakla rahat ve mesut bulunduğumuz İslam dinini, asırlar­ dan beri olageldiği üzere bir siyaset vasıtası mevkiinden tenzih etmek ve yüceltmek elzem olduğu hakikatini gözlemliyoruz. (Bravo sesleri, a/k/ş/a/:) M ukaddes ve ilahi olan itikatlarımızı ve vicdaniyatımızı muğlak ve değişken olan ve her türlü menfaat ve ihtiraslara tecelli sahnesi olan siyasetten ve siyasetin bütün uzuvlarından bir an ev­ vel ve katiyen kurtarmak, milletin dünyevi ve uhrevi saadetinin emrettiği bir zaruret­ tir. (A/k/ş/ar.) Ancak bu suretle İslam dininin yüce fikirleri tecelli eder. (Çok doğru, öyledir ses/eri.) Hariçle Münasebetimiz Efendiler! Geçen sene esnasında harici siyasetimiz barış ve sükun vadisinde de­ vamlı olarak ilerleme göstermiştir. Felaketli senelerin son eserleri olan askeri işgal­ ler tamamen son buldu. Vatanın fiilen bütünlüğünü vücuda getiren bu hadiseler, mil­ letin tarihinde daima ıstırap ile fakat kendine güven ile iftihar i le yaşayacaktır. İmza edilen antlaşmalar Yunanistan devleti tarafından tasdik olunarak ilki siyasi münasebetlere başlanmıştır. Muhacirlerimizin nakil ve iskanıyla alakalı müşkülatla beraber, hükümetimiz geçen hadiselerin tesirlerini hafifletmeye çalışmaktadır. Dü­ rüst ve hakiki bir barış menfaatlarının takdir olunacağını ümit ediyoruz. Antlaşma, Romanya meclislerinde dahi tasdik edilmiştir. Siyasi ve resmi müna­ sebetlerin gecikmemesi beklenmektedir. Antlaşmanın diğer devletler tarafından tasdiki ile yürürlüğe konulması için bek­ lediğimiz zaman az değildir. Alakadar memleketlerin yasama süreçleri ile izah olu­ nagelen gecikmelerin yakında son bulacağını ümit ediyoruz. Tasdik muamelesinin yeni bir bedel ile karşılaştırılmasının elbette tahakkuku mümkün değildir. (Bravo ses.­ leri, a/k/ş/ar.) Biz, genel barış ulvi gayesinin müşterek menfaatları milletler için bü­ tün kuvvetini muhafaza etmektedir, zannındayız. Cemahiri Müttehidei Amerika2 ile eşitlik ve karşılıklı ilişkiler esası üzerine antlaş­ ma imza olunmuştur. Tasdiki, hükümet tarafından yüce Meclis'inize arz olunacaktır. i "İlk" sözcü�ü yalnız TBMM Küıüphanesi'ndeki eski yazı belgede yer almaktadır. (Y.N.) 2 Amerika Birleşik Devletleri. (Y.N.) 230 Lehistan ı Cumhuriyeti ile imza olunan antlaşmanın yüce Meclis'çe tasdikini memnuniyetle karşıladık. Lehistan meclislerince de tasdik olunan antlaşma teati olunmak üzeredir. Avusturya Cumhuriyeti ile dostluk antlaşması ve ticaret mukavelesi imza olundu. Bu da yüce Meclis'inize arz olunacaktır. Macaristan ile imza olunan dostluk antlaşması da yakında yüce Meclis'e takdim olunacaktır. Almanya ile antlaşma akdi için Ankara'da müzakerelere başlanmıştır. Diğer devletlerle de münasebetler tesisi için Cumhuriyet iyi eğilimler göstermek­ ten geri kalmış değildir. Bittabi yarı resmi münasebetler devresi son bulduğundan. resmi münasebetler yeni esaslara göre yapılan yeni antlaşmalara dayanacaktır. İran milleti ile münasebetlerimiz dostanedir. İran'ın milli emelleri dairesinde ge­ lişme ve ilerleme mesaisini memnuniyetle gözlemliyoruz. (Brava ses/eri, o/kış/ar.) Afgan ile münasebetlerimiz dostane olarak devam etmektedir. Rusya Şuralar İttihadı Cumhuriyeti2 ile m ünasebetlerimizin dostane mahiyette muhafazasına ve fiilen gelişmesine halisane kıymet atfediyoruz. Bazı m üşkülat kıs­ men pratik olarak halledilmiştir. Hemen neticeye yaklaşmış olan konsolosluk m uka­ velesinin imzası gecikmeyecektir ümidindeyiz. Efendiler! Cumhuriyet'in harici siyasette yüzü, doğrulukla ve halisane olarak ba­ rışın ve antlaşmaların muhafazasına dönüktür. Münasebetleri genişletmek, karşılıklı olarak hukuka riayet ve hukuka riayet tarzında karşılıklılık hareket hattırnızdır. Antlaşmaların yürürlüğe konulmasından sonra Cemiyeti Akvam'a3 Türkiye Cum­ huriyeti'nin de girmesi göz önünde tutulacak bir noktadır. Biz Cemiyeti Akvam'ın güç­ lülere tahakküm vasıtası olmayarak, milletler arasında ahenk ve beraberliği temin, an­ laşmazlıkları ·hak ve adalet dairesinde incelemeye ve halle vasıta olacak bir müessese halinde tecelli etmesini ve gelişmesini temenni ediyoruz. (Brava ses/eri, o/kış/ar.) Muhterem arkadaşlarım! Önümüzdeki senenin programında pratik ve feyizli mesai yer almaktadır. Bu me­ ,sai, ilerleme ve gelişmemiz için çok ciddiyet ve katiyet talep eder. Bu mesaide mu­ vaffakiyet, herkes için bir imtihan devresi olacaktır. Milletimizin yüksek kabiliyeti ile gayret hissi ve yüce Meclis ile hükümetin mesai hedefinin tayininde ve tatbikatta isabeti, muvaffakiyetin kefilidir. Bu hususta güvenimi katiyet ve samirniyetle göste­ rir ve ifade ederim. (Sürek/i o/kış/ar.) ı Polonya. (Y.N.) 2 Rusya Sovyeıler Birliği Cumhuriyeli. ( Y.N.) 3 Milleıler Cemiyeli. (Y.N.) 23 1 DARÜLFÜNUN HEYETİ'NE TEŞEKKÜR· (3 MART 1 924) İstanbul Darülfünun Emini İsmayıl Hakkı Beyefendi'ye C. Memleketimizde demokrasi ve Cumhuriyet umdelerinin mutlak ve kati suret­ te tatbiki ve milletimizin i ilim ve medeniyet yolunda layık olduğu yüce mertebeye ulaştırılması hususunda Darülftinun'umuzun ilmi kanaat ve kudrete dayalı nurlu ve şuurlu fi illerinin ve aydınlatmalarının daima en kıymetli ve en verimli etken olduğu­ nu bu vesile ile de tekrar eyler, hakkımda samimi surı:tte hissiyat gösteren m uhterem heyete2 teşekkürlerimin tebliğini rica eylerim, Efendim. 3 Mart 340 [ 1 924] Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal • Vakit. 5 Man 1924, Numara: 2224, s.2; Tanin, 5 Man 1924, Numara: 503, s.3; ikdam; 5 Man 1924, Nu­ 9672 , s. i ; Teı'hidi Eflcar, 5 Mart 1 924, Numara: 3998-970, s.3. Aynca bkz. Atat;;rk';;ıı Tamim. Te/Kral I'e Beyanname/eri ıV. Hazırlayan: Nimet Arsan. Türk İ nkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Anka­ ra, 1 964, s.5 16-5 i 7. Vakit ve Taııiıı'deki eski yazı metinler Musa Sarıkaya. Te"hidi Eflcô,. I't' ikdam 'da­ mar,,: kiler ise Hüseyin Gültekin tanıfından okunmuştur. i Vakit ve ikdam'da "memleketimizin". (Y.N.) 2 İsmayıl Hakkı Baltacıo�lu, Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul Darülfünunu heyetini günü İzmir'de kabulünü şöyle aktarmaktadır: i 1 1 12 Şubat 1 92 4 " 1 924 Şubat'ı içinde Ankara'da bulunuyoruz. Maksadımız I}"rülfünun ihtiyaçlan hakkında Maarif Vekaıeti'yle temas etmekti. Bir heyet halinde idik. Bu heyetin içinde Edebiyat Fakültesi Reisi Köp­ rülüzade Fuat, Hukuk Fakültesi Reisi Aynizade Tahsin, Tıp Fakültesi Reisi merhum Dr. Va.� ıf ve Fen Fakültesi Müderrislerinden Riyaziyeci Şükrü vardı. [ . . . i Şubat'ın onuncu günü Ankara'dan hareket eııik. [ . . . i İzmir'e vardık. Gazi, milli kahramanı [ İ smet İ nönül karşılamak üzere istasyona gelmişlerdi. [ . . . 1 Hemen aşa�ıya indik. Gazi, her birimizin ayn ayrı elini sıkıı ve iltifat eııi. 'Buyrun' dedi, yürüdük. İ sta.�yon kapısında veda edildi. aynıdık. O gün bir ya ver geldi. 'Bu akşamsaat beşte Gazi Paşa Haz­ retleri'ne davetlisiniz; sizi tam saat beşte kendi vesaitimizle alaca�ız' dedi. [ . . . i Saat beş oldu. İ ki büyük otomobil Naim Palas'ınönünde durdu. Biraz sonra Göztepe'ye do�ru otomobiller hareket et­ ti. Köşke vardı�ımız zaman do�rudan kabul edilece�imizi anladık. [ . . . i Kendileri ufak bir odada bizi bekliyorlardı. Gazi tunçtan bir sanat eseri. bir heykel gibi ayakta ve hareketsiz duruyordu. [ . . . j Elini sıkIIm. Hiçbir şey söylemedi ve oturmamızı işaret eııi. Heyetin duydu�u saadet halini kendi­ lerine ifade etmek için müsaadelerini istedim. Hemen ilmi bir görüşme başlamıştı. Mesele şu idi: 'Terbiye dini mi olmalı, yoksa milli mi olmalı'!' Bu soruyu bana soruyorlardı. [ . . .1 Bütün dikkatimi topladım. Verdi�im cevabın özetini buraya ya­ zıyorum: 'Din, toplumsal bir müessesedir. Realiıede yaşamaktadır. Fakat devlet, onu mekteplerinde ö�retme­ ye mecbur de�ildir. Devlet terbiyesinin karakteri ancak milli [AtatürkI Yetişmesi. Kişiliği. Der,.im­ leri'nde "laik"l olabilir. İnkılap, maarif müesseselerini laikleştirmelidir: Gazi, do�ru veya yanlış demiyorlardı. Bir sorunun cevabını alınca ikincisine geçiyorlardı. İkinci bir soru sordular: 232 'Böyle bir laisiza.�yon harekelini halk nasıl karşılar'?' Hiç ıereddüısüz cevap verdim: Türk milleli, laik ıerbiye esasını çok iyi kabul edecektir. Çünkü dünyanın en rea1isl, en pozilif ka­ falı bir millelidir.' Bu cevabımın iyi karşılandığını seziyordum. Fakaı Gazi, soyuı iddialan hemen ıa.�vip eımiyordu. Delil ve ispaı isıediğini hisseııirmişıi. Ben 1 908'i ıakip eden yıllarda İ sıanbul Darülmuallimaı ve I>drülmuallimini'nde yurdun her ıarafından gelen gençler üzerinde yapıığım psikolojik bir anketin mevzuundan bahseııim. Bu ankeı gençlerin din, milliyeı ve hayaı anlayışlarını açıkça gösıeriyordu. Gazi, bu ıecrübeden çok memnun olmuşıu. Yemeğe inmişıik. Konuşma aynı yolda ilerlemekıe idi. Yemekıen sonra o kalla geniş bir salonda Olurduk. Bahis, ıarihi ve yaşama hakkı olmayan ve dini olmakıan ziyade polilik olan bir müessese­ nin ıabiaıına inlikal eımişıi. Hiç şüphe yok ki, ağır bir imlihan geçiriyorduk. Bu işıe asıl sıkınııyı çeken bendim. Çünkü, arkadaşlarım ya hiçbir şey söylemiyorlar, yahuı da arada bir beni ıeyiı edi­ yorlardı. Bazen Köprülü yardımıma ka,şuyordu. Bülün enerjimi ıoparlamaya, ilmi kanaallerimi olanca açıklık ve kaıiyeıle söylemeye çalışıyordum. Aradan on yedi yıl geçıiği halde o gece verdi­ ğim cevabı hemen hemen aynen haıırlarım: 'Çanakkale'de büyük kahramanlık eseri yaraıarak Türk'ün namusunu kurıaran bir erkanıharp, gü­ nün birinde kaderin sürüklemesiyle Anadolu'nun bir ucuna memur olur gider. Orada yolunun üze­ rinde türlü islikameıler belirir. Biri serveı ve zenginliğe, öıeki rüıbe ve nişana götürür. Fakaı bir is­ ıikamel vardır ki, ölümle birlikıe bağımsızlık, şan ve şerefe götürür. Hangi islikamelle yollanmalı'! Tarihin ne büyük ve ne mesul hadisesidir ki, sonuncu yol, şan ve şeref i slikamelinde i1erliyor. Yo­ lunun üzerindeki büıün arızaları kaldırıyor. büıün çalı ve dikenleri söküp aııyor. Bu yolun üzerin­ de bir de asırlık bir sofıalık ve ıaassup ağacı var. Gerçi bu ağacın da dalları, budaklan kesilip aııl­ mış, fakaı iri kökleri henüz ıoprağın içindedir. Bu ıoprak yaş, üzerindeki güneş ise yakıcıdır. Asır­ lık ağacın küıüğü bir gün sürecek ve eskisinden daha çok gürbüzleşecektir. Bu. büyük bir ıehlike­ dir. Köklerini de hemen söküp almalıdır.' Gazi. bu sözlerim üzerine çok ilıifal eıtiler. Fakaı. arası çok geçmeden çok ağır bir soru karşısında kaldım: ' İnkılapların üniversel süreci nedir? inkılapçılar [AtatürkI Yetişmesi, Kişiliği. Devrimleri'nde "inki­ laplar"l için hangi meıoı ıabiidir. daha nOlmaldir? Kamuoyunu aydınlaıııkıansonra emrivakileri or­ ıaya koymak m� yoksa evvela emrivakileri orıaya koyup daha sonra kamuoyunu aydınlaımak mı'?' Bir an için durdu m: adeıa sarsılmışlim. Fakaı birden kendimi ıoplayıp hiç ıereddüısüz cevabımı vermişıim: 'Bu sürecin şaheseri bizim inkılap ıarihimizde vardır; önce emrivakileri ortaya koymak. sonra ka­ muoyunu aydınlaımak. İnkılabımızın süreci yanılmış değildir ki. bir başkasının ıecrübesi söz ko­ nusu olsun. İ nkılabımızın bu süreci haıasızdır . . , ' Büyük Dahi'nin lam emniyeı ve ıeveccühünü kazanmışlim. Tekrar ilıifal buyurmuşlardı. Arıık hiç sıkılmıyor ve serbesıçe konuşabiliyordum. Bahis. nüfus meselesine inıikal eımişıi. Salonda Başvekil İ smeı Paşa da hazır bulunuyorlardı ve bahsi büyük bir dikkalle ıakip elmekıe idiler. r . . . ı Cesareı enim. nüfus siyaseıimiz bahsini açılm. Gazi'nin bu bahse ne derecede büyük ehemmiyeı verdiğini gözlerinin keskin panlıısından anlıyor­ dum. O gece, 'Yüz milyonluk Türkiye!' sözünü birkaç defa dııymıı�ıum. [ . . . 1 Saal gecenin ikisini geçmişıi. Görüşmenin son sanıası güzel sanaılar kültürü idi. Ressam Çallı İbra­ him de bizim ardmızda idi. [ . . . 1 Çalh İbrdhim de bizim heyeıle seyahaı elmekle idi. [ . . . 1 Nihayeı sa­ nal bah�i açılmışıı. [ . . . 1 Ben bir ardlık sırası gelip. şu sözleri söylemişıim: 'Darülfünun Emini olmakla değil, Sanayii Nefise Meklebi hocası olmakla övünürüm,' [ . . . 1 Saal gecenin üç buçuğu. Büyük adamın huzurundan ayrılıyoruz. Elimizi sıkıyor ve çok i1lifaı edi­ yordu. O aralık söylediğim sözler ard.�ında şu cümleleri iyice haıırlıyorum: 'Darülfünun sizin arkanızdan ve izlerinizin üzerinden koşacakıır. İ nkılabın ilmi zaferi için elinden . geleni yapacakıır.. • Bkz. ismaytl Hakkı Balıacıoğlu. "Hayaıım". Ymi At/anı. 7- 1 4-2 1 Ağusıos 1 94 1 . sayı 345-346-347. s. 1 4 : Prof. Dr. ismayıl Hakkı Balıacıoğlu. Atatü/'kı Yetişmesi . Kişili.�i. Devrimleri. Aıalürk Üniversiıesi Yayınları. Erzu­ rum. 1 973. s. 107- 1 09. Ayrıca bkz. Ahmel Bekir Palazoğlu. Başöğretmm Atatıirk ( 1 9 / 9 - / 928). c. i . T.c. Milli Eğiıim Bakanlığı Eğiıim Araçları ve Donanım Dairesi Başkanlığı. Ankara. 1 99 1 . s. i 52- 1 54. (Y.N.) 233 TEVHİDİ TEDRİsAT KANUNUNUN BAŞVEKALET'E TEBLİöİ HAKKINDA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİsİ RİYASETİ'NE* (3 M ART 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/246 Ankara 3.3.340 [ 1 924] Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine 3.3. 1 340 [ 1 924] tarih ve 1 9 numaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 3 .3 . 1 340 [ 1 924] tarihinde toplanan ikinci top­ lantısının birinci celsesinde kabul edildiği bildirilen 430 numaralı Tevhidi Tedrisat Kanunu i gereğinin yapılması için Başvekalet'e verilmiş ve tebliğ kılınmıştır, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal Fotokopisiyle birlikte aktaran: i hsan Sungu. "Tevhidi Tedrisa!"'. Bel/ete". Temmuz-Ekim 5.429. Eski yazı belge Ercüment Hüsnü Baki ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Öğretirnin Birliği KanunIL (Y.N.) * 234 1938. sayı 7/8. İSTANBUL GAZETELERİ BAŞYAZARLARINA BEYANAT· (4 MART 1 924) Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, veda ve tazimat arz etmek is­ teyen İstanbul matbuatı başyazarıarını dün kabul buyurmuşlardır. Reis Paşa Hazret­ Ieri, başyazarıara iltifat göstererek aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: Son günlerde Meclis'çe alınan kararlar milletçe tabii ve hakiki bir surette zaten ar­ zu edilmekte olan hususlardır. Bunları fevkalade görmeye mahal yoktur. M illet, davra­ nışları ile ve tabii bir tarzda bunları istiyordu. Hakiki kurtuluş ve selamete ve saadete karar vermiş olan bir milletten de başka türlü eğilim beklenemezdi. Her halde bu ka­ rarlar memleket ve millet için çok hayırlıdır ve pek az zamanda bütün bu iyilikler or­ taya çıkacaktır. Mazideki hareket tarzına ait pişmanlıklar bu suretle telafi olunacaktır. i • Hakimiyeti Milliye, 5 Man 1 924, Numara: 1063, s . l ; Vakit, 5 Man 1924, Numara: 2224, s.2; Taııiıı. 5 Marl 1 924, Numara: 503, s . l ; Tel'hidi Efiw, 5 Marl 1 924, Numara: 3998-970. Eski yazı meıin Musa Sa­ rıkaya ıarafından okunmuşlur. Aynca bkz. Atatiirl.:'iiıı Söylt!l' I'e Demeçieri III, Türk i nkilap Tarihi Ens­ titüsü Yayımları, Ankara, 1 954, s.73. Özeti için bkz. Ahmet Bekir Palazoğlu, Başöğretmeıı Atatiirk ( / 9/9-/928J, c. I , TC Milli Eğiıim Bakanlığı Eğiıim Araçlan ve Donahm Dairesi Başkanlığı, Ankara, 1 99 1 , s. 1 57. Hakimiyeti Mil/iye, Vakit ve Ta ııiıı deki eski yazı melinler Musa Sankaya, Teı·hidi Efiar'da­ ' ki ise Hüseyin Gühekin ıal"dfından okunmuşıur. i Hakimiyeti Mil/iye ve Vakit'ıe "ıekl"dr olunacakıır" şeklinde yazılmış. ( Y.N.) 235 HİNDİsTAN KARAÇİ'DEN ŞEVKET ALİ SUHAÇTA CERCA BOMBAY HİLAFET MERKEZ KOMİTESİ MISIR ABDÜLHAMİD, ABDÜLMECİD VE ARKADAŞLARı DELHİ HİLALİ AHMER RASİH EFENDİLERE TELGRAF* (MART 1 924) 1 Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Hususi Hindistan Karaçi'den Şevket Ali Suhaç'ta Cerca B ombay Hilafet Merkez Komitesi Mısır Abdülhamid, Abdülmecid ve Arkadaşları Delhi Hilali Ahmer Rasih Efendi Türkiye Büyük Miltet Meclisi'nin kabul ettiği kanun aşağıdadır. Halife hal' edil­ miştir. Hilafet, hükümet ve cumhuriyet mana ve kavramında esasen mevcut olduğunAslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV- 1 7-a, D: 68, F: 18'de bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Aıa­ ıürk'ün Bülün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. foıokopisiyle birlikıe akıaran: Prof. Dr. Yücel Özkaya, Prof. Dr. Mehmeı Saray, Prof. Dr. Musıafa Balcıoğlu. Doç. Dr. Cezmi Erd.�lan, Gaz; Mustafa Kemal Ata­ tıırk'üıı Hayali, Hazıdayan: Hüseyin Tosun, AıalÜrk KÜılür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Alalürk Araş­ ıırma Merkezi, Ankaroı, 2003, s.35 1 . Eski yazı belge Ercümenı Hüsnü Baki, Musa Sarıkaya ve Hadiye Yılmaz ıarafından okunmuşıur. i Eski yazı belgede ıarih bulunmamakıadır. Ancak ıelgraf, Anıalya Mebusu Rasih [Kaplan) Efendi'nin 5 Marı 1 924 ıarihli ıelgrafına cevaben gönderilmişıir. Rasih Efendi'nin söz konusu ıelgroıfı şudur: • "Türkiye Cumhuriyeıi Maıbuaı ve İsıihbaraı Müdüriyeıi Umumiyesi Maıbuaı Müdüriyeli Adeı 5 Marı Ankara'da: Gazi Musıafa Kemal Paşa Hazreıleri'ne Hilafelin Türk millelince ıecridi Müslüman memlekellerinde çeşiıli ıesirler ve ihliraslar uyandıra­ caklır. Bunun nelicelerinden Türkiye de eıkilenecek ve rahaısız olacak, dahili emniyeıi ıehdiı allın­ da kalacakıır. Hilafeıi Osmanlı hanedanında bırakmaya hiçbir lüzum ve mecburiyeı yokıur. Lakin. hilafeı her Müslüman milleı ıarafından Türklerin müııehiden mukaddes ve münakaşa kabul elmez bir sıfall olıırdk görüldüğü için. bu sıfaıı Milleı Meclis'inin maneviyaıında kaliyen muhafaza elmek ve onu, Reis'in şahsında ıemsil ellirmek lazımdır. Aynı mesele hakkındaki son haberler bizi dönme­ ye mecbur bırakıyor. Emri ıelgr.ıflıırınızı bekliyorum. Anıalya Mebusu Rasih" Bkz. Ga:; Mustafa Kemal Atatıırk'ıııı Hayatt. s.350-3 5 1 . Eski yazı belge Musa Sarıkaya ıarafından okunmuşlUr. (Y.N.) 236 dan, hilafet makamı kaldırılmıştır. Hakikaten hilafetten kastolunan hükümettir, dev­ lettir. 1 Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yanında ayrıca bir hilafet makamının mev­ cudiyeti, Türkiye'nin dahili ve harici siyasi birliğini ihlal ettiği sabittir. Diğer taraftan asırlardan beri cihanda bir tek İslam hükümeti esasını tahakkuk ettirmek için muha­ faza edilmiş olan hilafet makamı maksadı hiçbir zaman tahakkuk ettirilememiş, bi la­ kis Müslümanlar arasında daima nifak ve anlaşmazlık vesilesi olmuştur. Halbuki ha­ kiki menfaatlar toplumların bağımsız hükümet teşkil edebilmelerini esas olarak ka­ bul etmektedir. Müslüman milletler arasındaki manevi ve hakiki bağ. "İnnemel mü'minune Ihvetün"2 ayeti celilesinin anlattığı manadadır. Gazi M. Kemal i Eski yazı belgede burada üstü çizilmiş olan şu cümle yer almaktadır: "Bu kanun metni dine tamamen mutabıkur." ( Y.N.) 2 Hucurat Suresi. \O. ayet: "Müminler ancak kardeştirler". (Y.N.) 237 YENİ VEKİLLER HEYETİNİN B İLDİRİLMESİ HAKKINDA MALATYA MEBUSU İSMET PAŞA'YA· (5 MART 1 924) 6/254 5 Mart 340 [ 1 924] Malatya Mebusu İsmet Paşa Hazretleri'ne İstifamd kabul ettim ve Başvekalet'e yine zatı devletlerini seçtim. Teşkilatı Esa­ siye Kanunu icabınca vekaletlere seçeceğiniz zevatın bildirilmesini bekler ve yeni hükümetin teşkiline kadar icra vekillerinin vekaleten vazifelerine devam etmelerini temenni ederim. Reisicumhur Gazi Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-3, D: S i , F: 1 2-S'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i i smet Paşa, Şeriye ve Evkaf Vek31eti'nin kaldırılması ve ErUnıharbiyei Umumiye Reisi'nin hükümet dı­ şında bırakılması üzerine hükümette yeni bir görev bölüşümü yapılabilmesi için Başveka1et'ten istifa et­ miştir. ( Y.N.) • 238 YENİ HÜKÜMET TEŞKİLİ İçİN BAŞVEKİL'İN İSTİFA ETTİGİ HAKKINDA TEZKERE* (6 MART 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti 6/255 6 Mart 340 [ 1 924] Türkiye Büyük Millet MeClisi Riyaseti Celilesine Son olarak Büyük Millet Meclisi'nde kabul ol unan kanunlar ile icra vekaletlerinin görev dağılımının tarzında esaslı değişiklikler vukua gelmiş olduğundan, yeni esasla­ ra göre bir hükümet teşkiline imkan bırakmak maksadıyla Başvekil İsmet Paşa istifa etmiştir. Vaki olan istifa kabul edilerek Başvekalet'e yine adı geçen seçilmiştir. Teşki­ latı Esasiye Kanunu icabınca diğer vekaletlere seçilecek zevatın Meclis'e tasvip için arz edilmek üzere bildirilmesi ve yeni hükümetin teşkiline kadar eski icra vekillerinin vekaleten vazife yapmaya devam etmeleri kendisine bildirilmiştir, Efendim. Reisicumhur Gazi M. Kemal * Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-3, D: S i , F: 1 2 - l 'de bulunan ve üzerinde "müsvedde" kaydı yer alan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Aynca bkz. TBMM lahıt Ce­ ridesi, Devre 2, c.7, TBMM Matbaası, Ankara, 1 970, s. 1 34; Hôkimiyeti Milliye, 7 Mart 1 924, Numara: I 06S, s.2. Eski yazı belge ve metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın bu tezkeresi, Büyük Millet Meclisi'nin 6 Mart 1 924 günü öğleden sonra saat 1 .4S'te açılan ve riyasetini Fethi Bey'in yaptığı S. toplantı i . celsesinde okunmuştur. (Y.N.) 239 YENİ KABİNENİN TEŞKİLİ HAKKINDA TEZKERE· (6 MART 1 924) TBMM Riyaseti Celilesine Başvekalete seçilen Malatya Mebusu İsmet Paşa Hazretleri'nin vekaletlere seçti­ ği zevatın isimleri aşağıda yer almaktadır. Teşkilatı Esasiye Kanunu icabınca tasvip için yüce Meclis'e arz olunur, Efendim. Hariciye ( Malatya Mebusu) İsmet Paşa, Müdafaai Mil liye (Karesi) Kazım Paşa, Dahiliye (Kütahya) Ahmed Ferid Bey, Maliye ( Kangırı) Mustafa Abdülhalik Bey, Ticaret (Trabzon) Hasan Bey, Ziraat (Aydın) Zekai Bey, Adliye (İzmir) Necati Bey, Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye (İstanbul) Dr. Refik Bey, Maarif (Saruhan) Vasıf Bey, Nafıa (İstanbul) Süleyman Sırrı Bey, Mübadele, İmar ve İskan (İzmir) Mahmud Celal Bey. 6 .3 . 1 340 [ 1924] Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • TBMM Zobıt Ce,.idesi, Oevre 2 . c . 7, TBMM Matbaasl. Ankara, 1 970, s.l47. Aynca bkz. Hôkimiyeti Mil· liye. 7 Mart 1 924. Numara: 1 065 , s. i. Hôkimiyeti Milliye deki eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından ' okunmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın bu tezkeresi, Büyük Millet Meclisi'nin 6 Mart 1 924 günü öğleden sonra saat 6.20'de açılan ve riyasetini Fethi Bey'in yapnğı 5. toplanil 2. celsesinde okunmuştur. (Y.N.) 240 HİLAFETİN KALDıRıLMASı HAKKINDA RAYMONO COLRAT'A DEMEÇ (LO MART 1 924) 1 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, yazaı-a, saltanat zamanın­ da uzun bir süre işe yaramamış olan, asırlar boyu zayıf kalmış, kul/anılmayacak ha­ le gelmiş ve sadece Sultan Abdülhamit'in becerisi sayesinde imparatorluğun geliş­ mesine değil,fakat Yıldız Köşkii'nün karanlık emel/erinin gerçekleşmesine hizmet et­ miş bir kurumu kaldırma sebeplerini açıklamak istemişt;,: Gazi, bana şöyle söylemiştir: "Halkın, vazifelerini anlaması ve milletin gücünün farkına varmasını sağlamak­ tan başka bir niyetim hiçbir zaman olmadı. Bütün göreneklere karşı mücadele ettim ve milli ananelerine dayalı, sultanın mutlakiyeti ve teokrasinin yalanları dışında bir vatanın yeniden oluşması için mücadele ettim. Avrupa'da, Türk'ü gelişmenin düşmanı olan bir inancın gereklilikleri altında ezilmiş olarak görme alışkanlığı vardır. Onu yanlış tanımaktadırlar. Özellikle de gücünün sade­ ce inancından ve mutsuzluğunun sebebi olan bir güce olan saygısından kaynaklandığı­ nı düşünmek b'üyük bir hatadır. Sultan. otoritesini uzun zamandır halkın yararına uygu­ lamıyordu. Halife, Tann'nın elçisi olduğu bahanesiyle insanları küçümsüyordu. H ilafet Türkiye'yi yüceltmemiştir; hatta onun hiçbir zaman itibarını yükselttiği söylenemez. Bu müessese kökeninde ve ilkelerinde yanlıştır. Onun sayesinde millet kandırıl­ maktaydı. O geçmişten gelen bir masaldı, halkın acısının dindirildiği bir efsaneydi. Onun sayesinde memleketin talepleri susturulmaktaydı. Hayır! Hilafet hiçbir zaman halkın gerçek ihtiyaçlarına cevap vermemiştir. Sultanların Arap hükümdarlıklarından aldıkları halife unvanına sahip oldukları giinden sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü hızlanmıştır. * i Raymond Colrat. Le Drome Eg.ıpıieıı, Paris i 926'dan fotokopisiyle birlikte aktaran: Aıaııırk'üıı Okııdıı­ ğıı Kiıap/ar. c . 1 3 , Anıtkabir Derneği Yayınlan, Ankara, 2001 , s.237-2 4 1 . Fransızca metin Marh Şahin tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Kaynakta, demecin verildiği tarih yer almamaktadır. Ancak, demeçte "Mısır'da düzenlenecek olan ve çe­ şitli Müslüman memleketlerin temsilcilerinin bir halife seçecekleri bir kongreden söz edildiği" belirtil­ mektedir. Lo Mart 1 924'te Mısır uleması halifenin gerekli olduğu yolunda bir bildiri yayımlar ve bir kongre yapılmasını ister. Demecin bu tarihten sonra verildiği anlaşılmaktadır. Bkz. Ga:i Mııs/ala Kemal Alaıiirk'iiıı Hayali. Hazırlayan: Hüseyin Tosun, Yazarlar: Yücel Özkaya-Mehmet Saray-Mustafa Balcı­ oğlu-Cezmi Erasıan, Atatürk Kültür. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara. 2003. s.3S2. (Y.N.) 24 1 Zaten 80 milyon insanı ilgilendiren bir yönetimin erdemine kim inanırdı ki? Müs­ lüman halklar dünyaya yayılmışlardır; gerçekten tek bir yönetime tabi olacak kadar yakın, birleşmiş değillerdir. Mısır'da düzenlenecek olan ve çeşitli Müslüman memleketlerin temsilcilerinin bir halife seçecekleri bir kongreden söz edilmektedir. Geçerliliğini yitirmiş bu şerefi kabul etmek için aptal olmak lazım. O halde, hilafet ve halifeleri geçmişin gölgesinde uyumaya bırakalım. İslam birli­ ği akımı sadece bir ütopyadır. Müslüman memleketler kendi mevcudiyetlerini temin etmekte yeterince zorlanmaktadırlar. Artık Haçlı Seferleri yoktur. Her kuvvetin özel menfaatlarını dikkate alamayacak kadar teorik, etkin olmayacak kadar kapsamlı bir si­ yasi-dini koalisyondan sadece yoksulluk ve sıkıntı elde edeceklerini anladıkları gün, Avrupalılar için geçmişte olduğu gibi, bizim için de milliyetçilik zamanı gelmiştir. Bize gelince, kısır bir müesseseyle ilgili kısır tartışmalar bizi yolumuzdan döndü­ remezdi; çok fazla reform bizi beklemekteydi . " 242 PİYADE YÜZBAŞı M ÜMTAZ EFENDİNİN TEDAVİsİ HAKKINDA ERKANIHARBİYEİ UMUMİYE RİYASETİNE· ( i i MART 1 924) Ankara i 1 . 3. i 340 [ I 924] Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/286 Tezkere Erkanıharbiyei Umumiye Riyaseti Celilesine 9.3 . 1 340 [ 1 924] tarih ve Şube 6, 679/3602 numaralı tezkerei alileri cevabıdır. 2. Ordu Müfettişliği muallimlerinden Piyade Yüzbaşı Çankırılı Mümtaz (333-1 59) Efendi'nin tedavi için Avusturya veya Macaristan'a gönderilmesi uygundur, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Başkumandan Gazi • Aslı, Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi, A: IV-5, D: 53, F: 5'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 243 BİRİNCİ DEVRE KAYSERİ MEBUSU ATıF BEY'E VERİLEN İSTİKLAL MADALYASI VEsİKASI· ( 1 7 MART 1 924) 1 İstiklal Madalyası Vesikası Karar No: 1 847 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin birinci seçim devresi üyelerinden olup, haklı ve meşru davamızı hazırlamak ve bunu m üdafaa etmekle beraber, bilfiil kıta başında kahramanlık ve fedakarl ık eserleri gösterdiğinden dolayı Türkiye Büyük Millet Mec­ Iisi'nin i 7 Mart 1 340 [ I 924] tarihinde vuku bulan ikinci toplanma senesi i 4. toplan­ tısının i . celsesinde birinci devre Kayseri Mebusu Atıf Bey'e bir kıta kırmızı ve ye­ şil şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Gazi M ustafa Kemal • Mehmet Aldan, UIıısal Kıll"lıılıışımııızda Atatürk Yolımda Yöneticiler. Atatürk Ar.ıştırma Merkezi Yayın­ lan. Ankara. 2 00 1 . s.387. i Kaynakta belgenin tarihi yer almamaktadır. 17 Mart 1 924, Kayseri Mebusu Atıf Bey'le Uizistan Mebu­ su Necati Bey'e İstiklal Madalyası verilmesi hakkındaki tezkerenin Meclis'te okunduğu ve kabul edildi­ ği tarihtir. TBMM Reisi fethi Bey tarafından sunulan tezkere ve kabul edilmesi hakkında bkz. TBMM Zııb ıı Ceridesi. Devre 2, c.7, TBMM Matbaası. Ankara, 1 970, s.571 - 572. 244 TEVFİK BEY 'İN TAYİNİ HAKKINDA BAŞVEKA.LETE* ( 1 8 MART 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara 1 8.3. 1 340 [ 1 924] 6/307 Tezkere Başvekalet Canibi Samisine 1 7 .3 . 1 340 [ 1 924] tarih ve 6/1 1 89 numaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Cumhuriyet Riyaseti askeri katipliğine erkanıharp kaymakamlarından Tevfik Bey'in i tayini uygun görülmüştür. Vazifeye başlamak üzere gönderilmesini rica ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi * Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: LV-1 9-a, D: 75. F: 30-1 'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ i türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sankaya tarafından okunmuştur. Tevfik Bıyıklıoğlu. (Y.N.) 245 ROMANYA KRALI BİRİNCİ FERDINAND'A· ( 1 9 MART ı 924) Gazi Mustafa Kemal Türkiye Reisicumhuru Romanya Kralı Haşmetlu Birinci Ferdinand Hazretleri'ne Halis ve çok kıymetli dostum, İki memleket arasında daimi diplomatik m ünasebetleri yeniden tesis etmek hali­ san e emel ve arzusuyla şimdiye kadar B ükreş'te temsilcimiz olarak hizmette bulunan Cevad Bey'i haşmetpenahilerinin nezdine fevkalade delege ve ortaelçi sıfatıyla tayin eyledim. Adı geçen sefirin vasıfları ve hasletleri ile şimdiye kadar Bükreş'te göster­ diği dirayet ve zeka, yeni vazifelerini iyi yapmaya muvaffak olacağında şüphe bırak­ mamaktadır. Gerek Türkiye Cumhuriyeti namına tarafımdan vuku bulacak tebligata, gerek zatı haşmetaneleri hakkında beslediğim halisane ve tazimkarane sevgi hisleri­ ne dair vereceği teminata emniyet ve itimat buyurulmasını ve yüksek memuriyetinin iyi yapılması hususunda desteğe mazhar olmasını rica eylerim. Ankara'da bin üç yüz kırk [ ı 924] senesi Mart'ının on dokuzuncu günü yazıldı. Gazi M. Kemal * D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlı�ı Arşivi)"nden Fransızca çevirisiyle birlikte aktaran: Atatürk I'e Yabaııcı Dedet Başkaıı/an, c.4. Hazırlayan: Bilal N. Şimşir. Atatürk Kültür. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınlan. Ankara, 2001 . 246 s.5-6. Fransızca çeviri Martı Şahin tarafından kontrol edilmiştir. TEVFİK BEY'İN TAYİNİ ÜZERİNE TÜRKİYE BÜYÜK M İLLET MECLİsİ İDARE HEYETİ'NE· (20 MART 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Tezkere Ankara 20.3.340 [ 1 924] 6/3 1 2 Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Heyeti Aliyesine Cumhuriyet Riyaseti askeri katipliğine Erkanıharp Kaymakamı ı Tevfik Bey2 1 8.3.340 [ I 924] tarihinde tayin edilerek 20.3.340 [ I 924] tarihinde vazifesine başla­ dığından. hakkında o doğrultuda muamele yapılmasını rica ederim. Reisicumhur Gazi * Aslı, Cumhurbaşkanlğı Arşivi, A: IV- 19-a, D: 75, F: 30'da bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Aıa­ Wrk'ün BüWn Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya ıarafından okunmuşıur. i Kurmay Yarbay. (Y.N.) :2 Tevfik Bıyıklıoğlu. (Y.N.) 247 ANADOLU DEMİRYOLLARI İDARESİNE KREDİ VERİLMESİ HAKKINDA BAŞVEKALET'E* (27 MART 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara 27.3. 1 340 [ 1 924] 6/342 Tezkere Başvekalet Canibi Samisine Anadolu Demiryolları idaresine dört yüz bin lira kredi verilmesine dair olup, Tür­ kiye Büyük Millet Meclisi'nin 26 Mart 1 340 [ 1 924] tarihinde toplanan yirmi ikinci toplantısının birinci celsesinde kabul edildiği Meclis Riyaseti Celilesinin 26.3. 1 340 [ 1 924] tarih ve 467/34 i numaralı tezkeresinde bildirilen 452 numaralı kanun, ica bı­ mn yapılması için ekte gönderildi, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal • Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: LV-4-a, D: 52- 1 . F: 6 1 -2'de bulunan eski yazı belgenin foıokopisi Ala­ lürk'ün BülÜn Eserleri Arşivi'�dedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya ıarafından okunmuşıur. 248 ANADOLU DEMİRYOLLARI İDARESİNE KREDİ VERİLMESİ HAKKINDA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİsİ RİYASETİ'NE· (27 MART 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Ankara 27.3. 1 340 [ 1 924] 6/342 Tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine 26.3 . 1 340 [ 1 924] tarih ve 467/34 i numaralı tezkerei devletleri cevabıdır. Anadolu Demiryolları idaresine dört yüz bin lira kredi verilmesine dair olup, Tür­ kiye Büyük Millet Meclisi'nin 26 Mart 1 340 [ 1 924] tarihinde toplanan yirmi ikinci toplantısının birinci celsesinde kabul edildiği bildirilen 452 numaralı kanun, icabımn yapılması için Başvekillefe takdim ve tebliğ kılınmıştır. Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal * Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-4-a, D: 52- I . F: 6 l -3'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Mu�a Sarıkaya tarafından okunmuştur. 249 İSTANBUL DARÜLMUALLİMİN MÜDÜRÜ İHSAN BEYEFENDİ'YE· (3 NİsAN 1 924) Darülmua/limini Aliye) Müdürü İhsan Bey mektebin yirmi sekizinci yıldönümü­ nün kutlanması münasebetiyle Reisicumhur Gazi Paşa'ya bir telgraf çekmişti. Dün Gazi Paşa'dan İhsan Bey'e aşağıdaki cevap gelmiştir: İstanbul Darülmuallimin Müdürü İhsan Beyefendi'ye Milli mefkfiremizin yaratıcıları yanında müstesna bir mevkii olan İstanbul Darül­ muallimini'nin 28. yıldönümünü kutlarken, gelecek için gösterdiği ve teyit eylediği kuvvetli azim ve ahdi büyük bir takdir hissi ile karşıladığımı beyan eder ve mesut ne­ ticelerini beklerim, Efendim. Türkiye �eisicumhuru Gazi M ustafa Kemal 4 Nisan 1 924, No: 9702, s.3. Eski yazı metin Musa Sarıkaya ve Hadiye Yılmaz tarafından okunmuştur. ı yük.. �ek Öğretmen Okulu. (Y.N.) • ikdam, 250 MACARİsTAN KRALİYETİ G UVERNÖRÜ AMİRAL HORTHY'YE* (5 NİsAN 1 924) Halis ve Muazzez Dostum, İki memleket arasında mevcut samimi ve dostça bağların takviyesi için daimi dip­ lomatik münasebetlerin tesisi halisane emel ve arzusuyla Türkiye Büyük Mi llet Mec­ lisi'nde Urfa Mebusu Hüsrev Bey'i nezdi fahimanelerine fevkalade delege ve ortael­ çi sıfatıyla tayin eyledim. Adı geçenin sahip olduğu dirayet, fatanet ve diğer meziyet­ leri, yeni vazifelerini iyi yapmakta muvaffak olacağında şüphe bırakmamaktadır. Ge­ rek Türkiye Cumhuriyeti namına tarafından vuku bulacak tebligata ve gerek zatı fa­ himaneleıi hakkında beslediğim halisane hislere ve sevgiye dair vereceği teminata emniyet ve itimat buyurulmasını ve yüksek memuriyetinin iyi yapılması hususunda desteğe mazhar olmasını rica ederim. Ankara'da bin üç yüz kırk [ 1 924] senesi Nisan'ının beşinci günü yazıldı. * D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) · Müı. 1�4'len Fransızca çevirisiyle birlikte akıaran: Atatiirk 1"/.' Ya· haııCl Deı'let Başkaıılan. c.3, Hazırlayan: Bilal N. Şimşir, Alalürk KÜılür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankard, 2001 , s.273. Fransızca meıin Kiraz Perinçek tarafından Türkçeye çevril mişıir. Belge, kaynakıa "Türkiye Reisicumhuru Gazi Musıafa Kemal Paşa'dan Macarisıan Kraliyeıi Guvemörü (Yönericisi) Amirdı Horıhy Hazreıleri'ne" başlığı aııında yayımlanmışlır. (Y.N.) 25 1 23 NİsAN'IN DÖRDÜNCÜ YıLDÖNÜMÜ ÜZERİNE ANKARA MATBUATINA DEMEÇ· (23 NİsAN ı924) f. . .l 23 Nisan'ın en büyük zevkini o mübarek günde şerefli bir hissesi olan gaze­ temiz tatmaktadır. Reisicumhur Hazretleri'ni tebrikte, gazetemizi temsil eden arkada­ şımıza Büyük Gaztmiz, evvelki gün 23 Nisan 'da duymuş oldukları hisleri kendileri­ ne has olan vec:iz birkaç cümle ile ifade buyurmuşlardır. Bu suretle gazetemiz her za­ man bir kelimelerinden, bir işaretlerinden kuvvet alacak olan muhterem okuyucula­ rımız için milli bayramın kıymetli bir hediyesini takdim etmiş oluyor:l Beş sene evvel nasılsa bugün de aynı hisler ile m ütehassisim. Bugünden ve gele­ cekten eminim. Bugün nasılsa yarın da öyle olacaktır. 2 • Hakimiyeti Mil/(ı·e. 25 Nisan 1 924, Numara: 1 106. s. l ; Aııadolı/da Yeııigiiıı. 25 Nisan 1 924, Numara: 1097. s. l . Hakimiyeti Mil/iye 'deki eski yazı metin Musa Sarıkaya. A/ladolıı'da Yeııigiiıı'deki ise Hüseyin Gültekin tarMından okunmuştur. Buraya kadarki kısım Hakimiyeti Mil/iye'de yer almaktadır. (Y.N.) 2 Aııadolıı'da Yeııigiiıı'de "Bugün böyle. yarın da öyle olacaktır". (Y.N.) i 252 ROMANYA ELÇİsİ G. FILALITY'NİN NUTKUNA CEVAp· (24 NİsAN 1 924) Ankara, 24.4. 1 924 Elçi Efendi. Haşmetlu Romanya Kralı Hazretleri'nin zatıalinizi nezdime fevkalade delege ve ortaelçi tayin buyurduklarını içeren itimatnameleri büyük bir memnuniyetle alıyo­ rum. Memleketim ile onun geçirdiği inkılaplar hakkında alakadan dolayı teşekkür beyan ederim. Hakkımda beslediğiniz hislerden ayrıca mütehassisim. Her iki mem­ leket arasında öteden beri yerleşmiş olan halisane dostluğun yeniden tesisini aynı de­ recede arzu eylediğim için barış ve bağımsızlık mefkOresinin müştereken düşünce­ den fiile geçirilmesi hususunda gerek benim, gerek Türkiye Cumhuriyeti hükümeti­ nin en geniş desteğine nail olacağınızı memnuniyetle temin ederim. Türkiye Cumhu­ riyeti hükümetinin halisane yardımıyla kuvvet kazanacak olan memurluk vazifeleri­ nizin tam muvaffakiyet ile taçlanacağında hiç şüphem yoktur. • D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - Müt. 6/2'den Fransızca çevirisiyle birlikte aktaroln: Atatürk ve Yabancı Dev/et Başkan/an. c.4. Hazırlayan: Bilaı N. Şimşir. Atatürk Kültür. Dil ve Tarih Yüksek Kuru­ mu Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara. 200 1 . s.9- IO; Ayııı Ta";hi. 1 924. c.3. s.275-276. Ayııı Taı·i· hi'ndeki eski yazı metin Ahmet Hezarfen. Atatürk ve Yabancı Devlet Başkan/an'ndaki Fransızca metin Martı Şahin tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Belge. Atatürk ve Yabancı Devlet Başkan/a,.,'nda "Türkiye Reisicumhuru Gazi f\ıustafa Kemal Paşa'nın. Romanya Elçisi Mösyö E. Filality'nin Nutkuna Cevabi Nutku" başlığı altında yayımlanmıştır. (Y.N.) 253 LEHİsTAN CUMHURREİsİ STANISLAS WOJCIECHOWSKI'YE· (27 NİsAN ı 924) Halis ve Muazzez Dostum. İki memleket arasında eskiden beri mevcut revabıtı samimi ve dostça bağların canlandırılması ve takviyesi için daimi diplomatik münasebetler tesisi halisane emel ve arzusuyla Hariciye Vek1ileti'mizde Siyasi Müşavir Doktor İbrahim Tali Bey'i, Ri­ yasetpenahilerinin yüksek nezdine fevkalade ve delege ortaelçi sıfatıyla tayin ey le­ dim. Adı geçenin sahip olduğu dirayet, zek1i ve diğer meziyetleri, yeni vazifelerini iyi yapmakta muvaffak olacağına şüphe bırakmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti namına tarafından vuku bulacak tebligata ve zatl1ilileri hakk�nda beslediğim halisane hissiyat ve sevgiye dair arz eyleyeceği teminata ve bilhassa Leh m illetinin yükselmesi ve iler­ lemesi hakkındaki samimi temennilerle alakah beyanatına itimat gösterilmesini ve yüksek memuriyetinin iyi yapılması hususunda Riyasetpenahilerinin desteğine maz­ har buyurulmasını rica eylerim. Ankara'da bin üç yüz kırk [ ı 924] senesi Nisan'ının yirmi yedinci günü yazıldı. • D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - Mü!. 1/97'den Fran�ızca çevirisiyle birlikıe akıanın: Atatürk ve Yabancı Devlet Başkanlan. c.3, Hazırlayan: Biliil N. Şimşir, Aıaıürk Külıür, Dil ve Tarih Yüksek Kuru­ mu Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2001 . s.417-4 1 8. Fransızca meıin Mal11 Şahin ıarafından Türkçeye çevrilmişıir. Belge. kaynakıa "Türkiye Reisicumhuru Gazi Musıafa Kemal Paşa'dan, Lehisıan [Polonya] Cumhurre­ isi Mösyö Sıanislas Wojciechowski Cenaplarına" başlığı aııında yayımlanmışıır. (Y.N.) 254 PA1RİKHANE MESELESİ HAKKINDA NEW YORK HERALD MUHABİRİNE DEMEÇ· (4 MAYIS 1 924) Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa. New York Herald gazetesi muhabiri­ ne Patrikhane meselesi hakkında pek mühim beyanatta bulunmuştur. Bu beyanatı naklediyoruz: Hilafetle beraber Türkiye'de mevcut olan Ortodoks ve Ermeni kiliseleri patrikha­ neleri ile Musevi hahamhanelerinin ortadan kalkması lazımdır. Hilafet ve bu muhte­ lif patriklikler asırlardan beri ruhani salahiyet daireleri haricinde muazzam imtiyaz­ lar topladılar. Halkın görüşüne dayanarak bahşedilen haklar haricinde imtiyazlar ile Cumhuriyet idaresinin tatbiki mümkün değildir. Mazide, bilhassa Abdülhamit'in hal'inden sonra Kanunu Esasi'mizi ve Meşrutiyet kanunlarımızı Batı'nın medeniyet makinesini örnek alarak değiştirmeye çok çalıştık. Fakat bu teşebbüsümüz neticesiz kaldı. Zira her adımda patrikhaneler ve hilafet gibi siyasi, dini müesseselerin hakla­ rı ile karşı karşıya geldik. Asırlarca evvel Türk-Müslüman ecdadırnız bu memlekette hükümran oldukları za­ manlarda siyasi, dini salahiyete sahip reisler tarafından idare edilmekte olan cemaat­ ler buldular. O devirde dini itikatları fatihlerin itikatlarından farklı olan hakimiyet al• VakiT. 4 Mayıs i 924. Numara: 2283. s.l -2; ikdam. 4 Mayıs i 924. Numara: 963 I . s.2; Tevhidi Efiaı; 4 Mayıs i 924. Numara: 4057- i 029, s. i -2. Aynca bkz. ATaTürk'i;1ı Söyleı' ı'e Demeçieri Tamim I'e Telgra/­ la,., \� Hazırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Utkan KocalÜrk, Türk inkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1 972, s. i 04- i 06. Vaki r'teki eski yazı metin Musa Sarıkaya, ikdam ve Tel'hidi Efiar'dakiler ise Hüseyin Gültekin tarafından okunmuştur. Bu haber hakkında HakimiyeTi Mil/iye ve Anadolıı'da Yenigı'iıı'de şu tekzip yer almaktadır: "Uydurma Bir Mülakat 3 Mayıs 340 ı i 9241 tarihli gazetelerde Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin Ne\' York Herald gazetesi muhabiriyle mülakatına atfen patrikhaneler ve hahamhane hakkında bazı be­ yanat görülmüştür. Böyle bir mülakat esasen vaki olmamıştır. Dolayısıyla rivayet olunan beyanat tümüyle uydurmadır. Anadolu Ajansı" Bkz. HakimiyeTi Mil/iye. 8 Mayıs 1 924. Numara: i i 1 4, s.2; Anadolıı'da Yenigi;" , 8 Mayıs 1924. Numa­ ra: i 105, s.2. Eski yazı metinler Musa Sankaya tanıfından okunmuştur. Bu tekzip Danışma Kurulu üyelerimiz tarafından şu şekilde yorumlanmıştır: Prof. Dr. Nejat Kaymaz: "Metin, o denli Atatürk ifadesi taşıyor ve o denli gerçeği anlatıyor ki; Atatürk, muhabire bu konuda içini dökmüş ve yayımlanmamasını istediği, söz aldığı bir söyleşi yapmış, istanbul gazeteleri de muhabirden öğrenilen o konuşmayı yayımlamış olabilir." Dr. Doğu Perinçek: "Kanımca bu mülakat verilmiş. Fakat Lozan hükümleri açısından sakıncah olduğu için daha sonra tekzip edilmiş olabilir." (Y.N.) 255 tındaki unsurlar ile uzlaşma lüzumu hissedilmişti. Bu sebeple bu ilk fatihler, hakimi­ yetIeri altına aldıkları muhtelif milliyetleri kendi alışılmış ı:;ini reisIeri vasıtasıyla ida­ re etmeyi münasip buldular ve bu reisIere --dini reislere- büyük bir salahiyet verdiler, Halifenin ve patriklerin bu imtiyazları kanunlarımızın esasını teşkil etmişti. Bu nizamlar vaktinde tedbir amaçlı bile olsaydı �/ine bir tehdit teşkil eylerdi. Zira ilerle­ melerimizi geciktirdi ve zorlaştırdı ve bu sebeple yalnız Türkiye, Avrupa'da komşu­ su olan bütün mil letler arasında geride kaldı. Hükümeti işlemiyordu. Patrikhanelerin veya hilafetin itirazlarına maruz kalmaksızın hiçbir ıslahat veya ilerici fikir, idare usulümüze ithaf edilemiyordu. Bununla beraber, usullerimizden bazılarının değişti­ rilmesi zamanı geldi ve o vakit hilafette bütün değişikliklere karşı şiddetli bir husu­ met keşfettik. Patriklerimizin hiddetini tahrik etmeden eğitim usul�müz değiştirile­ mezdi. Bunlar yardım maksadıyla daima yabancı hükümetlere müracaat ediyorlardı. Asırlardan beri Rusya, İstanbul Rum Patrikliği üzerindeki hegemonyası sayesin­ de işlerimiz üzerinde zararlı bir nüfuz sahibi bulundu. Rum Ortodoks ve Ermeni pat­ rikhaneleri vasıtasıyla idare usulümüz, diğer kilise idareleri meydana getirilmesini elzem kıldı. O vakit Rum-Katolik patrikini ve Yahudilerin hahambaşılarını tasdike mecbur olduk. Protestanlık ortaya çıktığı zaman, İstanbul'da bir Protestan kilisesi temsilcisinin bulunmasını kabul zarureti karşısında kaldık ve Rum Patrikhanesi'nin imtiyazlarına benzer imtiyazlaı' verdik. Son zamana kadar vergilerimiz kiliseler vasıtasıyla tahsil edilirdi. Yani hükümet, servetleri üzerine vergi koymakla beraber, vergilerin tahsilini her bölgede özel ruha­ ni reisIere terk ederdi. Diğer bir tabirle, mesela beş yüz Protestandan meydana gelen bir cemaatten bir kütle halinde"vergi alınır ve bu vergilerin dağıtımı ve tahsi li hakkında bir söz söyle­ nemezdi. Serma} � vergileri de aynı suretle toplanmak lazım gelirdi. Patrikhanelerin ve hilafetin imtiyazlarına göre, hükümet, eğitim usulünü ıslah edemezdi. Türkiye'de yerleşmiş olan her cemaat, ister resmen salahiyet almış bulun­ sun, ister bulunmasın, kendi dini mekteplerine ve liselerine sahipti ve imparatorluk sınırı dahilinde her millet kendi l isanını ve dinini talim ederdi. Fakat bu mektepler ihanet projelerine hizmet ettiler. Ermeniler, Türk hakimiyeti altında, açıkça bağımsız bir kraliyet lehinde çalışıyor ve yabancı unsurların fiili yardımıyla hayallerinin uygu­ lamaya geçirilmesi için devamlı olarak entrikalarda bulunuyorlardı. Bizimle dört yüz sene birlikte yaşamış olan yerli RumIar, günün birinde kendilerini kurtarılmamış sa­ yarak Türklerin boyunduruğundan kurtulacakları günü düşünmeye başladılar. Mek­ teplerinde kendi i isanlarını ve dinlerini tali m ettiler ve hakimiyeti altında yaşadıkla­ rı hükümeti yabancı saydılar. Diğer milletlerle de aynı hal vaki oldu. Türkiye'de mektepler ve kiliseler siyasi tahriklerin ocağı idi. Gayrimüslim unsurlar, hatta imparatorluk sınırı dahilindeki Müslüman Araplar, aynı maksat la mekteplerinde Türk Iisanının talimini ihmal ettiler. Böyle bir vaziyete İngiltere, Fransa, Amerika veya herhangi bir milletin ne kadar za­ man tahammül edebileceklerini sorarız. 256 KONYA'DA CANİşİNİ HAZRETİ MEVLANA ABDÜLHALİM EFENDİ'YE· (6 MAYIS 1 924) Çıkış yeri: Ankara Numarası : 1 1 87 Tarihi: 6.5.40 [ I 924] Konya'da Canişini Hazreti Mevlana Abdülhalim Efendi Hazretleri'ne C. Tebrikatı alilerine teşekkür ve bilmukabele tebrik ederim, Efendim. Gazi Mustafa Kemal • Mevlana Müzesi Arşivi, Envanter No: i 04-02A. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen lardfından okunmuştur. 257 YUNUS NADİ İLE SÖYLEŞİ* (6 MAYIS 1 924) Ankara'dan hu defa iyice uzun hir zaman içiıı İstanhul'a gidişimin arifesinde Re­ isicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne arzı veda için Çankaya'ya ziya­ retlerine gitmiş idim. [' . .J Gazi Paşa, hatıraları, üç dört senelik mücadele hayatımı­ zın hu vesileyle temas olunan safhalarını alaka ile dinliyorlar ve hizzat alaka ile tek­ rar ve ihya ediyor/ardı. [' . .J Dünkü, hüyük maziyi canlandıran hu hashıha/in Gazi /i­ sanından ifade olunan kısımlarının kayholmasına gönlüm razı olamadı. Bunlardan hir kısmını tespit etmekten kendimi alamadım. Ben A nkara'dan İstanhul'a gitmekte olduğum için, ilk sözler dört sene evvel gel­ diğimiz A nkara ile dört sene evvel hıraktığımız İstanhul üzerinde ve hu iki şehrin şim­ diki vaziyetleri üzerinde cereyan etmiş idi. Bu hahiste Gazi'nin sözlerini aslına çok mutahık olahilmesine hilhassa itina ederek işte kaydediyorum: Doğrudur, az zamanda çok merhale. Şüphe yok, İstanbul'umuz güzeldir, fakat Ankara'mız bütün noksanlarına rağmen, daha az güzel değildir. Onu bilhassa bizler biliriz, değil mi? B ilhassa fazla olarak şimdi Ankara, devletimizin merkezidir de. Ha­ kikaten Ankara, vaziyeti itibariyle memleketimize idare merkezi olmak bakımından çok cazip ve güven verici bir noktadır. Bu sebeple benim kararlarım, harekat ve te­ şebbüslerim üzerinde tabii o larak tesirlerini göstermiştir. Hakikaten işe memleketin doğusundan, doğu sınırından başladım. Sonra daha batıya gelmek zaruretini hisset­ tim. Nihayet Ankara'da durdum ve memleket işlerini, milletin arzusu doğrultusunda sevk ve idare etmek için başka yere gitmeye Iüzum hissetmedim. Türkiye'nin ve Türk milletinin ve Türk m i lleti menfaatlannın en emin müdafaası da ancak Ankara'dan olabileceği, hadiselerle sabit olmuştur. En müşkül şartlar içinde, en az hazırlıklı ol­ duğumuz halde en büyük darbelerin tersine çevrilebilmesinin en kuvvetli etkenleri arasında Ankara'nın coğrafi mevkii dahildir. Ankara'nın tabii ve coğrafi mevkiine kıymet ilave eden bir yön daha vardır: An­ karalılar en acı ve felaketli günlerde millet her taraftan muhtelif vasıtalarla zehirIe­ nirken, Ankaralılar, memleket ve milletin hakiki kurtuluşuna yönelik teşebbüs hak­ kındaki iman ve itimatlarını bir an dahi sarsmamışlardır. * Cumhuriyet, 7 Mayıs 1 924, s . l . Aynca bkz. Atatürk'ün Söyleı' ı'e Demeçieri Tamim ı'e TelgraJları V. Ha­ zırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Utkan Kocatürk, Türk İnklUip Tarihi Enstitüsü Yayınlan, Ankara, 1972, s.99-\04. Cumhuriyet'Ieki eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 258 Ankara yakınlarına kadar gelen menfi dalgalara karşı Ankaralılar Cumhuriyeti­ mizin henüz neticesi herkesçe meçhul [ ] 1 teşebbüslerini kuvvetli setler halinde [ . . ] 1 etmişlerdir. Bir gün [ . . . ] 1 Ankara ve Ankara lılar [ . ] 1 bu vazife ile bütün mil­ let nazarında bugünden daha fazla takdir olunacaklar ve Türkiye Cumhuriyeti tari­ hinde daima kendileri için iftihara değer bir sayfaya sahip olacaklardır.2 Ankara'ya ilk kabul olunduğum gün, ben sadece bir vatandaş, milletin bir ferdi idim. Hiçbir sıfatım, salahiyetim ve unvanım yoktu. Böyle olmakla beraber, Ankara ve havalisi tamamen çocuklarıyla, kadınlarıyla, ihtiyarlarıyla beraber Ankara şehrin­ den Dikmen tepesine kadar bütün sahrayı doldurmuş ve beni karşılamıştır. İstasyon­ dan hükümet dairesine kadar uzayan caddenin iki tarafı eski Türk kıyafetine girmiş, bıçaklan ve tabancaları ellerinde Ankara gençleriyle dolmuştu. Bu gençler ve onlar­ la beraber bütün halk: "Vatanı ve milleti düşmandan kurtarmak için hepimiz ölmeye hazırız, emrinizi bekliyoruz" diye bağırıyorlardı. O zaman Ankara istasyonu yabancı subay ve askerlerinin işgali altında bulunuyor­ du. O güne kadar Ankaralıları ölü ve Ankara'yı bir harabe zanneden bu yabancılar, bu ulvi tezahür karşısında ilk endişelerini göstermekten kendilerini alamam ışlardır. Ben Ankara'yı coğrafya kitabından ziyade tarihte öğrendim ve cumhuriyet merke­ zi olarak öğrendim. Hakikaten Selçuki idaresinin parçalanması üzerine Anadolu'da te­ şekkül eden küçük hükümetlerin isimlerini okurken birtakım beylikler arasında bir de Ankara Cumhuriyeti'ni görmüştüm. Tarih sayfalarının bana bir cumhuriyet merkezi olarak tanıttığı Ankara'ya ilk defa geldiğim o gün de gördüm ki, arada geçen asırlara rağmen Ankara'da hala o cumhuriyet kabiliyeti devam ediyor. Türkiye'nin hemen bü­ tün bölgelerini gezdiğim ve gördüğüm için hükmettim ki, o zaman isimleri cumhuri­ yet olmayan diğer yerlerin bugünkü halkı da aynı kabiliyetten asla uzak değildir. Beni, Türkiye'ye en münasip merkezin Ankara olabileceğini düşünmeye sevk eden ilk vesile çok eskidir ve fennidir. Bu noktaya ait fikirlerim, her İstanbul'da bu­ lunduğum defalar -hayatımm pek az günleri İstanbul'da geçmiştir- uyanmıştır. B i l­ hassa Harbi Umumi'den sonra girdiğimiz mütareke günlerinde İstanbul sokaklarını dolduran yabancı süngüleri, Boğaziçi'nin sularını karartan düşman zırhlıları bu fikir­ lerimi fikrisabit haline getirdi ve artık hiçbir şahsa, hiçbir fikre ve hiçbir programa zerre kadar iltifat etmeksizin bu boğucu havadan çıkmak hususundaki cihanca ma­ lum kararımı verdim. Beni İstanbul'dan Samsun'a götüren vapur Boğaziçi'ni terk ederek Karadeniie gi­ rerken İstanbul ufuklarına baktım ve orada her türlü müdafaadan men edilmiş, kalp ve vicdanları kan ağlayan, dimağları yanan İstanbul halkı için ağladım, gözlerim ya­ şardı . Fakat bu sevgili kardeşlerin mutlaka kurtulacağına o kadar emindim ki, bu em­ niyet benim için avunma sebebi oldu. Bundan sonraki teşebbüsler ve vakalar hemen hemen hepinizce, bütün milletçe malum olmuştur zannediyorum. Bununla beraber, İstanbul'u terk ettiğim günden ön­ ceki vaziyetler ayrı bir safha olmak üzere, o günden bugüne kadar cereyan eden va­ kalarm kaydedilmiş ve saklı olan belgelerini tasnif etmek suretiyle hatıratımı yazmak . . . . . . i Silik olan bir ya da birkaç sözcük okunamadı. (Y.N.) 2 Bu paragraf Atatürk'ün S(jylev ve Demeçieri Tamim ve Telgraj1an V'te yoktur. (Y.N.) 259 niyetindeyim. Bunu yapmayı, gelecek nesil için, Türk Cumhuriyeti tarihi için bir va­ zife de görüyorum. Bilirsiniz ki, herhangi bir tarihi elinize aldığınız zaman onun ha­ kikate uygun olup olmadığına emniyet için dayandığı kaynaklar ve belgeler araştırı­ lır. Bizim şimdiye kadar doğru bir milli tarihe sahip olamayışımızın sebebi, tarihle­ rimizin, hakiki okuyucuların belgelere dayanmaktan ziyade, ya birtakım dalkavukla­ rın veya birtakım bencillerin hakikat ve mantıktan uzak sözlerinden başka kaynak . bulamamak bedbahtlığıdır. Mütarekenin kara günlerinde Paşa ile İstanbul'da defalarta konuşmuştuk. Ana­ dolu 'ya intikal/eri harikalar gösteren teşkilat ile devam etmişti. Onlardan bahsetlik, bu arada kongrelerden konuştuk. Bu bahislerde buyurdular ki: İstanbul'u terk etmek zarureti, İstanbul'da hasıl olan acı şartlardan idi. Anadolu'ya geçmekteki maksadım, Anadolu'nun ortasında ve Türk milletinin büyük kitlesi içinde Türk milletinin yüksek seciyesine ve sarsılmaz azim ve imanına dayanmaktı. Bundan başka hiçbir tedbirin memleket ve m illetin derin yarasına deva olamayacağına kati ka­ naat hasıl etmiştim. Onun için Samsun'a ayak bastığım dakikada aldığım ilk tedbir, Samsun ve havalisine dair maiyetimde bulunanlara icap eden emirleri ve talimatı ve­ rerek hemen güneye yürümek oldu. Fakat ne yazık ki, o günlerdeki sıhhi ahvalim be­ ni on beş yirmi gün Havza banyolarından istifadeye mecbur kıldı. Bu esnada idi ki, İs­ tanbul'a davet olundum. Artık tedaviyi uzatmaya mahal kalmadı. İlk merhale olmak üzere Amasya'ya hareket ettim. Bugüne kadar geçen zaman zarfında Erzurum ve Trabzonlulann teşebbüsleriyle yapılması düşünülen Erzurum Kongresi hakkında Er­ zurum'la haberIeşiImiş ve orada hazır bulunmak üzere Erzurum'a hareketim kararlaş­ tırılmış idi. Gerçi ben Sivas'ta genel bir kongre yapmaya karar vermiştim. Fakat evve­ la Erzurum Kongresi'nde bulunmayı ve sonra Sivas Genel Kongresi'ni yapmayı fay­ dalı gördüm ve tercih ettim. Amasya'da da birkaç gün kalmak Iüzumu hasıl oldu. Çün­ kü Havza'dan İstanbul'a davetim sebebiyle alelacele hareket etmiştim. Samsun ve ha­ valisi kumandanına uzun zaman için talimat vermek üzere kendisinin benimle buluş­ masını emretmiştim. Bundan başka Ankara'da Kolordu Kumandanı'na da isim ve kı­ yafet değiştirerek gelmesini rica etmiştim. Bu kumandan resmen, doğrudan doğruya emrim altında değildi. Buna rağmen davetime büyük bir asalet ve fedakarlık ile ica­ bet etti, bir yüzbaşı üniforması ile müşkülatlı bir seyahat yaptı ve beni buldu. Ankara Kolordu Kumandanı, bana çektiği bir şifrede beni seven bir arkadaşın re­ fakatinde birkaç kişi daha olduğu halde İstanbul'dan Ankara'ya geldiğini ve vardığı­ nın bana bildirilmesini arzu ettiğini yazmıştı. Şifrede ismi zikredilmemiş olmakla be­ raber, bu arkadaşın kim olabileceğini tahmin ettim ve onu da beraber getirmesini yaz­ dım. Beklediğim zevat Amasya'ya geldiler. İcap eden hususları kendileriyle görüştüm. Samsun ve Ankara kumandanlan geldikleri yerlere döndüler. Ben karargiihımla ve ka­ rargiihımda kalan arkadaşlarla beraber kararlaştırılmış olan seyahatime devam ettim. Sivas Genel Kongresi'ne ait beyannameyi burada Erkanıharbiye Reisi'ne dikte ettim ve bunun müsveddesi altına tarihi bir hatıra olmak üzere hazır bulunanlara imza koy­ durttum. Buna imza koymakta tereddüt gösteren olduğunu söylersem şaşırmayınız. Yazılan beyanname, Türkiye merkezlerine gönderdiğim bir davetnameden ibarettir. 260 Sivas mesaisi bilhassa ehemmiyetli idi. Çünkü Damat Ferit hükümeti oradan dü­ şürülmüş ve istanbul oradan Medisi Mebusan seçimlerine zorlanmıştı. Paşa'nın bu bahisteki sözlerini aşağıda kaydediyorum: Tokat, Sivas, Erzurum temasları gönlümde büyük ferahlık yarattı. Anadolu'nun bu temiz halkı ile -fakat halkı ile diyorum, dikkat buyurunuz- temas ettikçe teşeb­ büsümün isabetine dair kanaatim her gün daha çok artıyordu. Erzurum'dan tekrar Si­ vas'a geneJ kongreyi açmak üzere geldiğim zaman ve bütün kongre esnasında biraz sıkıntı çektik ki, bunlar artık malum olmuş şeylerdir. Fakat her şeye rağmen memnun idik, çünkü İstanbul'u mebusan seçimlerine mecbur etmiş id ik. Yalnız burada benim unutamayacağım hazin bir mazhariyetsizlik vaki olmuştur. Tabi i malumunuz olmuş­ tur ki, Sivas'ta bulunduğum sıralarda İstanbul'dan gönderilen İstanbul hükümetinin Bahriye Nazırı ile Amasya'da bir protokol imza ettik. O protokolün muhteviyatı ara­ sında esaslı olarak şu vardı: "Meclisi Mebusan'ın İstanbul'da toplanmasının felakete sebep olacağı hakikatini İstanbul Bahriye Nazırı teslim etmiştir. Meclis'in Anadolu'da münasip bir mahalde toplanmasının teminine çalışacaktır. Buna muvaffak olamadığı takdirde kendisi m ut­ laka nezaretten istifa edecek ve bütün kabinenin istifasını temine gayret edecektir." İşte bu olmamıştır. Bu görüşümün isabetini ne yazık ki hemen hiç kimseye tasdik ettiremedim. İnsanlar gariptir. Bazen en akıllılarının bile, hakikatlerin basitliği karşı­ sında görüşleri yanlışl ığa doğru gider. istanbul'un /6 Mart işgalini takiben Kocaeli yarımadası içinde A nadolu'ya geçer­ ken Kuşçalı mevkiinde tesadüfettiğim seyyar bir telgrafmerkezi vasıtasıyla o zaman Ankara'da bulunan Paşa ile haberleşmiş, kendilerine bazı sorular sorarakferahlatlCI cevaplar aimıştım. i Altı gün sonra Ankara'ya vardığımda vaziyeti bu teminatla uyum­ lu bulmamakla beraber, Paşa'nın en kati ve herkese huzur veren bir emniyet içinde ol­ duğunu görmüştüm. Bu hatlraları ydd ettik. Onları Paşa da hatırladı ve izah etti: Evet, Kuşçalı'dan çektiğiniz telgrafı hatırladım. Bana bazı sorular soruyordunuz. Mesela cihanla telsiz telgraf haberleşmesi temin edilip edilmediğinden, cephane ve mühimmatın kafi olup olmadığından, Yunan ordusunun vaziyetine nazarı dikkati çekmekten ibaretti zannederim. Sorularınızı cevapsız bırakmadım değil mi? Fakat bittabi Ankara'ya vardığınızda bütün hakikatleri anladınız. Bugün de tekrar edeyim ki, sorularınızdan yalnız üçüncüsüne tam cevap vermiştim. Birinci ve ikinci sorunu­ zu da cevapsız bırakamazdım. Erzurum merkezindeki telsizimizin faaliyete başladı­ ğını ve her şeyin düşmanı mağlup etmeye yeteceğini söylemek suretiyle de hakikat haricinde cevap vermiş olmadığımı artık şimdi tasdik buyurursunuz. Gerçekte sizin bana sorduğunuz telsiz telgraf merkezi mevcut değildi. Fakat bunun mevcut olma­ ması, benim gözümde maksadın esası için ikinci derecede idi. Mühimmat ve cepha­ ne de yoktu ve çok zamanlar tedarik dahi edilememişti. Siz buraya gelmeden kendi i 27 Man 1920 tarihli söz konusu telgraf haberleşmesi için bkz. Atatürk'ü" Bütü" Eserleri. c.7, Kaynak Yayınları, İstanbul. 2002. s.220-22 i . (Y.N.) 261 kendinize mutlaka bunu tahmin edebilirdiniz. Fakat böyle olmakla'beraber, çok mü­ him ve hayati gördüğünüz bu noktayı bana sormaktan bir zarar gelmezdi. Benim ise düşmanı mağlup etmek için aslolan milli azim ve imanın mevcudiyetini gördükten sonra cephane vesairenin önünde sonunda ve her halde tedarik edilebileceğine itima­ dım vardı. Size olumlu cevap vermekte haklı idi m, Düşmanı mutlaka denize dökeceğimize dair olan güvenim ise hakikaten sarsıl­ maz idi, daima o sağlamlığı muhafaza etti. Çünkü hissiyata ve hayallere deği l, göz­ lem, inceleme ve hesaba dayalı tedbirlerin kahraman mil letirniz tarafından tatbikatı büyük bir feragat ve emniyetle üstleniimiş bulunuyordu. Paşa'ya Sakarya zaferinden dönüşünde daha ayağının tozu ile hissiyatını, "Bu Türk mil/eti �'ok hüyük mil/etti/� ona layık kumandan lazım" demiş olduğunu hatırlat­ tım. Bütün o kanlı savaşlar ve milletin o zamanki coşkusu ve yüce azmi safha safha göz önünden ge�'meye haşladı, Gözleri ufka doğru hir müddet dalgm durduktan son­ ra Paşa anlattı : Hakikaten öyledir. Afyon, kati neticeyi teminde çok hesaplı ve belki bu itibarla da­ ha büyük harekata sahne olmuş ise de, Sakarya'nın kıymet ve azameti hiçbir .zaman eksilmez. Gerçi Sakarya da hesapsız bir meydan muharebesi değildi. Fakat bunun he­ sabı yalnız muazzam milletimizin h�miyet ve ulviyetine dayandırılmış idi. Millet, kendisinde mevcudiyetine emin bulunduğumuz bu hamiyet ve ulviyeti fazlasıyla gös­ terdi. Büyük Millet Meclisi'nin verdiği salahiyetlerle donanmış Başkumandan bir iki beyanname ile millete vaziyeti ve vazireleri hatırlattı. Bu hitap bütün bir milleti, bü­ tün bir hükümet teşkilatını ayaklandırmaya yetti. O zaman her taraftan koşuldu ve ko­ şuldu ve ancak böylelikledir ki, Sakarya'da Türk tarihinin harikası tahakkuk etti. Paşa 'ya. Sakarya'dan evvel mil/ete hitahen: "Düşman vatanın mukaddes ocağm­ da hoğulacaktır" demiş olduğunu hatırlattık. Evet, dedi. Öyle demiştik. Çünkü öyle olacaktı. Bunun başka türlüsünü hatta ta­ savvur etmek bile bizlere göre ve Türk milIetine göre imkansızdı. Son muharehenin ve son taarruzun alelade olup hiten şeylerden olmadığını unu­ tamazdık. Afyon harhinden önce taarruz lüzumuna ve hunun imkan ve imkansızlığı­ na dair hararetli konuşmaların hiç olmazsa geçici ve görünüşte huhranları vardı. Bütün hu vaziyetlerde görüşü hiç değişmeyenlerden hiri ve hirincisi Başkumandan Paşa idi. Bahis huraya intikal ettiğinde Paşa gülerek şunu söyledi: Gördünüz ki, daha doğr�su gördüler ki, haksız değilmişiz. 262 İSTANBUL'DA RUM PATRİöİ GREGORİUS EFENDİ'YE TEŞEKKÜR· (7 MAYIS ı 924) 1 Dün akşamki Rumca gazetelerde okunduğuna göre, Gazi Paşa hayram münase­ hetiyle Patrikhane Başpapazı tarafindan gönderilen tehrik telgrafnamesine cevahen aşağıdaki telgrafnameyi göndermiştir: İstanbul'da Rum Patriği Gregorius Efendi'ye Tcbriklerinizden dolayı size teşekkür beyan ederim. Gazi M ustafa Kemal • Vakit. 8 Mayıs 1 924, Numara: 2285, s.4. Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Vakit'te telgrafın tarihi yer ahİıamaktadır. 7 Mayıs 1 924. telgrafın Rumca gazetelerde yayımlandığı ta­ rihıir. (Y.N.) 263 İTİMATNAMESİNİ SUNAN MACAR ELÇİsİ LADISLAS TAHY'NİN NUTKUNA CEVAp· ( i ı MAYIS ı 924) Ankara, l l , saat 7 - Reisicureıhur Gazi Mustafa Kemal Paşa, bugün öğleden son­ ra üç bUl;ukta Çankaya'daki köşklerinde Macar Sefiri Mösyö Ladislas Tahy cenapla­ rmı resmen kabul buyurmuşlardır. Macar Sejiri itimatnamesini Reisicumhur'a tak­ dim ile aşağıdaki nutku irat etmiştir: [. . .] Reisicumhur, cevaben aşağıdaki nutku irat buyurmuşlardır: Ankara, l i Mayıs ı 924 Elçi Efendi , Macar Krallığı Guvemörü l Hazretleri'nin zatıalinizi fevkalade delege ve ortaelçi sıfatıyla nezdime memur buyurduklarını bildiren itimatnameleri elinizden büyük bir haz ile teslim alıyorum. Adı geçenin hakkımdaki dostça hissiyatına dair teminattan ve kahraman Macar mi lleti namına gösterdiğiniz hissiyat ve kardeşçe temennilerden samirniyetle müte­ hassis oldum. Türk milleti de Macar milleti hakkında hakiki dostluk hisleri besle­ mektedir. İki memleket arasında hayırlı olarak mevcut uyum ve ahenk bağlarının mesainiz sayesinde bir kat daha kuvvetleneceği hakkındaki kanaatinize tamamıyla iştirak et­ mekteyim. Yüksek memuriyetinizin yerine getirilmesi hususunda nezdimde devamlı olarak yardıma mazhar olacağınızdan emin olunuz. Macar Krallığı Guvemörü Hazretleri hakkında beslediğim yüksek hürmet ve sa­ mimi dostluğu kendilerine bi ldirmenizi rica eder ve zatı sefiranelerine hoş geldiniz demekle sevinç duyarım. • ikdam. 1 2 Mayıs 1 924. Numara: 9637, s. i ; Tevhidi Efkôr. i 2 Mayıs 1 924, Numara: 4063 - 1 035, s.2; Va­ kir . 1 2 Mayıs 1 924, Numara: 2289. s.2; Ayııı Tarihi. 1 924. c.3, s.274. Aynca bkz. D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - Macarisıan 1/30-0. 1 a. ı 'den Fransızca çevirisiyle birlikıe akıaran: Aral/ırk I'e Yaban­ u Deı·ler Başkanlart. c.3. Hazırlayan: Bilill N. Şimşir. Aıaıürk Külıür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınlan. Ankara, 200 1 , s.277-278; Ararürk'ün Söyleı' ve Demeçieri Tamim ve Telg­ raj7art V. Hazırlayanlar: Sadi Borak-Dr. Uıkan Kocaıürk, Türk inkllilp Tarihi Ensıitüsü Yayınlan, Anka­ ra. ı 972. s.3 ı -32. ikdam ve Tel'hidi Efiıir'daki eski yazı meıinler Hüseyin Güııekin, Vakir'ıeki Musa Sa­ rıkaya. Ayııı Tarihi'ndeki Ahmeı Hezarfen ıarafından okunmuş, Aral/ırk ve Yabancı Del,ler Başkanla­ i ,.,'ndaki Fransızca meıin MarU Şahin ıarafından Türkçeye çevrilmişıir. Guvernör (Fr. Gouvemeur): yöneıici. (Y.N.) 264 M UHTAÇLARA YARDIM HAKKINDA TÜRKİYE HİLALİ AHMER CEMİYETİ RİYASETİ'NE+ ( 1 4 MAYIS ı 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti 6/522 Tezkere Ankara ı 4.5. ı 340 [ ı 924] Dersaadet'te Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti Riyaseti Aliyesine Altı bin dokuz yüz yetmiş dokuz İngiliz lirası üç şilin dört penilik bir kıta çek ek­ te gönderildi. Bunun yetimler, yaralılar, muhacirler ve dul kadınların ihtiyaç ve ıstı­ rabının hafifletilmesi uğrunda sarfı ve makbuzunun gönderilmesiyle beraber, nereler­ de, ne suretle sarf edildiğinin bildirilmesini ve son zamanlarda mübadele suretiyle cidden yardıma muhtaç bir halde gelmekte olan m uhacirlerin de bu arada nazarı dik­ kate alınarak bu konuda Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti'yle irtibat tesis edilmesi­ ni rica ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi + Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-8- 1 , D: 56- 1 , F: 3-4 ve 3-6'da bulunan eski yazı belgenin foıoko­ pisi Aıaıürk'ün Büıün Eserleri Arşivi 'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya ıarafın­ dan okunmuşıur. 265 M UHTAÇLARA YARDIM HAKKINDA M ÜBADELE, İMAR VE İSKAN VEKALETİ'NE"' ( 1 4 MAYIS 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/523 Ankara 14.5 . 1 340 [ 1 924] Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti Celilesine Altı bin dokuz yüz yetmiş dokuz İngiliz lirası üç şilin dört penilik bir kıta çek, ye­ timler, yaralılar, muhacirler ve dul kadınların ihtiyaç ve ıstırabının hafifletilmesi için sarf edilmek ve bu arada mübadele suretiyle cidden yardıma muhtaç bir halde gel­ mekte olan muhacirler de nazarı dikkate alınarak bu konuda Vekaleti Celileleriyle ir­ tibat tesis edilmek üzere Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti Riyaseti'ne verilmekle ma­ lumat beyan olunur, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal "' Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-S- I , D: 56- 1 , F: 3-5 ve 3-7'de bulunan eski yazı belgenin fotoko­ pisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi·ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafın­ dan okunmuştur. 266 MACARİsTAN KRALİYETİ HÜKÜMET NAİBİ AMİRAL HORTHY'YE* (30 MAYIS 1 924) Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nden Macaristan Kraliyeti Hükümet Naibi Amiral Horthy Hazretleri'ne Budapeşte Ankara, 30 Mayıs ı 924 Sayın Guvemör, i Tarafı devletlerinden geçen Şubat'ın 27'si tarihiyle gönderilen dostluk mektubu­ nu Tahy de Tahovary elinden büyük bir sevinçle aldım. Mektubu Macar Ortaelçisi elinden almak sevincimi ikiye katladı. Gerek tarafı alilerinden ve gerek kardeş Macar milleti namına Türk milleti hak­ kında gösterilen yakınlıktan pek mütehassisim. Asırlardan beri dost olan iki kardeş millet arasında doğrudan doğruya diplomasi münasebetlerinin bu veçhile yeniden tesisini görmekten ziyadesiyle haz duydum. Manevi ve fikri meziyetlerini ziyadesiyle takdir ettiğim Macar m illetinin samimi bir hayranıyınl. Memleketlerimiz arasında mevcut olan asırlık dostluk münasebetle­ rini bir kat daha takviye etmek için hiçbir şeyden kaçınmayacağım. Macar milletinin refahıyla zatıalilerinin saadeti hakkında temennilerimin samirni­ yetine itimat etmenizi dilerim. Yakın Dostunuz Gazi Mustafa Kemal D.B.A. (TC Dı�i�leri Bakanlığı Ar�ivi) - Macarisıan 1/30-0. i a. i 'Ien Fransızca belge foıokopisiyle bir­ likle aklaran: Atatı/rk re Yabaııcı De,üt Başkaııları. c.3, Hazırlayan: Bilal N. Şim�ir, Aıalürk Küllür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara. 2001 . s.280. 599. Fransızca belge Mar­ II Şahin ıarafından Türkçeye çevrilmi�ıir. Bilal N. Şim�ir, Fr.ınsızca belgenin bulunduğu dosyada yer alan ve Fransızca melni lam lulmayan bir çeviri ıasıağına da dipnona yer vermekıedir. Bkz. aynı yerde. (Y.N.) i Guvernör (Fr. Gouverneur): Yönelici. (Y.N.) • 267 ANADOLU-BAGDAD DEMİRYOLLARI MÜDİRİ UMUMİsİ BEHİç BEYEFENDİ'YE· ( 3 1 MAYIS 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Hususi Ankara 3 1 .5. 1 340 [ 1 924] 5/1 723 Anadolu-Bağdad Demiryolları Müdiri Umumisi Behiç Beyefendi'ye Mektubunuzu okudum. İyi niyet ve samimiyetinizi teyit eden ifadelerinizden memnun oldum. Teşekkür ederim. Efendim . Türkiye Reisicumhuru Gazi M. Kemal • Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü (TITE) Arşivi, Kutu No: 152. Belge No: i . Eski yazı belge Dr. Deıviş Kıhnçkaya ve Hüseyin Gültekin tarafından okunmuştur. 268 HİLALİ AHMER'E VERİLEN PARA HAKKINDA MÜBADELE, İMAR VE İSKAN VEKALETİ'NE· (3 HAZİRAN 1 924) Ankara 3.6 . 1 340 [ 1 924] Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet 6/560 Tezkere Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti Celilesine 1 6.5 . 1 340 [ 1 924] tarih ve 6/523 numaralı tezkerede Türkiye Hilali Ahmer Cemi­ yeti'ne verildiği bildirilen altı bin küsur İngiliz liralık çekin daha önce gelip, adı ge­ çen cemiyetçe tahsil edilmiş olan aynı miktardaki bir çekin ikinci nüshası olduğu da­ trd sonra tahakkuk eylemiştir, Efendim . Türkiye Reisicumhuru Gazi • Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: IV-8- I , D: 56- 1 , F: 3'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 269 HİLALİ AHMER'E YAPILAN BAGIŞ ÜZERİNE M. CEMAL MUHİDDİN SAHİp EFENDİ'YE TEŞEKKÜR* (3 HAZİRAN 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Mektup Ankara 3.6. 1 340 [ 1 924] M. Cemal Muhiddin Sahip Efendi'ye i 9 Nisan 1 924 tarihli mektubunuz, içindeki çek ikinci nüshasıyla beraber ulaştı. Türk yetimlerine, dullanna, yaralılarına, muhacirlerine ve fakirlerine dağıtılmak üze­ re bağışlanan altı bin dokuz yüz yetmiş dokuz İngiliz lirası üç şilin ve dört penilik çe­ kin asıl nüshası daha evvel gelmiş ve arzunuz doğrultusunda sarf edilmek üzere Tür­ kiye Hilali Ahmer Cemiyeti'nce tahsil edilmiştir. Din kardeşlerimizin yetimlerimiz, muhtaçlanmız ve muhacirlerimiz hakkında gösterdikleri bu ulvi iyilikseverlik ve şefkat eserinden dolayı değerli bağış sahipleri­ ne hassaten teşekkür ve selam ederim, Efendim. Türkiye Reisicumhuru Gazi * Aslı. Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: IV-8- 1 . D: 56- 1 . F: 3-1 'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Erol Şadi Erdinç ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 270 HALİÇ KONFERANSı HAKKINDA MEBUSLARA KONUŞMA· ( 1 2 HAZİRAN 1 924) Vaziyet ciddidir, hatta tehlikelidir. Çok hassas hususları ihtiva ettiği için mesele­ nin teferruatı hakkında sizi pek tatmin edemeyeceğim. Her şeyin ötesinde memleke­ timizin selameti için serinkanlı davranmalıyız. Birincilikle önemli meselelerde layı­ kı ile ilgilenebilmesi için Hükümet'in sükfinetle davranması gereklidir. Benim düşün­ cerne göre, Meclis'teki tartışmalar lüzumsuz yere kamuoyunu ve hisleri galeyana ge­ tirebilir. Onun için bir süre daha sessizce beklemek yerinde olur. Sizi temin ederim ki, ilk müsait zamanda Meclis'in toplanması teşebbüsünü ben ele alacağım. • PRO FO 371/10078 E 5 1 3 1n/65, 1 2.6. i 924'ten yukarıdaki şekliyfe aktaran: Prof..Dr. Mim Kemal Öke, Belgelerle Türk· ingiliz ilişkilerinde MI/sul ve Kürdistan Som11ıı /918· /926, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, AnkaI"d, 1 992, s. 135. 19 Mayıs i 924'te toplanan Haliç Konferansı, 5 Haziran 1 9:M'te hiçbir yaklaşım sağlanamadan dağıldı. Sorun, 30 Ağustos i 924'te Milletler Cemiyeti'ne götürüldü. Konu, uzun görüşmelerden sonra Milletler Cemiyeti'nce 30 Eylül i 924'te bir komisyona havale edildi. Musul sorununun olumsuz gelişmesi karşı­ sında hükümet, Meclis'i 30 Ekim i 924'te toplantıya çağırdı. Kaynakta, belgeye şu açıklamayla yer verilmektedir: "Ankara'dan gelen gizli bilgiler ise ismet Paşa'nın Haliç Buluşması'nın sonuçsuz kalacağını daha önceden kestirip bu toplantıya siyasi rakiplerinden Fethi Bey'i tayin ederek onun başarısızlıkla yıp­ ranmasını istediği tarzındaydı. Paşa, nihai kararların Milletler Cemiyeti'nde alınacağını tahmin edi­ yordu. Bu toplantıya kendisi katılıp 'Lozan'dan sonra ikinci bir diplomasi zaferi' kazanmaya azmet­ mişti! Ne var ki, Fethi Bey bu düşünceyi sezmiş ve tereddütlerini ilettiği Paşa'dan yazılı bir cevap istemişti. ismet Paşa, Fethi Bey'e oldukça iltifat dolu bir mektupla bu düşüncelere saplanmakta kandınldığını bildirecektir. Buluşmadaki davranışının kabinece uygun bulunduğunu da belirtecek­ tir. ismet Paşa'nın mektubundaki asıl önemli nokta şudur: 'Eğer ingiltere hiç olmazsa Musul vila­ yetinin yarısını Türkiye'ye vermeyi kabul etmezse, toplantıya devam etmek zaten manasız olacak­ tı: Demek ki, bu sanıada elimizdeki belgelerden, Ankara'nın Musul'un yansı ile yetineceğini çıkar­ mış bulunuyoruz. ismet Paşa'nın Fethi Bey'e yazdığı, kabinenin önerdiği mektuba da bakılırsa. bu çözüm M. Kemal Paşa tarafından da onaylanmıştı. istihbarat raporundan, Ankara'daki milletvekil­ lerinin Haliç Konferansı hakkında ismet Paşa'nıniyimserliğini paylaşmadıkları anlaşılıyor. Mebus­ lar, ismet Paşa'yı aşarak M. Kemal Paşa'ya müracaat etmişlerdi. Cevaben M. Kemal Paşa: ' . . . 1 di­ yecekti. Bu cevaptan mebuslar, M. Kemal Paşa'nın ismet Paşa ile hemfikir olduğunu çıkaracakIar­ dı. Ancak M Kemal Paşa'nın ikazına rağmen 'ingiliz yanlısı' ismet Paşa'nın karşısına 'Rus taraflı­ sı' muhalefet. Meclis'in açılması için seslerini yükselirneye devam edeceklerdi." Bkz. aynı yerde. (Y.N.) 27 1 ALMAN ELÇİsİ R. NADOLNY'NİN NUTKUNA CEVAp· ( 1 6 HAZİRAN 1 924) Ankara, i 6 Haziran 1 924 Sefir Hazretleri, Türkiye ile Almanya arasında resmi münasebetlerin tesisi yüksek vazifesi ve fev­ kalade delege ve ortaelçi sıfatıyla tayininizi içeren itimatnameyi elinizden memnu­ niyetle teslim alıyorum. Alman milletinin Türk milleti hakkında beslediği dostluğun devamı hakkındaki se­ tiranelerinin teminat ve ifadelerinden bilhassa mütehassis oldum. Dahili gelişmesine mesai sarf eden Türk milleti, Alman milleti hakkında da aynı hissiyatı beslemektedir. Yeni Almanya'nın i lerleme ve yükselme yolunda gelişmesini ve Türkiye ile olan dostane münasebetlerinin gittikçe artan bir samirniyet dairesinde olgunlaşmasını te­ menni ederim. Bu vadide sarf edeceğiniz mesaide daima benim ve Türkiye hükümetinin itimat ve desteğine mazhar olacağınızı teyit edebilirim. • Hakimiyeti Mil/iye. 17 Haziran i 924. Numara: 1 1 48, s. i; Aııadolu'da Yeııigüıı. 17 Haziran i 924, Numa­ ra: i 1 39, s. i ; iMam i 7 Haziran i 924, Numara: 9773, s. i ; Ay", Tarihi, 1 924, c.3, s.275; D.B.A. (TC Dı­ şişleri Bakanlı�ı Arşivi) - Müt. Almanya. 4/1 'den Fransızca çevirisiyle birlikte aktaran: Atatürk ve Ya­ balıCl Devlet Başkaııları, c. i , Hazırlayan: Bilal N. Şimşir, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk l'drih Kurumu Yayınları, Ankara, 1993, s.1 1 5 - 1 1 6. Hakimiyeti Milliye 'deki eski yazı metin Musa Sarıkaya, Anadolılda Yenigün ve ikdam'dakiler Hüseyin Gültekin, Ayın Tarihi'ndeki Ahmet Hezarfen tarafından okunmuş, Atatürk ve Yabaııcı Devlet Başkaııları'ndaki Fransızca metin Martı Şahin tarafın­ . dan Türkçeye çevrilmiştir. 272 LEHİSTAN'IN ANKARA ELÇİsİ ROMAN KNOLL'UN NUTKUNA CEVAp· (25 HAZİRAN 1 924) Ankara, 25 Haziran 1 924 Sefir Hazretleri, Lehistan i Reisicumhuru Hazretleri tarafından nezdime fevkalade delege ve orta­ elçi sıfatıyla tayininizi içeren İtimatnameleri teslim alırken pek büyük bir sevinç duy­ maktayım. Bir asrı aşkın bir zamandan beri kesilmiş bulunan diplomatik münasebetler, iki memleket arasında bu veçhile hayırlı olarak tekrar kurulmuş bulunuyor. Bu hadiseyi gayet derin bir memnuniyetle selamlarım. Memleketim hakkında sarf eylediğiniz güzel sözlerden pek mütehassisim. Türki­ ye dahi aziz misafirleri olmuş olan Lehistan'ın asil evladı hakkında pek kıymettar bir hatıra saklamaktadır. Her iki memleket2 arasında daima yerleşmiş olan metin dostluk bağlarının müş­ terek menfaatları ve medeniyet ve dünya banşı yararına bir kat daha gelişmesini ha­ lisane temenni eder ve yüksek vazifenizin yerine getirilmesi hususunda Cumhuriyet hükümeti nezdinde büyük bir süratle yardıma mazhar olacağınızı zatı sefiranelerine temin ederek samirniyetle hoş geldiniz derim. • Hakimiyeti Milliye, 26 Haziran 1 924. Numara: 1 1 56, s. l ; Cıımhııriyet, 2 6 Haziran 1 924. Numara: 5 1 . s.3; Ay", Tarihi, 1 924. c.3. s.273; D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - Müı. 1/97'len Fransızca çe­ virisiyle birlikıe aklaran: Atatiirk I'e YabalıCl Der/et Başkaıı/arı, c.3. Hazırlayan: Biliil N. Şimşir. Aıa­ lürk Küııür. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınlan. Ankara. 200 1 . s.423-424. Ha· kimiyeti Milliye deki eski yazı meıin Musa Sarıkaya. Cıımhııriyet'ıeki Hüseyin Gülıekin. Ay", Tari­ hi ndeki Ahmel Hezarfen ıarafından okunmuş. Atatıırk ı'e Yabaııcı Deı'/et Başkaıı/an'ndaki Fransızca ' ' meıin MarU Şahin tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Belge, Atatiirk I'e YabalıCl Del'!et Başkalı/arlnda "Türkiye Reisicumhuru Gazi Mu�tafa Kemal Paşa'nın. Lehisıan'ın Ankara Elçisi Mösyö Roman Knoll'a Cevabı" başlığı aıunda yayımlanmışur. (Y.N.) i Polonya. (Y.N.) 2 Hakimiyeti Milliye ve Ay", Tarihi'nde "millel". (Y,N.) 273 YUNANİSTAN GEçİCİ REİsİcUMHURU AMİRAL POL KUNDURİoTİS'E· (2 TEMMUZ 1 924) 1 Pek Aziz ve Büyük Dostum, Yunanistan'ın parlamentolu cumhuriyet şeklinde teşekkül etmiş olmasından dola­ yı Dördüncü Yunan Meclisi'nin zatıalii asilanelerini kati reisin seçilmesine kadar ge­ çici reis seçtiğini ve tayin eylediğini içeren i 4 N isan i 924 tarihli asilane yazılarını geçende almakla övünç duydum. İki memleket arasında mevcut dostane münasebetleri bir kat daha sağlamlaştırmak azminde bulunduklarına dair verdikleri teminattan dolayı teşekkür ederim. İki genç cumhuriyetin menfaatlan için pek temenni edilen öyle bir neticeyi elde etmeye yardım etmeyi aynı derecede arzu ettiğim için benim mesai ve gayretlerim de bu neticenin ta­ mamen ortaya çıkmasına yönelik bulunacağını zatı asafanelerine temin edebilirim. Y,üksek hürmet ve halisane sevgimin kabulunü rica ederim, aziz ve büyük dostum. Gazi M ustafa Kemal • D.B.A. (Dışişleri Bakanlıgı Arşivi) - Yunanistan-Türkiye. K. 6/IO'dan Fransızca çevirisiyle birlikte ak­ taran: Alatürk I'e Yabancı Devlet Baıkanları, c.4, Hazırlayan: Bilaı N. Şimşir. Atatürk Kültür. Dil ve Ta­ m Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınlan. Ankara. 2001 . s.367-368. Fransızca metin Kir.ıı.Pe­ rinçek tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Belge. kaynakta "Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal'den. Yunanistan Muvakkat Reisicumhuru Amirdl Pol Kunduriotis Hazretleri'ne" başlığı altında yayımlanmıştır. (Y.N.) i Bilil N. Şimşir. bu mektubun Dışişleri Bakanlığı Arşivi'ndeki orijinal müsveddesinde tarih bulunmadı­ ğını. ama mektubun ı ' Temmuz 1924 tarihli olduğunu sandığını belirtmektedir. (YN.) 274 LAGVEDİLMİş ŞORAYı DEVLET TANZİMAT DAİRESİ Ü YELERİNDEN RECEP BEY'E TEŞEKKÜR· (23 TEMMUZ 1 924) Çıkış yeri: Ankara Numarası: 43 i 6 23 Temmuz 340 [ 1 924] Dersaadet'te Göztepe'de Lağvedilmiş ŞOrayı Devlet Tanzimat Dairesi Üyelerinden Recep Bey'e C. Teşekkür ve bilmukabele tebrik ederim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Aslı, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzesi Müdürlükleri Arşivi, Envanter No: 303'te bulunan eski ya­ zı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafın­ dan okunmuştur. 275 MACAR MUALLİMLER HEYETİ REİsİ GOKLEZ'E TEŞEKKÜR· (24 TEMMUZ 1 924) 1 Macar misafirlerimiz bayram münasetiyle Reisicumhur Gazi Paşa Hazretleri'ne tebriklerde bulunmuşlardır. Gazi Paşa Hazretleri, kendilerine aşağıdaki telgrafla karşılık vermiştir: B ursa'da Macar Muallimler Heyeti Reisi Goklez Cenaplarına Kurban bayramını tebrik lütfunda bulunan kardeş Macar milleti muhterem mual­ Jimlerine Türk millet ve Cumhuriyeti hakkında ifade ettikleri temenniler ve hissiyat­ tan dolayı teşekkürler takdim eylerim, Efendim. • A"ado/ılda Ye"ixü". 24 Temmuz 1 924, Numara: 1 167, s.3. Eski yazı metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i A"adolu'da Ye"igü,,'de telgrafın tarihi yer almamaktadır. 24 Temmuz 1 924, telgrafın A "adolu'da Ye"i­ Kü,,'de yayımlandı�ı tarihtir. (Y.N.) 276 TÜRKİYE M UALLİMLER BİRLİGİ'NİN YEMEGİNDE NUTUK· (25 AGUSTOS 1 924) Dün saat heşte Mil/i Gazino'da Maarif Vekili Vasıf Beyefendi tarafından, şehri­ mizde toplanmış olan mua/limlerimiz şerefine hüyük ve mükellef hir ziyafet verilmiş­ tiı: Bu ziyafette hilhassa Reisicumhur Hazretleri davetli hulunuyorlardı. Ve Vasıf Be­ yefendi'nin maarifin ve irfanın Büyük Reis'imizden heklediği destek ve kuvvet hakkın­ daki nutuklarına mua/limlerimiz ve mürehhilerimiz için hir istikamet, hir program olan veciz hir nutuk irat huyurdular. İrat edilmiş olan hu iki mühim nutku, ziyafetin tafsilatına tercihen şu sütunlarımıza almakla hüyük hir şeref duyuyoruz. Maarif' Ve­ kilimiz, ziyafetten sonra kalmadı ve Reisicumhur'umuza dönerek, hazır hulunanları pek mütehassis eden şu nutku irat eyledi: [. . .J Maarif Vekilimizi, Kongre'de Ankara Delegesi Sıdıka Süleyman Hanım'ın diğer sütunlarımızda yer alan nutku takip etti. Biraz sonra Reisicumhur Hazretleri aya,�a kalktı ve veciz ve güzel hir ifade ile maar!!, hayatımız için pek hüyük hir kıymet ve ehemmiyeti ihtiva eden şu nutku irat huyurdular: Muhterertl efendiler, Evvela bu toplantıyı tertip ve bilhassa hakkımda ifade buyurdukları sözlerle ba­ na da huzurunuzda birkaç söz söylemek fırsatını bahşettiklerinden, Vasıf Beyefen­ di'ye özel olarak teşekkür ederim. Hanımlar, beyler, Güzide heyetinizin içinde bulunmaktan kaynaklanan sevincim sonsuzdur. Türkiye Muallimler Birliği'nin Ankara'da yaptığı ilk kongresini çok büyük memnuniyetle kar­ şıladım. Memleketimizin sizler gibi kıymetli muallim hanım ve beylerinin burada top­ lanması, Cumhuriyet'irniz için çok feyizli neticelerin tecellisine ve sil e olacaktır. Hanımlar, beyler, Türkiye Muallimler Birliği'nin bütün memlekette teşkilatlanmasını, Konya'yı ol­ duğu gibi, Van'ı ve Hakkari'yi de teşkilatı dahiline almasını ve her köyde üyelere sa­ hip bulunmasını derin bir alaka ile bekleyeceğim. • Hakimiyeti Mil/iye. 26 Ağustos 1 924, Numara: 1 203. s. l; MaarifVekaleti Mecmııası. Ağustos 1 927. Nu­ mara: 12. s. 1 ıo- ı ı ı . Ayrıca bkz. Atatiirk'iin Söylev ı'e Demerleri II. Türk İnkıliip l'.uihi Enstitüsü Ya­ yınları, Ankara, 1 959, s. l n-173; Atatürk Devri Fikir Hayaıı ll. Hazırlayanlar: Mehmet Kaplan-İnci En­ ginün-Zeynep Kerman-Necat Birinci-Abdullah Uluman. Kültür Bakanlığı Yayınları. Ankara, 1 992. s. i 3; Anadolıı, 2 7 Ağustos 1 924, numara: 3 1 6 1 'den aktaran Zeki Arıkan. i=mir Basmıııdan Sermeler 1 9231938. c.2. 1. Kitap, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını. İzmir, 2003, s. 1 2 1 - 1 22. Hakimiyeti Mil­ liye ve Maarif Vekaleti Mecmuası'ndaki eski yazı metinler Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 277 Muallimler! Yeni nesii, Cumhuriyet'in fedakar muallim ve mürebbileri, sizler ye­ tiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin m aharetiniz ve fedakarlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli m uhafız­ lar ister! Yeni nesli, bu vasıflarda ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. Seçkin vazifenizin yerine getirilmesine yüksek gayretlerle mevcudiyetinizi hasredeceğinize asla şüphe ebnem. Arkadaşlar, Ben milli maarifimiz ve milli terbiyemiz hakkındaki görüşlerimi muhtelif zaman­ larda ve muhtelif vesilelerle söyledim. Fakat bu görüşlerimi birkaç kelimede topla­ yarak tekrar ebneyi faydasız görmüyorum. Muallimler, Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı suretle bütün tahsil derecelerindeki talim ve terbiyelerinin pratik olması mühimdir. Memleket evladı, her tahsil derecesinde ikti­ sadi hayatta etken, etkili ve başarılı olacak surette donatılmalıdır. Milli ahlakım ız, medeni esaslarla ve hür fikirlerle geliştirilmeli ve takviye olunmalıdır. Bu çok mü­ himdir; bilhassa nazarı dikkatinizi çekerim. Tehdit esasına dayalı ahlak, bir fazilet 01madıktan başka, itimada da değer değildir. Efendiler, bu görüşlerimde sizin tamamen benimle beraber olduğunuza şüphe et­ miyorum. Umumi maarif ve terbiye programımız da bu esasları kapsamaktadır. Fa­ kat, biliyorsunuz ki, görüşlerin, programların kati ve açık olması çok mühim olmak­ la beraber, feyiz ve eser verebilmesi, onların muktedir, müdrik ve fedakar muallim-' lerimiz tarafından mekteplerimizde çok büyük dikkat ve gayretle tatbikine bağlıdır. İşte bilhassa sizden rica edeceğim husus budur. (Esıağjiırullah sesleri.) Sizin muvaf­ fakiyetiniz. Cumhuriyet'in muvaffakiyeti olacaktır. Arkadaşlar, yeni Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılap­ lar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılaplar sizin, muhterem muallimler, sizin top­ lumsal ve fikri inkılaptaki m uvaffakiyetlerinizle teyit olunacaktır. Hiçbir zaman ha­ tırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet, sizden, "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" ne­ siller ister! (Sürekli alk/şla/: ) 278 İş BANKAsı İDARE MECLİsİ ÜYELERİNE· (26 AGUSTOS 1 924) Sermayenin azlığına bakarak cesaretiniz kırılmasın. Böyle müesseseler için en kuvvetli sermaye; zeka, dikkat, iffettir; teknik ve metodik çalışmasını bilmektir. Bu kanaatle işe sanlınız, mutlaka muvaffak olursunuz . . . Bu işte muvaffak olmayı, eğer şahsi bir izzetinefis meselesinden daha ileri, milli bir gurur, milli bir izzetinefis me­ selesi yaparsanız, çalışmak için, hedefinize ulaşmak ve daha yükselrnek için muhtaç olduğunuz ateşi, eneıjiyi bol bol yüreklerinizde bulacaksınız! • A tall';rk',';" Sohbet/eri, Derleyen: Dr. Utkan Kocatürk, Edebiyat Yayınevi, Ankara, i 97 I, s. 1 8. İş Bankası'nın kuruluşu hakkında Celal Bayar şunları aktarmaktadır: "Kapısından içeri girerken Atatürk bana, 'Gel bakalım, bir banka kursak nasıl olur?' dedi . . . Sordu bana, 'Bu iş sana heyecan verir mi? Sever misin bu işi?' dedi. Evet severim, bu iş bana heyecan ve­ rir, dedim. Atatürk bu kez bana yeniden sordu. 'Sen şimdi bu işi üzerine alıyor musun?' dedi. Evet alıyorum, dedim. 'O zaman vekilli�i de icap ederse mebuslu�u da bırakacaksın' dedi. Tabii, vekil­ li�i bırakırım. Vekillikle banka müdürlü�ü bir arada yürümez, dedim. Benim bu feragatimi görün­ ce Atatürk duygulandı, gözlerinden yaş geldi. Çok mütehassis oldu. Ben şimdi bunun manasıru da­ ha da açabilirim. Bu zamanda birbirlerinin gözünü 'Sen olmayacaksın. vekil ben olaca�ım' diye Çl­ karıyorlarsa, o zaman da öyleydi. Ama ben o zaman vekilli�i de bırakırım, icap ediyorsa mebuslu­ �u da bırakırım demiştim; bu işin olması için. Atatürk bu cevabımdan sonra 'O halde bu iş oldu' de­ di. Ve şu vecizeyi kullandı: 'Zeka, dikkat ve iffet! Her şey için muvatIakiyet etkenidir. Merak et­ me. muvaffak olacaksın' dedi." Bkz. Uygur Kocabaşo�lu, Türki)'e iş BankaJI Tarihi. Türkiye İş Banka�ı Kültür Yayınları. İstanbuL. 2001 . s. 1 5 - 16. Aynı kaynakta "Gazi Mustafa Kemal'in 26 A�ustos i 924'teki banka açılışı için gönderdi­ �i yazı" açıklamasıyla şu metne de yer verilmektedir: "Bu müesseseyi muvaffak kılmanızı temenni ederim. Böylelikle milli vasıflarınıza bir yenisini ek­ leyeceksiniz. Çalışmalarınızı dikkat ve hassasiyetle takip edece�im. Endişe etmeyiniz; zeka. dikkat. iffet en bü­ yük etkeninizdir. 26 A�ustos 1 924 Gazi Mustafa Kemal" Bkz. aynı yerde. (Y.N.) 279 30 AGUSTOS'UN İKİNCİ YıLDÖNÜMÜ HAKKINDA CUMHURİYET BAŞYAZARı YUNUS NADİ BEY'E" (30 AGUSTOS 1 924) 1 "Cltnıhuriyet" , kurtuluş ve ha,�ımsızlık mücadelemizin parlak hir zaferle kati ha­ dOl�lIran Başkumandanlık Harhi hakkıııda Reisicumhur Gazi Paşa Hazretleri'yle hiitiin miicadele müddetince Batı Orduları Genel Kumandanlı,�11I1 yapan Başvekili­ mi: İsmet Paşa Hazretleri'nin . Erkamharhiyei Umumiye Rı:isi Müşir Fevzi, Müdafa­ ai Milliye Vekilimiz Kazım, Dumlupıııar Harhi'ne iştirak eden kumandanlarımız Fah­ reddin. İ::zeddin. Kemaleddin Sami Paşalar ve şehrimizde hulunan Halid Paşa'nın hislerine müracaat etti. Şu satırları yazdı,�ımız dakikaya kadar Kemaleddin Sami ve İ::eddin Paşalar müstesna olmak üzere hütün cevaplar geldi. Kemaleddin Sami ve i::eddiıı Paşaların cevaplarını. telgrajlanmızın kendilerine geç ulaştığını tahmin et­ tiğimi: için. geceleyin alahileceğimizi zannediyoruz. Bu takdirde son haberler kısmı­ nıı:a yetiştireceğimiz tahiidil: Gazetenıize şeref veren bu cevapları naklederken. "Cumhuriyet"e ve okuyucııla­ rıııa gösterdikleri teveccühten dolayı muhterem paşalarımıza şükran arz ederiz. li İstanbul Cumhuriyet Başyazarı Yunus Nadi Beyefendi'ye Bu husustaki hislerimi en iyi 30 Ağustos günü mahallinde ifade edebilirim, Efendim. Gazi Mustafa Kemal • Cıımhııriyet. okunmuştur. 30 Ağustos 1 924 . Numara: 1 1 3 . s. ı. Eski yazı melin Hüseyin Gültekin tarafından telgrafın tarihi yer almamaktadır. 30 Ağustos 1 924. telgraCın Cıınrhıı/'iyet'te "ayımlandı­ ğı tarihtir. (Y.N.) i Cıımhıı/'iyet'te 280 30 AGUSTOS MUHAREBESi 'NiN iKİNCİ YıLDÖNÜMÜ ÜZERİNE DUMLUPINAR'DA NUTUK· (30 AGUSTOS 1 924) Afyonkarahisar 30 gece 4 (özel muhahirimizden) Hepimizin heyninin zaptından ôciz kaldığı hu azametli gün ve zengin levnayı telg­ rafa sığdırmak gazetec:ilikte rastladığım en hüyük müşküldür. Yedi saattir devamlı olarak heyecan içindeyiz. Bütün hislerimiz gayesine ulaşmış hir halde. . . Gördükleri­ miz. duyduklarımız heyecan dalgaları arasında sal/anıyor. Gönül isterdi ki. hütün memleket. Mehmet�'iğin ôŞığı hütün Türk/ük, memleket ve millet hağımsızlığının doğ­ duğu vejışkırdığı hu tepede hulunsun. Eserini heyecanlarla tekrar ederken gözlerin­ den mezarına sıcak yaşlar akıtsın. Bugün burada toplananlar Türklüğün kerametini sezmişlerdir. Dumlupınar'da yalnız hir kalp vardı. Büyük zaferin hatıraları Afyonkarahisar'dan itiharen canlandı ve Yıldırımkemal istasyonu harbin kıymettar menkıbelerini yôda getirdi ve ilk tiirhe olarak huradan huşu ile geçiyoruz. Selkisaray'da izmir'den gelen trenle Ali Fuat. i:­ :::ettin, Fahri, Ali Hikmet. Şükrü Naili Paşalar ve Eskişehir'den gelen trenle Kemalet­ tin Sami Paşa hize katıldı . Gazi Paşa Hazretleri hurada vagonundan indi ve Fuat Pa­ şa ile öpüştüler, diğer paşalarla selamlaştılar. Selki, Dumlupınor istasyonu'na var­ madan hir köyde durduk. Büyük hir kalahalık, köylü, şehirli istanhu/'dan gelen hü­ tün heyetler hurada hizi karşıladıiar. Sinemalar,fotoğrajlar �·alışıyor. Öğleye doğru sırasıyla Konya, istanhul, Ankara trenleri ulaştı. Ve hiraz sonra ulaşan izmir treniy­ le Kôzım Karahekir Paşa. Mehus Hamdul/ah Suphi, Haydar Rüştü. YusufZiya ve da­ ha hirçok değerli mehuslar kajilemize karıştılar. izmirliler hakkında hurada hiraz duracağım. Meçhul Asker'e karşı gösterilen kalhi hağlılıkta hirinciliği izmirliler al­ mışlardır. izmir'den her cemiyet ve her teşkilat meçhul askerin mezarı için hiiyük hü­ yük huketler getirdiler. Kadın erkek en kiharından köylü �'ocuk/arına kadar heraher olmak üzere kağnılarda heraher oturarak tozları memnuniyetle karşılayarak geldileı: Denizli Mehusu Yusuf Bey'i de hu kajilenin i�'inde hir kağnıda gördüm. Bu müteva:ı, sıcak kanlı. yüksek izmirlilere gönül ha,�/amış hulunuyorum. Gazi Paşa Hazretleri ile vekiller, otomobillerini bu tarihi merasime koşanlara tahsis Wtfunda bulundulOl: Ve birçok seferler yaptırdıla/: Nihayet Başkumandanlık sancağıııı taşıyan açık otomo­ hilleri ile Reisicumhur Hazretleri ve vekillerle diğer hüt(jn zevat hareket buyurdulOl: - " Hôkimiyeti Milliye, 3 1 Ağusıos 1 924, Numara: 1 207, s. I -2: Taıi". i Eylül 1 924. Numara: 677, s. i ; Reisi· eıımhıır Gaei Mııstafa Kemal Paşa Hazretleri'nin Tarihi Nııtkıı. Yeni Gün Malbaası, İsıanbul, 1 924, s.3- 15. Aynca bkz. Atallirk''-in Siiyler I'eDemeçieri II. Türk İnkılap Tarihi EnsıilÜsü Yayınlan, Ankara. 1 959. s. i 731 82. Hôkinıı'yeti Mil/iye'deki eski yazı meıin Musa Sarıkaya. Taııiıı'deki Hüseyin Gülıekin, ReisiClmıhıır Gad Mııstafa Yemal Paşa Hazretleri'niıı Tarihi NII/kıı'ndak i Ahrnel Hezarfen ıarafından okunmuşıur. 281 Keyiftepe 'de kurulan bir takın altından geçtik. Önümüzde mavi dağlar arasında or­ manlar, yeşil, sarı şirin renkleri ile harp ve zafer sahası gözüküyor. Buradaki bir sır­ ta kurulan çadırlardan birine Gazi Paşa Hazretleri ile eşleri Hanımefendi girdiler. Vekiller, bütün hazır bulunan zevat ve halk derhal etraji aldılar. Yaşlı babalar deli­ kanlılara büyük Gazi'y i gösteriyorlar, ondan bahsediyorlaı: Kütahya'dan mebuslar, belediye heyet ve eşrafı iki nejis vazo getirdiler. Birini Gazi Paşa Hazretleri'ne ve di­ ğerini Latife Hanımefendi'ye takdim eylediler. Biraz sonra Gazi Paşa Hazretleri ve arkasından büyük bir halk şehit asker için yapılacak abidenin bulunduğu mahalle çıktık. Burada sağ tarajta bir çukur açılmış, yanında taş, harç, iki yeni kürek, kazma, solda yanları taş örgülü süslü bir mezar gözüküyor. Mezarın üzerinde askerlerin el­ leriyle eledikleri ve incelttikleri bir toprak tabakası bulunuyoı: Herkesin gönlünde yeşillikler, çiçekler içinde görmek istediği bu mezar şu haliyle hepimizin kalbini yak­ tı. Fakat İzmirliler on dakika sonra "Meçhul Asker'in " mezarını çelenklere boğdular ve birdenbire Mehmetçiğin aşıklarının muhabbeti belirdi. Bunların içerisinde Türk Ocağı'nın, ihtiyat subaylarının, Çiftçiler Derneği'nin, İzmir Belediyesi'nin ve Gülte­ kin 'in �'elenkleri bulunuyordu. Mezar civarındaki sade söğüt dallarından yapılmış tak üzerinde büyük harflerle yazılan Meçhul Şehit /isanından Büyük Gazi unvanlı bir levha vardı. Bu levha şu cümleleri ihtiva ediyor: İki sene evvel şuracıkta Sevr Ant­ laşması 'nı yırtan kılıcınız, Türkün tarihi olan İnönü'leri. Sakarya'ları milli şan ve şe­ refe ithaf eylemiş idi. Zaman geldi ki, siyasi kahramanlığınızia da eski ve yeni dün­ yalar Türkün hakkının büyüklüğünü teslime başladılar. Dünya hep böyle milli mate­ me taptıkça ruhların iftihar ettiği şu gördüğünüz şehitlik ebediyen şad olacak. millet de sizi yalnız başının üstünde değil. kalbinin içinde taşıyacaktıı: Gazi Paşa Hazret­ leri. eşleri Hanımefendi ile abidenin ilk taşını koyduktan sonra küçük Gültekin Dum­ lupınar Seferi unvanlı şiiri okudu. Ve sonra kürsüye gelindi. Herkes kayaların. top­ rakların üzerine ilişmişleı: Gazi Paşa Hazretleri tahta kürsünün bir köşesine sığındı­ laı: Yalnız birkaç iskemle hanımlara verildi. Herkes memnun. Sanki bu sıcakları ile bilinen tepede harplerin bir mükafatı gibi serin bir rüzgar esiyor. Herkes yüzünü gü­ neşin bütün şiddetine çevirmiş. aldırmıyor. Ve sanki ölünüz dense bütün kalpler bu emre uyacak. Fevzi Paşa Hazretleri alkışlar arasında kürsüye gelerek. nutkuna Sa" karya 'dan başlayarak. bulunduğumuz tepeden kati neticesi alınan zaferin askeri ta­ rihçesini yapıyor. Ve vaziyetimizi. düşmanın vaziyetini anlatıyor; 30 Ağustos Muha­ rebesi'nin kati neticesini alkışlar. arkası kesilmeyen alkışlar araSlılda söylüyor. f. J . . Köylüler. evet. evvela köylüler "Paşa. Paşa" diye bağırdılar ve eminim ki. bu kalpten gelenferyat şehitlere kadar ulaştı . Bütün tepe inledi. Uğultular bu melanetin cezasını çekenlerin kulağına da gitti. Fevzi Paşa Hazretleri buradan kaçtılar deyip parmağıyla bir yeri gösterdikçe. köylülerin göğüsleri kalkıyor. sakalları titriyor. hep­ si oraya dönüyorlar. kaçtılar. gittiler diye bağırıyorlar. Fevzi Paşa Hazretleri'nin nutku rüzgarlarını yanaklarında hissettiğimiz üç tayyaremizin uğultuları arasında kesiliyor. Bu aralık o biraz dw·uyor. Sonra yine söylüyordu. Bu muharebeye nasıl Başkumandanlık Muharebesi unvanının verildiğini anlatıyor ve İsmet Paşa Hazret­ leri'nin o büyük günü kutlamak için gönderdiği tamimi aynen okuyOl: Ve bu sözleri şiddetli alkışlarla karşılık görüyordu. Fevzi Paşa Hazretleri. düşman sürü halinde 282 kaçıyorlardı dedikçe, yine herkesten evvel köylü eoşuyordu. Paşa, nutkunu şehitlere fatihalar ithafiyla bitirdi. Fevzi Paşa Hazretleri'nin nutuklanm Darülfünun namına emin ismayıı Hakkı Bey'in nutku takip etti. Daha sonra matbuat namma Ağaoğlu Ah­ met Bey bir nutuk irat eyledi ve müteakiben Hamdullah Subhi Be y en güzel nutuklar­ dan birini söyledi ve idman Cemiyetleri ittifakı namma Sami, Bam namma Muhittin Baha, Muallimler Derneği namma Nüzhet Hanım ve Türkiye halkı namma Büyük Millet Meclisi Reisi Fethi Beyefendi nutuklarım irat eylediler. En son olarak Reisi­ cumhur Gazi Paşa Hazretleri aşağıda aynen aldığımız pek kıymettar ve tarihi olan nutuklarım çok güzel bir surette irat buyurdular. Büyük Gazi'nin sözleri bütün kalp­ leri heyecana sevk ediyor, eserini tamamladığı tepe üzerinde nutuklanm irat buyu­ rurlarken sağa sola dönmek, elleriyle işaret vermek gibi hareketleri bu sahneyi bir kat daha canlandlı"ıyordu. Bu esnada havada hiçbir ses yokiu. Ortalıkta yalmz ken­ dilerinin sesleri hakimdi. Rüzgar bile bir an sustu gibi geldi. Ağladık, sevindik yeni­ den yeniye feyizli ümitler aldık. Bu büyük rehber bize orada yeni yollar gösterdi. Herkes bir daha büyük kurtarıemm önünde eğildi. Ve kendilerini ardı gelmeyen mü­ kerrer alkış tufanları arasında çadırlarına kadar getirdi. Merasimin nihayetinde top­ lar atıldı. Saat altı buçukta trenin bulunduğu mahalle geldik. Dokuz buçukta Ar yon 'dayız. Önümüzden Fethi Beyefendi'nin dahil olduğu istanbul treni gidiyor, diğer­ leri bizim özel treni takip edecektir. Yarın akşam (bugün) Ankara'dayız. Ziya Gevherl Efendiler, Erkanıharbiyei Umumiye Reisi Fevzi Paşa Hazretleri'nin verdiği kıymetli izahat­ la burada hazır olanlar "Afyonkarahisar-Oumlupınar" Meydan Muharebesi'nin ve ka­ ti netice veren 30 Ağustos Muharebesi'nin cereyan şekli hakkında genel bir fikir edinmişlerdir. Beş gün fasılasız, geceli gündüzlü devam eden bu büyük meydan mu­ harebesinin hakiki mahiyeti bugün verilen tafsilattan ziyade, yarın tarihin hükümle­ ri, araştırmacıların inceleme ve muhakemeleri okunduğu zaman daha bariz, daha kapsamlı bir surette anlaşılacaktır. Beni, milletim, Türk milleti, emniyet ve itimadına layık görerek bu harekatın ba­ şında bulundurdu. Bu vazife ve memuriyetimin mesut hatırasını milletime karşı da­ ima en derin minnettarlıklarla mütehassis olarak, haz ile, iftihar ile muhafaza ediyo­ rum. Vazifelerini milletin vicdani arzusuna, hakiki ihtiyacına, yalnız onun yüksek iradesine uyarak yapmış olanlara mahsus bir vicdan rahatlığı ile bugün karşınızda bulunurken hissettiğim bahtiyarlığı ifade edemem. Efendiler, tıpkı bugün gibi 38 [ 1 922J senesi Ağustos'unun 30. günü saat ikide, şimdi hep beraber bulunduğumuz bu noktaya gelmiştim. Bu üzerinde bulunduğumuz sırtlarda kahraman i i . Fırka'mız, şu karşıki tepelerde muharebeye mecbur edilen düşman ana kuvvetlerine taarruz için yayılarak i lerlemekte bulunuyordu. Şu gördü­ ğümüz Çal Köyü alevler ve dumanlar içinde yanıyordu. Beni buraya kadar getiren sebebin ne olduğunu izah için hatırladığım bir iki noktayı burada tekrar edeceğim. ı Buraya kadarki kısım Hakimiyeti Milli e de yer almakıadır. (Y.N.) y ' 283 29/30 Ağustos gecesi sabaha karşı Batı Cephesi Harekat Şubesi Müdürü Tevfik Bey, her zamanki gibi, o saate kadar muhtelif karargahlardan ve her taraftan gelen ra­ porlara göre harita üzerinde tespit ve işaret ettiği genel vaziyeti Cephe Kumandanı İsmet Paşa'ya göstermiş ve o da derhal Paşa'ya göster emriyle Tevfik Bey'i yanıma göndermişti. Karahisar'da belediye dairesinde bana tahsis olunan odada yatmakta idim. Beni uyandıran Tevfik Bey'in gösterdiği haritaya baktım. Hemen yataktan fır­ la dım. Arkadaşl ar, haritada gördüğüm şey şu idi ki, ordularımız düşmanın mühim kuvvetlerini kuzeyden, güneyden, batıdan kuşatmaya müsait bir vaziyet almış bulu­ nuyorlardı. Şu halde tasavvur ettiğimiz ve azami neticeler temin edeceğini ümit ey­ lediğimiz vaziyetler tahakkuk ediyordu. Derhal Fevzi ve İsmet Paşaları çağırınız de­ dim. Üçümüz toplandık. Vaziyeti bir daha değerlendirdik ve katiyetle hükmettik ki. Türk'ün hakiki kurtuluş güneşi 30 Ağustos sabahı ufuktan bütün şaşaasıyla doğacak­ tır. Bu karara göre ordulara yeni emir ve talimat yazıldı (6,30 evvelde). Fakat vazi­ yet o kadar mühim, o kadar sürat ve şiddet talep ediyordu ki. bu yazılı emirlerle ye­ tinmek ihtiyata uygun olamazdı. Onun için Fevzi Paşa Hazretleri'nden, bizzat Altın­ taş ve güneyinden hareket eden 2. Ordu'muzun ve bunun daha batısında bulunan Sü­ vari Kolordu'muzun nezdine giderek tasavvurumuza göre harekatı tanzim buyurma­ sını kendilerinden rica ettim. 4. Kolordu'su ile hedeflediğimiz düşmanın ana kısmını güneyden takip eden ı. Or­ du karargahına da ben bizzat gidecektim. İsmet Paşa'nın karargahta kalıp genel vazi­ yeti idare etmesini münasip gördüm. Fevzi Paşa Hazretleri kuzeye hareket ederken, ben de otomobil ile şimendifer güzergahını takiben batıya hareket ettim. Akçaşehir'de ı . Ordu karargahına saat dokuzdan evvel idi ki ulaşmıştım. Ordu Kumandanı'na bir ta­ raftan cephenin yazılı emri verilirken, ben de kendisine sözlü olarak vaziyeti izah et­ tim ve 4. Kolordu'nun bütün fırkalarıyla ve sürat ve şiddetle, işte bu köyün, Çal Kö­ yü'nün batısındaki düşmanın ana kısmını kuşatacak surette muharebeye mecbur etme­ sini emrettim. Ve ilave ettim ki, düşman ordusu mutlaka imha olunacaktır. Ordu Ku­ mandanı benim yanımda telefonla Kolordu Kumandanı Kemalettin Paşa'yı buldu. Be­ nim oraya geldiğimi ve emrimin ne olduğunu tebliğ etti. Bir müddet bu karargahta kaldım. Devamlı olarak gelen muhtelif rütbedeki esir subaylarla görüştüm . Bunlardan biri erkanıharp subayi idi. Zavallı, verdiği malumat arasında, istemeyerek, başkuman­ dan vazifesini alan General Trikopis'in ve 2. Kolordu Kumandanı General Digenis'in de bizim çevirmek istediğimiz çemberin içinde bulunduğunu ifade etmiş oldu. Derhal yanımda bulunan Ordu Kumandanı'na, Kemalettin Paşa'yı bulunuz. B izzat Trikopis'le beraber bütün düşman generallerini mutlaka esir etmesini söyleyiniz dedim. Bu emir hemen telefonla tebliğ olundu. Zavallı esir subay benim bu emrimi işitir işitmez ikram ettiğim çayı içerneyerek büyük bir baygınlık geçirdi. Daha fazla bu ordu karargahın­ da kalamazdım. M uharebe vaziyetini gözümle görmek benim için dayanılmaz bir ih­ tiyaç oldu. Ordu Kumandanı'nı da beraber alarak 4. Kolordu Kumandanı'nın gözlem için bulunduğu şu istikametteki bir tepeye geldik. (Arpalık civarında.) Çal Köyü batısında ve kuzeyinde patlayan topların gürültülerini i şitiyordum. Ora­ dan vaziyeti dürbün ile incelemeye uğraşmak bana sıkıntılı geldi. Daha ileriye, ateş yerine gitmek için kati bir lüzum ve ihtiyaç hissediyordum ve bu noktayı, şimdi üze­ rinde bulunduğumuz bu tepe yi gösterdim. Oraya gitmek lazımdır ve buyurun gide284 Iim dedim. Otomobillere atıadık, bu tepeye gelen yola dahil olduk. Ara sıra güzerga­ hımızın soluna düşman mermileri düşüyordu. 4. Kolordu'nun fırkaları doğudan batı­ ya güzergahımızı kat ederek seri adımlarla i lerliyorlardı. Biraz evvel dediğim gibi, saat ikide şuraya çıkmış bulunuyorduk. Düşman kuvvetlerini gündüz gözüyle tama­ men kuşatmak ve düşmanın inatla müdafaa ettiği muharebe mevzilerine süngü hü­ cumlarıyla dahil olarak kati netice almak elzemdi. Bunun için bütün kıtalann azami fedakarlık la i lerlemesini ve bütün bataryalarımızın. hatta gizlenmeye bakmaksızın, ateş mevzilerine girip düşman mevzilerini sarsmasını istiyordum. Yanımdaki kuman­ danlar bu görüşlerimi anlar anlamaz derhal ve en asabi bir suretle faaliyete geçtiler. Ne yazık ki, şimdi ismini hatırlayamadığım, yanımda bulunan kahraman bir süvari su­ bayına birkaç kelime not ettirerek düşman mevzilerini kuzeyden saran 2. Ordu'ya gön­ derdim. Ve sözlü olarak burada benden işittiklerini onlara da söylemesini emrettim. Bu subay, vazifesini yapmış ve birkaç saat sonra tekrar yanıma gelerek malumat da vermişti. i I . Fırka'nın kahraman kumandanı Derviş Bey bizzat ileri atılarak bütün kuvvetiyle düşman mevziine ilerliyordu. Kolordu Kumandanı Kemalettin Paşa gü­ neyden ve batıdan düşmana saldırdığı diğer fırkalarına yeniden yeniye harekatı şid­ detlendirmek ve hızlandırmak için emirlerini ulaştırıyordu. 2. Ordu'nun ı 6. ve 6 ı . Fır­ kaları düşmanla ciddi muharebeye girişiyoriar, diğer fırkaları da kuşatma dairesini darlaştınyordu. Bunları görüyordum . Süvari Kolordu'muzun daha batıdan düşmanın arkasını kesrnek üzere bulunduğunu, bana haber getiren süvari subayı söylemişti. Arkadaşlar, saatler ilerledikçe gözlerimin önünde gelişen manzara şu idi: Düşman başkumandanının şu karşıki tepede son gayretiyle çırpındığını görüyor gibiydim. Bü­ tün düşman mevzilerinde büyük bir heyecan ve helecan vardı. Artık toplarının, tüfek­ lerinin ve mitralyözlerinin ateşlerinde sanki öldürücü hassa kalmamıştı. Bu ovadan, kuzeyden ve güneyden birbirini izleyen avcı hatlarımızın guruba yaklaşan güneşin son ışınlarıyla parlayan süngüleri her an daha ileride görüıüyordu. Düşman mevzile­ rini saran bir daire üzerinde mevzi almış olan bataryalarımızın fasılasız ve amansız ateşleri düşman mevziini içinde barınılmaz bir cehennem haline getiriyordu. Güneş mağribe yaklaştıkça, ateşli, kanlı ve ölümlü bir kıyametin kopmak üzere olduğu bü­ tün ruhlarda hissolunuyordu. Bir an sonra cihanda büyük bir yıkım olacaktı . Ve bek­ lediğimiz kurtuluş güneşinin doğabilmesi için bu yıkım lazımdı. Karanlıklar içinde bu yıkım vuku bulmalı idi. Hakikaten semanın karardığı bir dakikada Türk süngüle­ ri düşman dolu o sırtlara hücum ettiler. Artık karşımda bir ordu, bir kuvvet kalma­ mıştı. Tamamen mahvolmuş, perişan bir kılıç artığı kitlesi bulunuyordu. Kendileri­ nin dediği gibi, çok korkan ve titreyen, şekilsiz bir kitle, acayip bir alaşım halinde fi­ rar için çıkış arıyordu. Artık gecenin koyulaşan karanlığı neticeyi gözle görmek için güneşin tekrar doğudan doğmasını beklemeyi zaruri kılıyordu. Efendiler, ertesi günü tekrar bu muharebe meydanını dolaştığım zaman, ordumu­ zun kazandığı zaferin azameti ve buna karşılık hasım ordusunun içine düşürüldüğü felaketin dehşeti beni çok mütehassis etti. O karşıki sırtların gerilerindeki bütün va­ diler, bütün dereler, bütün korunaklı ve gizli yerler, bırakılmış toplarla, otomobiller­ le ve sonsuz teçhizat ve malzeme ile ve bütün bu metrukatın aralarında yığınlar teş­ kil eden ölülerle, toplanıp karargahlarımıza sevk olunmakta bulunan sürü sürü esir 285 kafileleri ile hakikaten bir mahşeri andırıyordu. Bu dar ateş ve hücum çemberinden bugün için kurtulabilenler birkaç bin kişilik kılıç artığından ibaret idi. Fakat onlar da daha büyük Türk çemberi içinden çıkmaya muvaffak olamayarak başlarında başku­ mandanları bulunduğu halde beyaz bayrak çekmeye mecbur olmuşlardır. Efendiler, Ağustos'un 3 1 . günü takriben öğlende idi ki, yine bu Çal Köyü'nde, yı­ kık bir evin avlusu içinde İsmet Paşa ve Fevzi Paşa ile buluştuk. Kırık kağnı araba­ larının döşeme ve oklarına ilişerek bundan sonraki vaziyeti değerlendirdik. Kazandı­ ğımız-meydan muharebesinin bütün seferi sona erdirebilecek bir azarnet ve ehemmi­ yette olduğunda ittifak ettik. Şimdi Bursa istikametinde çekilen düşman kuvvetlerini mahvetmekle beraber bütün kuvvetlerle durmaksızın İzmir'e yürüyecektik. Efendiler. bugünden sonra İzmir'de "Akdeniz"i, Mudanya'da "Marmara"yı gör­ mek için 8-9 günlük bir zaman kafi gelmiştir. Fakat hatırlatmalıyım ki, bugüne, bu üzerinde bulunduğumuz tepeye, bu yanık Çal Köyü'ne gelebilmek için yalnız Sakar­ ya'dan itibaren sarf ettiğimiz zaman tam bir senedir. Fakat bu kutladığımız zaferi ha­ zırlayabilmek için bir seneyi çok bulmazsınız zannederim. Çünkü efendiler, harp, muharebe, nihayet meydan muharebesi, yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çar­ pışması değildir; milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi, m i lletlerin bütün mevcudiyetleri ile, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle, kısaca bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle ve her türlü vasıtalarıyla çar­ PIŞtığl bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin haki�i kuvvet ve kıymet­ leri ölçülür. Netice, yalnız cismani kuvvetin değil, bütün kuvvetlerin, bilhassa ahlaki ve kültürel kuvvetin üstünlüğünü ispat derecesine vardırır. Bu sebeple meydan mu­ harebesinde yenilen taraf. milletçe ve memleketçe, bütün maddi ve manevi mevcu­ diyetiyle mağlup edilmiş sayıl ır. Böyle bir akıbetin ne kadar feci olabileceğini tah­ min edersiniz. Mahv ve yok olmak, yalnız harp sahasında bulunan orduyla sınırlı kal­ maz. Asıl o ordunun mensup olduğu millet feci akıbetIere uğrar. Tarih, başlarındaki hükümdarların, hırslı politikacıların birtakım hayali emellerle vasıtası mevkiine dü­ şen istilacı orduların, istilacı milletlerin uğradığı bu nevi feci akıbetlerle dopdoludur. Efendiler, Türk vatanını fethetmek fikrini, Türk'ü esir etmek hayalini genel, ortak bir fikir haline koymaya çalı şanların da layık oldukları akıbetten kurtulamamış ol­ duklarını gözlerimizle gördük. Efendiler, kendilerine bir milletin talihi bırakılmış olan adamlar, milletin kuvvet ve kudretini , yalnız ve ancak yine milletin hakiki ve el­ de edilebilir menfaatları yolunda kullanmakla mükellef olduklarını bir an hatırların­ dan çıkarmamalıdırlar. Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi zapt ve işgal et­ mek, o memleketlerin sahiplerine hakim olmak için kafi değildir. Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir m illetin azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hakim olmanın imkanı yoktur. Halbuki asırların doğurmuş olduğu bir milli ruha, kuvvetli ve daimi bir milli iradeye hiçbir kuvvet mukavemet edemez. Mahkum olmak istemeyen bir milleti esareti altında tutmaya muktedir olacak ka­ dar kuvvetli müstebitler artık bu dünya yüzünde kalmamıştır. Türk milleti son müca­ deleleriyle, bilhassa burada kazandığı zaferlerle, gösterdiği azim ve irade ile malum olan bu hakikatleri bir defa daha tarihin sinesine çelik kalemle kazımış bulunuyor. Efendiler, Afyonkarahisar-Oumlupınar Meydan Muharebesi ve onun son safhası olan bu 30 Ağustos M uharebesi, Türk tarihinin en mühim bir dönüm noktasını teşkil 286 eder. Milli tarihimiz çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk m illeti­ nin burada kazandığı zafer kadar kati neticeli ve bütün tarihe, yalnız bizim taıihimi­ ze değil , ci han tarihine yeni cereyan vermekte kati tesirli bir meydan muharebesi ha­ tırlamıyorum. Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin teme­ li burada sağlamlaştınldı. Ebedi hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçan şehit ruhları devlet ve Cumhuıiyet'imizin ebedi muhafızla­ rıdır. B urada temelini attığımız "Şehit Asker" abidesi, işte o ruhları, o ruhlarla bera­ ber gazi arkadaşlarını, fedakar ve kahraman Türk m illetini temsil edecektir. Bu abi­ de, Türk vatanına göz dikeceklere, Türk'ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsü­ nü, hücumunu, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır. Efendiler, bu muazzam zaferin muhtelif etkenleri üzerinde en mühimmi ve en yükseği, Türk milletinin kayıtsız şartsız hakimiyetini eline almış olmasıdır. B u hadi­ senin tarihimizde ve bütün cihanda ne büyük ve ne feyizli bir inkılap olduğunu iza­ ha lüzum görmem. Milletimizin uzun asırlardan beri hanlar, hakanlar, sultanlar, hali­ feler elinde, onların tahakküm ve istihdadı altında ne kadar ezildiğini, onların hırsla­ rını temin yolunda ne kadar büyük felaketlere ve zararlara uğradığını düşünürsek, milletimizin hakimiyetini eline almış olması hadisesinin bütün azarnet ve ehemmiye­ ti gözlerimizde tecelli eder. Gerçi bu büyük zaferin ertesi�e kadar İstanbul'da halife ve sultan nam i altında bir şahıs ve onun işgal ettiği hilafet ve saltanat unvanıyla bir makam vardı. Fakat bu zaferden sonra millet o makamları ve o makam sahiplerini la­ yık olduğu akıbete ulaştırdı. Efendiler, milli hakimiyet öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafa yıkılmaya mahkfimdurlar. Avrupa'nın ortasından ta doğunun öbür ucundaki binlerce senelik memleketlere bakacak olursak, Osmanlı İmparatorluğu'nun hak ettiği talihi daha güzel anlayabiliriz. Arkadaşlar, saraylarının içinde Türk'ten başka unsurlara dayanarak, düşmanlarla ittifak ederek, Anadolu'nun, Türklüğün aleyhine yürüyen çürümüş gölge adamlarının Türk vatanından kovulması, düşmanların denizlere dökülmesinden daha kurtarıcı bir harekettir. Türk milletinin mübarek ecdat emaneti olan bu topraklarda tam manasıy­ la efendi olarak yaşaması, ancak o fuzuli ve manasız olduktan başka, mevcudiyetle­ ri tam bir zarar ve felaket olan makamların bertaraf edilmesiyle mümkün olabilirdi. Efendiler, onlar yüzünden Türk vatanının ve Türk milletinin geçirdiği kederleri, elemleri hissetmemiş bir ferdimiz yoktur. Bu kadar matemler ve felaketler geçirdik­ ten sonra elbette Türk öğrenmiştir ki, vatanı yeniden yapmak ve orada mesut ve hür yaşayabilmek için mutlaka hakimiyetine sahip kalmak ve Cumhuriyet bayrağı altın­ da bütün evlatlarını toplu ve dikkatli bulundurmak lazımdır. Efendiler, asırlardan beri inleyerek feryat eden, fakat müstebitlerin, yalancıların, cahillerin vücuda getirdikleri engellerle canhıraş sadasını milletin kulağına duyura­ mayan zavallı vatan, bugün diyor ki, bütün can kulağınızı, harap olmuş, sinesinde en derin ıstıraplar duymuş validenizin samimi hitabına daima açık bulundurunuz. Efen­ diler, Asya'da, Avrupa'da, Afrika'da hükümran olmak kudret ve kabiliyetini göstermiş 287 olan ecdadırnız vaktinde bu sadayı i şitmekten men edilmemiş olsalardı. Türk cami­ asının, Türk mefkuresinin, Türk menfaatlarının korunmuş ve feyizdar olacağı anava­ tanı bugünkü harap olmuş şeklinde mi miras alırdık? Efendiler, artık vatan imar isti­ yor. zenginlik ve refah i stiyor, ilim ve marifet, yüksek medeniyet, hür fikir ve hür zihniyet istiyor. Şeref, namus, bağımsızlık, hakiki varlık. vatanın bu taleplerini tama­ men ve serian yerine getirmek için esaslı ve ciddi bir surette çalışmayı emreder. Efendiler, asırlardan beri Türkiye'yi idare edenler çok şeyler düşünmüşlerdir; fa­ kat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir: Türkiye'yi! .. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk milletinin uğradığı zararları ancak bir tarzda telafi edebiliriz: O da ar­ tık Türkiye'de Türkiye'den başka bir şeyi düşünmemek. Ancak bu zihniyeti e hareket ederek her türlü selamet ve saadet hedeflerine ulaşabiliriz. Efendiler, bizim milletirniz vatanı için. hürriyeti ve hakimiyeti için fedakar bir halktır; bunu ispat etti. M illetirniz, yaptığı inkılapların kıskanç savunucusudur da. Benliğinde bu faziletler yerleşmiş bir m illeti yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet alıkoyamaz. Efendiler, milletirniz hakimiyetini eline aldığı gün, -bilmeyen kalmamıştır- en karanlık felaketlerin en derin uçurumu kenarında bulunuyordu. Maddi kuvveti yıp­ rattırılmış, müdafaa vasıtaları gasp olunmuş, mancv iyatı. mukaddesatı tecavüze uğ­ ramış acı bir vaziyette bulunuyordu. Bütün bunlara rağmen mevcudiyetini ve bağı m­ sızlığını kurtarmaya karar verdi. Bu kararında muvaffak olabilmek için bütün mi lle­ tin kendine bir hareket hedefi tespit etmesi lazım geliyordu. Bütün m illetin, o hedef üzerinde mutlaka muvaffak olmayı nihai emel kabul etmesi icap ediyordu. Millet bü­ tün mevcudiyetiyle, bütün fedakarlığıyla, bütün imanıyla o hedefe beraber yürüsün ve mutlaka muvaffak olsun lazımdı. Efendiler. o hedef burası idi. Nihai emel olan muvaffakiyet, burada kazanılan zafer idi. Efendiler. milletirniz bundan sonraki mesaisinde de muvaffak olabilmek için. milli hedefini bütün açıklık ve katiyetle, tekrnil vatandaşların gözünde ve vicdanın­ da bütün parlaklığı ile tespit ve tayin etmiş bulunuyor. İsterseniz benim burada hedef dediğim şeyi, siz, milletin mefkuresi diye adlandırınız. Fakat bu unvanı verirken dik­ kat ediniz ki, hayali bir manaya kendimizi kaptırmayalım. Efendiler, milletimizin hedefi, milletimizin mefkuresi, bütün cihanda tam mana­ sıyla medeni bir toplum olmaktır. Bi lirsiniz ki, dünyada her kavrnin mevcudiyeti, kıymeti , hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medeni eserlerie orantılıdır. Medeni eser vücuda getirmek kabiliyetinden mahrum olan kavimler, hür­ riyet ve bağımsızlıklarından tecrit olunmaya mahkOmdurlar. İnsanlık tarihi baştan başa bu dediğimi teyit etmektedir. Medeniyet yolunda yürümek ve muvaffak olmak. hayat şartıdır. Bu yol üzerinde duraklayanlar veyahut bu yol üzerinde ileri deği l. ge­ riye bakmak cehalet ve gafletinde bulunanlar, medeniyetin coşkun seli altında boğul­ maya mahkumdurlar. Efendiler, medeniyet yolunda muvaffakiyet yeniliğe bağlıdır. Toplumsal hayatta. iktisadi hayatta, ilim ve fen sahasında muvaffak olmak için yegane gelişme ve iler­ leme yolu budur. Hayat ve günlük işlere hakim olan hükümlerin zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zaruridir. Medeniyetin yenilikleri, fennin harikaları, cihanı 288 değişimden değişime uğrattığı bir devirde, asırlık köhne zihniyetlerle, maziperestlik­ le mevcudiyeti muhafaza mümkün değildir. Medeniyetten bahsederken şunu da kati­ yetle beyan etmeliyim ki, medeniyetin esası, ilerleme ve kuvvetin temeli. aile haya­ tındadır. Bu hayatta fenalık, muhakkak toplumsal, iktisadi, siyasi acze sebep olur. Ai­ leyi teşkil eden kadın ve erkek unsurların tabii haklarına sahip olmaları, aile vazife­ lerini idareye muktedir bulunmaları gereklidir. Efendiler, milletirniz burada kutladığımız büyük zaferden daha mühim bir zafer peşindedir. O zaferin idraki, milletimizin iktisat sahasındaki muvaffakiyetleriyle mümkün olacaktır. Bilirsiniz ki. iktisaden zayıf bir millet fakirlik ve sefaletten kur­ tulamaz; kuvvetli bir medeniyete, refaha ve saadete kavuşamaz; toplumsal ve siyasi felaketlerden yakasını kurtaramaz. Memleketin idaresindeki muvaffakiyet de iktisa­ diyatındaki kazanımlar derecesiyle orantılı olur. Hiçbir medeni devlet yoktur ki. or­ du ve donanmasından evvel iktisadını düşünmüş olmasın. Memleket ve bağımsızlık müdafaası için vücudu lazım olan bütün kuvvetler ve vasıtalar, iktisadiyatın genişle­ mesi ve gelişmesiyle mükemmel olabilir. Milletimizin sahip olduğu kuvvetli seciye, sarsılmaz irade, ateşli milliyetperver­ lik, iktisadi muvaffakiyetten kaynaklanacak feyizlerle de layık olduğu derecede tak­ viye olunmak zaruridir. Asır mücadelesinde mil letimizi muvaffak edecek bir iktisadi , hayat teminini hedefleyen genel maarif ve terbiye sistemlerimiz, her gün daha çok esaslaşacak ve elbette muvaffak olacaktır. Efendiler, artık bugün hayat ve insaniyet icapları bütün hakikatiyle tecelli etmiş­ tir. Bunlara aykırı olan rivayetler. ahlak ve imana esas olamaz. Hakikat tecelli edin­ ce yalan ortadan kalkar. Safsatalar, hurafeler kafalardan çıkmalıdır. Her türlü yüksel­ meye ve gelişmeye kabiliyetli olan milletimizin toplumsal ve fikri inkılap adımları­ nı kısaltmak isteyen maniler mutlaka bertaraf edilmelidir. Efendiler, son sözlerimi bilhassa memleketimizin gençliğine tevcih etmek istiyorum. Gençler! Cesaretimizi takviye eden ve devam ettiren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz ter­ biye ve irfan ile, insanlık meziyetinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıy­ metli timsali olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyet'i biz tesis ettik; onu yüksel­ tecek ve devam ettirecek sizsiniz. Arkadaşlar, bu gaza ve şahadet diyarını terk ederken "Şehit Asker"i hep beraber hürmet ve tazimle selamlayalım. 289 TEVHiDi EFKAR1N YAYıNı HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA 'YA .. ( 1 EYLÜL 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Başkitabet Adet i Erzurum Eylül 340 [ 1 924] Ankara'da Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'ne Tevhidi Efkar ın Vası f Bey'el hücumu edepsizce bir şekil almaktadır. Ne düşünül­ mektedir? ' Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal .. Aslı. T.C. Başbakanlık Cumhuriyeı Arşivi. 030.1 0 - 1 . 1.5; 1 5 ;. 1 .9. i 924'Ie bulunan eski yazı belgenin fo­ ıokopisi Aıalürk'ün BülÜn Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya ıarafından okunmuşıur. ı Vasıf (Çınar) Bey dönemin Maarif Vekilidir. (Y.N.) 290 ALMANYA REİsİcUMHURU FRIEDRICH EBERTE· (2 EYLÜL 1 924) Reis Efendi Hazretleri, İki memleket arasında eskiden beri mevcut dostluk bağlarının takviyesi için da­ imi diplomatik münasebetler tesisi halis emel ve arzusuyla Türkiye Büyük M illet Meclisi eski üyelerinden büyükelçi unvanına sahip Mirliva Kemalettin Sami Paşa'yı riyasetpenahilerinin nezaine fevkalede delege ve ortaelçi sıfatıyla tayin ettim. Adı geçenin yaptığı güzide hizmetler ve taşıdığı meziyetler, yeni vazifelerini iyi şekilde yapmaya muvaffak olacağında şüphe bırakmamaktadır. Gerek Türkiye Cumhuriyeti namına tarafından vuku bulacak tebligata ve gerek zatı riyasetpenahileri hakkında beslediğim halisane hissiyat ve dostluğa dair verece­ ği teminata emniyet ve itimat buyurulmasını rica eder ve yüksek memuriyetinin iyi yapılması hususunda yardıma mazhar olacağını kuvvetle ümit eylerim. Ankara'da 1 340 [ I 924] senesi Eylül'ün ikisinde yazıldı. • D.B.A. (TC Dışişleri Bakanlığı Arşivi) - Müı. 2/94'ıen Fransızca çevirisiyle birlikıe akıaran: Atatürk ve Yabancı Devlet Başkanla,.,. c. l . Hazırlayan: Billil N. Şimşir, Aıaıürk Külıür, Dil ve Tarih Yüksek Kuru­ mu Türk Tarih Kurumu Yayınlan, Ankara, 1 993, s. 1 1 6- 1 1 7. Fransızca meıin Kiraz Perinçek ıarafından Türkçeye çevrilmişıir. Belge, kaynakıa "Türkiye Reisicumhuru Gazi Musıafa Kemal Paşa'dan Almanya Reisicumhuru Mösyö Friedrich Eberı Hazreıleri'ne" başlığı aııında yayımlanmışıır. (Y.N.) 29 1 TÜRKİYE MUALLİMLER KONGRESİ REİsİ ADLİYE VEKİLİ NECATİ BEYEFENDİ'YE· (3 EYLÜL 1 924) Türkiye Muailimler Kongresi Reisi Necati Beye/t>ndi. hirli.�i himayelerine kahul hUYU/'masl için Bursa'da huluııan Reisieııml",r Go:i Paşa Hazretleri'ne şu telgraji �-ekmişlerdi: f. . .l Reisicumhur Ga:i Paşa Ha:retleri. Mualliml('/' Birli.�i'ni himayelerine aldıkları­ na dair Kongre Reisi Nı:coti Beye(eııdi')'e şu telgr(�ti �'ekmişlerdir: 1 Ankara2 3.9. 1 340 [ 1 924] Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara'da Türkiye Muallimler Kongresi Reisi Adliye Vekili Necati Beyefendi'ye Türkiye Cumhuriyeti Muallimler Birliği'nin hakkımda gösterdikleri samimane hissiyata teşekkür ve Muallimler Birliği'nin himayesinin en verimli vazifelerimizden olduğunu beyan ederi m, Efendim. Reisicumhur Gazi M. Kemal 59. F: I l 'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ türk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. fotokopisiyle birlikte aktaran: Ahmet Bekir Palazo�lu. Ba�iiAretmel/ Atatıırk ( / 9 1 9 · 1 928), c. ı . TC Milli E�itim Bakanlı�ı E�itim Araçları ve Donatım Daire�i Başkanlı�ı. Ankanı. 1 99 1 . s, 1 7 \ , 364; Hôkimiyeti Milliye. 5 Eylül 1 924, Numara: 1 2 1 2. s. ı . Cumhur­ başkanlı�ı Arşivi'ndeki eski yazı belge Mu�;ı Sarıkaya ve Hadiye Yılmaz. Hôkimiyeti Milli,\'(" deki eski yazı metin Hüseyin Gültekin tarafından okunmuştur. i Buraya kadarki kısım Hiikimiyeti Mil/i n de yer almaktadır, (y,N,) 2 Telgnıf. anteti matbu olilO k.l!!ıda yazılmıştır. Belgede matbu olarak "Ankara" yazılıdır. Ancak. Musta­ f" Kemal Pa)a. ., i Ağu,w,.ı ı EyWI 1 924 tarihleri arasında Bursa'da bulunmaktadır. (Y�N.) • A�lı. Cumhurbaşkanlı�ı Arşivi, A: IV- I I . D: " 292 30 AGUSTOS'UN TEBRiKi DOLAYıSıYLA TÜRK KAPTAN VE MAKiNisTLER VE MENSUBiNi BAHRiYE CEMiYETi REisi CEMİL BEY'E TEŞEKKÜR" (3 EYLÜL 1 924) 1 Türk Kaptan ve Makinistler ve Mensuhini Bahriye Cemiyeti Reisi'nin Gazi Paşa Hazretleri'ne çektiği 30 Ağustos zaferini tehrik telgrajina Reisicumhur Hazretieri aşağıdaki telgrajla cevap vermişlerdir: Galata'da Türk Kaptan ve Makinistler ve Mensubini Bahriye Cemiyeti Namına Reis Cemil Bey'e 30 Ağustos zaferinin hatırasını canlandı rmak vesilesiyle vaki olan tebrik ve te­ mennilerinize teşekkür ederim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Eylül 1924. Numara: 2400, s.2; Taııiıı, 3 Eylül 1924. Numara: 679. s. 1 . Aynı ıelgrarın "Aı*.a­ ra'da Türkiye İdman Cemiyeıleri İlıiliıkı Reisi Ali Sami Bey'e" çekilen ve aynı gün yayımlanan örneği i..in bkz. Hôkimi)'eıi Mil/iye. 3 Eylül 1 924. Numara: 1 2 1 0. s. 3. Hıikimiyeıi Mil/iye deki eski yazı meıin Hüseyin GÜhekin. diğerleri Musa Sarıkaya larafından okunmuşıur. i Gazeıelerde ıelgr.ıfm ıarihi yer almamakladır. 3 Eylül 1 924. ıelgmfın gazeıelerde yayımlandığı ıarihlir. (Y. N.l .. Vakiı. 3 ' 293 İZMİR BELEDİYE RİYASETİ'NİN DAVETİNE CEVAp· (7 EYLÜL 1 924) 1 İzmir Belediye Riyaseti �liyesine i 8 Ağustos 1 340 [ I 924] tarihli yazıya cevaptır. Samimi davetnamenizi memnuniyetle aldım. Şiddetli arzuma rağmen sevgili İz­ mir'imizin kurtuluş bayramına vaziyet icabı bizzat iştirak edemeyeceğimden dolayı üzgünüm. Selamırnın muhterem ahaliye bildirilmesine aracı olunmasını rica ve ihti­ ramlar takdim eylerim, Efendim. Reisicumhur Gazi M. Kemal • 1 Aııadolıı. 7 Eylül 1 924, Numara: 3 1 70. Eski yazı meıin Prof. Dr. ZekiArıkan ve Musa Sarıkaya ıarafın­ dan okunmuşıur. Aııadolıı'da lelgmCın ıarihi yı:r alrnamakıadır. 7 Eylül 1 924, lelgmfın Aııadolıı'da yayımlandığı ıarihıir. (Y.N.) 294 FİRAR EDEN EFRAT HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA· (8 EYLÜL 1 924) Çekirge 8 Eylül 1 340 [ I 924] Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Başvekalet Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Ankara Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'ne Alay ve fırka ve kolordu kumandanlannın ellerindeki birlikleri tanımaktaki gaf­ letleri affedilemez. Firar eden bölük efradı nerelidirler? Şu anda K olordu Kumanda­ 1 görüş ve değerlendirmesine kani olmakta ihti­ nı nerede bulunuyor? Vaziyet ve yatlı davranmak lazımdır. Hakiki vaziyete hakim kalacağımız ümidi yalnız Kolordu Kumandanlığı'nda değil, bizlerde de hasıl olacak kadar malumat talep etmelidir. Alı­ nacak malumatın bildirilmesini rica ederim, Efendim. .... Reisicumhur Gazi M ustafa Kemal Aslı, T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030. 10·56.372. 1 5;5463;8.9. i 924'te bulunun eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. ı Belgede burada dört nokta vardır. (Y.N.) • 295 İZMİR HALKıNA TEŞEKKÜR· ( Lo EYLÜL 1 924) Gazi Reisicumhur'umuz Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin kurtuluş bayramı­ mızda bulunamadıklan malumdw·. Paşa Hazretleri en'elce bulunamayacaklannı beldemize üzüntüyle haber vermişti. i Bu kere de aşa,�ıdaki telgi·afname ile halkın sa­ mimi hissiyatma teşekkür ve bu vesile ile bulıınamadığıııdan dolayı tekrar üzüntüle­ rini ifade etmektedirler: İzmir Belediye Reisi Muammer Beyefendi'ye Çekirge, ı o Eylül - Muhterem İzmir halkı ile birlikte kurtuluş bayramını aranız­ da bul unarak kutlayamadığıma cidden üzgünüm. Muhterem hemşerilerimin hakkım­ d a gösterdikleri samimi hissiyata teşekkür eder, refah ve saadete nail olmalarını te­ menni ve selam ım ın bildirilmesini rica ile ihtiramlar takdim eylerim . . Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Ahmk. 12 Eylül 1924, Numara: 9700. s.2: A/lada/ıı. 12 Eylül 1 924. Numara: 3 1 74. Aheıık'teki eski ya· zı metin Musa Sarıkaya. Anadolu'daki Prof. Dr. Zeki Arıkan ve Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. i Mustafa Kemal Paşa'nın 7 Eylül 1 924 günü yayımlanan bu telgrafı için bkz. elinizdeki cillle. 5.294. ( Y.N.) 296 BURSA'NIN KURTULUŞUNUN İKİNCİ YıLDÖNÜMÜ ÜZERİNE BURSA HALKıNA NUTUK* ( 1 1 EYLÜL ı 924) Bursa, J J Eylül (Özel olarak gönderdiğimiz muhahirimizden) Bursa coşkundu. Bütün sokaklar dolmuştu. Saat 2 'de helediyeye geldi. Evvela mehusların, sonra vilayet erkanı ve muailimierin , adliye memurlarının, esnajin teh­ riklerini kahul etti. Bu esnada Macar Moris Velmuş da kahul edilmiştir. Kahul mera­ siminden sonra hazırlanan kürsüye gitti. Halk, Gazi'yi görmeye koşuyordu. Zahıta, izdihamı engellemek için ahaliyi geriye sevk ederken Gazi Paşa ayağa kalktı. "Arka­ daşlar, asker, polis çekilin" diye emir verdi. Halk, Paşa 'nın etrafını aldı. Tevfik Bey'in nutkuna Gazi Paşa nutkuyla karşılık verdi. Halk, Paşa'yı hı"itiin kalbiyle dinliyordu. Nutuk yüzlerce defa alkışlandı. Geçit töreni çok gı"izel oldu. Piyadeleı: tOPÇUlaı: hü­ tün asker çok mükemmeldi. Hepsi ifiiharla Gazi'yi selamlıyorlardı. Gazi Paşa ku­ mandanlara askerden dolayı takdirierini helirtti. MüteakihenJşıklarLisesi geçti. Ga­ ::i Paşa, küçük talehelere selamla iltifat etti. Bundan sonra Mudanya'ya gidildi. Bursa'da Osman Gazi türhesinde Şehit Asker için kolordu kumandanının huzuruyla merasim yapıldı. Halk, jirka karargahında or­ duya şükran arZ/na geldileı: Bir zat nutuk irat etti. Ali Hikmet Paşa da karşılık l'er­ di. Şimdi Bursa fener alayları i�'inde çalkalaıııyor. Gazi Paşa 'nın İrat Ettiği Nutukl Efendiler, Bursa'nın kurtuluşuna tesadüf eden bugünlerde, burada, aranızda buluna­ rak sevinçlerinize şahsen iştirak edebildiğimden, pek ziyade memnun ve bahtiyanm. Memleket namına irat edilen hitabede gösterilen samimi hissiyata, m uhabbete, itimada bütün kalbimle teşekkür ederim. Fakat, müsaadenizle derhal izah etmeliyim ki, ifade ol unan bütün takdirier, benim şahsımdan ziyade, beni de başında buIundur­ duğunuz kahraman Türk ordularının yüksek kumanda ve subaylar heyetlerine ve fe­ dakar askerlerine, en nihayet bütün bu kahramanların anası, babası, velinimeti olan büyük Türk milletine aittir. Ben de bu şanlı orduların bir ferdi, büyük Türk milleti* Vakiı. 12 Eylül i 924, Numara: 2409. s. i -2; Cıımhııriyeı. 12 Eylül i 924. Numara: 1 26, s. i ; Hôkimiyeıi Mil/iye. 1 4 Eylül 1 924, Numara: 1 220, s. I -2; Reisicıımhıır Ga:i Mıısıafa Kemal Paşa Ha:reıleri'ııiıı Soııbahar Seyahatleri, 1 925, s.55-60. Ayrıca bkz. Aıaıiirk'iiıı Siiylel ' I'e DemeçIeri II. Türk i nkıliip Tari­ hi Ensıitüsü Yayıııları, Ankara. 1 959. s. i 83- i 87 . Vakiı, Cımıhıırivel ve Hôkimiyeıi Mil/iye'deki eski ya­ zı meıinler Hüseyin Güııekin, Reisi{'ıımhıll' Gazi Mııstafa Kemal Paşa Ha:reıleri'ııiıı Sonbalıar Seyahaı­ leri'ndeki Hadiye Yılmaz ıarafından okunmuşıur. i Buraya kadarki kısım \lakit'ıe yer almakıadır. (Y.N.) 297 nin bir evladı olmakla ve onun hizmetine mevcudiyetimi hasretmiş bulunmakla i fti­ har etmekteyim ve me sudum. Aziz hemşerilerim, nutuk irat eden arkadaşımız, yedi asırdan beri bu yeşil yurda düşman ayağı basmadığını söylerken, yirmi-yirmi beş asırlık Bursa'nın malumumuz olabilen bütün tarihi beynimde canlandı. Bu uzun hayatlı güzel şehrin ve şehirlilerin çok zararlar görmüş, çok kara günler geçirmiş olduklarını hatırladım. Bitinya kralla­ rının Husrev'lere, İskender'Iere boyun eğmek le tahtlarında oturabildikleri devirler­ den, Bursa'nın Roma veyal B izans vilayeti halinde idare olunduğu zamanlardan bah­ sedecek değilim. Fakat, Bursa'nın taşı toprağı ve baştan nihayete kadar bütün ahali si Türk olduktan sonra geçirdiği kederleri hatırlatmak isterim. Arkadaşlar, ecdadırnız Türkler buraya sahip olup yerleştikten sonra kaç Türk hü­ kümdarı, kaç Osmanlı şehzadesi saltanat taç ve tahtı kavgasıyla B ursa'ya hücum et­ mişler, B ursa'yı yakmışlar, yıkmışlar, ahalisini soymuşlardır. Zavallı Bursa ve Bursa­ lılar bu saltanat düşkünlerinin oyuncağı halinde ne acı günler geçirmiştir. Efendiler, bir memleketin, bir memleket halkının düşmandan zarar görmesi acı­ dır. Fakat, kendi ırkından büyük tanıdığı ve başlarında taşıdığı insanlardan vefasız­ lık, felaket görmesi ondan daha acıdır. Bu, kalp ve vicdanlar için onulmaz yaradır. Kardeşler, Bursa'nın kurtuluş gününde, kurtulduğu felaketin hakiki müsebbiple­ rini de hatırlamak ve onları ilelebet Ianetlernek lazımdır. Bunun için hatıratınızı bun­ dan dört-dört buçuk sene evveline döndürmek istiyorum. İzmir rıhtımından aziz vatanımıza saldırılan Yunan ordusu, Balıkesir'in güneyIe­ rine kadar gelmişti. Arkadaşımız Kazım Paşa, kendisine iltihak eden vatanperver, fe­ dakar bir avuç kahramanla bu düşmanın karşısında cephe teşkil etmişti. Onun kuze­ ye ve doğuya yayılmasına, bilhassa kıymetli B ursa'mızı çiğnemesine engel olmaya çalışıyordu. Fakat, henüz İstanbul'da halife ve padişah unvanıyla oturan zat, taç ve tahtını muhafaza etmek hülyasıyla düşmanlarla birleşmişti. Fazla olarak onların Türk vatanını çiğnemesini, Türk milletini esir etmesini kolaylaştırmak vazifesini de taah­ hüt etmişti. 2 Ve bu maksatıadır ki, Anzavur gibi pespayelere, payeler, paralar, vasıta­ lar vererek, Karesi'de3 millet cephesini arkadan vurmaya memur etti. Topladığı bir­ takım haşeratı halife ordusu namı altında İzmit'e çıkardı. Milleti düşman esaretine teşvik etti. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanları idama mahkum etti. Yunan tayyareleriyle m illete fetvalar yağdırdı. Baştan, arkadan ve içeriden gelen bu hücumlar, bu hıyanetler, bu fesatlıklar, ha­ rici düşman karşısındaki kuvvetlerimizden birçoğunu ayarttı.4 Milleti kalbinden han­ çerlemeyi hedefleyen bu cinayetler her türlü tehlikelerin üzerinde idi. Her şeyden ev­ vel buna yönelmek zaruri idi. Halife ve padişah hıyanet vazifesinde muvaffak olmuş­ tu; hakikaten milli cepheyi zayıfiatmış ve birçok sinirleri gevşetmişti. Düşmanlar bu fırsatı kaçınnadılar; taarruz ettiler, yürüdüler, birçok güzel şehir ve kasabalarımızla beraber bu yeşil yurdu da çiğneyip geçtiler. İşte bu suretledir ki, Bur­ sa ve Bursalılar iki seneden fazla devam eden feci, uğursuz felakete, esarete düştüler. i Vakit ve Reisicıımhııı' Gazi Mııstafa Kemal Paşa Hazl'etlel'i'nin Sonbahaı' Seyahatleri'nde "'ve"'. (Y.N.) 2 Cıımhı/l"iyet'te "'deruhte etmişti" (üstlenmişti). ( Y.N.) 3 Balıkesir. (Y.N.) 4 Eski yazı metinlerde "'ayırll'" yazılmış. "Ayarttı"' olmalı. (Y.N.) 298 Bu felaketten içimizin ne kadar kan ağladığını ve onu bir an evvel bertaraf etmek için vicdanlarımızın ne kadar sızladığını izah edemem. Fakat, ne çare ki, üzerimize saldırılan halife ordusu namı altındaki idraksiz sürüleri bertaraf etmek, halifenin mil­ let içinde yer yer tutuşturduğu fesat ve nifak yangınlarını bastırmak ve ondan sonra da vatanımızın en mamur yerlerini eline geçirmiş olan kuvvetli bir düşman ordusu­ nu denize dökecek kadar kuvvetlenmek ve hazırlanmak ihtiyacında idik. B irçok müş­ kül safhalardan sonra, nihayet, Türk milleti dahilinde sükuneti temine muvaffak ol­ du ve düşman ordusunu denize dökmek kudretini de buldu. Artık ondan sonra bir an dahi durmaksızın güzel Bursa'yı ve düşman elinde bulunan bütün aziz vatan parçala­ rını kurtarmak kararını tatbik etti. Arkadaşlar, Türk orduları düşman ordusunun ana kuvvetlerini Karahisar civarın­ da yakalayabilecekti. Onun için Bursa'yı elinde tutan, Bursa yollarını kapayan düş­ man kuvvetlerine sıra, biraz sonra gelecekti. Hakikaten, Afyonkarahisar-Dumlupı­ nar-Altıntaş üçgeni içinde iki tarafın ana kuvv�tleri çarpışırken; Gemlik-İznik Gölü­ Bilecik hattında düşmanın takviye olunmuş olan i i . Fırka'sını, Halit Paşa kumanda­ sında Kocaeli Grubu'muz ve Eskişehir'de bulunan 3., LO . ve müstakil fırkalarını, Şük­ rü Naili Paşa kumandasında bulunan 3. Kolordu'muz başlangıçta yalnız tespit etmek vazifesini almışlardı. Büyük Meydan Muharebesi'nin muvaffakiyetle tecelli ve.devam eden ilk günlerin­ den sonra 28 Ağustos günürtde idi ki, meydan muharebesi sahasından bir süvari fırka­ mızı, bir gün sonra da ı . Piyade Fırkası'yla Büyük Millet Meclisi Muhafız Taburu'nu Kütahya-İnönü istikametinde düşmanın Eskişehir Grubu gerisine sevk ettik. Bu kuv­ vetlerimiz, düşmanın Eskişehir Grubu'ndan ayrılıp batıya yürüyen müstakil fırkasına Kütahya güneyinde tesadüf ederek onu mağlup ve perişan ettikten sonra yollarına de­ vam ettiler ye Eskişehir'den sökülen dUşmanı takip eden 3. Kolordu'muzla İnönü ci­ varında birleştiler. İnönü mevzilerinde durmak isteyen düşmana hep beraber taarruz ederek mağlup ettiler. Ricat eden düşman tekrar Karaköy sırtlarında mevzi aldı. ı ı . Fırka'larının cephesini uzatmış oldu. Artık Kocaeli Grubu da kahramanca faaliyete geçmişti. 3. Kolordu'muz bütün kuvvetleriyle Karaköy sırtlarına taarruz ederken, Ko­ caeli Grubu Kumandanı da bizzat kumanda ettiği özel bir müfreze ile Gemlik ile İz­ nik Gölü arasındaki dar mıntıkada düşmana şiddetli taarruzlarla baskı yaparak, Kara­ köy'e kadar uzanan düşman cephesinin ricat hattını tehlikeye sokuyordu. Nihayet bü­ tün bu cephede ricata mecbur edilen düşman öteden beri hazırlamış olduğu Kazancı sırtları-Gemlik hattındaki müstahkem mevzilerine çekildi. Takip eden kuvvetlerimiz bu mevzilerde dahi düşman üzerine atıldılar. 9 Eylül günü ordumuzun ana kuvvetleri İzmir'e dahil olurken, buradaki kuvvetlerimiz de, düşmanın son müstahkem mevzile­ rinde 3., ıo., i ı . fırkalarını mağlup ve perişan ederek, onları Bursa ovalarında takibe koyuldu. Artık Bursa kurtulmuştu. Fakat Türk orduları Bursa ve Bursahları ve daha nice kıymetli şehir ve kasabalarımızı ve oralardaki kardeşlerimizi ezen, onlara işken­ ce eden bu düşmanı bu kadarla bırakamazdı. Onun için i O Eylül akşamı Bursa'yı ta­ mamen kurtardıktan sonra çekilen düşman fırkalarının durmaksızın peşine düştü. Düşmanın ı ı . Fırkası, gemilerle gelmiş bir ihtiyat alayıyla beraber, başlarında ku­ mandanları olduğu halde Mudanya'da esir edildi. 3. ve LO. Fırkaları da Kapudağı ya- 299 rımadası boğazında yakalanarak hemen tamamen mahvedildi. Ancak bunların kılıç artıkları orada bekleyen gemilerine can atabilmişlerdi. İşte bu suretle Bursalılar iki sene kendilerine eziyet eden istilacıların, mütecaviz­ lerin uğradıkları cezayı gözleriyle görerek kurtuluş gününe erişmiş oldular. Efendiler, bu kurtuluş gününü size tebrik ederken, bu dağlarda, bu ovalarda kan­ larını döken muhterem şehitlerimizi ve vatanıarı için, milletleri için m ihnet ve me­ şakkat bilmeyen kahraman gazilerimizi hürmetle ve tazimle yiid ederim . Muhterem Bursalılar, matemlerin, felaketlerin nihayet bulduğuna işaret o l dl1 bu kurtuluş bayramında bu güzel beldey i, bu feyizli m ıntıkayı Türk Cumhuriyeti'nin bü­ yük, medeni merkezlerinden biri hal ve şanına koymak için üzerinize düşen vazifenin ne kadar büyük, ne kadar gayret ve fedakarlığı gerektirdiğini de söylemek isterim. Arkadaşlar, Nilüfer çayı ve onunla birleşen birçok derelerle sulanan ovasıyla, 2 500 metre boylu dağının buzlu ve kaplıcalarının kaynar sularıyla, Mudanya gibi iskelesiyle, dağlarında ve ovalarındaki büyüleyici m anzaralarıyla her türlü ilerle­ meye aday olan bu latif, bu verimli, bu feyizli memleket. mutlaka layık olduğu me­ deniyet mertebesine ulaştırılmalıdır. Efendiler, Bursa ziraat memleketidir, zanaat memleketidir. ticaret memleketidir, şi­ fa memleketidir. Bursa, sahip olduğu tabii güzellikleriyle ferah ve neşe memleketidir. Fakat muhterem kardeşler, bilelim ve itiraf edelim ki, Bursa bugünkü haliyle is­ raf olunan asırların ve bu asırlarda uğradığımız felaketlerin nişanesinden başka bir şey değildir. Bu kıymetli belde henüz iftihar ve refahı icap ettiren mühim bir şey arz etmiyor. Onun için tekrar etmeliyim ki, memleketin talep ettiği teyakkuz ve uyanış ve ona göre gayret ve himmet derecesi büyüktür. Bununla beraber, ey fedakar ve memlekete muhabbetkar muhterem Bursalılar, siz Cumhuriyet'in ayrılmaz bir parçası olan medeniyet ve yenilik yolunda yüksek eser­ ler vücuda getireceksiniz. Bu suretle Türk Cumhuriyeti'ni her gün daha çok takviye eden ve sağlamlaştıran unsurların daima ileri saflarında bulunacaksınız. Bundan as­ la şüphe etmiyorum. Arkadaşlar, inkılabımız Türkiye'nin asırlar için refahına, saadetine kefildir. Bize düşen, onu idrak ve takdir ederek çalışmaktır. ı ı Crlnrlıııriyet'te " . . . takdir ederek muhafazası için çalı�makıır··. (Y.N.) 300 İZMİR HALK FıRKASı M UTEMEDİ OOKTOR SADRETTİN BEYEFENDİ'YE TEŞEKKÜR· ( 1 2 EYLÜL 1 924) 1 İzmir Halk Fırkası Mutemedi Doktor Sadrettin Beyefendi'ye Halk Fırkası'nın tebriklerine ve gösterdiği hissiyata teşekkür eder ve muvaffaki­ yet dilerim, Efendim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Aııadolıı. 1 2 Eylül 1 924, Numara: 3 1 74. s.2. Eski yazı meıin Prof. Dr. Zeki Arıkan ve Musa Sarıkaya !arafından okunmuşıur. i Aııado/ıı'da ıelgrafın larihi yer almamakıadır. 1 2 Eylül 1 924. ıelgrafın A/lado/ıı'da yayımlandığı ıa­ rihıir. (Y.N.) 301 MANİsA BELEDİYE VE MERASİ M HEYETİ REİsİ BAHRİ BEY'E TEŞEKKÜR· ( 1 2 EYLÜL 1 924) 1 Manisa Belediye ve Merasim Heyeti Reisi Bahri Bey'e Manisa kurtuluş gününün kutlaması dolayısıyla hakkımda ve Cumhuriyet Ordu­ ları hakkında gösterilen hissiyata teşekkür eder ve Manisa'nın muhterem ahalisine re­ fah ve saadetler temenni ederim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Anadolu. 1 2 Eylül 1 924, Numara: 3 174. Eski yazı metin Prof. Dr. Zeki Ankan ve Musa Sarıkaya tara­ fından okunmuştur. i Anadolu'da telgrdfın tarihi yer almamaktadır. 1 2 Eylül 1 924, telgrafın Anadolu'da yayımlandığı ta­ rihtir. (Y.N.) 302 TRABZON HALKıNA NUTUK· ( 1 5 EYLÜL 1 924) Trabzon, J 6 (Özel muhabirimizden) - Dün akşam Belediye tarafindan Reisicum­ hur Hazretleri şerefine otuz kişilik pek mükellef bir ziyafet verildiğini bildirmiştim. Ziyaferre Belediye ve halk namına Halk Fırkası heyetinden Dava Vekili Faik Bey, Ga­ zi Paşa Hazretleri'ne hitaben bir nutuk irat etmiş ve demiştir ki: L . . .J Reisicumhur Hazretleri bu nutka pek samimi bir mukabelede bulunmuşlar ve Trabzonlulara teşekkür ederek demişlerdir ki: Muhterem efendiler, Trabzon ve Trabzonluları temsil eden zatıalileriyle bir sofra­ da bulunduğumdan, pek büyük bir memnuniyet hissediyorum. Bilhassa bugün yap­ tıkları hararetli karşılarnadan, gösterdikleri ciddi ve samimi muhabbetten dolayı muhterem Trabzon ahalisine arz etmeyi vazife bildiğim kalbi teşekkürlerimi zatıali­ lerinize hitap ile ifadeye fırsat bulduğumdan, çok bahtiyanm. Efendiler, hemen bütün Trabzon halkını, yekpare bir samirniyet kitlesi halinde gördüm. Kadınlannın, çocuklarının, ihtiyarlarının gözlerinde yaş gördüm. Bu ne fev­ kalade his, bu ne şefkat, bu ne yüksek ahlaktır. 1 itiraf etmeye mecburum ki, bugün­ kü gördükle'r imin ve hissettiklerimin bu kıymetli memleket ve bu muhterem halk hakkında bende hasıl ettiği fikirleri, kanaatleri, bugüne kadar hiçbir vasıta bu dere­ cede temin edememişti. Emin olabilirsiniz ki, Trabzon'u ve muhterem Trabzonluları ziyaret etmek, senelerden beri bende hakim olan büyük bir arzu ve derin bir özlem halinde idi. Beni bu saadetten bugüne kadar mahrum eden, malumunuz olan ahval ve şartlar idi. Bugün çok mesudum; çünkü, beni, sevdiklerimi görmekten men eden o uğursuz şartlar, tamamen bertaraf edilmiştir. Çok arzu ederdim ki, birçok telgraflarla beni görmek arzusunu gösteren Trabzon'a bağlı yerleri ve o yerlerin ahalisini de ziyaretle şerefyab olayım. Fakat, o kadar zaman tahsisine imkan olmayacaktır. Ne yazık k� onlan şimdilik, yalnız hürmetle yad ve se­ lam ve muhabbetlerimi takdim eylemekle yetinmek mecburiyetinde bulunuyorum. • Cumhurbaşkanlığı Arşivi. A: V -4. D: 8 i ; F: 2-438'den foıokopisiyle birlikıe akıaran: Dr. M. Fahreııin Kırzıoğlu. "Gazi'nin Kuzeydoğu Gezileri (Eylül-Ekim 1 924)"". 50. Yıl Armağa", Erzımım ı'e çel'reJi. c. \ , Aıaıürk Ü niversiıesi Yayınları, Erzurum, 1 973, s. \ 37-\ 38, 1 62-1 64; Hôkimiyeti Mil/iye. 17 Eylül 1 924. Numara: 1 22 3 . s. l ; Cıımhııriyet. 17 Eylül 1 924, Numara: 1 3 i . s_ I -2; Vakit. 1 7 Eylül 1 924. Numa­ ra: 2414. s . l ; ReiJicıımhıır Gazi MIIJtafa Kemal Paşa Hazretleri'ııiıı Soııbahar Seyahatleri, 1 9 2 5 . s.6769. Ayrıca bkz. Atatürk'üıı Söyleı' ı'e Deme�'leri II. Türk İnkı\ap Tarihi Ensliıüsü Yayınları. Ankara. 1 959. s. 1 87- 1 88. 50, Yıl Amıağa", Enıımm I'e çel'reJi'n deki eski yazı belge Ahmeı Hezarfen. diğer es­ i ki yazı melinler Hüseyin Gülıekin !arafından okunmuşıur. . . . Soııbahar Seyahatleri'nde "asaleııir". (Y.N.) 303 Arkadaşlar, beş sene evvel ilk defa Samsun'a ayak bastığım zaman, bana kalp kuvveti veren vatandaşlarımın ilk safında kahraman Trabzonluların bulunduğunu as­ la unutmayacağım. Büyük kanlı Sakarya Muharebesi'ne 3. Fırka ile yetişen Trabzon evlatlarının muharebe meydanında gösterdikleri fedakarlıkların kıymetli hatırası da­ ima beynimde nakşolmuş kalacaktır. Bu vatanperver halka, o kahraman evlatlara sa­ hip olan bu kıymetli memleketimizi, bir Ermenistan kapısı veya hayal edilen bir Pon­ tos Krallığı ülkesi yapmak talep ve tehditleri, ne uğursuz idi. Şüphesiz o kabuslar, ile­ lebet hayal olmuştur. Efendiler, vatanın birliğini, hürriyet ve bağımsızlığını temin eden, milletimizi Cumhuriyet idaresine kavuşturan inkılabımız, iktisadi refah ve saadetimizi, medeni­ yet aleminde layık olduğumuz mevkii de temin edecektir. Bu verimli, ahalisi zekL müteşebbis, çalışkan olan Trabzon'umuzu, az zamanda dahile şimendiferle bağlan­ mış, güzel rıhtım ve limanla donatılmış görmek, en büyük emelimdir. Trabzon, Türk camiasında Cumhuriyet'in, zengin, kuvvetli, hassas, pek mühim dayanak kaynaklarından biridir. Böyle bir Cumhuriyet şehri, elbette 1 l üzumlu gördü­ ğü bütün ümran ve ilerleme vasıtaları na sahip olacaktır. Sözlerime nihayet verirken, muhterem Trabzonlulara muhabbet ve hürmetlerimin ve gösterdikleri samimi hissiyattan dolayı teşekkürlerimin bildirilmesine aracı olma­ nızı rica ederim. i Hal.:iıııiyeti Mil/iye ve 304 . . . Sonbaha,. Seyahat/e,.i'nde "aıide" (gelecekte). (Y.N.) TRABZON SEYAHATİ HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA· ( 1 5 EYLÜL 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Başvekaleti Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Makine Başında Gayet Aceledir Trabzon 1 5.9.340 [ 1 924] Ankara'da Başvekil İsmet, Paşa Hazretleri'ne Bugün öğleden önce saat onda Trabzon'a geldik. Deniz kıyılarından başlayarak bütün güzergaha koşan halkın çok samimi ve kalbi tezahüratı arasında Belediye. Halk Fırkası ve Hükümet'e gidildi. Hükümet civarında askeri kıtanın teftiş ve geçit törenini müteakip şehirde tahsis olunan ikametgaha geldik. Muhterem halkın göster­ diği muhabbetten çok memnunum. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Devleı Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyeı Arşivi'nden foıokopisiyle birlikıe akıaran: Veysel Usıa. Atatürk ve Trabzonl Fotograjlar-Be/geler-Oemeçler. Serander Yayınları. Trabzon, 1 999. s. I O- 1 1 . Eski yazı belge Hadiye Yılmaz larafından okunmuşıur. 305 MENEMEN BELEDİYE REİsİ AHMET KEMAL BEY'E TEŞEKKÜR· ( 1 6 EYLÜL 1 924) 1 Menemen Belediye Reisi Ahmet Kemal Bey'e Menemen'in kurtuluş gününün kutlanması dolayısıyla hakkımda gösterilen sami­ mi hissiyata teşekkür eder, Menemen'in muhterem ahalisinin refah ve saadete nail ol­ masını temenni eylerim. Reisicumhur Gazi M ustafa Kemal 1 924, Numara: 3 1 77. Eski yazı metin Prof. Dr. Zeki Ankan ve Musa Sarıkaya lara­ fından okunmuşıur. i Anado/u'da ıelgrafın la ri hi yer almamakıadır. 1 6 Eylül 1 924. ıelgrafın Anado/ılda yayımlandığı la­ rihlir. (Y.N.) • Aııadolu. 1 6 Eylül 306 TRABZON LİsESİ OKUL SPOR YURDU H ATIRA DEFTERİNE YAZI* ( 1 6 EYLÜL ı 924) Trabzon "Lise" Bedeni idman, fikri idmanla paralel gitmelidir. Gazi M . Kemal .. Fotokopisiyle birlikte aktaran: Ahmet Bekir Palazoğlu. BaşiiKretmen Atatürk (1919· 1928). c. l . TC Mil· lı Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve DonaUm Dairesi Başkanlığı. Ankara, 1 99 1 , s. 1 74, 365. Aynca bkz. fotokopisiyle birlikte aktaran: Atatiirk'iiıı Trabzoıı Koııl/şma/arı. Hazırlayanlar: Ahmet Can Bali· Ra�im Şimşek. Karadeniz Teknik Ü niversitesi Basımevi. Tnıbzon. 1 990. s.! 9. Eski yazı belge Hadiye Yılmaz tarafından okunmuştur. 307 TRABZON ERKEK MUALLİM MEKTEBİ H ATı RA DEFTERİNE YAZt ( 1 6 EYLÜL ı 924) 24 Kanunuevvel 3 35 [24 Aralık ı 9 ı 9] tarihinde Fevzi Paşa Hazretleri'nin nazarı dikkatini çeken talebe adedi 25, bugün ı 6 Eylül ı 340'ta [ ı 924] ı 76; yedi misli ol­ muş. Geçen senelerin ahval ve şartlan nazarı dikkate alınırsa, memnun olmak lazım . 1 Fakat memleketin muhtaç olduğu muallim miktarı düşünülürse, bunun daha yüz mis­ line çıkması icap eder. Sayısal eksiklik, yetişen muallimlerimizin kıymet ve fazilet­ teki yüksekliğiyle ancak telafi edilebilir. Ziyaretimdeki gözlemlerim bu emniyeti ba­ na bahşetmektedir. B undan dolayı m üdür2 ve talim heyetine teşekkür eder ve yeni nesil en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü muallimler heyetinden ve onların yetiştirecekleri muallimlerden alacaktır, onu da hatırlatırım. Gazi M. Kemal Büyük Tarih Trab:oıı'da, Derleyen: Trabzon Çocuk Esirgeme Kurumu. İ stanbul. 1 938, s. LO- I I . Ayrıca bkz. Hıfzırrahrnan Raşit Öymen. "Mustafa Kemal'in Eğitimle i lişkileri ve Türk Eğitimine Etkileri", Ata­ tiirk Konferans/arı 1973-1974, Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara. 1 977. s. 1 49- 1 50: Ahmet Bekir Palazoğlu. Başöğretmen Atatürk (1919-1928) , c. l . TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve Dona­ tım Dairesi Başkanlığı, Ankara. 1 99 ı . s. 1 75. 1 "Nazarı dikkaıe alınırsa memnun olmak. lazım" sözcükleri )'etine. Aıaıiirt Kont'erans/an L973-/974'le • "düşünülürse mü teselli olabılınz·'. \'y.N.) 2 Mustafa Reşit Tarakçıoğlu. (Y.N.) 308 TRABZON HALK FIRKASI'NIN VERDİGİ ZİYAFETTE NUTUK* ( 1 6 EYLÜL ı 924) Trabzon, 16 ( AA) Gazi Paşa Hazretleri bugün hükümet dairesini teşrif ederek. üst seviyedeki memurları ile daireleri alakadar eden meseleler hakkında ayrı ayrı görüşmüşlerdir. Ondan sonra ziraat müdürü, evkafmüdürü, sermühendis, defterdar, maarif müdürü, nüfus müdürlerinden birer birer dairelerin idari vaziyetlerini sor­ duktan sonra, Adliye'de cinayet reisi ve cinayet müddeiumumisinel de vilayetin adli vaziyeti hakkında bazı sorular sormuşlar ve orada Vali Bey'i refakatlerine alarak Ii­ seye gitmişlerdir. Liseyi tamamen gezdikleri gibi, mua/lim beylerle ay,., ay,., konuş­ muşlar ve birlikte çay içmişlerdir. 2 Paşa Hazretleri, iplik Mensucat Fabrikası 'na gi­ derek. büyük alaka ile incelemelerde bulunmuşlar ve fabrikaların gelişme ve ilerle­ mesi arzusunu ifade etmişlerdir. Müteakiben dönerek Memleket Hastanesi'ni ziyaret etmişler ve hasta koğuşla,.,nı birer birer gezmişlerdir. Ondan sonra. g"efs'en sene açı­ lan Ticaret Mektebi ve oradan da Erkek Mua/lim Mektebi'ni ziyaret eylemişler ve - • Hôkimiyeti Milliye, LS Eylül 1 924, Numara: 1 224. s. i : Cumhuriyet, I S Eylül 1 924. Numara: 1 32, s. i : Vakit, 1 8 Eylül 1 924. Numara: 24 1 5, s. I -2: Ta"i", 1 8 Eylül 1 924. Numara: 964. s. i : Reisiwmhııı' Gazi Mustafa Kemal Paja Hazretleri'''i'' So"bahar Seyahatleri, 1 925, s.72-73. Aynca bkz. Büyük Tarih Trab· zo,,'da. Derleyen: Trabzon Çocuk Esirgeme Kurumu. İstanbuL. 1 938. s.9- 10: Atatürk'ü" Söyle'" " e De· merleri II, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları. Ankara. 1959. s. 1 89- 19O. Tanin'deki eski yazı metin Musa Sarıkaya. diğerleri Hüseyin Gültekin tarafından okunmuştur. Ağır ceza reisi ve ağır ceza savcısı. (Y.N.) 2 O sırada Trabzon Lisesi'nde Fransızca. Edebiyat ve Tarih öğretmenliği yapan Münir Hayri (Egeli) Bey. Mustafa Kemal Paşa'nın liseyi ziyaretini şöyle aktarmaktadır: 'Trabzon Lisesi'nde muallimler odasında otururken dini ilimler hocasına: -Hocaefendi. Vettini vezzeytuni. ne demektir? diye sordu. Hoca. şaşırdı. Arkasından. İslamın bina· suli sordu. Hoca bütün bütün bocaladı. Nihayet peygamberimiz hakkında bazı meseleleri ortaya at· tL Bu sırada haber gönderilen Cudi Efendi ismindeki muhterem müftü gelip imdada yetişti. O va· kit Atatürk. olanları anlattı ve sordu: ·Bu zat nerede yetişmiştir? ·Medresede . . . ·Peki. medresede ne okumuştur"� ·Lisanı Arabi. . ·İnsaf edin. Efendi Hazretleri, bir medreseden icazet alıp bir soruya cevap veremeyen bu ulemayı neyleyelim. Bu medreseleri ne yapmalı? .. Cudi Efendi: ·Vallahi Paşam, kaparnalıdır. deyince Ata: ·Ben de onu düşünüyorum. cevabını vermişti." . Bkz. Mlinir Hayri Egeli. Atatı,rk'ıe" Bili"meye" Hôııralar. 2. Basım. Ahmet Halit Yaşaroğlu Kitapçılık ve Kağııçılık Ltd. Şti.. İstanbuL. 1 959, s.78. Ayrıca bkz. Ahmet Bekir Palazoğlu. Başö,�rl!ıme" Aıalii,.k ( / 9 1 9 - 1 928). C. ı . TC Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçları ve Donatım Dairesi Başkanlığı. Ankara. 1 99 1 . s. 1 73. (Y.N.) 309 mektehiıı kültür müzesiyle yakmdqıı alakadar olarak çoğu eserleri incelemiş ve mek­ tehin defterine hatıralarıııı kayıt huyurmuşlardır. Oradan dönerek Hürriyet Meyda­ ııı 'ndan sahile dik olarak açılacak 25 kilometrelik caddenin temelinin atılmas11l1 icra hUYUl'muşlar ve hu esnada caddenin yüce isimleriyle adlandırılması için gösterilen arzuyu kahul huyurmuşlardır. Miiteakihen askeri kumandanll,�mı ziyaret ederek ika­ metlerine tahsis edilen hinaya dönmüşlerdir. Bu gece saat 9 'da Halk Fırkası hinasm­ da Fırka tarafindan Paşa Hazretleri şerefine hir ziyafet çekilmiş, iki huçuk saat de­ vam eden hu ziyafette Fırka namma aşağıdaki nutuk irat edilmiştir: {. " l Gazi Paşa Hazretleri hu nutka aşağıdaki gihi karşılık vermişlerdir: Muhterem arkadaşlar, Trabzon'u, temiz kalpli muhterem Trabzonluları bizzat gör­ düğümden, onların temsilcileriyle şahsen tanıştığımdan çok memnun ve bahtiyar bir haldeyim. Cumhuriyet hükümetimizin büyük fırkasının Trabzon muhterem heyetiy­ le Fırka mahfilinde bir arada bulunmak fırsatını bana bahşettiğinizden dolayı bahti­ yarlığım sonsuz olmuştur. Arkadaşlar, Halk Fırkası, memleket ve millet her türlü dayanaktan mahrum bıra­ kılarak felakete atıldığı uğursuz zamanda bütün milleti kadrosu içine alarak kuvvet ve kudret yapan, harici düşmanları kovan, dahili düşmanları imha eden, halka hürri­ yet ve hakimiyet temin eden mukaddes bir cemiyettir. Halk Fırkası , hiçbir safsataya iltifat etmeyerek Türk Cumhuriyeti'ni kuran inkılapçı bir ruhun bütün millettel ken­ disini gösteren örgütlenişidir. Halk Fırkası, Türkiye'yi medeni aleme sokan ve orada yükseltmeyi taahhüt eden azimkar bir fırkadır. Onun için Başvekilimiz muhterem İs­ met Paşa Hazretleri'nin fiilen idare ve riyaset ettikleri Halk Fırkası'nın umumi reisli­ ği benim için iftihar sebebidir. Arkadaşlar, bu münasebetle bir reisicumhurun fırka reisliğiyle alakası cihetini i ki­ de bir tekrar edenler ve bütün cihan bilsin ki, benim için bir taraflık vardır, bitaraflıkı değiL. Bir tarafım. o da Cumhuriyet taraftarlığı . fikri ve toplumsal inkılap taraftarlığı. Halk Fırkası'nın mefkfiresi, esas umdesi olan bu noktada, yeni Türkiye camiasında bir ferdi hariç tasavvur etmek istemiyorum. Onun için Cumhuriyet riyasetinde bulundu­ ğum halde. Fırkamızın umumi riyasetini de iftiharla muhafaza ediyorum. Bu suretle yeni Türk devletinin. genç Türk Cumhuriyeti'nin takviyesine ve sağ­ lamlaştırılmasına hizmet etmekte olduğum kanaatindeyim. Muhterem arkadaşlar. fikri ve toplumsal inkılapta bana verdiğiniz kuvvet ve ce­ sarete hassaten teşekkür ederim. Cemiyetimiz. fırkamız. millet içinde, milletle be­ raber vatan ve bağımsızlığı kurtarmakta önder olduğu gibi. fikri ve toplumsal inkı­ lapta da rehberliğini yapacak ve mutlaka muvaffak olacaktır. Fırkamızın izlediği yol m illetin yüksek ve hayati menfaatlarıdır. Bugüne kadar bütün eserler ve hadiseler bunu ispat etti . Arkadaşlar, milletin muhabbet ve itimadından emin olarak üzerinde bulunduğu­ muz medeniyet. ilerleme ve yenilik yolunda azimli ve tereddütsüz yürüyelim. i HôJ.imiyeti Mil/iye ve . . .Sonhalıar Seyalıat/eri'nde "memleleederde". (Y.N.) ı Bilaraflıle: Tarafsızhk. (Y.N.) 310 ERZURUM DEPREM İ ÜZERİNE ERZURUM VİLAYETİ'NE ERZURUM BELEDİYE RİYASETİ'NE· ( 1 6 EYLÜL 1 924) Erzurum Vilayeti'ne Erzurum Belediye Riyaseti'ne, Erzurum vilayetinin muhtelif mahallerinde zelzele vuku bulduğu, büyük bir üzün­ tüyle haber alındı. Malumat verilmesini ve zarar derecesinin bildirilmesini rica ederim. 1 6 Eylül 1 340 ( 1 924) Reisicumhur Gazi M. Kemal • R";.v;mm/ıı,,. Go:; Mııstafa K,.mal Paşa Ha:,.,.,ı,.,.,·";,, Soııhalra,. S,.yalrat/,.,.;. 1 92 5 . s.74. Ayrıca bkz. Dr. M Fahreııin Kırzıoğlu. "Gazi'nin Kuzeydoğu Gezileri ( Eylül-Ekim 1 9241". JO. Yıl A,./IIa�a/ll E,.:ıı,.,,/II re ÇelTes;, c. l , Atatürk Ü niversitesi Yayınları, Erzurum. 1973. s. 1 39. Eski yazı metin Hadiye Yılmaz tarafından okunmuştur. 31 ı ERZURUM'A HAREKET HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA" ( 1 6 EYLÜL 1 924) 1 Türkiye Cumhuriyeti Başvekalet Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Cevabı makine başında alınacaktır. Trabzon Ankara Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'ne Sahil seyahatine devama imkan yoktur. Erzurum halkını. maruz kaldıkları acı fe­ laket içinde ziyareti pek münasip ve lüzumlu görüyorum. Acı bir lisanla da davet edi­ yorlar. Hemen harekete karar verdim se de, Trabzon-Erzurum yolu Qozuk, güvenilir otomobil yoktur. Yarın öğlende buradan hareket ederek yalnız çok hazırlıkla davet edilmiş olduğum Rize ve Giresun'a çıkmak ve oraya Ankara'dan gelecek otomobil­ lerle Sivas-Erzincan üzerinden Erzurum'a gitmeyi ve orada halkla bizzat meşgul oL­ mayı düşündüm. Görüş ve cevabınız i makine başında bekliyorum. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal .. Aslı. T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030.01 -40.237.4;B i ;2. IO. 1 924'te bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Aynca bkz. fotokopisiyle birlikte aktaran: Veysel Us­ ta, Atatürk ve Trabzonl Foıoğraflar-Belgeler-Deme�·ler. Serander Yayınları, Trdbzon, 1 999, s.62-63. Es­ ki yazı belge Musa Sarıkaya ve Hadiye Yılmaz tarafından okunmuştur. i Eski yazı belgede tarih yer almamaktadır. Ancak telgraıta "yarın öğlende" Rize ve Giresun'a hareket edi­ leceği belirtilmektedir. Mustafa Kemal Paşa, 17 Eylül 1 924 günü öğleyin Hamidiye Kruvazörü ile Ri­ ze'ye hareket etmiştir. Telgraf, 16 Eylül i 924'te yazılmış olmalıdır. (Y.N.) 312 SAMSUN'DA NEMLİZADE MAHDUMLARI GALİB BEY'E· ( 1 6 EYLÜL 1 924) 1 6 Eylül 340 [ 1 924] Telgraf Samsun Nemlizade Mahdumları Galib Bey, Samsun-Çarşamba-Bafra şimendifer hattının uzatılmasının toprak üzerinde baş­ layacak olan ilk ameliyatında bulunmak benim için fevkalade sevinç sebebidir. An­ cak Samsun'a varış günümüzü henüz tespit mümkün olamadığından, inşaatın bu yüz­ den ertelenmemesini de rica ederim. Reisicumhur Gazi M. Kemal * Aslı, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: I V- 1 3. D: 60- 1 , F: 8'de bulunan eski yazı belgenin fotokopisi Ata­ Wrk'ün BüWn Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. Tanin. 18 Eylül 1 924. Numara: 694. s.2; Kemal Arı. "Samsun-Çarşamba Demiryolunun Temel Atma Töreni ve Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun Gezisi". Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi. Temmuz 1 99 1 , c.VII. sayı 2 1 , s.6 I S-6 1 6. Eski ya­ zı belge ve metin Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 313 ERZURUM SEYAHATİ İçİN OTOMOBİL TEDARİKİ HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA· ( 1 7 EYLÜL 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Başvekalet Adet Aceledir i7 Trabzon Eylül 340 [ I 924] Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'ne Diğer telgrafla arz ettiğim Erzurum seyahati için Ankara'da bulunan bizim beş otomobile ilaveten başkaca da iki kuvvetli binek otomobilinin ve mümkünse sağlam küçük bir yük otomobilinin hep beraber nihayet ayın i 9. günü Sivas'a hareket ettiril­ mesini rica ederim. Sivas'tan yolların haline göre otomobillerin Giresun'a veya Sam­ sun'a getirtilmesi mümkündür. Otomobiller için Kayseri. Sivas. Erzincan ve Erzu­ rum'da benzin hazırlanması için emir buyurulmasım rica ederim. Efendim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal • Aslı. T.C. Başbakanlık Cumhuriyeı Arşivi, 030.0\ -40.237.4:B i: 17 .9. i 924'ıe bulunun eski yazı belgenin foıokopisi Alalürk'ün BÜlÜn Eserleri Arşivi'ndedir. Eski yazı belge Musa Sarıkaya lardfından okunmuşıur. 314 ERZURUM'A HAREKET HAKKINDA ERZURUM BELEDİYE RİYASETİ'NE ERZURUM VİLAYETİ'NE· ( 1 7 EYLÜL 1 924) Rize 1 7.9. 1 340 [ 1 924] Erzurum Belediye Riyaseti'ne Erzurum Vilayeti'ne Zelzelenin vukua getirdiği telefata ve tahribata dair vermekte olduğunuz izahatı son derece üzülerek okuyorum. Bütün Karadeniz ve Akdeniz sahillerinde sürmek üzere başladığım seyahati yalnız bu acı vaziyet karşısında yarı bırakmak kararını ver­ dim. Trabzon-Erzurum yolunun hali ve Trabzon'da istifade edilebilir otomobil bula­ mamak dolayısıyla, bu yolla derhal hareket imkansız görülmüştür. İcap eden vasıta­ ları hazırlatarak diğer bir istikametten hareket edeceğim. Muhterem hemşehrilerime, maruz olduklan musibet dolayısıyla kan ağladığı-mı ve ıstıraplarının hafifletilmesi için en tesirli surette çalışılacağını tebliğ buyurmanızı rica ederim. Gazi Mustafa Kemal • Cumhurbaşkanlığı Arşi\li, D: 8 1 , F: 2-40 i 'den akıaran: Dr. M. Fahreııin Kırzıoğlu, "Gazi'nin Kuzeydo­ ğu Gezileri (Eylül-Ekim 1 924)", .'i0. Yıl Armai/a/1/ E,.;",."nr \'(. Çeı,,.es;, c. l . Alalürk Üni\lersiıesi Yayın­ ları, Erzurum. 1 973, 5. 1 39: Re;s;mmllU,. Ga;; Mıwafa Kemal Paia Hazrrtler;'ıı;n Sol/balıa,. Seyahatle r;, 1 925, s.80. Eski yazı meıin Hadiye Yılmaz ıarafından okunmuşıur. · 3 15 POLATHANE çİFfÇİLERİYLE REJİ ARASINDAKİ DAVA HAKKINDA BAŞVEKİL İSMET PAŞA'YA * ( 1 7 EYLÜL 1 924) Türkiye Cumhuriyeti Başvekalet Kalemi Mahsus Müdüriyeti Adet Rize 17.9.340 [ 1924] Başvekil İsmet Paşa Hazretleri'ne Harbi Umumi'nin başında Polathane çi ftçileri tarafından Reji ambarlarına teslim edilip kayba uğrayan bir milyon kiloyu aşkın tütünün tazminini talep eden söz konu­ ·su kaza halkıyla Reji arasında devam edegelen bir dava vardır. Ahali Trabzon'a gel­ di ve ağlayarak meselenin hallini ve hukukiarının m uhafazasını benden rica ettiler. Vekaletlerini bana verdiler. Ben de Maraş Mebusu Mithat ve İstanbul Mutemedi Re­ fik İsmail Beylerin ahalinin vekaletini üstlenmelerini ve gereğini yapmalarını m üna­ sip görüyorum. Kendilerine yazdım. Ticaret ve Maliye Vekaletleri bu meselede ala­ kadardırlar. Meseleyi inceleyeceklerini ve ahalinin lehine halledeceklerini tabii görü­ yorum. Uzlaşma yolu da daha münasiptir. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal * Devlet Arşivleri Genel Müdürlü�ü Cumhuriyet Arşivi'nden fotokopisiyle birlikte aktaran: Veysel Usta. A tatürk ı·e Trabzon/ Foıograj7ar-Belge'er-Denre�·'er. Serander Yayınları, Trabzon, 1999, s.32-33. Eski yazı belge Musa Sarıkaya tarafından okunmuştur. 3 16 TRABZON'DA YAYıMLANAN KAHKAHA GAZETESi HAKKINDA DAHiLiYE YEKA.LETi'NE* ( 1 7 EYLÜL 1 924) Şifre - Gizlidir Rize Dahiliye Yekaleti'ne Trabzon'da, Kahkaha namında bir mizah gazetesi çıkaranlar, Bolşeviktir. Orada, kimseye bir şey demedim. Fakat, vilayeti idare edenlerin gafleti, uyku halindedir. Alakadar olunuz; tahkikat yapınız. Bu gazeteyi çıkaranları anlamakla beraber. gaze­ tenin çıkmamasını temin ediniz. Gazete sahibi, Erzurum Kongresi'nde düşmanlar ta­ rafından, Fransızlar vesaire tarafından, benim teşebbüslerimi bozmak için. delege sı­ fatını elde ederek Kongre'ye üye göndertebildikleri Ömer Feyzi Bey namında bir al­ çağın akrabalarındandır. 1 7 Eylül 340 [ 1 924] Reisicumhur Gazi M. Kemal * Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A: V-4, D: 8 1 , f: 2-4 1 9'dan fotokopisiyle birlikte aktaran: Dr. M. fahrellin Kırzıoğlu, "Gazi'nin Kuzeydoğu Gezileri (Eylül-Ekim 1 924)" . .'iD. Yrı A,.mağanı E,.=ul"llm ve ÇI!\Tesi. c. I , Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum, 1 973, s. I 40. Eski yazı belge Ahmet Hezarfen tarafından okunmuştur. 3 17 DiziN Abdul lah Azmi (Torun) Efendi (Eskişehir Mebusu), 23, 32. Ağa Han (Hintli), 1 9 3 . Ağaoğlu Ahmet Bey, 283 . Abdurrahman Efendi (bin Gulam Sameda­ ni. Piyade MÜıazıml Sani), 96. Abdurrahman Şeref Bey (İstanbul Mebusu, Ağır Ceza Reisi. 309. Ağır Ceza Savcısı, 309. Ahali. 2 1 . 29. 97. ı o5 . ı o8, 1 25. 1 27, ı n, İstanbul Hilali Ahmer Umum Meclis Re­ 1 99. 294, 297, 298, 302-304. 306, 3 1 6. ­ isi), 1 90. mübadelesi. 226. Abdülaziz, 1 5 5 . Ahlak. 286. Abdüihalim Efendi (Konya Mebusu), 1 5 3 , Ahmed Ferid (Tek) Bey (Dahiliye Vekili, Kütahya Mebusu), 1 5 I , 240. 257. Abdülhamit II (Padişah), 241 , 255. Ahmed Molla Davud Efendi, n. Abdülhamit Efendi (Mısır), 236. Ahmet Cevdet (Cevat) Emre Bey. Cikdam Abdüikayyum Malik Efendi (IJ/amic NewJ Gazetesi sahibi, Hintli Gazeteci), 93, 94. Abdülmecit Efendi (Halife), 52, 1 SS, 207, Gazetesi Başyazarı), 207, 208. Ahmet Emin (Yalman) Bey (Vatan Gazete­ si Başyazarı). 1 94. 207. Ahmet Han (Afgan Sefiri), 55. 236. Acemler, 1 50, 208. Ahmet Kemal Bey (Menemen Belediye Reisi), 306. Adalet, 229, 23 1 . Adana, 78, 1 5 1 , - hastanesi, 65. Adli, 78, - anlayış, 229, - ıslahat, 228, - ka­ nunlar, 229, - teşkilat. 228, 229. - usul. 79, - vaziyet, 309. Ahmet Süreyya (Örgeevren) Bey (Karesi Mebusu), 1 38. Ahmet Talat (Onay) Bey (Bolu Maarif Müdürü, Kangırı Mebusu), 22. Adliye, 59, 84, 228, 229, 292, 309, - me- Aile hukuku, 229. Akçaşehir, 284, - aydınları, 33. murları, 297. Adnan (Adıvar) Bey (Doktor). 67. Akçaşehir Türk Ocağı. 33. Af, 206. Akdeniz, 286, 3 1 5 . Afgan, - devleti, 1 99 , - halkı, 1 99, -\ılar. A kşam . 207. 1 SO, - milleti. SS, - Sefiri, 55. Afganistan, 77, 96. Ali (Çetinkaya) Bey (Afyonkarahisar Me­ busu), 1 62. Afrika, 287, - Müslümanları, I 50. Ali Efendi (Emir Çavuşu). 90. Afyon, I 85 , 262. 283, - hastanesi, 65. Ali Efendi (Hacı İsmail oğlu, Çukurviran Afyonkarahisar. 77, 1 42, 1 62, 1 86, 281 . 299. Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Muharebesi, 77, 262, 280, 283, 286. köyünden). 90. Ali Fethi (Okyar) Bey (İcra Vekilleri Heye­ ti Reisi ve Dahiliye Vekili), 1 3 1 . 319 Ali Fuad (Cebesoy) Paşa (Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Sanisi. Ankara Mebu­ su). 27. 53. 1 28. 1 35. 1 38. 1 42. 1 62. 281 . Ali Hikmet Paşa. 28 1 . 297. Ali Rıza (Bebe) Bey (İstanbul Mebusu). 1 36. Ali Sa ip (Ursavaş) Bey (Kozan Mebusu). 140. Ali Sami (Yen) Bey. 85. 283. Ali Ulvi (Bayraktar) Bey. 23. 32. A limler. 209. Allah. 32. 66. 68. 80. 97. 1 20- 1 22. 1 25. 1 26. 1 36. 1 45. 1 46. 156. 208. Alman. 38. 272. -lar. 39. 40. - milleti. 272. - tertipleri. 40. Almanca. 36. Almanya. 37. 40. 80. 23 1 . 272. 29 1 . Altıntaş. 284. 299. Amasya. 260. 261 . Amele. 1 53. - meseleleri. 206. Amele Birliği. 206. Amerika. 1 1 8. 1 66. 256. 35. 37. 39. 54. -lı. 1 66. -Iılar. 36. 54. Amerika Birleşik Devletleri (Cernahiri Müttehidei Amerika). 36-38. 54. 230. Amerikan. 60. - çocuğu. 1 66. - düşüncesi. 38. - halkı. 36. 37. - mektebi (Merzifon). 1 48. - parası. 37. - sermayesi. 37. - yar­ dımı. 37. Anadolu. 34. 42. 74-76. 9 1 . 94. 1 22. 1 70. 233. 259-26 1 . 287. - muharebeleri. 77. mücahitleri. 76. - ordusu. 65. - teşkilatı. 75. - toprakları. 77. Anadolu. 22. Anadolu Ajansı. 42. 1 58. 255. Anadolu-Bağdat Demiryolları. 1 53 . 268. Anadolu Demiryolları İdaresi. 248. 249. Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti. 2 1 . 22. 32. 75. 97. 1 27 . 1 39. Anavatan. 38. 42. 1 1 6. 288. Anayasa. 36. 1 05. Ankara. 22. 26. 28-3 1 . 34. 36. 41. 42. 44. 46. 5 1 . 54. 63. 68. 69. 7 ı . 72. 76. 8 1 -83. 87. 89-93. 95-98. l l l . 1 1 3- 1 1 5 . 1 1 7. 1 1 8. 1 23 . 1 27 . 1 29. 1 3 1 - 1 33 . 1 35. 1 38. 320 1 39. 1 62. 1 82. 199. 223. 253, 277. 3 1 4. 148. 1 4 1 . 142. 1 45 . 147. 1 55 . 1 58. 1 60. 1 64- 1 67. 1 69- 1 7 1 . 1 74- 1 76. 1 80. 1 83. 1 85. 1 87. 1 89. 1 93 . 195. 1 97 . 20 1 . 202. 204. 205. 2 1 8. 2 1 9. 22 1 . 23 1 . 232. 234. 236. 243. 245-249. 254. 257-259-26 1 . 264-273. 275. 28 1 . 283. 290-292. 295. 305. 3 1 2. - Cumhuriyeti. 259. - delegeleri. -Iılar. 258. 259. - matbuatı. 252. -mn imarı. 229. Ankara Anlaşması. 77. Anlaşma. 77. 226. Antalya. 236. Antlaşma. 44. 46. 48. 54. 67. 73. 76-78. 1 1 9. 23 1 . 282. -lar. 230. Anzavur. 298. Araba. 34. 56. Arap. 256. hükümdarlıkları. 241 . -lar. 1 50. 208. - lisam. 309. Aras Kız Mektebi. 1 88. Ardahan. 78. - Arif (Mehmet. Ayıcı) Bey (Eskişehir Me­ busu). 32. Arif Bey (Miralay. Kolordu Kumandam). 23. Arpalık. 284. Asaf (Süleyman. Doras) Bey (Hakkari Mebusu) . 1 75. Asaf B e y (Bursa Mebusu). 1 93 . Asayiş. 7 8 . 226. -sizlik. l l l . Asım (Ahmet. Us) Bey (Vakit Gazetesi sa­ hibi). 1 94. 207. Asım Paşa (Erkamharbiyei Umumiye İkin­ ci Reisi). 1 95. Asker, 37. 1 1 5 . 259. 28 1 . 282. 289. 297. -ler. 34. 1 36. -lik. 42. 207. -lik sahası. 86. - mebuslar. 1 62. Asker Emeklileri Cemiyeti. 1 60, 2 1 0. Askerce tavır. 35. Askeri. 220. - faaliyet. 22 1 . - harekat. 77. hizmet. 227. - hükümet. 2 1 9. inkılap. 278. - işgal. 230. - iştigal. 2 1 5. 2 1 9. - ka­ tiplik. 245. 247. - kıta. 305. - kumandan­ Iık. 3 L O. lise. 2 ı . - tarih. 98. - tertip. 46. teşkilat. 79. - vasıta. 27. - vazife. 24. 53. - - - Askeriye, 28, - Cemiyeti, 1 60,- memurları, 1 35. 53, 58, 62, 63, 65, 66, 69, 7 1 , 72, 87, 90- Asya, 287, - milleti, 1 50. 92, 95, 98, I I 3, I I 4, 1 17, 1 20, 1 24, 1 28, Atıf (Mehmet, Tüzün) Bey (Kayseri Mebu­ Avni Bey (Saruhan Mebusu), 1 62. Avrupa, 37, 38, II 8, l l 9, 241 , 256, 287, ­ devletleri, 39, -Iılar, 85, 242, - milletleri, M uharebeleri, 1 28. - Başpapaz, 263. Batı, 1 48, 1 49, 255, Avrupa Türkiye'si, 1 48. Avusturya, 37, 80, 1 1 7, 243, ti, 23 1 , - hükümeti, 2 l l , - Başkumandanlık, 22, 73, 281 , Harbi, 280, - Muharebesi, 282. Başsavcı, 1 93 . 37, 1 1 9, 1 48, - tarzı, 35. - - Cumhuriye- Sefirliği, 2 1 ı . Ayaklanma, 1 3 1 . - cumhuriyetleri, I I 8, - devletleri, 77, -lı h ükümet, I 49, -Iılaş­ mak, 1 19, -Iılık, 1 1 8, 1 1 9, - matbuatı, ı 19, - usulü, 1 1 9, - zihinleri, I 18. B atı Cephesi, 28, 46, 95, 1 85 , 1 86. Ayasofya, 74. Aydın, 1 62, 208, 209, - gençler, 29, -lar, 33. Aydın, 58, 240. Aydınlatma ve Neşriyat Encümeni, 1 0 1 . Aza, 2 1 . Batıl inançlar, 1 50. Batum, 78. B ayazıd, 2 10. Bayrak, 37, 1 l l , 286, 287. Bayram, 49-52, 55, 62, 66, 68, 99, 252, Azerbaycan, 77. 276, 294, 296. Azınlıklar, 38. B aytar, 28. Behiç (Erkin) Bey (Anadolu-Bağdat De­ Babılili, 75. miryolları Umum Müdürü), 57, 1 53 , Bafra, 3 1 3. Bağdat, 1 50, 153, 268. Bağımsız, 73, 79, 149, 1 73, 256, - hükü, Bağımsızlık, 36-38, 44, 48, 50, 73-75, 79, 100, 1 12, 1 2 1 , 1 37, 147, 149, 150, ın, 1 86, 1 99, 20� 2 1 5 , 233, 253, 28 1 , 28� 289, 304, 3 10, - mücadelesi, 87, 280. Bağımsızlık Beyannamesi, 36. Bağış, 7 1 , 1 20, 266, 270, -lar, 3 ı , i L O. Bahri Bey (Manisa Belediye Reisi), 302. Bahriye Cemiyeti, 293. B alıkesir bkz. Karesi. B anka, 1 67, 279, - müdürlüğü, 279. Barış, 30, 34, 38, 44, 45, 48, 50-54, 6 1 , 62, 66-68, 73, 77, 79, 87, 92, i i i , I I 2, I I 9, 1 33, 207, 220, 221 , 224, 230, 253, 273, ­ bayramı, 5 1 , 55, - devresi, 173, - devri, 74, 78, 79, - güneşi, 49, - müzakereleri, 77. Barış Antlaşması, 67, 77. Baro, 222, 283. Baş mabeyinci, 1 99, 200. Başkent, 34. 1 34, 1 35 , 1 37, 1 4 1 , 1 7 1 , 1 76 , 2 1 4, 243, 262, 285, 286, su), 244. met, 237. Başkumandan, 24, 26, 28, 33, 42, 45-49, 268. Belediye, 22, 23, 32, 50, 99, 1 05 - 1 07 , 1 16, 1 26, 1 53, 282, 284, 294, 296, 297, 302, 303, 305, 306, 3 l l , 3 1 5, - Meclisi, 1 06, 1 34. Beyanname, 36, 1 0 1 - 1 03 , 1 2 1 , 260, 262. Beyaz bayrak, 286. Beyoğlu, 1 24, 200. Beyoğlu Müdafaai Hukuk Cemiyeti, I 24. B ilecik bkz. Ertuğrul. Bilgin, 40. B irinci Dünya Savaşı bkz. Harbi Umumi. B irinci İnönü Meydan Muharebesi, 98, 1 85, 1 86. B irinci İnönü Zaferi, 76, 1 87. Birlik. 29. Bitinya kralları, (Bithynia, Anadolu'nun kuzeybatısındaki antik bölgede kurulu krallık), 298. B izans, 298. Boğaziçi, 259. Boğazlar, 74. Bolşevik, 3 1 7 . 321 Bolşevizm, 40. Cemil (Mehmet, Uybadın) Bey (Tekirdağ Bolu, 22. Mebusu), 1 54. Cemil Bey (Türk Kaptan ve Makinistler ve Bombay, 1 4 1 . Bombay Hilafet Komitesi, 1 4 1 . Bombay Hilafet Merkez Komitesi, 236. Bahriye Mensupları Cemiyet i Reisi), 293. Cemiyet, 2 1 -23, 32, 39, 60, 7 1 , 72, 84, 97, Boris III, 1 79. 100, 1 2 1 , 1 23, 1 27, 1 3 1 , 1 33, 1 39, 1 53, Bornova Kars Numune Mektebi, 1 88. 1 54, 1 60, 1 90, 1 9 1 , 2 1 0, 265, 266, 269, Borsa, 35. 28 1 , 283, 293, 3 10, -ler, 75, - teşkilatı, 97. Cemiyeti Akvam (Milletler Cemiyeti), 39, Bozok, 1 40, 1 59. Buca Mektebi, 1 88. 1 30, 23 1 , 27 1 . B udapeşte, 9 1 , 267. Cemiyetler Kanunu, 1 00. Bulaşıcı hastalık, 65. Cenabı Hakk bkz. Allah. Bulgar cemaati, 68. Cenabı Kibriya bkz. Allah. Bulgaristan, I 79, - maslahatgüzarhğı, 1 79. Cephane, 1 97, 26 1 , 262. Bulgaristan Kralı bkz. Boris III. Cerca (Suhaç), 236. Bursa, 69, 78, 1 85 , 1 86, 193, 276, 286, Cevad Bey (Bükreş Temsilcisi), 246. 292, 297-299, - halkı, 297, -hlar, 298, 300. Bükreş, 246. Bütçe, 1 0 1 , 1 02, 104, 1 35, 228, - kanunu, 1 67, - tesisi, 227. Bütçe ve Hesapları İnceleme Encümeni, 101. B ütün Asker Emeklileri Cemiyeti bkz. Umum Mütekaidini Askeriye Cemiyeti. Cevdet (Mehmet Ali, İzrab, Barlas) Bey (Kütahya Mebusu), 1 75 , 1 93. Cezmi Celal Bey (Fekeli, Maraş), 1 53. Chester İmtiyazı, 35, 37, 39. Cihan, 79, 80, 1 45 , 1 86, 1 99, 208, 209, 2 1 5, 220, 22 1 , 23ı 25� 261 , 28� 287, 288, 31 0, - tarihi, 287. Colrat, Raymond, 241 . Cudi Efendi (Müftü), 309. Büyük Kongre, 1 00- 1 04. Cuma alayları, I 99. Büyük Kumandanlar Toplantısı, 1 97, 2 19. Cumhurbaşkanı, 24 1 , - seçimi, 1 52, 1 53. B üyük Meydan Muharebesi, 299. Cumhuriyet, ı 1 7, 1 1 8, 1 42, 1 43, 1 45 - 1 47, Büyük Taarruz Muharebesi, 98. 1 49, 1 55 , 1 58, 1 59, 1 68, 1 7 1 , 1 72, 1 74, Büyükelçi, 223, 29 1 . 1 80, 1 8 1 - 1 83, 1 89, 1 92, 1 95, 1 97 , 1 99, 200, 206, 207, 209, 2 1 0, 2 1 5, 2 1 6, 2 1 8, Cafer Tayyar (Eğilmez) Bey (Edirne Mebusu), 1 62. 22 1 , 222, 223, 225-227, 229-23 I , 234, 236, 237, 239, 241 . 243, 245-248, 25 1 . Canik, 1 65. 254, 259, 260, 265, 266, 268, 269, 274, Cavit Bey (Kars Mebusu), 1 62. 276-278, 287, 289-292, 295, 300, 305, Cebelibereket, 1 75. 3 1 2, 3 1 6, - bayrağı, 287, Cehalet, 288. - hükümeti, 1 99, 224, 226, 273, 3 1 0, Celal (Mahmut, B ayar) Bey (Saruhan Me­ busu, İzmir Mebusu), 1 54, 1 63, 240. Celal Muhammed Sahib Efendi (Hindis­ tan'da Madras şehrinde Türkiye Dul ve Yetimlere Yardım Komitesi Reisi), 1 20. Cemaat, 6 1 , 62, 68, 1 00, 255, 256. Cemahiri Müttehidei Amerika bkz. Ameri­ ka Birleşik Devletleri. 322 225, 207, - - esasları, 1 83 , idaresi, 255, 304, -in ilanı, 1 57, orduları, 2 1 4, 302, - riyaseti, 3 1 0, - taraftarhğı, 3 ıo, - umdeleri, 232. Cumhuriyet, 280 Cumhuriyet Halk Fırkası, I 53. Cumhuriyetçi, 207, -lik, 308. Çal Köyü, 283, 284, 286. Derviş Bey ( I I . Fırka Kumandanı), 285. Çanakkale, 233. Devlet, 34, 36-39, 49, 73-77, 79, 80, 96, Çankaya, 34, 1 1 1 , 1 1 5 , 1 42 , 144, 208, 258, 1 00, 1 09, I I I , 135, 1 37 , 142 - 1 44, 1 57, 1 70, 1 85 , 1 86, 1 99, 208, 209, 22 1 . 229, 264. 230, 232, 237, 258, 275, 287, 289, 3 1 0, ­ Çankırı bkz. Kangırı. Çankınlı, 243. bütçesi, 1 35 , - idaresi, 37, -in asayişi, 78, Çarşamba, 3 1 3. -in birliği, 78, - şekli, 1 42, 225. Dış borçlar, 35. Çekirge, 295, 296. Çeşme Türk Ocağı, 3 I . Digenis (General), 284. Çiftçi, 3 1 6, -ler, 1 25, 1 89, 282, -lik ilmi, Dikmen tepesi, 259. Din, 38, 40, 76, 1 50, 1 99, 208, 230, 232, 39. Çiftçiler Derneği, 282. 256, - anlayışı, 233, - kardeşleri, 93, 1 2 1 , Çin, 39, - İmparatorluğu, 80. 1 22, 1 4 1 , 270, - ortaklığı, 37. Çocuk Esirgeme Kurumu bkz. Himayei Et­ fal Cemiyeti. Çocuk, 1 66, 259, 28 1 , 303, -lar, 74, 80, Dindar, 150, -Iık, 1 47. Dindaş, 93, 1 2 1 , - I ı k bağı, 1 22. - Dini, 1 20, 1 43, 148, - hisler, 208, - ilimIer, 309, - itikat, 255, - mektepler, 256, - me­ ölümleri, 39. sele, 1 49, - müessese, 255, Çukurviran köyü, 90. - salahiyet, 255, Dahili, - düşmanlar, 3 10, - siyaset, 1 02. - - reisIer, 256, taassup, 1 65 , terbiye, - 232, - vecibe, 1 2 1 . Damat Ferit hükümeti, 26 1 . Diplomasi, 267, - zaferi, 271 . I)amyanidis, Damyanus (Galata Rum Ce­ Diplomatik, 133, - münasebetler, 246, 251 . 254, 273, 29 1 . maati Mütevelli Umumisi), 62. Darülfünun, 22, 86, 1 74, 228, 233, 283, - Heyeti, 232, - Konferans Salonu. 1 90. Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu), 1 88. Diyarbakır (Diyarbekir), 22, 1 54, 1 62. Doğu. 37, 1 46, 1 49, -lu, 4 1 . -luluk, 1 1 9, vaziyeti, 195, - zihinleri, 1 1 8. Doğu Cephesi, 22. Darülmuallimin (Erkek Öğretmen Okulu), Doktor, 22, 67, 82, 1 3 1 , 1 58, 232, 254. 1 53, 250, 308, 309. DarülmuaIlimini A liye bkz. Yüksek Öğret­ 9 Eylül Kız Mektebi, 1 88. men Okulu. Delege, 1 48, 2 1 1 , 223, 25 1 , 253, 254, 264, 272, 273, 277, 29 1 , 3 17, - heyeti, 46, 48, 49, 54, 60. Delhi Hilali Ahmer Cemiyet i, 236. Demiryolları, 57, 248, 249. Demiryolu, 39, 1 53, 268. Demokrasi, 37, 38, 232, - tecrübeleri, 34. Demokratik, 1 1 8, 207, - hükümet, 37. Donanma, 289. Dostluk antlaşması, 77, 23 1 . Dördüncü Yunan Meclisi, 274. Duatepe Mektebi, 1 88. Dul, 1 20. Dumlupınar, 77, 1 85 , 1 86, 281 , 283, 299, İstasyonu, 281 . Dumlupınar Meydan Muharebesi, 280, 283, 286. Dumlupınar Numune Mektebi, 1 88. Denetleme Encümeni, 1 0 1 . Dumlupınar Seferi Şiiri, 282. Deniz nakliyalı, 227. Dl/yglı. 22. Denizli, 22, 83, 1 53, 28 1 . Dünya, 30, 34, 38, 40, 49, 66, 74, 78, 1 2 1 , Deprem, 3 1 1 . 145, 1 50, 1 73 , 233, 242, 282, 286, 288. ­ Dersaadet, 22, 42, 44, 68, 1 53, 1 98, 206, barışı, 273, - milletleri, 149. 265, 275. Dünyevi saadet, 230. 323 Düşman, 74, 76, 77, 80, 1 1 1 , 1 1 8, 1 1 9, 1 36, 1 47, 1 73, 1 86, 207, 22 1 . 259, 26 1 . 262, 282-287, 298, 3 1 0, 3 1 7, - başkumandanı, 285, -lar, 56, 75, 76, 1 1 2, -Iık, 1 1 8, 148, 1 49, 220, - orduları, 208, - ordusu, 1 85 , 284, 299, silahı, 80, - zırhlıları, 259. - Ebert, Friedrich (Almanya Reisicumhuru), 29 1 . Ebüzziya Velid (Tevhidi Efkôr Başyazarı), 194, 207. Edebiyat, 2 1 , 77, 1 74, 309, - Fakültesi, 232. Edirne, 78, 1 1 6, 1 53, 1 62. Edirne Türk Ocağı, 1 53. Efrat, 1 37, 295. Eğitim, 40, 1 83 , 192, 228. Eğitim ve öğretirnin birliği, 228. Erzurum Kongresi, 260, 3 17. Erzurumlu Necati, I 65. Esaret, 74, 75, 78, 80, 9 1 . 1 4 9, 286, 287, 298. Eser, 1 74. Esir. 286, 298, 299, -ler, 74, 208, - subaylar, 284, 285. Eskişehir, 23, 32, 28 1 . 299. Esnaf. 297. Eşitlik. 230. Eşkıya, 58, 1 25 , -lık, 1 73. Eyüb Sabri Efendi (Konyalı, Dava Vekili), 21. Eyüp Bey (Ağır Topçu Yarbayı), 1 70, 1 7 1 . Eyüp Sabri Bey (Eskişehir Mebusu), 23. Fabrika, 1 70, 192, 309: Ekonomi, 38. Ekonomik, 39, - gelecek, 35, - kader, 38, - Fahrettin (Altay) Paşa (Mersin Mebusu), savaş, 35. Elazığ (Elaziz), 1 63. Fahrettin (Fahri Türkkan) Paşa, 96. Elçi, 253, 264, 272. Elmira, 1 66. Elviyei Seliise (Kars, Ardahan, Batum), 78. Emekli, 24, 1 60, 2 10. Emet, 1 85. Emin (Sazak) Bey (Eskişehir Mebusu), 23, 32. Emperyalizm, 37. Enternasyonal Marşı, 223. Entrika, 256. Enver Bey (İ zmir Mebusu), 97, 1 27. Enver Paşa, 40. Ereğli, 2 i . Ergani, 22. Erkek, 281 , 289, 308, 309, - çocuk, 278, -ler, 40, talebe, 1 88. - Erkek Muallim Mektebi bkz. Darülmualli­ min. Ermeni, 256, 34, - kilisesi, 255, -ler, 77, Patrikhanesi, 256. Ermenistan, 78, 304, zaferi, 76. Ertuğrul (Bilecik), 97, 1 63, 1 85 , 299. Erzincan, 1 54, 3 1 2, 3 1 4. Erzurum, 90, 1 54, 1 65, 260, 261 . 290, 3 1 2, - 3 14, 3 1 5 , - Belediyesi, 3 1 1 , - depremi, 3 1 1 , -lu, 165. 324 1 62, 280, 281 . Faik Bey (Dava Vekili), 303. Faik Bey (Sivas Valisi), 29. Fakülte, 232. Fatih Parkı, I 53. Fatihler, 256. Fatin Bey (Kastamonu Valisi), 1 53 , 1 78. Fazıl Bekri Bey (Doktor, Kastamonu), 1 53. Federasyon, 3 7 . Feke. 1 53. Fen, 2 1 5, 278, 286, - adamları, ı ı 2, - sahasl, 288. Fen Fakültesi, 232. Fener Patriği, 1 8 1 . Fenni, 1 48, 259, - sıhhat tedbirleri, 228. Ferdinand, Birinci (Romanya Kralı), 246, 253. Ferid Paşa (Umum Mütekaidini Askeriye Cemiyeti Reisi), 2 ıo. Fethi (Okyar) Bey (Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi. Dahiliye Vekili, Halk Fır­ kası Grup Heyeti İdare Reisi), 56, 1 42, 144, 1 96, 2 1 2, 239, 240, 2 7 1 , 283. Fetih, 38. Fetva, 298. Fevzi (Çakmak) Paşa (Erkanıharbiyei Umumiye Vekili, Müşir, Kozan Mebusu, İstanbul Mebusu), 46, 53, 2 1 5, 2 1 9, 280, 282, 283, 284, 286, 308. Fevzi (Pirinççioğlu) Bey (Nafıa Vekili, Di­ yarbakır Mebusu), 56. Fırka, 23 , 97, 1 02- 1 05, 107- 1 l O, 127, 1 39, 1 44, 1 53, 154, 1 6 1 , 30 1 , 303, 305, 309, 3 l O, - beyannameleri, 1 03 , - üyesi, 103. Fırka Divanı, 1 0 1 - 1 04. Fırka Grubu, 1 02_ Fırka İdare Heyeti, 1 0 1 . Fırka Teşkilatı, 1 0 1 . Field, Arthur, 1 3 3 . Fikir, - cereyanları, 80, - hürriyeti, 289, serbestisi, 1 72. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller, 279. Fikri inkılap, 278, 289, 3 10. Filality, G. (Romanya Elçisi), 253. Filorina, 169, 2 1 6. Firar, 285, 295_ Foch, 35. Fotoğraf, 28 1 . Fransa, 4 1 , 1 47, 1 48, 1 73 , 200, 256. Fransız. 74, - gazeteci, 1 47, -lar, 77, 1 47, 200, 3 1 7 , - mektepleri, 1 8, - temsilci, 148. Fransızca, 25, 35, 36, 4 1 , 1 1 4, 1 29, 309. Friedrich, Istvan (Macar Başvekili), 9 1 . Fuad Bey (Ereğlili Ağazadelerden), 2 1 . Fuat (Bulca) Bey (Rize Mebusu), 1 42, 1 93. Fuat (Mehmet, Köprülü) Bey (Darülfünun Türk Edebiyatı Tarihi Müderrisi), 17 4, 232, 233. Galata, 62, - Rum Cemaati, 62. Galip Bey (Nemlizade, Samsun), 3 1 3 . Gayrimüslim unsurlar, 256. Gazete, 22, 23, 26, 30, 32, 42, 88, 9 1 , 93, 1 1 7, 1 29, 1 3 1 , 142, 1 64, 165, 1 72, 1 8 1 , 1 93, 1 94, 2 1 7, 252, 255, 263, 280, 3 1 7, ­ kupürleri, 1 69, -ler, 27, 235. Gazeteci, 93, 1 47, 1 94, 208, 209, -ler, 207, 2 1 7, 2 1 8. Gediz, 1 85, 1 86. Gemi, 299, 300. Gemlik, 299. Genç, 1 86, 259, - kızlar, 80, -ler, 29, 233, ordumuz, 76. Genel Kongre, 26 ı . Giresun, 3 1 2, 3 1 4. Goklez (Macar Muallimler Heyeti Reisi), 276. GÖç, 9 1 . Göztepe (İzmir), 54, 56, 58, 205-207, 2 1 1 , 2 1 6 , 232, 275. Gregorius VII (İstanbul'da Fener Rum Patriği), 1 8 1 , 263. Grev, 206. Gulam Samedan i, 96. Gültekin, 282. Gümrük duvarları, 38. Gümüşhane, 1 5 1 , 1 84. Gündüzbey, 1 86. Güney Cephesi, 76. Gürcistan, 77. Güzel sanatlar, 233, - kültürü, 233. Haber, 93, 1 27, 1 42 , 2 1 7, 2 80, 285, 296, 309, 3 1 1 , -ler, 27. Haberleşme, 1 05 - 1 07 , 1 32 , 1 70, 260, 26 1 . Hacı Bekir (Sümer) Efendi (Konya Mebu­ su), 2 i . Hacı Evliya Bey (İstanbul Müdafaai Hukuk Liva Heyeti Reisi), 1 24. Hacı Hüseyin Ağa (Konya), 1 25 . H acı İsmail (Çukurviran köyünden), 90. Hacı Şükrü (Aydındağ) Bey (Diyarbekir Mebusu), 1 62 . . Hacı Veli Efendi (Mebus), 23. Haç, 74. Haçlı Seferleri, 242. Hahambaşı, 256. Hahamhane, 255. Hain, - düşman, 1 7 3 , - kuvvetler, 1 85. Hakimiyet, 76, 80, 1 00, 1 1 7, 1 1 8, 1 49, 157, 200, 2 1 5 , 255, 256, 287, 288, 3 1 0. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir, 1 1 7, 1 43. Hôkimiyeti Milliye, 1 85. Hakkari, 1 75, 277. Haliç Konferansı (Haliç Buluşması), 27 1 . Halid Paşa, 280. Halife, 52, 74-76, 88, 89, 1 4 1 , 1 49, 1 50, 1 55 , 1 99, 207, 209, 236, 241 , 242, 256, 325 Li!.?, 298, - meselesi, 208, - ordusu, 298, 299, - unvanı, 24 1 . Halifei Müslimin, 1 55 . Halil İbrahim (Sipahioğlu) Bey (Eskişehir Mebusu), 23 , 32. Halil Kemal Bey (Sahra Topçu Yarbayı), 1 70, 1 7 1 . Halit Paşa (Kocaeli Grubu Kumandanı. Ar­ dahan Mebusu), 142, 299. Ha/k, 2 / , 23, 32. 33, 36-38, 49, 56, 58, 7476. 9 1 . 97, 1 00, 1 3 1 . 1 39, 172, 1 73, 199, 233, 24 i. 242, 255, 259. 261 , 282, 283, 296-298, 303-305. 3 1 0, 3 1 2, 3 1 6. dev­ leti, 80. - hükümeti, 76. - Kongresi. i OH, müessesesi, 80, - tabakaları, 208. Halk Fırkası, 2 1 -23, 32, 50, 64, 97. 1 00105, 1 07 - 1 lO, 1 27, 1 39. 1 44, 1 54, 1 6 1 . 2 1 7, 30 1 , 303. 305, 309, 3 1 0, - Nizamna­ - - mesi, 1 00, - programı, 1 02, 1 06. Halkçı. 1 00. Hamdi (Ahmet. Aksoy) Bey (Ertuğrul Me­ bu su. İzmir Mebusu), 97, 1 27, 1 39, 1 63. Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey (Maarif Vekili, İstanbul Mebusu), 86, 147, 28 1 . 283. Hamidiye Kruvazörü, 3 1 2. Hanedan, 200, 236. Harbi Umumi (Cihan Harbi, Birinci Dünya Harbi), 34, 39, 40, 74, 22 1 . 259, 3 1 6. Harekat, 27, 65, 75-77, 1 28, 219, 258, 262, 283-285. Harici, - düşman, 207, 298, 31 0, - münase­ betler, 79, siyaset, 1 02, 230. Harita, 284. - Harp, 30, 1 1 7, 1 20, 1 22, 1 70, 22 1 , 262, 280-282, 286, - cephesi, 207, kıymetle­ - ri, 220, -ler, I 29, - meydanları, 9 1 , - oyu­ nu, 193, 2 1 4, 2 1 9, - sahası, 49, - tarihi, 1 86, - vakaları, 77, - zamanı, 93. Harun Aliçe Bey, 97, 127. Hasan (Hüsnü, Saka) Bey (Trabzon Mebu­ su), 48, 1 5 1 . 240. Hasan Fehmi (Ataç) Bey (Gümüşhane Mebusu), 1 5 1 , 1 84. Hasta, 1 58. Hastalık, 2 8 , 65. Hastane, 65, 309. 326 Haşim Bey (Ahmet, bin İbrahim, 1 6. Fırka Sertabibi, Yarbay), 1 28. Hatipler, 40. Havza, 260. Hay, John, 39. Hayati Bey (Kalemi Mahsus Müdürü), 192, 223. Haydar Bey (İstanbul Valisi), 1 56, 1 58, 1 59. Haydar Rüştü (Öktem) Bey (Denizli Me­ busu), 83, 28 1 . Haydar Rüştü Faik Bey (Anadolu ve Duy- gu gazeteleri sahibi ve başyazarı), 22. Haydarpaşa Garı, 1 3 1 . Hayvan, 28. Hegemonya, 256. Hekim, 1 1 5. Henriot (Hanriyö) tayyaresi, 26. Hesapları İnceleme Encümeni , 1 02. Heyeti İlmiye, 85, 86. Heykel, 232. Hıyanet, 298. Hilafet, 147, 149, 150, 1 64, 165, 193, 208, 236, 242, 255, 256, 287, - bahsi, 207, hazinesi, 200, -in kaldırılması, 24 1 , -in muhafazası, 208, - kadrosu, 200, - Ko­ - mitesi, 70, 72, 1 4 1 . - makamı, 1 99, 237, - Merkez Komitesi, 236, - ordusu, 76. Hilal Tamirhanesi, 84. Hilali Ahmer (Kızılay) Cemiyeti, I 2 1 , 1 22, 1 90, 1 9 1 , 236, 265, 266, 269, 270. Hilmi Bey (Mebus), 1 37. H imayei Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu). 7 i . Hindistan, 93, 1 20, 1 4 1 . 236, - İslam ahalisi, 199. Hindistan Bombay Hilafet Komitesi, 1 4 1 . - Hint, 70, 96, -Ii, 193, -Ii gazeteci, 93, -Iiler, 94, - Müslümanları, 94. Hint Hilafet Komitesi, 70, 93. Hoca Esat (Mehmet, İleri) Efendi (Aydın Mebusu), 1 62. Horthy (Macaristan Kraliyeti Guvernörü, Amiral), 25 1 , 267. Hucurat Suresi. 237. Htikuk. 1 06, 1 39, 1 83 , 226, 229, 23 1 , 3 1 6. Hukuk Fakültesi, 232. Hukuki, 206. Hurafe, 289, -ler, 229. Husrev (Keyhüsrev), 298. İçtimai Şuralar Cumhuriyetleri İttihadı bkz. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği. Hükümdar, 286, 298, -lar, 1 49, -Iık, 38, 241 . İdam, 76. H ükümet, 27, 34, 37, 40, 48, 58, 67, 74-76, İdari inkılap, 278. 78, 1 05 , 1 09, I I I , 1 1 8, 1 1 9, 1 29, 1 42, 1 44, 1 46, 149, 1 55 , 1 57 , 1 64, 1 66, 1 73 , 1 80, 197, 199, 200, 207, 2 1 1 , 2 1 9, 220, 224, 226, 230, 23 1 , 236-238, 253, 256, 259, 26 1 , 267, 27 1 -273, 305, 309, 3 1 0, ­ dairesi, 259, - şekli, 143, - teşkilatı, 262, - teşkili, 239, - üyeleri, 10 1 . Hür, 50, 73, 79, 1 1 1 , 1 34, 278, 287, - fikir, 278, 288, - zihniyet, 288. Hürriyet, 74, 1 00, I I I , 1 1 2, 1 24, 1 47- 1 49, 1 72, 229, 288, 289, 304, 3 l O, - bayramı, 49, 50, 52. Hürriyet Meydanı, 3 1 0. Hüseyin (Öklem) Bey (İzmir'de Cumhuri­ yet Halk Fırkası Reisi), 1 53 . Hüseyin Bey (Elaziz Mebusu), 1 63. Hüseyin Cahid (Yalçın) Bey (Tanin Gaze­ tesi B aşyazarı), 193, 194, 207, 208, 2 1 8. Hüseyin Hüsnü Bey (Sıhhiye Müfettişi, Tabip, Yarbay), 65 Hüseyin Şükrü Bey (Terciimanı Hakikat gazetesi başyazarı), 172, 207. Hüsrev (Gerede) Bey (Trabzon Mebusu, Urfa Mebusu), 1 62, 25 1 . Hüsrev Sami Bey (Mebus), 23. Irk, 37, 1 49, 298. Islahat, 1 1 2, 1 50, 227, 256, - bayrağı, ı ı 1 . Is/anıiL" News, 93 Isparta, 5 1 . İbrahim (Çalıı) Bey (Ressam), 233. İbrahim (Demiralay) Bey (Isparta Mebu­ su), 5 1 . İbrahim Bey (Kaymakam), 1 1 5. İbrahim Bey, (Ahmet Haşim Bey'in baba­ sı), 1 28. İbrahim Tali Bey (Siyasi Müşavir, Doktor), 254. İd man Cemiyetleri İttifakı, 283. İhanet, 193, - projeleri, 256. İhsan (Mehmet, Eryavuz) Bey (Cebelibere­ ket Mebusu), 1 75 . İhsan Bey (İstanbul Darülmuallimin Mü­ dürü), 85, 250. İhsan Bey (İst iki al Mahkemesi Reisi), 1 93, 194, 2 1 7. İhsan Bey (Riyaseti Cumhur Mızıkası Şe­ fi) , 207. İhsan Hamid Bey (Diyarbekir Belediye Reisi, Ergani Mebusu), 22. İhtiyat subayları, 199. İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti, 84. ikdam , 193, 207. İkinci İnönü Meydan Muharebesi, 98. İkinci İnönü Zaferi, 76. İkinci Meşrutiyet. 49. 50, 52. İktidar, 1 1 2, 1 50, - mevkii, 2 1 8. İktisadi, 78, 289, - gelişme, I 29, 224, 226, - hayat, 58, 278, 288, - işler, 226, - mü­ nasebetler, 37, - refah, 304, - saadet, 304, - vaziyet, 2 1 9 , 226, 227. İktisat, 28, 63, 1 89, - işleri, 79. i/eri, 1 1 1 , 207. İlhak, 1 1 6. İli m, 39, 1 1 1 , 1 1 2, 209, 229, 232, 278, 286, 288, 309, - ıŞığı, 174, - sahası, 288. İlmi, 1 66, - kanaat, 232, 233, - usuller, 79, - zafer, 233. İltihak, 298. İmalatı Harbiye Fabrikası, 170. İmam, 85. İman, 91, 1 2 1 , 209, 258, 260, 262, 288, 289. İmar, 266, 269. İmparatorluk, 37, 38, 74, 77, 80, 1 1 9, 148, 24 1 , 287, - sınırı, 256. İmtiyaz, 255, 256, -lar, 39. İnebolu, 1 68, 2 1 3 . İnebolu Mavnacılar Loncası, 2 1 3. 327 İnegöı i 85 . zetecileri. 193. 207. 208. 2 1 7 . gazetele­ İngiliz. 74. 1 3 3 . - aksanı. 4 1 . - boyunduru­ ri. 2 1 7. 235. 255. - halifesi. 1 50. - halkı. - •.. ğu. 37. - lehçesi. 94. - lirası. 70. 1 20 . . 1 3 1 . 1 72. hükümeti. 207. 26 i . - matbu­ 265. 266. 269. 270. - yanlısı. 27 1 . atı. 1 65 . 2 1 7. 235. - şehremaneti. 1 34. İngilizce. 35. 4 1 . 93. 94. İngiliz-Türk Cemiyeti. 1 3 3 İngiltere. 4 1 . 93. 1 7 3 . 256. 27 1 . - Krallığı. 199. İnkılap. 232. 278. 287. 288. 300. 304. -çı. 233. 3 1 0. -lar. 209. 233. 253. sahası. - 2 1 8. - tarihi . 233. İnönü. 76. 98. 1 87 . 282. 299. - mevzileri. 1 86. İnönü Zaferi. 76. 1 85 . 1 87. İplik Mensucat Fabrikası. 309. İran. 1 1 4. - Hükümeti. 67. - milleti. 23 i . Sefareti. 67. - Sefiri. 67. İskender. 298. - alemi. 93. 1 20- 1 22. 1 50. 208. - birliği. 1 50. 242. - dini. 143. 230. - hükümeti. 237. - milletleri. 1 50. İslami hisler. 208. İslamiyet. 40. 1 49. İsmail Müştak Bey (Tanin Gazetesi yaza­ n). 1 94. 207. İsmayıl Hakkı (Baltacıoğlu) Bey (İstanbul Darülfünun Emini). 86. 232. l83. İsmet (İnönü) Paşa (Başvekil. Hariciye Ve­ kili. Edirne Mebusu. Malatya Mebusu). 27. 35. 44. 45. 48. 82. 1 15 . 1 42. 1 5 1 . 1 6 1 . 1 62. 1 68. 1 87. 193. 1 94. 199. 201 . 204. 2 1 2. 2 1 5. 223. 232. 233. 238-240. 27 1 . 280. 282. 284. 286. 290. 295. 305. 3 1 0. 3 1 2. 3 14. 3 16. İsmet (Abdullah Eker) Bey (İkinci Reis Vekili. çorum Mebusu). 1 3 1 . 1 40. İsmet Paşa Mektebi. 1 88. isıanbul (Sıanboul). 1 29 İstanbul. 22. 24. 40. 42. 54. 74-76. 78. 9 1 . 1 06. 1 1 7. 1 24. 1 29. 1 3 1 . 1 36. 1 47. 1 5 1 . 1 53 - 1 56. 1 58. 1 59. 1 68. 1 70. 1 75 . 1 79. 1 90: 1 96. 200. 208. 2 1 0. 2 1 7 . 240. 256. 258-26 1 . 263. 28 1 . 283. 287. 3 1 6. 328 İstanbul Barosu. 222. İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesi. 232. İstanbul Darülfünun Fen Fakültesi. 232. İstanbul Darülfünun Hukuk Fakültesi. 232. İstanbul Darülfünun Tıp Fakültesi. 232. İstanbul Darülfünunu. 232. İstanbul Darülmuallimat ve Darülmuallimini. 233. İstanbul Darülmuallimini. 250. İstanbul Hilali Ahmer Cemiyeti. 190. 1 9 1 . İstanbul İstiklal Mahkemesi. 1 75 . -nin tatili. 205. İstanbul Müdafaai Hukuk Cemiyeti. 1 24. İrticakar fikirler. 1 73. İslam. 309. - ahalisi. 1 99. - - ga- 13 ı . İstanbul Rum Patrikliği. 256. İstasyon. 1 93. 232. 259. 28 1 . İstibdat. 1 57. 287. İstifa. 1 84. 238. 239. İstihbarat. 74. 236. - müdürleri. 42. - rapo­ ru. 27 i . İstiklal Madalyası. 1 28. 1 40. 1 62. 2 1 3 . 244. - Kanunu. 140. 1 62. İstiklal Mahkemesi. 1 75. 1 93. 1 94. 205. 208. 2 1 7. İstiklal Numune Mektebi. 1 88. İstila. 36. 78. 1 86. 208. - orduları. 74. İstilacı. -lar. 300. - milletler. 286. ordular. 286. İsyan. 76. İş Bankası. 279. İşadamları. 1 1 1 . İşgal. 75. 78. 146. 1 70. 230. 259. 26 1 . 286. 287. - kuvvetleri. 207. Işıklar Lisesi. 297. İşkence. 299. - İtalya hükümeti. 1 80. İtalyan. 74. İtikat. 255. İtilaf devletleri. 49. 1 70. İtirnatname. 223. 253. 264. 272. 273. İzmir. 22. 28. 3 1 . 35. 46. 53. 55. 56. 60. 63. 78. 84. 97. 99. 1 20. 123. 1 27. 1 39. 1 5 1 . 1 53. 199. 216. 296. 1 54. 20 1 . 2 1 7. 301 1 62. 1 85. 1 88. 1 92- 1 95. 1 97. 205. 206. 208. 2 ı ı . 2 1 2: 2 1 4. 2 19. 232. 240. 281 . 286. 294. Belediyesi. 99. 282. 296. - hal­ • - kı. 1 39. 296. - havalisi. 28. -liler. 56. 28 1 . 282. mıntıkası. 1 62. nhtımı. 74. 298. İzmir Büyük Kumandanlar Toplantısı. 1 97. 2 19. İzmir Halk Fırkası. 301 . İzmir Muhacirin Cemiyeti. 1 23. İzmir Müdafaai Hukuk Cemiyeti. 97. İzmir Sanatlar Mektebi. 1 92. İzmir Şehit Fethi Mektebi. 1 88. İzmit. 154. İznik Gölü. 299. İzzeddin (Çalışlar) Paşa. 280. 281 . - - Jandarma. 58 Kabil Sefareli. 96. Kabine. 35. 36. 4 I. 27 I . - teşkili. 240. Kadın, 40. 4 1 . 74. 1 26. 259. 265. 28 1 . 289. 303. bilginler. 40. -lar. 80. 266. - Kahkaha. 3 17. Kalinin. Mihail İvanoviç (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği İcra Merkezi Ko­ mitesi Reisi). 1 57. 201 . 202. 204. Kamu hizmeri. 37. Kamuoyu. 23. w l . 1 29. 228. 233. 27 1 . Kamusal hayat. 40. Kangırı. 22. 1 84. 240. Kanun. 28. 42, 75. 82, 1 00. 1 1 7. 1 32. 1 38. 1 40. 1 48. 1 54. 1 62. 1 67. 2 1 3 . 227. 230. 234. 236. 238. 249. 255. 256. -lar. 1 83. 226. 229. 239. - tasarısı. i 35. 1 42. 206. yapma. 1 17. 1 1 8. Kanunu Esasi bkz. Teşkilatı Esasiye Kanunu. Kapitülasyon. 1 29. -lar. 1 49. Kaptan. 291 Kapudağı. 299. Karaağaç. 2 I. 1 16. Karaçi. 236. Karadeniz. 78. 259. 3 1 5. Karahisar. 284. Karahisarı Sahib bkz. Afyonkarahisar. Karaköy. 299. Karaman. 2 i . Karayolu. 39. Kardeş halk. 9 i . Karesi (Balıkesir). 1 38. 1 5 1 . 1 63 . 240. 298. Kars. 78. 98. 1 62. Karşıyaka Ankara Mektebi. 1 88. Karşıyaka Türk Birliği Numune Mektebi. 1 88. Kasaba. 298. 299. Kastamonu. 1 53 . 1 77. 1 78. Kastamonu Darülmuallimini. 1 5 3 . Kastamonu Türk Ocağı. 1 77. Katolik. 1 50. 256. - patriği. 256. Kavalca. 1 86. Kavimler göçü. 9 1 . Kayınpeder. 35. Kayseri. 59. 244. 3 14. - Metropoliti. 6 I . Kazancı. 299. Kazım (Halil. Hüsnü) Bey (Konya Mebu­ su). 2 1 . 1 54. Kazım (Karabekir) Paşa (Doğu Cephesi . Kumandanı. Edirne Mebusu). 22. 85. 142. 162. 28 1 . Kazım (Özalp) Paşa (Karesi Mebusu). 1 5 1 . 1 62. 240. 280. 298. Kazım Bey (Doktor). 22. Kazım Bey (Konya Belediye Reisi). 1 26. Kazım Bey (Konya Valisi). 203. Kemal Bey (Hariciye Siyasi Müşaviri). 221 Kemalettin Efendi (Yarbay İbrahim Bey'in oğlu). 1 1 5 . Kemalettin Sami Paşa (Mirliva. Berlin Bü­ yükelçisi. Kolordu Kumandanı. Sinop Mebusu). 1 42. 144. 280. 28 1 . 284. 285. 29 1 . Kendi kaderini tayin. 38. 39. Keyiftepe. 282. Kılıç Ali Bey (Gaziantep Mebusu). 1 40. Kı \ıç. 35. 9 1 . 172. 282. Kılıncızade Ahmed Bey. 1 65 . Kız. - çocukr 278. -lar. 80. - talebe. 1 88. Kızılay bkz. Hilali Ahmer. Kilise. 255. 256. idareleri. 256. - Kitap. 25. 35. 1 74. Kitchener. 35. 329 Knoll, Roman (Lehistan'ın Ankara Elçisi), Latife Mustafa Kemal, 56, 57, 94, 99, 1 26, 273. Kocaeli, 299. Kocaeli Yarımadası, 261 . Latin harfleri, 208, 209. 158, 1 66, 1 92, 207, 282. Konferans, 30, 34, 45, 54, 1 90. Kongre, 1 00- 1 08, 1 23, 190, 1 98, 2 1 0, 260, Lazar, Josef Hans (Neue Freie Presse Muhabiri), 1 17. Lazistan, 244. 26 1 , 277, 292, 3 17, -ler, 75. Kongre Kararları, 1 0 1 . Konsolosluk, 23 1 . Konya, 2 1 , 1 25 , 1 72 , 1 75, 1 93, 203, 208, 257, 277, 28 1 , -lılar, 1 26. Le Temps (Tan), 1 29. Konya İdadii Askerisi (Konya Askeri Lisesi), 2L Les Parris Poliriques sous la 1/1 Repuhli­ que bkz. Ü�'i;nd; Cumhuriyer're Siyasi Parriler. Konya Müdafaai Hukuk Cemiyeti, 2 1 . Kovaçef, S . (General), 87. Kozan, 1 40, 1 62. Köşk 34. Köy, 90, 106- 1 08, 1 36, 277, 28 1 , 283, 284, 286, -ler, 39, -lük, 39. Köylü, 282, 283, -ler, 1 25. Kral, 1 79, 200, 246, 253, 298, -lık, 199, 264, 304. Kral, August (Avusturya Sefiri), 2 1 1 . Kraliyet, 251 , 256, 267. Kredi, 249. , Kur'anı Kerim, 86. Kurban bayramı, 49-52, 62, 66, 276. Kurtuba, 1 50. Kurtuluş, 37, 40, 50, 66, 75, 77, 80, 9 1 . 99, 1 85, 208, 235, 258, 284, 285, 297, 300, 306, - bayramı, 99, 294, 296, - günü, 13 I , 302, - mücadelesi, 280. Kuşçalı, 261 . Kuvayi İnzibatiye, 76. Küçük Asya, 77. Kültür, 1 00, 1 48, 233, 286. Kültür Müzesi, 3 1 0. Kültürel gelişme, 224. Kütahya, 1 5 1 , 1 54, 1 75, 1 86, 193, 240, 282, 299. Kütüphane, 1 09. Lafrance, Curtis, 1 66. Laik terbiye, 233 . Laikleştirme, 2 32. Laisiz.asyon, 233. 330 Leh milleti, 254. Lehistan bkz. Polonya. Lehistan Cumhuriyeti bkz. Polonya. Lenin, v.i . , 201 , 202, 204, 223. Liman, 304, -ların inşası, 39. Lincoln, 37. Lise, 2 1 , 256, 297, 307, 309. �ndra, 70, 93. Lozan, 35, 44, 45, 48, 50, 5 1 , 54, 60, 7 3 , 271 , Barışı, 45, 49, 6 1 , 6 2 , 67, 68, 1 1 9, 207, - hükümleri, 255, - Müzake­ - releri. 27. Lozan Antlaşması, 54, 73. Lozan Konferansı, 30, 34, 45, 54. M. Cemal Muhiddin Sahip Efendi, 270. Maarif. 22, 1 88, 228, 232, 277, 278, 289, 290, 309, - işleri, 79, meselesi, 228, siyaseti, 228. - Maaş, 135, -lar, 1 37 , 1 38. Macar, 9 i, 267, 276, 297, - gazeteleri, 9 i , halkı, 9 1 , - Krallığı, 264, Millet Mecli­ si, 9 i , - milleti, 9 1 , 264, 267, 276, - va­ tanperverleri, 9 1 . Macaristan, 1 82, 23 1 , 243, - Kraliyeti, 25 1 , 267, - Sefiri, 1 82, 264. Macaristan Cumhuriyeti Parlamentosu, 9 i . Madras, 1 20. Mahkeme, i 75, 1 94, 205, 208, 2 17 , - heye­ ti, 1 93. - Mahkum, 298. Mahmud Nedim (Zabçı) Bey (Yarbay, Malatya Mebusu), 82. Mahmut (Soydan) Bey (Siirt Mebusu), 56. Mahmut Esad (Bozkurt) Bey, 207. Malatya, 82, 1 5 1 , 238, 240. Mali, 78, - vaziyet, 227. Maliye, 1 35, 3 16. merkez, 300, - milletler, 78, 1 19, 148, - Manisa bkz. Saruhan. Maraş, 3 16. Marcosson, F. İsaac, 34. Mardin, 1 53, 22. 227. toplum, 288, - usuller, 229, - vasıtalar, Medeniyet, 78-80, 1 48 , 1 49, 273, 288, 289, 300, 304, 3 1 0, - makinesi, 255, - yolu, 229, 232. Mardin H alk Fırkası, 1 5 3 . Marmara, 286. Matbaa, 25. Medrese, 85, 1 53 , 309. Matbuat, 1 1 8, 1 19, 1 29, 1 3 1 . 1 65, 209, Mehmed Sabri Bey (Türkiye Büyük Millet 2 1 7, 235, 252, 283, - erkanı , 207, 2 1 8, ­ hürriyeti, 229, - mensupları, 42. Mehmed Hilmi (Oytaç) Bey (Doktor, Ma­ latya Mebusu), 82. Meclisi B irinci Reis Vekili), 89. Mehmet Ali Hasan (Mısırlı Prens), 26. Matbuat Müdüriyeti, 236. Mehmet Bey (Kastamonu Mebusu), 1 53. Matbuat ve İstihbarat Müdüriyeti Umumiyesi, 42, 236. Mehmet Fazlullah Efendi (Sivas Darülhila- Matematik bkz. Riyaziye. Mehmet Niyazi Bey (Mebus), 23. Mavnacılar Loncası, 2 1 3. Mazhar (Germen) Bey (Doktor, Aydın Me­ busu), 1 3 1 . Mazhar Müfit (Kansu) Bey (Denizli Mebu­ su), 22, 1 53 . Mazlum, 1 46, - dindaşlar, 1 2 1 . Mebus, 2 1 -23, 3 1 . 32, 5 1 . 56, 64, 82, 83, 107, 109, 1 3 1 . 142, 147, 1 5 1 . 153, 1 54, 1 59, 1 62, 1 65 , 1 68, 1 84, 1 90, 1 96, 207, 236, 238 240, 244, 25 1 . 27 1 . 279, 28 1 . 282, 297, 3 1 6, - adayları, 2 i . 43, 97, 1 03, LOS, 1 27 , -lar, 85, 99, 1 0 1 , 1 1 1 . -luk, 97, 1 39, - seçimleri, 75. . fe Medresesi Müdürü), 1 53 . Mehmet Recep Bey (Şurayı Devlet Tanzi­ mat Dairesi Üyesi), 1 53. Mehmet Rıza Bey (Üsküdar Müdafaai Hukuk Liva Heyeti Reisi), 1 24. Mehmetçik, 28 1 , 282. Mektebi Sultani, 69. Mektep, 147, 148, 1 83 , 1 88 , 1 92 , 256, 278, 308-3 1 0, -ler, 147, -sizlik, i i i . Mektup, 67, 69, 87 , 99, 1 20, 1 6 1 , 1 66, 1 68, 169, 176, 1 88, 1 89, 193, 1 94, 2 1 6, 267, 268, 270, 27 1 . Meleıi Efendi (Dersaadet'te B ulgar Serpis­ kopos Metropolit), 68. Meclis, 2 1 , 22, 26, 28, 29, 3 1 -33, 37, 42, 44- Memduh Bey (Afyonkarahisar Mebusu), 76, 79, 82-84, 87-93, 95, 96, 98, 100, 102, Memleket, 27, 32, 38, 40, 42, 44, 48, SO, 49, S i , 53, 54, 58, 60, 63, 64, 66, 69, 7 1 1 05, 106, 109, 1 1 0, 1 1 3, 1 1 4, 1 1 6- 1 1 8, 1 20, 1 2 1 , 1 24, 1 25, 1 28, 1 30, 1 3 1 . 1331 35, 1 40- 1 45 , 147, ı s ı , 1 62, 1 64, 1 67, 1 75, 1 76, 1 84, 1 85 , 190, 193, 196, 205- 207, 2 1 2, 2 1 3, 225, 230, 23 1 . 234-236, 239, 240, 244, 247-249, 25 1 . 262, 27 1 . 274, 279, 29 1 , 299, - müzakereleri, 1 10. Meclisi Mebusan, 36, - seçimleri, 26 1 . Mecmua, 29. Meçhul Asker Abidesi. 281 , 282. Meçhul Şehit, 282. Medeni, 78, 1 73, - alem, 3 l O, - devlet, 289, - esaslar, 278, - gelişme, 228, - hukuk, 229, - idare, 225, - memleket, 229, - 1 62. 56, 58, 73, 75-80, 96, 99, 1 03 , 1 04, 1 08, 1 ı ı . 1 1 3, 1 1 8, 1 29, 1 36 - 1 38, 1 47- 1 49, 1 52, 1 55 , 1 73, 1 77, 1 92, 208, 209, 2 1 8, 2 1 9, 22 1 , 224, 225, 228-230, 232, 235, 236, 24 1 , 246, 25 1 , 253-255, 258, 260, 264, 267, 27 1 , 273, 274, 277, 28 1 . 286, 287, 289, 29 1 , 297, 298, 300, 303, 304, 308, 3 1 0, - evladı, 227, 278, -ler, 242, -in asayişi, 226, -in müdaf aası, 1 97, 220, - işleri, 258, - menfaatları, 203, - müdafaası, 1 97. Memleket Hastanesi, 309 Memur, 1 03 , 1 1 1 . 1 3 2 , 233, 297, 309, -lar, 1 1 2, B S , 1 37 , 1 99, -luk, 1 06. 331 Menemen. 306. - Belediyesi. 306. 286, - şan. 282. - şeref. 73, 282. - tarih. Mersin. 1 62. 50. 77, 260. 287. - terbiye, 232, 278. - te­ Merzifon. 1 48. - Amerikan Mektebi. 1 48. şekkül. 75. - teşkilat. 75. - ticaret. 1 98, - Mesadet Ham. 24. uyanış. 75, - vasıflar. 279, - vazife. 24. Milli Türk Ticaret Birliği. ı 98. Mesai Kanunu Tasarısı. 206. Mescidi Aksa. i 4 ı . Milliyet. - anlayışı, 233. -ler. 256. Meşrutiyet kanunları. 255. Milliyetçilik. 38. 242. Mevlana. 257. Miras. 200. Meydan Muharebesi. 77. 1 85 . 1 86. 262. Misakı Milli. 36. Metropolit. 6 i. 68. Milliyetperver. 147, -lik. 289. 283. 286. 287. 299. Misakı Milli Kız Numune Mektebi. 1 88. Mısır. 236. 24 1 . 242. -h. 26. - uleması. 241 . Misyonerlik. 60. Mızıka. 207. Mithat (Mehmet. Alam) Bey (Maraş Me- Mihahççık. 23. 90. busu). 3 1 6. Millet. 2 I . 22. 26. 27. 28. 29. 3 I . 33. 35. Mondros Mütarekesi. 74. 37. 42. 44. 45. 47-5 I . 53-56. 58. 60. 63. Morgan. 1.P.. 35. 66. 69. 7 1 -76. 78. 79. 82-. 84. 87-93. 95, Moskova. 204. 1 24. 1 25 Muallim. 2 1 . 1 87 , 1 92. 276. 278. 2 8 3 . 297. 96. 98- 1 00. 1 1 0. ı ı ı . 1 1 3. 1 1 4. 1 1 6- 1 22. • . 128- 1 3 1 . 1 33 - 1 38. 1 40. 1 4 1 . 1 43. 1 45- 1 5 1 . 1 5 3 . 1 55- 1 57. 1 62. 1 64. Mougin (M oj en) (Miralay). 1 47 . 308. 309. -ler. 243. 1 67. 1 69. 1 73 . 1 75 . 1 76. 1 84. 1 93 . 1 96. 200. 203. 205- 2 1 0. 2 1 2-214. 2 1 8-22 1 . Muallime ve Muallimler Birliği. 1 87 . 223-225. 227-236. 239-24 1 . 244. 247249. 25 I . 254. 256. 258-260. 262. 264. Muallimler Derneği. 283. 267. 272. 276. 28 1 . 283. 286-289. 297- Muallimler Kongresi. 292. Muallime. 1 87. Muallimler Birliği. 277. 300. 304. 3 i O. -in arzusu. 258. -in ba­ Muamelatı Zatiye bkz. Özlük İşleri. ğımsızhğı. 75. -in selameti. 207. -ler. Muamm�r (Uşakizade) Bey (İzmir Beledi- 256. - Meclisi. 9 i . 1 85 . 236. ye Reisi). 35. 296. Milletler Cemiyeti bkz. Cemiyet i Akvam. Mudanya. 286. 297. 299. 300. Milletlerarası. 145. Milletvekili. 27 ı . Mudanya Askeri Mukavelesi. 77. Milli. 1 86. 228. - ahlak. 278. - ananeler. Muhabir. 9 1 . 1 1 7. 129. 255. 297. 303. Mufahhamuddevle (İran Sefiri). 67. 24 I . - azim. 262. - bayram. 68. 252. - cephe. i i I . 298. - cereyan. 93. - çalışma. 40. - emeller. 93. 23 I . - faaliyet. 73 . ga­ - Muhacir. 1 23. 265. 270. -ler, 230. 266. Muhalefet. 1 0 1 . 103, i I l , 27 ı . Muhalif, 150, -ler. i i I . yeler. 85. - Gazino. 277. - gelişme. 47. - Muharebe. 77, 80. 98. 128. 1 85 . 1 86. 262. gurur. 279. - hadiseler. 74. - hiikimiyet, 28 1 - 286, 299. 304. -ler. 76. - meydanla­ 76. 1 00. 1 49, 287. - harekiit. 75. 94, - he­ def. 288, - heyecan. 75, 76. - hükümet. 1 29. - iman. 262. - irade. 76. 286. - işler. rı. 80. 2 1 4, 2 1 8. Muhasebeci. 104. Muhasip. 1 04. 209. - izzetinefis. 279. - kahraman. 40. Muhiddin Paşa (Tahran Sefiri). 66. 232. - kaynaklar. 37, 39, - maarif. 278. Muhittin Baha (Baro'dan), 283. - matem. 282, - Meclis. 74. 88. 89. 99, i 3 i . - mefküre, 250, - mücadele. 93. 207. - müdafaa, 2 1 9. - ordu. 76, - ruh. 332 Muhtar (Ahmet. Çilli) Bey (Nafıa Vekili, Trabzon Mebusu). ı 5 I . 1 96. Muhtelit İbtidai Mektebi. i 8 � . Murat Bey (İzmir Vali Vekili) 192. Musa Kazım Efendi (Büyük Millet Meclisi Şer'iye Vekili), 2 I . Musevi hahamhaneleri, 255. Musiki, 77. Mussolini, 1 80. Mustafa Abdüıhalik (Renda) Bey (Kangırı Mebusu), 1 84, 240. Mustafa Efendi (Karaağaçlı, Dava Vekili), 21. Mustafa Efendi (Konyalı Karahafızzade), 21. Mustafa Fevzi (Sarhan) Efendi (Saruhan Mebusu), i 5 I . Mustafa Fevzi Efendi (Şer 'i ye Vekili), 2 i 2. Mustafa Necati Bey (Saruhan Mebusu, İz­ mir Mebusu, Maarif Vekili, Adliye Veki­ li), 3 1 , 1 5 1 , 1 63 , 240, 292. Mustafa Reşit (Tarakçıoğlu) (Trabzon Erkek Muallim Mektebi Müdürü), 308. Musul, - Sorunu, 27 I , - vilayeti, 27 I . Muş, 1 63 . Mutemed, 1 04-1 08, -ler, 1 0 1 . Mutlak hakimiyet, 37. Mutlakiyet, 24 1 . Muvazenei Maliye Encümeni, 1 35 . Muzafferiyet, 77. Mübadele, 226, 265, 266, 269, - meselesi, 226. Mücahit, 76. Müdafaai Hukuk, 2 I , 32, - Cemiyeti, 29, 50, 75, 97, 1 27, n ı , 1 39. Müdafaai Milliye, 28, 65. Müddeiumumi (Savcı), 1 75 . Müderris, 232. Müfettiş, 108. Müfreze, 58, -ler, 76. Müftü, 309. Mühendis, 309. Mülakat, 34, 36, 37, 40, 4 1 , 1 29, 1 42, 1 47, 2 1 7 , 2 1 8, 255. Mülki hükümet, 58. Mülkiye, 28. Müminler, 237. Mümtaz Efendi (Piyade Yüzbaşı), 243 . Münir Hayri (Egeli) Bey (Trabzon Lisesi Fransızca, Edebiyat ve Tarih öğretmeni), 309. Münir Hüsrev (Göle) Bey (Erzurum Mebu­ su), 1 5�. Mürebbi, 277. Müslüman, 85, i 2 i , 236, 255, - Araplar, 256, - halklar, 242, -lar, 94, 1 22, 150, 237, - memleketler, 24 1 , 242, - milletler, 1 49, 237. Mütareke, 74, 259, 260. Mütekaidin Şirketi, 24 Mütekaidini Askeriye Cemiyeti bkz. Asker Emeklileri Cemiyeti. Müttefikler, 34, 74, 1 36. Müzakere, 27, 46, 64, 77, 85, 1 00, 1 02, 1 03, 1 05- 1 07 , 1 09, 1 1 0, 1 25 , 1 35 , 1 38, 1 42- 1 44, 1 48. Müze, 3 1 0. Nadolny, R. (Alman Elçisi), 272. Nafıa işleri, 79. Nahiye Meclisi, 1 06. Naim Hazım Efendi (Konya İdadii Askerisi Edebiyat Muallimi), 2 I . Naim Palas, 232. Namaz, 85, 1 26. Namus, 74, 75, 80, 90, 1 37, 288. Nazım (Filorinalı) Efendi, 1 69, 2 1 6. Necati (Mehmet. Memişoğlu) Bey (Uzistan Mebusu), 244. Necati (Süleyman, Güneri) Bey (Erzurum Mebusu), 1 65. Necib (Mehmet, Güven) Bey (Mardin Me­ busu), 22. Necip Bey (Kastamonu Belediye Reisi). 153. Necmeddin Sadak Bey (Akşam Gazetesi Başyazarı), 1 94, 207. Nefer, 58. Neşet Ömer (İrdelp) Bey (Doktor), 1 58, 1 59. Neşriyat, i O i . Neue Freie Presse. i 1 7 . New Orleans. 35. New York. 35, 7 I, 1 66. 333 New York Herald, 255. New York Türk Teavün Cemiyeti. 7 1 . Nicolaus (N ikolaus) Efendi (Rum Patrikhanesi Reisi Kayseri Metropoliti), 6 1 . Nilizon, J . (Le Temps Muhabiri), 1 29. Nilüfer çayı, 300. Nizamname. 1 00- 1 02. 1 04- 1 06, i L O. 143, 1 54, 1 89. - Encümeni. 1 0 1 . Nuh Tufanı. 80. Nüfus. - meselesi, 228, - siyaseti, 233. Nüzhet Hanım (Muallimler Derneği). 283. 1 6 Mart işgali. 26 1 . 1 1 1 . 1 1 4. 1 1 6. 1 24, 1 3 1 , 135-1 37, .J70. 185. 1 86. 208, 209, 2 1 4. 2 1 9-22 ı. 226. 227, 230. 243, 26 1 , 280. 284-286. 289. 297-299, 302, -lar, 49, 74. -muz, 26, - safları. 24. _ Ortaelçi, 2 i 1 . 246, 2 5 1 . 253. 254, 264. 267. 272. 273, 291 . Ortodoks kilisesi, 255. Osman Bey (Canik Valisi). � 65. Osman Gazi Türbesi, 297. Osmanlı. 38, - devleti. 74, 75. 208. - hane­ danı, 208. 236, - hükümeti. 74. - İmpara­ torluğu. 74. 77. 1 48 . 24 1 . 287, - padişa­ hı. 74, - şehzadesi. 298. Otomobil. 34. 56. 84, 232, 28 1 , 284. 285, 3 1 2. 3 1 4, 3 1 5. 30 Ağustos Muharebesi, 280. 281 , 282, 283. 286. Oy, 50. 83. w l , 1 09. 1 1 0. 1 45. 1 75. -lar, 23. 1 02. Ödemiş, 58. Öğretim. 234. - birliği, 228. 234. Öğretirnin Birliği Kanunu bkz. Tevhidi Tedrisat Kanunu. Öğretmen, 309. Öğretmen Okulu bkz. Darülmuallimin ve Darül muallimat. 334 Padişah, 74-76. 298. -lar, 1 49, 1 99. Pamuk. 39. - borsaları, 35. Panislamizm, 37. Panturanizm, 37. Papa, 1 50. Pa'r a, 37, 84, 1 25 , 1 37 , 1 38, 269, 298, -lar, 200. Paris, 76, 133. Paşaeli, 78. Patr ik, 1 8 1 , 256, 263, Ier, 255 , l i k, 25 5 Ordu, 27. 40. 49. 65, 73. 76. 79, 92, 98. Orman, 282. Özlük İşleri. 1 70. Parlamento, 91, 1 1 8, 274. Okul. 39. 40. 307. Oltu Mektebi, 1 88. müfettişIeri, 1 97, Ömer Fevzi Bey, 3 1 7. Patrikhane, 6 1 , 1 8 1 , 256, 263, - meselesi, 255. Pazarcık, 1 85. Peçe, 40. Pernot, Maurice (Fransız gazeteci), 1 47. Petrol . 39. Peygamber, 1 49. 208. 309. Pickthall. Marmaduke. 1 33. Piyade. 58. 96. 243, 297. 299. Piyano, 35. Pol Kunduriotis (Yunanistan Geçici Reisicumhuru, Amiral), 274. Polathane, 3 i 6. Polis, 297, - müdüriyeti, 44. Politik, 233. Politikacl, 286. Poliriya, ol 8 ı . Polonya, 2 3 i , 254, 273. Pontus, - hükümeti, 78, - Krallığı ülkesi, 304. Pratik iştigaller, 220. Prens, 26. Prensip, 40. Program, ı O l , 1 04- 1 06, 1 08, 1 42, 259, 277, - Encümeni, 1 0 1 . Propaganda, 85, 93, 1 48. Protestan, - kilisesi, 256, -Iık. 256. R�def. Simon (Bulgaristan maslahatgüz:ı­ rı). 1 79. Rahip, 1 48. Rahmi Bey (Mustafa. Köken) (İzmir Mebusu). 1 27. Romanya. 230. 246. 253. - kralı. 253. Röportaj. 1 66. Rangun. 72. Ruhani. 255. - reisIer. 256. Rangun Hilafet Komitesi. 72. Rum. 6 I . 256. - Cemaaii. 62. -lar. 256. - Rapor. 27. Patriği. i 8 1 . 263. - Patrikhanesi. 6 I . 256. Raporları İnceleme Encümeni. 1 0 1 . - Patrikliği. 256. Rasih (Kaplan) Efendi (Antalya Mebusu). 236. Rauf (Hüseyin. Orbay) Bey (İcra Veki lleri Reisi. Heyeti Vekile Reisi). 34-36. 53. 54. 56. 8 1 . Recep (Peker) Bey (Kütahya MebusuJ. 1 54. Recep Bey (Mardin Livası Halk Fırkası Üyesi). 1 5 3 . Recep Bey. (Şurayı Devlet Tanzimat Daire­ si Üyesi). 275. Refet (Bele) Paşa (İzmir Mebusu). 53. 1 62. Refik (Bekir. Koraltan) Bey (Konya Mebu­ su). 2 1 . 175. 1 93 . Refik (İbrahim. Saydam) Bey (Doktor. İs­ tanbul Mebusu). i 5 I. 154. 240. Refik İsmail Bey (İstanbul Halk Fırkası Mutemedi). 3 i 6. Refik Şevket (İnce) Bey (Adliye Vekili). 84. Rum Ortodoks Patrikhanesi. 256. Rumca gazete. 263. Rumeli Müslümanları. 1 22. Rus. 223. - taraflısı. 271 . Rusya. 37. 80. 1 57. 20 I . 202. 256. Rusya Merkezi İcra Komitesi. 1 57. Rusya Sosyalist Sovyetler Cumhuriyeti. 157 . . Rusya Şuralar İttihadı Cumhuriyeti bkz. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği. Ruşen Eşref Bey (Ünaydın. Afyonkarahi­ sar Mebusu). 1 42. Rüsuhi Bey (Riyaset Seryaveri). 1 58. Rüştiyei Müdafaai Hukuk Mektebi. 1 88. ' Saadeddin Ferid Bey (i stanbul Baro İkinci Reisi). 222. Sabit (Sağıroğlu) Bey (Erzincan MebusuJ. 154. Sabri (Mehmet. Toprak) Bey (Saruhan Me­ Reform. 242. busu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Bi­ Regaip gecesi. 2 1 6. rinci Reis Vekili). 1 3 1 . 1 5 1 . 1 62. 1 84. Reji. 3 1 6. Reşad (Mehmet) Bey (Saruhan Mebusu). 1 63. Reşat Bey. 3 5 . Rıhtım. 74. 298. 304. Sadrettin Beyefendi (İzmir Halk Fırkası Mutemedi. Doktor). 3 0 1 . Safa (Özler) Bey (Adana MebusuJ. i 5 ı . Saffet (ArıkanJ Bey (İzmit �ebusu). 25. 1 54. Rıza (Kotan) Bey (Muş Mebusu). 1 63. Sağlık. 39. 158. - durumu. 1 59. 1 60. Rıza Han (İran Harbiye Nazırı. Başkuman- Sakarya. 77. 282. 286. - zaferi. 262. dan). 1 1 4. Rıza Nur Bey (Sinop Mebusu). 48. 1 68. Rifat (Ahmet Çalıka) Bey (Adliye Vekili). 59. Riyaseti Cumhur Mızıkası. 207. Riyaziye (Matematik). 232. Rize. 1 42. 3 1 2. 3 1 5-3 1 7 . Roma. 26. 1 50. 298. Roma Temsilciliği. 26. 1 80. Sakarya Kız Numune Mektebi. 188. Sakarya Meydan Muharebesi. 77. 98. 1 28. 304. Salahaddin (Hüseyin. Köseoğlu) Bey (Mersin Mebusu). 1 62 . Salih (Bozok) Bey (Bozok Mebusu. Serya­ ver). 22. 56. i 58. 1 59. Saltanat. 207. 208. 24 1 . 287. 298. - hülya­ sı. 200. - tacı. 209. - tahtı. 209. 335 Sami Sabit Bey (Süvari Kumandanı Mira­ lay). 43. Samsun. 76. 1 64. 1 65 . 259. 260. 304. 3 1 3. 3 1 4. Sanat. 50. 77. 192. 2 1 5 . - kültürü. 233. Sanatlar Mektebi. 1 92. Sanayi. 227. Sanayii Nefise Mektebi. 233. Saray. 75. 287. - hayatı. 1 99. -lar. 200. Saruhan (Manisa). 1 5 1 . 1 62. 1 63. 175. 193. 240. 302. Savaş. 34, 9 ı . Savcı bkz. Müddeiumumi. Seçilme. 8 1 . 1 1 0. Seçim. 23, 32. 1 03, 1 43 - 1 45. 1 52. 1 53. 162. 1 75 , 26 1 , - devresi, 73. 83. 1 40. 244. - ler, 2 1 . 50, 75, 1 04, 1 05, 1 08, Teşkilatı. 1 05 , 107, - vaziyeti, 27. Seçmenler, 23. Sefaret, 67, 96. 21 ı . Sefir. 55, 66, 67. 1 82. 223, 264, 272, 273. -lik. 2 1 1 . Selçuki idaresi, 259. Selkisaray. 28 1 . Sendika, 206. Sergi, 69. Serkarin bkz. Baş mabeyinci. Sermaye, 37, 1 12, 279. - vergileri. 256. Serpiskopos, 68. Servet, 227. Sevr Antlaşması. 76. 282. Seyahat. 40. 2 1 7. Seyid (Mehmet Emin) Bey (İzmir Mebu­ su). 1 5 1 . Seyit Bey (Beyoğlu Müdafaai Hukuk Liva Heyeti Reisi). 1 24. Seyyar müfTezeler, 58. Sezai Bey (Belediye Meclisi Reisi), 1 5 3 . Sıdıka Süleyman Hanım (Türkiye MualIimler B irliği Kongresi Ankara Delege­ si), 277. Sığır vebası, 28, 63. Sıhhat tedbirleri, 228. Sıhhiye. 65. - işleri, I 28, - teşkilatı, 65. 336 Sınıf. 5 6 . 1 00. 1 73 . Sınır, 256. 258, -lar. 3 8 , 78. S ıtkı Bey (Binbaşı). 26. Sigorta ücreti, 26. Silah. 42. 58. 80, 1 70, 1 97, - arkadaşı. 49, -Ianma, I 97, -lar. 50, -lı efrat, 58. -lı mü­ dafaa, 75, -lı tedbirler. 227. Simav, 1 85 . Sinema, 2 8 1 . Sinop, 82. 1 68. Sirkeci, 24. Sivas. 29, 75. 8 1 , 1 53. 227. 260. 26 1 . 3 1 2, 3 1 4. Sivas Darülhil3fe Medresesi. 1 5 3 . Sivas Genel Kongresi, 75, 260. Sivas Türk Ocağı, 47. Sivrihisar, 23. Siyasal, 38. Siyaset. 38, 76, 79, 1 02, 1 48. 1 50, 228. 230. 23 1 . 233, - sahası, 86, 208. 2 1 8. Siyasi. 78. 1 48, 289. - anlayış, 229. - birlik. 237. - cemiyet. 1 00. 1 54, - dini koalis­ yon. 242. - faaliyetler. 77, - felaketler. 289. - hayat. 229, - icaplar. 80. - inkılap. 278, - istikamet. 2 1 7, - isyan, 76, - kader. 38, - kahramanlık. 282. - kanaat. 1 65 . kayıtlar. 227, - müessese. 255, - münase­ betler, 230, - müşavir, 223, 254, - rakip­ ler, 27 1 , - rical. 1 47. - saha, 49, - salahi­ yet, 255, - tahrik, 256, - vazife, 2 1 . 97, vaziyet, 2 1 5 . Slav. 1 48. Softalık, 231 Sofya, 87, 21 I , - Sefiri. 2 1 1 . Sosyolojik prensip. 40. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği. 223, 224. 23 1 . Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler B irliği İcra Merkezi Komitesi. 202. Sömürülmek, 39. Spor, 307. - teşkilatı, 85. Suat Bey, 60. Subay, 35, 36, 74. 1 37, 147, 259. 282. 284. 285, 297, -lar. 1 35 , 1 36, 1 38, 1 99. Suhaç, 236. Suikast. -çı. 35. - zanlılan. 205. Suiistimal. 1 1 1 . Sultan, 1 1 9, 241 , 287, -lar, 209. Suphi Nuri (tıeri) Bey (ileri Gazetesi Sahi­ bi, Başyazarı), i i I , 1 94, 207. Suriç (Rus Büyükelçisi), 223. S üleyman S ırrı (İçöz) Bey (Bozok Mebu­ su), 1 40. Süleyman Sırrı Bey (İstanbul Mebusu), 196, 240. Süvari, 284, 299, -ler, 56, - subayı, 285. Şahadet diyarı, 289. Şair, 1 1 5. Şakir Rasim Bey (Türkiye Umum Amele B irliği Katibi Umumisi), 1 5 3 . Şehir, 99, 1 1 7, 1 20, 229, 28 1 , 298, 299, 305, -ler, 40, 78, -Iiler, 298. Şehit, 1 20, 282, 282, 283, 287, 300, -ler, 71. Şehit Asker abidesi, 287, 289, 297. Taht, 209, - kavgası, 298. Tahy de Tahovary, Ladislas (Macaristan Sefiri), 1 82, 264, 276. Talat Paşa, 40. Talebe, i 53 , 1 92 , 297, 308. Talimatname, 28. Tan, 1 93. Tanin. 207, 208, 2 1 8. Tanrı, 24 1 . Tarım, 39, - makineleri, 39, - okulları, 39. Tarih, 49, 50, 76, 77, 80, 98. 1 49 , 1 50, 174. 1 83, 1 86, 208, 233, 259, 260, 262, 282, 283, 286, 287, 298, 309, - sayfaları, 1 85 . Tarihi hatıra, 1 99. Tasviri Efiör. 193, 1 94, 207. Tayyare, 282, 298, - filosu, 26, - teşkilatı, 1 97. Tecavüz, 74, 75, 80, 288. Şehremaneti, i 3 i . Tekirdağ (Tekfurdağı), i 1 3 , 1 64. Şehzade, 298. Şeref, 37, 49, 73, 80, 98, 233, 282, 288, -Ii Telefon, 284. barış, 87, -Ii vazife, 99. Şevket Ali Bey (Hindistan Karaçi), 236. Şiir, 282. Şimal grubu, 1 62. Tekirdağ Türk Ocağı, 1 76. Telgraf, 22, 23, 27, 29, 32, 33, 35, 45, 49, 52, 55, 6 1 , 66, 67, 8 1 , 82, 89, 9 1 , 92, 1 1 4, 1 23 , 1 3 1 , 1 33 , 1 52 , 1 5 3 , 1 60, 164, 1 65, 1 68, 1 84, 1 87 , 1 93 , 1 96, 1 98, 201 , Şimendifer, 284, 304, 3 1 3 , -ler, 2 1 9 , 227. 204, 236, 250, 26 1 , 263, 276, 280, 281 , Şirket, 24, 60. ' Şura, 1 05- 1 07, 223, 23 1 , 275. 62, 67, 68, 72, 88, 89. 1 24, 1 34, 1 4 1 , Şurayı Devlet Tanzimat Dairesi, 1 53 , 275. Şükrü Bey (Matematikçi, Fen Fakültesi Müderrisi), 232. Şükrü Kaya Bey, 207. Ş ükrü Naili Paşa, 28 1 , 299. Taarruz, 220, 262, 283, 298, 299, -lar, 225, - harekatı, 1 28. Taassup ağacı, 233 . 292, 293, 296, 303, 3 i 3, 3 i 4, -name, 55, 1 8 1 , 1 87, 1 90, 20 1 , 20� 2 1 Q Teokrasi, 241 . Teorik, 242, - iştigaller, 220. Terciimalil Hakikat. 1 72, 207. Teşkilat, 2 1 , 65, 75, 79, 85, 97, 1 0 1 - 1 09, 1 54, 1 64, 1 85 , 1 97 , 220, 228, 229, 260, 262, 277, 28 1 . Teşkilatı Esasiye Kanunu, i i 7, 1 1 8, 1 30, i 42- i 45, i 5 I , 225, 238-240, 255. Tabip, 65 . Tevfik (Bıyıkhoğlu) Bey (Yarbay, Başka­ Tahsin Bey (Aynizade, Milli Türk Ticaret Tevfik Fikret Bey (Karaman İstinaf Azası), Tahran, 66, i 1 4, - Sefiri, 66. B irliği Kongresi Reisi, Hukuk Fakültesi Reisi), 1 98, 232. Tahsin (Hasan, Uzer) Bey (İzmir Mebusu), 1 40. Tahsisat, 200. tip), 194, 207, 208, 245, 247, 284, 297. 21. Tel"hidi Efkör. i 1 9, 290. Tevhidi Tedrisat Kanunu (Öğretirnin B irli­ ği Kanunu), 234. The Saturday EI'el/ing Post. 34. 337 Tıp, 1 58, - Fakültesi, 232. İmparatorluğu, 38, - kabinesi, 35, - kadı­ Ticaret, 38, 60, 300, 3 1 6, - mukavelesi. m, 23 1 . 40, 4 i , - kahvesi, 36, - kardeşler, 94, - kıyafeti, 259, -ler, 34, 93, i I I , i i 8, Ticaret B irliği Kongresi, 198 1 1 9, 1 2 1 , 1 22, 147, 149, 1 50, 1 66, 236, Ticaret Mektebi. 309 256, 298, - l irası, 70, - lisam, 256, -lük, Ticari gelişme, 39. 74, 28 i , - matbuatı, i i 8, i 19, - mefkure­ Tokat, 26 1 . Topçu, 297. Topçu İhsan, 1 93 . Toplum, 40, 209, 288, -lar, 237. Toplumsal, 232, 289, - bilim, 209, - felaketler, 289, - hayat, 288, - icaplar, 80, in kıl ap, 278, 289, 3 i O, - nizam, 50. Toprak, 77, i 2 i . Trabzon, 43, 78, 1 5 1 , 1 62, 1 89, 240, 304, 305, 307, 3 1 0, 3 1 2, 3 1 4-3 1 7 , - halkı, 303, -lular, 260,'303, 304, 3 lO, - Valisi, 309. Trabzon Çiftçiler Birliği, 1 89. Trabzol) Erkek Muallim Mektebi, 308, 309. Trabzon Halk Fırkası, 309. Trabzon İplik Mensucat Fabrikası, 309. Trabzon Lisesi, 307, 309. Trabzon Lisesi Okul Spor Yurdu, 307. Trabzon Memleket Hastanesi, 309. Trabzon Ticaret Mektebi, 309. Traktör, 39. Tren, 28 i , 283. Trikopis (General, Yunan Başkumandam), 284-286. Tuna, 9 1 . Tunalı Hilmi Bey (Zonguldak Mebusu), 1 45. Turan Mektebi, 1 88. Tüccar, 35. Tüketim, 38. Türbe, 28 i, 297. Türk, 74, 85, 100, i 1 5 , 1 1 7, 1 3 3 , 174, 233, 24 i , 282, 284, 286-288, 293, - bağımsız­ lığı, 38, - camiası, 288, 304, - Cumhuri­ yeti, 260, 276 287, 300, 3 1 0, - çemberi, 286, - demokrasisi, 38, - devleti, 34, 287, 3 l O, - hakimiyeti, 256, - halkı, 49, - hü­ kümdarları, 298, - hükümeti, 37, 1 49, - 338 si, 288, - menfaatlan, 288, - milleti, 35, 49, 50, 1 1 9, 1 2 1 , 1 22, 1 29, 146, 1 48 150, 1 57 , 208, 223-225, 228, 229, 236, 258, 260, 262, 264, 267, 272, 276, 283, 286-288, 297-299, - milliyetperverleri, 147, - orduları, 297, 299, - ordusu, 220, padişahı, 149, - subayı, 35, - süngüleri. 285, - tarihi, 80, 208, 262, 286, - toprağı, i 2 ı . - ülkesi, 36, - vatam, 78, i 66, 1 85 , 225, 228, 286-288, - yetimleri, 270. Türk Diplomatik Temsilciliği, 1 3 3 . Türk Edebiyatı Tarihi, 1 74. Türk Kaptan ve Makinistler ve B ahriye Mensupları Cemiyeti, 293. Türk Ocağı, 29, 3 i , 33, 47, 85, 86, i q, 153, 1 76, 1 77, 282. Türk Teavün Cemiyeti, 7 ı . Türk Ticaret Birliği, 1 98. Türkçe, 25, 36, 4 1 , 42, 1 43, 1 47 . Türkiye (Türkiya), 22, 26, 2 8 , 29, 3 ı . 33, 35-40, 42, 44. 45, 47-49, 5 i , 53, 54, 58, 60, 63, 66, 69, 7 1 -73, 74, 78, 82, 83, 90, 92, 93, 95, 96, 98, 1 00, 1 1 1 , i 1 3 , i i 4, 1 16-1 2 1 , 1 24, 1 28, 1 29, 1 33 , 1 34, 1 40, 1 4 1 , 1 45 , 1 48- 1 5 1 , 1 54, 160, 1 62, 1 64, 1 66, 1 67, 1 69, 1 7 1 , 1 73, 1 75- 1 77, 1 79. 1 80, 1 84, 1 87- 1 89, 1 96, 198, 200, 203, 205, 206, 2 i i -2 1 3, 2 i 6, 220, 22 i , 224, 225, 232, 234, 236, 239-24 i , 244. 247249, 25 i , 255, 256, 258, 259, 270-273, 277, 278, 288, 292, 300, 3 1 0, - camiası, 3 1 0, - devleti, 73, 74, 77, 79, 80, 1 43 , 145, 1 85 , 1 86, 209, - halkı, 7 5 , 1 99, 283, - hükümeti, 272, - matbuatı, 209, - mer­ kezleri, 260, - milleti, 233, - tarihi, 76. Türkiye Amele Birliği, 206. Türkiye (Türkiya) Büyük Millet Meclisi, 2 1 , 22, 26, 28, 29, 3 1 , 33, 37, 42, 45, 47- 49. 5 1 . 53. 54. 58. 60. 63. 66. 69. 7 1 -75. Ü�'üncü Cumhuriyer're Siyasi Partiler, 25. 82. 84. 87-90. 92. 95. 96. 98. 100. 1 03. Ülke. 36, 39. 304. 1 10. 1 1 3. 1 1 4. 1 1 6- 1 1 8. 1 20. 1 2 1 . 1 24. Ültimatom, 35. 1 25 . 1 28. 1 30. 1 3 1 . 1 33 - 135. 1 40. 1 4 1 . Üretim, 38. 1 43. 1 45 . 1 62. 1 64. 1 67. 1 75 . 1 76. 1 84. Üsküdar. 1 24. 1 93 . 1 96. 205-207. 2 1 2. 2 1 3 . 225. 234. Üsküdar Müdafaai H ukuk Cemiyeti. 1 24. 236. 239. 240. 244. 247-249. 25 1 . 262. Üye, 22. 35. 85, 89. 93, 1 00, 1 03, 105. 1 07109. 1 23 . 275, 277. 279. 29 1 . 3 1 7. -ler, 29 1 . 299. Türkiye (Türkiya) Cumhuriyeti. i i 8. 145. 146. 1 55. 1 58. 1 59. 1 7 1 . 1 74. 1 80- 1 83. 1 89. 1 92. 195. 197. 199. 200. 206. 207. 209. 2 1 1 . 2 1 5 . 2 1 6. 22 1 . 226. 23 1 . 234. 236. 237. 239. 243. 245. 246. 248. 25 1 . 254. 259. 265. 266. 268-270. 290-292. 295. 305. 3 1 2. 3 1 6. - Hükümeti. 253. Cumhurbaşkanı. 24 I . Türkiye Dul ve Yetimlere Yardım Komite­ si. 1 20. Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti bkz. Hilali Ahmer Cemiyeti. Türkiye Himayei Etfal Cemiyeti bkz. Hi­ mayei Etfal Cemiyeti. Türkiye Mua11ime ve Mua11imler Birliği. bkz. Mual1ime ve Mua11imler Birliği. Türkiye Reisicumhuru. 243. 246. 249-25 I . 253. 266. 269. 273. 274. 291 . . Tiirkiye Tarihi. ) 74. ' Türkiye Um um Amele Birliği. 153. Türk-Müslüman ecdadımız. 255. Tütün. 39. Uhrevi saadet. 230. Ukrayna. 77. Ulaşım. 227. Ulaştırma. 39. Ulema. 24 1 . 309. Umum Amele Birliği. 1 53. Umum İnşaat Usta ve Kalfalan Cemiyeti. 1 53. Umum Mütekaidini Askeriye Cemiyeti. 2 1 0 . Umumi İdare Heyeti. 1 02. Umumi Maarif Programı. 278. Umumi Terbiye Programı. 278. Urfa. 22. 43. 25 I . Uşak. 1 85 . 64. 7 1 . 86. 88. 9 1 , w l , 1 02, 104. 106. 1 1 0. 1 35 , 1 40, 1 43 , 1 45 . 1 62. 225. -lik, 82, i W, 1 75. Vakir, 30. 207. Van. 277. Vapur, 259. Vasıf (Hüseyin. Çınar) Bey (Maarif Vekili. Saruhan Mebusu), i 93. 1 75. 227. 240. 290. Vasıf Bey (Doktor. Tıp Fakültesi Reisi). 232. Vatan. 32. 48. 49. 74, 75. 77-79. i i I , 1 36. 1 66. 1 8 1 . 185. 1 9 1 . 208. 2 10. 2 1 4. 22 1 . 225. 228. 230. 24 1 . 259. 262, 286-289. 298-300. 3 1 0. -a ihanet. 1 93 . - aşkı, 77. -ın bağımsızlığı. 304. -ın birliği. 304. -ın hürriyeti, 304. -ın kurtuluşu. 75, -ın mu­ hafazası. 227, -ın müdafaası. 1 36. Varan, 207: Vatandaş. 50. 1 47. 259. 288. 304. -lar. 226, 229. Vatani menfaatlar. 1 78. Vatanperver. 9 1 . 298. 304. -lik. 32. 38. Veba. 63. Vehbi (Mehmet. Bolak) Bey (Karesi Mebu su). 1 63 . Velmuş. Moris. 297. Vergi, 256. - ıslahı. 227. Vilayet. 10 1. 1 07 , 1 08. i 20, 1 78, - Kongre­ si. 1 0 1 . 1 04. 1 05 . - mutemetleri. 1 04. şuraları. 1 05 . 1 06. - teşkilatı. 1 04. Viyana. 37, 1 1 7. Washington. 36. 37. Wilson. Woodrow, 38. 39. Wojciechowski. Stanislas (Lehistan Reisi­ cumhuru). 254. 339 Yabancı. 74. 256. - asker. 259. - devlet. 96. - düşman. 1 47. 149. - - düşmanlığı. 1 1 9. 1 48. hükümetler. 256. - işgal kuvvetle­ ri. 207. -lar. 1 49. 259. - maksatlar. 1 49 . ­ mektepler. 1 48. - subay. 259. - süngüleri. 75. 259. - temsilciler. 1 99. - teşebbüsler. 149. - unsurlar. 256. Yahudiler. 256. Yahya Kemal (Beyatlı) Bey (Dersaadet Darülfünun Müderrisi. Urfa Mebusu). 22. Yanbolu. 1 28. Yardım. 70. 1 20. Yargı organı. 37. Yasama organı. 37. Yazarlar; 40. Yedek Subay. 84. Yedek Subaylar Yardımlaşma Cemiyeti bkz. ihtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti. Yeni Dünya. 282. Yeni Türkiya, 23. Yenigün. 1 64. 1 65 . Yenişehir, 1 85 . Yetim. 1 20. Yıldırımkemal istasyonu. 28 I . Yıldız Köşkü. 241 . 23 Nisan, 252. Yoksulluk. 242. Yozgat. 22. Yunan. i i I . 1 20. 274. - idaresi. i 2 ı . 1 22. Küçük Asya Ordusu. 77. -lı. 34. -hlar. 40. 1 1 2. 122. - Meclisi. 274. - ordusu. 74. 76. 1 85. 26 1 . 298. - tayyareleri. 298. zulmü. 1 2 1 . Yunanistan. i 4 ı . 274. - devleti. 230. Yunus Nadi Bey. 44. 258. 280. Yurt. 298. Yusuf (Başkaya) Bey (Denizli Mebusu). 22. 28 1 . - Yusuf Kemal (Ten gir şen k) Bey (Sinop Mebusu). 82. Yusuf Ziya (Mebus). 28 I . Yüksek Öğretmen Okulu. 250. Yürütme organı. 37. 340 Zabıta, 297. Zabıtaı Sıhhiyei Hayvaniye Kanun ve Tali­ matnamesi. 28. Zafer. 76. 77. 86. 93. 1 2 1 . 1 46. 1 70. 1 86. 1 87. 207. 208. 221 . 224. 233. 262. 271 . 280-282. 285-287. 289. 293. -ler. 1 85 . Zalim. 76. Zanaat, 300. Zekiii (Apaydın) Bey (Aydın Mebusu). 240. Zenofobi. i 1 9. Ziraat. 28. 227. 300. 309. Ziraat Bankası, i 67. Zirai sanayi. 227 Ziya Gevher (Hôkimiyeti Mil/iye muhabiri). 283. Zonguldak. i 45 . Zulüm. 74, 1 20. Zülfü (Tiğrel) Bey (Diyarbekir Mebusu). 154.