iSLAM artiml@
tᅵrkye@
dyanet@
VAKFI
MERKEZi YAYlNLARI
Sempozyumlar 1 Paneller
@
. 4
N@
u 1u s @ 。イウ@
tィエセ@
P ャョエセイ。ゥッ@
"KUTLU DOGUM"
ャュヲQ「ー。ョエウ@
sケョーエLウゥ@
um
islam, ᄋウャ。ュL@
Gelenek Tradition
ve and
change
y・ョゥャュ@
ウエ。ョ「オャQYV@
GELENEK ve yenlm@
AÇlSINDAN
tecd@
br@
hads@
HAKKINDA
degrlnm@
Dr. Mustafa Ertürk
Türkiye Diyanet v。ォヲ@
islöm aイ。エュャョ@
Merkezi
s。ケョ@
b。ォョ@
ve Muhterem
sahiplerine çok ォケュ・エャゥ@
エ・「ャゥイョ、@
、ッャ。ケ@
veya muhteva 。ウョ、@
、ゥ・イ@
müzakereciler エ。イヲョ、@
、・イャョゥ@
için bu hususta fazla bir ・ケ@
söylemenin
zannetmiyorum. Ne var ki Bウャ。ュL@
Gelenek ve y・ョゥャュB@
gerekli ッャ、オョ@
。、ャ@
bu sempozyumun ilk oturumunda dinin ikinci ォ。ケョ@
olarak kabul
edilen hadis ve hadis ilimleriyle ilgili ケ・ョゥャュ@
ve ケ・ョゥャエイュ@
hareketleウオョゥュ。@
ya da dinde ケ・ョゥャュ@
v.erinden bahseden bir エ・「ャゥョ@
ya tecdidle ilgili 、ョ」・@
ve hareketlerde islam 、Zケ。ウョ@
etkisini uzun
süre devam ・エゥイュ@
ve ッオ@
zaman dinf 「。カオイ@
ォ。ケョ@
ッャュオ@
"tecdid
da ィイ・エ@
「オャュ@
hadis ィ。ォョ、@
herhangi bir fikir veya
hadisi" ョ。ュケャ@
、ョ」・ゥ@
yeterince dile· ァ・エゥイャュケョ@
bir eksiklik ッャ、オョ@
、ョᆳ
mekteyim. Bu sebeple müzakereci ウヲ。エケャ@
ォ。エャ、ュ@
bu oturumda sözünü
・エゥュ@
ョッォウ。ャ@
ォウュ・ョ@
ァゥ、・イ」ョ@
ゥョ。、ュ@
tecdid hadisi ィ。ォョ、ゥ@
ァイャ・ゥュ@
arzetmek istiyorum.
Her
エ・ォイ@
・ケ、ョ@
önce
ederim.
t・「ャゥイ@
mゥウ。ヲイャ・@
エ・「ャゥ@
・ォゥャ@
Güvenilir kabul edilen hadis ォ。ケョャイ、@
sadece Ebu Davfid'un esSünen'i ile daha sonraki 。ウイャ@
ait 「。コ@
hadis eserlerinde kaydedilen rivayete göre Hz. Peygamber'in ケャ・@
「オケイ、@
rivayet edilmektedir: "Allah
her yüz senenin 「。ョ、@
(yani her 。ウイ、IL@
bu ümmete dinini yenHeyecek
adam (lar) gönderecektir". 1 Hョ。ャィ・@
yeb'asü li Mzihi'l-ümmeti ala re'si külli
mie sene men yüceddidü leha dfneha).
Ebfi DftvOd, Sünen, "Melfthlm", 1; Hasan b. Süfyftn, el-Müsned H「ョ@
Hacer, Thvdll't-te'sfs, s. 46); Qャ「・イ。ョヲL@
Mu'cemü'J-evsdt, VII, 271-272; lbn Adi, el-Kdmll, l, 123; Hftklm, e/-Müstedrelr, IV, 522; Beyhakl,
b。、L@
ll, 61-62; lbn Kesir, ・ョMnゥャ、ケ@
evl'l-fllen ve'lMa'rlfetü's-sünen ve'J-dsdr, l, 208; Hatib, t、イヲャオ@
ュ・ャ。L@
L@ 17-18; lbn Hacer, Tevall't-te'sfs, s. 45; SilyOtf, el-Cdmiu's-saglr, hadis nr. 1845.
·
57
ISLAM. GELENEK ve yenゥlm@
1 ISLAM. TRADITION and CHANGE
Gerçi 「。コ@
kaynaklarda raviden kaynaklanan ・ォ@
ifadesinden 、ッャ。ケ@
Hヲ@
ma a'lemü) hadisin ュ・イヲャオ@
konusunda süküt eden 「。コ@
alimler olsa da bu
hadisin Hz. Peygamber'e aidiyetinin ravinin ァイケャ・@
、・ゥャL@
nübüvvetin
・Gョゥケャ@
sabit ッャ。」ョL@
、ッャ。ケウ@
söz konusu haberin Hz. Peygamber'R@
ッャ、オョ@
。ォ@
ァウエ・イ、ゥ@
belirtilerek bu ァイ・@
itiraz ・、ゥャュエイN
den ウ。」エイ@
Aynca Hakim en-Nfsabürf, Beyhakl, 「ョ@
Hacer el-Askalanf3 ve z・ケョGャMiイ。ォ@
1 Ancak
gibi hadis ィヲコャ。イ@
bu hadisin ウ。ィゥャョ、・@
de ittifak ・エュゥャイ、N@
tecdid hadisinin 。ヲゥ@
イ・エゥウョ@
ュ・イャ。エォ@
için 。ヲ@
ウッョイ。、@
。ヲゥ@
ekolüne mensup taraftarlarca オケ、イャョ。@
dair son zamanlarda Türkçe'5 öncelikle オョ@
belirtelim
ye de tercüme edilen bir makale ケ。ュャョエイN@
ki bu hadisin 。ヲゥ@
ウッョイ。、@
オケ、イャ@
ゥ、。ウョ@
geçersiz ォャ。」@
「。コ@
bulgular 「オャョュ。ォエ、イN@
Bunlardan ゥュ、ャォ@
söyleyeceklerimizden en
önemlileri オョャ。イ、Z@
Birincisi makale ケ。コイョ@
「ョ@
Adf'nin ifadesini naklen
W@
カ・イ、ゥ@
üzere 6 bu hadis 「ョ@
Vehb'in "Kitabü'r-Rical"inde yer 。ャュォエ、イN
「ョ@
Vehb'in ölüm tarihi hicrf 198, 。ヲGョゥ@
vefat tarihi de hicrf 204 ッャ、オョ。@
göre sözü edilen rivayetin 。ヲゥ@
ウッョイ。、@
オケ、イャョ@
söylemek bu
bilgiye göre zor görünmektedir. aケイ」。@
。イエュ」ョ@
「ョ@
Vehb'in söz konuherhangi bir alimin iktihasta 「オャョ、。@
イ。ウエャュ@
ッャュ。ウ@
su ォゥエ。「ョ、@
hadisin o kitapta ッャュ。、ョ@
delil エ・ォゥャ@
etmemektedir. Buna ilave olarak 「ョ@
Vehb'in "Kitabü'l-Fiten"ini hiç kimseye ッォオュ。、ョ@
dair bilgiye8 istinaden
ッォオュ。、ョ@
söylemek ve onunla 「。ャョエ@
"Kitabü'r-Rical"i de 「。ォャイョ@
kurmak da ケ。ョャ@
bir istidlaldir. 9 ォゥョ」ウ@
Zührf'nin (ö. 124 h.) ilk ケコャョ@
QP@
sonunda aャ。ィGョ@
bu ümmete ömer b. Abdülazfz'i 「。ャ、ョ
söylemesi
M「ョ@
Hacer'in de 「・ャゥイエ@
gibi- bu sözün Zührf döneminde ュ・ィオイL@
ya da
en 。コョ、@
mevcut ッャ、オョ@
gösterebilir. 11 Süfyan b. Uyeyne'nin (ö. 198
göre r・ウャオ。ィGョ@
カ・ヲ。エョ、@
sonra her yüz senede
h.), "Bana オャ。エョ@
Allah onunla dini kuvvetlendirecektir. Bana
alimlerden bir adam ォ。」L@
2
3
4
5
6
7
8
9
lO
ll
58
Azimfibfidi, aカョGjMュ。「ャ、L@
Xl, 397.
Azimfibfidi, a.g.e., Xl, 396.
Münftvi, f・ケコGャMj。、AイL@
ll, 282; Azimftbfidi, a.g.e., Xl, 396.
Ella Landau-'l'asseron, "The •cycllcal reform': a study of the mujaddld tradltlon", Studla Islamlca, LXX,
1989, s. 79-117 (Türkçe tercümesi, "Periyodik Reform: Müceddld Hadisi h。ォョ、@
Bir Inceleme", trc.l. h。ォ@
Ona!,
Isidmi aイ。エュャL@
VI (4), s. 261-278).
'l'asseron, a.g.m., s. 99.
lbn Adi, e/-Kdm/1, 1, 123.
lbn Hacer, t・ャコA「L@
1, 56.
bk. Tasseron, a.g.m., s. 99 (88 nolu dipnot): [Bu makalenin tercümesinde 。、@ geçen dlpnotun 「。ャョァ@
cümlesi "lbn
Vehb'ln Kltftbü'l-Fiten'lyle ォ。イャエョコB@
・ォャゥョ、@
ケ。ョャォ@
tercüme ・、ゥャュエイ@
ki dogrusu "Kitftbü'l-Fiten ィ。ォョ、ゥ@
bilgiyle veya meseleyle ォ。イャエョコB@
olsa gerektir. Yine "Harmele b. y。ャケヲエ@
ve Ahmed b. a「、オイ。ィュョG@
bu hadisi rivayet ettikleri kabul ・、ゥャュエイB@
cümlesinde geçen "bu hadisi" Ifadesi yerine "bu kitaptan (yani Kltllbü'l-Fiten'den)"
・ォャゥョ、@
ッャュ。、イN@
Zira lbn Hacer'In Tehzlbü't-Tehzlb, L@ 56'da bu hadisic 。ャヲエォ@
herhangi bir Ifade yoktur; bk. Tasseron,"Perlyodlk Reform: Müceddld Hadisi h。ォョ、@
Bir Inceleme", tre. 1. h。ォ@
ünal, Isidmi aイ。エュャL@
VI (4), s.
270)].
bn Hacer, Tevdll't-te's!s, s. 49.
lbn Hacer, a.g.e., s. 48-49; Tasseron lbn Hacer'In rlvayetln sonunda "lsnaddakl rfivller her ne kadar slka olsa
da Zühri'nln verdlgl haber bu hadisin senedini takviye etmektedir" ・ォャゥョ、ヲ。ウ@
ウ。カオョュ」@
bir tonda,
、ッャ。ケウ@
bu hadisin sahte (uydurma) oldugunun bir 「。ォ@
göstergesi olarak 、ョュ・ォエャイZ@
{。ケイ」@
bk.
Tasseron, a.g.m., s. 96-97. Tasseron•un lbn Hacer'In "li sikati イャ」ヲエゥB@
sözünün Ingilizce'den nakledilirken "trustworthy" kelimesinin "sadOk" ・ォャゥョ、@
tercüme edilmesi, lbn Hacer'In ォオャ。ョ、ァ@
"slkat" kelimesini ォ。イャュエ、Z@
bk.
a.g.m., s. 269].
GELENEK ve yenゥlm@
AÇlSlNDAN TECDID HADiSI HAKKINDA ... . : Dr. Mustafa ERTÜRK
göre Yahya b. Adem (ö. 203 h.) o adamlardan birisidir" 12 、・ゥ@
nakledilir ki
bu haber Hz. Peygamber' e nisbet edilmese bile "yüz senede bir 。、ュョ@
ᆳ
ォー@
dini ォオカ・エャョ、ゥイ」B@
・ォャゥョ、@
bir 。ョャケ@
。ヲ@
döneminde ve onun
ölümünden önce ケ。ァョ@
ッャ、オョ@
。ォ@
göstermektedir. dッャ。ケウ@
tecdid
nin カ・ヲ。エョ、@
sonra onun talebeleri エ。イヲョ、@
オケ、イャ@
hadisinin 。ヲゥG@
ゥ、。ウ@
geçersiz ウ。ケャ「ゥイN@
islam alimleri hadisin senedinde zikredilen 「。コ@
。ィウャイ@
ィ。ォョ、@
genelde ュ・ョヲ@
bir kanaate sahip ッャュ。、ォイ@
için hadis sahih kabul ・、ゥャュᆳ
tir. dッャ。ケウ@
tecdid hadisini sened 。ウョ、@
ゥュ、ャォ@
sahih kabul etmemiz gerekir. Ancak biz hadisin senedindeki ricalin özellikle Ebu Alkame >
イ。ィ「ャ@
Hイ。ィャ@
veya ・イ。ィャI@
b. Yezfd (veya ・イヲォI@
> Safd b. Ebu Eyyub >
ve dikkatle yeniden gözden geçii·ilerek
Abdullah b. Vehb'e kadar ウ。「イャ@
。イエャュウョ@
gerekli ッャ、オ@
kanaatindeyiz.
Hadisin senedinin sahih ッャ、オョ@
var sayarak" senedin sahih ッャュ。ウ@
metninin de her zaman sahih ッャ。」@
ya da senedinin コ。ケヲ@
ッャュ。ウ@
metni。ョャュ@
ァ・ャュケ」ゥB@
ilkesinden hareketle hadis
nin sahih ッャュ。ケ」@
metninin de bir 、・イャョゥュケ@
tabi エオャュ。ウョ@
gerekli ッャ、オョ@
、ョᆳ
mekteyiz. Zira 「。コ@
hadisler カ。イ、@
ki senedi sahih ッャュ。ウョ@
イ。ュ・ョ@
metinleri ya sahih kabul ・、ゥャュ@
ya da sahih ッャ、オョ。@
dair ihtilaflar vaki olュオエイN@
Elbette hadis ilmi kriterlerine göre hadisin senedinin sahih ッャュ。ウ@
genellikle metninin de güvenilir kabul edilmesinde büyük rol oynamakta、イN@
Prensip itibariyle カ・ヲ。エョ、@
sonra Hz. Peygamber'in 、ッイオ。ョ@
veya
olarak ァ・ャ」@
yönelik haberleri aャ。ィGョ@
bildirmesiyle ümmetine
haber vermesinin (Kur'an'en ve aklen) mümkün ッャ、オョ@
kabul etmemize
イ。ュ・ョ@
rivayetlerin nakledilmesi ・ウョ。、@
meydana gelmesi muhtemel
hata ve ケ。ョゥュャイ、@
、ッャ。ケ@
bu tür haberlerin isabetli ゥコ。ィョ、@
「。コ@
ュᆳ
killerin 「オャョ、@
da bir gerçektir. Bununla birlikte オ@ ォ。、イョ@
söyleyelim
ki コ。ュョL@
ュ・ォ。ョ@
ve tarihi kesin hatlarla belirlenen istikbalf hadiselerden
hatta
bahseden rivayetleri islam alimleri her zaman ihtiyatla ォ。イャュL@
bir ォウュ@
hadiste bahsedilen dönemde cereyan eden siyasi, içtimar ve dinf
olarak ァイュャ・、ゥN@
Bu sebeple istikbale yönelik
hareketlerin bir ケ。ョウュ@
konusunda
olup senedi sahih kabul edilen bu nevi haberlerin ァカ・ョゥャイ@
olmak gerekmektedir. ihtiyattan ォ。ウエュコ@
hadisin
mümkün mertebe ゥィエケ。ャ@
uydurma veya sadece senedine 「。ォャイ@
güvenilir ッャュ。ウョ、@
ön ケ。イァャ@
ya
da ー・ゥョ@
hükümlü ッャオョュ。ウ@
hususudur. ゥィエャ。ヲ@
gidernemeyen veya anャ。ュケョ@
bir hadisin bir 「。ォウ@
エ。イヲョ、@
da makul ve ilmf ölçüler çerçevesinde (müsbet veya ュ・ョヲ@
anlamda) 、・ョゥイャ」@
itibara almak
ilirnde ihtiyat ve tesebbütün bir ァ・イゥ、N@
Bununla birlikte istikbalf hadisve zahirde görünen problemierin çözümünde önümüze
lerin 。ョャュウ、@
、・ャ。ケ@
12
EbU Ca'fer en-Nehhfis, en-Nds/h
カ・GャMュョウ。L@
Il, 462.
59
iSLAM, GELENEK ve yenilm@
1 ISLAM, TRADITION and CHANGE
bir dizi problem ォュ。エ、イN@
Hadis ve sünnet konusunda da kendi tarihimizde gözüken problemierin ve ihtilaflann bizzat bu medeniyerin temsilciolanlar エ。イヲョ、@
ィ。ャ・、ゥュ@
ya da görleri olan islamf ilimlerle ュ・ァオャ@
「。ォ@
。ウケャ@
ama çözüm yerimezlikten gelindikleri sürece meseleyi ヲ。イォャ@
edinenlerce 「。ォ@
yöne çekilene sürekli problem üretmeyi kendilerine ゥ。イ@
cekleri de ュオィ。ォエイN@
dッャ。ケウ@
istikbale yönelik gayb haberlerinden
olan tecdid hadisinin sadece senedinin 、・ゥャ@
metninin de bir tahlilinin yaーャュ。ウ@
gerekmektedir.
Bir hadis metninin incelenmesinde bütünsel olarak Kur'an'a, sahih
sünnete veya hadise, akla ve tarih! hadiselere オケァョャ@
gibi genel prengerekmektedir 13 Haウャョ、。@
bu ve buna
sipierin öncelikle dikkate 。ャョュウ@
ヲ。イォャ@
ケ。ォャュイョ@
bile söz konusu ッャ、オ@
benzer prensipierin オケァャ。ョュウ、@
オョエャュ。AイIN@
Bu ilkelere göre 、・イャョゥュ@
ケ。ーャイォ・ョ@
hadisin veya
söylenen sözün bilhassa hangi siyak-sibakta; kime, niye, niçin ウケャ・ョ、ゥᆳ
nin ve zikredilen her bir ifadenin ne anlama ァ・ャ、ゥョ@
tesbiti de elbette
önem arzetmektedir.
aョャ。ュ@
ve fonksiyonu itibariyle islam tarihinde büyük bir rol oynayan ve gaybf コ・ャゥョ、@
、ッャ。ケ@
、・イャョゥュ@
neticesinde ケ。ョャュイ@
ォ。ョャュコ@
ッャ。」@
tecdid hadisinin ウ。ィゥャ@
konusunda da kesin sonuca
オャ。ュォ@
zor gözükmektedir. Fakat biz オ@ ana kadar ケ。ーエュコ@
。ャュᆳ
lardan hareketle tecdid hadisiyle ilgili 「。コ@
、・イャョゥュ@
arzetmek istibu 、・イャョゥュ@
makale olarak ィ。コイャ、ュ@
bir 。ャᆳ
yoruz. aウャョ、。@
mayla birlikte daha net bir ・ォゥャ、@
。ョャ」ォエイN@
a) Tarih boyunca vahyin tesirinin azalmaya veya yok olmaya 「。ャᆳ
-vahiy çerçevesini esas 。ャ、ュコ@
zaman- 、・イ@
ケ。イァャョᆳ
da zaman zaman bir 「ッコオャュ。ョ@
meydana ァ・ャ、ゥ@
ya da bir önceki döneme
göre olumsuz yönde ウ・ケイエゥ@
bir gerçektir. Bu sebeple c・ョ。「M@
Hak vahyin
etkisinin 。コャュウケ@
。コー@
sapmaya 「。ャケョ@
toplurnlara 。イャォ@
peygamberler ve オケ。イ」ャ@
göndermek suretiyle dini 」。ョャ、イュエN@
Peygamberlik son nebf Hz. Peygamber'le ve onunla gelen vahiy de ォケ。ュ・エ@
kadar
vahiy 」。ョャ@
sürdürecek Kur'an'la son 「オャュエイN@
Bu ilahf 」。ョャ@
onun
pratik hayata ケ。ョウュャ@
tecelli eden Hz. Peygamber'in オケァャ。ュイ@
da
ilave edilebilir. Toplumun her kesiminden ゥョウ。ャイ@
kendisinde muhakkak
bir örnek ケ。ュ@
エ。イコ@
「オャ。」@
bu vahyi, sürekli 」。ョャ@
tutmak için de tarih
ッャ。ァ・ュゥエイN@
r・ヲ、@
rコ。Gョ@
boyunca tarihe yön verecek önemli 。ィウゥケ・エャイ@
ifadesiyle Allah nübüvvet hidayetini 」。ョャ、イュォ@
suretiyle nübüvvet
。ウイョ、@
sonra müceddidler, ウャ。ィエ@
önderler ve zalimterin yeryüzünde
ifsat ettiklerini düzeltmek için peygamberlerin varisierini ァョ、・イュゥエN@
islam sadece cami veya mescidlere hapsedilmeyip 。ケョ@
zamanda fert ve
toplumla alakah hayatm her ウ。ヲィョ@
kapsayan ilahf bir nizarn ッャ、オ@
、@
エッーャオュ。イョ@
13
60
Meselfi bk. Hatib, e/-K/Idye, s. 432; lbnü'l-Cevzi, el-Mevzuat, L@ 106; lbn Kayyim, e/-Mendrü'/-münlf, s. 67-96.
GELENEK ve yenilm@
AÇlSlNDAN TECDiD HADiSi HAKKINDA .... : Dr. Mustafa ERTÜRK
içindir ki bütün müessese ve ォオイュャ。ョ@
gündeminde kalmaya devam edeゥウャ。ュGョ@
ilk 。ウイャョ、@
günümüze kadar bu 」。ョャ@
muhafaza
cektir. ゥエ・@
üzerinde büyük tesiri olup ッョャ。イ@
ilmf
ettiren ve müslüman ilim 。、ュャイ@
gayretlerine dinamizm ve dinf ュ・イゥケエ@
ォ。コョ、イ@
faktörlerden birisi de
tecdid hadisi ッャュオエイN@
Her ne kadar islam alimleri kendilerinin müceddid
ッャ、オォ。イョ@
veya ッャ。」ォイョ@
hayattayken 。ォ@
コゥォイ・エュャウ@
de Süyütf
müceddid ッャ。」ョ@
ummak suretiyle tecdid hagibi ulemadan bir ォウュョ@
disinde zikredilen müceddid カ。ウヲョ@
sahip olmak, 、ッャ。ケウ@
aャ。ィGョ@
イコ。ᆳ
ウョ@
kazanabilmek için bir nevi ケ。イ@
içerisinde ッャュ。イ@
ve ッョャ。イ@
「オNカ。ウヲᆳ
taki ゥョウ。ャイ@
da müceddid olarak kabul etmeleri hadisin islam alimleri üze。ォ@
göstermel.<tedir.
rinde ne kadar pratik etkisinin ッャ、オョ@
b) Ebü Davüd'un Sünen'indeki hadis metnini 、ゥ・イ@
カ。イケョエャ@
zaman metin içerisinde ゥコ。ィ@
izaff olup ォゥ、・ョ@
ォゥケ・@
、・ゥᆳ
・「ゥャョ@
ヲ。イォャ@
ifadelerin yer 。ャ、@
ァ・イゥョ、@
hareketle metnin 、・ゥュョ@
Hz. Peygamber'den rivayet ・、ゥャョ@
iddia etmek kolay olmasa gerektir.
ォ。イャエ、ュコ@
c) Müceddidin Ehl-i beyt'ten ッャ。」ョ@
dair tecdid hadisinin 「。ォ@
mehdfnin kオイ・ケGエョ@
ve Ehl-i beyt'ten ォ。」ョ@
haber veren di・イ@
rivayetlerle birlikte ゥョ」・ャ、ュコ@
dikkatten kaçmayan 「。コ@
noktalar
「オャョュ。ォエ、イN@
Halifelik ve mehdilik ィ。ォョ@
kオイ・ケG@
ve Ehl-i beyt'e tevinanan bir toplumun müceddidlik ィ。ォョ@
da 「。ォ@
gruplara ve
di ・、ゥャョ@
pek tabii olarak ortaya ォュ。エ、イN@
ömer b. AbdÜkabHelere カ・イュケ」ゥ@
lazfz ile 。ヲGョゥ@
I ve II. 。ウイョ@
ilk müceddidleri olarak görülmesinde hemen
hemen herkesin ittifak etmesi bunun en 。ォ@
イョ・ゥ、N@
Gerçi ッョャ。イ@
ilk müyer alceddid kabul edilmelerinde hadis metninde her yüz senesi ォ。ケ、ョ@
ュ。ウ@
ve ölüm tarihlerinin (101 h. ve 204 h.) tetabuk etmesi bir faktör olarak
、ョゥウ・@
bile hadis ilmine ve sünnet-i seniyyeye büyük hizmet etmeleri
。ウャ@
etkenlerden biri olarak 、ョャ・「ゥイN@
Zira ömer b. Abdülazfz resmf
de kendi
anlamda hadislerin bir araya getirilmesine öncülük etmekle, 。ヲ@
コ。ュョ@
kadar ォウュ・ョ@
、。ョォ@
halde bulunan hadis usulü ilmini. sistemli
hale getirmekle ilk iki 。ウイョ@
ilkleri 。イウョ、@
yer 。ャュイ、N@
Ancak kanaatimizce bir 「。ォ@
ve önemli bir faktör de ッョャ。イ@
kオイ・ケ@
soyundan ァ・ャュゥ@
ッャュ。イョ@
dikkatten uzak エオャュ。、イN@
ilk dönemlerde オイョ。@
。エュᆳ
ャ。イョ@
ッャ、オ@
ve ウ。カャイョ@
ケ。ーャ、@
ィ。ャゥヲ・ョL@
devlet 「。ォョャ@
ve hatta
olarak beklenen mehdfnin bile kオイ・ケ@
kabilesinden
bu ümmetin ォオイエ。」ウ@
ve Ehl-i beyt'ten ッャ。」ョ@
dair ケ。ァョ@
kanaatin tecdid hadisine de yanウ、ョ@
ve hadisin 。ョャュウ、@
veya ケッイオュャ。ョウ、@
kオイ・ケG@
ve eィャセゥ@
beyt'e bir öncelik カ・イゥャ、ョ@
görmekteyiz. kオイ・ケG@
sövülmemesini, ondan
ileriye geçilmemesini ve ona ilim イ・エゥャュウョL@
aksine ondan ilim イ・ᆳ
nilmesini, zira kオイ・ケ@
alimlerinin yeryüzünü adalet ve ilimle 、ッャオイ。」ョ@
14
dair コ。ケヲ@
hadislerin (sözlerin) bir delil olarak ileri ウイャ、@
mehdf ウヲ。エョ@
カ。イケョエュ@
14 lbn Hacer ve b・ケィ。ォL@
kオイ・ケ@
l\limleriyle llgiH kaydedllen rivayetlerin hepsinin hem コ。ケヲ@
oldugunu, hem de
tariklerinin bir arada degerlendlrlldiglnde 。ウャョ@
oldugunu söylerler. ligiH rivayetler ve degerlendirmeler için
bk. Tevdll't-te's!s, s. 42-45. aウャョ、。@
bu filimlerimizin konuyla 。ャ|ォ@
コ。ケヲイゥカ・エャ@
üzerine ケ。ーエォャイ@
degerlendirme, on ウヲイ@
alt alta toplamak suretiyle elde edllen neticenin yine 。ケョ@
rakam ッャュ。ウョ@
benzemektedir.
61
·
ISLAM. GELENEK ve yenilm@
1 ISLAM, TRADITION and CHANGE
kオイ・ケGエョ@
ve Ehl-i beyt'ten 「。ォ@
kimselere ャ。ケォ@
görmeyenierin müceddid
da tekellerine 。ャ」@
elbette ォ。ョャュコ、イN@
Nitekim ömer b. Abdülazfz'in ilk müceddid ッャュ。ウ@
ケ。ョ、@
ona mehdflik カ。ウヲョ@
yüklenmesi bu
harfi
fikrimizi teyit etmektedir. Mesela -güya- Hz. ömer'in, yüzünde Bヲョ@
olan ve kendi soyundan bir 。、ュョ@
ァ・ャ」ゥョ@
ve yeryüzünü adaletle dolduイ。」ョ@
söylemesi ve haberi nakleden Nafif'nin de bu 。、ュョ@
ömer b. Abtahmin etmesi, 15 「ョ@
a「。ウGョ@
kendisine mehdf ィ。ォョ、@
dülazfz ッャ、オョ@
soru soran birisine aャ。ィGョ@
bu ümmeti Ehl-i beyt'in evveliyle hidayete
・」エゥイ、ョ@
ウッョイ。ケャ@
da ォオイエ。」ョL@
iki mehdiden birinin ömer ・ャMe」@
(Ömer b. Abdülazfz) ッャ、オョ@
zikretmesi gibi benzer 、ゥ・イ@
rivayetlerin mevmehdflik ィ。ォョ@
da ömer b. Abdülazfz'e tevdi ・、ゥャョ@
göstercut ッャュ。ウ@
mehdf ッャ、オ@
。ォ@
belirtilmese de hem ilmiyle hem
mektedir.16 。ヲゥGョ@
ッャュ。ウ@
sebebiyle cehaletin 。イエL@
ilmin ortadan kaybolmaya 「。ᆳ
de kオイ・ヲ@
ャ。、L@
sünnetierin yok olup 「ゥ、G。エャイョ@
zuhur etmeye 「。ャ、@
kabul edilen
dini, yani sünneti yeniden ihya ・エゥ@
、ョ」・ウゥケャ@
bir dönemde ortaya ォー@
コュョ・@
mehdf kabul edilmektedir. Her ne kadar コ。ケヲ@
rivayetlerden kesin sonuçlara オャ。ュケ」@
ileri sürüise bile bu rivayetler ilk dönemlerde Kuイ・ケャゥォG@
ilgili toplumun belli kesimindeki 、ョ」・ャイゥ@
ォウュ・ョ@
ケ。ョウエュォᆳ
ウヲ。エョ@
エ。、イN@
Bu hadisi Ahmed b. Hanbel'in her yüz senenin 「。ョ、@
insanlara
sünnetleri イ・エ」ォ@
ve Resülullah 。、ョ@
yalan söylemeyi engelleyecek ォゥ@
QW@
veya ォゥャ・イ@
aャ。ィGョ@
ァョ、・イ」ゥ@
エ。イコョ、@
ケッイオュャ。ウ
tecdid hareketive mevzü hadisin ケ。ァョ@
ッャ、オ@
bir
nin sünnetierin unutulmaya 「。ャョ、@
。ウョ、@
önemli gözükmektedir. dッャ。ケウ@
tecdid hadönemi ケ。ョウエュ@
、・ゥャL@
o dönemdeki toplumun mehdflik ve
disini sadece bir tek カ。イケョエャ@
halifelik konusundaki ァイャ・ゥケ@
birlikte 、・イャョゥ@
ヲ。イォャ@
ama o
daha ケ。ォョ、@
。ャォウ@
bulunan bir anlam ォ。コョ」@
toplumun ァ・イゥケャ@
ュオィ。ォエイN@
d) Son olarak tecdid hadisinin Hz. Peygamber'den ウ。」エイ@
ッャ、オョ@
kesin bir dille ifade edernemekle birlikte onun ヲ。イォャ@
カ。イケョエャ@
ァ・ュゥエ@
。ウイャ、ョ@
beri ウャ。ュ@
toplumunun ァ・ャョ@
「。ャ@
ッャ、オ@
ァ・イゥョ@
ケ。ョウエᆳ
ョL@
o topluma belli ölçüde dinamizm ォ。コョ、イ@
ilmf ve fikrf ァ・ャゥュイ@
bir ォ。エウョ@
ッャ、オョ@
イ。ィエャォ@
söyleyebiliriz. Bu hadisin, 、ッオョ。@
günümüze kadar ヲ。イォャ@
kültürlerin, medeniyetlerin, 、ョ」・ャイゥ@
ve anlaケャ。イョ@
ィ。イュョャウケ@
エ・ォャ@
eden bir Hウャ。ュゥI@
ァ・ャョゥ@
içinde ケ。ᆳ
、ュコ@
ァ・イォャゥョ@
problemlerine ォ。ャ」@
çözümler getirici tarzda ゥウャ。ュGョ@
asama belli ュ・ウャL@
gruba, partilelma uygun olarak yeniden 、・イャョゥL@
her türlü dinf, ilmf ve teknolojik ァ・ャゥュ@
re ya da milletiere mahsus ッャュ。ケー@
yönündeki ケ・ョゥャュイ@
öncülük edip bu オイ、。@
azimle mücadele eden
bütün müceddidlere ォ@
tutacak bir 。ョャケ@
、ョエイャ・ォ@
Bウャ。ュL@
gele15
16
17
62
Nuaym b. Hammfid, el-Plten, s. 67, 75.
Nuaym b. Hammfid, a.g.e., s. 230-23 N@
lbn Hacer, Tevdli't-te'sls, s. 48.
GELENEK ve yenilm@
AÇlSlNDAN TECDID HADISI HAKKINDA .... : Dr. Mustafa ERTÜRK
nek ve ケ・ョゥャュB@
üçlüsünü bünyesinde 「。イョ、@
bir tarzda ゥウャ。ュGョ@
geleolabilecegini .ümit etcegine yönelik büyük projelere sürekli ilham ォ。ケョァ@
・ォゥャ、@
kanaatimiz odur ki her müslüman bu ugurda kendimekteyiz. aケョ@
kオイ・ケ@
ni bir müceddid kabul ederek islam'a hizmet etmeli, aャ。ィGョウ、・」@
kabilesinden veya Hz. Peygamber'in soyundan birilerini her yüz ケャ、。@
gönderecegine dair ゥョウ。@
atalete ve tembellige sevkettigine ゥョ。、ァュコ@
bir d üョ」・ケ@
ォ。ーャュ、イN@
Zira ュウャ。ョ@
bir gününün diger gününe ・ゥエ@
ッャ。ュケ」ァョ@
dair Peygamber! beyan her müslüman müceddid 。、ケョ@
edininesi gereken bir prensiptir.
Blbllyografya: Nuaym b. Hammfid, el-Fiten HョイN@
Süheyl Zekkfir), Beyrut 1414/1993; e「ヲ@
Sünen, "Melfihlm", [@ e「ヲ@
Ca'fer aャュ・、@
b. Muhammed b. lsmfill en-Nehhfis, en-Ndsih ve'lmenstlh li ldtdb11lahi azze ve celle ve'htildll'l-ulemdi li zdlJlce HョイN@
Süleyman 「Nャイ。ィュ@
b. Abdullah),
MahmQd Thhhan), 1-XI, Rlyad 1995; lbn Adi,
I-lll, Beyrut 1991; Taberfini, el-Mu'cemü'J-evsdt HョイN@
el-Kdmil li du'aldi'r-ricdl, 1-VIll, Beyrut 1985; Hakim ・ョMnゥウ。「ヲイャL@
el-Müstedrelc HョイN@
Mustafa
Abdülkadir Atfi), I-IV, Beyrut 1990; Beyhakl, Ma'rifetü's-sünen ve'l-dsdr HョイN@
Abdülmu 'tiKal'aci), 1-.
XV, Karaçi 1991; a.mlf., m・ョ、ャ」ゥ「GMヲ@
HョイN@
Seyyld Ahmed·sakka), 1-11, Kahtre 1971; Hatili elBagdadi, eJ-J(J[dye li ilmi'r-rivdye, Haydarabad 1357; lbnü'I-Cevzf, el-Mevztldt HョイN@
Abdurrahman
Muhammed Osman), I-lll, Darü'l-flkr 1983; lbn Kayyim, el-Mendrü'l-münif fi's-sahih ve'd-daif HョイN@
Abdülfettah EbQ Gudde), H alep 1983; Ib n Keslr, en-Nihdye 11'1-liten ve'l-meJ{JhJm, 1-11, Beyrut 1991;
Münavi, Feyzü'J-lcadir ・イィGjMc、ュゥャウ。ァL@
1-Vl, Beyrut 1988; z・イォヲL@
et-Tez1dre 11'1-ehddisi'1ュエ・ィゥイ@
HョイN@
Mustafa Abdülkadir Ata), Beyrut 1986; lbn Hacer, Tevdli't-te'sis 11 medlJ Muhammed
b. ldris HョイN@
Ebü'l-Flda Abdullah el-Kadi), Beyrut 1986; a.mlf., Tehzibü't-Tehzib, I-XII, Beyrut 1907;
sケヲエゥL@
e1-Cdmi'u's-saglr [Feyz0'/-k,1dftle birlikte ケ。ュャョエイ}L@
I-VI, Beyrut 1988; Deylemf, elFirdevs bi me'stlri'l-hitdb, I-VI, Beyrut 1406/1986; Hlndi, Kenzü'1-ummdl, I-XVI, Beyrut 1985;
Azfmfibadi, Avnü'l-ma'btld HョイN@
Abdurrahman Muhammed Osman), I-XII, Medine 1968; s・ィヲゥイョャL@
Bezlü'1-mechtld li halli Ebi Ddvüd HョイN@
Muhammed Zekerlyya b. Yahya), !-XX, Kahlre 1973; Emin eiHavli, el-Müceddidtln 11'1-lsldm, Kahtre 1965; Abdülmüteal es-Safdf, el-Müceddidtln 11'1-lsldm
mine'1-lcarni'l-evvel ile'r-rdbi' 。イ@
(100-1370 h.), Mektebetü'l-1\dab, ts.; r・ゥ、@
rコ。L@
Tdrihu'l-üstdz
el-imam ・Mケャ@
Muhammed a「、オャL@
I-IV, mウイ@
1925; Tasseron, Ella Landau, "The 'Cycllcal reform': A Study of the Mujaddld Tradition", Studia Islamica, LXX, 1989, s. 79-11 7; (Türkçe tercümesi:
Bir Inceleme", (tre. 1. h。ォ@
ünal), lsldmi aイ。MエュャL@
VI
"Periyodik Reform: Müceddld Hadisi h。ォョ、@
(4), s. 261-278.
dヲゥカ、L@
63