Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Klasik Arap Edebiyatında Ramazan Ve Oruç
…
13 pages
1 file
Öz: Yıl içerisinde Müslüman vicdanını şevk ve sürura sevk etme bakımından başka vakitlerle kıyaslanamayacak bir zaman dilimi kuşkusuz mübarek Ramazan ayıdır. Bu ayda Müslüman birey gündüz yemeyerek aç ve bitkin, içmeyerek susuz ve hararetli olduğu halde bambaşka bir huzur ve tarifi gayr-ı kabil bir ferahlık hissetmektedir. Var oluşunu beşeri coşkunluklara borçlu olan edebiyat ve özellikle de araştırma konumuz olarak klasik Arap edebiyatı, mümin vicdanında rûhânî coşkular uyandıran "Ramazan ve oruç" karşısında tabi ki ilgisiz kalmamıştır. Orucu, sahuru, iftarı, teravihi, davulcusu, mukabelesi vb. hususiyetleri Ramazan ayı klasik Arap şairleri tarafından neşeli bir tema olarak edebiyattaki yerini almıştır. Bu ediplerin bir kısmı Ramazan'ın feyzi ile feyezana gelmiş, mübarek ayın faziletine dair dizeler döktürmüştür. Diğer bir kısmı ise hususan yaz aylarına gelmişse orucun nefsine darbe vurduğunu gizleyememiş ve yaşadığı tükenmişliğini dile getirmiştir. Ramazan ayı daha başka pek çok açıdan Arap edebiyatına konu olmuştur. Bu çalışmada klasik dönem Arap edebiyatçılarının bir kısmının Ramazan ve oruç temalı şiir ve haber/hikâyeleri bir araya getirilerek incelenecektir. Çalışma içerik incelemesi olduğu için daha ziyade tasviri yönteme başvurulacaktır. Anahtar Kelimeler: Arap dili ve belâgati, Klasik Arap edebiyatı, edebiyat, Ramazan, oruç. Ramadhan And The Fast In Classic Arab Literature Abstract: Undoubtedly, a period of time that cannot be compared with other times in terms of enthusiasm and expulsion during the year is the holy month of Ramadan. In this month, while the Muslim individual is hungry and exhausted by not eating during the day, thirsty and fervent without drinking, he feels a completely different peace and uncompromising relief. Literature, which owes its existence to human exuberance, and especially classical Arabic literature, as our subject of research, is of course not indifferent to the "Ramadan and fasting" that evokes spiritual enthusiasts in the conscience of believers. Fasting, sahuru, iftar, tarawihhi, drummer, reply, etc. Features of the month of Ramadan have taken place in poetry as a cheerful theme by classical Arab poets. Some of these poets came to the fezzi with the fezzi of Ramadan and made strings about the virtue of the blessed moon. Another part could not conceal that the fast hit the nafs of the fast if it came to the summer months and expressed its burnout. The month of Ramadan has been the subject of Arab poetry in many other ways. In this study, Ramadan and
KLASİK ARAP EDEBİYATINDA RAMAZAN VE ORUÇ, 2021
Yıl içerisinde Müslüman vicdanını şevk ve sürura sevk etme bakımından başka vakitlerle kıyaslanamayacak bir zaman dilimi kuşkusuz mübarek Ramazan ayıdır. Bu ayda Müslüman birey gündüz yemeyerek aç ve bitkin, içmeyerek susuz ve hararetli olduğu halde bambaşka bir huzur ve tarifi gayrı kabil bir ferahlık hissetmektedir. Var oluşunu beşeri coşkunluklara borçlu olan edebiyat ve özellikle de araştırma konumuz olarak klasik Arap edebiyatı, mümin vicdanında rûhânî coşkular uyandıran “Ramazan ve oruç” karşısında tabi ki ilgisiz kalmamıştır. Orucu, sahuru, iftarı, teravihi, davulcusu, mukabelesi vb. hususiyetleri Ramazan ayı klasik Arap şairleri tarafından neşeli bir tema olarak edebiyattaki yerini almıştır. Klasik Arap şairleri maneviyat ve füyûzât ayı olan Ramazan hususunda hissettiklerini şiir formuna dökmüşlerdir. Bu şairlerden örneğin İbn Hamdîs’in hayal gücünün betimlediğine göre Ramazan ayı iyice yaklaşmış gökyüzüne bambaşka bir güzellik katmıştır. Bu itibarla mübarek ay gökyüzünün sanatkâr bir hattatıdır. Diğer bir şair İbn Sabbâğ’ın gözünde Ramazan ayı, kıymettar bir misafirdir. Şair şiiriyle bu değerli konuğa karşı izzet i ikramda bulunmaya teşvik etmektedir. Diğer bir kısmı ise hususan yaz aylarına gelmişse orucun nefsine darbe vurduğunu gizleyememiş ve yaşadığı tükenmişliğini dile getirmiştir. Birilerine oruç için tebrikte bulunduğunda ona azabın uzamasına dua etmiş olursun. Günü hesap günü gibi uzun olan uzun bir ayda ne tebriki!? gibi dizelerle adeta isyankar tutum izleyen şairler de olmuştur. Ramazan ayı daha başka pek çok açıdan Arap edebiyatına konu olmuştur. Ramazan ve oruç konulu şiir ve nesir türü eserlere bakıldığında genel olarak bu iki eğilim edebi eserlerde görülmektedir. Edip ya Ramazan ayı ve oruca olan şevk ve heyecanını edebiyatıyla dile getirmektedir. Bu durumda edebi eser hikmet ve zühd içerikli olur. Ya da edebiyatçı orucun meşakkatini pervasızca dile getirmek ister ki bu tür şiirler de kimi zaman en ılımlı ifade ile mukaddes değerlere saygısızlığa işaret etmektedir. O tarihlerin Arap dünyasında bu türden şiir sahiplerinin tekfir ve tezyif edilmemesinin nedenine dair müstakil bir çalışma yapılabileceği söylenebilir.
İşârî Tefsirlerde Ramazan Ve Oruç, 2020
Öz: İslam'ın şiârı/sembolü olan ibadetlerden birisi de kuşkusuz Ramazan orucudur. Ramazan orucunun farziyetini bildiren Bakara sûresi 183/184/185. âyetleri müfessirler tarafından genel olarak İslam hukuku disiplini çerçevesinde tefsir edilmiş, söz konusu ibadetin fıkhî şartları hadisler eşliğinde belirlenmeye çalışılmıştır. Ahkâm ayeti olarak kabul edilen oruç âyetleri, lugavi/fıkhi açıdan tefsir edildiği gibi tefsir literatüründe işarî tefsir olarak bilinen ekol mensubu müfessirler tarafından da batınî yorumlara da tabi tutulmuştur. Ramazan, oruç, hilalin görülmesi, hastalık ve sefer gibi oruç ayetlerinin ele aldığı konular sûfî eğilimli müfessirler tarafından ilgi çekici bir şekilde tefsir edilmiştir. Bu yorumlara göre Ramazan insanın ömrüne, hilalin görülmesi Zât-ı ilâhî'nin rü'yetine, hastalık ve sefer hali ise sûfînin seyr-ü sülûku boyunca başına gelen hallere birer işarettir. Âyetin zahir manalarının ötesinde derûnî anlamlar taşıyabileceği düşüncesinden hareketle tasavvuf terminolojisine tekabül edecek yorumlamalar yapılmıştır. Bu çalışmada işari tefsir ekolünün öne çıkan müfessirlerin söz konusu âyetleri nasıl yorumladıkları incelenecektir. Benzer yorumların tefsirlerde tekerrür ettiğinden dolayı daha ziyade özgün bulduğumuz izahlar seçilecektir. Anahtar Kelimeler: İşârî tefsir, Bursevî, Baklî, Kuşeyri, oruç. The Fast and Ramadhan in Sembolic Commentaries Abstract: One of the prayers that is the poem / symbol of Islam is undoubtedly the fast of Ramadan. The Surah Baqara reporting the obligatory fast of Ramadan is 183/184. The verses were interpreted by the commentators within the framework of the Islamic law discipline, and the fiqh conditions of the worship in question were tried to be determined in the presence of hadiths. The fasting verses accepted as the verse of Ahkâm have been subjected to western interpretations by the commentators who are known as the commentary tafsir in tafsir literature, as they are interpreted in terms of lugavi / fiqhi. The subjects dealing with fasting verses such as Ramadan, fasting, crescent, illness and expedition were apparently interpreted by Sufi tenders. According to these interpretations, Ramadan is a sign of the life of the human being, the view of the crescent is the dream of the Zât-ı ilahi, and the state of illness and expedition are signs of what happened during the course of Sufi.
Bayramlar, toplumu oluşturan bütün bireyler için geçmişten bugüne özel anlamlar atfedilen günlerdir. Bu günlerde birçok geleneğin icra edildiği özel merasimler düzenlenir. Müslümanların Ramazan ve Kurban olmak üzere iki tane yıllık bayramları vardır. Bunlardan ilki Şevval ayının başından itibaren üç gün, ikincisi ise Zihhicce ayının onundan itibaren dört gün olarak kutlanır. Her ikisi de hicretin ikinci yılında bayram kılınmıştır. Hz. Peygamber'in bayramlarda yapılan folklorik gösterilere izin verdiği, Hazret-i Âişe ile birlikte bu gösterileri izlediği, bunun yanında Hz. Âişe'nin yanında cariyelerin def çalıp oynamalarına izin verdiği şeklinde rivayetler bulunmaktadır. Bu bayramlara ek olarak ilkbaharın başlangıcı münasebetiyle Nevrûz ve kışın başlangıcı olarak kabul edilen Mihrican bayramları da İslam toplumlarında kutlanmıştır.(Altunay, 2006, s.333) Kaşgarlı Mahmud kelimenin aslının "bedhrem" olduğunu, bu kelimeyi Oğuzların "beyrem" şekline dönüştürdüğünü ifade eder. Bayram yerinden ise çiçeklerle süslü, gönül açan bir mekân olarak bahseder. Hun Türklerinde ve Göktürklerde Gök Tanrı için kurban kesme merasimleri yapılmıştır. Göçebe Türk boyları için büyük meşakkatlerle geçen kış mevsiminin ardından gelen bahar bayram olarak kutlanmıştır. İslamiyet'in kabulünden sonra bu bayramlar Nevrûz olarak adlandırılsa da Türk bayramlarındaki bazı unsurlar ve yarışma türü eğlenceler İran bayramlarında bulunmamaktadır. Örneğin İran bayramlarında örsün üzerinde demir dövme ritüeli yoktur. (Koca, 2006, ss.1-12) Bayramların yanında eski Türklerde "sığır" adı verilen sürgün avları, "şölen" adı verilen genel kurban törenleri yapılırdı. Dini olmayan genel ziyafet ve eğlencelere ise "toy" adı verilirdi. Bu törenlerde kam, şaman, baksı, oyun, ozan adı verilen şâirlerce kopuz eşliğinde koşuklar okunurdu. Aşk, kahramanlık, baharın gelişi gibi temaların işlendiği koşuklar, insanlardaki neşe ve coşkuyu yansıtması, günlük hayat ile şiirin iç içeliği açısından önemlidir. Osmanlı Dönemi'nde Dîvan şâirleri, devlet büyüklerinin bayramlarını tebrik etmek maksadıyla "'îydiyye" olarak adlandırılan şiirler yazmışlar ve karşılığında 'Îdâne adı verilen hediyeler veya câizeler almışlardır. İlk örneklerini 15. yüzyılda gördüğümüz 'ıydiyyelerin sayısı 16. yüzyıldan itibaren önemli oranda artmıştır. Bayram günlerinde icra edilen eğlenceler, kutlamalar ve gelenekler bu şiirlerde yerini bulmuştur. Ramazan ve Kurban bayramlarının yanında Nevrûz bayramı da şairler için şiir yazma vesilesi olmuştur. Dîvan şiirindeki 'îydiyyelerin yanı sıra; Ramazan ayında davulcuların söyledikleri maniler, teravih namazlarında icra edilen ilahiler, sahur vakti minareden okunan temcitler de yaşanılan anın kutsiyetini hissettiren ve bu günleri özel kılan terennümlerdir.
İLEM 10. TLÇK Bildiriler Kitabı
Bilindiği üzere, ibadetlerin emredilmesinin ardından aktüel hayattaki izdüşümleri çeşitli alanlarda görülmeye başlanmıştır. Dinin emrettiği şekilde hayat düzenlenmiş, içinde yaşanılan zaman dilimi de aynı doğrultuda yapılandırılmıştır. Bu süreçleri biçimsel bir düzenleme ile sınırlı tutmak hatalı olacaktır. Özellikle tasavvufî düşünceyle birlikte ele alındığında daha aşikâr olduğu gibi; biçimsel olarak emredilen ibadetlerin "içlerinden geçilecek kapı
2020
Toplumlarin sosyal yapisinin harci yahut temeli mesabesinde olan ahlaki erdem ve faziletler, kusaklar arasinda daha cok edebi eserlerle nakledilmektedir. Zira toplumlarin milli sermayeleri olan edebiyatcilar, yasadiklari donemde kendilerine tevarus eden ahlaki birikimi soz sanatlari ile yeniden cazibeli edebi bir kaliba dokup sunmaktadir. Cahiliye donemi de dâhil olmak uzere Araplar, sosyal iliskilerinde guzel bulduklari davranislari siir kaydiyla muhafaza etmeye calismislardir. Aile ici iletisimden guclu bir kabile reisinin huzurunda takinilacak tavra kadar pek cok gorgu kurali siirde nazmedilmis ve bu turden siirler Araplarin sosyal yasam rehberi haline donusmustur. Sadece siir degil mensur eserlerde de sosyal faziletlere dair ilgi cekici ibretlik hikâyeler ve yasanmis olaylara dair anlatilar bulunmaktadir. Musluman Araplarin henuz hicri ilk yuzyildan itibaren tanistigi servet ve beraberinde gelen sehirlesme, sosyalligin guclenmesi ve bundan mutevellit olarak da sosyal erdemlerin ...
Klasik Arap Edebiyatında Fizikötesi Yolculuklar, 2022
İlk çağlardan itibaren insanoğlunun bilinmeyen âlemleri ve ölümden sonraki hayatı tanıma ve bilme arzusu mevcuttur. Hemen her milletin mitoloji, halk kültürü ve edebiyatında bu arzunun tezahürleri görülmüştür. Zamanla meydana gelen kültürel etkileşimler ve çeviri faaliyetleri sonucunda bu alanda farklı bir edebi tür ortaya çıkmıştır. İslam geleneğinden beslenen fizikötesi eserler yarattıkları edebi etkinin yanısıra, zengin içerikleri bakımından edebiyat ve kültür tarihinde önemli bir yere sahiptirler. Bu çalışmada Arap edebiyatında, manevi dünyalara yolculuğu içeren edebi ürünler arasında yer alan dört büyük eser karşılaştırma yöntemiyle ele alınmıştır. İbn Şuheyd’in (ö.426/1035) Risâletu’t-tevâbi‘ ve’z-zevâbi‘, Ebu’l-‘Alâ’ el-Ma‘arrî’nin (ö.449/1057) Risâletul’l-ğufrân, İbn Tufeyl’in (ö.581/1185) Hay b. Yakzân ve Ruknuddîn el-Vehrânî’nin (ö.983/1575) el-Menâmu’l-kebîr adlı eserleri bu alanda temel kabul edilen eserlerdir. Tez çalışmasında bu dört büyük eserin ortak, benzer ve farklı yönleri tespit edilerek tarihsel süreçleri incelenmiştir. Ülkemizde bu eserlerin yazarlarının hayatları ve edebi kişiliklerine dair yapılmış çalışmalar mevcuttur. Fakat bu eserlere yönelik kapsamlı bir çalışmaya henüz rastlanmamıştır. Hay b. Yakzân ile ilgili birtakım araştırmalar olmakla birlikte, bu araştırmalar daha çok eserin felsefi boyutuyla ilgilidir. Yani eser edebi açıdan detaylı incelenmemiştir. Ruknuddîn el-Vehrânî’nin el-Menâmu’l-kebîr adlı eseri ile ilgili ise ülkemizde yapılan bir çalışmaya henüz rastlanmamıştır. Buna karşın Arap ülkelerinde bu eserlerin her birine yönelik, farklı açılardan incelemelerin yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmadaki amaç bu alandaki eksikliklerin giderilmesine katkı sağlamaktır.
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2019
Sosyal hayatta insanların mutluluk ve üzüntülerini paylaştıkları çeşitli yollar bulunmaktadır. Mutluluğun paylaşıldığı yollardan biri de tebriklerdir. Bir başarı elde eden ya da sevinç kaynağı başka bir durum yaşayan kişilere yönelik sözlü ya da yazılı olarak tebrikler sunmak birçok kültürde yaygın bir vakıadır. Arap kültüründe de sevinç kaynağı olan durumlarda tebrikleşmeler sürekli olarak yapılmıştır. Özellikle birey ya da devlet hayatında önemli olan fetih, yeni bir göreve başlama, evlilik, doğum, hac vs. konularında tebriklerin yapıldığı ve edebi nitelikleri sayesinde bu tebriklerin edebiyat kitaplarında yer edindikleri görülmektedir. Bu çalışmada klasik arap edebiyatı kaynakları taranarak yazılan tebrikler tespit edilmeye çalışılmış ve incelenmiştir. Tebrikler konularına göre tasnif edilmiş, her bir konuda yazılan tebriklerden birer, ikişer örnek verilerek arap edebiyatında yazılan tebriklerin ana hatları çizilmeye çalışılmıştır.
2016
I. Dunya Savasi sonrasi Ortadogu’da kurulan Arap ulkelerinin rejimleri, farkli isimlendirmelere ragmen totaliter bir ozellik gostermektedir. Yonetimi elinde bulunduran ya da yonetimde soz sahibi olan kesim icerisinde, ulusal ve uluslararasi politikalarinda halka hesap verme gibi bir mekanizma gelismedigi icin bu ulkelerde, modern demokratik ulkelerde bulunan ozgurlukler buyuk oranda kisitlanmistir. Yonetici konumunda bulunan tabakanin sivil topluma uygulamis oldugu baskilar karsisinda, halkin haber alma ve dusunce ozgurlugunun, gozle gorulur derecede geri planda kaldigi anlasilmaktadir. Bu ulkelerde, Arap entelektuelinin, yapilan hukuk disi uygulamalari gozler onune serme adina genel olarak, edebiyati ozellikle de romani, bir arac olarak gordugu dikkat cekmektedir. Bu egilim, 20. yuzyilin ikinci yarisindan itibaren Arap dunyasinda azimsanmayacak sayida cezaevi konulu romanlarin yazilmasina neden olmustur. Anahtar Kelimeler: Modern Arap Edebiyati, cezaevi, roman, Orta Dogu Prison No...
Ekoller ve Kurumlar Din Bilimleri, 2022
Çağlar boyunca Araplar bugünkü bulundukları yere gelebilmek için tarihi gelişim süreci geçirmişlerdir. Bu süreci geçirirken kültürü, ekonomiyi, siyaseti, dini, sanatı ve edebiyatı bu sürece dâhil etmişlerdir. Savaşlar, işgaller, göçler bu ilerlemeyi etkileyen faktörlerden bazıları olmuşlardır. Ülkelerin edebiyatları da yıllar içinde yaşanmışlıkların oluşturduğu birikimle ve ülkeye öz benliğini kazandıran tarihle beraber gelişimlerini gösterirler. Arap edebiyatında da Cahiliye döneminden günümüze gelene kadar hem klasik tarzda hem de modern tarzda eserler kaleme alınmıştır. Din milletleri millet yapan, bir yapan, halk yapan, dil ve ırk gibi en önemli yapı taşlarından biridir. Bu gelişimde din olgusu sanatla ve özellikle de edebiyatla hep etkileşim halinde olmuştur. Cahiliye dönemi edebiyatında kendisini pek göstermeyen din olgusu, İslami dönemle beraber Arap edebiyatında yerini almış, eserlerde çoğunlukla Hz. Muhammed’den, dini konulardan, Kur’an ve hadislerden bahsedilmiştir. Dinin halka daha kolay anlatılması edebiyatla beraber sağlanmaya çalışılmıştır. İslami dönemde görülmeye başlayan dinin edebiyattaki izleri Abbasiler ve Emeviler dönemlerinde de okuyucuya kendisini daha az da olsa göstermiştir. Edebiyat ve din ilk bakışta birbirleriyle çok alakalı gibi görünmeseler de zamanla din edebiyatın gelişmesine ve zenginleşmesine katkı sağlayan temel yapı taşlarından biri haline gelmiştir. Bu ortaya koyduğumuz bilgiler doğrultusunda amacımız, Arap tarihinin gelişimini incelemek, bu gelişim sürecinde edebiyatın ne şekilde etkilendiğini sorgulamak, din olgusunun Arap edebiyatı tarihindeki yerini öğrenmek, klasikten moderne, şiirden romana, Cahiliye’den günümüze edebiyat ve dinin etkileşimini okuyucuya sunmaktır.
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2020
While elegy, one of the oldest themes of Arabic poetry was a part of classical ode in the early periods, it has become an independent genre and divided into sections within itself in the historical process. Elegies, consisting of sections of crying, praise and patience, can be regarded as conditional poems because they are mastered against death or loss. The role of mourning customs and women of Jahiliyya in shaping the elegies, which have many examples in Arabic literature, is so important. Mersiye poems, which gained a religious identity in the Sadru'l-Islam period, have also gained diversity in terms of subject since this period. It can be said that the elegies, which were shaped by the influence of politics during the Umayyad period, have completed their formation during the Abbasid period. The elegies, which had a narrow frame in terms of subject in the early periods, expanded this frame in the historical process and even made animals and inanimate beings subject to them. In this article, the formation, development and change of mersiye poetry in the last period are discussed.
Academia Mental Health and Well-Being, 2024
The University of Arizona Press eBooks, 2017
https://www.ijhsr.org/IJHSR_Vol.13_Issue.9_Sep2023/IJHSR-Abstract01.html, 2023
Oxford University Press eBooks, 2020
International Journal of Research in Business and Social Science (2147-4478), 2016
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2022
Journal of Child Psychology and Psychiatry, 2001
DergiPark (Istanbul University), 2024
International Journal of Computer Supported Collaborative Learning, 2014
Journal of the Korea Academia-Industrial cooperation Society, 2012
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2022
Tree Physiology, 2012
Port Said Scientific Journal of Nursing